#şikayetname
Explore tagged Tumblr posts
Text
'Gün geçtikçe, beni daha az şeyin ilgilendirdiğini, daha az sayıda insanla yakınlık kurma ve konuşma eğilimi gösterdiğimi fark ediyorum.
İnsanlardan mı soğudum, yoksa akıllandım mı bilemiyorum.
Belki de sadece yeni hayatlar için yorgunum.
217 notes
·
View notes
Text
Biraz SAGO...
Şikayetnamem Yasta...
#tumbir#tumblr#artists on tumblr#100 likes#100 posts#alıntı#iyi geceler#ağustos#günün şarkısı#şikayetname#sagopakajmer
3 notes
·
View notes
Text
Bu dünyada bir gerçek var, inan herşey karşılıklı
0 notes
Text
Osmanlı'da Rüşvet Şikayetnamesi ve Fuzuli'nin Mektubu: Yıkılışın Sebepleri ve Dersleri
Osmanlı neden yıkıldı, Osmanlıda rüşvet şikayetname, Kanuni Sultan Süleyman, Şair Fuzuli’ye Bağdat’taki Osmanlı Vakıfının harcamalarından arta kalan paradan günlüğü 9 akçeye gelen bir maaş bağlatır, Devrin rüşvetçi memurları, Fuzuli’ye bu parayı ödemek için ondan rüşvet isterler. Fuzuli Kanuni’ye bir mektup yazar.
1 note
·
View note
Text
"Hani,sana da kızmıyor değilim ara sıra,
Benden önce gittin de sanki,
Sultan mı ettiler seni Mısır'a "
6 notes
·
View notes
Text
Dağda duman tüter, bende tütün..
3 notes
·
View notes
Photo
Sevgili Dost, İlk mektubumda, ne kadar çok söz ettim mektuptan sana. Mektuptan söz ettim çünkü kağıdın mektuba dönüşmesi , kurşunun altına dönüşmesinden daha az hayret verici değil. Ne Fuzuli gibi dokuz akçe maaşımı almadığım için şikayetname yazacağım . Ne Bağdatlı Ruhi gibi kırk bir beyitlik bir manzumeyle anlatacağım. Kanuni'nin “Ben ki sultân-ı Salâtîn ve Burhan-ı Havâkî” diye başlayıp “Ve sen ki France Vilayetinin kralı Françeskosun” diye sadede geldiği mektubun taahatlü olarak iade edildiği bir zaman da sana ne yazacağım? Sevgili Dost, Sana ne yazacağım ki ellerim titremeye başladı . Tokatlı Kani'den ödünç aldığım iğneli dilim dolaştı . “Ne güzel !” diyecektim oysa , bir dostla yanında değilken konuşmak. Ne güzel diyecektim , mektup mu; yazarak susmak .
98 notes
·
View notes
Text
Belki Biraz Kimdir, Grup Üyeleri Kimlerdir Gerçek Adı Nedir?
Belki Biraz Kimdir, Grup Üyeleri Kimlerdir Gerçek Adı Nedir?
Aklımda biri var isimli parçanın viral listeye girmesiyle birlikte merak edilen isimlerden biri olmayı başaran Belki biraz kimdir ? hakkında tüm bilinenleri sizlerle paylaşıyoruz. Aklımda biri var, Namütejani, Yarıda kalan şeyler, Ölmem gerek, Senle, Adını bilmediğim, Olur mu hiç, Şikayetname, Kime ne, Biri var biri yok gibi parçaları vardır. Emir Doğan (vokal ve elektro gitar), Aziz Mete Şahin…
View On WordPress
#Belki Biraz Gerçek Adı#Belki Biraz Gerçek Adı Nedir#Belki Biraz Gerçek İsmi#Belki Biraz Gerçek İsmi Nedir#Belki Biraz Grubu Üyeleri#Belki Biraz Grubu Üyeleri Kimler#Belki Biraz Grubu Üyeleri Kimlerdir#Belki Biraz Grup Üyeleri#Belki Biraz Kimdir#Belki Biraz Kimdir Nereli#Şarkıcı Belki Biraz Kimdir
0 notes
Link
Neden kasılsın ki rahat iktidar Sarayı besleyen muhalefet var Onların yerine ben ar ettim ar Her gün başka derde karıldım Atam
0 notes
Text
Kıymet Bil
Dikkat!
Bu bir şikayetname değil, ihtarnamedir. Yanında ve yakınında olanın kıymetini bilmene dair bir ihtarname…
Ne kadar hızlı ve kontrolsüz geçiyor günler değil mi? Akıp gidiyor, durduramıyoruz, durgunlaşıyoruz. Tutamıyoruz, tutuluyoruz. Dokunamıyoruz, dökülüyoruz, yaprak yaprak. Sayamıyoruz günleri, savruluyoruz herbir günün önünde. Peki bu telaşenin içinde durup bir düşünsene, “Seviyorum” dediğin herkes hayatında mı ya da sarılabileceğin kadar yakınlarında mı?
Sahi, bir ömür bitiyor ve geriye dönüp baktığında sıkıca sarılıp “Ben seni çok seviyorum” dediğin kaç insan oldu ömründe? İlla söz ile değil hâl ile de olsa kaç kişiye söyledin bunu? Peki kaç insan göçtü ömründen, sen bunu söyleyemeden? Doyasıya öpüp kokladın mı evladını veya bir evlat olarak kıymetini bildin mi anne-babanın? Yoksa öteledin mi hep duygularını, o insanların senin hayatında sürekli varoluşu sana bir garanti mi sunuyordu da ertesi günlere erteledin hislerini? Belki de hicab ettin, “Birileri ne der?” zindanında öylece tutsak kaldın. Peki, hiç hicab ettin mi evladını toprağa vermiş olandan, evladı olamayandan veya sevdiklerine çok uzakta olup hasret yangınında kavrulmuşlardan? İstese de bir kilometre dahi öteye gidemeyen, yolların geçit vermediği gurbet insanından hiç hicab ettin mi? Gözünü her sabah çaresizliğe açan bir tutsağın yalnızlığından hicab ettin mi?
İyi düşün. Bir kaç adım ötende veya aynı şehrin gök kubbesi altında veya birkaç şehir ötende dahi olsa gidip ulaşabileceğin bir can'ın varsa, bu senin için bir imkandır, ikramdır. Kıymetini bil. Yola koyul, git, var yanına. Evladın, eşin, annen, baban, kardeşin veya can yoldaşın, arkadaşın… Bul onu. Bak gözlerine, gülümse, sarıl, sımsıkı sarıl hem de.
Kıymet bil, kıymet bilmek isteyip de imkan elde edemeyenlerin hatırına ve hakkına kıymet bil. Şu üç günlük dünyada başka hiçbir şey bilmesen de olur, yeter ki kıymet bil…
Vesselam!
Zeyneb
1 note
·
View note
Text
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım
61 notes
·
View notes
Text
Akıl tutulma sendromları - Özkan Yıkıcı
https://wp.me/pXsHy-Kd2 Gericileşen rejimler, otoriteleşen yapılar, bilimselik yerine cihaleti öne çıkarmayı hep amaçlarlar. İnsanları yaşananları yaşanmamışcasına alg��latıp yok saydırtma yöntemlerini geliştirirler. Duyulan pis kokudan tutun, doğanın güzel öten kuşlar varlıklarına sanki yokmuşcasına alıştırırlar. K. Kıbrısın “cenet gibi yeşil* Egemenliğinin olduğu” düşüncesi hep işlenir. Yaşanılan gerçeklerden öylesine uzaklaştırılır ki resmen konuşurken dahi akıl tutulma şekline hep tanık oluruz.Dahası, öylesine yaşananları yok saydırtma başarısı oldu ki bunları cihaletle süsletip gerici rejimlerin desteklisi haline de getirirler. Yok saydırtma ile akıl tutulmasında önemli iki kuram da din anancının kulanımı veya milliyetci damıtmayla oluşturulan bakışla sağlanmaktadır. Bile bile olan yanlışlarla oluşan sel felaketlerine, nedenleri yerine “alahın taktiri” inancıyla açıklama bakışı bunun en basitlerinden birisidir. İnsanları bilinselikten uzaklaştırma adına dini inanç kulanılıp kitlesel gericiliğin oluşturması günümüzde oldukça yaygınlaştı. Nitekim, birçok insan, bile bile tanık oldukları kötülüklere karşın, çaresizce “yukarda alah var” denilip, sorgulatma veya hesap sorulması da ötelenmektedir.. Kısaca; akıl tulması sendromları ne acıdır ki dinsel örülmelerle günümüzde epey yaygınlaştı. Yaşanan gerçekler dururken, insanlara “taktir ilahi” ile bunlar cihalet uyumuna sokulmaktadır…. Kıbrısta, buna kendine has kültürleşme cihalet çıkarsama ile de yaygınlaştırılmaktadır. Onca kesin etkenlere karşın, sanki “yokmuşvcasına” davranıp, banbaşka masallar yaratılmaktadır. Böylelikle, tüm sorunların nedenleri ve ona bağlı oluşan sonuçlar ilişkisi de tamamen akıl tutulma cenderesine girip, gündemi kuşatmaktadır…. Son aylarda olanlar bana bu girizgahı yapmamı dayatıyor. Son günlerde hem de yoğun zamlar yapılıyor, döviz resmen yükseklerde dalgalanıyor. Aslında, adı gibi ünüversite eğitim kuramı olsa, bunlar neden sonuç ilişkisiyle kavranıp, seçkiler de ona göre şekilenecektir. Oysa, tam aksi oluyor. Basit bir izleme yaptım. Artık, zam ve döviz kaçınılmaz gündem olurken, ekranlar da sokaklarda soru sorarak yayın yapıyor. Bir ufak uyarı! Birçok yerde tanık olduğum şu gerçek de var: Bazı insanların yanıtlarına karşın, reportajı yapan kişi “bunu bizim patron yayınlamaz” dediğine de tanığım!... Sokak insanı etki nedeniyle şikayetnameler söylüyor. Anlamsız, fakat etkinin sızısıyla sözler diziyor. Klasik eski Kıbrıs geneleksel siyasal tutumla da “dış güçlerin kumpazı” söyleyenler oluyor. Çünkü, Kıbrısta yaygın siyasal kültürle suçlama ve neden hep karşıta konulan “düşmana” indirgenir. Bazısı da sanki bağımsız ve etkin devletli ülkede yaşıyormuş gibi konuşup, hükümet çözümü öneriyor. Kimisi de daha ileri gidip, döviz olayında mesleki suçlu bularak karşıtla birleştiriyor.Klasik bir Kıbrıslılık ve gelen TC insanlareeının kendi rejimlerini dıştalayarak konuşma söylemleri dinledim. Bilimci etiketlileri hiç ele almayacam. Basit insanın da gerisine düştüler. Oysa, gerek zamlar, gerek se döviz olayı,bir sonuçtur. Uygulanan ekonomik politikasının sonuçlarıdır. Halbuki sanki herkes anlaşmış gibi sadece döviz veya zamları ele alıp tek boyutla orada brakmaktaadırlar. Kimisi “çare” önerirken, kimisi de artık Türkiyeleşen yeni rejim yerleşmesiyle konuyu kader ve tandrıya dek geriletiyor. Burrada yine önemli gerçek yok sayılmaktadır! 74 Sonrası K. Kıbrısta Türkiye gerçeği hep yok sayılmaktadır. Uygulanan tüm politikaların Kıbrısın Kuzeyinin ilhaklaşma yönünde olduğu gözden kaçırılıyor. Gayri nizami ilkelerle oluşan yapıyı doğru kabulenip konuşulmaktadır. Nitekim, TC Ekonomik krizindeki döviz dalgalanma gerçeği ile K. Kıbrısın Türkiyenin hegemonik alanı olup TL kulanım bileşkesinin yansımaları olduğu pek söylenmez. Sanki akıl tutulması ile her şey burada olup düşmanların kasıtıyla olduğu inancı yaygınlaştı…. Nekadaar “Türkiyeyi konuşmayın, Türkiyesiz olmaz, kendi içimizi temizleyelim” dense de son krizle birlikte Türkiyesiz kuralın nedenli sonuçlar yaratıldığı de yok sayılmak isgtenmektedir. Son zaam veya döviz olayları, resmen Türkiyeleşen K. Kıbrısın kendi ilhaklaşma sömürgeleşmenin sonuçlarıdır. Bundandır ki ne paraya müdahale edile biliniyor, nede politik kararlar alınma olanağı vardır. Burada akıl tutulmasına giriliyor. Hem de son dönüşümle dinsel imgeler de eklenmektedir. İşler alaha brakılma sözleri de dilden dökülüyor…. İlgili gerçekleri yeniden özetleyelim: Direk göbekten bağlı olduğumuz Türkiyede resmen artık yeni rejim değişimi oldu. Hocaların hocası Korkut Boratavın deyişi ile “Türkiyede faşizme geçildi”!Bu yeni rejim, resmen kendi siyasal yapısını da karşılığı da oluştu. Dinselik resmen sorgunun önünde inanç ve kaderle yerleşti. Cihaletin akıl tutulmasına tanık oluyoruz. “Onların doları varsa, bizim de alahımız var” değişi, boşuna karşılık bulmuyor! Göstere göstere yapılan yapısal yanlışlarla kentlerin sellere boğulmasına “kader” denme olanağı oluşmadı… Değişen rejimin de direk sendromları da buraya direk yansıyor. Ahali de Türkiyeye dokunmadan konuşma kültürleri ile işbirlikcilerin koltuk sevdası da bunların gerçekleşme koşulu oldu…. Gelelim, konuyla alakalı genel duruma: Senelerdir kapitalist finansman krizi yaşanmaktadır. Son dalga da çevre ekonomileri vurdu. Türkiye de dış sermaye hareketleri ekseninde olduğu için, sermaye kaçışı ile birlikte bu sermaye hareket kaçışıyla krizin sendromlarına takıldı. Rejim değişimi ile gelinen yapılanış ile krizin Türkiye ayaklı vuruş, bildik krizin yaşanmasına neden oldu. Ödemeler bozuk denklemi ile italata bağlı kuralı da eklenince, kriz bu defa teyet geçmedi. Ayr��ca, Türkiye krizi yönetemediği için de buna ek olarak döviz daha da ateşlendi. Anımsarsanız Seçim öncesi seçimi kim kazanırsa kazansın, Türkiyeyi krizin beklediğini hep uyaranlardanım. Yine, krizin finansman yönü ile sermaye hereketleri bileşkesini de yaptım. Borçların çevrilme tehlikesi, artan cari açık ile krizi rantla, dinle yönetme sonucu yönetememe gerçekleri karşımıza şimdiki konuyu getirdi. ABD ile gelişen olaylar ise işin sadece sonuçların yönetememesi ile rehin alma ilkesinin ilkeliğinden dolayı olduğunu belirtmek şart. Türkiyeye bağlı olan, orada değişen rejimin buraya gelişi, yaşanılan ekonomik krizin hiç göz önünde tutulmaması sonucu, buradaki döviz patlamasının ne nedenini nede sonucuyla çözümlerini anlama şansımız vardır. Nitekim, politikacı veya ekonomislerin dediklerinin de anlamsızlığı bundan kaynaklanmaktadır. Gerçekten,onca Türkiye bütünleşmesi ile oradaki rejim değişimini anlamama kısırlığı, gerçeklerle karşılaşmaları engeliyor. Halbuki Türkiye rejim değişimi ile orada yerleşen yapının adımları burada yerleşiyor. Afrika sorgusu, akademisyenin hava alanından alınıp dava okunması, TL düşüşü ile buraya direk yansıması, din dersi konusunun siyasalaştırılması* Cami bolaştırma hamleleri ve tarikatların faliyetleri hala Türkiye değişen rejim yansıyışları olduğunu anlamamak, veya söylememek sadece akıl tutulmanın ta kendisidir. Bunları yok sayıp, ekran başına geçelim. Saydamı, Besimi, Şafaklığı dinleyip ekonomik geleceği anlayalım! Serdarın mucizeleriyle maliyetcilik, hukukcuların yasal gevezelikleriyle konuyu içeleştirilelim. Türkiye gerçeğini brakıp, kendi evimizi temizleyelim. Ismarlama rakamlarla eflasyon ve işsizlik açıklayalım.Döviz ateşlenmesine de ya alaha veya hükümete şikayetname edelim, gerekirse son günelrde olduğu gibi “duaya” çıkalım. Sonrası mı:!
0 notes
Photo
RT @seslimakale: "Selam verdüm, rüşvet degüldür deyü almadılar" Fuzuli “Şikayetname”sini ne zaman yazdı? https://t.co/qaT1z3305V https://t.co/Oaz0zfW4AH
0 notes
Text
Sagopa Kajmer Sözleri - Sagopa'dan Güzel Sözler
Sagopa Kajmer Sözleri, Sagopa Sözleri, Sagopa'dan Özlü Sözler 01 Ben hayatı oyuncak bile sandım ama yanıldım çünkü çocuktum yola çıkmış yeni yolcuydum (Hade Hade Hooy) 02 Forsa bedenim elime hediye her planda ortalıkta pirana duygular (Köle Gibi) 03 Dünya döndü durmaz oldu zordu ferini kesti Tanrı nokta koydu oydu adına köle denen (Köle Gibi) 04 Karda yalın ayakla gezinen onca körpenin ayaklarında bir yaraydı sanki rap karabiber duası (Köle Gibi) 05 Hayat bir damla suyla çölde serap görenin aşkı (Lingulistik) 06 Kalem elimde parça parça haykırır bu kağıda (Lingulistik) 07 Dünya malı uçan halı bin ve de düş bitecek ol emin kurduğun her düş (Al 1'de Burdan Yak) 08 Duvarlar Üzerime geldikçe kendime 10 parmaklı bir surat yaptım (Nedense) (adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({}); 09 Ben ne savaşlar verdim kendime bir Rabbim şahit sor ne zaman, vurdum kendimi en son katilim oldum her gece nedense (Nedense) 10 Ezeliyat değil reali rabbani mühim 3 sefil hicvardan yaprağa akar kardan yaşlar hava buz kirpiklerim don tutar (3 Sefil Şair) 11 Anakronik bi kronik rapte tek kalemle mühürü basan o adamın adı bu şakası olmayan bir sert kafiye ****.a Sagopa key meydey meydey hey (İçimdeki Şeytanın Ensesindeyim) 12 Çaldı zil ve rap ceketini çayıra saldı bil bu şarkı herkesin hissedenler dinlesin (Kambur Kelimat) 13 Ey rapin oğlu gözlerinde yaş düellosu ve kötürüm oldu ince ruhlar ordusu, son arzusunda anlaşıldı ölümün korkusu (Kör Savaşçı) 14 Soyut bir yüz aynada aksederken yüzüme kimsin demeye dilim varamadı (Pesimist 2) 15 Bense kalbimin satırlarındaki şu cümle mültecileriyle boğuşur haldeyim (Pesimist 3) 16 Bir sabah ve birde akşam oku bu şiiri iki gözümde ön sözüm (Pesimist 3) 17 Kum kalemde dalga şehiti güneş doğar gözüm yanar (Pesimist 3) 18 Yıllatılmış senelerin nöbetçileri değil miyiz (Analiz) 19 Gardiyan da bendim, hakimin de kendisi ve hapse teslim edilen huzurun gırtlağını ben kestim, katil oldum şirretinden müebbetim hürriyete (Analiz) 20 Dudaklarımda bal yok, oysa tek dilekti mutluluk (Karikatür Komedya) 21 Sönen mumun emanetiydi gözüme sanki karanlık, dönen şu dünya sanki taş ve biz içinde çorbalık (Karikatür Komedya) 22 Katıksız iyiyi bulana dek mi sürecek tek devamlılık (Karikatür Komedya) 23 Esefle kınamadır rapim, fasih, dekolte konuşurum, yolumdur önüme konulan;yürürüm,görürüm,söverim,severim (Değişebilir Her An Adres) 24 Ben raperken orada donabilir iliklerin (Değişebilir Her An Adres) 25 Mis kokulu yalanların duş vakti geldi ama evde sular kesik (Değişebilir Her An Adres) 26 Düşman kelimesinin anlamını arkadaş sıfatını taşıyanlardan öğrendim (Maskeli Balo) 27 Birisi acıyı çekti, öteki acıyı servis etti (Uğurla Bahtiyarları) 28 Rayına koydum hayatımın tek vagonlu trenini, gitme gelme aleminde tek ve son seferdeyim (Uğurla Bahtiyarları) 29 Neyleyim ki güneşi bir günümde kördeyim (Minimalite) 30 Yaşarım iskeletler diyarında, bir et parçasıyım, varımı yoktan aldım (İskeletler Diyarında Bir Et Parçası) 31 Tasanın etrafında gezgin olmuş insanlar kısacık molalarda tanıdılar mutluluk denen kelimeyi (Bir Pesimistin Gözyaşları) 32 Kuvvete dayanamayan adalet aciz, adalete dayanamayan kuvvet zalimdir (Bir Pesimistin Gözyaşları) 33 Makam arabalarına yol ver geçsin, emri vaki olmuş her yolcu (Didaktik Kitaplar) 34 Emre dayalı yamalı jön hayatlar içerisinde itaatin emanetindeyiz biz, biz kimiz (Manzumu Mazlum Dinledi) 35 Tek kurşun bitirebilse gari bu hayatı bari bin kurşun atın da gönlüm doysun ahali (Üfle Güneşi Sönsün) 36 Son söze gerek yok, ilk sözün faili meçhul, kulların arifi rapi serdi önüne rehine kaldı cümlelerin, noktamı ben koydum, el senin yaz (Rap Gafil) 37 Ben tekilim,tekelim, tekeline tekme, tekerin olsa kaza sebebi, patlak, kaltak düştü bu yola tek yüzü çatlak (Rap Gafil) 38 Hayallerim yok oldu, koyduğum yerde yoktu hiçbiri tek yabancı bendim evde ve bir yalancı mumdu doğan güneş (24) 39 Sagopa yüz bela tadında komutan ve karavebada,tek safhada yoluna düz gider bu pesimist hardrhymer (Etki Tepki) 40 Duvarda çerçeveydi yaşanan anılar, bir tebessüm etse göz dolar, taşar sular ve ruhumu sel basar ve kalbimde bir küçük çocuk yaşar (Etki Tepki) 41 Çekilişsiz, kurasız hediyeyi sundum, al ve aç paketleri, içine sevgi koydum (Propertions) 42 İstanbulumda solurum,Samsun toprağım, kanımda hiphopım,raple doğanım ben Sago Key (Yokluk İçinde Varlık Çeksem) 43 Hayat kızgın boğa ben kırmızı pelerin (Romantizma) 44 Gözlerimde bir filimsin, göz çukurlarımda uyuya kalmış bir bebeksin, bende ninninim, uyu (Bebeğim Öldü) 45 Suretim şarap misali eskidikçe değeri arttı (Vasiyet) 46 Rapimtraksın,sen reel değilsin (Vasiyet) 47 Benim kalemi bir kişi yıktı,kalemimi kırdı, sözlükte sevgiliydi anlamı (Leyli) 48 Soyadımın ilk iki harfi kişiliğim kadar öz (Rak Benadam) 49 Okyanuslar mürekkebim ağaçlarsa kalemim benim (Batıl Rhyme) 50 İnecek var,durdurun Dünya'yı (Sagopa Yaşlı Planet) 51 Beni sevmek için programlanma,devrelerini yakarım (Kendime Sarılır Donarım) 52 Sagopa Key: Rapte iç karartan ilk buluş (Anektod) 53 Darmadağın armağanım kaos karmalarındayım karmakarışıklaşmaktayım (Pavlov'un Köpeği) 54 Tekmelerdim dağları kalbime yuvarlandı taşları (Pavlov'un Köpeği) 55 Varlık ruhu terkeder,gözün gözümden ayrılınca,bendeki aşk altın misali,ağırlığınca (Baytar) 56 Bu devranın binlerce sevgi müşterisinden biriyim (Baytar) 57 Dertle anlaş deva bul,üzüntü kalbi sömürür (Baytar) 58 Beynime kumanda takmış oynamaktalar,ama çakılmadım (Sansür Perdesi) 59 Küfür etmektense bırak Sago sayfa boş kalsın (Şikayetname) 60 Gülmek bir mükafattır, ağlayan gözlerin gördüğü (Kürdan Kollar) 61 Aşk bir mülteci, göçüp gider, bilmez değer (Kürdan Kollar) 62 Hayat denen ekmekten bir dilimdim ben de yendim (Dil Yaratmakta En Asil Silahlarını) 63 Kendine gelmek için hergün en az bir kere bir dizemi oku (Dil Yaratmakta En Asil Silahlarını) 64 Söküğüne yap yama yamyam budala (Trakonya) 65 Zulüm taşıyla kanatı verdi başımı felek kahpesi (Soğuk Küvet) 66 Gözler sözlerin sertliğiyle yaşa bulanıp ah çekti (Soğuk Küvet) 67 Sensiz geçen günlerin kazası yok be sevgili (Soğuk Küvet) 68 Hepinizin Sago bilgisi yetersiz vitaminlerimle bugünlere geldiniz (Pesimist 3) 69 Emre dayalı yamalı jön hayatlar içerisinde itaatin emanetindeyiz biz, biz kimiz (Manzumu Mazlum Dinledi) 70 Yağmur sakladı gözyaşlarımı kopya kalplere damladı damlam (Kopya Kalpler) Güzel Sözler Sagopa Kajmer Sözleri - Sagopa'dan Güzel Sözler facebook, twitter, pinterest yada instagram gibi popüler sosyal paylaşım sitelerinde paylaşarak ruh halinizi ve düşüncelerinizi etkili bir şekilde yansıtabilirsiniz.
1 note
·
View note
Text
Herhangi bir rahatsızlığını afra tafra yaparak göstermeye, gözüne sokmaya çalışan insanlar ne kadar çok. Zaten dilinizi boş işlerde kullanın diye yaratmış Allah. Dedikoduya gelince susmak bilmezsiniz, gürültü yapıp insanları rahatsız etmeye sesiniz yetiyor. Hüsnü zan gitmiş gönülden, ne çare! Böyle hayat geçmez arkadaşım, olmaz böyle! Her işte bir bit yeniği aradığınız yetmez gibi bu düşünceyle yola çıkıyorsunuz, çıkılmaz! Kurgulamayın, varsa sizi bir derdiniz gidin sorun, söyleyin, neyse aslı öğrenin. Basit. Ben böyle anladım, doğru mudur yanlış mıdır, bu tavrın sebebi nedir? Insanlarla yüz göz olmaktansa derdimi içime gömüp, sessiz kalmayı tercih eden (ki sessiz kalmak kesinlikle imalı hal ve hareketleri barındırmıyor) ben bile söz konusu durum muallaktaysa sorgu, suale başvuruyorken, sizlerin bu tavrını anlamam arkadaş! Bilmem, hoş karşılamam, sinirlenirim! Açın mübarek ağzınızı, hasta etmeyin beni! Sonra dilinizden dökülmeyen, yüzünüzden dökülüyor, bin parça.
4 notes
·
View notes
Text
"Başka bir insanın hakikati, onun sana açıkladığı şey değil, açıklayamadığı şeydedir. Bu yüzden, onu anlamak istersen, söylediğine değil, söylemediğine kulak ver."
İnsan, sustuğu şeyler kadardır ve insan insanı, anlatamadığı yerden anlayabiliyorsa yakındır.
73 notes
·
View notes