#hayatta tutunmak
Explore tagged Tumblr posts
Text
Zorluklarla dolu bir hayatta, umutsuzluk kapıları aralar ve karanlık düşünceler içimize sızar. Gözyaşları, içsel çığlıklarla birleşirken, hayata tutunmak adeta bir görev gibi gelir. Günlük rutin, gri bir gökyüzü gibi ağırlaşır, içimizdeki boşluk derinleşir. Gelecek, sadece belirsizliklerle dolu bir karanlık gibi görünür. Sevdiklerimizle paylaştığımız anılar, artık yalnızlıkla dolar. Her adım, ağırlaşan bir yük gibi gelir ve umutsuzluğun gölgesi her an üzerimize çökebilir. Yeniden tutunmak, bu karanlık labirentte kaybolmuş umut ışığını bulma çabasıdır, ancak bu çaba, çoğu zaman yalnızca bir hayal gibi gelir.
24 notes
·
View notes
Text
bir kenarda oturup mucize beklemek aptallıktı. mucizeni kendin yaratırsın,ve ya mahvedersin. bir mucize ararsın,çünkü yaşamak istersin. bir umuta tutunmak istersin,bir şeyler düzelsin,kendine şans verebilesin istersin. bunun için bazen ararsın her yeri,bazense suskun bir şekilde oturup beklersin öylece. ama bunu yapmadan önce etrafına bakmazsın hiç. aynaya bakmazsın mesela. belki de mucize sensindir. seni kurtaracak ve mahvedecek olan kişi karşında duran aynada saklı. saklı değil aslında,apaçık ortada. kedi yavrusu bile annesi kaybedince bile hayatta kalmak için savaş verir,öyle kolay pes etmez,bir mucize aramaz. çünkü onun yaşayıp yaşamaması hiç kimsenin umrunda değil,olmayacak da. sokaktan geçerken belki biri öldüğünü görüp üzülür,sözde vicdanı sızlar,sonra yoluna devam edip gider. aynı şekilde,biz insanlar da öyleyiz. çaresiz,gereksiz,güçsüzüz başkalarının gözünde. fakat gerçek öyle değil,hepimiz birer mucizeyiz. ışığımızı söndürmek isteyenler olacak,daima. fakat bu biz olmayalım. başkası bizi çok fazla etkileyemez,bizim kendimizi etkilediğimiz gibi. ışığımız hep yansın. mucizelerimiz hep yanımızda olsun..
8 notes
·
View notes
Text
Hayatta tutunmak için inanmaya mecbur kaldığımız bütün yalanlar günü gelince açığa çıkıyor. Ve sonra biz ölmüyoruz. Daha kötü bir şey oluyor. Öğrendiklerimizle yaşamaya devam ediyoruz…
9 notes
·
View notes
Text
Kendi Kendimize Yeterken Güç Bulmak
Bambular, doğanın en ilginç varlıklarından biridir. Uzun süren yoğun muson yağmurları sırasında, toprağa kadar eğilirler. Yağmur dinip, hava açıldığında ise eski, sağlam halleriyle tekrar doğrulurlar. Bu olağanüstü esneklik, bambunun hayatta kalma ve gelişme biçimidir. Bu doğal özellik, aslında bizlere de derin bir hayat dersini hatırlatır: Her koşulda esneyebilmek, olumsuzluklara rağmen ayakta kalabilmek, ve yeniden güç bulabilmek.
Günümüzde dünya hızla değişiyor. Teknolojik gelişmeler, küresel ekonomik dalgalanmalar, sosyal yapılar ve politik iklimler, her birimiz için sürekli bir belirsizlik yaratıyor. Bazen içinden geçtiğimiz zorlu dönemler, geleceğe dair umutlarımızı zedeler, güvenimizi sarsar. Ancak hayat, bambunun direncini andıran bir öğretiyi de içinde barındırıyor: Olumsuzluklar karşısında kırılmadan, esneyerek devam edebilmek.
Bugün, bir zamanlar dışarıdan gelen yardımların veya başkalarından alınan moralin yerini, kendi iç gücümüzü bulma ve kendi kendimizi motive etme ihtiyacı alıyor. Yeni dünya düzeninde, kendi sırtımızı sıvazlamayı, kendi iç gücümüzü keşfetmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Çünkü bazen, en büyük destek, dışarıdan değil, içimizden gelir.
Kendi Kendine Yetebilmek
İçsel motivasyon, yaşamın zor anlarında en büyük yardımcılarımızdan biridir. Kendimize güvenmek, hatalarımızdan ders almak, zorlukları fırsatlara dönüştürebilmek... Bütün bunlar, sadece zamanla değil, kararlı bir şekilde üzerinde çalışarak geliştirilebilen becerilerdir. Giderek daha fazla insan, kendi içsel kaynaklarını keşfetmekte, kendi gücünü bulmaktadır. Özellikle stresli ve belirsiz dönemlerde, dışsal faktörlerin değil, içsel dayanıklılığımızın bizi ayakta tutacağı gerçeği, her geçen gün daha da belirginleşiyor.
Zaman zaman yalnız hissetmek ya da dışarıdan onay aramak normaldir. Hepimiz bu duyguları zaman zaman yaşarız. Fakat, sürekli dışsal destek aramak, sonunda bizi güçsüzleştirebilir. Çünkü gerçek güç, sadece dışardan aldığımız onaylarla değil, içsel huzurumuzla şekillenir. Hayatta kalmak için her zaman dışarıdan bir destek beklemek yerine, kendi iç kaynaklarımıza yönelmek, kendimizi motive etmek ve kendi sırtımızı sıvazlamak, geleceğe dair güçlü bir adım atmamızı sağlar.
Hayatın Bir Yolculuk Olduğunu Unutmayalım
Hayat, her zaman düz bir yol değildir. Kimi zaman çetin bir yolculukta, zorluklarla karşılaşırız. Ancak unutmayalım ki, bambunun eğilmesi gibi, bizler de eğilebiliriz ama kırılmamamız gerekir. Esnek olmak, zorluklara rağmen direncimizi korumak, hem kişisel gelişimimizin hem de toplumsal dayanışmamızın anahtarıdır. Bu süreçte en önemli şey, kendimize güvenmeyi ve kendi iç gücümüzü bulmayı öğrenmektir.
Kendi kendimize yetebildiğimizde, hem kişisel hem de toplumsal anlamda daha güçlü bir toplum inşa edebiliriz. İçsel motivasyonumuzu keşfettiğimizde, dünya üzerindeki belirsizliklere ve zorluklara karşı, bambular gibi esneyerek, yeniden eski halimize dönebiliriz. Yağmur geçtiğinde, tıpkı bambular gibi doğrulmak, hayata yeniden tutunmak, işte bu, gerçek anlamda direncin ve gücün simgesidir.
#istanbul#istanbuldayasam#iyiniyet#insan#hayat#blog yazarı#blog yazısı#beauty blogger#blog help#blooger#guest blogger#tumblr yazarları#tumblr girls#writers on tumblr#artists on tumblr#photographers on tumblr#tumblog
5 notes
·
View notes
Text
Hayat, sürekli olarak değişen ve gelişen bir yolculuktur. Her yeni gün, beraberinde yeni başlangıçlar getirir. Bazen bu başlangıçlar, hayatımızı kökten değiştirecek kadar büyük olabilir. Diğer zamanlarda ise küçük ama anlamlı adımlar olarak karşımıza çıkarlar. Yeni bir başlangıç yapmanın birçok yolu vardır; bu, yeni bir iş, yeni bir şehirde yaşam, ya da sadece kendimizi geliştirmek için attığımız bir adım olabilir.Yeni başlangıçlar, bir dönemin sonu ve yenisinin başlangıcıdır. Bu geçiş, bazen korkutucu olabilir çünkü bilinmeyene adım atmayı gerektirir. Ancak, bu aynı zamanda büyük fırsatlar sunar. Yeni başlangıçlar, bize eski alışkanlıklarımızı, düşünce kalıplarımızı ve hayatımızdaki rutinleri sorgulama şansı verir. Eskiyi bırakıp yeniyi kucaklamak, kişisel gelişim ve büyüme için bir fırsattır.Yeni bir başlangıç yapmak, her zaman kolay değildir. Değişim, belirsizlik ve bilinmeyenlerle doludur. Bu süreçte, geçmişe tutunmak ve eski alışkanlıklara dönmek isteyebiliriz. Ancak, bu zorluklarla başa çıkmanın en iyi yolu, değişimi bir fırsat olarak görmek ve bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışmaktır. Kendimize şu soruyu sormak faydalı olabilir: "Bu yeni başlangıç, beni hangi yöne götürebilir?"Yeni başlangıçların en büyük gücü, bize kendimizi yeniden keşfetme ve potansiyelimizi en üst düzeye çıkarma şansı vermesidir. Bu, sadece dışsal değişimlerle sınırlı değildir; aynı zamanda içsel bir yolculuktur. Kendimizi yeniden tanımlamak, hayatta neyi gerçekten istediğimizi bulmak ve bu doğrultuda adımlar atmak, yaşam kalitemizi büyük ölçüde artırabilir.Yeni bir başlangıç yapmak için atılacak ilk adım, net bir hedef belirlemektir. Bu hedef, büyük ya da küçük olabilir. Önemli olan, bu hedefe ulaşmak için bir plan yapmaktır. Kendinize şu soruları sorun: "Neyi başarmak istiyorum?" ve "Bunu nasıl başarabilirim?" Hedeflerinizi belirledikten sonra, bu hedeflere ulaşmak için atmanız gereken adımları sıralayın. Küçük adımlar atmak, ilerlemenizi daha sürdürülebilir kılar ve motivasyonunuzu yüksek tutar.Yeni başlangıçlar, hayatın doğal bir parçasıdır ve büyümemiz için kritik öneme sahiptir. Her yeni başlangıç, bir öğrenme fırsatı sunar ve bizi daha güçlü kılar. Unutmayın, önemli olan nasıl başladığınız değil, başladığınız yolda nasıl devam ettiğinizdir. Her gün, yeni bir başlangıç için bir fırsattır; bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek ise sizin elinizde.Yeni başlangıcınız ne olursa olsun, bu yolculuğun keyfini çıkarın ve her adımda kendinize güvenin. Değişim kaçınılmazdır, ancak bu değişimi nasıl karşıladığınız, sizin hayatınızı nasıl şekillendireceğinizi belirleyecektir.
4 notes
·
View notes
Text
'Neyi öğrendim biliyor musunuz?
Sımsıkı tutunmak yerine bırakmayı.
Benden gitmek isteyeni uğurlamayı.
İyi gelmediğim ve bana iyi gelmeyen ne varsa bırakmayı. Sessiz, sedasız, kavgasız, kaossuz bırakmayı ve oradan öylece uzaklaşmayı.
Başkalarının yolundan gitmek yerine kendi yoluma bakmayı. Birilerini kazanmak için kendimi kaybetmek yerine başkalarını kaybetmeyi ve kendimi kazanmayı.
Zaman zaten gösteriyor kaybedeni ve kazananı.
İstediğimiz ama bir türlü olmayan şeyleri inatla oldurmaya çalışmak, yıpratır.
Gitmemiz gereken insanlarda kalmaya çalışmak, yıpratır.
Değersiz hissettiğimiz yerde inatla değer görmeyi beklemek, yıpratır.
Hayatta olmazlar da vardır. İnsan bazen olmazları kabullenmeli; bazı şeylerin üzerine gidip sımsıkı tutunmaya çalışmak yerine geri adım atmalı ve yoluna bakmalıdır. Kısacası, sımsıkı tutunmak yerine bırakması gereken ne varsa bırakmalıdır.
Çünkü bırakmak rahatlatır ve arındırır.
44 notes
·
View notes
Text
İki gündür bir arkadaşın finaline yardım ediyorum. O sıraları bir özlemişim anlatamam. Hocamın soruları önüme düşüyor gözlerim 🥹 o güzel vakitlere gidiyor. Yaş aldıkça anılar göz dolduruyor hayatta ânı olmazsa da insan yaşama tutunmak istemiyor garip bir döngü.
12 notes
·
View notes
Text
Gidişinin üzerinden 1 yıl geçti, vay be hala dün gibi hatırlıyorum o günü.Akşam saat 20:30 gibi telefonum çalmıştı,arayan kişi kuzenindi bana senin intahar ettiğini söyledi. yalan sandim, güldüm ,şaka yapmayı kesermisin dedim. Gerçek oldugunu söyledi. inanmadım, inanamazdım,çünkü böyle bir şey yapamıyack biri oldugunu biliyordum, ama yanılmışım ben seni tanımıyormuşum aslında ve sen boyle bir seyi yapmıştın. hastaneye kaldırmışlardı seni, oraya gelebilme şansım yoktu ama keske o gün o akşam yanına gelebilseydim.Sabah oldu ve aynı telefon ikinci kez çaldı ve bu defa da öldüğünü hayatta gözünü yumduğunu söyledi.Buna inanmıştım ama inanmak istemiyordum.sen o gun aramızdan ayrıldın. Sen bütün yaşanmışlıkları bir anada bir hiç gibi silip gittin bu dünyadan ve bizi geride bıraktın,sana hep kızgın be kırgındım ama sonra seni anladım,anlamaya calistim ve ne kadar cesaretli biri oldugun ve bu hayatta tutunmak icin ne kadar cok direndigin , çaba gösterdiğini anladım ama malesef anlamam biraz uzun sürdü deli yürek özür dilerim, umarım beni affedebilirsin. Seni cok seviyorum ve hep seveceğim umarım orda mutlu ve huzurlusundur. Bu arada sana gettirdigim beyaz laleleri beğendin mi?;)
30 notes
·
View notes
Text
Can Yücel
Herkes Gitmek İstiyor
Can Yücel
Bu günlerde herkes gitmek istiyor.
Küçük bir sahil kasabasına,
Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara…
Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam aynı şey…
Herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
Öyle “yanına almak istediği üç şey” falan yok.
Bir kendisi…
Bu yeter zaten.
Herşeyi, herkesi götürdün demektir.
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
Ama olmuyor.
Hadi kendimize razıyız diyelim,
Öteki de olmuyor;
Yani herşeyi yüzsütü bırakmak göze alınmıyor.
Böyle gidiyoruz işte.
Bir yanımız “kalk gidelim”,
Öbür yanımız “otur” diyor.
“O”tur” diyen kazanıyor.
O yan kalabalık zira…
İş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,
Güvende olma duygusu…
En kötüsü alışkanlık…
Alışkanlığın verdiği rahatlık,
Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.
Kalıyoruz…
Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz.
Evlenmeler,
Bir çocuk daha doğurmalar,
Borçlara girmeler,
İşi büyütmeler…
Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.
Misal ben;
Kapıdaki Rex’i bırakıp gidemiyorum.
Değil bu şehirden gitmek,
İki sokak öteye taşınamıyorum.
Alıp götürsem gelmez ki…
Bütün sokağın köpeği olduğunun farkında.
Herkes onu, o herkesi seviyor.
Hangi birimizle gitsin?
“Sırtında yumurta küfesi taşımak” diye bir deyim vardır.
Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin.
Kendi imalatımız küfeler…
Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.
Ölüm var zira!
Ölüme inat tutunmak lazım,
İnadına kök salmak lazım.
Bari ufak kaçışlar yapabilsek.
Var tabi yapanlar, ama az.
Sadece kaymak tabakası.
Hepimiz kaçabilsek…
Bütçe, zaman, keyif denk olsa…
Gün içinde mesela;
Küçücük gitmeler yapabilsek.
Ne mümkün?
Sabah 9 akşam 18…
Sonra başka mecburiyetler…
Sıkışıp kaldık…
Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli bu kadar ağır olmamalı.
Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karşılığı bir ömür yani…
Ne saçma…
Bahar mıdır bizi bu hale getiren?
Galiba..
Ben her bahar aşık olmam
Ama her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç, ama olsun…
İstemek de güzel.#canyücel
4 notes
·
View notes
Text
YAŞAMLA SAVAŞ
Azrail'in gölgesinde yaşıyorum sanki hep. ölüme hep bir adım yakın sanki ruhum. savaşlar veriyorum hayatta kalmak için ama sanki birazda doymuşluk var. kalmak mı? gitmek mi? savaşmak mı? ölmek mi? ne yapılmalı bu kadar acı varken mutlu olmak için? bulamadım mutluluğu. Avare avare dolandım durdum, bazen dip kuyularda bazen de bir göl kenarında. Kaybettim çoğu zaman kendimi, çok denedim tutunmak için hayata. Bazen insanlarla kapatmaya çalıştım bu boşluğu bazen de yazdıklarıma sığındım ama olmadı, kapanmaz bir boşluk var içimde. Sığmaz oldum dünyaya sadece yazdıklarıma sığındım. Belki de çok aranmamalı bazı şeyler sadece bırakmak gerek herşeyi oluruna. Sadece kendini sevmek, kendine iyi olmak gerekiyor. Kendinizi çok sevin.
2 notes
·
View notes
Text
EĞER BEN BUGÜN 44 YAŞINDA BİR KADIN OLARAK EMEK VERİYORSAM AYAKTA KALMAK İÇİN, İSTEDİĞİM EĞİTİMİMİ TAMAMLAYABİLDİYSEM VE ÖZGÜRCE KENDİMİ İFADE EDEBİLİYORSAM, ÜLKEMDEKİ KADINLARIN NİCESİNDEN ŞANSLIYIM DEMEKTİR.
ÇÜNKÜ KADIN OLMAK ZOR ZANAAT BU ZAMANDA BÖYLESİ BİR COĞRAFYADA… YOKTAN VARETTİĞİ BİR HAYATIN TÜM ZORLUKLARINA RAĞMEN HERŞEYE GÖĞÜS GEREN CANLI OLMAKTIR KADIN OLMAK ÇÜNKÜ.
SADECE ÇALIŞAN KADINLAR DEĞİLDİR EMEKÇİ, TÜM KADIN NESLİ EMEK VERİR HAYATA TUTUNMAK İÇİN, BİR DÖNÜN VE ETRAFINIZA BAKIN , EĞER BİR YERDE KADIN MUTLUYSA ORASI YAŞANILIR BİR YERDİR.
VE SİZ ERKEKLER, HAYATINIZDAKİ KADINLARIN KIYMETİNİ BİLİN, SİZİ DÜNYAYA GETİREN DE SİZE DÜNYAYI CENNETE ÇEVİREN DE BİR KADIN UNUTMAYIN, “YILDA SADECE BİR GÜN MÜ” SÖYLEMİ SAÇMALIKLARINI BIRAKIN LÜTFEN, EVET BİR GÜN DE OLSA KADINLARIN ÖZEL OLDUĞUNU HİSSETTİRİN BUGÜN, İÇTEN GELEN BİR GÜLÜMSEMEYLE, İNANIN HİÇ ZOR DEĞİL...
VE SEVGİLİ HEMCİNSLERİM ; 8 MART ( EMEKÇİ DEMİYORUM ÇÜNKÜ EMEK VERMEYEN KADIN YOKTUR BU HAYATTA ) KADINLAR GÜNÜM��Z KUTLU OLSUN. SADECE BİR GÜNÜMÜZ DEĞİL ÖMRÜMÜZ KUTLU VE MUTLU OLSUN. SİZİN O DÜNYALARI SIĞDIRDIĞINIZ YÜREKLERİNİZDEN ÖPÜYORUM...
2 notes
·
View notes
Text
Öylesine
Hayatımın en mükemmel yaşında ve senesinde olmam gereken zamandayım belki de ama ben hiç öyle hissetmiyorum. Hayatım bir anda yeni insanlarla ve yeni yollarla birlikte değişti , ben bile . Şu an hayatımda neyi ve kimi istediğimi bile bilmiyorum. Sorumluluklarımı bile yerine getiremiyorum. Tutunacak bir dala hiç ihtiyaç duymam sanıyorum ama şu an ihtiyacım var ama kimse yok. Kalbim ve beynim birbirine giriyor. Her anlamda karışığım. Bu bana göre değil ama bana bunun için seçme hakkı verilmiyor. Krize girip duruyorum. Her an her şeyi yapabilirim ama onu bile yapmak istemiyorum. Gitmek istiyorum. Ben bir anada düşerim ama kalkarım ama bu sefer kendimi kaldırmak istemiyorum . Bu çukurdan biri beni asılsın artık. Kendi başıma sıkıldım. Bir yazmasıyla bile mutlu olacağım insan istiyorum. Kimine göre bencillik ama benim istediğim bu , birinin hayatında ve kendi hayatımda önemli ve değerli olmak istiyorum. Bana zorla ders çalış desin. Beni yeri geldiğinde kızdırsın. Saçma anlarımız bile bize güzel gelsin. Bir yere tutunmak istiyorum ... Hep tavsiye verirdim ama artık tavsiye istiyorum. Bu hayatta her an her şey başına gelebilir.
#i am alone#yanlızkadın#içimden geldi#hayattan alıntı#aesthetic#kafamın içi#iç huzur#izmir#bul beni kaybolmuşum#mutlu ol#ölmüş hisler ve geriye kalan bir mezar#aloneshe
3 notes
·
View notes
Text
Hayatta eksik olmak nedir bilir misin? Öyle bin parçalık yapbozun bir parçasının kaybolması gibi değil de aslında sadece bir parçası olması gibi. Hayata tutunmak için bir şeyler aramaya çalışıyorsun ama yok. Bir sen varsın işte ve bu hiçbir şey için yeterli değil. Bir neden arıyorsun, umut ediyorsun, bir gün belki bir gün bulurum diyorsun. Zaman geçiyor. Ama nafile. O gerçek seni bekliyor. Onu aklına getirdiğinde kafanı duvara toslamışsın gibi hissediyorsun. Kalbinin parça parça kırılışını en derinlerinden hissediyorsun. İnsanları suçlarken artık ondan da vazgeçiyorsun. Kendini herkesten uzakta öyle garip bir yere koyuyorsun ki sanki dört tarafın duvarla çevrili, ne kapısı var ne penceresi. Yalnızca sen ve içinden asla çıkamadığın düşüncelerin.
4 notes
·
View notes
Text
Hayata Tutunmak İstiyorsan
Gerçek yolunu bulur. ”Dünyanın size seçmenizi dayattıklarına boyun eğip ”Amin” demek yerine, neyi tercih ettiğinizi bilmek ruhunuzu canlı ve hayatta tutar.” – Robert Louis Stevenson Dolayısıyla tercihlerinizi bilmeye gelmek kendini bilmek, kendi olmak ve Gerçek’i bilmek… Bir süreç ve ciddiyet içerisinde pratikler gerek koşuldur. Canlı, akışta bir hayat arzuluyorsanız… Orta uzun vadeli…
View On WordPress
0 notes
Text
Kendimizi gerçek hayatta iyi hissedemedik bir türlü aile sorunları arkadaş sorunları derken batırdık herşeyi çok yalnız kaldık. Sanal hayata tutunmak istedik, sanal arkadaşlıklar edinmeyi istedik.Sanal hayat bize iyi gelir sandık ve geldi de kendimizi telefona hapsettik ve ailemizden gerçek hayatımızdan uzaklaştık . Güzel şeyler uzak mesafede kaldı çok güzel geldi sanal hayat ama sonra yine birşeyler oldu sanal hayatta bizi yıpratmaya yormaya başladı arkadaşlarımızdan uzaklaştık onlar da bize sahte geldi sanki öyle olmasa bile bize öyle geldi belkide bilmiyorum ama gerçek hayattan koptuğumuz gibi sanal hayattan kopamadık kötü de gelse yine bırakmadık yalnızlığımızı bastırmaya çalıştık hala da öyle yapıyoruz.Bize zarar verenlerden bir türlü uzaklaşamıyoruz .Bu yüzden bu haldeyiz sizi bilmem ama ben bırakmak istemiyorum .
0 notes
Text
insan geçmişinden kaçmaya çalışırken geçmişiyle vurulduğu zaman anlıyor nerede hata yaptığını. eğer kaçmaya çalışırsam beni tekrar bulacak. mutlu olmaya çalıştığım her anımda benim tekrar boğazıma yapışacak. çünkü o hataları ben yaptım. ama düzeltmeye çalıştıkça ve mutlu olmaya çalıştıkça tekrarlanması çok koyuyor. beni yıkmak için geçmişimi kullanabilirsiniz. bana en iyi silahı geçmişimi kullanarak tutabilirsiniz. yıkılır mıyım, pes eder miyim bilmiyorum. çünkü ben unutmak için çok savaş verdim. hayatımda yaptığım bütün hataları unutmaya çalıştım. unutturmaya çalıştım. annem babam bile güvenmez oldu bana ama düzeltmek istedim. çünkü böyle yaşayamıyordum ve hayatım böyle ilerlemiyordu. boğazıma kadar batağa battım. iftiralar sürekli peşimdeydi. ama pes etmedim ve hep bu güzel günlerin gelmesini diledim. eğer iyi bir şeyler yaratmak istiyorsak geçmişi unutmalı mıyız? kalbim hiç olmadığı kadar kırgın ve yorgun. yüzüm hiç olmadığı kadar asık. geçmişim mi mutlu olmama izin vermiyor, yoksa ben mi hak etmiyorum? varımı yoğumu ortaya koydum senin için. herkesi hayatımdan sildim çünkü tek odağım sen ol istedim. geçmişimi yansıtmamaya çalıştım. belki bu şeyleri görmek senin için zordu ama benim için yaşamak ve unutmak daha zor olmadı mı ? kimse kimsenin geçmişiyle yargılanmamalı. insan annesinden babasından da aynı şeyi görünce bu farklı gelmiyor ama inanıp baş koyduğu yolda her şeyi geri bırakınca tekrar yaşamak çok koyuyor. kötü olmak mı insanları değerli yapıyor? değer vermek mi üzüyor bilmiyorum. kabul ettiğin tüm gerçeklerinle yeni bir hayata başlarken hayatında taşlı yollarla karşılaşabiliyorsun bazen işte. önemli olan taşlı yol görünce elini bırakmak değil ama. daha sıkı tutunmak, düşmemek için. bi insanla bi yola girdiğin zaman onun gül bahçesi için sevmezsin. o yağmur yağar, ıslanırsın. alev alır yanarsın. dikenli yolları vardır yürürsün. yolun sonunun güzel olacağını bildiğin için tüm şeylere katlanırsın çünkü. ya da çok sevmişsindir. başka ihtimaller olmaz ki gözünün önünde. belki birçok seçenek vardır, belki başka kapılar da vardır. ama sen o yolu seçtiysen eğer hakkını vererek yürümek zorundasındır. ama birine eskisi gibi güvenince o kişinin ona neden güvendiğime pişman etmeyeceğime inanmışsındır .geçmiş geçmemiştir ama tutunmayı hep aradım, farkettim her şeyi herkesi hayatın ne kadar içinden çıkılamaz kadar sevdiklerinin seni asla tanımamış olabilecek kadar hızlı unutup silmesine alışmaya çalıştım sonra durdum alışamadığımı sandım, bütün parçalar geçmişi gösterse bile ben beni şu anda tutunacak birine her şeyimle ve tüm inancımla sarıldım, inancını kaybetmiş o ruhumun aşk olan tarafına inandım. çünkü elimden başka hiçbir şey gelmezdi. geçmişime gidip olanları düzeltemezdim ama yerine yenilerini ekleyerek hatalarımı kapatabilirdim. düzeltmeyi çok denedim. hepsini kendimi daha iyi ifade edebilmek ve kurtulabilmek için yaptım. benim lügatımda kötü olmak yoktu hiç. insanlar beni buna hep zorladı herkesin gözünün önünde bir bir kaybolmasını izledim ,her şeyde bir neden aradım hayatta bir neden aradım ve en kötüsü de yaptığım iyiliklerin sayesinde insanları kaybediyordum. İyilik yaptım suda kaldı iyilik yaptım kötülüğü damarlarıma alıştırmaya çalıştılar, iyilik yaptım gittiler, iyilik yaptım en mutlu günümde beni hiç tanımamış gibi yarı yolda bıraktılar, denize güvendim, balık boğuldu. gözüm başka hiçbir şeyi görmedi. ellerim başka kimseye dokunmadı. normal olmayı çok denedim, her şeyi atlatmak için içimdeki tüm fırtınalarla savaştım. ne gemileri batırdım. çok yenilgi aldım belki, zor oldu ama kazandım. kazandığıma da pişman ettiler, arkama baktım o fırtınalar hiç geçmemiş. fırtınalar deniz fenerlerini bile boğmaya çalışmış. her işe sevgimi kattım. başladığım ve baş koyduğum her güzel yola isminle başladım. sevgim bile yordu. sevgim bile yoruldu. okyanuslar ortasında kalakalıp güveneceğim bir atlas bulmuştum bu kez ve oklar tüm bu atlasla her şeyi tüm eskileri gömmeye işaret ediyordu ,başıma yıkılan duvarları tek tek kaldırıp o atlasa ulaşacaktım. denizin tadı tuzludur ama denizi sevene tuzlu gelmez. kuruyana kadar.
1 note
·
View note