#yeni tarih
Explore tagged Tumblr posts
Text
Germiyan Festivali Ertelendi: Yeni Tarihler Açıklandı
Germiyan Festivali Ertelendi Çeşme Belediyesi, her yıl geleneksel değerleri yaşatmak, yöresel tatları ve zengin tarihi ile harmanlanan kültürü geleceğe taşımak amacıyla düzenlediği Germiyan Festivali’nin 10. kez yapılacağı müjdesini vermişti. Ancak, festivalin planlanan tarihleri olan 26-27 Ekim 2023, yaşanan üzücü bir olay nedeniyle ertelendi. Başkent Ankara’da, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii…
#Çeşme Belediyesi#Etkinlikler#güvenlik#Germiyan Festivali#Kültürel Miras#terör saldırısı#yöresel lezzetler#yeni tarih
0 notes
Text
Güvenmek, en içten duygularımızı karşıdakine rehin vermektir..
İ.d.
#objektifimden#felsefe#fotography#fotoğraf#kendi kadrajım#sözler#yörünge#yörüngende#yörüngede#güzel sözler#gezmeler#gezmek#gezi#gezgin#türkiye#turkey#travel#tumblr#tarih#blog post#blog#tumblrpost#yeni başlangıçlar#bakış açısı#akış#kişisel zırva
24 notes
·
View notes
Text
Merhaba Kuwait. Bayağı bir sıcak karşılama için teşekkür ederiz... saat gecenin dördü, hava 37,5 derececik.
Ama o değil de ben seni hiç özlememişim. Neyse niyet ediyorum bu sene Arapça'nın belini iyice bir kırmaya, hat sanatımdan icazet alamasam da epey bi yol kat etmeye, kurstaki bütün dersleri yüksek başarı ile geçmeye, hayırla güzellikle planımdaki online dersleri gerçekleştirmeye...
Bismillah yeni döneme...
23 E y l ü l cumartesi
5.18
12 notes
·
View notes
Text
0 notes
Text
Sean McMeekin – Rus Devrimi (2024)
On dokuzuncu yüzyılın sonlarında Rus ekonomisi yılda yaklaşık yüzde 10 büyümekteydi ve nüfusu 150 milyona ulaşmıştı. 1920’li yıllarda ülke vahim mali darboğazlar içindeydi ve 20 milyonu aşkın Rus yaşamını yitirmişti. 1950’lilere doğruysa, yerkürenin üçte biri komünizmi benimsemişti. Ünlü tarihçi Sean McMeekin, Rus Devrimi’nde Romanov Hanedanlığı’nı sona erdiren, Bolşevikleri iktidara getiren ve…
View On WordPress
0 notes
Text
Yeraltında Yaşayan Yeni Dinozor Türü, Karmaşık Ekosistemleri Ortaya Çıkarıyor
https://gumdemdenbilgiler.blogspot.com/2024/07/yeraltnda-yasayan-yeni-dinozor-turu.html
Bilim dünyası, fosil keşifleri sayesinde tarih öncesi dönemlere ışık tutmaya devam ediyor. Son yapılan keşifler, yeraltında yaşayan yeni bir dinozor türünün varlığını ortaya koydu. Bu keşif, sadece yeni bir türün bulunmasıyla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda o dönemdeki karmaşık ekosistemler hakkında da önemli ipuçları sunuyor.
Yeni Dinozor Türü: Burrowasaurus Subterraneus
Araştırmacılar, Güney Amerika'nın Patagonya bölgesinde yaptıkları kazılarda, yeraltında yaşamış olan Burrowasaurus Subterraneus adını verdikleri yeni bir dinozor türüne ait fosillere rastladı. Bu dinozor türü, diğer dinozor türlerinden farklı olarak yeraltında kazı yaparak yaşayan bir tür olarak tanımlandı. Kazılarda bulunan fosil kalıntıları, bu türün güçlü pençelere sahip olduğunu ve bu sayede toprağı kazmakta usta olduğunu gösteriyor.
Ekosistemlere Etkisi
Bu yeni dinozor türünün keşfi, yeraltında yaşayan canlıların tarih öncesi ekosistemlerde ne denli önemli bir rol oynadığını gösteriyor. Burrowasaurus Subterraneus, yeraltında yaşarken oluşturduğu tüneller ve yuvalarla, bitki örtüsünün köklerinin hava almasını sağlıyor ve toprağın verimliliğini artırıyordu. Ayrıca, yeraltında yaşayan diğer küçük hayvanlar için de korunaklı alanlar oluşturuyordu.
Karmaşık Ekosistemler
Bu yeni türün keşfi, tarih öncesi ekosistemlerin ne kadar karmaşık olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yüzeyde yaşayan büyük dinozorlar, yeraltında yaşayan küçük türlerle birlikte, birbirine bağımlı bir yaşam döngüsü oluşturuyordu. Bu tür, yeraltında açtığı tüneller sayesinde yüzeydeki bitki örtüsünün köklerinin daha iyi hava almasını sağlıyor ve bu da bitki örtüsünün daha sağlıklı büyümesine katkıda bulunuyordu. Aynı zamanda, bu tüneller yeraltında yaşayan diğer küçük canlılar için de korunaklı alanlar oluşturuyordu.
Bilim Dünyasında Yankıları
Bu keşif, bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı. Paleontologlar, bu yeni türün keşfi ile ilgili olarak geniş çaplı araştırmalar yapmaya devam ediyor. Burrowasaurus Subterraneus'un fosil kalıntıları, bu türün davranışları ve yaşadığı çevre hakkında daha fazla bilgi edinmek için inceleniyor. Ayrıca, bu keşfin ardından diğer yeraltı dinozor türlerinin de keşfedilmesi bekleniyor.
Gelecekteki Araştırmalar
Paleontologlar, bu keşfin ardından, benzer yeraltı dinozor türlerinin bulunabileceği diğer bölgelerde de kazı çalışmalarını yoğunlaştırmayı planlıyor. Burrowasaurus Subterraneus'un keşfi, yeraltında yaşayan diğer dinozor türlerinin de var olabileceğine dair ipuçları sunuyor. Bu türlerin keşfi, tarih öncesi ekosistemler hakkında daha derinlemesine bilgi edinmemizi sağlayacak ve bu dönemlerin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunacaktır.
Burrowasaurus Subterraneus'un keşfi, sadece yeni bir dinozor türünün bulunmasıyla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda o dönemdeki karmaşık ekosistemler hakkında da önemli ipuçları sunuyor. Yeraltında yaşayan bu tür, tarih öncesi ekosistemlerin ne kadar karmaşık ve birbirine bağımlı olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Bilim dünyası, bu keşfin ardından daha fazla yeraltı dinozor türünün bulunabileceğine inanıyor ve bu konuda çalışmalarını yoğunlaştırıyor.
#yeraltı dinozoru#yeni dinozor türü#Burrowasaurus Subterraneus#paleontoloji keşifleri#tarih öncesi ekosistemler#Patagonya fosilleri#karmaşık ekosistemler#yeraltı yaşamı#dinozor fosilleri#bilim dünyası
0 notes
Text
İmparator Nero'nun sarayı sanal gerçekliğe büründü
Domus Aurea’ya (Altın Ev) gelen ziyaretçiler, şimdi imparatorun konutunun lüks odalarına özel gözlükleriyle göz atabiliyorlar Bir teknoloji meraklısı olan İmparator Nero’nun, Roma’daki altın sarayı, sanal gerçeklik ile ziyaretçilerine yepyeni bir deneyim sunuyor. REKLAM Domus Aurea’ya (Altın Ev) gelen ziyaretçiler, şimdi imparatorun konutunun lüks odalarına özel gözlükleriyle göz…
View On WordPress
0 notes
Text
KADİKOYANTİKAALANYERLER - PRO+
Kadıköy Antika Alan Yerler: Edebiyatın İzinde İkinci El Kitaplar Edebiyat tutkunları, nostaljiye özlem duyanlar ve kitap dostları, Kadıköy Antika Alan Yerler'i keşfedin! Sadece bir kitap alanlar satış noktası değil, aynı zamanda edebiyatın büyülü dünyasına kapı aralayan bir deneyim yaşatan bu yer, ikinci el kitap alanlar için bir cennet. Edebiyatın İzinde İkinci El Kitaplar: Geniş Koleksiyon: Kadıköy Antika Alan Yerler, geniş bir koleksiyon sunarak farklı dönemlere ait ikinci el kitapları bir araya getirir. Eski kitaplar alanlar seçeneği ile, nadir bulunan eserler ve klasikler, bu adresin raflarında sizi bekliyor. Edebiyatın Değerleri: Her kitap, kendi içinde bir hikaye barındırır. Kadıköy Antika Alan Yerler, eski kitapların değerini bilir ve bu değeri koruyarak kitapseverlere sunar. Antika kitaplar arasında dolaşırken, unutulmaya yüz tutmuş eserlerle karşılaşabilirsiniz. Kitap Alanlar ve Satanlar: Eğer siz de kitaplarınızı paylaşmak ve yeni kitaplar edinmek istiyorsanız, Kadıköy Antika Alan Yerler'i ziyaret edebilirsiniz. İkinci el kitap alanlar yerler için uygun bir alışveriş ve takas platformu sunar. Nostaljik Atmosfer: Kitapseverler için önemli olan sadece kitapların içeriği değil, aynı zamanda kitapların bulunduğu atmosferdir. Kadıköy Antika Alan Yerler, nostaljik bir atmosfer sunarak sizi geçmişe götürür. Kadıköy Antika Alan Yerler ile Kitap Dünyasına Yolculuk: Unutulmaz Anılar: Her kitap, okuyucusuna unutulmaz anılar yaşatır. Kadıköy Antika Alan Yerler, eski kitaplar aracılığıyla geçmişe bir yolculuk yapmanızı sağlar. Koleksiyonerler İçin Fırsat: Nadir bulunan eserleri arayan koleksiyonerler için Kadıköy Antika Alan Yerler, önemli bir fırsat sunar. Eserler arasında gezinirken, koleksiyonunuzu zenginleştirecek pek çok özel baskıya ulaşabilirsiniz. Edebiyatın Zenginliği: Kadıköy Antika Alan Yerler, edebiyatın zenginliğini keşfetmek isteyen herkesi bekliyor. Klasiklerden modern eserlere, şiir kitaplarından tarih kitaplarına kadar geniş bir yelpazede seçenek sunar. Kadıköy Antika Alan Yerler'i ziyaret edin, kitap kokulu bir dünyada gezinin ve edebiyatın büyüsüne kapılın. Kadıköy Antika Alan Yerler ile kitap alım satım hizmetlerinin büyülü dünyasında keşfe çıkın!
1K notes
·
View notes
Text
SİDEDİVİNGCENTER - PLATİN
Türkiye'nin güney sahilinde yer alan Side, tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü bir tatil beldesidir. Bu güzel bölge, deniz tutkunlarının vazgeçilmez adreslerinden biri haline gelmiştir. Sidedivingcenter.com ile, Side dalış maceranızı bir üst seviyeye taşıyabilir, muhteşem su altı yaşamını keşfederken unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz. Ayrıca, Side'deki su altı müzesi, deniz dibi tarihini ve kültürel zenginlikleri gün yüzüne çıkarmaktadır.
Side Dalış
Side, Türkiye’nin muhteşem sahil kentlerinden biridir ve aynı zamanda dalış tutkunları için bir cennettir. Side dalış olanakları, hem deneyimli dalgıçlar hem de yeni başlayanlar için cazip hale getiriyor. Bu bölgede su altı yaşamı, rengarenk mercanlar ve çeşitli deniz canlıları ile doludur. Dalış yaparken, bu canlıların güzelliklerini yakından görebilirsiniz.
Side dalış merkezleri, profesyonel eğitmenler eşliğinde birçok dalış kursu sunmaktadır. Eğitim almak isteyenler için ideal bir alan olan bu merkezler, sidedivingcenter.com adresinden detaylı bilgi alabilirsiniz. Burada, scuba diving hizmetinden yararlanabilir ve sertifikalı dalgıç olma yolunda ilk adımlarınızı atabilirsiniz.
Bir diğer ilgi çekici yer ise Side underwater museum’dır. Bu müze, dalış tutkunlarına muhteşem bir deneyim sunmakta ve su altındaki tarihi eserleri keşfetme fırsatı vermektedir. Dalış sırasında, hem tarihî hem de doğal güzellikler arasında bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Sonuç olarak, Side dalış deneyimi, hem macera arayanlar hem de eşsiz deniz yaşamını keşfetmek isteyenler için mükemmel bir seçenektir. Hem dalış hem de eğlence dolu anlar için Side’yi tercih edebilirsiniz.
Side Underwater Museum
Side underwater museum, Türkiye'nin en etkileyici dalış noktalarından biridir. Bu eşsiz su altı müzesi, hem tarih hem de doğa tutkunları için harika bir keşif alanı sunuyor.
Bu müze, özellikle Side dalış yapanlar için mükemmel bir deneyim sağlar. Müzede, antik kalıntılar ve çeşitli heykeller, dalgıçların dikkatini çeken ilginç yapılar arasında yer alıyor. Dalış yaparken, bu tarihi eserlerin arasında yüzmek, dalış deneyiminizi unutulmaz kılacaktır.
Side diving deneyimi sırasında, su altındaki bu müze sayesinde yalnızca görsel bir şölen yaşamakla kalmayacak, aynı zamanda deniz yaşamıyla da tanışacaksınız. Burada çeşitli balık türleri ve diğer deniz canlılarıyla karşılaşmak mümkündür. Dalışın keyfini çıkarırken, çevreyi keşfetmek için mükemmel bir fırsat elde edeceksiniz.
Dalış sporuna ilgi duyanlar için scuba diving önemli bir aktivitedir. Bu nedenlerle, sidedivingcenter.com gibi profesyonel dalış merkezleri, hem deneyimlileri hem de yeni başlayanlar için harika olanaklar sunmaktadır. Dalış öncesi alacağınız eğitimler, su altında daha güvenli ve keyifli bir deneyim yaşamanıza yardımcı olacaktır.
Sonuç olarak, Side underwater museum tam anlamıyla dalış meraklıları için bir cennet. Tarihi güzellikleri keşfederken, aynı zamanda deniz altının büyüleyici dünyasını deneyimleme fırsatını kaçırmayın.
Side Diving
Side dalış meraklıları için Türkiye'nin en gözde bölgelerinden biridir. Türk rivierasının eşsiz güzellikleri arasında yer alan Side, hem tarihi hem de doğal zenginlikleri ile dolu bir destinasyondur. Side diving merkezleri, dalış tutkunları için çeşitli deneyimler sunarak unutulmaz anılar biriktirmelerine olanak sağlamaktadır.
Özellikle side diving yapanlar, burada farklı derinlikler ve muhteşem su altı manzaraları ile karşılaşacaklardır. Side underwater museum gibi özel alanlar, dalgıçların keşfe çıkabileceği ilginç yapılar ve heykellerle doludur. Bu tür dalış bölgeleri, deniz altında sanatsal eserlerle bir araya gelerek yalnızca bir dalış deneyimi değil, aynı zamanda bir kültürel gezinti de sunmaktadır.
Side dalış merkezleri, her seviyeden dalgıç için uygun şartlar sağlamaktadır. Yeni başlayanlar için eğitim seansları düzenlenirken, deneyimli dalgıçlar için de daha ileri düzeyde dalışlar organize edilmektedir. Sidedivingcenter.com adresinden bu dalış turlarını ve kurslarını detaylı bir şekilde görebilirsiniz. Hangi dalış seviyesinde olursanız olun, Side'de dalış yapmanın keyfine varacaksınız.
Sonuç olarak, Side diving aktifi, hem eğlenceli hem de eğitici bir deneyim sunmakta. Doğanın ve tarihinin birleştiği bu noktada, sualtı dünyasının büyüleyici güzelliklerine tanıklık etmek için hazır olun!
Scuba Diving
su altı dünyasına adım atmanın heyecan verici bir yoludur. Türkiye'de ilginç dalış yerlerinden biri olan Side, 2010 yılında kurulan Side dalış merkezine ev sahipliği yapmaktadır. Side, dalış meraklıları için benzersiz deneyimler sunan zengin bir su altı dünyasına sahiptir.
Side bölgesi, sadece muhteşem plajları ile değil, aynı zamanda su altındaki güzellikleri ile de meşhurdur. Burada yapılan Scuba diving etkinlikleri, dalış tutkunlarına hem eğlenceli hem de öğretici bir deneyim sunar. Side underwater museum gibi dalış noktalarını keşfedebilir, burada yer alan antik kalıntıları gözlemleyebilirsiniz. Bu alan, deniz sezonunun tadını çıkarmak için harika bir yerdir.
Her seviyeden dalgıç için uygun olan bu dalış merkezinde, uzman eğitmenler eşliğinde dalış yapmanız mümkün. Side dalış eğitimleri, hem yeni başlayanlar hem de deneyimli dalgıçlar için uygun programlar sunar. Dalış sırasında, çeşitli deniz canlılarını gözlemleyebilir ve muhteşem su altı manzaralarını keşfedebilirsiniz.
Unutmayın, dalış yaparken güvenlik her zaman birinci önceliktir. Scuba diving yapmadan önce gerekli eğitimlerinizi almanız ve dalış öncesi brifinglere katılmanız önemlidir. Side'de dalış yaparak unutulmaz anılar biriktirmeye ve su altı dünyasının büyüsüne kapılmaya hazır mısınız?
526 notes
·
View notes
Text
Uzunumsu soru postu
Klasik sorularla başlayalım ama birbirinize sorarken aynı kısır döngüdeki soruları sorup durmayın lütfen, birazcık farklı bakalıım. Eski soruları da tuttum. Yeni-eski artık hangisini isterseniz onu sorarsınız. Sevgileer.
Adını paylaşır mısın?
Kaç yaşındasın?
Bugün nasıl hissediyorsun? Bu hissinin sebebini de paylaşır mısın?
En büyük hayalin nedir?
En büyük korkun nedir?
Tüm evreni bir duygudan arındırma şansın olsa bu hangi duygu olurdu?
Gözün kapalı önerebileceğin bir kitap paylaşır mısın?
"Bunu da beğenmeyen zevksizdir." dediğin bir film var mı?
Tekrar tekrar dönüp izlediğin bir dizi var mı?
Şiir okumayı sever misin? Eğer seviyorsan en beğendiğin şiirlerden birini paylaşabilir misin?
Günlük tutan biri misin? Bunu düzenli mi yapıyorsun?
En sevdiğin müzik türü ve parçayı paylaşabilir misin? (Çorba dinleyici olsan da baskın olan bir tür vardır djfgfjd)
Astroloji hakkında ne düşünüyorsun? İnanıyor musun?
İçedönük biri misin yoksa dışadönük biri mi?
Partnerinle gerçekleştirmeyi en çok istediğin aktivite nedir? (Karavanla gezmek, sahilde yürümek, sessizce oturmak vb.)
Kendinde en sevdiğin özellik nedir?
Kendinle ilgili en sevmediğin şey nedir?
Geniş bir arkadaş çevresi mi tercihin yoksa daha dar bir çevre mi?
Doğum günün ne zaman? Kutlanmasını sever misin?
Mucizelere inanan biri misin?
Eğer inanıyorsan en büyük mucizen neydi?
Bir mevsim seçmen gerekse bu hangisi olurdu ve neden o mevsim?
Çiçek yetiştirmeyi başarabiliyor musun?
En sevdiğin çiçek hangisi, neden o çiçek?
Okuduğun kitaplardaki kahramanlardan hangisinin yerinde olmak isterdin, neden?
Bir süper gücün olsa bu ne olurdu?
En sevdiğin yemek nedir?
Dünya üzerinde en çok görmek istediğin yeri paylaşır mısın?
Aklına geldikçe pozitif bir his besleyen bir anını bizimle paylaşabilir misin?
Evcil hayvanın var mı?
Hayalindeki evi anlatır mısın?
Nazar, büyü gibi kavramlara inanır mısın?
10 yıl önceki kendine bir tavsiye verebilecek olsan bu ne olurdu?
10 yıl sonraki kendine ufak bir mektup yazabilir misin? (Bunu paylaşmak zorunda değilsin tabi ki ama bir kağıda yazıp saklamanın güzel bir deney olacağını düşündüüm)
İstediğin herhangi bir konuda bir üniversite dersi verebilirsen, bu ders ne hakkında olurdu?
Mitolojiye ilgin var mı?
Herhangi bir mitolojiden herhangi bir karakter olsan kim olurdun, neden?
Yağmurlu havalarda yapılan yürüyüşler hakkında ne düşünüyorsun?
Bize bir şiir ya da metin seslendirir misin?
Aldığın (biri tarafından ya da kendine) en güzel hediye neydi?
Groundhog Day (Bugün Aslında Dündü) filminde olduğu gibi bir günü sürekli yeni baştan yaşamak zorunda kalsan ama bu günü seçebilsen, hangi günü seçerdin?
En son hangi filmde ağladın?
Rüya görebilen biri misin? Eğer öyleyse ağırlığı güzel rüyalar mı yoksa kabuslardan mı oluşuyor?
Aynada, ön kamerada gördüğün bireye tüm dürüstlüğünle bir şey söylesen bu ne olurdu?
Fotoğraf çekmeyi, çekilmeyi seven biri misin? Bizimle en sevdiğin fotoğraflardan birkaç tanesini paylaşır mısın?
Issız bir adaya düşsen "kesin yanımda bunlar olurdu hiç ayırmam" dediğin beş şeyi söyler misin? (bu klişeyi sormazsak olmaz çünkü)
Hayat temponu nasıl tanımlardın?
Bize bir gününü kısaca anlatır mısın?
Yazdığın şeylerden bazılarını kimse bulamasın diye anonim bir blog açıp orada paylaşmayı hiç düşündün mü, yaptın mı?
İsmini değiştirme şansın olsa ne yapardın?
Hangi yeteneğe sahip olmak isterdin?
Tumblr'a eklenmesini istediğin üç özellik neler?
Hangi dizide, hangi karakterin yerine geçmek isterdin, neden?
Türkiye'nin yeni cumhurbaşkanı sen olsaydın ve istediğini yapabilecek bir konumda olsaydın yapacağın ilk şey ne olurdu?
Kendinde değiştirebileceğin herhangi bir şey olsaydı bu ne olurdu?
Hala izlerim dediğin bir çizgi film var mı?
Uzay senin için ne anlam ifade ediyor?
Aşk senin için ne anlam ifade ediyor?
Geçmişe gidip değiştirebileceğin bir olay olsa, hangi tarih değiştiren olayı değiştirirdin ve neden?
Paralel evrenler hakkında ne düşünüyorsun?
Ömrünün sonuna kadar sadece bir oyun oynayabilecek olsaydın bu hangi oyun olurdu?
Seni en çok etkileyen kitaptan bize biraz bahsedebilir misin?
İnsanlık tarihine kalıcı bir eser bırakma şansın olsa bu ne olurdu?
Kullanıcı adının bir hikayesi, anlamı var mı? Paylaşır mısın?
Tüm yorgunluğunu alan aktivite nedir?
Son zamanlarda en çok güldüğün meme(miim)lerden birini paylaşır mısıın?
Aklında yer etmiş bir alıntıyı bizimle paylaşır mısın?
Sağlıklı bir ilişkinin temelinde ne olmalı?
Filmleri seçerken konularına göre mi, oyuncularına göre mi, yönetmenlerine göre mi seçer izlersin? Neden?
Hayatın bir kitap olsa tanıtım/özet kısmında ne yazardı?
Hayatın bir kitap olsa, nasıl bir tema baskın olurdu?
Bir günlüğüne görünmez olsan, ilk yapacağın şey ne olurdu?
Ölümsüz olmayı ister miydin? Neden?
Hayatına yeniden başlamak için bir şehir seçebilsen bu hangi şehir olurdu? Neden?
Şu sıralar sürekli diline takılan, mırıldandığın parça hangisi?
Takip ettiğin ve önerebileceğin podcastler neler?
Tvye ya da Youtube'a bir program oluşturman için sınırsız bütçe verseler nasıl bir program yapardın?
5 yıl geriye gitsen neleri farklı yapardın? (bitcoin zenginliği hariç djdfgjdfg)
Fotoğrafın sesi var dediğin bir fotoğrafı paylaşır mısın?
Alaaddin'in cinine sen rastlasaydın üç dilek hakkını nasıl kullanırdın? (Sınırsız ya da daha fazla dilek dilemek kural dışı jdfgjfdj)
Yapacağın bir sonraki eylem ne olursa olsun sana bir sorumluluk ya da olumsuz bir dönüt oluşturmayacak. Bu ne olurdu?
Hayatın bir film olsa başrolünde kim oynardı?
Hayatın bir dizi olsa kaçıncı sezona kadar giderdi?
Hayatını anlatmak için üç renk seçecek olsan bunlar hangi renkler olurdu ve neden?
Ölüm şeklini ve zamanını öğrenebilecek olsan öğrenir miydin?(sonucu değiştiremeyeceksin)
Sonsuz servetin olsaydı, alacağın ilk şey ne olurdu?
Sence bir insanın çevresine bırakabileceği en büyük miras nedir?
Tanrı ile konuşma fırsatın olsa soracağın ilk soru ne olurdu?
Evrenin oluştuğu tarihten bu yana istediğin herhangi bir tarihte yaşama imkanın olsa hangisi olurdu?
Durup dururken söylediğin bir replik, söz, alıntı var mı? Eğer varsa nedir?
Düzenli bir programa mı inanırsın yoksa gerçek düzenin kaostan ibaret olduğuna mı?
Bir kitabın okur ile bağ kurabilmesinin en önemli sebebi sence nedir?
İkisi arasında seçim yapabilecek olsan mental yorgunluğu mu seçerdin yoksa fiziksel yorgunluğu mu?
Hangi sosyal medya platformlarını kullanıyorsun? (stalkerlar için amme hizmeti soru gibi oldu bu jfdgkfdg)
İdeal bir ev neleri barındırmalı, ne gibi özellikleri olmalı?
Yaşam kaliteni etkileyen olumsuz durumların üstesinden gelmek için neler yapıyorsun?
Seni etkileyebilecek romantik bir jest ne olurdu?
Evrenin oluşumu esnasında insanlar için habitatı başka bir gezegende kurma şansın olsa bunu yapar mıydın?
Kültürlü bir bireyi nasıl tanımlarsın?
Sevgi nedir? Birine karşı beslediğimiz hissin sevgi ya da hoşlantı olduğunu nasıl ayrıştırabiliriz?
Kahve mi, çay mı?
Beypazarı mı, Kızılay mı?
Film mi, dizi mi?
Basılı dergi/kitap mı, dijital mi?
Kitap mı, film/dizi mi?
Yemek mi, uyku mu?
Bir sezonu tek oturuşta bitirmek mi yoksa her hafta yeni bölümü beklemek mi?
Şiir mi, deneme mi?
Nazım Hikmet mi, Necip Fazıl mı?
Evrim Ağacı mı, Bebar Bilim mi?
George Orwell mi, Aldous Huxley mi? (Bu soru biraz daha hangisi daha isabetli bir distopyayı anlattı olarak da sorulabilir, cevaplayana kalmış)
Kamp mı, otel mi?
TV mi, radyo mu?
Spotify mı, Youtube Music mi?
Netflix mi, Disney+ mı?
Bilgisayar mı, telefon mu?
Oyun mu, kitap mı?
Marvel mı, DC mi?
Nolan mı, Kubrick mi?
HIMYM mi, Friends mi?
Birbirinize güzel güzel sorun, fikirlerinize de saygı gösterin, kalp kırın diye değil köprü görevi görsün diye bu sorular. Sevgileer.
#120 soruyu aşacaktım ama tumblr dedi ki yiğidim yavaş napıyosun#o yüzden 120 soruluk bir soru postu oldu#güzel güzel sorun birbirinize#kavga etmeyin çocim#cninzihni#anonim#soru postu#kaybetmeme etiketleri
1K notes
·
View notes
Text
Noel?????
İsa’nın doğduğu tarih İncil, Tevrat gibi kaynaklarda yazmıyor. Noel olarak kutlanan tarih, insanlar tarafından uydurulmuş bir tarih. Tıpkı Sezar’ın çıkıp Janus isimli Roma tanrısına ithafen “yeni yıl 1 Ocak’ta başlar” demiş olması gibi. January yani Ocak ayı bu tanrının isminden geliyor ve Sezar ona saygısından 1 Ocak tarihini yeni bir başlangıç olarak nitelendirmiş. Biz de Sezar’ın arkasından yeni yılın ilk gününün 1 Ocak olduğunu kabul etmişiz ve hala öyle olduğunu düşünüyoruz. Sezar dediğimiz insan MÖ yaşamış ve ölmüş bir imparator. Hristiyanlık ise Tiberius döneminde, yani birinci yüzyılda ortaya çıkıyor. Kısacası yılbaşı kavramı ve yılbaşı olarak kabul ettiğimiz tarih, Hristiyanlıktan önce var.
Ülkelerin ve kültürlerin yeni yıl kutlamaları hangi takvimi (Rumi, Miladi, Hicri, vb) kullandıklarına göre değişiyor. İnsanlar tarafından üretilmiş bir tarih olan Noel ve Jülyen (Julius Caesar’ın) takvimine göre yılın ilk günü olan 1 Ocak birbirlerine yakın tarihler. Çok yüksek ihtimalle Babiller gibi yeni yılı 21 Mart’ta, Hindistan gibi Haziran’da veya Etiyopya gibi Eylül’de kutluyor olsaydık, çam ağacı süslemeleri vesaireler insanlara bu kadar batmayacaktı.
Yeni yılı ağaç süsleyerek kutlama eğilimine bakıldığında, çok eski tarihlerden beri çok farklı kültürlerde ve çok farklı biçimlerde sergilenmiş bir eğilim olduğu görülüyor. Yanılmıyorsam Roma’da çam ağacı dalları ve çiçekler, saçak gibi duvarlardan aşağıya sarkacak şekilde asılırmış yeni yıl yaklaşınca. Adını hatırlamadığım için şimdi yalan olmasın diyerek veremediğim bir başka medeniyette, süslü çam ağaçları direkt tavandan baş aşağı sarkıtılırmış. Çam ağacı en uzun ömürlü ağaçlardan biri olduğu ve hiçbir mevsimde yaprak dökmediği için çoğu kültürde yaşamın ve umudun simgesidir. Peki neden böyle?
Çünkü kültürel evrim diye bir şey var. Kültürel evrim, farklı medeniyetlerin çeşitli nedenlerle birbirleriyle etkileşim içine girip, kendi kültürlerinden bazı şeyleri diğer kültürlere aktarmasıyla desteklenen bir süreç. Kültürel evrim sürecinde simgelerin ortak olması ama bu simgelere farklı anlamlar yüklenmesi son derece yaygın bir durum. Tıpkı çam ağacı simgesinin ortak olması ama ona yüklenen anlamların farklı olması gibi. Tıpkı “kurban” kavramının çoğu dinde olması ancak farklı dinlerde kurban verme eyleminin bambaşka ritüellerle icra edilmesi gibi. “Zamanında Yahudiler de kurban kesiyordu” veya “Eski Ahit’te kurban mecburi bir ritüeldi” falan diyerek Kurban Bayramı’na burun kıvırmıyoruz, öyle değil mi? Başka kültürlerde de var diye bu gelenekten vazgeçmiyoruz. O zaman neden çoğu kültürde çam ağacı ile yeni yıl bu kadar bağdaşırken, bizim kültürümüzde de bunun son derece normal olduğunu kabullenemiyor ve çam ağacına sadece din ve Hristiyanlık üzerinden bakıyoruz?
Kültürel etkileşim bu kadar korkulacak bir şey değil. Ha, İlmiye Çığ tarafından ortaya atılan “Çam ağacı süslemek dünyaya Türk medeniyetlerinden yayılmıştır” kısmına girmiyorum bile; girersem bu paragrafın ilk cümlesiyle ters düşmüş olurum. Hiç önemli değil kime kimden geçtiği, sadece kültürel etkileşim bu kadar korkulacak bir şey değil. Işıklarla ve çiçeklerle süslenmiş çam ağaçları, zamanında Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarında yer alan veya bu topraklara komşu olan medeniyetlerin en eski tarihlerinde bile görülebiliyor. Etkileşim ve özentilik farklı kelimeler. Yılbaşı ve Noel farklı şeyler. Çam ağacı Hristiyanlara özgü bir simge değil, evrensel bir simge. Mesela ben aynı şeyleri Noel Baba için söyleyemem çünkü meseleye taraflı bakmıyorum ki yılbaşını çam ağacıyla karşılayan insanların neredeyse hiçbiri “üüüh Noel Baba gelcek bize hediye getircek” kafalarına da bürünmüyor - yani bu insanlar onları itham ettiğiniz şekilde kendilerini kaybetmişçesine etkileşime girmiyor. Beni anlıyor musunuz?
48 notes
·
View notes
Text
NASIL BAŞLADI 13
Aradan uzun aylar geçti ben 17 yi bitirmeye ramak kalmıştı. Semih abim üniversiteyi başka şehirde okuyordu ve hala bitmemişti. Ara tatil ve yaz tatilleri dışında pek eve gelmez geldiği zaman da dışarda arkadaşlarıyla takılırdı. Benimle hiç konuşmuyordu. Yaşadığımız şeyler ve beni kendi gözünde sürekli arkadaşlarına vermesi herhalde şimdi kafasına dank etmiş yüzüme bile bakmıyordu. Mesut abi ile Ali abi bir şehirde birlikte işe girmiş ve tarihe karışmışlardı. Fikret abi ise karısının oyuncağı kum çuvalı olmuş ne derse yapıyordu. Öyle aslan bşr erkek nasıl bu denli pısırık oldu anlayamadım. Büyük ihtimalle kısır oluşu özgüvenini sarmış evliliği sona ermesin diye her şeyi alttan alıyordu. Bu durum üzücü olsa da bana yaptıklarından sonra hak etmişti. Babam hem Semih abimi hem de küçük kardeşim Selim’i okutmak için harıl harıl çalışıyordu. Fikret abinin babasına olan borcunu bitirmiş ama para tatlı geldiği için başka işlerde de çalışmaya devam etti. Tır şöförlüğü yapıyordu artık. Bazen bir hafta bazense iki hafta sonra eve gelirdi. Küçük kardeşimle beraber yaşıyorduk çoğu zaman. Gözümde çok silik bir çocuktu. Sabah okula gider akşam gelince gecelere kadar çocuklar ile oyun oynar eve yatmaya gelirdi. Bildiğin otel gibi. O yüzden benim sex hayatıma hiçbir zaman şahit olmadı. Dedim ya sadece uyumak ve yemek yemek için eve gelirdi.
Ama aradan geçen zamanda o da artık ergenliğin o yoğun duygularına kapılmış eve sokmadığım çocuk evden çıkmaz olmuştu. 16 sına yeni basmış azgın teke gibi evde dolanıyordu. Abimin laptopunu sahiplenmiş büyük ihtimalle porno izliyordu. Ben de uzun bir süre yarrak yemediğim için amımın ve götümün deliği eski halini almıştı. Dışarı gönlümce çıkamıyordum. Babam eskisi gibi evde olmadığı için yasak koymuştu. Evde temizlik yemek yapmaktan başka bir şey yapmıyordum. Günün geri kalan vakitlerinde televizyon izliyor ordaki erkekleri düşünüp azıyordum. Erkeksizlik çok zordu.
Geçenlerde bir gün kardeşim okuldan sonra eve geldi. Üstü başı pis içinde kıyafetleri yırtılmış. Noldu diye sordum. Arkadaşı ile kavga ettim dedi. O haline çok üzüldüm.
-üstünü çıkar banyo edeyim seni
-abla saçmalama çocuk muyum ben
-çok konuşma elimde büyüdün az yıkamadım seni
Zor bela ikna edip duşa soktum. Ama ayakta duramadığı için tabure getirdim. Üstünde sadece boxerla tabureye oturdu. Bende beyaz bir t-shirt altımda da yine beyaz bir tayt ile yanına geldim. Suya açıp yavaş yavaş yıkamaya başladım. Çok pis dayak yemişti. Her yeri boya ağzı yüzü kan içindeydi.
-nasıl oldu bu
-boşver abla
-söylesene
-kız meselesi abla işte kurcalama
Kardeşimi yıkarken su ister istemez üstüme gelmişti. Evde tek olduğumdan ne kilot ne de sütyen takardım sevmezdim de işin doğrusu. Islanan yerlerde memelerim olduğu gibi belli oluyordu. Nedendir bilmem ama kardeşimi bir tehdit olarak görmüyordum benim gözümde bir çocuktu bir de elimde büyümüştü. Ama herhalde kardeşim böyle düşünmüyor. Göğüslerime kaçamak bakışlar atıyordu. Önünü de eliyle gizliyordu. Ben çok aldırmadım. Çocuk diye. Her yerini yıkadıktan (avret yerleri hariç) sonra
-avret yerlerini yıka sonra üstünü yıka gel de yaralarına merhem süreyim
-tamam abla geliyorum birazdan
Banyodan çıktım. Üstümü değiştirdim atletimsi bir şey giydim salona geçtim. Atlet biraz büyük olduğundan memelerimi zor kapıyordu. Zaten çoğu annemindi. Kardeşim altına şort giyip yanıma geldi ben de yaralarına merhem sürüyor kanamış yerlere yara bandı takıyordum. Bu arada kardeşim kaçamak bakışlarla yine memelerimin yarısını zar zor kapatan atletime kaçamak bakışlar atıyordu.
-bir daha kavga ettiğimi duymucam tamam mı selim
-tamam ablacım
Uzun zaman sonra ablacım demişti. Ben televizyonun karşısına geçtim güzel bir dizi arıyordum kardeşimde tam karşımda duruyordu. Çoktan odasına geçer diye düşünmüştüm ama oturuyor çaktırmadan beni seyrediyordu. Ona da hak vermek lazımdı. Bana hiç o niyetle bakmıyordu ya da görmüyordu beni. Şimdi ise gözleri açılmıştı.
-e ablacım senin sevgilin var mı
-ne sevgilisi be evden çıktığım mı var nerden yapıcam
-çıksan var ya herkes seninle sevgili olmak ister
-diyorsun keşke ama işte çok zor
-boşver ablacım hem olsaydı kıskanırdım seni
-niyeymiş o
Bir an duraksadı. Kekeleyerek
-bir sen varsın yanımda ondan
-ya selimm gel buraya
Yanıma geldi. Sarıldım ben de. Büyük ihtimalle memelerimin yumuşaklığını hissetmişti ve hoşuna da gitti galiba uzun bir süre bırakmadı beni.
-tamam yeter bu kadar duygusallık ödevin yok mu senin
-var ama sana sarılmak bana iyi geliyor
-görende ilk defa sarılıyoruz zanneder eşek sıpası
-nolur biraz böyle yatalım mı
-iyi tamam
Biraz kenara kaydım yanıma geldi sarıldım. Başı göğsümün bir tık üstündeydi. Çataldan her yerim görünüyordu. Memelerim onu baya azdırmış olmalı ki hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. O şekil beraber yattık. Ben uyumuşum. Uyandığım kaşık pozisyonundaydık. Kardeşim siki kalmış amımı zorluyordu. Bir eli de göğsümdeydi. Aha dedim bu da beni sikmek istiyor belli. Bir anda doğrulunca kardeşim koltuktan yere düştü.
-iyi misin selim
-iyiyim ablacım çok iyiyim
Önünü saklamaya çalışıyordu. Sonra odasına doğru gitti. Elimi amımın olduğu yere attığımda bir ıslaklık vardı. Galiba kardeşim götüme sürtünerek oraya boşalmıştı. Odasına doğru giderken. Alıcı göz ile baktım. Gerçekten de büyümüştü. Esmer teni spor yaptığı için hacimli vücudu çok güzel görünüyordu. Belki de erkeksizliğimin ilacı oydu.
119 notes
·
View notes
Text
Yeni Özelliğimiz: Arama Operatörleriyle Daha Etkili Aramalar
Sizlere kulak verdik, sıkıntınızı çok iyi anladık: Aklında belirli bir gönderi olduğu zaman bulmak zor oluyor. İçerdiği bir cümleyi veya etiketi net olarak bilsen de, hatta yollandığı tarihi ya da genel aralığı hatırlasan da bir türlü bulamıyorsun!
İşte buna çare olarak ✨ gelişmiş arama operatörlerini ✨sizinle paylaşmaktan sevinç duyuyoruz. Arama çubuğunda şu anda kullanıma hazır olan bu özellik sayesinde, canın mikrodalgaya atılan o patatesi izlemek istiyorsa artık potato from:staff year:2021 yazarak o videoyu bulabilirsin.
Detaylara geçmeden önce bazı şeyleri açıklığa kavuşturalım:
Operatörler sadece Tumblr'ın genel arama çubuğunda çalışıyor, blog içi aramalarda değil.
Operatörler 2017'den önce oluşturulan gönderiler üzerinde çalışmıyor.
Operatörler şimdilik sadece İngilizce dilinde, ama tabii ki arayacağın içerik herhangi bir dilde olabilir. Aşağıda İngilizce olarak birkaç örnek bulabilirsin.
Birebir eşleşme
Arama metnini düz tırnak işareti içine alırsan (kıvrık tırnak değil) metin ya da etiketlerinde buna birebir olarak yer veren gönderiler bulunur.
Mesela "bana tavuk dönerden bahset" araması, içeriğinde o cümle aynen geçen gönderileri, ayrıca etiketlerinden biri o cümlenin tamamen aynısı (#bana tavuk dönerden bahset) olan gönderileri getirir.
Eşleşme operatörü (match)
Girdiğin metin varsayılan olarak gönderinin hem metninde hem de etiketlerinde aranıyor.
Şimdi ise, sadece gönderi içeriğini aramak istediğinde match:text operatörünü, sadece gönderi etiketlerinin aranmasını istediğinde de match:tags operatörünü kullanabiliyorsun.
yengeç kıskaç match:text diye aratırsan içeriğinde "yengeç" ve "kıskaç" kelimeleri geçen gönderiler çıkar.
yengeç kıskaç match:tags diye aratırsan etiketlerinde "yengeç" ve "kıskaç" kelimeleri geçen gönderiler çıkar.
Gönderen operatörü (from)
Yalnızca belli bir blogdan gelen gönderileri aratmak için from:blog ya da from:@blog operatörünü kullan.
Örneğin yengeçler from:ekip araması, @ekip blogundan gönderilmiş olup içeriğinde veya etiketlerinden birinde "yengeçler" kelimesi geçen tüm gönderileri getirir.
Yıl operatörü (year)
Belli bir yıl dahilinde yollanmış gönderileri bulmak için year:YYYY formatını kullan.
Örneğin arkadaşım at year:2023 araması, 2023 yılında yayımlanmış olup içeriğinde ya da etiketlerinden birinde "arkadaşım" ve "at" kelimeleri geçen gönderileri getirir.
Tarih operatörü (date)
Belirli bir tarihe ait gönderileri bulmak için date:YYYY-AA-GG formatını kullan.
Mesela arkadaşım at date:2023-03-02 araması, 2 Mart 2023'te oluşturulan ve içeriğinde ya da etiketlerinden birinde "arkadaşım" ile "at" kelimeleri geçen gönderileri getirir.
Hepsi birden
İstersen yukarıdaki araçların hepsinden yararlanarak aramanı iyice daraltabilirsin:
Artık Tumblr'da arama yapma ustası oldun! Hürmetler 😎
Diğer sentaks örnekleri
Zaten bilebileceğin üzere, aramanı bir veya birden çok etikete göre daraltabiliyorsun:
Girilen metin # karakteriyle başladığı zaman etiket aramas�� yapılır. Yani tam olarak peşinden gelen metinden oluşan etiketler getirilir. Örn. #işimdeyim gücümdeyim diye aratırsan sadece #işimdeyim gücümdeyim etiketini taşıyan gönderiler gelir.
Aramanı birden fazla etiket ile daraltabilirsin. Örn. #işimdeyim gücümdeyim #karikatür diye aratmak hem #işimdeyim gücümdeyim hem de #karikatür etiketini taşıyan gönderileri getirir.
Bunu yeni operatörlerle birleştirerek tam aradığın gönderiyi bulabilirsin!
Yardım Merkezimize bu yeni sentaksla ilgili bir kılavuz ekliyor olacağız (şimdilik sadece İngilizce).
Tumblr Patio desteği
Gelişmiş sentaks sayesinde Tumblr Patio daha da güçlü bir araç haline geliyor. Artık yukarıdaki sentaksla yapacağın ince ayarlı aramalardan oluşan birden çok sütun ile tam hayalindeki akışı elde edebilirsin.
Fikirleriniz
Bu özellik hakkında sizlerden gelecek yorumları çok merak ediyoruz! Görüşlerinizi bu gönderiye yapacağınız yorum ve RB'lerle paylaşırsanız ya da Tumblr Destek ekibine iletirseniz çok seviniriz.
45 notes
·
View notes
Text
Araplar eşlerini avrat diye çağırır, manası apış arası demek
Türklerde hânım diye çağırırdı yani evimin sahibi..
İşte aradaki fark.
Rabia Arapça’da “dördüncü” demektir.
Öyle sanıldığı gibi mübarek ve anlamlı bir isim değildir.
Çünkü Arap kültüründe kız çocukları insandan sayılmadığı için, kızı olanlar isim vermez numara verirlerdi.
Vahide isim değildi, birinci demekti. İlk doğan kıza verilen numaraydı.
Saniye ikinci demekti, ikinci kızı olana verilen numaraydı.
Selase ve Bite isimleri üçüncü demekti, üçüncü doğan kızlara verilen numaraydı.
Rabia da dördüncü demekti, dördüncü doğan kıza verilen numaraydı.
Bizimkiler de Rabia’yı çok mübarek ve çok dini içerikli bir isim zannederler.
Bilmiyorlar ki Araplar, insandan saymadığı ve isim vermeye lüzum görmediği kız çocuklarına işte böyle numara takarlardı,
tıpkı otomobillere takılan plakalar gibi.!
Dünya kurulduğundan beri kız çocuklarını, diri diri toprağa gömen kültüre sahip tek millet Araplardır...
Bunun esas sebebi ise; tefecilik yapan, fahiş faizlerle verdikleri paraları ödeyemeyen kişilerin kızlarına, karılarına el koyup pazarlayan insafsız ve ahlaksız, Arap egemenlerinin eline düşmesinden korkan Araplar,
yeni doğan kız çocuklarını diri diri toprağa gömerek bu akıbetten koruduklarını zannederlerdi..
Peki o çağlarda Türk’ler nasıldı ?
Türk’ler kız çocuklarına, hatunlarına değer veren, onları önemseyen, insan yerine koyan, komutanlar ve hakanlar gibi yetiştiren tek tanrılı dine mensup bir milletti.
Ve insan hakları açısından da çağdaş kültürün örneklerini vermiş önder uluslardandı.
Eski Türkçe’de “namus” sözcüğü yoktu çünkü namussuzluk nedir bilmezlerdi !
Türk geleneğinde kadın; arkadaştı, kadın anneydi, kadın sevgiliydi, tek başına bir devletti.
Ne zaman ki Türkler müslüman oldu, Arap kültürü geldi, kadın kadın olduğuna bin pişman oldu.!
Kadın dövmek, maalesef Türklerin Arap kültürüyle tanıştıktan sonra başlayan bir olaydır.
Eski Türk kültüründe, örfünde kadın her zaman el üstünde tutulurdu.
Tarihe geçmiş "Cengiz Han’ın" eşi için söylediği..
“Ben sizin Han’ınızım, bu da benim Han’ım” sözleriyle dilimize yerleşen “Hanım” kelimesi de bunu göstermektedir !
Yâni KADIN EVİN HAN'IYDI.
46 notes
·
View notes
Text
Adeeb Khalid – Orta Asya (2024)
Adeeb Khalid’in modern dönem Orta Asya tarihçiliğine katkılarını taçlandıran bu kitap, coğrafi ve tarihi cihetlerden bütünleşik bir bölge teşekkül eden “Orta Asya”nın imparatorluklar ve tarihyazımları arasında ufalanmış tarihini bir araya getiriyor. Sovyetlerin dağılmasını müteakip türeyen ulusal anlatıları kesiştirip kateden siyasi ve fikri cereyanların başrolde olduğu bu yeni tarih alandaki…
View On WordPress
#2024#Adeeb Khalid#Orta Asya#Telemak Kitap#İmparatorluk Fetihlerinden Günümüze Yeni Bir Tarih#İsmail Hakkı Yılmaz
0 notes
Text
yırtarak geçiyor kalbimizden hayatı da törpüleyen zaman
şuramızda bir şey var acıya benzer umuda benzer böyle günlerde hayat hem acıya, hem acıya benzer gün ölümle başlatıyor hayatı her şafak taze bir ölünün üstünde doğuyor her sabah ölümü anlatıyor gazeteler sol köşede ölümü kutsallaştıran bir fotoğraf yeni bir cinayetin röntgenini çıkartıyor gövdeme beynim sabırla keskin iğdişliyor haber bültenlerini, yorumları, sahte ölüm ilanlarını bizim ilanlarımız çoktan verilmiştir gelirse de bilinir nerden ve nasıl böyle ölümün yücedir adı ha kanağacı canım, ha gelincik tarlası çünki ölümün kanıdır besleyen bir başka baharın tohumlarını şuramızda bir şey var bizi onduran şey acıya saran umudu kuşatan
kalbim: kalbim mi desem var kalbim: yaşayan ben hayatla ölümle cinayetle gazetelerde, radyolarda, eski üniversitelilerde eski prof hocalarla. o yaşayan ben: geç mi kaldık/kabul edemem ah benim sevgili annem oğlun da elbet yurtseverden bir gün bırakırda sizi yüzüstü yüzüstü değil: elbette bizüstü bırakır da: kötü sarmaşıkları, yaban güllerini bırakır da: sekizyüzlük hırtları, şunları, bunları giriverir senin sıcacık kucağına yani hem sana karşı, hem senin için giriverir o yanılmaz tarihçinin yaprağına ölüm mü dedim annem ölüm senin gibi güzel annelerin senin gibi güzel çocuklar feda etmiş o tarih atlasında bir kırmızı gül olur ancak koksun diye çocukların bahçesi
şuramızda, tam şuramızda kanserli bir virüs gibi kanımıza karışsa da bizi yaşatan günler perişan
işte bir bir kırıyorlar dalıylan yeryüzünün olgunlaşan meyvelerini çünki biliyorlar vakit dar oysa dalları kırılmayan ölür mü sonsuz ağaç hayatı pekiştiren kökümüz var dünyayı emeğe kazandırmak için hayata ve ölüme sonsuz bir anlam veren kanağacına sözümüz mü var
biz şimdi gidiyoruz gibi ya dostlar bir gün döneriz elbet acısız, adsız
ölümsuyu sürünün sürünün ölüm suyu bir ölü bir dirinin kanıdır besler hayatsuyu
şuramızda, tam şuramızda tarihe nasıl anlatsam
ey anneleri korkutan bizi yaşatan kan
günler perişan
32 notes
·
View notes