#savaşmak
Explore tagged Tumblr posts
jupiterliyazar · 2 years ago
Text
Sevgili gökyüzü kavuşmalarımız zorlu ve çetin lakin umudumuz ve inancımız her daim daha güçlü.
174 notes · View notes
hayaletveyasa · 2 months ago
Text
"değersiz hissetmeseydim yine çabalardım her şeyle savaşırım ama sevgisizlikle savaşamam"
4 notes · View notes
selenophile-777 · 1 year ago
Text
Kalıp savaşabilir miyim, yoksa kaçıp kurtulmalı mıyım?
Savaşırsam nasıl savaşıcam ki ben savaşmayı bilmiyorum. Hep kaçtım. Tüm sorunlarımdan hep kaçtım. Kaçış bir kurtulu�� muydu, yoksa olacak olayları ertelemek mi? Şimdi savaşmalı mıyım bilmiyorum. Ama bence kaçmalıyım eğer kaçarsam kurtulurum bu şeylerden, hislerden. Savaşırsam bu kötü hisler peşimi bırakacak mı? Daha da artacaklar. Kaybedersem... Savaşıpta kaybedersem ne olacak? Herşey boşa gitmiş olacak, o hisler artacak, herşey daha kötü olacak. Belkide kaçmalıyım.
-Selenophile
A.S.
14/09/2023 11.15
12 notes · View notes
beetmvaugs · 2 years ago
Text
Artemis:
‘‘Onların memeleri olmadığı için, besin üretmeyi bilmezler. Ve ancak avlanarak kazanmaları onlara işlemiştir artık; dünyaları avlanarak zenginleşme üzerine kuruludur. Memelerinin yerini taşakları tutar. Ve bu taşaklarla savaşırlar. Ve bu taşaklar için savaşırlar. Kazanan taşaklıdır. Ne şekilde kazandığı değişir. Bu değişken kazanımlar güç savaşlarını oluşturur. Foucault’nun iktidar söylemini eril yıkıcı enerjide bulabiliriz. Doğanın yok edici güçleri olarak da geçer. Onlar, savaşmadan gelişilmeyeceğine inanırlar. Çünkü yalnızca savaşarak gelişmişlerdir. Başka türlüsünü bilmezler. Böylesinin ağzındaki laf, insanoğlunun yaşam evrelerinin katmanlarına sinmiş çokbilmişlikle bezelidir. Bunun sebebi, ayağını bastığı zemini kaybetmemek adına, uçmayı göze alamamasında yatar. Bir de bunun tam tersi vardır. Öylesi de denizin üstünde yürümekten yüzmeyi unutmuştur. Konumlanma ve algı ilişkisi diyelim. Bittabii, konumlandığı düzlemin dilini konuşan ve konuştuğu dili savunan insan, varolmak için savaşmaktan bahsediyorsa; varolmak için savaşmak durumunda kalacaktır. Çünkü bunu söyler ve bunu yapar. Oysa avcılık, evvela bir spordur. Kişiyi geliştirir. Ancak bunu hayatın kendisi zannetmek, bu vizyonsuzluktur. Örneğin okumu ve yayımı kullanırlarken, ok ve yay olabilmişler midir? Yoksa sadece bunun sağladığı faydaya mı bakmışlardır? Çeliğinin parıltısı ve avlarının kanıyla sarhoş olurken, yaylarını ve oklarını kutlamışlar mıdır? Aletin efendisi olarak mı hissetmiştir, aletin kendisi mi? Bu biraz da aletle ne yaptığınıza göre değişir. Bir bıçakla insan da öldürebilirsiniz, çorbalık malzeme de kesebilirsiniz. Var da edebilirsiniz, yok da edebilirsiniz. Oysa memeler bir organdır ve üreticiliği ve besleyiciliği onu taşaklarınki gibi bir oyuna sürüklemez. Elbette memelerin de oyunları vardır ancak daha farklı. Patlamak isteyen bir volkandan ziyade emilmek isteyen bir kaynak gibi. Üretmeyi bilmesi, kaynağın kendisi olması fikriyle birleşir ve kazanmak için elde etme ihtiyacı olmaz. Çünkü doğurabilir. Ancak doğurması ve memelerinin süt dolması bir itkiye bağlıdır. Durgun suları dalgalandıran bir kıvılcım, sistemi tetikler. Onun üretken ve besleyici doğayı yaşatabilmesi o kıvılcımı sarıp sarmalayarak bir cana çevirmesiyle olur. Işığı karanlıkla yoğurur ve varlığı doğurur. Ve ancak o tek başına da durgun bir göl değildir, her ay kanlar akıtır ve kendini ve doğurganlığını tazeler. –Doğurmak için itkiye ihtiyacı olmayan memeler de azdır ama vardır.
 Savaşarak bireyselliğini kazanmış olduklarını düşünenler, kendi önlerine çıkardıkları sınavları vermektedir. Elbette bunu keyfi ve oyun olarak yaşayan da var ancak çoğu, veremediği sınavlara çalışmaktadır. Savaşarak gelişmek, ötekilik ihtiva eden bir evrenin işleyişidir. Birlikte uyanamamış kişinin gözleri kapalıdır. Kendilerine güvenleri konusunda çok haklılardır çünkü o evrende bu oyun ve savaş geçerlidir. Ağdalı maddenin, rasyonel aklın ve teknolojik gelişmenin hülyası kapalı gözlere sahneler doldurur. Küresel olarak insanlığın gölgesiyle yüzleşmesinin sebebi, bir vücudu olduğunu düşünmesidir. Bilmezler ki o kadar yol hiçbir zaman gidilmeyecektir. Çünkü sıçramaları gerekir. Kanının son damlasına dek savaşacak olanlar, kendilerine biçtikleri rolleri hangi filmden aldıklarını bir kez daha düşünmeli. Kendine ispatlayacak şeyleri olanlar en fazla konuşanlardır. Ve dünya dil ile yönetilir. İstikrarla iletilen bir ileti, duyanı etkiler ve fazla konuşanlar ne dediklerine çok da bakılmaksızın kolektifte yer alır. Bu öyle tehlikelidir ki, yol açtığı iğrenç sonuçlar dünya çapında izlenebilir. Neyse ki çok seslilik artmış, artarken yeni yapı ve sunumlar kurmuş, muhalefet çoğalmış ve fazla konuşanlar çok seslilik tarafından sindirilmiştir. Artık içinde yaşadığımız çağ çok seslilik çağıdır. Ancak henüz bitmemiş fazlaca şey var. Kazanarak var edilen taşaklardaki kıvılcımlar yarışmadan doğmak istemiyor…Hadi bakalım. Varoluşlarını kazanmak bu savaşa bağlı. Bereketli topraklarıyla var olan bir yaradılıştan farklı. Ve zaten bu yüzden, dünya bir savaş arenası gibi döndü durdu yüzyıllarca. Topraklarını döllemek, imzalarını bırakmak isteyenlerin savaşı Dünya’yı bir arenaya çevirdi. Doğal olmayan yollarla yapılan savaşlar ise Dünya’nın yapısını bozdu ve kirletti. Şimdi Dünya, sizin ona yaptığınızı size yapıyor. Yaşam savaşı verdiren bir kaçışla, bu sefer kaçıyorsunuz. Yaptığınız şeyden. Doğa’nın uyanışı yalnız ilkbahar demek değildir. Doğal yahut yapay bir senaryonun birbirinden ayrılacak hali kalmamıştır. Çünkü yapay savaşları sizler ürettiniz. Ama hala savaşıyor insan, nefes almak için, hayatta kalmak için. Tek fark, kendi bildiği bir oyunda değil. Ve kuralları da kendi koymadı. Ve hep birlikte savaşıyor. Ortak bir düşmana. Virüs olan. Kendi gibi bulaşıcı ve yayılmacı, nefes kesen, ateş yükselten, baş ağrıtan, öldüren. Bıçağı ne için kullandıysa. Silahına ne koyduysa. Ok ve yaya nasıl baktıysa. Kendini efendi olarak gören insan, efendiliğiyle sınanıyor. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. Bir kıyamet repliği, insanın uyanışı.
 Eski düzenleri sürdürmeye çalışanlar başarılı olamayacak. Gelecek dişildir. Hekate geleceğin tanrıçasıdır ve gelecek gelmiştir. Elini taşın altına sokmaya cesaret edemeyen kimse taş atacak gücü bulamayacak. Bir ok olmanın ne demek olduğunu bilmeyen kimse sıçrayamayacak ve varamayacak.’’
                                                                                                       Ocak 2021
(dipnot: Bu metni yazdığımı unutmuşken, Şirince / Kayserkaya’da Artemis isimli evde denk geldim. Yanımdaki bey savaşmayı överdi. Ben ise rüyamda Meryem Ana’yı görmüşüm bir zaman da, aradan zaman geçmiş Cebimdeki Artemis diye remix video yapmışım da, videodaki gibi Artemis’e taşınmış ve Artemis yazan anahtarlığı cebime koymuşum da, orada Meryem Ana’lı rüyam gerçekleşmiş idi. Ne var ki derinlemesine inceleme gerektiren durumlar için bazen kendi rahatımı bozduğum olur. Dolap isimli remix videomdan sonra içim bir hayli sıkıldıysa da, dönen - girilen - saklanılan - olunan vb bir şey olarak dolabı görmüş oldum. O sıkıntı beni Tiamat’a kadar götürdü zira Meryem ile de aram iyiydi ve elimin kolumun bağlanışı, tıpkı kolsuz Meryem Ana heykelleri gibi topluma mal olmuş gibiydi. Bu kolları tanıdığım için nerelere gittiğini gördüm ve erkek arıların kraliçe arı ile çiftleşmek ve onu korumaktan başka bir iş yapmadığını ve hatta iğneleri olmadığını, tüm balı dişi arıların ürettiğini ve ancak tüm cakayı erkeklerin attığını öğrenmiş oldum. Hele bunu anacılıkla bağdaştırıp retoriğe ekmek banan soytarılar evlerden ırak, diye düşündüm. Neyse, neticede bu yazı bugün kendini hatırlattı ve ben de aynen paylaştım.)
10 notes · View notes
intiharsin · 1 year ago
Note
Mucizelerini kendin yarat
birazcık daha zamana ihtiyacım var bunun için
2 notes · View notes
liyabeyz · 1 year ago
Text
Uykusuzsun, kırgınsın. İnandığın her şey, çok incitmiş seni. Bir son istiyorsun, huzur bulacağın bir son.
5 notes · View notes
mellowsero0158 · 2 years ago
Text
Kendini kötü hisseden,yıkılmış hisseden,artık hiçbir şeyi kaldıramayacak kadar güçsüz hisseden insanlara sözüm olsun, bir gün çok iyi olacaksınız. Her güzel şeyin bir sonu varsa eğer o zaman her acı şeyin de bir sonu vardır değil mi? Sadece kendini toparla ve güçlü olmaya çalış, hemen pes etme hem,savaşmak pes etmekten her zaman iyidir. Kendine cici bak güzel ruhlu insan.
2 notes · View notes
volchitsaodin · 2 years ago
Text
DUY BENİ
Yine kayboldu gökküşağı,
Karardı gökyüzü.
İçimde sessiz çığlıklar...
Neden ağlıyor çocuklar?
Koşuşturan insanlar var etrafımda,
Ben çaresiz ve kimsesiz kalmışım...
Üstümüze yağarken nefret mermileri
Annemi almış benden birileri...
Çığlıklar, yalnızca çığlıklar var.
Her yer kan kırmızısı....
Ölüm kokan bombaların ısıttığı
Bu yerde, soğuk bedenler var...
Boğuk bi ses duyuyorum,
Adımı söylüyor sanki babam.
"Hayatta kal, benimle kal" diyor
Ben ölmedim, ama o bilmiyor...
2 notes · View notes
atumais-blog · 1 year ago
Text
Ah bu zarafet
Bir tek sizde mi böyle durabilir
Bu dik duruş
Hayata hayatı öğrettiğiniz için mi
Yaşam sizden öğrenmeli yaşamayı
Ancak bu kadar zarif yaşanabilir
Bu gözyaşı gücünüzün simgesi mi
Korkularınız hayatla olan savaşınız mı
Hanımefendi ölüm bile aşık size
Belki de bize insanlığı öğretmelisiniz
Hiç deneyimlememiş olsanız bile
0 notes
jupiterliyazar · 1 year ago
Text
Bizi takip eden umutsuzluğu kovmak için savaştık hep.
12 notes · View notes
solmusmavilikler · 1 year ago
Text
Zamanında benim olmayan savaşlar için o kadar savaştım ki sonunda kendi savaşlarıma gücüm kalmadı..
1 note · View note
bidusunkendiicinde · 1 year ago
Text
Kalp bombası yapardık... karşı taraf bize baksın diye beğen yapa yapa boğmaca yapar beklerdik hey gidi zaman on yıldan fazla olması... şimdi bazen elin gitsede yaptığın kişilere, engel oluyor yürek.....
0 notes
gokyuzucumhuriyetindenim · 1 year ago
Text
Hepimizin öğrenmesi gereke önemli bir konu,SAVAŞMAK. Öncelikle savaşacağımız şeyin bize iyi ve kötü kazançlarını düşünmemiz gerek. Yaşam için savaşmak tabirini iyi anlamalıyız, bugün Ortadoğu da petrol için savaşmaktan kastetmiyorum. Uğruna savaş verdiğin şeylerin sana asıl manada getirisini düşünmeni ve bunu hepimize bir ders gibi öğretilmesi gereken diğer önemli konulardan biri olduğunu düşünüyorum.
Küçük bir farkındalık
1 note · View note
borderlinesenteced · 2 years ago
Text
Tumblr media
0 notes
ugurkilicofficial · 2 years ago
Photo
Tumblr media
Merhaba 🤗 Ne Kazanan Olur, Ne Kaybeden. -Uğur Kılıç- #ugurkilic #uğurkılıç #savaş #savaşahayır #savaşmak #insan #kişiselgelişim #gelişimpsikolojisi #yasamkocu #yaşamkoçu #lifecoach #istanbul🇹🇷 https://www.instagram.com/p/Cn1ZYUMrDA6/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
psikologbeg · 2 years ago
Text
Hayata umutla bakmak direnmek ve ayakta kalmak en zor şey gibi gelir ya bazen o zaman silahın kalem savaş alanı kâğıtlar olsun
Tumblr media
1 note · View note