#okuma halleri
Explore tagged Tumblr posts
okuryazarlar · 2 years ago
Text
Tumblr media
❝Sen bir bulutun gökyüzüyken, şüphesiz ben kaderi yeryüzüne düşmek olan bir yağmur damlasıydım.❞
Önder Deniz Çavuşlar, Derinlik Sarhoşluğu
Kapak Tasarım: instagram.com/gsdesign
Yayınevi: instagram.com/iskenderiyekitap
Derinlik Sarhoşluğu tüm online kitap satış noktalarında!
📚 D&R, Kitapyurdu, Idefixe, BKM Kitap, Pandora, Eganba, Sözcü Kitabevi, Babil, Kitapsepeti.
32 notes · View notes
atesbocegimmisin · 2 years ago
Text
İnsanlar hem doğruyu bulmak, hem de aldanmak için yaratılmıştır.
Ruh Adam // Nihal Atsız
Tumblr media
30 notes · View notes
tasdemirbeyza · 1 year ago
Text
Tumblr media
• yalnızlığımdaki kalabalık ✨
• bekleyiş , unutuş 🕯️
1 note · View note
oguzatayinruhu · 9 months ago
Text
Tumblr media
Ocak24
Kronik hatalar zincirinin kırılması için çabalamak istediğim bir yılın ilk ayını bitirdim.
Hiç fena bir ay olmadı. Üçler basamağında bir adım daha yukarı çıkarken, yirmili yaşımın ortasında kurduğum krallıkta darbe oldu geçen yılın son düzlüğünde. Unuttuğum çöküş en savunmasız yerimden vurunca, canım bir hayli dağılmıştı.
Yıkılan bildimsandığım düzende, yabancı bir kaç enkazı da kaldırma fırsatı bulmuşken, yeniden tutkularımı, geleceğimi ve düzensizliği inşa etmeye çalışacağım.
Tumblr media
Bilinçli kişisel tarihimin ilk günlerinden beri sıkılmadan sürdürdüğüm yegane zevk, kitap almak. Bu hem mekana sığmayan raflar hem öncelikleri insan tatminine göre ayarlamak yüzünden sekteye uğramıştı. Hoş son 10 yılda o kadar çok taşındım, o kadar mekana ayrıldım ki kitapları tek bir eve bile 23ün sonunda kavuşturabildim.
Neyse. Bu yılın son aylarında orduya katılan son kitaplarla birlikte hem biriktirme hem de okuma tutkum geri döndüm. Elime geçen en ufak bir ben saatini okumaya ayırdım, nicelik olarak güzel bir sayı yakaladım ama esas olarak nitelik olarak mental sağlığa iyi gelecek satırlarla yattım kalktım. Okuma serüvenimin tıkanan hızını bu ay kırdım.
Hiç bir zorunluluk ve emir bende huzurlu bir eyleme dönüşmüyor. Hem ötekiler hem de kendim bir şeyi yap, şu kadar yap, şöyle yap şeklinde emirlerle bana gelince benim bahane bulma, erteleme hızım ışık hızına çıkıyor. Bunu kırmak için küçük adımlarla bu tutkuyu büyüttüm. Hem okuma sürekliliği için güzel bir okuma buddy edindiğim için bu süreçte motivasyon kaybı yaşanmadı.
Memlekete gidip hızlı geçen bir kaç günde biraz sekteye uğrasa da ritmi yeniden bulmak kolay olacak.
Tumblr media
Profesyonel yaşama geçince, kaygı ve stres artıyor. Net. Okula gidiş, okulda geçen süre, eve dönüş derken günün oniki saati geçiyor, min 6 saat uyku desek son üç yıldır kendime 6 saat kalıyor. Haftasonları hem kendinin hem insanların beklentilerinin çakışması yüzünden daha da isteksiz geçiyor.
Bu kaygı ve stresin de aydınlık ömrümüze bir sis perdesi çektiğini farkedince canım sıkıldı. Sadece eleştirip, çözüm bulmayan toplum gibi davranmak yerine, iş ve ben arasına perde çekecek bir yöntem bulmak şart oldu. Böylelikle işin ve ekonominin verdiği yorgunluk bir hayli azaldı, uykunun sıcak koynunda daha az vakit geçirip ben saatlerini artıracak yöntemler geliştirmiş olduk. Bu da rahatlamış bir beden ve desarj olmuş bir zihinle birlikte hem kişisel hem profesyonel yaşamda verimi getirdi. Günün nasıl geçti sorusuna verilen kaygılı cevaplara da pozitif ve yapıcı yanıtlar verebilir konuma getirdim kendimi.
Hoş yeni benin bu sakin net ve durup düşünerek cevap veren halleri evde ve çevrede yadırganıyor hala ama hem kendime daha az yüklenmek için hem de en yakından en uzağa insanlarla sınırların ardında iletişim kurmak için bu şart.
Tumblr media
Aktif bir yaşam, hayatımın her döneminde vardı. Bağ bahçe işleriyle uğraştığımız için bu kaçınılmazdı, bir odada bir kaç demir parçasıyla spor yapmak bana hep saçma geldiği için bir kaç düzensiz deneme sonrası bu işi raf kaldırmıştım. Koşmak, yürümek gibi daha aktif sporlarla ilgilenirken hem vanın Unutulmuş bir köyünde geçen yıllar hem pandemi vucudu tembelleştirmişti. Eee yaş da bi yerde artık fizyolojiyi etkilemeye başladığı için, hem koşmaya hem de kısa ve efektif spor düzenini de bu ay oturttuk. Bakalım nasıl Gidicek bu tutku da.
Ayrıca ilk gençlikten öğretmen olana kadar voleybolu amatör takımlarda oynamış ve antrenman olsun maça çıkmak olsun bana iyi gelen uğraşlardı. Bunu yeniden hatırlayınca bir organizasyon bulup düzenli voleybola yeniden başlamaya çalıştım.
Zaten bir kaç kavga sonrası gitmediğim halısahaya Ankara semalarına indim ineli tekrar devam ediyorum ama voleybol ve spor daha da iyi gelecek. Oyna devam.
Tumblr media
çok eski yıllarda sürdürdüğüm günlük rutinimi bu yıl yeniden başlatmaya karar verdim. Hem yaşanan olayları fotoğraflardan değil yazıdan takip etmek hem de anlık değişen duyguların takibini rahat yapabilmek için bu güzel olabilir
Eski günlükleri bulsam iyiydi hazır nerde neyi yanlış yaptığımı ararken bana referans olurdu da neyse.
Tumblr media
Netflix gibi servislerin yaygınlaşması, o kadar uzun süre odaklanma problemi ve birlikte izleyecek film bulma sorunları yüzünden sinemanın iyi işlerini takip edemiyordum. Bu sene bu tutkuya da geri dönüp, kaliteli yapımlar izlemeye devam edeceğim.
Bu ay fena geçmedi bazılarını zaten paylaştık. İzlemeye, anlamaya daha çok vakit ayırmak için saatler yaratıyorum.
Tumblr media
Kompleks bir hal almış düşünce hatalarım, sorunlarım ve iletişim problemlerim üzerine çalışmaya devam. Kişisel beklentiler üzerine değil de kendi huzurum için bana iyi gelecek şeyler yapmaya çalışıyorken, öte yandan bu karakteri de kabul ettirmeye çalışıyorum.
Dengesiz bir dengeye getirdim kendimi. Genel olarak memnun olmasını istediğim insanlar bu durumdan memnun. Sevdiklerimize sert, ele nazik olan tavırları tam tersine çevirmeye çalışırken kurum tutmuş duygu borularını da temizliyorum.
Fena bir ay olmadı, erteleme yada öteleme davranışı da azaldı.
Önümüzdeki ay bakalım neler yaşayanacak.
2 notes · View notes
kalbimden-kalemime · 6 months ago
Text
"Aslında Her Şey Yolunda" -Mı Acaba?
Duygu Terim'in kaleme aldığı hikayelerden oluşan "Aslında Her Şey Yolunda" adlı kitapta, hayatın içinden, yolunda gibi gözüken ama yolunda olmayan, içinde olunmanın istenmeyeceği, hayat insanı illa oralara savuruyor mu nasıl engel oluruz denilebilecek çeşitli durumları, olayları, en önemlisi de realist bakış açısıyla mutlu sona bağlanmayan çok insani hikayeleri okudum. İnsanların yalnızlıklarını, çaresizliklerini, mecburiyetlerini, suskunluklarını, hayal dünyasına kaçışlarını, pişmanlıklarını okumak gerekiyor. Kurgu karakterler de olsa sonuçta bir büyülü gerçeklik romanı ya da fantastik öykü olmadığına göre herkesin başına gelebilecek şeyler. Devler, periler, cüceler, konuşan eşyalar, uçan insanlar olsa hayal ürünüdür evet ama bence bu kitap hayat ürünü. Yani gözlem olabilir, çok okumak, analiz etmek olabilir ama hiç yabancısı değiliz okuduğumuz karakterlerin ya da bazılarının yabancısı olmak o karakter olmamak için okudukça yeniden okuyoruz. Neyi yaşamak istemediğimizi okuyoruz. Dolayısıyla uyutan peri masalları yerine uyandıran hikayeler yeğdir. Ya da belki de uyandıktan sonra okuduğumdan daha da bir okudukça uyanma hali geldi. Hepsinden bahsedeceğim.
Sanırım önce kitaptan nasıl haberim olduğundan yani kitabı okuma yolculuğumun en başından başlamam gerekiyor. İnstagrama çok sık geri dönüş yapmam donuk unuturum genelde, kaydedilmeye değer hatıra varsa ya da sonradan anlam veremeyip pişman olacağım çözemediğim her şeyi iyi görme hali, enerji patlaması yaşamıyorsam aklıma gelmez neyse çok uzatmayayım uzattım da zaten. İşte geçenlerde bir geri dönüş yaşadım kitaplık sayfama o sırada Gümüşlük Akademisi'nden tanıdığım, orada yanında a��ladığım, dertleştiğim, benim için çok değerli, yanında şiir ödevlerimizi yazdığım (o sıralar şiir okumaya ve yazmaya merakım vardı sürüklediğini yaşayınca şiirle de araya mesafe koydum, yazmayalı, yazmaya gerek duymayalı epey zaman oluyor) Duygu Terim ablanın yeni kitabı çıktığını gördüm, kitap hakkında yazılan yazıyı okudum, merak ettim, kitabı önceden bekleyen kitaplarımla birlikte tamamladım sipariş ettim, kitap geldiğinde ayraç ikinci öykü olan "Muntazam Çizgi" öyküsünde olduğundan açar açmaz ilk önce ikinci öyküyü okumuş oldum. İlk öykü "Kocamın Güneşi Terazi Burcunda" onu artık ikinci öyküden sonra okudum. Önce kısaca bütün hikayelerdeki insanlık hallerinden bahsedip daha sonra tek tek başlıklarıyla her hikayeden okurken benim ekranda yansıyanlarla bahsetmeye çalışacağım çünkü unutmak istemiyorum çıkardığım dersleri. Hepsinden kısaca bahsetsem de daha sonra 6 hikayeyi ayrıntılı yazacağım. Kitaptaki sırayla yazarsam "Kocamın Güneşi Terazi Burcunda" ile başlayabilirim. Kendi okuduğum sırayla; Muntazam Çizgi, Kocamın Güneşi Terazi Burcunda, Karşı Kaldırımdakiler, Küçük Kayalar, Hadi Elif Kendine Gel ve Lavinia.
Kitabın arka kapak yazısındaki ifadeyle; "Ankara sokaklarından Ege kasabalarına, şehrin göbeğinden dağ köylerine yolculuklarına tanıklık ediyoruz." Kimlerin ? Yine arka kapak yazısından alıntıyla; "kendisiyle uzlaşamayan, toplumla uyuşamayanların"
"Kocamın Güneşi Terazi Burcunda" öyküsünde, aldatılan kadının salağı oynayarak endişelerinden ve hüzünlerinden örülü içsel monologları, "Muntazam Çizgi" de evlendikten iki yıl sonra, bebeğini doğmadan kaybettikten dört ay sonra tek başına, dört günlük bir kaçış planıyla, kocasından her şeyden uzaklaşan yemek masasında papatya çayı içemeyerek atlatamayacağını düşündüğü şeylerden kaçan ve içindeki çocuk sevgisiyle etrafta oynayan küçük bir çocuğu izlerken kocasından uzak bir otelde yabancı bir adamla ve onun oğluyla baş başa kalan Aslı'nın hikayesi, "Bambaşka Bir Şey" de hayal aleminde yaşayan bir okuyucu, Charlotte Perkins Gilman'ın aynı adlı öyküsünden esinlenilerek yazılmış, "Sarı Duvar Kâğıdı" öyküsünde, birbirinden farklı koşullara sahip annelik halleri, yaşantıları, "Karşı Kaldırımdakiler" hikayesinde, muhabir Altan ile eşi Ayla'nın boşanmak üzere olduğu hayatları, "Küçük Kayalar" öyküsünde, tecavüz, tecrit edilme, susturulma, akrabalık ilişkileri gereği susulan kötülüklerin müsebbibi ikiyüzlü bireylerin eleştirisi, şehirde okuyup köye döndüğünde anlaşılmayan "Melike" öyküsü, "Ölüm Makamı" öyküsünde huzur evinde devam eden şarkılarla örülü öykü, eşi Yavuz ile boşanan ve annesinin baktığı kızı Doğa ile yaşayan, annesinin evinin her şeyine karıştığı, evlendiği kişiyi de, evlendikten sonra boşanmasını da onaylamayan annesinin dırdırıyla, boşandığı kocasının evdeki anılarıyla baş etmeye çalışan, içsel boğuşmalar yaşayan iş kadını Elif'in yaşamından kesitlerin anlatıldığı, "Hadi Elif Kendine Gel" hikayesi, "Konuşacaklarımız Var" öyküsünde babasının yazdığı yazıyı yıllar sonra bulan ikiz kardeşlerin yaşantısı, "Ayrıntılar" öyküsünde çarpık ilişkilerin sıradanlaştırılması, "Macgyver Bile Durduramaz" öyküsünde içinde iki kişiyle yaşayan ve yıllar sonra sevdiği kız ile karşılaşan aslında izlemeyi sürdürdüğü kızla karşılaşan adamın hikayesi derken ... ve "Lavinia" çok hasta olan ölmek üzere olan genç kadının hikayesi. Vücudundaki sabıkalı hücrelerin sağlıklı olanları yok ettiğini ve 2 ayı kaldığını öğrendikten sonra tedavi olmak yerine, içindeki saatli bombaya teslim olmayı seçip, kaybedeceği tek şey hayatı olduğundan gözünü karartıp, şimdiye kadar saklandığı sert kabuğunu elleriyle kırmaya karar verip, iki gece üç gün tatil için ıssız bir otele gitmeye karar vererek yola çıkar ve orada ölmeden önce gölgesini bulur. Gölgesi de ardında bırakmaktan üzülmeyeceği, hayatı umursamayan biri olunca ölmek üzereyken belki de ölümün yaklaşmasının pervasızlığıyla belki acılarına hazzın karışmasının esrikliğiyle gölgesine dönüşür. Son hikaye "Lavinia" da diğer öykülerde olmayan sanatsal giz demem doğru olur mu ya da teorik olarak "Metinlerarasılık" olarak Ülkü Tamer'den şiir var.
0 notes
kuzeyildizindan · 2 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media
O dönem ne uğruna zorluk yaşıyorsak karşımıza reçete niyetine bir cümle çıkar. Aktif okuyucu olmanın en güzel yanıdır bu.
Kitaplar bu yüzden en iyi yol gösterici arkadaştır. ✨
112 notes · View notes
ezgihoscan · 3 years ago
Text
Tumblr media
The Noise of Time by Julian Barnes
297 notes · View notes
yorgunherakles · 3 years ago
Quote
hiçbir şeyi unutmadım, her şey içimde, uyurken ve uyanıkken bir nabız gibi atıyor düşüncelerimde. ölümümden sonra da vuracak bu nabız.
susanna tamaro - yüreğinin götürdüğü yere git
74 notes · View notes
gecekelebegi1988 · 2 years ago
Text
Tumblr media
#yağmur #sanat #anime #karanlik #kitap #okuma #kitapokuma #neokuyorum
2 notes · View notes
yeryuzugokyuzu · 3 years ago
Text
Tanrım, kimin izleyicisiyim ben böyle? Kaç kişiyim? Ben kimdir? Kendimle ben arasındaki bu mesafe nedir?
Fernando Pessoa
22 notes · View notes
atesbocegimmisin · 2 years ago
Text
Çocuklara solucanların beş kalbi olduğunu öğrettiğimiz ama kendilerine ait bir kalpleri olduğunu unutturduğumuz sistemin adına okul deriz.
Çocuklar ve Çicek Mezarlıkları // Tuğba Çoşkuner
Tumblr media
24 notes · View notes
zeyinizimm · 3 years ago
Text
Sen başkasına güldün, ben ağlamadım.
Bileklerimi değil, dileklerimi kestim sadece.
4 notes · View notes
beyzanurluyuz · 5 years ago
Text
Okuldan gelmişsin soba harıl harıl yanıyo sobanın dibine oturmuşsun oturduğun yerde uyuyup kalmışsın bir uyanıyosun akşam olmuş en sevdiğin çizgi film başlamış işte özlediğim hayat bu..
16 notes · View notes
gereksizseyler · 5 years ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Uzun zamandır düzenleyip de paylaşamamıştım :) nihayet elim değdi. Aslında bu kadar değil sevdiğim yerleri.. Her satırında insanı durup düşünmeye iten noktalar var. Kafam biraz dağılsın, karantinadan da izole olayım, unutayım koronayı filan diyenler okusun bence 😇🤗
14 notes · View notes
ezgihoscan · 4 years ago
Text
Tumblr media
“Göğsünü saran zincirleri kırıp sızlanmayı kesen kimse, ruhunun en büyük kurtarıcısıdır.”
— Ovidius
892 notes · View notes
yorgunherakles · 3 years ago
Quote
kendi duygu değişimlerime, sonuçlarına esir olmadan sahip çıkmam gerekir.
damon young - okuma sanatı
24 notes · View notes