#olağanüstü hal
Explore tagged Tumblr posts
Text
Yunanistan Volos'ta Ekolojik Felaket: 1 Ay Süreyle Olağanüstü Hal İlan Edildi
Yunanistan Temsilcimiz Dr. Devrim Soukla, balık tutma hobisini deniz kenarında sürdürürken karşılaştığı ekolojik felaketin üzüntüsü içinde. Hastalıktan ölmüş balıklarla çevrili olan Devrim Bey, balık tutma tutkusunu bu manzara karşısında kaybetmiş görünüyor. Yunanistan‘ın Volos kentinde, deniz yüzeyini kaplayan tonlarca ölü balık nedeniyle 1 ay süreyle olağanüstü hal ilan edildi. İklim Krizi ve…
#balık ölümleri#deniz kirliliği#Dr. Devrim Soukla#ekolojik felaket#iklim krizi#kamu sağlığı#Karla Gölü#olağanüstü hal#ölü balıklar#Pagasit Körfezi#Volos#yerel ekonomi#Yunanistan
0 notes
Text
Olağanüstü Hal Kapsamında Sağlık Alanında Alınan Tedbirlere İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi
Olağanüstü Hal Kapsamında Sağlık Alanında Alınan Tedbirlere İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (Kararname Numarası: 121)
View On WordPress
0 notes
Text
Olağanüstü Hal Kapsamında Sağlık Alanında Alınan Tedbirlere İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi
Olağanüstü Hal Kapsamında Sağlık Alanında Alınan Tedbirlere İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (Kararname Numarası: 121)
View On WordPress
0 notes
Text
Kusursuz kurulumlar = kusursuz etkinlikler, Setup ile en zor şeyler basit ve olağanüstü hal alıyor!
Web: setupcatering.com Tel: 0216 641 41 40 GSM: 0546 806 05 85
#Kusursuz kurulumlar = kusursuz etkinlikler#Setup ile en zor şeyler basit ve olağanüstü hal alıyor!#Web: setupcatering.com#Tel: 0216 641 41 40#GSM: 0546 806 05 85#.#food#şirketyemekleri#setupcatering#açıkbüfeyemek#catering#istanbulcatering#yemek#lezzet#kurumsalyemek#wedding#açıkbüfekahvaltı#sunum#kurumsaletkinlik#organizasyon#fuarcatering#organizasyoncatering#harbiyeacikhava#etkinlik#coffebreak#kokteyl#açılış#piknik#tatlı#düğünyemekleri
0 notes
Text
babam mutfağın düzenini altüst etmiş annem sabahtan beri krizler geçiriyo olağanüstü hal ilan ediyorum evde
7 notes
·
View notes
Text
Allah bizim oğlanın hanımına yardım etsin. Elini incitmiş ranzadan hoplarken. Evde acil durum, olağanüstü hal ilan edildi. 🥴😫
13 notes
·
View notes
Text
cuma günü özgisin flörtü yemeğe gelecek sehir dısından burnunda sivilce çıktı evde olağanüstü hal ilan ettik napcaz
6 notes
·
View notes
Text
Gidersen,
Başlar içimdeki ülkede ayaklanmalar
Yüreğim
Özledikçe büyüyen aşkına örgütlenir
Her şehrimde seni yaşar kurtarılmış bölgem
Sokaklarıma taşır her gün adaletsiz bir düzene karşı yapılan eylemler
Meydanlarım, anıtlarım zamana haykırır
Kederim grev çadırları kurar
Sana akmak isteyen sesim ölüm orucunda
Şekerli suya konuşur sustuklarını yalnızca
Gidersen
Sana hediye ettiğim türküler izinsiz yürüyüşe geçer
Şiirim her dizesine pankart açar
Sazım tellerini boykot eder
Savunmam yapılır konuşmalarda
Dağıtılan bildirilerde
Gizli adreslerde
Bodrum katlarında yapılan toplantılarda
Eleştiri üzerine eleştiri alır
Özeleştirimi bir tek sana yaparım
Gidersen
Yaz, kış her mevsim sonbahar olur
Hani hangi yaprak düşse içinin titrediği
Hani dallar kırgın
Gökyüzü içli mi içli
Dokunsan ağlayacak
Aylardan Eylül ya hani...
Hüzün bulutları gözlerimde
Sonra yağmurlar yağar yetim yüreğime
Bir sabah
Mitinglerde buluşur içimdeki binler
Binler bir olur
Bir ben,
Ben sen
Ansızın
Gaz bombaları atılır içime
Genzim yanar, kirpiklerimi yakar
Avuçlarımdan nefes diye içime çekerim seni
Çatışmalar başlar alanlarda
Sol yanım çaresizce vuruşur sağımla
Mantığım ruhumla
Taşlar sopalar fırlar her yana...
Saçından sürüklenir sevdam
Dizleri kanar
Kaşı patlar
Sert yumruklar oturur yüzüne,
Acımasız coplar kırılır belinde...
Göğsüme
Tam da senin olduğun yere
Tazyikli suyu yerim olanca hızıyla
Yığılır kalırım öylesine bir duvar kenarına
Dilimde çiğliğini beklemekte olan sloganımla...
Anlayacağın sevgili
Gidersen içimdeki ülke olağanüstü hal durumda
O gün
Bir ilkbahar sabahı gibi önce ortalık sanki
Sonra kus seslerinin, yaprak salınışlarının, güneş parıltısının
Üzerinde ağır ve yorgun panzerler...
Tanklar arka sokaklarımdan geçer
Baslar akşamüstü caddelerde jandarmaların gece devriyesi...
Bir cinayet olurum 'faili meçhul' denilen
Örtmeye çalışır koca bir kaldırım taşına tutuşturulan eski bir gazete sayfası
Tenimdeki yalnızlığın kurşun izlerini
Parçalanmış, delik deşik hayallerimi
Kaskatı kesilirim gecenin ayazında
Ay ışığında
Gazete altında sıcacık kanım çekilir buz gibi asfalta
Teşhis ettiklerinde cesedimi
'Dudakları ve elleri morardı önce' diye geçer otopsi raporunda
Şafağın ilk ışığıyla
İlk olarak ulusal televizyonlardan bildirir
Üç cuntacı donuk bir ifadeyle haberi
Ya da radyodan çıkan o ürkütücü sesleri...
Gidersen
İçimdeki bu karanlık ülkeden
Sana, sesine doğru uçarım usulca rengarenk kelebekler gibi...
Sokağa çıkma yasağını delerim uğruna sevgili
Taşırım narin kanatlarıma taktiğim özlemimi
Özledikçe büyüyen sevgimi
Nerde olursan ol
Ben yine de bulurum seni...
Bir günlük ömrüm sana yetişmez
Issiz caddelerde
İki kırık kelebek kanadı olursa eğer
Bil ki benim
Kelebekler uzun yaşayamaz ki...
Unutma
Gidersen bir 'Eylül' sabahıymış gibi darbe iner yüreğime
Ve yarım kalır devrimim sevgili...
Leyla Kaygun
Görsel /Djamila Bouhired(Cemile)
3 notes
·
View notes
Text
Her Şey Olurken
Her şey olur. Her şey olabildiğince yalın bir biçimde bir düzlemde, belirli / bildik / aşina bir zaman aralığında bir yerlerde hasıl olur. Biteviye aralıksız insan denilenin kaderi ya da kederi bir biçimleme hal içinde gerçekliğe kavuşturulur. Modern zamanların biteviye akış içerisine dahil edilen cerahat hayatı tökezletir. Umudun kırımı güncellenirken bu aralıkta bir şeyler hasıl olur. Sıradan insanların hayattaki var olma mücadelesi bunun bir suretidir. Belirli bir aralıkta hiç kesintisiz olarak çıkagelen tahakküm, terör ve tehditle birlikte var edilen şablonun ortasında dahi bir tahayyül var edilir. Denetim, gözetim ve tahakküm tüm bu hayatı dönüştürürken, erk, muktedir iktidar elinden çıkagelen madun siyasete ait / dair tüm pratikler dönüşümü değil mutlak teslimiyetçiliği vazeder. Bir tahakküm veçhesinin o istikameti üzerinden bir o yana bir bu yana savrulup durur memleket ya da ondan artan her neyse. Yenilenmiş ülke nidası duraksamadan zikredilirken çürümenin kenarında bir yarın güncelliği gerçekliğine kavuşturuluyor behemehal. Hayatın ehven olandan alenen alıkonulduğu bir zeminde her şey olur, her şey bu iktidar / devletli pratiği eliyle tahayyül edilenin ötesinde cürmün kılınır.
Her şey olur lakin devletli aklının suna geldiği, daralttığı hallerin ötesinde pek de bir şey için harekete geçmeyin buyrulur. Hakmış, hukukmuş, bunlardan mevzubahis olunmasın diye göreceli bir perdeleme hali sürekli var edilir. Her şey olur lakin, söze yer konulmaz, hiç bırakılmaz. Adalet tahayyülünün, bedene yönelik siyasi maniple etme hallerinin tam da refakatinde irade beyanı da boşa düşürülür. Demokrasicilik oynanıp dururken çağdaş olduğunu zikreden bir sistemin aslında dünün köhneleşmiş hallerinde halen dört dolanan bir tahayyülün olduğu es geçilsin istenir. Düşünmeden, sormadan, halin perişanlığına hiç değinmeden günlerin geçirildiği bir zeminde her şey olur, lakin daima sıradana karşıtlıkla bina olunur. Bir şeyler punt bulunduğunda zuladan çıkartılıp budur layığınız denilerek var edilir, arkası zaten çorap söküğü gibi gelir. Biteviye kılınan tekrarlarla, tekrardan varlığı tescillenen istemeyiz bahsinin etrafında, duraksamadan bir biçimlendirme söz konusu edile gelir ki ne adalet kalır geriye, ne hürriyet, ne eşitlik ne de başkaca bir şey. Her şeyi kelimesi kelimesine kılıfına uyduran bir cerahat sarmalı güncellenir, geriye kapkaranlık bir ülke kalır.
Evrensel Gazetesinden aktaralım: “Türkiye Barolar Birliği (TBB), TBMM Genel Kurulu'nun olağanüstü toplantısında alınan Can Atalay kararına ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada “Hiç var olmadığı tespit edilen bir işleme dayanılarak, bir milletvekilinin cezaevinde tutulması, Meclis çalışmalarına katılmasının engellenmesi, kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkı ihlalinin yanında yasama organına yönelik ağır bir saldırıdır. Karşı karşıya olduğumuz durum, Ş. Can Atalay’ın milletvekilliğinin ötesinde, anayasal düzenimiz bakımından bir varlık yokluk meselesi hâline gelmiştir” denildi.
Açıklamanın tamamı şöyle: "Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay’n milletvekilliğinin düşürülmesi hakkında Anayasa Mahkemesinin (AYM) yaptığı yokluk tespitini görüşmek üzere 16 Ağustos 2024 günü toplantıya çağrılmıştı. Ne var ki, Meclis çoğunluğu, genel görüşme açılmasını engelleyerek, TBMM Genel Kurulunca bugüne kadar süregelen yanlışın tespitini yapmak, yanlışın ortadan kaldırılması yolunda ilgili makamlarca adım atılması gerekliliğini ortaya koymak ve her şeyden öte gücünü Anayasa’dan alan bir hukuk devleti olduğumuzun altını çizme iradesinin ortaya konulmasını da engellemiştir. Görüşmeler esnasında TBMM Genel Kurulunda yaşanan ve bazı milletvekillerinin yaralanmasına, Genel Kurul kürsüsünde kan dökülmesine sebep olan hadiselerin hiçbir şekilde izah ve kabul imkânı bulunmamaktadır. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ifadesinin altında milletin temsilcilerine yapılan saldırı, milletin egemenliğine yönelmiştir.
“Can Atalay Derhal Serbest Bırakılmalı”
AYM’nin 22/2/2024 tarih, E. 2024/43 ve K. 2024/65 sayılı kararındaki yokluk tespiti, Ş. Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşmediğini ifade etmektedir. TBMM’nin veya herhangi başka bir organın bu kararın doğruluğu veya yanlışlığı üzerine bir oylama yapma yetkisi bulunmadığı gibi, kararın sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde hareket etmesi de mümkün değildir. AYM’ye göre, Ş. Can Atalay’ın hakkındaki yargı kararının TBMM Genel Kurulunda okunması suretiyle milletvekilliğinin düşürülmesi işlemi, 'fiilî (de facto) bir durum' yani 'hukuken var olmayan' bir işlemdir. Hiç var olmadığı tespit edilen bir işleme dayanılarak, bir milletvekilinin cezaevinde tutulması, Meclis çalışmalarına katılmasının engellenmesi, kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkı ihlalinin yanında yasama organına yönelik ağır bir saldırıdır. Karşı karşıya olduğumuz durum, Ş. Can Atalay’ın milletvekilliğinin ötesinde, anayasal düzenimiz bakımından bir varlık yokluk meselesi hâline gelmiştir. Herkesi bu sorumluluk bilinciyle hareket etmeye, Hatay Milletvekili Ş. Can Atalay’ın derhal serbest bırakılarak, Meclis çalışmalarına katılmasını sağlamaya davet ediyoruz."
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’den Ortak Açıklama
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ortak açıklama yayımladı.
“Milletvekillerinin saldırıya maruz kalmalarını kınıyoruz” denilen açıklamada “Anayasa hükümlerinin alenen yok sayılması yetmezmiş gibi, yasama organında kürsü dokunulmazlığının da şiddet yoluyla çiğnenmesi, ‘demokratik hukuk devleti’ tanımından her geçen gün uzaklaşıldığının açık göstergesidir” vurgusu yapıldı.
Açıklamada “Bizler, emek ve meslek örgütleri olarak, şiddetsiz bir yaşamı ve yasalarla yönetilen demokratik bir ülkeyi kurana kadar mücadele edeceğimizi kararlılıkla vurguluyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Dokunulmazlık Fiilen Zırh Olmaktan Çıktı Mı??
29 Ekim Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan da bir açıklama yayımladı.
Sarıhan “Dün Meclis Kürsüsünde düşüncelerini açıklayan Ahmet Şık'ın yumruklanması ve buna tepki gösteren Gülüstan Kılıç Koçyiğit'in darp edilmesi ise salt ifade özgürlüğü değil, yaşam hakkımızın dahi ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğunu gösteriyor” dedi.
“Yasalar onları dokunulmazlık zırhı ile koruyor” diyen Sarıhan “Ancak, seçilmiş bir Milletvekili olan Can Atalay'ın hukukunun korunması amacıyla yapılan konuşmalara uygulanan şiddetin tarihte bırakacağı ‘İZ’, Genel Kurul merdivenlerine akan kanın silinmesi kadar kolay yok edilemeyecektir” diyerek tepki gösterdi.”
Her şey olur. Böyle bir menzilde, hukukun üstünlüğünden bahis açılırken tastamam ol hukuku var eden, tescilleyen bir kurum / ana omurganın bir parçasından çıkagelen belli bir karar yok sayılır. Hiyerarşiyi geçtik, doğrudan bambaşka bir düzlemin meselesi olan bir ithamlar silsilesi içerisinde Antakya halkının iradesi olarak seçilmiş Şerafettin Can Atalay terörist yaftasıyla baş başa bırakılır. Meclis oturumunda cereyan eden ve neci olduğu halen meçhul olmasına, kendi istifa eden danışmanının tabiriyle iki satır cümleyi bir araya getiremeyen Özalan Efendi gibi meczubun vekil saldırısıyla örtbas edilmek istenen bir kere daha haklılıktır. Meclis oturumuna katılmayıp paşa babalarının bostanı gibi ülkede her şeye söz hakkının olduğunu zikreden Bahçesiz efendinin o iş bitmiştir yollu göndermesi de her şeyin nasıl iktidar sayesinde var edildiğini örnekler. Tümüyle ve kati bir biçimde ikiletmeksizin emir diye bildirilen dayatmaların hayatı örselediği bir kere daha bir insanın canını tehdit ettiği ortadayken, memleketin suçu var eden, sahiplenen bir temsili kalkıp bir kere daha hüküm bildirir. Her şey olur!
Bahçesiz efendinin tabi ki de burada duramadığı, bugün yazılı açıklamasında var ettiği ol kör karanlık nefretten görünür. Kısaca iliştirelim: “Dağda kovalanıp başı ezilen, sınır ötesinde kaçacak ve sığınacak in bulmakta zorluk çeken hainlerin siyasi destekçileri artık iyice azgınlaşmışlardır.
“Bu devlet yıkılmalıdır” diyen bir soysuz, DEM kontenjanlı TİP milletvekilidir.
Sövüp saydığı Türkiye Cumhuriyeti devletinin hazinesinden emekli maaşı dışında her ay 170 bin lira milletvekili maaşı almaktadır. Bu yürek yaralayan gerçek milli vicdanları kanatmaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın ABD ziyareti sırasında kaç uçakla gittiğini sayıp Külliye’nin güvenlik harcamalarının çetelesini tutan, bunu da emeklilerimizi provoke etmek için kullanan organize ihanet ve terör şebekesinin devlet hazinesine deyim yerindeyse hortum bağlaması utanç duyulacak bir tenakuzdur.
Asıl konuşulması ve sorgulanması gereken bu melun utanmazlıktır.
PKK’nın milis unsuru olan DEM’in TBMM’de 57 milletvekili bulunmaktadır.
Bu milletvekillerin devlet hazinesine yıllık maliyeti 116 milyon 280 bin liradır.
Gelişmeler karşısında ilk önerim, 57 DEM milletvekilinin maaşının ve bu terör yuvasına ödenecek Hazine yardımının derhal kesilerek terörle mücadeleye ve şehit ailelerine aktarılmasıdır.
İkinci önerim, teröre yardım ve yataklık yapan, somut delillerle suçu sabit görülen sözde milletvekillerinin görüşülmeyi bekleyen dokunulmazlık dosyalarının karara bağlanarak bu haşaratların acilen mahkemeye çıkarılmasıdır.”
Her şey olur ve lakin fecaatin hep dibinden çıkagelen şeylerle var olur. Tükenmişliği iş bu ülke denilen çukurun vardığı katran karanlığının müsebbibi olan isimlerden birisi olagelen Bahçesiz efendi, yine bildiği en bağnaz halleriyle bir hamlenin altına imzasını atar. On küsur milyon insanın iradesini, koca bir coğrafyanın temsiliyet hakkını elinden alma çabasında, ama öyle ama böyle alışılageldik terörist bunlar yaftasına tutunmanın her nasıl kolayca var edildiğini de bildirir Bahçesiz. Her şey bir kere daha tıkır tıkır işler de gel gelelim hakkın, hukukun, adaletin tahayyülüne en ufak bir aralık bırakılmaz. Bir evin, yaşamla donatılmış bir sahnenin tükenmesine bunca hevesle koşulan bir zemin güncellenir hep birlikte. İsmen, cismen, hakikaten demokrasi ediminin zayi olunduğu her türden çürümenin hakiki bir istikamet bellendiği, pay edildiği bir sahnede her şey olur ve lakin hemen her şey kötülüğün insafına terk olunur. İtirazlar var edilemezse geleceğin de simsiyah olacağının garantisiyle... öylesine değil... hep böyle.
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel: Corps Araignées, 2019 — 2020 – Camille SABATIER – Slash / Paris
Meramda Paylaşılan Haberler
Demokratik Kitle Örgütleri: Saldırı, Milletin Egemenliğine Yönelmiştir, Can Atalay Serbest Bırakılsın - Evrensel https://www.evrensel.net/haber/525847/demokratik-kitle-orgutleri-saldiri-milletin-egemenligine-yonelmistir-can-atalay-serbest-birakilsin Devlet Bahçeli, Ahmet Şık ve DEM Parti'yi Hedef Gösterdi - BirGün https://www.birgun.net/haber/devlet-bahceli-ahmet-sik-ve-dem-parti-yi-hedef-gosterdi-4-onerim-var-553801
#sesli meram#siyasa#pragmatizm#yıldırı#tahakküm#köt��lük#karanlık çağ#akp#yeni ülke#yol nereye?#her şey olur#ne olur#kazınma#yaz çiz#anlam#hayat akarken#sözcükler#söz#derman#hakikat meseli#demokrasi#eşitlik#adalet#savunma#biyopolitika
1 note
·
View note
Text
Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nda ilk 6 madde kabul edildi
https://pazaryerigundem.com/haber/182528/ogretmenlik-meslegi-kanununda-ilk-6-madde-kabul-edildi/
Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nda ilk 6 madde kabul edildi
TBMM Genel Kurulunda, Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi’nin birinci bölümünde yer alan ilk 6 maddesi kabul edildi.
ANKARA (İGFA) – Genel Kurulda kabul edilen maddelere göre, teklifle eğitim öğretim hizmetlerini yürüten öğretmenlerin seçilmeleri, yetiştirilmeleri, atanmaları, hakları, ödev ve sorumlulukları, ödül ve cezaları, kariyer basamaklarında ilerlemeleri ve öğretmenlik mesleğine ilişkin diğer hususlar ile Milli Eğitim Akademisinin kurulması, görevleri, teşkilat yapısı ve personeline ilişkin konular düzenleniyor.
AK Parti, öğretmenlerin hak, ödev ve sorumluluklarını düzenleyen kanun teklifinin 5. maddesi üzerine bir önerge verdi.
Kabul edilen önergeye göre, öğretmenlerin, öğrencilerini, Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı, Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş erdemli insanlar olarak yetiştireceği belirtildi.
Öğretmenler, öğrencilerin öğrenme biçimleri ile ilgi ve yeteneklerini dikkate alacak ve kişilik haklarına saygı gösterecek, öğrencilerin, eğitim öğretim ortamında her türlü olumsuz söz, tavır ve davranışlardan korunmaları için çaba gösterecek.
Öğretmenler, derse girmek, nöbet tutmak, merkezi veya mahalli yapılan sınavlarda görev almak, kurul ve komisyonlara, tören ve toplantılara, öğrencilere yönelik düzenlenecek etkinlikler ile kulüp faaliyetlerine katılmak, öğrenci rehberlik hizmetlerini yürütmek, uygulama gerektiren eğitimleri koordine etmek ve eğitim öğretim süreçlerine ilişkin diğer iş ve işlemleri yürütmekle görevli olacak.
Öğretmenler, mevzuatta açıkça belirlenen hususlar ile olağanüstü hal, genel afet ve salgın hastalık durumları haricinde meslekleriyle ilgili olmayan iş ve faaliyetlerde rızaları dışında görevlendirilemeyecek.
Öğretmenlerin hak, ödev ve sorumluluklarına ilişkin usul ve esaslar ile eğitim öğretim süreçlerindeki diğer görevleri okul tür ve kademelerine göre, ayrıca yöneticilerin de ödev ve sorumluluklarına ilişkin hususlar, okul tür ve kademelerine göre Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.
İYİ Parti Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu ise teklife ilişkin, “Öğretmen yalvarmaz, boyun eğmez, el açmaz. Öğretmen ders verir. Fikri ve vicdanı hür hiçbir öğretmen bu kanun teklifini benimsemiyor ve istemiyor. Teklif, 1 milyonun üzerindeki, kamu kurumlarında, devlet okullarında görev yapan hiçbir öğretmenimiz ve sendikalar bu kanun tasarısını beğenmiyor ve istemiyor, çünkü hiçbirinin derdine derman olmuyor. Bu kanunu kim istiyor? Kimin faydasına? Milli eğitimin topyekun sorunlarını çözdük de bu mu kaldı? Bu kanunun bir amacı öğretmen akademisi ile ilgili dayatmadır. Öğretmenleri daha fazla zapturapt altına almak için hazırlanmış bir kanundur.” değerlendirmesinde bulundu.
DEVA Partisi Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, “Büyük bütçeli bakanlıklarda, ulaştırma, enerji, sağlık bakanlıklarında kesintisiz ve uzun süreli bakanlar varken Milli Eğitim Bakanlığında niye bir bakanın toplam bakanlık süresi 2,2 yıl? Kültür Bakanlığında niye bir bakanın toplam bakanlık süresi 2,4 yıl?” sorularını dile getirdi.
TELEFONLA GÖRÜNTÜ ALAN MİLLETVEKİLLERİNE UYARI
Genel kurulda, DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca Doğan’ın yoklama işlemi sırasında AK Parti milletvekillerini cep telefonu ile görüntülemesi üzerine TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder uyarıda bulundu. Önder, meşru olanın monitörle içeriye verilen görüntüler olduğunu belirterek, “Her vekil, kürsüdeki hatibi ya da Başkanlık Divanı konuşurken onu çekebilir. Onun dışında bir vekili ya da grubu onların rızası olmadan çekmek doğru bir yaklaşım değildir.” sözlerini sarf etti.
TBMM Başkanvekili Önder, teklifin 6. maddesinin kabul edilmesi sonrasında birleşime ara verdi.
Aranın ardından komisyonun yerini almaması üzerine Önder, birleşimi bugün saat 14.00’te toplanmak ��zere kapattı.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
KİTAP ELEŞTİRİSİ: YAŞANDIĞI GİBİ-Mustafa Akıncı (1983)… 2 - Halil Paşa
DENKTAŞ’IN SARAY TEHDİDİNE TC BÜYÜKELÇİSİ ARKA ÇIKIYOR 14 Kasım günü TKP ve CTP milletvekillerinin mecliste anti demokratik yasaları içeren Olağanüstü Hal Yasasını protesto etmek amacıyla Lefkoşa’da bir protesto yürüyüşü gerçekleştirdiklerini anlatır kitabında Akıncı. Ve şöyle ekler: ‘Gündüz bu yürüyüşü gerçekleştiren milletvekilleri, diğer tüm milletvekilleri ile birlikte Cumhurbaşkanlığı…
View On WordPress
0 notes
Text
Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (Kararname Numarası: 126)
Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (Kararname Numarası 126)İndir Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (Kararname Numarası: 126)
View On WordPress
#(Kararname Numarası: 126)#Ohal#Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi
0 notes
Text
Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (Kararname Numarası: 126)
Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (Kararname Numarası 126)İndir Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (Kararname Numarası: 126)
View On WordPress
#(Kararname Numarası: 126)#Ohal#Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi
0 notes
Text
Kanada'da Şiddetli Yangın: 6 Bin 600 Kişi Tahliye Edildi
CBC News’in haberine göre, Wood Buffalo Bölge Belediyesi yerel olağanüstü hal ilan ederek tahliye emri verdi. Beacon Hill, Abasand, Prairie Creek ve Grayling Terrace mahallelerinde tahliye emri yürürlükte. Fort McMurray’deki birçok mahalle, itfaiyecilere yer açmak için boşaltıldı. Belediye, tahliye bölgesindeki tüm sakinlere bölgeyi terk etmeleri emrini verdi. CBC News’e göre, bölgesel itfaiye…
View On WordPress
0 notes
Text
Seramik Sentezi ve Şekillendirme Yöntemleri
Seramik sentezi ve şekillendirme yöntemleri, modern endüstrilerde ve geleneksel el sanatlarında önemli bir yere sahiptir. Seramik sentezi, hammaddelerin karıştırılması, şekillendirilmesi ve yüksek sıcaklıklarda pişirilmesi gibi çeşitli yöntemlerle seramik malzemelerin nihai seramik ürünü oluşturma işlemidir. Bu süreçte, hammaddelerin özellikleri, kullanılacak teknik ve pişirme yöntemleri belirleyici rol oynar. Bu aşamada, seramik malzemenin özelliklerini ve son kullanımını etkileyen faktörlerden biri, sentezde kullanılan hammaddelerin kalitesi ve bileşimiyle doğrudan ilişkilidir. Seramik malzemeler iki büyük gruba ayrılabilir: - geleneksel seramikler ve - teknik veya ileri seramikler. Geleneksel seramikler Silikat bazlı olup büyük miktarlarda üretilirken, teknik veya gelişmiş seramikler yüksek saflığa ulaşmak için önemli bir kimyasal işlemden geçmiş yapay hammaddelerle üretilmektedir. Bu gelişmiş seramikler aşırı gerilim koşulları altında mükemmel mekanik özelliklere, yüksek aşınma dayanımına veya mükemmel elektriksel, manyetik veya optik özelliklere veya yüksek sıcaklıklara ve aşındırıcı ortamlara karşı olağanüstü dayanıklılığa sahiptir. Seramiğin şekillendirilmesi, genellikle kalıplama, döküm veya el yapımı gibi tekniklerle yapılan, seramik malzemeleri istenen şekil ve yapılara dönüştürme işlemidir. Özel tasarımlara, boyutlara ve işlevlere sahip seramik ürünlerin yaratılmasında şekillendirme süreci çok önemlidir. Mevcut ana şekillendirme işlemleri - eksenel ve izostatik kuru presleme, - gözenekli kalıplama veya bant kalıplama veya - ekstrüzyon veya enjeksiyonlu kalıplamadır. Bu şekillendirme işlemlerinin her biri, elde edilecek parçanın cinsine ve işlemdeki zaman ve maliyete bağlı olarak kullanılmaktadır. Şekillendirme proseslerinin amacı genel olarak yüksek partikül paketleme ve düşük gözeneklilik elde etmektir; bu da nihai malzemenin özellikleri açısından faydalı olacaktır. Seramik sentezi ve şekillendirilmesi inşaat, elektronik, otomotiv ve havacılık gibi çeşitli endüstrilerde yaygın olarak kullanılan seramik malzemelerin üretiminde önemli işlemlerdir. Seramik malzemelerin özellikleri ve performansı büyük ölçüde uygulanan senteze, faz bileşimine ve mikro yapıya bağlıdır ve modern endüstrinin, çeşitli uygulamalar için geliştirilmiş kaliteye sahip yeni seramik bazlı malzemelerin geliştirilmesine ve uygulanmasına acilen ihtiyacı vardır.
Seramik sentezinin farklı yöntemleri nelerdir
Seramik sentezi, malzemelerin karıştırılması, şekillendirilmesi ve yüksek sıcaklıklarda pişirilmesi gibi çeşitli yöntemlerle seramik malzemelerin nihai seramik ürünlerine dönüştürülme sürecidir. Bu süreç, genellikle mekanik ve kimyasal yöntemler olmak üzere iki ana kategori altında incelenir. Mekanik yöntemler, Hammaddelerin parçalanması ve karıştırılması için mekanik kuvvetlerin kullanıldığı yöntemleri içerir. Genellikle doğal olarak oluşan hammaddelerden geleneksel seramik tozlarının hazırlanmasında kullanılırlar ve olgunlaşmış yöntemlerdir. Kimyasal yöntemler Genellikle sentetik malzemelerden veya önemli derecede kimyasal işlemlerden geçirilmiş doğal hammaddelerden daha gelişmiş seramik tozlarının hazırlanmasında kullanılır. Bu yöntemler, katı başlangıç malzemeleri arasındaki kimyasal reaksiyonları içerir ve genellikle katı hal reaksiyonları, sıvı çözeltilerden sentez ve buhar fazı reaksiyonları olarak kategorize edilir. - Katı Hal Reaksiyonları: Bu yöntemde, katı bir reaktantın kimyasal ayrışma reaksiyonlarıyla yeni bir katı ve genellikle bir gaz üretilir. Katı hal reaksiyonu ("seramik yöntemi" veya "sallama ve pişirme" olarak da bilinir) - seramik tozları üretmek için katı öncül malzemelerin yüksek sıcaklıklarda (>1000°C) öğütülmesini ve ısıtılmasını içerir. Bu yöntemler genellikle basit oksit tozlarının üretiminde kullanılır. - Sıvı Çözeltilerden Sentez: Seramik tozları, sıvı çözeltiler kullanılarak üretilir. Seramik tozlarının parçacık boyutunun, şeklinin ve saflığının daha iyi kontrol edilmesini sağlayan sol-jel, çökeltme ve ester giderme işlemleri gibi ıslak kimyasal yöntemler kullanılabilir. Bu, çözeltiden hidroksitlerin ve oksalatların çökeltilmesi veya sol-jel veya solvotermal sentez gibi yöntemlerle gerçekleştirilebilir. - Buhar Fazı Reaksiyonları: Seramik tozları, buhar fazı reaksiyonları kullanılarak üretilir. Kendiliğinden yayılan yüksek sıcaklıkta sentez (SHS) ve kimyasal buhar biriktirme (CVD) fiziksel buhar biriktirme (PVD) veya püskürtme gibi ,gibi sentetik yollar da gelişmiş seramik malzemeleri üretmek için kullanılabilir. Bu yöntemler, çeşitli uygulamalarda kullanılmak üzere belirli özelliklere sahip seramik tozlarının hazırlanmasında kullanılır.
Seramik şekillendirme işlemleri:
Kuru presleme - seramik tozlarının eksenel veya izostatik basınç kullanılarak istenen şekle sıkıştırılması. Şerit döküm - Seramik kapasitörler gibi ince seramik levhalar veya filmler üretmek için kullanılır. Enjeksiyon kalıplama - Seramik tozları bağlayıcılarla karıştırılır ve daha sonra karmaşık şekiller oluşturmak üzere bir kalıba enjekte edilir. Kayma dökümü - İstenilen şekli oluşturmak için gözenekli bir kalıba seramik bir astar (süspansiyon) dökülür. Dondurarak döküm - buz kalıplı bir mikro yapıya sahip gözenekli yeşil bir gövde üretmek için seramik süspansiyonun dondurulması. Toz enjeksiyonlu kalıplama - seramik tozlarının polimer bağlayıcılarla birleştirilmesi ve daha sonra karışımın bir kalıba enjekte edilmesi. Sentez ve kalıplama yönteminin seçimi, spesifik seramik malzemeye, amaçlanan uygulamaya ve istenen mikro yapıya ve özelliklere bağlıdır. Seramik sentezi ve şekillendirme yöntemleri, seramik sanatının ve endüstrisinin temelini oluşturur. Bu alandaki yenilikler, malzeme bilimi ve mühendisliği alanlarındaki gelişmelerle birlikte sürekli olarak evrilmekte ve daha dayanıklı, işlevsel ve estetik seramik ürünlerin ortaya çıkmasına olanak tanımaktadır. Read the full article
#Kilişlemeteknikleri#MalzemeBilimiveNanoteknolojiMühendisliği#MetalurjiveMalzemeMühendisliği#Pişirmeteknikleri#Seramikhammaddeleri#Seramikmalzemesentezi#SeramikMalzemelerinÜretimi#Seramiksanatıteknikleri#Seramikşekillendirmeyöntemleri#Seramiksenteziteknikleri#Seramiküretimaşamaları#Seramiküretimi#Seramikyapımı
0 notes
Text
Yeşilyurt Belediye Meclisi Mayıs Ayı Toplantısını Yaptı
Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof.Dr.İlhan Geçit Başkanlığında toplanarak Mayıs Ayı Toplantısını gerçekleştiren Yeşilyurt Belediye Meclisi, yerinde dönüşüm için yapılacak başvurularda uyulması gereken kuralları belirleyerek karara bağladı. Yeşilyurt Belediyesi Yeni Hizmet Binası Meclis Salonunda saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan toplantıda, açılış ve yoklamanın ardından ilk olarak 08 Nisan 2024 Tarihli Meclis Toplantısının karar özeti oy birliğiyle kabul edildi. Ağırlıkla imar maddelerinin görüşülüp karara bağlandığı toplantıda, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ‘asrın felaketi’ büyük depremlerin ardından hem yaraların sarılması hem de yerinde dönüşüm süreçlerinin desteklenmesi amacıyla ‘7452 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu’ kapsamında ‘Yerleşme ve Yapılaşmaya’ ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yerinde dönüşüm için yapılan başvurularda; uyulması gereken kurallara dair İmar Komisyonu tarafından hazırlanan rapor görüşülüp onaylandı. Toplantıda ayrıca İmar Komisyonu tarafından hazırlanan; Yeşilyurt İlçe sınırlarındaki Cemal Gürsel Mahallesi 7. etap 1/1000 Ölçekli Revizyon Uygulama İmar Planına plan notu eklenmesi talebi, Aşağıbağlar Mahallesi 8. etap 1/1000 Ölçekli Revizyon Uygulama İmar Planına plan notu eklenmesi talebi, Tecde ve Çilesiz Mahallesi 9. etap 1/1000 Ölçekli Revizyon Uygulama İmar Planına Plan notu eklenmesi talebi, Bostanbaşı Mahallesi 13. etap 1/1000 Ölçekli Revizyon Uygulama İmar Planına Plan notu eklenmesi talebi, Bostanbaşı Mahallesi 14. etap 1/1000 Ölçekli Revizyon Uygulama İmar Planına Plan notu eklenmesi talebi ile Mollakasım Mahallesinde ki plansız alanlarda imar planı talebine yönelik raporlar onaylanırken, Cevatpaşa-Karakavak Mahallelerini kapsayan alanda yapılan ve askıda olan 23. etap 1/1000 Ölçekli Revizyon Uygulama İmar Planına yapılan itirazlar ise reddedildi. Belediyeye ait iki alan Malatya İl Sağlık Müdürlüğü’ne Bedelsiz Tahsis Edildi Yeşilyurt Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğü tarafından hazırlanan 2023 Yılı Mali Yıl Kesin Hesap Tasdiki ise yapılan görüşmelerin ardından onaylanırken, tapuda Yeşilyurt İlçe sınırlarında yer alan Hacı Abdi Mahallesi ile Yeşiltepe Seyran Mahallesinde bulunan park alanına ‘Aile Sağlık Merkezleri’ yapılması için ilgili park alanlarının 10 yıl süreyle Malatya İl Sağlık Müdürlüğüne bedelsiz tahsis edilmesine dair hazırlanan gündem maddesi ise kabul edildi. Toplantıda ayrıca 10 madde İmar Komisyonuna havale edilirken, altı madde ise bir sonraki toplantıda görüşülmek üzere ertelendi. Yoğun bir gündemle Mayıs Ayı Toplantısını tamamlayan Yeşilyurt Belediye Meclisi, 05 Haziran 2024 Çarşamba günü saat 14:00’de toplanarak Haziran Ayı Toplantısını gerçekleştirecek. Read the full article
0 notes