#Ağır abi
Explore tagged Tumblr posts
selcandy · 15 days ago
Text
Türkiye’nin gelişmemiş ülkeler arasında olduğunu fark ettiğim zamanlar hep gıda ve tarımla alakalı oluyor. Mesela Belçika’daki süpermarketlerde kocaman bir parça biftek de 3,9 euroydu, minicik bir paket jelibon da. Bunu ilk fark ettiğimde “abi nasıl jelibon et kadar pahalı olabilir” diye düşünmüştüm çünkü bizim kafalar eti pahalı bir şey olarak kodlamış, halbuki adamlar için et jelibon kadar ucuz. Kocaman bir kalıp peynirle iki ısırımlık çikolata aynı fiyata falan, temel gıda kategorisine giren her şeyi zorlanmadan karşılayabiliyorlar.
Türkiye’de tavuk menüler et menülere göre daha ucuz olur ya, Avrupa’da öyle değil. Beyaz eti belirli bir standardın üstünde üretmek zorunda oldukları için üretim aşaması çok maliyetli, dolayısıyla tavuk hem değerli hem pahalı. Sizi temin ederim ki biz tavuğun gerçek tadını unutmuş bireyleriz, ne zaman ülke dışında tavuklu bir şey yesem “anaa tadı böyleydi di mi bunun” oluyorum.
Ali’nin gluten hassasiyeti var ama Avrupa ülkelerindeki Burger King, Mcdonalds gibi zincirlerin menüleri onu hiç rahatsız etmiyor. Bu konuda Amerikalı bi’ gıda mühendisinin videosunu da izlemiştim; Avrupa’nın tarım politikası vb Amerika’dan çok farklı olduğu için pek çok Amerikalı çölyak hastasının (ki bu gluten hassasiyetinden de ileri bi’ seviye) Avrupa’da rahatlıkla tahıl tüketebildiğini anlatıyordu. Buna rağmen menülerdeki glutensiz seçenekler çok fazla. Bi’ yemek sipariş ediyorsun ve glutensiz olsun diyorsun mesela, bir anda panik olup “çölyak mısınız, glutenli ürünlerin pişirildiği alanda pişirmeyelim mi” gibi sorular soruyorlar. Yüksek ihtimalle işletmelerin insan sağlığına zarar vermeleri durumunda ödeyecekleri bedeller de çok ağır çünkü.
İsveç’e hiç gitmedim ama orada yaşayan bir arkadaşımız, Engin, çalıştığı yere kapalı pakette fıstık götürüp dolabına kitlediği halde ciddi sorun yaşamış mesela. Fıstık alerjisi ölümcül olabiliyor ya, “sen insanların sağlığını bu şekilde riske atamazsın” ihtarı almış direkt. Bizde olsa “sıçarım fıstık alerjisine” girizgahlı kavga çıkar muhtemelen.
Sabah annem video yollamış, ikidir gönderilerimde de ismi geçen götleğin teki diyor ki “kuru fasulyedeki de protein etteki de protein, fakir yaşam sağlıklı yaşamdır.” Hitap ettiği, kitap karıştırmaktan aciz kitle nereden bilecek tabii tam protein nedir, eksik protein nedir, hangi amino asitleri kendimiz üretemeyiz ve sadece hayvansal gıdalarda bulunur. İşte tam olarak budur üçüncü dünya ülkesi olmak. Bu insanların televizyona çıkıp böyle cümleler kurabilme gevşekliğidir.
56 notes · View notes
1worldiklim · 9 months ago
Text
Tumblr media
Tam metroya bineceğim,
Bir tane yaşlı amca makinenin önünde
Panik yapmış dolduramıyor kartı.
Arkasında birkaç tane genç birikmiş bağırıyor amcaya
"-hadi be n’apıyosun, flört mü ediyosun makinayla"
Tabi bunu duyunca delirdim.
N’apıyosunuz ya dedim
Gittim amcaya yardım ediyorum,
Canım amcam sen ne istiyorsun dedim,
Kartım yok dedi, doldurduk kartını dedim,
Al istediğin yere git bununla,
Hatta sen başvuru yap
Senin yaşına ücretsiz ulaşım dedim.
Neyse ben de doldurdum kendi kartımı metroya geldim.
Baktım amca orada bekliyor hala, ne oldu dedim.
Yavrum adres soracaktım beni azarlarlar diye soramadım,
Seni bekledim dedi.
Olur mu öyle şey amcam dedim,
Peki nereye gidecektin sen dedim.
Üsküdar Marmaray dedi.
Amca Kirazlıdayız, karşı tarafta o.
Nasıl buraya geldin uzak dedim.
Kafasını eğdi, dur dedim anlattım ona.
Burdan Yenikapıya git,
İrdan sarı çizgiyi takip et,
Marmaraya bin,
Ordan 2 durak sonra
Üsküdar Marmaraydasın dedim..
Baktım amca
Mahzun mahzun bakıyor,
Anlamamış durumu,
Tamam dedim amca gel gidiyoruz.
Atladık metroya gidiyoruz Üsküdara doğru, yolumuz var da var. Muhabbet olsun diye dedim “amca sen nerelisin”.
Ordu dedi.
Var mı fındık bahçesi filan dedim,
Dedi ki yavrum
Ben emekli ağır ceza hakimiyim.
Vayy be dedim içimden.
Onlarca kişiye müebbet dağıt,
40 yıl, 50 yıl hapis ver,
Sonra gel metroda kartı şaşır, ey insanoğlu...
Sonra, amca dedim
Ordu'dan İstanbula neyle geldin dedim,
Uçakla mı otobüsle mi?
Amca dedi ki, hatırlamıyorum...
Dedim amca valizler nerde?
3 yaşındaki çocuk gibi yüzüme baktı nerde? dedi....
O an anladım amca demans hastası,
Yani kişisel tarihini unutmak, kendi geçmişini silmek.
Peki amca nereye dedim,
"OĞLUM BENİ, ÜSKÜDAR MARMARAY’DA BEKLİYOR" Dedi.
Neyse dedim telefon nerde dedim..
Nerde dedi, dedim iş sıkıntı,
Neyse indik Üsküdar Marmaraya.
Oturduk bekliyoruz gelen giden yok,
Dedim amca kimliği ver.
Baktım adına soyadına, sonra bir tanıdığı aradım.
Dedim böyle böyle kimdir
Bu yakını vs bir numara bulur musun?
Sağolsun yardımcı oldu.
Harbiden Orduluymuş,
Kızının numarası geldi,
Aradım dedim gece gece rahatsız ettim ama...
Daha lafımı bitirmeden
Üsküdar Marmarayda mısınız dedi evet dedim şaşırdım da tabi.
Dedi ki size eniştenin numarasını vericem onu arayın,
Aldım numarayı aradım enişteyi,
Dedim gece gece rahatsız ediyorum ama...
O da hemen Üsküdar Marmarayda mısınız dedi, evet dedim.
Ya herkes biliyor acaba ben mi bilmiyorum niye burdayız derken,
Neyse enişte geldi birazdan.
Gelir gelmez sarıldı bana,
Ben başladım azarlamaya
Demans hastası bu adam
Niye tek başına salıyorsunuz dışarı.
3 yaşında birini salmakla aynı şey!
Kim o oğlu da burada bekliyorum diyor amca
- Abi demans hastası,
Evet geçmişindeki hiçbir şeyi hatırlamıyor, doğru.
Ama oğlu polisti.
3 yıl önce şehit oldu! Ve oğluyla son telefon görüşmesinde
"BABA ÜSKÜDAR MARMARAYDA SENİ BEKLİYORUM" demişti...
Her şeyi unuttu,
Onu unutmuyor,
Arada evden kaçıp buraya geliyor...
Dizlerimin bağı çözüldü.
Caktirmiyorum ama
Gözlerimden yaşlar akmaya başladı
Hemencecik toparladım
Kaldım öylece,..
Neyse onlar gitti kafamda cümleler dolaşıyor.
Belki dedim oğlu gerçekten de
Oraya geliyor ama biz göremiyoruz.
Sonra konu üzerinde daha sonra düşündüm.
Demans hastalığı bizim de hastalığımız,
Toplum olarak geçmişimizi unuttuk
Sağa sola savruluyoruz nereye gittiğimizi bilmeden.
Kim olduğumuzu unuttuk...
Nereye gideceğimizi unuttuk..
56 notes · View notes
mormezarlik · 1 month ago
Text
Abi madem elim ağır amk bulaşmayın bana?Siz bana vurunca haliyle bende vuruyorum💀.Vurdummu ya kızartırım yada morartırım yani biliyorsunuz bunu ve hâlâ devam ediyorsunuz.Bi kadın olarak olarak elimin ağır olması bence çok normal.Amk erkekler bile diyor elin ağır diye.Yani bi tokatımla canınız acıyorsa yumruğumla yamulursunuz amk
10 notes · View notes
evliyacelebinintorunuu · 10 days ago
Text
2024 biterken...
2024 biterken bazı söyleyeceklerim var. Geçen sene 31 Aralık gecesi masamda ders çalışıyordum ve kısa bir süreliğine ara verip istediğim şeyleri bir deftere yazmıştım ve o şekilde 2024'e girmiştim. Şu an o deftere baktığımda istediğim şeylerin olduğunu görmek gerçekten beni çok mutlu ediyor ancak bu o kadar da kolay olmadı. Hatta hâlâ tam oldu bile diyemiyorum. 2024 bana en çok "Sabırlı olmayı" öğretti. Sabrın sonu selamet mi gerçekten? Hâlâ bilmiyorum. Umarım öyledir. 2024'ün bana öğrettiği bir başka şey ise "en kötü kararın bile belirsizlikten iyi olduğu gerçeği." 2024' ü özetleyin deseniz: "Beklemek ve Belirsizlik" derdim. Eski kullanıcı adımı bilenler bilir Leyla ile Mecnun dizisi fanıyımdır. İsmail abi seni bu sene çok iyi anladım. O gemi bir gün gelecek! Ama artık gerçekten beklemek falan istemiyorum. Beklemeyi ve hayatımdaki belirsizlikleri 2024'te bırakarak devam etmek istiyorum. Belirsiz arkadaşlıklar, belirsiz ilişkiler, belirsiz hisler lütfen benimle yolculuğunuz burada bitsin. Bana artık çok ağır geliyorsunuz. Hayatımda netlik istiyorum. İki yüzlü olmayan arkadaşlıklar, samimi dostlar, ve üçüncü kişilerin karışmadığı ilişkiler. 2025 lütfen net ol. 3 gündür sağlığın ve ailenin önemini daha da anladığım bir zamandan geçtim. 2025 bol sağlık getir sevdiklerime ve bana. Sevdiklerimizin kıymetini bileceğimiz onları her zaman yanımızda hissedeceğimiz bir sene olsun. Bu sene benim için yeni başlangıçlar senesi olacak. Bir çok duyguyu ilk defa tadacağım. Aslında içten içe heyecanlıyım ama bunu bile yaşayamadım doğru dürüst. Ama Yaşayacağım, kendime söz. Bir de 2025'ten son bir dileğim var : Aşk. Aşka inanıyor muyum inanmıyor muyum orası tartışılır ama galiba artık hayatımda gerçekten birisini istiyorum. Birisiyle yüklerimi,mutluluğumu,esprilerimi,evimi, yemeklerimi, tatlılarımı paylaşmak istiyorum. Galiba buna bu sıralar daha çok ihtiyaç duyuyorum. Birisinin senin hayatını kolaylaştırabiliyor olması fikri... Ki ben bana yardım edilmesini isteyen birisi olmadığım hâlde artık sırtımı yaslayıp nefes alabileceğim birisinin yokluğunu hissediyorum. Biraz garip hissediyorum ben de bu duygulara yabancıyım. Güzel olan her şeye açığım. Beni yoracak ve oyalacak kişilere tahammülüm kalmadı ve sanırım artık daha sert olmam gerekiyor bu konuda. Halledeceğim. Öğreneceğim çok şey var. Bana güzel şeyler öğret 2025.
Kısaca hoş geldin 2025*
01.01.25
🍀
13 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 29 days ago
Text
Tumblr media
Öyle şairin dediği gibi erkek sadece yatakta değil, gerçek hayatta lazımdır insana.
Yeri geldiğinde baba, yeri geldiğinde abi,ama daima sevgili olmayı bilmelidir.
Ha sadece sevgili olmak da yetmez. Bir salon beyefendisi ile maçoluğun dengesini de kurmalı,yanındaki kadına saygılı olmalıdır.
Erkek dediğin seni kendi dilinden, kendi gözünden sakınmalıdır önce.
Saçlarını okşarken, parmaklarının ucundan akmalıdır sevgisi.
Yudum yudum içmelidir kadın,bu sevgi notalarını.
Adam gibi adam olmak kolayd��r aslında,menfaat ya da art niyet olmadıktan sonra. Sahiplenir korur,erkek dediğin.
Kıskanır ama bunu sözle yaralayarak değil, nazikçe anlatır.
Çok hoşlanır bundan kadın.
Daha kadın ağzını açmadan o yapılması gereken neyse yapar. Sözde değil,yürekte yaşar sevgisini.
Kılı kırk yarar ağzını açmadan önce. Her kelimeyi,hatta her harfi kırk kere tartar, öyle konuşur erkek dediğin.
Ağır başlıdır,kendini saydırmayı da bilmeli, sevdirmeyi de.
Erkek adam bilir ki sevgi ve sevilen ihmale gelmez.
Ertelenmez yaşanması gerekenler, bahaneler uydurmaz sevgilisine.
Bütün yollar ve yıllar ona çıkmalıdır der, delikanlıca.
Bir kelebeğin narinliği gibidir sevdiğinin yüreği, ödü patlar incitirim diye.
Başını göğsüne yasladığında, bilmeli hissetirmeli erkek koynundan başka güvenilir bir liman olmadığını.Günün her anını ona adamak ister kadın.
Saniyeler geçmez olur böylesi bir erkeği beklerken.
Adam gibi adam olmalı erkek dediğin.
Kadınının; şımarıklıklarını,
nazlarını, çocukluklarını gülümseyerek izlemeli ve bilmelidir ki her şeyin özünde sevgi vardır.
Şefkatli, nazik, kibar
ve sevecen olmalıdır..!!
Sevmek fedakarlık degilmiydi 🫂💋🌹🌼🤗💋😍🥰🙋
Tumblr media
8 notes · View notes
uyutmayandusunceler · 1 month ago
Note
Abi tesadüfen okuldan eve erken geldiğim zaman annemle babamın konuşmalarını duydum galiba annem babamı aldatıyor yada aldattı ve babam bunu biliyordu çocuklarım için burdayım bidaha yaparsan sizi bırakıp giderim falan diyodu duyduktan sonra baya kötü oldum anneme duyduklarımı dedim öyle birşey yok ben birşey yapmadım die yalvardı ama sözlerine inandığımı söyliyemiycem annemde babama duyduğumu söylemişti babamda öyle birşey yok sen yanlış anlamışsındır die geçiştirdi ama biliyorumki var bişeyler ve bende ne yapmam gerektiğini gerçekten bilmiyorum bu olay beni içten içe yiyip bitiriyor
Rabbim hidayet versin inşallah kardeşim bu tür konular çok ağır bu aralar çok şahit olmaya başladık etrafımızda sen yinede sabırlı dirayetli güçlü ol babanla annen belki düzelir ama asla unutmazlar ama en azindan sizin için denemeleri lazım yani
9 notes · View notes
demelitist · 24 days ago
Text
Ben bu çocuğu enerjik her şarkıda dans edebilen birine dönüştürmüştüm iki ay görmedik ağır abi olmuş yine 🤦🏻‍♀️
4 notes · View notes
oguzatayinruhu · 2 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Seyir defteri 11.623; geceden iş bırakarak kendimi sabah kalkmaya mecbur bıraktım. Bi de ben dün maçta çok darbe aldım, gözüme şut çekildi, sol ayağım kırılayazdı ve rövaşata çekip kafamı yere vurdu; gece postu attıktan sonra ödevi yaparken midem bulandı başım döndü dedim yatayım bari de ölürsem uykumda öleyim. Hahaha ne manyak bi düşünce. Neyse sabah ezanıyla kalktım hemen bi su, kaç gündür zeytinyağı çekmiyorum ağzıma ( özellikle sigara içenler için sabahki o ağız tadını 10-15 dklik z yağı çalkalaması yok ediyor) sonra yarım saat sunumu bitirip düştük Beytepe yollarına. 16-17 de askerliği ertelemek için hacettepe y lisansı kazanıp 2021 de afla madem ankaradayım ortam değişsin, havam güzelleşsin diye geri döndüm. Okumuş müdür olcak sanki hıamına. ( ki 3.5 yıllık müdür vekilliği tecrübem var ) neyse derste sunumu yaparken şunu fark ettim ağır konuşan insana tahammülüm yok, hocanın cümlelerini tamamlamaktan yoruldum. Lan oğlum azıcık hızlı konuşsana. Neyse sonra yemek yiyip iki laklak ederken arkadaşa bi kaç hususta akıl verecekken sikerim ya banane diyip haklısın diyip kendimi date e çıkarıp, kahve kitap yaptım. Bugün nşa portre fotoğraf eğitimi var ama teorik kısım olduğu ve sosyal pilim bittiği için eve gelmeyi ve spora gitmeyi daha mantıklı buldum. Of bi tavuk pirzola yaptım artık 9 parmağı var Hatunun. Hahahah. Neyse sonra hemen spora gittim. PT gibi eğitim veren hocamız (iki Güleryüz iki sohbet her kapıyı açar) yeni bi program yaptı, şuan sırtım ve bicepsler yanıyor Fuat abi…. Spor sonrası rüzgarda uçmadan bi kahve biraz btc yi dehleme derken evdeyim. Ulan eve kira versem %75 i ni boşa verirdim. Duş alınır, mentalist izlerken sızılır. Bu ara uykuya dalmakta problem yaşadığım için yutubeden kuran açıp dinlerken sızıyorum. (İnanç konusunda kendi mezhebim var ve tek kişilik bi tarikatım var; kafama göre takılma şeklinde) haydi baaay.
5 notes · View notes
sonsuzamanlar · 1 year ago
Text
Bu hayatta söylemekten en nefret ettiğin kelime ne yazık ki hayatımda en çok kullandığım kelime oldu Keşke...... Hayatımda o kadar güzel fırsatlar önüme çıktı o kadar güzel yollar açıldı ki bana ama bu fırsatların hiçbir zaman Kıymetini Bilemedim. hayatımda her şey iyi gibi gözükürken hep daha kötüye gitti aslında.yaşadığım şehirdeki en iyi sesli solistlerden biriyken çok fazla alkol tüketen bir solist haline geldim. çevremdeki dostlarım dediğim insanlar beni uyardıkça onlara daha kötü gözle bakmaya başladım hiçbir zaman uyarılarını Dinlemedim. Ama yaptığım her şeyin bir sebebi vardı.şimdi durup düşündüğüm zaman sahneye çıkmadan önce bu kadar içmemin sebebinin tek nedeni Özgüven eksikliğiydi. ne kadar çok içersem kendime güvenimin o kadar çok daha iyi olacağını hissettim her zaman. çünkü sesim ne kadar güzel olursa olsun kilolu bir bayandım ve beni herkes beğenmezdi eleştirilerdi ve özgüvenim daha da yerlere düştüğü için daha çok içerdim sahneye çıkmadan önce kendime güvenim gelsin diye. Halbuki şimdi düşündüğümde ne kadar yanlış yaptığının farkına varıyorum. içinde bulunduğum müzik camiası zaten Beterin Beteri olduğu ve pislik bir camianın tekiydi bu camiada ayakta durmaya çalışırken çok sendelediğim anlar oldu çok yanlış yaptığım anlar oldu Kim kimin ayağını kaydırırsa kim kimin üstünü ezip geçerse ayakta kalanın doğru olanın iyi olanın o olduğu Kimin eli kimin cebinde de belli değildi herkes birbirinin arkasından konuştukça arkasından olaylar gerçekleştirdikçe mideniz bulanır ama elinizden hiçbir şey gelmezdi. kimin kimle yatıp kalktığı bile belli olmayan bu camianın içerisinde temiz kalmanız ya da Başarılı olmanız imkansızdı. sadece müzik camiasını suçlamıyorum asla Benim de kendime göre yaptığım çok hatalar çok keşkeler çok pişmanlıklar çok yanlışlar oldu. şu an yapabildiğim tek şey düşündükçe o iğrenç kelimeyi kullanmakta Keşke diye düşünmek. Keşke insanlara Azıcık daha fazla Hayır demeyi becerebilseydim. Bazen kulağıma geliyor arkamdan konuşulan kelimeler cümleler benim sahne hayatını kaldıramadığımı beceremediğimi ve kaybettiğimi söylüyorlar fakat sadece alkol içtiğim için mi Bunlar oldu Tabii ki de hayır ve asla kabul etmiyorum onlara göre olmadığım için ben kaybettim daha doğrusu bana kaybettirdiler aralarında görmek istemedikleri için beni.Düşünsenize ne kadar acı ne kadar ağır bir olay Abi dediğiniz bir müzisyen insan var beraber çalışıyorsunuz ve siz istemediğiniz halde size oral seks teklif ediyor ve bunu yapmaya zorluyor ve bunu yapmazsanız da size sahnede ve normal zamanda kötü davranmaya başlıyor yani başarılı olmanız onun ellerinde Ya da sizin bunu yapıp yapmamamızın elinde.Ben pandemi ile birlikte solistik hayatımı 17-18 yıllık sahne hayatı mı bitirdim pandemiden sonra bir daha sahnelere çıkmadım asla. Çünkü onlara göre ben kötüydüm ve müzisyen arkadaşlarım yüzüme gülen bütün müzisyen arkadaşlarım teker teker bana sırtlarını döndü işlerine gelmediğim için. Bu Yaşadığım travma ile başıma çok daha kötü şeyler geldi kötü olaylar sadece filmlerde olmuyor inanın hayatta en çok sevdiğim şarkı söylemeyi yeri geldi zehir ettiler bana. Halbuki bu hayatta başarılı ve mutlu olduğumu hissettiğim tek yerdi sahne ama yapayalnız yalan dostlar kazanmama sebep oldu. Maddi manevi çok şey kazandığımı zannederken Halbuki yıllarca çok şey kaybetmişim Şimdi anlıyorum.
7 notes · View notes
sutlacccc · 5 months ago
Text
Bugün ders calisirkene bir abi geldi masama çikolata bıraktı böyle eline poşet almış her masaya bırakıyor bir anda şaşırdım dönüp teşekkür ettim başını salladı .
Bende geçen bize çikolata veren abiyi bulmaya çalışıyordum buldum bu abi o abiydii djsjskskdkwmmsbdja
Gittiğim kütüphanede çoğu insan kpssye hazırlanıyor . Üni iki üç havası var ve çok ağır başlı biri . Umarım kpss illetiyke ugrasmiyordur .
5 notes · View notes
sayebulut · 2 years ago
Text
Küçük kız birden “ Allah’ın işi zor değil mi Annecim?” Dedi. Annesi ile beraber otobüstekilerde duydu bu soruyu. Annesi gülümseyerek kızına baktı. O sırada birkaç insan kıza değişik değişik baktı hatta annesine içinden laf eden dahi oldu “ böyle soruyu sormak tövbe tövbe “
Annesi gülümsemesine devam ederken her zaman yaptığı gibi kızına soruverdi “ Ah çiçeğim nedir sana böyle hissettiren merak ettim?”
Kız heyecanla anlatmaya başladı. “ Hatılıyor musun geçen gün hepimiz bahçede otururken bir kuş yanımıza düştü. Daha yavruydu uçamıyordu. Sonra kedi onu yakalayacakken seninle onu yanımıza aldık.İbrahim abi koşup evden eski kuşuna ait kafesi getirdi. İçine yerleştirdik. Su ve yem verdik. Biraz dinlendikten sonra onu bir ağaca bıraktık. Ben bahçeden çıkmadan gidip baktım hala orada duruyordu. Minik olduğu için uçamamıştır belki de annesini bekliyordu. Sonra içimden dedim ki “minik kuş ben yarın sabah gelip sana bakacağım iyi misin diye” ama az önce fark ettim ben bir daha o kuşa bakmaya gitmedim.Onu unuttum. Ama Allah onu unutmamıştır. O kuş gibi bir sürü kuş var unutmaması gereken. Sonra başka hayvanlar var başka başka bir sürü hem de. Nasıl yapıyor Yani Allah gerçekten çok büyük diye düşündüm. Ben bir kuşa bakmayı unuttum ama O . Şimdi sen söyle annecim işi zor değil mi?
Otobüstekilerde çaktırmadan anne kızı dinliyordu.
Annesi ise çok heyecanlıydı. Aslında kızı tefekkür ediyordu.Kelimeler belki uymuyordu belki yanındakiler garipsiyordu ama o kızını anladı. O Allah’ı arıyor ve kendi dünyasında onu düşünüyordu. Elhamdulillah dedi içinden. Allah’ım kızım seni her an arayanlardan olmuş.
Sonra cevapladı “ Güzel kızım bu anımızı hatırladım. Kuşa bakmak benimde aklımdaydı ama unutmuşum. Dediğin gibi Allah unutmamıştır. Ne o güzel yavruyu ne diğerlerini.Şimdi sen söyleyince düşündüm de gerçekten Allah’ın işi zor. Yani başkası olsa yapamazdı herhalde . Ama ona ağır gelmez.Çünkü O her şeye gücü yetendir. O Kudretlidir. Sen hayvanlar , bitkiler dedin peki gökyüzü? Yıldızlar duruyor orada güneş her gün selamlamaya geliyor bizi. Ay ise kalbimizi parıldatıyor (kızı ay için hep böyle derdi) Bunlarda hep Allah’ın izniyle oluyor. İşi çok hakikaten ama hepsini çok güzel yapıyor ve hepsini bizim için yapıyor
Kızı heyecanla araya girdi “ Senin de evde çok işin var çok yoruluyorsun ama ben sarılınca yorgunluğum geçti diyorsun çünkü beni çok seviyorsun. Anne buldum “Allah’ta bizi çok seviyor,kuşları da. Ben eminim o kuşa yemekte vermiştir. Hem annesi de yanında gelmiştir. Allah onu da çok seviyor ”
21 notes · View notes
sa-lvatore · 1 year ago
Text
Meyhaneci Hüseyin, meyhanesine benzeyen bir adamdı. Kırık dökük ama temiz bir surat, sessiz, ağır abi. Alçak kapıdan başını eğip girerken, "Aç!" diye seslendi ona. "Rakının gözüne vurulacak akşamdır." Çiçek desenli muşamba örtülere dirseklerini dayamış yorgun sarhoşlardan "Sen buraya düşer miydin" temalı, birbirine benzeyen boğuk cümleler yükseldi. İçeride on bir kişi varsa, onunu tanıyordu, anason kokulu daimi kadro; bir sakatlık olmadığı sürece değişmezdi.
15 notes · View notes
futbollcunuz-18 · 6 months ago
Text
Spiker laneti var abi yağmur yağdı lavuk ağır zemini severiz biz Türkler dedi dakikasında golü yedik
5 notes · View notes
wehuzunngeldi · 6 months ago
Text
"Biz hayatlarımız bize ait zannediyoruz ya, büyük
yanılıyoruz Musa."
Adnan Abi asla sahip olamadığı bir hayatın ağır yükünün altından konuşuyor hep.
"Ne doğumumuz ne ölümümüz ne de doğumla ölüm
arasında can çekişerek sürdürdüğümüz hayatlar bize ait.
Başkalarının isteklerinden doğuyor,başkalarının istediği
gibi yaşıyor ve başkaları yüzünden ölüyoruz. Bizim sandığımız hayat bizim değil, bizim sandığımız beden bizim değil.
4 notes · View notes
Text
07.06.2024
Çok uzun zamandır adam gibi uyumuyordum. Ömrümde ilk defa yorgunluktan bayılacak mıyım acaba diye düşündüm. Bayilmadım.
Eve vardım. Yemek vardı. Bulgur, yanına kavurma ve yanına ev yapımı yoğurt. Bana bundan şirin gelecek şey yoktu ama Kuzeyli Kadın çocukları da alıp kursa gitmişti, onlarsız yemek istemedim.
Gözlüğün vidası çıkmıştı, birkaç gündür gözlüksüz geziyorum diye Kuzeyli Kadin dün onu almış gözlükçüye götürmüş. Saat altıya kadar açıklar, gidip alırsın demişti. Çıktım. Anahtarımı içerde unuttum. Artık onlar dönene kadar eve girip yatıp uyuma imkânını da yitirmiştim.
Gözlükçüye yürümek onbeş dakika. Dönüşle yarım saat. Yarım saat de ben oyalansam bizimkilerin eve geldiği saate denk getiririm varışımı.
Muhammed Ali abinin yanına gittim. Gelen giden yok ona da. Dedim abi evde kimse yok, ben de senle sohbet etmeye geldim. Bir sey içer misin dedi. Ayran alayım. Buyur dedi bir kapalı ayran verdi. Hafif ekşi ve buz gibi ayranı ağır ağır içtim. Gözüm biraz açıldı. Borcum ne kadar dedim. Yok dedi bu benim sadakadır.
Gittim gözlüğümü aldım. Muhammed abi sordu Türkiye'ye gitmedin mi hala? Yok dedim abi. Tatile gideceğiz kısmetse. Bir de içimden şey dedim, faizsiz ev alınıyorsa onu da almak istiyoruz, ama parasını tam denkleştiremedik. Dört tane ayran daha aldım koyuldum yola.
Yolda bizimkilere rastladım. Arabayla yanımdan geçtiler. Çocuklar el salladı. Durmamasından anladım ki Kuzeyli Kadın da bitikti.
Eve vardım ben iyi değilim deyip yattım. 11 saat uyumuşum. Herşeyi kaçırmışım. Uyandığımda güçlü hissediyordum. Hepsinin telafisini yapmak nasip olsun inşallah dedim ve yeni güne başladım.
2 notes · View notes
gegirti · 8 months ago
Text
arkamı dönüp ilerlesem, böylece geçmişte kaldığı için bittiğini sandığım şeyden uzaklaşsam her ne ise o, yok olduğunu artık bittiğini sanıyorum. halbuki bitmiyor. her şey olağancalığıyla olmağa devam ediyor. insanlar bunu da muhafaza etmeyi o kadar seviyor ki, yeni diye bir şey anca bugünlerde icat edilebilir.
dün dışarıdan eve girince tişörtümün de atletimin de çok terli olduğu gerekçesiyle annemgilde üstümü değiştim. bir tek tişörtüm kalmış orada. o da ne zamandır giymediğim pentagram unspoken tişörtü. yeah whatever diyip giydim çıktım dışarı.
sokakta gezerken çocuğun biri üstümdeki tişörtü görüp çok sevindi. konuşmak istedi. ben de çok istemedim ama yüzündeki heyecan nasıl da yüksekti. gorgoroth dinliyormuş. abi pentagram mı dinliyorsun dedi. gençliğimden gelen ağır metalci abi tavrını takınarak -bakınız ben de yeni bir hava içerisine giremedim, konuyu özgür iradenin olmadığı bir noktaya getirmeye çalışmıyorum, sadece sürüklüyorum sizi- dedim ki "gençken dinliyordum, yaşlanınca kafa götürmüyor." sanırım bu 15 yaşındaki birine söylenecek en zehirli söz. daha zehirli bir şerbet sunamazdım o süre zarfında hiçbir yerden karşıma çıkan o çocuğa.
ç��nkü o türe 15 sene içinde doymazsa zaten o kişi ahmaktır. evet şimdi de zehirli bir çay sundum size. zehirden başka bir şey çıkmıyor ağzımdan.
ben 15 yaşındayken metal forumlarında takılıyor, öyle sert müzikler dinliyordum. ama arkada kalınca o günler şimdi ne dinlesem diye bir şey bulamıyorum bile.
ne dinliyorum ben ya?
ne diyorum ben ya?
2 notes · View notes