#Aurada

[sedusbradshaw]

2024’e teşekkür

bazi seylerin üstüne cok da dusunmeye,yorum katmaya gerek yok diye dusunen bi kopuk tarafim var. ben buna beynimin mantikli tarafi diyorum. ama esasinda bakarsak bu benim ‘herkesleşmiş’ tarafim.

dogum haritama da islenmis, ve süregelen zamanda bilincsizce bedenime bile muhurlediğim derin dönüsümler beni surekli bi anlam arayisi,anlamlandirma durumuna itiyor. varlığıma fazla poetic bir kod yazilmis. ve bu kod icsel durum analizlerim disinda da cevresel tum factlere bi değer katmama neden oluyor. herkeslesmiş tarafimin sinirlendiği de bu.

bugun 31 aralik. kisa bir sure once yilbasinin geldiğini fark ettim. ama hic o dram daha yuklenmemisti bana. bu durumun sebebini ise artık yılbaşlarının karsız geçtiğine dolayısıyla yılbası-christmas aurasını hissettirmeyişine bagladım. eskiden, oldukca eskiden- belki de çoğu insanın anlamlandırma süreci daha kolayken etraftaki karı görmek dahi yılı kapatırkenki aralık ayını komple romantize etmemize yeterdi. ve herkesi tek bir aurada toplardı diye dusunuyorum. 23 yasima tam basmadan ‘nerde o eski bayramlar’ gibi bi yaslica dusunceye bürünmüs de olabilirim. belki de son güne kadar yüzleşmediğim bir gerçekti.

bugün uyandığımda gerçekten fark ettim. 2024ün son günündeyim ve artık bu yılı geçirdiğim süreçlerle ardımda bırakıp ileride ne yıldı ama yaa diye bahsederken söyleyeceğim bir sayıdan ibaret olacak şekilde sonlandıracağım. devil in a new dress ve alicia keys speechless mixini bu güne armağan ediyorum. ve yine aklımdan geçenleri olduğu gibi aktarmaya calısırken arkada çalıyorum. evden çıktığımda vibeımı havaya bağlamıştım ama bu tamamen benim iç dünyamın yine koca yılı son defa anlamlandırma içgüdüsünü etrafla bağdaştırmasından başka bir şey değil. herhalde evrenle flörtleşmelerim 2025 yilinda da devam edecek. varlığımı gördüklerimle mi kanıtlıyorum ne.

işte tam bu noktada kendime sinirlendim. her düşüncem, her hissim bu kadar anlamlı olmak zorunda değil. ve herşey bağlantılı düşüncesini zihnimin derinine bu kadar işleyen şey nedir? its all about balance dan çıkıp, everything is connected başlığına geçtiğim bir yeni hafta. her neyse. 2024’ün beni dönüştürdüğü kişiyi seviyorum. tam 1 yıl önce bugün olduğum kişiye dönüp bakıyorum, ve olacağı kişiyi,konumu,mentaliteyi tahmin edemeyişini görüyorum. sonra bugün olduğum kişiye bakıyorum. kendime kiyamiyorum. bugün kendime şefkat göstermek istiyorum. sanırım ondan biraz duygusal uyandım.

2024’e girdiğim geceyi unutmuyorum. ailem ve rukisim ile heyecanlı bir başlangıç yapmıştım. ufak tefek heveslerim içimi kıpır kıpır yapıyordu. açıkçası bugün o enerjide miyim? hayır. daha duygusal, daha kabullenmiş ve mantığı ile restart yapıp yeni yılın bana katacaklarını bekleyen bi mentalitedeyim. bunun için heyecandan daha çok meraklıyım. duygularımın bu verse’üne ise Kendrick Lamar - pride’ı ithaf ediyorum. in the perfect world derken wishimde 2025i kastedebilirim belki.

2024’te çok zorlandığımı, ama afterında iyi bir kalkışa geçtiğimi düşünüyorum. oldukça çalkantılı bir yıl oldu. öyle ki 12 ayın 12sinde 12 farklı duygu durumuna girip çıktım. özellikle geçtiğimiz birkaç ay benim için büyüme sürecimin büyük bir parçası oldu. kendimle vakit geçirirken kendimle tanıştım. kaybettiğimi anladığım noktada kendimle kavuştum. sanki şuan başka biri, dıştan bir gözmüşçesine bakıyorum benliğime. o yüzden ona kıyamadığımı söylüyorum. herşey sürecin bir parçasıydı oysa ki. everything is connected kısmı buradan türüyor.

geçmişe dönüp baktığımda az önce bahsettiğim gibi sayıdan ibaret bıraktığım yıllardan 2020,2022 ve 2024 kişisel olarak dönüştüğüm 3 ayrı yıl oldu. side effectlerin etkisi 2 yıl sürüyor sanırım 😅. bu mantıkla 2025’ten daha çok 2026yı merak etmek daha doğru olur sanırım ama yeni dönüşüm yılına hazır olmadığım için çok da meraklı olmamak en iyisi. akışta kalıp görmek ve en iyisini ümit etmek tek akılcı seçenek.

yazamayacağım,detaya giremeyeceğim kendi düşüncelerimde patlattığım flashbackler ile geçtiğimiz 365 güne ve beni bugün olduğum kişiye dönüştüren herşeye, yaşanılanlara, kişilere, durumlara teşekkür ediyorum. kişisel gelişimimin parçası olan herhangi bir şeye. kahve bagimliliğimin gelişmesine dahi bu teşekkürüm geçerli. belki yazamayacağım ama bugün hep düşüneceğim. 2024ün ajandasını kapatırken tüm yılı gözden,düşten geçireceğim bir gün olacak bu gün. ve sonsuz kere teşekkür edeceğim. dolaylı yoldan dahi verdiği tüm derslere.

teşekkürler 2024

[frierenscript]

Episode 9 : Aura the Guillotine / 第9話『断頭台のアウラ(Dantodaino Aura)』

＊Green colored words are only in anime, not in original manga, and we usually call them "ani-ori(anime-original)".

リュグナー「そうか。思い出した。フリーレンだ。人類のゾルトラークの研究解析に大きく貢献し、歴史上で最も多くの魔族を葬り去った魔法使い。葬送のフリーレン。私の嫌いな天才だ。」

Ryugunā “Soka. Omoi-dashita. Furīrenda. Jinruino Zorutorākuno kenkyu kaisekini ookiku kokenshi, rekishijode mottomo ookuno mazokuo homuri-satta mahotsukai. Sosono Furīren. Watashino kiraina tensaida.”

Lügner “I see. I remember now. It was Frieren. The mage who contributed significantly to humanity’s analysis of Zoltraak and slew more demons than anyone else in history. Frieren the Slayer. One of the geniuses I despise.”

（The end of comic vol.２ / コミックス2巻　完）

ーーーーーーーーーーーーーーーーーーーーーーーーーーーー

(The beginning of comic vol.3 / コミックス3巻冒頭)

神父「しばらくは安静ですな。」

Shinpu “Shibarakuwa ansei desuna.”

Priest “You’ll have to rest for a while.”

グラナト「すまないな。」

Guranato “Sumanaina.”

Granat “Thank you.”

シュタルク「おい！大丈夫か？」

Shutaruku “Oi! Daijobuka?”

Stark “Hey! Are you okay?”

グラナト「お前たちのおかげで助かった。感謝する。」

Guranato “Omae-tachino okagede tasukatta. Kansha-suru.”

Granat “Because of you, I’ll survive. You have my thanks.”

グラナト「連れの魔法使いの件も許そう。彼女の判断は正しかった。」

Guranato “Tsureno mahotsukaino kenmo yuruso. Kanojono handanwa tadashi-katta.”

Granat “I’ll pardon your mage companion as well. She was right.”

シュタルク「これでフリーレンが街に戻って来れるな。リュグナー達を倒してもらおうぜ。」

Shutaruku “Korede Furīrenga machini modotte-koreruna. Ryugunā-tachio taoshite-moraoze.”

Stark “Now Frieren can return to town. Let’s have her defeat Lügner and the other demon.”

フェルン「あの、フリーレン様は衛兵を殺していなくて…」

Ferun “Ano, Furīren-samawa eiheio koroshite-inakute…”

Fern “Ms.Frieren didn’t kill the guard.”

グラナト「知っている。魔族がやったことだ。それよりあの魔法使い、フリーレンっていうのか？」

Guranato “Shitte-iru. Mazokuga yatta-kotoda. Sore-yori ano mahotsukai, Furīrentte iu-noka?”

Granat “I know. The demons did it. More importantly, that mage’s name is Frieren?”

フェルン「はい」

Ferun “Hai.”

Fern “Yes.”

グラナト「まさか勇者一行にいたエルフの魔法使いか…　だとしたら無礼なことをしてしまったな。グラナト家は勇者一行に恩がある。わしの爺さんの代に、この街が魔族の軍勢に襲われたとき、撃退してもらったんだ。そのときの相手も七崩賢・断頭台のアウラだ。」

Guranato “Masaka yusha-ikkoni ita erufuno mahotsukaika… Dato-shitara, bureina koto o shite-shimattana. Guranatokewa yusha-ikkoni onga aru. Washino jiisanno daini, kono machiga mazokuno gunzeini osowareta-toki, gekitai shite-morattanda. Sono-tokino aitemo Shichi-Ho-Ken, Dantoudaino Aurada.”

Granat “The elven mage who adventured with the Hero? Then I’ve committed a grave discourtesy. The Granat family owes the party of heroes a debt. When this town was attacked by demons during my grandfather’s rule, they were the ones who drove them off. They faced the same enemy as we do now. It was Aura, one of the Seven Sages of Destruction.”

ーーーーー

フリーレン「久しぶりだね、アウラ。」

Furīren “Hisashi-buri-dane, Aura.”

Frieren “It’s been a while, Aura.”

アウラ「そうねぇ。80年振りかしら、フリーレン。」

Aura “Sone. Hachiju-nen-buri-kashira? Furīren.”

Aura “Indeed, Frieren. About eighty years, I’d say.”

フリーレン「この先の街に行くつもりでしょ。引き返してくれるとありがたいんだけど。」

Furīren “Kono sakino machini iku-tsumori desho? Hiki-kaeshite-kureruto arigain-dakedo.”

Frieren “You’re heading to the town up ahead, aren’t you? I’d appreciate it if you turned back.”

アウラ「嫌よ。」

Aura “Iyayo.”

Aura “No.”

フリーレン「なんで？」

Furīren “Nande?”

Furiiren “Why not?”

アウラ「私の方が圧倒的に優勢だから。」

Aura “Watashino-hoga attotekini yusei-dakara.”

Aura “Because I have an overwhelming advantage.”

フリーレン「そう。あのときより増えている。これほどの数を操るだなんて魔族の魔法はとんでもないね。人類の魔法技術では想像もつかないほどの高みだ。でも、最低に趣味の悪い魔法だ。反吐が出る。」

Furīren “So. Anotoki-yori fuete-iru. Kore-hodono kazuo ayatsuru-danante, mazokuno mahowa tondemo-naine. Jinruino maho-gijutsu-dewa sozomo tsukanai-hodono takamida. Demo, saiteini shumino warui mahoda. Hedoga deru.”

Frieren “Oh? You have more puppets than before. Demon magic must be unbelievably powerful to control this many. Humanity’s magic could never dream of reaching such heights. But your magic couldn’t be more disgusting. It makes me want to puke.”

アウラ「酷い言いようね。せっかく頑張って集めたのに。」

Aura “Hidoi iiyone. Sekkaku ganbatte atsumeta-noni.”

Aura “That’s not a nice thing to say. It took a lot of work to gather this many.”

フリーレン「見知った鎧がいくつかあるね。アウラ、やっぱりお前はここで殺さないと駄目だ。」

Furīren “Mishitta yoroiga ikutsuka arune. Aura, yappari omaewa kokode korosanaito dameda.”

Frieren “I recognize some of those suits of armor. Aura, it seems I must kill you here after all.”

ーーーーー

グラナト「服従の天秤。儂らが長年アウラに勝てなかった要因だ。奴が使うのは相手を服従させ、意のままに操る魔法。七崩賢の魔法は人知も人の理も超える。アウラは天秤に自身と対象の魂を乗せ、魔力の大きさを秤に掛ける。魔力がより大きかった方が相手を服従させ操り人形にできる。その体が朽ちて無くなるまで永遠にだ。リスクは魔法���強大な物にする。絶大な魔力を持つアウラにとっては必勝��魔法だ。」

Guranato “Fukujuno Tenbin. Washiraga naganen Aurani kate-nakatta yoinda. Yatsuga tsukau-nowa, aiteo fukuju-sase, ino-mamani ayatsuru maho. Shichi-Ho-Ken no mahowa, jinchimo hitono kotowarimo koeru. Aurawa tenbinni jishinto taishono tamashiio nose, maryokuno ookisao hakarini kakeru. Maryokuga yori ooki-katta- hoga aiteo fukuju-sase, ayatsuri-ningyoni dekiru. Sono karadaga kuchite nakunaru-made eien-nida. Risukuwa maho o yori kyodaina-mononi suru. Zetsudaina maryokuo motsu Aurani-tottewa, hisshono mahoda.”

Granat “The Scales of Obedience. It’s the reason we haven’t been able to defeat Aura in all these years. Her magic allows her to force others to obey her will. The magics of the Seven Sages of Destruction are beyond human knowledge and reason. Aura places her own soul and that of her target on the scales and weighs the magnitude of their mana against each other. The one with greater mana gains control of the other, turning them into a puppet for all eternity- until their body withers to dust. It’s a risky spell, but that’s what makes it powerful. And in the hands of someone with mana as tremendous as Aura, it’s unbeatable.”

フェルン「対抗することはできないのですか？」

Ferun “Taikosuru kotowa dekinaino-desuka?”

Fern “Is there no way to counter it?”

グラナト「アウラの魔力の重さで傾いてはいるが、もとは公平な天秤だ。アウラを上回る魔力の魂が天秤に乗れば、アウラに打ち勝てるだろうさ。だが、そんなことはアウラが七崩賢の座に君臨してから五百年、一度たりともなかったと言われている。」

Guranato “Aurano maryokuno omosade katamuitewa iruga, motowa koheina tenbinda. Aurao uwa-mawaru maryokuno tamashiiga tenbinni noreba, Aurani uchikateru-darosa. Daga, sonna kotowa Auraga Shichi-Ho-Kenno zani kunrin-shitekara gohyaku-nen, ichido-taritomo nakattato iwarete-iru.”

Granat “Though the weight of Aura’s mana is enough to fully tip the scales, the scales themselves do judge fairly. If a soul with greater mana than Aura’s were to be placed on the scales, Aura could be defeated. But they say that hasn’t happened once in the five hundred years since Aura became a Sage of Destruction.”

フェルン「では対抗手段は何もないのですか？」

Ferun “Dewa taiko-shudanwa nanimo naino-desuka?”

Fern “Then there’s no way to fight it?”

グラナト「本当はあったんだがな。意志の強い者は、一時的ではあるが抵抗ができた。鋼の意志は、鍛え抜かれた英傑ほど持ち合わせている」

Guranato “Hontowa attan-dagana. Ishino tsuyoi monowa, ichiji-teki-dewa-aruga teikoga dekita. Haganeno ishiwa, kitae-nukareta eiketsu-hodo mochi-awasete-iru.”

Granat “There was. Those with powerful wills could temporarily resist the spell. The greater the individual, the more iron their will.”

シュタルク「それでも一時的か…」

Shutaruku “Soredemo ichiji-tekika…”

Stark “And even then, it was only temporary?”

グラナト「だが致命的な欠陥だ。奴はその“意志”が邪魔だったんだろうさ。だから、断頭台のアウラは操った者たちに実に合理的な処置をした。惨(むご)い話だ。」

Guranato “Daga chimei-tekina kekkanda. Yatsuwa sono ishiga jama-dattan-darosa. Dakara, Dantodaino Aurawa ayatsutta mono-tachini jitsuni goritekina shochio shita. Mugoi hanashida.”

Granat “But it was a fatal flaw. The strong-willed must have been an obstacle to her. So… Aura the Guillotine dealt with them in the most logical way after gaining control. It’s a tragic tale.”

ーーーーー

アウラ「どう？私の不死の軍勢は強いでしょ？」

Aura “Do? Watashino fushino gunzeiwa tsuyoi-desho?”

Aura “Well? My immortal army is powerful, isn’t it?”

“

アウラ「…驚いたわ。私の掛けた魔法が解除されている。こんなことは初めてだわ。これほど強力な解除魔法、魔力の消費も相当なものになるはず。どうしてこんな回りくどいことをするの？」

Aura “…Odoroitawa. Watashino kaketa mahoga kaijo sarete-iru. Konna kotowa hajimete dawa. Korehodo kyoryokuna kaijo-maho, maryokuno shohimo sotona mononi naruhazu. Doshite konnna mawari-kudoi kotowo suru no?”

Aura “I’m surprised. You dispelled the magic I’d cast on them. No one’s ever done that before. Such powerful dispelling magic must expend a considerable amount of mana. Why would you use such a roundabout method?”

アウラ「前に戦った時は、派手に吹き飛ばしていたじゃない。」

Aura “Maeni tatakatta tokiwa, hadeni fuki-tobashite-itajanai.

Aura “The last time we fought, you blew them away with flashy spells left and right.”

フリーレン「後でヒンメルに怒られたんだよ。」

Furīren “Atode Hinmeruni okorare-tandayo.”

Frieren “Himmel scolded me afterward.”

アウラ「なら、益々こんなことをする必要ないでしょ？」

Aura “Nara, masu-masu konna kotowo suru hitsuyo-naidesho?”

Aura “Then that’s all the more reason not to do this.”

フリーレン「どうして？」

Furīren “Doshite?”

Frieren “Why?”

アウラ「ヒンメルはもういないじゃない。」

Aura “Hinmeruwa mo inaijanai.”

Aura “Himmel is long gone, isn’t he?”

フリーレン「そうか。よかった。やっぱりお前達魔族は化け物だ。容赦なく殺せる。」

Furīren “Soka. Yokatta. Yappari omae-tachi mazokuwa bakemonoda. Yosha-naku koroseru.”

Frieren “I see. Good. You demons are monsters after all. I can kill you without mercy.”

ーーーーー

シュタルク「よし。だいぶ動けるようになってきたな。神父様、ここは安全なんだよな？」

Shutaruku “Yoshi. Daibu ugokeru-yoni nattekitana. Shinpu-sama, kokowa anzen nanda-yona?”

Stark “Okay. I’ve regained most of my mobility. Father, this place is safe, right?”

神父「ええ。防護結界ほどではありませんが、この教会にも結界が施されています。」

Shinpu “Ee. Bogo-kekkai-hododewa arimasenga, kono kyokai-nimo kekkaiga hodokosarete imasu.”

Priest “Yes. It’s not as strong as the town’s defensive barrier, but there is a barrier around this church.”

シュタルク「じゃあ伯爵はここで待ってろ」

Shutaruku “Jaa hakushakuwa kokode mattero.”

Stark “Then wait here, Graf.”

グラナト「クソガキ、お前何をするつもりだ。」

Guranato “Kuso-gaki. Omae nanio suru tsumorida.

Granat “Brat, what do you plan to do?”

シュタルク「こんなところで隠れていたら、魔族が帰ってくれるのか？」

Shutaruku “Konna tokorode kakurete-itara, mazokuga kaette-kureru-noka?”

Stark “Do you think the demons will just leave if we all hole up in here?”

フェルン「シュタルク様、本気ですか？あのときは不意打ちが偶然成功しただけです現に止めを刺せるほどの隙はありませんでした。もしあのまま戦っていたら、殺されていたのは私達の方です。」

Ferun “Shutaruku-sama, honki desuka? Ano-tokiwa fui-uchiga guzen seiko-shita-dakedesu. Genni todomeo saseru hodono sukiwa arimasen-deshita. Moshi ano-mama tatakatte-itara, korosarete-itanowa watashi-tachi no hodesu.”

Fern “Mr.Stark, are you serious? We only landed that his before because we caught him off guard. We couldn’t find enough of an opening to finish him off. If we’d kept fighting, we would have been the ones killed.”

シュタルク「これは誰かがやらないといけないことだろ？」

Shutaruku “Korewa darekaga yaranaito ikenai-kotodaro?”

Stark “Someone’s gotta do this, right?”

フェルン「…そうですね。では、一緒に頑張りましょう。」

Ferun “…Sodesune. Dewa, isshoni ganbari-masho.”

Fern “You’re right. Then let’s do our best together.”

シュタルク「いや、フェルンは衛兵の詰め所に行け。街の人を避難させるんだ���」

Shutaruku “Iya, Ferunwa eiheino tsume-shoni ike. Machino hito o hinan-saserunda.”

Stark “No, you go to the guard station. You need to evacuate the townsfolk.”

フェルン「ではシュタルク様は…」

Ferun “Dewa, Shutaruku-samawa…”

Fern “Then you’re going to…”

シュタルク「ああ。俺は全力で土下座して、フリーレンを連れ戻してくる。」

Shutaruku “Aa. Orewa ｚenryokude dogeza-shite Furīren o tsure-modoshite kuru.”

Stark “Yeah. I’m going to… get on my hands and knees and beg Frieren to return.”

フェルン「……え？」

Ferun “……E?”

Fern “What?”

シュタルク「なんだよ！！もう倒してもらうしかねえだろ！！」

Shutaruku “Nandayo! Mo taoshite-morau-shika needaro?!”

Stark “Come on! Having her defeat him is our only option!”

フェルン「確かにそのほうが現実的ですね。」

Ferun “Tashika ni sono houga genjitsu-teki desune…”

Fern “I suppose that’s more realistic.”

ーーーーー

シュタルク「こいつを見せれば衛兵は言うことを聞いてくれるってよ。」

Shutaruku “Koitsuo misereba eiheiwa iu-koto o kiite-kureru-tteyo.”

Stark “The guards will listen to you if you show them this.”

フェルン「わかりました。」

Ferun “Wakari-mashita.”

Fern “Very well.”

シュタルク「俺はすぐ街を出る。どうした？」

Shutaruku “Orewa sugu machio deru. Doshita?”

Stark “I’m heading straight out of town. What is it?”

フェルン「腕、酷い状態ですね。そんな姿で城門を通れるんですか？」

Ferun “Ude, hidoi jotai-desune. Sonna sugatade jomon’o toorerun-desuka?”

Fern “Your arm is in a terrible state. Can you pass through the castle gate looking like that?”

シュタルク「大丈夫だろ。このくらい戦士なら普通だぜ。何か変なの？」

Shutaruku “Daijobu-daro. Kono kurai senshi-nara futsudaze. Nanika hennano?”

Stark “I’ll be fine. This is normal for a warrior. Is there something weird about it?”

フェルン「両手血まみれで街中歩いてる戦士なんて見たことないですよ。」

Fern “Ryou-te chi-mamire de machi-naka aruiteru senshi nante, mita koto nai desuyo.”

“I’ve never seen a warrior walk around town with two bloody hands.”

シュタルク「第一、人のこと言えねぇだろ。フェルンだって――」

Shutaruku “Dai-ichi, hitono koto ienee-daro. Ferun datte――”

Stark “You’re one to talk. You’re covered in blood, too.”

シュタルク「ん？これ誰の血だ？俺の血じゃないよな。」

Shutaruku “N? kore dareno chida? Oreno chija naiyona.”

Stark “Huh? Whose blood is this? It’s not mine.”

シュタルク「おい！どうしたんだ？」

Shutaruku “Oi! Doshitanda?”

Stark “Hey! What’s the matter with―”

フェルン「シュタルク様。この血から魔力が…」

Ferun “Shutaruku-sama. Kono chikara maryokuga…”

Fern “Mr.Stark, there’s mana in this blood.”

シュタルク「フェルン！！」

Shutaruku “Ferun!!”

Stark “Fern!!”

シュタルク（―――斧？！）

Shutaruku (Ono?!)

Stark (An axe?)

シュタルク「信じられねぇぜ。俺は夢でも見てんのか？そいつは師匠の技だ。」

Syutaruku “Shinji-rarenee ze… Ore wa yume-demo miten-noka? Soitsu wa shisyou no waza da.”

Stark “I don’t believe it. Am I dreaming? That was my master’s technique.”

リュグナー「下手に動いたせいで急所を外してしまった。苦しめるつもりは無かったのだがな。」

Ryugunā “Hetani ugoita-seide, kyusho o hazushite-shimatta. Kurushimeru tsumoriwa nakattano-dagana.”

Lügner “I’d meant to hit your vitals, but then you went and moved. It wasn’t my intention to make you suffer.”

リュグナー「何を驚いている？致命傷を負ったはずの私が、ここに立っていることか？それとも我々の接近を探知できなかったことか？」

Ryugunā “Nanio odoroite-iru? Chimei-sho o ottahazuno watashiga, kokoni tatte-iru kotoka? Sore-tomo, ware-wareno sekkin o tanchi deki-nakatta kotoka?”

Lügner “Why are you surprised? Is it because I’m standing here when I supposedly suffered a fatal blow? Or because you didn’t detect our approach?”

リュグナー「魔力の制御による存在の隠匿など、君だけの才覚というわけではない。魔族なら誰もができることだ。とはいえ、魔法使い同士の戦いに似つかわしい行為だとは到底思えんがな。」

Ryugunā “Maryokuno seigyoni yoru sonzaino intoku-nado, kimidakeno saikakuto-iu wake-dewa nai. Mazoku-nara daremoga dekiru kotoda. Towa ie, mahotsukai doushino tatakaini nitsukawashii koi-datowa totei omoengana.”

Lügner ”You aren’t the only one who knows how to conceal her presence by controlling her mana. Any demon can do it. That said, it’s hardly fitting for a battle between mages.”

フェルン「…よく喋りますね…　…止めを刺さないんですか？」

Ferun “…Yoku shaberi-masune… …Todomeo sasanain-desuka?”

Fern “You sure like to talk. Aren’t you going to finish me off?”

リュグナー「殺し損ねたついでに、いくつか聞きたいことがある。それとも今すぐ死ぬか？」

Ryugunā “Koroshi-sokoneta tsuideni, ikutsuka kikitai kotoga aru. Sore-tomo, imasugu shinuka?”

Lügner “Since I failed to kill you instantly, I thought I’d ask you some questions. Or would you rather die right now?”

フェルン「…どうぞ。」

Ferun “…Douzo.”

Fern “Go ahead.”

リュグナー「あの小僧は強いのか？」

Ryugunā “Ano kozowa tsuyoi-noka?”

Lügner”Is that boy strong?”

フェルン「戦士アイゼンの一番弟子です…」

Ferun “Senshi Aizenno ichiban-deshi desu…”

Fern “He’s Eisen the Warrior’s best student.”

リュグナー「そうか。数奇なものだな。可哀相に。リーニエ相手では碌な死に方はしない。」

Ryugunā “Soka. Sukina mono-dana. Kawaisoni. Rīnie-aite dewa, rokuna shini-katawa shinai.”

Lügner”I see. How unfortunate. Poor boy. He won’t die a decent death at Linie’s hands.”

リュグナー「もう一つ。フリーレンはどこだ？」

Ryugunā “Mo hitotsu. Furīrenwa dokoda?”

Lügner”One more question. Where is Frieren?”

フェルン「…この街から逃げましたよ。…あなた達が牢番の衛兵を殺したせいです…」

Ferun “…Kono machi-kara nige-mashitayo. …Anata-tachiga robanno eiheio koroshita sei-desu…”

Fern “She fled the town because you killed the dungeon guard.”

リュグナー「グラナト伯爵も言っていたな。衛兵殺しは罪が重いらしい。」

Ryugunā “Guranato hakushakumo itte-itana. Eihei-goroshiwa tsumiga omoi rashii.”

Lügner “Graf Granat said something similar. Killing a guard is a serious crime, it seems.”

フェルン「…極刑です。」

Ferun “Kyokkei desu.”

Fern “The punishment is execution.”

リュグナー「極刑？。あの女がその程度のことで逃げるものか。やつは魔族に強い恨みを持っている。魔族を殺すための魔法を自分の弟子に叩き込むほどに。そんな奴が逃げるはずない。何か狙いがあるはずだ。」

Ryugunā “Kyokkei? Ano onnaga sono-teidono kotode nigeru-monoka. Yatsuwa mazokuni tsuyoi uramio motte-iru. Mazokuo korosu tameno maho o jibunno deshini tataki-komu hodoni. Sonna yatsuga nigeru hazu nai. Nanika neraiga aru-hazuda.”

Lügner “Execution? That wouldn’t be enough to make that woman flee. She holds a powerful grudge against demons, enough to teach her own student a spell purely for demon-killing. Someone like that wouldn’t run. She must be after something.”

リュグナー「アウラ様か。」

Ryugunā “Aura-samaka.”

Lügner “It must be Lady Aura.”

フェルン「…動かないでください。」

Ferun “…Ugoka-naide kudasai.”

Fern “Don’t move.”

フェルン「フリーレン様の向かった先に、心当たりがあるんですね。」

Ferun “Furīren-samano mukatta sakini, kokoro-atariga arun-desune.”

Fern “You know where Ms Frieren is headed, don’t you?”

リュグナー「くだらんことを…」

Ryugunā “Kudaran koto o…”

Lügner”You’re wasting your time.”

フェルン「…私を殺し損ねたというのは嘘ですよね。…あなたは私に、あの不意打ちの意趣返しがしたかったんです。…プライドが高くて傲慢で、未だに私達を…フリーレン様以外を脅威とすら感じていない…　だから私に隙を与えるようなマネまでした…」

Ferun “…Watashio koroshi-sokonetato iunowa uso desu-yone. …Anatawa watashini, ano fui-uchino ishu-gaeshiga shitakattan-desu. …Puraidoga takakute gomande, imadani watashi-tachio… Furīren-sama igaio kyoi-to-sura kanjite-inai… Dakara watashini sukio ataeru-yona mane-made shita.”

Fern “You lied about failing to kill me. You wanted revenge for my surprising you. You’re proud and arrogant. You still don’t see us- see anyone besides Ms.Frieren as a threat. That’s why you granted me an opportunity.”

フェルン「この至近距離なら、あなたの心臓を撃ち抜けます。」

Ferun “Kono shikin-kyori-nara, anatano shinzo o uchi-nukemasu.”

Fern “From this distance, I can blast a hole clean though your heart.”

リュグナー「やってみろ。その前に、お前の首が飛ぶ。」

Ryugunā “Yatte-miro. Sono maeni, omaeno kubiga tobu.”

Lügner”Try it. Your head will fly before you get the chance.”

ーーーーー

フェルン「フリーレン様、私はお役に立てていますか？」

Ferun “Furīren-sama, watashiwa oyakuni tatete-imasuka?”

Fern “Ms.Frieren, am I useful?”

フリーレン「なんでそんなことを聞くの？」

Furīren “Nande sonna koto o kikuno?”

Frieren “Why would you ask that?”

フェルン「私はフリーレン様ほど魔法を完璧に扱えません。」

Ferun “Watashiwa Furīren-sama-hodo maho o kanpekini atsukae-masen.

Fern “I’m not as good at magic as you are.”

フリーレン「それは生きてきた時間の違いだからね。フェルンが私に追いつくことはないよ。」

Furīren “Sorewa ikite-kita jikanno chigai dakarane. Ferunga watashini oitsuku kotowa naiyo.”

Frieren “I’ve lived for much longer than you. In that regard, you’ll never catch up to me.”

フェルン「…そうですか。」

Ferun “…Sodesuka.”

Fern “I see.”

フリーレン「でも、それはあくまで魔力や技術の話だ。私はよく魔物との戦闘をフェルンに任せているでしょ。」

Furīren “Demo, sorewa akumade maryokuya gijutsuno hanashida. Watashiwa yoku mamono-tono sento o Ferunni makasete-iru desho.”

Frieren “But that only applies to mana and technique. I often let you handle battles against monsters.”

フェルン「はい。今回も押し付けられました。」

Ferun “Hai. Konkaimo oshitsuke-rare-mashita.”

Fern “Yes, you’ve forced those on me many times.”

フリーレン「ごめんって」

Furīren “Gomentte.”

Frieren “I’m sorry, okay?”

フリーレン「フェルンが戦った方が早く終わるんだよ。私よりも魔法を撃つのが速いから。」

Furīren “Ferunga tatakatta-hoga hayaku owarun-dayo. Watashi-yorimo maho o utsu-noga hayai-kara.”

Frieren “But battles end quicker when you fight, because you fire off spells faster than I do.”

ーーーーー

リュグナー「小娘、私は魔法に人生の大半を捧げてきた。」

Ryugunā “Komusume, Watashiwa mahoni jinseino taihan’o sasagete-kita.”

Lügner “Girl, I have dedicated the majority of my life to the pursuit of magic.”

フェルン「私もです。」

Ferun “Watashimo desu.”

Fern “So have I.”

リュグナー（何だ、この反応速度は…　反射的に防御していなければ心臓を打ち抜かれていた。）

Ryugunā (Nanda, kono hanno-sokudowa… Hansya-tekini bogyo-shite inakereba, shinzo o uchi-nukarete-ita.)

Lügner (How is she responding so quickly? If I hadn’t reflexively defended myself, that would’ve pierced my heart.)

フェルン「防御しましたね。やはり心臓が弱点ですか。」

Ferun “Bougyo shimashitane. Yahari shinzoga jakuten desuka.”

Fern “You blocked it. So your heart is your weak point.”

リュグナー（こいつ…）「なるほど、人生を捧げたというのは嘘ではなさそうだ。では、全力で叩き潰してやろう。」

Ryugunā (Koitsu…) “Naruhodo, jinseio sasagetato iunowa uso-dewa nasa-souda. Dewa, zenryokude tataki-tsubushite-yaro.”

Lügner (This girl…) “I see. You weren’t lying about dedicating your life to magic. Then I shall crush you with all my might.”

リュグナー「バルテーリエ」

Ryugunā “Barutērie.”

Lügner “Balterie.”

リーニエ「向こうも始まったか。しかし残念だな。こっちはもう終わりだ。」

Rīnie “Mukomo hajimattaka. Shikashi zannen dana. Kocchiwa mo owarida.”

Linie “Sounds like they’ve begun as well. It’s a shame, though. We’re nearly finished here.”

リーニエ「観戦でもするかな。リュグナー様、邪魔すると怒るんだよね。」

Rīnie “Kansen-demo suru-kana. Ryugunā-sama, jama-suruto okorun-dayone.”

Linie “Perhaps I’ll observe their battle. Lord Lügner gets cross then I interfere.”

リーニエ「おや？」

Rīnie “Oya?”

Linie “Oh?”

シュタルク「…まだ終わってねぇぜ…」

Shutaruku “…Mada owatte neeze…”

Stark “We’re not finished yet.”

リーニエ「しぶといね。少しは楽しめそうだ。」

Rīnie “Shibutoine. Sukoshiwa tanoshime-soda.”

Linie “You’re tough. Perhaps I’ll be able to enjoy this a little.”

リュグナー（魔力��技術もコントロールも、私の方が遥かに上。）

Ryugunā “Maryokumo gijutsumo kontorōrumo, watashino hoga harukani ue.)

Lügner (My mana, technique, and control are all far greater than hers.)

リュグナー（小娘と私の間には比べるまでもないほどの差がある。ただ、速い。純粋に手数でこの私が押されている。フリーレンめ。この小娘に、どんな修行を叩きこんだ。）

Ryugunā (Komusumeto watashino aida-niwa, kuraberu mademo-naihodono saga aru. Tada, hayai. Junsuini tekazude kono watashiga osarete-iru. Furīren me. Kono komusumeni, donna shugyo o tataki-konda.)

Lügner (This girl cannot compare to me. However, she’s fast. I’m being overwhelmed by the sheer number of attacks, pure and simple. Damn you, Frieren. How did you train this girl?)

リュグナー（消耗戦に持ち込み、魔力切れを待つか…）

Ryugunā (Shomo-senni mochi-komi, maryoku-gireo matsuka…)

Lügner (I’ll engage her in a battle of attrition and wait for her to exhaust her mana.)

リュグナー（いや、駄目だ。その前に決着が着いてしまう。せめて少しでも隙を作れれば…）

Ryugunā (Iya, dameda. Sono maeni kecchakuga tsuite-shimau. Semete sukoshi-demo sukio tsukure-reba…)

Lügner (No, I can’t. The battle will be over before then. If I could just create an opening…)

リュグナー「リーニエ！！何をやっている！！早くそいつを片付けろ！！」

Ryugunā “Rīnie!! Nanio yatte-iru!! Hayaku soitsuo katazukero!!”

Lügner “Linie, what are you doing? Hurry up and defeat him!”

リーニエ「なんだよ、我が儘だな。こいつ防戦一方でしつこいんだよ。」

Rīnie “Nan-dayo, waga-mama dana. Koitsu bosen-ippode shitsukoin-dayo.”

Linie “Honestly, how selfish. He’s refusing to do anything but fight defensively.”

シュタルク「…その斧捌き、どういうことだ…　そいつは師匠の技だ…」

Shutaruku “Sono ono-sabaki, dou-iu-kotoda… Soitsuwa shishono wazada…”

Stark “How are you wielding your axe like that? Those are my master’s techniques.”

リーニエ「私は魔力を読み取るのが得意でさ。人が動いている時の体内の魔力の流れを記憶して、動きを模倣できるんだよね。こんなふうに」

Rīnie “Watashiwa maryokuo yomitoru-noga tokui desa. Hitoga ugoiteiru-tokino tainaino maryokuno nagareo kioku-shite, ugokio moho dekirun-dayone. Konna-funi.”

Linie “I’m skilled at reading mana. I memorize the flow of mana inside a person when they move and imitate their movements. Just like this.”

リーニエ「屋敷で初めてあなたの動きを見たときに確信した。私が昔“記憶した”最強の戦士と同じ動きをしている。」

Rīnie “Yashikide hajimete anatano ugokio mita-tokini kakushin-shita. Watashiga mukashi “kioku-shita” saikyono senshito onaji ugokio shite-iru.”

Linie “I knew it from the first time I saw your movements at the mansion. They’re the same as those of the powerful warrior I once memorized.”

リーニエ「こんな偶然あるんだね。運命は面白い。」

Rīnie “Konna guzen arun-dane. Unmeiwa omoshiroi.”

Linie “Coincidences really do happen. Fate is an interesting thing.”

シュタルク「…まさか…」

Shutaruku “Masaka…”

Stark “You don’t mean…”

リーニエ「私は戦士アイゼンの動きを模倣している。」

Rīnie “Watashiwa senshi Aizenno ugokio moho shite-iru.”

Linie “I am imitating the movements of Eisen the Warrior.”

シュタルク（…なんだよ…　…無茶苦茶じゃねぇか…　…こんなの勝てるはず…）

Shutaruku (…Nan-dayo… …Mucha-kuchaja neeka… …Konnano kateru-hazu…)

Stark (Seriously? This is crazy. I can’t win this fight.)

リーニエ「ようやく倒れたか。急がないと。またリュグナー様に怒られる。」

Rīnie “Yoyaku taoretaka. Isoga-naito. Mata Ryugunā-samani okorareru.”

Linie “He finally fell. I must hurry. Lord Lügner will be upset with me again.”

シュタルク（…倒れた？俺は倒れているのか…）

Shutaruku (…Taoreta? Orewa taorete-irunoka…)

Stark (“Fell”? Have I fallen?)

アイゼン「立て。シュタルク。どんなにボロボロになっても倒れることだけは許さん。」

Aizen “Tate, Shutaruku. Donnani boro-boroni nattemo, taoreru-koto-dakewa yurusan.”

Eisen “Stand up, Stark. No matter how battered you get, you cannot fall.”

シュタルク「…そんなこと言ったって、俺が師匠に勝てるわけねぇだろ…」

Shutaruku “…Sonna koto ittatte, Orega shisyoni kateru-wake nee-daro…”

Stark “Yeah, but there’s no way I can beat you.”

アイゼン「当たり前だ。俺はお前より強い。」

Aizen “Atari-maeda. Orewa omae-yori tsuyoi.”

Eisen “Of course you can’t. I’m stronger than you.”

シュタルク「じゃあ…」

Shutaruku “Jaa…”

Stark “Then…”

アイゼン「だが、お前はまだ負けていない。立ち上がったからな。」

Aizen “Daga, omaewa mada makete-inai. Tachi-agatta karana.”

Eisen “But you got back up. That means you haven’t lost yet.”

シュタルク「なんだよそれ…」

Shutaruku “Nan-dayo sore…”

Stark “What kind of logic is that?”

アイゼン「シュタルク。強い相手に勝つ秘訣を教えてやる。簡単だ。何度でも立ち上がって技を叩き込め。戦士ってのは最後まで立っていた奴が勝つんだ。」

Aizen “Shutaruku. Tsuyoi aiteni katsu hiketsuo oshiete-yaru. Kantanda. Nando-demo tachi-agatte wazao tataki-kome. Senshitte-nowa, saigo-made tatte-ita yatsuga katsunda.”

Eisen “Stark, I’ll teach you the secret to defeating powerful opponents. It’s simple. Keep getting back up and hitting them. For warriors, whoever’s still standing at the end is the winner.”

シュタルク「…まったく、師匠め…　変な理論押し付けやがって…　脳みそ筋肉で出来てんじゃねぇのか。」

Shutaruku “Mattaku, shisyo me… Henna riron oshitsuke-yagatte. Nomiso kinnikude dekitenja nee-noka.”

Stark “Damn it, Master. You and your weird logic. I guess your brain’s made of muscles, like the rest of you.”

リーニエ「大人しく寝てればよかったのに。もう負けたんだから。」

Rīnie “Otonashiku netereba yokatta-noni. Mo maketan-dakara.”

Linie “You should’ve just stayed down. You already lost.”

シュタルク「…俺はまだ立っている。…それに思い出したんだ。師匠の技は、もっと重かった…　やっぱりお前のは、ただの真似事だ…」

Shutaruku “…Orewa mada tatte-iru. …Soreni omoi-dashitanda. Shishono wazawa, motto omokatta… Yappari omae-nowa, tadano mane-gotoda…”

Stark “I’m still standing. Besides, I remember now. My master’s blows were heavier. Yours are just imitations after all.”

リーニエ「なら、その真似事で引導を渡してあげよう。」

Rīnie “Nara, sono mane-gotode indo o watashite-ageyo.”

Linie “Then I will use those imitations to send you to your end.”

リーニエ「エアファーゼン」

Rīnie “Eafāzen.”

Linie “Erfassen.”

リュグナー「バルテーリエ！」

Ryugunā “Barutērie!”

Lügner “Balterie!”

リーニエ（大振り。防御も無し…　血迷ったな。あっ…）

Rīnie (Ooburi. Bougyomo nashi… Chimayottana. A…)

Linie (A wide swing, with no regard for defense. He lost his mind.)

シュタルク「相打ち覚悟だったのにビビッて損したぜ。やっぱり全然重たくねぇや。」

Shutaruku “Ai-uchi kakugo datta-noni, bibitte son-shitaze. Yappari zen-zen omotaku-neeya.”

Stark “I was prepared for us to kill each other, but I shouldn’t have been so scared. Your attacks don’t have any weight behind them at all.”

シュタルク「閃天撃（せんてんげ���）！！」

Shutaruku “Sen-Ten-Geki!!”

Stark “Lightning Strike!!”

リュグナー「リーニエ！！しまっ…」

Ryugunā “Rīnie! Shimatt…”

Lügner “Linie! Shi―”

フェルン「ゾルトラーク」

Ferun “Zorutorāku.”

Fern “Zoltraak.”

リュグナー「魔族を…殺す…魔法…」

Ryugunā “Mazokuwo…korosu…maho…”

Lügner “Demon-killing magic…”

(Continue to Episode 10)

[s-o-n]

Aurada yeni mi çıktı amk çirkin erkeğe bakmam demeyi kibarlaştırdınız mı?

Sen sevgiyi ne sanıyorsun prokaryot hücre?

[cissawritess]

Imagine if my parents were sane. Think of how that might have negatively impacted my growing up. Thank god I got two psycho bitches raising me instead -Hudson Saint-Laroy with the max sarcasm possible

[cissawritess]

“Matt! Be careful!”, Jenna called out. To most it might sound like a teasing call but Matt could hear the concern in her voice.

“He’s going to fall”, Aaron muttered under his breath as Matt continued his dance across the edge of the roof.

“He’ll be fine. It’s only 12 or so feet. He’s fallen worse”, Nadia said, quite unconcerned for her friend. Hudson laughed quietly at his sister’s non-chalant reaction. At that exact moment, Matt attempted to go en pointe which resulted in his body leaning at an odd angle. He slipped slightly and there was a harsh catch of breath as everyone paused and looked up in horror. Hudson didn’t miss the way Nadia clutched Aaron’s arm. He never missed anything. Matt easily caught himself.

“I’m fine. You guys got worried. You really do care about me, you little lo-”

Whatever he was going to say was caught off by his body quite literally pitching off the edge of the roof. Jenna immediately buried her face in Hudson’s coat, not really wanting to watch Matt turn into a pile of slop. Aaron winced harshly and Nadia took a step back, eyes wide. A loud laugh caught them all of guard. they all slowly looked up (technically down from where Matt had originally been) and saw Matt hanging from a bar along the bottom of the roof like a monkey holding onto a branch. 

“Bastard”

A character almost falls off a roof

[aygultopal35]

Aura renginizi biliyor musunuz ?

Hadi gelin hesaplayalım.

Aura nedir diyenler için...

--İnsan vücudu sarmalanmış halde kendine özgü rengi olan bir elektromanyetik alan bulunmaktadır, bu elektromanyetik alana aura adı verilmektedir. Bedenimizin çevresindeki aurada akan enerjiler kişiliğimizi, yaşam biçimimizi, düşüncelerimizi ve duygularımızı yansıtır. Ayrıca fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlığımızı da ortaya çıkartır.Aynı zamanda aura tek renk değildir katmanlar halinde gökkuşağı gibidir ve duygu durumumuz değiştikçe renkleri de değişir. Fakat genel net rengimizi gelin hesaplayalım.

Numerolojide her sayı belli bir renkle ilişkilidir.

1.Kırmızı

2.Turuncu

3.Sarı

4.Yeşil

5.Mavi

6.İndigo (çivit mavisi)

7.Mor (Menekşe moru)

8.Pembe

9.Bronz

11.Gümüş

22.Altın

Nasıl hesaplıyoruz?

Örneğin doğum tarihi 25.04.1970 her rakamı topluyoruz.

2+5+4+1+9+7+0= 28

Bu sayıyıda topluyoruz 2+8=10 1+0 olamayacağı için bu kişinin sayısı 1 yani rengi kırmızıdır.

Alıntı 💙 💙

[olmakihtimali]

Yeni insan ırkı(!)

“Kristal” denilince gümüşlüğe dizdiğimiz kristal takımlar, yada “indigo” denilince aklımıza sadece eşarp renkleri geliyordu..

Öyle değil mi?

Hiç tasavvur edebilir miydik bu kavramların yeni bir insan ırkına ait olacağını?

Ne sandık ki sahi?

Bill Gates hep Afrika ile uğraşacak, Amerika sadece ortadoğuyu vuracak, İsrail sürekli Kudüs’ü işgal edecek bize dokunmayan yılan hep biiiiin yaşayacak!

Oysa bugün biyolojik olarak öyle bir yerdeyiz ki; inanın çekip alnımızdan vursalar belki daha iyiydi..

Bugün “Fıtrat savaşı” veriyoruz bizler..

Allah bizi nasıl yarattı ise, öyle kalabilmek adınadır verdiğimiz tüm mücadele.

Yoksa firavunlukta gözümüz yok ki hiç başımız ağrımasın türünden bir sağlık isteyelim..

Yada toprak Rasulullah’ın üzerine atılmışken, daha uzun ömürlü olalım diye sakınmıyoruz kimyasallardan kendimizi ve ehlimizi..

Ne için peki bunca uğraş?

Bizler bugün tek bir şeyin bedelini ödüyoruz.

“Allah Rasulu ve Ashabının ciddiye aldığı kadar Deccali ciddiye almadık, almıyoruz!”

Ne bu rahatlık?

Asıl Peygamber ve ashabı demeli değiller miydi;

-Ya İslam daha yeni geldi, ne deccali? Ne kıyameti? Daha bir sürü alamet var bizi mi bulacak Deccal!

Demediler!

Aksine her namazlarında Deccal ve fitnelerinden Allaha sığındılar.

Ya biz?

Sanki bunca uyarı bize gelmemiş, bunca tuzak bize kurulmamış, ahir zaman ümmeti değilmişiz gibi herşeyden habersiz yaşıyoruz.

Önümüze ne koysalar sazan misali atlıyoruz.

Ne vaad etseler mucize geliyor inanıyoruz.

Bizler senelerdir;

-İnsanların fıtratlarıyla oynuyorlar, ekini ve nesli ifsad ettiler, doğacak çocuklar normal insan fıtratında olmayacaklar! Diye haykırdıkça sesimiz duyulmadı, umursanmadı.

Dünyanın nüfusu azaltılıyor dedikce “komplo bunlar” dendi..

Çocuklarımız değişiyor dedikçe “çamaşır susuz temizlik, margarinsiz kurabiye olmaz” dendi..

Sonuç?

Gerçekten hasta bir nesil.. Hem bedenen, hem ruhen hasta bir nesil..

Nasıl ki bunca savurganlığımız doğayı, suyu, havayı mahvetti ve hiçbirşeyi geri alamıyoruz, işte bu umursamazlığımızda evlatlarımızı mahvediyor ve biz hala uyuyoruz.

Konuyu daha iyi anlayasınız diye bu izahlarda bulundum.

Mevzumuza gelecek olursak;

İnanın ne yaptılar, nasıl yaptılar bilmiyorum. Ancak bugün millet, din, ırk ayrımı yapmadan bu ifsadı herkes üzerinde gerçekleştirdiler. Hemde mucize ve çok güzel bir durummuş gibi lanse ederek..

Hatta öyle ki “bizim kristal ve indigo hafızlarımız vaaar” diye övünen kadınlar görüyor, acı bir tebessümle idraksizliklerine yanıyorum.

Bugün “kristal, indigo, gökkuşağı, melek çocuklar” ismini verdikleri ve kendilerininde normal insan formunda olmadığını kabul ettikleri türden bir nesil geldi.

İlk olarak indigolar doğmaya başladı. Neden indigo adı verildi?

Her insanın letaifleri yani bilimsel lisan ile Auraları vardır.

Bunu ilimsel olarak zaten biliyorduk peki bilim nasıl kabul etti derseniz;

1939 yılında Sovyet Bilim Adamı olan Semyon Kirlian’ın icadı ile “Kirlian fotoğrafçılığı” ortaya çıkmıştır.

Bu icad ile insanların letaif yani auralarının fotoğrafları çekilebilmiştir.

Her insanda 7 renk aura keşfedilmiştir.

Bunun manevi bir hal olduğu ise; canlı bir yaprağın aurasının resmini çekiyorlar ve daha sonra bu yaprağı koparıyorlar.

Aurada çok açık bir değişme görülüyor ve yaprak kurudukça aura yavaş yavaş kayboluyor. Buna bilimde “hayalet yaprak etkisi” (phantom leaf effect) ismini verip İslam’daki letaifleri bir nevi bilimselde ispatlamış oldular.

Her fıtrat sahibi insanda 7 renk aura olması gerekirken bu insan türlerinde sadece 1 adet var.

Oda fıtri bir şekilde değil.

Bilimsel olarak tespit edildiğine göre indigo ve kristal insanların sadece iki kaşlarının ortasındaki letaiflerinden yani 3. Göz çakralarından “indigo” rengi bir ışık saçılıyor.

Indigo rengi dünya varlıklarının auralarında yoktur!

Ve bundan da başka letaifleri yok..

Kristal çocukların ise aynı şekilde sadece pastel kırmızı tonlarda ışık saçılıyor buda sadece hayvanlarda mevcut..

Bu sebeple duyarsız, itaat eden, boyun eğen, uyumlu, hissiz, donuk bakışlı, mimikleri enteresan bir yapıda olduklarını farkedersiniz.

Bir diğer farklılıkları ise DNA yapıları..

Normal bir insanın dna sarmalları çifttir.

Ancak bu insanların 12 sarmalları vardır.

Bunu ilk dile getiren genetikçi Dr. Berranda Fox;

“İnsanları 12 sarmallı DNA’lar ile mutasyona uğratacaklarını” itiraf etmiştir.

Peki sonra ne oldu?

Dr. Fox’un “araştırmaları” internette yaygın olarak paylaşılmışsa da, bu araştırmacının bir sahtekar olduğunu savunanlar, dava açıp kliniğini kapattırdılar.

Ama bugün onun doğru söylediği artık reddedilemez bir gerçektir.

Bugün “filozof” diye adlandırılan ama aslında kristal çocuk olan Atakan’ın videosu yayınlanmasaydı bu gerçeklerden binlerce kişi hala habersiz yaşayacaktı..

Neden patladı birden bire ve bir günde tüm medya organları üşüştü bu garip bakışlı çocuğun başına?

Oysa yaptığı tek şey yaşına uygun olmayan materyalist kitaplar okumaktı.

Başka?

4 yaşında Kuran hafızları, 7 yaşında Buhari ve Müslim hafızları da var bu ülkede oysa?

Neden bu çocuk?

Çünkü dahi olarak lanse edilip peşine kristal olduğu vurgulandı..

Medya ne vakit hayrlı bir iş için uğraşmış ki bugün bunu yapacak?

Neden kanıyoruz herşeye?

Belki yüzlerce anne benim çocuğumda kristal, indigo olsun diye çocuğunun genleriyle oynatacak ben buna eminim!

Her olan biten bizim hayrımıza değil neden bunu anlamıyoruz ısrarla?

İnsana enerjide, ilhamda iki kanaldan gelir.

Bu ya Rahmanidir ya şeytani.

Bugün vaad edip gerçekleştirdikleri bir program var Matrix filmindeki gibi.

İnsanın beynine bir program yüklüyorlar ve 1-2 haftada çatır çatır ingilizce konuşuyor.

Bu şeytani olandır çünkü bilinçaltına müdahale ettiriyorsun sana nasıl bir enerji yolladılar bilmiyorsun ingilizce programını yükleyen başka neler yükleyecek yada bilinçaltından neler silecek bilmiyorsun!

Oysa Yahudiler Rasulullahı yanlış bilgilendirmesin diye tam 15 günde İbranice öğrenen sahabelerde geçti bu dünyadan. İste bu Rahmani olandı!

Allahın yardımıyla olandı, davası için çırpınana bahşedilendi.

Yada daha günümüzden bir örnek verecek olursak bugün aynı programın beyine yüklenmesiyle bir anda karete ustası yada çok ağır halter kaldıran insana dönüşüyorlar. Bu şeytani olandır.

Rahmani olanı Çanakkalede Seyyid Onbaşının Ya Allah deyip kaldırdığı gülle ile gördü atalarımız.

Şimdi bu çocuğa gelecek olursak konuştuklarını analiz edin..

Bu yaşta Evrim teorisinden bahsedip;

-İnsan topraktan yaratılmadı. Tek hücreli varlıklardan evrim sürecinde oluştu diyor..

Yani bu nedir? Bunun Rahmani bir tarafı var mı?

Kristal ve indigo çocukların rehberleri şöyle diyorlar;

-Bu insanların amaçları; Eski medeniyetleri, örfleri, kanunları, eğitim sistemini yıkıp kendi sistemlerini kurmaktır.

Bugün dinlediğimiz çocuk ne dedi?

-Eğitim sistemini düzelttikten sonra adalete yön vereceğim! Pardon, yön vereceğiz.. diye büyük büyük iddialarını savurdu.

Biyolog Dr Aidin Salih bu konu hakkında;

-Ben onların Deccalin askeri olacağını düşünüyorum. Zaten onlarda bunu saklamıyor ki.. “Bizler hükümetin başına geçeceğiz, bütün kuvvetleri ele alacağız” diyorlar. Demiştir.

Peki dahası?

Yine bu çocukların rehberleri şöyle derler;

-Kristal ve indigo çocuklar şifacıdır. Dokundukları yeri iyileştirebilirler.

Bugün dinlediğimiz çocuk ne dedi?

-Ben bugün çözülmeyen hastalıklara çare bulacağım.Down sendromu, otizm, şizofreni hastalıklarını iyileştireceğim!

Biyolog Dr Aidin Salih bu konu hakkında;

-Onlar, şifacı olup sizi iyileştireceklerini söyleyecekler. Bütün hastalıkları tedavi edeceklerini söyleyecekler. Onların gözlerine baktığınızda hemen anlarsınız! Sizi göz temasları ile etki altına alabilirler.

Yine onların rehberleri;

-Onlar yıldızların çocuklarıdır. 5 boyutlu bir dünyadan geliyorlar. İnsanların ve bebeklerin bedenlerine yerleşiyorlar. Onlar bu kötü düzene karşı savaş açacaklar..

İndigo olanlar savaşarak tüm kötülükleri temizleyecekler dünyadan ve onlar güvenli bir dünya bırakacaklar.. diyorlar..

Şimdi bu durum bize ütopik gelebilir.

Bende size derim ki hiç rukye videosu izlediniz mi?

Metafizik varlıkların insan bedenini kullandıkları ve hatta onları yönlendirip kendilerinin onların ağzından konuştuğu artık kimseye kapalı bir mesele değildir..

Durum bu kardeşler.

“Onlar insanların bedenlerini kullanıyorlar. Bu çocuklardan uzak durun. Siz onlara hiçbirşey yaptıramazsınız, ama onlar size herşey yaptırırlar. Onlar hakkında konuşmak çok tehlikelidir. Allah sizi büyük bir toplantıda onların hakkında konuşmaktan korusun. Çünkü onlar heryerdeler ve size saldırırlar. İstanbul’da çok belirtileri var.

(Aidin Salih-02.03.2013)

Aradan geçen 7 sene sonrasında İslam hekimesi Aidin Salih’in ne kadar haklı olduğunu bir kez daha gördük

Ancak Mümin ferasetiyle bakanlar hemen anlarlar ve çok rahatsızlık duyarlar bu insanlardan..

Fiziki yapıları, gözleri ve bakışları asla normal değildir.

Özellikle bahsettigi konulara bir dikkat edin.

“İnsanlıgın kurtuluşu, adalet sağlamak, ahlak” gibi konuları anlatarak bize New Age tarikatların söylemlerini bariz söylüyor..

Ancak her şeye bilmeden atlayan ve sonra “aaa pardon” demeye alışmış ülkem icin bu insanlar malesefki baştacı yapılacak..

Ülkemizde ve dünyada durumu anlatabilen sayılı insanlar var..

Ancak fıtrat sahibi, Müslüman basiretiyle bakanlar anlayabilir.. Kalpleri rahatsız olur..

Rabbim bizi ve neslimizi korusun.. Umarım “Sade hayat imandandır” buyurarak bizleri sade olmaya sevk eden Peygamberimizi bir nebze anlarız..

Avuçlarınıza bol bol okuyup yavrularınızı mesh edin, sünnetullaha yapışın, farzları terk etmeyin, bol bol zikir ve dua edin bizleri muhafaza edecek başka birsey yoktur..

Dualaşalım..

Yağmur İbiç/19.02.2020

[goyushov]

Adətən kritik dəqiqələrdə cərimə zərbəsindən qol vuran futbolçular daha sonra müsahibələrində "Qol olacağını hiss etmişdim" tipində cümlələr deyirlər. Yəqin ki, nə qədər başqa məqamlarda da qol olacağı hissi onlara gəlir, bu aurada top arxasına keçir, lakin uğursuzluğa düçar olurlar, amma həmin anlar heç harda xatırlanmır, heç bir müsahibədə yada düşmür.

Bir çoxumuz həyatımızı həmin anlarda yaşayırıq. Həmişə bu səfər alınacaq, daha yaxşı olacaq düşüncəsinə qapılırıq.

Olmur. Ya top auta çıxır, ya dirəyə dəyir, ya da heç səddi keçmir. Sonda uduzan tərəfdə oluruq, ya da ki qalib gələn tərəf olsaq belə bizim sayəmizdə olmur bu.

Samuel Bekket məşhur aforizmində deyir ki, həmişə cəhd elədin, alınmadı, yenidən cəhd elə, yenə alınmasın, amma bu səfər daha yaxşı alınmasın.

Yəni o hiss etdiyiniz məqamlarda qolun olması, uğur qazanmağımız üçün cəhdləri dayandırmamaq lazımdır. Kimdəsə tez, kimdəsə gec alınır. Amma top arxasına keçməyə cəsarət edən futbolçu əvvəl-axır topu qapıya keçirə bilir.

[name-ihumayun]

KRİSTAL VE İNDİGO ÇOCUKLAR "Kristal" denilince gümüşlüğe dizdiğimiz kristal takımlar, yada "indigo" denilince aklımıza sadece eşarp renkleri geliyordu.. Öyle değil mi? Hiç tasavvur edebilir miydik bu kavramların yeni bir insan ırkına ait olacağını? Ne sandık ki sahi? Bill Gates hep Afrika ile uğraşacak, Amerika sadece ortadoğuyu vuracak, İsrail sürekli Kudüs'ü işgal edecek bize dokunmayan yılan hep biiiiin yaşayacak! Oysa bugün biyolojik olarak öyle bir yerdeyiz ki; inanın çekip alnımızdan vursalar belki daha iyiydi.. Bugün "Fıtrat savaşı" veriyoruz bizler.. Allah bizi nasıl yarattı ise, öyle kalabilmek adınadır verdiğimiz tüm mücadele. Yoksa firavunlukta gözümüz yok ki hiç başımız ağrımasın türünden bir sağlık isteyelim.. Yada toprak Rasulullah'ın üzerine atılmışken, daha uzun ömürlü olalım diye sakınmıyoruz kimyasallardan kendimizi ve ehlimizi.. Ne için peki bunca uğraş? Bizler bugün tek bir şeyin bedelini ödüyoruz. "Allah Rasulu ve Ashabının ciddiye aldığı kadar Deccali ciddiye almadık, almıyoruz!" Ne bu rahatlık? Asıl Peygamber ve ashabı demeli değiller miydi; -Ya İslam daha yeni geldi, ne deccali? Ne kıyameti? Daha bir sürü alamet var bizi mi bulacak Deccal! Demediler! Aksine her namazlarında Deccal ve fitnelerinden Allaha sığındılar. Ya biz? Sanki bunca uyarı bize gelmemiş, bunca tuzak bize kurulmamış, ahir zaman ümmeti değilmişiz gibi herşeyden habersiz yaşıyoruz. Önümüze ne koysalar sazan misali atlıyoruz. Ne vaad etseler mucize geliyor inanıyoruz. Bizler senelerdir; -İnsanların fıtratlarıyla oynuyorlar, ekini ve nesli ifsad ettiler, doğacak çocuklar normal insan fıtratında olmayacaklar! Diye haykırdıkça sesimiz duyulmadı, umursanmadı. Dünyanın nüfusu azaltılıyor dedikce "komplo bunlar" dendi.. Çocuklarımız değişiyor dedikçe "çamaşır susuz temizlik, margarinsiz kurabiye olmaz" dendi.. Sonuç? Gerçekten hasta bir nesil.. Hem bedenen, hem ruhen hasta bir nesil.. Nasıl ki bunca savurganlığımız doğayı, suyu, havayı mahvetti ve hiçbirşeyi geri alamıyoruz, işte bu umursamazlığımızda evlatlarımızı mahvediyor ve biz hala uyuyoruz. Konuyu daha iyi anlayasınız diye bu izahlarda bulundum. Mevzumuza gelecek olursak; İnanın ne yaptılar, nasıl yaptılar bilmiyorum. Ancak bugün millet, din, ırk ayrımı yapmadan bu ifsadı herkes üzerinde gerçekleştirdiler. Hemde mucize ve çok güzel bir durummuş gibi lanse ederek.. Hatta öyle ki "bizim kristal ve indigo hafızlarımız vaaar" diye övünen kadınlar görüyor, acı bir tebessümle idraksizliklerine yanıyorum. Bugün "kristal, indigo, gökkuşağı, melek çocuklar" ismini verdikleri ve kendilerininde normal insan formunda olmadığını kabul ettikleri türden bir nesil geldi. İlk olarak indigolar doğmaya başladı. Neden indigo adı verildi? Her insanın letaifleri yani bilimsel lisan ile Auraları vardır. Bunu ilimsel olarak zaten biliyorduk peki bilim nasıl kabul etti derseniz; 1939 yılında Sovyet Bilim Adamı olan Semyon Kirlian'ın icadı ile "Kirlian fotoğrafçılığı" ortaya çıkmıştır. Bu icad ile insanların letaif yani auralarının fotoğrafları çekilebilmiştir. Her insanda 7 renk aura keşfedilmiştir. Bunun manevi bir hal olduğu ise; canlı bir yaprağın aurasının resmini çekiyorlar ve daha sonra bu yaprağı koparıyorlar. Aurada çok açık bir değişme görülüyor ve yaprak kurudukça aura yavaş yavaş kayboluyor. Buna bilimde "hayalet yaprak etkisi" (phantom leaf effect) ismini verip İslam'daki letaifleri bir nevi bilimselde ispatlamış oldular. Her fıtrat sahibi insanda 7 renk aura olması gerekirken bu insan türlerinde sadece 1 adet var. Oda fıtri bir şekilde değil. Bilimsel olarak tespit edildiğine göre indigo ve kristal insanların sadece iki kaşlarının ortasındaki letaiflerinden yani 3. Göz çakralarından "indigo" rengi bir ışık saçılıyor. Indigo rengi dünya varlıklarının auralarında yoktur! Ve bundan da başka letaifleri yok.. Kristal çocukların ise aynı şekilde sadece pastel kırmızı tonlarda ışık saçılıyor buda sadece hayvanlarda mevcut.. Bu sebeple duyarsız, itaat eden, boyun eğen, uyumlu, hissiz, donuk bakışlı, mimikleri enteresan bir yapıda olduklarını farkedersiniz. Bir diğer farklılıkları ise DNA yapıları.. Normal bir insanın dna sarmalları çifttir. Ancak bu insanların 12 sarmalları vardır. Bunu ilk dile getiren genetikçi Dr. Berranda Fox; "İnsanları 12 sarmallı DNA'lar ile mutasyona uğratacaklarını" itiraf etmiştir. Peki sonra ne oldu? Dr. Fox'un "araştırmaları" internette yaygın olarak paylaşılmışsa da, bu araştırmacının bir sahtekar olduğunu savunanlar, dava açıp kliniğini kapattırdılar. Ama bugün onun doğru söylediği artık reddedilemez bir gerçektir. Bugün "filozof" diye adlandırılan ama aslında kristal çocuk olan Atakan'ın videosu yayınlanmasaydı bu gerçeklerden binlerce kişi hala habersiz yaşayacaktı.. Neden patladı birden bire ve bir günde tüm medya organları üşüştü bu garip bakışlı çocuğun başına? Oysa yaptığı tek şey yaşına uygun olmayan materyalist kitaplar okumaktı. Başka? 4 yaşında Kuran hafızları, 7 yaşında Buhari ve Müslim hafızları da var bu ülkede oysa? Neden bu çocuk? Çünkü dahi olarak lanse edilip peşine kristal olduğu vurgulandı.. Medya ne vakit hayrlı bir iş için uğraşmış ki bugün bunu yapacak? Neden kanıyoruz herşeye? Belki yüzlerce anne benim çocuğumda kristal, indigo olsun diye çocuğunun genleriyle oynatacak ben buna eminim! Her olan biten bizim hayrımıza değil neden bunu anlamıyoruz ısrarla? İnsana enerjide, ilhamda iki kanaldan gelir. Bu ya Rahmanidir ya şeytani. Bugün vaad edip gerçekleştirdikleri bir program var Matrix filmindeki gibi. İnsanın beynine bir program yüklüyorlar ve 1-2 haftada çatır çatır ingilizce konuşuyor. Bu şeytani olandır çünkü bilinçaltına müdahale ettiriyorsun sana nasıl bir enerji yolladılar bilmiyorsun ingilizce programını yükleyen başka neler yükleyecek yada bilinçaltından neler silecek bilmiyorsun! Oysa Yahudiler Rasulullahı yanlış bilgilendirmesin diye tam 15 günde İbranice öğrenen sahabelerde geçti bu dünyadan. İste bu Rahmani olandı! Allahın yardımıyla olandı, davası için çırpınana bahşedilendi. Yada daha günümüzden bir örnek verecek olursak bugün aynı programın beyine yüklenmesiyle bir anda karete ustası yada çok ağır halter kaldıran insana dönüşüyorlar. Bu şeytani olandır. Rahmani olanı Çanakkalede Seyyid Onbaşının Ya Allah deyip kaldırdığı gülle ile gördü atalarımız. Şimdi bu çocuğa gelecek olursak konuştuklarını analiz edin.. Bu yaşta Evrim teorisinden bahsedip; -İnsan topraktan yaratılmadı. Tek hücreli varlıklardan evrim sürecinde oluştu diyor.. Yani bu nedir? Bunun Rahmani bir tarafı var mı? Kristal ve indigo çocukların rehberleri şöyle diyorlar; -Bu insanların amaçları; Eski medeniyetleri, örfleri, kanunları, eğitim sistemini yıkıp kendi sistemlerini kurmaktır. Bugün dinlediğimiz çocuk ne dedi? -Eğitim sistemini düzelttikten sonra adalete yön vereceğim! Pardon, yön vereceğiz.. diye büyük büyük iddialarını savurdu. Biyolog Dr Aidin Salih bu konu hakkında; -Ben onların Deccalin askeri olacağını düşünüyorum. Zaten onlarda bunu saklamıyor ki.. "Bizler hükümetin başına geçeceğiz, bütün kuvvetleri ele alacağız" diyorlar. Demiştir. Peki dahası? Yine bu çocukların rehberleri şöyle derler; -Kristal ve indigo çocuklar şifacıdır. Dokundukları yeri iyileştirebilirler. Bugün dinlediğimiz çocuk ne dedi? -Ben bugün çözülmeyen hastalıklara çare bulacağım.Down sendromu, otizm, şizofreni hastalıklarını iyileştireceğim! Biyolog Dr Aidin Salih bu konu hakkında; -Onlar, şifacı olup sizi iyileştireceklerini söyleyecekler. Bütün hastalıkları tedavi edeceklerini söyleyecekler. Onların gözlerine baktığınızda hemen anlarsınız! Sizi göz temasları ile etki altına alabilirler. Yine onların rehberleri; -Onlar yıldızların çocuklarıdır. 5 boyutlu bir dünyadan geliyorlar. İnsanların ve bebeklerin bedenlerine yerleşiyorlar. Onlar bu kötü düzene karşı savaş açacaklar.. İndigo olanlar savaşarak tüm kötülükleri temizleyecekler dünyadan ve onlar güvenli bir dünya bırakacaklar.. diyorlar.. Şimdi bu durum bize ütopik gelebilir. Bende size derim ki hiç rukye videosu izlediniz mi? Metafizik varlıkların insan bedenini kullandıkları ve hatta onları yönlendirip kendilerinin onların ağzından konuştuğu artık kimseye kapalı bir mesele değildir.. Durum bu kardeşler. "Onlar insanların bedenlerini kullanıyorlar. Bu çocuklardan uzak durun. Siz onlara hiçbirşey yaptıramazsınız, ama onlar size herşey yaptırırlar. Onlar hakkında konuşmak çok tehlikelidir. Allah sizi büyük bir toplantıda onların hakkında konuşmaktan korusun. Çünkü onlar heryerdeler ve size saldırırlar. İstanbul'da çok belirtileri var. (Aidin Salih-02.03.2013) Aradan geçen 7 sene sonrasında İslam hekimesi Aidin Salih'in ne kadar haklı olduğunu bir kez daha gördük Ancak Mümin ferasetiyle bakanlar hemen anlarlar ve çok rahatsızlık duyarlar bu insanlardan.. Fiziki yapıları, gözleri ve bakışları asla normal değildir. Özellikle bahsettigi konulara bir dikkat edin. "İnsanlıgın kurtuluşu, adalet sağlamak, ahlak" gibi konuları anlatarak bize New Age tarikatların söylemlerini bariz söylüyor.. Ancak her şeye bilmeden atlayan ve sonra "aaa pardon" demeye alışmış ülkem icin bu insanlar malesefki baştacı yapılacak.. Ülkemizde ve dünyada durumu anlatabilen sayılı insanlar var.. Ancak fıtrat sahibi, Müslüman basiretiyle bakanlar anlayabilir.. Kalpleri rahatsız olur.. Rabbim bizi ve neslimizi korusun.. Umarım "Sade hayat imandandır" buyurarak bizleri sade olmaya sevk eden Peygamberimizi bir nebze anlarız.. Avuçlarınıza bol bol okuyup yavrularınızı mesh edin, sünnetullaha yapışın, farzları terk etmeyin, bol bol zikir ve dua edin bizleri muhafaza edecek başka birsey yoktur.. Dualaşalım.. Yağmur İbiç/19.02.2020

[mixertvbir]

Klitoris katalizörü. Adam 1990'da neyse, şu anda da aynı aurada. 🏹🐺 #BradPitt #Levis https://www.instagram.com/p/CAvTA8UHCeE/?igshid=177jn1pkajtp3

[alanyasondakika]

Aura'da aile ortamı | ALANYA Magazin Haberleri - MAGAZİN

Son dakika haberleri Alanya'nın en hızlı internet haber sitesi Alanya Express'te http://www.alanyaexpress.com/aurada-aile-ortami-alanya-magazin-haberleri-magazin/

Aura'da aile ortamı | ALANYA Magazin Haberleri - MAGAZİN

AURA Fitness & Spa bünyesinde hizmet veren Pilates ve Reformer Eğitmeni Ferhan Çetin, onlarca kadına verdiği derslerle sağlıklı bir yaşamın kapılarını açıyor. Pilates ve reformer derslerinde üyelerinin gelişim ve ilerlemelerine net bir katkı yapan Ferhan Çetin, kadınlara spor yapmanın zevkini aşılıyor.

DENGELİ BESLENMEK İÇİN

Spor ve sağlık merkezi Aura’da diyetisyen hizmeti de veriliyor. İstanbul Bilim Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü mezunu olan Diyetisyen Arzu Tunca Satır, danışanlarını ideal kilolarına ulaştırıyor. Vücut analizleri, ölçümleri, diyet ve beslenme programları ile danışanlarının kilo problemlerine çözüm bulan Arzu Tunca Satır, sağlığına önem verenleri Aura’ya beklediğini söyledi. 

SPINNINGLE COŞUYORLAR

Aura Fitness’da toplu olarak yapılan spinning derslerine de kadınlar yoğun ilgi gösteriyor. Eğitmen Nilgün Yalçın gözetiminde spinning yapmanın keyfine varan Aura üyeleri, hem spor yapıyor, hem de eğlenceli vakit geçiriyor. Yoğun ve yorucu geçen spinning derslerinde pestile dönen öğrenciler, daha sonra Aura’nın spa merkezinde rahatlıyorlar. 

BOKS SEVERLER AURA’DA

Spor ve sağlığın adresi Aura Fitness & Spa’da boks ve kick boks dersleri de başladı. Profesyonel boksör Süleyman Samurkas tarafından verilen eğitimlere katılan boks tutkunları, sporun tadına Aura’da varıyor. Boks ve kick boks dallarında kendini ve bilgisini kanıtlayan, ülkemizi ve Türk bayrağını başarıları ve şampiyonlukları ile gururlandıran Süleyman Samurkan’ın derslerine ise sınırlı sayıda üye kabul ediliyor. 

HAFTASONLARI KAHVALTI

Sporun yanı sıra sosyal etkinliklere de önem veren Aura Fitness & Spa, her pazar üyelerinin de katılımıyla haftasonu kahvaltıları düzenliyor. Geçtiğimiz hafta Leman Kültür Bistro Cafe’de bir araya gelen üyeler, nezih bir pazar kahvaltısı yaptı. Kahvaltının sürpriz bir de konuğu vardı. Eski milli futbolcu Tanju Çolak, Aura ailesinin kahvaltısına katılarak üyelerle hoşça vakit geçirdi.

kaynak: Aura’da aile ortamı | ALANYA Magazin Haberleri – MAGAZİN

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Facebook sayfamızı takip edin!

Kaynak: http://www.alanyaexpress.com/aurada-aile-ortami-alanya-magazin-haberleri-magazin/

[corallorosso]

La foto-bufala di Jolanda Crivelli, appesa a un albero dai partigiani Il 25 novembre 2018, per la Giornata contro la violenza sulle donne, la pagina Facebook CasaPound Forlì-Cesena pubblica un post dedicato a “Iolanda”. Il post, corredato da un ritaglio di giornale che racconta con dovizia di particolari una vicenda avvenuta a Cesena nell’immediato dopoguerra... "...Iolanda è stata catturata dai partigiani, pestata a calci e pugni provocandone la perdita del bambino che portava in grembo, trascinata per le vie del centro di Cesena veniva insultata e ricoperta di sputi. Poi fu portata alla Rocca, appesa per i piedi e di nuovo pestata con bastoni. Iolanda morì col ventre sfondato e il suo corpo rimase appeso 3 giorni alla Rocca (così riportarono 2 testimoni , sui testi scritti dicono 24 ore). Aveva 20 anni..." Un salto davvero notevole dall’articolo di Piero Pasini del 1999, in cui una testimone oculare dichiara: «Una giovane donna giaceva supina sull’erba […] Era crivellata da minuscole ferite, come se le avessero sparato anche con pallini da caccia». Un elemento attira l’attenzione, in questo filo di narrazioni: il nome della vittima non è mai lo stesso. Da Aurada Gridelli è gradualmente passato a Jolanda e Iolanda Crivelli. Non è l’unico elemento che colpisce. Nel ricordo di CasaPound si dice che «Iolanda […] fu […] appesa per i piedi e di nuovo pestata con bastoni» e che «il suo corpo rimase appeso 3 giorni alla Rocca (così riportarono 2 testimoni, sui testi scritti dicono 24 ore)». Il testo dell’articolo aggiunge orrore a orrore: il denudamento, la violenza sessuale e l’esposizione del cadavere. Descrive l’articolo: «Jolanda Crivelli, la giovane ventenne rapita, percossa a sangue, violentata, assassinata e lasciata appesa per un piede a un albero per due giorni a Cesena solo perché moglie di un combattente della Repubblica Sociale». Come possiamo notare, il titolo e la foto modificano alcuni elementi del testo. La donna legata a un albero davanti alla prigione, fucilata e lasciata esposta “diventa” una donna appesa a un albero in quello che ha tutta l’apparenza di un bosco. Ma qual è l’origine di quella foto? Chi è la persona lì ritratta? Dov’è? Chi ha scattato quella foto? È sufficiente una ricerca su google immagini per risalire al fotogramma di una performance del 2015 ad opera dell’artista norvegese Hilde Krohn Huse, dal titolo Hanging in the Woods. Qualcuno ha dunque rimosso i colori dell’immagine originale, l’ha ritagliata, le ha attribuito un nuovo contesto, dando così una nuova svolta alla vicenda di Aurada Gridelli/Jolanda Crivelli. Nicoletta Bourbaki, Medium Corporation

[endless-alters]

His blessed steel was ever so close to enjoying the warmth of another's blood, he couod already hear their death rattle even before it was to occur.

Oh what a glorious cacophony it would be.

He mused but to have his prey saved by the efforts of a woman reminding him so much of the Aurada, Lady Sanviasa, back home that he was forced to pause for a moment after their blades had met.

"there's the irony, bitch, is I MADE my home into hell!" He laughed pushing hard against her, deep crimson eyes peering like orbs of corrupted blood into hers

Return of Slaughtered Salvation (closed RP with @naughtynecromancer )

He had bided his time for eons, thousands of years spent plotting in silence and slaughtering for fun. Screams always were a perfect antidote to his boredom.

As the clock struck midnight for perhaps the millionth time, his lust for tougher prey than the myriad of helpless mortals became a gnawing craving culminating in a wild screaming within his skull. He knew he could no longer settle for pathetic wretches unable to harm him...the darkness in his soul would not allow it...

Thus, with his palm impaling itself in the thorned handle of his Rosa Blasphema did he slice the air with vile intent, creating a gateway to a world he had yet to touch. From this mystic maw he poured thorned vines a time and a half the size of the largest man cloaked in abyssal flames, his laugh to follow a crazed chorous rising from a whisper to a crescendo of madness as he rushed forward and set about slaughtering all he could reach with a delighted fervor akin to that of a wild dog enjoying a fresh kill.

[cissawritess]

Nadia: I do not care at all what happens to anyone. Someone could literally jump off a cliff and I would not flinch Also Nadia whenever her friends get the smallest injury: OH MY BABY. OMG ARE YOU ALL RIGHT???? HUDSON GET THE FIRST AID KIT

[blog40ambar]

AURA

Eterik bedenin temel işlevi fiziksel bedenin sağlıklı kalmasını sağlamak ve onu evrensel enerji alanı ile bağlantıda tutmaktır. Sağlıklı bir insanda genişliği 15-20 cm kadardır. Hastalık, yorgunluk ve stres gibi durumlarda eterik bedenin genişliği azalır. Sadece bir kişinin eterik bedenine bakılarak sağlık durumu hakkında bilgi sahibi olunabilir. Eterik beden fiziksel bedeni koruyucu bir tabaka gibi kuşatır ve zararlı maddelerin bedene girmesine izin vermez. Eterik beden aynı zamanda dış dünyaya yaşam enerjisi saçar. Eterik bedeni sağlıklı ve güçlü olan insanlara 20 cm'den fazla yaklaştığınızda siz de kendinizi olumlu ve pozitif hissedersiniz. Eterik bedene sağlık bedeni de demek mümkündür.

DUYGUSAL BEDEN; Eterik bedenin üstünde bulunan ve sıvımsı yapıya sahip olan bir katmandır. Gökkuşağının tüm renklerini barındıran duygusal bedenin o anki rengi kişinin duygusal durumuna göre değişir. Zihinsel bedenden gelen üst düzey enerjiler duygusal bedene ulaşır ve burada bir değişimden geçerek zihinsel bedene iletilir. Kişinin duygusal yapısı bu katmanla ilgilidir. Üst katmanlardan gelen enerjiler burada duygusal anlamlar kazanır ve kişiye özel duygusal süzgeçten geçtikten sonra anlam kazanarak eterik bedene aktarılır. Aurada kişinin o anki ruhsal durumuna göre değişen renklerin en iyi algılanacağı alan burasıdır. Örneğin o anda çok öfkeli olan birinin koyu duygusal bedeninde koyu kırmızı renk hâkim olacaktır. Duygusal bedenin durumu kişinin duygusal yapısı ve anlık duyguları ile ilgili bilgiler verir.

ZİHİNSEL BEDEN; Duygu bedeninin bitiminde başlar ve ruhsal bedene kadar uzanır. Genelde rengi sarıdır. Fikirlerimizin yapısını barındırır ve düşünce formları bu bedende görülebilir.

Hastalıklarımızın büyük bir çoğunluğu zihinsel bedenimizden kaynaklanmaktadır. Tüm hastalıkların zihinsel nedenlerinin olduğu artık birçok araştırmacı tarafından ortaya konmuştur.

Zihinsel bedenin en önemli özelliği güçlü olduğu zaman kişinin başka insanların etkisi altında kalmaması ve özgür iradesiyle kendi kararlarını verebilmesidir. Zihinsel beden zayıfladığında ise kişi kararsızlık halindedir ve sürekli başka insanların etkisinde kalarak yaşamına devam eder. Başkaları ne der mantığını sürekli öne süren ve yaşamını başkalarının ne düşüneceğine göre planlayan bir kişinin zihinsel bedeni son derece sağlıksızdır.

RUHSAL BEDEN; Ruhsal bedenimizin titreşimi diğer bedenlere göre çok daha yüksektir ve algılanması da diğer bedenlere göre daha zordur. Evrensel enerjiler ruhsal bedenimizden auramıza girerler ve burada bir değişime tabi tutularak zihinsel bedene aktarılırlar. Ruhsal bedende ortaya çıkan bir sorun er geç daha alt bedenlere ve oradan da fiziksel bedene yansıyacaktır. Ruhsal beden kişinin bütün ile bağlantısını simgeler. Bütünle bağlantısı güçlü olan bir insanın ruhsal bedeni sağlıklı olacak ve evrensel enerjiyi en iyi şekilde alarak diğer katmanlara ulaştıracaktır. Bu evrensel enerji zihinsel katmanda bir değişimden geçecek, duygusal katmanda daha farklı bir yapıya bürünecek ve en son eterik bedenden chakralar vasıtasıyla fiziksel bedene geçerek kişinin yaşam enerjisi haline gelecektir. Ancak bunun için öncelikle ruhsal bedenin sağlıklı olması gerekmektedir. Ruhsal bedenin genişliği kişinin ruhsal gelişimiyle doğru orantılıdır. Ruhsal olarak gelişmiş bir kişinin ruhsal bedeni kilometrelerce uzağa yayılabilir. Ruhsal beden kendi yapısına en uygun olarak enerjileri alır ve alt bedenlere iletir. Ruhsal bedenin gelişimi ile alınan enerjinin kalitesinde de değişiklik olacaktır ve bu kişinin tüm yaşamını etkileyecektir. Ruhsal açıdan gelişmiş olan insanların yanında huzur, sükûnet hisleri duymamız ya da bu kişilerin şifa enerjisi dağıtmaları ruhsal bedenlerinin canlı, parlak ve güçlü olmasıyla ilişkilendirilir.

Büyük mistik Goethe der ki: “İnsanoğlu, dünyayı zincirleyen bütün güçlerden, iradesini kazandığında kurtulur.”

[haberihbarhatti]

Tartışma yaratan muhafazakâr kadınlara yönelik AVM

Tüm haber ve son dakika gelişmelerini Haber İhbar Hattı ile anlık takip edin! Haber için önce http://www.haberihbarhatti.com/2018/tartisma-yaratan-muhafazakar-kadinlara-yonelik-avm/5157/

Tartışma yaratan muhafazakâr kadınlara yönelik AVM

Video Haber: Berza ŞimşekZeruj Port muhafazakâr kadınlara yönelik bir alışveriş merkezi. İstanbul Zeytinburnu’nda geçen hafta açıldı. Alışveriş merkezi anlayışıyla çok konuşuldu.Erkeklerin alınıp alınmadığı tartışma konusu oldu.Çoğunluğu erkeklerden oluşan açılış fotoğrafı da tepki topladı.AVM’nin işletmecisi Zehra Özkaynak, düzenlediği muhafazakâr kadın modası festivallerine ilgi yoğun olunca burayı açmaya karar vermiş.Hem İslami hem de laik kesimden eleştiri alıyor.Özkaynak “Muhafazakâr giyim dediğimiz zaten tesettürle açık giyim arasında bir giyim şekli. Daha ölçülü giyimi kapsayan bir giyim şekli. Bizler de bunun burada moda temsilciliğini yapıyoruz aslında. Ama tesettürün giyimin bir modası olmaz. Biz burada ayrımcılıktan ziyade birleştirici bir rol üstleniyoruz. Açık kadın, kapalı kadın, öyle kadın, böyle kadın yoktur. Burada her kadın kendine bir mutluluk bulabilir” diyor.Alışveriş merkezini gezen Nuray Yaman, modasever başörtülü kadınların kıyafetlerini bulmak için çok çaba harcamak zorunda kaldığını söylüyor. Bütün aradıklarını tek bir adreste bulabilmekten mutlu.”AVM’yi çok güzel buldum. Çünkü biz kapalılar olarak belli başlı kapalı markaları çok uzun zamanlarda, çok uzak yollarda bulabiliyorduk. Instagram aracılığıyla bulabiliyorduk. Ama şu an hepsi tek bir bina içerisinde ve çok düzenli bir şekilde dizilmiş durumda. Bu bizim için çok büyük bir mutluluk” diyor.Marka sahibi Selma Özkan ise ürünlerinin her kesimden kadına hitap ettiğini söylüyor.”Kapalı kadına da hitap edebiliyor, açık kadına da hitap edebiliyor. Bazı ürünlerimiz var beach’lerde kimono olarak kullanabiliyor hanımlar. Ama biz öyle bir konseptle hanımlara hizmet veriyoruz ki, içine içlikler vererek bir kimonoyu bir mayo üzerine giyilen kıyafeti, tesettüre de uygulayabiliyoruz” diyor. Avrupa ve Orta Doğu’daki muhafazakâr kadınların ‘Türk kadını gibi’ giyinmek istediklerini söyleyen Özkan,”Artık tesettür hanımı da gerçekten çağdaş ve şık giyinmek istiyor” diyor.Erkekler de buraya girebiliyor, hatta bazı mağazaların sahipleri ya da satıcıları erkek.Ancak herkes bu durumdan memnun değil.Alışveriş merkezini ilk defa gezen Sevil Soyrak, erkek satıcılardan rahatsız olduğunu söylüyor.”Erkeklerin daha az çalışması daha uygun olurdu bizim için çünkü erkeklerden rahatsız oluyorum” diyor ve ekliyor: “Madem kadınlara yönelik açıldı. Her şeyinin kadın olması gerekir.” Burada mecit ve abdesthane de var. 5 vakit ezan da okunuyor.İşletmeci Özkaynak, bu fikir için Dubai’deki alışveriş merkezlerinden esinlendiklerini söylüyor:”Dubai’de Dubai Mall, Emirates Mall, dünyanın gözbebeği alışveriş merkezleridir. Buraya Hollywood starları bile gidiyor. Ve orası Müslüman bir ülke ve içerisinde de ezan okunuyor. Ve ezan okunduğu zaman, herkes o aurada o tınıyla beraber kafalarında çok güzel bir rüya oluşuyor. Ezan sesinin verdiği çok güzel bir hissiyat vardır. Bundan kimse rahatsız olmadı yıllardır. Hatta bilakis hoşlarına da gidiyordu. Biz de dedik ki ‘Türkiye de Müslüman bir ülke, Dubai Mall’da yapılan bu uygulama bizim ülkemizde de yapılabilir.”Türkiye’de muhafazakar gençlik dinden uzaklaşıyor mu? Ailede, siyasette, dinde ‘erkek egemenliğine’ muhalif bir kadın: Hüda Kaya

kaynak: Tartışma yaratan muhafazakâr kadınlara yönelik AVM

Anadolu Ajansı, DHA, İHA tarafından geçilen tüm yerel haberler bölümünde Haberihbarhatti.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen websiteleri ve ajanslardır.

Görüş, öneri ya da şikayetiniz paylaşmak isterseniz, İletişim Formunu doldurarak bize ulaştırabilirsiniz. En kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Facebook sayfamızı takip edin!

Kaynak: http://www.haberihbarhatti.com/2018/tartisma-yaratan-muhafazakar-kadinlara-yonelik-avm/5157/