#seksüel seçilim

[epifizz]

Güzellikten etkileniyor musun ? Dış görünüş ne kadar önemli sizin için?

Dış görünüşün önemsiz olduğunu savunan insanları samimi bulmuyorum. Dış görünüş önemli, birinin yüz simetrisi ve beden yapısı evrimsel açıdan cinsel seçilime birçok noktadan etkir. Estetik algımın doyurulmasını severim, ancak bunu seksüel bir nitelikte sınırlamak istemem. Çünkü ben genel anlamda estetik olanı severim, özellikle kamusala dönük noktalarda biçimci olmak bence olumlu bir şeydir çünkü dışa vuran her şeyden önce biçimdir.

[bilimveyaratilis]

BU YAZIM KURALLARIMIZA AYKIRI DİYE FACEBOOK TARAFINDAN ENGELLENDİ.

Hüdai Çakmak

15)- Elementleri oluşturan atom ve moleküller atom içi parçacıkların eksi ve artı elektrik yüklü yapıları gereği zaman içinde kademeli oluşmazlar. Başlangıçtan itibaren bir düzen içinde varolmak zorundadırlar. Elementlerin oluşumu kademeli fisyon (bölünme) şeklindedir. Sonunda en basit element olan hidrojen ortaya çıkar. 16)-Elementlerin füzyon (birleşme) sonucu oluştuğu varsayımı gözlem, deney ve mantıksal çıkarımlara dayanmadan çok, güdümlü bilimin temellerine uygun olduğu için ortaya atılmıştır. Akıl mantık ve bilim dışı pek çok çelişkiler içerir. 17)-Bir yapının canlı olarak nitelenebilmesi için en azından korunma - savunma - bağışıklık ve çevreye uyum – beslenme – üreme özelliklerini eksiksiz sahip olması gerekir. Bu nedenle en basit canlı bile düzen ve sistemlerin bütünselliğindedir. Rastlantılarla oluşamaz. 18)-Her canlı türünün uygun yer ve zamanlarda yeterli sayılarda var edilmiş bir arı ırkı vardır. 19)-Canlılarda zaman içinde gözlenen değişmeler gen havuzu dâhilinde oluşur. Bu yolla çeşitlenirler. Irklar dar alanda çeşitlenmeler sonucu oluşurlar.. 20)-Gen havuzundaki değişimler kesinlikle tersinim yönündedir. 21)-Türlerden türlere geçiş mümkün değildir. Bu tür oluşumun önünde aşılması mümkün olmayan doğal engeller vardır. 22)-Tüm canlılar ekolojik sistemin bir parçasıdır. Her canlının bu sistemde bir yeri ve görevi vardır. İnsanlarda buna dahildir. 23)-Tüm canlılar yapılarını ve yaşam avantajlarını korumaya çalışırlar. Koruyamayanlar elenir. Buna doğal elenme denir. Doğal elenme doğal seleksiyonun tam karşıtıdır. 24)-Canlıların korunma -savunma - bağışıklık ve çevreye uyum düzen sistem ve mekanizmaları ZARARLILARDAN korunma mantığıyla kurgulanmıştır. Canlılar faydalıları seçmezler. Bu nedenle faydalıları seçip üstünlük sağlayanlar diğerlerini eler mantığındaki doğal seleksiyon yanlıştır. 25)-Canlılarda üreme doğal YENİLENME şeklidir. Canlılar bu yolla varlıklarını (yapılarını) uzun süreçlerde koruyup- nesillerini sürdürebilirler. 26)-Irklar daralan (allopatrik) çeşitlenme ve seksüel seçilim sonucu meydana gelmiştir. 27)-Doğal olan en güzeldir. Doğallığı korumak zorundayız. Bilim, tersinim sonucu bozulan doğallığı düzeltme yönünde çabalamayı, geri kazanmayı ana gaye edinmelidir. İnsanoğlu bu konuda birinci derecede sorumlu ve görevlidir. 28)-İnsanlar doğanın efendisi olma kadar bir parçası ve baş sorumlusudur. 29)-İnsanlık dünyanın kaynaklarını har vurup harman savuran, doğallığı zehirleyip bozan, modern kölelik düzeni oluşturan tüketim ekonomisinden süratle kurtulmalı; zaman, akıl ve enerjisini doğal görevine yönlendirmelidir. 30)-Dünyanın askere ve silaha ihtiyacı yoktur. Bu ve tüketim ekonomisi yönünde harcanan güç, para ve zamanı dünyamızı daha doğal, daha verimli, daha güzel bir hale getirmek için kullanmalıyız. 31)-Tersinimde doğal aile birinci plandadır. Doğal aileler anaerkildir. Anne ailenin tartışılmaz reisidir. Baba dahil diğer aile bireyleri anneye yardımla görevlidirler. 32)-Anne ve çocuklar kesin olarak toplumun dolaysıyla devlet himayesinde, desteğinde, her türlü koruması altında olmalıdır. Anneleri çocuklarından ayırmama dikkat edilmeli; kadınlarımız, kızlarımız bu doğal görevlerine uygun eğitilmeli, annelik birinci görevleri olmalıdır. 33-Bu günkü adalet mekanizması güdümlü bilim ve mantığın etkisi altında olup tam bir keşmekeş içindedir. Sosyal düzen ateizm felsefesinin temellerine endekslenmiştir. Süratle tarafsız bilime dönülmelidir. Ciltler dolusu kanunlarımız olmasına rağmen suçluluk önlenemektedir. Kanunlar herkesin anlayıp uygulayabileceği şekilde basitleştirilmelidir. 34)-Suç=ceza- iyilik=mükafat sistemi uygulanmalı ve taviz verilmemelidir. 35)-Suçlular hapislere atılma yerine teşhir ve sürgün cezası uygulanmalıdır. Bu konuda pek çok öneri yapılabilir. Konuyu sosyal tersinimde ayrıntılı ele alacağız. Görüleceği gibi tersinim bilimsel bir devrimi müjdeler. Tersinim ve Hüdai Çakmak imzalı tüm yazılarımız alın teri ve göz nuru mahsulleri olup kaynak gösterme kaydıyla alıntı yapmaya açıktır. Tersinim yazılarını yabancı dillere çevirip yayarak bu büyük kültürel

değişime katkıda bulununuz ve katkılarınızı tercüme yazı ile birlikte tersinim@gmail.com adresimize bildiriniz.

[rbcgr]

Kadın Kadındır Çiçek Babandır 1/12

Kadınlar anne karnında da normal yaşamında da hayatta kalma konusunda erkeklerden bir adım öndedir. Georgetown Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Profesörü Dr. Etselle Romey'in araştırmaları neticesinde elde edilen ve evrimsel biyoloji perspektifinden bakıldığında daha da fazlası olan bu bulguları açıklamaya çalışan bir yazı dizisi hazırladım. İlgiyle okuyacağınızı ümit ediyorum.

Eğer cinsiyetler arasında bir üstünlükten bahsedilecekse bu hiç şüphesiz kadınların sahip olduğu üreme ve çocuk doğurma verimliliğinden kaynaklanan biyolojik  üstünlüktür. Şimdi bu konuya ayrıntılı olarak değinmekte fayda var:

Charles Robert Darwin’e göre Seksüel Seçme (Cinsel Seçilim Mekanizması) insan bedeninin ve zihninin evrimini etkiliyordu. Erkekler kadınlardan daha büyük ve güçlüydüler, çünkü “en güçlü ve cesur erkek varolma mücadelesinde, eş bulma konusunda en başarılı olandı ve böylece çok döl bırakabiliyordu.” Uygarlaşma eş için, erkek erkeğe doğrudan savaşları bitirirken, insanın önemli zihinsel güçleri –zeka ve ahlak-ilkel çağlardan beri olduğu gibi, seksüel seçmeyle şekillenmeye devam ettiler. İki seksin de zekası ve ahlakı var, ama zihinsel bakış açılarında önemli seks farklılıkları mevcut. Kadınlar ahlak konusunda üstünler, erkeklerin zekası yüksek. Kötü durumdakiler için anlayış gösterme konusunda dişilerin üstünlüğü Darwin için ahlaki ölçümün anahtarı, dişisel iç güdünün bir uzantısıydı ve bu çocuklarına karşı “daha fazla şefkat ve daha az bencillik” üretiyordu. Sonra bu duygular yakın arkadaşlarına yöneliyordu. Ama erkek diğer bir erkeğin hasmıydı, rekabeti seviyordu ve hırsı çok çabuk bencilliğe dönüşebiliyordu. Erkek ahlak kapasitesinin en büyük kısıtlayıcı faktörü olan erkek rekabeti, zeka üstünlüğünü ortaya çıkarmaktaydı.

#kadınkadındırçiçekbabandır #kadinlarelele #womensupportingwomen #dünyakadınlargünü #dünyaemekçikadınlargünü

[okuryazartv]

Sevişen Beyin, insan zihninin nasıl ve neden evrildiğiyle ilgili şu ana kadar yapılmış en ikna edici ve radikal açıklamayı sunuyor. Evrim teorisi şimdiye dek zekayı beyin büyüklüğünün bir ürünü olarak ele aldı. Ama psikolog Geoffrey Miller bu kitabında zekanın, tıpkı tavus kuşunun kuyruğu gibi, kur yapmak ve eş bulmak için evrimleştiğini ve bunun da insan doğasını şekillendirdiğini ileri sürüyor. Bazı özelliklerimizin özellikle çekici olmasının sebebi, bunların potansiyel bir eşin uyum yeteneğine (fitness) işaret etmesidir. Miller'a göre hem erkekler hem de kadınlar uyum yeteneklerini sergileyebilmek için çeşitli pratikler geliştirmiştir. Güzel hikayeler anlatma, şiir, sanat, müzik, spor, dans, mizah, nezaket, liderlik gibi pratikler ve özellikler hep bu sergileme çabasının ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Miller bu kışkırtıcı tezini savunmak için psikoloji, ekonomi, tarih, popüler kültür ve Darwin'in seksüel seçilim teorisinden kanıtlar sunuyor. #okuryazartv #okumaparçası #kitaptanbirbölüm #okuryazarinsan #okuryazar #kitap #kitapkurdu #kitapaşkı #kitapönerileri #kitaplar #kitaplariyikivar #kitapkokusu #kitapsever #kitapsevgisi #kitapokuyorum #kitapyorumu #okur #okuryorum #okuma #okumak #okumavakti #okumakeyfi #edebiyat #edebiyatkulübü

[birbendeli]

Live until We Die!

Selamlar herkese,

Çok uzun zamandır yazmıyordum üşengeçlikten. Evet buraya bir şeyler yazmaya bile üşenir haldeydim. Türkiye’de yaşamak her geçen gün daha boktan bir hal almaktaydı ve kaliteli insanlara hasretim giderek artıyordu. Yakın çevremi olabildiğince kaliteli insanlarla doldurmuş olsam da her geçen gün çoraklaşan bu topraklarda mecburen muhattap olmak zorunda kalıyorum diğerleriyle. Sanırım gerçekten vazgeçti doğal seçilim bu topraklardan.

Şu an niye girdim bu hesaba, neden yazıyorum bunları bilmiyorum. Aslında biliyorum ama anlatabilcek miyim size onu bilmiyorum. Kaliteli insanlar sayesinde buraya tekrar döndüm diyebilirim. Şu sıralar kafam çok karışık. Memnunum aslında halimden ama açgözlülüğe esir düşmekten korkuyorum her seferinde olduğu gibi. Bazı insanlar aşık olalım diye varlar sanki değil mi?  Burada bahsettiğim aşk sizin sikik seksüel duygularınızı temsil eden aşk değil. İlahi bir aşk gibi aslında ama kaliteli insanlara karşı.

Sigarayı bırakmadım. İçmediğim uzun dönemler oldu ama içiyorum yine. Bağımlılık olarak görmüyorum ama. Nasıl ara sıra bira içiyorsam onun gibi bir şey bu da. Evet artık ara sıra bira içiyorum, yaşlandık sanırım. Şaka maka 26′yı devirdik olum. 27′yi yaşamak çok farklı. Şu sıralar en sevdiğim şarkı “LP - When We’re High” mesela. LP çok iyi değil mi sizce de? Şarkılarının arkasındaki hikayeleri önemsemiyorum çünkü her birinde kendi hikayelerimi bulabiliyorum.

Çevremdeki kaliteli insanların birinden bahsetmek istiyorum size. Uzun zamandır tanıyor olmama rağmen son zamanlarda daha bi’ yakın bana. Keşke hep yakında olsa ama hayat işte. Ne olacağını kim bilir? Hayatıma girip çıkan her kaliteli insan gibi bana çok şey katacağından eminim. Çok eğleniyorum ben onunla. Ağzının içine bakıyorum resmen o konuşurken. Dans ederken gözlerimi ondan alamıyorum. Duygularımdan emin değilim ama hep çevremde olsun istiyorum. Çünkü “when we’re high, she blows my mind.” Umarım elime yüzüme bulaştırmam. Artık çok fazla şeyin bilincindeyim ve en çok da bu korkutuyor beni. Ya şu bilince sahipken bile elime yüzüme bulaştırırsam?

Bu yazının başlığını çok düşündüm ve en doğrusunun bu olduğuna karar verdim. Umarım doğru bir karardır. Görüşmek üzere.

[alintilaracevaplar]

Üreme dönemlerinin farklılaşması evrim nedeni mi?

  Aynı tür canlıların üreme dönemlerinin değişmesi dar alanda çeşitlenme etkisi yapar.

  Alıntı: Üreme Dönemlerinin Farklılaşması:

iki populasyon arasında üreme dönemlerinin farklılaşması da kesin bir yalıtıma götürür. Örneğin bir populasyon ilkbaharda öbürüsü yazın eşeysel gamet meydana getiriyorsa, bunların birbirlerini döllemeleri olanaksızlaşır. Cevap:

Canlıların üreme dönemleri çeşitli nedenlerle farklılaşabilir. Üreme dönemlerinin farklılaşması dar alanda çeşitlenme etkisi yapacağı açıktır. Dar alanda çeşitlenme ve seksüel seçilim büyük popülasyonlarda ırkların oluşum nedenidir. Üreme dönemlerinin farklılaşması tanımı allopatrik türleşme tanımın bir başka versiyonu olmalıdır.  Aynı şeyi bir başka isimle tekrar, tekrar ortaya koymak evrimcilerimin vazgeçemedikleri adetlerindendir.

[hudaicakmak]

BİLİM AHLAKI VE TERSİNİM

   YANLIŞLIKLARI KESİN BİLİNENLER KANIT DİYE KULLANILIR MI?    Gerçek bilimle ilgilenen hiç bir bilim insanı yanlış olduğu açıkça bilinenleri bilimsel bir konuda kanıt olarak kullanmaz. Yanlışlığı açıkça bilinen bir argüman bir varsayımın yanlışlığına kanıt olarak kullanılmaz.  Ya da karşıtlarını sövüp, saymayı, yermeyi kötülemeyi. Yazılarını silmeyi, engel olmayı,

Bilim bilimsel yol ve yöntemlerle yapılır.

Kimi zamanlar yanılmak, aldanmak, yanlışlara düşmek bilimin içindedir.  Yanlışlardan, hatalardan ders alıp bir daha yapmamak akıllı olmanın en güçlü belirtisidir ve akıllı insanlar için iyi bir öğretmendir.  İnsanoğlu tarihi boyunca sık sık yanılmış pek çok hatalara yanlışlara düşmüştür. Pek çokları gibi evrimde bunlardan biri ve hatta en büyüğüdür. Örneğin bir zamanlar dünyanın evrenin merkezi olduğu, tüm gök cisimlerinin dünyanın etrafında döndüğüne inanılıyor ve savunuluyordu.  Yine bir zamanlar dünya tepsi gibi dümdüzdü.  Dünyanın yuvarlak olduğu gerçeği bildirildiğinde bu gerçeği ortaya koyanlarla alay edilmiş, mahkemelerde süründürülmüştü.  Dünyanın beş bin yıl önce kurulduğu iddiası da böyledir, Nuh tufanı sularının tüm dünyayı kapladığı iddiası da.  Fakat sevgili ateistlerimiz ikide bir bu yanlış argümanı piyasaya sürerek dinleri küçük düşürmeye çalışırlar. 

Dinsel argümanları hem bilim dışı kabul etmek hemde bilimde kanıt olarak kullanmak ateist materyalist evrimci felsefenin garipliklerinden biri olmalıdır.  Çeşitli yol ve yöntemlerle karşıtları yermek sövmek, küçük düşürmek, bilimsel öngörülere hiç bir yarar sağlamaz.

Tam tersine bilimselliğine lekeler, gölge düşürür.

Dinlere, inananlara, inançlara, sövüp sayarak, küçük düşürerek ateizmin doğruluğu, bilimselliği kanıtlanmaz.  Dinlere inançlara pek çok hurafelerin yanlış bilgilerin karıştığı açıktır. Fakat dinleri inançları bir yanlışlar, hurafeler yığını olarak görmekte son derece hatalıdır. Dinlerin içinde pek çok güzelliklerin, doğru bilgilerin bulunduğu da açıktır. Ateizmin ve uzantısı olan evrim hipotezinin de buna benzer hemde pek çok akıl, mantık, bilim dışı varsayımları vardır.  Karşıtlarının eksiğini, gediğini, yanlışını arama yerine savunduğumuz varsayıma gerçek kanıtlar aramak, yanlışlarını düzeltmeye çalışmak çok daha akıllı ve doğru olacaktır.  = = = =  Tersinim bilgiyi nereden bulursa kaynağının akını karasını bakmadan alır; tasnifler, kıyaslar ve değerlendirir. Bilgi kaynaklarımızın büyük çoğunluğunun ateist materyalistlerden olması bizi gocundurmaz.  Tersinimde yanlışlık varsa bunu seve seve düzelttik ve düzeltiriz.  Önce kanıt sonra sonuç ilkesinin gerçek bilimin temeli olduğunu inanıyoruz. Bu nedenle kanıtlarla gerçekliği gösterilmeyen hiçbir varsayımı Tersinime temel almadık.  = = =  Evrimi birkaç yönden karşı çıkıyoruz.  1)-Evrim temeli olan pek çok konuyu açıklayamamış ve bunların getirdikleri soruları yanıtlayamamıştır.  Cevap olarak ortaya konulanlar hiç bir kanıta ya da kanıtlara dayanmayan genelde şöyle oldu böyle oldu şeklindeki hayal ürünü hipotezleridir.  Böyle olduğu halde ateist mantık gereği evrim yadsınamaz gerçek kabul edilmekte, tüm bilimsel veriler bu sahte gerçeğe uygun yorumlanmaya çalışılmakta, evrime ters gelen hiç bir şey kabul edilmediği gibi değerlendirilmeye bile alınmamaktadır.  2)-Mutasyonların tümü zararlıdır, faydalı mutasyon yoktur. Bu konuda onlarca kanıt vardır.  3)-Basitten gelişkine oluşum imkansızdır. Termodinamiğin ikinci kanunu buna engeldir.Bu kanun tersinimin temellerinden biridir.  4)-Tersinimin en büyük nedeni kontrolsüz enerji girişleridir. Bu tür enerji girişlerinden ancak yararlanma sistem ve mekanizmalarına sahip olanlar faydalanabilir.

Var oluştaki tüm düzen ve sistem sahibi yapılar enerji girişlerine açıktır. Kapalı sistem yoktur.

Enerji girişleri evrime neden oldu iddiası yanlıştır.  5)-Doğal seleksiyon yanlıştır. Tersinim nedeniyle yaşam avantajlarını zayıflatan ya da kaybedenler elemine olur. Buna doğal elenme denir. Bu konuda pek çok kanıt vardır.  6)-Tüm canlılar varlıklarını korumaya çalışırlar. Üreme bir yenilenme şeklidir.  7)-Canlılar korunma, savunma, bağışıklık ve çevreye uyum sistem ve mekanizmalarıyla zararlılardan korunurlar. Faydalıları seçmezler.  8)-Tüm canlılar ekolojik sistemin bir parçasıdır. Bu nedenle canlılar da ferdiyetçilik yoktur.  9)-Eşeyli üreme canlıların varlıklarını hem koruma hemde çeşitlenme nedenidir. 10-Genetik zenginlik ve eşeyli üreme canlı zenginliğinin ana nedenidir.  11)-Türlerden türlere geçiş imkansızdır. Bu konuda aşılması mümkün olmayan pek çok engeller vardır.  12)-Güzellik genç ve sağlıklı olmanın en büyük belirtisidir. Bu nedenle dişiler güzel yani genç ve sağlıklı erkekleri seçerek türün bozulmadan diğer nesillere aktarılmasına çalışırlar.  13)-Seksüel seçilimde aynı zamanda boyu boyuma uygun olma kuralı vardır. Bu kural canlı ırklarının oluşumunun bir başka nedenidir. Vb…. Bu böyle uzar gider. Görüleceği gibi tersinim evrimden çok daha akılcı ve bilimseldir.

[epifizz]

İkili ilişkiler için fiziksel özellikler önemli midir? Karşı cinste buna bakılması anormal mi?

Kastettiğin ilişkiler temelde seksüel bir eylemdir en nihayetinde, bu yüzden romantizmi aseksüel bir kalıba sokmak çok da doğru değildir. Romantik duyguları birine karşı beslemede karşı tarafın genetik yapısının sağlıklı ve kendininkinden uzak olması büyük bir rol oynar. Bu genetik yapıyı tayin etmemizde karşı tarafın kolektif zihin aktivitesi, yüz simetrisi, atletik vücut yapısı gibi şeyler temel ölçütleri oluşturur ama tamamen belirleyici değillerdir elbette. Eş seçiminde karşı tarafı bu tarz bir seçilime tabi tutmak anormal değil aksine doğaldır ve örnek verdiğim ölçütlerden de görüleceği gibi bu seçilim sadece fiziksel olanla sınırlı değildir.