#online bile olsa çok gereksiz
Explore tagged Tumblr posts
Text
Ders kaydının bu kadar saçma sapan bir şey olduğunu düşünmemiştim
#lan zaten bana sunduğunuz seçenekler belli#kredi dolmuyorsa ben yapayım#uzaydan ders ekleyecek hâlim yok ya#üstten falan alabiliyor muyum acaba#hepsi zaten benim zorunlu dersim olarak gözüküyor sadece biri seçmeli#seçmelinin de kredisi 0 ise ben niye seçiyorum o zaman boşu boşuna#cumartesi ders olacağı aklımın ucundan bile geçmezdi gerçekten#bunu bilmiyordum#gerçekten hafta sonu olmaz diye düşünüyordum#online bile olsa çok gereksiz#sistemi de anlamadım zaten#yapamadım da#gidip üstten ders alacağım#zaten danışman onay vermeden olmuyormuş#en azından vermezse iletişime geçebilirim
3 notes
·
View notes
Note
Merhaba zumracim umarım her şey yolundadır. Ben geçenki hallederiz diyen anon ve galiba halledemiyorum. Bunu sana seni yakın hissettiğimden mi, tavsiye beklediğimden mi, yoksa sadece içimi dökmek istediğimden dolayı mı yazıyorum inan bilmiyorum. Bu yüzden fazla uzun yazarsam ya da zamanı değilse falan salla.
Taşınma telaşı, az da olsa haftada iki günlük okul, onlarca başvuru ve taşınma telaşı arasında debeleniyorum. Bugün gönüllü staja başladım. Ücret falan yok ama lab becelerimi geliştirmek için bir firmaya girmiştim. İlgisizdiler biraz ve beni bugünlük üretime verdiler. Koli taşıdım, sayım yaptım falan. Birlikte çalıştığım insanlar tatlı olsa da teknik bilgi sahibi insanlar değillerdi. Annem yaşında üretimde paket yapan ablalardı. Bana da mühendis labda bugünlük yapacağım bir şey olmadığını ve test çubuğu paketlememi söyledi. Hevesim kırılsa da ilk gündür diye kabul ettim. 140 paket 25serli poşet hazırladım. (Benim takip ettiğim bloğa verdiğim bu gereksiz infolar ne olacak idjdjjdjdjdjjd) Her neyse yorucu, kırıcı ve garip bir gündü. İdare eder diye düşündüm. Zaten gönüllüyüm istediğim zaman bırakırım vs. Ama eve geldiğimde ailem günümü sorduğunda film koptu ve paramparça oldum. Niye bilmiyorum bir ağlama geldi ve arada geçip geçip geri geliyor. Yarın PARA VEREN ve global bir şirketle online mülakatım var. Bu saat oldu ama bugünkü fiziksel iş ve psikolojik çöküşten çalışamadım bile. Görüşme bitince de direkt gönüllü olarak bugün gittiğim yere gideceğim. Kafam çok karışık. Beni ne tetikledi de ağlama krizi geldi, neden bu içimdeki kötü bulutlar bilmiyorum. Bunlar anlık duygularsa kararlarımı etkilemesini de istemem. Ama iyi bir his yok bu gönüllülük işi için içimde. Belki de yeni şeyler öğrenip kendi işimi yapmayacaksam ben neden burdayım bir markette çalışsam aynı şey bir de üstüne para alırdım diye düşünmüş olabilirim. Bu ağlama gitgelleri neden olur biliyor musun? Ben çok yoruldum her şeyden. Bir adım ileri gidememekten. Ne eglenebilip ne de büyütmekten. İnsallah bir gün hallederiz ve gelecekteki sorunları halledecegimize inanacak kadar güçlü oluruz. Ve insallah yarına kadar yüzümdeki bu gözyaşı şişlikleri iner. Burnunu arı sokan kopege benziyorum böyle
selam! ağlama krizleri çok gerçek ve çok normal, benim de ara ara yaşadığım şeyler. çünkü bazen gerçekten çok çok fazla bunalıyoruz ve hani her şey üst üste biriktikçe ve biz üzerine konuşmadıkça ya da nefes alacak yeterli bir alan bulamadıkça bu şekilde çıkıyor ortaya. ama olumlu bir şey, ağlamak işlevsel çünkü.
gönüllülük bizim ülkemizde sanki çok "gönüllü" gerçekleşen bir şey olmuyor. en azından maddi kaygılar taşırken çok da olası da değil. gönüllülük yapmak için de belli olanaklara sahip olmak gerektiğini düşünüyorum ben. gerçekten içsel motivasyonla ve birilerine katkım olsun diyerek yapabilmek için kişinin kendisinin de hem psikolojik iyi oluşu hem ekonomik koşulları biraz etkili bence. kendini geliştirme kısmı da ne yazık ki ne staj ne gönüllülük noktasında çoğumuz için eğitim aldığımız alanla paralel gerçekleşmiyor. hep senden seninle alakası olmayan alanlarda bir şeyler yapmanı isteyecekler. yerleşmiş bir sistem gibi bu. ve bizden önceki jenerasyonlar bunu bir sorun olarak görmüyordu, çırak usta ilişkisi gibi bir yerden ele alıyorlardı ve tabii ki her şeyi yapacaksın falan diye bakıyor o insanlar. biz genel olarak sorun yaşıyoruz bu noktada çünkü biz ve bizden sonraki jenerasyon bu konularda daha çok kendini ifade ediyor. daha talepkar ve daha az tolere eden bir yapımız var. yanlış mı? değil. ama daha farklı. belki böyle böyle sistem de değişir zamanla. genelde orada ince bir çizgi oluyor. gönüllülük adına çevre oluşturmak, iyi ilişkiler kurmak vs mümkün ama aynı zamanda seni sömürmeleri de mümkün. çünkü aslında oradaki maaşlı insanların yapmaktan sorumlu oldukları şeyleri gönüllülere yaptırdıkları durumlar çok oluyor. gönüllülük işte biraz kompleks bi alan, Allah yardımcın olsun
halletme konusuna gelince, bunun da lineer bi süreç olmadığını hatırlatmak isterim
📈📉📉📈📉📈📈📉📉📈
hayat gibi aynı böyle. ama her zaman başladığın yerden farklı bir noktada olacaksın ve olumsuz deneyimler de deneyime dahil. olumlu ile olumsuz olanın farkına dönüp bakabilmek de bazı noktalarda iyi hissettirecek. ben de çok konuştum ama umarım sana iyi gelecek cümleler kurabilmişimdir. sevgiler
p.s. bizim de okulda bi köpüş arı yemişti ağzı davul gibi olmuştu aklıma o geldi senin örneğinle (: kendine iyi bak
0 notes
Text
İçimde anlamlandıramadığım bir hüzün, tükenmişlik hissi var. Aslında bakıldığında gözle görülür üzücü bir şey yok, eski olaylar ya da karantinanın hissettirdiği soyutluklar bilmiyorum hangisi veya ikisi birden mi? Kişiliğim bölünmüş gibi; bir yanım kendini geliştirmek için bitmek bilmeyen bir motivasyona sahipken diğeri dibe yakın. Kendini iyi hissetmeye zorlamak işleri daha da kötü yapacak olsa da tamamen salmama vicdanım el vermiyor, dersler de öyle. Değiştim, birçok açıdan iyi değişimler yaşamış olsam da kötü bir değişim de yaşadım; dersler, artık hoşuma gitmiyor, önceden test kitabı almak beni mutlu ederdi, canım sıkılınca ders çalışırdım ama bu online dersler beni bu konuda 180 derece değiştirdi nefret ediyorum artık. Karantinanın başında bu olayı olabildiğince avantaja çevirmeyi çok denedim ama artık dayanamıyorum, umutlu olmaya çalıştıkça daha da beter bir hal alıyor her şey. Zihnim bir boşluk ve ben başı boş savruluyorum orada. Kendimi tutup kurtaracak yine benim ama elim kolum bağlı gibi hissediyorum. Açıkçası o kadar çok şey hissediyorum ki ben bile çözemiyorum bazen neler döndüğünü içimde, oysa kendimizi en çok biz anlarız değil mi? Değil, koskocaman bir yalan bu ama şu doğru, daha biz anlamıyorken bizi başkalarının anlamasını nasıl bekleriz, niye bekleriz? Kafam karman çorman, tüm benliğim öyle aslında. Neden bilmiyorum. Çözmem lazım ama düğüm olmuşum, çözmeye sabrım yeter mi onu da bilmiyorum. Açıkçası şu and bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğim :’) yazının gidişatından da belli değil mi? Birbirini tutmayan, aralarında bağ bulunmayan cümleler ama zihnimden ne geçiyorsa onu yazıyorum, evet zihnim bundan da karmaşık durumda. Elimizde olmayan şeyler için üzülmemeliyiz, bunu biliyorum ama bazen ‘acaba elimde miydi?’ diye düşünmeden edemiyorum, ‘şu şartta olsaydık elimde olurdu’ demekten, ‘o şartları elde edebilir miydim acaba?’ diye düşünmeden duramıyorum. Biliyor musun? Gerçekten çok ağlayan biri olarak ağlayamıyorum bile. Çok garip hissediyorum ama bir şey hissedip hissedemediğimi hissedemiyorum. Bir gün kendimi iyi görürken ertesi gün yerden yere vuruyorum, kendime çok acıyorum ama asla acımıyorum. Benliğimle çakışıyorum, kendimle kapışıyorum. ne olursa olsun kelimelerle oynamaktan kendimi alamıyorum. Böyle mi rahatlıyorum bilmiyorum ama başka türlü de rahatlayamıyorum. Her şeyden, herkesten uzaklaşmak istiyorum belki de en çok kendimden. neden böyleyim, kim böyle yaptı beni, ben miyim yani şimdi bu durumdan sorumlu olan yoksa sadece sorunlu olan mıyım? O nefret ettiğim yağmurlar başlamış da hiç bitmeyecekmiş gibi, bir gün illa ki ıslanmak zorunda kalacakmışım gibi hissediyorum. Beni korkutan şey ıslanmak değil aslında kuruyamamak.saçmalıyorum belki, belki de gereksiz bir mantık var cümlelerimde umursamamayı bile o kadar çok umursuyorumki aslında şu an neden konuştuğumu ben de bilmiyorum, ben müziği dinliyorum ellerim yazıyor benden izinsiz, uzattıkça uzar bu yazı ama yeter bence bugünlük bu kadar iç dökmek. Her şeyin fazlası zarar olduğu gibi benim de fazlam zarar
1 note
·
View note
Text
Giden 2020 ve Geçen Hayat
Her yıl şu yazıyı fantastik zamanlarda yazmak gibi bir becerim oldu artık. Ne zaman yazacağımı ben bile kestiremiyorum. Normalde Ah Eshot Ah dönemi içindeyiz ama kronolojik yayın sırası önemli benim için.
Neyse en sonunda yine klasik ama kimsenin klasik olduğunu pek bilmediği yazının yenisine. Geçtiğimiz Mayıs'tan beri başıma gelenler olacak özetle. Korona var diye daha mı az şey oldu yoksa o kadar çok şey yaptım ki zaman algım kaydığından hiçbir şey yapmamışım gibi hissediyorum bilmiyorum.
Geçen sene Eurovision'un iptali sonrasında ödevlerle geçen bir süreç oldu başta diyebilirim. Dönem sonuna kadar ödevler yaptım. Hatta okullar salgın nedeniyle tatil edilmeden önce aldığım kitabın süresi uzatıldı. Hatta o kadar uzattılar ki önümüzdeki Ekim ayına kadar kitap bende kalabilir. Kitap bende bir yıldır olmasına karşın hala ceza ödememek garip bir his.
Onun dışında tam kapanmanın etkisiyle stajımın ilk 6 ayının yarısı kapanma ile bitti. Mazbatayı ise 6 ay bittikten bir buçuk ay sonra anca alabildim. Sonrası biraz da açılmalara denk geldiğinden benim için normal ama birçok kişi için esaretten kurtulmuş misali bir süreç oldu. Bu arada söylemem gerek, pandemide yaşadığım en büyük değişiklik ev halkının normalden çok daha fazla evde kalması. Onun dışında -Neredesin Firuze'deki gibi- ben hep evdeyim. Daha doğrusu evdeydim.
Evdeydim diyorum zira stajda bir yerde çalışmak da gerektiği için çalışmaya da başladım. Stajyer olmayı doruklarıma kadar yaşadım diyebilirim. Ve kesinlikle beni liseden tanıyan birçok kişi tam kendin için olan bir ofis bulmuşsun der. Koşmayı seviyorum ama bu kadar çok ve stres altında koşmak yorucu. Bazen gerçekten koşmak bıktırıyor. Esasen yürümeyi her zaman koşmayı tercih ederim ama bazen tüm hızla koşmak insanı güzel deşarj ediyor. İş hayatı özetim bilginin peşinde koşturmaca ve hep bir şeyleri yetiştirmece desem abes olmaz galiba. Süreli iş denen olgu sinir bozucu.
Koşmak demişken, bu arada maske ile tempolu hareket etmek zor. Zaten sürekli maske takılı kondisyon vs. ölüyor. Bende zaten ölü olduğu için daha da öldü. Hız konusunda hala hızlanabiliyorum ama hızı koruma konusunda bitmişim. Ama İzmir'de trafik olduğu için bazen koşmama gerek kalmıyor. Bazen çok absürt mesafelerde az mesafede veya yavaş koşarak ya da hiç koşmayarak otobüse falan yetişebiliyorum. Bu bazen çok garip geliyor. Zamanında bunun için mi koşuyordum diyorum. Ama şartlar her iki dönemde farklı. Koşmak demişken değinmek olmaz, halı sahalarla aram o kadar açıldı ki en son ne zaman halı sahaya gittiğimi hatırlamıyorum.
Bu arada söylemem gerekli, yok lisede bizi zorluyorlar falan diyene iş hayatını göstermek lazım. Ben üniversitede bile öğrencilerin yattığını düşünüyorum. İş hayatının saat düzeni bile başlı başına ayrı konu. Gerçekten üniversite sınavını da dahil ederek söylüyorum: Lise insanın rahat olduğu dönemlerden biri. Üniversite sorumlulukla birlikte serbestinin de arttığı bir dönem olduğu için yine rahat. Ama asıl her şey sonrasında başlıyor bence.
Geçtiğimiz Eylül'den beri çalışıyorum. Evde kalmayı özledim. Onun da ayrı bir rahatlığı vardı. Ve iş gereği insanların dertleriyle uğraştığımız için her şey daha kritik olabiliyor. Uzun uzun iş anılarımı anlatırım ama gerçekten mecalim yok. Ama kendi kendimi strese soktuğum, bazen koşullar gereği yoğunluk altına girmek zorunda olduğum zibilyon an var. Ve tahminimde de yanılmadım. Avukatlık benim için çok stresli, belli ölçüde dengesiz, özellikle duruşma özelinde gereksiz fazla bekleten bir meslek. Üniversiteye girmeden önce aklımda olan her şeyin tek tek karşıma çıkması sürpriz olmadı. Ama gerçekten de insan bazen haklı olmak değil mutlu olmak istiyor. Doğrusu mutsuzum diyemem, sadece yoruluyorum. Fiziksel olarak eskiye göre daha fazla yorulsam da hala sorun olmuyor ama zihinsel olarak bazen çökme noktasına geliyorum. Hatta o kadar çok yazmak zorunda kalıyorum ki artık bir şeyler yazmak istemiyorum bilgisayarda. Bir şey yazmamak tatil gibi hissettiriyor. Ondan dolayı tam bir tüketim insanına dönüşmüş vaziyetteyim.
Tabi bu süreçte de İzmir birçok şeye ev sahipliği (!) yaptı. Korona yokmuşçasına bir deprem oldu. İnsanın ne yapacağını bilemediği, bu sefer gittik dediği bir deprem. Açık söyleyeyim, her ne kadar depremin sonuçları kötü ve acı olsa da çok daha kötüsü olabilirdi (vefat edenlere Allah yeniden rahmet eylesin). Bazen gerçekten şansa yaşıyoruz dediğim anlardan biri. Ondan sonra adliyelerden biri hasar gördüğü için yıkıldı, diğer ikisinde tadilat yapıldı. İş dengesini de etkileyen şeylerden biri. Hatta bu yüzden staj bitişi için başvurumu bir ay daha geç yaptım.
Devamında ise bir buçuk ay sonunda yeminimi ettim ve avukat oldum. Tabi salgının sonucu olarak online tören ile oldum. Her ne kadar fiziki tören daha iyi olsa da kıyafet ve bir yere gitme dertlerinden kurtulmuş olmanın rahatlığı ile tamamladım töreni. Yalnız yemini hatasız yapsam da gereksiz hızlı yapmışım. Ettikten sonra fark ettim. Benden iki-üç ay sonra kısıtlı olarak açtılar. Ama her gelen yanında anca iki kişiyi getiriyordu kuralı saçmaydı yalan yok şimdi.
Online demişken şimdi aklıma geldi. Online ders garabetiyle baro derslerinde de karşılaştım. Hatta bu sefer çalışırken girmek oldukça can sıkıcıydı. Yüksek lisans öğrencisi olduğumdan seçmelilerden muaftım ama seçmeliler yazın, zorunlular Eylül-Ekim döneminde oldu. Yoklama almak en çok burada dert oldu herhalde. Girdiğim derslerde yok yazmışlardı ama daha sonrasında bir şekilde silindi de bitirebildim.
Belirtmem gerek, sorumluluk dışında avukat olduktan sonra hayatımda çok bir şey değişmedi. Belli ölçüde mesleğin sorunları hayatınızı kaplamaya başlıyor ama. Hakimi ayrı, savcısı ayrı, kalemi ayrı, müvekkili ayrı yoruyor. Hoş bir tabir değil belki ama gerçekten de başkalarının derdi bizi geriyor. Öte yandan şu an staj yaptığım yerde devam ettiğim için kendimi şanslı görüyorum. Açıkçası kendi ofisini açmaya pek gönlü olmayan biri olarak -hatta buradan ayrılırsam avukatlık yapmama ihtimalim de yüksek- başlangıç için iyi diyebilirim. Ama ileride ne olur onu bilmiyorum. Sadece şu noktada birçok yararlı şeyi gördüğüm için mutlu olduğumu söyleyebilirim. Yararlı bir süreç oluyor benim için.
Öte yandan işin hayatımdaki somut faydalarından biri de sel felaketinde iş gereği şehir dışında olmamdı. Eskişehir'de gayet güzel bir havada işlerimi yaparken İzmir'de bayağı tatsız şeyler yaşandı. Onun dışında ofisim HDP il binasına yakın bir yerde ama o olay olduğu sırada ben Foça'daydım. Yine vefat edenlere Allah rahmet eylesin.
Yüksek lisans yönünden de tez dönemindeyim. Ama bu sene bitmeyeceği kesin diyebilirim. Öğrencilik hayatımda ilk defa belirlenen alt sürede bir şeyi bitirmeyeceğim sanırım. Ama iş yoğunluğu gerçekten başka bir şey yapılmasını engelliyor. Hafta içi iş sonrası bir şeyler okuyup yazmak zor. Hafta sonu da insan yatmak istiyor. Ondan bu yazı vs. de gecikiyor biraz.
Bu arada DEÜMBM'nin son kez yapılması pandemi yönünden de ilginç oldu. Zaten yapamayacaktık, güzel bir finalle kapattık gibi oldu. Her şeyde bir hayır var diyor insan. Emekli olduğum için de mutluyum artık diyebilirim. MBM dünyası zaten yorucu olmaya başlamıştı.
Bir de şükür ki hala korona olmadım. Aşıda da ilk dozu oldum. İkincisini bekliyorum. Orada da hakkımızda hayırlısı demekten başka bir şey gelmiyor. Kısıtlamalar kalktıktan sonra insanlar yine uzun yıllar süren esaretten kurtulmuş gibi hareket etmeye başladı. Bakalım sonumuz ne olacak?
Bu arada bu seneki tam kapanma benim için pek olmadı. Ben yine işe gidiyordum. Hatta İzmir o kadar boştu ki uzun zamandır bu kadar keyif almamıştım şehir içi yolculuktan (merkez ilçeler için, yoksa Urla, Çeşme ve hatta Nazilli'ye gitmek hobi olmakla birlikte zevkli oluyor). Acaba hep mi kapansak dedim ama hayatın gerçeklerini atlamamak gerek.
İstersem olay olay anlatabileceğim çok şey var ama çok da uğraşmak istemiyorum yalan yok. Arada kısa yazmayı da öğrenmem gerekli sanırım. Ondan dolayı yazmam gerektiğine inandığım birkaç şeyi ekleyip bitireceğim sanırım. Enerjimi Ah Eshot Ah'a saklamam daha iyi sanırım. Orada iş nedeniyle yazabileceğim çok şey var.
Son olarak çevremdeki herkes evleniyor veya nişanlanıyor. Yasakların kalkmasıyla patlama oldu adeta. Sonra aklıma geliyor, mezun olalı iki sene olmuş. Başlaması gayet doğal diye. Pandemi gerçekten herkesten bir sene çaldı dostlar. Üniversite yıllarında kayıp yaşayanlar için gerçekten üzgünüm.
Gelelim yine kendi kendimi çekiştirdiğim bölüme. Bu kısım sanırım bu sefer daha uzun olacak öncekilere göre. Açıkçası iş yönünden de düşününce kendime kızmak için daha çok sebebim var. Hala kendimde sevmediğim, kızdığım birçok şey var. Geçen seneye göre kendime daha öfkeliyim diyebilirim. Bunlar kendi kendimi tüketeceğim şeyler değil ama var olduğu da bir gerçek.
Öte yandan insanı beklentiler yıpratıyormuş. En çok bunu gördüm diyebilirim. Basit bir beklenti olsa bile hatta temel konu ile ilgili hiçbir şeyi değiştirmeyecekse bile işler beklentiyle uyumsuz gidince insan yıpranıyor. Sonucu kendisi için olumlu olacak olsa dahi o gidişat yoruyor. Her işte hayır vardır demiştim. Buna inanarak yaşasam da bazı şeylerin yorucu olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Bir olaya ilişkin yaşanan bütün süreçte insan kendini "bak bu sefer değişecek" dediğinde ama sonrasında hatrı sayılır ölçüde kendisinin de katkısı (!) nedeniyle hiçbir şeyin değişmediğini görünce insan kırıldığı gibi kendine kızıyor. Kendini sorguluyor. Önceki paragrafta da dediğim gibi, sonucu kendisi için daha iyi olacak olsa dahi durum böyle. Hatta bazen işin diğer tarafları için hayır seviyesini görünce insan ne diyeceğini bilemiyor (burada Arka Sokaklar Mesut gülüşü olduğunu düşünün). Ondan dolayı her işte hayır vardır sözü tek yönlü düşünülmemeli gerek sanırım.
Ama her ne kadar beklentilerin yaratacağı potansiyel sorunlardan bahsetsem de beklentiler yine ayakta tutuyor sanırım insanı. Bir beklenti gidiyor, yenisi geliyor. Yeni planlar kuruluyor. Son dönemde hayata dair heyecanım pek kalmamış olsa da birkaç ufak beklenti yine umutları taze tutuyor hayata karşı. İnsan hayatı sürprizlere dolu tabi ki. Ne olacağı hiç belli olmuyor. İnşallah her şey herkesin gönlüne göre ve en hayırlısı olacak şekilde olur.
Bu sene de böyle geçmiş. Sanırım uzun zamandan beri olmadığı kadar kısa oldu. Benim için ne kadar kısa olabilirse. Sanırım Issız Adam incelemesi daha uzundu. Neyse, daha fazla uzatmadan bitireyim. Kapanış şarkısını da aşağı bırakayım (Şarkının özel nedeni yok, son dönemde o takıldı aklıma). Bakalım hayat bizlere daha neler gösterecek? Görüşmek üzere.
Emre Yücelen - Kaldırım Çiçekleri (Ayşegül Özüdoğru ile birlikte) https://www.youtube.com/watch?v=HxwMbZ8zyV4
0 notes
Text
İkinci El Eşya Alım Satım
Evden çıktığımızda cüzdanlarımız yanımızda olsaydı eve eli boş dönmezdik. Aslında evden çıkmadan da bir şeyler satın alabiliyoruz. İnternet kullanılabildiği sürece, her an mal almaya hazırız. İşler kabul edildiği gibi kabul edilir, asla bitmez. Bu kullanımların tüm satın alımlarına ne dersiniz? Tabii ki değil. Bu projelerin çoğu bir hevesle kullanılabilir, bir veya iki kez kullanılabilir ve hatta bazen kullanılmadığında atılabilir. Hevesle değil, mecburiyetten alsak bile, ürünün son kullanma tarihimiz dolmuş olmalı ve yeni bir ürüne ihtiyacımız var. Değişiklikler yapmak ve kullanımda olan nesneleri kullanmayı bırakmak istiyoruz. Satın aldığımız ürünleri kullanmayı bıraktığımızda, iki farklı insana bölünüyoruz. Bazı insanlar kullanılmayan eşyaları bir kenara atıp çürümelerini beklerken, diğerleri bunları ihtiyaç duyanlara satar. İkinci el emtia ticareti burada devreye giriyor.
İkinci el malların ticareti çeşitli şekillerde yapılabilir. Bu görevlerin çoğu İnternet üzerinden çevrimiçi olarak yapılsa da, bugün hala ikinci el mağazaları bulunmaktadır. İkinci el mağazalarına baktığımızda ise çok farklı bir atmosfere sahip, bu atmosfer ikinci el mağazalara yönelen bazı kişiler için etkili olsa da. Bu özellikle kitap endüstrisi için geçerlidir. Online satış siteleri daha çok diğer mallar için kullanılsa da insanlar ikinci el kitap satın aldıklarında bu eski kokuyu solumak için ikinci el kitapçılara gitmeyi tercih ediyorlar. Sektörün en eski ve eksiksiz şirketlerinden biri olduğumuzu beyan etmek isteriz Aslında bu hizmet ağını online dünyaya tanıtan ilk firmayız. Hizmet sektörümüzde detaylar bizim için son derece önemlidir. Detaylara daha çok önem verdiğimiz için bu seviyelere ulaşıyoruz. Bu alandaki birçok firma bizim yaptığımızı yapıyor ama biz fiyatı piyasa dalgalanmalarını ölçerek belirliyoruz ve insanlar bizi tercih ediyor çünkü biz hep örtüşen rakamlar veriyoruz. Bir seçim yapmak istiyorsanız ya da daha doğru bir firmadan seçim yapmak üzereyseniz, doğru yere geldiğinizi belirtmek isterim. İkinci el eşya, ikinci el eşya satın alınabilecek yerler veya ikinci el eşya satan yerler gibi basit bir arama ile sektördeki diğer firmaları kontrol etme fırsatları bulabilirsiniz.
Çevrimiçi ikinci el ticaretin birçok avantajı vardır. Bunlardan biri, istediğimiz öğeyi tek tıklamayla bulma seçeneğidir. Bizim için mağazaya tek başına gitmek yerine internette istediğimizi yazmamız yeterli. Özellikle teknik alanda online ikinci el ticaret siteleri insanların ilgisini çekmiştir. İnsanlar teknoloji ürünlerini hemen coşkuyla satın alacak ve sonra onları coşkuları öldüğünde olduğundan daha uygun bir fiyata satacaklar. Bu yüzden birçok insan sıfır mal satın almıyor. Neredeyse yeni ürünleri çok daha ucuza satın alabilirsiniz. Bu sadece satın alımlar için değil, satışlar için de geçerlidir. Aldığımızı satın aldığımızda satıyoruz, bu şekilde paylaşım döngüsüne giriyoruz. İkinci el alım ve satımların yardımıyla gereksiz eşyalardan kurtulup yerine ihtiyacımız olan eşyaları kullanabiliriz. Bu, ikinci el endüstrisinin hayatta kalmasını sağlar.
#spot#spotcu#spotcuizmir#izmirspot#izmirspotcu#esyaalanlar#ikinciel#ikincielesya#ikincielesyaalanlar#izmir#bornova#bornovaspotcu
0 notes
Text
Hangi para kazanma yolları size uygun?
Başta forumlar olmak üzere internet ortamında her gün onlarca farklı internetten para kazanma fikri paylaşılıyor. Kısa bir süre sonra bunların büyük bir kısmının sadece insanları sömürmek için kurulmuş olan bir düzenden ibaret olduğunu görüyoruz. Özellikle Hyip adı verilen ve yüksek faiz vaatleri ile insanlardan para toplamayı amaçlayan, hatta bunu büyük ölçüde başaran dolandırıcı düzenler sürekli karşımıza çıkıyor.
İnsanların bu tür dolandırıcı sistemlere kanmasına en büyük sebep kolay para kazanmaya çok hevesli olmalarıdır. Bu hyip sitelerine ek olarak tıkla kazan, reklam izle kazan gibi para kaybetmekten ziyade zaman kaybına neden olan basit ve bir o kadar gereksiz sistemlerde dahil edilebilir.
Aslında bunu daha öncede mutlaka vurgulamış olmalıyım ama gözden kaçırmış olanlar için tekrar söylüyorum; temelinde ticaret olmayan internetten para kazanma yolları size kazanç değil sadece para kaybettirir yada bir o kadar değerli olan vaktinizi çalar.
Burada elimden geldiğince temelinde ticaret ya da reklam olan gerçekçi online para kazanma yollarını seçmeniz için size yol göstermeye çalışıyorum. Aslında bu biraz sizin yetenekleriniz ve internet ile olan ilişkiniz ile alakalı bir durumdur. İleri seviye bir internet kullanıcısı hiçbir eğitim almadan kolayca blog açabilir veya satış ortaklığı yapabilir.
Karşınıza çıkan para kazanma yolları arasından seçim yaparken yeteneklerinizi asla göz ardı etmeyin, ancak bir yandan da daha kazançlı olan yöntemleri seçmeye özen göstermelisiniz. Örneğin elinizin altında sosyal medya ile ilgili çok iyi bir potansiyel olabilir ve bunu paraya çevirme yoluna gidebilirsiniz. Daha önceden hobi amaçlı açmış olduğunuz Facebook sayfası patlama yapmış ve milyonlarca insan tarafından beğeni almış olabilir.
Tabii ki bu fırsatı paraya çevirmek için elinizden geleni yapmalısınız, ancak bir yandan da çok daha kazançlı olan blog yazarlığına başlamak size daha fazla kazandıracaktır. Üstelik Blog yazarlığı sosyal medya ile desteklendiği takdirde harika sonuçlar verdiği için rakiplerinize oranla çok daha üstün olacaksınız.
Sonuç olarak internetten para kazanma fikirleri içinde kaybolan girişimciler bilgi, beceri ve kazanç bakımından iyi bir değerlendirme yaptıklarında kendileri için uygun yöntemi bulabilirler. Yapacağınız iş konusunda bilgi sahibi olduğunuzda zaten zorlanma söz konusu bile olamaz.
Bu açıdan büyük bir avantaj sahibi olursunuz. Becerili olduğunuz bir para kazanma yöntemine yoğunlaşmak ise bu işten büyük keyif almanıza sebep olacaktır. Sonuçta insanların keyif aldıkları işlerde çok daha başarılı oldukları bilimsel araştırmalar ile defalarca kanıtlanmıştır. Kazanç konusuna gelecek olursak, aslında bu faktör seçim yaparken diğerlerine oranla biraz daha ağır basıyor.
Yaptığınız iş her ne kadar eğlenceli ve keyif aldığınız bir iş olsa bile eğer kazanç potansiyeli çok zayıfsa boşuna kürek çekmiş olursunuz. Bu yüzden tabi ki işten keyif almak önemli ama kazanç potansiyeli her zaman ön planda olmalıdır. İyi para geldikten sonra zaten internetten para kazanmak insana oldukça büyük keyif veren bir girişimdir.
İnternet konusunda belli bir birikimi olan ve öğrenmeye istekli olan herkesin belli bir eğitim almak şartıyla yapabileceği en iyi internetten para kazanma fikirleri, satış ortaklığı ve yazarak para kazanmak olarak sıralanabilir. Bunların dışında sosyal medya ile arası iyi olan arkadaşlar Facebook veya diğer sosyal sitelerden birinde çalışmalar yaparak para kazanmayı deneyebilir.
Eğer henüz internet ile aranız pekiyi değilse o zaman en basit olarak anket doldurarak para kazanmak ile başlayabilirsiniz. Zaten ödeme yapan Türkçe araştırma şirketlerini sizlerle paylaşıyoruz. Bunlara yenileri eklendikçe listemizi güncelliyoruz. En basitten başlayıp zamanla daha kazançlı olan internetten para kazanma yollarını öğrenmek mümkün.
Bir yandan biraz harçlık çıkarmak için anket doldururken diğer bir yandan yazarak para kazanmak için alıştırma yaparak kendinizi bu alanda ileri seviyelere taşıyabilirsiniz. Zamanla makale yazarlığı sonra blog yazarlığı ve finalde satış ortaklığı derken tümünü bir arada yürüterek kendinize sürdürülebilir kazanç fırsatları yaratabilirsiniz.
youtube
0 notes
Text
2020
2020 yılında bitirmek istediğim bazı kitap serileri var. Yıla hızlı bir giriş yaptım ve ivmemi kaybetmek istemiyorum. Şimdiye kadar (ayın 15′inde yazıyorum) yedi tane kitap bitirdim. İki tanesi yarımdı ama onları da sayıyorum. Ayda beş adet kitap bitirirsem kendimi çok iyi hissedeceğimi düşünüyorum. Çünkü geçtiğimiz günlerde Goodreads’te okumuş olduğum kitaplara bakınca ne kadar da saçma ve anlamsız okumalar yapmış olduğumu gördüm. İçlerinde tek tük klasikler bulunuyordu. Bu sebeple her ay bir yabancı klasik bir de Türkçe klasik ya da modern klasik bir kitap okumaya karar verdim. Bunun takibini de yapabilmek için kitap okuma kulüplerine katılmaya karar verdim. Hem kitabı başka insanlarla okuyacağım hem de yorum yapıp diğerlerinin eleştirilerini dinleyebileceğim. Takip ettiğim şimdilik iki online sosyal medya hesabı - instagram var. Bir tane de insanların bir kafede buluşup tartıştıkları bir kulüp var. Fiziksel olarak bir kafede buluşup insanların benim kitap hakkında yaptığım yorumları dinlemesi beni korkutup, topluluk önünde konuşma korkumu dehşetengiz seviyelere çıkarsa da kendimi itmeye çalışacağım. İtiraf edeyim çok korkuyorum. Neyse şimdilik takip ettiğim kitap kulüplerinin tamamının bu ay hedeflenen okumasını tamamladım. Sadece bir kitabın yarısındayım onu da bitirmiş sayıyorum. Kulüplerle okuduğum kitaplardan birkaç tanesinden bahsedeyim.
Okumadığım o kadar kitap var ki sağolsun bu kitap kulüpleri bunu kafama vurarak bana hatırlatıyor. Yarın da kütüphaneye gidip kitap satın alma dürtümü dindireyim diyorum.
-Bu yıl ilk okuduğum klasik kitap: Stendal-Kırmızı ve Siyah. Goodreads’te beş yıldız üzerinden dört yıldız vermiş olsam da aslında üç yıldız vermek istediğim bir kitaptı. Kitabı okumadan önce kitap hakkında yapılan yüzeysel yorumlardan onun bir “aşk romanı” olduğunu duymuş olabilirsiniz. Bence kesinlikle aşk romanı değil. Bir dönem romanı. Dönemin siyasi ve sosyal geçiş halini yansıtan, insanların kibirliliğini ve yükselme hırsını, sınıf farklılıklarına olan bakışı gözümüze sokan bir kitap. Bir klasik olmasına rağmen çok sade bir anlatımı var. İçimden bir ses klasik kitap denince beklediğimiz o “ağır” okumaların korktuğumuz gibi olmadığını ve bu cümleyi birçok defa kullanacağımı söylüyor. Kolay bir okumaydı, ama içi çok dolu bir okumaydı. Üç yıldız vermek istememin sebebi, içinin aşırı dolu olması, romanın bir süre sonra bu fazla doluluktan dolayı taşması ve ana karakteri hiç sevmememdi. Ana karakter tutarsızdı, kendisi de tutarsız olduğunu biliyordu ve yazarın kendisi de tutarsız olacak ki bazı yerlerde ana karakterin olaylara bakış açısını ve yaşadıklarını onunla özleştiremedim. Okunması gereken bir kitap tabi ki. Ve aşk romanı değil.
- Bir diğeri Halikarnas Balıkçısı - Aganta Burina Burinata
Bu kitapla ilgili değerlendirme yazmayacağımı söylemiştim. Sadece okuduğum romanın bu ay okunduğuna dair bir not bırakmak istedim. Çünkü çok duygusaldı. Türk romanlarını bu yüzden okuyamıyorum. Çok istiyorum, başlayınca bitiremiyorum ama beni çok derinden etkiliyor. Bir dahaki sefere Halikarnas Balıkçısı’na ait bir kitabı elime titremeden alabileceğimi sanmıyorum. Güllük gülistanlık kitabı okumayı tabi ki istemiyorum ama ciğerim soldu be kitabı okurken. Diyeceklerim bu kadar. I have spoken.
- Nobel kazanmış kişilerin kitaplarından birine örnek olarak Mo Yan - Değişim.
Kitabın kapak tasarımı (Can Yayınları) çok hoşuma gitti. Mo Yan’ın başlangıç kitabı olmadığına dair yorum yapanlar olmuş. Bazıları da tam tersini söylemiş. Bence başlangıç kitabı olabilir. Mo Yan’ın İri Memeler ve Geniş Kalçalar kitabı ile başlamak eğer yazarın dilini beğenmezseniz geri kalanı okumak, eğer siz de benim gibi kitabı beğenmese bile bitiren biriyseniz, size işkence gibi gelebilir onca sayfa. Nitekim Mo Yan’a karşı gerçekten ön yargılı olduğumu fark ettim. Yazı dilinde herhangi ekstra bir yetenek bulmasam da ve kendisine aşırı hayran kalmasam da kitabı sevdim ve ona dört yıldız verdim. Hayatımda ilk defa bir kitabın kapağını beğendiğimi de itiraf etmiş olabilirim. Kitap bir romandan çok kendi öz hikayesi yazarın. Anlattıklarını okudukça, Çin edebiyatını hiç okumadığımı ve yakın - uzak Çin tarihinin derinliklerine dair çok bilgisiz olduğumu fark ettim. Bu yüzden Yu Hua-Yaşamak kitabını da çok popüler olmasına rağmen -evet aşırı popüler kitapları okumayarak büyük hatalar yapan insanlardanım- okumayı düşünüyorum önümüzdeki aylarda.
- Bir sonraki Türk romanı Nermin Yıldırım-Unutma Beni Apartmanı.
Yarısına geldiğimi söylediğim lanet olası kitap bu. Kitaptan nefret ettim. Okunmaya değer bir kitap mı emin değilim. Bir daha yazardan başka bir kitap okumam büyük ihtimalle. İnsanın yeterince derdi yokmuş gibi kitaplarda da derin üzüntüler okuduğunda morali alt üst oluyor. Bazı kitaplarda bu derin üzüntüler öğretici oluyor, bazılarında ise hiç öğretici bir yan bulunmuyor, sizi üzmekle kalıyor. Yani elim bu kitabı okumaya uzanmıyor. Türkiye’deki siyasi değişimleri, darbeleri falan anlatmış olması güzel ama sanırım tek güzel yanı bu. Betimlemeleri falan da güzel gerçi bazılarının altını çizdim. Ama işkence kitabı gibi. İnci Aral okuduktan sonra sevgilinizi nasıl kıskanıp diğer kadınlara paranoyak yaklaşıyorsanız, bu kitap yüzünden de aynı şekilde hayata karşı seviyesiz bir rahatsızlık hissediyorsunuz. Ailemden birilerini kaybetme korkumu depreştiriyor bu kitap. Ay bitti bu kadar yazacağım onun hakkında. Yazarın hakkını yemek istemiyorum güzel yazmış ama ben okuyamıyorum onu. Kitabı bırakınca kedi videolarına bakmak zorunda kalıyorum.
- Bilim kurgu klasiği olarak Aldous Huxley - Cesur Yeni Dünya
Bu kitabı çok sevdim. Zaten bilim kurgu okumaya bayılıyorum. Bu kitapla tanışmam üniversitenin kütüphanesi sayesinde olmuştu. Kitap hakkında iyi kötü bir bilgim olsa da o zamana kadar okumayı düşünmemiştim. Nitekim o dönemde de finallere çalıştığımdan kitabın yarısına kadar gelmiş “şimdi ben bunu okumaktan ders çalışamam” diye düşündüğümden kitabı geri iade etmiştim. Okumak dört yıl sonraya nasipmiş. Zaman da çabuk geçiyor. Kitap iki günde bitti. Gözlerim yorulmasa gün içinde de bitirebilirdim. Önemli olan bitirmek değil onu anlayarak ve severek okumak! Nitekim öyle de oldu. Kitapta mükemmel bir konu bütünlüğü, aynı seviyede akıcılık ve konunun efsane çıkışları var. Yani Damızlık Kızın Öyküsü’nde olduğu gibi “nereden geldik nereye gidiyoruz” ya da “bu gereksiz ve anlamsız olaylar sürüsü ne” denilecek bir yer yok. Konu öykü ilerlerken haşat olmamış. Her şey başından sonuna kadar anlamlı bir bütünlükte. Bu kesinlikle şaşırtmıyor demek değil. Alt okumaları da doyurucu. Kısaca tabi ki okunmalı.
- Ayrıca bu sene içinde bitirmek istediğim bazı seriler var demiştim. Seriler dışında da bazı yazarların tüm kitaplarını okumak istiyorum.
Öncelikle Murakami’nin okumadığım Türkçe’ye çevrilmiş Kumandanı Öldürmek isimli kitabı kaldı. Onu bitirmek istiyorum.
Sonra Jared Diamond’ın Mikrop, Ateş ve Çelik, Yükseliş ve Çöküş kitaplarını bitirmek istiyorum.
Dostoyevski’nin kronolojik olarak bütün kitaplarını bitirmek istiyorum. Her ay bir tane okuyacağım. İlk kitabı İnsancıklar’ı aldım bile. Bir iki güne başlarım.
Yine her ay bir tane feminist kitaplığından bir kitap okumak istiyorum.
Marcel Proust’la ve onun Kayıp Zamanın İzinde isimli yedi kitaplık serisiyle tanışma zamanım geldi.
Yaşar Kemal’in İnce Memed serisi ile de tanışmak istiyorum. Hiç Yaşar Kemal okumadım bu yaşıma kadar bu arada. Okumuş olsaydım da büyük ihtimalle tekrar okumam gerekecekti.
Bir de yapabilirsem Ursula L. Guin’in Yerdeniz Büyücüsü’nü ve J.R.R. Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi serilerini bitirmek istiyorum.
Bunlar dışında da okumak istediklerim var ama yazınca kendimden ne kadar fazla şey bekliyor olduğumu anladım ve bir yavaş ol demek istedim kendime. İstemek serbest ve hedef koymak güzeldir.
0 notes
Text
Online Sohbet Siteleri Güvenli midir?
Bir veya birden fazla kişinin kurduğu iletişim, sohbet olarak tanımlanır. Eski zamanlarda mektup arkadaşlığından başlayıp teknolojinin gelişmesi ile online arkadaşlığa geçiş yaptık. Sosyal medyadan ve sohbet sitelerinden oluşan ilişkiler, bizim bu sitelerin güvenilirliğini sorgulamamıza sebep oldu. Sohbet sitelerine kayıt olunurken bazı kişisel bilgiler istenilir.
Gün geçtikçe daha fazla insan çevrimiçi olmaya başlıyor, bu da sohbet odalarının hızlı bir şekilde insanlarla dolduğunu gösteriyor. Bu çoğu insan için heyecan verici olsa da, mesele gerçeği, herkesin aklınızdaki en iyi çıkarlara sahip olmamasıdır. Bu nedenle, çevrimiçi sohbet odalarını kullanırken güvende olmanız gerekir. Size web sitelerinde nasıl güvenle gezebileceğinizi biliyor musunuz?
Bir sohbet odası bulmak için çevrimiçi olduğunuzda, aklınızda bulundurmanız gereken ilk şey, tüm sitelerin aynı olmadığıdır. Bazı siteler, mükemmel bir buluşma hizmeti sunduktan sonra iyi bir ün kazandı. Diğerleri yenidir veya güvenilir olmadığından en iyi çevrimiçi itibara sahip değildir. Sohbet odalarını kullanmaya başlamadan önce sitede küçük bir araştırma yapmanız size kalmıştır.
İnsanların sohbet odası kullanırken sık sık yaptığı bir hata, kişisel bilgilerini ilk randevuda vermeleridir. Çok sayıda insana ulaşmak için bir web sitesi kullanmanın yanı sıra, insanların çevrimiçi olmalarının bir diğer nedeni de isimsiz olmaktır. İlk konuşmada tam adınızı, telefon numaranızı ve adresinizi vermeye karar verirseniz, anonimliğinizi kaybedersiniz ve diğer taraftaki kişi bu bilgiyi gereksiz amaçlar için kullanabilir.
Bir web sitesini görüntülediğinizde, sitenin dışarıdan sızma için genel hazırlık derecesini gösteren şifreleme ve güvenlik etiketlerini görebilirsiniz. Gerçekçi olalım: erkekler ve kadınlar, insanların sizinle çıkıp çıkmadıklarını görmelerini istemediğiniz bazı resim ve bilgileri hazırlar. Tüm bilgilerinizi güvende tutmak istiyorsanız, bunu yapmanın tek yolu, siteye şifreleme gibi güvenlik önlemleri uygulanmış bir siteyi kullanmanızdır. Bu bilgilerinizi dışarıdan erişime karşı koruyacaktır. Kişisel bilgilerinizi vermeyle ilgili katı kurallarınızla birleştirildiğinde, çevrimiçi sohbet odalarına girerken çok güvende olmalısınız.
Sohbet odalarına sahip en iyi tanışma siteleri bile, bir kişiyi çevrimiçi verilerini tehlikeye sokabilecek kendi eylemlerinden kurtaramaz. Eğer güvende kalmak istiyorsan, dışarıdaki her insanın senin gibi eğlenmek için burada olmadığını hatırlamak zorundasın. Bu yüzden akıllı olun ve doğru web sitelerine girdiğinizden emin olun!
0 notes
Text
Yangın Merdivenleri Hangi Amaçla Kullanılır?
Binaların acil durumlar için en hızlı ulaşılacak ve tahliyeyi gerçekleştirecek birimleri arasında olan yangın merdiveni hangi amaçla kullanılır, bilmek, öğretmek ve uyarmak gerekmektedir. Günümüzde çok uzun süre lazım olmadığı için kullanılmayan yangın merdivenleri bazen amacı dışında kullanılabilmektedir. Bu konuda yönetmeliklerin kesin talimatı vardır ve yangın merdivenleri amaçları dışında kullanılamaz. Gerek resmi dairelerde gerek özel işletmelerde, gerek apartmanlarda gerekse okul ve yurt gibi yerlerde amacı dışında kullanılan yangın merdiveninin nelere yol açabileceği hakkında öngörülü olmak hayata kurtaracaktır.
Yangın merdivenlerinin üç temel görevi vardır:
1. Yangın esnasında güvenli şekilde kaçışı sağlamak
2. Doğal afetlerde veya diğer acil durumlarda güvenli kaçışı sağlamak
3. Tahliyeyi kolaylaştırarak müdahale ekiplerine zaman kazandırmak
Bu üç önemli işlev de hayat kurtarıcı özelliklerdir. Yangın sırasında insanların en yakın merdivenden dışarı kaçmak istemesi hayatta kalma refleksine dayalı bir davranıştır. Acil durumlarda insan panik yapar ve en yakın çıkış noktasını arar. Özellikle yangınlarda ana merdivenlerin dumanlar kaplı olması veya ana merdivenlere giden koridorlardan geçişin mümkün olmaması, havalandırmaya sahip yangın merdiveninin kullanılmasının sağlıklı olduğunu gösterir.
Sadece yangınlarda değil, deprem ve sel gibi durumlarda da yangın merdivenlerinin kullanılabildiği görülür. Binada kalmanın tehlikeli olduğu durumlarda yangın merdiveninden acil şekilde çıkış yapılması kolay olmaktadır. Sadece doğal afetlerde değil, diğer acil insani durumlarda da yangın merdivenlerinin önemli bir işleve hizmet ettiği görülür.
Yangınlarda binadan çıkışı sağlıklı şekilde sağlayan ve insanların tahliye edilerek binaya müdahalenin başlamasını gerektiren durumlar için de merdivenlerin işlevi tartışılamaz.
Yangın Merdivenin Amacı Dışında Kullanılması
Yangın merdiveninin amacı dışında kullanılması ile ilgili online platformlarda birçok örnek görülmektedir. Yangın çıkmaz düşüncesiyle yangın merdivenlerine eşya doldurulması, acil durumlar haricinde günlük kullanıma açık olması gibi durumlar hem acil durumlarda kullanılmasını zorlaştırır hem de amacı dışında kullanıldığının tespit edilmesi halinde cezaya neden olur.
Binaların yangından korunması hakkında yönetmelikler ve diğer bağlayıcı mevzuata göre yapılacak denetimlerde yangın merdivenlerinin ve yangın kapılarının işler halde olmasına büyük önem verilmektedir. Özellikle ülkemizde meydana gelen birkaç talihsiz olayda, yangın kapıları ile merdivenlerinin kullanım dışında olması büyük yankı uyandırmıştır. Yangın kapısı ve yangın merdivenlerinin acil durumda kullanılamaması, ister ihmal olsun ister başka bir sebepten kaynaklansın can kayıplarına yola açar. Bu yüzden yangın merdivenlerinin amacı dışında kullanılmasına mani olmak gerekir.
Yangın Merdivenini Gereksiz Kullanmanın Cezası
Yangın merdivenlerinin gereksiz kullanımı konusunda eyleme göre düzenlenmiş net bir ceza yoktur. Ancak yangın merdiveni bulundurmanın zorunlu olduğu binalarda olmaması veya merdivenin kullanımını imkansız hale getirecek durumlara sebebiyet verilmesi cezai müeyyide ile sonuçlanabilir. Can kaybına yol açacağı için en büyük ceza kasten adam öldürme şüphesiyle bile sonuçlanabilir. Kilitli kalan kapılar, bakımı yapılmadığı için işlev gösteremeyen merdivenler sorumlu kişilerin cezalandırılmasına neden olabilir.
Vicdani olarak da kalabalık insan gruplarının çalıştığı, ikamet ettiği veya geçici bir süreyle de olsa bulunduğu binalarda, yönetmeliklere de uygun olacak şekilde yangın merdiveni bulundurulması gerekir. Bu konuda yapı inşa firmalarının veya resmi makamların yapacağı denetimlerde rastlanan bir ihmal cezayla karşılık bulabilir.
Örneğin büyük bir hastanenin veya okulun yangın merdivenin işler halde olmamasının doğuracağı felaketleri, yangın yaşanmadan önce öngörebilmek gerekir. Bu konuda yetkin yangın merdiveni firmalarından inceleme desteği alınması, profesyonel bir bakış açısıyla binanın yangından korunması için gerekli önlemlerin alınıp alınmadığının tespiti önemlidir. Bu yüzden sektöründe deneyimli yangın firmaları ile işbirliği yaparak çözüm ortaklığı geliştirilmesi gerekir.
1 note
·
View note
Text
Biraz gaming kültürü ve Fallout
Son zamanlarda küçük oyunlarla daha fazla uğ-raşmaya başladım. Önce Shockwave' in küçük oyunları, şimdi de Soldat ki soldat harika bir yapım. 2D hızlı makinayı yormayacak cinsten, küçük şirin grafikler 8,3mb. civarında bir dosya boyutu, multtiplayer counter-strike cinsi bir oyun. Soldat' ı kesin oynayın. (oyun ücretsiz ancak bazı özellikler sadece register edince açılıyor 9$)
Bu arada soldat ve diğer bir çok multiplayer oyuna server bulmak için All Seeing Eye isimli bir program inanılmaz başarılı. Süper filtreler her oyunun özelliklerine göre. Online oyun manyaklarına.
Online FRP ise başka bir olay özellikle de FRP kültüründeki insan faktörünü açığa çıkarma açısından gerekli. Biliyorsunuz bu online ilk FRPlere MUD ları örnek gösterebiliriz. MUD' lar text tabanlı telnet üzerinden oynanan bir çeşit FRP dir. MUDlardan sonra çok kaliteli yapımlar oldu. (tabii arada bir çok grafiksel FRP türemesine rağmen) Ultima Online bu piyasaya tam anlamıyla damgasını vurdu. Ancak Ultima Online ve daha sonradan çıkan çok gelişmiş grafiklere sahip Dark Age of Camelot gibi oyunlarda online oyun tadı için para taleb ediyorlardı. Oyun lisans ücreti + Aylık sabit ücret.
Durum böyle olunca Dransik ilgimi çekti. Sağlam bir ekip tarafından yapılmış güzel bir FRP. Ekipte UO' nun ekibinden kişiler falan da var. 2-3 ay önce de online Dransik beni bayağı bir sardı uzun saatlerce oynadım. Ta ki hayatın o vakti belli, olmayan her zamanki metrosu çekti aldı beni. Bugün bunları yazarken tekrar baktığımda ogünkü bedava beta testler bitmiş ve Dransik' te ücretli olmuş.
Oyun deyince tabii ki burada tarihin gerçek oyunlarından birini tekrar anmak istedim. Fallout. Fallout benim içiçn gelmiş geçmiş en iyi oyundur. Yıllar önce Fallout I ile ilk tanıştığımda tam bir şok yaşamıştım bu kadar iyi bir oyun hayal sınırlarını zorluyordu. Eğer fallout' u anlatmaya gerek duyarsak tam RPG diyebiliriz ve ardından gelen bir çok RPG' nin örnek aldığı bir RPG. Fallout I den sonra Fallout II çıktı bu sefer daha da harika bir çalışma elimizdeydi. Oyun arabirimlerinden konseptine kadar tam bir sanat eseriydi. Unutmadan Fallout Turn-Based bir oyundu. Yani sıra tabanlı. Bugün her stratejide duyduğunuz Real-Time Strategy kelimesi o zamanlar bu kadar da yaygın değildi. Kısacası her turn based oyun gibi bu da size çok ciddi saatler harcatıyordu. Hafta sonları 18-24 civarı saat oynuyordum.
Bundan sonra Fallout : Brotherhood of Steel : Fallout Tactics yayınlandı. Bu sefer ciddi değişiklikler vardı. 2D bırakılıp 3D motora geçilmişti. Fanların niye sorusuna geliştirici ekibin samimi cevabı. Çünkü 2D artistler çok para alıyordu.
FalloutBOS bir fallout değildir aslında Fallout' un bir alt oyunudur. Fallout III' se asla değildir. BOS Fallout oyununu oynayanların tanıdığı bir gruptur zaten bu oyunda da bu gruptaki elemanlardan birisiniz ve takımınızla görevlere çıkıyorsunuz tabii ki Fallout dünyasında. Bu oyunda RPG öğeleri yoktur denecek kadar azdır, daha çok strateji tabanlıdır. Bu yüzden Fallout Tactics deniyor.
Son olarak Fallout III ise tam bir muamma. Çıkıp çımayacağı belli değil ancak dedikodulara bakarsak kesin çıkacak ki açıkçası bende bu şekilde düşünüyorum. Yeni motor BOS ile hazırlandı ne de olsa.
Fallout un ne derece büyüdüğüne biraz daha örnek vereyim, Wasteland (Fallout dünyasının adı) Halflife Yurt dışında Masaüstü FRP'si çıktı. Binlerce fanı var ancak ilginç şekilde Türkiye de pek tanınamadı bu oyun yada Fallout fanları hep gizli kaldı.
Fallout' tan sonra ne oldu ?
Fallout' tan sonra pek tatmin edici oyun olmadı. Baldur's Gate çıktı, Eleştirilerden harika bir oyun olacağını düşünüyordumki, çok kötü bir yapay zeka ve gereksiz 4CD ile karşılaştım. Icewand Dale zaten Baldur's Gate motoru üzerine aynı ekip tarafından çıkarılmıştı söylemeye bile gerek duymuyorum aynı kaderi paylaşır. Daha bir çok oyun çıktı ancak hiç biri Fallout' un yakaladığı atmosferi ve gerçekçiliği yakalayamadı. Ek olarak bir çok 3D FRP-RPG çıktı bu tarz zaten bana itici gelse de bir çoğunu makina konfigürasyonlarımdan dolayı test edemedim.
Ancak Arcanum diye bir oyun çıktı ki bu sağlama benziyordu. Herşeyden önce cazip edici taraf altyapıda gene Fallout' u geliştiren ekibin olmasıydı. Onlar her zaman by gamers for gamers dediler ne de olsa. Maalesef bu oyunuda bir şekilde temin edip test edemedim ancak hakkında çok şey okudum ve kayda değer. En kısa sürede test edecek ve izlenimlerimi de aktarmaya çalışacağım.
0 notes
Text
Mavi Balina Oyunu Nedir, Kimler Nasıl Oynuyor?
Türkiye’de ve birçok ülkede insanların özellikle de gençlerin çok fazla canını yakan oyunlar arasına girdi Mavi Balina. İnsanları kendisine internet siteleri üzerinden ve mobil uygulamalar üzerinden çeken Mavi Balina oyunu aslında bir oyun olmaktan daha çok yönlendirmeli oyun. Bir kişinin diğer kişilere verdiği komutlar uygulanıyor ve bu eğlence oyunu görünümlü ölümcül oyunun sonunda kişiler ölüyor, hem de kendilerini öldürmeye yeltenerek.
Mavi Balina bugüne kadar dünyada 100’den fazla ölüme sebep oldu ve ilk olarak Rusya merkezli olarak geliştirildiği tahmin ediliyor. Rus bir geliştirici tarafından geliştirilmiş olduğu bilinen gerçekçi oyun bugüne kadar internet üzerinden bile herkesin erişemediği oyun oldu. Özellikle karanlık internet sitelerinden erişildiği iddiası olsa da oyuna karanlık internetten çok Telegram sohbet grupları ve WhatsApp sohbet grupları üzerinden linklerin dağıtıldığı ve internet sitesi üzerinden oynanabildiği iddia ediliyor. Oyunun herhangi bir uygulaması bulunmuyor ve direkt olarak çeşitli internet sitelerinden oynandığı, bunun için özellikle bilgisayar gerekmediği belirtiliyor. ‘Mavi Balina oyna’ yazarak oyunu oynamak pek de mümkün olmamakta.
Oyun ile ilgili aslında kimse net bir bilgiye sahip değil. Oyunu oynayanların birçoğu intihar ederek öldüklerinden ötürü oyun hakkında kendilerinden bir bilgi alınamıyor ve bu sayede siber katillere asla ulaşılamıyor. Çoğu kurban çocuk yaşlarda oluyor ve daha çok aileleri ile korkutuluyor.
Kurbanlarını nasıl seçiyor?
Mavi Balina oyununu yönetenler bulunuyor. Bir geliştirici oyunu yaratmış olsa da oyunu kontrol eden ve kurbanlarını uzaktan seçen kişiler dünyanın her tarafında bulunuyor olabilirler. Kurbanlarını özellikle çocuk yaşlardan seçen oyunu yönetenler, bu sayede çocukların kendilerine ve çevrelerine zarar vermesine sebep oluyor ve hemen arkasından çocukların ailelerine bile zarar vermelerine sebep oluyorlar.
Daha çok 10-15 yaş grubu çocukları hedef alan oyunun yöneticileri ilk olarak çocukları masum numaralar ile kandırıyor ve o yaş grubunda çocuklar bu tür dikkat çekici oyunlara çok hızlı kandıkları için kurbanlar yani çocuklar oyunun yöneticileri tarafından kısa süre içerisinde hiçbir çaba harcamadan ele geçirilmiş oluyor.
Çocuklar eğer ki oyun tarafından verilen komutları yani bir yönetici tarafından verilen komutları gerçekleştirmez ise oyunun ilk başında verdikleri adres, isim ve aile bilgileri ile tehdit ediliyor ve kendilerinin dedikleri yapılmazsa başkalarının ailelerine zarar vereceği veya özellikle çocuklardan istenen çıplak görüntülerin ailelerine ve akranlarına gönderileceği belirtilerek tuzaklara çekilmiş oluyorlar
Oyunda her zaman aynı standart tema işlemiyor ve her yöneticinin farklı farklı komutlar verdikleri iddia ediliyor. Bu yöneticilerin büyük bölümünün Rusya merkezli olduğu tahmin edilsede kesin olarak bu yöneticilerin kimler olduğuna Rusya siber güvenlik polisi henüz ulaşmış değil.
Mavi Balina görevleri neler?
Mavi Balina oyunu görevleri, her zaman farklı farklı görevler ve tehditlere sahne olmakta. Oyun ilk olarak çok ufak ve kolay görevler veriyor ve bu sayede çocukları kandırmak oyun yöneticileri için çok daha hızlı olmakla kalmıyor, daha çok hızlı bir şekilde kendilerine bağladıkları bu kurbanları ele geçirebiliyorlar. Çocuklar ile ilk olarak sorunları olup olmadığı ve ne gibi şeyleri sevdikleri konusunda bilgi aldığı iddia edilen oyunun Türkçe olarak yönetenlerinde olduğu belirtiliyor. Türkiye’de İngilizce bilmeyen birçok çocuğun bu oyun sebebiyle ölmesinin ardında yine Türkçe olarak konuşan birilerinin bu oyunda yönetici olarak aktif olarak görev yapıyor olması yatıyor.
Oyunun görevleri arasında ilk olarak bilgiler edinen Mavi Balina yöneticileri, daha sonrasında ise çocuklara kağıda herhangi bir şey yazmalarını veya evden dışarıdan geçen herhangi birisine bir şeyler fırlatmalarını isteyebiliyor. Daha çok fazla görev olsa da görevler genelde çok uzun aylar boyunca sürmüyor. Bazı görevlerde çocukların kollarına kesici aletler ile balina çizmeleri ve bunu asla başkalarına göstermemeleri gerektiği tembihleniyor.
Koluna balina çizdiklerini kendilerine resimle atmalarını isteyen oyun yöneticileri, bazen ise çocuklara uyuşturucu krem gibi öneriler verdikleri ve bu sayede acı hissetmeden onlara ”dövme yaptın” gibi kandırdıkları olduğu iddiası internette dolaşımda. Bu konuda çocukların kollarına veya farklı yerlerine bu resimleri çizdiren oyunda bu görev her zaman için aktif olarak yöneticilerce (katillerce) kullanılmıyor.
Oyunun en önemli görevleri arasında yer alan ise başkalarına zarar verme ve başkalarının canını acıtacak şeylere başvurmak ilk sırada geliyor. Oyun yöneticileri 10-15 yaş grubu çocuklardan ailelerine kötü davranmalarını ve bunu ses kaydına alıp kendilerine iletmelerini, arkadaşlarına zarar vermelerini ve başkalarına kötü davranarak onların canına ve malına zarar vermesini isteyebiliyor. Kimi zaman sokakta duran bir arabanın çizilmesini ve bu çizilme anının video ile kendilerine gönderilmesini isteyen oyunun yöneticilerinden birileri, kimi zaman ise başkasının başına taş atılmasını isteyebilir. Bu tür görevler her zaman değişim gösterebilir.
‘Çocuğum Mavi Balina oynuyor olabilir mi?’
Evet, çocuğunuz Mavi Balina oyunu oynuyor olabilir. Mavi Balina oynayıp oynamadığını nasıl öğreneceğim? Diyen sorumlu bir ebeveyn iseniz ve çocuğunuzun bu oyunu oynadığından şüphe ediyorsanız önce sakin kalmaya bakın. Çocuğunuza direkt olarak bu oyunu oynayıp oynamadığını sormadan hemen önce şu maddelere dikkat edin ve çocuğunuzda olup olmadığını gözlemleyin.
Çocuğunuz son dönemde size karşı asabi davranmaya başladı mı?
Daha önce sizinle çok iyi anlaşan, sizinle sohbet eden çocuğunuz bir anda değişti ve farklı bir çocuk haline mi geldi?
Çocuğunuzla ilgili okuldan veya çevreden daha fazla şikayet gelmeye başladı mı?
Çocuğunuz görünürde herhangi bir şey satın almıyor olmasına rağmen sizden daha fazla ve sürekli para istiyor mu?
Evde duran değerli eşyalar çalınmış veya yeri değiştirilmiş mi?
Çocuğunuz internetten çıkmıyor ve siz odaya girince sayfayı kapatıyor mu?
Sürekli olarak zamanını ev dışında geçirmeye mi başladı?
Bu maddeleri gözlemledikten sonra eğer bunlardan birkaç tanesi veya bir tanesi bile varsa çocuğunuz Mavi Balina oyununu oynuyor olabilir. Bu maddelerin hepsi yerine geliyor olsa bile ve hepsi çocuğunuzda var olsa bile çocuğunuz Mavi Balina oynamıyorda olabilir.
Her çocuk ergenlik döneminde zaman zaman psikolojik olarak problemler geçirebilir, bunlar kalıcı olmayan geçici olması beklenen normal yaşamsal olaylardır. Sizde çocuk oldunuz, vücudunuzun değişimine ayak uydurmak, kendi anne ve babasından vücudunda olan değişimlere bağlı olarak gereksiz yere de olsa o yaşta bunu çok büyük bir utanç olarak algılamak, para sorunları ve ne olacağını düşünme gibi konular nedeniyle çocuk depresif olabilir.
Yine de önlemler almakta fayda var. Eğer çocuğunuzda bu maddeler söz konusu ise ve özellikle başkalarına zarar vermeye ve size zarar vermeye başladı ise uyuduğu saatler cep telefonunu kontrol etmeye çalışın. Eğer cep telefonunda şifre var ise bir arkadaşınızı veya bir yakınınızı araması için cep telefonundan ”bu kişiyi arar mısın?” diyerek sorun ve aramasını isteyin. Ardından lavabo veya farklı bir yere geçerek konuşuyormuş gibi yaparak cep telefonunda aramayı kapatıp cep telefonunda internet geçmişine (tüm tarayıcılardan) bakın. Daha sonrasında internet geçmişinin ardından cep telefonundan çekilmiş fotoğrafları kontrol edin ve ses kayıtları bölümüne bakın. WhatsApp ve Facebook gibi uygulamalarda son yazışmalarını kontrol ederek izlemeye devam edin. Eğer çocuk Mavi Balina oynuyor ise telefonunda mutlaka bu izlere rastlamak mümkündür.
Eğer cep telefonu yerine daha çok bilgisayarda zaman geçiriyor ise bilgisayarda da aynısını yapın ve bilgisayarı iz bırakmayacak şekilde çocuk dışarıda olduğu bir zaman kontrol edin. Size karşı hakaretlerde bulunması veya bilgisayarına bakmasını engellemesine izin vermeyin ancak mümkünse bunu ondan gizli yapın.
Mavi Balina nasıl öldürüyor?
Mavi Balina oyunu oynayanlar nasıl ölüyor? Mavi Balina kurbanlarını bir şekilde intihara sürüklemek konusunda gelmiş geçmiş en iyi online katil bir programdır. Bu aslında Mavi Balina oyununda önce görevlerin hepsi tamamlanmadan intihar edilmesine izin verilmiyor olduğu iddialarının önüne geçebiliyor. Mavi Balina görevleri tamamen yerine getirilmez ise daha acı verici görevlerin verildiği ve bu görevlerin ardından ise intihara sürüklediği biliniyor. Oyunda net olarak bilinmeyen birçok intihar yöntemi var ve bunlar daha çok halk arasında dikkat çekici olmayan urganla boyundan asılarak intihar etmek, yüksek bir yerden atlayarak intihar girişiminde bulunmak gibi standart ve herkes tarafından bilinen intihar yöntemlerine yönlendiriyor oyun.
Oyunda daha çok insanların öldürülme aşamasına gelmeden çok uzun süre geçmesi istenmediği için bir gün içerisinde birden fazla görev verildiği de iddia edilmekte.
Dijital katiller!
Mavi Balina gibi oyunlar Avrupa ve ABD değil, daha çok gelişmeye devam eden Ortadoğu ve Asya ülkelerinden kurban arıyor. Rusya gibi ülkelerden de kurbanlar arayan Mavi Balina oyununu geliştiren ve yöneten kimseler bu konuda devletlerin sürekli takibinde olsa da kimliğini iyi gizleyebildikleri için bir şekilde yakalanmaktan kurtulabiliyorlar. Türkiye’de bugüne kadar 10’dan fazla çocuğun ölümüne sebep olan oyun hakkında dijital katiller kavramı pek kullanılmasa da dijital olarak yayılan ve çocukları öldüren katillerin bulunması gerekiyor.
Nasıl korunacağız?
Mavi Balina korunma yöntemleri çocukların ebeveynlerce sürekli baskı altında olmadan takibinden geçiyor. Eğitimsiz birçok ebeveyn geçmişte kendi yaşam tarzlarının kontrolsüz olması nedeniye çocuklarının başını boş bırakmadan sık sık takip etmeli ve de özellikle erkek çocukları ile babalar, kız çocukları ile annelerin yakından ilgilenmesi öneriliyor. Eğer ki sürekli olarak çocuğunuz sizden uzaksa ve sizinle görüşmek istemiyorsa bu duruma karşı neyin sebep olduğunu ve neden dolayı çocuğunuzun böyle olduğunu uzmanlara danışarak ve bilgi alarak öğrenmeniz ve buna göre hareket etmeniz öneriliyor.
Aksi durumda çocuğunuzun başına daha kötü olaylar gelebilir. Mavi Balina sadece erken yaşıtlarda değil, geç yaşlarda olan orta yaş ve ileri yaş grubunda olan insanları bile psikolojik olarak etkisi altına alabiliyor ki bu durumda daha çok insanı kendisine çekebilecek bir oyun olduğu net.
The post Mavi Balina Oyunu Nedir, Kimler Nasıl Oynuyor? appeared first on Zovovo - En İyi Bilgi Sitesi.
Kaynak: https://www.zovovo.com/mavi-balina-nedir/
0 notes
Text
Celticbet Sitesi Genel Bilgiler
Oldukça güvenilir bir bahis şirketi olan Celticbet canlı poker oranlarıyla dikkat çekiyor. Celticbet aslında bahis pazarında mazisi olan bir site olmasına rağmen ülkemizdeki bahis piyasasına biraz geç girmiş bir sitedir. Curaçao Gaming Control Commission lisansıyla hizmet veren site ilk olarak 2010 yılında ülkemizde bahis oyuncularıyla buluştu. O günden bu yana devamlı büyüyen kullanıcı sayısıyla bahis dünyasının önemli bürolarından biri olmayı başardı. Genel bahis sitelerinin tersine çok daha sade bir tasarımı tercih eden Celticbet; kişisel fikrimce aslında en iyisini yapıyor. Neyin nerede olduğunu çok rahat bulabildiğiniz ve gözü yormayan arayüzüyle kolay bir şekilde kupon oynayabileceğiniz sitenin tek kötü tarafı programa erişim ayarlarını kavramanın biraz zaman alması. Kullanıcılarına online bahis imkanı da sunan Celticbet malesef bu konuda diğer rakiplerinin gerisinde. Programın önemli maçları haricinde kısıtlı canlı bahis seçenekleri sunan sitenin genel bahis opsiyonları ise sektörün diğer büyük siteleriyle hemen hemen benzer özellikler gösteriyor. Ülkemizde yasal olarak bahis yapmanın tek yolu Spor Toto teşkilatının kontrolünde bulunan iddaa şirketi ve bu şirket bünyesinde çalışan bahis siteleridir. Fakat bir çok bahis tutkunu İddaa sisteminin şartlarını zorlayıcı, oranlarını çok düşük ve bahis seçeneklerini yetersiz görmektedir. Bu nedenle internet üzerinde servis veren bir çok illegal online bahis bürosu neredeyse tüm profesyonel ve amatör bahisçilerin birinci tercihi olmaya devam etmektedir.
Celticbet Güvenilirlik
Bu pazarda en mühim şey olan güvenilirlik konusunda karnesinde bir kaç kırıklar olsa bile piyasanın yine de iyilerinden biri olan Celticbet ile alakalı internette 333 şikayet konusu bulunurken şirkete dair şikayetvar.com üzerinde 60 tane kayıt açılmış. 11% geri dönüş oranıyla da şikayetlere cevap verilmiş. En güvenilir bahis şirketi olarak lanse ettiğim Celticbet şirketi ile ilgili yurtdışı bahis forumlarında araştırma yapsanız tek seferde 10 bin dolar gibi çok yüksek rakamlar kazanmış kişilerin 24 saat gibi çok kısa zamanda kazandıklarını tahsil ettiğini görebilirsiniz. Kısacası Celticbet gibi sektörün öncülerinden olan bir şirket asla çok fazla kazanıyorsunuz diye size pronlem çıkarmaz. Site kuralları dahilinde oynadığınız sürece yüzlerce dolar dahi para kazansanız en kısa zamanda paranız ödenir. En Güvenilir Bahis Siteleri h3>Celticbet Sorunsuz Ödeme Yapıyor mu? Yabancı bir bahis firmasında bahis oynamayı düşünen şahsın en büyük düşüncesi ödeme problemidir. Bahis yaptığı siteyle alakalı sürekli ödeme yapıyor mu endişesi beyninde döner durur. Ne yazık ki bu sorunun yanıtını almak arasıra pahalıya malolur. O sebeple bahis yapmadan önce üye olmak istediğimiz şirketin güvenilir olduğunu araştırmak mecburiyetindeyiz. Lakin araştırma yaparken tarafsız olmayan yorum siteleri veya tarafsız olmayan kullanıcı forumları sebebiyle sıklıkla yanılırız. Celticbet bahis şirketinin ödeme yapan güvenilir bir bahis şirketi olduğunu öğrenmek için ben de uzunca bir süre inceleme yaptım. Bu amaçla güvenilir mi sorusunu sorduğum bir çok kullanıcıdan olumlu cevaplar aldım. Bundan dolayı ben de size içim rahat bir şekilde Celticbet bahis sitesini şiddetle öneriyorum. Celticbet bahis bürosu Pidpay, PayKwik, Epro Kredi Kartı, Bitcoin, Ready Cash Card, Webmoney, Bocash, Paysafecard, Click2Pay, CepBank, TillCard, TLNakit, Speedcard, benzeri ödeme yöntemlerini desteklemektedir.
Celticbet Güncel Giriş Adresi 2019
Bu ülkede bahis pazarı sadece bir tek firmanın tahakkümü altındadır. Bu büronun izin verdiği bahis siteleri üzerinden bahis yapılabilir. Harici bütün bahis yapma yöntemleri yasadışıdır. Yalnız bahisçilerin internet kullanmaya başlamasıyla birlikte üyeler bu gereksiz yasağı da rahatlıkla delmektedirler. Çok daha iyi oranlar ve promosyonlar sunan illegal şirketler zaman geçtikçe daha çok seçilmektedir. Bu sorunun önüne geçmek amacıyla bahis şirketlerinin giriş adresleri çok sık ulaşıma kapanmaktadır. Kullanıcı kaybetmek zorunda kalan bahis siteleri sık sık giriş adresi değiştirerek engellenme problemini halletmişlerdir. Celticbet bahis sitesi de engellenmiş olan bürolardan biridir. İşte bu sebeple en yeni giriş adresi Celticbet.com urlsinden bahis bürosuna girebilirsiniz.
Celticbet Mobil Sayfası
Gelişmeye böylesine imkan tanıyan bir alana yatırım fırsatını asla geri çevirmeyecek olan Celticbet gibi yurtdışı bahis siteleri için, bu kullanıcıların sitelerinde daha fazla vakit harcaması ve haliyle çok daha fazla para kazanmaları anlamına gelmekte. Normal bir pc'den daha kuvvetli ve çok daha fazlasını yapabilen mobil cihazlar piyasaya ardı ardına çıktığı için, geleneksel pc satışlarında bile mühim bir gerileme söz konusu. Zaten bahisçinin elindeki mobil cihaz bir masaüstü bilgisayardan daha iyi performans veriyorken, kimse pc satın almaya bile gerek duymamaktadır. Modern kent hayatında sürekli hareket halinde bir yaşam sürdürmekte olduğumuz gerçeği değerlendirildiğinde bu daha çok mantıklı geliyor. İnsanlar işe ulaşım için bile metrobüste harcadıkları zamanı mobil cihazlar vasıtasıyla internette geçiriyor. Bu nedenlerle hemen hemen çoğu bahis şirketi bu pazarda farklı telefonlar ve farklı üreticiler için farklı uygulamalar üretmiş ve telefondan bahis yapmayı sağlıyor. Celticbet sitesi de üyelere mobilden kupon yapılabilen firmalardandır.
Müşteri Destek
Celticbet bahis bürosu canlı destek hizmetleri yabancı bahis siteleri içinde oldukça kaliteli olanlardan birisi. Her gün ulaşabileceğiniz hizmet operatörleri sayesinde yarına ertelenen veya yarıda kalan maçlar gibi küçük sorununuzda anında yardım bulmak mümkün.
Celticbet Bahis Yorumları
Bahis oynayacağınız bahis bürosundan emin olmak için yorumlara göz atmak en iyisidir. Sosyal medya ve uludağ gibi pek çok sözlük siteleri ve kullanıcı forumları bize bu sebeple fikir verebilir. Celticbet bürosu için topladıklarımız bunlar: Nasıl üye olurum anlatan olsa keşke. (Destek Forumu) Canlı destek hattı hızlı. Tek kafama takılan kredi kartıyla para yatıramıyorum. (Facebook) Dolandırıcı olduğunu kesin bilen bilenler? (Destek Forumu)
0 notes
Text
TEHLİKELİ MADDE GÜVENLİK DANIŞMANLIĞI MEMNUNİYETİ
TEHLİKELİ MADDE GÜVENLİK DANIŞMANLIĞI MEMNUNİYETİ
Yaklaşık bir yıldır tehlikeli maddelerin karayollarından taşınması (ADR) ve demiryollarından taşınması (RID) ile denizyollarından taşınması (IMDG Code) hakkında danışmanlık hizmeti veriliyor ve ilgili işletmelerce alınıyor. Bilindiği üzere Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bu hizmetin Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı Kuruluşlarınca (TMGDK) verilmesini düzenledi ve 1 Ocak 2018 tarihinde muafiyet kapsamında bulunan perakende akaryakıt istasyonları ile kamu kurum ve kuruluşlarının da sisteme dahil olması sayesinde sistem kurulmuş oldu.
ATLAS TMGDK olarak bizler oldukça verimli ve başlangıç aşaması için faydalı işler yaptığımıza inanıyoruz. Hizmet verdiğimiz işletmelerden aldığımız geri dönüşler, yaptığımız faaliyetleri görüp değerlendiren paydaşlar ve en önemlisi birlikte görev yaptığımız mutlu danışman kadromuz bizi gelecek açısından umutlandırmaktadır.
Şimdi yaklaşık bir yıllık geçmişi değerlendirmek ve hem hizmet alanlar, hem de hizmet verenler açısından ülkemizdeki tehlikeli madde mevzuatı hakkında memnuniyet durumunu incelemek ve gelecek yıl başlayacak yeni sözleşme dönemi için paydaşlara fikir vermek maksadıyla sektörü inceleyelim.
HİZMET ALANLAR AÇISINDAN DANIŞMANLIK HİZMETİ MEMNUNİYETİ
Hizmet alan işletmeler, yılda 50 tondan fazla tehlikeli madde ile iştigal eden işletmelerdi. İşletmelerin hizmet aldıkları TMGD’ ler ve TMGDK’ lar açısından memnuniyet kriterlerini aşağıda açıklamak istiyoruz:
Danışmanın asli görevi hizmet verdiği işletmeye düzenli olarak gitmek ve ziyaretlerini kayıt altına almaktır.
Danışman, işletmede iştigal edilen tüm kimyasalları incelemeli ve hangi maddelerin tehlikeli madde olduğunu, hangilerinin tehlikeli madde olmadığını işletmeye rapor olarak sunmalıdır. Örnek vermek gerekirse bir akaryakıt istasyonunda sizce kaç adet tehlikeli madde vardır diye sorsam muhtemelen herkes beşi geçmeyecek madde sayacaktır ancak ADR anlaşmasını incelediğinizde Çakmakların UN 1057 olarak, akülerin, Akülerin UN 2800 olarak tanımlandığını, istasyonlarda satışı yapılan kolonya gibi maddelerin de ADR kapsamına girdiğini tespit eden danışmanlara ihtiyaç bulunmaktadır.
Danışmanlar tespit ettikleri tehlikeli maddelerin tehlikelerinin neler olduğu hakkında araştırma yapmalı, her bir maddenin potansiyel tehlikesini tespit etmeli ve tespit ettiği risklerin oluşmaması için alınması gereken tedbirleri işletme personeline eğitimler vererek anlatmalı ve hem farkındalık, hem de maddelerle çalışan ilgililere göreve yönelik eğitimler vermelidir.
Danışman, tespit ettiği tehlikeli maddelerin herhangi bir kaza, olay gibi ciddi sonuçlara neden olup olamayacağını hesaplamalı ve muhtemel kaza veya olaylara karşı veya olay olduğunda uygulanacak hareket tarzlarına ilişkin prosedürleri ve talimatları hazırlayıp ilgililere tebliğ edilmesini sağlamalıdır.
Ciddi sonuçlar doğurabilecek maddelerle iştigal ediliyorsa ADR şartlarına uygun bir EMNİYET PLANI hazırlamalıdır. Hazırladığı emniyet planının ADR şartlarına uygun olarak kozmik gizli kapsamda ilgilisine tebliği ile plana uygun tatbikatlar planlamalı ve uygulamalıdır. Akaryakıt istasyonu örneğinden yola çıkarsak boşaltım yapan bir benzin tankerine yoldan geçen kötü amaçlı kişilerin Molotof kokteyli ile saldırması durumunda yapılacak hareket senaryosu örnek verilebilir.
Danışman, bir kimyasal madde işletmesinde tehlikeli madde taşıması yapacak araçların karayolu denetimlerinden sorunsuz geçmesini sağlayacak tüm tedbirleri almalı ve herhangi bir durumda 24 saat sorulara cevap vermelidir.
Danışman, hizmet verdiği işletmeye tehlikeli madde getiren nakliyeciler veya gönderen firmanın araç ve ambalajlarını ADR açısından kontrol edebilecek sürdürülebilir bir kontrol mekanizması kurulumu için ilgililere eğitim vermelidir.
İşletmede kullanılan ambalaj, IBC konteyner ve araç ile ekipmanların ADR şartlarına uygunluğunu denetleyecek bir mekanizma kuracak şekilde eğitim vermeli ve periyodik kontroller ve süreçleri yönetecek ilgilileri yetiştirmelidir.
Danışman, işletmesine herhangi bir alanda tehlikeli madde mevzuatlarına uygunluk açısından daha az maliyetli yöntemleri önerebilecek mevzuat bilgisine sahip olmalıdır.
Danışman mükemmel bir yaratık değildir, arkasında tecrübesi yüksek, bilgi birikimi geniş ve araştırma açısından sağlam bir ekip olmalıdır ki karşılaştığı herhangi bir soru veya sorunda danışıp doğru kararı verebilsin.
Danışman, vereceği yanlış kararın hizmet verdiği işletmeyi direk mali bir yük ve sorumluluk altına sokabileceği, doğru kararlarla işletmesine ekonomik kazançlar ve prestij sağlayabileceğini bilerek sorumlulukları oranında işletme lehine en doğru kararı verebilmelidir.
Danışmanın maliyeti ayda sadece bir veya iki gün ziyaretlerine göre değil, işletme için evde veya ofiste harcadığı günler de hesaba katılmak suretiyle değerlendirilmelidir.
Aslında sayılabilecek daha çok ayrıntı olduğunu belirterek konuyu özetlemek gerekirse, geçtiğimiz bir yıl süresince işletme lideri olarak aldığınız Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı (TMGD) hizmetini yukarıdaki kriterlere göre değerlendirdiğinizde, yaptığınız işin tehlikelerini değerlendirerek yaptığınız iç muhasebede içinizde bir sıkıntı oluşmuyor ve kolaylıkla cevaplıyorsanız rahat olun. Bilgili bir danışmanınız var, arkasında da yetkin bir TMGDK var demektir.
Aksi takdirde yetersiz veya bilgisiz bir danışmanınız veya maalesef mevzuata aykırı şekilde başka bir iş yapan, aynı zamanda TMGD hizmetini ikinci işi olarak yapan bir danışmanınız olabilir. Bunun potansiyel riski nedir diye sorulacak olursa, aldığınız riski hatırlatmak zorunda kalacağız. İşletmenizde olası bir tehlikeli madde kazası olduğunda, işyeri sahibi veya yöneticisi olarak size sorulacak ilk soru, hangi önlemleri aldığınız sorusu olacaktır. Bu soruya sizin cevap vermeniz biraz zor olacak ve danışmanın sorumlu olduğunu söyleyeceksiniz. İşte bu aşamada hem sizi, hem işletmenizi hem de kendisini koruyacak bilgi sahibi, tüm risklere karşı gerekli ve yeterli önlemleri almış bir danışman arayacak gözleriniz.
ATLAS TMGD Kuruluşu olarak İzmir merkez ve 13 bölgede tüm Türkiye çapında verdiğimiz hizmetlerde bu konuların farkında olarak hizmet verdiğimiz işletmelerde yeterli bilgilendirme yaparak işletmelerin hem haklarını, hem de sorumluluklarını tam anlamıyla yerine getirmelerini sağlamak amacıyla online danışmanlık programıyla anlık denetim ve kontrol dahil kurulu sistemimizle en verimli ve ekonomik hizmeti vermeye çalışıyoruz.
Tehlikeli maddelerin doğasından bahsedecek olursak; her tehlikeli madde barındırdığı tehlikeyi devamlı surette üretir. Alınması gereken önlemler alındığı sürece hiçbir şey olmaz ancak sistemin ucunda yer alan çalışanın bile bir ufak ihmali, telafisi güç sorunlara ve sonuçlara neden olabilir. Zamanında gerekli müdahaleyi yapan bilgi sahibi çalışan, büyümeden riski yok edebilir. Birleşmiş Milletler kaynaklı ADR mevzuatı, her bir tehlikeli madde için taşıma kurallarını bize sunmaktadır. Danışmanlar ise bilinen kuralları işletmemizde uygulatacak ve yapılan uygulamaları işveren adına denetleyerek düzgün işlemesini sağlayarak olası kaza ve ciddi sonuçlar doğuracak olaylardan işletmenizi, çalışanları ve çevreyi koruyacaktır. Kaza veya olay olduktan sonraki pişmanlığın ve mali sonuçların ağırlığından bahsetmeyi ise gereksiz buluyoruz. Sonuç olarak diyebiliriz ki: Tehlikeli madde işi ucuz bir iş değildir, ucuza getirilecek bir iş hiç değildir.
HİZMET VEREN DANIŞMANLAR AÇISINDAN MEMNUNİYET
Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanları, ülkemizin, Üniversitelerin mühendislik veya Fen fakültelerinden mezun olmuş en iyi eğitimli kesiminden oluşmaktadır. Söylenenlere göre Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS)’ tan sonra bilinen en zor sınav olan ADR/TMGD sınavını başarıyla geçen ve sınava giren yüz kişiden ortalama ilk beşe giren kişilerdir. İçine girildiğinde gerçekten keyifli ve gönülden isteyerek yapıldığında insanı tatmin eden bir hizmeti vermek için üstün çabalar sergileyen danışmanlar, gittikleri işletmelerde faydalı olmak, işletmeye artı değer katmak ve sağladığı yararla hem işletmenin potansiyelini yükseltmek, hem de ülkemizin ADR mevzuatında ağırlıklı olarak Avrupa ülkeleriyle tehlikeli madde açısından aynı dili konuşmak suretiyle ekonomik çıkarlarına hizmet etmeyi amaçlamışlardır.
Danışmanların, hizmet verdikleri işletmeleriyle ilgili memnuniyetine gelecek olursak dikkate alınması gereken kriterleri de aşağıda sunmak istiyoruz.
Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanları, hizmet verdikleri işletmelerde işletme liderine karşı sorumludurlar. Verecekleri kararlar işletmenin bütününü ilgilendirmektedir ancak genellikle İş Güvenliği Uzmanlarına veya çevre danışmanlarına bağlı çalışmak durumunda kalmaktadırlar. İşletme dahilindeki bürokratik hiyerarşi, danışmanın kararlarına ihtiyaç duyacak diğer birimlerin yararlanmasına engel olabilmektedir.
Danışmanlar, sözleşmeleri gereğince gizlilik anlaşmasının tarafıdırlar ve hizmet verdikleri işletmelerin hiçbir bilgisini üçüncü kişilerle paylaşmaz ancak yine da bazı bilgilere ulaşmada zorluklar yaşarlar. Bazı depolara giremezler.
Sektörümüz her ne kadar yeni de olsa eğitim işimizin önemli bir parçasıdır. İşletmelerde kabul gören iş sağlığı ve işçi güvenliği eğitimleri tehlikeli madde eğitimleri için de kabul görmeli ve çalışanların zamanlarının bir kısmının eğitim için ayrılması konusunda işletme yönetimleri olumlu yaklaşmalıdır.
Danışmanlar, hizmet verdikleri işletmelere gelen tehlikeli maddelerin ADR şartlarına uygun şekilde ambalajlanmış, yüklenmiş, doldurulmuş ve işaretlenmiş olduğundan emin olmak zorundadır ancak bu kontrolleri eğitim verdiği güvenlik personeliyle uygulamak zorundadır. Personelin hem eğitime hem de kontrollere teşvik edilmesi tesisin güvenliği için önemlidir. Sigortası olmayan bir tankerle asit alımı yapan bir işletme herhangi bir zarar söz konusu olduğunda sorumluluğu direkt üstüne almış demektir.
Danışmanlar atanarak altına girdikleri sorumluluğun gereğini yerine getirmek isterler ancak usulsüzlük teklifleriyle karşılaşırlar. Gelmeden işleri gelmiş gibi yapma konusu, eğitim vermeden vermiş gibi belge doldurma konusu gibi talepler işletme yetkililerinden geldiğinde ilgili kişi farkına varmadan hem kendisini, hem de danışmanı büyük risk altına sokmaktadır. Bir tanker akaryakıtın yanması, veya dökülmesinin ekonomik boyutu sorumluluğu oranında danışmana rücu ettiğinde altından kalkılamaz bir mali yük danışmanı bekliyor olacaktır. Bu aşama maddi altyapısı sağlam, riskleri hesaplamış ve sigorta bilinci bulunan TMGDK’ larca sağlanabilecek olup danışmanın da bu potansiyeli hesaba katması gerekmektedir.
Danışman bir ay süresince verdiği hizmetin karşılığını tam ve yaptığı anlaşma şartlarına uygun şekilde almalıdır. Dönemsel kriz periyotları istisna tutulursa danışmanların ücretleri zamanında ve tam olarak ödenmeli ve sosyal güvenlik primleri doğru şekilde yatırılmalıdır.
Danışmana tehlikeli madde güvenlik danışmanlığı işi ikinci iş olarak teklif edilmemeli, asgari ücret seviyesinin altında bir ücretle çalışma teklif dahi edilmemelidir.
TMGDK’ lar danışmanlarını ADR hükümlerinin doğru uygulanması açısından gerek saha eğitimleriyle, gerekse dokümantasyon desteği vererek sorumluluktan kurtaracak şekilde yönlendirebilmeli, danışmanlarını sahada yalnız bırakmamalıdırlar.
Bu aşamada da sayılabilecek oldukça fazla memnuniyet kriteri olmasına karşılık maalesef yukarıdaki kriterleri karşılayarak görev yapan danışman sayısının oldukça az olduğunu gözlemliyoruz. Danışmanların da hem TMGDK seçiminde, hem de hizmet vereceği işletme seçiminde aktif ve etkili olması önem kazanmaktadır. Bu da danışmanların sahada bulunmasını ve hizmet verebilecek işletmeleri birilerinin bulmasını beklemekten vazgeçmeleri ile olabilecektir. Diğer bir alternatif ise ATLAS TMGD gibi hizmet verilen işletmeden gelen gelirin adil şekilde belirli oranlarda paylaşılması neticesinde hiçbir danışmanın aldatıldığına dair bir endişe hissetmemesinin sağlanmasıdır.
Sonuç olarak TMGD sektörü ülkemizin tehlikeli madde üretim ve ticareti kapasitesini Avrupa pazarları öncelikli olarak genişletebilecek stratejik bir sektördür. Uluslararası ticari faaliyetlerde mevzuatlar, aşılması gereken en önemli unsur olduğundan halen yaşanan ekonomik kriz döneminde bilgiye ve güvenliğe yatırım yapılmalı, kaz gelecek yerden tavuk esirgenmemelidir. Danışmanlık faaliyeti tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de layık olduğu yeri bulacaktır. ATLAS TMGD olarak bu vizyonla hem danışmanlarımızın memnuniyeti, hem de hizmet verdiğimiz işletmelerin memnuniyetini ön planda tutarak ülkemiz için de yeni iş imkanları ve yeni pazarlar yaratmak maksadıyla özellikle değerli ve pahalı olan tehlikeli madde lojistiğinde dünya çapında hak ettiğimiz payın alınması için var gücümüzle çalışıyoruz. Aynı performansın sektördeki paydaşlarımızın hepsine de öneriyoruz.
Ahmet CAYIK
TMGD ADR/RID/IMDG Code
Eğitmen TMGD ADR/RID/IMDG Code
ATLAS TMDG Şirket Yetkilisi
TEHLİKELİ MADDE GÜVENLİK DANIŞMANLIĞI MEMNUNİYETİ
0 notes
Text
en iyi online casinolar
Bu seanslarda Casino çevrimiçi oynanabilir. Birçok casino oyuncusu evde kalmak ve en sevdikleri casino golf oyunlarini oynamayi tercih eder. Bu, arabaniza biraz yakit harcamak için degil, casino bölgesine ulasmak için seyahat etmek için daha fazla zaman harcamak için degil, daha keyif verici. Aslinda genellikle çevrimiçi oynamak daha uygun olsa bile, kisinin kare harekete geçmesi ve gereksiz seylerin önlenmesi için bazi riskler vardir. Iste online casino oynarken ilk on ipucu. online casino siteleri Çevrimiçi bir kumarhane ile kayit olurken paraniz için çok sey olabilir. Gördügünüz casinolarin isaret ettigini duydugunuz saygin kumarhaneler olabilir. Fakat bir kisi bunu duydugunda bunun kusurlari olmadigi anlamina gelmez. Dolayisiyla, çevrimiçi bahisler için harekete geçmeden önce, muhtemelen bakmak için bazilarini burada bulabilirsiniz. Çevrimiçi Kumarhaneler, kara tabanli gerçek kumarhane üzerinde gerçekten bir avantaj teskil ediyor. Burada bir kaniti olarak, kara tabanli casinolar üzerindeki bir çevrimiçi casino'nun avantajlarindan bir avuç var.
0 notes
Text
online casino siteleri
Bu seanslarda Casino çevrimiçi oynanabilir. Birçok casino oyuncusu evde kalmak ve en sevdikleri casino golf oyunlarini oynamayi tercih eder. Bu, arabaniza biraz yakit harcamak için degil, casino bölgesine ulasmak için seyahat etmek için daha fazla zaman harcamak için degil, daha keyif verici. Aslinda genellikle çevrimiçi oynamak daha uygun olsa bile, kisinin kare harekete geçmesi ve gereksiz seylerin önlenmesi için bazi riskler vardir. Iste online casino oynarken ilk on ipucu. en iyi online casinolar Çevrimiçi bir kumarhane ile kayit olurken paraniz için çok sey olabilir. Gördügünüz casinolarin isaret ettigini duydugunuz saygin kumarhaneler olabilir. Fakat bir kisi bunu duydugunda bunun kusurlari olmadigi anlamina gelmez. Dolayisiyla, çevrimiçi bahisler için harekete geçmeden önce, muhtemelen bakmak için bazilarini burada bulabilirsiniz. Çevrimiçi Kumarhaneler, kara tabanli gerçek kumarhane üzerinde gerçekten bir avantaj teskil ediyor. Burada bir kaniti olarak, kara tabanli casinolar üzerindeki bir çevrimiçi casino'nun avantajlarindan bir avuç var.
0 notes
Text
kazandirancasino.com
Bu seanslarda Casino çevrimiçi oynanabilir. Birçok casino oyuncusu evde kalmak ve en sevdikleri casino golf oyunlarini oynamayi tercih eder. Bu, arabaniza biraz yakit harcamak için degil, casino bölgesine ulasmak için seyahat etmek için daha fazla zaman harcamak için degil, daha keyif verici. Aslinda genellikle çevrimiçi oynamak daha uygun olsa bile, kisinin kare harekete geçmesi ve gereksiz seylerin önlenmesi için bazi riskler vardir. Iste online casino oynarken ilk on ipucu. online casino siteleri Çevrimiçi bir kumarhane ile kayit olurken paraniz için çok sey olabilir. Gördügünüz casinolarin isaret ettigini duydugunuz saygin kumarhaneler olabilir. Fakat bir kisi bunu duydugunda bunun kusurlari olmadigi anlamina gelmez. Dolayisiyla, çevrimiçi bahisler için harekete geçmeden önce, muhtemelen bakmak için bazilarini burada bulabilirsiniz. Çevrimiçi Kumarhaneler, kara tabanli gerçek kumarhane üzerinde gerçekten bir avantaj teskil ediyor. Burada bir kaniti olarak, kara tabanli casinolar üzerindeki bir çevrimiçi casino'nun avantajlarindan bir avuç var.
0 notes