#yurt 2023
Explore tagged Tumblr posts
Text
Yurt (Dormitory) 2023
7 notes
·
View notes
Text
❤︎ 𝐇𝐀𝐏𝐏𝐘 𝐁𝐈𝐑𝐓𝐇𝐃𝐀𝐘 ❤︎
Christphe Giacometti
#yoi#yoi fanart#yoi fanfic#yuri on ice#ユーリオンアイス#ユーリonice#二次創作#クリストフ・ジャコメッティ#yuri on ice Christopher Giacometti#christophe giacometti#クリストフ・ジャコメッティ誕生祭2023#クリストフ・ジャコメッティ生誕祭2023#hristoph Giacometti#digital fanart#yurt n ice Christopher Giacometti
33 notes
·
View notes
Text
stolen glances
#ok so remaking these gifs because i can#and because i'm able to experience this scene again#i had to drop the original campaign bc it was a shared save and i ended up modding my account#also i was v new to the game and missed a bunch#but in this gp i was able to see so many new scenes!#yurt!#also ok but gale would be like the super indie hipster bi bf like that's just how i picture him#if this was 2023 he'd have a curly mullet and a nose piercing#bg3: inez#bg3 gale#bg3#baldur's gate 3#other games#cw flashing
5 notes
·
View notes
Text
Please watch Yurt (Dormitory) by Nehir Tuna
💙
9 notes
·
View notes
Text
Kolektif – Osmanlı İmparatorluğu’nda Toprak Sahipleri ve Çiftliğe Farklı Bakışlar (2023)
Bu kitap yolu bir şekilde “çiftlik” ve genellikle bu toprakları tasarrufunda bulundurmuş “âyan” ile kesişen tarihçilerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkmış. “Çiftlik tartışması” ve “âyanlar çağı”nın dışında, toprak ve toprak sahiplerine yönelik yeni bir söylem geliştirmek mümkün müdür? Başka bir deyişle, Osmanlı İmparatorluğu’nda belirli bir coğrafyayla kısıtlanmış “çiftlik” ve belirli bir…
View On WordPress
#2023#Fatma Gül Karagöz#Osmanlı İmparatorluğu’nda Toprak Sahipleri ve Çiftliğe Farklı Bakışlar#Tarih Vakfı Yurt Yayınları#Uğur Bayraktar
0 notes
Text
Hintli Havayolları 2023’ün İlk Yarısında 76 Milyon Yurt İçi Yolcu Uçurdu
Hintli Havayolları 2023’ün İlk Yarısında 76 Milyon Yurt İçi Yolcu Uçurdu
Hindistan havacılık düzenleyicisi DGCA, yakın zamanda Haziran ayı verilerini yayınladı.
Hindistan’ın havacılık düzenleyicisi DGCA, Haziran ayına ilişkin aylık raporunu yayınlayarak bize 2023’ün ilk yarısının iç hava trafiği açısından nasıl geçtiğine dair net bir tablo sunuyor. Özellikle Haziran ayı oldukça ilginçti, Go First’in uçaklarının yerde olmasına rağmen trafikte neredeyse %19’luk bir artış kaydedildi.
Bu, en büyük taşıyıcılardan biri olan Go First‘ün tüm ay boyunca tamamen yerde kalmasına rağmen yüksek bir yolcu talebi olduğunu gösteriyordu.
Trafikte Sıçrama
DGCA’nin son raporu, bu yılın ilk yarısında 76 milyondan fazla iç hat yolcusunun Hindistan’da hava yolunu kullandığını ortaya koyuyor. Bu, 2022’de Ocak-Haziran dönemindeki 57 milyondan biraz fazla yolcuya kıyaslanınca yıllık %32,92’lik bir büyüme kaydettiğini gösteriyor.
IndiGo, %63,2’lik pazar payıyla Haziran ayında da en fazla yolcu taşıyan havayolu oldu. Ülkedeki yüzlerce tekel rotasında uçaklarını konuşlandıran IndiGo’nun tam hakimiyeti söz konusu.
İçerik:simpleflying
Hintli Havayolları 2023’ün İlk Yarısında 76 Milyon Yurt İçi Yolcu Uçurdu
The post Hintli Havayolları 2023’ün İlk Yarısında 76 Milyon Yurt İçi Yolcu Uçurdu first appeared on 0 554 1730000 I [email protected] / Güncel Havacılık Haberleri.
source https://www.aeroportist.com/hintli-havayollari-2023un-ilk-yarisinda-76/
0 notes
Text
Karabük’te korkunç bir kara para ağı mı var ? Araştırmacı Gazeteci Ersin Eroğlu dehşeti anlattı...
Karabük'te Afrikalı öğrenci istilasının arkasında, Karabük Üniversitesi'nin ikinci, üçüncü sınıf Afrika ülkelerinde Karabük'e gelmeleri için yaptıkları sonuç garantili sınavlar var!
Lise diploması olmayanlar bile getirilmiş!
Bu sözde sınavlar; Maarif Vakfı'nın himayesinde gerçekleşiyor! Dikkatinizi çekti mi? Maarif Vakfı!
Bu olayı bir süredir zenci erkeklerle Türk kızlarının evliliğinin teşvik edilmesinden ayrı düşünmeyin!
Üniversite bahanesiyle getirilip Türkiye'de kalmaları amaçlanıyor.
İktidarın Suriyeli, Afgan ve Müslüman Afrikalılarla oluşturmaya çalıştığı ümmet toplumu projesinde görevli üniversitelerden biri Karabük Üniversitesi'dir.
Fatih Ergin.
--------------------------------------------------------------------------
malesef 😔
Bugün şunu gördüm:
Karabük Üniversitesi yabancı öğrenci sayıları:
(YÖK 2022-2023'e göre 11 bin 890)
Çad 1386
Senegal 401
Somali 493
Afganistan 348
Sudan 464
Cibuti 238
Endonezya 99
Bangladeş 32
Etiyopya 46
Fildişi Sahili C. 64
Gabon 361
Gine-Bissau 169
Moritanya 93
Kamerun 135
Kongo 149
Suriye 1498
Ürdün 464
Yemen 649
Tanzanya 53
Pakistan 139
Gana 22
Komorlar Birliği 8
Kenya 53
Mali 32
Myanmar 66
Nijer 6
Nijerya 66
Burkina Faso 11
Haiti 9
Zimbabve 4
Vasat zekalar n'olicek yurt dışında da yabancılar okuyor diyecekler. Yurt dışı bir defa zekileri alıyor kendi ülkesinde ona çalışma alanı var. Biz ne yapıyoruz. Kendi halkımızın sırtından kendi çocuklarının kontenjanından başka ülkelerin hizmetinde çalışacak çocuklar yetiştiriyoruz.
Kaldı ki Türk gençleri yurtdışında okuyamıyorlar. Kabulü ve davetiyesi olsa da vize alamıyorlar. TC vatandaşlığı el altından arap ülkeleri vatandaşlarına koşulsuz şartsız sağlandığı için Avrupalı Amerikalı Kanadalı diyor ki ne bileyim ben senin muhammad el hakeym iken muhammet haki adını almadığını.
Şimdi sağlıktan sonra yargıda da sınavsız denklik şartsız arap afrikalı hakim savcı başlarsa hiç şaşırmam
48 notes
·
View notes
Text
Naomi Novik's Scholomance trilogy: When Rousseau comes to Hobbeswarts
The Scholomance trilogy is Naomi Novik’s take on a “school for wizardry”:
It.
Is.
Superb.
Novik takes a belt-sander to all the crumbling tropes left by lesser writers to reveal fresh wood beneath, fashioning something breathtakingly new:
https://www.naominovik.com/category/scholomance/
If you’d like an essay-formatted version of this post to read or share, here’s a link to it on pluralistic.net, my surveillance-free, ad-free, tracker-free blog:
https://pluralistic.net/2023/03/29/hobbeswarts/#the-chosen-one
Here’s the premise: the wizards of the world live in constant peril from malificaria — the magic monsters that prey on those born with magic, especially the children. In a state of nature, only one in ten wizard kids reaches adulthood.
So the wizarding world built the Scholomance, a fully automated magical secondary school that exists in the void — a dimension beyond our world. The Scholomance is also an extremely dangerous place — three quarters of the wizard children who attend will die before graduation — but it is much safer than life on the outside.
The Scholomance’s builders all hail from “enclaves” — magical palaces that have also been built in the void — and the enclave kids are the elites of the school, just as their parents are the elites of the world. Outside the scholomance, every “indie” wizard dreams of a place in an enclave, where they and their children might find a modicum of safety.
Inside the school, the indie kids suck up to the enclavers for four solid years, in the dim hope that they and their family might earn a place as second-class citizens to the enclaves. Indeed, the only reason the enclaves allow indie kids to attend the Scholomance is so that they will be servants for their own children, and cannon-fodder to stand between them and the monstrous hordes.
The Scholomance is a cross between Lord of the Flies and Harry Potter: an adult-free, highly lethal environment with no adults, where interactions between kids are strictly transactional. There is no love, nor honor — only the brutal logic of how much each person can bargain for from the others around them.
By the time I’d read the first couple chapters, I was thinking of it as Hobbeswarts, a place where life is “solitary, poor, nasty, brutish, and short.” Novik’s school for wizards is a place where the supernatural is very definitely “red of tooth and claw.”
Enter the protagonist, Galadriel “El” Higgins, whose mother is a legendary indie healer who raised her in a yurt in a Welsh forest commune after she graduated from the Scholomance already pregnant (El’s father died in the final graduation battle for their year, sacrificing himself to save his pregnant teen girlfriend and their child).
El isn’t just an indie, she’s a “loser kid”: one of those indies who is looked upon with contempt by the enclavers and unlikely to find a crew who will protect her through her years of schooling — let alone the lethal “graduation,” where seniors battle their way through a dense cloud of malificaria, who devour fully half of the kids who survive that far.
But El isn’t an outcast because she’s a weakling with nothing to offer to her social betters. Far from it: El is, if anything, too powerful — so powerful that when she casts even minor workings, they cause major damage. While other young wizards are given low-powered defensive spells by the Scholomance, El is handed apocalyptic superweapons that can raze whole nations.
El does her best to hide all this, but something shines through. She gives off the kind of “evil sorceress” vibes that make her a social pariah. That sinister aura, combined with her prickly character, quick to anger and slow to forgive, leaves her isolated through her first two years of school.
And then, as the story starts, El has a run-in with Orion Lake, the golden boy of the ultra-powerful New York City enclave. Orion is one of the school’s best fighters, and he alone among the student body seeks out malificaria to kill, leaping to the defense of weaker kids and demanding nothing in return.
After Orion defends her, repeatedly, from monsters she was prepared to deal with herself, she treats him to the kind of tongue-lashing that only an evil-sorceress-in-waiting who has spent years on the periphery, cordially loathing the popular kids, can dole out.
This is the meet-cute that begins El and Orion’s journey to graduation and beyond, as they perform a kind of social magic trick that has no supernatural component, inadvertently and haltingly bringing solidarity to the Scholomance, in a kind of Rousseauvian revolution that could transform the lives of the entire student body — and perhaps the whole wizarding world.
I first read Novik’s fiction last year, devouring her nine-volume Temeraire series, a retelling of the Napoleonic Wars in a world where dragons are real. The Temeraire books have it all: swashbuckling hand-to-hand combat; grand, sweeping battles; a huge cast of beautifully realized characters; a brilliantly wrought geopolitics, and a through-line that is fantastically tight, plotted to a fare-thee-well:
https://pluralistic.net/2023/01/08/temeraire/#but-i-am-napoleon
I had neglected the Temeraire books because I am generally not a fan of historical fiction, nor high fantasy, nor military stories, but Novik found depths in all three of these forms that I had never imagined, innovating fresh angles that transformed me into a true believer.
The Scholomance series performs the same trick. Novik’s handling of the geopolitics and class warfare of the wizarding world — revealed through the subsequent two volumes as she progressively widens the tale’s aperture — make JK Rowling’s attempts look like they were scrawled in crayon. By a toddler.
This is true all the way down to the micro-level: Novik’s thrilling innovations in high-stakes combat-school battle-tactics make Ender Wiggins look like a piker (and also makes me wonder if there’s some intentional wordplay in the rhyming surnames).
And when it comes to complicating the “chosen one” trope, Novik leaves Rowling and Card so far behind in her dust, they basically disappear.
As for the cosmic horror of the void and the monsters that it spawns, Novik out-Lovecrafts Lovecraft, in a manner to rival such great post-Lovecraftian subverters as NK Jemisin:
https://pluralistic.net/2021/01/09/the-old-crow-is-getting-slow/#i-love-ny
Novik is part of a longstanding and brilliant tendency in genre that refuses to cede all the best, most engrossing tropes to racist pigs like Lovecraft, warmongers like Card, and bigots like Rowling. She wrestles these ideas out of their hands and works them, revealing the poverty of those reactionary writers’ shriveled imaginations.
I read the Scholomance books as audiobooks, listening to Anisha Dadia’s superb narration as I did my physiotherapy laps in the pool each day:
https://libro.fm/search?utf8=%E2%9C%93&q=scholomance+novik
I was delighted to discover DRM-free editions on Libro.fm that would play on my cheapo underwater MP3 player:
https://sewobye.com/products/waterproof-mp3-player-for-swimming-underwater-sport-waterproof-headphones-clip-mp3-player-sewobye-8gb-shuffle
When I finished the final book yesterday, I literally gasped aloud. As with the Temeraire series, Novik’s intricate plotting manages to sprout from a small personal tale to a world-shaking planetary-scale upheaval, and nails the landing in a way that is nothing less than dazzling.
What!
A!
Writer!
Have you ever wanted to say thank you for these posts? Here’s how you can do that: I’m kickstarting the audiobook for my next novel, a post-cyberpunk anti-finance finance thriller about Silicon Valley scams called Red Team Blues. Amazon’s Audible refuses to carry my audiobooks because they’re DRM free, but crowdfunding makes them possible.
[Image ID: The covers of Naomi Novik's Scholomance trilogy in sequence from left to right: The Last Graduate, A Deadly Education and The Golden Enclaves. Each has a kind of brushed-gold effect frame around a solid rectangle on which is a woodcut-style figure (in order: a keyhole, a book, and a portal with an eye showing through it. The rectangles are, in order, forest green, black, and brushed gold.]
#pluralistic#audiobooks#worldbuilding#geopolitics#class war#the chosen one#cosmic horror#tropes#school for wizardry#naomi novik#fantasy
108 notes
·
View notes
Text
Alan Ruck on Connor's past as....a yurt salesman.
From an interview with Alan Ruck with The Wrap - May 19, 2023 (x)
#connor roy#hbo succession#cast interviews#alan ruck#there are no words#I need a list of all of Connor's failed ventures and wild purchases#I would pay money to hear how the golden trio reacted to this entire situation
49 notes
·
View notes
Text
KAPI ÇALMA SESİ... (En İyi Yaratıcı Ödül 2023)
Geçen kış işimden çıkarıldım. Geçimimi sağlamak için gazete dağıtımcısı olarak geçici bir işe girmek zorunda kaldım. Dağıttığım evlerden birinin posta kutusu mühürlenmişti, bu yüzden kapıyı çalmak zorunda kaldım. Dengesiz adımlarla yaşlı bir adam olan Bay Xu, yavaşça kapıyı açtı. "Efendim, posta kutusunu neden mühürlediniz?" diye sordum.
"Bunu bilerek mühürledim" diye cevap verdi.
Garip bir şekilde gülümsedi ve devam etti: "Seninle bir konuyu tartışmak istiyorum. Her gün gazeteyi bana teslim ederken lütfen kapıyı çal ya da zili çal ve bizzat bana ver."
"Elbette ama bu ikimiz için de sakıncalı ve zaman kaybı" diye cevap verdim. Bu düzenleme beni şaşırttı.
O, "Sorun değil, her gün evdeyim. Buna ne dersin... Kapıyı çalma ücreti olarak sana her ay fazladan 500 yuan vereceğim" dedi.
Yalvaran bir ifadeyle ekledi: "Eğer bir gün kapıyı çalarsanız ve benden haber alamazsanız lütfen polisi arayın!"
Şok oldum ve "Neden?" diye sordum.
"Eşim vefat etti, oğlum yurt dışında, ben burada tek başıma yaşıyorum, kim bilir benim zamanım ne zaman gelir?" diye cevap verdi.
O anda yaşlı adamın buğulu, nemli gözlerini gördüm.
"Gazeteye okumak için abone olmuyor musun?" diye sordum.
"Hiç gazete okumam... Kapı sesi için abone oluyorum!" diye cevap verdi.
Ellerini kavuşturdu ve şöyle dedi: "Genç adam, lütfen bana bir iyilik yap! İşte oğlumun yurt dışı telefon numarası. Bir gün kapıyı çalarsan ve benden haber alamazsan lütfen oğlumu ara ve ona haber ver.. "
Bunu okuduktan sonra arkadaş çevremizde yalnız, yalnız yaşlıların da olduğuna inanıyorum. Bazen, yaşlılıklarında neden hala çalışıyorlarmış gibi sabah ve akşam selamlarını veya WhatsApp üzerinden mesaj gönderdiklerini merak edebilirsiniz.
Aslında bu sabah ve akşam selamlarının anlamı, kapı zilini çalmak veya çalmak gibidir; bu, birbirimize güvenlik dilemenin ve özen göstermenin bir yoludur.
Günümüzde WhatsApp çok kullanışlı ve artık gazetelere abone olmamıza gerek yok. Vaktiniz varsa yaşlı aile üyelerinize WhatsApp'ı nasıl kullanacaklarını öğretin!
Bir gün onların sabah selamlarını ya da paylaştığı yazıları elinize almazsanız hasta olabilirler ya da başlarına bir şey gelmiş olabilir.
Lütfen arkadaşlarınıza ve ailenize iyi bakın, sabah selamlarımızın birbirimiz için önemini anlayın.
Sevgiler…🫣
40 notes
·
View notes
Text
memur maaşlarına yüzde 50 zam gelecek diye neredeyse ta ağustos ayında açıklama yapıldı ve aylardır söyleniyor. hesap kitap hep ona göre yapıldı, tüik ‘de son iki üç aydır işi buraya bağlamak için uğraştı didindi sonunda oldu.. Ancak,
tüik’in hesaplamalarına göre yüzde 64,7 olarak 2023 yılı tüketici enflasyonu yüzde 129,4 dolayında hissedildi…
HİSSEDİLDİ..!?
maaş zammı alanlar hissetti.. böyle sağdan sağdan geldi.. cereyan yaptı..
Kardeşim son 20 yıldır verdiğiniz tek doğru rakam IBAN no oldu.. bir ara IBAN oğulları beyliğinde Yaşar gibiydik…kardeşim millet hissedileni de geçti, direk kanırttıran enflasyonla yaşıyor.
%129 dolayında hissedilen meğer %94 hissedilmiş…
t: ağam bizimle eğlenir tarzı bir itiraf.
Sen ne yaşadığını bilmiyormusun..! Çarşıya çıktığında elektrik sundoğalhaz ödediğinde alabilirsen üstüne başına bişeyler aldığında çok nadir de (- eğer yasaklanmadıysa-) olsa bir kültürel etkinliğe katıldığında çocuğunun okul masraflarında bunu yaşamıyormusun.. aldığın benzinden ödediğin vergilere kadar, bizzat yaşıyorsun .. NE HİSSEDİLENİ? Bas bayağı haşırttı blakport olarak hissetmiyormusun?
herkes tenis topu, soba borusu almıyor. Türkiye’nin en büyük sorunu gıda enflasyonudur. gıda enflasyonu yıllık %300’lerde.
kanıt isteyen var mı? simit, tavuk, et, çay vs fiyatlarına baksın istediği marketten…
değişik gelir gruplarının enflasyonu farklıdır. siz enflasyon sepetinde kiranın ağırlığını %16 tutarsanız, bu aylık 150 bin kazanan biri için doğrudur ama asgari ucretlide saçmadır, kim 2000 lira kira veriyor bu devirde? asgari ücretli gelirini çoğunlukla kira, temel faturalar ve gıdaya harcar; geçen sene en çok zamlanan kalemler de bunlardır.
tiyatro biletleri zamlanmamış olabilir, bu yüksek gelirli insanların enflasyonunu düşürür. gelir gruplarına farklı enflasyon sepeti uygulasalar takke düşer kel görünür, bu yüzden yapılmaz.
Ben işletme mezunuyum bankacılık yaptım şimdi cafe işletiyorum, sörf okulumuz, otel, rehabilitasyon okulumuz tamamı yurt dışına yönelik iç mimari işlerimiz var Eee bunları neden anlattım “burası linkedin” profesyonel fakirler yazar durur ya .. kardeşim ben bile bunları yazıyorsam maaşlı çalışan “bana hat bildiren” sen düşün diye yazıyorum.. iş ilanı açsam ilk önceden bana yorumlarda atıp tutanlar başvuruya gelecek…
dünyanın en kötü 5. enflasyonu bizimki.
bizdeki hesap "olacak o kadar" hesabı. şuna üç desek, elde var bir, hop 65 çıktı.
bunu ölçüp değerlendirecek, hesap edecek, net doğru sonucu verecek bir excel tablosu yok mudur? uluslararası standardı olmaz mi bunun? mesela: 10 lira olması gereken kutu süt 35-40 lira. demek ki enflasyon %135 %140, gibi.
tanım: doğru olarak ölçülemeyen şey hissidir.
Bu şöyle bişey değil ki: dışarı çıktım işaret parmağımı ıslatıp havaya kaldırdım, hava bana hisssi olarak soğuk geldi ama tam bilemedim…
Şimdi bu ali Cengiz oyununu anlamayan bir memur bir işçi var mıdır? Zam açıklanacak düşük enflasyon sonra hissedilen.. sendikalar desen.. ne diyimki nereden tutucan…
7 notes
·
View notes
Text
AĞUSTOS 2023
Bu ay için söyleyebileceğim en iyi cümle bu olabilir: Not bad but not good. Çok mutlu günlerim de oldu, ağlamaktan gözlerimin acıdığı ya da daha kötüsü ağlayamayıp içimin daraldığı günlerim de oldu. Ortalama bir aydı kısaca. Tatilimin son ayıydı bu ay. Yoğun tempolu günler beni bekliyor. Seviniyorum aslında bir taraftan, özledim bir işe yarar hissetme duygusunu.
İnsan ilişkileri açısından daha da geliştiğim bir ay oldu, üzücü de olsa bazı farkındalıklarım oldu. Bana değer veren insanları diğerlerinden ayırmam gerektiğini iyice öğrendim. Bu tip(ilk bahsettiğim) insanlarla ilişkimi tamamen kesmek zorunda değilim ama asıl önceliğim kendi ruh sağlığım, mutluluğum olmalı. Onlardan beklentilerimi düşük tutmalıyım ki aksi durumda üzülüp modum düşmesin. Çok şey öğrendim de umarım bunları uygulamayı da sürdürebilirim.
Bazı hazırlıklar yaptım yurt için. Ek olarak dizi, ingilizce bazı videolar, işe yarayabilecek textbooklar, okuma kitapları vb. indirdim. Bozulan cildimi düzenlemek için cilt bakımıma daha çok önem veriyorum. Telefon ve tabletime duvar kağıtları yaptım, daha kişiselleştirmek, bana ait hissetirmeleri için.
Bu ayın cümlesi: Embrace all that is yours.
İzlediklerim: The Queen's Gambit, Modern Family.
Podcast: OSB Ünlü Yazarların Sıra Dışı Yönleri, OSB Başarının Temeli: Başarısızlık, OSB Dünyayı Değiştiren Fikirler, OSB Etkili İletişim, OSB Platon/Mağara Alegorisi, OSB Vazgeçebilmek, OSB Sindirella Kompleksi/ Bağımsızlıktan Korkuyor Musun?, OSB Sevgi Dilini Öğren....
Kitaplar: Vezir Gambiti, Sevme Sanatı, Verity, Bir İdam Mahkumunun Son Günü,Ötanazi Okulu, Maça Kızı(Puşkin), Masumiyet Müzesi(Hâlâ okuyorum.).
Şarkılar: Adrenaline, Unutulur Her Şey, Ölürüm Sana...
7 notes
·
View notes
Text
FFXIV Write 2023 - Prompt #3: Silence
Reverent.
There was no other word for the silence that lingered between the two of them, amongst tender, slowly exploratory kisses. And yet, were she to close her eyes, she knew his mouth as well as she knew her own. His lips slid across hers, warm and wet, his tongue teasing, tasting, his long hair tickling her bare shoulders, clad only in war paint and cloth straps.
There was nothing awkward about this silence. The little shaman didn't feel the need to fill the void with flirty words or sassy teases, as she normally would have. It had taken them so long to get to this point, but this was right. It felt right. The bridging of their past lives as lovers to the present - not just lovers, but as soul mates. Khel.
Dear Khel, who had waited half a lifetime to find her again. To find his little Sunspark.
He kissed her throat and she lifted her chin, gathering the strands of his hair at the nape of his neck. She stared at the stars through the little vent-hole at the top of the yurt and thought about how much she loved him, in so little time. Her heart had known what her head hadn't. Her heart had known just how it fit inside his, so perfectly, how her body molded to his, as if she had been made for him.
How could it be that she could love three, so deeply and steadfastly, all so different in their own ways? Strong, brooding Altan, sweet, kind Ganzorig, and now Khel, who had brought memories back to her that she knew in her heart were true of their lives together on the Steppe.
Burying his face in the crook of her neck, he inhaled deeply of her scent. He'd told her no, but what she hadn't realized was that it hadn't been a no. It had been a not yet. This rejoining of bodies and hearts was going to be a soft thing, a sweet and poignant thing, one of coaxing past lives to the surface, one that wouldn't be complete until he knew every inch of her body again, and she of his. It was to be a reawakening. "I love you," she whispered, barely a breath, gripping his hair to make him look up at her. "I love you."
These words that he'd only heard for the first time in this life moments ago, these words, she wanted to impress upon him. That she, in this life, loved him. He smiled, and it was perfect. Just for her. Just as it always had been, just as it always would be.
7 notes
·
View notes
Text
FFXIV Write 2023 :: Day 9
Prompt :: Fair Characters :: Nomin tal Kheeriin, Checheyigen Sagahl Word Count :: 1,015
FFXIV Write 2023 Master List
Shrrrk… Shrrrk… Shrrrk…
The idle sounds of a blade being sharpened at a whetstone filled the otherwise quiet air. Nomin stood at a table with a halberd blade in the shade of the weapons storage yurt, diligently at work. It had not been the ideal job, but it was one she volunteered for in order to have time for herself.
The Naadam had come and gone, which only meant one thing now.
Shrrrk… Shrrrk… Shrrrk…
Battle between the Jhungid and the Kharlu was soon to commence. Blades must be sharpened, arrows must be made, horses prepared, and bodies tempered. All this to meet at the coastal battlegrounds to take claim over the lands for the year. There was no khaghan they would listen to that would tell them otherwise. Then again, after generations…
Shrrrk--
Nomin paused in sharpening the steel blade of the halberd and looked at its sheen. She admired its glint in the sunlight and took up a cloth to wipe the moisture from it. It was sharp enough, she determined.
This had become routine over the last few days as the Jhungid Orda had been abuzz with would-be triumphant warriors making claim that they would fell many Kharlu when the battle started. Of course, Nomin had kept to herself for the most part, only really speaking to the others from the Sagahl when free time permitted.
She took up the shift, feeling its weight in her hand before working on affixing the newly sharpened blade to it. Once done, she felt its weight again, twirling it slowly around herself to make sure the blade was tightly bound.
It would have been so easy…so entirely easy to have taken it and sunk it into the chest of the weapons overseer. Nothing was stopping her.
Nothing.
Tightening her hold on the shaft, she walked toward the weapons rack and laid it within an empty slot.
‘It’s not time… Remember that Esenaij told you that you’re impatient. Don’t act on it…’ Nomin thought to herself.
She reached for another halberd and took a seat. Routine had taken over as she unfastened the blade from its shaft so that she might sharpen it. It was boring tedium -- tedium that spanned well over than it should have, being one of the only ones consistently caring for the weapons. Pureblood Jhungid had come and gone, leaving the work to those subjugated and absorbed.
"Nomin?" The gentle voice had gone unheard at first. Nomin's mind had been focused on not only the sharpening of the blade, but plans and other routines as well. It was only when the owner of the voice had entered Nomin’s peripheral view that she looked up to see Checheyigen on the opposite side.
"Ch-Che…what is it?" Nomin asked, slowly grinding her work to a halt. "Nothing bad, I trust?"
"Not at all!" Checheyigen replied, giggling softly. To hear her laugh at all was some modicum of relief to Nomin. At least some members of the Sagahl had some peace of mind or comfort to express themselves.
Nomin watched as Checheyigen adjusted the bag that had been slung over her shoulder and dug around in it. Before long, she had produced a small cloth bundle and unwrapped it. Within sat a small loaf of…well, bread that Nomin was not quite familiar with. It was moist, and from the look of it, crumbled relatively easily.
“What is it?” Nomin asked, putting down the halberd blade on the table and leaning over to dip both her hands in the water to clean them of whatever might have been on them. Drying her hands with a different cloth, she reached over for a bit of the bread.
“Turakina got to speak with one of the traders here and offered them one of the books we have been working on of Sagahl methods of cultivation…” Checheyigen started, grinning before looking over her shoulder to make sure no one was eavesdropping and then leaning in to whisper. “They had some goods from Kugane! Turakina got two of these out of the trade -- cakes made with recipes from the west! This one’s made with chocolate and little bits of apricot!”
Chocolate Nomin had heard of before, and she could scarcely remember the flavor of it. She had only had it once before when Esenaij had returned one day from Reunion and brought it back claiming it was more for Bayarmaa than it had been for her. Apricot, on the other hand, Nomin had been plenty familiar with.
Though Nomin’s stomach did churn with hunger, she hesitated to take a slice.
“It wouldn’t be fair to Chotan nor Khulan if they haven’t gotten something first…” Nomin said, thinking of the other Sagahl teen and child.
“Don’t worry… Turakina gave the other one to Chotan that she might share it with Khulan. She bade me look for you to share this with since I’m helping to get the arrows made in the area over…” Checheyigen replied. “So dig in! I certainly will.”
A small smile made its way onto Nomin’s lips as she allowed a small scoff to leave her. She reached forward and took one of the slices and took a bite. The chocolatey taste mixed with the mild sweetness of apricot was heavenly -- nearly intoxicating. It had been so rare to get something that tasted good when it came to food among the Jhungid that such a treat had to be savored.
“By night’s good graces…” Nomin moaned softly before taking another bite, the tip of her tail curling with delight. Almost excitedly, she went on to say, “no way can we let this be taken away by the Jhungid. Keep the rest with you, and we can save it for tonight and morning. The others we share a ger with will also like it, I bet.”
“That’s what I was thinking!” Checheyigen replied, eagerly taking up a slice and biting into it. She, too, let out a sound of delight at the taste, careful not to be too loud. “It’ll be nice to have just a night of something nice.”
#ffxivwrite2023#ffxiv#ffxiv writing#my writing#ffxiv oc#oc: nomin tal kheeriin#oc: checheyigen sagahl
6 notes
·
View notes
Text
Merhaba Türkiye!
Bugünün magazin bombalarına hazır mısınız?
4 Mayıs 2023 Pazar günü Türkiye, Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri için sandık başına gitti. Yurt içinde kurulan 190 bin 736 sandıkta 50 milyonu aşkın seçmen oy kullandı. Resmi olmayan verilere göre, Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 50+1 oy çoğunluğunun altında kalmasıyla birlikte seçimlerin ikinci tura kalmasına karar verildi. YSK ikinci tur seçim tarihi takvimine göre 2. tur seçimleri de Mayıs ayı içerisinde yapılacak. Bu nedenle "Seçimler ikinci tura kalırsa ne zaman yapılacak, kaç gün sonra tekrarlanacak ve kimler oy kullanabilecek?" araştırmaları hız kazandı. Peki, seçimler ikinci tura kalırsa ne zaman yapılacak? İşte 2023 YSK seçim takvimi ile ikinci tur seçim tarihine ilişkin merak edilen detaylar...
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından yayımlanan 2023 Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği seçimleri takvimine göre ikinci tur seçim tarihi açıklandı.
YSK seçim takvimine göre 2023 Genel seçimlerinde ilk oylamada geçerli oyların salt çoğunluğunun sağlanmaması nedeniyle seçimin ikinci turu 28 Mayıs'ta yapılacak.
YSK Başkanı Ahmet Yener, "Kesin olmayan sonuçlara göre Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yüzde 49,51, Sayın Kılıçdaroğlu'nun yüzde 44,88, Sayın Oğan'ın 5,47'nin oy aldığı görülmüştür. Saat 15.15 itibariyle 35 bin 874 oyun Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a verilmiş olduğu kabul edildiğinde oylarının yüzde 49,54 olduğu görülmüş, Sayın Kılıçdaroğlu'na verilmiş olduğunda yüzde 44,89 kabul edilmiş olup, hiçbir adayın seçilme yeterliliğine ulaşamadığı görülmüştür.
28 Mayıs Pazar günü ikinci tur seçimlerin yapılmasına karar verilmiştir." ifadelerini kullandı.
7 notes
·
View notes
Text
For some reason I couldn’t post for awhile and I don’t know why.
Here are some pictures from my anniversary trip with my love.
We spent three days hiking on the coast, and home base was a cozy little yurt!
5/10-12/2023
5 notes
·
View notes