Tumgik
#Alevi açılımı
gazetelinkmedya · 2 years
Text
Ferhat AKTAŞ: Folklorik Alevilik tasarımı ve payanda zevat
Ferhat AKTAŞ: Folklorik Alevilik tasarımı ve payanda zevat
Folklorik Alevilik tasarımı ve payanda zevat Yine safsatalar bütünü bir ‘açılım’ sürecinden geçiyoruz. Bu yazıda otokratik rejimin yapısal kimyasını yansıtan buyurgan diline ve uygulamalarına tanıklık ettiğimiz güncel gelişmeye kısaca yorum getirmeye çalışacağız. “Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı” kurulacağı ilanının sahibi iktidarın neleri hedeflediğine geçmeden önce çuvaldızı ‘bizden’…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
korkutkalkan · 2 years
Text
Alevi derneklerinden Erdoğan’a yanıt
Alevi derneklerinden Erdoğan’a yanıt
Alevi dernekleri, kurumları ve cemevleri, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın dün açıkladığı alevi açılımıyla ilgili açıklama yaptı.  İstanbul Garip Dede Dergahı’nda yapılan ortak açıklamayı Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Genel Başkanı Cuma Erçe okudu.“Demokratik alevi açılımı değil, darbe” başlıklı açıklamada ilk olarak Erdoğan’ın alevi örgütlerini, kurumlarını yok saydığına…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
Link
Nihat Doğan: Bu işler hep böyle olur. Devrim önce kendi evlatlarını yer. Alevi, Kürt, Roman açılımı dediler, hepsinin yanında oldum. 15 Temmuz'da ilk tankların önüne çıkan ben oldum. Sen kendi devrimci adamlarını yedirirsen kusura bakma yalnız kalırsın
0 notes
kozmopolitikhaber · 7 years
Text
İYİ Parti'den Alevi Açılımı
http://dlvr.it/Py8vC5
0 notes
nihatlive · 7 years
Photo
Tumblr media
⚓ Diplomasi çöktü… Sıfır sorun dediler, sıfır komşu kaldı. Avrupa Birliği'yle temasımız koptu, Arap Birliği'yle aramız bozuldu. * TSK çöktü… Atatürkçü subayları asrın iftirasıyla hapse tıktılar, mermi sıkmadan imha ettiler, 15 Temmuz'da fişi tam çektiler, emir komuta zinciri koptu, Mete Han'dan başlayan 2 bin 200 senelik sistem allak bullak oldu, genelkurmayda hâlâ kim darbeci kim değil, belli değil. * MİT çöktü… MİT'i zabıta müdürlüğü sandılar, MİT'te çayçılık bile yapmamış birini MİT'in en tepesine koydular, Oslo'dan tır'lara, yakalanmadıkları operasyon yok, darbe'yi anca enişteden öğrendiler. * Emniyet teşkilatı çöktü… Feto'nun emrine verdiler, bile bile “imamın ordusu” yaptılar, sonra 20 bin polisi hapse tıktılar, 80 bin polisi polislikten attılar, fetoculardan boşalan kadrolara öbür tarikatlar cemaatler üşüştü, ayıklayamıyorlar pirincin taşını. * Adalet çöktü… Dünya hukuk endeksi'nde 113 ülkeyi değerlendirdiler, Türkiye 99'uncu olabildi. Yasaların adil şekilde uygulanıp uygulanmadığına baktılar, toplumun mevcut hukuk düzenine güvenip güvenmediğine baktılar, Türkiye hangi ülkenin bile gerisinde çıktı biliyor musunuz, Myanmar'ın bile gerisinde çıktı. * Ekonomi çöktü… Altı sıfır atıldığında 1 dolar 1.3 liraydı, şimdi kaç lira? Yolun sonuna geldiğimizi bizzat başbakan yardımcımız Mehmet Şimşek nasıl izah ediyor, “iki seçeneğimiz var, ya borçlanacağız, ya vergileri arttıracağız” diyor. Akp iktidara geldiğinde Türkiye'nin 130 milyar dolar dış borcu vardı, bankalardan limanlara, madenlerden santrallara her şeyi sattık, 421 milyar dolara yükseldi. Piyasada yaprak kıpırdamıyor. Avanta kömür, gıda kolisi musluğu kesildi, yoksulluk derinleşti. İşsizliği artık Tüik bile makyajlayamıyor. * Eğitim çöktü… Altı defa milli eğitim bakanı değiştirdiler, 66 defa sınav sistemi değiştirdiler, çarşafa dolandılar, yapboz'a döndü, gazeteciler milli eğitim bakanına “üniversite sınavı ne olacak?” diye soruyor, milli eğitim bakanı “bilmiyorum” diyor! UNICEF “eğitim kalitesi” üzerine dünyada 41 ülkenin çocukları üzerinde araştırma yaptı, Türkiye sonuncu çıktı. Bütün okulları imam hatip yapmaya çalışıyorlar, imam hatiplilerin başarısı tarihte hiç olmadığı kadar geriledi, katsayı engelinin kaldırılmasına rağmen imam hatip lisesi mezunlarının yüzde 82'si üniversiteyi kazanamadı, Akp'ye oy veren aileler bile çocuklarını fellik fellik imam hatipten kaçırıyor. Uluslararası Yükseköğretim Derecelendirme Kuruluşu'nun raporuna göre, ilk defa bu sene, Türkiye'den hiçbir devlet üniversitesi, dünyanın ilk 500 üniversitesi arasına giremedi! * Küresel Barış Endeksi'nde Türkiye maalesef Avrupa sonuncusu, dünyada 163 ülkeyi değerlendirdiler, Türkiye anca 145'inci olabildi, memleketin huzuru yok. Basın Özgürlüğü'nde dünyanın kara listesindeyiz, Kuzey Kore ve Çin'le beraber sayılıyoruz. Yaşam Memnuniyeti'nde Avrupa sonuncusuyuz. Kadın-Erkek Eşitliği'nde Avrupa sonuncusuyuz, kadın cinayetlerinde Avrupa şampiyonuyuz, kadına şiddette dünya ikincisiyiz, tecavüzde dünya üçüncüsüyüz. Uluslararası Şeffaflık Örgütü'ne göre, yolsuzlukta Avrupa şampiyonuyuz. Uluslararası Çalışma Örgütü'ne göre işçi sömürüsünde Avrupa şampiyonuyuz. İnsan ticaretinde transit ülkeyiz, fuhuşa zorlanan göçmenler konusunda kara listedeyiz. İnsani gelişmişlik sıralamasında her yıl düzenli olarak gerileyen tek ülkeyiz, OECD sonuncusuyuz. * Sağlık çöktü… Devlet hastanelerindeki ölüm oranı yüzde 40 arttı. Akp iktidara geldiğinde 2002 yılında 209 milyon insan hastaneye giderken, şimdi 650 milyon kişi hastaneye gidiyor, ülke nüfusunun dokuz misli… 2002 yılında 769 milyon kutu ilaç satılırken, şimdi 2 milyar kutu ilaç satılıyor. Hükümet hastanelere ameliyat karşılığı para ödüyor, ameliyat patladı, 2002'de iki milyon kişi ameliyat olmuştu, şimdi 15 milyon kişi… Katkı payı, katılım payı, reçete parası gibi çeşitli yollarla fark ücreti alarak, hasta vatandaşlar müşteri konumuna getirildi. Anne-bebek ölümlerinde ciddi artış var. Sağlık çalışanlarının özlük hakları verilmiyor, fazla mesaiye zorlanıyor, altı bin doktor istifa etti, her dört sağlık çalışanından biri taşeron. * Tarım çöktü… Kendi kendine yeten yedi ülkeden biriydik, kendimizi doyurmaktan vazgeçtik, artık hayvanlarımızı bile doyuramıyoruz, saman ithal ediyoruz. Dünyanın gıpta ettiği ülkeydik, şimdi 104 ülkeden tarım ithalatı yapıyoruz, Eritre, Kongo gibi zavallı ülkeler dahil, bize tarım ürünü satmayan ülke kalmadı. * Turizm çöktü… Avrupa turizminin en ucuz ülkesi olmamıza rağmen, doluluk oranı yüzde 40'ta kaldı. Son iki yılda 20 milyon turist kaybettik. Berlin Turizm Fuarı'nda tarihte ilk kez “boykot” uygulandı. * Kürt açılımı, fiyasko. Ermeni açılımı, fiyasko. Alevi açılımı, fiyasko. * Kültür sanat çöktü… Bizzat asrın liderimiz söylüyor, “iki alanda çok üzgünüm, biri eğitim, biri kültür sanat, çok başarısız olduk” diyor. * Spor çöktü… Futbola İtalya kadar para harcıyoruz, Angola kadar başarılı olamıyoruz, içsavaşla darmadağın olan Suriye'nin dünya kupasına katılma ihtimali var, bizim ihtimalimiz filan kalmadı. Ata sporumuz güreşten haltere, bokstan bisiklete kadar, tüm zamanların “doping” rekoru kırıldı, Survivor'a katılan milli sporcu bile dopingli çıktı birader… Akp geldikten sonra olimpiyatlarda kazanılan atletizm madalyalarının tamamı dopingten geri alındı. * Mega projeler çöktü… Avrasya tünelinden her gün 68 bin araç geçecek dediler, 34 bin araç geçiyor. Osmangazi Köprüsü'nden her gün 40 bin araç geçecek dediler, 14 bin araç geçiyor. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden her gün 134 bin araç geçecek dediler, 34 bin bile geçmiyor. “Cebimizden beş kuruş çıkmadan yaptırıyoruz” dediler, yılda iki milyar lira zarar ediyor, müteahhitlere “garanti” verildiği için, geçmeyen araçların parası Hazine tarafından ödeniyor! Otomobili bile olmayan vatandaşlar, köprü geçiş parası ödüyor! * Belediyeler çöktü… Belediyecilik bizim işimiz diyorlardı, kendi belediye başkanlarını yolsuzluktan, fetoculuktan istifaya zorluyorlar. 50 kadar Akp'li belediye başkanının görevden alınacağı söyleniyor. * Asrın liderimiz üç sene önce açık açık “vizeler kalkıyor, Türk vatandaşları üç sene içinde Avrupa'ya vizesiz seyahat edecek” dedi. Başbakan Ahmet Kiziroğlu geçen sene açık açık “Kayserili pazarlığı yaptık, haziran ayı sonunda Avrupa'ya vizesiz gireceğiz” dedi. * AB'ye vizesiz girmekten vazgeçtik. ABD'ye vizeyle bile giremiyoruz! Taş üstüne taş koyanı iyi kötü görmüştük ama… Taş üstünde taş bırakmayanı, ilk defa görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, devleti bilmeyen, tanımayan, anlamayan, kavramayan kadrolara emanet edildi, bedelini ağır ödüyor. Eskiden hükümetler değişince “enkaz devraldık” filan denirdi. “Moloz” bile kalmayacak gibi görünüyor! . Yılmaz ÖZDİL
0 notes
kitapindiroku · 7 years
Text
Almanya, Rusya ve Türkiye'de Etnisite Rejimleri ve Milliyet Kitabı pdf indir pdf indir
Almanya, Rusya ve Türkiye’de Etnisite Rejimleri ve Milliyet Almanya, Rusya ve Türkiye’de Etnisite Rejimleri ve Milliyet adlı kitap, son yıllarda eskiye oranla daha çok yayın yapılmaya başlanan bir alana, karşılaştırmalı siyasete önemli bir katkıda bulunuyor. Koç Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Şener Aktürk, Almanya, SSCB ve Sovyet sonrası Rusya ile Türkiye’de milliyet ve etnisite rejimlerini karşılaştırarak yaptığı değerlendirmeleri belirli bir sistematikle okurun dikkatine sunuyor. Aktürk bu eserinde, ulusal aidiyet ve etnisite arasındaki ilişkileri düzenleyen ve kendisinin “etnisite rejimleri” biçiminde kavramsallaştırdığı devlet politikalarındaki devamlılık ile değişimin dinamiklerini her üç ülkeden verdiği ayrıntılı örneklerle açıklıyor. Yazar bunu yaparken, devletleri tek etnili, çok etnili ve anti-etnik rejimler şeklinde üç ayrı kategoride inceliyor, bunu yaparken de bu rejimlerin “üyelik” ve “ifade” boyutlarını dikkate alarak belirli sonuçlar çıkarıyor. Kitapta, Almanya’da vatandaşlık yasasının değişmesi, Türkiye’de Kürtçe yayın başta olmak üzere Kürt ve Alevi açılımı ve Rusya’da kimliklerden etnik köken ibaresinin kaldırılması gibi süreçler, bu yönde daha önce yapılan başarısız girişimlerle birlikte ele alınmış, bu değişimlerin dinamikleri “etnisite rejimleri” perspektifleriyle yorumlanmıştır. Türkiye’de Kürt açılımı neden ancak son on yılda gerçekleşti? 1913 tarihli Alman vatandaşlık yasası neden ancak 2000 yılında değiştirilebildi? Rusya’da Stalin’den bu yana kimlik kartlarında yer alan etnisite ibaresi neden ancak 1997 yılında kaldırılabildi?
Bu soruların cevabını 2013’te, Joseph Rothschild “En İyi Milliyetçilik ve Etnik Çalışmalar Ödülü” alan bu değerli kitapta bulacaksınız.
Almanya, Rusya ve Türkiye'de Etnisite Rejimleri ve Milliyet Kitabı pdf indir pdf indir oku
0 notes
Text
Havaalanı Transfer İstanbul
Alınan bilgiye göre, havaalanı transfer istanbul Ali Çevik'in evinde sabah saatlerinde elektrik kontağı sonucu çıkan yangın, kısa sürede büyüdü. Çevredeki 4 ev, mescit ve ambarın da zarar gördüğü yangın, köyün yakınlarındaki ormanlık alana sıçradı. Köylüler ile Cide Belediyesi ve Cide Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerinin müdahalesiyle söndürülen yangında, Ali Çevik, Rasim Alpat, Durmuş Koç, Cemil Çevik ve Durmuş Bayrambaş'a ait evlerle mescit ve ambar kullanılamaz hale geldi.
Diyarbakır'ın Hazro ilçesinde, güvenlik güçleri, 29 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde bazı partilerin oy havaalanı transfer istanbul vaadiyle yardımda bulundukları vatandaşları oy kullanma işlemi sırasında cep telefonuyla takip edeceği ihbarını aldı. İhbarda, www.facebook.com partililerin sandıklarda görevlendireceği bazı kişilerin seçim öncesinde yardım ettikleri seçmenlere oy kullanacağı yerde fotoğraf çekme özelliği bulunan cep telefonu vereceği, seçmenin de oy kullandıktan sonra pusulanın fotoğrafını çekip adayın görevlendirdiği kişiye telefonu iade edeceği bildirildi.
Polisin konudan haberdar ettiği İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nın İl Seçim Kurulu'ndan görüş aldıktan sonra durumu Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) bildirdiği öğrenildi. YSK'nin, İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'na, oy kullanma işlemi sırasında seçmenin üzerinde cep telefonu bulunmasının yasaya aykırı olmadığını, havaalanı transfer istanbul ‘’havaalanı transfer istanbul’’ bunun engellenmesinin mümkün olamayacağını bildirdiği kaydedildi. Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Ulusal Program'ın havaalanı transfer istanbul uygulanmasına yönelik çalışmaları ele almak amacıyla AB Genel Sekreterliği'nde Türk kamu yönetiminin üst düzey yöneticileriyle bir araya geldi.
Dışişleri Bakanı Babacan, toplantının başında yaptığı açıklamada, AB katılım süreci çerçevesinde hazırlanan yeni Ulusal Program'ın (UP) 31 Aralık 2008 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak, gerek iç gerekse dış kamuoylarına duyurulduğunu anımsatarak, bugünkü toplantıda Türk kamu yönetiminin üst düzey yöneticileriyle UP çerçevesinde kendi içlerinde yapacakları çalışmaları değerlendirmek ve detayları hakkında görüş alışverişinde bulunmak için bir araya geldiklerini bildirdi.
Babacan, bu formattaki toplantıların daha önce pek çok kez yapıldığını, hatta ilkinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün dışişleri bakanlığı döneminde düzenlendiğini söyleyerek, bugünkü toplantıda ilgili bakanlıkların müsteşarları ve AB konuları ile ilgili üst düzey yetkililerinin bulunduğunu belirtti. "Türkiye'nin AB süreci kesintisiz alan transfer ‘’alan transfer’’ bir şekilde devam havaalanı transfer istanbul etmektedir" diyen Babacan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendisi ve Devlet Bakanı Bağış ile birlikte Brüksel'de yaptığı temasların bu sürece yeni bir soluk kazandırmak açısından son derece önemli olduğunu kaydetti. Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin bu süreçteki hedefi tam üyelik. Yani AB'ye üye olan şu andaki 27 ülke hangi haklara sahipse onlarla eşit bir statüde tam üye olmaktır. Biz bu hedefle yola çıktık ve bu hedefin sapasağlam yerinde durması bizim sürecimizin sıhhatli yürümesi açısından, iç reformların belli hedeflere odaklı yürümesi açısından son derece önemli."
Babacan, Türkiye'nin şimdiye kadar pek çok reform yaptığına işaret ederek, şimdiye kadar Kopenhag kriterlerini yeterince karşılayan bir ülke sıfatını aldığını hatırlattı. Babacan, 2004'ten sonra siyasi reformların devam ettiğini, ekonomik kriterlerde de Maastricht kriterlerinin üyelik için değil üyelikten sonraki kurumsal müşteriler kurumsal müşteriler aşama yani avro bölgesine havaalanı transfer istanbul girmek için gerekli olan kriterler olduğunu anımsatarak, Türkiye'nin bu kriterlerin dördünden ikisini son 2 yıldır yakalamış durumda olduğunu belirtti.
AB sürecinin Türkiye'ye öngörülebilirlik getirdiğini de söyleyen Bakan Babacan, bu çerçevede bundan üç sene sonra nasıl bir Türkiye olacağının şimdiden görüldüğünü ve bunun iş dünyası için büyük önem taşıdığını bildirdi. Babacan, AB ile yarım yüzyıla yakın bir süredir işbirliğinin devam etmekte olduğunu hatırlatarak, önemli eşiklerin atlandığını ve bundan sonraki en önemli tarihin Türkiye'nin üyelik tarihi olacağını kaydetti.
"Biz Türkiye'yi bölgesindeki ve dünyadaki öneminden dolayı AB'ye üye yapın iddiasında değiliz. Biz AB müktesebatına uyumun gerekliliğinin farkındayız" diyen Babacan, tarama sürecinin bütün kurumların başarısıyla tamamlandığını, şu anda 10 tane faslın resmen müzakerelere açılmış durumda olduğunu bildirdi. Babacan, bugün 6 faslın daha hemen bugün açılmasının gerekliliğinin komisyon tarafından söylendiğini havaalanı transfer istanbul belirterek, bunun Türkiye'nin bu işi ciddiye almakta olduğunu gösterdiğini ifade etti. Bazı siyasi engellemelere rağmen bu yıl da yeni fasılların açılmaya devam etmesinin önemli olduğunu söyleyen Babacan, "Mutlaka yol almamız gerekmektedir. Önümüzde zorlu bir çalışma yılı vardır, 2009 yılı zorlu bir yıl olacaktır" dedi.
Reformların AB'ye verilmiş tavizler anlamına gelmediğini belirten Babacan, bu reformların Türk halkının standartlarını yükselteceğini kaydetti. Babacan, şöyle konuştu: "Bu vesileyle AB'deki muhataplarımızın da dikkatine getirdiğimiz üzere, katılım sürecimizde önümüze çıkartılmakta olan siyasi engellerin ortadan kaldırılması gereğine yönelik beklentimizi bir kez daha vurguluyorum. Gerek suni bir Kıbrıs bağlantısı gerekse bazı ülkelerdeki iç politika saikleriyle müzakerelerde fasılların neredeyse yarısında maalesef ilerletilmemektedir; 8 fasıl Kıbrıs nedeniyle, 5 fasıl bir üyenin tam üyeliğe götürecek diye tanımlayıp engellemesi nedeniyle, ayrıca bazı fasıllar da yine havaalanı transfer istanbul bazı ülkelerin tutumları nedeniyle, siyasi sorunlar bu süreçte vardır. Ama bu sorunlar ne olursa olsun önemli olan kendimiz için yapacaklarımızdır."
Babacan, halka olumlu yansıyacaksa o fasıl açılsın ya da açılmasın kendi iç reformları sürdürmede büyük fayda olduğunu belirterek, bu siyasi engeller ortadan havaalanı transfer yardım havaalanı transfer yardım kaldırılırsa Türkiye'nin müzakere sürecini ne kadar hızlı yürüteceğinin son birkaç yıllık dönemde anlaşıldığını söyledi. Dışişleri Bakanı Babacan, AB sürecine herkesin sahip çıkması gerektiğini ve gereksiz tartışmalara feda edilemeyecek kadar önemli bir süreç olduğunu kaydetti. Babacan, Egemen Bağış'a yeni görevinden dolayı bir kez daha başarılar diledi.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da AB sürecine 2002'den bu yana gönül vermiş bir kişi olduğunu belirterek, bu zaman zarfında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın temasları ve ziyaretlerine katılmış bir kişi, Erdoğan'ın "diklenmeden dik durma" sürecini nasıl yürüttüğünü yakından gören biri ve pek çok olaya şahitlik havaalanı transfer istanbul trdriver.com etmiş biri olarak havaalanı transfer istanbul başmüzakerecilik görevini en iyi şekilde yerine getirmeye çalışacağını söyledi. Egemen Bağış, Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e bir kez daha teşekkür etti.
Hükümetin son 7 yılda çok önemli çalışmaları olduğunu, her birimin çok önemli başarıları bulunduğunu ama geriye dönüp bakıldığında en önemli yatırımın Türk demokrasisine yapıldığını belirten Bağış, "sessiz devrim" olarak adlandırılan bu sürece AB hedefinin çok önemli katkıları olduğunu, bir zamanlar düşünülmesi bile zor olan reformların hep birlikte gerçekleştirildiğini bildirdi.
Bakan Bağış, 2009 yılına hızlı bir giriş yapıldığını, Cumhurbaşkanı Gül'ün onayıyla Ulusal Program'ın yayımlandığını, bu programın uygulanması için hep birlike çalışılacağını kaydetti. TRT 6, Alevi açılımı ve uzun yıllardır beklenen Nazım Hikmet'in vatandaşlığının ve itibarının iade edilmesi, AB ile müzakereler için ayrı bir devlet bakanlığı kurulmasının AB çevrelerinde büyük bir heyecanla karşılanarak yankı bulduğunu söyleyen Bağış, son olarak da Başbakan Erdoğan'ın 4 yıl aradan sonra yaptığı havaalanı transfer istanbul Brüksel ziyaretinin havaalanı transfer havaalani-transfer.neistersen.com.tr çok önemli etkileri olduğunu bildirdi. Bağış, "Bu ziyaret sırasında gördük ki, AB kurumları Türkiye'ye verilmiş olan sözlerin arkasındadır. Sayın AB Komisyon Başkanı Barroso açıklamasında Türkiye'nin tam üyelik hedefine dair verilmiş sözlerin arkasında olduklarını ve bu süreci hep birlikte başarıyla tamamlamak için çalışmaların devam ettiğini dile getirdiler" diye konuştu.
"Biz AB'yi sadece bugünün değil, yarının, çocuklarımızın projesi olarak görüyoruz. Türkiye'nin gelmesi gereken noktaya, vatandaşlarımızın hak ettikleri yaşam standartlarına kavuşabilmesi için bu projeyi önemsiyoruz."
Bağış, bu ortak payda için herkesin birlikte çalışması gerektiğinin önemine işaret ederek, her kurumun desteğini çok önemsediklerini bildirdi. Göreve gelmesinin ardından yapılan ilk Bakanlar Kurulu toplantısında AB konusunu 3 saate yakın müzakere ettiklerini ifade eden Bağış, Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile birlikte diğer bütün bakanlardan bunun sadece bir kurumun meselesi değil, herkesin ortak meselesi olduğunu ve havaalanı transfer istanbul dolayısıyla bütün bakanların ve yetkililerin kendi muadilleri ile temaslarını havaalanı transfer istanbul  artırmalarını önemsemelerini rica ettiklerini kaydetti.
www.trdriver.com
0 notes
haberola · 9 years
Text
Liderlerin Danışmanları Kimler ve Maaşları Ne Kadar?
Liderlerin Danışmanları Kimler ve Maaşları Ne Kadar?
Siyasetin yeni modası danışmanlık oldu. Erdoğan, Davutoğlu, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin toplam danışman sayısı 62’yi buldu.
Başbakan Davutoğlu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin hiç kadın danışmanı yok… Kılıçdaroğlu’nun kadın ve gençlik örgütlenmesinden sorumlu başdanışmanı bile erkek. Başdanışmanların görevleri, araştırma yapmak, metin hazırlamak, medyada partiyi…
View On WordPress
0 notes
gazetelinkmedya · 2 years
Text
"DEMOKRATİK ALEVİ AÇILIMI" DEĞİL, DARBE!
“DEMOKRATİK ALEVİ AÇILIMI” DEĞİL, DARBE!
DEMOKRATİK ALEVİ AÇILIMI DEĞİL,ALEVİLERE ANTİ DEMOKRATİK DARBE! Alevi örgütlerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Alevi açılımına” ortak tepki geldi. Alevi kurumlarının ortak metninde bu hazırlığa tepki gösterilerek “Bu anti-demokratik paketin gereği olarak oluşturulacak kurum ‘’cemevi hizmetlerinden eğitim faaliyetlerine’’ kadar cemevlerinde tüm kontrolü eline almaya hazırlanmaktadır.…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
ankarabaskenthaber · 10 years
Text
Davutoğlu Tunceli Cemevi'ni ziyaret etti
Davutoğlu Tunceli Cemevi'ni ziyaret etti
Başbakan Davutoğlu ve beraberindeki heyet Tunceli Valiliği’nin ardından geniş güvenlik önlemleri altında il merkezinde bulunan Tunceli Cemevi’ni ziyaret etti. Girişte Alevi Dedesi ve aynı zamanda Cemevi Dernek Başkanı Ali Ekber Yurt tarafından karşılanan Başbakan Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu ve beraberindeki heyetle birlikte Pir Sultan Abdal heykeli önünde hatıra fotoğrafı çektirdi. Ardından…
View On WordPress
0 notes
Text
Nihat Doğan: "Bu işler hep böyle olur. Devrim önce kendi evlatlarını yer. Alevi, Kürt, Roman açılımı dediler, hepsinin yanında oldum. 15 Temmuz'da ilk tankların önüne çıkan ben oldum. Sen kendi devrimci adamlarını yedirirsen kusura bakma yalnız kalırsın"
0 notes
ilgiweb · 10 years
Text
Zerrin Özer: Erdoğan'ı seviyorum diye küfrettiler
Zerrin Özer: Erdoğan'ı seviyorum diye küfrettiler
Kendisi de bir Alevi olan Zerrin Özer açılımdan umutlu olduğunu söyledi. Ünlü sanatçı, “Erdoğan’ı seviyorum diye kendi kültürdaşlarımdan ağır hakaretler yedim” açıklamasında bulundu.
“ERDOĞAN’I SEVDİĞİMİ SÖYLEDİM”
“Tüm yüreğimle inanmak istiyorum. Biliyorsunuz ben hayatımda insanları hiçbir zaman mevkisine göre sevdim veya sevmedim değil. Ben ilk önce bir insanı sevmem için yüreğini sevmem lazım.…
View On WordPress
0 notes
guncelco · 10 years
Text
AK Parti'den dört kritik adım geliyor
AK Parti’den dört kritik adım geliyor
30 Mart yerel seçimlerinde zaferle çıkan AK Parti, seçim sonuçlarını masaya yatırdı ve önümüzdeki döneme ilişkin yol haritasını çıkardı.
Başbakan Tayyip Erdoğan da bu önerilere destek verince çalışmalar daha da hızlandırıldı. Hükümet, önümüzdeki dönemde demokratikleşme açısından son derece önemli 4 adım atacak:
DAR YA DA DARALTILMIŞ BÖLGE:Geçen aylarda Meclis’te kabul edilen demokratikleşme…
View On WordPress
0 notes
dnsayarim · 11 years
Text
Cemevlerine devlet desteği Konuya Ulaşmak İçin Tıklayınız..
Konuya Ulaşmak İçin Tıklayınız.. http://bit.ly/16WZqG6 Hükümet, terörün sonlandırılması için başlattığı çözüm sürecine paralel olarak bu defa Alevi vatandaşları ilgilendiren çok önemli düzenlemeler için harekete geçiyor. Türkiye gazetesinden Yücel Kayaoğlu’nun haberine göre; 2009′da Alevi çalıştayları ile... alevi açılımı, Cemevlerine, desteği, devlet, en son haber, haber, Hükümet Cemevlerine devlet desteği
0 notes
gazetelinkmedya · 2 years
Text
Levent Gültekin: Müslümanlığımdan utandığım başka bir an hatırlamıyorum
Levent Gültekin: Müslümanlığımdan utandığım başka bir an hatırlamıyorum
Levent Gültekin: Müslümanlığımdan utandığım başka bir an hatırlamıyorum Levent Gültekin, Erdoğan’ın “Alevi açılımını” değerlendirdi. Gültekin, “Erdoğan Alevilerle barışmak istiyorsa Berkin Elvan’ın annesinden özür dileyecek” dedi. Gazeteci Murat Sabuncu ve Levent Gültekin, Halk TV’de ekranlara gelen İki Yorum programında gündemi yorumladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Alevi-Bektaşi Kültür ve…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
gazetelinkmedya · 3 years
Text
İktidarın Alevi’siz 'Alevi çalışmasına' nasıl yaklaşmalıyız / Ferhat AKTAŞ
İktidarın Alevi’siz ‘Alevi çalışmasına’ nasıl yaklaşmalıyız / Ferhat AKTAŞ
İktidarın Alevi’siz ‘Alevi çalışmasına’ nasıl yaklaşmalıyız? Ferhat AKTAŞ Bir süredir medyaya yansıyan haliyle “yeni bir Alevi çalışması” konulu tartışmaları takip ediyoruz. Partili Cumhurbaşkanın talimatıyla başlayan, İçişleri Bakanlığı’nda görevli bürokrat ekip tarafından yürütülen çalışmanın niteliği hakkında bir önceki yazımızda;…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes