#müteakip
Explore tagged Tumblr posts
Text
Latif ZİLELİ hakkın rahmetine kavuşmuştur .Cenazesi ikindi namazına müteakip PAŞA CAMİİnden kaldırılacaktır. Ailesinin ve sevdiklerinin başı sağ olsun Allah Mekanını cennet eylesin
Latif ZİLELİ hakkın rahmetine kavuşmuştur .Cenazesi ikindi namazına müteakip PAŞA CAMİİnden kaldırılacaktır. Ailesinin ve sevdiklerinin başı sağ olsun Allah Mekanını cennet eylesin via IFTTT
View On WordPress
#ailesinin#allah#Başı#camii&8217;nden#cenazesi#cennet#eylesin#hakk&8217;ın#IFTTT#ikindi#Instagram#kaldırılacaktır.#kavuşmuştur.#latif#mekanını#merzifon#müteakip#namazına#olsun.#paşa#rahmetine#sağ#sevdiklerinin#Tarihi#zİlelİ
0 notes
Text
EN İYİ TEKLİF - GOLD
Günümüzde güvenliğimiz ve finansal korumamız için doğru sigorta çözümlerini seçmek hayati önem taşıyor. Eniyiteklif.com, sizlere ihtiyaçlarınıza en uygun sigorta poliçelerini bulmanızı sağlamak için tasarlanmış bir platformdur. Kullanıcı dostu arayüzü ve kapsamlı hizmetleriyle, trafik sigortası, kasko sigortası ve özel sağlık sigortası seçeneklerini kolayca karşılaştırabilir ve en iyi fiyatlarla temin edebilirsiniz. Eniyiteklif.com, sigorta dünyasında doğru kararlar almanızı sağlayarak, hem bütçenizi korumanıza hem de ihtiyaç duyduğunuz teminatı güvence altına almanıza yardımcı olur.
Trafik Sigortası
Trafik sigortası, motorlu taşıtların zorunlu olarak yaptırması gereken bir sigortadır. Bu sigorta, kaza anında karşı tarafın zararını güvence altına alır. Araç sahiplerinin yasal olarak yaptırması gereken bu sigorta, Türkiye'de her yıl trafiğe çıkan araçlar için gerekli bir kimlik belgesi niteliği taşır.
Trafik Sigortası Neleri Kapsar?
Trafik sigortası, araç sahiplerinin karşılaşabileceği çeşitli durumları kapsar. Bu durumlar arasında:
Karşı tarafın aracında oluşabilecek hasarlar
Karşı tarafın sağlık giderleri
Ölümlü kazalarda tazminat ödemeleri
Sigorta Prim Hesaplama
Sigorta prim hesaplama işlemleri, aracın marka, model ve yaşı gibi faktörlere göre değişiklik gösterir. Ayrıca sigorta şirketleri arasında farklılıklar olabileceği için, poliçe almadan önce fiyat karşılaştırması yapmak önemlidir.
Trafik Sigortası Yaptırmanın Önemi
Trafik sigortasının yapılması, hem yasal bir yükümlülük hem de olası zararların karşılanması açısından büyük bir öneme sahiptir. Sigorta sahibi olunmadığında, meydana gelebilecek kazalarda tüm maddi sorumluluk araç sahibine aittir. Bu nedenle, trafik sigortası yaptırmak hem hukuki hem de finansal açıdan koruma sağlamaktadır.
Sonuç olarak, trafik sigortası yaptırmak araç sahipleri için kaçınılmaz bir zorunluluk ve güvence aracıdır. Kasko sigortası ve özel sağlık sigortası gibi ek sigorta türleri, araç sahiplerinin ve sürücülerin daha kapsamlı bir koruma sağlamasına olanak tanır. Bu nedenle, her sürücünün trafik sigortası konusunda bilinçli olması önemlidir.
Kasko Sigortası
Kasko sigortası, araç sahiplerinin olası maddi kayıplarını güvence altına alan önemli bir sigorta türüdür. Trafik sigortasından farklı olarak, kasko sigortası, aracın kendi hasarlarını da kapsar ve çeşitli risklere karşı koruma sağlar. Kasko sigortası ile araç sahipleri, hırsızlık, yangın, doğal afetler ve kaza gibi durumlarda büyük bir finansal kayıptan kurtulmuş olurlar.
Kasko sigortası kapsamı, poliçenizde belirttiğiniz teminatlara ve tercih ettiğiniz ek hizmetlere göre değişiklik gösterir. Genellikle zorunlu trafik sigortasının kapsamı dışında kalan tüm olumsuz olaylardan etkilenmemek için kasko sigortası yaptırılması önerilmektedir.
Kasko sigortasının önemli özellikleri arasında müteakip durumlar yer alır:
Hasar Durumunda Tazminat: Aracınıza gelen hasar, kasko sigortası aracılığıyla ödenir.
Hırsızlık: Araçınızın çalınması durumunda tazminat alırsınız.
Doğal Afetler: Fırtına, sel gibi doğal afetlerden kaynaklanan hasarların karşılanması.
Farklı Teminat Seçenekleri: Hasar kutusuz, kaza durumunda ihtiyaca göre genişletilebilir poliçeler sunulabilir.
Kasko sigortası, araç sahipleri için hem maddi güvence sağlamakta hem de olası kayıpların önüne geçmektedir. Fakat sigorta poliçesi seçerken dikkat edilmesi gereken unsurlar arasında teminat kapsamı, prim tutarı ve sigorta şirketinin güvenilirliği yer almaktadır. Araç sahiplerinin bu unsurları göz önünde bulundurarak, kendi ihtiyaçlarına en uygun kasko sigortasını seçmeleri önerilir.
Özel Sağlık Sigortası
Özel sağlık sigortası, bireylerin sağlık harcamalarını karşılamak amacıyla özel sigorta şirketleri tarafından sunulan bir poliçe türüdür. Bu sigorta, hastane masrafları, poliklinik ziyaretleri ve özel sağlık hizmetlerinden yararlanma imkanı sağlar. Özel sağlık sigortası, genellikle geniş bir sağlık hizmeti yelpazesine erişim sunarak, acil durumlarda ve hastalık anında maddi yükümlülükleri azaltır.
Özel sağlık sigortasının avantajları
Hızlı erişim: Özel hastanelerde hızlı muayene ve tedavi olabilme imkanı.
Daha geniş hizmet ağı: Özel sağlık hizmetleri sunan birçok hastane ve klinikten yararlanma.
İhtiyaca yönelik planlama: Çeşitli sigorta planları ile kişisel sağlık ihtiyaçlarına uygun seçim yapma imkanı.
Kimler için uygundur?
Özel sağlık sigortası, sağlık hizmetlerine hızlı ve kolay erişim isteyen herkes için uygundur. Özellikle çalışan kişiler, yoğun iş temposu nedeniyle acil durumlarda özel hastanelerden hızlı hizmet almayı tercih ederler. Ayrıca aile bireyleri için de özel sağlık sigortası, çocuğunuzun sağlık hizmetlerinden maksimum fayda sağlaması için önemlidir.
Özel sağlık sigortası seçiminde dikkat edilmesi gerekenler
Özel sağlık sigortası seçerken şu faktörler göz önünde bulundurulmalıdır:
Sunulan sağlık hizmetlerinin kapsamı
Poliçe bedeli ve ödeme koşulları
Bekleme süreleri ve istisnalar
Sigorta şirketinin müşteri hizmetleri ve sosyal güvenlik ile olan ilişkisi
Sonuç olarak, özel sağlık sigortası, bireylerin sağlık güvencelerini artırırken, aynı zamanda hayat kalitelerini yükselten önemli bir finansal yatırımdır. Trafik sigortası ve kasko sigortası gibi diğer sigorta türleri ile birlikte, sağlık güvencenizi sağlayarak huzurlu bir yaşam sürmenize katkıda bulunur.
541 notes
·
View notes
Text
Akıllısı beni bulmaz delisi götümden ayrılmaz yemin ederim paşa hazretlerine alarm sesi yetmemiş gitmiş hususi kurmalı çalar saat almış sabahın altısında ezana müteakip uyanıyoruz.
9 notes
·
View notes
Text
Hüseyin Tiryaki Hocaefendi:
"Selamünaleyküm kıymetli hocalarım yıllar önce hızır Efendi hocamız yatsı namazı müteakip İhvana Talebelere Mektubat ve tefsir fıkıh dersleri okurdu Bizler de Katılırdık hoca arkadaşlarımız iyi bilir işte ozaman efendi hazretlerimizin durumu soruldu HIZIR EFENDİ HOCAMIZ Cevap olarak söylemişti bende aciz ane genelde not alırdım mektubatımın Yan kayd olarak aldığım nottur.. İHVANA DUYURULUR"
Sayfanın Kenarındaki Not:
"Arkadaşlar Efendi Hazretlerimiz son halkadır. 36. mühürü. Bu iş Hz Mehdi'ye teslim edilecek."
Hızır Hoca, Yatsı Dersi 1996
Fotoğraf ve yazı alıntıdır. Olduğu gibi düzeltme yapmadan paylaşıyoruz.
34 notes
·
View notes
Text
Tumblr ve Automattic ailesinin trans çalışanlarından bir mesaj
Trans bireylerin, ve dahi genel kapsamda LGBTQ+ bireylerin, Tumblr'da evlerinde gibi hissetmelerini istiyoruz. Bunun sebeplerinden yalnızca biri de Tumblr ve Automattic ailesinin parçası olan trans bireyler olarak bize kucak açan bir ortamda çalışmak istememiz. Burasının bizleri destekleyen ve güvenliğimizi gözeterek mücadele veren bir platform olduğuna inanmak istiyoruz. Sizlerin varlığı Tumblr'ı daha canlı ve daha renkli kılıyor; Tumblr çarklarını çeviren LGBTQ+ arkadaşlarımız ise sahne arkasında tam da bu ideal için, sizler için, durmadan çaba sarf ediyor.
Birkaç gün önce Matt Mullenweg (Tumblr'ın ana şirketi olan Automattic'in CEO'su) bir kullanıcımızın hesap askıya alımıyla ilgili sorusuna, LGBTQ+ topluluğunu olumsuz etkileyen bir biçimde yanıt verdi (İngilizce). Matt'in bu soruya verdiği cevabın ve akabindeki yorumlarının yersiz ve yıpratıcı olduğu kanaatindeyiz. Moderasyon kararları hakkında Tumblr ekibinin yorum yapmamasının farklı nedenleri var; bunların arasında, söz konusu kullanıcıların gizliliğini korumak ve ayrıca, her gün binlerce şikayetin moderasyondan geçirilmesinin fizibilitesi yer alıyor. Bu politikanın talihsiz tarafıysa Güven ve Emniyet ekibimizin uygulamaları hakkında dedikodu ve yanlış bilgilerin, aslına bakılmaksızın kolayca yayılması. Bu doğrultuda konuyla ilgili birkaç noktayı açıklığa kavuşturmak istiyoruz:
predstrogen'in askıya alımının arkasındaki gerçekler doğru bir şekilde yansıtılmadı ve trans-feminen kullanıcıları platformdan atmak için fırsat kolluyormuşuz gibi bir intibaya yol açıldı. Böyle bir durum söz konusu değil. Yukarıda linkini verdiğimiz gönderide paylaşılmış örnek yorum, gerçekçi şiddet tehdidine dair kriterlerimizi karşılamıyor ve hesabın askıya alınmasına yol açan etmen bu değildi.
Daha sonra ise Matt maalesef bu askıya alımın toplulukta yarattığı yıpratıcı etkiye dair farkındalık gösteremedi. Matt; Tumblr ve Automattic'in işleyişini sürdürmekle görevli LGBTQ+ bireyleri temsil etmiyor ve bu duruma verilecek yanıt konusunda bizlere danışılmadı.
Geçtiğimiz sene bazı kullanıcılarımızın gönderilerine hata sonucu "yetişkinlere yönelik" ve "cinsel temalar" içerik uyarıları eklenmişti. Trans temalı içeriklerde birden çok kez yaşanan hatalı uyarı ekleme durumunun sorumlusu, gönderilere içerik uyarısı uygulamakla görevlendirilmiş harici yüklenicilerden oluşan bir ekipti. Güven ve Emniyet ekibimiz, en çok da topluluktan gelen şikayetler sayesinde bu hatayı saptadığı zaman, ilgili yüklenicilerin içerik uyarısı yetkisini kaldırdık ve benzer bir şeyin tekrar yaşanmaması adına gerekli önlemleri arttırdık. Konu üzerine paylaşılan Ekip gönderisinde LGBTQ+ çalışanlar daha şeffaf olunmasını savundu ancak yönetim buna katılmadı. Soruya verilen ilk cevapta bahsedilen yüklenicinin feshi, aslen konuyla alakasız bir olaydan ötürü gerçekleşmesine karşın bu olayla ilgisi olduğu öne sürüldü. Tüm bunlar bir yana bırakıldığında, yanlış içerik uyarısı eklenmiş olmasından ve bu durumun Tumblr'ın trans topluluğunda yol açtığı olumsuz etkiden dolayı esef duyduğumuzu belirtmek isteriz.
Trans geçiş süreçleri, topluluk kurallarımıza aykırı temalar arasında yer almıyor; dolayısıyla moderasyon ekibinin askıya alma ve buna müteakip itirazlar üzerine yaptığı münazaralarda dikkate alınan bir faktör hiç olmadı. Geçiş süreçleriyle ve trans bedenlerle ilgili içeriklere, Topluluk Kurallarımızı ihlal eden bir öğe içermediği sürece herhangi bir işlem uygulamıyoruz.
Tumblr'daki Trans arkadaşlarımızın transfobik içeriklerle karşılaşması ve bağnaz kullanıcılarla etkileşimi gibi tecrübelere gelecek olursak, bundan duyduğunuz rahatsızlığı çok iyi anlıyor ve aynı hisleri paylaşıyoruz. Tumblr ve keza Automattic politikaları, ifade özgürlüğünü güvenceye almak üzere hazırlanmıştır. Rahatsızlık verici davranışlar Topluluk Kurallarımızda açıkça tanımlanmış ve tarafımızca yasaklanmıştır; ancak yine de LGBTQ+ bireylere ve ötekileştirilen diğer gruplara karşı sıkça sarsıcı ifadeler kullanıldığı gerçeğini, bu politikanın kökten çözemediğinin de farkındayız.
Tumblr olarak bu noktadan itibaren şu adımları atıyor olacağız:
Rahatsızlık verici davranışları önlemek üzerine kurulu özelliklere öncelik vererek, kullanıcılara bu tarz davranışlara karşı kendini daha etkili biçimde koruma imkanı sağlamak
Tumblr Ekibi olarak, rahatsız edici davranışları proaktif biçimde saptayıp önlememizi mümkün kılan dahili araçlara yenilerini eklemek
Trans topluluğun sıkça kullandığı etiketleri inceleyip hangilerinin engellendiğini bularak, bunları önümüzdeki hafta tekrar kullanıma açmak
Olaylar bu şekilde geliştiği için üzgünüz ve seslerimizin duyulması ve ileride böyle şeyler yaşanmaması için elimizden geleni yapıyoruz. Tumblr kullanıcılarının, özellikle de sıkça hedef gösterilen ve rahatsızlığa maruz kalan bir topluluk parçası bireylerin, bu tarz durumlarla baş etmesinin ne kadar zor olduğundan bizzat haberdarız. Güveninizi geri kazanmamızın zaman alacağını biliyoruz ve bunu başarmak için adımlar atıyor olacağız.
Bizlere konuyla ilgili kaygı ve fikir ayrılıklarımızı ifade etme imkanı tanındığı için teşekkür ederiz ve de Matt'in (ve Automattic'in) ifade özgürlüğüne olan bağlılığı bunu mümkün kıldığı için minnettarız.
Tumblr'ı hepimiz için güvenli bir yer haline getirme hedefiyle mücadelemizi sürdüreceğiz.
— Bu beyan Tumblr ve Automattic bünyesindeki birden çok trans çalışan tarafından kaleme alınmıştır.
17 notes
·
View notes
Text
Gazze için büyük duâ buluşmasına davet!
🗓️ Bugün 📍 Fatih Camii 🕢 Yatsı Namazını müteakip
#dua#dualar#hadis#hadisler#kuran#kuranıkerim#kehfsuresi#ayetler#MahmudEfendiHazretleri#hzömer#hzomer#hzömersözleri#İsmailağadanAçıklama#ismailağa#ismailağacemaati#iman#HayırlıCumalar#EsmaülHüsna#ayetelkürsi#Filistin#Kudüs#AksaTufanı#peygamber#islam#MescidiAksa#cübbeliahmethoca#müslümanlara
13 notes
·
View notes
Text
BLUE DÖNEMİ İTİRAFLARI
anaokulundan kaçanlar çocukluk arkadaşlarınla ergen keyfine kundaklamalar atıl binalarda çeşitli vandallıklar ziftten grafitiler duvarlarda amatör anarşist kara yazılarla karakolla erken yaşta tanış olmalar öğle teneffüsüne müteakip sahilde şaraplar derslerde sarhoşlamalar pis karıları dadanmalar ve okuldan alınan kafa tatili uzaklaştırmalar fena kalabalık artık yazlık mezarlar tabutlarda telli dikenli yastıklar ve tekinsiz tebdil-i mekanlar hatıraları kemiren etli solucanlar harman kalınan kavuşmalar ansızın pencereden ayrılanlar
3 notes
·
View notes
Text
#D.Mehmet Doğan :
D. Mehmet Doğan Hakk'ın rahmetine kavuştu
Türkiye Yazarlar Birliği’nin kurucu ve şeref başkanı, yazar, mütefekkir, Türkçe’nin hamisi D. Mehmet Doğan vefat etti. Doğan’ın cenaze namazı 12 Ağustos 2024 Pazartesi günü ikindi namazını müteakip Hacı Bayram-ı Velî Camiinde kılınacak.
Definden sonra ise; taziye kabulleri Türkiye Yazarlar Birliği Genel Merkezinde gerçekleştirilecektir. (Sümer Caddesi No: 11 Kızılay-Ankara)
**
“Doğan Büyük Türkçe Sözlük” başta olmak üzere; “Batılaşma İhaneti”, “Türkçe Düşünmek Türkçeyi Düşünmek”, “İstiklal Marşı – Bin Yılın Destanı”, “Söz Okyanusunda Yolculuk”, Mehmed Akif: Çanakkale’den Sakarya’ya”, “Ömrüm Ankara Bir Ankara Şehrengizi”, “İki Yol Açıcı: Nureddin Topçu ve Necip Fazıl” gibi çok sayıda esere imza atan Doğan’ın vefat haberi edebiyat dünyasında üzüntüyle karşılandı.
-Türkiye ve Türk dünyası için büyük kayıp
Türkiye’de ilk kez yazarlığın okulunu açan, adı İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u anma faaliyetleri, “Türkiye Yazarlar Birliği”, “Büyük Türkçe Sözlük” ve “Batılılaşma İhaneti” eseri ile özdeşleşen Doğan’ı kaybetmenin derin kederini yaşadıklarını ifade eden TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, “Doğan; 27 Aralık 2023 de safra sorunu nedeniyle Hacettepe Üniversitesi Hastanesine yatırılmıştı. Daha sonra doktorların tavsiyesi ile Bilkent Şehir Hastanesine nakledildi, tedavi süreci burada devam etti. 26 Ocak 2024 günü de başarılı bir operasyon geçirmişti. Şeref başkanımızı ebediyete uğurladık. Bizim için, ülkemiz için, Türk dünyası için çok kıymetli bir değeri kaybettik. Çalışma alanı, sadece kültür, sanat, edebiyat değil aynı zamanda da fikir üreten biriydi.” dedi.
@musakazimarican @dmehmetdogan @tybankarasubesi @tyb_konya @tybistanbul @tyb.genckahve @tyberzurum @tybgiresun @tybgaziantep @tybsakarya @tybkahramanmaras @tyberzincansubesi @tybbolusubesi @tybafyon @tybelazig @tybizmir @tybbursa @tyb_burdur @tybsivas
#book blog#photography#maggie stiefvater#poems on tumblr#book photography#sarah j. maas#tumblr milestone#100 likes#thank you#gazze#Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşeallah.
2 notes
·
View notes
Text
Depremde Jandarma uzman Mesut ünlü hakkın rahmetine kavuşmuştur cenazesi bugün ilkindi namazına müteakip karşıyaka köyünde toprağa verilecektir
Depremde Jandarma uzman Mesut ünlü hakkın rahmetine kavuşmuştur cenazesi bugün ilkindi namazına müteakip karşıyaka köyünde toprağa verilecektir via IFTTT
View On WordPress
#bugün#cenazesi#depremde#hakk&8217;ın#IFTTT#ilkindi#Instagram#Jandarma#karŞiyaka#kavuşmuştur.#köyünde#merzifon#mesut#müteakip#namazına#rahmetine#Tarihi#toprağa#Ünlü#Uzman#verilecektir.
0 notes
Link
Kenan Işık son yolculuğuna uğurlandı! Eşinin iki kelimelik vedası yürek sızlattı
2 notes
·
View notes
Text
HANGİ FİLİSTİN?
"Saygıdeğer Lord Rothschild, Majestelerinin Hükümeti adına kabineye sunulan ve kabul edilen Yahudi Siyonist isteklerini sempati ile karşılayan müteakip deklarasyonu iletmekten memnuniyet duyarım. Majestelerinin Hükümeti, Filistin'de Yahudiler için bir milli yurt kurulmasını uygun karşılamaktadır ve bu hedefin gerçekleştirilmesini kolaylaştırmak için elinden geleni yapacaktır. Filistin'deki mevcut Yahudi olmayan toplumların sivil ve dini haklarına ve başka ülkelerde yaşayan Yahudilerin sahip oldukları haklara ve siyasi statülerine zarar verecek hiçbir şeyin yapılmayacağı açıkça anlaşılmalıdır. Bu deklarasyonu, Siyonist Federasyonu'nun bilgisine sunmanızdan memnuniyet duyacağım." İngiliz Dışişleri Bakanı Balfour’un, Siyonist lider Rothschild’e yazdığı bu mektup, tarihe Balfour Deklarasyonu olarak geçti. Bu mektup, İngiliz hükümeti tarafından Yahudilere vaat edilmiş Ulusal yurdun tarihi bir ispatı niteliğindedir. Balfour Deklarasyonu esasında dünyanın farklı yerlerine dağılmış Yahudi nüfusunu Filistin topraklarına organize etme girişimidir. Bu noktada bir meseleyi özellikle vurgulamam gerekiyor. Dönemin Osmanlı politikaları, iltica meselesine çok katı bakan politikalar değildir. Osmanlı’nın kabusu ulusçuluktur. Yani iltica meselesinin, ulusçu bir harekete dönme potansiyeli Osmanlı’nın uykularını kaçıran hususun ta kendisidir! Bu sebeple iltica eden nüfusu farklı bölgelere dağıtma politikası sıklıkla uygulanan bir politikadır. İltica edenlerin tek noktada toplanması, topluluktan doğacak olan cemiyetleşme ve milliyetçilik Osmanlının ürktüğü sonuçlardır. Örnekse Kafkasya’dan gelen Çerkez göçlerinde, aynı hususlar üzerinde endişe duyulmuş ve aynı dağıtma politikası uygulanmıştır. ABD’de Yahudi diasporasının güçlü olduğuna yönelik inanç, Balfour Deklarasyonu ile onu etkilemeyi amaçladı. Aynı deklarasyona Osmanlı devletinin imzaladığı Sevr Antlaşmasında da yer verildi. 1922’de Milletler Cemiyeti’nde kabul edilen Filistin topraklarındaki İngiliz manda yönetiminin temeli, bu deklarasyondur. İngiliz mandası altındaki Filistin’e Yahudi göçünün hızlanması 1920-1940 tarihleri arasındandır. Şimdi meselesinin bam teline geldik! Dikkat buyurun lütfen. 1930 senesinde Eğitim Müdürlüğü tarafından ele alınan raporda, bir ibare çok dikkat çekici. O ibare şudur; “İşgalin başından bu yana yönetim, ülkede tek bir okul açmak için bile hiçbir mali kaynak sağlamamıştır” Bugün ki Filistin’in, hemen her anlamda bulunduğu durumun tohumudur bu ibare. Filistinli Arapların, okul için yer tesis edilmesine yönelik çabalarının %41’i reddedildi. Kırsal bölgelerdeki eğitim, neredeyse durdurulma safhasına kadara getirilmişti. 800 köyde kızlar için 15 okul bulunuyordu! Raporu uzun uzun okudum. Çok acı sonuçlar çıkardım. Bir memleketin eğitim damarlarının nasıl kesildiğini, teferruatıyla okudum. Fakat bu rapor ve rakamlar, kırsal bölge için doğru sonuçlar veriyor. Bu kısmı önemli. Halbuki 1904-1922 yılları arasında 50 tane Arap gazetesi yayımlanmaya başlanmış. Çünkü İngiliz işgali öncesi çok sayıda matbaa kurulmuş. 1936 büyük isyanı sırasında da tirajları yüksek 10 gazete daha kurulmuştu. Bu bilgiler arasında bir tezat var değil mi? Yani özellikle kırsalda eğitime vurulmuş darbeye rağmen, gazete okuma oranları yüksek. Satışları da yüksek ve isyan sırasında bile gazeteler çıkmaya devam ediyor.
== DEVAM EDECEK ==
8 notes
·
View notes
Text
Çok sevdiğim Mahmud Es'ad Coşan hocamın eşi Hacer hanım Hakkın rahmetine kavuşmuş.
Allah'ım kabrini cennet bahçelerinden bir bahçe eylesin, cennetiyle cemaliyle müşerref eylesin, Peygamber efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Selleme komşu eylesin, âmin.
Cenazesi ikindi namazına müteakip Eyüp Sultan camiinden kalkacakmış, fırsatı olan kardeşlerim gitse keşke bende gidebilseydim (:
17 notes
·
View notes
Text
Kimmerler, Sümerler ile Hun Dönemi arasındaki derin tarihsel aralıkta kültürel, etnik ve politik anlamda bir bağlaç olarak karşımıza çıkar. Var olduğu tarihsel süreç bakımından fevkalade öneme sahip olan Kimmerler, varlıklarını 1200 yıl boyunca devam ettirebilmiş olmaları bakımından da Ön Türk Tarihi için büyük önem taşımaktadırlar.
Kimmerler, Sümerler ile Hun Dönemi arasındaki derin tarihsel aralıkta kültürel, etnik ve politik anlamda bir bağlaç olarak karşımıza çıkar. Var olduğu tarihsel süreç bakımından fevkalade öneme sahip olan Kimmerler, varlıklarını 1200 yıl boyunca devam ettirebilmiş olmaları bakımından da Ön Türk Tarihi için büyük öneme taşımaktadırlar.Kimmerler’in ne denli mühim bir toplum olduğunu ve Ön Türk Tarihindeki kıymetini anlayabilmemiz için bazı hususların altını çizerek bir ön malumat edinmemiz faydalı olacaktır. Kimmerler, Tunç Çağının yaşandığı M.ö. 3000 – 1000 Yılları arasında yaşamış, yaşadıkları coğrafyada derin kültürel miraslar bırakmış, günümüzde efsane ve masal karakterlerine kadar konu edilmiştir.
Kimmerler’in yaşantılarını konu eden dünya çapında bilinirliğe sahip ilk efsanevi kaynak Conan olmuştur. Barbar Conan, Batı Asya’da yaşayan Kimmerler adlı bir topluma mensup iyi yürekli, çok güçlü ve yenilmez bir savaşçı olarak masallara konu edilmiştir. Kimmerlere atfedilen bir diğer efsanevi kahramanda Amazonlar olmuştur. Savaşçı Amazon Kadınları, katıldıkları savaşlarda üç düşman öldürmeden evlenememekte, çok iyi ok kullanan bu savaşçılar daha iyi ok atabilmek için sağ göğüslerini kesmektedirler. Şüphesiz efsanelere konu edilen bu toplum, efsane olarak bahsi geçen hususlara ilham verecek yetenek ve güce sahiptirler.
Kimmerlerin Türklüğü
Kimmerlerin kökeni, şüphe götürmeyecek şekilde Asya’ya dayandırılmaktadır. Zira varlıklarının tespit edilmesi ve keşfedilmelerine mukabil elde edilen arkeolojik bulgulardan yola çıkılarak kökenleri araştırıldığında ilk emareler Asya kökenli Turanid bir kavim olduklarını göstermiştir. Müteakip evrelerde gerçekleştirilen araştırmalar ve elde edilen bulgularda bu tezi güçlendirmiş, teyit edici bir unsur olarak Filolojik kalıntılarla da bu tez doğrulanmıştır
Kimmerlerin, Hing-Nu(Hun) toplumunu ortaya çıkartan Turanid bir kavim olduğu su götürmez bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Zira Sümerler, İskitler ve hatta Hunların mesnedini teşkil eden Turanid kavim, Kimmerlerin de atalarıdırlar. Hunların, İskitlerin ve Kimmerlerin Turanid kavme dayandırılmaları elbette varsayım değildir. Bu Ön Türk toplumlarının tümünde tesadüf olarak nitelendirilemeyecek derin kültürel ortaklıklar bulunmaktadır. Bu kültürel ortaklığın en önemli göstergesi kurganlardır.
Kurgan Kültürü, yalnızca Türk ve Ön Türk toplumlarına özgü bir dinsel öğedir. Tarih boyunca hiçbir kavimde Kurgan âdeti görünmemektedir. Bir istisna olarak Mısırlılarda görünen Piramit yapılar ve ölünün kutsallaştırılması Kurgan kültürüne benzetilebilir ancak Ön Türklerin atalarını teşkil eden Afanasyevo Kültürü, M.ö. 5000’li yıllara kadar geriye gitmekte, oysa Mısır kültürü ve Piramit yapıların ortaya çıkması ancak M.ö. 2000’li yıllara kadar tarihsel derinlik arz edebilmektedir. Bu bakımdan Mısır kültüründeki Piramitlerin oluşumu Kurgan kültürün ortaya çıkışından çok daha sonraları, belki de Kurgan kültürünün tesiriyle ortaya çıkmıştır.
Kurgan Kültürü, ölümden sonra yaşama inanan ve İbrahimi dinlerin ortaya çıkmasından önce de bu inanışa sahip olan Türkler tarafından ölünün dirileceği ana kadar rahat etmesi inancıyla ortaya çıkmıştır. Bu inanç bağlamında Türkler ve Türkleri ortaya çıkartan Ön Türk toplumları, arkalarında tarihsel bir imza olarak Kurganları miras bırakmıştır. Günümüzde arkeolojik çalışmalar yürüten tüm Arkeologlar, bir bölgede Kurgan ile karşılaştıklarında ihtilafsız olarak bu bölgede Turanid yani Ön Türk toplumların yaşadığını kabul ederler.
Kimmerler’in Ön Türk toplumlarından biri olarak kabul görmesinin en büyük dayanağı Kurganlardır. Üstelik elimizdeki bulgular kurganlarla sınırlı da değildir. Yaşadıkları Kuzey Karadeniz, Hazar, Kafkaslar ve Anadolu coğrafyasında arkalarında arkeolojik buluntular da bırakmışlardır. Bu buluntular ışığında Ön Türk toplumu olduğu bilinen İskitler ve Kimmerlerin aynı kültürel kökenden geldikleri şüphe götürmez bir gerçek haline gelmiştir.
Kimmerler’in Türklüğü, yalnızca arkeolojik buluntularla sınırlı değildir. Kimmerler, ilişkide bulundukları komşu toplumların tarih kaynaklarına geçmiş, bu kaynaklarda Kimmerler Türk Dünyasına mal edilmiştir. Antik dünyanın son büyük tarihçisi olan Yunanlı tarihçi Procopius,Kimmerlerin Bulgarların atası olduğunu belirtmiştir. Pers tarih kaynağı Mücmel el Tevarih’de deKimmerler Bulgarların Atası olarak ifade edilmiş, Kimmerlerin atasının ise Nuh’un oğlu Yafes’in 7. Oğlu Kemari olduğundan bahsedilmiştir. Yabancı kaynaklarda ifade edilen hususlar Türk Dünyasındaki kaynaklar tarafından da teyit edilmektedir. Türki bir kavim olan Macarlar kendi kökenlerini bir Kimmer Kralının Utirgur ve Kutirgur adlı iki oğluna dayandırmışlardır. Hazar Devleti Hakanları da yine kendilerinin Nuh’un oğlu Yafes’in oğlu Kimmer’in oğlu Togarma’nın soyundan geldiklerini ilan etmişlerdir.
Türklüğün kökenini ile ilgili kaynaklarda geçen Nuh-Yafes-Togarma-Türk künyesi, bir mit ya da masalsı bir ifade değildir. Zira bu ifadeler çok farklı tarihsel derinlikte, birbirleri ile ilişki içerisinde bulunmayan farklı devlet ve toplumların tarih kaynaklarında, gerek tarihsel geçerlilik arz eden yazılı kaynaklarında gerekse efsanelerinde sıkça karşımıza çıkmaktadır. Nuh-Yafes-Togarma-Türk silsilesi Tevrat’da, Arap, Pers, Yunan ve Macar tarih kaynaklarında birbiri ile paralellik arz edecek netlikte ifade edilmiştir. Bu ifadeler Türk Tarihini teşkil eden efsane ve mitlerde belirtildiği gibi Hükümdarlar tarafından da benimsenmiştir.
Elde ettiğimiz Arkeolojik, Filolojik ve Mitolojik bilgilerden yola çıkarak tarihsel vakaların paralelliği ışığında şu gerçeği açıkça ifade edebiliriz ki; Kimmerlerin Türklerin atası olduğu gerçeği ihtilaf edilemeyecek saydamlıkta ve açıklıktadır.
Kimmerlerin Tarihsel Serüveni
Kimmerler, M.ö. 20. Yüzyılda Kırım, Kafkaslar ve Doğu Karadeniz coğrafyasında ortaya çıkmış, M.ö. 800’lerde yine kendileri gibi bir Türk Kavmi olan İskitler’in Kafkaslardan gelmeye başlamasıyla bölgedeki hâkimiyetlerini kaybederek Doğu Anadolu ve Güney Karadeniz hattına çekilmek zorunda kalmış, bu bölgede yaşayan Lidyalılar, Asurlar ve Urartular arasında sıkışarak zayıflamış ve M.ö. 700’lerde bölgedeki üstünlüğünü kaybederek iki kol halinde Balkanlar ve Hazar Denizi bölgelerine göç ederek bölge halklarının içerisine karışmışlardır.
Kimmerler’in keşfedilmesi ve Milât Öncesi tarihteki medeniyetler arasında yerini alması 17. Yüzyılın sonlarında mümkün olabildi. Bu tarihe kadar varlıkları gün yüzüne çıkartılmamış olanKimmerler, İskitlerin yaşadığı bölgelerde arkalarında bıraktığı Kurganlar için define avcılığı yapan bir çetenin çok değerli bir eser ele geçirmesi ve yakalanmasıyla ortaya çıkmıştır.Kimmerlere ait bir Kurganda kazı yaparak kıymetli bir tarihi eseri ele geçiren bu çete üyeleri dönemin Slav Devleti tarafından yakalanmış, yaptığı kazı ile ele geçirdiği kıymetli tarihi eser ise önemi hasebiyle Çar 1. Petro’ya ulaştırılmıştır. Slav Devleti, defineye el koyarak bu tarihi eseri St. Petersburg’a götürür. Koleksiyoncuların tarihlendirilemeyen bu esere yoğun ilgi göstermesi üzerine ise söz konusu bölgedeki arkeolojik çalışmalar hız kazanır ve Kimmer Medeniyetine ait kalıntılar birer birer ortaya çıkmaya başlar.Ortaya çıkan tarihi eserler, Kurganlardan çıkartılmış olmaları hasebiyle önce İskitlere mâl edilir. Ancak zamanla Kimmerler adlı bir medeniyete ait olduğu anlaşılır ve tarih kayıtlarında yeni bir sayfa açılır. Rus arkeologlar ve Asya tarihçileri bu konu üzerinde araştırmaları derinleştirirler. İskit araştırmaları beraberinde Kimmerler Medeniyetinin kalıntıları ile ilişkilendirilir ve her iki medeniyet birlikte araştırılmaya başlanır. Elde edilen bulguların teknik araştırmaları (Karbon testleri, yaş belirleme, yapım teknikleri, v.b.) ise 19. Yüzyılda gerçekleştirilir ve 20. Yüzyıla gelindiğinde Kimmerler’in Turanid olmakla birlikte müstakil bir medeniyet olduğu kesinleşir.Elde edilen arkeolojik bulgular, Kimmerlerin M.ö. 2000 ile M.ö. 800 yılları arasında Hazar Denizi ile Tuna Nehri arasında yaşadıklarını ortaya koymuştur. En derin izlerini bıraktıkları Kırım bölgesi ise Kimmerler Medeniyetinin merkezi kabul edilir. Zira Kırım Yarımadası, ismini bu medeniyetten almış, Etimolojik kökeni itibariyle kelimenin kökünü teşkil eden KMR, KRM olarak evrilerek bu isim ile günümüze kadar ulaştırmıştır.
Ön Türklerin Ural-Altay kolunu teşkil eden Kimmerler, Kırım, Kafkasya ve Avrasya Bozkırlarına 1200 yıl gibi uzun bir süre ev sahipliği yapmışlardı. Peki Kimmerler buraya gelmeden önce nerede yaşamışlar ve sahip oldukları kültürel birikimleri nerede elde ederek hangi demografik serüvenle Avrasya Bozkırlarına sürüklenmişlerdi? Elbette bu soruların cevabı, tüm diğer Türk Kavimlerinde olduğu gibi Kimmerler içinde aynı istikameti işaret etmektedir. Sümerler!
Türk Toplumlarının atası olan Afanasyevo İnsanları, M.ö. 7000’li yıllarda Aral gölünde ortaya çıkmış, M.ö. 5000’li yıllarda bugünkü Türkmenistan havzasına ulaşmış, buradan da Orta Doğu bölgesine yerleşerek Sümerler Medeniyetini kurmuşlardı. Bu tarihe kadar ortak kültür ve toplumsal yapıya sahip bu toplum, Sümerler dönemine kadar kendilerine muhtelif isimler vermiş, özerk bir yapıya sahip olsalar da toplumsal ayrışmaların meydana gelmediği bu tarih öncesi devirlerde müstakil bir kültürel doku kazanarak diğer tüm medeniyetlerden ayrılmışlardı. Sümerler dönemi ile Dünyanın ilk medeniyetini inşa eden bu toplum, Sümerlerin yıkılmasından sonra küllerinden kavimler, medeniyetler ve toplumlar çıkartmış, bu toplumlardan biri de Türkler olmuştur.
Sümerlerin Semitik kavimler tarafından yıkılmasından sonra (M.ö. 2000), Sümer Medeniyetinin mensupları olan toplumlar Sümer bütünlüğünden ayrılarak kendi kimliklerini ve unvanlarını kazandılar. Merkezi koruyucu idarenin ortadan kalkması ile birlikte aynı otoritenin altında birleşemeyen bu toplumlar, hükümdarlarının isimlerini alarak kendi kimliklerini edindiler ve kendi merkeziyetçi yapılarını muhafaza ederek tarih sahnesine müstakil birer toplum olarak çıktılar. Bu toplumlardan Asşur’a bağlı olanlar Asurlular, Arpadşad’a bağlı olanlar Araplar, Aram’a bağlı olanlar Aramiler, Elam’a bağlı olanlar Elamlılar, Türk’e bağlı olanlar Türkiler olarak tanımlandılar.
3 notes
·
View notes
Text
sizi temin ederim ki, sabah namazına müteakip havva kadar meyilliydi adem günaha. yalnızlığından öptüğünüz insanlar, bunu hep aşk sandılar.
16 notes
·
View notes
Text
📌 Gazze için büyük duâ buluşmasına davet!
🗓️ 9 Aralık Cumartesi 📍 Fatih Camii 🕢 Yatsı Namazını müteakip
#yaşlı#abdulmetinbalkanlıoğlu#gavs#gavsisani#mekke#seyyidsaki#norşin#saki#cübbeliahmethoca#medine#menzil#filistin#dua#haznevi#seyda#kuran#islam#hadis#tasavvuf#sünnet#seyyid#hayırlıcumalar#kudus#mahmutefendihazretleri#serhendi#israil#nakşibendiyolu#savaş#gazze
9 notes
·
View notes
Text
yüksekten atmaca 1
inanç bir zamanlar bir iç mevzu idi, insan kalben kendini o karar içinde bulurdu, bazen aklıyla ikna olarak bazen de sebebini bilmediği bir hissin peşine takılarak. sonra inancın bir piyasası oldu, piyasanın kuralları ve kuralın olduğu yerde de kaçınılmaz olarak ihlaller...
bol keseden atarken şöyle yüksek bir giriş yapardım: 2 cuma namazını üst üste kaçıran deistim diyor, 2 cuma üst üste deistim diyen üçüncü hafta agnostik oluyor, anlaşılmadığı ve kendini izah edemediği için dinsiz ilan edilen agnostik neticede ateist oluyor ve öldüğü vakit iyi bir müslüman olduğuna coşkuyla şehadet eden bir topluluğun kıldığı cenaze namazını müteakip yakın bir mezarlığa defnediliyor, ruhuna fatiha. döngüye gel.
inancın sarsılması bir olaylar zinciri neticesinde gerçekleşiyor, misal, maruz kalınan haksızlığa karşı güvendiğin insanların takındığı tavır direkt olarak o kişinin inancına yönelik eleştiriye dönüşüyor: "Hani inanıyordu, hani dindardı, hangi din lan bu..." Haksızlığı yapanlar, haksızlığa karşı susan dilsiz şeytanlar, sinsi şahitler, şakşakçılar, goygoycular, eyyamcılar, ortaklar... Onun dini buysa ben inanmıyorum diyerek alternatif bir din oluşturma çabasına giriliyor. Kişileri geçip onların inandığı kitaba baktığında sorduğu sorulara karşın kendisine cevap veremeyen bir kutsal kitabın suçlanması devreye giriyor. sorunun cevabı kabak gibi orada dursa da yanlı bir okumayla tarihsel bir metin gibi de bakılabiliyor, ve sonuçta hoş geldin deist kardeş.
inançsızlık yolunda sorgulama ve neticede kalbine yakın bir cevap bulma yine de mantıklı sayılabilir. fakat bu yolda bir yöntem daha var ki yolları asfalt döşüyor. aslında kaliteli bir din yaşamak isteyenler de buraya çok geliyor. dini alışkanlıkların ve ibadetlerin terki. sağ ayak sol ayak, sağ el sol el ile başlayan önemsiz görülen alışkanlıklar, sonrasında kalbim temize kadar giden... Allah benim bu halimi huzuruna kabul etmez zaten. Bu kıldığım namaz mıdır, aklımda bunca şey. Çok günahım var, huzura gelmeye yüzüm yok. Ben Allah olsam bana bakmazdım. Ben olsam almam beni, adamdan saymam beni... Aslında bunlar tamamen semboller, Allah bizim kendisine yönelmemizi istiyor o kadar... evet her şey sembol, her şey şifre, her şey anahtar. klapaucius gibi rosebud gibi. sonsuz huzura ermenin şifresi rosebud olsa sen onu kazablanka diye girsen nereye varırsın biliyor musun? işte bu tip düşünceler neticesinde de hoş geldin agnostik kardeş.
siyasal islamın -maalesef- ateizmi beslediği şu çağda yapılacak tek ��ey neye inanıyorsak onu yaşamamız. hatalarımıza eksiklerimize rağmen. kendimizi ocak dışı ilan etmeden, aforoz etmeden. gücümüzün yettiğince devamlılık ve tutarlılık. bunlar da bulaşıcı üstelik. bende olan sana geçer. bendeki iyiyi elimde tutmak için sana da sahip çıkmam gerekir o yüzden. kötülükler zaten wunschpunsch gibi anında yayılıyor, önemli olan tayrenia ile bubonike karşı büyüyü bozacak şifreyi bulmak. şifre: Allah'a yönelmede devamlılık ve istikrar.
sadece ateizmin kafiriyim diye bir cümle yazacaktım, konu nerelere geldi.
bu konu devam eder.
2 notes
·
View notes