#normallesme
Explore tagged Tumblr posts
Text
ayri yatakta uyumak normallesmeli hatta ayri evlerde bile kalinabilir fazla samimiyete gerek yok
2 notes
·
View notes
Text
Gidecek yer bulamadim, yaratasim da gelmedi. Ev ev uzerine kurulmaz ya, evin restorasyonu da oldukca zaman ve guc isteyen bir is. Her ev sahibi gibi kuf tutmus duvarlara, kirik dolaplara ve dolmus odalara cani canandan tasiyarak yeni hayatlarina kavusturacagim icin heyecanliyim. Daha da otesi, hayatimin kurtulus gunleri icerisinde her ne kadar samimiyet yoksunu travmalarimin beni kusatisiyla kavga icinde de olsam kendime yer acabilecegime eminim.
Bu yuzden en bos bloglarimdan birine donme karari aldim. Belki bu blogla ses ettigim sessiz noktalar zihnin belirli bolgelerinde sevecen bir iki noronu uyandirir, sonra da bu yaptigim yatirimin yemegini yerim.
Ben 25 yasindayim blog. Ilk ceyregimi benim icin yazilan oykuyu yasarak, yasadikca da bu duruma icerleyerek gecirdim. Melankolik kucuk ama "gelismekte" olan bir sehrin, ergen ve metalci bir uyesiydim... Cok da eglendim bu yillanan gri gunlerde. Sonra caz dinlemeye karar verdim.
Kimlikleri kimliksizlikten ayirmiyordum. Kimligi olanin bir sucu olmadigini, yalnizca bir kivilcimla canini hatirlayacak bireylerin sevgi araliklarina sigmaya calisiyordum. Arada cok da ofkeleniyordum. Sonra demli bir kacak caya 1 tl odeyip arkadaslarimla bozuk paralarimizi bir araya getirerek aldigimiz camel soft sigaramizi iciyordum.
Bir donem cok okudum, cumlelerin altini cizip saatlerce bir kelimenin pesinde yeni filizlenen bilgi dunyasinin piksellerinde arastiriyordum. Hep beyaz erkekleri okudum. Kadin ve gay aktivistler dahil okudugum her bireyin cishet erkek zihniyetle konustugu sayfalari erittim, benimsedim. Phallokratik satrancin kralicesi olarak her ismi, terimi ve ideolojiyi ezbere bildigim icin gururluydum.
Hedonizmin medyatik halleri ile tanistim, buyuk sehir kayip hayat. Kendi kucuk cevremin koy hayatini en sosyetik halde surdurdugu okul kampusunde zihnimi bulandirma ve bilincimi durdurma karari aldim. Bu kararin derinine henuz hala inebilmis degilim. Yasanmasi gereken ve iyi kilerin barindigi, her guzel sey gibi bitmeye mahkum edilmis cicili bicili isik dolu gunler.
Pandemiyi bilirsiniz. Pandemide ana ocagina geri dondum. Benim donusumle birlikte dunya da dondu. Ev ev uzerine olmaz. Benim evim ocaga incir nidasiyla inmis olacak ki herkeslerin etekleri tutustu. Tasindim, geri dondum. Normallesme surecine girdigimizde zihnim tamamen bulanmis, iletisimim her nefes alan canliyla (bitkiler haric) koparilmisti.
Veee sonra o "INVISIBLE" hand beni yakamdan tuttu ve alip kuzeye koydu. Yalniz kaldim. Iyileseyim dedim zihnimi artik hayata ikna edeyim.
Anlayacagin ilk ceyrekteyim canim blog. Dort adim attim bugune kadar. Anlatirim hepsini ara ara. Iletisebilmek bir beceri, ben yavas yavas geri kazaniyorum. Islemeyince demir sahiden pas tutuyormus. Ozgurlugumu kazanmak icin kaybettigim seyler bir kenara, kazanclarimin bana sundugu huzunlu bir damla goz yasi, abuhayati kana kana icmekle mesgulum bu ara.
Bir hayyam ayari beyaz sarap, bir de sigaram var. Yoksa pirlanta gibi bir bireyim...
0 notes
Text
Türkiye ve Suriye arasında normalleşme adımları karşılık bulacak mı?
https://pazaryerigundem.com/haber/184501/turkiye-ve-suriye-arasinda-normallesme-adimlari-karsilik-bulacak-mi/
Türkiye ve Suriye arasında normalleşme adımları karşılık bulacak mı?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye ile 10 yılı aşkın bir süredir devam eden gerilimi sona erdirmek adına yaptığı diyalog çıkışları Türkiye ve dünya kamuoyunda geniş yer buldu.
BURSA (İGFA) – Suriye’de iç savaşın başladığı 2011’den bu yana Türkiye ve Suriye ilişkileri iki ülkenin tarihinde görülmemiş derecede hasar aldı. Milyonlarca insanın hayatını kaybettiği ve ülkesini terk etmek zorunda kaldığı iç savaş boyunca Türkiye üzerinde çok ciddi bir göçmen yükü meydana geldi. Geçtiğimiz haftalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Esad’a doğrudan çağrı yaparak ilişkilerin tekrar normalleşmesine yönelik çıkışının karşılık bulup bulamayacağı ve ilişkileri eski günlere d��ndürmenin ne kadar mümkün olabileceğini Dış Politika Uzmanı Dr. Barış Adıbelli Herkes Duysun için yorumladı.
RUSYA İKİ ÜLKE ARASINDA ARABULUCU KONUMUNDA
Suriye lideri Beşar Esad’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çıkışından önce yapmış olduğu açıklamaya atıfta bulunan Dr. Barış Adıbelli, “Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Lavrentiev’in Suriye ziyareti sırasında Rusya’nın ikili ilişkileri yeniden tesis etme konusunda Suriye’ye telkinde bulunduğu anlaşılıyor. Bu konu daha önce Hakan Fidan’ın Putin’i ziyareti sırasında da gündeme gelmişti. Bu 3 ülkenin yani Türkiye, Rusya, ve Suriye’nin ilişkilerin onarılması konusunda bir adım attığını net olarak söyleyebiliriz.” dedi.
ESAD’IN SURİYESİNDE GÜÇ PAYLAŞILMIŞ DURUMDA
Beşar Esad’ın Suriye’yi yönetme konusunda tek başına olmadığını, yönetim anlamında Suriye içerisinde bir koalisyonun olduğunu ifade eden Dr. Adıbelli, “Esad, iktirdarın görünen yüzü ancak bana kalırsa arkada farklı bir güç dengesi de söz konusu. Suriye’de tabiri caizse güçler birliği’nden söz edebiliriz. Bu güçlerden birisi şüphesiz Baas Partisi. Hafız Esad döneminde Baas Partisi’nde güçlü isimler ve aileler vardı. İkinci güç ise istihabarat örgütü El-Muhaberat. Beşar Esad’da babasının ölümünden sonra bu yapılarla uzlaşı içerisinde yönetime geçti. Saddam ya da Kaddafi gibi yönetimi devralma durumu olmadı Suriye’de. Bu dengeden ötürü Esad’ın saydığımız yapıları ilişkilerin yeniden tesis edilmesine ikna etmesi gerekiyor. İran,Lübnan ve Rusya gibi ülkelerin mevcut Suriye yönetimi üzerindeki gücünü de atlamamak gerekiyor. Masaya oturduğunuzda sadece Esad ile oturmuş olmuyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
SURİYE’DE ÇÖZÜME ULAŞMAK İÇİN ERDOĞAN-ESAD ANLAŞMASININ ÖTESİNDE BAŞLIKLAR VAR
Suriye’de ilişkileri geçmişe döndürebilmek için Esad ile tokalaşmak ya da kucaklaşmanın en kolay iş olduğunu ifade eden Dr. Adıbelli, “Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleşmesinde belki de en kolay süreç Esad ile Erdoğan’ın anlaşması. Esad, tokalaşmanın ötesinde kucaklaşırız da dedi. Ancak bu açıklamaları yaparken içeriğe ve gündeme de vurgu yapmayı ihmal etmedi. İki ülke arasında ilişkilerin tekrar tesis edilmesinde tarafların karşılıklı talepleri belirleyici olacaktır.” şeklinde konuştu.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Şam'la normalleşme görüşmeleri | Moskova'da yapılması planlanan toplantı ertelendi - Son Dakika Dünya Haberleri
Şam'la normalleşme görüşmeleri | Moskova'da yapılması planlanan toplantı ertelendi - Son Dakika Dünya Haberleri - https://olaykibris.com/samla-normallesme-gorusmeleri-moskovada-yapilmasi-planlanan-toplanti-ertelendi-son-dakika-dunya-haberleri/ #kıbrıs #kktc #haber #türkiye #dünya
0 notes
Photo
Biride çıkıp diyemiyor ki, 👉🏻Esnaf borç batağında ve hala gözle görülür bir çözüm yok, 👉🏻Ülkenin psikolojisi allak bullak, 👉🏻Milletin cebinde para kalmamış, 👉 Aşı desen, ölmeden sıra gelirse ne mutlu. Ve diyorlar ki sözde #normallesme başlıyor, kime neye göre normalleşme. Mızrak çuvala sığmıyor bilesiniz. Yunus UZUNLULAR (Aydın Province) https://www.instagram.com/p/CRGn0kMB_xD/?utm_medium=tumblr
1 note
·
View note
Text
Şirketler ev ofislerinin sonuna nasıl hazırlanıyor?
Ülkelerde karantina kuralları aşamalı olarak kaldırılıyor. Şirketler artık “normal” işlerine geri dönmek için adımlar atmaya başlıyor. Normalleşmeye giden sürecde en önemli adımlardan birisi ise, ev ofisindeki çalışanları tekrar şirket ofislere geri taşımaktır! Nelere dikkat edilmesi ile ilgili bilgileri bu makalemde bulabilirsiniz!
https://scientu.net/sirketler-ev-ofislerinin-sonuna-nasil-hazirlaniyor/?fbclid=IwAR1LQUr_Q6FW9uZRgleomgdq83ajoRAgzUpV1a71kw4wt2w-4K3sQqFrLpI
1 note
·
View note
Note
Harbi ben de anlamadim bi ay oncesine kadar cok kotuydu duzeltmemiz lazim diyolardi bakanlar simdi birden normallesme geldi vakalar dustu qjydjwke
allahallah yaw
0 notes
Text
PRODUCTIVITY CHALLENGE 100
DAY2/100
diye katakululukuluuu getrdim cunku benim hayatimda kurtoglu kurallari hakim. Jsnxakmsma ufaktan normallesme basladiii uzerine lablarimizda acilcak sevgilim intern olyyoor dogum gunlerimiz temmuzda daha ne olsuun be !
#studyblr#study blog#student#study motivation#students#master of science#coffee#im so happy#productivity#my life#100 days of productivity#100happydays#i am so happy#happy life#molecular biology#booklover#biology#breakfast#starbucks#coffetime#coffiecup#lose weight#daily life#low calorie#lifeisgood#college life#motivating myself#study mood#studystudystudy#study space
8 notes
·
View notes
Text
uyumadan şunu söylemek isterim ki bu normallesme süreci denilen olay icin haziran çokkk erkeeennnn hemen salmayalım nolursunuz. aklima geldi kaygilandim
9 notes
·
View notes
Text
Yess bee.şimdi tv da izledim.kademeli kademeli normallesme olacakmış.haziran da.seninle hayallerimizi gerçekleştiririz balım..pikniğe gideriz. Bisiklet istemiştim senden. Ellerimi yana doğru acarım içime işlesin mutluluk..ayyy yaaa....Şimdi seninle küsüştük çocuk gibi.seninle coçuklaşmak gibi güzel adam.....13:36♡♡20nisan
2 notes
·
View notes
Link
Covid-19 virüsü on binlerce can aldı ve almaya da devam ediyor. Dünyada 80 binden fazla insan yaşamını yitirmiş durumda. Türkiye’de resmi olarak verilen ölüm sayısı henüz 800’ü bulmadı. Şüphesiz, insanlara yeterli miktarda test yapılmadığı ve yapılan testlerin bilimselliğinin tartışıldığı bir ortamda bu verilerin inandırıcılığı toplumda bir tartışma konusu.
Toplumun en altında yer alan kesimlerin virüs tehdidiyle doğrudan yüz yüze bırakıldığı ve bu sürecin en ağır sonuçlarını yaşıyor olmaları evrensel bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Emperyalist yağmanın sonucunda, kendi ülkelerinde oluşturdukları sağlık sistemleri bile toplumun dışına itilmişleri; göçmenleri, işsizleri ve asgari ücretle çalışmaya zorlananları vuruyor. Amerika’dan ve Fransa’dan gelen ölüm haberlerinde bile gettolar ön plana çıkıyor.
Sermaye Denkleminde Toplum ve Sağlık
İnsanların bu toplumun sağlık sistemlerine ulaşmaya “hakları” vardır. Anayasal olarak “falanca şahıs sağlık sisteminden mahrum bırakılmıştır” ibaresini göremezsiniz. Peki, sağlık toplum içinse neden toplumun bütün kesimleri buna erişemiyor? Neden toplumun ufak bir kısmı bütün sağlık imkanlarından sınırsızca yararlanabilirken, insanlığın ezici bir çoğunlu aynı sağlık sisteminden faydalanamıyor? Neden milyonlarca insanın yaşamı hiçbir bilimsel tıbbi tedavi almadan sonlanmak durumunda? Çünkü toplumsal olarak üretilen bütün bu metalar bir sınıfın şahsi gaspından geçirilir ve tüm bu üretilenlere erişim sağlamayı tekil düzeyde “olanaklı” kılar. Paran varsa tedavi edilirsin! Bu durum yerküreyi talan eden birkaç emperyalist ülkenin dışında -Küba ve Venezuela istisnası hariç- dünyanın yaşadığı bir durumdur.
“
Önce Benim Çıkarım” İnsanlığı Yok Oluşa Doğru Sürüklüyor!
Dünya sağlık sisteminin kapitalist-emperyalist üretim ilişkileri üzerine kurulu olmasının başka türlü sınırları vardır. Her ne kadar sermaye sınır tanımadan gelişimini sürdürse de, bu süreçte dönem dönem üst yapının müdahaleleri söz konusudur. Bir taraftan “Avrupa Birliği değerleri”, “Avrupa medeniyeti” “sınır tanımayan” diye beyanlarda bulunulur. Öte yandan tükenmekte olan ilaç stoklarından dolayı “önce benim ulusumun çıkarı” denir. Kısa bir süre önce, Trump, koronavirüs aşısı üzerinde çalışan Alman firması CureVac’a 1 milyar teklif etmişti. Almanya karşılığında yalnızca “satılık değildir” cevabını vermekle kalmadı, böylesi bir satışın yasaklayabileceğinin de sinyallerini verdi. Macron, Fransa’da stoklarda bulunan ve üretimi yapılan tüm maskelere devlet adına el koyduğunu duyurdu. Bu maskelerin önemli bir kısmı İspanya ve İtalya’ya gitmek üzere hazırlanmıştı.
“Önce benim çıkarım” anlayışının getirdiği başka ağır sonuçlar da var. Çin dünyanın en büyük tıbbi yardım malzemesi üreten ülkesi olmasından ötürü “sağlığın ipek yolu” namıyla anılıyor. Covid-19’la mücadele esnasında, üretim düşmüş ve üretilen maddelerin bir kısmı ise Çin’deki virüse karşı mücadelede kullanılmıştı. Bu yeni durum -hem talebin artması hem de üretimin yavaşlaması-, dünya çapında büyük ilaç ve tıbbi yardım malzemesi açığına neden oldu. Bu durum ülkeler arasında yapılan birçok anlaşmanın dondurulması ve yeni ihalelerin açılması anlamına geliyor. Böylece “daha güçlü” olan bu tıbbi yardım malzemelerini ve ilaçlarını edinebilecek. “Zayıf dünya” ise virüse karşı açık bir şekilde savunmasız bırakılıyor. Bu sonuç, kapitalist-emperyalist dünya sisteminin -evet bu dünya çapında işlemekte olan bir sistemdir- hazırladığı ve an be an güçlendirdiği bir sonuçtur; altta kalanın canı cehenneme!
Normalleşmeye Değil, Başka Bir Dünyaya İhtiyacımız Var!
Covid-19 ile yaşanılan bu durumlar herkesi olumsuz etkiliyor. Toplumun ezici bir çoğunluğu ölüm-yaşam çelişkisinin getirdiği korkuyla birlikte, tüm bu olumsuz tablodan bir an önce kurtulmak ve “normalleşmek” istiyor. Ancak sorun şu ki, insanlık bu fenomen karşısında yaşadığı “anormaliği” yaşamak zorunda değildi. Bir saniyeliğine durup düşünelim; hangi normallik? Milyonlarca çocuğun okul yerine ter atölyelerine gitmesi ve etleri kemiklerinden sökülene dek çalıştırılması mı? Milyonlarca kadının tacize, yüz binlercesinin tecavüze uğradı��ı, öldürüldüğü patriyarkal ilişkilere mi? Hayatta kalabilmek için tek verebilecekleri şey olan hayatlarını Sara çölünde ya da Akdeniz’de bırakan insanların çaresizce ölüme itildiği koşullara mı? Hangi normallikten bahsediyorsunuz? Solunum cihazı olmadığı için hastaları ölüme terk etmek zorunda değildik! Göçmenleri ve mültecileri kamplarda virüslere karşı savunmasız bırakmak zorunda değildik! Dünyanın ezilen ülkelerini talan edip, “önce benim çıkarlarım” diyerek insanları doğal içme suyundan dahi mahrum bırakmak zorunda değildik! Tüm bunlar ve sıralayamadığımız dehşetler, bu düzenin işleyişinin bir sonucu ve “normalliğidir”!
İnsanlığın yaşadığı bu gereksiz acılardan kurtulması için, bu sistemin daimi bir zorunluluğuna dair olan tüm inançlardan bütünüyle kopulması gerekiyor. İnsanlığın doğa ve diğer canlılarla en mümkün düzeyde uyum içerisinde olduğu, sınıfsal, ulusal, ırksal, cinsel baskının ve sömürünün olmadığı bir dünya, böylesi bir gelecek mümkün! İnsanlar, bu düzenin siyasi iktidarlarını devirmek, bunları temellerinden kazımak üzere ve dünya ölçeğinde nihai hedefi komünist bir toplum olan bir devrim için harekete geçerlerse, ancak bu durumda tüm insanlık ve diğer canlılar için yaşanılabilir bir dünya mümkün olabilir. Bob Avakian’ın da belirttiği gibi;
“İçinde yaşadığımız kapitalizm-emperyalizm sisteminin temel doğası ve işleyiş şekli bunun nedenidir, sistem bu temel doğasından ötürü devamlı olarak dehşet üzerine dehşet üretmektedir. Ve temel olarak iki seçeneğimiz var. Ya bütün bunlarla yaşamaya devam edeceğiz ve gelecek kuşaklar da -eğer bir gelecekleri olacaksa- aynısını, hatta daha beterini yaşamaya devam edecek – veya devrim yapacağız!”
1 note
·
View note
Text
Bakan Şimşek: Merkez'in normalleşme adımları sürüyor
https://pazaryerigundem.com/haber/176249/bakan-simsek-merkezin-normallesme-adimlari-suruyor/
Bakan Şimşek: Merkez'in normalleşme adımları sürüyor
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası’nın normalleşme adımları sürerken İhracat Genelgesi ve Görünmeyen İşlemler Genelgesi güncellendiğini belirtti.
ANKARA (İGFA) – Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, makro finansal istikrarın ve rezervlerin güçlenmesi ile makroihtiyati çerçevede sadeleşme adımlarına devam edildiğini kaydetti.
“Reeskont kredisi kullanan ihracatçılar için yüzde 70 olan TCMB’ye döviz satış yükümlülüğünü 2023 yılı Kasım ayında yüzde 40’a düşürmüştük” diyen Bakan Şimşek, konuyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Yeni düzenleme ile tüm ihracat bedellerinin ve döviz kazandırıcı hizmet gelirlerinin satış yükümlülüğünü yüzde 40’tan yüzde 30’a indirdik. Piyasalarının daha etkin çalışmasına yönelik sadeleştirme adımlarımız sürecek” ifadelerini kullandı.
Makro finansal istikrarın ve rezervlerin güçlenmesi ile makroihtiyati çerçevede sadeleşme adımlarına devam ediyoruz.
Reeskont kredisi kullanan ihracatçılar için yüzde 70 olan TCMB’ye döviz satış yükümlülüğünü 2023 yılı Kasım ayında yüzde 40’a düşürmüştük.
Yeni düzenleme ile… https://t.co/dAlOoxhUx3
— Mehmet Simsek (@memetsimsek) June 8, 2024
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Mısır'a 10 yıl sonra ilk ziyaret | Çavuşoğlu: Normalleşme yolunda somut adım atmaktan memnunuz
Mısır'a 10 yıl sonra ilk ziyaret | Çavuşoğlu: Normalleşme yolunda somut adım atmaktan memnunuz - https://olaykibris.com/misira-10-yil-sonra-ilk-ziyaret-cavusoglu-normallesme-yolunda-somut-adim-atmaktan-memnunuz/ #kıbrıs #kktc #haber #türkiye #dünya
0 notes
Text
Kovid-19'a İlişkin Kamudaki Normalleşme Süreci ve Tedbirlere Dair Genelge Yürürlükten Kaldırıldı https://saglikagi.net/kovid-19a-iliskin-kamudaki-normallesme-sureci/?feed_id=16154
0 notes
Photo
theistanbulpost.com'a "Son dakika... Hollanda ile normalleşme! Şaban Dişli büyükelçi olarak atandı" konulu haber eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz. http://theistanbulpost.com/son-dakika-hollanda-ile-normallesme-saban-disli-buyukelci-olarak-atandi/
1 note
·
View note
Photo
Normalleşme elektrik tüketim rakamlarına da yansıdı İstanbul Avrupa Yakası’nda elektrik dağıtım hizmeti veren BEDAŞ’ın verilerine göre, 2020 yılında beş günlük Kurban Bayramı süresince 260 bin 794 megavat saat olan toplam tüketim bu yıl yüzde 6 artışla 276 bin 808 megavat saate çıktı. Aşı uygulamaları ve ülke genelinde atılan normalleşme adımlarının Kurban Bayramı’nda elektrik tüketim rakamlarına da yansıdığı kaydedildi. İstanbu... Devamı ve Detaylar için https://www.kamuweb.com/ekonomi/normallesme-elektrik-tuketim-rakamlarina-da-yansidi.html
0 notes