#Ankara ovası
Explore tagged Tumblr posts
bisikletlikirlangic · 1 year ago
Text
Tumblr media
türkmen güzeli
gözlerinin önü birer tuz gölü
hayalleri konya ovası
gidilmez ve gelinmez
nalı kanlı bir at ile altı saat
kulağına küpe olmuş
bir selçuknameden aşk
yaşam enerjisi hep platonik
*
nasırlı elleriyle serdiği hasır
üstünde gözleri hep yerde bir esmer
orta asya bozkırları’nın mirası
bizans sebillerine inat
türkmen pınarları kadar
çini kırılganlığında turkuaz gözleri
*
saçlarını ördüğü gibi kaderi
türkmen’in hep aynı hikâyesi
savaşa bağlamış gelen haberi
örsün sıcağında dövülmüş kılıç sesi
gözleri yerdedir, yiğidi toprakta yatarken
denklerini sarmış türkmen güzeli
külde gölge arayışında yeniden
gözyaşları rüzgardan sarkan ip şimdiden
mayıs iki bin on \ ankara
tevfik hatıpoğlu
2 notes · View notes
menemennpastirma · 2 years ago
Text
Tumblr media
Memleket isterim, memlekette yapılanları görenler olsun. Memleket isterim, memleket içi vatanseverler ile dolsun.
İstanbul 3. Havalimanı • Yeni Başbakanlık Yerleşkesi • İzmit Körfez Geçişi • İstanbul - İzmir Otoyolu • Kanal İstanbul • İstanbul 3. Boğaz Köprüsü • Marmaray • TANAP • TürkAkım • Mavi Tünel ve Konya Ovası projesi • Ankara-İstanbul YHT projesi • ALTAY Tank projesi • HES projeleri • Togg • Akkuyu Nükleer Güç Santrali • SMA tedavisine ilaç desteği • Salda Gölü Koruma Projesi • Sanayide Yeşil Dönüşüm Projesi • Sosyal Konut Projesi • ATAK-2 Helikopteri • GÖKBEY • HÜRKUŞ-2 • MİLGEM • Milli Muharip Uçak • ULAQ • Hürjet • Her ilde bir üniversite • Şehir hastaneleri • Köprüler • Tuneller • Yollar • Doğal gaz keşifleri • Petrol rezervi keşifleri • Millet bahçesi projeleri • Organize sanayi bölgelerii • Endüstri bölgelerii • Teknoparklar • Uzay Ajansı • Milli Uzay Programıi • ve daha fazlası…
4 notes · View notes
pazaryerigundem · 8 months ago
Text
7,1 milyon hektar arazi suya kavuştu
https://pazaryerigundem.com/haber/176751/71-milyon-hektar-arazi-suya-kavustu/
7,1 milyon hektar arazi suya kavuştu
Tumblr media
Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından gerçekleştirilen yatırımlarla Türkiye’nin teknik ve ekonomik olarak sulanabilir arazilerinin yüzde 80’ine karşılık gelen 7,1 milyon hektar arazi sulamaya kavuştu.
ANKARA (İGFA) – DSİ Genel Müdürlüğü, küresel ısınma ile birlikte gıda arz güvenliğinin sağlanması için sulama yatırımlarına hız verdi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, dünya nüfusunun artması ile temiz ve güvenli gıdaya olan talebin hızla yükseldiğini belirterek,  Birleşmiş Milletlerin dünya nüfusu üzerine yaptığı projeksiyona göre 2050 yılında nüfusun yaklaşık 9 milyara, Türkiye İstatistik Kurumu’nun yaptığı projeksiyona göre Türkiye nüfusunun yaklaşık 95 milyon kişiye ulaşmasının beklendiğine dikkati çekti. Yumaklı, son yıllarda küresel ısınmanın etkisiyle yağışlardaki azalmaya bağlı olarak yaşanan kuraklıklarla birlikte suyun nedenli önemli olduğu bir kez daha müşahede edildiğinin belirterek, ““Gelinen noktada tarıma ve suya bağlı gıda güvenliği ve arzı en önemli konumuz haline gelmiştir. Sulama, tarımda çarpan etkisi gösteren bir yatırımdır. Sulu tarıma geçiş, başta tarım sektörüne hizmet sunmakla birlikte diğer sektörlere de itici bir güç olmaktadır. Sulama ile daha çeşitli, daha fazla ve kaliteli üretim yapabilmek mümkündür” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin tarım arazileri yaklaşık 24 milyon hektar olduğunu anımsatan Yumaklı,  bunun teknik ve ekonomik olarak sulanabilecek arazi miktarının 8,5 milyon hektar olarak belirlendiği bilgisini verdi. Bakan Yumaklı,  2023 yılı itibariyle teknik ve ekonomik olarak sulanabilir arazinin yüzde  80’nine karşılık gelen yaklaşık 7,1 milyon hektar arazinin sulamaya açıldığını vurguladı.
“ZİRAİ GELİRİ 5 KAT ARTIRIYOR”
 Kuru tarım yapılan alanlardaki kısıtlı bitki deseni, geliştirilen sulama projeleri ile çeşitlilik gösterdiğine işaret eden Yumaklı, şu değerlendirmede bulundu:
“Sulanan alanlardaki üretim değeri artışı ve gayri safi milli zirai gelir, projesiz duruma göre yaklaşık 5 kat artış görülmektedir. Bu durum bir yandan kırsal kalkınmanın hedeflerinden olan yoksulluğun azaltılması amacına hizmet etmekte; bir taraftan da yaşam standardını yükselttiği için göçü önlemektedir. Bakanlığımızın köklü kuruluşu DSİ Genel Müdürlüğümüz 2024 yılında da sulama yatırımlarına hızla devam edecektir. Bu yıl içinde 65 adet sulama tesisi, 23 adet toplulaştırma projesini tamamlayarak milletimizin hizmetine sunmayı hedefliyoruz.
 2024 yılında yapılacak yatırımlarla; sulamaya açılan alanı 7,1 milyon hektardan 7,23 milyon hektara, toplulaştırması tamamlanan alan miktarını 7,3 milyon hektardan 7,9 milyon hektara yükseltmeyi hedefliyoruz.”
TAMAMLANACAK BAZI PROJELER
 Bakan Yumaklı, Konya Ovası 1,2,3 Sulamaları İkmali (11.820 ha sulama), Çorum Koçhisar Sulaması 2. Kısım (4.267 ha sulama), Samsun 19 Mayıs Barajı Sulaması (7.693 ha sulama) Diyarbakır Silvan Kuruçay Barajı Sulaması (5.030 ha sulama) ve Kayseri Bünyan Elbaşı-Karadayı Sulaması (5.402 ha sulama) projelerinin bu yıl içinde tamamlanacağını kaydetti.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
aykutiltertr · 10 months ago
Video
youtube
Caney Caney - Aylin Demir - Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Halay Doğu Dü...  Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın: ( Join this channel to enjoy privileges.) https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join Şarkının Orijinal Versiyonunu Linkten Dinleyip Ritim Karaokesiyle Çalışabilirsiniz. https://www.youtube.com/watch?v=wYnYS23kEEU Aykut ilter Ritim Karaoke Kanalıma Abone Olun Beğenip Paylaşın. Caney Caney - Aylin Demir - Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Halay Doğu Düğün) Caney, caney, caney, işte meydane İyi günün dostu, ner'desin hani? Ner'desin hani? Hep beraber, eh Caney, caney, (caney, işte meydane) (İyi günün dostu, ner'desin hani?) Ner'desin hani? Hey Bendim buraların şahı, ağası, şahı, ağası Viran olmuş getmiş Harran ovası, Harran ovası İyi günün dostları sürmüş sefası, sürmüş sefası İyi günün dostu kötü günde hani, dar günde hani? Caney, caney, caney, işte meydane İyi günün dostu, ner'desin hani? Ner'desin hani? Caney, caney, caney, işte meydane İyi günün dostu, ner'desin hani? Ner'desin hani? Aylin Demir, Türk televizyon sunucusu ve habercisidir. 1985 yılında İstanbul’da doğan Aylin Demir, İstanbul Üniversitesi’nde İletişim Fakültesi’ni bitirmiştir. Kariyerine TRT Haber Merkezi’nde muhabir olarak başlamıştır. Daha sonra Bloomberg HT televizyonunda ekonomi muhabiri olarak çalışmıştır. Aylin Demir, Türkiye'nin önde gelen haber kanallarından biri olan NTV'de ekonomi ve iş dünyası haberlerini sunmuştur. Geniş kitlelerce tanınan bir televizyon yüzü olan Aylin Demir, güçlü sunumu ve tarafsız habercilik anlayışıyla dikkat çekmektedir. Televizyonculuğun yanı sıra çeşitli sivil toplum kuruluşlarında da aktif olarak görev almaktadır. Kariyerindeki başarısı ve topluma katkılarıyla tanınan Aylin Demir, medya sektörünün önemli isimlerindendir. Aylin Demir Müzisyen Genel Bakış Şarkılar Dinle Albümler Videolar Delalım Delalım · 2023 Kar Yağar Kar Üstüne Halay Kar Yağar Kar Üstüne Halay · 2023 Mısto Mısto · 2023 Eşarbını Yan Bağlama Eşarbını Yan Bağlama · 2023 Nargilemin Dumanı Nargilemin Dumanı · 2023 Delilo Delilo · 2023 Urfalıyam Ezelden Urfalıyam Ezelden · 2023 Karadut / Bahçenizde Gül Var mı / Al Yarim Karadut / Bahçenizde Gül Var mı / Al Yarim · 2022 Narini Narini · 2023 Tellocan Tellocan · 2023 Pınara Gelki Görem Halay Pınara Gelki Görem Halay · 2023 Silfanlım Silfanlım · 2022 Malatya Bulunmaz Eşin Malatya Bulunmaz Eşin · 2023 Potpori Bir Çift Güvercin Olsam Bir Çift Güvercin Olsam · 2023 Kavurma Koydum Tasa Halay Kavurma Koydum Tasa Halay · 2023 Tello Can - Pınara Gelki Görem - De Get Bayburt - Ahlatın Başındayım - Kar Yağar Kar Üstüne - Eli Elime Değdi - Diyarbekir Küçeleri - İğne Attım Tarlaya Tello Can - Pınara Gelki Görem - De Get Bayburt - Ahlatın Başındayım - Kar Yağar Kar Üstüne - Eli Elime Değdi - Diyarbekir Küçeleri - İğne Attım Tarlaya · 2023 Tello Gider Yan Gider Tello Gider Yan Gider · 2023 Kınayı Getir Aney Kınayı Getir Aney · 2022 Diyarbakır Şad Akar Diyarbakır Şad Akar · 2023 Toycular Toycular · 2023 Kağızmana Ismarladım Halay Kağızmana Ismarladım Halay · 2023 Erzurum Yapıları Halay Erzurum Yapıları Halay · 2023 Kimbilir Kim Bilir · 2020 Ahlatın Başındayım Halay Ahlatın Başındayım Halay · 2023 Bahçenizde Gül Var Mı Bahçenizde Gül Var Mı · 2022 Yazıyorum Seni Kalem Elimde Yazıyorum Seni Kalem Elimde · 2023 Çiğ Sütten Kaymak Olmaz / Bahçenizde Gül Var Mı / Al Yarim Çiğ Sütten Kaymak Olmaz (Karaduta Yaslandım) / Bahçenizde Gül Var Mı / Al Yarim · 2022 Limon Çiçeğim Limon Çiçeğim · 2022 Karaduta Yaslandım Karaduta Yaslandım · 2022 Tribin Olurum Tribin Olurum · 2022 Tribin Olurum / Keyfimiz Ellere Dert Oldu / Ben Bana yeterim / Özeniyorlar Ama Çözemiyorlar Tribin Olurum / Keyfimiz Ellere Dert Oldu / Ben Bana yeterim / Özeniyorlar Ama Çözemiyorlar (Ankara Oyun Havaları Kesintisiz 10 Dakika) · 2023 0532 529 90 80 Festival, Düğün, Kına dinleti v.b etkinlik için iletişim Bağlantılar INSTAGRAM instagram.com/aylindemirofficial/?hl=tr SPOTİFY open.spotify.com/artist/6ZEvuMWAUu9h7TmSbQKcPZ?si=Tca-dRkFQOOJqo3bcZKKDg&nd=1 TİKTOK tiktok.com/@aylindemirofficiall FACEBOOK facebook.com/Aylindemirofficial TWİTTER twitter.com/Aylindemiroffi1
0 notes
turkcetarih · 8 years ago
Text
TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR! (Ümit Doğan) - Türkçe Tarih
TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR!
M. Kemal ATATÜRK (Ağustos 1921) Associated Press‘in Ankara‘da bulunan muhabiri berveçhi âti naklediyor: Ankara ovasına hâkim Çangal köyü civarındaki sayfiyede beni kabul eden Mustafa Kemal Paşanın ilk sözleri bunlar oldu. ―Türkiye Türklerindir, işte milliyetperverlerin umdesi budur. Biz,...
Devamını okumak için: https://turkcetarih.com/turkiye-turklerindir/
Ankara, Ankara ovası, Associated Press, Atatürk, berveçhi âti, Çangal köyü, Mustafa Kemal, Mustafa Kemal Atatürk
2 notes · View notes
hasankaleliler · 2 years ago
Text
Hasankale'nin Güzellikleri/Doğu Ekspresi
Tumblr media
Ankara'dan başlayıp yaklaşık 25 saatlik yolculuk sonunda Kars'a ulaşan Doğu Ekspresi, son yılların en popüler gezisi haline dönüşmüştür. Doğu Ekspresi'ne yolcu talebinin her geçen gün artması üzerine, ilave olarak yeni bir tren hizmete sokulmuştur. Turistik Doğu Ekspresi adı verilen bu tren, belirlenen yerlerde tur amaçlı uzun süreli duruşlar yapmaktadır. Bu nedenle Doğu Ekspresi'nden farklı olarak 1310 kilometrelik Ankara-Kars arasındaki parkuru yaklaşık 31 saatte, Kars-Ankara arasındaki dönüş parkurunu ise yaklaşık 30 saatte tamamlamaktadır. Her iki tren de her gün belirli saatlerde Ankara’dan Erzurum, Kars istikametine gidiş ve yine her gün belirli saatlerde Kars'tan, Erzurum, Ankara istikametine dönüş seferlerine çıkmaktadırlar.
Gerek Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden birisi olması itibariyle tarihi ve gerekse ovası, akar suları, şifalı termal suları, kamp ve mesire alanları gibi birçok doğal güzellikleriyle ünlü olan Pasinler ilçesi, bu trenlerin güzergahlarındaki mutlaka gezilip görülmesi gereken yerlerden birisidir. Gezi maksadıyla Doğu Ekspresi treniyle seyahat yapmayı düşünenler, Pasinler (Hasankale) istasyonunda inerek istasyona yürüme mesafesinde bulunan uygun otellerden birinde veya mevcut kamp ve mesire alanlarında konaklayabilirler. Kendilerine ilçenin başta tarihi kalesi olmak üzere kışın karla kaplı bembeyaz, yazın ise üzerinden dereler ve çaylar akan yemyeşil ovasını gezebilecekleri, termal kaplıcalarında yıkanıp dinlenebilecekleri alternatif bir seyahat öneriyoruz. Pasinler'de inmeyecek olan Doğu Ekspres yolcularına da, (Erzurum'a varmadan önce cağ kebabı siparişi vererek istasyonda aldıkları gibi) Pasinler'e varmadan önce sipariş vererek ilçenin meşhur lavaş ve et dönerini mutlaka tatmalarını tavsiye ediyoruz. Turistik Doğu Ekspresi yolcularına ise, kara yoluyla yarım saatlik mesafede olan Pasinler'i, Erzurum'da verilen tur molası esnasında rahatlıkla gezebileceklerini hatırlatmak isteriz.
Önemli Not:
Yanıltıcı olmaması açısından seyahate çıkmadan önce, belirtilen trenlerin halen hizmette olup olmadıkları; mola yerleri ve süreleri, hizmette olan trenlerin Pasinler (Hasankale)'den geçerken istasyonda durup durmadıkları ve ilçedeki yemek, konaklama imkanları gibi bilgilerin güncel olup olmadığı mutlaka teyit edilmelidir.
0 notes
bugunkirotamiz · 3 years ago
Photo
Tumblr media
🎯 Işıklı Gölü ya da Çivril Gölü, Denizli ili Çivril Ovası üzerinde yer alan bir tatlı su gölüdür. Büyük Menderes ırmağı Işıklı Gölü'nden çıkar. Göl yazın karasal tarımda sulama amacıyla kullanılması nedeniyle derinliğinde 3 metreye varan yıllık varyasyon göstermektedir. Göl, aynı zamanda bir düzenleyici ’dir. 🔵 Işıklı Göle Ne Zaman Gidilir ? Nilüferleri görmek için Haziran- Temmuz aylarında saat 12-14 arasını tercih etmelisiniz. Nilüferlerin yanında Pelikan dahil onlarca kuş, balık ve su altı yaşamı gözlerinizle görme imkanınız var. Henüz bozulmadan bir dakika bile beklemeden gidin derim ben. Ömrümde bu kadar biyolojik çeşitliliğe sahip bir yer görmedim. 🔵 Işıklı Gölünde Ne Yenir ? Işıklı Gölü Denizli. Göl çevresindeki köylerde balıkçılık yapıldığı için buraya geldiğinizde mutlaka Sazan, Turna veya yöreye özgü olan Kadife balığını yemenizi öneririz. Göl kenarındaki Göl restoranında manzaraya karşı kahvaltı yapabilirsiniz. Işıklı gölü piknik için de uygun. 🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻 Beğen 🔻 Kaydet 🔻Yorum Yap 🔺🔺🔺🔺🔺🔺🔺🔺🔺🔺🔺🔺 Daha Çok Keşif İçin 👍@bugunkurotamiz ı Takip Edin. 📷@admbrs #Işıklıgöl #ışıklıgölü #denizli #istanbul #izmir #antalya #ankara #bursa #turkey #konya #eskişehir #adana #samsun #mersin #gaziantep #bodrum #turkiye #pamukkale #alanya #trabzon #aydın #eskisehir #muğla #türkiye #manisa #kayseri #moda #paü #igturkey #instagramtr (ışıklı göl) https://www.instagram.com/p/CT_lmFlgy4O/?utm_medium=tumblr
0 notes
ugug68 · 4 years ago
Link
Topal Kasırga %20 indirimli Genç Nesil Yayınları - Topal Kasırga / Yavuz BAHADIROĞLU Ankara Ovası adam seliydi... Ankara Ovası`nda soy vardı, garaz vardı... Yıldırım`ın öfkesi, Timur`un öç duygusu vardı... Savaş vardı Ankara Ovası`nda; dayanıklı mu dayanıklı,
0 notes
authorkahramanbatuk · 4 years ago
Photo
Tumblr media
SART Antik Kenti Cymnasium Kompleksi, Salihli, Manisa-Türkiye SARDES -CYMNASIUM SART (Yunancada Sardeis, Lidyacada Sfard, Farsçada Sparda) yaklaşık 3 bin yıllık yerleşimin adıdır. En eski yerleşim tabakaları Geç Bronz Dönemi ( MÖ 1400) olaral tarihlendirilmesine rağmen, Sardeis MÖ 7.yy’dan MS 7.yy’a kadar Anadolu’nun en önemli şehirlerinden birisi olmuştur. Burası Ege’den Orta Anadolu’ya, giden tabii yol, verimli Gediz (Hermus) ovası, dağlardaki yüksek yaylaları ve ormanları, etrafındaki çaylardan gelen içme suları, ele geçirilmez kalesi/ akropol ile ayrıcalıklı bir şehirdir. Paktalos/ Sart çayından elde ettikleri doğal alüvyon altın sayesinde kavuştukları büyük servet, burada eskiden beri yaşamakta olan Lidyalıları Anadolu’nun en zengin ve güçlü halkı haline getirmiştir. M 7., 6.yy’da Lidyalılar Gyges, Alyattes ve Kroisos gibi dinamik krallar sayesinde Batı Anadolu’da, Kızılırmak’a kadar uzanan büyük bir imparatorluk kurmuşlardır. Sart’ın 7 km kuzeyinde bulunan ve İzmir-Ankara karayolundan da görülen Kraliyet Timülüsleri ( Bintepeler) Lidyalıların servet ve gücünün simgesidir. MÖ 547’de, Anadolu’nun Persler tarafından feth edilmesiyle, Sardeis Perslerin önemli bir idari merkezi haline gelmiş, Satraplara/ valilere ev sahipliği yapmıştır. Büyük İskender’in MÖ 334’te işgalinden sonra; Artemis Tapınağı, tiyatrosu ve diğer kamu yapılarıyla şehir Helenleşmiştir. Roma Dönemi’nde ( MS 1. - 4.yy ) hayatı kolaylaştıran hamamlar, stadyum ve benzeri yapılarla donatılarak Sardeis bir Greko-Roman metropol hüviyetine bürünmüştür. Şehrin son parlak safhası, MS 4.-7.yy’lar arasındaki Geç Roma Dönemi’dir. Bu döneme ait önemli kalıntılar dönemimizde de mevcuttur. Daha sonraları, buradaki yerleşim ölçü ve nüfus olarak küçülerek , 18. Ve 19. Yy’da birkaç haneden oluşan ufak bir köy haline dönüşmüştür. SARDİS ( Sardeis in Greek, Sfard in Lydian, Sparda in Persian, Sart in Turkish) has been the name of the settlement he efor more than 3 000 years. The earliest known occupation dates from the Late Bronze Age, c. 1400 BC, but Sard’s mainly flourished between the 7th century BC and yhe yth century BC and the tth century AD. Located on a natural route from the Aegean coast to cent https://www.instagram.com/p/CJA5N3hjLIp/?igshid=1grkjjspuzxpi
0 notes
karanlikmadde07 · 7 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
İlk Gün: Döver köyünde Yusuf Dayı’da kahvaltı ile güne başlıyoruz. Hemen ardından Harbiye Şelaleleri (Daphne) ile yolumuza devam ediyoruz. Buradaki gezimizin ve fotoğraf çekiminin ardından Antakya Ortodoks Patrikhanesi geçiyoruz. Burada Patrikhane’ nin sorumlusu bize kilise ve Antakya Ortodoks Patriknesi hakkında bilgi verdi ve sorularımızı cevapladı. Kilise çok eski olmakla birlikte çıkan bir yangında bir çok değerli ikonasını kaybetmiş. Kilisenin ibadet dilinin Arapça olduğunu öğrendik. Ayrıca artık dil bilen insan sayısının azalması nedeniyle Türkçe ibadete de başlamışlar. Burada en önemli bilgi, Antakya Ortodoks Patrikhanesinin ayrı bir patriklik statüsünü sahip olduğu, Fener Patrikhanesinden daha eski bir geçmişinin olduğu ve ondan bağımsız olduğu…
-Saint Pierre Kilisesi-
Daha sonra ise Saint Pierre Katolik Kilisesine doğru yol alıyoruz. Bu kilise İsa’ nın 12 havarisinden biri olan St Pierre tarafından kurulmuş. St.Pierre; Antakya‘ ya M.S. 29-40 tarihleri arasında gelmiş ve Hıristiyanlığı yaymaya çalışmış. İlk dini toplantı bu kilisede gerçekleştirilmiş ve cemaat ilk kez Hıristiyan adını almış. Bu yüzden St. Pierre Kilisesi Hıristiyanlığın ilk kilisesi olarak bilinir. Kilise içinde saldırı esnasında cemaatin gizlice kaçmasına yarayan tünel bulunmakta olup tüneller Stauris dağı üzerinde yaygın bir şekildedir. 1963 yılında Papa VI.Paul  tarafından Hıristiyanlar için Haç yeri ilan edilmiştir.
-Kharon:Cehennem Kayıkçısı-
Saint Pierre kilisesinin oradan hareket edip, patika bir yol üzerinden Kharon kabartmasına doğru yol alıyoruz. Bu kabarma, 4 metreye 2,5 metre boyutlarında bir insan portresi.Helenistik dönemde imparator Antiochus IV Epiphanes (m.Ö. 2.yy) zamanından günümüze kalan dev bir büst. Antakya da birçok insanın ölümüne neden olan veba salgını sırasında yapılmıştır. Bu dönemde toplumlara etkili olan kâhinlere danışılmış,Leios adında bir kahinin tavsiyesi üzerine de kente yukarıdan , bakan dağ üzerinde kenti hastalıklardan koruyacak böyle bir maske kabarmanın yapılması kararlaştırılmıştır. Veba salgının durması ile birlikte mitolojide Cehennem Kayıkçısı olarak bilinen kaya kabartması tamamlanamadan yarım bırakılmıştır.
Kharon nun yüzü kuzeye dönüktür ve Tüm Antakya şehrini görmektedir.
Kabartma üzerine ölüm ile ilgili sözler yazılmış ancak, bu sözler zamanla doğal olaylar sonucu tahrip olmuş günümüze ulaşamamıştır.
Bir söylentiye göre bu sözlerden birinin de “Benim servetim ayaklarımın altındadır” olduğudur. Bu yazı nedeniyle büstün altı hazine avcıları tarafından defalarca kazılmış, fakat bir hazineye ulaşan olmamıştır ancak burada servet kelimesi ile anlatılmak istenin büstün baktığı Antakya şehri olduğuna inanılır.
-Hatay Arkeoloji Müzesi-
Vakit kaybetmeden Hatay Arkeoloji Müzesine geçiyoruz. Klasik müzecilik anlayışından kurtulmuş ve modern müzecilik anlayışına geçmiş bir müze karşılıyor bizleri. Antakya’da yapılan kazılarda bulunan bir çok mozaiği burada görebilmek mümkün. Prehistorik dönemler, amik ovası uygarlıkları, Helenistik dönemler vs. şeklinde bölümlenmiş vaziyette müzedeki kalıntıları görmeniz mümkün. İstanbul ve Ankara dışında böyle zengin bir müze görmeniz pek mümkün değil. Mozaikler açısından oldukça zengin bir müze, sergilenişleri ve bilgilendirme yazıları da oldukça iyi düşünülmüş.
Yani gidin işte. Bana burda takla attırmayın müzeyi anlatıcam diye…
-Kırıntı Geziler-
Daha sonra Habib Neccar camisine gitmek istiyoruz. Ancak namaz saatine denk geldiğimiz için buradan ayrılıp Türk Katolik Kilisesini ziyaret ediyoruz. Habib Neccar Camiisi Anadolu da yapılan ilk cami olmak özelliğine sahip olmakla birlikte şu anda böyle özelliğini görmeniz mümkün değil maalesef. Türk Katolik Kilisesi, eski bir evden dönüştürülmüş ve çan bölümünden hem kilise çanını hem de Sarımiye cami minaresini aynı anda portakallar arasından görmek ve fotoğraflamak mümkün.
-Yediklerimiz-İçtiklerimiz- Ayakkabıcılar çarşısında Pöç Kasabına uğrayıp tepsi kebabı ve kağıt kebabının tatlarına baktık ki kağıt dışında tadları aynıydı. Kağıt kebabının altında sadece kağıt vardı. Akşam 4-5 kişi Eski Antakya’nın sokaklarını gezdik. Gezdik derken yemek aradık aslında:) gayemiz gezmek değildi. En nihayetinde Konak Restaurantta karar kıldık ve bulduk. Burada Hatay Mutfağının geleneksel yemek ve mezelerinden oruk kebabı, mütebbel, falafel, fettuş salata vs. tadına baktık. Konak Restaurant yemek ve mezeler konusunda genel itibariyle başarılıydı.
Yine eski Hatay’da eski bir ev, şarap evine dönüştürülmüş: Bade Şarap Evi. Aynı gece şaraplarımızı da burada içtik. Sadece şarap ve sıcak şarap ikramı çar. Farklı olarak bira alabiliyorsunuz. Şarapların yanında meze olarak red globe üzüm, mandalina, dilimlenmiş elma, kuru üzüm tabağı veriyorlar…
26 notes · View notes
kampingturkiye · 4 years ago
Photo
Tumblr media
📍Türkiye’nin en güneybatı ucunda, Muğla ilinin sınırları içinde yer alan Akyaka, Gökova Körfezi'nin doğu ucundadır. 📍Marmaris ile Muğla’nın ortasında Ula ilçesi sınırlarında bulunan Akyaka mahallesinin nüfusu kışın 1.500 dolaylarında olup, yaz aylarında 3-4 bine ulaşmaktadır. 📍Gökova Körfezinin bittiği yerde, kuzeyinde 1000 m.lik Sakartepe Dağı, güneyinde ise Gökova Ovası bulunan Akyaka'nın bu konumu nedeniyle beğeni kazanmaktadır. 📍İlkbaharda değişik kuş çeşitleri "Gökova" ovasının sazlıklarına gelir. 📍Akyaka'nın en gözde sahillerinden biri ise Çınar plajıdır. Ören yolu üzerinde bulunan ve kıyı boyunca asfalt yolu bulunan, ulaşımı kolay Çınar plajının Akyaka ile arası yaklaşık olarak 3 km.dir. 📍Çınar plajı yolu takip edildiğinde Akbük Koyu’na, oradan da Ören (Gereme, Keramos)’a ulaşılır. 📍Akyaka'da alternatif bir ziyaret güzergâhı da Kadın Azmağı adı ile anılan ve doğal güzellikleri ile ünlü su kaynağıdır. 📍Beldede su sporları, sörf, kano yapılabilir, dağ bisikleti ile çevre gezilebilir. 📍Kısa mesafede Azmak Irmağı'na, uzun mesafede ise Sedir Adası'na deniz yolu ile düzenli gidiş geliş yapılmaktadır. 📍Kadın Azmağı'nın sevimli ama gizli konuğu su samuru (lutra lutra) ünlüdür. 📍Akyaka’nın kuzeyindeki Sakartepe'de ise yamaç paraşütü yapılabilir. . .................................................... 📷 @sezaicelik .................................................... . . #kampingturkiye #doğa #kamp #çadır #campcooking #camp #campfire #camping #karavan #tent #vanlife #travel #istanbul #ankara #izmir #antalya #traveller #camping🏕 #gezginler #türkiyede1yer #gezenkadinlar #dağcılık #kampateşi #akyaka #ula #gökova #muğla (Akyaka Gökova Muğla) https://www.instagram.com/p/CEBr-VUDslS/?igshid=19nm75t5idq1n
0 notes
yurekbali · 8 years ago
Text
Tumblr media
“78 kuşağının en hüzünlü şairi “Ahmet Erhan” anısına...” “Ahmet Erhan” (Kimliğindeki gerçek adı “Erhan Bozkurt”) Şair, öykü yazarı, Türkçe-Edebiyat öğretmeni (8 Şubat 1958, Ankara - 4 Ağustos 2013, Ankara) “Dünyanın ölümünü gördüm, suyun toprağın, en yakın dostlarımın birer birer, vakitsiz açan çiçeklerin, vakitli doğan çocukların ölümünü gördüm ama kimse inandıramaz beni öldüğüne sevgilerin! Yaşam ki bir kum saatidir usulca akan, dolan sevgilerimizdir biz boşaldıkça, yaşımız biraz da sevgilerimizin akranıdır; vereceğimiz tek şey budur dünyaya.” _Ahmet Erhan, Gülşiir Kendi söylemiyle “Ölüm’den olma, Hayat’tan doğma” şair Ahmet Erhan... 78 kuşağının en hüzünlü şairi... Ki O, en hüzünlü şair de olsa ölüme değil ‘Hayat’a inanmış bir şairdi. Son şiirlerinde ‘Hayat’ sözcüğünün “h”sini her yerde büyük harfle yazıyordu. Sanki, ‘Hayat’ı kutsuyordu, yüceltiyordu. Ve şöyle diyordu bir sohbetinde: “Ben her şeye rağmen hayata inandım. Ölüm mü? Elbet var ama aslolan Hayat’tır, onun büyük akışıdır. Biz olmasak da o akış sürecek. Ve şairlerin, ölüm yıldönümleriyle değil doğum günleriyle anılmasını isterim.” Bu sözün üzerinden çok geçmeden başka bir yolu seçti şair; şiirden ve sonsuz bir yol... “Ölüm’ün ve Hayat’ın bir sınırı varsa orda bekle beni, gözlerinden öperim...” Şüphesiz ‘Hayat’a inansa da Ahmet Erhan, ama aslında ölümün ve acının şairidir... “Bugün oturdum ölümü düşündüm... ...hayat bu kadar güzelken.” Hemen hemen her şiirinde acıyı dillendirecek bir yön bulmuştur. Acıyı, hayatı algılama biçimine dönüştürmüştür. Herkesin sevindiği ayrıntılarda onun içi sızlar. Belki de acıyı yazmak için geldi dünyaya Ahmet Erhan. Acının şairidir, O. “Ölüm günleridir şimdi, ölüme doğar, Ahmet Erhan...” 78 kuşağının önemli isimlerinden olan Ahmet Erhan henüz 23 yaşındayken ‘Alacakaranlıktaki Ülke’ şiiriyle Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü kazanmıştı. Şiirleriyle Cemal Süreya Şiir Ödülü, Halil Kocagöz Şiir Ödülü, Behçet Aysan Şiir Ödülleri'ni alan şair son olarak ‘Sahibinden Satılık’ adlı şiiriyle 2008 yılında Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü'nü almıştır. Şair bu ödüllerin dışında, yaşamı ve tüm eserleriyle 2005 yılında Dionysos Şiir Ödülleri’ne değer bulunmuştur. Rivayete göre, Ahmet Erhan, 1981'de 23 yaşında iken “Alacakaranlıktaki Ülke” şiiriyle Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü aldığı gün, törende Edip Cansever’le karşılaşmış. Sormuş Cansever: “Evlat ne çok bahsetmişsin, daha gençsin oysa, kimden öğrendin ölümü...” “Sizden öğrendim üstat” diye cevaplamış Ahmet Erhan. Uzanıp omzuna dokunmuş Cansever. Yüzü hâlen o günkü güzelliğindedir ikisinin de... Yıl 2013: Gerçekten öğrendi ölümü, Ahmet Erhan. (4 Ağustos 2013) “Sorarlarsa, onun karların üstüne düştüğü yerden bir portakal ağacı fışkırdı, dersin. Kanı özsu oldu, dallara yürüdü; öldü dersin, ölümü uzun bir gülümseyişe dönüştü.” 8 Şubat 1958’de, Ankara’da doğan, Mersinli bir ailenin beşinci çocuğuydu... Babanın işi nedeniyle Ankara’dan taşınmışlardı. Çocukluğu ve gençliği Mersin-Adana hattında geçti. Adana Demirspor’un genç takımında koşturdu bir süre. Ağır bir sakatlık geçirince kendini şiire verdi, yazmaya başladı. 1976’da “Militan” dergisinde yayımlanan toplu şiirleriyle dikkat çekti. Lise eğitimini akşam lisesinde tamamladı; gündüzleri çalıştı, para kazandı. Ardından Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı’nı bitirdi. Çeşitli özel kurumlarda Türkçe ve Edebiyat Öğretmenliği yaptı. “Alacakaranlıktaki Ülke” adlı şiir kitabı 1981’de çıktı. Şair bu kitabıyla Behçet Necatigil Şiir Ödülü’ne lâyık görüldü. Karamsarlığın, umutsuzluğun, ıssızlığın başucu kitabı oldu. 1975 yılının Haziran ayında babasını kaybeder. Babası ölene dek alkolden nefret eder ama sonrasında “bayrağı kaptığı gibi meyhaneye koşar”. Bu ölüm, şiirlerini daha da derinleştirir Ahmet Erhan’ın; zira kendisi tam bir babacı’dır ve onun ölümüyle birlikte her şey ters yüz olur. Babasının adı “Ahmet İzzet”, kendi adı da “Erhan Bozkurt”tur. Kendi adının önüne babasının adını koyar ve Erhan Bozkurt, “Ahmet Erhan” olur. Yedi kere kurşunlandı; dördü solculardan, üçü sağcılardan olmak üzere. Ha bir de at yarışlarını severdi. Kendi deyimiyle onu yaşatan şeylerden biriydi bu yarışlar. Ama çoğunlukla kaybetti, “Rüzgârın Kızı” da hiçbir zaman kazanamadı yarışı. Fatih Terim’le birlikte Adana Demirspor’da top koşturdu. Adıyamanspor’un sağ beki kaval kemiğini kırınca futbola küstü. Terim, Galatasaray’a doğru yol aldı, Ahmet Erhan şiire... Romanlardan beslendi, Rus ve Fransız edebiyatından ve özellikle de Dostoyevski’den. Babasının isteği üzerine ona ciltlerce kitap okudu, zira gözleri iyi görmezmiş. Ama meğerse bu babasının bir oyunuymuş, sırf oğlunu okuryazar yapmak için oynamış bu oyunu. Sonra bir gün babasını gazetede küçük puntolu bir haber okurken yakalamış ve oyun bozulmuş. Türk Tabipler Birliği’nin verdiği Behçet Aysan Şiir Ödülü’nü 2006 yılında “Şehirde Bir Yılkı Atı” adlı kitabıyla kazandı. Türkiye Yazarlar Sendikası ve Ören Belde Belediyesi işbirliğiyle verilen Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü’nü ise “Sahibinden Satılık” adlı kitabıyla 2008 yılında kazandı. Hastaydı... Gırtlak kanseriydi. Özel Okmeydanı Hastanesi’nde 501 numaralı odada yatıyordu. Yatağa bağımlıydı ve yanında sevgili eşi “Hacer” kalıyordu. ”Ben kendimi dağ sanırdım Hacer, enginimde Konya Ovası, Çukurova, Harran... Eskiden benim de bir yurdum vardı, yağmura direnen limon çiçeklerine benzer, ben kendimi sarhoşken tanırdım, ince belli bardaklarda anason kokusu, kuşların bile kıskandığı piknikler, karıncaezmez gençliğim yaşlılığı abarttı, kalp kırıklığı, güz esintisi, kanser, gün gün damlayan zaman -o da su, ama şöyle bir gürül gürül akmadı, ben kendimi ırmak sanırdım Hacer...” Ahmet Erhan, 4 Ağustos 2013’te, yani tam da Turgut Uyar’ın doğum gününde “Göğe Bakma Durağı”nda düşüverdi toprağa. Geride, kendi deyimiyle “üç beş şiir kaldı, iyi kötü”... * * * Ankara Esat’ta yalnız yaşayıp kendi halinde bir Türkçe-Edebiyat öğretmeni olduğu zamanlarda Ahmet Erhan’ın evini gecenin üçünde polis basar. 2. Şube’ye götürülür. Emniyet Amiri, “Ne iş yaparsın?” diye sorar. “Büyük Kolej’de öğretmenim.” der. Amir şaşırır: “Benim kızım da orada okuyor.” Ve Emniyet Amiri polislere, “Niye aldınız lan hocamı!” diyerek çıkışır. Sebep, dağdaki bir teröristin cebinden, Ahmet Erhan’ın ‘Alacakaranlıktaki Ülke’ kitabı düşmüştür. Ahmet Erhan’ın dört tutkusu vardır: Şiir, aşk, futbol, at yarışları. En derin aşk şiirlerini âşık olmadığı dönemlerde yazar. Erhan’a göre, insan hayatta bir kere âşık olur, ötesi o aşkın dipnotlarıdır. Adana Demirspor’da birlikte top koşturdukları Fatih Terim’in Galatasaray’a, Ahmet Erhan’ınsa şiire geçmesi, bir transfer hatasıdır belki de. Futbol, ilk gençliğinin en büyük tutkusudur. Adana Demirspor’da oynar. Adıyaman’la oynadıkları bir futbol maçında Adıyaman’ın sağ beki, kaval kemiğine bir girişir, kırılır kemiği. Ahmet Erhan’ın küsme huyları vardır, futbola da küser. Sanki şiirlerinde de görülür bu küsme huyu, hatta her kitapta şiiri bırakır. Çünkü ortalıkta o kadar çok şiir, o kadar çok şair, o kadar çok soytarı, o kadar çok dergi, o kadar çok dedikodu vardır ki... Adana Erkek Lisesi’nde ve Adana Demirspor genç takımında (o yıllarda takım Birinci Lig’dedir) 6 numaralı forma onun’dur. Soldan sağa deplase oldu mu, yüzde doksan goldür; sol gösterip sağ çakar. Genç takımda oynarken, Fatih Terim A takımdadır. Fatih Terim’le aynı mahallede otururlar. Galatasaraylıdır. Galatasaray’ın özellikle Avrupa ve Fener maçlarında evin duvarlarının rengi değişir, sarı-kırmızı olur. Bayraklar, şapkalar, düdükler ve bilumum alet-edevatla kendi kendine küçük bir Ali Sami Yen yaratır. Galatasaray yense de yenilse de içer. At yarışları, özellikle son yıllarda hayatının meşguliyet alanlarından birini oluşturur. Bunun, çoğu insana tuhaf gelebileceğini bilir. Çocukluğu, at ve köpek familyalarının içinde geçer. Beş altı yaşlarındadır. İki yarış atları vardır: Vildan ve Esire. Vildan, ‘kan hattı’, çok güçlü bir attır ve doğal olarak her koştuğu yerde çoğunlukla favori gösterilir, gelir de. Esire ise ‘eşek’ tabiriyle anılabilecek bir garibandır; sürprizden de öte olarak verilir tahminciler tarafından. O unutulmaz günde, bir aprantinin (jokey yamağı) koşturduğu Esire birinci gelir; potoyu geçtikten sonra da yere yığılır. O sırada Ankara Hipodromu’nun locasında birasını yudumlamakta olan baba, oğluna sarılır, kazanma coşkusunun o yüzden derin bir acıya dönüştüğünü, beş yaşının masumiyetiyle ve olgunluğuyla izler. Esire’nin ayağı kırılmıştır. ‘Atları da vururlar.’ O günden sonra, evlerinde atlarla ilgili tek bir sözcük bile konuşulmadığını hatırlar. Unutmayı hiç sevmez. 50 yaşına, sağlık sorunlarıyla giren Ahmet Erhan’ın, en çok ağrına giden şey, ‘sesi’dir. 20 yıl Türkçe-Edebiyat öğretmenliği yapmış birinin sesinden çocukların korkması ağrına gider. Gırtlak kanseridir. İki kez ameliyat olur. İkincisinde ses tellerinden birini alırlar, üstelik bir de kalbi durur kısa süreli de olsa. Babası 51 yaşında 1975’te alkolden ölür. Babasının yaşını geçmek ister, 4 yıl da geçer. 55 yaşındadır öldüğünde. Ölüm sebebi bilinir: Alkol. Özellikle son kitapları, şiirleri adamakıllı alkol kokar. Şiiri, ‘kişisel’den öte bir şiirdir; bireysel bile değildir. Şişeyi paltosunun iç cebine saklayıp gizliden gizliye hortumlamak yerine, masaya vurarak içer; yalnız içmeyi sever, evcil bir yalnızlıkta. Son yıllarda, kendisini, şiir adına saklar. “Beni artık şair olarak kimse tanımıyor gibi bir duygu var içimde. Özellikle son on yılda biraz fazla saklandım galiba.” der. Oysa Ahmet Erhan, daha yirmili yaşlarındayken Ankara sokaklarında, sadece şiir bilenlerin bildiği isimler arasındayken, şimdi, Türk şiirinde herkesin bildiği bir isimdir. Onlarca kitap, yüzlerce şiir... Acının son şairi Ahmet Erhan'ın anısına saygıyla, sevgiyle... Bizler ki onun acını ve şiirlerini okumayı devraldık. Acılar içinde değil, gül içinde uyusun güzel gülüşlü şair... * * * Ahmet Kaya’nın bestelediği “Dardayım yalanım yok, baskın yedim gün gece” şarkısını hemen hemen hepimiz biliriz. Ahmet Erhan’ın bu şarkıda okunan “Bugün de Ölmedim Anne” şiiri edebiyat dışı okurun dikkatini de çekmiş ve okurun gözünde, naif, ürkek kırılgan bir şair imgesi bırakmıştır. 80 öncesi ve sonrasında yaşanan dramı, bunu yaşayanlardan biri olarak yazdı. Hem de sloganvari sözlerden uzak durarak ve kendine has üslubuyla. “Bugün de Ölmedim Anne” şiiri, 80 dönemini anlatan tartışmasız en iyi şiir oldu. Yüreğimi bir kalkan bilip sokaklara çıktım; kahvelerde oturdum, çocuklarla konuştum, sıkıldım, dertlendim, sevgilimle buluştum, bugün de ölmedim anne... Kapalıydı kapılar, perdeler örtük, silah sesleri uzakta boğuk boğuk, bir yüzüm ayrılığa, bir yüzüm hayata dönük, bugün de ölmedim anne... Üstüme bir silah doğruldu sandım, rüzgâr, beline dolandığında bir dalın, korktum, güldüm, kendime kızdım, bugün de ölmedim anne... Bana böylesi garip duygular bilmem niye gelir, nereye gider? Döndüm işte; acı, yüreğimden beynime sızar, bugün de ölmedim anne... _Ahmet Erhan, Bugün de Ölmedim Anne * * * _Görsel: Hakan Arslan
85 notes · View notes
memurlarsoruyor · 5 years ago
Text
Şereflikoçhisar Ovası Sulama Birliği İşçi Alım İlanı
Şereflikoçhisar Ovası Sulama Birliği İşçi Alım İlanı
Şereflikoçhisar Ovası Sulama Birliği İşçi Alım İlanı
ÇANKAYA HİZMET MERKEZİ
ŞEREFLİKOÇHİSAR OVASI SULAMA BİRLİĞİ BAŞKANLIĞI(KAMU GRUBU) Son Başvuru Tarihi : 02 Mayıs 2020 Yayınlanma Tarihi : 27 Nisan 2020
Genel Şartlar ve Notlar
TALEBE BAŞVURACAK ADAYLARIN DİKKATİNE:
A) Kuraya Tabi Talebe İlişkin Genel Hususlar:
1) İlan şartlarını taşıyan adaylar; ilanın yayınlandığı…
View On WordPress
0 notes
byerr0r · 7 years ago
Text
Ankara Ovası'nda savaş düzeni!
Ankara Ovası’nda savaş düzeni!
Gülen’in doktoru Ünal, 15 Temmuz’dan iki ay önce TSK imamlarına maille ‘darbe hazırlığı’ talimatını vermiş. Mailde, bir rüya anlatılarak orduların Ankara’da savaşa hazırlandığı söyleniyor.  15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından FETÖ terör örgütünün hain planları tek tek ortaya çıkıyor. FETÖ terör örgütünün en önemli finans kaynaklarından olan KAYNAK Holding’in bilgisayarlarından adeta…
View On WordPress
0 notes
ezlall-blog · 5 years ago
Text
Ankara Mobil Sohbet 
Ankara Mobil Sohbet Sitesi olarak bizler Ankara' nın güzel yürekli insanlarını tanımak için buradayız. Bu güzel yürekli insanlar ile sohbet etmek muhabbet etmek chat yapmak için bu Sohbet Sitesi platformunu hazırladık.
Ankara`nın doğusun da Kırşehir ve Kır��kkale, batısın da Bilecik ve Eskişehir, kuzeyin de Çankırı vardır.
Dağlık ve ormanlık Kuzey Anadolu ile kurak Konya Ovası arasında yer alan Ankara, Kızılırmak ve Sakarya nehri ve havzaları ile çevrilmiş olup, kuzey ve kuzeybatısındaki dağlar yer yer ormanlık alanlarla kaplıdır.
Şehrin gezip görülecek yerleri;
Kavaklıdere, Kızılay, Ulus ve Hamamönü şehir de konaklama yapabileceğiniz en güzel yerlerden.
Anıtkabir, Ankara Kalesi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara Rahmi M. Koç Müzesi...
Etnoğrafya Müzesi, Hacı Bayram Camii, Augustus Tapınağı, Devlet Resim ve Heykel Müzesi, Kurtuluş Savaşı Müzesi, Cumhuriyet Müzesi, Tunalı Hilmi Caddesi ve Kuğulu Park, Kocatepe Camii...
Gençlik Parkı, Kızılay Meydanı, Estergon Kalesi...
Ankara’ nın yöresel yemekleri;
Beypazarı Güveci, Çubuk Turşusu, İnceğiz Çorbası, Entekke Böreği, Tamtak Tiridi, Efelek Sarması, Ankara Tava, Beypazarı Kurusu, Öllüğün Körü, Bazlama Kebabı, Bici Aşı, Şibit Tatlısı (Kaşık Atması),
Kutludüğün Somonu, Çıkınağıl Asıdası, Karga Beyni, Köfter, Malak, Öküz Helvası, Aş Çorbası, Dutmaç, Altüst Böreği, Kaygana Tatlısı...
Ankara Mobil Sohbet ülkemizde uzun yıllardan beri yaygın bir şekil de kullanıcılar tarafından ziyaret edilen ve aktif olarak kullanılan ortamlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ankara' lı olmak, denizin olmadığı yer de nasıl yaşıyorsunuz sorusuna "balık mıyız la biz" diye cevap vermektir.
Böyle bir imkanımız varken internet bize her şeyi sunuyorken neden sadece bunun ile yetinelim. Reel hayatımız da güvenemediğimiz o kadar şeyler var ki mesela bunlardan birisi arkadaşlarımız güvenip sırlarımızı bile paylaşamıyoruz.
Sohbet siteleri sayesin de arkadaşlar kazanabiliyoruz rahatlıkla sohbet edip sırlarımızı paylaşabileceğimiz kişiler kendimize yakın bulduğumuz insanlar ile tanışma imkanı sunan bu sohbet sitelerinden en nezih olan www.MobilOdam.com sitesidir.
Kaliteli ve seviyeli mobil Sohbet sitemiz de sizleri de bekliyoruz değerli arkadaşlar.
 
MobiLOdam Keyfini SohbetBizimLe iLe Yaşayın :)
Tumblr media
0 notes
eslyy-blog1 · 5 years ago
Text
Ankara Sohbet Odaları
Ankara Sohbet Odaları Sitesi olarak bizler Ankara’ nın civan yürekli insanlarını tanımak için buradayız. Bu güzel yürekli insanları ile sohbet etmek muhabbet etmek chat yapmak için bu Sohbet Sitesi platformunu hazırladık.
Ankara`nın doğusunda Kırşehir ve Kırıkkale, batısında Bilecik ve Eskişehir, kuzeyinde Çankırı vardır. Dağlık ve ormanlık Kuzey Anadolu ile kurak Konya Ovası arasında yer alan Ankara, Kızılırmak ve Sakarya nehri ve havzaları ile çevrilmiş olup, kuzey ve kuzeybatısındaki dağlar yer yer ormanlık alanlarla kaplıdır.
Şehrin gezip görülecek yerleri;
Kavakl��dere, Kızılay, Ulus ve Hamamönü şehir de konaklama yapabileceğiniz en güzel yerlerden…
Anıtkabir, Ankara Kalesi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara Rahmi M. Koç Müzesi, Etnoğrafya Müzesi… Hacı Bayram Camii, Augustus Tapınağı, Devlet Resim ve Heykel Müzesi, Kurtuluş Savaşı Müzesi, Cumhuriyet Müzesi, Tunalı Hilmi Caddesi & Kuğulu Park, Kocatepe Camii, Gençlik Parkı, Kızılay Meydanı, Estergon Kalesi…
Ankara’ nın yöresel yemekleri;
Beypazarı Güveci, Çubuk Turşusu, İnceğiz Çorbası, Entekke Böreği, Tamtak Tiridi, Efelek Sarması, Ankara Tava, Beypazarı Kurusu, Öllüğün Körü, Bazlama Kebabı, Bici Aşı, Şibit Tatlısı (Kaşık Atması), Kutludüğün Somonu, Çıkınağıl Asıdası, Karga Beyni, Köfter, Malak, Öküz Helvası, Aş Çorbası, Dutmaç, Altüst Böreği, Kaygana Tatlısı…
Ankara Sohbet Odaları ülkemizde uzun yıllardan beri yaygın bir şekilde kullanıcılar tarafından ziyaret edilen ve aktif olarak kullanılan ortamlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Teknolojinin hüküm sürdüğü bu çağ da her şey çok kolaylaştı. Hemen hemen her şey elimizin altında istediğimiz her şeyi intenet sayesinde sipariş ediyoruz.
Böyle bir imkanımız varken internet bize her şeyi sunuyor iken neden sadece bunun ile yetinelim, real hayatımız da güvenemediğimiz o kadar şeyler var ki mesela bunlardan birisi arkadaşlarımız olup güvenip sırlarımızı bile paylaşamıyoruz.
Sohbet siteleri sayesin de arkadaşlar kazanabiliyoruz. Rahatlıkla sohbet edip sırlarımızı paylaşabileceğimiz kişiler; kendimize yakın bulduğumuz insanlar ile tanışma imkanı sunan bu sohbet sitelerinden en nezih olan wwwSohbetDem.com sitesidir.
Kaliteli ve Seviyeli Mobil Sohbet sitemiz de sizleri de bekliyoruz değerli arkadaşlar.
Tumblr media
0 notes