#yeni ülke
Explore tagged Tumblr posts
seslimeram · 2 months ago
Text
Ne Zaman Demokrasiyi Var Edecek Bu Ülke
Tumblr media
Bildirilmiş olanın ötesinde bir mahvetme döngüsüne rehin kılınıyor gündelik yaşam. İş bu hayatta her şey olur her şey gelip geçer denilirken yirmi iki yılın yegane özeti olarak tüm o mahvetme saiki sürekli güncel doğrudan bir yıkımı işaret ediyor. Bu sahanın yegane ve doğrudan sabiti kılınıyor. Boşlukta yankılanan imdat seslerinin duyulmadığı, görülmediği bir zemin ortaklığımız kılınıyor. Bütün bütün tüm o mahvetme döngüsü, eylemi, kıyıcılık ile imal edilen her şey. Yine yeniden baş efendinin var ettiği yeni ülke mıntıkasında kendi düşüncesinin sınırlarıyla imal edilen hamlelerle akıl yerle bir ediliyor her şey sükutu hayalin kılınıyor. Kapkaranlık bir döngü yazgıymış gibi işleniyor hemen her aralıkta çıka gelen her fırsatta. Cürmü var eden, bugünün iklimini bina edip / sürekli kılan cerahat tüm o erkin yönlendirmeleriyle birlikte mahvetmenin karanlığı bir istikamete dönüştürülüyor. Oysa her şey insan eliyle, bile isteye var ediliyor şimdi ve her zaman. Bir karanlık akımın, tahayyülün her güne içkin kılınan cerahat eliyle, muktedir yönlendirmeleriyle bir kabus mesel hakikatin ta kendisi kılınıyor. Bildirilmiş, sunulanlar gibi geçmiş mütemadiyen bir isim değişikliği eliyle yeniden çıkageliyor. Masallar anlatılırken gerçek kapkaranlık habis bir kabus kılınıyor. Buyurun devlet dediğiniz!
Biteviye kılınan hamleler, birbiri ardına gündeme salınan tahakküm halleriyle birlikte ol devletin kısa ve öz olarak mahveden olduğu gözler önüne seriliyor. Hiçbir biçimde sosyal devlet olma pratiğini barındırmayan, gündelik yaşamın tüm ara bağlantılarını tıkayarak bir biçimde eksilten / sınırlandıran ve kuşatan yönetim anlayışıyla zaten siyaset üstü bir yönelimle hayat çürümeye sevk olunuyor. Baş efendini her hamlesi, işaret ettiği hemen herkesin adalet mekanizması denilen parti yargısı eliyle hedef kılınabildiği bir zeminde o diğerinin / ötekisinin meramı daha en başta eziliyor. Medyanın saray şaklabanı olaraktan iletişim işleri başkanlığı nam yapının yönlendirmesiyle sınıflandırıldığı bir düzlemde hiç ama hiçbir hakikate zemin bırakılmıyor. Muhalefetin kendi güncesinin açık ara iktidarın tam da istediği kısa alanda paslaşmalardan ibaret kılındığı, havanda dövülen sularla gün ve gecelerin geçirildiği bir zeminde hayat mutlak bir biçimde sınırlanıyormuş her kimin umurundadır. Mahvetme bir retorik olmaktan çıkıp yegane gerçek kılınırmış kime ne! Her durumda güncellik bir sınama tahtasına dönüştürülürken gündelik olagelen yanında bir hal ve istikamet dahilinde yarının şimdiden ipotek altına alınmasının hesabı ne olacaktır, sahi ama sahiden de? 2028 seçimlerini bunca açık ve nobran bir siyasetle, hemen hemen her günü bir engizisyon tahayyülü ile kuşatırken, ekmekten ayrı sudan ayrı havadan ve çekilen ahlardan apayrı nem kapılıp, bölünmeyecek bu ülke diyerekten en olmadık baskı ortamını var edenlerin çantada keklik görmelerinin hesabı misal ne olacaktır sahiden?
Gazete Duvar’dan aktaralım: “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yönelik başlattığı soruşturmada 18 Şubat'ta 10 ilde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan 50 kişi adliyeye sevk edildi. 30 kişi tutuklandı, 13 kişi hakkında ev hapsi kararı verildi, 7 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
“Halkların Demokratik Kongresi'ne yönelik soruşturmada Atila Özdoğan, Ece Yıldız Karabacak, Özlem Feza Sezer Bayram, Yakup Kadri Karabacak, Aynur Cengiz, Ayşe Bengi Çelik, Dilek Posl, Erkin Barın Göylüler, Kardelen Taş, Melek Kızılcaok, Şengül Erdoğan, Elif Akgül, İlknur Melengeç, Mehmet Saltoğlu, Ayşe Panuş, Ercüment Akdeniz, İbrahim Halit Elçi, Tarık Yıldız, Zeyfu Fakir, Alya Akkuş, Esengül Demir, Melih Kayhan Pala, Osman Zorba, Pınar Aydınlar, Saime Oğuzhan, Sema Barbaros Durmuş, Semiha Şahin, Ahmet Saymadi, Berfin Azdal ve Emrecan Bayram tutuklandı.”
Tutuklama kararlarının ardından İstanbul Adalet Sarayı önünde yapılan açıklamada konuşan HDK Eş Sözcüsü ve DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, "Maalesef 30 arkadaşımız tutuklandı diyemeyeceğim rehin alındılar. AKP'ye sorarsanız Türkiye bir hukuk devleti ve demokrasi var. Bugün bile Adalet Bakanı 'Hukuksuz demek büyük bir insafsızlıktır' demiş, siz insaftan ne anlarsınız. Siz de vicdan var, ne insaf var, ne siyasi etik var. Şu anda darbenin tam göbeğindeyiz. Darbe günlerinin merkezini yaşıyoruz. Bu bir darbe pratiğidir" dedi.
"Sanatçılar, siyasetçiler, insan hakları savunucuları, kadın hakları savunucuları, sosyalistler, demokrasi mücadelesi verenler bugün bu adliyede saatlerdir sorgu beklediler. Sonuç ne biliyor musunuz, matbu tutuklama kararları verdiler. Kopyalayıp yapıştırmışlar" diyen Beştaş, "3 tane sulh ceza hakimi ifade almış ama tutuklama gerekçesi birbirinin kopyası. Bunların nerede yazıldığını gayet iyi biliyoruz. Bu operasyonun emrini verenler aynı zamanda bu gerekçeyi de oluşturdular" ifadelerini kullandı.
HDK'nin yasa dışı olmadığını belirten Beştaş, "13-14 yıl önceye kadar gidiyorlar. Aniden uyanmışlar, eyvah HDK bir suç örgütüymüş dediler. 14 yıl neredeydiniz ya. Suç örgütü olan biz değiliz, suç işleyen sizlersiniz. HDK bu ülkenin yüz akıdır. Dayanışmanın, birlikte mücadelenin, yan yana durmanın, hak savunuculuğu yapmanın, toplumla bütünleşmenin adıdır. Siz bununla korkuyu yaymaya çalışıyorsunuz. Biz de bunun karşısında cesareti ve dayanışmayı yayacağız. HDK'den bir suç örgütü çıkaramazsınız, buna izin vermeyeceğiz" diye konuştu.
Emek Partisi (EMEP) İstanbul Milletvekili İskender Bayhan ise "Bu ülkenin yakın tarihinde emek, barış ve demokrasi için verilmiş bir mücadele birikiminin, onun devamı olan Hakların Demokratik Kongresi örgütlenmesinin ve bu ülkenin emekten, barıştan, kardeşlikten yana olan aydınlarını, bilim insanlarını, sanatçılarını, siyasetçilerini hedef alan yeni operasyonla, hukuksuzlukla, adaletsizlikle karşı karşıya bir süreci yaşadık. Tutuklanan arkadaşlarımızın içinin müsterih olmasını istiyoruz. Onların ve haksız yere içeride bulunan bu ülkenin seçilmiş siyasetçileri, sendikacıları, aydınları, sanatçılarının yüreğini ısıtacak bir mücadeleye devam edeceğiz. Çıkan arkadaşlarımızın ev hapsi ve adli kontrol kararları da hukuksuzluk" dedi.
"Önümüzdeki günler, yıllar bu ülkede bir gerçeğe tanık olacak" diyen Bayhan, "Bu ülkeye hukuksuzluk, adaletsizlik gömleğini giydirenler, bu ülkeyi baskı ve sömürü politikalarıyla yöneterek iktidarını ayakta tutmaya çalışanların yenildiğine tanık olacak" şeklinde konuştu.”
Bildirilmiş olanın ötesinde bir mahvetme döngüsüne rehin kılınıyor gündelik yaşam. Sesi, sözü ve eylemi tarumar etmeye ant içmiş her günü zehirleyen bir iktidar pratiğinin barışla ilgili tahayyülleri ardıl sıra bildirirken, barışacağı kesimlerin siyaset mücadelesini hakir gördüğü bir menzil gerçekliği var ediliyor. Gündelik kılınan mahvetme döngüsü henüz ne kadar insanın olduğu / sayıların hep değiştiği, muamma listeler dolaşıma sokulurken var edilmiş tehdit olgusu üstünde yaşamlara çullanır devlet. Güdümlü yargının var ettiği şey, en kestirmeden ne siyasi bir organizasyondur, ne terör lafzının kapsadığı abukluğu artık tescilli bir köşeye kıstırma mizansenidir. 2011 yılından bu yana varlığını muhafaza eden, toplumun tüm kesimlerinden bir müşterek bahsin / çatının yerle bir edilebilirliğini deneme gayretidir var edilen. Öncesi, sonrasıyla birlikte bir memleketteki muhalefet olgusunun tam da devletin / akp elitinin istediği ol Özel / Dervişoğlu / Davutoğlu vs. ekseninde sabit kılınmak istendiği bir yerdeki hakikati sorgulayanlara ama gazeteci, ama gündelik yaşamdan insanlar, ama siyasetçi, ama kongrenin herhangi bir oluşumunda ses vereni olsun hedef kılınmasına kafi gelir. Gerisi hep bilinen teraneler, daima alışkın olunan teranelerle dayanışmadan kaçınılan, birkaç gün sonra da soran edenlerin sayısının enikonu azalacağı bir unutuşa güvenilerek insanlar tutsak edilir. Demokratikleşme adımlarından dem vurulurken, anayasanın aciz halini değiştirmekten dem vuran, eşitlikten ve adaletten bahis açanların suna geldiği yegane şey daha dipsiz bir karanlıktır. Bu mudur yeni ülke?
Evrensel Gazetesi yazarı Ender İmrek’in X hesabında paylaştığı meramı zaten bu hallerin / o nihai varılmak istenen temsilin neleri götürmek / yok etmek istediğinin de özetidir. “Çağrılsak savcılıklara gidip ifade verirdik. Sabah 06:00'da evler basılarak baskı ve şiddet uygulama yoluna gittiler. Hukuksuzluk bir yönetme tarzı haline geldi. Muhalefete tahammülsüzlük her geçen gün daha da artıyor.
İççi sendikasının başkanını tutuklayanlar, patronlar örgütünün başındaki isimlerin ülkenin gidişatına ilişkin uyarı ve eleştirilerine de tahammül göstermiyorlar.
Gazeteciler, aydınlar, yazarlar, Kürt, Türk ve tüm halk ve inançlardan siyasetçiler hedef halinde. Demokratik Türkiye diyenler, Kürt sorununda barışçı çözüm isteyenler hedef haline getiriliyor.
Hapishaneler muhaliflerle dolup taşıyor. Arkadaşlarımız hukuksuzca tutuklandı. Ev hapsi de tutuklama gibi hukuksuz bir tedbir. Ancak kimse boyun eğmedi.
Ortak mücadeleleri, demokratik platformları, kent uzlaşısını, ittifak mücadelelerini, HDK'yi ve diğer tüm hak ve özgürlük kapsamlı girişimleri suçlu ilan ederek muhalefeti baskı altına almak, sindirmek istiyorlar.
Ancak bu hesaplar dayanaksızdır ve bozulacaktır. Birleşik mücadele için daha çok çaba ve mücadele edilerek bu hukuksuzluk sonlandırılabilir...”
Bütünüyle nobran bir tahayyül ekseninde, her günün tarumar edilmesine devam olunurken, sözün çalınmasından, hayatın ehven olandan eksik kılınmasına daimi bir hal ve istikamette güncellik mahvın döngüsüne rehin ediliyor. Siyasetin en kenarındaki ama içimizdeki sıradan insanların topyekun sesini savunan, yarasını bildiren, Kürd’ün değil salt, Türk’ün, Ermeni’nin, Arabın, Laz ve Çerkez ve Romanın herkesin, her birisinin nihai imdat çığlıklarını, kral çıplak seslenişlerini umursayanlara gözdağı veriliyor. Biteviye ezber edilmiş hassasiyet şablonlarının kenarında yaşamın biricikliğini, herkesin birbirinden haberdar olabildiği bir itiraz sathının tek atışla yıkılması mümkün müdür? Siyasetin pragmatist, kendine salt yöresine yetişen, uzaklarını görmeyen, hissetmeyen, sorunları konuşmayan temsillerin ötesine geçerek sıradana düştüğünde / vardığında onun suç kılınmasının yarası ne olacaktır? Ne zaman demokrasiyi var edecektir bu ülke, hangi ara!
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2025
Görsel: Ruken TUNCEL – Bianet
Meramda Paylaşılan Haberler
HDK Soruşturmasındaki Tutuklamalara Adliye Önünde Tepki | Beştaş: Şu Anda Darbenin Tam Göbeğindeyiz - Duvar https://www.gazeteduvar.com.tr/hdk-sorusturmasindaki-tutuklamalara-adliye-onunde-tepki-bestas-su-anda-darbenin-tam-gobegindeyiz-haber-1758944
Ender İmrek: Muhalefete Tahammülsüzlük Her Geçen Gün Artıyor - Bianet https://bianet.org/haber/ender-imrek-muhalefete-tahammulsuzluk-her-gecen-gun-artiyor-304879
0 notes
jupiterliyazar · 2 years ago
Text
Yeni bir ülke gezeceğiz. Çat pat konuşarak bu sefer gerçekten bizi anlamayan insanlara kendimizi anlatmaya çalışacağız.
00:00
25 notes · View notes
shahinelected · 10 months ago
Text
YAP-çıların gözü yaşlı...
#shahinelected #yap #yeniazərbaycanpartiyası #ilhamlaireli #iqtisadiyyat #azərbaycan #azerbaycan #almaniya #avropa
0 notes
kucukmedeniyetler · 1 year ago
Text
2050'de KURULACAK OLAN KÜÇÜK BİR ULUS
Alınan bilgilere göre 2050'de satın alınacak bir ada (seçilmiş) pagan insanlarını almaya başlayacaklar, satın alınan adaya sadece 10 bin ila 25 bin kişi alınacağı düşünülüyor, kendi bayrakları, paraları, marşları, kendilerine ait kimlikleri ve pasaportları olan küçük bir grup oluşmaya başlıyor. Herkesten bağımsız küçük bir devlet kurma hedefleri var 2050 de. Eğer girebilme ihtimallari olursa “Mikro Ulus Devletlerine” girmeye çalışacaklar "Mikro Ulus Devletlerin" ne olduğunu bilmeyenleriçin link bırakacağım incelersiniz. Koaliasyonun bir parçası olamazlarsa ne yapacaklarını bilmiyoruz detaylı bilgilere ulaşamadık bu bilgiler çok temel bilgiler şimdilik ve son olarak 2050 de kurulacak “pagan” devletin bayrağı belirlendi (neden "pagan" diyorum çünkü kurulacak olan ulusun adı gizli adı var ama ulusun adına ulaşamadık ulaşabildiğimiz tek bilgi "pagan" toplulukları olduğu.
Bayrakları:
Tumblr media
Mikro Ulus Devletler
Tumblr media
1 note · View note
gezihope · 3 months ago
Text
GEZİHOPE - DRAGON+ (3)
Tumblr media
Seyahat tutkunları için yeni bir keşif: Gezihope! Seyahat planlarınızı kolaylaştırmak ve hayallerinizdeki destinasyonlara ulaşmanıza yardımcı olmak için tasarlanmış olan bu platform, hem yurtiçinde hem de yurtdışında gezilecek yerler hakkında kapsamlı bilgiler sunuyor. Yurt dışında görülmesi gereken özel mekanlardan Türkiye'nin tarihi ve doğal güzelliklerine, Eskişehir’in benzersiz lezzetlerinden İstanbul’a yakın saklı güzelliklere kadar birçok seçeneği bir araya getiriyor. Gezihope ile seyahatiniz için en doğru adresi bulmak artık parmaklarınızın ucunda!
Yurt Dışı Gezilecek Yerler
Yurt dışında keşfedilecek birçok büyüleyici destinasyon mevcut. Farklı kültürleri deneyimlemek ve yeni yerler görmek isteyenler için seçenekler oldukça geniş. Avrupa'nın tarihi şehirlerinden Asya'nın benzersiz doğal güzelliklerine kadar, her adımda yeni bir macera sizi bekliyor.
Özellikle İtalya, Fransa ve İspanya gibi ülkeler, sundukları zengin tarihi ve kültürel miraslarla gezginlerin favori durakları arasında yer alıyor. Roma’nın antik kalıntıları, Paris’in romantik sokakları ve Barselona’nın eşsiz mimarisi, her yıl milyonlarca turisti kendine çekiyor.
Yurt dışı gezilecek yerler arasında seçim yaparken, farklı kültürlerin ve manzaraların sunduğu zenginlikleri göz önünde bulundurmalısınız. Hangi destinasyona giderseniz gidin, yeni deneyimler ve anılar biriktireceğinizden emin olabilirsiniz.
Türkiye Gezilecek Yerler
Türkiye, tarihi zenginlikleri, doğal güzellikleri ve eşsiz kültürel mirası ile gezginler için adeta bir cennettir. Her köşesi farklı bir hikaye anlatan bu güzel ülke, göz alıcı manzaralar ve keşfedilecek pek çok yer sunmaktadır.
Türkiye gezilecek yerler sadece bu kadarla sınırlı değil. Her bölgesinin kendine özgü güzellikleri ve keşfedilmeyi bekleyen sırları bulunmaktadır. Yurt dışı gezilecek yerler ile yan yana zikredilecek bu zengin destinasyonları planlayarak, unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz. Keşfetmeye, deneyim yaşamaya ve yeni perspektifler kazanmaya hazır olun!
Eskişehir Gezilecek Yerler
Eskişehir, Türkiye’nin göz alıcı şehirlerinden biri olarak, hem tarihi hem de kültürel zenginlikleriyle ziyaretçilerini büyülüyor. Şehir, modern yaşam ile geleneksel unsurların harmanlandığı bir atmosfere sahip ve bu da onu keşfetmeye değer kılıyor. Özellikle Porsuk Çayı çevresinde yapacağınız yürüyüşler, keyifli anlar geçirmenizi sağlar.
Eskişehir’in simgelerinden biri olan Sazova Parkı, görsel bir şölen sunmaktadır. Ailece veya arkadaşlarınızla piknik yapabilir, parkın içindeki masal şatosunu görebilirsiniz. Doğa ile iç içe bir gün geçirmek için harika bir seçenektir.
Eskişehir mutfağını keşfetmeden şehirden ayrılmayın! Tepebaşı'nın meşhur çiböreği ve diğer yerel lezzetler, damak zevkiniz için unutulmaz bir tat bırakacak. Eskişehir gezilecek yerler planlarken, bu eşsiz tadımları ve deneyimleri göz önünde bulundurmayı ihmal etmeyin.
İstanbul’a Yakın Gezilecek Yerler
İstanbul, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile göz doldururken, aynı zamanda etrafındaki doğal güzellikler ve gezilecek yerler ile keşfedilmeye değer pek çok alternatif sunuyor.
İstanbul’a yakın gezilecek yerler Türkiye gezilecek yerler arasında hem doğal güzellikleri hem de kültürel mirası ile öne çıkmaktadır. Hafta sonu kaçamaklarınız için bu lokasyonlar, tam anlamıyla bir huzur ve keşif dolu deneyim sunuyor.
Şimdi valizinizi hazırlayın ve İstanbul’un çevresindeki bu muhteşem yerleri keşfetmek için plan yapın!
586 notes · View notes
birfinanscim · 3 months ago
Text
SON MUHUR (4)
Tumblr media
Son Mühür, dijital dönüşümün hızla ilerlediği günümüzde güvenli verilerin korunması ve paylaşılması konusunda öncü bir çözümdür. Bu yenilikçi hizmet, kullanıcılara basit ama etkili bir yol sunarak, dijital belge ve imza süreçlerini güvence altına alır. Özellikle bireyler ve kurumlar için kritik olan verilerin güvenliği konusunda sunduğu hizmetlerle dikkat çeken Son Mühür, özgür özel imza kullanımını teşvik ederken, tanınmış lider Kemal Kılıçdaroğlu gibi isimlerin de desteğini almıştır. Bu yazıda, Son Mühür'ün sunduğu avantajları ve Türkiye’de dijital güvenlik konusundaki yerine daha yakından bakacağız.
Özgür Özel
Özgür Özel, günümüz Türk siyasetinde önemli bir figür olarak öne çıkmaktadır. Kendisi sağlam duruşu ve etkili liderlik yetenekleriyle bilinir. Özellikle CHP'deki aktiviteleri ve topluma yönelik yapıcı eleştirileri ile dikkat çekmektedir. Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu’nun vizyonunu destekleyerek partinin hedefleri doğrultusunda çalışmalar yürütmektedir.
Özgür Özel’in siyaset sahnesindeki etkisi, sadece CHP üyeleriyle sınırlı kalmayıp, genel kamuoyuna da yansımaktadır. Son Mühür ekibi olarak, onun yeni fikirleri ve yenilikçi yaklaşımları ile Türkiye’nin geleceğine dair umut verici adımlar attığını düşünüyoruz. Özgür Özel’in hedefleri arasında toplumsal adaletin sağlanması, demokrasi kültürünün geliştirilmesi ve halkın sesi olabilmek yer almaktadır. Bu nedenle kendisi, birçok insan tarafından takdir edilmektedir.
Özgür Özel’in çalışmalarının detaylarını öğrenmek ve daha fazla bilgi için Son Mühür web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
Kemal Kılıçdaroğlu
Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin siyasi arenasında etkili bir figür olarak, son yıllarda önemli değişikliklere öncülük etmiştir. Özgür özel politikalarıyla dikkat çeken Kılıçdaroğlu, halkın taleplerine duyarlı bir lider olarak tanınır. Özellikle, sosyal adalet ve demokrasiyi güçlendirme konularında yaptığı çalışmalar, onu geniş bir destekçi kitlesine ulaştırmıştır.
Son Mühür, Kılıçdaroğlu'nun liderliğindeki önemli bir projedir. Bu proje, toplumun çeşitli kesimlerine ulaşarak, adaletsizlikle mücadele ve şeffaf yönetim anlayışını ön planda tutmayı hedeflemektedir. Kılıçdaroğlu’nun bu adımları, yalnızca siyasi bir strateji değil, aynı zamanda toplumsal bir ihtiyaçtır.
Kılıçdaroğlu'nun yanında yer almak ve Özgür özel ilkelerine dayanarak toplumsal değişime katkıda bulunmak isteyenler için Son Mühür, güçlü bir platform sunmaktadır. Bu platform sayesinde, bireylerin aktif katılımlarını sağlayarak, sosyal değişim adına önemli adımlar atılmaktadır.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun vizyonu, sadece bugünkü değil, gelecekteki kuşakların yaşamlarını da etkileyecek potansiyele sahiptir. Özgür özel ve adalet arayışındaki kararlılığı, Türkiye'nin daha iyi bir geleceğe doğru ilerlemesine katkıda bulunmaktadır. Onunla birlikte bu yolculuğa katılmak için, Son Mühür'ü ziyaret etmeyi unutmayın!
Son Mühür
Son Mühür, ülkedeki siyasi dönüşümlerin anahtarı olma potansiyeline sahip bir platformdur. Özellikle Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu gibi öne çıkan figürlerin etkin rol oynadığı bu yapı, Türkiye'nin geleceği için önemli stratejiler geliştirmektedir.
Bu platform sayesinde, sürdürülebilir bir demokrasi için gerekli olan değişim angajmanına girebilir ve toplumsal bütünleşmeyi sağlayacak yenilikçi fikirler ortaya konulabilir. Son Mühür, bireylerin aktif rol almasını teşvik ederek katılımcı bir yönetim anlayışını benimsemektedir.
Özgür Özel ile Kemal Kılıçdaroğlu'nun liderliğinde, ülke genelinde seslerini duyurmak isteyen vatandaşlar için açık bir çağrı yapılmaktadır. Bu çağrı, sadece siyasi bir arayış değil, aynı zamanda toplumsal bir hareketin başlaması için zemin oluşturma niteliğindedir.Son Mühür, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde aktif olarak sürdürdüğü çalışmalar ile toplumu bilinçlendirmeyi amaçlamakta ve kapsamlı bir iletişim ağı oluşturarak her kesime ulaşmayı hedeflemektedir.
373 notes · View notes
blogkalits · 1 year ago
Text
MASTERHABER - DRAGON+ (3)
Tumblr media
Haberlerin Kalbi Burada Atıyor!
MasterHaber.com, geniş haber kategorileriyle herkesin ilgisine hitap eden güvenilir bir haber sitesidir. Dünya haberleri, siyaset, ekonomi, magazin ve teknoloji haberlerinin yanı sıra birçok farklı konuda güncel ve objektif içerikler sunar. Siz de MasterHaber.com'u ziyaret ederek en güncel ve doğru haberlere kolayca erişebilirsiniz.
Dünya Haberleri: Dünyadan Son Gelişmeler
MasterHaber.com, dünya haber kategorisiyle dünyada yaşanan önemli gelişmeleri takip etmenizi sağlar. Uluslararası ilişkiler, krizler, doğal afetler ve daha fazlası hakkında güncel bilgilere ulaşabilirsiniz.
Siyaset Haberleri: Ülke Gündeminden Haberler
Siyaset haberleri kategorisinde, Türkiye ve dünya siyasetindeki önemli gelişmeleri bulabilirsiniz. Partiler arası ilişkiler, seçimler, yasama ve yürütme organlarıyla ilgili haberleri takip edebilirsiniz.
Ekonomi Haberleri: Para Piyasalarından Son Durum
Ekonomi haberleri kategorisi, ekonomi dünyasındaki güncel gelişmeleri ve finansal durumu takip etmenizi sağlar. Borsa, döviz, altın gibi konularda güncel bilgileri bulabilirsiniz.
Magazin Haberleri: Ünlülerin Dünyasından Haberler
Magazin haberleri kategorisinde, ünlülerin yaşamları, ilişkileri, projeleri ve daha fazlası hakkında güncel bilgilere ulaşabilirsiniz. Magazin dünyasındaki en son gelişmeleri takip edebilirsiniz.
Teknoloji Haberleri: Teknoloji Dünyasından Haberler
Teknoloji haberleri kategorisinde, teknoloji dünyasındaki en son gelişmeleri ve yenilikleri bulabilirsiniz. Yeni çıkan cihazlar, mobil uygulamalar, yapay zeka, spor haberleri, teknoloji haberleri ve daha fazlası hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
932 notes · View notes
mehcura · 23 days ago
Text
Tumblr media Tumblr media
Bir ışık bir kelebek biraz çiçek biraz kuş Yeni bir ülke yüzün ellerimde kaybolmuş Soluğum bir kuş gibi uçuyor ellerine Kapılıp gidiyorum saçının sellerine
70 notes · View notes
olgu · 10 days ago
Text
bir yanda ne düzeni, ne tadı, ne insafı kalmış bir ülke. bir tarafında şehirler yerle bir olmuş insanlar çatısız ve muhtaç kalmış. bir tarafında mahvolmuş geçmişine ve bugününe karşı geleceği için savaşan insanlar. karşılığında yoksulluğa mahrum bırakıp bunları gözardı eden devlet. öte yanda bombalanmış, yok sayılmış, mahvolmuş ve yalnız bırakılmış bir ülke. çocukların paramparça olmazlarsa belki açlıktan belki başka sebeplerden ölüme terk edildiği. bunun yanında sen varsın, etin, kemiğin ve aklındaki milyonlarca soru ve birkaç cevabınla. hiçbir şey bilmiyorsun. hiçbir şey bilmiyorsun. hiçbir şey bilmiyorsun. hiçbir şey bilmiyorsun. ama allah var. senin önünde duran, duracak olan, seni düşürecek, seni tekmeleyecek, seni öldürecek belki her şeyin karşısında da sen varsın. neye yarar, ne fark eder. bilemiyorum ama varsın oradasın, devam da edeceksin gideceğin hiçbir şey yok. burada doğdun burada büyüdün belki çatın hepten tepene yıkılacak belki enkazda bir şeyler arayacaksın ama orada kalmaya devam ediyorsun. aidiyet var çünkü her şeyin karşısında. peki var mı yoksa alıştın mı sadece. hep oradaydın diye, hep aynı sokakta oturdun, zihninden aynı şeyleri geçirdin ve o sokakların o düşünce bağlarının dışına çıkmadın diye hep orada mı kalacaksın? kalsan ne kadar güzel olmaz mıydı. yeni yolları bilmesen. başka yokuşlara alışman gerekmese. seni alıp her yerinden kapatsalar, sarsalar. belki sen devam etmesen. zaten yapamıyorsun. yapabileceğini sanıyordun buraya kadar da. yürüdün. ilerledin. koşman gerekti bazen. sonra durdun ve bitti zannettin. birileri daha sakindi. güneş vardı tepede. hava ılıktı. odanın ışığı sıcak sarıydı ve bu bir şeylere yeter zannetmiştin. sonra başka bir bomba düştü. sonra başka haklarını elinden aldılar. sonra kazandığını harcayamadın bile. yarınını bilmiyorsun. yarın var mı bilmiyorsun. böyle yaşanır mı? evet. başka türlüsünü sen nereden öğrendin ki? nerede duydun garantiyi. kim sana ne zaman verdi. içi boş ama bomboş bir kelime olduğunu hiç deneyimlemedin mi. insanın yakıtı belki. itkisi bu. devam etmesinin ve edememesinin sebebi bu. daha yavaş gitmesinin ya da biraz da olsa gitmesinin. ya da bazen hiç gidememesinin. saçlarında düğümler ve sandalyede öyle rastgele birkaç çizgili tişörtünün. tadı yok. dokusu yok. bir sıcaklığı yok. canı yok. titremek, üşümek, o bulantı, çalkantı. hepsinin nasıl doyurduğunu görüyor musun. canını fark ettirdiğini. seni buruşturduğunu. seni eğip, büküp ama sonra kaldırdığını. bilemiyorum. var yani yaşamak şöyle ya da böyle şekilde.
21 notes · View notes
yasamsallik · 2 months ago
Text
BU SALTANAT BİTECEK.
Sevgili okurlarım, Almanya cumhurbaşkanı birkaç gün önce Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulundu.
Merak edip araştırdım.
Öyle ya, koskoca Almanya’nın cumhurbaşkanı olduğuna göre mutlaka birden fazla uçakla gelip gövde gösterisi yapmış olması gerekirdi.
Sonuçta, yanıldığımı anladım.
Tek uçakla gelmiş.
Makam araçlarını falan da getirmemiş.
★★★
Bizimkini soracak olursanız birkaç ay önce Birleşmiş Milletler toplantısına katılmak için New York’a gitmişti.
Havada oluşturulan konvoyunda beş adet Saray uçağı vardı.
Birine kalabalık Saray kafilesi ve yandaş gazeteciler, diğerine ise beyefendinin New York’ta bineceği gösterişli makam araçları yüklenmişti.
Gerçekleri bilmeyenler zannederdi ki Fatih Sultan Mehmet yeni bir sefer düzenleyip ABD’nin fethine soyunmuştu!
Ancak bizimki bu kadarla da yetinmedi.
Devletin ve milletin parasıyla New York’ta çok sayıda taksi ve kamyonet kiralandı. Bunların üzerine kocaman propaganda afişleri, Türk bayrakları ve Recep Tayyip’i öven sloganlar asıldı.
Caddelerde ve bulvarlarda görenler şaşırıyor, hayretler içinde kalıp soruyordu:
Bu nerenin padişahıdır!
Bizim hortumlanan paralarımız sayesinde New York’taki taksi ve ulaşım sektörü büyük paralar kazanmıştı.
Beyefendinin katıldığı Birleşmiş Milletler toplantısına 100’e yakın ülkenin devlet ve hükümet başkanları katılmıştı ama hiçbirinin aklına böyle bir cingözlük gelmemişti...
Çünkü o ülkelerde, birkaç diktatörlük dışında, böyle bir komedinin, rezaletin hesabı sorulurdu.
★★★
Dün Sözcü’nün manşetindeki haberi okudunuz...
Recep Tayyip Malezya, Endonezya ve Pakistan gezisinde. Bu iş dört gün sürüyor...
Ve Recep Tayyip bu geziye üç adet uçakla gidiyor.
İlk ikisinde kalabalık Saray kafilesi ve aile bireyleri, üçüncü uçakta ise beyefendinin makam araçları ile devlet başkanlarına hediye olarak götürdüğü elektrikle çalışan TOGG’lar!
Bunlar öyle sıradan uçaklar değil.
Esas makam uçağı zaten petrol zengini Katar şeyhi tarafından kendisine armağan edilmişti.
Hediyesi 450 milyon dolar!..
Neyin karşılığında verilmişti acaba?
İçinde toplantı salonları, yatak odaları, özel yemekler için düzenlenen mutfaklar ve görkemli sofralar, ne ararsanız var.
★★★
Bu son Uzakdoğu seferine, has adamlarından olan Diyanet Başkanı Ali Erbaş isimli şahsı da götürmüş.
Elbette götürecek, kambersiz düğün olur mu!
Halifelik özentisi içinde olan bu şahıs yakın geçmişte Ayasofya’nın minberinde belinde kılıçla nutuk çekmişti.
★★★
Peki, bu çark nasıl dönüyor?
Recep Tayyip’in makam araçlarını taşıyan cumhurbaşkanlığı uçağı o ülkeye önceden gidiyor ve araçlar indiriliyor.
Sonra sıra beyefendinin kafilesini taşıyan uçakları beklemeye geliyor.
Bu kalabalık saltanat kafilesinin bütün masrafları devletten!
Şu olanları gördükçe kendi kendime söyleniyorum...
“Bundan sonra hiç kimse devletin lüks ve şatafata harcayacak parası olmadığını falan iddia edip yalan söylemesin. Bizde paradan bol hiçbir şey yok. Bütçeden para alamayan milyonlarca emekli, milyonlarca asgari ücretli kafayı biraz çalıştırsın da olanı biteni iyi görmeye çalışsın!..”
★★★
Sevgili okurlarım, bu dış gezilerin bir de yandaş gazeteciler boyutu var...
Recep Tayyip’in her dış gezisine en az 15 adet yandaş gazeteci davet ediliyor.
Bu sözüm ona gazetecilerin görevi kendisine danışıklı dövüş sorular sormak ve uçakta kendisiyle birlikte fotoğraf çektirmek!
Ancak sorular ve yanıtlar Saray tarafından önceden hazırlanıp basın kuruluşlarına servis ediliyor...
Yani aralarında böyle bir soru yanıt muhabbeti olmuyor...
Bu fotoğrafları bugün görebilirsiniz...
Ve bu aile boyu gezilerin bütün harcamaları devletten, yani bizlerin cebinden.
Sonra da ortaya çıkıp hiç sıkılmadan açıklama yapıyorlar...
“Bütçe imkanlarımız kısıtlı olduğundan!..”
★★★
Bu saltanat ve yutturmacalar günün birinde elbette sona erecek...
Böyle gitmesi mümkün değil.
Bu kadar yükü hiçbir ülke, petrol zengini bile olsa taşıyamaz.
Bu şatafatlı saltanat gezilerinin hesabı bir gün mutlaka sorulacak.
Sorulmazsa yuh olsun..
13 Şubat 2025/Sözcü
44 notes · View notes
seslimeram · 6 months ago
Text
Her Yeri Kuşatan Yıkım...
Tumblr media
Düzen var edilmiş tüm düzensizlikleri yeniden imal eden bir kısır döngünün ta kendisiyle yön buluyor. Ezber edilmiş olagelen cümlelerin “yıkıcılığı” örtbas etmeye kafi gelmediği bir biçimde tekrarlanıp durulan o basmakalıp şablonların / hiddetli göndermelerin / hizaya çekme çabalarının kenarında kıyısında hakikatin meselesinin dahi olunmadığı bir yerde ol kısır döngü yaşamı tarumar ediyor. Hepsi bir hep birlikte bir mahvetme şablonun ortasına demirlemiş bir ülke gerçekliğine uyanıyoruz her gün. Çürümüş bir düzlemde olduğumuzu unutturmak adına çıkagelen her hamleyle, başka bambaşka yaraların üstünün örtüldüğünü görmeye mecbur kılınıyoruz. Düzen, sorgulanmayı kabul etmiyor. Düzen, bir hizanın tam da ortasına demirlemiş olagelen sıradanın itiraz hakkını göz ardı ediyor. Mutlak teslimiyet tam anlamıyla esaret dışında bir seçenek vaz edilmezken, ortaya çıkan yapının çürüten ve belirli bir biçimde yutan olduğu esirgenmeye çabalanıyor. Düpedüz yalın bir halde bütün o kısır döngü içerisinde sil baştan hayat mahvediliyor her gün biraz daha açık bir halde.
Baş efendi, baş faşist, milli ve yerli olacağım derken şaklabana dönüşen bay özel ve nice dumur ötesi tiplemenin ortak vaveylası içinde hakikate yer bırakılmayan bir kuşatma hali güncellenir. Kesinkes bir doğru var ediliyor denilirken, yeniden kartlar karılıyor sonunda bir memlekete huzur siyaseten dahi geliyor denilirken kim bilir hangi oyunun gereği olup birbirilerinin gırtlağına düşecek olanların sahnelemeleri / kucaklaşmaları var edilir. Toka yapmalar, şen kahkahalar, size demedik biz o lafları, yok efendim ne üstüme alınacağım ki eki eki eki gibi nicesinden, sıfatlarına tükürülse yarabbi şükür diyebilecek tıynetteki ol kimi bit yavrusu muhalife en üstten en alta bir tahayyül tekerrür eder. Tümüyle mahalleyi yangın alıp götürürken, olmakta olan cerahatli yıkıcılığa kayıtsızlığa aynen devam etmeyi halen sürdüren bir cenahlar toplamında hayatın akışı tarumar edilir. Her şey hemencecik o iktidarın pratikleri / tahayyülü doğrultusunda yinelenirken, yeniden biçimlendirilirken artık giz / sır kalmayan bir çürümenin ortasına terk edilmiş ol sıradan insanın hikayesi ne olacaktır, kim farkına varacaktır.
Birbiri ardına dehşetin kol gezdiği, yıkımın tezgahta aralıksız işlendiği bir menzil gerçeği karşımızda bina edilirken, her gün üçüncü sayfa, artık ana manşet kılınırken yol nereyedir sahiden de? Daha yakın zamanlı Eskişehir’de “nazi” özetintisi “ırkçı” olduğunu gizlemeyi düşünmeden eyleme geçip, insanları yaralayan bir canlı organizmanın var ettiği dehşetin ta kendisinin izleri ortasındayken, henüz hiçbir şey silinip gitmemişken, İstanbul’un ortası bir yerde bir insanımsı iki insanın canını alır, hunharca katleder. Detaylarına vakıf olunan bir katliamcılık akımının memlekette, kendilerini komik zanneden bir ırkçı tayfanın var ettiği “kadın” haşerat benzeri bir varlıktır bahsinden, küfürlerin gırla gittiği asmalı kesmeli tahayyüllerin birbirine eklendiği “incel” nam şebekenin sayfalarından çıkagelen o kör kötülük, bugün bir kere daha bu menzili işgal ederken, bir yerlerde birilerinin canına göz koyarken ortaya çıkan dehşet dolu tahayyüller birer hakikate dönüştürülür. İnsanlar katledilir. İstanbul’da katledilen iki insandan sonra da bildiklerini okumaya devam ederler o güruh ve beraberindeki ağırlıklı yeni yetme tayfanın suna geldiği her cümle, fikir kırıntısı diye ortaya attıkları her şey bir başka dehşetin de temellerini oluşturur. Bunca aleni bir şekilde nefretin, üstelik sosyal medya gibi saklanması imkansız bir mevzide açık ve ulu orta var edilebilmesinin utancı ne yana düşecektir. Asmalar kesmeleri, ikiye ayırıp, türlü çeşit işkenceye maruz bırakmaların takip ettiği salt kadın kimliğine değil, en gencini de en yaşlısını da ağır taciz ve tecavüz hikayelerine konu edebilen bir cüretin, kendi evladını dahi göz ardı edip istismar edebileceğini böyle bağır çağır duyurmaya çabalayan tiplerin ortasında sahiden kim nasıl / ne şekilde güvendedir. Düzen mükemmel bir ülkenin imgesini işlemeye devam ederken, bunca çürümenin salt ekonomik değil bambaşka sosyal politik hamlelerin eksikliğinden “kadının” halen tabu addedilip, “seks” objesi olmak dışında hiçbir şey olduğu sanrısının, görülmemesi gereken, saklanması lazım gelen bir nesneye indirgenmesinin utancına son ekler yeterince ağır bir ülkede değilmişiz gibi ol cehennemin her yerde var edilebildiğini de örnekler. Bu utançlar içinde yol nereyedir?
BBC Türkçe Servisinden aktaralım: “İstanbul'da vahşice öldürülen iki kadının cenazeleri cumartesi günü iki ayrı törenle defnedildi.
Ayşenur Halil'in Gaziosmanpaşa'daki cenazesine İstanbul Vali Yardımcısı Hasan Gözen ve Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen katıldı.
İkbal Uzuner'in cenazesi ise Fatih Camii'nden kaldırıldı.
Törene, İstanbul Valisi Davut Gül ve Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan da katıldı.
Polis ekipleri her iki cenaze töreni için alanlarda geniş güvenlik önlemleri aldı.
İki kadını öldüren Semih Çelik'in cenaze namazı ise güvenlik sebebiyle iptal edildi.
Kadın örgütlerinden eylem çağrısı
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, X hesabından yaptığı açıklamada cinayetlere tepki gösterdi:
"Bir erkek İstanbul'un ortasında, gün içinde iki kadını yarım saat arayla öldürebiliyor. Bunca kadın cinayeti haberi tesadüf değil, cezasızlık politikalarının sonucudur. Olayın takipçisi olacağız. Görevini ihmal etmiş bir yetkili varsa öldürülen kadınların hesabını verecek."
Platformun çağrısıyla kadınlar 5 Ekim Cumartesi Edirnekapı surlarının önünde buluşarak gösteri düzenledi.
Haftasonu Türkiye'nin çeşitli illerinde cinayetlerle ilgili protestolar planlanıyordu.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da cinayetleri kınadı.
Göktaş sosyal medyada paylaştığı mesajında şöyle dedi:
"Bakanlık olarak kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini bu coğrafyadan kazımak için mücadelemizi AMASIZ, FAKATSIZ, SIFIR TOLERANS ilkesiyle kararlılıkla sürdüreceğiz!"
"Bu mücadelede yalnız olmadığımızı biliyoruz. Bugün ciğeri yanan herkes bizim yol arkadaşımızdır. Şiddetin yanında şiddeti doğuran sebepleri de ortadan kaldırmak ve kadın cinayetlerini engellemek için ilgili tüm kuruluşlarla iş birliği içinde var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz."
Göktaş, cumartesi günü de Ayşenur Halil'in ailesine taziye ziyaretinde bulundu.
Ne olmuştu?
Semih Çelik, 4 Ekim Cuma günü 15:30 sularında Ayşenur Halil'i (19) Eyüpsultan'da boğazını keserek öldürdü.
Aynı gün saat 16:00 sularında Edirnekapı'daki surlarda İkbal Uzuner'i (19) bıçakladı, başını kesip vücudunu parçalara ayırdı.
On dokuz yaşındaki saldırgan daha sonra kendini öldürdü.
Çelik'in babası, polise verdiği ifadede oğlunun beş kez psikolojik tedavi gördüğünü, iki kez kaybolduğunu ve daha önce de kendini öldürmeyi denediğini söyledi.
Basına yansıyan haberlere göre Çelik'in evinde, kafası ile vücudu birbirinden ayrılmış ve vücudu parçalanmış bir kadını tasvir eden kara kalem bir resim bulundu.
Çizimin, Uzuner'in öldürülme şekliyle benzerlik gösterdiği belirtildi.
Ekol Tv'nin ulaştığı ve yayımladığı bir videoda ise Çelik, İkbal adlı bir kadına hitaben "Beni gördüğün gün seni öldürmeye gelmiştim" diyor.
Çelik, öldürme planlarını detaylı şekilde anlattıktan sonra bundan vazgeçtiğini söylüyor. Videonun yaklaşık bir yıl önce çekildiği belirtiliyor.”
Tümüyle bariz, belirgin bir biçimde göstere göstere bir kırım var edilir. Cinayetlerin ardı koca bir karanlığa çıkartılır bir kere daha. Olan bitenin keskin, kesintisiz var edilmiş şiddet övücü, yönlendirici pratikleri, kesilmiş olagelen uzuvların, vücuttan artakalan her ne varsa onların biraz daha tıklanma uğuruna paylaşılıp, yeniden o mimli “kara mizahçı” ırkçı sayfalarda muhabbete meze kılındığı, üstüne basa basa insanların canlarının haşere ilan edilebildiği, bunlar ne ki daha neler yapılabilirdi gibi korkunç eğrelti tahayyüllerin var edilebildiği bir zeminde kim nasıl güvende kalabilir, yanıtı hiç kimselerin bilmediği o esas fasit döngülerden birisi budur. İlerleyen, güncellenen, yenilenen, yeniden ayağa kalkıp düzelen bir ülkeden çok, çoruşup, içine doğru göçen, nefreti kendisinden saymadığı ötekisine karşı her türlü şiddeti, hayat hakkını gasp etme tahayyülünü gerçek kılarken bu fasit döngünün bir çıkışı söz konusu edilebilir mi?
Salt yirmi dört saatte, Nişantaşı’nda bir silahlı külahlı kavgada beş insanın yaralandığı, bir kadının ayrıldığı eşinin babası tarafından katledildiği, bir kadının Maraş’ta, intihar etmeyi tahayyül ederken başaramayıp kendini öldürtmek için hastaneyi pompalı tüfekle basması hadisesini, Samsun Bafra’da 63 yaşındaki bir yurttaşın 22 yaşındaki bir başkasını gürültü gerekçesiyle katletmesi gibi nice suçun var edilebildiği bir zeminde kim nerede güvende hissedebilir, daha ne olacaktır! İşkencenin, tehdidin, sen dediğimizi yapmazsan ailenle tüm o uygunsuz ya da müstehcen ya da herhangi görülmemesi gereken bir haldeki resmini, kaydını paylaşırız yollu tehditlerin var edilebildiği gençten insanların birbirilerine kırdırıldığı bir zeminde bütün bu fasit döngü o sıradan insanın da normallerini yutar, yer bitirir, biliyor muyuz? Kanıksanan her yıkım, çok daha feci olanları katara ekleyen bir çemberi de var eder, umursuyor musunuz? Cerahatin şimdi o, bu, şuna denk geldiği zeminde bütün o açmazlarıyla memleketi kuşatan devlet aklının hiç ama hiçbir ön alma çabasına düşmediği bir zeminde, ilkelliğin, kötülüğün, cühela cüretinin var edeceği yepyeni yıkımlara yol alıyor menzil, görüyor musunuz? Bunca arasız güncellenen bir yıkıcılık ekseninde yaşatan bir yerden çürüten, çürüyen bir yere evrim tamamlanırken, itiraz etmek ne zamandır, hangi zaman?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel: Artwork – Apset – Mataroa
Meramda Paylaşılan Haber
İstanbul'da Vahşice Öldürülen İki Kadın Toprağa Verildi - BBC Türkçe
https://www.bbc.com/turkce/articles/cp8m4en3mzvo
0 notes
ulas0606 · 4 months ago
Text
Şiir müzik resim çiçek seven insanlardan.
yeni bir ülke kurulsun.
Taşınalım…!
Günaydınlar☕️🍫🎈🌺
20 notes · View notes
bildigimhersey · 1 year ago
Text
Japonya Asgari Ücret 2024 — Japonya’da Asgari Ücret Ne Kadar?
Japonya asgari ücret, bu ülkeye taşınarak kazanç elde etmek ve yeni bir hayata başlamak isteyen pek çok kişi tarafından merak ediliyor. Güneydoğu Asya’nın açıklarında yer alan Japonya, bir adalar ülkesidir. Binlerce adadan oluşan bir takım ada olarak değerlendirilebilecek Japonya, doğal kaynaklar açısından pek zengin olmasa da sanayi konusunda önemli olanaklara sahiptir. Bu sebeple dünyanın üçüncü büyük ekonomisi olarak değerlendirilir. Bu durum yeni bir ülkede meslek edinmek ve para kazanmak isteyen pek çok kişinin tercihi olmasını sağlar.
Bu yazımıza benzer diğer yazılarımızı incelemek için asgari ücret kategorimizde ki yazılarımızı inceleyebilirsiniz.
Tumblr media
Japonya Asgari Ücret Ne Kadar?
Japonya asgari ücret 2024 yılında yapılan zamla birlikte dünya çapında en çok merak edilen ve araştırılan konulardan biri haline geldi. Dünyanın en kalabalık ülkelerinden biri olan ve ekonomik açıdan önemli bir kalkınma yaşayan Japonya, çeşitli sektörlerde dünyanın önde gelen isimlerinden biri olmayı başarıyor. İhracat açısından da aktif bir yapıda olan bu ülke, asgari ücret konusunda vatandaşlarına çok çeşitli olanaklar sunuyor.
103 notes · View notes
halimecanpr · 20 days ago
Text
Tumblr media
Türkiye'de bayram arifesinde her evde temizlik yapılır; bu kez ise tüm ülkede adeta bir bayram temizliği yapılıyor. Öyle bir temizlik var ki, sanki herkes eline süpürgeyi alıp devrim yapacak! Gençler tıpkı bahar gibi geldi, her köşe yeni bir enerjiyle doldu; her şey taze, her şey canlı! Ülke çapında ise "pırıl pırıl olalım" hareketi başlatılmış!
11 notes · View notes
se-a-ser · 26 days ago
Text
yapay zeka en büyük devrimlerden biri olmasının yanında kendi içinde de devrimler yaşıyor
bunlardan en önemlisi de yeni deepsearch özelliği
ilk olarak ChatGPT'nin 200 $ ücretli versiyonuyla gelen bu müthiş özellik yaygınlaşmaya başladı
Gemini aylık 15 civarı bir kullanım hakkı veriyor
Grok ise sanırım sınırsız
Gemini Google'ın arama motorunun da gücünü arkasına aldığı için bu konuda en iyisi olabilir. araştırma planlarını ve süreci de gösterdiği için seyretmesi bile hayranlık verici ve keyifli
ben deneme için otomobillerle ilgili bir arama yaptım. bütün araba markalarının başlangıç tarihi, bitiş tarihi, şu an hangi ülke çatısı altında olduğu vs. hepsini mükemmel verdi
deepsearch olmadan aynı araştırmayı yapmak yapay zeka yardımıyla bile günler sürebilir
*** ** * ** *** ** * ** *** ** * ** *** ** * ** *** ** * **
Tumblr media
10 notes · View notes
avustralyagocmenlik · 7 months ago
Text
Tumblr media
Avustralya Göçmenlik Süreci Ne Kadar Sürer?
Avustralya göçmenlik başvurusu yaptıktan sonra sonuçlanma süresi başvurduğunuz vize türüne ve başvurunuzun detaylarına bağlı olarak değişir. Kimi başvurular birkaç ay içinde sonuçlanırken, bazıları daha uzun sürebilir. Beklemek can sıkıcı olabilir ama sabırlı olmak bu süreçte oldukça önemlidir.
Başvurunuz kabul edildikten sonra yeni hayatınıza hazırlanmaya başlayabilirsiniz. Avustralya’da sizi neler bekliyor? İş imkanları, eğitim fırsatları ve büyüleyici doğasıyla bu ülke, yeni başlangıcınızı muhteşem bir deneyime dönüştürecek. Beklediğinize değdiğini göreceksiniz!
37 notes · View notes