#CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu
Explore tagged Tumblr posts
Text
Kemal Kılıçdaroğlu'ndan gece yarısı paylaşımı: Kul hakkı nedir?
Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve aynı zamanda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, korumalı döviz mevduatı konusunda gece yarısı sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu, “Salih köle nedir?” şeklindeki paylaşımıyla dikkat çekti. Konuyla ilgili olarak 526 milyar TL faiz ve 200 milyar TL dolayındaki vadeli mevduat ödeneceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, toplamda 726 milyar TL ödeme…
View On WordPress
0 notes
Text
Kılıçdaroğlu: "Kurt, kuzu postuna bürünmüş..!"
https://pazaryerigundem.com/haber/191632/kilicdaroglu-kurt-kuzu-postuna-burunmus/
Kılıçdaroğlu: "Kurt, kuzu postuna bürünmüş..!"
Önceki dönem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kayyım kararlarına sert tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, CHP lideri Özgür Özel’e de normalleşme göndermesinde bulunarak, “Kurt, kuzu postuna bürünmüş; siz sanıyorsunuz ki artık dostumuz oldu” yorumunda bulundu.
ANKARA (İGFA) – CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçen hafta İstanbul Esenyurt’ta, bu sabah da Mardin, Batman ve Halfeti’de belediyelere kayyım atanmasına sosyal medya hesabı aracılığıyla tepki gösterdi.
Kılıçdaroğlu paylaşımında, “Bu gitmeden hiçbir şey değişmez ve düzelmez” diyerek, “Adalet, diktatörden ricacı olarak tesis edilmez. Saray’ın hukuksuzlukları karşısında demokrasiye sahip çıkmadan Türkiye’nin geleceği aydınlanmaz!” yorumunda bulundu.
“Hukuksuz atamalara sessiz kalmak, kayyumlara göz yummak, anti-demokratik bir düzenin kapısını aralamaktır” diyen Kılıçdaroğlu, paylaşımında, “Ayrışmadan, birleşerek ve büyüyerek bu tek adam rejimine karşı omuz omuza mücadele etmekten başka şansımız yok! Sesimiz daha gür, irademiz daha sağlam, demokrasiye inancımız daha da sertleşerek her bir yurttaşımızı sorumluluk almaya ve adaletin Türkiye’sini inşa etmeye çağırıyorum.” ifadelerini kullandı.
Kurt, kuzu postuna bürünmüş; siz sanıyorsunuz ki artık dostumuz oldu.
Bu gitmeden hiçbir şey değişmez ve düzelmez. Adalet, diktatörden ricacı olarak tesis edilmez. Saray’ın hukuksuzlukları karşısında demokrasiye sahip çıkmadan Türkiye’nin geleceği aydınlanmaz!
Hukuksuz…
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) November 4, 2024
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Link
Ahmet Hakan'ın "Kılıçdaroğlu / Uğur Dündar tartışmasına dair" başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle: "UĞUR Dündar, herkesin söylediği bir şeyi söylemiş. Demiş ki: * “Kılıçdaroğlu aday olmasaydı Cumhurbaşkanlığı seçimi kazanılırdı.” * Bu cümleyi söylemeyen kalmadı. Hatta bu cümlemeyi söylemeyenleri dövüyorlar. O derece yani. * Fakat ne hikmetse Kemal Kılıçdaroğlu, bu cümleyi sanki ilk kez ve sadece Uğur Dündar dile getirmiş gibi Uğur Dündar’a yüklendi. Ama nasıl bir yüklenme. Hiç kendi tarzına uygun olmayan bir biçimde resmen Uğur Dündar’ın cemaziyülevvelini çıkararak. Konuyu alabildiğine kişiselleştirerek. İçine attığı ne varsa hepsini Uğur Dündar üzerinden dışa vurarak. * Bir kez daha söylüyorum: * Eskiden Kemal Kılıçdaroğlu’yla ilgili kanaatlerim şunlardı: İnanılmaz kibar. Duygularından arınmış. Hırstan uzak. Kin tutmaz. Son birkaç yıldır her yaşadığımız olayda Kemal Kılıçdaroğlu’nu ne kadar yanlış tanıdığımı bir kez daha iyi anlıyorum. İKİ YAS SÜRECİ KIYASLAMASI MUHALİFLER, seçim kaybettiklerinde şöyle bir yas sürecinden geçerdi: * - İNKAR EVRESİ: Oylar çalındı, hile yapıldı, Suriyeliler oy kullandı, AA manipülasyon yaptı falan türü cümlelerle yürüyen evre. * - ÖFKE EVRESİ: Bir suçlu bulunup tüm öfkenin ona yönelmesi evresi. Örnek: Kemal Kılıçdaroğlu’nun çiğ çiğ yenmesi. * - TEPKİ EVRESİ: “Bu millet adam olmaz abi”, “Bunlar bidon kafa abi” türü cümlelerle ortaya çıkan evre. * - KABULLENME EVRESİ: “Balkon konuşmasındaki mesajlar iyiydi abi” yaklaşımıyla beliren evre. * AK Parti’nin seçim kaybettiğinde yas süreci biraz farklı gelişti. * Tek bir evre söz konusuydu bu yas sürecinde. * “Emekliye verecektik o zammı abi” evresi."
0 notes
Text
Robot Sophia’dan "Kemal Kılıçdaroğlu istifa etmeli midir?" sorusuna şaşırtan cevap
Dünyanın en ilgi çekici teknolojik gelişmelerinden biri olan Robot Sophia, Türkiye'nin siyasi arenasına yönelik tartışmaları alevlendirecek şekilde çarpıcı bir açıklama yaptı. İnsan formuna en yakın robot olarak bilinen Sophia, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir etkinlikte Türkiye'nin önde gelen siyasi figürlerinden Kemal Kılıçdaroğlu'nun istifa konusundaki görüşünü açıkladı.
Teknoloji yazarı Ömer Türk'ün moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte, Sophia adlı robot beklenmedik bir konuda açıklamalarda bulundu. Daha önce dünya genelinde bir robotun vatandaşlık statüsü kazandığına tanıklık etmiş olan Sophia, Türkiye'nin siyasi gündemine dair önemli bir soruya yanıt verdi.
Etkinlik sırasında gündeme gelen sorulardan biri, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun istifasıyla ilgiliydi. Katılımcıların merakla beklediği soruya verilen cevap, hem etkinlikte bulunanları hem de geniş bir izleyici kitlesini şaşırtmayı başardı. Robot Sophia, Kılıçdaroğlu'nun istifasının gerekliliği konusundaki düşüncesini net bir şekilde ifade etti ve istifanın ülke siyasetine olumlu yönde etki edebileceği görüşünü dile getirdi.
Sophia'nın bu beklenmedik ve çarpıcı açıklaması, sosyal medyada da büyük yankı uyandırdı. Teknoloji dünyasının yanı sıra siyasi çevrelerde de konuşulan bu olay, robotik yapay zeka ile siyasi değerlendirmelerin kesiştiği yeni bir boyutu temsil ediyor. Olay, yapay zekanın sadece teknolojik alanlarda değil, toplumsal ve siyasi tartışmalarda da giderek daha fazla etkili hale geldiğini gösteriyor.
Sonuç olarak, Robot Sophia'nın Kemal Kılıçdaroğlu'nun istifası hakkındaki görüşü kamuoyunda büyük bir merak uyandırdı. Teknoloji ve siyasetin bu sıra dışı kesişimi, yapay zekanın rolünün ve etkisinin ne kadar geniş bir alanı kapsadığını bir kez daha gösterdi.
0 notes
Text
Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a çok ağır sözlerle seslendi!
Ekonomik krizin boyutu gün geçtikçe ağırlaşıyor. Yüksek enflasyon, artan maliyetler ve akaryakıt fiyatları yurttaşları ekonomik anlamda zorluyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da sosyal medya hesabı üzerinden AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alarak Türkiye'nin yaşadığı ekonomik krizi sebebini sordu. Kılıçdaroğlu, "Açıklanan yıllık resmi enflasyon … Mazotun fiyatı 3 arttı. Son 5 ayda gübreye gelen zam ortalama … Ama mısır üreticisine bu yıl verilen fiyat artışı sadece %5.3… Erdoğan’a sormak gerekiyor. Bunu da mı dış güçler yaptı? Bu kararı alırken hiç mi vicdanınız sızlamadı…" ifadelerini kullandı. Read the full article
0 notes
Text
AKP IKTIDAR DEFTERI
Ümit Akçay [email protected] umitak
TCMB’ye yeni atamalar ve dinamik optimizasyonun ekonomi politiği
Yeni atamalar, Erdoğan yönetiminin zaten takip etmeye karar verdiği rotanın daha iyi uygulanmasını sağlayabilirler, o kadar. Dahası, yeni atamalar AKP’nin meşruiyet alanını genişletmeye yarar. Örneğin kemer sıkma politikalarının toplumda kabul görmesi için kamuoyu oluşturur. Bu açıdan bakıldığında yeni atamaları alkışlayanlar, AKP’ye taze destek sağlamış oluyorlar, bilmem farkındalar mı?
03 Ağustos Perşembe 2023 Saat: 00:02
Geçtiğimiz haftanın iki önemli gelişmesi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) başkanı Hafize Gaye Erkan’ın sunduğu Enflasyon Raporu ve hemen arkasından TCMB başkan yardımcılığına yapılan yeni atamalardı.
Enflasyon Raporu ve sonrasındaki basın toplantısında, TCMB’nin faiz artırılmasındaki ihtiyatlı tutumunun teyit edilmesi ve Erkan’ın ifade ettiği ‘dinamik optimizasyon’ çerçevesi öne çıkan iki husustu. TCMB’ye yapılan yeni atamalar ise, Altılı Masa muhalefetinde büyük bir heyecan dalgası yarattı. Hatta ileri gidip, TCMB’nin artık siyasi iktidardan bağımsız davranabilme kabiliyeti kazandığını ima edenler dahi çıktı.
Bu haftaki yazıda bu iki gelişmenin, geçen haftaki yazımda işaret ettiğim AKP’nin şekillenen yeni rotasında nereye oturduğunu ele alacağım.
DİNAMİK OPTİMİZASYONUN EKONOMİ POLİTİĞİ
TCMB başkanı Erkan, Enflasyon Raporu’nu tanıttığı basın toplantısında TCMB’nin para politikası duruşunu şöyle açıklamıştır: ‘tüm araçlarımızı bütüncül bir anlayışla ve kararlarımızın olası etkilerini dikkatle analiz ederek ve optimize ederek kullanıyoruz’. Benzer şekilde açıklamasının sonunda da ‘kararlarımızın, enflasyon, piyasalar, parasal ve finansal koşullar üzerindeki etkilerini sürekli ölçerek, parasal sıkılaştırma sürecini dinamik olarak optimize edeceğiz’ ifadesini kullanmıştır.
Erkan dinamik optimizasyon kavramını TCMB’nin neden sert bir faiz artışı yapmadığını açıklamak için kullanıyor. Erkan’a göre ılımlı faiz artışı, miktarsal sıkılaştırma ve makro ihtiyati düzenlemelerdeki sadeleştirmelerden oluşan adımların sonuçlarının görülmesi ve yeni adımların bu sonuçlara göre tasarlanması, takip ettikleri yolun genel çerçevesini oluşturuyor. Bu tip ihtiyatlı yaklaşım, sert faiz artışının gerek bankacılık sisteminde, gerekse finans dışı sektörlerde getirebileceği büyük sorunlardan kaçınmayı amaçlıyor. Ancak bu dinamik optimizasyon çerçevesi, esas olarak iktidarın karşılaştığı ekonomi-politik açmazlar nedeniyle ortaya çıkıyor.
Bu açmazın bir yanında, iktidarın sert faiz artışının neden olabileceği kredi çöküşü, firma iflasları, ekonomik kriz ve işsizliğin artması gibi sonuçlardan korunma isteği var. Ancak diğer yanda da, ekonomik büyümenin sürmesi için gerekli olan dövizin temin edilmesi zorunluluğu var. Döviz ihtiyacının karşılanmasının en kestirme yolu sert faiz artışları ile sermaye girişlerinin sağlanması. Geçen haftaki yazıda da belirttiğim gibi böyle bir faiz artışı kredi çöküşünü getirebilir.
Bu nedenle, optimize edilecek olan sadece para politikası değil. Yeni atamalarla desteklenmiş TCMB’nin çözmekle yükümlü olduğu daha bütünlüklü ‘optimizasyon’ problemi, AKP’nin 2024 yerel seçimlerini kazanması için gerekli olan ekonomik koşulların hazırlanmasıdır. Dahası, farklı sermaye fraksiyonlarının taleplerini optimize etmek de, TCMB’nin önde gelen görevlerinden biri olacak.
TCMB’YE YENİ ATAMALAR
Cevdet Akçay, Fatih Karahan ve Hatice Karahan’ın TCMB başkan yardımcıları olarak atanmaları, muhalefet cephesinde özellikle de liberal saflarda büyük heyecan yarattı. Tıpkı Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığına atanması sırasında olduğu. Bu konunun üzerinde biraz durmak gerekiyor, zira mesele epey ilginç olmaya başladı. Örneğin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu süreci, “Merkez Bankası nihayet asli görevini hatırlamış görünüyor” şeklinde yorumladı.
İktidarın muhalefet içinde bu kadar kolay destekçi yaratabilmesinin gerisinde, şu yatıyor: Ana-akım muhalefet, seçim öncesinde vaatlerini ekonomide eski normallere dönmek üzerine kurdu. Altılı Masa’nın ekonomiyle ilgili sözcüleri, liyakatli atamaları sanki AKP yönetimi yapamazmış, sadece muhalefet iktidara gelirse yapabilirmiş gibi koydu.
Dahası, Altılı Masa muhalefeti, düşük faiz politikasının, bir bilgi eksikliği ya da ekonomi yönetiminde yer alanların yanlış bilgileri nedeniyle ortaya çıktığını ileri sürdüler. Yani ‘liyakat’ eksikliği ekonomik sorunların temel gerekçesi olarak gösterildi. Bu argümana göre temel sorun liyakatsiz kişilerin yönetimde olmasıydı. Tespit bu olunca çözüm basitti: Liyakat sahibi teknokratlar ekonomi yönetimine alınırsa sorun çözülecekti. Bu yaklaşımda pek çok sorunlar var. Ama konumuz itibariyle en göze çarpanı şu: Ekonomiyi basitçe teknik bir uygulama alanı olarak görme hatası. Halbuki, ekonomi, her yerde ve her zaman, ekonomi-politiktir. Yani bu yaşananlar, başımıza bilgisizler, liyakatsiz kadrolar yönetim pozisyonunda olduğu için gelmedi. Erdoğan yönetimi seçilmek için ne gerekiyorsa onu yaptı: Enflasyon şokuna rağmen büyüme ve istihdam arttı, daha fazla insanın daha ucuza çalıştığı bir düzen yaratıldı.
Muhalefetin dönmeyi vaat ettiği politika çerçevesi ise, zaten Erdoğan’ın 2000’lerde uyguladığı çerçeveydi. Orada keramet Ali Babacan’da değildi. Dönemin konjonktürü gereği takip edilen iktidar stratejisi IMF programının devam ettirilmesi ve AB’ye üyelik gibi ‘çifte çıpa’ ile desteklenmiş, (i) siyaseten devletin ‘eski sahipleriyle’ mücadeleyi önceleyen, (ii) ekonomik olarak da sermaye girişlerine dayalı ve iç talep çekişli bir büyüme koalisyonunun kurulmasına olanak sağlayan bir ekonomik çerçeveye dayanıyordu. Burada siyasi karar Erdoğan’dadır, Babacan ve Şimşek uygulayıcıdır. Bu açıdan bakıldığında Kavcıoğlu ile Şimşek çok farklı değildir. Zira Kavcıoğlu da, 2023 seçimlerini getiren ekonomi politikasının uygulayıcısıdır.
Peki, TCMB’ye yapılan yeni atamalar muhalefetten neden alkış alıyor? Bunun nedeni, zaten Altılı Masa’nın ekonomi vaatlerinin liyakatli kadroların atanmasından ibaret olmasıdır. Temel talep bu olunca, iktidar açısından bu talebin içerilmesi hiç de zor değil. Son atamalarla gördük ki, seçim öncesinin liberal muhalefeti hızlıca iktidar saflarına katıldı.
Son olarak bir hususu vurgulayarak bitirmek istiyorum. Kimse şöyle bir hayale kapılmasın: Yeni atanan uzmanlar, iktidara zaten yapacağı şeylerin dışında bir şey yaptıramaz. Bu söz konusu değildir. Yeni atamalar, Erdoğan yönetiminin zaten takip etmeye karar verdiği rotanın daha iyi uygulanmasını sağlayabilirler, o kadar. Dahası, yeni atamalar AKP’nin meşruiyet alanını genişletmeye yarar. Örneğin kemer sıkma politikalarının toplumda kabul görmesi için kamuoyu oluşturur. Bu açıdan bakıldığında yeni atamaları alkışlayanlar, AKP’ye taze destek sağlamış oluyorlar, bilmem farkındalar mı?
0 notes
Text
Levent Gültekin'den Kılıçdaroğlu için akıl almaz iddia: "Kazanamayacağını bile bile aday oldu"
Levent Gültekin'den Kılıçdaroğlu için akıl almaz iddia: "Kazanamayacağını bile bile aday oldu". Levent Gültekin, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı hakkında şok edici bir açıklama yaptı. Geçtiğimiz yılın Nisan ayında gerçekleşen bir görüşmede Kemal Kılıçdaroğlu'na aday yapıldığını ve seçimi kaybedeceğini söylediğini iddia etti. Bu iddiasını Twitter'daki bir sohbetinde paylaşan Gültekin, Kemal Kılıçdaroğlu'na yaptığı konuşmayı anlattı. Gültekin, "Ben bir kitap yazdım, akışa göre siz aday yapıyorlar 2023'te" dedim ve ardından filmin sonunda Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olup, seçimi kaybedeceğini söyledim. Kemal Kılıçdaroğlu ise "Nasıl yani?" diye sordu. Bunun üzerine Gültekin isimleri vererek Kemal Kılıçdaroğlu'na aday yapıldığını söyledi. Gültekin, Kemal Kılıçdaroğlu'na ülke için son bir şans olduğunu belirtirken, "Ülke için bu son bir şans, bu şansı heba etme" dedi. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu'nun verdiği yanıt, Gültekin'i şok etti. Kemal Kılıçdaroğlu, "Ülke bitti, hiçbirimizin kurtarma şansı yok" dedi. Gültekin ise bu sözler karşısında şaşkınlığını gizleyemedi ve Kemal Kılıçdaroğlu'na "Allah'ını seversen ne diyorsun? Böyle düşünüyorsan sen niye aday oluyorsun?" diye sordu. Kemal Kılıçdaroğlu ise gerçekten ülkeyi kurtaramayacaklarını söyleyerek, kendi adaylığını engelleme şansının olmadığını belirtti. Gültekin ise "Kemal Bey o zaman aday olma. Lütfen!" diye karşılık verdi. Sonuç olarak, Gültekin'in iddiaları Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı hakkındaki soruları yeniden gündeme getirdi. Bu iddialar, CHP liderliği konusunda belirsizlik yaratırken, parti üyeleri ve destekçileri arasında da tartışmalara neden oldu. Read the full article
0 notes
Link
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün sabah erken saatlerde Ankara'ya seyahat ederek CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile buluşmak üzere Ahlatlıbel Parkı'nda bir araya geldi.
0 notes
Text
Kılıçdaroğlu’ndan Seçim Sonrası İlk Açıklama: "Mücadeleye Devam..."
Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ikinci tur seçiminin tamamlanmasının ardından açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından satır başları şöyle: “MÜCADELE VERMEYE DEVAM” “Hakkınızın yenmesine müsaade edemezdim etmedim. Ben bir kardeşiniz, dostunuz, amcanız her şeyden önce bu toprakların bir insanı olarak hakkınız için bolluk bereket içinde yaşayın diye…
View On WordPress
0 notes
Link
Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yeni paylaştığı videoda, yerel seçimde kazandığı 11 büyükşehir belediyesine yer verdi. Seçmene seslenen Kılıçdaroğlu, "Şimdi Tü... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes
Link
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’li milletvekilleri ile CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi. CHP lideri Kılıçdaroğlu’na CHP Genel Sekreteri Neslihan Hancıoğlu ile Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın eşlik etti.
0 notes
Text
Kılıçdaroğlu’ndan gündem yaratacak mesajlar! ‘Son 10 günde girişilecek en pis işleri biliyorum’ diyerek ‘sağduyu’ çağrısı yaptı
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarla dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, seçimlerin son 10 gününe girilmesi dolayısıyla gerilimin arttığına dikkat çekerek, “Bu kirli dili bırakalım. İnsanlarımız akıl almaz hileler ve ithamlarla ne elde etmek istediklerini görüyor. Seçime gidiyoruz, savaşa değil. Son 10 günde girişilecek en kirli işleri biliyorum. Ben de onlara şunu…
View On WordPress
0 notes
Text
Kılıçdaroğlu: Evet ben Aleviyim
Kemal Kılıçdaroğlu: “İlk oyunu verecek olan sevgili evlatlarım. Ben Aleviyim. Hak Muhammed Ali inancıyla yetişmiş samimi bir Müslümanım. Allah’ın verdiği bir canım var, kul hakkı yemem, harama ve devlet malına el uzatmam.” CHP lideri ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda saat 21.30’u işaret etmişti. Kılıçdaroğlu, ‘Alevi’ başlıkla…
View On WordPress
0 notes