#üniversite öğrencilerine yol yardımı
Explore tagged Tumblr posts
Text
Ödev Yaptırma Programı & Odevcim.com
📚 Ödev Yaptırma Uygulamaları Ödev yaptırma uygulamaları, ödevlerinizi, testlerinizi ve projelerinizi takip etmenize yardımcı olan dijital öğrenci planlayıcılarıdır. Ödevcim (Ödev Yaptırma) - Tez ödevi YAPTIRMA - Blog Makale Yazdırma - Akademik Makale Yazdırma - Proje Ödevi Yaptırma - Rapor Yazdırma - Essay Yaptırma - Güvenilir Ödev Siteleri - İngilizce Ödev Yardım - Ödev Yapan Uygulama - Ödev Danışmanlık - Tez Danışmanlık - Makale Danışmanlık - Proje Danışmanlık - Ödev Yapıcı Uygulama - Ödevcim (Ücretli Ödev Yaptırma) (odevcim.com)
💻 Yapay Zeka Destekli Ödev Yardımı ChatGPT gibi sohbet robotları, ödevlerinizde size yardımcı olabilir. Ancak, bu araçların ürettiği metinlerin tespit edilebileceğini unutmayın.
🎓 Ücretli Ödev Desteği Ücretli ödev yaptırma siteleri, lisans, yüksek lisans ve MBA ödevlerinizde size destek sağlayabilir. Ancak, bu hizmetlerin kalitesini araştırmak önemlidir. Ödevcim (Ödev Yaptırma) - Tez ödevi YAPTIRMA - Blog Makale Yazdırma - Akademik Makale Yazdırma - Proje Ödevi Yaptırma - Rapor Yazdırma - Essay Yaptırma - Güvenilir Ödev Siteleri - İngilizce Ödev Yardım - Ödev Yapan Uygulama - Ödev Danışmanlık - Tez Danışmanlık - Makale Danışmanlık - Proje Danışmanlık - Ödev Yapıcı Uygulama - Ödevcim (Ücretli Ödev Yaptırma) (odevcim.com)
🎓 Doktora Ödevi Yaptırma Doktora ödevi yaptırmak, akademik kariyerinizde önemli bir adımdır. Alanında uzman kişilerden destek alarak kaliteli bir ödev hazırlayabilirsiniz. Ödevcim (Ödev Yaptırma) - Tez ödevi YAPTIRMA - Blog Makale Yazdırma - Akademik Makale Yazdırma - Proje Ödevi Yaptırma - Rapor Yazdırma - Essay Yaptırma - Güvenilir Ödev Siteleri - İngilizce Ödev Yardım - Ödev Yapan Uygulama - Ödev Danışmanlık - Tez Danışmanlık - Makale Danışmanlık - Proje Danışmanlık - Ödev Yapıcı Uygulama - Ödevcim (Ücretli Ödev Yaptırma) (odevcim.com)
📚 Ödev Yaptırırken Dikkat Edilmesi Gerekenler Ödev yaptırırken dikkat etmeniz gereken bazı hususlar vardır. Öncelikle güvenilir bir platform seçmelisiniz. Ayrıca ödev konusunu ve talimatları net bir şekilde belirtmelisiniz. Ödevcim (Ödev Yaptırma) - Tez ödevi YAPTIRMA - Blog Makale Yazdırma - Akademik Makale Yazdırma - Proje Ödevi Yaptırma - Rapor Yazdırma - Essay Yaptırma - Güvenilir Ödev Siteleri - İngilizce Ödev Yardım - Ödev Yapan Uygulama - Ödev Danışmanlık - Tez Danışmanlık - Makale Danışmanlık - Proje Danışmanlık - Ödev Yapıcı Uygulama - Ödevcim (Ücretli Ödev Yaptırma) (odevcim.com)
💰 Ödev Yaptırma Ücretleri Ödev yaptırma ücretleri, ödev konusunun zorluğuna, teslim tarihine ve sayfa sayısına göre değişebilir. Fiyatları karşılaştırmak ve en uygun seçeneği belirlemek için farklı platformları araştırmanızı öneririz.
✍�� Yüksek Lisans Ödevi Yaptırma Yüksek lisans öğrencilerine ödev, proje ve tez yazımında destek veren hizmetler mevcuttur. Bu hizmetler, zaman yönetimi, araştırma ve yazım becerilerinde yardımcı olabilir. Ödevcim (Ödev Yaptırma) - Tez ödevi YAPTIRMA - Blog Makale Yazdırma - Akademik Makale Yazdırma - Proje Ödevi Yaptırma - Rapor Yazdırma - Essay Yaptırma - Güvenilir Ödev Siteleri - İngilizce Ödev Yardım - Ödev Yapan Uygulama - Ödev Danışmanlık - Tez Danışmanlık - Makale Danışmanlık - Proje Danışmanlık - Ödev Yapıcı Uygulama - Ödevcim (Ücretli Ödev Yaptırma) (odevcim.com)
💰 Ücretli Ödev Yaptırma Ödev yaptırma hizmetleri genellikle ücretlidir. Fiyatlar, ödevin türüne, uzunluğuna ve teslim tarihine göre değişebilir.
🎓 Akademik Destek Yüksek lisans ödevi yaptırma hizmetleri, öğrencilere akademik destek de sağlar. Öğrenciler, ödevleriyle ilgili sorularını sorabilir ve geri bildirim alabilirler.
🚫 Üniversite Ödev Yaptırma Hizmetleri Üniversite ödevlerini yaptırmak akademik dürüstlüğe aykırıdır ve ciddi sonuçlara yol açabilir. Öğrencilerin kendi ödevlerini yapmaları ve akademik bütünlüğü korumaları önemlidir.
⚖️ Ödev Yaptırmanın Yasal Sonuçları Üniversite ödevlerini yaptırmak yasal sonuçlara yol açabilir. Öğrenciler, ödevlerini başkalarına yaptırmakla telif hakkı ihlali ve akademik hırsızlık gibi suçları işleyebilirler.
🎓 Akademik Dürüstlüğün Önemi Akademik dürüstlük, üniversite eğitiminin temel bir parçasıdır. Öğrencilerin kendi ödevlerini yapmaları, araştırma yapmaları ve fikirlerini özgün bir şekilde ifade etmeleri beklenir. Ödev yaptırmak, akademik dürüstlüğü ihlal eder ve öğrencilerin öğrenme sürecine zarar verir. Ödevcim (Ödev Yaptırma) - Tez ödevi YAPTIRMA - Blog Makale Yazdırma - Akademik Makale Yazdırma - Proje Ödevi Yaptırma - Rapor Yazdırma - Essay Yaptırma - Güvenilir Ödev Siteleri - İngilizce Ödev Yardım - Ödev Yapan Uygulama - Ödev Danışmanlık - Tez Danışmanlık - Makale Danışmanlık - Proje Danışmanlık - Ödev Yapıcı Uygulama - Ödevcim (Ücretli Ödev Yaptırma) (odevcim.com)
#ücretli ödev yaptırma#parayla ödev yaptırma#ödev yaptırma#ödev yazdırma#mühendislik ödev yaptırma#üniversite ödev yaptırma#yüksek lisans ödev yaptırma#doktora ödev yaptırma#lisans ödev yaptırma#essay yaptırma
0 notes
Link
0 notes
Text
Öğrencilerin hayat��nı kolaylaştıracak 10 mobil uygulama
İnternet ve akıllı cihaz kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte öğrencilerin ders, okul ve sınav hazırlıkları giderek dijitalleşmeye başladı. Özellikle mobil uygulamalar sayesinde artık öğrenmek daha kolay ve etkin hale geldi. İşte liseden üniversiteye öğrencilerin hayatını kolaylaştıracak pratik uygulamalar.
Eğitim ve teknolojinin harmanlanmasının adeta zorunluluk haline geldiği çağımızda interaktif uygulamalar öğrenim sürecini kolaylaştırdığı gibi keyifli hale getiriyor. Soru sormak için öğretmeni yakalayamamanın verdiği hayal kırıklığı, etüt merkezlerinde beklemenin yarattığı yorgunluk, çözülemeyen soruya cevap ararken kaybedilen saatler, not almamanın yarattığı karmaşa... Tüm bunlar mobil uygulamalar sayesinde artık sorun olmaktan çıkıyor.
Kunduz ile sınavlara hazırlanın
"Fırsat eşitliği yaratma" hedefiyle yola çıkan ve gönülleri fetheden Kunduz uygulaması YKS, LGS, KPSS ve ALES sınavlarına hazırlanan öğrencilerin yol arkadaşı oluyor. 20 binden fazla eğitmenin bulunduğu, 8 milyonu aşkın sorunun çözüldüğü uygulama temel liselere ve özel derslere alternatif oluyor.
Kunduz'da öğrenci ilk etapta çözemediği sorunun fotoğrafını çekerek gönderiyor. Profesyonel eğitmenler tarafından sorunun çözümü ortalama 10 dakikada içinde kullanıcıya görsel şekilde iletiliyor. Öğrenciler toplam 13 farklı derste sorularını sorabildiği gibi "Eğitim Koçluğu" yardımı da alabiliyor.
Duolingo: Yeni bir dil öğrenmenin eğlenceli yolu
Ücretsiz dil öğrenme ve imece çeviri oluşumu Duolingo, yabancı dil öğrenmenin keyifli bir yolu olarak karşımıza çıkıyor. Duolingo doğru ve yanlış yanıtları ölçen algoritmasıyla durumunuzu raporluyor. Üstelik hem Android hem de iOS platformlarının en sevilen uygulamalarından birisi.
CamScanner: Belgelerinizi dijital ortama taşıyın
200'den fazla ülkede 100 milyondan fazla yüklemeyle dünyanın 1 numaralı mobil belge tarama ve paylaşma uygulaması ünvanını elde eden CamScanner; belgeleri yazdırma, buluta kaydetmek veya faks göndermek üzere görüntü dosyasını PDF olarak keskin ve net bir şekilde taramaya olanak tanıyor.
Evernote: Kolayca not alın, istediğiniz yerden ulaşın
Dünya genelinde 225 milyon kişinin aktif olarak kullandığı Evernote; not alma, aldığınız notları düzenleme veya herhangi bir fotoğraf üzerine not alma imkanı sunuyor. Yapımcılarının "harici beyniniz" olarak tanımladığı uygulama öğrencilerin hayatını kolaylaştırıyor.
Any Do: Yapılacak işlerinizi not alın
Online ajanda gibi kullanılabilen Any Do uygulaması sade ve şık bir arayüze sahip. Yapılacak işlerinizi not almanıza yarayan servis iPhone, iPad ve Android işletim sistemli cihazlarla uyumlu. 2011’de en iyi Android uygulaması seçilen Any Do, gerçekleştirdiğiniz her bir adımdan sonra sizi ufak hediyelerle ödüllendiriyor.
Google Keep: Notlarınıza tüm platformlardan ulaşın
Uygulama notlarınızı kaydederek tüm platformlardan tek tıkla ulaşmanızı sağlıyor. Google tarafından geliştirilen ve kategorisinin parlayan isimlerinden Google Keep ders çalışmayı kolaylaştırıyor.
TED: İlham verici insanların konferanslarını takip edin
100’ün üzerinde dilde altyazı desteği ile büyük bir kullanıcı kitlesine hitap eden mobil uygulama ücretsiz olarak indirilebiliyor. Her yıl en ünlü ve ilham verici binlerce insanın konferanslarının yayınlandığı TED. Com’un mobil cihazlara indirgenmiş hali olan mobil uygulama, özellikle üniversite öğrencilerinin ve eğitmenlerin yenilikçi fikirleri takip etmesine imkan veriyor.
Scribd: En iyi e-kitap uygulamalarından birisi
Dünyanın en büyük online kütüphanesi olan Scribd, en iyi e-kitap uygulamaları arasında bulunuyor. 10 milyondan fazla dokümana ulaşabilme fırsatı sunan uygulama PDF, ps, doc, docx, ppt, pps, pptx, xls, xlsx, odt, sxw, ODP, sxi, ods, sxc, txt, rtf uzantılarındaki tüm dokümanları açabiliyor. İngilizce, Almanca, Fransızca başta olmak üzere yaklaşık 90 dili destekleyen Scribd geniş bir arşiv sunuyor.
Memorado: Beyin kaslarınızı oyunla güçlendirin
Memorado, "Güçlü Beyin. Güçlü Hayat." mottosuyla kullanıcılarının beyin kaslarını güçlendirmelerine yardım eden oyunlar sunuyor. Stres atmak isteyen öğrencilerin mutlaka indirmesi gereken uygulama Berlin Freie Üniversitesi tarafından onaylı. Nörobilimsel çalışmalar ışığında geliştirilen Memorado küçük anket ile kişisel bir program çıkartabiliyor.
QualityTime: Zamanınızı boşa harcamayın
QualityTime, eğitim hayatında akıllı telefonların sadece faydalı açıdan kullanılmasını sağlıyor. Hangi saatlerde hangi uygulamanın ne kadar kullanıldığını detaylı şekilde raporlayan Quality Time, öğrencilerin telefon kullanımını azaltarak ders çalışmaya daha çok vakit ayırmalarına yardımcı oluyor.
Alem-i Cihan
#teknoloji#haber#blog#internet#güncel#gündem#news#tech#technology#mobile#mobility#ios#mobil#akıllı telefon#smartphone#mobile app#student#öğrenci#university#lise#high school#qualitytime#memorado#scribd#ted#google keep#evernote#any do#camscanner#duolingo
4 notes
·
View notes
Text
Yara Hep Ortadadır
Ekranlardan bir ülke tevatürü var ediliyor. Genel geçer değil doğrudan çağ atladı bahsinin üstünden cümleler kurulurken bir ülkenin sahiden yıkımından ne halde olduğu gözlerden bir biçimde kaçırılıyor. Mesel edilmesin isteniyor. Bir tevatür gibi, meseller üstün körü o da yarım yamalak aksettirilirken, bir uçurumun kıyısına taşındığımız hal, neşeli videoların arasında gümbürtüye konuluyor. Kimi seslenişlerin görülmeye gerek dahi bulunmadığı bu sahnenin hakikati olarak var edilmiş yaraların alenen umursanmadığı yer gerçekliğine bir kere daha ulaştırılıyor. Ne ki hazan dört bir yanı kuşatıyor. Ne ki anlatılan bir mahzun güz hikayesi olmaktan çok ötede, yirmi koca yılın nasıl bir girdap haline dönüştürüldüğünün de bariz ifşasını barındırıyor. Devletin abecesi olabildiğince yalın bir biçimde yıkılmaya yüz tutmuş olan aklın tezahürüne sahip / arka çıkmaya devam edenlerin dilini var ediyor.
Her gün yepyeni bir kırılmayı var ediyor. Her gün bir öncesinden birebir aynı, gel gelelim çok daha iç kıyıcı bir toplamda cürümlerle şekillendiriliyor. Baş Amirin, baş faşistiyle bir ve beraber kotardığı her tümce, aman şimdi iktidardan olmayalım da ne olursa olsunlarla birlikte bir avaz düş kırımı şekillendirilir. Düşüncenin, yaralara dair ses etmenin ne varlığı ne izi söz konusu edilendir. Cerahat nüksettikçe, her yanı kuşatmak ve fethetmek ile açık ve bariz bir biçimde devam olunan tahakküm etme halleri güncellenir. Biteviye doğrular yerine eğrilerin aldığı bir güncellik hasıl olur. Biyopolitik bir döngünün dahilinde hayata o olmuş, şu hale konulmuş, bu kırımlara rehin edilmiş mesel edilmesin diye kırk bir takla atılmaya çalışılır. Oysa yara hepten ortadadır. Oysa her şey doğrudan yaşayanların genel hanesinde bir sabit olarak işlenmiştir.
Hedefler okunurken, büyük atılımlar bahsileri gırla giderken, durmak yok yola devam hal ve isteminden sonra çıkagelen bizsiz bu memleketin hali nice olur korkutmasıyla birleşik bir biçimde / yönlendirme ve tahayyüller toplamıyla memleketin dönüşümü enikonu ve doğrudan doğruya karanlıktan çıkagelir. Cerahat artık öylesine pektir, düzen ve siyasetin sacayağı kılınmış olan yaygın medya o kadar rehin alınmıştır ki bütün bu başa örülmüş o çoraplar fark edilmiyor zannedilir. Biteviye çürüme her yanı kuşatırken meselemiz yoktur buyrulur, oysa gören gözlere, sorgulayan akıllara her şey yeni ülkenin kumaşının her nasıl yamalı bohça olduğunu bildirir. Her nasıl bir ülkeden tastamam çıkıldığının meramı aleni bir biçimde yaşama izi çıkartılandır. Duraksamak nedir bilmeden, tüketimin, tüketenin ol tükenişin şablonları aralıksız kılınır. Yol, yordam, akıl ve izan sıfırlanmıştır, sıfırın tam da dibine esir edilendir.
Mezopotamya Ajansından aktaralım: “Yurt ve ev kiralarından kaynaklı barınacak yer bulamayan öğrenciler, 650 TL'lik bursların ev depozitosunu bile yetmediğine işaret ederek, "Verdikleri parayı bir şekilde geri alıyorlar" dedi.
Fahiş ev kiraları ve yurt sıkıntısı nedeniyle dışarıda kalan üniversite öğrencileri İstanbul, Ankara ve Kocaeli başta olmak üzere 9 kentte eylemde. “Barınamıyoruz Hareketi” adı altında ��rgütlenen öğrenciler, yaşadıkları sıkıntıları parklarda yatarak protesto ediyor. Soğuk havaya rağmen eylemlerini sürdüren öğrenciler, ev kiraları ile yurt fiyatlarının düşürülmesini istiyor.
Kalacak yerleri olmadığı için 3 gündür geceyi İstanbul'da bulunan parklarda geçiren öğrencilerden Vedat Saçak, yaşam ve eğitim haklarının ellerinden alındığını ifade etti. Buna karşı direndiklerini söyleyen Saçak, ülkedeki ekonomik krizden en çok etkilenenlerin başında öğrencilerin geldiğine dikkati çekti. Saçak, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, "Elinize dilinize dursun ya" dediği 650 TL'lik öğrenci burslarına işaret ederek, "Bu burs hiçbir şeyimize yetmiyor. İlk bursunu depozitoya veriyorsun. Hatta burstan fazlasını depozito olarak veriyorsun. Verdikleri parayı bir şekilde geri alıyorlar" diye kaydetti.
Bursların yaşamlarını idame etmeye yetmediğini kaydeden Saçak, geçinemeyen yüzlerce öğrencinin okulu bırakmak zorunda kaldığını söyledi. Saçak, "Hakkımızı alana kadar dışarıda mücadele edeceğiz. Birçok arkadaşım geçimini sağlamak için yarım gün çalışmak zorunda kalıyor. Öğrencilerin neden bu halde olduğu sorulmalıdır. Tüm gençlere ve öğrencilere çağrı yapıyoruz; Bu sorun hepimizin sorunudur. Buraya gelerek direnişi büyütebiliriz. Kimin elinden ne geliyorsa yapması gerekir” çağrısı yaptı.
Bir diğer öğrenci Özlem Damla Arık, aldıkları bursla geçinemediklerini ifade etti. Yurtların kapasitesinin düşük olduğunu kaydeden Arık, “Bundan dolayı öğrenciler devlet yurtlarına yerleşemiyor. Özel yurtlar ise çok pahalı. Bu fahiş yurt ve kiralara devletin sessiz kalmasından dolayı buradayız. Fahiş yurt fiyatlarını ödemek için çalışmak zorunda kalıyoruz ya da cemaat yurtlarında kalıyoruz" diye konuştu. Devletin yurt kapasitesini genişletmek yerine cemaat yurtları yapmakla meşgul olduğuna dikkati çeken Arık, "Bizler yurtsuz öğrencileriz. Ev kiralarını ödeyemiyoruz ve bundan dolayı yaşam kalitemiz düşüyor. İktidar geldiğinde burs 45 TL, çeyrek altın ise 30 TL idi. Şimdi burs 650 TL, çeyrek altın 800 TL. Buradan farkı ölçebiliriz” ifadelerini kullandı.
Arık, Erdoğan'ın burslara dair açıklamasına işaret ederek, “Devlet yurt fiyatları şuanda 450 TL. Burs parasından yalnızca 200 TL kalıyor. Kalan parayla nasıl geçinelim? Cumhurbaşkanının yaptığı açıklamanın doğru olmadığı apaçık ortada. Alım gücünün düştüğü böylesi bir dönemde 650 TL gibi bir bütçeyi yeterli bulan insan, hayal dünyasında yaşıyor demektir. Öğrenciler çalışmak zorunda kalıyor. Bu da öğrencilerin emeğinin sömürüldüğünün kanıtıdır. Okul ile işi bir arada götürmek, sosyal hayattan tamamen mahrum kalmamıza neden oluyor” diye konuştu.
Barınma sorunu yaşayan üniversite öğrencisi Zelal Baydemir, sorunun kaynağının iktidar olduğunu söyledi. Binlerce öğrencinin sırf kalacak yer bulamadığı için tercih hakkından mahrum kaldığını ifade eden Baydemir, "Bunu öğrenciler mi abartıyor? Nitelikli eğitim hakkı en temel hakkımız. En temel ihtiyaçlardan biri de barınmadır" diye kaydetti. İhtiyaçların giderilmesi ve bursların artırılmasını isteyen Baydemir, “Yetkililer sorunlara çözüm olmamaya devam ederlerse eylemimizi, çadır eylemine dönüştüreceğiz" uyarısında bulundu.
İstanbul'da ev kiralarının 2 bin TL'nin üzerinde başladığına dikkati çeken Baydemir, şunları söyledi: "Öğrenci olduğumuz için kiraları daha da yükseltiyorlar. Burada direk sermayeyle kurulan bir işbirliğinden bahsedebiliriz. Öğrenci olmamızdan dolayı çok düşük ücretlerle güvencesiz çalışmak zorunda kalıyoruz. Sorunlarımızın hepsi çok ortak. Herkesi dayanışmamızı büyütmeye çağırıyoruz."
Öğrencilere destek veren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ ise, öğrencilerin yaşadıkları sıkıntılara yabancı olmadıklarını söyledi. Burs ve kredi fiyatlarının çok düşük olduğuna işaret eden Dağ, "500-600 TL alan bir üniversite öğrenciden, eğitim hayatına devam etmesini istemek gerçekçi değil. Aynı zamanda sosyal devlet anlayışından uzak bir yaklaşım. Bu yaklaşım öğrenciyi açlığa, yoksulluğa mahkum eden bir yaklaşımdır" diye konuştu.
Öğrencilerin yüksek ücretli evlere veya aparta mahkum edildiğini vurgulayan Dağ, "Bugün de öğrenciler barınamadıkları için sokakta mücadele ediyorlar. Bin odalı saraylarda yaşayanların öğrencileri sokaklara mahkum etmesi asla kabul edilemez. Öğrencilerin bu mücadelesi meşrudur, en temel haktır. Bugün olduğu gibi bundan sonraki süreçte de bu meşru talebi haykırmak için öğrencilerin sesi olmaya ve alanda direnmeye devam edeceğiz” dedi.”
Ekranlardan aksettirilen ülke tahayyülü ile pratikte var olanın arasındaki uçurum halini en kestirmeden bildiren bir direniş örgütlenir. Erk, muktedir, iktidarın var ettiği acziyet dolu, sadaka kabilinden yardımı büy��k dünyaları ayağa getirmiş gibi bildirenler ekranda ahkam üstüne ahkam keserken, öğrencilere yeni yaftalar biçmeye çabalarken, olmakta olanın nasıl da doğrudan bir yıkım / mahrumiyet / hak gasbı olduğu görünür. Teferruat olarak şu sahnede bildirilen bir yaşam akdinin muhafazasıdır. Boylu boyunca endamıyla sahneye zuhur eden devletlinin, bir ülkenin geleceğine dönük üstü örtük, başı sonu muğlak kılınan tahayyüllerinin, vaatlerinin boşa düşmesi kesintisiz olarak kanıtlanandır. Bir biçimde en temel hakların yıkıldığı / çalındığı / yerle yeksan edildiği yerde, istenen hikaye aksetsin, duyurulsun netice sokağa düşmüş olan isyanın ta kendisinde tekzip edilir. Bütünüyle meram barizdir. Yaşamsal olanların, temel hak diye bildirilenlerin, en basitinden hayatı idame etme gailesinin karşısında yıkımı önceler devletli. Durmadan dinlemeden neyinize yetmiyor diye çıkagelir devletli! Yetemeyen şeyin bursların kıtlığından, yaşanan krizlerin ta kendisinden, ekonomik buhranın ortasında dımdızlak, bir başına terk edilen insanların suretlerinden afaki kılınırken hala çal çene büyük ülke masalları anlatılır. Büyüklere anlatılan mübalağalı masalların miadı henüz dolmamış mıdır?
Gazete Duvar’dan aktaralım: “Üniversite öğrencilerinin tüm Türkiye'ye yayılan 'Barınamıyoruz' eylemlerine en sert polis saldırısının yaşandığı Eskişehir'de Valilik, gençleri engellemek için bu defa 'Covid-19' salgınını gerekçe gösterdi. Eskişehir Valiliği'nin internet sitesinden yaptığı açıklamada İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulunca korona virüsüyle mücadele kapsamında ek tedbirler alındığını duyurdu.
Valilik açıklamasında "2021- 2022 akademik yılının başlaması ile üniversitelerimiz yüz yüze eğitime geçeceğinden öğrencilerin çeşitli sebeplerle bir araya gelebilecekleri, bu durumun da virüsün yayılım hızının artmasına neden olacağı değerlendirildiğinden sosyal mesafeyi azaltan ve koronavirüs tedbirlerini ihlal eden toplanmaların önlenmesine karar verilmiştir" ifadeleri yer aldı.
Ayrıca kararda "Koronavirüsün yayılım hızının artışına mahal vermemek için ilimizdeki üniversitelerde eğitim-öğretim görecek öğrencilerin her türlü ihtiyaçlarının karşılanması konusunda Eskişehir Valiliğince (Açık Kapı Şube Müdürlüğü, Kaymakamlıklar, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları) gerekli hizmetler verilecektir" ifadeleri kullanıldı.
Eskişehir Valiliği'nin yasaklama kararına rağmen, bir grup üniversite öğrencisi Eskibağlar Mahallesi İsmet İnönü Caddesi'ndeki parkta bir araya geldi.
Ev ve apart fiyatlarına getirilen zamları protesto eden grup pankart açmazken, slogan da atmadı.
Öğrenciler sosyal mesafe kuralına uygun olarak eylem yaptı. Gençler yanlarında getirdikleri battaniyelerle polisin adeta ablukaya aldığı parkta oturdu.
Öte yandan dün gece aynı parkta basın açıklaması yaparak pankart açtıkları için polisin darp ederek gözaltına aldığı 6 öğrenci de ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.”
Ekranlardan bir ülke tevatürü var ediliyor. Her şeyin basmakalıp, benzersiz bir biçimle uyum / ahenk dahilinde her şey yolundaymış türküsü çağrılıyor. Yukarıdaki hakikate karşı sözü muğlak kılan / cerahati yücelten temsillerle, laf çevirmelerle gündem, güne düşmüş olan o ağır kaygı örtbas edilmeye çalışılıyor. Misal bakan Kasapoğlu’nun şu aşağıdaki demeci gibi bir veciz silsilesinin, geçinemeyen, barınamayan öğrencilerle her ne ilgisi vardır, yaygın medyadan bir tek cılız sorgu karşımıza çıkarılmayandır. Bu hal neyin nesidir? “Mavi vatanı inkar eden anlayışla, PKK'ya iltisaklı partilerle yaptıkları iş birlikleriyle, gençlerimizin geleceğini garanti altına alma noktasında açıkçası acziyetlerini görüyoruz. Gençlerimiz bizim gözbebeğimiz. Onların bu çabaları en güzel şekilde gördüklerine, bu güzel tabloyu en güçlü şekilde hissettiklerine inanıyoruz. İşte bunun ispatı, yurtlardaki anketlerde yüzde 98-99'larda çıkan memnuniyet anlayışıdır. Türkiye'nin her yerinde gençlerimizle birlikte oluyor, oturuyor dertleşiyoruz.” Bu sözlerin sarf edildiği günün gecesi kolluk şiddeti dört bir yanda öğrenci avına çıkandır. Böyle ezber bu kadar motamot yıkıcı, yaftalayıcı bahislerle bir sorunun çözümü değil mutlak ve kati çözümsüzlüğüne devam olunandır. Yol sahiden nereye?
Düzenin başındaki temsillerin dilinden bir yoktur çıkınca olan şey / yaşananlar yok olur mu, sahiden olabilir mi? Ekranlardan yayılan ülkenin ters köşesi her gün sokaklarımızda kendiliğinden zuhur ediyor. Sokak, mahalle, kantin, okullardaki gibi şimdi de parklardan ses ediliyor. Ol güçlü ülke tiradının yanı başında bir ülkenin geleceğine kastı güncelleyen bir tahakküm haline isyan sürüyor. Doğal akışı içinde kendi yanlışlarını doğru diye anan, addeden büyüklere rağmen gençler izanı, hakkı ve hukuku bildiriyor. Cerahat, ekranlarda onca şatafata rağmen her gün birimizden birisine bedel kılınanlar ile çıka geliyor. Bir yer, bir yurdun yaşamla ilintisine dair ket kesintisiz kılınıyor. Baş Efendiden, en dipteki ol kolluk personelinin var ettiği tahakkümden, yaydığı şiddetten, her güne içkin kıldığı en akla hayale gelmeyecek olan kötülüklerden bir ülke imi kendiliğinden görünürlüğüne kavuşuyor. Hayatı bu sahnede daha en baştan mağlup bir savaşa dönüştüren, herkesin ama her bir bireyin hakkını yerle bir eden bir zihniyet, çeteleşmiş bir akım karşısında meseller yok sayılıyor. Hiçbir şey gerçekliğine kavuşmadan, sümen altı ediliyor. Bir tek olumlanabilir şeyin yaşanmadığı, her günün bir öncesi kadar ağır yıkımlarla kuşatıldığı yerde devletin / devletlinin molozları, irini, kötülüğü artık ekranların dibinden taşıyor, kesin bilgi. Kim, nasıl, nerede ve ne şekilde hesabını verecek meçhul addedilen yerde ol ülke yeni olsa ne yazar, eskinin ta kendisine bunca biat sürgit yinelenirken, haksız mıyız!
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2021
Görsel: Barınamıyoruz Şişli Eyleminden – İlknur KARADENİZ – Şişli Gündemi
#meram#barınamıyoruz#geçinemiyoruz#gençlik#öğrenci#kolektf#söz hakkı#cürüm hemhal#ülke nereye#hayat hakkı#barınma#mücadele#emek#sömürü#devlet#hak#insan nedir?#cürüm#asırlık#yalnızlık#cerahat#fasit döngü#eski türkiye#başka türkiye var#yol#mana#biyopolitika#günce#neden#arzihal
1 note
·
View note
Text
Erdoğan: Yeni bir şahlanış döneminin kapılarını açıyoruz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde "2019 Yılı Değerlendirme Toplantısı"nda konuştu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtikten sonra yürütmenin faaliyetlerini 100 günlük periyotlar halinde takip etmeye başladıklarını belirten Erdoğan, birinci ve ikinci 100 günlük icraat programlarını milletle paylaştıklarını söyledi. Bakanlıkların ve kurumların icraatlarının takibini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay vasıtasıyla çeyrek dilimler halinde sürdürdüklerini aktaran Erdoğan, yılda iki defa da bu değerlendirmeyi şahsen milletle paylaşacağını kamuoyuna açıkladığını hatırlattı. Bugün 2019 yılının toplu değerlendirmesini yapmak ve 2020 çalışmalarını paylaşmak için bir araya geldiklerini ifade eden Erdoğan, yetkiyi doğrudan milletten alan bir hükümet olarak yaptıklarının hesabını millete vermenin en başta gelen görevleri olduğunu bildirdi. Yeni yönetim sisteminin en büyük özelliğinin eskiden çok ciddi zaman ve enerji kaybına yol açan düzenlemelerin hızlı ve etkin şekilde yapılabilmesine imkan sağlaması olduğunu dile getiren Erdoğan, "İtimadın takip ve kontrole mani olmadığı anlayışıyla bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın faaliyetlerini yakından izliyoruz. Böylece aksaklıkları ve eksiklikleri vakitlice belirleyerek çözüm yolları bulma ve hızlıca hayata geçirme imkanı elde ediyoruz. Önümüzdeki dönemde de çeyrek dilimler halinde takibi, her 6 ayda bir de sonuçları milletimizle paylaşmayı sürdüreceğiz." diye konuştu. Bundan yaklaşık 9 yıl önce, 2011 yılında, 2023 hedeflerini milletin takdirine sunduklarını anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "2023 hedefleri, o günden bugüne tüm çalışmalarımızda bizim için bir yol haritası, bir pusula görevi görmüştür. Türkiye'nin 2023 yürüyüşü, içeride ve dışarıda pek çok kesimi rahatsız etmiştir. Dikkat ederseniz ülkemize yönelik saldırılar, bu süreçte tarihte eşi benzeri görülmemiş bir şekilde artmış ve çeşitlenmiştir. Yaşadığımız bu kesintisiz saldırı döneminin amacının ülkemizi 2023 hedeflerine ulaşmaktan alıkoymak olduğu açıkça ortadadır. Hamdolsun, Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle, bu saldırıların hepsini de boşa çıkardık. Sokaklarımızı kaosa teslim etmedik. Terör örgütlerine boyun eğmedik. Meydanı darbecilere bırakmadık. Ülkemizin güney sınırları boyunca kuşatılmasına rıza göstermedik. Ekonomik tetikçilere de teslim olmadık. Evet, çok büyük bedeller ödedik, çok acı kayıplar verdik, çok sinsi tuzaklarla karşılaştık ama hepsinin de üstesinden gelmeyi başardık. 2019 yılı, işte bu sıkıntıları tüm ağırlığıyla hissettiğimiz bir yıl oldu."
"Milli birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirdik" Türkiye için yazılan senaryolarda 2019'un bir yıkılış ve teslim oluş yılı olarak öngörüldüğünü belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Rabbimize binlerce şükürler olsun ki, biz 2019 yılını yeniden yükseliş yılı haline dönüştürdük. Milli birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirdik. Terör örgütlerini sınırlarımızdan uzaklaştırdık. Darbecilere dünyayı zindan ettik. Sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridorunu parçaladık. Ekonomimize kurulan tuzakları bozarak yeniden hedeflerimize odaklandık. Şimdi de hem büyümeyi, üretimi, ihracatı, istihdamı güçlendirerek hem Akdeniz başta olmak üzere uluslararası alandaki haklarımıza sahip çıkarak, yeni bir şahlanış döneminin kapılarını açıyoruz. Bu bakımdan 2019 yılı icraat sonuçları, Türkiye'nin en zor şartlarda bile neler yapabileceğini gösteren bir başarı hikayesidir. İnşallah 2020 yılında her alanda çok daha fazlasını gerçekleştirerek milletimize bize verdiği hasbi destek ve yaptığı fedakarlıklar için borcumuzu ödemeye çalışacağız. Bu büyük milletin, şartlar ne olursa olsun istiklali ve istikbali için destan yazmaya devam edeceğini, içeride ve dışarıda herkese göstereceğimiz bir yıla giriyoruz. Dört gözle Türkiye’nin tökezlemesini ve yere kapaklanmasını bekleyenleri hüsrana uğratmayı sürdüreceğiz. Bunu yaparken kendimizi sürekli muhasebeye çekmeyi ihmal etmiyoruz." Bu anlayışla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin birinci yılı vesilesiyle, yeni yönetim sistemiyle ilgili kapsamlı bir değerlendirme yaptıklarına işaret eden Erdoğan, "Sonuçta ifade edilen sorunların yüzde 98'inin yeni yönetim sisteminden değil, eski sistemin alışkanlıklarıyla iş yapma eğiliminden kaynaklandığını gördük." dedi. Bu tespit ışığında tıkanıklık noktalarını çözecek bir dizi tedbir geliştirerek adım adım hayata geçirmeye başladıklarını ifade eden Erdoğan, aynı şekilde gelecek dönemle ilgili orta ve uzun vadeli planları hazırladıklarını, Meclis tarafından da kabul edilen 11'inci Kalkınma Planının, 2019-2023 dönemini kapsayan orta vadeli yol haritası olduğunu söyledi. Erdoğan, "Daha fazla değer üreten, daha adil paylaşan, daha güçlü ve müreffeh Türkiye" şiarıyla hazırladıkları bu planı, yıllık programlar ve çeyrek dönemlik izlemeler vasıtasıyla adım adım uygulayacaklarını bildirdi. "Yaklaşık 68 milyar lira bütçe kullandık" Geçen yılı zor ama bir o kadar da verimli çalışmalarla kapattıklarını belirten Erdoğan, genel tabloya bakıldığında, 2019 yılı icraat programlarında yer alan 1451 eylemin 1161'ini tamamlandıklarının görüldüğünü söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bütçe konusundaki tüm sıkıntılara rağmen, 2019'un birinci yarısındaki eylemlerde yüzde 98, ikinci yarısındaki eylemlerde ise yüzde 89 gerçekleşme oranı yakaladık. Bu eylemlerin hayata geçmesi için yaklaşık 68 milyar lira bütçe kullandık." bilgisini paylaştı. Hükümete ilk geldiklerinde Türkiye'yi 4 sütun üzerinde yükselteceklerinin sözünü verdiklerini, bunları da eğitim, sağlık, adalet ve emniyet olarak belirttiklerini anımsatan Erdoğan, gerek Türkiye genelinde gerekse illerde hayata geçirdikleri icraatları da hep bu önceliklere göre anlatmayı tercih ettiklerini söyledi. Şimdi de 2019 yılı değerlendirmesini aynı şekilde yapacaklarını, bunun için eğitimle başladıklarını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: "Geçtiğimiz 17 yılda eğitim-öğretimde, öncelikle altyapıyla ilgili eksikleri gidermenin gayreti içinde olduk. Çocuklarımızı 70-80 kişilik sınıflardan kurtarmak ve üniversite kapılarında yaşanan yığılmaları önlemek için kolları sıvadık. Öğretmen sayısını 652 bin ilaveyle 947 bine çıkardık. Derslik sayısını 316 bin ilaveyle 589 bine yükselttik. Üniversite sayısını 131 ilaveyle 207'ye, akademik personel sayısını 98 bin ilaveyle 169 bine ulaştırdık. Üniversitelerimizdeki öğrenci sayısı ise 1,6 milyondan 8 milyona tırmandı. Üniversitelerimizle alakalı olarak birileri şunu söyleyebilir, 'Bu rakamlar iyi de kalite...' Onların tespiti de doğru olabilir. Bizim üniversite öğrenci adaylığımızda 10 öğrenciden 1 kişi üniversiteye girerken hamdolsun şimdi neredeyse 10'da 10 üniversiteye girer duruma geldik. Bu nedir? Bu şu anda keyfiyet itibariyle sıkıntımız olabilir ama inşallah bu adımlarla beraber keyfiyeti de yakalayacağız ve keyfiyeti de yakalamak suretiyle bu öğrencilerimiz batıyla kesinlikle yarışır hale gelecektir." "Bu yılın ilk yarısında 21 yurdu daha hizmete açıyoruz" Gençlere, ailelerine yük olmadan üniversite eğitimlerini tamamlayabilmeleri için her türlü desteği verdiklerini belirten Erdoğan, yıllarca protestolara konu olan üniversite harçlarını kaldırdıklarını söyledi. Erdoğan, "Gençlerimiz bu harçlarla ilgili hep protestolar yapıyorlardı. Şimdi harç diye bir şey kaldı mı? Bunu kaldıran AK Parti iktidarıdır." diye konuştu. Lisans öğrencilerinin kredi-burs desteğini yılbaşı itibarıyla 550 liraya, yüksek lisansta 1100 liraya, doktorada ise 1650 liraya yükselttiklerini bildiren Erdoğan, yurtlarda kalan öğrencilere aylık 420 lira da beslenme yardımı yaptıklarına değindi. Yurtlarda kalan öğrencilerin barınma sorununu çözmek için yatak sayısını 182 binden 677 bine ulaştırdıklarını anlatan Erdoğan, ekrana yansıtılan yurt görüntülerini işaret ederek, "Odalarımız gayet güzel görüyorsunuz." ifadesini kullandı. "Bu yılın ilk yarısında 13 bin 750 yatak kapasiteli 21 yurdu daha hizmete açıyoruz." diyen Erdoğan, bu tür lüks yurtlarla birlikte öğrencilerin artık barınma sorununu da büyük oranda çözeceklerini belirtti. İlk ve ortaöğretimde hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm öğrencilere ders kitaplarını ücretsiz verdiklerini hatırlatan Erdoğan, "Ne çileler çektik ya biz, kırtasiyeci dükkanına giderdik bir hafta sonraya gün verirlerdi. O da şu anda bizim dağıttığımız kitaplar gibi kitaplar değil, ne yazık ki baskılarıyla, kaliteleriyle ele alınacak gibi olmayan, hatta biz teksir kağıdından yapılmış notlarla okurduk, üst sınıflardaki abilerimiz bize o teksir notlarını bile satmazlardı, bunları yaşadık." şeklinde konuştu. Ekrana yansıtılan kitapları gösteren Erdoğan, "İşte bunları şimdi sıralarının üzerinde yavrularımız görüyor ve öz güveniyle de geleceğe yürüyor." değerlendirmesinde bulundu. "Mesleki eğitim-öğretim merkezlerini güçlendiriyoruz" Okulların hangi alanda desteklenmesi gerektiğini gösterecek Okul Profili Değerlendirme Sistemini 2019'da oluşturduklarını ve üç ay içinde hayata geçireceklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "2019 yılında, ezberlemeyi değil, tasarlamayı, analitik düşünmeyi ve üretkenliği teşvik eden 5 binden fazla Tasarım Beceri Atölyesini okullarımızda hizmete açtık. İlkokul, ortaokul ve lise düzeyinde, bu yılın ilk altı ayında 2 bin ve izleyen dönemde 10 bin daha Beceri Atölyesi kurmayı planlıyoruz. Mesleki eğitim-öğretim merkezlerini güçlendiriyoruz. Bu okullarda çıraklık, kalfalık ve ustalık eğitim-öğretimi alan gençlerimizin, fark derslerini yine aynı yerlerde vererek lise diplomasına sahip olabilmelerinin önünü açıyoruz." Savunma sanayi, otomotiv, biyoteknoloji ve uzay-havacılık gibi alanlarda teknik iş gücü yetiştirilmesine 2019 yılında daha çok öncelik verdiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geleceğin mesleklerini şekillendirecek olan öğretmenlerimizin hizmet içi eğitimlerini de ihmal etmiyoruz. Özel eğitime ihtiyacı olan çocuklarımızın giderlerini, sosyal güvencesi olup olmadığına bakmaksızın karşılıyoruz. Zihinsel ya da bedensel engelli, konuşma bozukluğu ya da öğrenme güçlüğü olan öğrencilerimiz için geçtiğimiz yıl 143 bin nitelikli eğitim materyali geliştirerek, 6 bin özel eğitim sınıfını kullanıma sunduk. Dijital içerikli özel eğitim materyallerinin oluşturulmasına yönelik çalışmaları 2019 yılında başlattık, bu yıl erişime açıyoruz. Önümüzdeki dönemde kaynaştırma eğitimi, özel eğitim sınıfları, evde veya hastanede eğitim hizmetlerimizi artırarak, engelleri eğitimle aşmaya devam edeceğiz." bilgisini paylaştı. "Sağlık hizmetleri kalitesi, tüm dünyaya örnek olacak düzeyde" Sağlığın en büyük reformları gerçekleştirdikleri alanların başında geldiğine işaret eden Erdoğan, vatandaşları hastane kapılarında eziyet çekmekten kurtaracak ve herkese insanca hizmet verecek bir sistem kurmaya çalıştıklarını söyledi. "Ülkemizde uygulanan genel sağlık sigortası ve sağlık hizmetleri kalitesi, tüm dünyaya örnek olacak düzeye geldi." ifadesini kullanan Erdoğan, 17 yılda hastane ve diğer yataklı tedavi kurumlarının sayısını 2 bin 600'den 5 bin 500'e yükselttiklerini belirtti. Ekrana yansıtılan görüntüye işaret eden Erdoğan, "Yatak kalitesinden odaların kalitelerine varıncaya kadar... Buralarda da neler çektik, adeta koğuş sistemiyle maalesef içerideki tuvaleti vesairesine baktığınızda her türlü pisliğin olduğu dönemlerden geliyoruz. Ben birilerini şu anda eleştirecek değilim, onu zaten milletimiz gayet iyi biliyor. Fakat biz Kanuni'nin 'halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi' diyerek yatırımları hiç esirgemeden bu alana yaptık." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hastanelerimizin toplam yatak sayısını 240 bine, nitelikli yatak sayısını 145 bine çıkarttık. Doktor sayımızı 92 binden 161 bine, toplam sağlık çalışanı sayımızı ise 378 binden 1 milyon 25 bine çıkardık. Ülkemizde kişi başına yapılan sağlık harcamasını, bakınız ekranları başında bizi izleyen milletime de sesleniyorum, kişi başına sağlık harcamasını 19 liradan 140 liraya çıkartırken, vatandaşlarımızın ceplerinden yaptıkları harcama oranını yüzde 20'den yüzde 17'ye gerilettik." şeklinde konuştu. Adana, Isparta, Mersin, Yozgat, Kayseri, Elazığ, Eskişehir, Manisa, Bursa ve Ankara Bilkent Şehir Hastanelerini milletin hizmetine sunduklarını aktaran Erdoğan, "Bu yıl Konya Karatay, İstanbul İkitelli, Tekirdağ, Kocaeli ve İzmir Bayraklı Şehir Hastanelerinin açılışlarını da yapacağız." ifadesini kullandı. İnşaatı devam eden 64 sağlık tesisini tamamlayarak hizmete açacaklarını ve 19 sağlık tesisinin daha inşaatına başlayacaklarını kaydeden Erdoğan, "Tüp bebekten irsi hastalıkların tedavisine, psikososyal ve ruhsal problemlere kadar pek çok hizmeti sosyal güvenlik kapsamına aldık. Kanser tedavisinde oldukça yüksek bedeli olan işlemlerden ilave ücret alınmasının önüne geçtik. 2019 yılı itibarıyla antiserum üretimine başladık." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sağlık turizmi yoluyla ülkemize gelen hasta sayısı 2019 Kasım sonu itibarıyla yıllık 470 bine ulaştı. Bu sayıyı önce 750 bine, ardından 1,5 milyona yükseltmeyi hedefliyoruz. Ayrıca bu kapsamda tedavi öncesinde ve tedavi sonrasında hastaları takip etmek üzere, yurt dışında 20 teşhis merkezi kuracağız." şeklinde konuştu. "Sigaraları ayaklarınızın altına alın" Sigara başta olmak üzere tütün mamülleriyle mücadele kapsamında, 2019 yılında başlattıkları tek tip sigara paketi uygulaması ile bu alanda 7'nci ülke olduklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Şimdi buradan tüm milletime sesleniyorum; gelin kendi kendinizin düşmanı olmayın, artık bu sigaraları ayaklarınızın altına alın, içmeyin daha dinamik, daha sağlıklı olarak geleceğe yürüyün. Sağlık, spor ve eğitim hizmeti veren yerlerde sigara satışını tümüyle yasakladık. İnternet dahil her yerde, sigarayı özendirecek görüntülerin kullanılmasının önüne geçtik. Dumansız hava sahası uygulamasında mevzuattaki boşlukları ortadan kaldırarak, daha etkin bir mücadele yürüteceğiz. Ben milletimi seviyorum, milletimin düşmanı değilim, onun için biz sigarayı yasaklıyoruz. Onun için de kimde sigara paketi yakalarsam almaya çalışıyorum, zira onları bu beladan kurtaralım istiyorum." Türkiye'de madde bağımlılığı nedeniyle 1 milyon kişi başına düşen ölüm ortalamasının 11,4 düzeyinde iken 2019 yılında 3,3'e gerilediğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: "Doktorlarımızın, hemşirelerimizin ve diğer sağlık personelimizin güvenliğini en üst seviyede tutmaya devam edeceğiz. Bunun için kapsamlı bir Sağlıkta Şiddeti Önleme Eylem Planı hazırladık. Yerli ilaç üretimi ve yerli plazmadan kan ürünleri üretimi 2020'de de gündemimizin ilk sıralarında yer alacak. Yerli ilaç ve plazma üretimi ile yerli cihaz geliştirilmesi konusunda engel çıkartanların yaptıkları vatana ihanetle eşdeğerdir. Bu konuda kimseye müsamaha göstermeyeceğiz." "Adaletli bir infaz rejimi üzerinde çalışıyoruz" Erdoğan, konuşmasında, adalet ve güvenlik alanlarında yapılan çalışmalara ilişkin de bilgi verdi. Adalet hizmetlerinde, mevzuattan alt yapıya, ceza infaz kurumlarından yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına kadar önemli gelişmeler katedildiğini belirten Erdoğan, hakim savcı sayısını 9 bin 349'dan 2019 yılı sonu itibarıyla 20 bin 629'a, yardımcı personel sayısını 51 binden 138 bine çıkardıklarını bildirdi. Mahkeme sayılarını yüzde 82 artırdıklarını ve 256 adalet sarayı inşa ederek yargının işleyişini kolaylaştırdıklarını dile getiren Erdoğan, istinaftan ihtisaslaşmaya, ombudsmanlıktan Hakimler ve Savcılar Kurulunun (HSK) yeniden yapılandırılmasına ve askeri mahkemelerin kaldırılmasına kadar pek çok tarihi reform yaptıklarını söyledi. Erdoğan, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının güçlendirilmesini, hukukun üstünlüğünün temel şartı olarak gördüklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yargı Reformu Strateji Belgemizi, 2019 Mayıs'ında milletimizle paylaşmıştık. Belgedeki hedeflerin gerçekleştirilmesi amacıyla hazırlanan birinci yargı paketi, yine geçtiğimiz yıl Mecliste kabul edilerek kanunlaştı. Bu düzenlemeyle ceza adaleti sistemine 'seri muhakeme usulü' ve 'basit yargılama' adı altında iki yeni uygulama da kazandırdık. Kamu vicdanını rahatsız etmeyecek, suçluların cezalarını çektiği, ceza adaleti sisteminin amacına uygun, ölçülü ve adaletli bir infaz rejimi üzerinde çalışıyoruz. Aynı şekilde, önemli bir çalışma olan insan hakları eylem planını da birkaç ay içerisinde tamamlamayı planlıyoruz. İnfaz düzenlemesini de içeren ikinci yargı paketinin hazırlıklarını tamamladık, birkaç hafta içinde Meclis gündemine getiriyoruz." Arabuluculuk benzeri idari sulh sistemi düzenlemesi yakında Meclis'te Erdoğan, vatandaşların devletle olan hukuki ihtilaflarının yargıya gitmeden, arabuluculuk benzeri bir idari sulh sistemiyle çözümünü içeren düzenlemenin bir başka önemli reform olduğunu söyledi. Bu uygulamayla, vatandaşların idareyle ya da kamu kurumlarının kendi aralarındaki uyuşmazlıklarının zahmetsiz ve hızlı şekilde çözülmesini amaçladıklarını kaydeden Erdoğan, bu konudaki hazırlıkları 2019'da tamamladıklarını, yakında konunun Meclis gündemine geleceğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, nöbetçi noterlik uygulamasına geçmenin yanında, dijital bağlantıyla bir noterde yapılan işleme ait belgenin diğer noterlikten alınabilmesini sağladıklarını hatırlatarak, noterliğe girişte sınav usulünün getirilmesi ve noter yardımcılığı müessesesinin kurulmasının bir başka yenilik olacağını bildirdi. Veraset ilamlarında olduğu gibi, bazı çekişmesiz yargı işleriyle henüz dava açılmamış aşamadaki delil tespitlerinin noterlikler tarafından yapılmasının, yargının iş yükünü azaltacağını vurgulayan Erdoğan, "Elektronik tebligat sistemiyle, yargı sürecinde bu sebeple oluşan hataların ve gecikmelerin önüne geçtik. Bu sistemle şu ana kadar 17 milyondan fazla e-tebligat gönderimi yapılarak, 210 milyon liranın üzerinde tasarruf sağlandı." diye konuştu. Erdoğan, 2019'da yeni adli yıla girerken 4 yeni bölge adliye mahkemesi kurarak sayıyı 11'den 15'e çıkardıklarını söyledi. "270 bin dosyadan 231 bini uzlaşmayla sonuçlanmıştır" "Geç gelen adalet, adalet değildir" yaklaşımıyla, geçen yıl yargılamada hedef süre uygulamasını başlattıklarını dile getiren Erdoğan, soruşturmalarda yüzde 74, yargılamada ise yüzde 80'in üzerinde hedef sürelere uyulduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk uygulamasıyla arabulucu atanan yaklaşık 150 bin dosyanın yarıdan fazlası çözüldü. 2019 yılında uzlaştırma bürolarında görüşülen 270 bin dosyadan 231 bini uzlaşmayla sonuçlanmıştır." dedi. Yargı sistemine kazandırılacak önemli yeniliklerden birinin de hakim ve savcı yardımcılığı olduğuna işaret eden Erdoğan, "Yargı Reformu Stratejisi'nde geniş bir hukuk eğitimi reformu yapacağımızı belirtmiştik. Bu konuda Adalet Bakanlığının ve YÖK’ün çalışmaları devam ediyor." ifadelerini kullandı. "Bir teröristin yazdığı kitabın sahnelendiği tiyatroda tiyatro izliyorlar" Terör örgütleriyle ve asayişi bozmaya yönelik her türlü eylemle mücadelede, tarihin en başarılı neticelerinin kendi dönemlerinde alındığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "PKK/YPG'den DEAŞ'a ve FETÖ'ye kadar, ülkemize saldırması için beslenip büyütülen ne kadar örgüt varsa hepsinin başını ezdik, eziyoruz. Aynı şekilde organize suç örgütlerine de göz açtırmıyoruz. Geçtiğimiz yıl PKK'ya karşı gerçekleştirilen operasyonlarda 1250 terörist etkisiz hale getirilerek, pek çok eylem engellendi. Terör örgütünün ülkemiz içindeki silahlı unsurlarının sayısı, 2019 yılı sonu itibarıyla kuruluş döneminin dahi altına inmiştir." Erdoğan, Diyarbakır annelerinin kararlı duruşunun örgüt içindeki çözülmeyi artırdığını vurgulayarak, "Fakat enteresan olan bir şey var. Diyarbakır anneleri malum siyasi partinin önünde aylardır dururken, dağa kaçırılan evlatlarının resimleriyle orada o dik duruşlarını sürdürürken, bir de bakıyorsunuz ki ana muhalefetin başı ve heyeti yanında yine o partiyle birlikte bir teröristin yazmış olduğu kitabın sahnelendiği tiyatroda tiyatro izliyorlar. Ülkemizin nereden nereye, kimler vasıtasıyla, nasıl geldiğini göstermesi bakımından bu çok enteresandır. İnanıyorum ki benim aziz milletim vakti saati geldiğinde bunlara da gereken dersi verecektir." değerlendirmesinde bulundu. "Güvenlik bürokrasimiz tek vücut" Terör örgütüne katılımların neredeyse tamamen durma noktasına geldiğine işaret eden Erdoğan, "Bölgemizdeki huzur ve güven iklimi kökleştikçe, turizm başta olmak üzere, her alanda gözle görülür bir olumlu hareketlenme yaşanıyor." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz'da millete kurşun sıkan FETÖ'yü devlet kurumlarından ve ülkeden tamamen temizleyene kadar mücadelenin süreceğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "DEAŞ, El Kaide ve diğer terör örgütlerine yönelik operasyonlarda da 388 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Amacımız, 780 bin kilometrekare vatan toprağının her karışında insanlarımızın güvenli, huzurlu, geleceğinden emin bir şekilde yaşamasını sağlamaktır. Nitekim, hırsızlık olayları son üç yılda İstanbul'da günde 78'den 34'de, Ankara'da 4'e, İzmir'de ise 6'ya düştü. Özellikle FETÖ'nün kurumlarımızdan temizlenmesiyle birlikte, güvenlik alanındaki başarılarımız arka arkaya gelmeye başladı. Güvenlik bürokrasimiz tek vücut halinde hareket ederek ülkemize yönelik tehditlerle mücadele edebilme imkanına kavuşmuştur. Şu anda polisimiz, jandarmamız, korucularımız hiçbir ayrım yok, el ele, omuz omuza terörle mücadelelerini sürdürmektedirler." "Yakında Milli İstihbarat Teşkilatımızın İstanbul şubesinin açılışını da yapacağız" Yeni hizmet binası "KALE"nin açılışı geçen günlerde yapılan Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığının, görev alanındaki başarılarıyla ülkenin gururu haline geldiğini anlatan Erdoğan, "Milli Savunma, İçişleri ve Dışişleri bakanlıkları ile Milli İstihbarat Teşkilatımızın başını çektiği güvenlik kurumlarımız arasındaki koordinasyonu daha da geliştiriyoruz. İnşallah yakında Milli İstihbarat Teşkilatımızın İstanbul şubesinin de açılışını yapacağız. O da istihbarat teşkilatımızın her yönüyle muhkem ve bütün istihbari noktadaki teçhizatlarıyla güçlü bir ayağı olacak." diye konuştu. Erdoğan, Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulunu da yakında faaliyete geçireceklerini bildirdi. Sınır Fiziki Güvenlik Sistemleri projesi kapsamında 911 kilometrelik Suriye sınırı boyunca 825 kilometre güvenlik duvarı inşa ettiklerini anlatan Erdoğan, "Güvenlik duvarının tüm elektronik aksamla nasıl güçlendirildiğini görüyorsunuz. Bu imkanlar yoktu ama bunların hepsini yaptık. Bütün dert, terör örgütlerinin buradan topraklarımıza sızmasını önleyelim." ifadelerini kullandı. Erdoğan, ayrıca 211 elektro optik kulenin kurulum çalışmalarına da başladıklarını, bu yıl doğu sınırında 117, batı sınırında 42 elektro optik kuleyi faaliyete geçireceklerin, böylece, Türkiye'nin 1182 kilometrelik doğu sınırının 740 kilometrelik kısmını, 472 kilometrelik batı sınırının ise 350 kilometrelik kısmını gözetleme imkanı bulunacağını bildirdi. "Tek çare alternatif bir su yolu inşa etmektir" Boğazdaki deniz trafiğini engellemenin hukuki, ekonomik ve sosyal olarak mümkün olmadığını belirten Erdoğan, tek çarenin alternatif bir su yolu inşa etmek olduğunu söyledi. Erdoğan, İstanbul Havalimanının ilk etabının ikinci fazını da haziran ayında hizmete açmayı planladıklarını kaydetti. "TÜRKSAT 6A'yı 2021 yılında uzaya fırlatacağız" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İlk yerli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A'yı bu yıl tamamlayacak ve 2021 yılında uzaya fırlatacağız." dedi. "Amacımız her yıl 300 bin konutun dönüşümünü sağlamak" Erdoğan, "Beş yıl içinde acilen dönüştürülmesi gereken 1,5 milyon konutumuz bulunuyor. Amacımız, 100 bini İstanbul'da olmak üzere, her yıl 300 bin konutun dönüşümünü sağlamak." dedi. "38 ilde daha millet bahçelerimizi hizmete sunuyoruz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl 38 ilde daha millet bahçelerini vatandaşların hizmetine sunacaklarını ifade etti. "Bu yıl 6,6 milyar lira hayvancılık desteği vereceğiz" Erdoğan, "Bu yıl 6,6 milyar lira hayvancılık desteği vereceğiz. Et ithalatını daha da azaltacak ve inşallah 2022'de tamamen sıfırlayacağız." ifadelerini kullandı. "26 bin 684 şehit yakını, gazi ve gazi yakınımızın istihdamını sağladık" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl yapılan 2 bin 845 kişilik atamalarla birlikte toplam 26 bin 684 şehit yakını, gazi ve gazi yakınımızın kamu kurum ve kuruluşlarında istihdamını sağladık. Bu yılın ilk yarısında 600 kişiyi daha istihdam edeceğiz." şeklinde konuştu. "Önümüzdeki 3 yılda istihdamı 3,2 milyon kişi artırmayı hedefliyoruz" Erdoğan, "Yeni Ekonomi Programı'na göre, önümüzdeki 3 yılda istihdamı 3,2 milyon kişi artırarak, 2022 yılında işsizliği yüzde 9,8'e indirmeyi hedefliyoruz." dedi. "Enflasyonun yüzde 8,5'e düşmesini hedefliyoruz" "Yeni Ekonomi Programı'nda enflasyonun bu yıl yüzde 8,5'e, program dönemi sonunda da yüzde 4,9'a düşmesini hedefliyoruz." ifadelerini kullanan Erdoğan, "Faizin kademeli olarak aşağıya inmesi için adımları attık. 'İnmesi gerekir' dedik ve indi, iniyor. Bugün de yine bir açıklama yapılacak." şeklinde konuştu. Erdoğan, "Bu yıl yüzde 5 büyüme oranına ulaşarak yüzde 3,4 oranındaki küresel büyüme beklentisinin üstüne çıkmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı. "Milli Uzay Programı'nı bu yılın ilk yarısında ilan edeceğiz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Uzay Programı'nı bu yılın ilk yarısında ilan edeceklerini açıkladı. "AB ile ilişkilerimizde yeni bir ivme yakalamayı umut ediyoruz" Erdoğan, "Önümüzdeki dönemde Avrupa Birliği ile ilişkilerimizde yeni bir ivme yakalamayı umut ediyoruz." dedi. Read the full article
0 notes
Text
Büyükşehir Belediye Meclisi Toplandı
Gülnar Haberleri Yeni Bir Haber Yayınladı... https://www.gulnarhaberleri.net/buyuksehir-belediye-meclisi-toplandi/
Büyükşehir Belediye Meclisi Toplandı
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi 2018 Yılı Temmuz Ayı Toplantısı’nın İkinci Birleşimi, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz başkanlığında gerçekleştirildi.
Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen toplantıda idare tekliflerine ait 13, komisyon raporlarına ait 18 ve gündem dışı 2 madde olmak üzere toplam 33 madde görüşüld��.
“Çözüm üretmeden, sırf ‘inat olsun yaptırmayacağım’ anlayışıyla yaklaşırsanız olmaz”
Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından H. Okan Merzeci Bulvarı ile 34. Cadde kesişimine yapılması planlanan Katlı Kavşak (Kipa Kavşağı) projesine meclis üyeleri tarafından yapılan itirazlar üzerine değerlendirmelerde bulunan Başkan Kocamaz, “Yapmayı planladığımız katlı kavşağın bitişiğinden de bildiğiniz gibi dere geçiyor. Biz geçmişte çok kötü görüntü ve sıkıntı yaratıyor diye vatandaşın talebi doğrultusunda Tulumba Kavşağı’nı yıktık. Ama bu yapımı planlanan KİPA Kavşağı’nda benim de gönlümden alt geçit geçiyor ama şartlar bizi üst geçide zorluyor. Bir sel geldi ve başımıza neler geldi. Böyle bir konuda arkadaşlar reddediyor ama çözüm üretmeleri lazım. Çözüm üretmeden sırf inat olsun yaptırmayacağım anlayışıyla yaklaşırsanız olmaz. Burası 34. Cadde. Hemen yan tarafı da Öksüz Deresi. Yani 34. Cadde dere gibi çalışıyor. Arkadaşlar demiş ki kuzey-güney istikametinde bat çık yapılsın. O şekilde yaparsak oluşabilecek olumsuzlukları görüyorsunuz. Benim de gönlümden bat çık geçiyor ama şartlar bizi buna zorluyor. Yani hiçbirimiz bunun uzmanı değiliz. Bende uzmanı değilim ama ben oradaki dereyi o selde gördüm, yaşadım, bizzat oradaydım. Siz bir çözüm önerin görelim bakalım çözümünüz nedir?” dedi.
Kavşağın kuzey güney yönünde yapılmasının dezavantajları olacağını ve olası felaketlerde sorun yaratacağını ifade eden Başkan Kocamaz, “Bu yola gelen su o dereden taşan su değil. Su, Üniversite Kavşağı’nın oradan sağ taraftan yani yukarıdan geliyor. Siz sel anında oraya gidip, görmediniz. Eğer bu projeye itiraz ediyorsanız alternatifini de siz getireceksiniz. Şu anda zamana karşı yarış yapıyoruz. Vatandaşa söz vermişiz. ‘Seçime kadar Kipa Kavşağı ile Kuvayi Milliye’yi bitireceğiz’ demişiz. Burada bir ay geriye atarak, hemen başlanacağı halde, önüne set çekiyorsunuz. Körü körüne konuşuyorsunuz. O derinlikten yan yol verip nasıl yukarıya çıkaracaksın? Bir sel geldiğinde o yan yoldan suyun girmeyeceğini nasıl tahmin edeceksin? Fuzuli konuşuyorsunuz” ifadelerini kullandı.
“Arkadaşların karar vermeye cesareti yok, hiç olmazsa bu kararı odalar versin”
Meclis üyelerinin olayı siyaset yönünden değerlendirerek itiraz ettiklerini sözlerine ekleyen Başkan Kocamaz, “Siz zaten işin sadece siyasetindesiniz, başka bir şey değil. Önümüzdeki hafta pazartesi günü Mühendis Odaları’nı ve büyük odaları da toplayıp bir sunum yapılır. Hiç olmazsa bu kararı odalar versin. O zamana kadar da sizden çözüm için proje bekliyorum. Madem işin uzmanları bilmiyor, sizden çözüm bekliyorum! Ben bunun uzmanı değilim, siz de değilsiniz. Uzmanları yapıyor bunu. En sonunda bende vatandaşı Kipa Kavşağı’nı yapacaktım ama bazı meclis üyeleri yaptırmadılar diye bilgilendiririm” şeklinde konuştu.
Söz konusu maddenin yapılan itirazlar nedeniyle bir sonraki hafta yapılacak meclise ertelenmesi oy birliğiyle kabul edildi.
Büyükşehir’in eğitim yardımı 1.000 TL oluyor
ÖSYM’ce yapılan 2018 yılı Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS) Açık Öğretim Fakülteleri hariç olmak üzere Türkiye’de yerleşik Devlet Üniversitelerinin en az 4 yıllık bölümlerini kazananlar ile Türkiye ve KKTC’de yerleşik vakıf üniversitelerinin en az 4 yıllık bölümlerini tam burslu (Şehit ve Gazi ailelerinin çocuklarının bursluluk oranına bakılmaksızın) kazanan ve ailesi Mersin’de ikamet eden öğrencilerin ödüllendirilerek ilk yıl için karşılıksız 1.000 TL öğrenim yardımında bulunulmasına, ödemelerin Büyükşehir Belediyesi’nin imkânları doğrultusunda bir veya birkaç defada yapılması ile ilgili teklif Plan Bütçe Eğitim Kültür Gençlik ve Spor komisyonuna oy birliğiyle havale edildi.
Ayrıca mecliste, Mut İlçesi, Göksu Mahallesi’nde yer alan Göksu İlköğretim Okulu binasında oluşan çatlakların, öğrencilerin can güvenliğini tehlikeye atacağı, bu nedenle okul binasının acilen tahliye edilmesi belirtildiğinden eski belediye hizmet binasının, ‘Göksu İlköğretim Okulu’ olarak kullanılmak üzere 2 yıl süreli olarak tahsis edilmesi ile ilgili teklif direk oylanarak kabul edildi.
Büyükşehir’den festival giderlerine destek
Aydıncık Belediyesi tarafından 24-26 Ağustos 2018 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Aydıncık VI. Uluslararası Kültür Turizm ve Tarım Festival giderleri için, Aydıncık Belediyesine maddi destek verilmesine karar verildi.
Mersin Santa Catarina ile kardeş olunuyor
Mersin’in Brezilya’nın Santa Catarina Eyaleti ile Mersin Büyükşehir Belediyesi arasında kardeş şehir ilişkisi kurulması ile ilgili teklif Plan ve Bütçe, Yurtdışı İlişkiler ve Amatör Spora Destek Komisyonu’na oy birliğiyle havale edildi.
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi Temmuz Ayı İkinci Birleşimi, alınan kararların Mersin ve tüm ilçelerine hayırlı olması temennileriyle sona erdi.
0 notes
Link
0 notes
Text
Erdoğan: Yeni bir şahlanış döneminin kapılarını açıyoruz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde "2019 Yılı Değerlendirme Toplantısı"nda konuştu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtikten sonra yürütmenin faaliyetlerini 100 günlük periyotlar halinde takip etmeye başladıklarını belirten Erdoğan, birinci ve ikinci 100 günlük icraat programlarını milletle paylaştıklarını söyledi. Bakanlıkların ve kurumların icraatlarının takibini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay vasıtasıyla çeyrek dilimler halinde sürdürdüklerini aktaran Erdoğan, yılda iki defa da bu değerlendirmeyi şahsen milletle paylaşacağını kamuoyuna açıkladığını hatırlattı. Bugün 2019 yılının toplu değerlendirmesini yapmak ve 2020 çalışmalarını paylaşmak için bir araya geldiklerini ifade eden Erdoğan, yetkiyi doğrudan milletten alan bir hükümet olarak yaptıklarının hesabını millete vermenin en başta gelen görevleri olduğunu bildirdi. Yeni yönetim sisteminin en büyük özelliğinin eskiden çok ciddi zaman ve enerji kaybına yol açan düzenlemelerin hızlı ve etkin şekilde yapılabilmesine imkan sağlaması olduğunu dile getiren Erdoğan, "İtimadın takip ve kontrole mani olmadığı anlayışıyla bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın faaliyetlerini yakından izliyoruz. Böylece aksaklıkları ve eksiklikleri vakitlice belirleyerek çözüm yolları bulma ve hızlıca hayata geçirme imkanı elde ediyoruz. Önümüzdeki dönemde de çeyrek dilimler halinde takibi, her 6 ayda bir de sonuçları milletimizle paylaşmayı sürdüreceğiz." diye konuştu. Bundan yaklaşık 9 yıl önce, 2011 yılında, 2023 hedeflerini milletin takdirine sunduklarını anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "2023 hedefleri, o günden bugüne tüm çalışmalarımızda bizim için bir yol haritası, bir pusula görevi görmüştür. Türkiye'nin 2023 yürüyüşü, içeride ve dışarıda pek çok kesimi rahatsız etmiştir. Dikkat ederseniz ülkemize yönelik saldırılar, bu süreçte tarihte eşi benzeri görülmemiş bir şekilde artmış ve çeşitlenmiştir. Yaşadığımız bu kesintisiz saldırı döneminin amacının ülkemizi 2023 hedeflerine ulaşmaktan alıkoymak olduğu açıkça ortadadır. Hamdolsun, Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle, bu saldırıların hepsini de boşa çıkardık. Sokaklarımızı kaosa teslim etmedik. Terör örgütlerine boyun eğmedik. Meydanı darbecilere bırakmadık. Ülkemizin güney sınırları boyunca kuşatılmasına rıza göstermedik. Ekonomik tetikçilere de teslim olmadık. Evet, çok büyük bedeller ödedik, çok acı kayıplar verdik, çok sinsi tuzaklarla karşılaştık ama hepsinin de üstesinden gelmeyi başardık. 2019 yılı, işte bu sıkıntıları tüm ağırlığıyla hissettiğimiz bir yıl oldu."
"Milli birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirdik" Türkiye için yazılan senaryolarda 2019'un bir yıkılış ve teslim oluş yılı olarak öngörüldüğünü belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Rabbimize binlerce şükürler olsun ki, biz 2019 yılını yeniden yükseliş yılı haline dönüştürdük. Milli birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirdik. Terör örgütlerini sınırlarımızdan uzaklaştırdık. Darbecilere dünyayı zindan ettik. Sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridorunu parçaladık. Ekonomimize kurulan tuzakları bozarak yeniden hedeflerimize odaklandık. Şimdi de hem büyümeyi, üretimi, ihracatı, istihdamı güçlendirerek hem Akdeniz başta olmak üzere uluslararası alandaki haklarımıza sahip çıkarak, yeni bir şahlanış döneminin kapılarını açıyoruz. Bu bakımdan 2019 yılı icraat sonuçları, Türkiye'nin en zor şartlarda bile neler yapabileceğini gösteren bir başarı hikayesidir. İnşallah 2020 yılında her alanda çok daha fazlasını gerçekleştirerek milletimize bize verdiği hasbi destek ve yaptığı fedakarlıklar için borcumuzu ödemeye çalışacağız. Bu büyük milletin, şartlar ne olursa olsun istiklali ve istikbali için destan yazmaya devam edeceğini, içeride ve dışarıda herkese göstereceğimiz bir yıla giriyoruz. Dört gözle Türkiye’nin tökezlemesini ve yere kapaklanmasını bekleyenleri hüsrana uğratmayı sürdüreceğiz. Bunu yaparken kendimizi sürekli muhasebeye çekmeyi ihmal etmiyoruz." Bu anlayışla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin birinci yılı vesilesiyle, yeni yönetim sistemiyle ilgili kapsamlı bir değerlendirme yaptıklarına işaret eden Erdoğan, "Sonuçta ifade edilen sorunların yüzde 98'inin yeni yönetim sisteminden değil, eski sistemin alışkanlıklarıyla iş yapma eğiliminden kaynaklandığını gördük." dedi. Bu tespit ışığında tıkanıklık noktalarını çözecek bir dizi tedbir geliştirerek adım adım hayata geçirmeye başladıklarını ifade eden Erdoğan, aynı şekilde gelecek dönemle ilgili orta ve uzun vadeli planları hazırladıklarını, Meclis tarafından da kabul edilen 11'inci Kalkınma Planının, 2019-2023 dönemini kapsayan orta vadeli yol haritası olduğunu söyledi. Erdoğan, "Daha fazla değer üreten, daha adil paylaşan, daha güçlü ve müreffeh Türkiye" şiarıyla hazırladıkları bu planı, yıllık programlar ve çeyrek dönemlik izlemeler vasıtasıyla adım adım uygulayacaklarını bildirdi. "Yaklaşık 68 milyar lira bütçe kullandık" Geçen yılı zor ama bir o kadar da verimli çalışmalarla kapattıklarını belirten Erdoğan, genel tabloya bakıldığında, 2019 yılı icraat programlarında yer alan 1451 eylemin 1161'ini tamamlandıklarının görüldüğünü söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bütçe konusundaki tüm sıkıntılara rağmen, 2019'un birinci yarısındaki eylemlerde yüzde 98, ikinci yarısındaki eylemlerde ise yüzde 89 gerçekleşme oranı yakaladık. Bu eylemlerin hayata geçmesi için yaklaşık 68 milyar lira bütçe kullandık." bilgisini paylaştı. Hükümete ilk geldiklerinde Türkiye'yi 4 sütun üzerinde yükselteceklerinin sözünü verdiklerini, bunları da eğitim, sağlık, adalet ve emniyet olarak belirttiklerini anımsatan Erdoğan, gerek Türkiye genelinde gerekse illerde hayata geçirdikleri icraatları da hep bu önceliklere göre anlatmayı tercih ettiklerini söyledi. Şimdi de 2019 yılı değerlendirmesini aynı şekilde yapacaklarını, bunun için eğitimle başladıklarını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: "Geçtiğimiz 17 yılda eğitim-öğretimde, öncelikle altyapıyla ilgili eksikleri gidermenin gayreti içinde olduk. Çocuklarımızı 70-80 kişilik sınıflardan kurtarmak ve üniversite kapılarında yaşanan yığılmaları önlemek için kolları sıvadık. Öğretmen sayısını 652 bin ilaveyle 947 bine çıkardık. Derslik sayısını 316 bin ilaveyle 589 bine yükselttik. Üniversite sayısını 131 ilaveyle 207'ye, akademik personel sayısını 98 bin ilaveyle 169 bine ulaştırdık. Üniversitelerimizdeki öğrenci sayısı ise 1,6 milyondan 8 milyona tırmandı. Üniversitelerimizle alakalı olarak birileri şunu söyleyebilir, 'Bu rakamlar iyi de kalite...' Onların tespiti de doğru olabilir. Bizim üniversite öğrenci adaylığımızda 10 öğrenciden 1 kişi üniversiteye girerken hamdolsun şimdi neredeyse 10'da 10 üniversiteye girer duruma geldik. Bu nedir? Bu şu anda keyfiyet itibariyle sıkıntımız olabilir ama inşallah bu adımlarla beraber keyfiyeti de yakalayacağız ve keyfiyeti de yakalamak suretiyle bu öğrencilerimiz batıyla kesinlikle yarışır hale gelecektir." "Bu yılın ilk yarısında 21 yurdu daha hizmete açıyoruz" Gençlere, ailelerine yük olmadan üniversite eğitimlerini tamamlayabilmeleri için her türlü desteği verdiklerini belirten Erdoğan, yıllarca protestolara konu olan üniversite harçlarını kaldırdıklarını söyledi. Erdoğan, "Gençlerimiz bu harçlarla ilgili hep protestolar yapıyorlardı. Şimdi harç diye bir şey kaldı mı? Bunu kaldıran AK Parti iktidarıdır." diye konuştu. Lisans öğrencilerinin kredi-burs desteğini yılbaşı itibarıyla 550 liraya, yüksek lisansta 1100 liraya, doktorada ise 1650 liraya yükselttiklerini bildiren Erdoğan, yurtlarda kalan öğrencilere aylık 420 lira da beslenme yardımı yaptıklarına değindi. Yurtlarda kalan öğrencilerin barınma sorununu çözmek için yatak sayısını 182 binden 677 bine ulaştırdıklarını anlatan Erdoğan, ekrana yansıtılan yurt görüntülerini işaret ederek, "Odalarımız gayet güzel görüyorsunuz." ifadesini kullandı. "Bu yılın ilk yarısında 13 bin 750 yatak kapasiteli 21 yurdu daha hizmete açıyoruz." diyen Erdoğan, bu tür lüks yurtlarla birlikte öğrencilerin artık barınma sorununu da büyük oranda çözeceklerini belirtti. İlk ve ortaöğretimde hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm öğrencilere ders kitaplarını ücretsiz verdiklerini hatırlatan Erdoğan, "Ne çileler çektik ya biz, kırtasiyeci dükkanına giderdik bir hafta sonraya gün verirlerdi. O da şu anda bizim dağıttığımız kitaplar gibi kitaplar değil, ne yazık ki baskılarıyla, kaliteleriyle ele alınacak gibi olmayan, hatta biz teksir kağıdından yapılmış notlarla okurduk, üst sınıflardaki abilerimiz bize o teksir notlarını bile satmazlardı, bunları yaşadık." şeklinde konuştu. Ekrana yansıtılan kitapları gösteren Erdoğan, "İşte bunları şimdi sıralarının üzerinde yavrularımız görüyor ve öz güveniyle de geleceğe yürüyor." değerlendirmesinde bulundu. "Mesleki eğitim-öğretim merkezlerini güçlendiriyoruz" Okulların hangi alanda desteklenmesi gerektiğini gösterecek Okul Profili Değerlendirme Sistemini 2019'da oluşturduklarını ve üç ay içinde hayata geçireceklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "2019 yılında, ezberlemeyi değil, tasarlamayı, analitik düşünmeyi ve üretkenliği teşvik eden 5 binden fazla Tasarım Beceri Atölyesini okullarımızda hizmete açtık. İlkokul, ortaokul ve lise düzeyinde, bu yılın ilk altı ayında 2 bin ve izleyen dönemde 10 bin daha Beceri Atölyesi kurmayı planlıyoruz. Mesleki eğitim-öğretim merkezlerini güçlendiriyoruz. Bu okullarda çıraklık, kalfalık ve ustalık eğitim-öğretimi alan gençlerimizin, fark derslerini yine aynı yerlerde vererek lise diplomasına sahip olabilmelerinin önünü açıyoruz." Savunma sanayi, otomotiv, biyoteknoloji ve uzay-havacılık gibi alanlarda teknik iş gücü yetiştirilmesine 2019 yılında daha çok öncelik verdiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geleceğin mesleklerini şekillendirecek olan öğretmenlerimizin hizmet içi eğitimlerini de ihmal etmiyoruz. Özel eğitime ihtiyacı olan çocuklarımızın giderlerini, sosyal güvencesi olup olmadığına bakmaksızın karşılıyoruz. Zihinsel ya da bedensel engelli, konuşma bozukluğu ya da öğrenme güçlüğü olan öğrencilerimiz için geçtiğimiz yıl 143 bin nitelikli eğitim materyali geliştirerek, 6 bin özel eğitim sınıfını kullanıma sunduk. Dijital içerikli özel eğitim materyallerinin oluşturulmasına yönelik çalışmaları 2019 yılında başlattık, bu yıl erişime açıyoruz. Önümüzdeki dönemde kaynaştırma eğitimi, özel eğitim sınıfları, evde veya hastanede eğitim hizmetlerimizi artırarak, engelleri eğitimle aşmaya devam edeceğiz." bilgisini paylaştı. "Sağlık hizmetleri kalitesi, tüm dünyaya örnek olacak düzeyde" Sağlığın en büyük reformları gerçekleştirdikleri alanların başında geldiğine işaret eden Erdoğan, vatandaşları hastane kapılarında eziyet çekmekten kurtaracak ve herkese insanca hizmet verecek bir sistem kurmaya çalıştıklarını söyledi. "Ülkemizde uygulanan genel sağlık sigortası ve sağlık hizmetleri kalitesi, tüm dünyaya örnek olacak düzeye geldi." ifadesini kullanan Erdoğan, 17 yılda hastane ve diğer yataklı tedavi kurumlarının sayısını 2 bin 600'den 5 bin 500'e yükselttiklerini belirtti. Ekrana yansıtılan görüntüye işaret eden Erdoğan, "Yatak kalitesinden odaların kalitelerine varıncaya kadar... Buralarda da neler çektik, adeta koğuş sistemiyle maalesef içerideki tuvaleti vesairesine baktığınızda her türlü pisliğin olduğu dönemlerden geliyoruz. Ben birilerini şu anda eleştirecek değilim, onu zaten milletimiz gayet iyi biliyor. Fakat biz Kanuni'nin 'halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi' diyerek yatırımları hiç esirgemeden bu alana yaptık." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hastanelerimizin toplam yatak sayısını 240 bine, nitelikli yatak sayısını 145 bine çıkarttık. Doktor sayımızı 92 binden 161 bine, toplam sağlık çalışanı sayımızı ise 378 binden 1 milyon 25 bine çıkardık. Ülkemizde kişi başına yapılan sağlık harcamasını, bakınız ekranları başında bizi izleyen milletime de sesleniyorum, kişi başına sağlık harcamasını 19 liradan 140 liraya çıkartırken, vatandaşlarımızın ceplerinden yaptıkları harcama oranını yüzde 20'den yüzde 17'ye gerilettik." şeklinde konuştu. Adana, Isparta, Mersin, Yozgat, Kayseri, Elazığ, Eskişehir, Manisa, Bursa ve Ankara Bilkent Şehir Hastanelerini milletin hizmetine sunduklarını aktaran Erdoğan, "Bu yıl Konya Karatay, İstanbul İkitelli, Tekirdağ, Kocaeli ve İzmir Bayraklı Şehir Hastanelerinin açılışlarını da yapacağız." ifadesini kullandı. İnşaatı devam eden 64 sağlık tesisini tamamlayarak hizmete açacaklarını ve 19 sağlık tesisinin daha inşaatına başlayacaklarını kaydeden Erdoğan, "Tüp bebekten irsi hastalıkların tedavisine, psikososyal ve ruhsal problemlere kadar pek çok hizmeti sosyal güvenlik kapsamına aldık. Kanser tedavisinde oldukça yüksek bedeli olan işlemlerden ilave ücret alınmasının önüne geçtik. 2019 yılı itibarıyla antiserum üretimine başladık." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sağlık turizmi yoluyla ülkemize gelen hasta sayısı 2019 Kasım sonu itibarıyla yıllık 470 bine ulaştı. Bu sayıyı önce 750 bine, ardından 1,5 milyona yükseltmeyi hedefliyoruz. Ayrıca bu kapsamda tedavi öncesinde ve tedavi sonrasında hastaları takip etmek üzere, yurt dışında 20 teşhis merkezi kuracağız." şeklinde konuştu. "Sigaraları ayaklarınızın altına alın" Sigara başta olmak üzere tütün mamülleriyle mücadele kapsamında, 2019 yılında başlattıkları tek tip sigara paketi uygulaması ile bu alanda 7'nci ülke olduklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Şimdi buradan tüm milletime sesleniyorum; gelin kendi kendinizin düşmanı olmayın, artık bu sigaraları ayaklarınızın altına alın, içmeyin daha dinamik, daha sağlıklı olarak geleceğe yürüyün. Sağlık, spor ve eğitim hizmeti veren yerlerde sigara satışını tümüyle yasakladık. İnternet dahil her yerde, sigarayı özendirecek görüntülerin kullanılmasının önüne geçtik. Dumansız hava sahası uygulamasında mevzuattaki boşlukları ortadan kaldırarak, daha etkin bir mücadele yürüteceğiz. Ben milletimi seviyorum, milletimin düşmanı değilim, onun için biz sigarayı yasaklıyoruz. Onun için de kimde sigara paketi yakalarsam almaya çalışıyorum, zira onları bu beladan kurtaralım istiyorum." Türkiye'de madde bağımlılığı nedeniyle 1 milyon kişi başına düşen ölüm ortalamasının 11,4 düzeyinde iken 2019 yılında 3,3'e gerilediğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: "Doktorlarımızın, hemşirelerimizin ve diğer sağlık personelimizin güvenliğini en üst seviyede tutmaya devam edeceğiz. Bunun için kapsamlı bir Sağlıkta Şiddeti Önleme Eylem Planı hazırladık. Yerli ilaç üretimi ve yerli plazmadan kan ürünleri üretimi 2020'de de gündemimizin ilk sıralarında yer alacak. Yerli ilaç ve plazma üretimi ile yerli cihaz geliştirilmesi konusunda engel çıkartanların yaptıkları vatana ihanetle eşdeğerdir. Bu konuda kimseye müsamaha göstermeyeceğiz." "Adaletli bir infaz rejimi üzerinde çalışıyoruz" Erdoğan, konuşmasında, adalet ve güvenlik alanlarında yapılan çalışmalara ilişkin de bilgi verdi. Adalet hizmetlerinde, mevzuattan alt yapıya, ceza infaz kurumlarından yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına kadar önemli gelişmeler katedildiğini belirten Erdoğan, hakim savcı sayısını 9 bin 349'dan 2019 yılı sonu itibarıyla 20 bin 629'a, yardımcı personel sayısını 51 binden 138 bine çıkardıklarını bildirdi. Mahkeme sayılarını yüzde 82 artırdıklarını ve 256 adalet sarayı inşa ederek yargının işleyişini kolaylaştırdıklarını dile getiren Erdoğan, istinaftan ihtisaslaşmaya, ombudsmanlıktan Hakimler ve Savcılar Kurulunun (HSK) yeniden yapılandırılmasına ve askeri mahkemelerin kaldırılmasına kadar pek çok tarihi reform yaptıklarını söyledi. Erdoğan, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının güçlendirilmesini, hukukun üstünlüğünün temel şartı olarak gördüklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yargı Reformu Strateji Belgemizi, 2019 Mayıs'ında milletimizle paylaşmıştık. Belgedeki hedeflerin gerçekleştirilmesi amacıyla hazırlanan birinci yargı paketi, yine geçtiğimiz yıl Mecliste kabul edilerek kanunlaştı. Bu düzenlemeyle ceza adaleti sistemine 'seri muhakeme usulü' ve 'basit yargılama' adı altında iki yeni uygulama da kazandırdık. Kamu vicdanını rahatsız etmeyecek, suçluların cezalarını çektiği, ceza adaleti sisteminin amacına uygun, ölçülü ve adaletli bir infaz rejimi üzerinde çalışıyoruz. Aynı şekilde, önemli bir çalışma olan insan hakları eylem planını da birkaç ay içerisinde tamamlamayı planlıyoruz. İnfaz düzenlemesini de içeren ikinci yargı paketinin hazırlıklarını tamamladık, birkaç hafta içinde Meclis gündemine getiriyoruz." Arabuluculuk benzeri idari sulh sistemi düzenlemesi yakında Meclis'te Erdoğan, vatandaşların devletle olan hukuki ihtilaflarının yargıya gitmeden, arabuluculuk benzeri bir idari sulh sistemiyle çözümünü içeren düzenlemenin bir başka önemli reform olduğunu söyledi. Bu uygulamayla, vatandaşların idareyle ya da kamu kurumlarının kendi aralarındaki uyuşmazlıklarının zahmetsiz ve hızlı şekilde çözülmesini amaçladıklarını kaydeden Erdoğan, bu konudaki hazırlıkları 2019'da tamamladıklarını, yakında konunun Meclis gündemine geleceğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, nöbetçi noterlik uygulamasına geçmenin yanında, dijital bağlantıyla bir noterde yapılan işleme ait belgenin diğer noterlikten alınabilmesini sağladıklarını hatırlatarak, noterliğe girişte sınav usulünün getirilmesi ve noter yardımcılığı müessesesinin kurulmasının bir başka yenilik olacağını bildirdi. Veraset ilamlarında olduğu gibi, bazı çekişmesiz yargı işleriyle henüz dava açılmamış aşamadaki delil tespitlerinin noterlikler tarafından yapılmasının, yargının iş yükünü azaltacağını vurgulayan Erdoğan, "Elektronik tebligat sistemiyle, yargı sürecinde bu sebeple oluşan hataların ve gecikmelerin önüne geçtik. Bu sistemle şu ana kadar 17 milyondan fazla e-tebligat gönderimi yapılarak, 210 milyon liranın üzerinde tasarruf sağlandı." diye konuştu. Erdoğan, 2019'da yeni adli yıla girerken 4 yeni bölge adliye mahkemesi kurarak sayıyı 11'den 15'e çıkardıklarını söyledi. "270 bin dosyadan 231 bini uzlaşmayla sonuçlanmıştır" "Geç gelen adalet, adalet değildir" yaklaşımıyla, geçen yıl yargılamada hedef süre uygulamasını başlattıklarını dile getiren Erdoğan, soruşturmalarda yüzde 74, yargılamada ise yüzde 80'in üzerinde hedef sürelere uyulduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk uygulamasıyla arabulucu atanan yaklaşık 150 bin dosyanın yarıdan fazlası çözüldü. 2019 yılında uzlaştırma bürolarında görüşülen 270 bin dosyadan 231 bini uzlaşmayla sonuçlanmıştır." dedi. Yargı sistemine kazandırılacak önemli yeniliklerden birinin de hakim ve savcı yardımcılığı olduğuna işaret eden Erdoğan, "Yargı Reformu Stratejisi'nde geniş bir hukuk eğitimi reformu yapacağımızı belirtmiştik. Bu konuda Adalet Bakanlığının ve YÖK’ün çalışmaları devam ediyor." ifadelerini kullandı. "Bir teröristin yazdığı kitabın sahnelendiği tiyatroda tiyatro izliyorlar" Terör örgütleriyle ve asayişi bozmaya yönelik her türlü eylemle mücadelede, tarihin en başarılı neticelerinin kendi dönemlerinde alındığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "PKK/YPG'den DEAŞ'a ve FETÖ'ye kadar, ülkemize saldırması için beslenip büyütülen ne kadar örgüt varsa hepsinin başını ezdik, eziyoruz. Aynı şekilde organize suç örgütlerine de göz açtırmıyoruz. Geçtiğimiz yıl PKK'ya karşı gerçekleştirilen operasyonlarda 1250 terörist etkisiz hale getirilerek, pek çok eylem engellendi. Terör örgütünün ülkemiz içindeki silahlı unsurlarının sayısı, 2019 yılı sonu itibarıyla kuruluş döneminin dahi altına inmiştir." Erdoğan, Diyarbakır annelerinin kararlı duruşunun örgüt içindeki çözülmeyi artırdığını vurgulayarak, "Fakat enteresan olan bir şey var. Diyarbakır anneleri malum siyasi partinin önünde aylardır dururken, dağa kaçırılan evlatlarının resimleriyle orada o dik duruşlarını sürdürürken, bir de bakıyorsunuz ki ana muhalefetin başı ve heyeti yanında yine o partiyle birlikte bir teröristin yazmış olduğu kitabın sahnelendiği tiyatroda tiyatro izliyorlar. Ülkemizin nereden nereye, kimler vasıtasıyla, nasıl geldiğini göstermesi bakımından bu çok enteresandır. İnanıyorum ki benim aziz milletim vakti saati geldiğinde bunlara da gereken dersi verecektir." değerlendirmesinde bulundu. "Güvenlik bürokrasimiz tek vücut" Terör örgütüne katılımların neredeyse tamamen durma noktasına geldiğine işaret eden Erdoğan, "Bölgemizdeki huzur ve güven iklimi kökleştikçe, turizm başta olmak üzere, her alanda gözle görülür bir olumlu hareketlenme yaşanıyor." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz'da millete kurşun sıkan FETÖ'yü devlet kurumlarından ve ülkeden tamamen temizleyene kadar mücadelenin süreceğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "DEAŞ, El Kaide ve diğer terör örgütlerine yönelik operasyonlarda da 388 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Amacımız, 780 bin kilometrekare vatan toprağının her karışında insanlarımızın güvenli, huzurlu, geleceğinden emin bir şekilde yaşamasını sağlamaktır. Nitekim, hırsızlık olayları son üç yılda İstanbul'da günde 78'den 34'de, Ankara'da 4'e, İzmir'de ise 6'ya düştü. Özellikle FETÖ'nün kurumlarımızdan temizlenmesiyle birlikte, güvenlik alanındaki başarılarımız arka arkaya gelmeye başladı. Güvenlik bürokrasimiz tek vücut halinde hareket ederek ülkemize yönelik tehditlerle mücadele edebilme imkanına kavuşmuştur. Şu anda polisimiz, jandarmamız, korucularımız hiçbir ayrım yok, el ele, omuz omuza terörle mücadelelerini sürdürmektedirler." "Yakında Milli İstihbarat Teşkilatımızın İstanbul şubesinin açılışını da yapacağız" Yeni hizmet binası "KALE"nin açılışı geçen günlerde yapılan Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığının, görev alanındaki başarılarıyla ülkenin gururu haline geldiğini anlatan Erdoğan, "Milli Savunma, İçişleri ve Dışişleri bakanlıkları ile Milli İstihbarat Teşkilatımızın başını çektiği güvenlik kurumlarımız arasındaki koordinasyonu daha da geliştiriyoruz. İnşallah yakında Milli İstihbarat Teşkilatımızın İstanbul şubesinin de açılışını yapacağız. O da istihbarat teşkilatımızın her yönüyle muhkem ve bütün istihbari noktadaki teçhizatlarıyla güçlü bir ayağı olacak." diye konuştu. Erdoğan, Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulunu da yakında faaliyete geçireceklerini bildirdi. Sınır Fiziki Güvenlik Sistemleri projesi kapsamında 911 kilometrelik Suriye sınırı boyunca 825 kilometre güvenlik duvarı inşa ettiklerini anlatan Erdoğan, "Güvenlik duvarının tüm elektronik aksamla nasıl güçlendirildiğini görüyorsunuz. Bu imkanlar yoktu ama bunların hepsini yaptık. Bütün dert, terör örgütlerinin buradan topraklarımıza sızmasını önleyelim." ifadelerini kullandı. Erdoğan, ayrıca 211 elektro optik kulenin kurulum çalışmalarına da başladıklarını, bu yıl doğu sınırında 117, batı sınırında 42 elektro optik kuleyi faaliyete geçireceklerin, böylece, Türkiye'nin 1182 kilometrelik doğu sınırının 740 kilometrelik kısmını, 472 kilometrelik batı sınırının ise 350 kilometrelik kısmını gözetleme imkanı bulunacağını bildirdi. "Tek çare alternatif bir su yolu inşa etmektir" Boğazdaki deniz trafiğini engellemenin hukuki, ekonomik ve sosyal olarak mümkün olmadığını belirten Erdoğan, tek çarenin alternatif bir su yolu inşa etmek olduğunu söyledi. Erdoğan, İstanbul Havalimanının ilk etabının ikinci fazını da haziran ayında hizmete açmayı planladıklarını kaydetti. "TÜRKSAT 6A'yı 2021 yılında uzaya fırlatacağız" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İlk yerli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A'yı bu yıl tamamlayacak ve 2021 yılında uzaya fırlatacağız." dedi. "Amacımız her yıl 300 bin konutun dönüşümünü sağlamak" Erdoğan, "Beş yıl içinde acilen dönüştürülmesi gereken 1,5 milyon konutumuz bulunuyor. Amacımız, 100 bini İstanbul'da olmak üzere, her yıl 300 bin konutun dönüşümünü sağlamak." dedi. "38 ilde daha millet bahçelerimizi hizmete sunuyoruz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl 38 ilde daha millet bahçelerini vatandaşların hizmetine sunacaklarını ifade etti. "Bu yıl 6,6 milyar lira hayvancılık desteği vereceğiz" Erdoğan, "Bu yıl 6,6 milyar lira hayvancılık desteği vereceğiz. Et ithalatını daha da azaltacak ve inşallah 2022'de tamamen sıfırlayacağız." ifadelerini kullandı. "26 bin 684 şehit yakını, gazi ve gazi yakınımızın istihdamını sağladık" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl yapılan 2 bin 845 kişilik atamalarla birlikte toplam 26 bin 684 şehit yakını, gazi ve gazi yakınımızın kamu kurum ve kuruluşlarında istihdamını sağladık. Bu yılın ilk yarısında 600 kişiyi daha istihdam edeceğiz." şeklinde konuştu. "Önümüzdeki 3 yılda istihdamı 3,2 milyon kişi artırmayı hedefliyoruz" Erdoğan, "Yeni Ekonomi Programı'na göre, önümüzdeki 3 yılda istihdamı 3,2 milyon kişi artırarak, 2022 yılında işsizliği yüzde 9,8'e indirmeyi hedefliyoruz." dedi. "Enflasyonun yüzde 8,5'e düşmesini hedefliyoruz" "Yeni Ekonomi Programı'nda enflasyonun bu yıl yüzde 8,5'e, program dönemi sonunda da yüzde 4,9'a düşmesini hedefliyoruz." ifadelerini kullanan Erdoğan, "Faizin kademeli olarak aşağıya inmesi için adımları attık. 'İnmesi gerekir' dedik ve indi, iniyor. Bugün de yine bir açıklama yapılacak." şeklinde konuştu. Erdoğan, "Bu yıl yüzde 5 büyüme oranına ulaşarak yüzde 3,4 oranındaki küresel büyüme beklentisinin üstüne çıkmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı. "Milli Uzay Programı'nı bu yılın ilk yarısında ilan edeceğiz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Uzay Programı'nı bu yılın ilk yarısında ilan edeceklerini açıkladı. "AB ile ilişkilerimizde yeni bir ivme yakalamayı umut ediyoruz" Erdoğan, "Önümüzdeki dönemde Avrupa Birliği ile ilişkilerimizde yeni bir ivme yakalamayı umut ediyoruz." dedi. Read the full article
0 notes