Tumgik
macrofar · 4 years
Photo
Tumblr media
Teşekkürler Gaia✨🙏🏻✨ #repost @demelsahaughton ・・・#dünyagünü #happyearthday Happy Earth Day 🌍🌎🌏 #earthday #world #globe #horizon #illustration #childrenswritersguild #childrensillustration #kidlitart #miillustrations #best_of_illustrations #illustration_best #artwork #storytime #artistsofinstagram #childrensbook #green #digitalart #cintiq #fairytale #moreillustrations #portfolio #picame #photoshop #wacom https://www.instagram.com/p/B_R-pdqHeYi/?igshid=92qt45ipzmvi
0 notes
macrofar · 4 years
Photo
Tumblr media
Hayatta en çok karşılaştığınız ve şikayet ettiğiniz şey, sizin en kemikleşmiş inancınızdan kaynaklanır. Defalarca karşınıza çıkar. Sıkılın ve bu kalıptan çıkın diye. #ipekgörür #macrofar #corona #coronavirüs #ruhsalgelişim #kişiselgelişim #ruhsaldanışman #astrolog #danışmanlık #bilinçaltıtemizliği #olumlama #bireyselseans #terapi #enerji #şifa #zihin #farkındalık #karma #beden #ruh #denge #kozmos #zodyak #burçlar #onlineseans #yükselişenerjisi https://www.instagram.com/p/B_Rs4gmHE-P/?igshid=6l37mnace41b
0 notes
macrofar · 4 years
Photo
Tumblr media
İçinizdeki çocuğu bulun ve elinden tutun, sıkılmazsınız. #ipekgörür #macrofar #corona #coronavirus #ruhsalgelişim #kişiselgelişim #ruhsaldanışman #astrolog #danışmanlık #bilinçaltıtemizliği #olumlama #bireyselseans #terapi #enerji #şifa #zihin #farkındalık #karma #beden #ruh #denge #kozmos #zodyak #burçlar #onlineseans #yükselişenerjisi https://www.instagram.com/p/B_MDQoGH8QV/?igshid=nw3mloeegmcd
1 note · View note
macrofar · 4 years
Text
Tumblr media
KRYON; KORONA – 2
Bu canlık kanallık İzlanda’da verildi.
Lee Carroll kanalıyla
24 Mart 2020
Selamlar sevgililer, ben Manyetik hizmetten Kryon’um. Bu, bu harika topraklarda son kanallık ve bu odada gezegende yayılmaya devam eden virüsten söz ettim. Geri gidip bununla ilgili mesajı dinleyebilirsiniz, bunu tekrarlamayacağım, ama ‘Kryon, yüksek bilinç alanına girmesi varsayılan bir gezegene neden bunlar oluyor, bu nasıl olabildi?’ gibi şeyler söyleyen artan sayıda insan var. O zaman şöyle diyeceğim, mesajları gerçekten dinliyor muydun, mesajları gerçekten okuyor muydun? İki adım ileri, bir adım geri. Şu anda geri adımdasınız. Bunun neye benzeyeceğini sanıyordunuz? Tüm gezegenin bilinç değiştirdiği yerde basitçe pakta bir yürüyüş mü olacaktı? Yanıt sizin bunu bir cezalandırma olarak getirmediğinizdir. Ve tam bu yere giden çok fazla insan var, onlar Tanrının cezalandırıcı bir Tanrı olduğunu inceledikleri doktrinler ve okudukları tüm metinler nedeniyle, korkunç bir şey yapmış olabileceğinizi düşünüyorlar.
Ya bu bir temizlik ise, ya bu bir joker ise, ya o toz temizlendiğinde bu gezegen farklı olursa? Ya bu jeopolitik yapıyı değiştirirse, ya insanların düşündüğü şeyi değiştirirse? çünkü bu bittiği zaman, insanlar bu başlamadan önce bilmedikleri daha büyük gerçeği bilecekler. Bu size bakmanız için verdiğim ipucu idi ve bunu tekrar söyleyeceğim. Hastalıklar politik değildir, yaptıkları şeyi yaparlar. Bunun nereden geldiğini ve önce nereye gittiğini izleyin, inceleyin, gözden geçirin, görün, bu hikayeyi anlatır.
Bu size daha sonra hoşunuza gitmeyecek daha büyük bir hikayeyi anlatır, ama şu an için büyüklerine hoşçakal diyen bir çok insan var, şu an için büyük üzüntü var, şu an için korku var. Bir çok kez bir çok kanal tarafından bahsedildi, salgın hastalıktan değil, bu korku ve korku yayılıp size dokunuyor ve belirli şekillerde hızlı yayılsa da, büyük çoğunluk küçük bir zaman miktarında tamamen ve bütünüyle iyileşecek.
Hala sizi korkutuyor. Soru neden onun burada olduğu değildir, ondan kurtulmak için ne yapmak gerektiği değildir, çünkü bu geçecek, bu geçecek. Gerçekte soru, tam şu anda Işıkişçisinin ne yapması bekleniyor, Işıkişçisinin görevi nedir? Tam şu anda bazıları size anlamlı gelen, bazıları anlamsız gelen bir çok şey söyleyebilirdim.
Kryon bunun geldiğini bize söylemedi. Sevgililer burada olan şey özgür seçim iledir, o alandaydı, garanti değildi, yüzde yüz değildi ve bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin kontrolüne sahiptiniz, bunu daha sonra göreceksiniz.
Bunu durdurmaya çalışanlar var ve bunu daha sonra göreceksiniz ve yine de o burada. Eğer size bunun neye erişeceğinin potansiyelini verseydim, tepki korku olurdu. Size verdiğim kehanetler, olgunlaşan bir toplumdan, şefkatten, şeffaflıktan, daha iyi bir gezegenden tezahür etmiş olduğunu gördüğüm kehanetlerdir.
Ne yapman bekleniyor Işıkişçisi? Tam şimdi anlatacağım, dinle, burada olmanın nedeni bu. Bir numara güvende kal, güvende kal, çünkü hastalıkta çok fazla şeye ulaşamayacaksın, güvende kal. Bu o kadar zor değil, güvende kal. Ve bu oynanırken etrafındaki korkudan dolayı ellerini ovuşturan ve ömürlerini kısaltanların farkında ol. Sonra ne yapacaklarını bilmiyorlar, bir yerden başka bir yere dönüyorlar ve volta atıyorlar ve onlara, ailelerine, bu gezegene veya bu ülkeye ne olacağını merak ediyorlar.
Devreye gireceğiniz ve onları yatıştıracağınız ve şefkat vereceğiniz ve eğer ihtiyaç varsa hikayeler anlatacağınız yer burası. Onları rahatlatın, onlarla birlikte olun, onlarla oturun ki korkmadığınızı, güvende olduğunuzu, her şeyde sağduyulu olduğunuzu ve güvende kaldığınızı ve bunun geçeceğini ve ebediyen olmadığını görsünler. Bugün olan şey yarın gidecek. Işıkişçisinin yaptığı şey budur, bu kayalar üzerindeki deniz feneridir ve hiç kimsenin deniz fenerinin ismini bilmediğini, buna rağmen onun bir çok gemiciyi, yolcuyu, denizciyi kurtardığını daha önce söyledim. Onlar etrafta dolaşan ışığı görüyorlar ve ışığın olduğu yerde güvende olduklarını biliyorlar.
Siz deniz fenerisiniz, bu sonraki aylarda tekrar tekrar sorulduğu zaman söyleyeceğimiz şey budur, yanıtlar bunlardır ve bunlar yanıtlar olmaya devam edecek. Sorular ne olursa olsun, neden ben sorusu dahil, yanıt; eğer sen bir ışıkişçisi isen neden sen olduğunu biraz önce anlattım. Bunu değiştirebilmen için, bunu hafifletebilmen için, onları rahatlatarak yaşamları kurtarabilmen için, çünkü burada çok fazla korku var.
Bu gezegenin tam şu anda ne öğrenmekte olduğunu anlatacağım. Medya hakkında ve onun rolü hakkında çok şey öğreniyorlar. Medyanın durumu nasıl daha kötüleştirebileceğini öğreniyorlar, medyanın insanları ölümüne korkutarak nasıl canları alabildiğini öğreniyorlar. Öğrendikleri bunlar. Siz bu daha iyi yerden geliyorsunuz.
Gazeteciler, neler olduğunu gözden geçirin ve bu şeyler ve bilgilendirme mesleğiniz üzerinde düşünün ve kendinize ne yaptığınızı sorun, yaptığınız şey bugün gezegen için iyi mi? Eğer bu gelecekte bir ay, iki ay, üç ay, bir yıl sonra olsaydı, neyi farklı yapardınız? Yanıtları alırsınız.
Bu, daha şefkatli bir gezegeni ortaya çıkarmaya başlıyor, dinleyin. Üzüntü duyanlar var. Bazı ülkelerde silahlarını toplayıp bir yerde bir araya toplandıkları ve konumlarını tuttukları şaşırtıcı şeyler olacak, çünkü halkın yiyecek için saldıracağını bekliyorlar. Ya size bunun tersi olacağını söylersem? Ya tam şu anda, bunun komşuların komşulara yardım ettiği ve insanların birbirlerine ulaştığı daha nazik, şefkatli bir gezegen olduğunu söylersem? Gezegendeki herhangi bir zamandan çok daha farklı. Birbirlerine bakıp “bundan geçeceğiz, sizi seviyoruz, iyi olacağız, sizi seviyoruz, eğer yardıma ihtiyacınız olursa bize haber verin, bu durumlar altında elimizden geleni yapacağız” diyenler.
“Silahım nerde” diyen çok az kişi var. Bugün değil. Tarihçiler bu gezegene ne olduğunu yazarken, bu en büyük farklılıklardan biridir. Onların beklemedikleri şeyler ile dolu olan, ayrıca bu gezegende gerçekte neler olabildiği ile dolu kitaplar olacak. Bu bir şefkat mesajı. Bu, “Işıkişçileri, onun için eğitildiğiniz şey burada” diyen bir mesajdır. Bundan geçin ve farklı bir gezegen ve farklı bir bilinç ile ilerleyin. İnsanlar tam şu anda içlerine dönüyor ve “kaçırdığım daha büyük bir şey olabilir mi? Bu, değişmeye başlayan bilinç olabilir mi?” diyor.
Sevgililer, bundan geçeceksiniz. Bu sadece şimdi başlayan bunun zirvesi. Bundan geçeceksiniz, güvende kalın. Tedbirli olun, insanlara yardım etmeye izin verildiğinde artık saklanmayın. Eğer onlarla markette karşılaşırsanız onlara yardım edin. Eğer sıkıntıda oldukları görünüyorsa onlarla konuşabilirsiniz, onlara dokunmanız gerekmez. Onlarla konuşabilirsiniz. “İyi misin, benimle konuş, ne hakkında kaygılanıyorsun?”
Bu şeyler hakkında düşünün sevgililer, çünkü sizler rahatlık ışığı taşıyorsunuz, bu sizin soyağacınız. Bu nedenle buradasınız, bu mesajı dinlemek veya okumak ile ilgilenmenizin nedeni budur. Bu, bugünün gerçeğidir. Daha sonra anlatacak daha çok şeyim var, ama sevgililer bu, daha şefkatli olmaya başlayan bir gezegen ve bu bugün başlıyor. Bu şeyler bu yerden, şimdiye dek beklediğinizden çok farklı olabilecek perspektifler ile, geldiğinizden farklı şekilde gitmiyor. Bu gezegende daha fazla normal olmayacak, size bir çok kez söylediğim gibi
Ve öyledir.
https://www.youtube.com/watch?v=GOp0NYlYkYI
0 notes
macrofar · 4 years
Photo
Tumblr media
KITLIK BİLİNCİ ile ilgili:
Kıtlık bilinci; geçmişin kalıplarına kapılarak, farkında olmadan aslında kendimizi sabote etmenin bir yoludur.
Kıtlık bilinci; Dünya üzerinde daha evvel yaşanan savaşlar, soykırım ve salgın hastalıklar gibi, kolektif olarak tecrübe edilen negatif deneyimlerin bir sonucudur. Bu deneyimlerin kalıntıları, irili ufaklı şekilde hepimizde bilinç dışı şekilde çalışmaktadır.
Bende kıtlık bilinci yok demeyin. Vardır. Bir bütünün saçaklanmış parçalarıyız. Bütünde olan her şey hepimizde bilinçaltı kodlarıyla da, duygu ve his olarak da gizli gizli bir yerlerde çalışıyordur. Dediğim gibi irili ufaklı da olsa maalesef mevcuttur. Bir kaç örnek vereyim, bakalım hangilerini kendinizde yakalayacaksınız?
- Fazla mı para harcadım korkusu, - Biter diye paylaşmamak ya da saklamak, - En ucuzunu bulmak için çaba sarf etmek ve  bununla gururlanmak, - Sürekli pazarlık etmek ya da bedavaya getirme alışkanlığı, - Bir gün lâzım olur ya da birine lâzım olur diyerek eşya istiflemek, - Onun şu anısı var, bunun da bu anısı var diyerek atamamak, - Başkalarından daha fazla bir şeye sahip olunduğu zaman suçlu hissetmek, - Yapılmak istenilen şeylere karşı yeterince zamanım kalmadı hissi, - Sürekli bir şeylere yetişme endişesi ile hareket etmek, - Yapılan her şeye rağmen yeterli kaynak ve varlığa sahip olmadığını düşünmek ve - Yapılan her şeye rağmen elindekileri kaybetme korkusu...
Bu liste uzar gider... Ben şimdi kısa kesmeye çalıştım. Maksadım kapıyı açmak. Siz eğer okuyan kişiye katkı olsun derseniz yazının altına daha neler olabileceğine dair yazabilirsiniz.
Demeye çalıştığım şey; PARÇANIN BİLGİSİ BÜTÜNDE, BÜTÜNÜN BİLGİSİ PARÇADA MEVCUTTUR. Şu saydıklarımdan bir tanesi bile varsa, bu eğilimlerinizi göndermeye niyetli olun.. KENDİMİZDEN TEMİZLEMEYE NİYET EDELİM, KOLEKTİFE YANSISIN.
Yoksa işte bakın, 2 günlük yasağı duyanlar birbirini dövdü sokakta. 
Neden? Hiçbir şey olmasa en yakın tarihte savaş görmüş bir jenerasyonun torunlarıyız. Benim yaşımdakilerin anne babaları karne ile ekmek aldılar.... Çok uzatmayayım... Şimdi görüyorum, bir sürü alaycı tavır ve eleştiri var bu dün geceki alış-veriş şuursuzluğu için... Eleştirip alay etmek bir işe yaramaz demeye çalışıyorum. Şu dönem ortaya çıkan bu durumlar üzerinden kendimize çalışalım diyorum.
Bende kıtlık bilinci yok demeyin. Bazı şeyleri FARK EDEREK, mantığa oturtmuş ve seçtiğiniz şekilde davranıyor olabilirsiniz.  Fakat yine de şu yukarıda verdiğim örneklerden birinin birazını bile kendinizde yakaladıysanız İPTAL edin. Yukarıdaki iptal cümlesinin hepsini değil de, kendinizde yakaladığınız şeyi koyarak kurun... Önce kendinize sonra bütüne hayrımız olur. 
BEDAVADIR.
Sevgiler
0 notes
macrofar · 4 years
Photo
Tumblr media
Şimdiki evrimsel sürecimizin sonuna yaklaştıkça, egonun işlevi bozulur. Tıpkı bir tırtılın kelebeğe dönüşmeden önce işlevini yitirmesi gibi. Eskisi bırakıldıkça, yeni bir bilinç doğar. #eckharttolle #ipekgörür #macrofar #corona #coronavirüsü #ruhsalgelişim #kişiselgelişim #ruhsaldanışman #astrolog #danışmanlık #bilinçaltıtemizliği #enerjiterapisti #bireyselseans #terapi #enerji #şifa #zihin #farkındalık #karma #beden #ruh #denge #kozmos #zodyak #burçlar #onlineseans #kovaçağı #yükseliş #yükselişenerjisi https://www.instagram.com/p/B-ypKX2HpF2/?igshid=1mk3908es2mpf
0 notes
macrofar · 4 years
Photo
Tumblr media
VENÜS RETROSUNA GİDERKEN DOLUNAY
8 Nisan 2020
Tanrı kendini deneyimleyebilmek için saçaklanarak bizi yarattı. Biz de birbirimizle ilişkilenerek varlığımızı deneyimlemekte ve tanımlamaktayız. 
Ne olup ne olmadığımızı, birbirimizin şahitliği ile BİLİYORUZ. 
Şimdi bugün, kendinizle olan ilişkinizi değerlendirin.
Kendinizi ne kadar duydunuz, ya da ne kadar duyuyorsunuz?... ona bakın.
Bu mola o sebeple verildi. 
Kendinizi ne kadar gerçekleştirdiniz? 
Kendinizden ne kadar memnunsunuz, bi bakın. 
Sonra kendinizle daha da ilişkilenmek için hangi ihtiyaçlarınız var? Ona kulak verin.
Çünkü sistem çok kısa bir süre sonra da, hayatımızdaki ilişkilerimiz üzerinden bizi sınayacak. 
Gelin, işi uzatmayın.
ASIL ANLAŞILMASI GEREKENİ YAPIN VE KENDİNİZE BAKIN.
KENDİNİZE ODAKLANIN  VE KENDİNİZLE İLİŞKİLENİN. 
BU BENCİLLİK DEĞİLDİR.
Her ne yaptıysanız ve ne yapamadıysanız...
Her ne olmak istemiş ya da olmayı beklemişseniz...ya da ne olmanızı beklediler de olmadınız,...ki iyi ki olmadınız!
Hepsi için ya memnun olun, ya da kendinizi affedin. 
Eğer kendinizden rızalı iseniz, zaten kimsenin beklentisini karşılamak zorunda değilsiniz, değildiniz. İnanın ki ASLINDA kendinizden olan  beklentilerinizi bile karşılamak zorunda değildiniz.
Çünkü zaten varolduğunuz her an OLMANIZ GEREKTİĞİ gibiydiniz...ve şu an’da öyledir.
“ÖZ”ümüz aynı olsa da yine de bilin ki: HERKESTEN BİR TANE VARDIR. 
BU SEBEPLE HER BİRİNİZ ÇOK DEĞERLİSİNİZ🙏🏻
1 note · View note
macrofar · 4 years
Photo
Tumblr media
KRYON – KORONA
Lee Carroll kanalıyla
Bu canlı kanallık Reykjavik, İzlanda’da verildi
13 Mart 2020
Selamlar sevgililer, ben manyetik hizmetten Kryon’um. 
Bugün virüsten söz edeceğim, size düşünülecek şeyler vereceğim, size biraz tarih vermek istiyorum, size belki duymayı beklemediğiniz bazı şeyler anlatmak istiyorum. 
Hassas olanlarınız bunu bileceksiniz, hassas olmayanlarınız bundan kuşkulanırsınız, çünkü hafifletici bir fark hissedeceksiniz, bu muhteşem ve sıcak ve ateşli olsa bile, neden orada oldukları hakkında güzel bir mesaj ve onlara bakan insanlar için bir selamlama alacaksınız.
Şimdi bu zamanlar hakkında konuşmak istiyorum. Şu anda bu gezegenin insanların beklemediği bir şeyden geçmesi birçokları için şaşırtıcı. Sözlerimi takip ettiyseniz, 2012’nin bir döngü olduğunu, bir döngünün sonu, başka bir döngünün başlangıcı olduğunu hatırlarsınız. Bu Kryon bilgisi değil. Bu, gezegenin yerlilerinin çoğunluğundan geliyor. Bir çok yerli ırkın kozmolojisinde, 2012’de olan ekinoksların presesyonunun Dünya için yeni bir döngünün başlangıcı olduğunun fikir birliği vardı. Bu nedenle size mesajlar vermek için buradayım. Değişimlerde size rehberlik etmek için. Değişiklikler hakkında size ne söyledik? Dramatik olduğunu söyledik.
Jokerleri izlemenizi söyledik, herhangi birini gördünüz mü? Şeylerin aynı kalmayacağını söyledik ve aynı kalmadılar ve aynı kalmıyorlar. Birazdan bir çok insanı korkuya sürükleyen, tam şu anda gezegende gerçekleşmekte olan şeyden konuşacağız. Ama önce “Bir dakika Kryon, gezegeni daha iyi bir yer haline getiren, uyanan bilincin, evrimleşmeye başlayan bilincin etkisi hakkında konuşmuştun, tüm bunlar bugün olan biten şeylere nasıl uyuyor? Şu anda daha iyi bir yer olduğu pek görünmüyor” diyenler var.
Size daha önce anlattık, sevgililer. Bu geçiş ve değişim zamanında, daha önce hiç görmediğiniz İfşaatin enerjisi olacak. Her zaman orada olan şeyleri göreceksiniz, ama şu anda bunları ilk kez ve tüm çirkinlikleri ve tüm karanlıkları ile göreceksiniz ve göreceğiniz şeylerin çoğu düşük bilinçtir ve her zaman orada olan, şimdi uzaklaştırılması veya ışığa maruz bırakılması gereken şeylerdir.
Bazılarınız çok farkındasınız ve şimdi bu şekilde ışığa maruz kalması hiç düşünülmeyen şeyleri görmeye başlıyorsunuz, Me Too (ben de) Hareketi gibi, bir çokları uyandı ve karanlığın orada olduğunu biliyorduk, ama benim başıma geldi dediler, diğerleri benim de dedi ve başkaları benim de dedi, ilk kez başınıza gelebilecek şey üzerine korku olmadığını kavrıyorsunuz. Çünkü bir çok kişi aynı şeyi görüyor.
Bugün olmakta olan şey tamamıyla ve bütünüyle insanların eylemleridir. Gerçekleşmekte olan şeyi insanlar yarattı. Bu, Gaia’nın sorumlu olduğu bir şey değil. Görmekte olduğunuz şey ifşaattir, şimdi biraz bekleyin, size ilgili görünmeyen biraz tarih vereceğim, ama bunu yine de vermek istiyorum ve bitirdiğim zaman gözlerini devirecek olanlar, kafalarını sallayacak olanlar ve “böyle olduğunu sanmıyorum Kryon” diyecek olanlar olacak. Onlara bir süre bekleyin diyeceğim.
Biraz önce size, bu gezegenin İnsanlık için daha iyi bir hayat yaratacak olan icatlar ve fikirler ile uyanmaya başlayan yüksek bilinçli insanlık ile kendisini temizlemeye başlamak için ifşaatlara sahip olacağını söyledim.
Uzun zaman önce size bu gezegende elektrik ürettiğiniz yolun jeotermal olduğunu söyledim, bugünlerde bu turda oturduğunuz yerde, durduğunuz yerdeki tüm elektrik jeotermaldir. Bazıları, “evet bu kolay, çünkü bu bir yanardağ ulusu, elbette jeotermal kullanırlar” dedi. Size evet dedim, ama tüm gezegen, tek yapmaları gereken yeterince derin kazmak ve ısıyı elde edersiniz, buharı üretirsiniz ve buna rağmen gezegen bunun yerine nükleer adı verilen dünyadaki en pahalı ve en tehlikeli buhar makinesini kullanmayı seçti.
Bir çocuk ilk kez elini yaktığı zaman, bir daha asla yakmaz, çocuğun tekrar sıcak bir şeye dokunmasını engelleyen sinaps adı verilen şeye kazınmış engramlar vardır, bunlar çocuğun tekrar sıcak bir şeye dokunmasını engeller.
Bu uygarlıktan uygarlığa insanlıktan gelen içgüdü dediğiniz şeye de uygulanır ve onlar bir kez ellerini yaktıklarında, bunu bir daha yapmayacaklarını anlarlar ve buna rağmen bu olmadı. Çünkü savaş her zaman işlevsiz bir şey oldu ve hiç bir şeyi çözmedi ve yine de savaş tekrar tekrar ve tekrar sizinle oldu.
Size 2012’nin savaşın işlevsiz olduğunu anlamaya başlayan sıradan insanların ve sıradan liderliğin uyanışını başlattığını ve evrimleşmiş bilincin bunun tekrar gerçekleşmesine izin vermeyeceğini söyledik.
Size gerçekleşmiş olan bir el yanmasından söz edeceğim, bir metafor, 1986’de, Çernobil adı verildi. Sevgililer size bu geçmişi kısaca vereceğim, çünkü bu tam şu anda kendisini başka bir şekilde tekrarlıyor.
Çernobil’de nükleer tesis patladığı zaman, bir şok oldu, çünkü nükleer tesislerin patlaması beklenmiyordu. Aslında daha sonra tasarımda bir kusur olduğu keşfedildi ve bu kusur o ülkedeki diğer reaktörlerde tekrar tekrar yinelendi. Onların hiç biri patlamadı, ama kusur orada Çernobil’in performansını tekrarlamaya hazırdı.
Çernobil bir kabuk ile kaplanmadı, çünkü liderlik ve hükümet baskıcı idi. Şeyleri ucuza yapan bir yönetim. Her zaman inkar içinde ve korkuyla dolu olarak kendinden korkan bir yönetim. Patladığı zaman, orda olanlar bile patlamayı inkar ettiler. Bu, yarım yüzyıldır bu türde hükümette kökleşmişti. Gördüğünüzü söylemezsiniz, size söyleneni söylersiniz.
Ve olan şey, sonra herkese şok oldu, inkar, inkar. Kirliliği temizlemek neredeyse 200,000 insanı gerektirdi ve temizlenmiyor ve 4,000 yıldan uzun süre temizlenmeyecek. Dünyadaki en tehlikeli buhar makinesi. Hükümetin görünür olanı kabul etmesinden ve kusurlu olan nükleer reaktörleri düzeltmesinden önce yaşamlar kaybedildi, ama hala kaplanmadılar.
Bunlar konuşmak istediğimiz şeyler, değişmekte olduğunu söylediğimiz şeyler. Şimdi manyetiklerin zarafetinin, bin yıl önce kendisini göstermesi gerektiği şekilde, kendisini göstermeye başlayacağını size söyledik. Egzantrik milinin inip çıkmasını sağlamak üzere çarkları döndürmek için ve ebediyen elektrik üretmek için, birbirlerini iten ve çeken çok kuvvetli mıknatıslara sahip olabileceğinizi söyledik.
Herhangi bir kaynağı, dünyanın sıcaklığını bile kullanmadan, bunların mühürlenebileceğini ve yıllarca ve yıllarca çalışacağını söyledik, aşınacak olan tek şey sadece metalin kendisi. Bu elektriğin, motorların yeni manyetikleridir. İnsanlar “bu ne zaman gerçekleşiyor” diyecekler, geçenlerde bunun şimdi gerçekleşmekte olduğunu söyledik.
Bu ayrıca 2011’de Japonya’da tekrarlandı, onu ne kadar güvenli yaparlarsa yapsınlar Gaia’nın bir fark yaratabileceğini kavradılar, deprem, tsunami ve bu yine kontrolden çıkan bir reaktör idi, yapabileceğiniz en tehlikeli şey. Manyetikler bunların yerini alacak, bu yakında olacak, bu şimdi başlıyor ve bu sözünü ettiğim evrim.
Size Çernobil’e sahip olan ülkeden sorumlu olan başbakandan veya Başkandan veya siz ne demek isterseniz, bir alıntıyı söylemek istiyorum, bu Sovyetler Birliği idi. Gorbaçov bir açıklama yaptı, Çernobil’in Sovyetler Birliğinin çöküşünün katalizörü olduğunu söyledi, çünkü insanlar aldatmayı gördükleri zaman, yalanları ve korkuyu kollektif olarak gördükleri zaman, artık kendisini devam ettiremezdi, bu milyonlar tarafından görüldü.
Size, tam şu anda çok fazla sıkıntıya, çok fazla korkuya, çok fazla kaygıya neden olan virüs hakkında bir şeyler anlatmak istiyorum. Doğada, doğayla kalan virüsler var, bakteriler var, ağaçlarda bunlar var, hayvanlarda bunlar var ve bunlar insanlara uygulanmıyor. İnsanlar birlikte çalıştığınız kendi virüsler ve bakterilerin setine sahip. Ama ara sıra hayvanlardan insanlara, hatta bazen bitkilerden insanlara çapraz geçiş olur, ama bu sadece insan eyleminden dolayı gerçekleşir. Asla doğal olarak gerçekleşmez. Sahip olduğunuz virüs doğal olarak gerçekleşmedi.
1800’lerde Kara Ölüm vardı, veba. Bu farelerdeki pirelere kadar geri izlendi. Fareler insanların diğer insanlarla sırt sırta yaşadığı sağlıksız koşullarda insanlarla birlikte yaşıyorlardı, elleri yıkamayı ve mikropları bilmiyorlardı. Ne olduğunu biliyorsunuz. Bugün veba değil, bu grip. Ama insan eyleminin neden olduğu aynı özelliklere sahip.
Şimdi söyleyeceğim şey tartışmalı, bir cümleyi bir çok kez söyleyeceğim. Virüs politik değil, virüs yaptığı şeyi doğal olarak yapıyor ve anlatılan bir hikaye görmek istiyorsanız, dikkatli bir şekilde tek yapmanız gereken virüsün nereye gittiğini ve nereden geldiğini görmektir.
Size virüsün kendi kendine oluştuğu anlatıldı, öyle değil. Virüs Çin, Wuhan’da en son teknolojiye sahip, birinci sınıf viroloji laboratuarında araştırılan bir yarasadan geldi. Virüs oradaydı, bunu biliyorlardı. Oradaydı, araştırmanın parçasıydı, SARS’ın türevidir. Virüsün geldiği yer burası sevgililer, ve size buradan gelmediği söylendi, her nasılsa sihirli bir şekilde bölgede ortaya çıktı, laboratuardan değil, ama sonra olan şey Çernobil’de olanlara çok benziyor, bu görmeniz ve bilmeniz gereken bir el yanığı.
Bölgede etkilenmiş olanlar, bir odada beş kişi birlikte yaşayan bir uygarlık idi, onlar sizinle aynı sağlık sorunlarına sahip değil, aynı sağlık uygulamalarını yapmıyorlar, ve elbette anında enfekte oldular ve ölmeye başladılar, çünkü birçoğunuzun toplumlarınızda sahip olduğunuz korumaları yoktu. Hükümet onlara ölmediklerini söyledi, sokaklarda gördüğünüz bedenlere dikkat etmediler. Bu uzun sürmedi.
O bölge, ABD’nin 9/11’de kaybettiği kadar çok insanı trajik ve üzücü bir şekilde kaybetti ve hükümet bunu inkar etti ve bunu itiraf etmekten korktular ve buradan gelmediğini söylediler ve insanlar ölmeye devam etti. Sonunda haberler tarafından, bunu bildiren başkaları tarafından bilinen şeyi durduramadılar ve bu ortaya çıktı ve bugün bile bilim insanları ve hükümetler size bunun laboratuardan gelmediğini söyleyecektir.
Dev bacaları olan bir şehirde olduğunuzu varsayın. Bir gün uyanıyorsunuz ve her yerde duman var ve size ‘her yerde duman olabilir, ama elbette duman bacalardan gelmiyor’ deniyor. Onların söylediği şey tam olarak budur.
Virüs kazayla laboratuardan geldi, Çernobil’i yöneten hükümetin sahip olduğu aynı kusurlar nedeniyle salıverildi ve bu bilinecek ve bu görülecek. Tarih bunu gösterecek, tüm parmaklarla göstermelerle bugün gerçekleşmekte olan şeyin insan eylemi, dikkatsizlik, aldatma ve korku ile ilgisi vardır.
Bu sınırlanacak, bu çözülecek ve gezegenin bu el yakması hatırlanacak, ama dahası var. Virüsü takip edin. Bir sır var. Sırrı ifşa etmeyeceğim, çünkü sır muhbirler tarafından, olayları bilenler tarafından ifşa edilecek, er ya da geç. Bu bir ifşaata neden olacak ve bu olduğunda belki çökecek olan veya dramatik şekilde değişecek olan iki hükümet var, çünkü onların insanları sonunda baskıyı, bastırmayı, korkuyu, açıklık yokluğunu görecek ve virüs nedeniyle, asla değişmeyeceğini düşündüğünüz o şeyler değişmeye başlayacak.
Sizin için büyük bir sır, bir ipucu var. Bir virüs politik değildir, virüs yalan söylemez, eğer enfeksiyon tablosunu izlerseniz, en başında Çin’in yanısıra çok çok uzakta olan başka bir ülkede yüzlerce kişinin anında enfekte olduğunu görürsünüz, hatta üst kademeden, gidip onu bulun.
Bir bağlantı var mı? Noktaları birleştirin var mı? Virüs politik değildir. Burada mayalanan, düşündüğünüzden daha büyük bir şey var. Bu ortaya çıktığı zaman sırlar bilinecek. Sorumlu olan hükümetler hayatta kalamayabilir.
Bu gezegensel değişim için buzdağının ucudur ve sağlık ile ilgisi yoktur. Her şey gezegende bilinç değişimi ile ilgili. Siz bundan geçeceksiniz sevgililer ve bu sınırlanacak ve bunu hatırlayacaksınız ve bunun bir daha olmasını asla istemeyeceksiniz ve bunun gerçekten nasıl olduğunu gördüğünüz zaman, o zaman şeyler değişecek.
Buradan daha bilge, değişmiş ve bu gezegenin sizin iyiliğinize çalışmaya başladığının farkında olarak gidin, iki adım ileri ve bir adım geri. Tam şu anda geri adımdasınız, daha iyi olacak.
( tamamının İngilizce’si linktedir)
youtube
1 note · View note
macrofar · 4 years
Photo
Tumblr media
“Eğer bir şeyi düşünmezseniz yok olup gider.” #platon #ipekgörür #macrofar #corona #coronavirüsü #düşüncegücü #ruhsalgelişim #kişiselgelişim #ruhsaldanışman #astrolog #danışmanlık #bilinçaltıtemizliği #enerjiterapisti #bireyselseans #terapi #enerji #şifa #zihin #farkındalık #karma #beden #ruh #denge #kozmos #zodyak #burçlar #onlineseans #kovaçağı #yükseliş #yükselişenerjisi https://www.instagram.com/p/B-q5sgHHaFJ/?igshid=4awpqfm3wqtx
1 note · View note
macrofar · 4 years
Photo
Tumblr media
5 Nisan 2020
-PLÜTON JÜPİTER KAVUŞUMU-
Bugün “feleğin çemberinde” Oğlak burcunda Plüton ve Jüpiter kavuşum açısı yapmış bulunmakta.
Mitolojide; Plüton yeraltı tanrısı Hades, Jüpiter ise tanrıların tanrısı Zeus olarak geçer.
Zeus ve Plüton, Kronos yani Satürn’ün oğullarıdır. Astrolojide her burcun bir yöneticisi vardır ve Oğlak burcunun yöneticisi Satürn’dür.
Bugünün enerjisi ile ilgili söyleyecek çok şey var. Fakat bir baktım ki yağmur, fırtına bir yanda bir yanda kıştan çıkamıyoruz, ki Satürn kışı çok sever...Bir yandan da mevcut bir kaos ortamında  #evdekal-ıyoruz. Daha dedim, başka yazacak bir şeye gerek yok sanırım.
Çünkü gökyüzü, olanları bize de göstere göstere desteklemeye devam ediyor.
Bu iki kardeş şu an, babalarının evinden çıkar ayak bir araya geldiler, vâdesi dolmuş olan kurulu düzeni yıkıp (Plüton) yerine yenisinin kurulması için iş birliği hâlinde olduklarını, fırtına gürültü (Zeus) beyan ediyor gibiler. Ne dersiniz?
Dolayısıyla olan bitenin küçük hikâyesini anlattıktan sonra, bu açıyı tek bir cümle ile açıklamak istedim.
Evet, tanımlanamayan bir durum içinde olabiliriz. Ama lütfen kendimizi kaygı, korku ve endişeden uzak tutmaya çalışalım.
Çünkü unutmayalım ki: Yaradılış hikâyesi bile “Kaos” ile başlamıştır.
Sevgiler
2 notes · View notes
macrofar · 4 years
Photo
Tumblr media
4.4.2020
4-4-4 PORTALI 
İKİ : İki sayısı “dualite yani kutupluluk” ilkesini sembolize eder. Kadın/erkek, dişil/eril, sıcak/soğuk, gündüz/gece gibi... İki zıt parçanın bir bütünü oluşturduğu bilgisini taşır.
DÖRT :
Dört sayısı “sağlamlık ve denge”yi sembolize eder. Bir masayı için en sağlam denge dört ayak üzerinde olur. Bir çok hayvan da dört ayağı üzerinde durmaktadır. İnsan da sağlamlık ve denge kurabilmek için emeklerken dört ayağı üzerinde emekler. Dilimizde varolan “dört elle sarılmak”, “gözünü dört açmak” gibi deyimler de yapılan işin nasıl sağlam olabileceğini belirtmek için kullanılır. Dört ayrıca dört temel yön ile de alakalıdır. Böylece etrafımızın dört parçaya ayrıldığını kabul edebiliriz. Aynen “dünyanın dört bucağı” deyiminde olduğu gibi. Dört sayısı aynı zamanda dört elementi de (Ateş-Hava-Toprak_su) sembolize eder. Böylece dört, dünyanın yapı taşı olarak da yer alır. Hıristiyanlıktaki haç, dört İncil, İslam’daki dört büyük melek, dört halife bu sembolizmle alakalıdır. Şimdi genel bilgilendirmeyi bırakıp günün enerjisi neyi anlatıyor ona geleyim. Değişim gezegenimizde başlamıştır. Yepyeni bir varoluş hâli için hazırlık sürecine girmiş durumdayız. “Hiçbir şey eskisi olmayacak”. Bu bizlerin içsel bilgisidir ve şu an herkeste uyanmış durumdadır. Çok uzatmadan 4.4.2020 yani 4-4-4 enerjisini nasıl kullanabiliriz onu anlatayım.
Sistem bize “dengelenin” diyor. Bugünün enerjisini lütfen şimdiye kadar ayağınıza bağ olan duygu ve düşünceleri geride bırakmaya niyet ederek kullanın. Babanıza kızgınsınız? Annenize mi? Kocanıza mı? Öğretmeninize mi? Kimin yüzünden oldu her ne olduysa?.... Kiminle mukayese edildiniz ve eksik hissettiniz? Kim sizce daha başarılıydı ve gölgesinde kaldığınızı düşündünüz? Kim size ihtiyacının olan desteği vermedi? Kim size yeterince destek olmadı yada sevmedi de böylesiniz? Bırakın. Bırakın artık....kaç senedir düşünüyor, kaç senedir öfkeleniyor, kaç senedir üzülüyorsunuz? Yetmedi mi bugüne kadar taşıdığınız?.... yorulmadınız mı? Daha da ziyade, SIKILMADINIZ MI?
35 yaşındasın diyelim, bi 35 sene sonra 70 yaşındasın. Hâlâ seni ağırlaştıran, yolunu kesen ve daha da keskinleşen aynı duygularla uğraşmak mı istiyorsun? Çok yazık olmaz mı dönüp baktığında? Bir ömür kızdığına değer mi? ....ve o zamanı beklemeden şimdi düşündüğünde çok sıkıcı değil mi?
İşte tüm bunlar şimdiye kadar içsel dengemizi bozdu. Enerji sürekli tek tarafa aktı çünkü. Şimdi gelin, vakit de var. Takkeyi önünüze koyun ve paçanıza yapışan ve sizi aşağıya çeken ne varsa ortaya çıkartın. Ardından onları geride bırakmayı seçin. “GEÇMİŞ GEÇMİŞTE KALDI”. Eğer fark etmek isterseniz gerçekten “YAŞANDI VE BİTTİ”. “Eski anılarınız için yeni göz yaşları dökmeyi de bırakın”. Tüm bunları geride bırakmayı seçerseniz eğer, şimdiye kadar bu konulara akan enerjiniz diğer yöne doğru akmaya başlayacaktır.
4-4-4 sizin dengelenme talebinizi destekleyecektir. Bu rakamlar, bu gökyüzü kombinasyonları, virüsler....bu zamana gelmesi tesadüf değil. Evren yüzümüzün nereye dönük olduğunu olduğunu biliyor. Denge, adalet ve birlik bilincini özledik, biliyor.
Bu sebeple bizlerden önce kendine içimizde dengelenmemizi istiyor. Yeni dünya düzenine uyumlanmamız için “eski olandan kurtul ve yeniye yer aç” diyor. ...ve bizi 4-4-4 portalı enerjileri ile destekliyor. Size hemen kolayca uygulayabileceğiniz birkaç çalışma tavsiye edeyim. Arınmak istediğiniz her ne varsa gözlerinizi  kapatıp bu duyguları, olayları, gökkuşağı renklerinden olan bir balonun içine koyup gökyüzüne doğru bırakıp özgürleştiğinizi vizyonlayabilirsiniz. Veyahut konu ya da kişilerle ilgili duygularınızı, kendinizden bile sakmayacak şekilde ifade ederek bir kapıda yazabilir ve bu kağıdı yakabilirsiniz.
Dengenizi bozan bir insan ise, yine gözlerinizi kapatıp bu kişiyi karşınızda hayal edin. Aranızda bir bağ var, bunu görmeye çalışın. Bu bağ boğazınız, karnınız, kollarınız gibi herhangi bir bölgede belirebilir. Bağı gördükten sonra elinize bir makas aldığınızı ve bu bağı tam dibinden kestiğinizi vizyonlayın. Ardından bağı yanınızda yanan bir “mor alev”in içine atın.
Ya da siz bildiğiniz, duyduğunuz başka bir yöntem varsa onu kullanın. Sadece bilin ki amacımız ÖZGÜRLEŞMEK, DENGEYE GELMEK ve YENİ DÜNYA DÜZENİNE KOLAYCA ADAPTE OLABİLMEKTİR. Şifa olsun
İpek Görür
3 notes · View notes
macrofar · 4 years
Photo
Tumblr media
#repost @macro.far ・・・ Doğum haritanız; yaşam kontratınızın şifresidir. Kişisel haritanız üzerine yapılacak ruhsal astroloji okuması ile yaşam amacınız, karmik birikiminiz, bu yaşamda sıkça deneyimleyerek şifalandıracağınız sınavın konusu, kendinize eklemeniz ve dengeye getirmemiz gereken potansiyellerinizi öğrenebiliriz. Kendinizi “bilmek” yaşamınızı dönüştürmenin anahtarıdır. #ipekgörür #macrofar #ruhsaldanışman #ruhsalgelişim #kişiselgelişim #danışmanlık #astrolog #bilinçaltıtemizliği #enerjiterapisti #bireyselseans #terapi #enerji #şifa #zihin #farkındalık #karma #beden #ruh #denge https://www.instagram.com/p/B-g9CJQnGMI/?igshid=6i1uux3ajifi
0 notes
macrofar · 4 years
Photo
Tumblr media
EVRENİN KATKILARIYLA: İNSAN İÇİN; HIZLANDIRILMIŞ İDRAK PROGRAMI (uygulamalı)
İÇERİK:
- 'Gözüyle görmeden inanmayan' insanoğluna , gözle görünmeyen etkilerin ne sonuçlar yaratabileceği,
- İnsandan başka hiçbir varlığın insan ayırmadığı,
- İnsan olmanın ve yaşamın, aslında ne kadar basit şeylerle güzel olduğu,
-  Sürekli şikayet edilen kalabalıkların bile özlenilebilmesi,
- Kendinize ve sevdiklerinize olan tahammülünüze dair bilgiler,
- Hayatı nereye kadar kontrol edebileceğiniz :) ve - Edemediğinizi gördüğünüzde mecburen "akışa bırakma" egzersizeri,
- Sabır testi
- Doğanın, dolayısıyla Dünyanın kendini hızlıca şifalandırma iradesi,
- Kendinizi önemsemek ve  kendiniz vasıtasıyla da herkesi önemsemek zorunda kalmak,
- Son olarak en yıkılmaz zannedilen düzenlerin sonsuza kadar gerçeği ile karşılaşma. .........çalışmalarını içermektedir.
Sevgiler, İpek Görür
1 note · View note
macrofar · 4 years
Photo
Tumblr media
Karanlık üstünüze çöktüğünde şöyle deyin : ‘ Bu karanlıklar henüz doğmamış şafaktır ; her ne kadar gecenin doğum sancıları içime dolsa da tepelere doğan şafak bana da doğacaktır ...’ #halilcibran #ipekgörür #macrofar #corona #coronavirüsü #düşüncegücü #ruhsalgelişim #kişiselgelişim #ruhsaldanışman #astrolog #danışmanlık #bilinçaltıtemizliği #enerjiterapisti #bireyselseans #terapi #enerji #şifa #zihin #farkındalık #karma #beden #ruh #denge #kozmos #zodyak #burçlar #onlineseans #kovaçağı #yükseliş #yükselişenerjisi (Istanbul, Turkey) https://www.instagram.com/p/B-Y1TWEHVxM/?igshid=lmt2ktuk3z8l
0 notes
macrofar · 4 years
Photo
Tumblr media
Korkmayın. Gelecek yüksek bir hakikatin, ışığın ve özgürlüğün vaadini elinde tutuyor. #ipekgörür #macrofar #corona #coronavirüsü #düşüncegücü #ruhsalgelişim #kişiselgelişim #ruhsaldanışman #astrolog #danışmanlık #bilinçaltıtemizliği #enerjiterapisti #bireyselseans #terapi #enerji #şifa #zihin #farkındalık #karma #beden #ruh #denge #kozmos #zodyak #burçlar #onlineseans #kovaçağı #yükseliş #yükselişenerjisi https://www.instagram.com/p/B-WYq_bH6QU/?igshid=1i338ftaqjvtp
0 notes
macrofar · 4 years
Photo
Tumblr media
#ipekgörür #macrofar #corona #coronavirüsü #düşüncegücü #kapitalizm #ruhsalgelişim #kişiselgelişim #ruhsaldanışman #astrolog #danışmanlık #bilinçaltıtemizliği #enerjiterapisti #bireyselseans #terapi #enerji #şifa #zihin #farkındalık #karma #beden #ruh #denge #kozmos #zodyak #burçlar #onlineseans #kovaçağı #yükselişbaşladı #yükselişenerjisi https://www.instagram.com/p/B-RHWywnYJj/?igshid=fubtyenmnabk
0 notes
macrofar · 4 years
Photo
Tumblr media
BİR KOLLEKTİF BİLİNÇ HİKÂYESİ
-YÜZÜNCÜ MAYMUN DENEYİ-
Değişim için bazı eşikler önemlidir. Bu eşikte en önemli olan unsur ise “Kritik Kütleye” ulaşmaktır. Bugünün değişim sarmalına baktığınızda bu etkiyi fazlasıyla gözlemleyebilirsiniz. Kritik kütleyi daha iyi anlamlandırmak için 1952 yılında Pasifik Okyanusu Adalarına doğru gidelim.
Yazının buradan sonrasını lütfen insanın da bir kollektif bilinç varlığı olduğunun farkında olarak okuyun.
“Yüzüncü Maymun Deneyi”
Yüzüncü Maymun Deneyi; Ken Keyes Jr. tarafından kaleme alınmış gerçek bir bilimsel araştırmanın hikâyesidir. Araştırma otuz küsur sene boyunca  Pasifik Okyanusunda yer alan Japonya’nın Koshima adasında, Macaca Fuscata türü maymunlar üzerinde yapılmıştır.
Maymunlar bilindiği üzere yeme alışkanlıları ve davranışları ile neredeyse insan türüne en yakın olan hayvan türüdür. Bu sebeple deneklerin maymun olması bizleri ilgilendiren önemli sonuçları ortaya çıkarmaktadır.
Yüzüncü Maymun deneyi, bilim insanlarının 1952 yılında adadaki maymunların beslenmesi için kumların içerisine patates bırakması ile başlıyor. Patatesin tatlı tadı Macaca Fuscata maymunlarının hoşuna gitmesine karşın, patatesin kumlu olması hoşlarına gitmiyor. Fakat patatesin tadını çok beğenmiş olmalılar ki patatesi kumlu şekilde yemeğe devam ediyorlar.
Fakat bir gün, henüz on sekiz aylık olan İmo isimli dişi maymun, kumlu olan patatesini bir su birikintisinde yıkıyor ve o şekilde yiyor. Daha sonra İmo’nun yapmış olduğu bu davranışı annesi öğreniyor ve o da aynı şekilde patatesi yıkayarak yemeğe başlıyor. Bu davranış önce aile bireylerine yayılıyor. Daha sonra bunu gören diğer maymunlar da (1952-1958) patatesleri yıkayarak yemeyi öğrenmeye başlıyor.
Burada ilginç olan durum ise bazı maymunların bu yeniliğe karşın halen kumlu patates yemeğe devam etmesi oluyor. Fakat 1958’in sonbaharında Koshima maymunlarının yüz tanesinden doksan dokuzu artık patatesi yıkayarak yer hâle gelmiş oluyor. Ve! Yüzüncü maymunun patatesi yıkayarak yemeğe başlaması ile beraber ilginç gelişmeler ortaya çıkmaya başlıyor. 
Aynı günün akşamında adadaki tüm maymunlar patatesi yıkayarak yemeğe başlıyorlar. Çünkü “Yüzüncü Maymun” un patatesi yıkayarak yemeye başlaması ‘kritik eşik’ noktasını oluşturuyor. 
Yani öğrenme, bilinme gibi davranışlar belirli bir sınırı aştıktan sonra yeni bir bilinç süreciyle ortaya çıkıyor ve yayılıyor. Bu davranıştan sonra ortaya çıkan asıl çarpıcı sonuç ise, adayla doğrudan bir ilişkileri olmayan ve diğer adalarda yaşayan maymun kolonileri de eş zamanlı olarak patateslerini yıkayarak yemeğe başlamıştır.
“Yüzüncü Maymun Fenomeni” Duke Üniversitesi‘nden Doktor J.B. Rhine tarafından değişik deneylerde tekrarlanmışve her deneyde aynı sonuç alınmıştır”
Bu hikayeyi niçin mi paylaştım? Çünkü büyük ölçek ile bakmaya davet ediyorum, çünkü görünenin haricinde başka şeyler de oluyor diye.
İnsanoğlu da kolektif bilinç varlığıdır. Yani, tek bir kişinin değişim için attığı her adım, edindiği her farkındalık , zaman içinde diğer insanlara da yansır. 
“SEN DEĞİŞ, DÜNYA DEĞİŞSİN” bu demektir. Vârolan bu yayılma etkisi, “Kritik Kütle” düzeyine geldiği zaman tüm insanlığı etkileyen bir bilinç sıçrayışı yaratacaktır. Hikâyenin ana fikri “eski düşünce ve davranış modellerinin bırakılması” temeline dayanmaktadır.
İçine girdiğimiz süreçle beraber insanlar bütün dünyada, yaşam ve insan ile ilgili değerleri gözden geçirmek zorunda kalıyor. Ve otomatik olarak aynı farkındalıklara sahip oluyoruz. Üstelik düşünecek olursanız konular çok da komplike değil.
Ne mi bunlar? Özgürce yiyip içmek , gezip tozmak, sarılmak öpüşmek, el ele tutuşmak… para pul, mal mülk, statü... kaygı ve korku içinde yapılan gelecek planları...vs.
....o hep söylediğimiz, hep de unuttuğumuz “sağlık olsun” ne anlamlara geliyormuş... bunları sorguluyoruz. 
Finalde, madde alemi deneyimleyen ruhlar olarak, bu boyutun realitesi olan “vasat”ı sorguluyoruz.
Ya bu basit gibi görünen özgürlüklere verilmesi gereken asıl değeri ya da kaygı ve korkularla hareket ederek hangi yükleri edindiğimizi fark ediyoruz.  
Şimdi gelelim meselenin kerametine. Değişim zamanı geldi ve realiteyi değiştirmek insanın tılsımlı gücüdür. 
Büyük mercekten bakarak, süreci korkular ve iyi-kötü gibi kutuplu bakış açıları üzerinden değerlendirmeyi bırakırsanız, insanların eş zamanlı olarak aynı saflarda olduğunu görebilirsiniz. 
Aynı farkındalık bilgileri ile titreşmeye başladık. İşte o tılsımı gerçekleştirecek olan değnek budur. Yani kollektif bilinç (teşbihte hata olmaz) realiteyi değiştirecek olan yüzüncü maymunu arıyor şu anda.
Şimdi sakinleşin ve korku, kaygı ve ego ile bezeli kaç tane “aslında” işinize yaramayan vazgeçilmeziniz,  huyunuz, suyunuz, sabit düşünce ve davranışınız varsa, elinizden bırakın. 
Düşünsenize. Ya bilinç sıçramasına vesile olacak kişi siz iseniz?
Sevgiler
0 notes