Tumgik
#Bir Dilim Suç
3391kilometre · 5 months
Note
1. "...o adam bana o zaman sarılsa, beni o zaman istese, onunla dünyanın öbür ucuna giderdim." ayyyyy valla çok güzellerr
2. "Ah, nazlı sevgilim benim!" Sokak Nöbetçileriymiş gibi hissediyorum. Ama okumadığım için bilemem.
3. "Balığım çünkü." "Balıksın çünkü" ksksjskskms ve şu sözü çizilmiş "Bilmediğim bir şarkının delice dilime takılması gibiydi ona olan hislerim. Bilmiyorum. Sorsalar, söyleyemem ne olduğunu. Ama sürekli zihnimde..." Yaaaaa
4. "'Ben herkesi unuturum,' dedi. 'Hatırlanmayı hak eden kimse gitmez çünkü.'" Çok güzel sözler ya
5. "O gece bir yıldız kaymış... Keike sırf bunun için sevseydim seni."
6. "Beni asla bırakmayacağını söylemiştin." "Üzgünüm"
7. "Sonra da böyle bir şeyin hiçbir zaman olmayacağını, insanların asla değişmeyeceğini, onları değiştirebilecek güçte birisinin olmadığını ve bunun için emek harcamaya değmeyeceğini anladım!"
Yedi söz sorayım her soruda. Maks yedi.
1- Bundan da emin değilim. O yüzden söylemiyorum.
2- Maça Kızı 8 - Dilara Pamuk
3- Büşra Yılmaz - Ölüme Fısıldayan Adam
4- Açık Yaralar Ve Dikiş İzleri - Beyza Aksoy
5- Siyah Kuğu - Beyza Aksoy
6- Son Teklif - Lauran Asher
7- Suç Ve Ceza - Fyodor Dostoyevski
12 notes · View notes
seli-m · 14 days
Text
Felek bir gün rahat koymaz;
Çağırsam kaderim duymaz
Ayağım aklıma uymaz...
Gövdem garip, başım garip.
Parasız kesem suç olur.
Acıkıp yesem suç olur.
Sözüm var, desem suç olur.
Dilim garip, dişim garip.
4 notes · View notes
layezalll · 2 years
Text
Tumblr media
Müebbet yemiş şiirlerden, türlü işkencelere maruz kalmış yaralı cümlelerden kısacası yüreğimin gurbetinden yazıyorum sana aziz İstanbul
Kimileri küfürler etti sana,
Yalnızlıklarına, terk edilislerine sebep gösterdiler seni
Ama hiç biri vazgeçemedi senden ve ben baharını özledim senin,
Simit satan eli nasır yüzü ve bahtı esmer çocuklarını,
Süleymaniye de sabahı, Eyüp de öğleni,
Üsküdar da akşamı özledim,
Ben senden başkasını sevmedim.
Bir sana müptelaydim, bir sana vurgun,
Şimdi senden uzakta yüregim Kırgın, gözlerim dargın, bedenim yorgun,
Hey bre rıyasına kurban olduğum
Kimler geldi geçti içinden sahi sen hiç aşık oldun mu??
Sen Fatihe âsiktin degil mi?
Uğruna gemileri geçirmisti karadan,
Çağ değiştirmişti seninle
Yok, sen degil Fatih sana âsikti değil mi?
Peki, sen kime âsiktin mendil satan çocuklara mı?
Denizine bakıp ağlayanlara mı, savaşlara mi, bakışlara mı?
Bakma sen bana saçmalıyorum,
Ne zaman seni özlesem hep böyle aptallasiyorum…
Dün gece düşümde sendeydim
Üsküdar’in da rüzgarın dağıtıyordu saçlarımı,
Savuruyordu hafiften, yaralarıma üflüyordu martıların.
Sana bakıyordum kız kulesinden, siyrilmistim hayatın tüm hilesinden…
Sahi ya aklıma gelmişken sorayım
düşlerin var mı senin ne görürsün mesela düşünde
Sende yikilanlarimi, sende ayakta kalmayı öğrenirler mi?
Sevenlerimi, sevilenlerimi
Sende yorgunsun biliyorum…
Bekle beni az kaldı geliyorum.
Geliyorum martıların baskenti,
Geliyorum nazlı yar, geliyorum vurgunlarin memleketi,
Geliyorum hadi beni denizinle sar,
Gönderme beni bir daha gurbete
Gönderme istersen koy sakla beni Karaca Ahmet’e
EYVAH
Zaman alıp götürünce gençliği acimtirak bir sevda tadı birakir dilinde
Bütün anıları biriktirirsin kumbara misali beyninde…
Sana fazla bir sey birakmaz hayat bir tutam eyvah kalır elinde…
Eyvah nedir bilir misin? 
Eyvah hatanın ardından söylenen bir hayret ve bitkinliktir. Ne çok hata yapmışım eyvah!
En büyük hatammissin eyvah!
Simdi sağım solum her yanım eyvah…
Ne zaman duracak yada ne zaman bizim için dönecek dünya bilmiyorum, susuyorum çünkü konuşacak bir şey yok, dilimde tek kelime eyvah!
SUSAMAM YETER
Şimdiki sevdalar, hüzünler başka,
Bu zamanda yasanilmaz be dostum
Silinmez lekeler bulaşmış aşka,
Bu zamanda âsik olunmaz azizim
İşsizlikle doldu memleketin her yanı,
Kalmadi mazide kalmadı güzel anı,
Üç kuruşa parsel parsel satıyorlar vatanı,
Düzen bozuldu beni dinlersen gelme ha
Bu düzensizlik kalbimde bir derin sızı,
Kendisi kumar oynar her gün oynasta kızı,
Dilim türkülere hasret mızrap unuttu sazı,
Böyle dünya dönmesin dursun be dost
Diyorlar çok konusma Fuat kes artık yeter,
Her şey günü gelince elbette biter,
Tak etti canıma susamam yeter,
Konusmak bile suç artık konuşma kardeş …
Puştluga, gavatliga medeniyet diyorlar,
Osmanlıya barbar ecdada cahil diyorlar,
Atama hain, vatana bir karış toprak diyorlar,
Din iman kalmamış bunlarda kirvem
 
‘’Memleketi kurtarmak sana mı kaldı kuzum?’’
Kışım bir garip artık gelmiyor yazım,
Küsmüş notalarım çalmıyor sazım,
Türküler bile değişti söyleme dost
142 notes · View notes
biredebi · 2 years
Text
Bugün başıma bir olay geldi sizinle paylaşmak istiyorum.
Bugün bir güzide müzeye gittim. Dönüşünde bir şeyler yemek için bir restorana girdim. Oturdum masaya ve siparişini verdim. Üzerinize afiyet pizza söyledim, yanında da bira. Siparişimi beklerken yan masada oturan hanımefendinin çantası düştü. Önce hiç oralı olmadım. Ama baktım farkında değiller. Uzanıp masaya kapı çalma hareketiyle vurdum. Hanımefendi dönünce " Çok özür dilerim, çantanız yere düştü " dedim. Hanımefendi teşekkür etti önce. Topladı çantayı yanında ki sandalyeye koydu. Hayatımıza devam edeceğiz diye düşünüyorum ben elbet. Pizza geldi yemeye koyuldum. Ben yerken hanımefendi ( Yaren hanım. Sonradan öğrendim tabi adını ) hesap istemiş. Hesap gelince çantaya atıyor elini cüzdan yok. Bir panik, bağırış-çağırış derken eliyle beni işaret ediyor.
Mekan sahibi usulca yanıma yaklaştı. "Beyefendi sizin üzerinizi aramamız lazım" dedi. "Pardon anlayamadım sebep" dedim. Hanımefendi sizden şühelenmişte, bilmem neymişte. İyi dedim ara bakalım. En nefret ettiğim şeydir bir suç atılması üzerime. Montumu, sweatshirt ümü, çıkardım kenara koydum, ceplerini de boşalttım, maç önü üzerimi arayacaklarmış gibi pozisyon aldım ve Yaren hanım; " Kesin bu aldı baksana şu profesyonelliğe " dedi. Aslında bağırdı ama hadi yükselmeyelim yazıda. " Hanımefendi iyi misiniz? Size yardımcı olmak, üzerimde ki töhmeti kaldırmak için uğraşıyorum. Siz daha da geliyorsunuz üzerime. Polis çağırmanızı önereceğim çünkü bu sözden sonra artık arayamazlar üzerimi " dedim.
Bu arada garson yere bakıyor. Sürekli durmadan, ara vermeden. Onun baktığı yere baktım. Siyah deri bir cüzdan duruyor yerde. Pardon dedim cüzdan şu mu? Yerde öylece duruyor. Aldı Yaren hanım eline cüzdanı hemen kontrol etti. Herşey tamam.
Mekan sahibi beyefendi benden özür diledi. Yaren hanım özür dilemedi. Bağıra-çağıra hırsızlıkla suçlayan Yaren hanım tek bir kelime dahi etmedi. Ortalık toparlandı. Yaren hanım hesabı içeriye girip kasada ödedi. Ben masama geçtim. Sinirden diktim kafaya biramı. 4 dilim pizza bana bakıyor, bende onlara.
Bir bira daha söyledim. O kadar sinirliyim ki yarısına kadar içtim birayı gelir gelmez. Ve oturdum ağlamaya başladım. Durduramıyorum kendimi. Gözyaşı değil onlar resmen şelale. Belediye gelip " Bir edebi şelalesi " tabelası koyabilir o denli. Garsonlar peçete yetiştiremiyor bana. Etrafta başka insanlar da var. Soruyorlar garsonlara, dinliyorlar bunları. Duyuyorum arada " E haklı adam ". Benim ağlamam bitti. Artık kalamam orada. Hesap dedim. Mekan sahibi beyefendi gelip bizim ikramımız bugün dedi. Yaşattıkları için tekrar tekrar özür diledi. Konu ile ilgili hiçbir dahli olmamasına rağmen sanıyorum 30-40 defa özür diledi. O Yaren tek bir söz söylemedi. Bak kimseye beddua etmem ama Yaren okkalı bir beddua hakediyor gibi. Neyse hadi ben etmiyim. Benim yerime edecek bulurum illa ki.
22 notes · View notes
hipokondri · 2 years
Text
Öyle ya kuşları da vurdular bu ülkede ,
Karıncayı gözetmeksizin ezdiler ,
Ağaçta yaprak , gökte yıldız bırakmadılar ,
Öyle ya çocuklar vuruldu, 14 kurşunla ondördüne varmadan, Etten ve kemikten tanrılar doğdu bu coğrafyada, Kaybolanlar oldu,güllük (gülistan) lık yaşandı hayat.
Her mezar taşı bir anneyi doğurdu baş ucunda ,
Peki ya ölüler ne kadar ölebilir daha
Daha kaç kez ölünür ,
İçimde ki soykırım dilime vurur ,
Tanrı sus der , öfkeyle yoğrulur lisanım ,
Konuşsam suç sayılır ,
Ölsem suç, Kaçsam suç ,
Yazsam suç , Kalsam suç ,
Suça meyilli bir şiir bıraktım , içinde umut ,
Ve Suçsuzluğum ispatlanırsa söylediklerimi unut .
Xelil Çiya
13 notes · View notes
dramatik-buluntular · 2 years
Text
KARANLIK ÇAĞLARDA YAŞAMAK
Hakikaten karanlık çağlarda yaşıyorum!
İçten sözler anlamsız. Kırışmamış bir alın
taştan bir kalbe delalet. Her kim gülüyorsa
almamış demek henüz
korkunç haberleri
Ah, ne biçim bir çağdır bu
Ağaçlardan bahsetmek adeta suç
Haksızlığa sessiz kalındığı için!
[…]
Şehre kargaşa zamanı geldim
Açlık hüküm sürüyordu.
İnsanlar arasına ayaklanma zamanı karıştım
Ben de onlarla başkaldırdım.
Böyle geçti işte
Yeryüzünde bana biçilen zaman.
Yemeğimi katliamlar arasında yedim
Ölümün gölgesi düştü uykularıma.
Sevdimse, umursamadan sevdim.
Sabırsızca seyrettim doğayı.
Böyle geçti işte
Yeryüzünde bana biçilen zaman.
Benim zamanımda sokaklar bataklığa çıkardı.
Dilim ifşa ederdi beni katile.
Elimden fazlası gelmezdi. Ama ben olmasam
Yönetenler daha rahat oturacaktı koltuklarında. Öyle umuyordum.
Böyle geçti işte
Yeryüzünde bana biçilen zaman.
-Bertolt Brecht
15 notes · View notes
Text
CYBERSTALKING
Tumblr media
CYBERSTALKING
Her ne kadar yeni yeni duyulmaya başlanan bir kavram olsa da tarihi oldukça eskiye dayanıyor. Birleşik Krallıkta tacizden etkilenen mağdurlara yardım etmek için kurulan bir uluslararası kuruluş olan Network for Surviving Stalking 2011 yılında tacizlerin internet üzerinden yapılmaya başlandığına ve siber tacize dönüştüğüne dikkat çekmek için bir araştırma yapmıştır. Söz konusu kuruluş bu raştırma raporlarını kitap olarak yayınlamıştır. Kitap Cyberstalking in the United Kingdom: an analysis of the ECHO Pilot Survey ismiyle yayınlanmıştır. İnternetin yaygınlaşması birçok eylemin siber dünya dediğimiz çevrimiçi ortamlarda da gerçekleşmesine neden olmuştur. Özellikle taciz olarak nitelendirdiğimiz, ısrarlı takip eylemi sıklıkla internet ortamında gerçekleşmeye başlamıştır. Yapılan çalışmalara göre siber taciz artık fiziksel tacizden daha yaygın ve birçok kurban çevrimiçi ortamda tamamen yabancı kişiler tarafından takip edilmektedir. Ülkemizde 12 Mayıs 2022 tarihinde 7406 Sayılı Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Türk Ceza Kanunu’nda bu suçunda içerisinde yer aldığı bir düzenleme yapılmıştır. Söz konusu kanun maddesi:
Israrlı takip
MADDE 123/A- (Ek:12/5/2022-7406/8 md.) (1) Israrlı bir şekilde; fıziken takip etmek ya da haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olan faile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir. (2) Suçun; - a) Çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi, - b) Mağdurun okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini bırakmasına neden olması, - c) Hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen fail tarafından işlenmesi, hâlinde faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. (3) Bu maddede düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Şeklindedir. Görüldüğü üzere kanunun 1. Fıkrasında cyberstalking “ya da haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini” cümlesiyle kanun kapsamına alınmıştır. Israrlı Siber Takip olarak dilimize çevirebileceğimiz Cyberstalking birçok farklı şekilde işlenebilecek bir suç olarak karşımıza çıkmaktadır. Sosyal medyanın yoğun kullanımı ve bu platformlarda paylaşılan verilerin cyberstalker olarak adlandırılan ve siber dünyada kurban ile ilgili bilgileri toplayarak kurbanları taciz eden saldırgan kişiliklerin oluşmasında etkili olduğu görülmektedir. İnternet öncesi kurban olarak seçilen kişilerin yaşadığı mahalleye hatta evine kadar yapılan takipler siber dünyada yerini sosyal medyada kişilerin bıraktığı dijital ayak izlerinin takibine bırakmıştır. Sosyal ağlardaki masum takiplerin dışında cyberstalkingte kurban olarak seçilen kişinin korkutulması ve sindirilmesi de hedeflenmektedir. Siber takipçilerin mağdurlarıyla ilgili her bilgiyi açık kaynak istihbaratı olarak adlandırılan ve herkesin kolayca erişebileceği Google internet arama motoruyla başlaması ve sonrasında sosyal ağ uygulamalarındaki hesaplarına yönelik araştırmalar yapması cyberstalkingin ilk adımı olarak kabul edilmektedir. Siber ısrarlı takipçilerin başarısı mağdurun verilerini ne kadar koruduğuyla ters orantılı olmaktadır. Özellikle takipçi sayısını artırmak için sosyal medya hesaplarının herkese açık olarak oluşturulması cyberstalkerların başarısını artıracaktır. Bu suçun mağduru olmamak için çevrimiçi ortamlarda gizlilik ve güvenlik kurallarına uymak gerekmektedir. Dijital ayak izinin anlamını kavramak ve nasıl karbon ayak izi bırakmamak için çabalıyorsak aynı çabayı dijital ayak izi konusunda da göstermemiz gerekmektedir. Burada belirtilmesi gereken bir diğer husus ise ısrarlı takip suçunun sadece mağdurun bilgilerinin toplanması ve onun siber ortamda takibi ile işlenmeyeceğidir.  Sosyal medyada yapılan mesaj, yorum veya paylaşımlar mağduru hedef aldığı takdirde ısrarlı takip suçunun konusunu oluşturacaktır. Teknolojinin kullanılma yoğunluğunun artmasıyla orantılı olarak gelecekte birçok eylem siber ortama taşınacak ve yeni kavramlar karşımıza çıkacaktır. Bu dönüşümde yeni suçların oluşmasına ve devamında da yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulmasına neden olacaktır. Av. Yük. Müh. Murat Osman KANDIR’ın tüm Blog yazılarını bağlantıdan okuyabilirsiniz. Hukuk ve Bilişim Dergisi’nin Yeni Sayı’sını okumak için bağlantıya tıklayınız.
YAZAR: Av. Yük. Müh. Murat Osman KANDIR
Read the full article
1 note · View note
gundemarsivi · 4 months
Text
Tumblr media
Kuran’da Beş Vakit Namaz Yok!
✍🏻 Yılmaz Dikbaş
https://www.gundemarsivi.com/kuranda-bes-vakit-namaz-yok/
Kuran’da Namaz sözcüğü yoktur, çünkü bu sözcük Arapça değil, Farsça’dır.
Kuran’da namaz yerine “Salat” sözcüğü geçer.
Ancak dilimize yerleşmiş olduğundan biz yine de Namaz sözcüğünü kullanalım.
İslam’ın kutsal kitabı Kuran’da günde kaç vakit namaz önerilmiştir?
Bu sorunun yanıtını Prof. Dr. Süleyman Ateş’e bırakalım:
“Kuran’da namaz için 3 VAKİT belirlemiştir. İsra Suresi’nin 78-79. ayetleri bunu açıkça söyler”
Peki, Kuran’daki 3 Vakit namazı 5 vakite kimler çıkarmıştır?
Bazı çıkarcı, düzenbaz Araplar!
Aslında bir Müslüman günde beş değil on beş vakit de namaz kılabilir, buna bir engel yok, ancak Allah’ın önerisi 3 Vakit namazdır.
Allah Kuran’da 3 Vakit namazı “önermiştir” yani farz kılmamış, buyurmamıştır!
Allah, namaz kılmayı emretmediği için namaz kılmayana bir ceza da vermemiştir!
Kısacası namaz kılmayana ceza yoktur!
Kuran’da hırsızlık büyük bir suçtur.
Kuran’da zira büyük bir suçtur. Cezası da çok ağırdır.
Ama Kuran’da namaz kılmamak suç değildir cezası da yoktur!
Namaz kılmamak suç değildir!
Değerli Dostlar,
Kuran’a mı inanacağız yoksa bazı çıkarcı düzenbaz Arapların uydurduklarına mı?
Yılmaz Dikbaş
22 Mayıs 2024, Çarşamba
0532 233 31 52
0 notes
foxyfox272 · 1 year
Text
Sanki tüm şarkılar, şiirler
Bizim hakkımızda
Aşkımız demeye dilim varmıyor
Ama diyebilmeyi çok isterdim
Yarım kalan, başlayamamış çok şey var
Bırak diyince biter sanmıştım
Seni bitirmişim sadece
Bendeki sen hâlâ duruyor
Kırgınım biraz
Biraz da kızgın
Sanki
Benim sana alıştığım kadar alışmamışsın bana
Bu bir suç değil tabii
Ben abarttım galiba
İçinden gelenler bana özel sandım
Korkularımla senin için savaştım
Savuşturdum
Sen yoksun şimdi
Ben de onlara sarılıyorum
Korkularım dar geliyor kalbime
Sıkıyor
Alışıyorum ama
Her gün biraz daha
1 note · View note
zeynepy1 · 2 years
Text
Benim bir sırrım var, açıklanmayacak kadar sır
Bundan çıkar hır. Haplamalar vuku bulur, dert kahır
Sırdan geçen dilim olsa, hal eder diken
Bilmez bilen bağdar olur benden iken
Ya söylersen kim anlar?
Söylemezsen bağlar, gamlardan ağlar
Bu yıpranışla dağılır bütün
Doymaz Sago yakar tütün
İçindeyim bu oyunun büsbütün
Hayatıma musallat oldu şöhret ün
Karıştı yarınım bitti dün, tedirgin bugün
Topla çıkar, nedir sonuç?
Her kıyasla dilime değer
Bıçağa ait keskin uç, kimdir suçlu, kimde suç?
Öylesine ki, bir iki biber yakmadan, bırakmaz rahat
Yarası ağır, dilimin bulamıyorum kapatacak bant
Üzerime gelin bakın, dinamit bağlı gövdeme
Yaklaşanı uçururum, uçurtma misali pimden iplerle
Fesatlar, kapıma vardılar, ellerinde güllerle
İşlerine gelmediğimde, saldırdılar aynı güllerin dikenleriyle
Vurdular siyah güllelerle
Giy, ateşten gömlekleri, bir bir yansın üzerin ve dahi
Kır, topraktan çömlekleri zaten tedirgin halim (ve dahi)
Bir, benimdir bendim ve bir kendim ortadayım
Bitmez derdim, bu hal beni yer, bitirir bildim (aha)
Giy, ateşten gömlekleri, bir bir yansın üzerin ve dahi
Kır, topraktan çömlekleri zaten tedirgin halim (ve dahi)
Bir, benimdir bendim ve bir kendim ortadayım
Bitmez derdim, bu hal beni yer, bitirir bildim (aa)
Aklıma gelen başıma geldi. başım yarıldı, aşım soğudu
Yine iştahsızlık evinde oyuncak etti açlığımı
Artık kartopu oynamak istemiyorum, ellerim dondu
Türlü saklambaç oyunlarından, gözlerim yoruldu
Ner'desiniz güven abideleri (he), cesaret haylazları?
Gösterin bana altmış ikiden, tavşan yapan hokkabazları
Belirleyin karşımda durabilecek, tüm küfürbazları
Demirden mızraplarla kırdım sazları
Deştim böğrümden kıyamadığım hazları, verin bana yazları
İlahi merhamet sarayı, ya Hannan
Sensin Rana, sensin Mana, sensin Rahman, sensin Canan
Ruhum işgalden kurtulmaz, vatan infilak eder alev ateş volkan, hislerim kırık var
Püskürüyor üzerime lav kıvılcım korlar
Elimdeki bi' avuç dolusu su ile, sönmez bu yangınlar
Ben bi' sırra sahibim, hayat uykusuna yatmış
Ben çok dosta sahiptim, güvensizlik içine batmış
Şahit olduğum birileri mutluluğu, parayla kapmış
Giy, ateşten gömlekleri, bir bir yansın üzerin ve dahi
Kır, topraktan çömlekleri zaten tedirgin halim (ve dahi)
Bir, benimdir bendim ve bir kendim ortadayım
Bitmez derdim, bu hal beni yer, bitirir bildim (aha)
Giy, ateşten gömlekleri, bir bir yansın üzerin ve dahi
Kır, topraktan çömlekleri zaten tedirgin halim (ve dahi)
Bir, benimdir bendim ve bir kendim ortadayım
Bitmez derdim, bu hal beni yer, bitirir bildim
0 notes
kalbenli · 2 years
Text
Şu fukara ömrümün en zengin duasıydı seni dilemek. Geride bıraka bilseydin her şeyi , tutuna bilseydin sevdama
Tumblr media
Tüm ayrılıkların canına okurduk ya
Göze alamadın . Seni gözünden bile sakınana çok kolay kıydın . Şimdi attığın her adım ayağına dolanıyorsa sakın bana suç bulma . Yüzüne çarpılan her kapıda , yarım yamalak yaşadığın her mutlulukta , şiir yürekli hayalimi arama
Tumblr media
Haşa . . . ! ! !
Hiç gocunmadı avuçlarım ; sana açtığı Aminlerin boşluğa savruluşuna , beddua etmedi dilim ; yaşam mücadelesi veren yanlarımı diri diri mezara koyuşuna . Belki bir daha doğrulmaz belim , bükük durur boynum ve kırıklarını bir araya getiremez kalbim . Ama ben seni sağlam kafayla , canımı yakacağını , yarı yolda kalacagımı bile bile sevdiğim için tüm bunları hak ettim . Yine de alnım ak , başım dik . . . çünkü ben bu aşkın tek zerresini bile heba etmedim . . . Artık sönmez içimdeki cehennem , yetim kalmış umutları arafta bıraksam da . Düşlerde sarılırım boynuna , doyarım kokuna , arşınlarım sana gelen yolları , gelmediğin her gecenin sabahına varsam da , varmasam da . Bir yolunu bulur kendimi avuturum .
Tumblr media
Ele güne karşı hep dimdik ,hep mutlu , hep hayat dolu olurum . Yaşattığın hiç bir şeyi unutmam ama unutmuş gibi dururum . Şiir yürekli hayalden son kez, ufak bir hatırlatma :
Kalmak için ufacık bir sebep bulamayanlar / Zaman geçip de devran dönünce geri gelmek için ufacık bir sebebe muhtaç oluyor . . .
Geçmez dediğin günler geçiyor , aylar geçiyor , yıllar geçir yor . Sevgiyi katledenin yolu dönüp dolaşıp cinayet mahaline çıkıyor . . .
Tumblr media
100 notes · View notes
layezalll · 3 years
Text
Tumblr media
"Bir tatlı huzur almaya geldim"
Müebbet yemiş şiirlerden, türlü işkencelere maruz kalmış yaralı cümlelerden kısacası yüreğimin gurbetinden yazıyorum sana aziz İstanbul
Kimileri küfürler etti sana,
Yalnızlıklarına, terk edilislerine sebep gösterdiler seni
Ama hiç biri vazgeçemedi senden ve ben baharını özledim senin,
Simit satan eli nasır yüzü ve bahtı esmer çocuklarını,
Süleymaniye de sabahı, Eyüp de öğleni,
Üsküdar da akşamı özledim,
Ben senden başkasını sevmedim.
Bir sana müptelaydim, bir sana vurgun,
Şimdi senden uzakta yüregim Kırgın, gözlerim dargın, bedenim yorgun,
Hey bre rıyasına kurban olduğum
Kimler geldi geçti içinden sahi sen hiç aşık oldun mu??
Sen Fatihe âsiktin degil mi?
Uğruna gemileri geçirmisti karadan,
Çağ değiştirmişti seninle
Yok, sen degil Fatih sana âsikti değil mi?
Peki, sen kime âsiktin mendil satan çocuklara mı?
Denizine bakıp ağlayanlara mı, savaşlara mi, bakışlara mı?
Bakma sen bana saçmalıyorum,
Ne zaman seni özlesem hep böyle aptallasiyorum…
Dün gece düşümde sendeydim
Üsküdar’in da rüzgarın dağıtıyordu saçlarımı,
Savuruyordu hafiften, yaralarıma üflüyordu martıların.
Sana bakıyordum kız kulesinden, siyrilmistim hayatın tüm hilesinden…
Sahi ya aklıma gelmişken sorayım
düşlerin var mı senin ne görürsün mesela düşünde
Sende yikilanlarimi, sende ayakta kalmayı öğrenirler mi?
Sevenlerimi, sevilenlerimi
Sende yorgunsun biliyorum…
Bekle beni az kaldı geliyorum.
Geliyorum martıların baskenti,
Geliyorum nazlı yar, geliyorum vurgunlarin memleketi,
Geliyorum hadi beni denizinle sar,
Gönderme beni bir daha gurbete
Gönderme istersen koy sakla beni Karaca Ahmet’e
EYVAH
Zaman alıp götürünce gençliği acimtirak bir sevda tadı birakir dilinde
Bütün anıları biriktirirsin kumbara misali beyninde…
Sana fazla bir sey birakmaz hayat bir tutam eyvah kalır elinde…
Eyvah nedir bilir misin? 
Eyvah hatanın ardından söylenen bir hayret ve bitkinliktir. Ne çok hata yapmışım eyvah!
En büyük hatammissin eyvah!
Simdi sağım solum her yanım eyvah…
Ne zaman duracak yada ne zaman bizim için dönecek dünya bilmiyorum, susuyorum çünkü konuşacak bir şey yok, dilimde tek kelime eyvah!
SUSAMAM YETER
Şimdiki sevdalar, hüzünler başka,
Bu zamanda yasanilmaz be dostum
Silinmez lekeler bulaşmış aşka,
Bu zamanda âsik olunmaz azizim
İşsizlikle doldu memleketin her yanı,
Kalmadi mazide kalmadı güzel anı,
Üç kuruşa parsel parsel satıyorlar vatanı,
Düzen bozuldu beni dinlersen gelme ha
Bu düzensizlik kalbimde bir derin sızı,
Kendisi kumar oynar her gün oynasta kızı,
Dilim türkülere hasret mızrap unuttu sazı,
Böyle dünya dönmesin dursun be dost
Diyorlar çok konusma Fuat kes artık yeter,
Her şey günü gelince elbette biter,
Tak etti canıma susamam yeter,
Konusmak bile suç artık konuşma kardeş …
Puştluga, gavatliga medeniyet diyorlar,
Osmanlıya barbar ecdada cahil diyorlar,
Atama hain, vatana bir karış toprak diyorlar,
Din iman kalmamış bunlarda kirvem
‘’Memleketi kurtarmak sana mı kaldı kuzum?’’
Kışım bir garip artık gelmiyor yazım,
Küsmüş notalarım çalmıyor sazım,
Türküler bile değişti söyleme dost
149 notes · View notes
sudenurrkya · 2 years
Text
annem bana hep der ki, senin sevgiye alerjin var. öyle olmadığını biliyoruz di mi. yıllara öyle kırgınım ki, sensiz geçti gitti. böyle olmasaydı başka türlü de olmazdı, biliyorum ama neye yarar. böyle olması da beni hiç mutlu etmedi. hiçbir şey aynı kalmadı, ben bu kırgınlikla yaşayamadım, ilerleyemedim. olduğum yerde, döndüm durdum, ilerleyemedim. Ben hiç bir duygu da yaşayamadım. senin için ağlıyordum, kendime kızdım, ne zavallısın dedim. kalbim seni konuşmak istedi, dilim hep senden bahsetmek istedi, mühür vurdum, dişlerimi sıktım. adını duydum, içim titredi, sana yazdığım onlarca yazıyı attım, unuturum sandım. sahi sen ne yaptın, yıllar sana yaramıştır, büyüdün, benden uzakta. en çok ne istiyordum biliyor musun, senin bir oğlan çocukluğundan kocaman adam oluşunu izlemek. yılda tahminen yedi sekiz kere saç traji olurdun, hepsine denk gelmek, kapılarda seni beklemek, kapılarda beni beklemeni görmek, şöyle hafif hafif gülümsemek. beni böyle arafta bırakmasaydın ya, kalbimi çok daha kötü kırsaydın ya, ara ara yüzsüzce o kapıyı çalmak istemeyecek kadar kötü kırsaydın kalbimi. sen neden öyle yaptın, ben neden böyle davrandım. neden, allah'ım benim ona bir ağım yok, yaşadığımı yaşamasın, çok sevsin çok sevilsin dedim. neden sana bakmaya kıyamadım, neden sevmeye bile kendimde hak görmedim. neden en başından beri beni sevemeyeceğine inanıyordum. neden bana hiç iyi şeylerle gelmedin. adımı duymuşsundur sağdan soldan, adaşım birine denk gelmişindir hiç mi aklına gelmedim. gelmedim di mi, biliyorum gelmedim. hani sana sormuştum ne yemezsin diye, sen bana sormamıştın ama ben söylemiştim, belki sofrada önüne gelir beni hatırlarsın diye, en sevdiğim yemeği de söylemiştim, beni hatırla diye. sen beni hiç hatırlamadın ama hiç hem de hiç. insan düşmanına bakmazdı öyle, deldi geçti bakışların beni de ses etmedim. ya benim kapına dayansam hesap soracak yüzüm yok bu sevdadan. ne diyeceğim, neden sevmedin mi. ben kimseyi sevemiyorum öyle. sana benzeyecek birine denk gelirim diye ödüm kopuyor. ne zaman siyaha yakın bir gözle göz göze gelsem içimde bir şeyler devriliyor. senden sonra ilerleyemiyorum, o kız olamiyorum, topladım diyorum diyorum, düşüyorum. Ben seni hatırlayınca suç işlemiş gibi hissediyorum. benim canım pelesenk oldu yollara da, birkez dönüp bakmadın. sendeki bu acımasızlık, neyse ne işte.
2 notes · View notes
zemherisiirler · 3 years
Text
#####
Kasım geldi
Üşüyorum
Bir ayazın ortasında ruhum
Karanlığın esiri olsa da bedenim
Ben kaldırımların çocuğuyum
Dilim Acem Kızı söyler
Dudağım rakı sever benim
Huzuru kendime haram kılmışım
Taşlaşmış bir yüreğe hapisim
Göğsüm bir mahpus duvarı
İçine mahkum ettiğim bir sevda
Kollarımı zincir gibi dolamışım
İnceden burnuma gelen tatlı bir rayiha
Kadere inanırım haşa ne haddime
Ama kulun kaderi yaptıklarındadır
Yanlış yapıp suç kaderin diyemem
Suçlu kader değil kul bozmasıdır
Şiirler yazar hapis ederim kağıtlara
Yazdığım beden okumaz kalemimi
Hayalimde okurum saçlarını okşarken
Ben dağıtıp ben toplarım kederimi
Tut elimi
İsterim fakat yalvarmaz gönlüm sana
Sevda bu bedenlere muhtaç olamaz
Uzaktan sevmek marifet demişler
Seni bir kere seven bin yıl doyamaz
AHMET ÖZTÜRK
2 notes · View notes
simurguvercinka · 3 years
Text
Hançerin Sapı
Haksızlık etme Diyorum kendime; Onurlandırıldın da, Kınandın da sen. Kendini kül dolu Bir küpe gömdün. Ters yüz ettin Sevgini eskidikçe. Güzel günler yaşadın. Çiçeklerin oldu, Bir evin örneğin; Güneş gören, Dağlara dönük balkonu. İşte bu yüzden Ağlarım ben Kestaneler çatlarken. Sabahın buğusu Gözlerimi yaşartıyor, Boynuma dolanıyor Akşam zinciri. Dağlardır beni avutan. Söyleyin bana Gözünüzü kırpmadan; Sizce dönek midir zaman? Eşkıyalar dağları Anlayamazlar. Çünkü suçtur onları Dağlara çıkartan. Darasıdır suç oysa Yaşadığımız dünyanın. Dağlar sizi Pekmez ile kararım. `Öyle yaralıyım ki; Ölmem ben artık.` Ölmem ya kanarım, Kanarım seve seve. Haksızlık etmem Suya ekmeğe Hiç bir anahtar Dönmese de kilidim de. Bekliyorum kaç zamandır; Uykusuzum,sabırsızım. Başımı acıtıyor Geceleri yastığım. Dilim kurumuş Bir su yatağı, Katı sözcüklerle Dolu tozlu ağzım. Bakıyorum eski Fotoğraflara. Hafız Burhan dinliyorum Taş plaklardan. Bir pencere çarpıyor Viran yüreğimde, Sıvalar dökülüyor Pervazından. Dörtnal giden Ürkek bir attan Düşüyorum de sanki, Takılı kalıyor Ayağım üzengiye. Sürükleniyorum Sırtüstü Çalılar,dikenler içinde. Mevsim kışa dönüyor, Hızar sesleri geliyor Dörtbir yandan. Odun taşıyor Yorgun kamyonlar. Kuşlar da gitti. Çiçekler gelecek bahara Tohum saçıyor. Ey benim umudumu Bölük bölük Eden hızarlar, Bu yıl da Kalıcıyım burda Verilmiş sözüm var. Bensiz yapamaz Lapa olur pirinç kar. Elimden tutmuş Sevecen gençliğim, Buzdan bir yolda Düşe kalka Yürümeyi öğretiyor Yeniden bana. Geçmiş deyince Sen geliyorsun aklıma. Sahi sen yaşadın mı; Var mıydın acaba? Yaşadık mı seninle Aynı zaman parçasında? Ama ellerin aklımda. İri gözlerin, Sıcaklığın geceler boyu Ve aklığın aklımda. Senin ağzın tarçın kokardı, Benimki karanfil. Birbirine karışırdı Soluklarımız. Tek başınayız şimdi ikimiz. Bende karanfil, Sende tarçın kokusu Yapayalnız,kimsesiz. Ben seni yalansız Bahar gibi sevdim. Sevgi adınaydı Milis beraberliğimiz. Sabahtan akşama Günü tarar örerdik Ve kedileri İkimizde çok severdik. İkimiz de yıldız düşkünü; Bakmaya doyamazdık Gökyüzüne. Koynunda terli ferman Bir atlı geçerdi Samanyolundan, Kimsenin göremediği Kibrit çakımı bir an. Hiç unutmam; Adına sikke bastırırdı Aşk o zaman. Yani ay doğardı Tepelerin ardından. Güzel günlerimiz oldu, Gecelerimiz İpek ve kılabtan. Omuzunda uzun saplı Eğri tırpan Ot biçmeye gidiyor Avurtları çökük Bir gölge adam. Karalar giyinmiş, Ölüm simgesi gibi Geçiyor sokaktan. Kulaklarım uğulduyor, Yapılar eğiliyor, Çinko damlar Daraltıyor gökyüzünü Alaca bir bulut Geliyor üstüme Yuvarlana yuvarlana Kurşundan bir köpekle. Haksızlık etme Diyorum kendime. Kılavuzun oldu rüzgar, Su gibi dostun. Eğer dumanlıysa Kavruk dağlar; Bil ki gülün ahı, Hançerin sapı var. Ey benim umudumu Bölük bölük Eden hızarlar, Oluklu hançer, Güle narh koyanlar; Şahmaranın başı için Payınıza düşen ne? Bir gün sorarlar.
Tumblr media
- Metin Altıok
5 notes · View notes
birtutambenden · 4 years
Text
"Çalmaktan daha kötü bir suç yoktur. Kendisine ait olmayan bir şeyi alan insan, bu ister bir can olsun isterse bir dilim ekmek, aşağılıktır."
- Khaled Hosseini🎈
15 notes · View notes