Tumgik
#orhan veli bütün şiirleri
Text
Kaynar sular dökülür başımdan aşağı, anılarımız geldikçe aklıma.
~C.٭
24 notes · View notes
Ölürüz diye mi üzülüyoruz? Ne ettik, ne gördük su fäni dünyada Kötülükten gayri?
16 notes · View notes
siir-defterim · 1 year
Text
Bilmezler yalnız yaşamıyanlar,
Nasıl korku verir sessizlik insana;
İnsan nasıl konuşur kendisiyle,
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler.
12 notes · View notes
edebiyat-hayat · 1 year
Text
"İstanbul Boğaziçi'nde
Bir fakir Orhan Veli'yim;
Veli'nin oğluyum,
Tarifsiz kederler içinde."
1 note · View note
sznvoil · 1 year
Text
Bilmezler yalnız yaşamayanlar,
Nasıl korku verir sessizlik insana;
İnsan nasıl konuşur kendisiyle,
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler.
1 note · View note
ozbuyucusu11 · 1 year
Text
Sevişmek, zenginlerin harcıymış işsizlerin harcıymış. iki gönül bir olunca samanlık seyranmış ama iki çıplak da olsa olsa bir hamama yakışırmış
0 notes
mavitugbaates7 · 1 year
Text
Tumblr media
Orhan Veli
0 notes
yazarinsesi · 8 months
Text
ORHAN VELİ- ANLATAMIYORUM
Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Göz yaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum
Şair "Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda" dizesinde; acı çeksem size acımı ağlayarak anlatsam beni anlar mısınız, haykırışlarımı duyar mısınız? demek istiyor. Benim yazımla beni okurken dokunabilir misiniz gözyaşlarıma, benim aşkımı hissedebilir misiniz? demek istiyor. En sevdiğim yer;
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu, Bu derde düşmeden önce...
"AŞK" öyle bir duygudur ki... Birisini sevince, "AŞIK" olunca bütün şarkılar onun için çalmaya başlar. Bütün şiirleri ona adarsın mesela. Bütün güzel sözler, mısralar, kelimeler onu ifade eder. Her şey onun için olur bir anda... Belki yanlıştır ama dünyanın merkezine koyarsın onu. Her şeyi ona adarsın. Duyduğun, gördüğün her şey onu ifade ettirir sana. Şair diyor ki şarkılar, kelimeler bana bu kadar anlamlı gelmezdi "Bu derde düşmeden önce." Bu dert ne peki? Bu dert "AŞK" ,"AŞK DUYGUSU" bu derde düşmeden önce yani aşık olmadan önce şarkılar, kelimeler bana bu kadar anlamlı gelmezdi demek istiyor. "Bir yer var biliyorum" diyor şair. Belki de o yer şair için o kadının yanı. Ona içinden geldiği gibi her şeyi söylemek istiyor, onu duyuyor. Ama şair "AŞK" duygusu içinde öyle bir karamsarlık yaşıyor ki anlatamıyor. Anlatamıyor onu ne kadar sevdiğini, gösteremiyor. Belki korkuyor, belki çekiniyor, belki biliyor ki başkası var... Aşkını içine gömmüş bir şekilde ölmeyi bekliyor belki. Anlatamaması çok acı, bu kadar derin yazılar yazan şairin korktuğunu veya çekindiğini düşünmüyorum. Bence başka birisi vardı... O yüzden aşkını kalbine gömmüş, yıllar önce. Bize de bu şiiri okuyup, yorumlayıp onunla birlikte acı çekmek kalıyor.
9 notes · View notes
yurekbali · 2 years
Text
Tumblr media
Orhan Veli’nin Bavulu / Haydar Ergülen Hiç görmedim ama Orhan Veli’nin elinde bavuluyla bir fotoğrafı mutlaka vardır. Pardösülü adamın bavulu da vardır. Böyle bir fransız sözü duymadım. Orhan Veli’nin yalnızca fransızca bilmesinden değil, daha çok siyahbeyaz filmlerde ‘dalgacı mahmut’u oynayacak bir tip olmasından geliyor bu fransız yakıştırması. Yoksa beni şu kadar ilgilendirmez, türk olmuş, fransız olmuş; şair olsun, sokaktan geçsin, ıslık çalsın, havada bulut desin, yeter. Üçünün içinde en uzunları Orhan Veli. Uzun uzun yaşamaya, giden gemilerin ardından bakakalmaya, eskiler alıp yıldızlar yapmaya, gökyüzünü boyamaya, Urumeli Hisarı’nda oturmaya, Galata’ya dadanmaya vakti olmasa da, rivayet sanılmasın, sokakları da en uzunboylu yaşayan, gören, seven odur. Behçet Necatigil evlerin şairiyse, Orhan Veli de sokakların şairidir. Necatigil ‘evlerin hâli’ni yazdı, Orhan Veli sokakların hâlini. Sıkça arkakapak yazısı yazmama karşın neredeyse kapak arkalarını hiç okumam derken, Orhan Veli Bütün Şiirleri (yky) kitabını elime alır almaz gördüm ki ustalar onun ‘sokak çocuğu’ olduğu konusunda çoktan fikir birliğine varmışlar. Cemal Süreya “[ş]iire kasket giydirdi, sivilleştirdi onu” derken, ‘sivil şair’ Ece Ayhan da “Her tümce bir yana, açık havanın ozanıdır Orhan Veli her anlamda. Caddeler genişledi, kitaplar inceldi...” diye sürdürüyor. Biz de ‘buna şiiri sokağa düşürdü’ cümlesini eklesek, sokak herhâlde sevinir. Sokağı sevindirmek, sokağın sevindirmesi, sokakla sevinmek. Şiirin ilk sokağa düşmesi değildi bu. 1940’a, Orhan Veli’ye ve sokak arkadaşları Melih Cevdet Anday ile Oktay Rifat’a gelinceye dek, birkaç kez sokağa düşmüştü şiir. Düşmüştü ama, Necatigil’in “Çoklarından düşüyor da bunca/ Görmüyor gelip geçenler/ Eğilip alıyorum/ Solgun bir gül oluyor dokununca” dediği ‘solgun bir gül’ gibi kalmıştı sokakta şiir ve eğilip alan, yüzüne bakan, okuyan da pek olmuyordu. Kim bilir belki de şiirin sokakta olabileceğine, görülebileceğine ihtimal vermiyordu kimse. Zira o yıllarda şiiri sokağa ilk düşüren ve aslında şiire Orhan Veli’den önce kızıl bir kasket giydiren “bu memleketin en yavuz evladı” Nâzım Hikmet ya mapus damında oluyordu, ya Sovyetler Birliği’nde ya da evsiz, damsız, yurtsuz bir kaçak olarak yıldızların altında... Ve onun sokağında yalnızca işçilerin oturduğu sanılıyordu, oysa Memleketimden İnsan Manzaraları başlığıyla yazdığı destanda tren memleketin bütün mahallelerinden, sokaklarından geçiyordu. Ama işte o kırmızı kasket yok mu, seveni sevmeyeni onu şiirin kafasına geçirince olan oluyordu. Okuyanları sokağa düşürememişti ama olsun evin kapısını aralamış, sokağı göstermişti ya. Bu kadarı bile iyiydi o günlerde bana kalırsa. Nâzım Hikmet’in araladığı kapıdan “Garip” çıktı, sanırım ilk çıkan da Orhan Veli oldu. Oktay Rifat o sıralarda hazırlık yapıyordu. Evi sokağa, odaları temiz havaya açmaya, tanıştırmaya hazırlanıyordu. Yıllar sonra bu yaptıklarının bir ‘havalandırma’ hareketi olduğunu söyleyecektir. Üç arkadaşın şiirleri nereye yazılmıştır? Sokağa yazılmıştır elbette. Hem sokak dururken şiir başka yere yazılır mı hiç? Dünyanın bütün işçileri ya da ezilenleri henüz birleşemese de, dünyanın bütün şiirleri birleşmiştir. Şimdi coşkuyla, sevinçle söylemenin tam yeridir. Ne diyordu Cemal Süreya, “hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka.” Biz bunu bir sevinç sözü olarak okuyacağımıza, hem kendimizi hem Cemal Abi’yi üzüyorduk. Bence o tam da Nâzım Hikmet’in araladığı, Orhan Veli’nin açtığı sokağın şiirini gördüğü için yazıyordu bunu. Dünyanın bütün şiirlerinin akıp giden bir sokağa dönüştüğünü anladığı ve onun ortasında yaşadığı için yazıyordu. Diyecekler ki, bu solcular da ne kadar tuhaf, bir Gezi bulmuşlar, getirip her şeyi oraya bağlıyorlar! Solcuların tuhaf olduğu doğru, hatta şu cümleyi bile tuhaf bulabilirsiniz. Adını bu yazıda anmak istemediğim, ne sosyalist ne dindar, yalnızca nasipsiz diyebileceğim bir şair, eski zamanların birinde “İkinci Yeni Türk şiirinin en büyük kalkışmasıdır” demişti. Ben şimdi bunu “Gezi, Türk şiirinin en sıkı kalkışmasıdır” olarak çeviriyorum ve şiirin bir sokak hareketi olduğunu söylüyorum. Öyle olmasa Orhan Veli elinde bavuluyla yola düşer miydi? - Haydar Ergülen, Orhan Veli’nin Bavulu (Şairin Bavulu / Portreler) - Görsel: Kaan Bağcı (Orhan Veli)
24 notes · View notes
aynodndr · 2 years
Text
Tumblr media
“Bazen bir şairin adı geçince hemen çok bilinen bir şiirini anımsarız. Yahya Kemal adını duyunca Sessiz Gemi’yi, Ahmet Haşim’den söz edilince Merdiven’i. Cahit Sıtkı’yla Otuz Beş Yaş şiiri neredeyse özdeşleşmiştir. Orhan Veli; İstanbul’u Dinliyorum, Tanpınar; Bursa’da Zaman, Turgut Uyar; Göğe Bakma Durağı, Edip Cansever; Çağrılmayan Yakup, Attilâ İlhan; Ben Sana Mecburum şiirleriyle anımsanır ilk başta. Örnekleri çoğaltabiliriz elbette. Cahit Külebi’nin adı geçince Hikâye, Ahmet Muhip Dıranas’tan söz edilince Fahriye Abla’yı anımsarız. Dağlarca adı geçince de Kızılırmak Kıyıları şiirini... Şairini geçen, şairinin ismini gölgede bırakan şiirler de vardır: Hepimizin bildiği Hancı ve Kışlada Bahar şiirlerini duyduğumuzda, şairinin Bekir Sıtkı Erdoğan olduğunu çoğumuz anımsamayız belki de. Çocukluğumuzdan beri Bu Vatan Kimin şiirini çoğumuz biliriz de şairinin Orhan Şaik Gökyay olduğunu bilmeyiz. Yine altmışlı yetmişli yılların o ünlü Anayaso şiirinin de şairinin Şemsi Belli olduğunu bilemeyebiliriz... Öte yandan şairlerin özellikle bir iki dizesi çok daha öne çıkan şiirleri de vardır. “Ah, kimselerin vakti yok / durup ince şeyleri düşünmeye” dizelerini duyduğumuzda bu dizelerin Gülten Akın’ın dizeleri olduğunu hemen anımsarız da çoğu kez İlkyaz şiirinde yer alan dizeler olduğunu bilemeyebiliriz. Dört yüz beş yüz sayfalık toplu şiirlerini çıkaran ama tek şiiri hatta dizesi bile belleğimizde yer etmeyen nice ünlü şair var. Yazının başlığına tersinleme olsun diye söylersek, tek dizesi dahi kendini geçemeyen nice şair var.”
Saygıyla!...
__Ramazan Teknikel, Değinmeler, Şairini Geçen Şiirler
* * *
Sen özgünsün,
sen teksin,
sen sensin,
kendinsin,
yaptığın bütün çabalar kendi ruhunun eseri, böyle olmasaydı;
her eser bir birine benzer, hiç bir farklılık mümkün olamazdı.
A İlhan Arslan
9 notes · View notes
Text
Bir okyanus kadar derin gözlerin, söyle bana lavinia öyle bakarak ne anlatmak istedin?
~C.٭
23 notes · View notes
welt-guncesi · 2 months
Text
03.08.24 ~ 21.29
Bugün de bir şeyler yazmamış olmamak için düştüm yine burlara. Çünkü bir kere yapmazsam hiç yapmamış olurum, zinciri sürdürebilmenin tatmini devam etmeli. Belirsizlik ve şüphe dolu hayatımda düzenli giden bir şeylerin olduğu bilgisi daha iyi hissettiriyor.
Bugün gerçek bir bok parçası gibi uyandığım ve pek de vaktim olmadığı için (önceliği duş almaya verdim bu sefer) gündüzden yazamadım. Sanırım bu blogun adını değiştireceğim. Morning pages olmasa da olur, bi şekilde pages olsun da. Günlük ol sen en iyisi sabah yazılmasan da olur.
Bugün kitaplarım geldi; "Hayat" "Senin Yolun Hangisi" "Statü Endişesi" "Orhan Veli Bütün Şiirleri" İkisi yine ona dair. Adamın zihnine aşık olduğum için beyninin kıvrımlarını okumak isterdim. Birlikte film izleyip konuşmak, aynı kitabı okuyup tartışmak o kadar çok isterdim ki..
Bizi hep bir şekilde bir yaz akşamında, denize yakın bir yerlerde bazen camping bazen ağaçların altında, doğayla da iç içe hayal ediyorum. Uzunca bir süre Olimposu düşlemiştim birlikte gitsek nasıl olurdu diye.
Yarım kalan bir hayal gibiydik. İstemeden uyandırıldım.
0 notes
sosyalmerci · 2 years
Text
Tweeted
~Ben ki her nisan bir yaş daha genç, Her bahar biraz daha âşığım; Korkar mıyım? Ah, dostum, derdim başka... Bütün Şiirleri, Orhan Veli Kanık
— electroizm (@electroizm) Sep 24, 2022
0 notes
eylem-er · 2 years
Text
Bekliyorum öyle bir havada gel ki..
Vazgeçmek mümkün olmasın..📘💙
Tumblr media
35 notes · View notes
dibisiyahin · 3 years
Text
Tumblr media Tumblr media
10 notes · View notes
nefeskadaryakinda · 4 years
Text
yalnız bende değil yalnızlık hâli;
deniz de karanlık, gökyüzü de;
bir acayip, kuşların hâli.
~Bütün Şiirleri, Orhan Veli Kanık
60 notes · View notes