#olgunlaşma
Explore tagged Tumblr posts
Text
Sevdiğin her şey seni sevmez. Suyunu ve ışığını eksik etmediğin her çiçek, memnuniyetle açmaz. Bazen büyük pişmanlık yaşayacağın hâlde yürürsün bazı yolları. Olgunlaşma merhalesinde bir adımdan ibarettir hepsi ve her adım kalbini biraz daha eğitmen içindir.
47 notes
·
View notes
Link
#beypazarı bürgüsü#keçi koop#ankara olgunlaşma enstitüsü#depremzedeler#yardım#ato#gürsel baran#keçiören belediyesi#keçmek#turgut altınok#haberola#zahide funda öztürk#nihal yıldız#yerel haber
2 notes
·
View notes
Text
Vez Meyvesinin Faydaları ve Olgunlaşma Süreci
Vez Meyvesinin Faydaları ve Özellikleri Doğada kendiliğinden yetişen vez meyvesi, özellikle şeker hastalığından soğuk algınlığına, böbrek rahatsızlıklarından yüksek tansiyona, hatta grip gibi çeşitli hastalıklara karşı şifa kaynağı olarak değerlendirilmektedir. İç Anadolu bölgesinde, özellikle Sivas ve Tokat’ın yüksek kesimlerinde yetişen bu özel meyve, dalından sarı veya turuncu renkte…
#şeker hastalığı#böbrek rahatsızlıkları#meyve tüketimi#olgunlaşma süreci#Sağlık#Sivas#soğuk algınlığı#Tokat#vez meyvesi#Yüksek Tansiyon
0 notes
Text
Toprağın Oluşum Evreleri
Toprağın Oluşum Evreleri
#AnaKayaç, #Bitkiler, #Doğa, #DoğalFaktörler, #Erozyon, #Iklim, #MineralMaddeler, #Olgunlaşma, #OrganikMaddeler, #Parçalanma, #ToprağınEvreleri, #ToprağınOluşumu, #ToprakOluşumu, #ToprakTabakaları, #Yeryüzü https://is.gd/qmL1Lk https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/topragin-olusum-evreleri/
Toprağın oluşum evreleri, uzun bir süreçtir ve farklı evrelerden oluşur. Toprağın oluşumu, çeşitli doğal faktörlerin etkisi altında gerçekleşir. Bu faktörler arasında iklim, bitki örtüsü, topoğrafya, ana kayaç, zaman ve insan etkisi yer alır.
İlk olarak, toprağın oluşumunda ana kayaçların parçalanması ile başlar. Ana kayaçların parçalanması doğal ve yapay yollarla gerçekleşebilir. Doğal olarak, rüzgar, su, buz, ısı ve soğuk, kayaçların parçalanmasına neden olur. Yapay olarak ise, insanlar tarafından madencilik, patlatma, inşaat ve yol yapımı işlemleri sırasında kayaçların parçalanması gerçekleşebilir.
Ana Kayaçların Ayrışması: Toprağın oluşumu, kayaların ayrışması ile başlar. Bu ayrışma, fiziksel, kimyasal ve biyolojik yollarla gerçekleşebilir. Fiziksel ayrışma, sıcaklık farklılıkları, suyun donması ve çözülmesi gibi doğal olaylar sonucu gerçekleşir. Kimyasal ayrışma ise, kayaların asit yağmurları, karbonik asit ve diğer kimyasal bileşiklerle etkileşimi sonucu parçalanmasıdır. Biyolojik ayrışma ise, bitkilerin kökleri ve mikroorganizmaların etkisi ile gerçekleşir.
Parçalanan kayaçlar daha sonra diğer doğal faktörlerin etkisiyle küçük parçalara ayrılır. Bu parçalar, toprakta bulunan minerallerin ana kayacı oluştururlar. Bu süreçte, kimyasal reaksiyonlar da gerçekleşir ve ana kayacın mineralleri değişerek toprakta yeni bileşenler oluşturur.
Sonrasında, ana kayacın parçaları zamanla toprakta birikmeye başlar. Bu birikme işlemi, toprak tabakalarının oluşumunu sağlar. Toprak tabakalarının oluşumu, çeşitli faktörlerin etkisiyle değişkenlik gösterir. İklim, bitki örtüsü ve topoğrafya, toprak tabakalarının kalınlığını ve bileşimini belirler.
Toprak Oluşumu: Ana kayaçların ayrışması sonucu ortaya çıkan malzeme, rüzgar, su ve buzun etkisiyle taşınır ve birikir. Bu birikintiler, zaman içinde toprak olarak adlandırılan bir yapıya dönüşür. Toprağın oluşumu, bu birikintilerin miktarına, toprakta bulunan minerallerin cinsine ve organik madde içeriğine bağlı olarak değişebilir.
Toprak Profili Gelişimi: Toprak oluşumu, ana kayaçların ayrışması ve birikintilerin oluşması ile başlar. Ancak, zamanla toprağın farklı tabakalarının oluşumu da gerçekleşir. Bu tabakalar, toprak profili olarak adlandırılır. Toprak profili, genellikle beş ana tabakadan oluşur: organik madde tabakası, humus tabakası, mineral tabakası, kireç taşı tabakası ve ana kayaç.
Toprak Özellikleri: Toprağın özellikleri, toprağın oluşum süreci ve içerdiği mineraller, organik maddeler ve diğer faktörlere bağlıdır. Toprağın pH değeri, toprağın verimliliğini etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Ayrıca, toprakta bulunan besin maddeleri, nem oranı, hava akışı ve diğer faktörler de toprağın özelliklerini etkiler.
Son evre, toprağın olgunlaşma evresidir. Bu evre, toprağın fiziksel ve kimyasal özelliklerindeki değişiklikleri kapsar. Toprak, zamanla bitkilerin ve mikroorganizmaların etkisiyle organik madde ve humus ile zenginleşir. Aynı zamanda, minerallerin çözünürlüğü değişerek topraktaki besinlerin miktarını artırır.
#ana kayaç#bitkiler#doğa#doğal faktörler#erozyon#iklim#mineral maddeler#olgunlaşma.#organik maddeler#parçalanma#toprağın evreleri#toprağın oluşumu#Toprak oluşumu#toprak tabakaları#yeryüzü
1 note
·
View note
Text
Olgunlaşma, kimseye ve hiçbir şeye güvenmemeyi öğrenmektir. Evrimse, boş bir ağızla doğup, gerektiğinde insan eti yiyecek kadar keskin dişlere kavuşmaktır. Yeniden doğmak, ölümden sonra hayat, sonsuz bir ruh. Çocukça bütün bunlar. Ölümden sonra hayatta kalan hiçbir şey yoktur. Beden, insan zihninin organik düzeneğidir. Çalışıyorsa, hayattaysa düşünce ��retir. Beyindeki elektrik akışının sona ermesiyle ne ruh kalır ne de zihin. Nasıl bir akü, elektriğin kendisi olduğunu iddia edemezse, insan da enerjinin kaynağı olduğundan söz edemez.
10 notes
·
View notes
Text
Elveda iki bin yirmi üç… çok sitem doluyum sana. İçimdeki çocuğu aldın oradan oraya savurdun. Sana çok kızıyorum. Ama vedaları hiç sevmem o yüzden bu satırları sana yazıyorum. Gençliğimin en güzel yıllarında dibi gösterdin bana, sürekli düşen bir kızdım zaten oysa ama kalkamaz oldum. Ben kalkamazken sen beni daha da sürükledin o karanlığına. Dizlerim çok kanadı görmedin, göz yaşlarım kurudu, sevdiklerimi aldın benden. En fazla ne kadar merhametsiz olabilir derken ben, sende vefadan bir o kadar yokmuşsun. Bir sürü darbeler aldım senden belki de alıştım. Bu senin bana bi nevi “büyüme” “olgunlaşma” evresiydi demendi aksine büyüyüp olgunlaşmadım. Her şeye rağmen güldüm. Dizlerim kanadı dizlerimden öptüm, göz yaşlarımı kendim dindirdim, kendim sildim. Ve sana rağmen yaşamsal faaliyetlerimi bi o kadar güzel devam ettirdim ki.. ben bile bana hayran kaldım. Yine olsa kendimden yine taviz vermem. Sana teşekkür falan etmeyeceğim ne gerek vardı bunca kavgaya bunca gürültüye ben zaten bunlarla baş edebilirdim ki hala ediyorum belki de deliriyorum. Derdimi hüznümü kederimi en derinlerimde saklıyorum hala. Ama ben artık geçmişin üstesinden gelmek istemiyorum. Hesabı kesip dosttan saymak istemiyorum. Ben vicdanımın sesini duymak istemiyorum. Evet belki azalıyor, tükeniyorum ama asla yanılmıyorum ve ben senden vazgeçiyorum. Evet tüm benliğimle kırgın, yorgun, argın senayı sende “iki bin yirmi üçte” bırakıyorum. Bana bıraktığın onca iz, onca darbe, tonlarca hayal kırıklığı hepsini bu seneye bırakıyorum. Ben artık gülümsemek, mutlu olmam gereken şeylerle mutlu olmak istiyorum…
20 notes
·
View notes
Text
Beklentilerin ölmesidir, olgunlaşma..
İ.d.
#objektifimden#fotography#fotoğraf#güzel sözler#felsefe#kendi kadrajım#yörünge#sözler#yörüngede#yörüngende
99 notes
·
View notes
Text
Yalnızlık ve Tercih Edilen Kalite
Yalnız kalmayı tercih eden insanların etrafımızda bir tür mistik çekiciliği vardır. Birçokları, yalnızlıkla ilişkilendirilen yalnızca hüzün ya da karanlık hislere odaklanır. Oysa yalnızlık, bir tercih, bir seçimdir; bazen içsel huzura, bazen de özgürlüğe giden yolun ta kendisidir. “Yalnız kalmayı tercih ederim, çünkü insanların bunun için çok sağlam nedenleri vardır,” diyerek bir insan, dış dünyaya olan bağını değil, kendine olan bağlılığını, kendi içindeki dengeyi ifade eder. İşte bu cümle, yalnızlığın ne kadar güçlü bir kavram olduğunu anlatan, belki de bugün okuduğum en anlamlı sözlerden biri oldu.
Yalnızlık, modern dünyada genellikle olumsuz bir etiketle damgalanır. Sosyal medya ve dijital çağ, birbirine bağlanmanın, sosyal etkileşimin neredeyse zorunlu hale geldiği bir alan yaratmışken, yalnızlık bir tür “toplumsal suç” gibi görünür. Ancak yalnızlık, bir eksiklik değil, tam tersine bir doyumdur. İnsanın kendisiyle barışık olduğu, başkalarının beklentilerinden uzaklaşarak sadece kendi ihtiyaçlarına ve değerlerine odaklandığı bir alan yaratır. Bu tür bir yalnızlık, öz saygıyı ve içsel gücü pekiştiren bir kavramdır.
Yalnızlığı tercih eden insanlar genellikle dışarıdan bakıldığında mesafeli, içine kapanık ya da garip görünür. Ancak bu insanlar, çoğu zaman, iç dünyalarının derinliklerinde çok daha sağlam bir duruş sergilerler. Çünkü yalnızlık, her şeyden önce bir tercih meselesidir. Sosyal bağların, etkileşimlerin, bazen de sahte maskelerin gerisinde, yalnız kalan bir insan, kendini bulma ve olgunlaşma fırsatına sahiptir. Bu tür insanlar, bir kalabalığın içinde kaybolmaktansa, kendi varlıklarıyla daha sağlam bir şekilde durmayı seçerler. Onlar, dünyaya kendi gözlerinden bakar ve dışarıdan gelen seslere kulaklarını tıkayarak, iç seslerine kulak verirler.
Yalnızlık, anlam arayışıdır; bir tür derin düşünme, kendini keşfetme sürecidir. İnsan, yalnız kaldığında, içindeki huzuru ve güçlülüğü yeniden fark eder. Kendini kabul etmek, dış dünyadan onay almaktan çok daha önemlidir. Yalnız kalmayı tercih edenler, bu huzuru yakalamış insanlardır. Onlar, dünyadan değil, başkalarından değil, sadece kendilerinden beklentilerini yerine getirirler. Bu yüzden bu insanların duruşu genellikle çok daha kalitelidir. Onlar, ilişkilerinde samimi, kararlarında kararlıdırlar. Çünkü yalnız kalmışlardır ve bu yalnızlık, onlara kim olduklarını hatırlatmıştır.
Toplumda yalnızlığı tercih eden insanlara dair yanlış bir önyargı vardır. Yalnız kalmayı seçenler, sosyal olmayan insanlar ya da duygusal anlamda zayıf bireyler olarak algılanabilir. Ancak gerçekte bu insanlar, dış dünyadan daha bağımsız, daha özgür, daha dengeli ve daha sağlam bir içsel yapı sergilerler. Yalnız kalmayı tercih edenler, toplumsal baskılara karşı daha dayanıklıdır. Onlar, başkalarının onları nasıl görmesi gerektiğini değil, kendilerinin nasıl bir insan olmak istediğini düşünürler. Bu bir güçtür; dışarıya karşı bir savunma değil, içeriye dönük bir güç kaynağıdır.
Sonuçta yalnızlık, bir sığınak değil, bir özgürlük alanıdır. Yalnızlık, insanın kendi gerçeğiyle yüzleşmesidir ve bu yüzleşme, bir insanı sadece güçlü değil, aynı zamanda kaliteli bir birey yapar. Yalnız kalmayı tercih etmek, hayatın karmaşasından sıyrılıp, kendi yolunu çizme cesaretidir. Ve işte bu cesaret, yalnızlığı tercih eden insanların duruşunun kalitesini ortaya koyar. Çünkü onların yalnızlığı, başkalarına bağımlı olmadan yaşamanın, kendi içsel gücünü bulmanın bir simgesidir. Bu insanlar, yalnızca fiziksel olarak değil, ruhsal olarak da özgürdürler.
Evet, yalnız kalmayı tercih edenlerin çok sağlam nedenleri vardır; çünkü onlar, hayatı daha derin, daha anlamlı ve daha özgür bir şekilde yaşamak isterler. Ve bu, ne kadar yalnız olsalar da, kalabalıkların arasında pek çok insandan daha çok ses getirir.
#istanbul#iyiniyet#istanbuldayasam#türkiye#kıbrıs#insan#iş#artists on tumblr#hayat#writers on tumblr#tumblr yazarları#photographers on tumblr#tumblog#tumblelog#tumblr girls#blog yazısı#blog yazarı#blog help#blooger#guest blogger#ask blog#girl blogger#blog#yazarlık#günün yazısı#yazar#instagram#içeriküretimi#içerik stratejisi#Halimecan
4 notes
·
View notes
Text
GİZLİ GÜÇLER TAŞIYAN YÜZÜKLERDEN İLK GÖZÜNE ÇARPANI SEÇ! 1- AMETİST YÜZÜK- BİLGELİK VE YÜKSEK ENERJİ YÜZÜĞÜ 2- LAPİS LAZULİ YÜZÜK- KORUNMA VE FARKINDALIK YÜZÜĞÜ 3- PEMBE KUVARS YÜZÜK- SEVGİ VE ANLAYIŞ YÜZÜĞÜ 4- ONİKS YÜZÜK- GÜÇ VE ŞİFA BULMA YÜZÜĞÜ 5- AY TAŞI YÜZÜK- SEZGİ VE SIRLARA ULAŞMA YÜZÜĞÜ 6- KAPLAN GÖZÜ YÜZÜK- BOL KAZANÇ VE BAŞARI YÜZÜĞÜ
1- AMETİST YÜZÜK- BİLGELİK VE YÜKSEK ENERJİ YÜZÜĞÜ Ametist yüksek ve ilahi güçlerin enerjisini taşır ve koruyucu bir etkisi vardır. Çevrendeki olumsuz enerjilerden korunman gerekiyor; bu yüzden çalıştığın yerde veya yatak odanda mutlaka doğal bir ametist taşı bulundur. İlgi çekecek gelişmeler ve güzel haberler seni bekliyor ama lütfen kalbindeki niyetleri ve hayallerini güvenmediğin insanlara anlatma. Mor ve tonlarına çekilmen ruhsal olarak bir olgunlaşma döneminde olduğunu gösteriyor. Maddi ve manevi bir rahatlık seni sarmalıyor ve kendindeki ruhsal güçlenmeyi hissediyorsun. Kendini geride tutma ve cesaretle adımlar at; tüm ilahi yardım seninle olacak.
2- LAPİS LAZULİ YÜZÜK- KORUNMA VE FARKINDALIK YÜZÜĞÜ Lapis lazuli derin mavi rengiyle üçüncü gözünün açık olduğunu ve gerçekliğin arkasında yatan ruhsal nedenleri görebileceğini gösteriyor. Bu da yüksek bir farkındalık demek. Bu çok özel taşa olan çekilimin tesadüf değil; özellikle takı olarak lapis lazuli taşını üzerinde taşımalısın. Bu sana koruyucu ve güç verici bir enerji katacaktır. Senden saklanan tüm gerçekler bir bir ortaya çıkacak ve adalet yerini bulacak. Buna emin olabilirsin. Herkes ne düşündüyse onun sonuçlarını yaşar ve senin hakkında olumsuz düşünenler de bunun sonuçlarını yaşayacaklar. Gün içinde kendini olumsuz gündeme kaptırmamaya dikkat et ve enerjini yüksek tut.
3- PEMBE KUVARS YÜZÜK- SEVGİ VE ANLAYIŞ YÜZÜĞÜ Pembe kuvarsa saf sevgi enerjisi yayar ve kalbin kapılarını açacak bilgeliği barındırır. Geçmişinde kalbini kıranlar olmuş ve belki de sevgiyi derinden hissetmene engel olan üzüntüler yaşamışsın ama bu durum değişiyor. Pembe kuvarsa çekim duyman sevgiyle sarmalanacak ve şefkatle kucaklanacağını gösteriyor. Hak ettiğin mutluluğu ve güven hissini sana verecek olumlu bir ortamda kendini rahat hissedeceksin. Sevgi melekleri senin yanında ve sana şifa veren sevgi enerjisi gönderiyorlar. Kendini endişelere kaptırma ve zihnindeki olumsuz senaryolardan kurtul. Her şey yoluna giriyor.
4- ONİKS YÜZÜK- GÜÇ VE ŞİFA BULMA YÜZÜĞÜ Oniks siyah rengiyle ve güç ve şifa veren enerjisiyle oldukça yüksek titreşimli bir taştır. Hayatında şifa bulması gereken bir durum ve bedeninde şifa bulmaya ihtiyacı olan bir organ varsa oniks taşına çekilmiş olman çok normal. Özellikle resimdeki gibi bir yüzük olarak oniks taşını ellerine yakın tutman şifa gücünü ikiye katlar. Sen dünyadaki titreşimi yükselten ve şifa veren bir ruhsun ve görevin içine girdiğin durumlarda insanlar arasındaki uyum ve dengeyi sağlamak. Bu çok yorucu bir görev ve bu yüzden zaman zaman kendini tükenmiş hissedebilirsin. Düzenli olarak topraklanman ve özellikle suyla ellerini yıkayarak enerjini temizlemen gerekiyor.
5- AY TAŞI YÜZÜK- SEZGİ VE SIRLARA ULAŞMA YÜZÜĞÜ Ay taşı sezgiler, bilinmeyeni anlama, yüksek algılar, rüyalar ve dişil koruyucu enerjiler anlamına gelir. Yüksek altıncı hissinle ve rüyalarınla gelen mesajlarla çok hassas bir ruha sahipsin. Bu hassas varlığın ay taşının koruyucu enerjilerine çekiliyor ve bu yüzden özellikle kolye olarak takarak ay taşını kalp merkezine yakın taşımanı tavsiye ederim. Böylece vücudundaki dolaşım sistemin ve özellikle aylık döngülerin dengesine oturacaktır. Ertelemelerden ve motivasyon düşüklüğü nedeniyle tembellikten uzak durmalısın. Sürpriz ve olumlu bir değişiklik hayatına renk katacak ve sana da bambaşka bir enerji verecek. Gün içinde yaratıcılığını ortaya çıkaracak aktiviteler yapmaya özen göster.
6- KAPLAN GÖZÜ YÜZÜK- BOL KAZANÇ VE BAŞARI YÜZÜĞÜ Kaplan gözü güçlü enerjisiyle seni harekete geçirir ve şanslı atılımlar yapmana yardımcı olur. Aynı zamanda bu taş sana cesaret ve maddi konularda olumlu gelişmeler getirecektir. Tüm bunlara ihtiyacın varsa kaplan gözünden yapılmış bir yüzüğün gün boyu başarılı olman için gereken enerjiyi sana vereceğinden emin olabilirsin. Özellikle önünde geçmen gereken bir sınav varsa kaplan gözü zihnine netlik kazandırmasıyla sana yardım edebilir. Geçtiğimiz 2 sene içinde maddi kayıplarla sıkıntıya girdin ama bu taşa çekilmiş olman bu dönemin artık sona ermek üzere olduğunu gösteriyor. Bolluk ve bereket kapıları sana açılıyor. Gücünü kaybettirecek olumsuz düşüncelerden uzak durmalısın.
#mistikyolyoutube #mistikyol #doğaltaşlar #ametist #aytaşı #kaplangözü #oniks #pembekuvars #lapislazuli #kişiselgelişim #ruhsalgelişim #güçverenyüzüklerdenbiriniseç #ruhsalmesaj #mistikyolruhsalmesaj #didemçiloğlu #cemçiloğlu
#mistikyol#kişisel gelişim#mistikyolyoutube#çekim yasası#meditasyon#olumlama#youtube#farkındalık#ruhsal#düşünce gücü#doğal taşlar#ametist#aytaşı#kaplan gözü#lapis lazuli#oniks#pembe kuvars#ruhsal mesaj#mistikyol ruhsal mesaj#didem çiloğlu#cem çiloğlu
8 notes
·
View notes
Text
The Spectacular Now
"The Spectacular Now" filmi, James Ponsoldt'un yönetmenliğini üstlendiği ve Scott Neustadter ile Michael H. Weber'in senaryosunu kaleme aldığı 2013 yapımı bir romantik drama filmidir. Film, Tim Tharp'ın aynı adlı romanından uyarlanmıştır.
Film, lise mezunu ve popüler bir genç olan Sutter Keely'nin (Miles Teller) hikayesini anlatır. Sutter, parti sever, sıradışı bir kişiliğe sahiptir ancak hayatının kontrolünü kaybetmiş gibi görünmektedir. Bir gün sarhoş bir şekilde kendisini bulan Aimee Finicky (Shailene Woodley) ile tanışır. Aimee, daha içine kapanık ve hedefleri olan bir genç kızdır. İkisi arasındaki ilişki, Sutter'ın hayatındaki dengeleri değiştirecek ve olgunlaşma sürecini başlatacaktır.
Film, gençlik dönemiyle ilgili karmaşık duyguları ve olgunlaşma sürecini anlamlı bir şekilde işliyor. Karakterlerin derinliği, performansların etkileyici olması ve gerçekçi hikayesiyle dikkat çekiyor. Olgunlaşma, kişisel sorumluluk ve ilişkiler gibi evrensel temalar üzerine düşündüren bir film arıyorsanız, bu filmi değerlendirebilirsiniz.
#eleştiri#across the spiderverse#dizi#ted lasso#the mandalorian#succession#super mario#film#star wars#taylor swift
8 notes
·
View notes
Text
Ben yaşamımı 4 mevsime ayırıyorum ve 40 küsur gün sonra bahar mevsimim bitecek ve de ilk çeyreği bitirip yaz mevsimine yani olgunlaşma zamanıma adım atacağım. Üçüncü ömür çeyreğine yaklaşırken sonbahar ve son çeyrek başında kış, yani 60 yaş ve üstüne ALLAH nasip ederse ulaşmış olacağım. Sonra bir daha çeyrek olup yeniden bir bahar çeyreği 90 yaş ve sonrası olur mu bilmem ama ilk çeyrek ömrüm tamamlandığında en büyük yolun ve güzelliğin ve de mevsimin yaz olduğu olgunluk çağına erişmiş olacağım. Gençlik çağı sorgusu mahşerde ağır olacak fakat ben, RABBİ`mize büyük bir aşkla geleceğim izin verirse. İşte gençlik yıllarım son bulurken korkularım olsa da imanım sebebiyle ahirete dair ferahım korkumdan da büyük. ~ Mthn ~
#edebiyat#turkey#şiir#pilotlife#insan#kitap#istanbul#blogger#kişiselgelişim#evsizler#artists on tumblr#tumblr milestone#writers on tumblr
2 notes
·
View notes
Text
Annem öfkeli bir kadındı.
Mutlu olmayı beceremeyen bir kadın. Annemi çok mutlu çok az görmüşmüşümdür.
Annemin çok mutlu olduğunu görmek için nelerimi vermezdim..
Ama hayat bu her insana her istediğini vermezdi.
Ben ise payına mutsuz bir anne düşmüş bir kız çocuğuydum. Bunu kabullenmem yıllarımı aldı. Hala da tam kabullenebildim mi bilmiyorum ama .
Bende dağ bayır geze geze mutluluğu bulmaya çalışıyorum. Yanlış anlaşılmasın bu içimde olan bir yolculuktu. Ne de olsa insanın en uzun yolculuğu hep içinden olanıdır.
Mutluluk neşe? Bunlar nasıl kazanılır? Neşe bir kez kaybedilince geri nasıl gelir bilmiyordum? Şu sıralar en çok bulmak istediğim soru buydu?
Hayat hep bir mücadeleden ibaret bunu biliyorum. Olgunlaşma yolunda önümüze çıkan bütün taşları sırasıyla nasıl bir bir geçiyoruz ama ..
büyümek çok sancılı….
2 notes
·
View notes
Text
"Yolculuğa çıkanın anlatacakları vardır." der Walter Benjamin. Yolculuğa çıkan içinde biriktirdiklerini ve ifade etmede güçlük çektiği şeyleri kendini hiç tanımayan birine anlatma isteği taşıyabilir. Ya da yolcu, bütün bunları kendine anlatacaktır ve bu sebeple yolda güç toplamaktadır. Güvenli evinden çıkıp, kendine bile itiraf etmekten çekindiği konuları yine kendine itiraf etme isteğindedir. Bu sebeple yol bir olgunlaşma sürecidir. İnsanın kendine katlanma ve hatta içine kıvrılma süreci. Belki de yola çıkan, duraklarında karşılaştığı insanlara anlatması gerekenleri aktaracak ve böylece yavaş yavaş bir değişime uğrayacaktır. O halde yüklerinden kurtularak bir kuş olup uçma özleminin sonucudur yola çıkmak.
✒️İzdiham Dergisi
20 notes
·
View notes
Text
Bence olgunlaşma duygularını kabul edebilmek demek.
11 notes
·
View notes
Text
Eveeet 30 milyon gündür doğum günümü kutluyorum. Ve verdiği his mükkeeemmmelllll. ‘Eh ama bitmedi bu doğum günü storysi’ diyen herkese bundan daha güzellerini diliyorum. İnş kalbiniz bu kadar ‘kötü’ olmayı bırakır.
İnsan şu yaşına gelince böyle oluyor ,bu yaşına gelince şöyle oluyor klişesini bir kenara bırakalım ve her yaş bir öncekinden daha bok gibi oluyor önce bunu kabul edelim.Tecrübe yaşamaktan,acıdan ve üzüntüden ‘bu da bir dersti’ diyerek yol almaktan bıktım. Her bunu dediğimde evrenin minik süprizleri ile varımı yoğumu kaybedip,tekrar ayağa kalkabildim.
32 yaş bana ;
•kimseye güvenmemeyi;
•hayatın toz pembe olmadığını
•asla gitmez dediğim insanların arkasından mal bir suratla el sallamayı
•acımasız olmayı
•tek-duble, tekduble arası kavramlarını
•gözyaşının ne olduğunu
•yeteeeeeer diye isyan etmeyi
•-bilmemkaçta banka hesabını
•arkamdan çıkam dedikodulara kahkaha ile gülmeyi
•aldığım telefonun kaçak çıkma olasılığının olabileceğini
•bir hayalin bile olmadan bombooooş bir zaman diliminde boşlukta savrulmanın nasıl bir his olduğunu
•evsiz yurtsuz sokakta kalmayı.
•depremi ve göçük altında insanların yok olmasını izlemeyi
•insanlara ve sözlerine asla güvenilmemesi gerektiğini
•dolandırılmayı
•beynimin götümden değersiz olduğunu
•sosyo kültürel yapımın,donananım ve hayat görüşümün asla değer görmediği gerçeğiyle yüzleşmeyi
•tüm bunlar olurken ‘sevgiye ve arkadaşlığa’ olan inancımla devam etmeyi
•mahalle yanarken saçımı taramayı
•1 günde yıkılan hayatı 1 günde inşa etmeyi
•özsaygı ve değerimi herşeye rağmen korumayı
•inandığım bu yolda çenemin asla susmamasını
•çenemin asla ama asla susmamasını
•eğlenmekten kusmayı
•sevmeyi bilmeyen insanlarla vakit harcamamayı
•herşeye rağmen ‘dürüst’ olmayı
•her seferinde daha yüksek sesle kahkaha atmayı
•hakkımı yiyen,hak etmediğim halde arkamdan konuşan,hak etmediğim halde kalbimi kıran herkesin ilahi adalet ile süründüklerine şahit olmayı
•elleriyle doğum günü pastamı yapan arkadaşlara sahip olduğumu farketmemi
•içimden geldiği gibi doğum günümü kutlamama olanak sağlayan bir ortama sahip olduğumu
•’deneriz. Olmadı, bir daha deneriz’ dediğim de beni destekleyen arkadaşlara sahip olduğumu
•aylarca dertlerimi,ağlamalarımı ve üzüntümü(en çokta susmayan çenemi) dinleyen mükemmmel arkadaşlara ve mükemmel bir aileye sahip olduğumu
Ve daha nicesini farkettiğim bir sene geçirdim. Bana katlanan,büyüme ve olgunlaşma yolculuğumda bana destek olan herkese çok teşekkür ediyorum. Bu kadar komik,eğlenceli ve deli olduğum için kendime teşekkür ediyorum. Zor günüm de maddi manevi yanımda olan herkese çoook teşekkür ederim. İyi ki vardınız. İyi ki varsınız. Yeni yaşımda yanımda olan bana katlanan herkesin bu hayatta her dilediğinin olmasını,mutlu ama en çokta ‘memnun’ olmasını diliyorum. Mumları üflerken dilediğim tek şey bu. Çünkü zaten dilenmesi gereken herşeye sahibim. Sahipmişim. Anlamam zaman almış. İyi ki ! ❤️
2 notes
·
View notes
Text
Elveda iki bin yirmi üç… çok sitem doluyum sana. İçimdeki çocuğu aldın oradan oraya savurdun. Sana çok kızıyorum. Ama vedaları hiç sevmem o yüzden bu satırları sana yazıyorum. Gençliğimin en güzel yıllarında dibi gösterdin bana, sürekli düşen bir kızdım zaten oysa ama kalkamaz oldum. Ben kalkamazken sen beni daha da sürükledin o karanlığına. Dizlerim çok kanadı görmedin, göz yaşlarım kurudu, sevdiklerimi aldın benden. En fazla ne kadar merhametsiz olabilir derken ben, sende vefadan bir o kadar yokmuşsun. Bir sürü darbeler aldım senden belki de alıştım. Bu senin bana bi nevi “büyüme” “olgunlaşma” evresiydi demendi aksine büyüyüp olgunlaşmadım. Her şeye rağmen güldüm. Dizlerim kanadı dizlerimden öptüm, göz yaşlarımı kendim dindirdim, kendim sildim. Ve sana rağmen yaşamsal faaliyetlerimi bi o kadar güzel devam ettirdim ki.. ben bile bana hayran kaldım. Yine olsa kendimden yine taviz vermem. Sana teşekkür falan etmeyeceğim ne gerek vardı bunca kavgaya bunca gürültüye ben zaten bunlarla baş edebilirdim ki hala ediyorum belki de deliriyorum. Derdimi hüznümü kederimi en derinlerimde saklıyorum hala. Ama ben artık geçmişin üstesinden gelmek istemiyorum. Hesabı kesip dosttan saymak istemiyorum. Ben vicdanımın sesini duymak istemiyorum. Evet belki azalıyor, tükeniyorum ama asla yanılmıyorum ve ben senden vazgeçiyorum. Evet tüm benliğimle kırgın, yorgun, argın senayı sende “iki bin yirmi üçte” bırakıyorum. Bana bıraktığın onca iz, onca darbe, tonlarca hayal kırıklığı hepsini bu seneye bırakıyorum. Ben artık gülümsemek, mutlu olmam gereken şeylerle mutlu olmak istiyorum…
3 notes
·
View notes