#Batman Daima | Explore Tumblr Posts and Blogs

enbastanbasla-v · 3 years

Text

Anonim ol ve insanları mutlu et.🤗😉💜💫🍫🍬

1. Çocuk senle şimdiki sen arasındaki ortak noktalar nelerdir?

2.Neden sa yazarken as yazıyorlarda hi yazarken ih yazılmıyor?

3. Her gün fazladan bir saatin olsaydı onu ne yaparak geçirmek isterdin?

4. Şu an sahip olmadığın bir yeteneğe sahip olma hakkın olsaydı bu ne olurdu?

5.Çocukluğuna bir öğüt verecek olsan bu ne olurdu?

6. Tüm eski anılarının silinmesini mi istersin yoksa hiç yeni anı biriktirememeyi mi?

7. Eğer yaşantını arkadaşlarından biriyle değiştirme şansın olsaydı bu kim olurdu?

8.Seninle mutluluk arasındaki engel ne?

9.Hafta sonunu nasıl geçirirsin? En çok ne hoşuna gider?

10.Ne tür müziklerden hoşlanırsın?

11.Yaptığın en iyi tatil hangisiydi? Neden en iyisi o?

12.Tatile gitmek istediğin bir sonraki yer neresi? Neden orası?

13.Hobilerin neler? Onlara ulaşmak için neler yaptın?

14.En sevdiğin yaş hangisiydi?

15.Dijital veya basılı fark etmeksizin okuduğun en son şey neydi?

16.Dışa dönük veya içine kapanık biri misin?

17.Dondurmanın en üstündeki top neli olmalı?

18.Sen son izlediğin televizyon programı neydi?

19.Podcast veya buna benzer yayınları dinler misin?

20.Favori tatil biçimin nedir?

21.Son bir yemek yemek istesen bu ne olurdu?

22.Sinemaya mı gidersin yoksa evde mi film izlersin?

23.En sevdiğin uyku pozisyonu hangisidir?

24.Yapmaktan keyif aldığın ama kendini biraz suçlu hissettiğin şey nedir?

25.Yaz aylarında pencere açıkken uyumak ister misin?

26.Bir kitapta veya filmde yer alan en iyi replik sence nedir?

27.İlk defa bir ünlüye aşık olduğunda kaç yaşındaydın ve bu kimdi?

28.Gününü anında daha iyi bir hale getirebilecek şey nedir?

29.Evcil hayvanın var mı? Varsa ne besliyorsun?

30.En sevdiğin yemek öğünü hangisi?

31.Hangi şarkı seni daima dans ettirir?

32.Tost yerken kıtır kenarları yemek hoşuna gider mi?

33.Ne yapınca daha sakin olursun?

34.Aşık olduğunda sen nasıl biri oluyorsun?

35.Doğum gününü nasıl geçirirsin?

36.En sevdiğin egzersiz türü nedir?

37.En sevdiğin mevsim hangisidir? Neden o mevsim?

38.Duyduğun en iyi şaka nedir?

39.En çok kullandığın telefon uygulaması nedir?

40.Yemek yapmak mı yemek söylemek mi?

41.Bir şeyden hoşlanmazsan fikrin değişir mi?

42.En sevdiğin masa oyunu hangisi?

43.Nasıl kahve içersin?

44.Onsuz yaşayamam dediğin bir ürün var mı?

45.Ne sıklıkla spor yaparsın?

46.Egzotik bir hayvanı evcil hayvan yapacak olsan bu ne olurdu?

47.Bir günü plajda mı havuz başında mı geçirmek istersin?

48.İnsanların saçınla oynamasından hoşlanır mısın?

49.Öğretmenlerinizden birinin yaptığı en çılgınca şey nedir?

50.Yanlışlıkla bir akıl hastanesine yerleştirilsen onları gerçekten aklı başında olduğuna ve sadece aklı başında gibi görünmediğine nasıl ikna ederdin?

51.Bir atın boyutuna kadar büyütülebilecek en komik hayvan hangisi olurdu?

52.Bazı peri masalları günümüzde geçse ve modern teknoloji ve kültürü içeriyor olsa nasıl olurdu?

53.Hiçbir açıklama yapılmadan tutuklansan arkadaşların ve ailen ne yaptığını düşünürdü?

54.Annen çok oflayan biri mi?

55.Bir misafirin evinde yaptığı en tuhaf şey neydi?

56.Pizzanın üzerine ananas koymaya ne dersin?

57.Sokakta bir yabancının yanından geçerken söyleyebileceğin en ürkütücü şey ne olurdu?

58.Sokakta bir yabancının yanından geçerken söyleyebileceğin en ürkütücü şey ne olurdu?

59.Hayvanlar konuşabilse en kaba olan hangisi olurdu?

60.İçinde bulunduğun sadece sizin gruba özel en iyi şaka hangisiydi?

61.Sana arkadaşların hangi lakabı takıyor?

62.Bir çocuk filminin hangi kısmı sende kapanmaz bir yara açtı?

63.Sosisli bir sandviç midir? Neden ya da neden olmasın?

64.Gördüğün en iyi Wi-Fi adı nedir?

65.İlk önce bir ürün düşün. Şimdi, bu ürün için en kötü marka adı ne olurdu?

66.“Nasıl gidiyor” veya “ne yapıyorsun” gibi basit soruları yanıtlamanın eğlenceli yolları nelerdir?

67.Çocuğuna verebileceğin en kötü isim ne olabilir?

68.Tek bir cümleyle, interneti nasıl özetlerdin?

69.Hayat bir video oyunu olsa bazı hile kodları neler olurdu?

70.Fıstık ezmesine fıstık ezmesi denmeseydi ne denirdi?

71.Beş yaşındaki sen aniden kendini şu anki bedeninde yaşarken bulsa beş yaşındaki sen ilk önce ne yapardı?

72.İnsanların %72'si şu olduğuna göre neden ateşle buharlaşmayız?

73.Kendi TV programın olsaydı ne hakkında olurdu?

74.Vampir ile kurt evlenirse çocukları kumpir mi olur?

75.Hey, biraz para alabilir miyim?

76.Aşık olduğun kişinin burcu ve senin burcun ne?

77.Ruh hayvanınız nedir?

78.Süpermen ve Batman arasındaki bir kavgada kim kazanır?

79.Sen kimsin yaw?

80.Hadi bir çikilat ver yaa...

81. (9×9) kaç?

82.Yüzünü hangi renge boyamak isterdin?

83.Oda arkadaşınız olarak hangisini tercih ederdiniz? Keçi mi kuş mu?

84.En gereksiz kelime nedir?

85.En sinir olduğun kelime nedir?

86.Birlikte öflemeye ne dersin?

87.Başın çok ağrır mı?

88.Eğer sen bir dinozor olsaydın etçil mi olmak isterdim otçul mu?

89.Seni çiook seeviyorruuuummmmmm.

90.Hangi gezegende yaşıyorsun?

91.Her hapşurduğunda biri pizza diye bağırırsa ilk tepkin ne olurdu?

92."Öhöm öhöm "bu kelimeyi görünce ne hissediyorsun?

93.Bu benim herşeyim diyebileceğin biri var mı?Varsa o kişi kim?

94.En son hayır dediğiniz şey neydi?

95.Ailen nasıl biri?

96.Biri sana dik dik bakarsa sende ona dik dik bakarmısın?

97.Rahatça yanında saçmalayabileceğin biri var mı?

98.Periler gerçek mi?

99.Karanlıkta uyuyabiliyormusun?

100.Bana anonim olurmusun?😁

42 notes · View notes

hogwartsyerlisi · 4 years

Text

Robert Pattinson her role yakışıyorsun bebeğim ama benim gözümde daima Edward Cullen olarak kalacaksın.. Batman fotoğraflarından bile vampir vibe alıyorum üzgünüm

46 notes · View notes

kur-an-ve-risalei-nur · 5 years

Text

⭐⭐⭐⭐⭐

Haftasonları biraz daha fazla evimize vakit ayırmaya çalışıyorum... Derslerin verdiği yorgunluk her ne kadar çok olsada evde annemin yükünü biraz hafifletmek için birazda huzur ve mutluluk kaynağı evimizi tertemiz görmek beni dinlendirdiğini hissediyorum..

Evi süpürüp silerken dikkatimi çekti,

Iki günde veya ihtiyaca göre hergün evi süpürüyorum..

aksi takdirde odalar çok kirlenip temizlemeside güç oluyor..

Günlük temizliği yapılması gereken yerler var ki , bu itina gösterilmezse ağır kirsökücüler kullanılması icab ediyor ( wc hamam ve mutfak ) gibi.

Hem süpurüyor hemde düşünüyordum..

Evler ekseriya 4 oda bir mutfak, wc hamamdan nasıl oluşuyor ve temiz kalmalarına hergün itina gösteriliyorsa ;

İNSAN da bir hâneydi Nurdaki hakikatlere göre, Ruh odası, kalp odası, vicdan odası, Akıl odası ve çekmecemisal Latife odacıkları ve buraları sürekli kirleten şımarık bir Nefs ve umursamaz Gaflet ve isterik hevalarımız var ve ah malesef hergün illa kirlenen ve mutlak temizlenmesi gereken AMEL defteri odası var...

Efendimize (a.sm) bu konuda muracaat ettim nasıl bir temizlik yapayım diye, mâlum" her iş ehline sorulmalıydı" Efendime (a.s.m) göre...

Asr-ı saadetin bu asra telgrafları olan Hadislerde hem maddi temizlik, hem ikinci hane olan insanın manevî temizliğiyle ilgili bilgiler aldım..

🎯AMEL DEFTERİMİ ;

Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

“Ey insanlar! Allâh’a tevbe edin ve O’na istiğfâr edin!

Muhakkak ki ben her gün yüz defa, hattâ yüzden daha fazla, Allâh’a tevbe ediyor ve O’na istiğfâr ediyorum.” tavsiyesiyle İSTİĞFAR ile temizliyorum.." kimin amel defterinde istiğfar çok ise kurtuluşa ermiştir" mealinde bir hadis daha var..

🎯NEFSİMİ " Resûlullâh (s.a.v.) buyurdular ki; “Balığın karnında iken, Zü’n-Nûn’un (Yûnus aleyhisselâmın) yaptığı duâ şu idi:

Lâilâhe illa ente sübhâneke innî küntü mine’z-zâlimîn.

Allâh’ım! Senden başka ilâh yoktur, Seni her çeşit kusurdan tenzîh ederim. Ben nefsime zulüm edenlerdenim.” Bununla duâ edip de icâbet görmeyen yoktur , ayetindeki duayı günde 33 kere okumak ile dizginliyorum...

🎯HEVAM içinde, “Akıllı kişi, nefsine hâkim olup onu hesaba çekerek ölüm ötesi için çalışandır.

Ahmak da nefsini hevâsına tâbî kıldığı hâlde Allah’tan (hayır) umandır.” (Tirmizî, hadisi geregi , daima nefsimi hesaba cekip , onu hayra tesvik ediyorum..

🎯LÂTİFELERİM için ,

“Hem senin mahiyetinde öyle manevî cihazat ve lâtifeler verilmiş ki bazıları dünyayı yutsa tok olmaz, bazıları bir zerreyi kendinde yerleştiremiyor. Baş bir batman taşı kaldırdığı halde, göz bir saçı kaldıramadığı gibi; o lâtife saç kadar sıkleti, yani gaflet ve dalâletten gelen küçük bir halete dayanamıyor. Hatta bazen söner ve ölür.” (17. Lem’a) deniliyor ya..

" lâtifelerin ölmesi demek,

nasıl hastalanınca insana en güzel nimetler bile lezzetsiz gelirse veya kör bir adam nasıl dünyadaki renkleri görme lezzetinden mahrum ise, haramlarla ölen lâtifeler de Cennette kendilerine mahsus lezzetlerden mahrum kalacaklar.

burada ümitsizliğe düşmeyelim. Zira latifelerin mutlak anlamda ölümleri ile muvakkat ölümleri bir değildir.

Fakat muvakkat lâtife ölümü güçlü bir ders-i imanî ve tövbe ile diriltilmezse mutlak ölümün gerçekleşeceği hiç şüphesizdir. Bu yüzden onları ya temiz tutmak veya ölmüş gibilerse ;

bol bol Kuran ve nurları ve günlük tefekkürler ve cevşen ve evrad ü ezkârı ihmal etmiyerek o odacıkları temizliyorum inşaallah ve biiznillah....

O En Güzele Emanetsiniz... 🌺

________________°🌺💞🌸°_________________

🎀

24 notes · View notes

filmdizibox-blog · 6 years

Photo

Batman Daima – Batman Forever izle

#batman daima #batman daima fragman #batman daima full izle #batman daima imdb #batman daima izle #batman daima oyuncuları #batman daima türkçe altyazılı izle #batman daima türkçe dublaj full hd izle

0 notes

filimsahne · 7 years

Text

Batman Forever

Yönetmen Joel Schumacher Senaryo Bob Kane,Lee Batchler,Janet Scott Batchler Görüntü Yönetmeni Stephen Goldblatt Müzik Elliot Goldenthal Türkçe Adı Batman Daima Gösterim Tarihi 30 Ağustos 1995 Yapım 1995 Ülke ABD Tür Aksiyon, Suç, Gerilim Süre 122 dakika (more…)

View On WordPress

#122 Dak.#ABD #Batman #Batman Daima #Batman Forever #Bruce Wayne #Dr.Chase Meridian #Dr.Edward Nygma #Harvey Dent #Jim Carrey-Riddler #Nicole Kidman #Tommy Lee Jones #Two-Face #Val Kilmer

0 notes

ssogut624-blog · 5 years

Text

Batman evden eve nakliyat , Batman asansörlü nakliyat , Batman nakliyat Batman Nakliyat sektöründe yıldızı sürekli şekilde parlayan evden eve taşımacılık, evden eve nakliyat ve ofis taşıma işlerinizde size sorunsuz şekilde hizmet verebilmek için bu sektöre adım atmıştır. Ev taşıma ve ofis taşıma olmak üzere bir çok nakliye alanında sorun olduğunu fark eden firmamız, size sorunsuz şekilde hizmet sunak için kurulmuştur. İnsanlar artık nakliye sektöründe çaresiz hale getirilmiştir. Biz bu algıyı yıkmak için bu sektöre girdik ve zamanla yaptığımız kaliteli işlerle insanların kalbinde taht kurduk. Biliyoruz ki, iyi yapılan her işin ve emeğin bir ödülü olur. Bizimde ödülümüzü halkımız verdi. Batman evden eve nakliyat şirketi, ofis ve ev taşıma işlerinizde organizeli iş yapar. Taşıma gününden önce ekspertiz ev veya iş yerinizi inceler. Batman asansörlü nakliyat Sizlerle anlaşma yapılan şartlara uyarak sözleşmede belirtilen gün ve saatte adreste olur. Taşıma günü ambalaj malzemesi, uygun boyutta aracı, yeterli elemanı ve binanıza kurulabilen taşıma asansörüyle adresinizde olur. Tedbiri elden bırakmayan firmamız uzman ve profesyonel kadrolarla devamlı işinizin takibini yapar. Batman nakliyat firması ile evden ev nakliyat ve şehirler arası parça eşya taşıma işleriniz uygun rakamlarla kaliteli olarak yapılır. Şimdi herkesin ortak derdi olan, sorunsuz ev taşıma ve parça eşya nakliyesi nasıl yapılır sorusuna cevap arayalım. Ama iyi bir taşıma yapmak için gerekli kriterlerin uygun olması’da şarttır. Batman nakliyat şirketleri içinde tanınmış ve referansları olan ev taşıma firmaları arasında araştırma yaparak, en iyi ve kaliteli evden eve nakliyat firmasını seçmek şarttır. FİRMAMIZIN ÇALIŞMA PRENSİPLERİ: • Kaliteli ve itinalı taşımacılık tüm taşıma işlerinizde, iş ayrımı yapılmadan uygulanır. • Bizim zamanımız çok değerli olduğundan dolayı zaman kavramanı önem vermekteyiz. Müşterimize söz verdiğimiz gün ve saatte adresinizde oluruz. • Evden Eve Nakliyat logolu şirketimize ait araçlarla size hizmet sunuyoruz. • Evden Eve Nakliye şirketi kalitesini daima yüksek tutar. Size en iyi hizmeti verebilmek için tüm imkanlarını seferber eder. • Sorunsuz taşımacılık sloganıyla ilerleyen Evden Eve Nakliyat, taşıma esnasında oluşan tüm zarar ve ziyanınızı karşılar. • Kendi bünyemizde yetiştirdiğimiz profesyonel, güvenilir ve güler yüzlü ekiplerle size hizmet veriyoruz. • Taşıma hizmeti sunan ekipler tek tip kıyafetlerle ev ve ofis taşıma hizmeti sunarlar. • Yeniliğe ve gelişmeye önem veren Evden Eve nakliyat, teknolojik tüm gelişmeleri takip ederek envanterine ekler. Size son model araç ve asansörlerle hizmet sunar. • Evden Eve ev taşımacılık şirketi müşteri memnuniyetine dayalı bir çalışma yapar. Taşıma günü oluşacak tüm sorunları önceden düşünür ve çözer. Nakliye esnasında oluşabilecek her türlü sorunu çözebilecek ekip ve ekipmana sahiptir. • Evden Eve nakliyat ekspertizleri ev veya iş yerinizi inceler ve size yapabileceği işin sözünü verir. Taşıma günü verdiği sözden fazlasını yapar eksiğini yapmaz. • Şirketimiz size taşıma personeli ile muhatap etmez. Tüm taşıma işlerinizi takip eden üst düzey yönetici ile muhatap olursunuz. • Evden Eve nakliyat şartlar ne olursa olsun, bilgilerinizi 3. kişilerle paylaşmaz.Gizlilik firmamızın temel prensibidir. • Firma elemanlarımız kişilerin özel durumlarına karışmaz. Taşıma esnasında kişilerin özel sorunlarıyla ilgili aşağılayıcı tutum içine girmez. Saygı çerçevesinde işini yapar. • Batman nakliyat şirketimiz sizin tüm haklarınıza saygı gösterir. Taşımayla ilgili sizin tüm haklarınızı korur. Nakliye ve evden eve nakliye hizmetini sorunsuz şekilde almanız için işin sonuna kadar titiz bir çalışma sergiler. Kurumsal Evden Eve Nakliyat Firmaları Batman nakliyat firmaları arasında, kurumsal ev taşıma hizmeti olan firma sayısı azdır. Bundan dolayı Batman nakliyat piyasası ve asansörlü ev taşımacılığı işi bir birlerine karışmıştır. Buda yetmezmiş gibi birde korsan ve merdiven altı evden eve taşıma firmaları sektöre dadanmıştır. Nakliyeciler arasında en iyi ve kurumsal evden eve nakliye firmasıyla sorunsuz taşının. Çünkü, ev eşyamızda maddi ve manevi değeri olan bir çok kıymetli eşyamız vardır. Ufak rakamlar yüzünden korsan ve profesyonel olmayan taşıma şirketleri ile ev eşyanızı zebil etmeyiniz. Evden Eve nakliyat Batman nakliyat şirketleri içinde en iyi evden eve nakliyat hizmeti veren, kurumsal taşıma ve nakliye firmasıdır. Artık Batman nakliyat firmaları arasında asansörlü ve sigortalı ev taşıma hizmetini garantili şekilde sunan, Evden Eve evden eve taşımacılık şirketiniz var. Sizinle Batman'ın ve Türkiye’nin her yerinde ev taşıyoruz. Batman evden eve nakliyat şirketleri içinde en iyi asansörlü evden eve taşıma firmanız var. Batman nakliyat şirketimiz, şehirler arası evden eve nakliyat işleriniz en iyi ve bakımlı araçlarla taşıma hizmeti verir. Batman'da asansörlü ev taşıma hizmeti almak için, Batman nakliyat şirketleri içinde en iyiyi ve en ucuzu size sunan profesyonel taşıma firmasını seçiniz. Batman nakliyat firması ile ev eşyalarınız sorunsuz şekilde asansörlü taşıma araçlarıyla yüksek katlara taşınır. İşimiz size sıfır sorunla garantili evden eve nakliye hizmetini uygun rakamlarla sunmaktır. http://www.batmanlidernakliyat.com/

1 note · View note

aydinrehberi · 3 years

Text

Azerbaycan-Ermenistan çatışmalarda olduğu üzere Ukrayna-Rusya ortasındaki savaşta da isminden kelam ettiren Türk üretimi Srehberaydin.com'ların mucidi olan Selçuk Bayraktar, "Bayraktar TB3 ve Kızılelma, inşallah bu iki hava aracı vazifeye başlarsa muharebe tarihinde ihtilal yapacaklar" diye konuştu. Baykar Teknoloji Önderi Selçuk Bayraktar, Batman Üniversitesi Batı Raman Yerleşkesi Konferans Salonu'nda bir ortaya geldiği öğrencilerle "Ulusal Teknoloji Hamlesi", "Ulusal ve Özgün" ve "Etik ve Ahlak" bahisleri üzerine söyleşi gerçekleştirdi. Savunma endüstrisinin, ulusların bağımsızlığı için kıymetli olduğunu belirten Bayraktar, teknoloji geliştirebilme kabiliyetinin de uluslar için neredeyse okuma-yazma bilme oranı kadar yaşamsal değere sahip olduğunu söyledi."BİRİNCİ GÜNDEN BU YANA ETİK VE AHLAKA UYDUK"Teknolojide yazılımın kıymetine dikkati çeken Bayraktar, üretmekten daha kıymetlisinin tasarlamak olduğunu belirtti. Ulusal ve özgün rehberaydin.com'ları etik ve ahlak çerçevesinde kendi bildikleri düsturla geliştirmeye devam ettiklerini aktaran Bayraktar, "Bu çalışmalarımızda daima şunu söyledik; Baykar ne yaptı? Ulusal, özgün insansız hava aracı yaptı. Nasıl yaptı? Birinci günden bu yana etik ve ahlaka uyarak yaptı. Ben size bu işin genetik kodunu anlatıyorum." diye konuştu.BAYRAKTAR TB3 VE KIZILELMA MUHARABE TARİHİNDE İHTİLAL YAPACAK""Bayraktar TB3 dünyada birinci kez kısa pist bir gemiden konvansiyonel bir biçimde inip kalkan insansız hava aracı olarak çok büyük bir kuvvet çarpanı oluşturacak. Bayraktar Kızılelma ile birlikte vazife yaptığında, nasıl ki Türk orduları dünyada Srehberaydin.com'larla birinci muharebeyi Azerbaycan'da kazandılar ve dünya muharebe tarihine bu türlü geçtiler. Bayraktar TB3 ve Kızılelma inşallah bu iki hava aracı misyona başlarsa muharebe tarihinde ihtilal yapacaklar."BAYRAKTAR MİUS ÖZELLİKLERİSelçuk Bayraktar, 4 Ağustos 2021 günü Gebze Teknik Üniversitesi Havacılık ve Uzay Kulübü'nün düzenlediği Havacılık ve Uzay Doruğu 2 etkinliğinde, MİUS'un özelliklerini şöyle sıraladı:Kalkış Tartısı: 5,5 TonYararlı Yük Kapasitesi: 1,5 Ton (Gövde içi ve kanat altında mühimmat taşıma kabiliyeti)Seyir Müddeti: 5 Skent aydın haberleritAzamî İrtifa : 40.000 ft (12.000 m)Seyir Suratı: 800 km/sa (0,65 Mach)Özellikler: Katapult yardımı olmadan yakalama kabloları ve kanca yardımıyla TCG Anadolu LHD gemisinden iniş ve kalkışBirinci prototipler sübsonik, sonraki prototiplerde ise süpersonik kabiliyetDüşük Radar İziDikey kuyruklar ve önde bulunan yatay denetim yüzeyleri (Kanart)Akıllı Filo OtonomisiBirinci Prototipte Uçuş Gayesi: 2023kent aydın haberleri / İbrahim Toprak - Yeni Batman Üniversitesi, Selçuk Bayraktar, Baykar, Ulusal, Şimdiki, Haberler Bayraktar,Bayraktar,Hava,Milli ve daha fazla aydın haber yazıları okumak için Spor sayfasını ziyaret edebilirsiniz. https://rehberaydin.com/selcuk-bayraktartan-heyecanlandiran-bayraktar-tb3-ve-kizilelma-cikisi-muharebe-tarihinde-devrim-yapacaklar/?feed_id=15850&_unique_id=6232a5bc86c88

0 notes

seslimeram · 3 years

Text

Kader / Keder

Meşhur güftede denildiği gibi “kader bize gülecekmiş ne zaman, hangi zaman?”. Ol bahis içinde çıkagelen söz diziminin aralıksız karşılığını bulduğu bir cerahatler toplamında işte bu hayat akışı her gün yeniden dönüştürülüyor. Biçimsizliği tescillenen, kural ve tüm ol kaidelerinden arındırılan bir zorbalık mefhumunun ta kendisine rehin edilen yerin alenen gerçekliğinde kader bir coğrafi hakikat kılınıyor. Her yandan çıkagelen irin kader diyerek kestirmeden öteleniyor, mesel edilmiyor. Yaraların birbiri ardına bizatihi muktedir eliyle, güncellendiği ve bir zaman, zemine dair değil süreğen yıkım mevzu edilmesin isteniyor. Şablonlar, ezberler, nutuklar hep ama her dem yeniden var edilen bir devlet anlayışında sıradan insanların yaşamının gölgelenmesi kesintisiz kılınıyor.

Bütünüyle yeni ülke denilirken bir cerahat halinden mürekkep katran karası bir zemin ol yeni diye muştulanıyor hala. Bütün, bütün bir cerahat savunuşu manifesto, islamofaşizan bir aklın zehir zemberek eylemleri düzenleme, her şeyin çorba kılındığı, hakkın da tüm o hukukun da yerle yeksan edilmesine kılıf reform ve nice nüvesiyle bir düzlemde “kader” olarak çürümenin ta kendisi dayatılıyor. Coğrafyanın kederden mülhem haline budur işte kaderiniz diyen devletin gölgesi düşürülüyor ne eksik, ne fazla. Daima yeniden ve hemen hiç kesintisiz yeniden! Yanlışlar üstüne yapılan yeni ve geri dönülemeyecek yalanlardan mülhem manipülasyonlarla bir uçurumun kıyısına taşınıyor bugün menzil, yine yeni ve yeniden. Kaderin insan eliyle türetilmiş düzenlemeleri, öyle diye bildirilen bariz bir yara, cerahat sarmalı dört bir yanı kuşatıyor şimdi! Keder üstünde yükselen menzilin her anını, her gününü bir öncesinden ağır bir sınav kılmak güncelleniyor, hala!

Yönelim, doğruların zayi edildiği bir uzamı göstere geliyor. Her şeyin basmakalıp bir laf salatasında ıslatıldığı, üstüne bolca yaldızları akmış nutukların, vaatlerin serpiştirildiği bir mizansenler sahnesi kuruluyor. Korona virüsünün var ettiği yıkımın yanında, ekonomik ol eksiltme ve yoksunluğa mahkumiyet hallerinden, yarınsız bir ülkenin, demokrasini baştan sonra zehirlendiği bir sahneye evrim güncellenendir. Kaderin kederle örtük bir biçimde var edildiği uzamda yaşamın un ufak edilmesidir mesele. On dokuzunu yılındaki bir erkin iktidar iradesinin her nasıl bir biçimde yıkımı vaz etmekten hakikate evirdiği artık hayatın her gününe içkindir. Her gün biraz daha nobran, her gün biraz daha deneyimlenmiş yalan ve riya ile bir ülkenin dönüşümü, karanlıklara rehineliği kesintisiz kılınır. Bunların hepsi birden kader diye yutturulmaya çalışılandır. Kader bu mudur!

Baş Amir Hasankeyf-2 Köprüsü'nün açılış törenine canlı bağlantıyla katılır. Gazete Duvar'dan aktaralım: “Batman, Mardin ve Habur sınır kapısı arasındaki irtibatı sağlayacak bu köprünün bölgemiz ticaretine çarpan etkisi olacaktır. Batman, Hasankeyf, Yercüş, Midyat yolu üzerinde inşa ettiğimiz bu köprüyü ülkemize kazandırmaktan mutluluk duyuyoruz. Yayalar için de bir geçiş yolu bulunuyor. Bu proje ile zaman ve akaryakıttan önemli ölçüde tasaruf edilecektir. Bölgemiz ticaretine çarpan etkisi olacaktır. Bu dev eserin inşasında emeği geçen tüm kurumlarımızı, yüklenici kurumları tebrik ediyorum.

Türkiye'nin ihtiyacı eser ve hizmet siyasetidir. Ülkemizin batısında ne varsa doğusunda da o olsun diye koşturuyoruz. Bu hizmetleri de çoğu zaman terör örgütlerine, destekçilerine ve takoz muhalefetiyle önümüzü tıkamaya çalışan kifayetsizlere rağmen hayata geçiriyoruz. Son 19 yılda şehirlerimiz arasındaki gelişmişlik farklarını giderme yolunda attığımız her adımda bölücü örgüt ve siyasi uzantılarını daima karşımızda bulduk. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki projelerimizde zorlu arazi şartları yanında bölücü terör örgütünün sabotajlarıyla da uğraşıyoruz. Bizi engellemek isteyenlere cevabımızı hep daha büyük hizmetleri, daha büyük eserleri ülkemize kazandırarak verdik.

Cumhuriyet tarihimizde yapılan yatırımların katbekat fazlasını son 19 yıla sığdırmayı başardık. Bilhassa ulaştırma alanında Cumhuriyet tarihimizin rekorlarını kırdık. Artık yabancılar Türkiye'ye geldiklerinde bizim yollarımıza, köprülerimize, havalimanlarımıza gıptayla bakıyor. Sağlık hizmeti için artık bizim vatandaşımız yurt dışına gitmiyor. Her yıl yüzbinlerce yabancı, şifasını ülkemizdeki hastanelerde arıyor. 2002 yılında 83 tünel varken bugün sayı 435'e yükseldi. İhracatta, sanayide her ay yeni rekor haberi alıyoruz.

Türkiye'nin korona virüs salgınıyla mücadelesi hem Dünya Sağlık Örgütü hem de Batılı basın yayın organları tarafından örnek gösteriliyor. Dünyada 100'e yakın ülkenin henüz ilk doz aşıya dahi ulaşamadığı bir atmosferde biz 20 milyon doz aşıyı vatandaşlarımıza uyguladık. 2021 senesini ülkemiz ve milletimiz için bir şahlanış yılına dönüştüreceğiz. Tüm umutlarını Türkiye'nin tökezlemesine, ülkemizin kaosa ve krize sürüklenmesine bağlayan muhterislere fırsat vermeyeceğiz.”

Birbiri içine geçmiş artık alenen karmaşanın menzilinde cürümlerle yoluna devam eden o muktedirin köşe bentleri bir kere daha çıkmaz sokaklarda şekillendirilir. Yıkımlardan hiç ama hiçbir sorumluluğu yokmuş gibi davranarak, süreğen bir halde başarı hikayelerini her dem yineleyerek olmakta olanın hali nereye örtülebilir? Kadermiş gibi sunulanın hayatları her nasıl kuşattığı, dahası o takoz muhalefeti her defasında yerli ve milli kümesine ‘rehin’ kılarak, ortaklaşarak nasıl bir cenderenin var edildiği unutturulmak istenir, bunlarla mıdır başarı, böylesi midir şahlanan ekonomi, salgınla mücadele vs. Tükenişin daim kılındığı bir uzam gerçek kılınırken kederin bir kader kılınmasına son verilecek midir? Biyopolitik bir deney sahası kılınmış olan yerde hakikate hiç ama hiçbir zaman sıra gelecek midir, hiç ama hiçbir zaman?

Kısa Dalga’ya bağlanalım: “İBB İstanbul Planlama Ajansı İstanbul İstatistik Ofisi, İstanbul Barometresi Mart ayı raporunu yayımladı. İstanbul halkının ev içi gündeminden duygu durum seviyelerine, ekonomik tercihlerinden iş memnuniyetlerine kadar birçok başlıkta İstanbul’un nabzını tututan araştırma, 22 Mart 2021- 5 Nisan 2021 tarihleri arasında, 713 İstanbullu ile telefon üzerinden görüşülerek hazırlandı.

İstanbulluların görüşleri Mart Raporu’na şöyle yansıdı: Çalıştığını belirten katılımcıların yüzde 76.4’ü çalıştığı işten memnun olduğunu, yüzde 72’si işten çıkarılma korkusu duymadığını belirtti. İş arayan katılımcıların yüzde 73.2’si ise yakın dönemde iş bulamayacağına inanmadığını söyledi.

Katılımcıların yüzde 60.4’ü Türkiye ekonomisinin kötüye gideceği, yüzde 21.2’si seyrinin değişmeyeceği, yüzde 18.4’ü ise iyileşeceği kanaatinde. Şubat ayına göre, Türkiye ekonomisinin kötüye gideceğini düşünenlerin oranı arttı. Sosyoekonomik seviye arttıkça Türkiye ekonomisinin kötüleşeceğini söyleyenlerin oranında da artış görüldü.

Katılımcıların yüzde 52.8’i kendi ekonomik durumunun kötüleşeceğini, yüzde 31.6’sı değişmeyeceğini, yüzde 15.6’sı iyileşeceğini düşünüyor.

Katılımcıların yüzde 50.2’si geçinecek kadar kazanamadığını, yüzde 47.3’ü kazandığını, yüzde 2.5’i ek birikim yapabildiğini belirtti. Birikim yapabildiğini belirten katılımcıların; yüzde 51.6’sı altın, yüzde 32.8’i kripto para, yüzde 25’i döviz aldığını ifade etti. Şubat’ta altından sonra en fazla orana sahip yatırım aracı dövizken, Mart’ta kripto para oldu.

Katılımcıların yüzde 39’u borç aldığını, yüzde 5.1’i borç verdiğini, yüzde 2.9’u hem borç verip hem borç aldığını, yüzde 52.9’u ise borç verip almadığını belirtti. Yüzde 29.7, kredi kartının asgari tutarını ödeyebiliyor.

Kredi kartı kullananların yüzde 46.7’si kredi kartı ekstresinin tamamını, yüzde 29.7’si asgari tutarını, yüzde 3.6’sı asgari ile tamamı arasında bir tutarı, yüzde 4.2’si asgariden az tutarı ödeyebilirken, yüzde 15.8’i hiç ödeyemiyor.

Mart ayında, geçen aya göre kaygı ve stres seviyesi azaldı. İstanbulluların, 10 üzerinden stres seviyesi 7, kaygı seviyesi 6.8 olarak ölçüldü. Yaşam memnuniyeti seviyesi geçen ayla aynı seyrederek 4.8 olarak belirlenirken, mutluluk seviyesi 5.2 oldu. Katılımcıların yüzde 29.5’i yüksek sesli tartışmaya girdi. Çalışan İstanbulluların yüzde 15.5’i, iş ortamında; ev hanımlarının yüzde 24’ü, aile ortamında tartışma yaşadı. Çalışan kadınların yüzde 1’inin, çalışan erkeklerin ise yüzde 7.3’ünün trafik/ulaşımda tartışma yaşadığı görüldü.

İstanbul’un ilk üç sorunu yüzde 41.2 ile ulaşım, yüzde 40.5 ile ekonomik sorunlar ve yüzde 36.9 ile olası İstanbul depremi olarak görüldü. Bu sorunları göçmenler ve mülteciler, kentsel dönüşüm sorunları takip etti. Sorunlar, kadınlarda, ekonomik sorunlar, olası İstanbul depremi ve ulaşım; erkeklerde, ulaşım, ekonomik sorunlar ve olası İstanbul depremi olarak sıralandı. Sosyoekonomik seviyeye göre incelendiğinde, alt ve orta sosyoekonomik seviyede sorun başlıkları değişmezken, üst sosyoekonomik seviyede ilk üç sorun yüzde 50.9 ile ulaşım, yüzde 43.4 ile olası İstanbul depremi ve yüzde 32.1 ile Kanal İstanbul olarak belirtildi.”

Tiratlar yinelenirken, büyük ülke şablonları biçimlendirilip durulurken, Korona salgını süresince artık enikonu gözden çıkartılmış olan bir kentin haleti ruhiyesi karşımızda bina olunur. Araştırma sonuçlarının var ettiği yegane şey bu küsuratı bol atmasyon üzerinden güncellenen şahlanma halinin buralara hiç uğramadığıdır. 128 Milyar dolar gibi bir nakdi meblağın yok sayıldığı, efendim evinizde yastık altındadır, yok bu bizim kasamızdadır, şu yerdedir, böyle olmuştur en sonunda da baş amirin tekerleme ile mukabele ettiği bir günce içerisinde hayatın perişan suretini bildirmektedir. Artık gelecek yoktur, bir şimdinin de yıkımı eksiksiz devam olunandır. Yolun, yönün kaybedildiği bir yerde her şey bütünlüklü bir çürümeye mahkum edilmiştir. Yol yok, yön yok, şimdi yok, yarın yok ne var, ne olacak da kader bu ülkedeki sıradanın yüzüne gülebilecektir, sahiden bilen var mıdır?

Evrensel Gazetesi’nden aktaralım: “Ay'a çıkmayı hedefleyen Türkiye'de vatandaşın 1 kilo patates soğana muhtaç bırakıldığı Urfa'nın Eyyubiye ilçesindeki patates dağıtımında kameralara yansıdı.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından üreticinin elinde kalan patates ve soğanlar satın alınıp dağıtılıyor. 10 kiloluk kuru soğan ve 20 kiloluk patates çuvalları, kamyon kasalarından vatandaşlara veriliyor.

Urfa’nın Eyyubiye ilçesindeki dağıtımın sosyal medyaya yansıyan görüntülerinde izdiham yaşandığı görüldü.

Çamlık Düğün Salonu önüne park eden kamyondan yapılan dağıtımda 7'den 70'e onlarca vatandaş patates alabilmek için büyük çaba sarf etti. Yaşanan izdiham, koronavirüsün yayılmasını engellemede önemli rol oynayan mesafe kuralının ihmal edilmesine sebep oldu. Bazı vatandaşların yere düşen patatesleri toplamaya çalıştığı görüldü. Kamyondaki patatesler dakikalar içinde tükendi.

Şanlıurfa Valiliğinden konuyla ilgili yapılan açıklamada görevli personel hakkında inceleme başlatıldığı aktarıldı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Tırdaki malzeme kapıda teslim dağıtımı yapılmak üzere pikaplara yüklenirken, bir anda oluşan kalabalık nedeniyle dağıtım programı tam olarak uygulanamamış ve söz konusu istenmeyen görüntüler oluşmuştur. Konu ile ilgili görevli personel hakkında gerekli inceleme başlatılmış olup, gelen yardımların, ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın evlerine teslimi şeklinde dağıtımı, büyük bir özen ve dikkatle devam edecektir."

Urfa'da Hilvan Kaymakamı Coşkun Doğan'ın bir vatandaşa patates çuvalı verip fotoğraf çektirmesi de dağıtımı şova dönüştürdüğü gerekçesiyle tepki çekmişti.”

Uzayın kapılarındayız. Yerli otomobilimiz, yerli aşımız, yerli sihamız, ihamız var ediliyor gibi bir dolu eylem planı en trajik detaylarla bildirilirken olmakta olan patates ile soğanın dahi resmi törenlerle, bir dolu paralar saçılarak bir atılım haliymiş gibi sunulduğu çürüten bir menzildir. Bunca afaki bir biçimde yoksunluğun, yoksul kılmanın eşiğine terk edilmiş, pandemi sürecinde en ufak yardımı dahi bin dereden su getirerek var etmiş bir ülkede kala kala insanlar patates ile soğanla kurtarılacağı, onun da üst üste yığılarak var edileceği bir kez daha bildirilir. Ülkenin bir rotası yoktur, baş amirin tahayyülleri ve pratikte ona yardım eden, yol çizmesine vesile kurmayları ile baş faşistin tahayyülleri arasında bir o yana bir bu yana sallanmaya devam diyen ülke gerçektir, bugünün hakikatidir, iyi de böyle bir halle, bu eksi rezervlerle, bunca açık yoksul kılınan bir ülke gerçekliğiyle daha kaç zaman heba edilecektir? Daha nasıl hayatlara kastedilmeye devam olunacaktır, ne zaman, hangi zaman!

O güftede yer ettiği gibi kader bize gülecekmiş ne zaman hangi zaman? Bunca afaki bir biçimde yıkımın, yerle yeksan etmenin, sorgusuz ve sualsiz bir yıkımın boyunduruğuna rehin edilmiş bir uzamda hakikat her ne yana düşmektedir. Ekranların toz pembe masallar ile güllük gülistanlık tablolar sunduğu bir yerde, hayatın günbegün eksiltilmesinin hesabı her ne olacaktır? Neoliberal tahakkümün artık sınırsız kılındığı, denetim, gözetim ve illa ki tahakkümün boyutlarının her gün yeniden biçimlendirildiği bir sahnede kader diye keder bizden hiçbir zaman ayrıştırılabilecek midir? Yönelimini, yönetim anlayışını hayata karşı duruşunu bağnaz bir tek tipleştirme üstünden güncelleyen bir muktedirin varlığında o yaşam idesinin akıbeti her ne olur sahiden? Kader bize böylesi afaki bir yağmacı anlayış ile sunulanların yekununda çıkagelen bir şey midir? Kader diye sunulagelen ve siyasetini bu kelam üstünden yükselten bir cerahat sahibi karşısında çürümüşlüğün her nereye doğru sıradan insanları taşıdığı afaki değil midir? Hala değil midir? Yönelimini yıkımlardan, bariz bir biçimde hayat eksenini teslimiyetten şekillendiren, güncesini tahakkümden el bulup biçimlendiren bir zeminde keder herkesi kuşatırken bu üç günlük dünyada daha da çekilecek çile, verilecek diyet var mıdır, nedir yani, neyin nesidir? Sorguluyor musunuz?

Misak TUNBOYACI – İstan’2021

Görsel: Murad SEZER – Reuters

0 notes

g1903k-blog · 5 years

Text

Hayranı Olacağınız 10 Parliament Sinema Kulübü Filmi

Parliament Sinema Kulübü, 90'lı yılları çocuk veya genç olarak yaşamış herkes için apayrı bir yere sahiptir. Parliament Sinema Kulübünü Hatırlayalım...

Parliament Sinema Kulübü hangi yıllarda yayınlandı? Hangi kanalda gösterildi? Parliament Sinema Kulübü'nde hangi filmler yayınlandı?

Pazar gecelerinin vazgeçilmez sinema keyfi olan Parliament Sinema Kulübü, Star 1 ile hayatımıza girip geçen yıllarda Inter Star ve Star TV adlarını alan Uzan Ailesine ait farklı adlardaki aynı kanalda yayın kuşağı olarak sürdürülmüştü. 1992 yılında Sinema Kulübü adıyla yayına başlayan yayın kuşağına Parliament'in isim sponsoru olmasıyla adını hafızalara kazımış ve 90'lı yılların unutulmazları arasına girmişti. Parliament Sinema Kulübü, 1997 yılında tütün mamülü reklamı yapıldığı gerekçesiyle RTÜK kararıyla yayından kaldırılınca efsanenin adı Sinema Gecesi olarak değiştirilip yayın sürdürülmüştü... Zamanla yayın kuşağına karşı duyulan ilginin azalması ve televizyonda film yayınlamanın maliyetinin artmasıyla tamamen yayından kaldırılmıştı. Star Tv'nin Doğuş Grubu tarafından satın alınmasıyla nostalji olarak yeniden yanına alınan sinema kuşağı 32 haftalık gösterimin ardından yeniden bizlere veda etmişti ancak hiçbir zaman Parliament Sinema Kulübü'nün o 90'lı yıllardaki tadını verememişti... Pazar gecelerinin vazgeçilmesi olan ve 7'den 70'e herkes için büyük keyif olan Parliament Sinema Kulübü ilk olarak 2 Şubat 1992'de Batman filmini yayınlamıştı... Devamında Polis Akademisi, Mad Max, Gandhi, Geleceğe Dönüş, Hayalet Avcıları, Kedi Kız, İkiz Kan gibi filmlerin de dahil olduğu yüzlerce filmi izleyiciyle buluşturmuştu. FilmOku.Com olarak, tavsiye film arayışında olanlar için Parliament Sinema Kulübünde yayınlanmış yüzlerce film arasından en iyi IMDb puanına ve en iyi Rotten Tomatoes değerlendirmesine sahip filmleri sizler için listeledik. Karşılaşacağınız tüm film öneri listeleri arasında en nostaljik ve en özel olanına hazır olun.

İşte karşınızda Hayranı Olacağınız 10 Parliament Sinema Kulübü Filmi!

1- Batman (1989) 1- 1- Batman Dönüyor (1992) 2- Mad Max 3 (1985) 3- Gandhi (1982) 4- Geleceğe Dönüş 2 (1989) 4- 1- Geleceğe Dönüş 3 (1990) 5- Rüya Takımı (1989) 6- Hayalet Avcıları 2 (1989) 7- Yaralı Yüz (1983) 8- Cehennem Silahı 3 (1992) 9- Teldeki Kuş (1990) 10- Sıkı Dostlar (1990)

Ve yayınlanma tarihleriyle sıralanmış Parliament sinema kulübünde yayınlanan filmler listesini, baş rollerindeki oyuncularıyla birlikte altta bulabilirsiniz... İyi seyirler dileriz. 1-Batman (1989) Michael Keaton, Jack Nicholson, Kim Basinger 2-Polis Akademisi 5 (1988) Bubba Smith, George Gaynes, G.W. Banley 3-Vahşi Arılar (1978) Michael Caine, Katharine Ross, Richard Widmark 4-Aile Aranıyor (1989) Glenn Close, James Woods 5-Mad Max 3 (1985) Mel Gibson, Tina Turner, Angelo Rossito 6-Firefox Harekatı (1982) Clint Eastwood, Freddie Jones 7-Maxie (1985) Glenn Close, Mandy Patinkin 8-Micki + Maude (1984) Dudley Moore, Amy Irving, Ann Reeking 9-Gerçek Adalet (1989) James Woods, Robert Downey, Jr. 10-Gandhi (1982) Ben Kingsley, Candice Bergen, Martin Sheen 11-Ölüler Giyinmez (1982) Steve Martin, Rachel Ward 12-Bizim Gibi Casuslar (1985) Chevy Chase, Dan Aykroyd, Steve Forrest, Donna Dixon 13-Geceyarısı Av (1988) Robert de Niro, Charles Grodin, Yaphet Kotto 14-İkizler (1988) Arnold Schwarzenegger, Danny DeVito 15-Geleceğe Dönüş 2 (1989) Michael J. Fox, Christopher Lloyd, Lea Thompson 16-Muhteşem Manzara (1984) Jamie Lee Curtis, Patrick Swayze 17-K-9 (1989) Jim Beiushi, Mel Harris 18-Nehir (1984) Sissy Spacek, Mel Gibson 19-Ejderin Yılı (1985) Mickey Rouke, John Lone 20-Wanda Adında Bir Balık (1988) Jamie Lee Curtis, Kevin Kline 21-Nikita (1990) Anne Parillaud, Jean-Hugues Anglade, Tcheky Karyo 22-Cookie (1989) Peter Falk, Dianne Wiest, Jerry Lewis 23-Ay Çarpması (1987) Cher, Nicolas Cage, Olympia Dukakis 24-Derinlik Sarhoşluğu (1988) Rosanna Arquette, Jean Marc Barr 25-Özgürlük Çığlığı (1987) Kevin Kline, Penelope Wilton 26-Meraklı Komşular (1989) Tom Hanks, Bruce Dern 27-Rüya Takımı (1989) Michael Keaton, Christopher Lloyd, Peter Boyle, Stephen Furst 28-Şehin Parlak Işıkları (1988) Michael J. Fox, Kiefer Sutherland 29-10 (1979) Bo Derek, Dudley Moore, Julie Andrews 30-Aşk Denizi (1989) Al Pacino, Ellen Barkin 31-9½ Hafta (1986) Mickey Rouke, Kim Basinger 32-Parador Üstünde Ay (1988) Richard Dreyfuss, Sonia Braga 33-Madencinin Kızı (1980) Sissy Spacek, Tommy Lee Jones 34-Sınır (1982) Jack Nicholson, Harvey Keitel 35-Bıçak Sırtı (1982) Harrison Ford, Rutger Hauer, Sean Young 36-Kazara Turist (1988) William Hurt, Kathleen Turner, Geena Davis 37-Daima (1989) Richard Dreyfuss, Holly Hunter, Audrey Hepburn 38-Ölüm Tarlaları (1984) Sam Waterson, Haling S. Ngor, John Malkovich 39-Kaçık (1987) Richard Dreyfuss, Barbara Streisand 40-İçimde Biri Var (1987) Dennis Quaid, Martin Short 41-Hayalet Avcıları 2 (1989) Bill Murray, Dan Aykroyd, Sigourney Weaver 42-Doğruyu Seç (1989) Danny Aiello, Ossie Davis 43-Kedi Kız (1982) Nastassja Kinski, Malcolm McDowell 44-Yaralı Yüz (1983) Al Pacino, Michelle Pfeiffer 45-Sıcak Vücutlar (1981) William Hurt, Kathleen Turner 46-Kasabanın Cadıları (1987) Jack Nicholson, Cher, Michelle Pfeiffer, Susan Sarandon 47-Güverte (1987) Goldie Hawn, Kurt Russell 48-Fotomodel (1983) Nastassja Kinski, Rudolf Nureyev 49-Altın Göl (1981) Henry Fonda, Jane Fonda, Peter Fonda 50-Yarasa*21 (1988) Gene Hackman, Danny Glover 51-Vahşi Orkide (1990) Mickey Rourke, Jacqueline Bisset 52-Eskisi Gibi (1980) Goldie Hawn, Chevy Chase 53-Bir Yaz Gecesi Seks Komedisi (1982) Woody Allen, Mia Farrow 54-Evine Hoşgeldin, Roxy! (1990) Winona Rider, Jeff Daniels 55-Güzel Hayalet (1988) Daryl Hannah, Peter O'Toole 56-İş Başında (1990) Charlie Sheen, Emilio Estevez 57-İkiz Kan (1991) Jean-Claude Van Damme 58-Makas (1991) Sharon Stone, Steve Railsback 59-Paramparça (1991) Tom Berenger, Bob Hoskins, Greta Scacchi 60-Cadılar (1990) Anjelica Huston, Mai Zetterling 61-Neden Ben? (1990) Christopher Lambert, Kim Greist 62-Kickboxer 2 (1991) Sasha Mitchell, Peter Boyle 63-Vahşi Orkide 2 (1991) Nina Siemaszko, Wendy Hughes, Tom Skerritt 64-Çapraz Ateş (1991) Dennis Hooper 65-Öldüren Ateş (1991) Armand Assante 66-Venüs'te Buluşma (1990) Glenn Close, Niels Arestrup 67-Zehirli Sokaklar (1991) Wesley Snipes, Chris Rock 68-Vahşi Denizde Savaş (1992) Robert Urich, Ali MacGraw 69-Oxford Blues (1984) Rob Lowe, Ally Sheedy 70-Bahara Kadar Bekle, Bandini (1989) Joe Mantegna 71-Gremlinler 2 (1990) Zach Galligan, Phoebe Cates 72-Büyük Hesaplaşma (1990) Ray Sharkey 73-Gizli Enerji (1987) Hume Cronyn, Jessica Tandy 74-Karanlık Adam (1990) Liam Neeson, Frances McDormand 75-Hassas Yavru (1990) Johnny Depp, Amy Locane 76-Karanlık Melek (1990) Dolph Lundgren, Brian Benben 77-Kral Ralph (1991) John Goodman, Peter O'Toole 78-Kayıp (1982) Jack Lemmon, Sissy Spacek 79-Beyzbol Delisi (1992) Tom Selleck, Ken Takakura 80-Batman Dönüyor (1992) Michael Keaton, Danny DeVito, Michelle Pfeiffer 81-JFK: Kapanmayan Dosya (1991) Kevin Costner 82-Orman Ateşi (1991) Nastassja Kinski, Rudolf Nureyev 83-Postacı Kapıyı İki Kere Çalar (1981) Jack Nicholson, Jessica Lange 84-Başkalarının Parası (1991) Danny DeVito, Gregory Peck 85-Belalılar 2 (1983) Jackie Gleason, Mac Davis 86-Sapık 4: Başlangıç (1990) Anthony Perkins 87-İnsan Gibi Yaşa (1983) Sean Connery, Kim Basinger 88-Görünmez Adamın Maceraları (1992) Chevy Chase, Daryl Hannah 89-İntikam Meleği (1989) Richard Young, Ben Cross 90-Sonsuz Kaçış (1992) Michael Oberlander, Richard Sporn 91-Son İzci (1991) Bruce Willis, Damon Wayans 92-Dolunay (1993) Mario Van Peebles 93-Yaşamak İçin Öldür (1994) Jeff Wincott, Michael Ironside 94-Cehennem Silahı 3 (1992) Mel Gibson, Danny Glover, Joe Pesci 95-Geleceğe Dönüş 3 (1990) Michael J. Fox, Christopher Lloyd, Lea Thompson 96-Malcolm X (1992) Denzel Washington, Angela Bassett 97-Lady Dragon (1992) Cynthia Rothrock, Richard Norton 98-New York Polisi (1993) Chad McQueen, Mia Sorvino 99-Yakuza Savaşçıları (1991) Brandon Lee 100-Doğum Günü Dört Temmuz (1989) Tom Cruise 101-Teldeki Kuş (1990) Mel Gibson, Goldie Hawn 102-Cyborg Cop 2 (1994) David Bradley, Morgan Hunter 103-Kickboxer (1989) Jean-Claude Van Damme 104-Af Yok (1986) Richard Gere, Kim Basinger 105-Dehşet Tuzağı (1994) Jerry Trimble 106-Süper Çocuk 2 (1994) Stephen Furst, Ted Jan Roberts 107-Sıkı Dostlar (1990) Robert de Niro, Joe Pesci, Ray Lilotta 108-Kobra Harekatı (1994) Todd Jensen, Frank Zagarino 109-Düşler (1990) Akira Terao, Martin Scorsese 110-Ay Harekatı (1994) Michael Paré, Billy Drago 111-Kickboxer 5 (1994) Mark Dacascos 112-Havana (1990) Robert Redford, Lena Olin 113-Malice (1993) Alec Baldwin, Nicole Kidman 114-Cyberjack (1994) Michael Dudikoff Read the full article

0 notes

belkidebirharfimben · 6 years

Text

Peygamberi arkadaşa dönüştürmek...

Bir zamanlar ebeveynler-çocuklar arasında mesafe olmaması gerektiğine dair çok şeyler yazılır-çizilirdi. Şimdilerde bakıyorum, pedagojide de birşeyler değişmiş durumda, onlar da 'sınırların gerekliliğinden' bahsediyorlar. Hatta daha ileriye gidip 'eğitimin sınırsız mümkün olmayacağını' söyleyenler de var. Yani geçerse 'cıs' olacağını düşüneceği belli noktalar olmalı çocuğun. Olmalı ki üzerine birşeyler inşa edilebilsin. Daha yola başlarken sınır falan tanımayana yolun geri kalanında lazım olacak sınırları öğretmek zor oluyor. Sevginin bile tezahürleri saygı üzerinden okunuyor. Yani kişi saygı duyuyorsa seviyor. Seviyorsa saygı duyuyor. Saygısızın sevdiğine de inanılmıyor. Kendi cümlelerimle anlatacağım. Kırılıp dökülen varsa bana aittir. Yanlış hatırlamıyorsam bir Riyazü's-Salihîn dersindeydi. Ebubekir Sifil Hoca, modernistlerin, "Kur'an'ın ulaşılabilirliği" temelli gelenek/ehl-i sünnet eleştirilerini masaya yatırıyordu. Ve nihayetinde diyordu ki: Bu insanların Kur'an'a hürmet öğütleyen kudsî metinlere, anlatılara ve hatta fıkhî hükümlere 'Mushafla aramıza mesafe koyuyorsunuz. Ulaşmamızı engelliyorsunuz. Sizin yüzünüzden onu hayatımıza katamıyoruz!" şeklindeki saldırılarının onları getirdiği nokta Kur'an'ı 'daha iyi yaşamak' olmadı. Ya? Kur'an'ı 'hayatlarındaki herhangi bir metin haline getirmek' oldu. Hakikaten de Allah lafz-ı mübarekinin ardından 'celle celaluhu' demeyi 'yağcılık' sayan, Kur'an'da ismi geçen peygamberler için dahi 'aleyhisselam' veya 'hazreti' demeyi 'abartı' gören, elinin-elbisesinin-halinin kirini düşünmeden Mushafa dokunabilen, hatta, bundan bin beteri, ayetleri kirli niyetlerinin 'entelektüel eğlence'sine dönüştürebilen bu zihniyetin ürünlerini çoklukla sağımızda-solumuzda görmeye başladık. Yani 'zamanın müfessirliği' birçok tersi örneği yaşatarak bize gösterdi: Kur'an'ın Mushafına duyulan hürmet bir silsile şeklinde onunla ilgili her tavrımıza yansır. Ona dokunurken temiz olmaya dikkat eden hakkında konuşurken de temiz niyetli/amelli olmaya çalışır. Mushafla muhatabiyetinde bazı sınırlar olduğunu kabul eden içindeki mübarek manalar hakkında düşünürken/konuşurken de sınırlarını bilir. Eğer bu türden davranışları birer 'abartı' olarak görüyorsa, kişi, artık Kur'an'ın kendisine buyurduğu hakikatlerde de 'abartılar' bulmaya başlar. Belki Abdulaziz Bayındır gibi en nihayet "Allah herşeyi bilmez!" deyu içindeki rezilliği patlatır. Ben şimdi bunun benzeri bir saldırının Allah Resulü aleyhissalatuvesselam ile muhatabiyetimizde de yapıldığını görüyorum. Salavat getirmenin gereksizliği üzerinden başlayan ilk adımlar en nihayet Aleyhissalatuvesselama 'Arkadaşım Muhammed' deyip asker arkadaşı kıvamında muhatap olmaya kadar vardı. Bunun sonucu bir öncekinden farklı olacak mı? Bence kesinlikle olmayacak. Yine 'daha çok hayata katma' iddiasıyla hürmeti törpüleyenler 'daha çok sıradanlaştırma' meyvesini devşirecekler. "Aman bizden uzakta olmasın!" diye duvardan indirdikleri Mushafın masanın üstünde gazete kağıdı gibi serildiğine şahit olacaklar. (Allah muhafaza eylesin.) Belki zaten amaçladıkları da bu. Allahu'l-a'lem. Ben şimdi Bediüzzaman'ın, Mucizat-ı Ahmediye ismiyle de meşhur, 19. Mektup'ta verdiği iki örneği ve sonunda söylediği mühim bir hakikati bu yaşadıklarımızla ilgili olarak tefekkür ediyorum. Diyor ki orada mürşidim: "(...) Şimdi, o çekirdek ve o yumurtanın evsâfını ağaç ve kuşun evsâfıyla raptedip bahsetmekte lâzım gelir ki, her vakit akl-ı beşer başını çekirdekten ağaca kaldırıp baksın ve yumurtadan kuşa gözünü tevcih edip dikkat etsin—tâ işittiği evsâfı onun aklı kabul edebilsin. Yoksa, 'Bir dirhem çekirdekten bin batman hurma aldım' ve 'Şu yumurta, cevv-i âsumanda kuşların sultanıdır' dese, tekzip ve inkâra sapacak. İşte, bunun gibi, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın beşeriyeti, o çekirdeğe, o yumurtaya benzer. Ve vazife-i risaletle parlayan mahiyeti ise, şecere-i tûbâ gibi ve Cennetin tayr-ı hümayunu gibidir. Hem daima tekemmüldedir. Onun için, çarşı içinde bir bedevî ile nizâ eden o zâtı düşündüğü vakit, Refref'e binip, Cebrail'i arkada bırakıp, Kàb-ı Kavseyne koşup giden zât-ı nuranîsine hayal gözünü kaldırıp bakmak lâzım gelir. Yoksa ya hürmetsizlik edecek veya nefs-i emmâresi inanmayacak." Evet. Allah Resulü aleyhissalatuvesselamın şahs-ı manevîsine nazar etmek, bu şahs-ı manevînin ifade ettiği büyüklüğe karşı hürmet etmek, onu 'beşer üstü'leştirmek değil, hakikatini hakkıyla ortaya koymaktır. Bunun dışında yapılacak şeyler, tıpkı Bediüzzaman'ın dikkatimizi çektiği gibi, Aleyhissalatuvesselamı sıradanlaştırmaya doğru gider. Onu sıradanlaştıranlar ise, sadece mübarek zatını değil, onunla gelen mesajı da sıradanlaştırır. Hürmetini yitirir. Şevkini kaybeder. Yani, özetle, demem o ki muhterem okuyucularım: Siz 'siz' olun. Üzerine bir parmak bal sürüldü diye böylesi domuz niyetli söylemleri yemeyin. Hürmetsizlik aşılayan nasihatlere prim vermeyin. Zira Allah'a hürmet etmeyen Allah'a hakkıyla inanmaz. Kur'an'a hürmet etmeyen Kur'an'ı hakkıyla tefekkür etmez/edemez. Aleyhissalatuvesselama hürmet etmeyense onu peygamberliğini hakkıyla tanıyamaz. Hürmet müslümanda imanının özbir kardeşidir. Canının canıdır. Ruhunun ruhudur. Sakın ha sakın. Aman ha aman. Özsuyunu kurutursanız ağacınızın daha iyi serpileceğini söyleyenlere inanmayın.

#Peygamber #Arkadaş #Nübüvvet #Saygı #Hürmet #Eğitim #Kur'an #Ebubekir Sifil

0 notes