#stenbol
Explore tagged Tumblr posts
mevlutoguz · 1 year ago
Text
Şêwekar Celayir Bi Tabloyan Xwerista Çewligê Nîşan Dide
Mehmûd Celayir şêwekarekî ji Çewligê ye û li bajarê Stenbolê dimîne. Wî di mijar û motîfên xwe de bêhtir îlham ji xwezaya Kurdistanê girtiye. Celayir, kurdê zazaaxêv, bawer dike ku taybetmendiya hunera wî ji balkişandina wî ya li ser mijarên herêmî yên Çewlîgê tê.
çavkanî: voa kurdî (dengê amerîka)
https://www.dengeamerika.com/a/7351871.html
Tumblr media
0 notes
dilperisanimmmm · 9 months ago
Text
"Yanê yanê mere ji xwe re geber jî bibe mere dere stenbolê. Bi xwedê yovmî tirillîyar jî bibe mere nare"
0 notes
gurmijok · 9 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media
Yassıören/Stenboll
7 notes · View notes
hipokondri · 1 year ago
Text
Ağ stenbol ağğ
3 notes · View notes
botantimes · 24 days ago
Text
Di konsera "Efedîyên Gustîlkan" de mûzîsyenekê kurd jî heye
Orkestraya “Lordên Dengan” dê 10 konserên “Efendîyên Gustîlkan li 10 bajarên Tirkiyeyê bide. Di konseran de mûzîsyenê Kurd Kajîn Dara jî heye. Bajarên konser dê lê bên dayin ev in: Adana, Antalya, Denizli, Konya, Mersin, Kayseri, Ankara, Eskişehir, Stenbol, Bursa. Dara li santurê dide. Mûzîsyenê navneteweyî li stûdyoya Botan Internationalê “Çendî Geram Le Şaran”a Homer Dîzayî lê dabû. Li gor…
1 note · View note
sterktv · 2 years ago
Text
Hilbijartinên 14'ê" gulanê, Stenbol.
"Em rabin em Kurd in, em rûnin em Kurd in. Kesek nikane serê me bitewîne!"
Weşana Zindî: https://www.youtube.com/watch?v=28bVbYAcYvw
Aplîkasyonên me:
Stêrk TV / IOS https://apps.apple.com/us/app/st%C3%AArk-tv/id1645086629
Stêrk TV / Android https://play.google.com/store/apps/details?id=com.sterk.tv&hl=en&gl=US
0 notes
delalxemrevinn · 5 years ago
Text
İllâ ki denk gelmişsindir gün batımında göğü sanata dönüştüren kızıllığa, sen de öylesin. sesinle, gülüşünle, tepeden tırnağa sanatsın.
15 notes · View notes
pelwesan · 3 years ago
Text
Tumblr media
Em in kulîlkên berfê, seqema havînên dirêj.
- Selim Temo
22 notes · View notes
seslimeram · 5 years ago
Text
Hayat Meselini Sahiden Anlıyor Musunuz...
Tumblr media
Bir ihtimalin değil hemen hemen tüm olasılıkların tırpanlandığı, eksiltildiği ya da tükeniş haline rehin edildiği bir sahada cürmün varlığı artık nefes alma istencini tehdit ediyor. İş bu halde şu yerde, bugün varılan sahne, ülke tahayyülünün ötesindeki yıkım sahnesinin ta kendisini aleni imliyor. Bugün ismi ülke kılınan yerin hayatla bağlarının kopartılması daimi kılınıyor. Bir tahayyül değil Türkiye gerçekliği sıradana kasıt ile birlikte süreğen kılınıyor. Bu yerin, şu sahanın yaşam vaadi tırpanlanıyor. Kesintisiz bir biçimde hayatın bu düzlemdeki hemen her bir ihtimali kirletiliyor, yıkılıyor. Biyopolitik olanın buradaki hal ve yönü ol muktedir olanın tehdidi, tahayyülündeki şiddete göre şekillendiriliyor.
Bugün “nefes” alabilmek gözetim altındaki bir mesel kılınıyor. Tahakküme olur veren muktedirin onunla hemhal olan bütün kesimlerin, her fecaate riayet eden teslimiyetçilerin refakatinde iş bu düzlemde hayattaki o var olma hali, nefes alma özgürlüğü çürütülüyor. Memleketin her yanı dökülürken olumsuz, bet ve fecaatin yüceltilmesi eksiksiz kılınıyor. Hakikat yıkımındır. Tehlike, tehdit, taarruz bu istikamette süreğen kılınan meselelerdir, budur hakikat!
Güncel, alenen, doğrudan hakikat eylenen bir menzilde yaşam hakkının çalınması halidir. Biteviye zulüm döngüsünde bir ülke tahayyülü artık yalın bir doğrultudur. Erk, muktedir, iktidarın bu çetrefilli, yıkıcılıkla hemhal olan denetim, gözetim ve tahakkümle yolunu yönünü belirgin kılar. Yaşatmazlık mefhumu, devletin gölgelemelerinin refakatinde süreğen bir tavrın ta kendisi kılınır. Burasının demokrasi tahayyülünden hayata bakışına kadar geniş bir alana müdahaleler kesintisizdir artık. 19 Ağustos 2019 tarihinde darbenin sivili bir kez daha halka karşı gerçekleştirilir. Diyarbakır, Van, Mardin’deki üç belediye başkanını görevden alır iktidar. Maşaları olan, milyonlarca lirayı israf etmekten kaçınmak nedir bilmeden çarçur eden, çerez alımlarından, gizli bölmeli duşakabin fantezilerine yelken açmış insanlar o makamlara, baş amir direktifleri doğrultusunda, içişleri bakanı nam şahsın desteğiyle çöreklenirler. Yüzde ellinin üstündeki her oy kazanımdır buyuran o devlet aklı Kürdistan’ı, orada yaşayan halkın iradesini saymaz / görmez / işitmez. Bir kez daha o hakkı ellerinden çalmayı matah bir şeymiş gibi yeniden var eder!
20 Ağustos günü tüm bu yıldırı haline karşı isyan / direniş / serhıldan kılınır Kürdistan’ın Diyarbakır’ı, Van’ı, Mardin’i. Aralıksız saldırır devletlinin kolluk kuvveti nam, iki – üç çocuk sahibi, evini zoraki geçindirdiği söylene gelen, her biri birer insanlık katili olmaya aday sürüsü. Evrensel’den aktaralım: “HDP’nin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde yapacağı açıklama için toplanan milletvekilleri, belediye eş başkanları ve yurttaşlara polis saldırdı. Mardin'de de belediye önünde yapılması planlanan basın açıklaması valilik tarafından yasaklandı. Aralarında HDP'li milletvekillerinin de bulunduğu kitlenin belediye binasına yürümek istemesi üzerine polisler saldırdı. Van'da milletvekillerini çembere alan polisler kitleye müdahale etti. 3 ilde polis saldırısı sonucu 4 milletvekili yaralanırken, çok sayıda yurttaş gözaltına alındı. İstanbul Kadıköy'de ise eylem adresi olarak belilenen Süreyya Operasının çevresi polis ablukasına alındı.”
“Polis ablukasına alınan Temelli’nin açıklama yapacağı sırada polis, milletvekillerine ve belediye eşbaşkanlarına saldırdı. Yurttaşları milletvekillerin bulunduğu noktaya girişlerine izin verilmedi. TOMA’larla yurttaşlara tazyikli su sıkılırken, polis müdahalesinde HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran yaralandı. Başaran sosyal medya heabından yaptığı paylaşımla sağlık durumun iyi olduğunu belirtti. Başaran "Bugünkü polis saldırısında başıma aldığım darbeler nedeniyle bir süre hastanede müşahade altında tutuldum ve taburcu oldum. Şu anda iyiyim. Arayan, mesaj atan dostlara teşekkür ederim. Yaşamak direnmektir, yarın herkesi ayn�� yerde direnişe ortak olmaya bekleriz" dedi Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde açıklama yapılması engellenen HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, herkese "Her yerde ses çıkartın, durdurun hayatı" çağrısı yaptı.”
“HDP il binası önünde oturma eylemi yapmak isteyen DTK Eşbaşkanları Leyla Güven ve Berdan Öztürk, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, HDP milletvekilleri Semra Güzel, Remziye Tosun ve Feleknas Uca ile yurttaşlar da polislerce engellendi. Grubun HDP binasından dışarı çıkmasına izin vermeyen polis, dışarı çıkmak isteyen milletvekillerine cop ve kalkanlarla saldırdı. Berdan Öztürk, Mehmet Aslan ve Leyla Güven, Feleknas Uca ve Saliha Aydeniz darbedildi. HDP'nin Twitter hesabından yapılan paylaşımda polislerin saldırısı gözler önüne serildi. HDP il binasının kapısını kapatan polisler, giriş ve çıkışlara izin vermedi.”
“Saat 11'de Mardin belediyesi önünde yapılması planlanan basın açıklaması da valilik tarafından yasaklandı. Aralarında HDP'li milletvekillerinin de bulunduğu kitlenin belediye binasına yürümek istemesi üzerine polisler tazyikli su ve biber gazıyla saldırdı.”
“Van’da protestolar gün boyu hiç durmadı. Milletvekillerinin katıldığı yürüyüşe polis saldırdı, kadınlar yerlerde sürüklendi, gazetecilere plastik mermi sıkıldı, çok sayıda kişi yaralandı ve gözaltına alındı. Abluka altındaki vekillerin oturma eylemi sürüyor. HDP’li milletvekilleri Fatma Kurtulan, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Mensur Işık, Şevin Coşkun, Ali Kenanoğlu, Hüda Kaya, Murat Sarısaç, Abdullah Koç, Habip Eksik, Muazzez Orhan, Tayip Temel ve Erdal Aydemir, belediye eşbaşkanları, il ilçe eş başkanlarının bulunduğu grup, Cumhuriyet Caddesi’ne geldi.
Kitlenin caddeye gelmesiyle birlikte cadde yüzlerce polis tarafından kapatıldı. Milletvekillerini çembere alan polis ile vekiller arasında yaşanan tartışmanın ardından polis kitleye saldırdı. Saldırıda HDP Milletvekili Abdullah Koç yaralanırken, bir yurttaş ise hastaneye kaldırıldı. Milletvekilleri çembere alınırken, Cumhuriyet Caddesi üzerindeki tüm ara sokaklarda alana çıkan gençlere polisler, gaz bombası, TOMA ve plastik mermiyle saldırdı.”
Gazete Yolculuk’tan aktaralım: “HDP Kadıköy Teşkilatı’nın çağrısıyla Kadıköy Süreyya Operası önünde “kayyuma, hak gasplarına, işgale hayır” eylemi yapılmak istendi. Toplanan Kadıköylü yurttaşlara polis plastik mermi ile saldırdı, gözaltılar var. HDP’nin çağrısı ile Kadıköy’de “kayyum protestosu”nda aralarında gazetecilerinde bulunduğu 14 kişi gözaltına alındı. Bahariye’de bir kişi faşist saldırıda bıçaklandı, polis yaralı eylemcinin arkadaşlarını gözaltına aldı.”
Saldırılar, gözdağı bina etmeler, işkenceyi sokağa çıkartma hamleleri bunların daimi hali ile bir devlet tezahürü bugün o eksiltmenin hemen her yüzeyini ifşa ediyor. Kürd hakkını aramasın. Kürd sözünü savunmasın, Kürd ve diğer halklar seslerini çıkartmasın, hemen hiç itiraz etmesin, nefesini müsaade edildiği kadarıyla alsın. Riayet, biat ve itaat etsin vs. ile uzaya giden bir devlet aklıyla kuşatılsın bahisleri ve nicesi bu ülke denilen cehennemi sahada hakikat kılınır. Hayatın mahvedilmesi hali devamlılığa kavuşturulup, sandık bahsi ve söylemi ıskartaya çıkartılır. Memleketin batısı için bunlar ne gam, hakkını arayan her bir yurtta için terörist yaftası yeniden biçimlendirilir.
Sabah adlı paçavrada yazan bir kalemi satılık zatın kulağına üflenen bahisler bu ülkedeki o demokrasi istencinin hükmen mağlup, yokluğu süreğen kılınan bir mesel olduğunu da ifşa eder. İnsanların her türlü baskıya ve zorbalığa rağmen haklılığı bir gün idrak edilecek ve bu bahisleri yazaduran zatların kalemlerinden damlayan kan, dökülmeye devam edilen irin ile bir ülkeye varılmayacağı elbet bir gün anlaşılacaktır. Bunca pervasızca saldırıların karşısında hala susmayı tercih edenler çoğalırken bir gün elbette onlara da hak, hukuk ve adalet gerekli olacaktır anlıyor musunuz? Bir yeni ülke şablonunun mimarı faşist partinin o melun başı, içişlerinin başını arayıp tebriklerini sunarken bunca açık olanı sahiden de hayata kastın kimler elinden çıktığını nihayet anlıyor musunuz?
Tumblr media
Mezopotamya Ajansı’ndan aktaralım: “Diyarbakır ve Mardin ile birlikte Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanması üzerine kentte bugün yaşanan protestolar sırasında Sanat Sokağı’ndaki bir kıraathaneye giren polisler, içeride bulunan bir genci kask, masa, cop ve tekmelerle feci şekilde darp etti.
Söz konusu gencin maruz kaldığı polis şiddete ilişkin görüntü, AKP Milletvekili Mustafa Yeneroğlu’nun bile tepkisine neden oldu. Görüntüyü sosyal medya hesabından paylaşan Yeneroğlu, "Van'daki bu görüntüler korkunç! Hukuk içinde görevini yapan emniyet güçlerimizi de zan altında bırakan bu vahşet kabul edilemez! Vatandaşlarımıza bu zalimliği reva gören kişilerin bir an evvel görevden alınması ve yargılanması için gereken mutlaka yapılacaktır" notunu düştü.
Yaşanan polis şiddetine ilişkin Van Barosu’nun Twitter sayfasından yapılan açıklamada da, "Baromuz, kayyum atamaları sonrasında yapılan protestolar esnasında emniyet güçleri tarafından kullanılan orantısız güç, işkenceye varan darp olaylarının takipçisi olup, görüntülerdeki kişinin ölümüne kast edilmek suretiyle gözaltına alınmasına yönelik suç duyurusunda bulunacaktır" denildi.
Sert polis şiddetine maruz kalmasıyla gündeme oturan gencin isminin Fırat Koç olduğu ve psikotik rahatsızlığının olduğu bilgilerine ulaşıldı. “F-28 Organik Olmayan Psikotik Bozukluklar” olarak tanımlanan hastalıktan ötürü raporu bulunan Koç'un bu nedenle askerlikten de muaf tutulduğu öğrenildi. Gördüğü polis şidetinin ardından gözaltına alınan Koç’un İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü'nde tutulduğu öğrenildi.”
Akademisyen Süreyya Karacabey’in teskin etmek iç.in değil çalan zilleri ifşa etmeye çalıştığı yeter artık çığlığı Wan’da yaşatılan zulmün boyutunu oradan Kürdistan sathına çöreklenmiş olan devletin insan haklarına yaklaşımının her nasıl fecaat olduğunun Batı Türkiye’ye duyurur. Gerçekliğin çürüme haline rehineliği sıradan olanın sesinin de sözünün de yerle yeksan olunması güncellene gelendir. Birt biçimde o yönelim görünür kılınmalı, gidişatın kör karanlığın hiç kimselere bir fayda sağlamayacağı işittirilmelidir.
Hayat bariz hiçleştirilirken, kuşatma, tehdit ve yıldırı güncellenirken hayattan bahsedecek ya da bahis açabaileceksek bu tahayyülü görünür kılarak olur; Edi Bes E, Al Kı Pave, Yeter Artık! Demokrasi, eşitlik, adalet, hak, hukuk, hürriyet yazılı olan devletin yurttaş dediği varlığa vaatten öte zorunlu olarak sağlaması gereken hakların tümünün yerle bir edilmesi güncellenirken, söz, sesleniş buna dikkat içindir. Çanlar hepimiz için, her yerde de çok Bakur Kürdistan’ından bu yana çalınıyor.
Şekilsiz, şemaili kaymış, her günü bir deneyin ta kendisi kılınmış olan yerde işkence açık bir halde sokağa taşırılır. Vatan dedikleri şey yaşatan bir meseleyken bunun çürütülmesi ivedi kılınıp, herkesin derdest olunduğu saha gerçek kılınır. Bir yol, bir yönerge gerisin geriye bırakılmazken, ittir kaktır var edilen hayat da yerle yeksan olunmaktadır iyi de her nereye kadar? Suskunluk var edilirken çürümenin her yeri kapsadığı nasıl unutturulabilir. İşkencenin bir yol bilindiği yerde hayat her neye dönüşür. Sözün, sesin, iradenin, demokrasi halinin boşa düşürüldüğü yerde ileri / düz demokrasi bahsi nereye kadardır her ne kadar?
İleri Haber’den aktaralım: “Ankara Tuzluçayır’da yapılan kayyum eylemine polis saldırdı. Saldırıda en az 10 kişi gözaltına alındı. Protestolarda polis, 12 yaşında olduğu öğrenilen B.A. da gözaltına alındı. Saldırıda B.A.'ya ters kelepçe takmak istedi. Buna karşı direnen B.A.’yı yüz üstü yere yatırıp ayakları ile sırtına basan polisler, küçük çocuğa ters kelepçe taktı.”
Fırat Haber Ajansı’ndan aktaralım: “HDP Kadıköy İlçe Örgütü çağrısıyla İskele Meydanı’nda yapılmak istenilen eylem polis engeline takıldı. Eylem öncesi meydanı abluka altına alan polisler, HDP Milletvekilli Musa Piroğlu’nun etrafını sararak, meydana kimsenin yaklaşmasına izin vermedi. Ablukaya tepki gösteren ve ismi öğrenilmeyen biri kadın biri erkek iki kişi gözaltına alındı. Etrafı sarılı bir biçimde Kadıköy halkına seslenen Piroğlu ise ablukaya, “Bu abluka sesimize size ulaştıramamamız içindir. Bu abluka tacizci ve tecavüze karşı isyan eden kadınlara, yaşam hakkını savunanlara karşı bir engeldir” diyerek tepki gösterdi.
Bugün buraya Amed, Van, Mardin büyükşehir belediyelerine yapılan irade gaspını protesto etmeye geldiklerini söyleyen Piroğlu, 31 Mart seçimleri sonrası sarayın emriyle İstanbul’da yapılan kayyum gaspının şimdi de Amed, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerinde devreye konulduğunu hatırlattı. “Bu saldırı Van’a, Mardin’e ve Amed’de değil; Kürtlerin iradesine bir saldırıdır” diyen Piroğlu, “Bu saldırı kimse konuşmasın saldırıdır, bu saldırı hakkımızı aramayalım saldırısıdır” diye konuştu.
Kayyum gaspını kabul etmeyeceklerinin altını çizen Piroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sonuna kadar barış, demokrasi ve özgürlük için direnmeye devam edeceğiz. Bu ablukayla, bu zulümle önümüzü kesemeyecekler. Bölgede zülüm yaparak İstanbul’un sesini kısamazsınız. Bizler bu ülkede irademizi sandığa yansıdık. Ne saray ne sarayın emrindeki kişiler buna engel olamayacak. Biz biliyoruz ki Mardin’e Van’a Amed’de kayyum atayanlar bu ülkeye kayyum atadılar. Susmayacağız teslim olmayacağız, diz çökmeyeceğiz.”
Mezopotamya Ajansından aktaralım: “İçişleri Bakanlığı kararıyla Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’nın görevden alınarak, yerine kayyum atanmasıyla ilgili skandal bir belge ortaya çıktı. Diyarbakır Valiliği, Mızraklı’nın mazbata almadan seçimden bir gün sonra 1 Nisan’da İçişleri Bakanlığı’na yazdığı yazıyla, kayyum atanması talebinde bulunmuş.
Mızraklı hakkındaki soruşturma, kovuşturma ve davaların sıralandığı belgede, Mızraklı'nın görevden uzaklaştırılmasını istendi. Belgeyi sosyal medya hesabından paylaşan eski Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, “Tam bir utanmazlık hali. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığına kayyum tayin edilme hazırlığı 31 Mart seçim sonuçları kesinleşmeden başlatılmış. Görevden uzaklaştırma kararı Diyarbakır Valiliğinin 1 Nisan 2019 tarihli yazısına dayandırılmıştır. Pardon milli irade mi dediniz!" dedi. Mızraklı hakkında kesinleşmiş bir dava bulunmamasına rağmen, kayyumu talep eden Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Mızraklı’nın yerine kayyum olarak atandı.”
Bir tahayyül değil Türkiye gerçekliği sıradana kasıt ile birlikte süreğen kılınıyor. Bu yerin, şu sahanın yaşam vaadi tırpanlanıyor. Kesintisiz bir biçimde hayatın bu düzlemdeki hemen her bir ihtimali kirletiliyor, yıkılıyor. Aralıksız olarak örneklenmiş olanlarla yaşam alanında var edilenlerin hakikati bir biçimde sözün çürütülmesinin ivmesini göstere geliyor. Bugün artık bir ihtimal, fasaryadan bir mesel değil sahiden de muktedirin saldırısı altında demokrasi mücadelesi veriliyor. Kimseler pek farkına varmamış olsa da, bunun için inatla debelense de Kürdistan halkları, Türkiye’nin geri kalanının umursamazlığına karşı siyasetin alasını, eylemsellikle harman ediyor.
İfşa edilenler, işkenceden, devletin seçim sonrası aldığı kararlara, abluka güncesinden ol seçim sathı mahallinde var edilen alavere dalavereli ama hep Kürd’ü hedef kılan sözlerin aslında her neden kurulduğunu bugün bir kere daha anlıyoruz. Bir asır öncesinin karanlık ve kötülükle hemhal hali bugünün yeni denileni için de geçerli kılınıyor. Böyle bir toplam ile her nereye varılabilecektir? Bu kadar aleni, bir o kadar kesintisiz bir halde sürdürülen o yıkım şablonu, şu derdest etme hali, biteviye kılınmış kötülükle “eski defterleri” açtırma söyleminin yamacında kaç defter eskitilecektir? Bir ülkede yaşam hakkı, seçme iradesinin ta kendisi kadar seçilenin özgürlüğü, eylemselliği, insanın hakkı ve hukuku, kimliği ve tüm aidiyetlerinin geçerliliği sağlanmadan hangi yeni ülkeden bahis açılabilir her nasıl? Soruyor musunuz, kayyım darbesinin sadece Kürd’e yönelik, Kürdistan’a dair bir bahis olmadığını artık anlıyor musunuz? Zorlanan, altı oyulan, delik deşik edilmek istenen ol hayat meselini sahiden anlıyor musunuz?
Misak TUNÇBOYACI - İstan’2019
Görsel: Zeynep KURAY – ANF – Twitter
1 note · View note
perrpperrok · 4 years ago
Text
MISTO - Bedo ji zû de dixwîne bavo, ev bû çend sal?
ZÎNO - Ev bû yazde sal, ape vvî, le îsal jî bixer mekteba lîse diqe-
dîne.
MISTO - Biro ev lîse mekteba çi ye?
BİRO - Bavo vvelle ez jî nizanim, ji Zîno bipirse.
ZÎNO - Helbet ez zanim, lîse, mekteba Diyarbekre ya heri mezin
e, beg hewqasî xebitî, kir nekir, ne Mete û ne Cengîz lîse xe-
las nekirin.
BİRO - Eh bi Xwede kî Misto, tu li aqle we biner, zaroken beg lî¬
se neqedandine, e Zîno qedandiye. Hema ku vviha be, naxwe lîse tiştekî ne qenc e. Keçe Zîno ma ku qenc ba, began ji me re dihiştin?
MISTO - Bira xweha Zîno, zaroken ku lîse diqedînin dibin çi? ZÎNO - Keke Misto, dibin hemî tişt, le laye min dibe, "Eze herim
Stenbole, hîn bixwînim."
BİRO - Ihi, dibin hemî tişt qurre? îca Zîno niha Bedo kare bibe
onbaşiye cendirman?
ZÎNO - Biro ma tu dîn î, Xanima Mezin go ku Bedo Beg here es-
keriye we bibe zabit. Ji niha ve temame mala beg, ji küre min
re diben "Bedo Beg."
12 notes · View notes
muhsinozdemir · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Husên Huznî Mukriyanî
Seyid Husên Ebdulletîf ku bi navê Husên Huznî Mukriyanî tê naskirin (1883 Seqiz – 1947 Bexda) . Di sedsala 20an de wek yekemîn dîrokzanê kurd tê dîtin. Di vê heyamê de 15 salan bi hemû şiyana xwe ve hewl da ku di derbarê dîroka gelê Kurd de, yên ku di wê demê de bi erebî, hindî, tirkî, farisî, fransî û rûsî hebûn, ku bi van zimanan jî baş dizanî kom bike wergerîne ser zimanê kurdî-soranî ku gelek nivîs jî ij van zimanan wergerandine kurdî.
Seyid Husên Huznî Mukriyanî:
Ji dayîkbûn: 1883
Mirin: 1947/Bexda
Cihê ku hatî veşartin: Hewlêr
Netewe: Kurd
Pîşe: Dîroknivîs û Rojnamevan
Jiyanname:
Husên Huznî Mukriyanî di sala 1883an de li gundê Buxdekend a bi ser bajarê Seqizê hatiye dinyayê. Zaroktiya xwe li gundê înçke û û Buxdekendê [1] bihurandiye. Bi baweriya Hejar, Huznî li gundê Înçke ya Turcanê ya bi ser bajarê Seqizê hatiye dinyayê.
Huznî Mukriyanî di hicrikên mizgevtan de dest bi xwendina xwe kiriye.
Ji ber ku pir jêhatî bûye,  her ranewestaye û bi rêya pirtûkên bi zimanên din xwe xebatên xwe yê ronîbûnê didomandine û xwe perwerde kiriye.
Husên Huznî di destpêkê de li cem bavê xwe û xalên xwe xwendiye. Huznî di temenê 21 saliya xwe de koçber bûye û gelek welatên biyanî yên wekî Rûsya, Efxanistan, Sûriye, Libnan, Misir, Hîcaz û Fransa dîtine [2]
Hê di zarokatiya xwe de bavê wî dimire û diya wî diçe Mehabadê û ji nû ve dizewiciye û kurekî wê çêdibe ku navê wî Giwî Mukriyanî bû, ku birayê Huznî Mukriyanî ye [....]
Husên Huzni, li Kurdistana bindestê İran û Osmaniyan tevî geriyaye.  Di sala 1915an de li Helebê çapxaneyeke biçûk li hev kom kiriye ji bo çapkirin-belavkirina  wêje û dîroka kurdî.
Şêx Omer Wecdî mamosteyê rewaqê Ekrad ê Ezherê ji mamoste Haznî Mukriyanî  nivîsiye û wiha dibêje: "Min ji Mihemed Elî Ewnî bihîstiye ku gotiye: Min çapxana Huznî li Helebê dîtiye ku wêje û dîroka kurdî pê çap dikir. Xewneke min hebû ku ez herim Siwêrekê(Siwêreka bi ser Ruhayê) serdana xizmên xwe bikim, lê Huznî bi qasî bandor li min kir, min dev ji rêwîtîyê berda û vegeriyam Misrê, çav li wî camêrî bikim û wextê xwe ji xizmeta dîroka kurdî re veqetînim [3]
Husên Huznî di sala 1925an de hatiye Rewandizê û Çapxana Zimanê kurdî-Kurmancî ava kiriye Di sala 1943 ' an de ji Rewanduzê hatiye derxistin, koçber bûye û li Bexdayê jiyaye.
Berhemên wî:
Husên Huznî li Stenbol û Helebê gelek kovar. wekî Kurdistan, Ararat, Botan, Çiyakurmanc, Diyarbekir, Soran bi nihênî derxistine. di sala 1926 'an de kovara “Zarî Kurmancî li Rewandizê derxistiye. Di sala 1935an de jî “Govarî Rûnakî” li Hewlêrê derxist. Her wiha di sala 1943 'an de li Bexdayê serpereştîya kovara “ Dengî Gêtî Taze- Dengê Dinyaya Nû) kiriye. Ji bilî van, 40-50 pirtûk û bîranînên giranbuha li pişt xwe hiştine. Hisên Huznî di sala 1926an de çîroka “Xoşî û Tirşî” û “Meroke û Biznoke weşandine. [3]
Ev dîrokzan di nava 30 salan de ku tev ji xizmeta gelê kurd re veqetandiye  17 pirtûkên mezin amade kirine ku pazdeh ji wan li ser dîroka Kurd e.
Pirtûkên wî yên li ser dîroka Kurdistanê [4]
-Mêrgey Dillan
-Xuçey Beharistan
-Pêşkewtin
-Awrêkî Paşewe
-Mîranî Soran
-Kurdistanî Mukriyan
-Nawadaranî Kurd
-Be Kurtî Hellkewtî Dêrîkî
Laperreyek Le Dêrîkî Kurdistanî Mukrî
Hisên Huznî gelek pirtûkên din jî nivîsandine, lê nehatine belavkirin. Herwiha li ser gelek kovar û rojname û dîrok û wêjeya Kurdî jî pir tişt nivîsandine.
Huznî Mukriyanî gelekî hez ji xwedîkirina kurmên hevrîşmê û xweşxetiyê dikir, di hunera kolandina li ser kevir ûtexte, wêne û morhellkendinê de jî xwedî hunerek baş bû. Di sala 1928an de pirtûkek li ser kurmê hevrîşmî nivîsandiye
Mirin:
Husên Huznî Mukriyanî di 20ê Îlona 1947an de li bajarê Bexdayê wefat dike û cenazeyê wî vediguhêzin Hewlêrê, niha gora wî li bajarê Hawlê ye.
Çavkanî
1. https://saqqezrudaw.ir/%DB%8C%D8%A7%D8%AF%DB%8C-%D8%A7%D8%B2-%D8%A7%D8%B3%D8%AA%D8%A7%D8%AF-%D8%AD%D8%B2%D9%86%DB%8C-%D9%85%DA%A9%D8%B1%DB%8C%D8%A7%D9%86%DB%8C-%D8%A7%D9%88%D9%84%DB%8C%D9%86-%D9%85%D8%AD%D9%82%D9%82-%D8%AA/
2. http://www.kurdzhin.net/forum.php/viewtopic.php?id=10673
3. Çêştî Micêwir, rp. 45/
4. Nawdaranî Kurd/ Babe Merdûxû Ruhanî
-Wikipedia
Muhsîn Ozdemîr
2 notes · View notes
mevlutoguz · 1 year ago
Text
Di çalakiyên hunerî yên Stenbolê de cihekî berbiçav ên hunermendên kurd heye
Di Artİstanbulê Feshaneyê de jî, piraniya wan ciwan, berhemên hunermendên kurd jî cî digirin.
Li ser vê mijarê em bi kurator û rexnegirê hunerê Mahmut Wenda Koyuncu re axivîn. Raporta min a nû di bernameya Heftreng a Lukman Ahmad ya li ser VOA Kurdi (Dengê Amerîka) belav bû.
youtube
#art
0 notes
azadpenaber · 6 years ago
Photo
Tumblr media
wûsa... #AzadPenaber #istanbul #stenbol #deniz #vapur #yolculuk #uzak #yakın #ihtiyar #adam #kadıköy #kadikoy (Kadıköy iskelesi) https://www.instagram.com/p/Bp6McIvl0QX/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=z4sedkch554j
0 notes
gurmijok · 3 years ago
Text
Stenboll
Tumblr media
4 notes · View notes
azizko · 8 years ago
Video
Bibare berfê Berxwe bide kulîlkê Tu jî ji vê axê Ez jî ji vê axê #arjenari #stenbol
0 notes
botantimes · 1 year ago
Photo
Tumblr media
İhsan Birgül dê li Stenbolê gotûbêjekê bike İhsan Birgül dê li Stenbolê bi gotûbêjekê li pêşberî xwînerên xwe be û dê kitêbên xwe îmze bike. Birgül dê bi moderatorîya Cemil Oğuz li ser kitêba xwe ya çîrokan a nû Sofî û Monîka biaxive û dê behsa tecrubeyên xwe vebêje. Gotûbêj dê li Weqfa Îsmaîl Beşîkcîya şaxa Stenbolê 21ê Cotmehê saet 16:00an dest pê bike. https://botantimes.com/ihsan-birgul-de-li-stenbole-gotubejeke-bike/?utm_source=tumblr&utm_medium=social&utm_campaign=BT
0 notes