#kredi kartı ile kent kartı yükleme
Explore tagged Tumblr posts
Text
Ah Eshot Ah!!!! - Bölüm 8
Her ne kadar daha erken yazmak istesem de artık her şeye eskisi gibi vakit bulamamam nedeniyle gecikmeli yazabiliyorum anca. Ama bu sefer gecikme bazı şeyleri de ekleyecek olmam nedeniyle işime gelmedi değil.
Konu: Eshot'un icraatleri ve bazı illerle karşılaştırma
Not: Uzun olmasını gerçekten istemiyorum ama kısa olması da mümkün görünmüyor.
Aslında bu bölümün adını iş gereği birçok yeri gezmemden dolayı "yeni ufuklar" olarak adlandırmak istiyordum ama önceki 7 yazıda da yapmadığım için düzeni bozmak istemedim. Ama buna ilişkin birçok değerlendirmem olacak. Neyse ufaktan geçen seneden başlayarak konuya girelim.
En son geçen sene Temmuz ayında Eshot'un başarısız ihalelerini konu almıştık. Sorunun hala çözülemediğinden bahsetmiştim. 2019 Ağustos'undan bu yana süren sorun esasen tam anlamıyla çözülmüş gibi ama her şey net de değil. Saçma bir cümle farkındayım ama aşağıda anlatınca bence niye böyle dediğimi siz de anlayacaksınız.
Öncelikle geçen sefer 2. ihale de iptal edildikten sonra ESHOT 3. ihaleye 28.09.2020 tarihinde çıktı. Bu ihale ise tarafların teklif verme usulünden yaptıkları hatalardan dolayı geçerli teklif veren olmaması nedeniyle iptal edildi. Daha sonrasında idare 22.01.2021 tarihinde 4. ihaleye çıktı. Her iki ihaleye de E-Kent ve Karbil katıldı. Söz konusu ihalenin muhammen bedeli 86.350.000,00 TL iken E-Kent 57.475.000,00 TL, şu an hizmet veren Karbil ise 76.725.000,00 TL teklif verdi. İhaleyi de E-Kent kazandı. E-Kent'in teklifinin muhammen bedelin çok altında olması nedeniyle soruşturma E-Kent'e yönelik sorgulama yapıldı. Geçip geçmediğine tam hakim değilim ama aşağıda belirttiklerimi görünce hakim olsam da bir önemi olmadığı görülecek.
Ancak 4. ihale sonrasında itirazlar yapılırken ilk iki ihaleye ilişkin olarak Kamu İhale Kurumu karalarına karşı açılan davalardaki temyiz süreci sonunda ilk ihaleye ilişkin olarak E-Kent'in başvurusunun geçersizliğinin düzeltilebilecek nitelikte olması nedeniyle hukuka aykırı bulmuş, ikinci ihaleye ilişkin olarak ise teknik şartnamede işin süresinin 1452 gün yazılmasının 5393 sayılı kanunun 67. maddesi uyarınca hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle ihalenin iptaline neden olan Kamu İhale Kurumu kararlarına ilişkin iptal kararları verdi.
Devamında ise bu karalar doğrultusunda Kamu İhale Kurumu ilk ihaleye ilişkin olarak her ne kadar düzeltme yapılması gerekse de ilk ihalenin iptal edilmesi sebebiyle karar doğrultusundaki işlemleri yapmaya gerek olmadığına karar kıldı. İkinci ihaleye ilişkin verdiği kararı ise iptal etti. Bu doğrultuda ESHOT (aslında ESHOT da değil ama ona aşağıda değineceğim) 27.04.2021 tarihinde Karbil'i sözleşmeye davet etti. Sözleşme uyarınca 31.05.2021 tarihinde 64.828.636,36 TL bedel ile 31.05.2021 tarihinden başlayarak 30.09.2024 tarihine kadar Karbil hizmet verecek.
Bu arada da 4. ihale komisyon kurulu kararı üzerine tüm teklifler reddediliyor. Dördüncü ihale de bu şekilde iptal edilmiş oluyor. Kamu İhale Kurumu'nun sitesi üzerinden dört ihaleye bakınca da ikinci ve hakkında sözleşme imzalandığını belirttiğim ihalede sonuç ilanı yayımlanmış ve sözleşme bilgileri yer alırken diğer üç ihale de iptal edilmiş olarak görünüyor. Şimdi biraz özet mahiyetinde ihalelerde neler olduğunu ihale numarası vb. bilgilerle inceleyelim.
2019/316163 - Birinci İhale/05.08.2019 - Teknik Şartname Nedeniyle İptal Edildi
2020/184707 - İkinci İhale/21.05.2020 - İşin süresinin hukuka aykırı olması nedeniyle iptal edildi ancak Danıştay kararlarıı sonrasında alınan kararlar sonucunda İdare anlaşma imzaladı.
2020/430047 - Üçüncü İhale/28.09.2020 - Geçerli teklif yapılmamış olması nedeniyle iptal edildi.
2020/718306 - Son İhale/22.01.2021 - İhale komisyonu kararı uyarınca tüm teklifler reddedildi (İkinci ihale uyarınca sözleşme imzalandı bu süreçte).
(Tüm bu ihalelere https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/Ortak/IhaleArama/index.html adresi üzerinden bakılabilir.)
İhalelere İlişkin Önemli Kamu İhale Kurumu Kararları
2020/MK-23 İlk İhalenin İptaline İlişkin Karar
2020/UH.I-1004 İkinci İhalenin İptaline Neden olan karar
2021/MK-117 İkinci İhaleye Karşı açılan davada temyiz sonunda Danıştay 13.Dairesinin 14.01.2021 tarihli ve E:2020/3638, K:2021/90 sayılı ilamı uyarınca ikinci ihaleye ilişkin verdiği 04.06.2020 tarihli ve 2020/UH.I-1004 kararın ilgili hükümlerinin iptaline yönelik karar
2021/MK-116 İkinci İhaleye Karşı açılan davada temyiz sonunda Danıştay 13. Dairesinin 14.01.2021 tarihli ve E:2020/3690, K:2021/91 sayılı ilamı uyarınca ikinci ihaleye ilişkin verdiği 04.06.2020 tarihli ve 2020/UH.I-1004 kararın ilgili hükümlerinin iptaline yönelik karar
2021/UH.I-1358 İkinci ihaleye ilişkin sözleşmenin imzalanmasına yönelik E-Kent'in reddedilen itirazı
2021/UH.IV-1175 Son ihaleye yönelik E-Kent'in usulden (vekaletname fotokopisinde imza eksikliği) reddedilen itirazı. Aslında burada daha çok iptal nedeni trajik.
Bunlar dışında da itirazlar var ama şu noktada bunlar daha önemli. Bütün bu kararlar ve dahası için https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/Vatandas/KurulKararSorgu.aspx adresine bakılabilir. Sadece kararı ararken en üstten türünün seçilmesi gerekli. Danıştay Kararları ayrıca https://karararama.danistay.gov.tr/ adresinden incelenebilir.
Şimdi bu noktada her şey çözülmüş -ne kadar istemesem de- Karbil tekrardan ihaleyi kazanmış gibi görünebilir. Ama işin asıl garip noktası sözleşmenin imzalandığı süreçte belediyece alınan bir kararda yatıyor. 26.05.2021 tarihinde İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nde alınan karar ile toplu ulaşım ücret toplama sistemi, kart mülkiyetleri ve bununla ilgili her şeyin 11.06.2021 tarihinde ESHOT'tan İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne devrine ve kart sisteminin ��nibel A.Ş. tarafından yapılmasına karar verildi. Böylelikle birçok kişinin istediği gibi belediye hizmeti kendisi devralıyor. Bu noktada kimilerine göre İstanbul'daki Belbim'in görevini Ünibel A.Ş. üstlenecek. Ama bunu ihalelerle düşününce kafamda da oturtamadım.
İlgili meclis kararına https://www.izmir.bel.tr/tr/MeclisGundemi/55 adresinden tarih seçilerek bakılabilir.
Birkaç soru ortaya çıkıyor. Acaba ulaşım kartlarına ilişkin olarak Ünibel daha önceki sistemde olduğu gibi yine bir şirketten mi hizmet alacak? Yoksa Belbim misali bir çalışma mı ortaya çıkacak? Açıkçası ilki olursa saçma olur gibi. Zaten Ünibel A.Ş. de isim değişikliğine gitti. İzmir İnovasyon ve Teknoloji A.Ş. ismini aldı. Eshot'un online işlemler bölümünden de bu görülebilir. Bununla birlikte aşağıda linkini paylaştığım haber de buna işaret ediyor. Öyle ki, ilgili hizmet İzmir'de oturtulduktan sonra başka illere de satılabilir.
https://www.egepostasi.com/yerel-yonetimler/eshot-yetkileri-devredildi-izmirim-kartin-etki-alani-genisliyor-h261436.html
Genel tabloya bakılınca üçüncü ve dördüncü ihalelerdeki durumu bilemem ama (nitekim ilk ihaleyi E-Kent kazanmış, hatta sözleşme imzalanıp hizmete girecekken iptal kararı gelmişti) şu noktada Karbil ihaleyi aldı ve sözleşmeyi imzaladı. Öte yandan devam eden süreçte -muhtemelen Karbil sözleşmesinin sonu olan 30.09.2024'te- belediye Ünibel/İzmir İnovasyon Teknoloji A.Ş. ile sistemin tüm altyapısını da kendisi oluşturarak İstanbul benzeri bir hizmet vermeye başlayacak.
Son tahlilde Ağustos 2019'daki çilenin Haziran 2021'e kadar süren -ve kısmen de olsa devam etme ihtimali bulunan- bir sorundu bu. Bir şekilde çözülmesi iyi olmakla birlikte belediyenin tüm bu süreç sonunda kendisinin devralmaya karar vermesi de olumlu. Birçok kişi bunu yıllarca önce söylüyordu. Sanırım bir musibet, bin nasihatten iyidir durumu söz konusu. Bakalım bu sefer neler olacak?
Bu arada kurualacak altyapı sistemi ile durakların akıllı hale getirilmesi, araç içi ekranların kullanılması, kredi kartı, nfc veya karekod ile ulaşımın sağlanması gibi hususlar var. Düzce ve Osmaniye'de bile kredi kartı kullanılabiliyor (Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/sirkethaberleri/ulasim/toplu-tasimada-temassiz-odeme-yayginlasiyor/659303). Bu illeri küçümsemiyorum, İzmir'i ayıplıyorum. Ne olacağını zaman gösterecek olmakla birlikte İzmir'in bu konuda birçok ile göre çok geride kaldığını söylemek zor değil. Hala 2008'de gelen ekranların nasıl hala 2021'de kullanılamadığına ve aynı dönem gelen duraklardaki gelen araç sisteminin nasıl hala düzgün bir şekilde işletilemediğine şaşırıyorum.
İhale konusunu şimdilik kapatıp diğer konulara geçelim. Aslında diğer konularda bile yukarıda bahsettiğim olayların etkisi mevcut denebilir. Mesela 11 ve 12 Haziran'da İzmir'de bayiler de dahil olmak üzere hiçbir yerde kartlara yükleme yapılamadı. Hatta bakiye bulundurun mesajı atıldı. Kaldı ki 9 ile 12 Haziran arasında ayrıca internetten dolum olmayacağına dair de duyuru paylaşılmıştı. Bununla birlikte daha önce internet bakımlarını görmüştük ama hiçbir yerde yükleme yapılamaması olayının 2015'teki faciada bile yaşanmadığını düşünüyorum. Orada kartın kullanımıyla ilgili sıkıntı vardı. İlginç bir durum bence.
Kartın kullanımının yanında yeni validatörlerin (kartın okutulduğu cihaz) de bazı otobüslere eklenmesi durumu söz konusu. Gittiğin kadar öde araçlarının bazılarında E-Kent'in ilk ihale sonrasında taktığı validatörler vardı ama İstanbul ve Muğla'da kullanılan araçlardakine benzer geniş ve uzun validatörlü araçlar da var. Eylül'de belki sayısı da artabilir. Örnek için aşağıdaki paylaşıma bakılabilir.
https://www.instagram.com/p/CPi8r36Jqdj/
İstanbul ve Muğla demişken, neden ikisini örnek verdiğimi düşünenler olabilir (tamam yazıyı takip eden varsa bile bir elin parmaklarını geçmiyor ama ben yine de ihtimal olarak bulundurayım). Aslında girişte bir ipucu verdim. İş gereği gezdiğim yerler oldu bu sene. Bu da bana her birini belli ölçüde deneyimleme ve bu yazı için malzeme çıkarma şansına eriştim. Kısaca her birine değineceğim.
Öncelikle iş nedeniyle Muğla, Adana, İstanbul, Bursa ve Eskişehir'in ulaşımını kısmen de olsa gözlemleme şansım oldu. Aslında Aydın ve Manisa'ya da gidiyorum ama orada pek otobüs vb. toplum ulaşım kullanma ihtiyacım olmuyor. Sadece Aydın'da dolmuşa bindim birkaç kez. O da bizim bildiğimiz dolmuş sistemi. Diğerleri için ise sırayla başlayalım.
Bursa:
Kartların altyapısı noktasında 2015'e kadar İzmir'deki son ihalelerin gediklisi E-Kent varmış. Ancak daha sonrasında belediye sistemi kendi üzerine alıp hizmetin işletilmesini yap-işlet-devret modeliyle yürütmeye karar vermiş. 2018'de ihaleye çıkılmış ama ihalenin sonucunu bulamadım. Asis Elektronik'in sitesinde referanslar kısmında Bursa Büyükşehir Belediyesi gösterilmiş. Öte yandan Bütün kart sistemi BursaKart üzerinden görülüyor.
Bununla birlikte bana en İzmir hissini yaşatan yer burasıydı otobüs olarak. Zira İzmir'de 2008-2009'da gelen turuncu Mercedes'lerden burada da var. İzmir'in Eshot'una karşılık burada Burulaş bulunmakta. Tramvaydan otoparka, deniz otobüsünden İstanbul Havalimanları'na giden otobüslere kadar Burulaş ilgileniyor. Şehir dışına çıkan araçla ilgilendiğini tek gördüğüm yer burası sanırım. Son olarak aktarma olmadığı gibi belli hatların kendine göre tarifesi var ve bazıları cidden pahalı.
Muğla:
Muğla'da bana göre eski bir dost, belediyeye göre eski düşman olan Kentkart var. Açıkçası Kentkart İzmir'den ayrıldıktan sonraki süreçte hatta ayrılmadan önce de hizmetlerini geliştirmişti ama İzmir için yapmak nasip olmadı. Araç validatörleri yukarıda İzmir'e yeni geldiğini söylediğime benzer. Bununla birlikte Kredi Kartı da ücreti daha fazla olsa da rahatlıkla kullanılabiliyor (Bu arada Ankara için de kredi kartı ile binme imkanı gelmiş, onu da araya sıkıştırayım).
Bununla birlikte ben Bodrum'da ( gerçekten iş için gittim) kullandım. Bodrum'da otobüsler daha çok midibüs/minibüs şeklinde ama kart rahatça kullanılır şekilde. Dolmuş ise görmedim. Bununla birlikte Bodrum'da merkezde 7 farklı noktada kart yükleme makinesi var. Keşke İzmir'de de yaygın olsa dedim. Hatta buralardan kart da alınabiliyor ama bayi yok. Merkezden çıkınca bayiler başlıyor. Öte yandan makineler bozuk para kabul edebilir gibi dursa da kabul etmiyor ve para üstü de vermiyor. Makinede para iadesi içinse daha farklı bir sistem var. İade talebini makinede yaptıktan sonra makine size bir fiş veriyor. Daha sonrasında merkezde terminalde yer alan kart merkezine gittiğinizde size bir belge imzalatıp fişi alıyorlar ve nakit olarak parayı veriyorlar. Ben para üstü almak isterken başıma geldiğinden ilk gittiğimde kartı alamamıştım.
Öte yandan gelen aracı gösteren sistem İzmir'de yukarıda bahsettiğim durağın içindeki tabelalı sistem. Bunun dışında belli durakların yanında da dolummatikler var. Yine aşağıda değineceğim HES kodu uygulaması var ve kredi kartında bile gösterilmiş kartı tespit edebiliyor. Kredi kartına HES kodu işletmek ilginç bu arada. Ama İzmir'e nazaran HES kodu değiştirme imkanı güç.
Öte yandan bana en ilginç gelen şey otobüse binerken şoföre nerede ineceğinizi söylemeniz gerekli. Söylemezseniz küfür etmiş muamelesi görüyorsunuz. Garip görünse de her aracın kendine ait tarifesi var. Aktarma veya para iadesi olmadığı için yolcuların yanlış binmesini engellemek için bu yol uygun görülmüş. Bununla ilgili araçlarda ilginç yazılar görebilirsiniz. Bir diğer ilginç gelen ise açık öğretime kayıtlıysanız öğrenci kartı kullanabilmek için aktif bir sigorta kaydınızın olmaması gerekli. Cesurca bir yöntem olduğunu söylemek gerekli. Biraz da amaç millet sırf kart için kolayca öğrenci olmasın diye herhalde. Millet yine yolunu bulur ama bir deneme. Umarım diğer illere yaygınlaşmaz diyorum.
Son olarak otobüs hatları harf ve sayılardan oluşuyor. Bazı hatlar arasındaki fark 285 ile 374'ten bile daha az. Ama mesafeler de kısa olduğu için çok sorun olmuyor. Bodrum'da ayrıca beldeler olduğunu ve bundan dolayı yönetim şeklinin ilginç olduğunu ayrıca söylemek gerekli.
Son olarak konu dışı ama Bodrum'da Ortakent diye bir yer ve Midtown adında da AVM var. Midtown her ne kadar hoş gelse de kulağa Ortakent'in dümdüz çevirisi olduğunu fark edince bütün büyüsü kayboluyor.
Adana:
Muğla'da olduğu gibi burada da Kentkart bizi karşılıyor. Bununla birlikte otobüs, halk otobüsü ve dolmuşlar var. Otobüslerin bir kısmı eski olsa da dolmuşta bile ulaşım kartı kullanılabiliyor. Halk otobüsleri her açıdan dolmuş gibi. Çok fazla geçiyorlar ve gerilmiyor değil insan. Dolmuşlar ise çeşitli kooperatiflere ayrılmış ve kendine göre hatları var. Kimisinde numara varken kimisinde yok.
Bununla birlikte Adana'nın merkezinde her yer gerçekten birbirine yakın. Ve birçok yere sadece yolu takip ederek gidebiliyorsunuz. Öte yandan yayalar en az araçlar kadar tehlikeli. Öyle şekillerde yola atlıyorlar ki nasıl kaza olmuyor şaşırıyorum.
Eskişehir:
Tramvayın merkezine en güzel oturtulduğu yer olabilir. Ayrıca otogardan gelenler için ücretsiz binme imkanı mevcutmuş (-muş diyorum ben kullanmadım, duydum). Tramvayın kendine ait ayrılmış yolu var ama birden fazla tramvay hattı bulunuyor tramvay yolu üzerinde. Otobüs gibi farklı hatlardaki tramvaylar geliyor duraklara.
Ama Eskişehir'de maalesef tam anlamıyla ulaşımı kullanamadım. Sebebi ise kart almama karşın karta HES kodu eklenebilmesi için kartın kişiselleştirilmesi gerektiği ve bunun için de kart merkezine gidilmesi gerektiği. Yani adliye tarafından kartı alsanız bile otogar tarafında bulunan kart merkezine gidip kartı kişiselleştirmeniz gerekli. Tamamen saçmalık. Online hale getirmek zor olmamalı. Şehrin altyapısını ise Asis Elektronik'in firması Akıllı Bilet sağlıyor.
İstanbul:
Gelelim kalabalığını sevemediğim İstanbul'a. İstanbul'da iş gereği her iki yakaya da gittim ve havalimanları ile adliye arasını deneyimleme şansım oldu. Havalimanında kartı makineden almak ve rahat yükleme yapabilmek güzel. Öte yandan duraklarda gayet modern arayüze sahip tabelalarla araçların kaç dakikada geldiği görülebiliyor. Ayrıca duraklardaki barkodlar üzerinden de çeşitli bilgiler almak mümkün. Sadece yeni İstanbul Havalimanı'nda araca 1 dakika dedikten sonra gereksiz fazla bir bekleme süresi var. Belki aracın giriş yerinden kaynaklı bir durum olabilir. Belli duraklarda yükleme yapma imkanı da var.
Havalimanlarından şehrin çeşitli noktalarına giden hatlar var. Sabiha Gökçen'de E ile başlayan hatlar varken, yeni havalimanında H ile başlayan hatlar var. Onun dışında otobüsler İzmir'dekine benzer genelde. Ama çok fazla hat var. Ondan dolayı harf ve sayı ikileminin dibine vurulduğu yer oldu. Ama otobüsler konusunda çift katlı otobüslerle fark açtığını söylemek gerekli. Anadolu Yakası'nda bütün sahil şeridini 16D ile gezebilirsiniz. Araçlarda genel olarak ekran var ama bazı araçlarda ekran çok soluk.
Öte yandan metrobüsü de metroyu da deneyimledim. Yolun ortasında yol şeklinde olmasıyla ilginç olsa da kendi içinde mantığı olan bir araç. Ona rağmen çok fazla sefer yapması da ilginç. Gidilen durak sayısına göre ücret almasını da garipsedim. Her durak arası mesafe aynı değil gibi geldi zira. İzmir misali artı paraya benzer bir yapı var ve bazı iade validatörü belli yerlerde garip yerlere konabiliyor. Yine yükleme validatörleri bozuk para girişine sahipken bozuk para kabul etmiyor. Tatsız bence.
Metro ise çok aşırı yer altından gidiyor. Ben Üçyol ve Fahrettin Altay'da hayata söeverken Hastane-Adliye metrosunda neye uğradığımı şaşırdım. Rahat 1 kilometreye yakın yürünüyordur. Bundan dolayı yürürken insanlar metro geliyor mu diye görebilsinler diye belli aralıklarla tabelalar konmuş. Görünce İzmir'de de olabilir diye sorguladım. Metroların içi sırtın pencere tarafına doğru verildiği koltuklarlaydı bindiklerimde. Ekranların bir kısmında reklam varken diğer kısmında durak bilgisine yer veriliyor. Ayrıca yayılarak oturmayınız uyarısı ülkemizin tatsız bir gerçeğini vurgular gibi adeta. Marmaray'ı deneyimlemedim ama gördüğümde İzban ile ne kadar benzer olduklarını anlamam zor olmadı.
Vapur da bayağı karmaşık esasen ama İstanbul gibi bir şehirde bu duruma şaşırmamak gerek. Ayrıca Cuma öğleden sonra trafik berbat. Kadıköy'den Sabiha Gökçen'e gitmek kısıtlama varken bile ölüm gibi bir şeydi. Hala o gün nasıl korona olmadım şaşarım.
Öte yandan beni en rahatsız eden şey İstanbulkart'ların 3 sene kullanılmaması durumunda kartın kapanması ve aktifleştirme imkanının olmaması. Adeta kart almayın dedirten bir durum. Ayrıca İstanbul mobil uygulaması iyi olsa da Moovit genellikle daha yardımcı oldu. Moovit birçok yerde yardımcı oldu. Ama niyeyse havalimanı hatlarını göremedim. E11 ve E10'u kendim keşfetmem gerekti İETT'nin sitesinden.
Genel olarak gözlemlerim bu şekildeydi. Artık İzmir içindeki diğer olaylara geçebiliriz.
Öncelikle çeşitli haberlere göre Temmuz 2020'de Eshot'ta birçok kişi korona oldu. Belediye tüm şoförler için yaptığı test talebi İl Sağlık Müdürlüğü'nce reddedilmiş.
https://twitter.com/vaziyetcomtr/status/1284037461132353539?s=19
Muhtemelen herkes için yılın olayı ise 90 dakikada yeni düzenlemeye gidilmiş olması. Bir önceki sene olan zam sonrasında belediye 90 dakikayı 120 dakikaya çıkarttı ancak bunun karşılığında tam ücret basanlar için ikinci ve üçüncü aktarmada 50 kuruş alınması kararlaştırıldı. İlk başta tepkilerden vazgeçilir mi desem de Tunç Soyer'in açıklamasıyla kalıcı olacağını anladım.
Öncelikle İzban'ın artı para öncesi dönemi gibi 90 dakikanın da ilk geldiğinde ilerisinin planlanmadığını düşünüyorum. Tamam ülkeyi öngörmek mümkün değil ama en başta doğru gelse belki bu kadar tepki olmayacaktı. İzmir'de bir rahat varken onu bozmak pek hoş olmaz. Öte yandan sadece tam ücrette bunun gelmesi de ayrı bir konu. Olan işçiye oluyor desek yalan olmaz. Geçen seneki yazıda -her ne kadar düşük cümle ile belirtsem de- kalıcı fiyat artışını bu tarz durumlara tercih ederim. Kadınlar Günü'nde %50 indirim, otomobilsiz kent gününde ücretsiz ulaşım, bayramlarda 1 kuruş veya ücretsiz ulaşım ve tramvaylarda gereksiz uzun ön işletim seferleri yapıp sonra zam yapacaksanız bunları yapmayın. Düzgün zam yapın herkes ne yapacağını bilsin. Kimse niye otomobilsiz kent gününde ulaşım ücretsiz değil diye dert etmeyecek. Güzel jestler ama gereksiz indirimler. Çok şükür (!) başka milyonlarca derdimiz var. Bu arada bayram demişken son bayramda %50 indirim yapılarak dediğim yere gelinmesi gram şaşırtmamıştır.
Bu düzenleme ile ilgili ayrıca şunu söyleyebilirim. Belediyenin öğrenci, öğretmen ve 60 yaş'ı kapsam dışı bırakıp 120 dakika düzenlemesini yaptığını göz önüne alınca elde edeceği kârın cüzi olduğunu söylemek zor değil. Bunun da yine belli bir zamma itebilme ihtimali olduğunu söylemek zor değil. Geçen sene dediğim gibi, doğrudan zam yapmak istemiyor belediye. Ondan dolayı kırk takla atıyor. Ama bazen buna gerek var mı diye derinlemesine sorguluyorum. Tek sorun pandemiyse geçici arttırmak da bir çözüm olabilir. Zira pandemi döneminde ulaşımda ciddi düşüş de oldu. Ciddi zararlar olduğuna da eminim. Ki artan araç sayısı ile birlikte oluşan trafik de ayrı konu.
Korona sürecindeyken belediyenin iyi yaptığı şeylerden biri de maskematikler. Her ne kadar keşke sayısı daha fazla olsa desem de 5 tanesini 3.56'ya satarak iyi bir fiyatlandırma ortaya koydular. Sadece lastikleri kolay kopabiliyor. Ama fiyatına göre de düşünmek gerekli. Doğrusu Halkapınar'da otomat laneti olarak maskeyi sıkıştırmayı başardım ama ilgili görevli gelip kolayca çözmüştü sorunu.
Yine korona demişken sefer sayısının artması gerektiğinden mi bilinmez uzun süredir görmediğim 98-2001 dönemi araçlarını da çok fazla gördüm (Gri plastik koltuklu, kırmızı beyaz Mercedesler). 20 yaşındaki bu araçları görmek şaşırtmakla birlikte sık sık bozulduklarını da gördüm. Esasen gayet normal bir durum. Zaten belediye de geçen süre zarfında 350'den fazla araç satın aldı. Kırmızı beyaz çizgili Otokar'ları birçok kişi görmüştür herhalde. Bunun dışında kendi sitelerinde paylaştıkları bilgilere göre de 225 araç elden geçirilmiş.
HES kodunu unutmamak gerek. Diğer birçok ilde olduğu gibi İzmir'de de getirildi. Belediyenin bir fantezisi gerçek oldu diyebiliriz. Genel olarak başkası adına kartın kullandırılmasının istenmediği izlenimini elde ettim geçen süre zarfında. HES kodu ile aynı anda iki kişi için kart basılma imkanı ortadan kalkıyor. Belediye istese yapamazdı. Doğrusu ilk geldiği dönemde bazı validatörleri daha tanımlayamadıkları için basılıyordu ama tahmin edersiniz ki düzelttiler. Ama sorun şu ki, bazen bir şey unutulduğu için çıkmak zulüm oluyor. Zira geri döndüğünde 120 dakikadan faydalanılsa bile tekrardan basılamıyor. Ondan dolayı kartı basmadan önce her şeyden emin olmakta fayda var. Bir kere bu yüzden Basmane Metro'dan Atatürk Lisesi'ne gitmek zorunda kalmıştım. Buna ilişkin bir çözüm de üretilebilir bence.
HES kodu ile ilgili en nefret ettiğim şey ise validatör okuma süresinin uzaması. Bazen korkunç derecede fazla bekletiyor. Fotoğrafının linkini verdiğim validatör hızlı okuyor kesinlikle. Ama şu an ömür törpüsü bildiğiniz. İnsanların da uzun süre okutmaya alışması zaman aldı. İlk dönem hemen çekme uyarısını dinlemekle geçiyordu ömür. Bir de eskiden cüzdandan kartı okutabilirken artık okutamıyorum. Bu da ayrı bir eksisi.
Yeni araçlarla ilgili en büyük sorunum numarayı seçememek. Led ekranda kırmızı zemin üzerine gri gibi bir renkle rakam yazmak kimin fikriyse derin sövgülerimi sunuyorum. Turuncu Mercedes'lerde 100 metreden araç numarasını seçebilirken (yazının şekli ve fonttan kaynaklı, yoksa dürbün değil gözlerim) şimdi 30 metreden bile seçmek zor. İşin garibi çok rahat değişebilir bence ama bilemedim. Siyah üzerine yeşil ile servis dışı yazabiliyorlarsa bence bu da olabilir. Bir de en arkada motorun önüne koltuk koymak yerine bavul vs. koymak için yer yapılmış. Bence yer israfı. İzban'da mantıklı ama otobüste alternatif yollar bulunuyor. Çoğunlukla insanlar çevresine falan oturuyor bu arada.
Bir diğer gelişme ise Kordon'a nostaljik tramvay getirildi. Esasen tramvay görünümlü otobüs. Kendine ait yolu var ama ne bir ray var ne bir güç aldığı tel. Öylesine konmuş. Vatman sürekli korna çalıyordu en son gördüğümde. Fiyatını bilmesem de pahalı gibi geldi. Nostaljik vapur da pahalı ama en azından orada canlı müzik de vardı.
İş sebebiyle en çok gittiğim yerlerden biri de Fahrettin Altay. O kadar fazla durak ve yer var ki ilk giden birinin şaşırmaması normal. Ama bir şekilde alışılıyor görünce. Yine de Fahrettin Altay Meydan 9 diye durak görünce insan bir hayatı sorguluyor.
Tabi Fahrettin Altay'a gidince gittiğin kadar öde araçlarına binme şansım da oldu. 984'e ve 982'ye bindim. Açıkçası kendine has araçları da olduğu gibi (her ne kadar Ulukent-Bakırçay arası giden araçlar da aynı olsa da) aktif kullanılan araçları da sisteme uyarlayabilmişler. Mesele yukarıda bahsettiğim turuncu uzun Mercedes'lerde kapılardaki duracak tuşlarından birine iniş validatörü bağlanmış ve kullanılıyor. İnerken ücret ödenmesi için kapının açılmasını beklemek can sıkıcı olsa da İzban'a göre unutmamak daha kolay. İniş validatörünün yakınana oturarak hangi durakta olduğunuzu da görebilirsiniz bu arada. Ekransız araçlarda çaresizlikten doğan bir alternatif.
984 demişken yolunun kendine has olduğunu belirtmem gerekli. Arkeolojik alan olduğu gibi özel olarak Zeytinalanı'na girmesi şaşırtmadı değil. Durak düzeninin Zeytinalanı'nda karışık olduğunu söylemem gerek. Bir de yine 984 seferinde araçtaki kişi sayısını gösteren bir otobüs gördüm. Sanırım numarası 971'di. Aracın ön kısmındaki ekranda kaç kişilik yer kaldığını gösteriyordu. İlginç ama korona için mantıklı uygulama. Devam edeceğini düşünmüyorum o ayrı.
Gittiğin Kadar Öde'yi denemenin yanında İztaşıt'ı da deneme şansım oldu. 975 ve 985'i deneyimledim. İztaşıt araçları midibüs boyutunda olan otobüsler ama modeller farklı. Onun dışında gittiğin kadar öde ile aynı geri kalan kısmı. Araçların mülkiyeti yönünden farklılık olduğu için ister istemez bu tarz bir girişim olmuş demek yanlış olmaz herhalde. Sadece sinir bozucu olan araç durağa tam gelmediyse iade yapmıyor. Genelde taşra bölgeler olduğu için sorun olmuyor ama bu nedenle kalabalık bir yerde ücret iadesi alamamak saçma.
Gittiğin Kadar Öde dışında Halk Taşıt da sık kullandığım şeylerden biri. Eleştirilerimi daha önce yaptım ama iki taraf da memnunsa bana diyecek bir şey kalmıyor. Ama genel ücret indirimi veya daha az zammı Halk Taşıt'a tercih edebilirim. 20'den önce halk taşıt ile indirimli basıp, daha sonra halk taşıt süresi biterse diye düşünüyordum. Sorunun cevabı aradaki farkı almadığı şeklinde oluyor. Ama aktarma ücreti konusunda bilgim yok, zira hala öğrenci kartı kullanıyorum.
Tramvay ve metro anonsları da çeşitlendi bu sene. Halkapınar da -aktarma demek bence ayıp olsa da- tramvay için aktarma istasyonu olduğu belirtiliyor. Bir tek otobüs aktarmasından bahsetmiyor sanıırm. Bunun dışında metroda günaydın anonsu ile karşılaştığım gibi, tramvayda ani fren sonucu gelen rahatsızlık için özür dileriz anonsunu da unutmamak gerek.
Eshot, yıl içinde çeşitli hatlara internet eklendiğini belirtti. Her ne kadar gençlerin sık kullandığı hatlar dese de 304'e koymamasını garipsedim doğrusu. Bir de gençlerin kullandığı hat konusu da ayrı bir mesele ama icraat iyi olduğu için sorgulamıyorum pek. Onun dışında birçok meydanda olan WİzmirNet aracılığıyla altyapı sağlanıyor. Tramvaylara da internet geldiği gibi metrolara da gelecek.
Vapur da yine iş nedeniyle sık bindiğim araçlardan. Yeni vapurlar modern olsa da balkonunun küçük olması kötü. Eski vapurlarda geniş ikinci kat ile daha zevkli oluyor yolculuk. Ben alt katta oturuyorum genelde o ayrı. Ama yeni vapurların üst katında eski otobüslerden alınan koltukları görmek şaşırttı. Alt kattaki koltuklar ile üst kattakiler arasında acayip bir kalite farkı var bu arada. Onun dışında İzmir Körfezi'nde çok sağlam vapur kullanma imkanı olduğu izlenimini edindim. Neden kullanılmadığını da sorguladım. Yapısı gereği Körfez içinde ulaşım ile yollar ciddi olarak kısalıyor. Urla, Foça gibi yerlere sefer sadece yaz döneminde var. Oysa Karaburun ve zorlansa Çeşme için bile düşünülebilir. Ama burada da dolmuş ve otobüslerin tekeli sorunu doğuyor. Çeşme'ye bile yaz dönemi dışında çok komik saatlerde otobüs gidiyor, ki giden araç da Urla'dan gidiyor.
Geçen sene ihale haberini paylaştığım araç üstü reklamları da başladı. Yalnız bazı araçlarda dışarı bakmak rahatsız edici. Bir de arka kısımların kapatılmasını ayrıca sevmedim. Aktarma için arkadaki aracı görmek gerekiyor bazen.
Yıl içinde bir ara bazı araçları çok gereksiz yollardan geçerken gördüm. Mesela 285'i Basmane tarafından geçerken görmek garipti. Çalışma vs. nedeniyle olmuş olabilir ama görmek garipti. Sel olduğu gün 304'ün Konak Tüneli'ne girmemesinden daha da garip bence bu.
Öte yandan ben üniversiteye girmeden önce çalışması olan ama anca ihaleye çıkan Buca metrosu var. Belediye en büyük ihalemiz diye paylaşıyor ama görene kadar yorum yapmayacağım (Akla İzban gelebilir ama TCDD ve Ulaştırma Bakanlığı'ndan da katkısı var orada). Buca'ya yeteri kadar üvey evlat muamelesi yapılıyor zira. Buca'ya çöp arabası aldık diye mesaj geldi belediyeden. Daha fazla üvey evlat muamelesi yapılamazdı. Karabağlar-Halkapınar metrosu bile daha önce hizmete alınacak sanırım. Kaç sene sonra duyuruldu oysa. Dört-beş sene sonra tekrar konuşulur.
Yol maceralarım sırasında 236'yı keşfettim. 36'ya paralel olan araç sadece Yeşildere Yan Yol (ESHOT bu şekilde bahsediyor) üzerinden gidiyor gibi duruyor. Aynı hatlardan şikayet ESHOT için garip. Onun dışında Kemer'de askeriyeye gitmelerine kadar benzerler. Bu arada Yenişehir Pazar Yeri'nin oradaki dönemeç de Yeşildere yolunda bariyerler konduğundan beri bayağı boş kaldı. İyi bir şey mi kötü bir şey mi bilemedim.
104 ise değişikliklerden nasibini alıyor. En son TOKİ'ye kadar uzattılar hattı. 866 dışında yeni bir alternatif oldu. Kötü değil gibi duruyor ama değişikliklerden yalama oldu artık hat.
İzban özelinde yolcu indirip, almadan giden İzban'ları gördüm. Tam bir küfür nedeni. Zaten seyrek gelen araç bu yüzden adeta süründürüyor. Halkapınar İzban'da Kuzey yönünde beklerken karşıdan vızır vızır geçen İzmir Metro'ları düşündükçe hayatı sorguluyorsunuz.
Yıl içindeki garipliklerden biri de sağlık çalışanlarına yıl sonuna kadar tanınan ücretsiz ulaşım hakkı, yaklaşık 6 ay sonra "Haziran yazacaktık, Aralık yazmışız" denerek iptal edildi. Dediğim gibi garip.
Bir de bir kere 988'de yolculuk yaparken denetim olduğu söylenerek ulaşım kartımın bir makineye okutulması istendi. Ne olduğunu anlamadım ve bunun sonrasında hayatıma etkisi olmadı ama garipti. İşin dahası başka bir yerde de görmemiş olmam. Ne desem bilemedim.
Kısa haber ve isteklerime geçmeden önce son belirtmek istediğim şey ise İzsu çalışmalarının 04.08.2021 tarihi Buca'ya geri dönmüş olması. Bu sefer ise Akıncılar tarafındaki çalışma Buca'yı vurdu. Yazının gecikmesinin yaradığı şey bu galiba. Bunun sonucunda 105-171-233-484-485 sayılı hatlar Şirinyer'e gelecek şekilde ayarlandı. Böyle olunca da trafik olumsuz etkilendi. Nasıl olduysa en çok Gürçeşme yolu etkilendi. Şirinyer Pazar Yeri'nde trafik bekliyordum ama Huzurevi'nin oradan trafik garip. 470'in 304'ten daha hızlı Buca'ya gidebileceğini düşünmezdim. Ama oldu. Önceki kadar kötü olmasa da bu da can sıkıcı. Öncekinde 15 dakikda Konak'tan Şirinyer'e gidip oradan 45 dakikada Adatepe'ye zor varıyordunuz. Tatsızdı.
2'si İstanbul özelinde olan kısa haberleri de paylaşma ihtiyacı hissettim.
-İstanbul'da 4 yaş altı annelere ücretsiz kartlar verildi. -İstanbul'da özel halk otobüsleri de İETT'ye bağlandı. ESHOT'a benzer bir yapı oluştuğu söylenebilir -Fahrettin Altay, Hasanağa Parkı, Hasanağa Parkı 2, Mavişehir ve Plevne Bulvarı durakları BİSİM'e eklendi. -Korona tedbirlerinin bitmesiyle baykuş seferleri geri döndü. Korona döneminde değişen Halk Taşıt saatleri de eski haline döndü. -Torbalı'da bazı minibüs kooperatifleri çeşitli anlaşmazlıklardan dolayı ESHOT garajının önünü kapattı. -Eshot bazı araçlarına Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Uluslararası Karikatür Yarışması'nın kazanan karikatürlerini giydirdi. -ESHOT, mobil kart aracı hizmeti ile çeşitli ilçelere kart hizmeti sunmaya başladı. -577 numaralı Nafiz Gürman-Halkapınar Metro 2 hattı açıldı.
Tüm bunların dışında şahsi birkaç gözlem ve isteğimi de yazmam gerekli.
-Mimar Kemalettin tarafında bulunan duraklarda en seyrek geçen araç 470 iken, durağının en ileride olması garip. Bundan dolayı saçma bir trafik oluyor. 680, 681 ve 691'e binen insan sayısı çok ve araçları daha sık. Bundan dolayı ileri konumlandırılırsa trafik için daha mantıklı olur bence. -Otogarda en nefret ettiğim araç 505. Zira hangi yöne gittiğini anlamak mümkün değil. Her seferinde sormak da sıkıcı. Bu tarz durumlar için araçların gittiği yönü gösteren bir şey eklenebilir araçlara. -Durakların ismi her iki tarafında da yazmalı. Yolda durak takibi yaparken işleri kolaylaştırır. Her yerde duraklar simetrik değil ama bu bile bir avantaj olur bence. Reklamlı duraklarda bile yapılabilir rahatça. -Belediye garip garip indirim yapacağına bir günlüğüne bilet getirsin. O günkü biletlerin gelirini de bir yerlere bağışlasın. Hatta duruma göre uygun fiyatlı bile yapabilir. Bu sayede sırf yardım amaçlı bile bilet alan çıkacaktır. -Duraklara otobüs saatleri eklenebilir. Saatler tutmuyor diye eklemiyorlar görüşünü, İzban'da sefer saatlerinin paylaşılması nedeniyle kabul etmiyorum. -Artı para iade validatörlerini İzban çıkış turnikelerine de ekleyebilirler. Kalabalık oluşturacağı için sadece orada olmaması mantıklı ama daha çok görüleceği için insanlar iade almayı daha az unutur.
En sonunda zor da olsa, geç de olsa bitirmeyi başardım. Yine korkunç uzun oldu ama gerçekten çok şey vardı. Geçen seneden kalan ihale, gezdiğim yerler olup bir de normal yoğunlukla birleşince yine uzun oldu. Geçen seneki ihaleyi anlamak için geçen seneki kadar olmasa da yine iyi bir kafa patlattım. Açıkçası iş nedeniyle artık eskisi gibi vaktim olmuyor ve bundan dolayı uzun uzun yazmak yorsa da alışkanlıktan yazıyorum yine. Sabrınız için teşekkürler tekrardan. Bakalım zaman ve ESHOT bize daha neler gösterecek?
1 note
·
View note
Text
Kent Kart Nedir? Kent Kart Yükleme, Kent Kart Bakiye Öğrenme
Türkiyede toplu taşıma ile ulaşımda gün geçtikçe yeni bir uygulama getiriliyor. Bu uygulamalar sayesinde şehir içi ulaşım araçları olan otobüs,metrobüs gibi toplu taşıma araçları vatandaşların seyahetleri kolaylaştırılıyor.Kullanılan bu kent kartlara sahip olarak sizde toplu taşıma da rahat olabilirsiniz. Bir kent kart edindikten sonra, kent kart yüklemesi yapın ve toplu taşımada bunu kullanın.
Bu kartlar hakkında sizin için bilgilendirici bir site oluşturduk. Bu siteye girip, uygulanmaya başlayan bu sistemle ilgili ayrıntılı bilgileri öğrenebilir, kent kart yükleme, kent kart bakiye sorgulama ve kent karta internetten para yükleme işlemi nasıl yapılır öğrenebilirsiniz.
Ülkemizde araçların yoğunlugu sebebi yüzünden çoğu insanımız toplu taşıma araçlarını tercih ediyor. İlk, Orta ve Üniversite öğrencilerinden tutunda, çalışanlar, devlet görevlileri gibi hemen hemen herkesin muhakkak kulllandığı bir kamu alanıdır. Bunun yanısıra, bu toplu taşıma sistemlerinin hem çeşidi hemde miktarının artmasıyla, artık nerdeyse hayatımızın bir parçası oldu. İşte burada kolaylık sağlayan bir kart var. Kredi Kartı ile kent kart yükleme işlemi ile nerede olursanız olun yükleme işlemi yapabilirsiniz.
Bir metropolde yaşayan kişinin, işine gitmesi için kullanacağı Metro kullanaması, onun işe geç kalması anlamına gelir. Dolayısıyla, Metropoller özellikle bu gibi sistemleri geliştirerek, kişilerin bir sorun yaşamaması için hizmetler ortaya koymakta.
İşte sizde Kent Kart uygulamaları ile ilgili aklınıza gelebilecek tüm soruların cevaplarını sitemizde bulabilirsiniz.
https://kentkartyukle.com/
0 notes
Text
Kent Kart Nedir? Kent Kart Yükleme, Kent Kart Bakiye Öğrenme
Türkiyede toplu taşıma ile ulaşımda gün geçtikçe yeni bir uygulama getiriliyor. Bu uygulamalar sayesinde şehir içi ulaşım araçları olan otobüs,metrobüs gibi toplu taşıma araçları vatandaşların seyahetleri kolaylaştırılıyor.Kullanılan bu kent kartlara sahip olarak sizde toplu taşıma da rahat olabilirsiniz. Bir kent kart edindikten sonra, kent kart yüklemesi yapın ve toplu taşımada bunu kullanın.
Bu kartlar hakkında sizin için bilgilendirici bir site oluşturduk. Bu siteye girip, uygulanmaya başlayan bu sistemle ilgili ayrıntılı bilgileri öğrenebilir, kent kart yükleme, kent kart bakiye sorgulama ve kent karta internetten para yükleme işlemi nasıl yapılır öğrenebilirsiniz.
Ülkemizde araçların yoğunlugu sebebi yüzünden çoğu insanımız toplu taşıma araçlarını tercih ediyor. İlk, Orta ve Üniversite öğrencilerinden tutunda, çalışanlar, devlet görevlileri gibi hemen hemen herkesin muhakkak kulllandığı bir kamu alanıdır. Bunun yanısıra, bu toplu taşıma sistemlerinin hem çeşidi hemde miktarının artmasıyla, artık nerdeyse hayatımızın bir parçası oldu. İşte burada kolaylık sağlayan bir kart var. Kredi Kartı ile kent kart yükleme işlemi ile nerede olursanız olun yükleme işlemi yapabilirsiniz.
Bir metropolde yaşayan kişinin, işine gitmesi için kullanacağı Metro kullanaması, onun işe geç kalması anlamına gelir. Dolayısıyla, Metropoller özellikle bu gibi sistemleri geliştirerek, kişilerin bir sorun yaşamaması için hizmetler ortaya koymakta.
İşte sizde Kent Kart uygulamaları ile ilgili aklınıza gelebilecek tüm soruların cevaplarını sitemizde bulabilirsiniz.
https://kentkartyukle.com/
0 notes
Text
Kent Kart Nedir? Kent Kart Yükleme, Kent Kart Bakiye Öğrenme
Kent Kart Nedir? Kent Kart Yükleme, Kent Kart Bakiye Öğrenme
Türkiyede toplu taşıma ile ulaşımda gün geçtikçe yeni bir uygulama getiriliyor. Bu uygulamalar sayesinde şehir içi ulaşım araçları olan otobüs,metrobüs gibi toplu taşıma araçları vatandaşların seyahetleri kolaylaştırılıyor.Kullanılan bu kent kartlara sahip olarak sizde toplu taşıma da rahat olabilirsiniz. Bir kent kart edindikten sonra, kent kart yüklemesi yapın ve toplu taşımada bunu kullanın. Bu kartlar hakkında sizin için bilgilendirici bir site oluşturduk. Bu siteye girip, uygulanmaya başlayan bu sistemle ilgili ayrıntılı bilgileri öğrenebilir, kent kart yükleme, kent kart bakiye sorgulama ve kent karta internetten para yükleme işlemi nasıl yapılır öğrenebilirsiniz.
Ülkemizde araçların yoğunlugu sebebi yüzünden çoğu insanımız toplu taşıma araçlarını tercih ediyor. İlk, Orta ve Üniversite öğrencilerinden tutunda, çalışanlar, devlet görevlileri gibi hemen hemen herkesin muhakkak kulllandığı bir kamu alanıdır. Bunun yanısıra, bu toplu taşıma sistemlerinin hem çeşidi hemde miktarının artmasıyla, artık nerdeyse hayatımızın bir parçası oldu. İşte burada kolaylık sağlayan bir kart var. Kredi Kartı ile kent kart yükleme işlemi ile nerede olursanız olun yükleme işlemi yapabilirsiniz. Bir metropolde yaşayan kişinin, işine gitmesi için kullanacağı Metro kullanaması, onun işe geç kalması anlamına gelir. Dolayısıyla, Metropoller özellikle bu gibi sistemleri geliştirerek, kişilerin bir sorun yaşamaması için hizmetler ortaya koymakta.
İşte sizde Kent Kart uygulamaları ile ilgili aklınıza gelebilecek tüm soruların cevaplarını sitemizde bulabilirsiniz. https://kentkartyukle.com/
0 notes