#okumavakti
Explore tagged Tumblr posts
biryaprakmisalii · 6 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media
3 notes · View notes
kitabice · 2 years ago
Text
Tumblr media
Keyif vakti
3 notes · View notes
gereksizseyler · 5 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Uzun zamandır düzenleyip de paylaşamamıştım :) nihayet elim değdi. Aslında bu kadar değil sevdiğim yerleri.. Her satırında insanı durup düşünmeye iten noktalar var. Kafam biraz dağılsın, karantinadan da izole olayım, unutayım koronayı filan diyenler okusun bence 😇🤗
14 notes · View notes
justkurd · 5 years ago
Text
Tumblr media
🌼
1 note · View note
1001kelime · 7 years ago
Photo
Tumblr media
"Param olmadan çok şey aldım ben. Edep aldım, öğüt aldım, gönül aldım." -------- #tarıktufan @tarik_tufan #kitapalintisi #alıntı #okumazamanı #okumavakti #edep #gönül #öğüt #ülker #MutluEtMutluOl @mu_ulker @ulker @drbetulsayan
47 notes · View notes
bibliyofillll · 7 years ago
Photo
Tumblr media
Klasik sabahlar*
2 notes · View notes
kuslarinuctuguyer · 7 years ago
Photo
Tumblr media
Düzenli bir dergi okuyucusu olamasam da Nihayet için bir hayli yolu yürümeyi göze aldığım doğrudur 👌 #nihayetdergi #vsco #herpazartesidergi #vscobook #vscoturkey #dergi #kitap #kitapkurdu #kitaplık #instagram #instagood #instabook #instalike #like4like #followforfollow #edebiyat #okumavakti #okumahalleri #kitaplar #birdahaoku #nihayet #cemilmeriç #babamınkitapları
3 notes · View notes
benbayanfil · 7 years ago
Text
Size de oluyor mu? Sanki hiç bitmeyecekmiş gibi. Bir hüzün ki bütün hücrelerimi ele geçirmiş,beni kendimden yoksun bırakıyor gibi. 
Size de oluyor mu? içinden çıkılmaz acılar arasında kıvranırken elinizi uzatacak dahi kimseyi bulamama anı.. Kederin boğazınızı sıktığı o anda ölseniz kimse görmeyecek. Ölseniz duymayacak kimse düşüşünüzdeki o sarsıcı sesi.
Sahi,size de oluyor mu? Mutsuzluğunuzun içinde kendi kendinize debeleniyor musunuz?
Size de oluyor mu? Söylesenize.
3 notes · View notes
huznuguzel · 7 years ago
Photo
Tumblr media
“Bir kalp çarpıntısı, bir zarf açacağıyla sonlandırılacak kadar önemsiz. “
5 notes · View notes
mustafaokutan · 7 years ago
Photo
Tumblr media
#kitapokufotografcek 🐞 ✏Gönderi Sahibi 🐝 @catalcaligonul teşekkür ederiz.🐾💐🌱 Galerisini takip etmelisiniz.🔍 Paylaştığınız fotoğraflar ilk fırsatta sayfamızda paylaşılacaktır. Gizli hesap iseniz mesaj atın. Fotoğraflarınızı✏🐣instagramda✏🐤 facebookda✏ gebzevecevresifotograflari 🐥tumblrda✏🐓 twitterda✏ (ayın ilk 10'u ve okuduklarım) aynı anda kişisel facebook hesap okutanmustafa yayınlıyoruz 🗓📆 Her ay ilk 10 hikayede paylaşılır. #fotografcekkitapoku 📝Binlerce Kitap Fotoğrafı #bayraklıbelediyesi #eşiktekiler #tutunmak #gonulcatalcali #isimsiz #bookstagram #kitapokur #edebiyatvehayatı #sabitfikir #okumavakti #söyleşi #nenehatunkızöğrenciyurdu #okumakeyfi #kitapokur #imzalikitap #kitapokuyankiz
1 note · View note
okuryazartv · 7 years ago
Photo
Tumblr media
Eril modernleşmenin önemli bir boyutu, yeni modern kadın temsillerini cinsiyetsizleştirmesidir. Muhafazakâr modernleşme gözlüğünden bakınca, kadınların cinsel ahlak açısından yargılanamayacakları bir aseksüel kamunun varlığı gerekliydi. Muhafazakâr modernleşmenin kabul ettiği kamusal kadınlık çoğu aristokratik gelenekte olduğu gibi kadınları cinsellik sahibi olarak değil toplumsal gelişime adanmış, cinsiyetsiz bedenler olarak konumlandı. Toplumsal amaçlar için seferber edilecek sosyal kimlikler inşa edebilme (ve erkek odaklı cinsiyet rejimlerinin otoriter siyasal rejimlerle eklemlenme) stratejisi olarak bu tarzın başarılı bir örneği de Türkiye'de yaşandı. Serpil Sancar, tarihsel olarak kadınların dışlandığı, cinsiyetçi politikaların belirginleştiği ve cinsel ahlakın sınırlarının çizildiği bir tarih anlatıyor bize. Feminist bir tarih okuması bu. Yazar, muhafazakâr modernleşmenin paranoyalarını ve orta sınıf Türk ailesinin nasıl inşa edildiğini tartışıyor. Beklentiler ve hayal kırıklıkları, şikâyet ve serzenişleri resmediyor. Cumhuriyet'in inşasında kadınlar nasıl bir rol aldılar? Neleri tartıştılar? Nasıl tartışıldılar? Ulus-devlet sürecinde, kanonik anlatılarda kadının işlevi neydi? Kadınlar milli davalara nasıl dahil oldular? Türk Modernleşmesinin Cinsiyeti, Türkiye feminizmi ve kadın çalışmalarıyla ilgili en kapsamlı çalışmalardan birisi. #okuryazartv #okumaparçası #kitaptanbirbölüm #okuryazarinsan #okuryazar #kitap #kitapkurdu #kitapaşkı #kitapönerileri #kitaplar #kitaplariyikivar #kitapkokusu #kitapsever #kitapsevgisi #kitapokuyorum #kitapyorumu #okur #okuryorum #okuma #okumak #okumavakti #okumakeyfi #edebiyat #edebiyatkulübü #kitapilesohbet
21 notes · View notes
melobar · 7 years ago
Photo
Tumblr media
Meraklı kediler eşliğinde akşam okuması😌 #okumahalleri #uzumaki #manga #readin #coffee #junjiito #starbucks #okumaaşkı #okumavakti #okumakeyi #readingtime #candle #bookworm #kitapaşkı #kitapkurdu
1 note · View note
sincabaiyibakilsin · 7 years ago
Photo
Tumblr media
"Herkesin ne olursa olsun hayatta kalmak için savaşını verdiği bir dünyada, ölmeye karar verenleri anlamak kolay mı?" Şu sıralardaki ruh halimi anlatan bir kitap buldum. Okumak istedim. Okudum da. Okudukça okuyasım geldi. Bu kadar çok okurken de kitabım hızlı bitmeye başladı. İşte bitmesini istemediğim o tatlı anlarda biraz dinlendim ve kitabımı sindirmek istedim. Bol bol düşündüm, içinde kayboldum resmen. Aynı bahsettikleri gibi 'kendi cennetimi buldum'. Şimdiye kadar okuduğum tüm kitapların içinde bambaşka bir liste oluşturdu bu kitap ben de. Paulo, bu kadar geç karşılaştığımız için üzgünüm.
Veronika, baş kahramanımız. Çok tatlı ve gencecik bir kadın. İntihar etmek istiyor. Ediyor da, bir sürü ilaç alıyor. İlacın etkisini beklerken de kendi içinde bir iç savaş vermeye başlıyor. Eline aldığı bir dergide, yaşadığı memleketin nerede olduğunu soran bir yazarın makalesini okuyor. "Slovenya nerededir?" Tam o an bir mektup yazıp kimse Slovenya'nın nerede olduğunu bilmediği için ölmek istediğini yazıyor. Çok komik. Kendi de gülüyor epey. Ve sonra bilincini kaybediyor. Ve bir akıl hastanesinde uyanıyor. "Nasıl olduğunuzu öğrenmek ister misiniz?" Veronika, "Nasıl olduğumu zaten biliyorum," dedi. "Ve gövdemde sizin gördüğünüz değişikliklerle hiç ilgisi yok olanların. Olan her şey ruhumda oluyor." Mari, akıl hastanesinin bir diğer üyesi. Panik atak hastalığı nedeni ile hastaneye kendi isteği üzerine gelmiş, evliliği bu uğurda bitmiş bir kadın. Mari, kendi bu hastalığını anlatırken ben de kendimden bir şeyler gördüm aslında. Ailem bilmiyor ama sanırım bende de panik atak olduğuna inanıyorum. Bazen sebepsiz yere kalbim çok hızlı atmaya başlar. Hatta öyle ki, sesini bile duyarım. O atımla birlikte göğsüm devamlı gidip gelmeye başlar. Elim ayağım boşalır. Kulaklarım uğuldamaya başlar. Ve sanki biri karnımın üstüne koca bir kaya koymuş gibi bir ağırlık hissederim. Sanırım panik atağım. Şu sıralar pek olmuyor. Hatta bazen gelmesini engellediğim bile olur. Neden bilmem, geldiğini hissettiğim o an da nefesimi tutarım ve hiçbir şey düşünmemeye çalışırım. Ve eğer gelmişse geçmesini beklemek tam bir işkencedir. Kafamı bir yere dayayıp nefes egzersizleri yapmaya çalışırım. Kalbim o kadar hızlı atar ki, sakinleşip kalbimin aslında atmadığını düşünürüm. Ve çok işe yarar. Bence çok kötü bir durum. Mari'yi yürekten anlayabiliyorum. Ama o daha kötü bir şekilde yaşıyor bunları hep. "Burayı kesin olarak terk etmeye karar versem bile hukuk mesleğine geri dönecek değilim. Kendilerini normal ve önemli sayan, aslında hayattaki tek işlevleri herkesin işini zorlaştırmak olan delilerle vakit harcamayacağım artık. Şehir tiyatrosunun kapısında meyve satarım daha iyi. Hukukun yararsız çılgınlığına yeterince katkıda bulundum." - Mari. Zedka, depresyon yüzünden hastaneye yatmış bir başka kadın. Eğer depresyon dedikleri bu kadar kötü bir şeyse asla buna yakalanmak istemem. Ve Eduardo, bir şizofren hastası. Şizofreni bence başlı başına bir bulmaca. Birçok çeşidi var. Eduardo'nun ki de ender rastlanılanlarından birisi. Ama en başından beri farklı olduğunu biliyordum onun. Ve Dr. İgor, kendisini sevmiyorum. Ve yaptığı hiç hoş ve etik değil. Sırf deney ve bilim adına olsa bile. Bence bu dünyadaki en tehlikeli meslek sahibi olan insanlar bu tarz doktorlar. Psikiyatristler, psikologlar ... Kitabın anlatımına gelirsem, çok akıcıydı. Hani ben diyalog tarzı konuşmalardan oluşan kitaplara çok alışkınım. Sadece duyguların anlatıldığı kitapları bazen sıkıcı bulabiliyordum. Aslında hepsi tamamen yazarın anlatımına bağlı. Burada da uzun diyaloglar yoktu. Bol bol duygu ve düşüncelerimize değindik. Anlatık, anlaşılmak istendik, belki biraz anlaşıldık. Kısacası harika bir kitaptı. Bambaşka dünyalara gidip geldim sanki. Kitabı anlata anlata bitiremem sanırım. Ne acıdır ki Allah, Yehova, Tanrı –ona ne ad verdiğiniz önemli değil- günümüzde yaşamıyordu, çünkü yaşıyor olsaydı bizler hala cennette olurduk; o ise, ön kararlar, son kararlar, Yargıtay, danıştay, içtihat, müdafaa, temyiz, tashih karar derken, gırtlağına kadar hukukla boğuşuyor olurdu Adem ile Havva’yı Cennet’ten kovuşunu haklı göstermek için. Ne de olsa yasalarda yazılı olmayan keyfi bir kuralı çiğnemişlerdi onlar: İyi ile Kötü’yü ayırt eden Bilgi Ağacı’nın meyvesini yemeyeceksin. Peki bu meyvenin tadılması istenmiyordu da neden söz konusu ağacı Cennet’in duvarları dışında bırakacağına tam ortasına dikmişti? Mari, bir avukat olarak o çifti savunacak olsa hiç kuşkusuz Tanrı’yı idari ihmal ile suçlardı; çünkü ağacı yanlış yere diktiği yetmiyormuş gibi, çevresine uygun levhaları ve bariyerleri koymamış, en ilkel güvenlik önlemleri bile almamış, böylece herkesi tehlikeyle karşı karşıya bırakmıştı.
Ve ben de Kral ve Kraliçe gibi miyim ya da halktan biri miyim bilmiyorum. Ama itiraf etmek gerekirse kuyudaki sudan bende içmek isterdim. Kim bilir böylelikle bir akvaryuma konabilirdim ve işsizlikten de kurtulmuş olabilirdim.
3 notes · View notes
gereksizseyler · 5 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Engizisyon mahkemelerinin baştan sona bir saçmalık olduğunu, bir insanın düşünmesinden, değişik fikirlerden ve kitaplardan ne kadar korktuğunu, ortaçağda basit bir ayaklanma olarak düşünebileceğimiz Lutherciliğin aslında muazzam büyük bir olay olduğunu, - ya ben bunları zaten biliyorum da yine- neymiş nasılmış filan diyorsanız bi bakın. Çoğu yerinde tekrara düştüğü için anlatım biraz sıkıcı gelebilir. Çok ilginç bir yeni bilgi, ortaçağ da değirmencilerin böyle bir olayı varmış onu da bu kitapla öğrenmiş oldum, değirmenciler kitap alışverişi, fikir toplantıları gibi organizasyonlar yapıyorlarmış hem de değirmenlerde toplanarak, ortaçağdaki düşünce değişiminin kaynağı olarak değirmenciler gösteriliyor. Menoccio üç kere yargılanmış, üçüncüsünde uslanmadığı için asılmış bir değirmenci. Asiliği çoğu zaman hergeleye bak dedirtti :) Galileo'nun hikayesini ilk duyduğumda keşke "dünya düz evet, hata etmişim" deseymiş de ölmeseymiş demiştim. Bu kitapla farkettim ki ters psikoloji engizisyon mahkemelerinde işlemiyor, mahkemeye bir kez düşmek bile ölmeye yetiyor.
Asıl kurtlar peynirden kendi kendine oluşan kurtlar değil (hatta onlar yoklar), bizi yenilecek bir peynir gibi görüp her zayıf anımızı saldırmak için fırsat bilen kurtlar, yemek için daima bir bahanesi olan kurtlar, düşünmekten korktuğu için bir şey yapmayarak olduğu yerde kurtlananlar ve içimizi kemiren kurtlar. :))
3 notes · View notes
nekaranfilnekurbaa · 7 years ago
Video
tumblr
Sen elmayı seviyorsun diye, elma senin ağzına sıçıyor mu? edit: Kendi sesimden Tahir ile Zühre
1 note · View note
1001kelime · 7 years ago
Photo
Tumblr media
Ah, vefa ! İnsan türünün en önemli özelliklerinden biriydin sen.. Acaba "insan" denince hatırlanıyor muyuz? ---------- #postakutusundakimızıka #aliural #52 #kitaptavsiyesi #kitapalintisi #1001Kelime #güzelkelimeler #güzelkitaplar #okumahalleri #okumavakti @ulker #MutluEtMutluOl #mutlulukheryerde @mu_ulker #MuratÜlker
16 notes · View notes