thenameofthesoneerezegilmez

[thenameofthesoneerezegilmez]

❤️

[thenameofthesoneerezegilmez]

Google pictures

[thenameofthesoneerezegilmez]

Dayanabildiğin sürece dokunabileceğin güzellikler yoluna devam eder.

 Dayanabildiğin sürece dokunabileceğin güzellikler yoluna devam eder.

 Dayanabildiğin sürece dokunabileceğin güzellikler yoluna devam eder.

  Yaratılış insanın atasıdır, sözler bu dünyaya hükmeden kalpten tüm canlılara bir iletişim aracıdır.

  Merhabalar ne güzel bir cümle söylemek ya da diyenlere.

  O yüzden bu yazıya çok kıymetli okuyacak olan sizlere içten bir merhaba diyerek başlıyorum.

  İnsanların varlığıyla birlikte tarihin sayfaları yazıp çizilmeye başlamış ve yüzbinlerce yıl boyunca tarihteki insanlar, olaylar, ülkeler, insanlar, kötüler, kahramanlar, krallar, isimsiz kahramanlar yazmaya devam etmiştir.

  Tabii içine birkaç hikaye daha yazarak.

  Sadece hikayesi değil, bu dünyadaki herkesin bir hikayesi ve bu dünyaya geliş amacı var, bu amacı kaç kişi görmüş ve kaç kişi yaşayabiliyor, yani amacına ne uyuyor, kim değil, biz varız. bu dünyayı çok adil ama adaletsiz yapanlar.

  İnsanın ruhunda doğuştan itibaren aşk vardır ama bu aşkı algılama yeteneği belli bir yaşa geldiğinde dış etkenlerle kirlenebilir ve ruhta saf aşk olabilir.ruh kötülüğe dönüşebilir.

  Ve bu dönüşüm yukarıda bahsettiğim tarih sayfalarının ders ve yazılım formatını da etkiliyor.

  Bu dünyada kaç kişi insanlığı gerçek saf sevgi dolu bir yaşama dönüştürmekle uğraşıyor?

  Cevap gizli kahramanlardır.

  Kaç insan çıkar ve çıkarları doğrultusunda değil insanlık için bir şeyler yapmış, ırkı ve dini ne olursa olsun tüm insanlığı mutlu bir şekilde yaşatmayı başarmıştır.

  Çok üzücü ama Allah'ın peygamberleri bunu insanlığa sunmaya, dinler de insanları bir arada tutmaya çalıştı.  Tarih, en sert darbesiyle, onu bir film ortamı olarak ortaya çıkardı.

  Ve bilinen tüm dinlerin ortak amacı sevgiye dayalı bir dünya düzeni istemektir.

  Şimdi soruyorum neden herkes Yüce Rabbimize bizi koruması ve bağışlaması için yalvarıyor.

  Bu hedefe ulaşıldı mı?

 

  Bugün geldiğimiz durum, sanki bütün dinler bu amaca hizmet etmek yerine hizmet ediyormuş gibi, dünyanın büyük dini merkezlerinin parasal kazancı haline gelmiştir.

  Tanrı bunu yapmamı istedi, yarattığı insanlar hakkında ne okudunuz ve anladınız?

  Cevap aynı, ne okudun ne anladın.

  Bu semavi alem, kurulduğu günden beri sürekli bir mücadele ve savaş halindedir ve oraya insanlar serpiştirilmiştir.  Bizi bu dünyaya getiren Allah 'pardon ben insanlara ne yaptım' diyor.

  Beni yanlış anlama, sözlerim ruhumda hissettiklerimdir.

  Kime sesleneyim, kim duyabilir, kime anlatabilirim ve kim inanacak?

  Bu güne kadar milyarlarca insan doğdu ve milyarlarca insan bu dünyadan öldü.

  Biz ise normal insanları tanrı kabul edip onlara tapardık.

  Krallar insan iken, dünyayı yönetenler de insandır ve zengin-fakir hepsi insandır.

  Peki neden İngiltere Kraliçesi iki yıl önce sarayına girip külçe altınları gösteriyor ve bunlar benim, marifet gibi diyor ki bu hem kendi ülkesinde hem de dünyanın her yerinde gazeteler aracılığıyla sunuluyor.

  Bu altın sadece İngiltere'de değil, kendilerini medeni sanan, dünyaya sahip olduğunu iddia eden birçok krallık ve ülkede toplanıyor, soruyorum, kimin için?

  Dünya insanları için cevap hayırdır, gösterdiğiniz bu altın külçeler sadece size aitse, Allah'ın istediği bu dünyanın adaleti nerededir.

  Birazını kendine ayır, ama ne kadar biriktirip gösteriş yapacaksın?

  Bugün bu zenginlik dediğim bu ülkeler, bu zenginliği siyah adamı ve diğer ülkelerin mallarını sömürerek elde ettiler, yani onlar sizin değil, bu dünyadaki tüm insanların gerçek sahipleridir.

  Bugün dünyaya dedikleri Corona virüsü dünyayı dolaşıyor efendim yeni dünya düzeni.

  Dünyanın düzenini bozan insanlar.

  Altınları olanlar uçağa biner, Afrika'nın fakir ülkelerine seyahat eder, onları selamlar, kutsar ve geri döner.

  Kimseden yardım almadan dünyayı dolaştım ve insanlara sevgiyi aşıladım, elimden geleni yaptım ama sen reklamlardan bile çıkıp bunu yapamadın.

  Şimdi yeni bir dünya düzeni, evet bu yeni dünya düzeni tamamen yıkılacak ve birlikte yeniden kurulacak.

  Ve bu yapılırken de sözle değil, özüyle kararlarla geleceğe miras bırakacağımız eserler, savaşsız, acısız yeni bir dünya düzeniyle ortaya çıkmalıdır.

  Her ülkenin kendine has bir gücü vardır ama aklın bu güce hükmetmesi ve akıllıların onu aptallara vermesi gerekir ki dünya farklı olsun.

  Kibir ve benlik kavramlarının ortadan kalktığı, sevginin her çocuğun y��züne güleceği bir dünya.

  Bu dünya bildiğiniz bir dünya değil, bu dünya neden bu kadar çok insanı barındıracak kadar büyük?  Ama bizi yaratan Allah korkuyor, onlara milyarlarca yıl sürecek nimetler verdim, birbirlerini yiyip kasalarını doldurarak çalarak ve birbirleriyle savaşarak birbirlerine zarar veriyorlar.

  Yalan yok sözlerimde hikmet ve hakikat vardır.

  Sözlerimin bu dünyayı nasıl değiştireceğini bilmiyorum ama sözlerimin gerçekten ne anlama geldiğini anlayanlar bir an önce dünyayı değiştirmeye başlamalılar.

  Çok üzgünüm, insan ruhunda neden gaddarlık olduğunu soruyorum.

  İnsanlar insanlara zarar verir, dili olan ama konuşmayan diğer canlılardan bahsetmiyorum bile.

  Peki bundan nasıl kaçınılır?  İşte en büyük soru ve cevaplanması gereken cevap sadece insan beyninde saklı.

  Benim gücüm yazmaya, gülmeye, insanları mutlu etmeye yetiyor, bunun dışında dünyayı değiştirecek mucizevi bir gücüm ya da sihir gücüm yok.

  Güç bendeydi ama görmeyenler ya da yıllardır görmeyenler ya o gücü görmediler ya da kötüye kullanmak için ellerinden geleni yaptılar.

  Bir değişimin içinde olacaksanız, verilerinizi verdiğinizde, sadece onu verenlere değil, insanların istediklerini de verin, aynı zamanda insanların düşüncelerine hak ettiği gibi saygı duyarak güzel olanı da verin.

  Kötü düşüncelere sahip olup düzeni bozanlara gelince, onlar zaten bu dünyayı haketmiyorlar.

  Melekler onları çevrenizde görür, etrafınızdaki iblisleri, hatta iblis olanları bile pohpohlayarak bir yere varmaya çalışırlar ama onlara fırsat vermeyin.

  Çünkü oldukça aptallardı ve fırsatları kullandılar ve bir yerden bir yere gitmiyorlardı ama kendileri kimseye fayda sağlamıyordu.

  Dünyadaki tüm güzel insanlar ister lider ister lider insanlar olsun, değişimin insanlarla ilgili olduğunu bilmenin zamanı geldi.

  Ve yeni düzende aptalları bilge kılmak için elinizden geleni yapın, öğretin ve öğretmeye çalışın.

  Çünkü akıllı ve çevik bu dünyaya fayda sağlayacaktır.

  Sınırı ve yeri bilmek, ama sınırı ve yeri bilmek, sevgiyi bırakmadan.

  Dünyadaki tüm güzel insanlar onu yakalamayı bildiği sürece, dokunabileceğiniz güzellikler yolunuza devam eder.

  Buradaki en büyük anlaşma, dünyayı kontrol edenlerle ve insanlığı yönetenlerle.

  Doğru sözler güzelliğe, yanlış sözler kötülüğe yol açar.

  Sözlerim, İnsanlığın Mutluluğu, yazdığım Yeni Düzen Yol Haritasına sadece bir ektir.

  Yol çok uzun, alınacaklar alınacaklar tarafından alınmalı.

  Dünya cennettir Dünyayı sevdiğim kadar cennet olan vatanım Türkiye Cumhuriyeti henüz keşfedilmedi ama keşfedilmesi gereken bir döneme girdi ve güzellikleri tüm dünyaya sunuldu.

  Onu yönetmek ve doğru kararlarla dünyaya göstermek en önemli unsurdur.

  Aslında tüm dünya insanları acı çekiyor, dünyanın nimetlerinden yararlanamayan milyarlarca insan hala pek de güzel sesler çıkarmayan bir kabuk için şükrediyor.

  Şükrü, artık ekmek bulamayan milyarlarca insanın gözü önünde pasta yiyenleri mahvetmek ve onları üzmek için kabuğunu fırlatan israfçılardan kabuk ekmeği satın almanız gerekiyor, yeni dünyanın farkına varmak için. Benim gibi ekmeği olmayanlara pastanı ikram ederek sipariş ver.

  Burada sözlerime ara veriyorum.

  Yazdıklarım, okuyan ama okuyup uygulamaya hazır olanlar için.

  en içten saygılarımla

  Sağlıklı kalın 

Erez Egilmez

[thenameofthesoneerezegilmez]

Kutsal Kan ve Kutsal Ruh

Kutsal Kan ve Kutsal Ruh ve Yok Olup Giden Ormanlar İnsanlığın varlığını kanıtlayanlar geçmişin canlılarını kanıtlayanlar ve kendilerini kanıtlamaya çalışan yalnızlar.

İstikametinizi çevirdiğiniz yönü hatırlayın ve kutsallığın bir ışık olduğunu unutmayın sizlere ara verdiğim sözlerimle sesleniyorum.

Varlıkların içinde en kutsalı olanı insanı anlamayanlar bugün cezalandırılıyor.

Bu cezalandırmayı kendilerine hak mı ettiler yoksa onların mı kaderi bu şu anda geçen sene bildirdiğim gibi güneşin ateş çemberi ve küresel iklim sorununun bahsi geçirdiğim dünyanın yaşlanması ve doğaya insan eli ile zarar verilmesinin sonuçlarında oluşan etki.

Önce virüs kavurdu dünyamızı ve şimdide sıcağın ateşe dönüşmesi nefes almamızı sağlayan yaradılışın en mükemmel doğa harikası ormanların yangınlarla harap olması.

Bunun sonucunda üzülerek söylemeliyim insan eli insanın cahilliği ve insanın riyakâr ihmal davranışları sonucunda dünya ateş çemberine dönüşmekte.

Ne kadar Tanrıya yakarsanız da sonucuna katlanmanızı sağlayacak ve günahlarınızın affına sığınmanıza yarayacak sonuçlara da katlanacaksınız.

Bu sonucu düşünmeden insan ayrımı yaptınız yaprağın kılcal damarlarındaki onun nefes almasını sağlayan fotosentezi bile sizin kötü ruhlarınız yaktı.

Kutsal kan hepinizin vücudunda bulunur ama yılların ötesinde Hz. İsa ya çektirdiğiniz acının intikamını size geri veriyorum.

Çünkü İsa’nın bir keresinde benim sözlerimin inceliği insanlığın barışının kanıtı olarak geri gelecek bildirini onun ruhunun kutsallığının kabulü olarak günümüzdeki insan hayatına şekil vermesi gibidir.

Onun sevgisini anlamayanlar kişilik ile karşılaştırma yaptıklarında karşılarındaki kişiliği bir başkası ile karıştırma cüretinde bulundular.

Ve hala nefes almak istiyorum diyen varsa etrafına baksın yaratılmış güzel dünyayı ne hale getirdiniz insanların sadece kusurlarını görerek onlara büyük ihanet ettiniz ve dinler arasındaki şefkati bile yok ederek Tanrının işine karıştınız oysa tanrı sizden sadece sevginin temelini attığı ve size bir yuva olarak sunduğu bu mavi yeşil dünyayı eviniz olarak sundu evi temiz tutamadınız ve tutamadığınız gibi yaktınız ve şimdi söndürmeye çalıştığınız bu dünya duman içinde kaldı.

Üzülerek söylüyorum ki dumanlarda boğulanlar ve yananlar ve alevlerin altında kül olup giden tüm canlılarda insan vebali vardır.

Ne gördünüz oldu demenin dışında söylemeye çalıştığım sizin ihmalkâr ve sonuçlarına katlanmaya bile ve kendi benliğinizle müzakere etmeye bile cesaret bulamadığınız sizler bu dünyanın sonunu getirmek üzeresiniz.

Şefkati altın tabakta sunsalar bile size daha çok gerektiğini hatırlatan o benliğiniz yakında günahlarınızı taşıyamayacağınız bir duruma gelecek.

Ne gördünüz oldu demenin dışında söylemeye çalıştığım sizin ihmalkâr ve sonuçlarına katlanmaya bile ve kendi benliğinizle müzakere etmeye bile cesaret bulamadığınız sizler bu dünyanın sonunu getirmek üzeresiniz.

Ve o durum geldiğinde size şunu söylüyorum suçsuz yere suçladığınız insanların ruhları elbet bir gün Hz. İsa’nın suçsuzluğunda olduğu gibi size şunu hatırlatacak eğer kızaracak bir yüz varsa o yüzde ar duygusu da olmalı.

Sizler bu dünyada neredeyse tanrı durumuna gelerek kendinizi kraldan daha kralcı yapmaya çalıştınız

Kimsin sen o yüzden sadece etten kemikten ve kutsal ruhtan olan ey insanoğlu size şunu hatırlatırım kalbinizin içindeki saflık zerrecikleri size sunulmuş en büyük armağandı ama siz bu zerreciklerin içine bile zehir kattınız ve katmanlarına bakmadan insanları yok ettiğiniz gibi şimdide doğaya büyük zarar veriyorsunuz ağladığın her şeyin bir nedeni var ama nedensiz ağlamanın asla tanımı yok ve bu tanımı yıkmanın size de bir faydası yok.

Oluşturduğunuz tüm sebepse nedenler size ancak Tanrının imtihanı olan bu dünyada sonunda geri verilecek bir yeni oluşunum karşımı doğrultusunda anlayacağınız bir dilde sizin benliğinize sorulacak.

Kimsiniz

Verilecek cevaba sizin anlam katıp içinizdekileri ortaya koymanız arınmış saf ya da kötülükle olan ruhunuza bir gelecek taşıyacak.

Sizler kutsal Meryem’i ağlattınız sizler onun Tanrıdan olan kutsal oğluna dayanılmaz acı çektirdiniz ama onun ruhu geri geldi belki de hala aranızda ama sizler kendi inançlarınıza göre kişileri ancak ve ancak kendi istediğiniz normlarda bir köşeye oturtma derdinde olursanız önünüzdeki güzellikleri görmeden çok büyük günah işlemiş olursunuz ve oluyorsunuz ve olmaya da devam edeceksiniz.

Bilmelisiniz ki size görünen etten kemikten bilmelisiniz ki size güzel sözler söyleyen ama onu çarpıtmaya çalıştığınız bile etten kemikten ve sizler de onun gibi etten kemikten siniz.

Oysa kendi emelleriniz doğrultuda insanlarla oyun oynama yeteneğine sahip olmanız neticesinde sizin onlara anlam katacak dereceniz sizin fiziksel Tanrının verdiği vücudunuzun eşsiz katmanlarında sınanacak birer sunak gibi.

Bakışların insandan çıkıp bir başka insan varması anlık ama üzerinde kalıntı yapması ise sonsuzdur.

Ruhunuz sonsuzluğa kutsandı. Bunu unutmayın

Sizde yeminlerinizi ancak ve ancak Tanrının kutsal dinlerinde onların cemaatin de ve onların güzel ibadetlerinde size bahşedilmiş öğrenmiş olduğunu dualarda vicdanınızın elverdiğince güzellikleri sunmanız ile gerçekleşecektir.

Evet soluduğunuz havada var olan sizin yaşam nefesiniz son anınız geldiğinde Tanrının can alacak meleği ile size göründüğünde hissiyatınız size bu dünyaya veda diyecek ama son bir nefes alışveriş ve nefesin tükenmesi bu dünyaya vedanız olarak yine veda edecek.

Soluduğunuz havanın kıymetini bilin çünkü hava artık sizin nefes aldığınız o hava değil o hava kirlettiğiniz sizin ruhunuzun bir yansıması oldu dünyaya.

Dünyanın evrendeki eşsiz bir benzeri daha var gelecek nesiller dünyanın tıpa tıp aynısını yaşamaya başlayacak ve tüm ruhların buluşacağı yere de yine sonsuzlukta hep birlikte gideceksiniz.

Benim nefes alışım şu anda devam ediyor sizin nefes alışınız benimkinden farklı değil ama bir başkasınınki de sizden farklı olmayacak.

Bilin ki gözlerin oyunu size kutsal kanı ve kutsal ruhu tattıracak.

Erez Eğilmez