#Belki Biraz Grup Üyeleri
Explore tagged Tumblr posts
Text
21.08.24 UADA KONSERİ (BEŞİKTAŞ IF)
Uzun zamandır izlemeyi beklediğim ABD, Portland çıkışlı “Melodic Black Metal” grubu “Uada” sonunda güzel ülkemize teşrif etti. Grubu 2016 çıkışlı “Devoid Of Light” zamanlarından beri dinliyordum. “Uada” konusunda beni şaşırtan, ilgimi çeken kilit birkaç nokta vardı. Bunlardan ilki albüm kapaklarında kullandıkları “Artwork”lerdi. Grup albüm kapak görselleri fazlasıyla etkileyici, dikkat çekici, ürperticiydi. Bu görsel uzmanlıklarını grup üyeleri kendi fotoğraf çekimlerinde de enteresan bir şekilde kullanmayı başarıyordu. Öyle ki, yine ilk yıllarında çekilmiş olan bence “Black Metal” camiasında artık jenerik olmuş “Promo” fotoğrafları sayesinde birçok kişi gruba aşina olmuştu.
Grup elemanları tabi ki siyah beyaz bir fotoğrafta karanlık ağaçların önünde sıralanmış, elleriyle yüzlerini sanki bir şeyden utanırmışçasına kapatmış, kimliklerini gizlemiş bir biçimde poz vermişti. Fotoğrafla yüzleşme sonrasında dinleyici olarak “Vay lan neymiş, kimmiş bunlar” şaşkınlığından sonra kendinizi grubu araştırma aşamasında karşılaştığınız ilk albüm olan “Devoid Of Light” görselinde buluyordunuz. (Şok 2.) Patlamış bir yanardağ önünde, kızıl atmosferde toz, toprak içinde, kemikleri sayılan, iskelet halinde kalmış bedenler... Kucağına ölü bebeğini almış, göklere feryat eden bir anne figürü… “Mordor” manzaraları arasında, her şeyin üzerinde yükselen “Uada” logosu... Bu saydıklarımın hepsi, henüz “Uada”nın müziğini dinlemeden, deneyimlemeden, hiç kendileriyle muhatap olmadan, sizi “Uada” ile bir çekim gücü sureti ile birbirinize bağlıyordu hocam. Eh insan her gün böyle sahnelere şahit olmuyordu…
Müzikal anlamda ise başka bir şaşkınlık beni bekliyordu. Kendi adıma açıkçası “ABD” çıkışlı bir grubun alışık olduğumuz İskandinav usulü “Black/Melodic Black Metal” yapmasına, yapabileceğine karşı inancım zayıftı diyelim. Fakat “Uada” dinlemeye başladığımda kendimi tam zıt hissiyatlarda buldum diyebilirim. “Black/Melodic Black Metal” “Uada” tarafından hakkıyla icra ediliyordu ama esas şaşırtıcı olan işin sanki çok daha fazlasının, çok daha deneysel boyutlarının da olmasıydı. Konsept albümler içerisinde şarkı sayıları az fakat süreler uzundu. Sadece “Black Metal” altyapısı kullanmıyorlardı. Konser bölümüne geçince daha fazla bahsedeceğim gibi yer yer uzun gitar sololarla bezeli bölümlerde klasik “Heavy Metal” sayılabilecek “Sound”lara bile neredeyse yer veriyorlardı. Bunun dışında müzikleri genel olarak Melodik olmak dışında atmosferik ve bir o kadar depresifti. Çok sevdiğim “DSBM” grupları kadar bu depresiflik işine belki yükselmiyorlardı ama öyle güzel harman bir iş yapıyorlardı ki belki de diğer “Black” gruplarından en büyük farkları buydu. “Uada” içinde her şey vardı! İlk bakışta çok olumlu olarak karşılanabilecek bu yorumun dezavantajları da yok değildi. Bunlardan da bahsetmek isteyecektim tabiki.
Utangaç fotoğraflarlar çektiren adamlarımızın müzikal pazarlama anlamında bir sıkıntısı vardı. (Uzun parantez alert! Çok severim böyle pozlar, “Vibe”lar. Hayata karşı çok düzgün duruşu olan bir adam bile olsanız yine de insanlığın doğaya karşı, hayvanlara karşı, birbirlerine karşı işlediği suçlardan utanan insanların belki biraz depresif ve özellikle Mizantropist bir biçimde bunu dışa vurmaları beni hep etkilemiştir. Alçakgönüllü bir iştir, en nihayetinde kendini bilme meselesidir, iyi ki bu tarz insanlar vardır. Kafasını kazıtıp üzerine “Guilty” dövmesi yaptıran “Shining”den Niklas Kvarforth adamın dibidir.)
Dünyanın en Underground Metal müzik grubu bile olsanız sizi seven, müziğinize tapan dinleyicilerinize bir jest niteliği taşıyacak, müzikalleri dışında söz olarak konserlerde size birlikte eşlik edebilecekleri en azından 1 şarkı sunmanız gerekir. “Uada” konusunda bu şarkı sanırım ikinci albümleri olan ve yine çok beğendiğim “Cult Of A Dying Sun”dan “Snakes&Vultures” olmuş. Yeterli geliyor mu bilmiyorum. Dediğim gibi şarkılar çok uzun ve “Setlist” çok kısa. Sadece konserler içinde değil albümü dinlerken eşlik edebileceğiniz, özdeşleşebileceğiniz bölümler “Uada” grubunda malesef biraz kısıtlı. Belki bu durum hayran kitlelerinin genişlemesinin önünde hafif bir engel oluşturuyordur ve İstanbul konserinin doluluk oranını bu şekilde açıklıyordur. Henüz benim nazarımda hala yeni bir grup sayılan ve zaman içerisinde çok daha iyi yerlere geleceğini bildiğim “Uada”nın tek nazarlığı bu olsun diyoruz ve konsere geçiyoruz. (Fakat konser boyunca başka türlü küçük nazarlar ile de karşılaşıyoruz.)
Alana geçtiğimizde “Uada”nın bütün konser boyunca bize eşlik edecek olan muhteşem sahne görselini görüyoruz. Yine karanlık bir orman manzarası arasında göğe yükselen “Uada” monogramı, grubun sahneye çıkmadan önce çalınan “Intro”suyla birleşince gerçekten yaşanılmaya değer bir atmosferi bizlere sunuyor. “Uada” konserinde alt grup yok. Organizasyon şirketlerinin özellikle yerli alt gruplarla çalışma konusunda müthiş bir gayreti var bunu biliyorum ve gözlemliyorum. Bu kadar dolu bir konser takvimi ortasında mümkün mertebe yerli gruplarla birlikte hareket etmeyi kesinlikle destekliyorum ve bu durumun giderek önünün açılmasını umuyorum. Malesef her zaman gerekli şartlar teknik, maddi, manevi konularda karşılanamayabiliyor ve bu durumun tek sorumlusu bizim taraftan olmayabiliyor. Bu yüzden “Uada” sahneye çıkana kadar bir süre içeride bekliyoruz. Kısa süre sonra, biralar doruktayken “Uada” az önce bahsettiğim belki de en “gaz” olabilecek şarkıları “Snakes&Vulteres” ile sahneye çıkıyor. “Intro”dan itibaren duman kullanımı o kadar yoğun oluyor ki gözlerimiz kanıyor. İlk şarkıda bir süre ne sahneyi ne adamları göremiyorum. Sanırım yaratılmak istenen etkide biraz bu oluyor gizemli adamlarımız konusunda.
Önceki birçok “Black Metal” konserinde bahsetmeye çalıştığım gibi Beşiktaş If’in ses sistemi bu müzikle uyum içerisinde çalışıyor. Konser boyunca baştan sona yine iyi bir ses alıyoruz. Özellikle gitaristin sololarına hayran kalıyorum. Yer yer beni “Black Metal” atmosferinden çekip az önce söylediğim gibi “Heavy Metal” “Sound”unun güvenli sularına çekiyor, coşkuyu üzerimize salıyor. Gümbür gümbür çalınan ve yer yer seyircinin de iyi şekilde eşlik ettiği “Snakes&Vultures” şarkısından sonra gelen (Nakarat kısmındaki Fucking “Snakes&Vultures”tan bahsediyorum tabiki.) “Uada”nın üçüncü tam zamanlı albümüyle aynı ismi taşıyan “Djinn”de (Bu da çok enteresan isim töbe bismil.) bu tarz etkilendiğim melodileri bolca dinleme tecrübem oluyor.
Grubun gitar, vokali Jake, samimiyetle söyleyebilirim ki albümlerde duyduğumuzdan çok daha iyi bir vokal performansını sahnede icra ediyor, bir hayranlıkta buradan kendisine geliyor. Bass gitarlar hareketli şekilde giderken tok bir davul “Sound”u müzikal atmosferi tamamlıyor. “Uada”nın bu müzikal çeşitliliği ya da “Janra” çeşitliliği diye ifade edebileceğim yeteneği gerçekten deneyimlemesi enteresan bir tecrübe oluyor. Konserin hülyası içerisinde “Uada”yı kendime göre tanımlıyorum; “Black Metal” bir vokal “Heavy Metal” koşturmalar, “Doom Metal” davullar ve ziller, depresif atmosfer, Paganist kaygılar..
Mistik bir atmosferde Paganist şekilde devam eden “Uada” konseri yine üçüncü albümden “In The Absence Of Matter” şarkısıyla yeni bir hız kazanıyor. Grup elemanları o ana kadar ekseriyetle durağan pozlar verdikleri sahnede yerlerini değiştirmeye çalışırken ayakları yerdeki kablolara, monitörlere ya da benim göremediğim başka bir şeye takılıyor. Vokal düşecekmiş gibi oluyor derken hemen kendisini toparlıyor ve bu nazar “Level” da böylelikle geçilmiş oluyor. “Uada”nın son albümü “Crepuscule Nature” şahsen dinlemeye doyamadığım bir albüm. İçerisinde bol bol alacakaranlık, ay, doğa, orman temaları bulunan bu albümü tek başınıza, gençlik temalı bir korku filmi ormanında, kamp sandalyeniz üzerindeyken kulaklıkla dinlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.
“Uada” sizi “Retraversing The Void” ile içine çekiyor. Konserde bizi bizzat çektiği için an itibariyle bu boşluktan tecrübeyle sabit bildiriyorum. Dinlerken zaten kaybolup gittiğiniz “Uada” müziğini bir de konser atmosferinde dinlemenin çok kişisel ve özel bir deneyim olduğunu düşünüyorum. Bu düşüncelerimi destekler nitelikte çok sevdiğim ikinci albümleriyle aynı ismi taşıyan “Cult Of A Dying Sun” çalınmaya başlıyor. Seyircinin ikinci büyük reaksiyonu burada yaşanıyor. Öz bir “Black Metal” seyircisinin yaratabileceği en güzel etkileri burada görüyoruz. Bu şarkıda izlediğim tepkilerden anladığım kadarıyla “Uada”nın ilk dönemleri çok seviliyor, yeni dönemlerine biraz daha alışmaya çalışıyoruz. Üçüncü ve malesef son reaksiyon ilk albümlerinin son şarkısıyla geliyor. “Black Autumn, White Spring” ve artık ben bu şarkıda “Uada”nın Türkiye’de kemik bir kitlesinin olduğunu gözlemlemiş oluyorum. Saçınıza, sakalınıza sağlık çocuklar!
Her ne kadar ilk albümlerinden en azından bir şarkı daha çalmalarını beklesemde, “Uada” ikinci albümlerindeki enstrümantel şarkı “The Wanderer” ile “Outro” yaparak sahneye veda ediyor. Seyirci iyi bir süre “Uada”yı ismiyle anarak sahneye geri çağırıyor fakat bundan bir sonuç alamıyor. Konserin tadı damağımızda kalıyor. “Uada” her zaman her yerde dinleyebileceğim, nerede konser verseler izleme imkanım varsa eğer konserlerine gitmek isteyeceğim bir grup. Etkinlikten bu düşüncelerle ayrılırken, yorgun bir Druid gibi alandan çıkış yapmaya çalışıyorum. Dışarısı bildiğiniz gibi, biraz daha durmakta, soluklanmakta fayda var. Geçirdiğimiz bu yoğun konser takvimi arasında “Uada” grubunu izleyebildiğim için Beşiktaş’tan her zamanki gibi mutlu, mesut bir şekilde ayrılıyorum. Hafta içi olmasına rağmen konser, muhabbetler, müzik beni kesmiyor. Eve gideyimde bir şişe “Uada” şey bir parça “Uada” açayım diyorum ve bir Ağustos akşamına daha veda ediyorum. Nice konserlerde görüşmek üzere dostlar, sevgiyle kalın!
0 notes
Text
Baş Belaları | 39 - Alkaloid
Tatsumi: Öyleyse sonraki konumuza geçelim. Borçlu olmamızın ana nedeni—Grubumuzun kurulması.
Hiiro: "Grup"... Dün duyduğum kelime bu.
Hiiro: Ne anlama geliğini tam bilmiyorum, ama arkadaş olan idollerin bir araya gelmesi gibi bir şey, değil mi?
Tatsumi: Aynen. Kısaca, ES'dekiler idol aktivitelerine iş birliği yaparak katılıyor.
Tatsumi: Başarısız olarak dördümüzün çağırıldığı andan itibaren—
Tatsumi: Bu grup denen şeyin üyeleri olduk.
Tatsumi: Grubumuzun ismi de ALKALOID.
Mayoi: ALKALOID... Haha, mantıklı. ES, resmi olarak bize "Başarısızlar" ismini veremez nasıl olsa, fazla aşağılayıcı olurdu.
Aira: ..."ALKALOID" ne demek? İlk defa duyuyorum.
Tatsumi: Hm. Alkaloid doğal bir bileşik. İlaç ve zehir yapımında hammadde olarak kullanılabiliyor.
Tatsumi: Aslında toksik bir madde olsa da farmakolojik etkiler için tıp alanında da kullanılıyor.
Tatsumi: Şaka yaptığımı sanabilirsiniz ama bazı dinlerde halüsinojen malzemesi bile olabilir.
Aira: T-Tüylerim diken diken oldu... Tahmin ettiğimden daha ilginç anlamı varmış. İsmimiz ALKALOID mi şimdi?
Aira: Aa, hatırladım da geçen gün Hold-hand mesajlarıma bakarken ALKALOID diye bir gruba eklenmiştim.
Aira: İlk başta rastgele harfler olduğunu düşünüp pek aldırmamıştım, demek öyle okunuyor...
Aira: Neyse, "başarısızlar" denmekten iyidir. ALKALOID kulağa havalı geliyor.
Mayoi: Haha. Ayrıca "-LOID"in "-gibi"ye benzer bir anlamı var. Sanki bizi değersiz, tam idol denmeyecek kişiler gibi görüyorlar hissi veriyor.
Mayoi: Ahah, düşük özgüvenim için özür dilerim.
Aira: Hahaha. Şey, yani bize "beceriksiz" ve "idol gibimsi" tarzı şeyler deseler de yanılmazlar.
Aira: ALKALOID... Hmm~ Hâlâ söylemeye alışamadım. Kim verdi bize bu ismi?
Tatsumi: Normalde bu işlerden Bayan Yapımcı veya Star Pro çalışanları sorumlu olur.
Tatsumi: Belki de Eichi'dir, Star Pro'nun başı nasıl olsa.
Tatsumi: Her neyse. Bir grup oluşturmak için tonlarca para lazım. Hepsini hesaba alırsak bu sefer yaklaşık 50,000 L$ harcamış oluyoruz.
Mayoi: Ah, 5,000,00 yen yani...? Ne kadar pahalıymış!
Mayoi: Ama ES de kendince haklı, idoller efor sarfetmeden bir grup kurup istediği zaman dağıtırsa yönetim için zor olur.
Tatsumi: Evet. Eminim amaçları borcumuzu ödemek için bizi çalıştırıp motive etmektir.
Tatsumi: Tehdit gibi. Ne olursa olsun idol aktivitelerine katılmamızı istiyorlar.
Aira: Evet öyle. Yen kullanırsak işimiz zor olur. Ama işlerden kazadığımız L$'lar ile borcumuzu daha hızlı kapatabiliriz.
Aira: 5,000,000 yen... Maddi durumu kötü olan birinin bunu ödemek için hayatı boyunca çalışması gerekebilir.
Tatsumi: Süremiz kısıtlı olmasaydı sorun olmazdı. Ama bizim durumumuz farklı.
Tatsumi: MDM'e kadar iyi sonuç alamazsak işimizden olacağız.
Tatsumi: Kovulursak idol aktivitelerine katılamayız ve ödemenin en kolay yolu olan L$ birimini kullanamayız.
Aira: Uff~ Hayatımız bir anda zorlaştı sanki.
Tatsumi: Haklısın. Ama daha pes etmek için fazla erken, borçlarımızı ortak ödemek istiyorsak dördümüzün de 1,000,000 yenden biraz daha fazla para kazanması gerekiyor.
Tatsumi: Ama ortaya büyük borçlarla atılacağız.
Tatsumi: Normalde idollerin borç derdi olmaz. Fakat biz idol olmayı bırakırsak ES, borçlarımızı tahsil etmek için sosyal kredi şirketlerini görevlendirecektir.
Tatsumi: Ve o şirketler yasal olarak bizim peşimizi bırakmazlar.
Aira: Ne kadar saçma! ES yeraltı dünyası gibi... Para ödünç vermeler, bize seçim bırakmamak, zorla çalıştırmak falan! Haydutların kullandığı yöntemler bunlar.
Mayoi: Haha. Bence de öyle, ama ES hakkında kullandığın kelimelere dikkat etmelisin. Burada yerin bir kulağı vardır.
Tatsumi: Devam ediyorum. Hesaplamayı tekrar yaparsak—Toplam sonuç 100,000 L$ çıkıyor.
Aira: Ha? O kadar fazla olduğunu bilmiyordum. Zaten tek başına kira ve kullanılan kaynaklar 51,000 L$ olmuyor mu?
Tatsumi: Öyle. Ancak bizim durumumuz farklı, çünkü ALKALOID kurulduğu andan itibaren kostüm ve şarkılarımızın parası bile ödenmiş.
Aira: Kostüm... Geçen akşam giydiğim antrenman kıyafeti gibi mi?
Tatsumi: Aynen. Hatta daha da fazlası, sahnede giyeceğimiz gerçek idol kostümleri de var. Onları da ekleyince ücreti 100,000 L$'a çıkıyor.
Tatsumi: Baş etmemiz gereken borç bu... Yakın zamanda ödememiz lazım.
← Önceki bölüm ◆ Sonraki bölüm →
#ensemble stars#ensemble stars music#enstars#enstars music#tatsumi kazehaya#aira shiratori#mayoi ayase#hiiro amagi
0 notes
Text
Belki Biraz Kimdir, Grup Üyeleri Kimlerdir Gerçek Adı Nedir?
Belki Biraz Kimdir, Grup Üyeleri Kimlerdir Gerçek Adı Nedir?
Aklımda biri var isimli parçanın viral listeye girmesiyle birlikte merak edilen isimlerden biri olmayı başaran Belki biraz kimdir ? hakkında tüm bilinenleri sizlerle paylaşıyoruz. Aklımda biri var, Namütejani, Yarıda kalan şeyler, Ölmem gerek, Senle, Adını bilmediğim, Olur mu hiç, Şikayetname, Kime ne, Biri var biri yok gibi parçaları vardır. Emir Doğan (vokal ve elektro gitar), Aziz Mete Şahin…
View On WordPress
#Belki Biraz Gerçek Adı#Belki Biraz Gerçek Adı Nedir#Belki Biraz Gerçek İsmi#Belki Biraz Gerçek İsmi Nedir#Belki Biraz Grubu Üyeleri#Belki Biraz Grubu Üyeleri Kimler#Belki Biraz Grubu Üyeleri Kimlerdir#Belki Biraz Grup Üyeleri#Belki Biraz Kimdir#Belki Biraz Kimdir Nereli#Şarkıcı Belki Biraz Kimdir
0 notes
Text
Twitter, kapalı Tweetlerin daha fazla paylaşımı için yeni bir "Sürüler" seçeneğini deniyor
Twitter, kapalı Tweetlerin daha fazla paylaşımı için yeni bir "Sürüler" seçeneğini deniyor
Yani filolar işe yaramadı, belki sürüler?
Twitter yeni bir sistem geliştiriyor Tweetler için değişken izleyici kontrolü seçeneği bu, kişisel tercihlerinizle daha kesin bir şekilde tanımlanmış olsa da, bir grup veya topluluk gibi belirli bir seçili kişiler grubuyla tweet’leri paylaşmanıza olanak tanır.
Bir uygulama araştırmacısı tarafından yayınlanan bu ekran görüntüsünde görebileceğiniz gibi Alessandro PaluzziTwitter bu yeni seçeneğe “Sürüler” adını veriyor; bu, belirli tweet’ler göndermek için grubunuzdaki belirli Twitter kullanıcılarından oluşan “sürü”nüzü seçmenize olanak tanıyor.
Sürünüze dahil etmek için 150 kişiye kadar seçebilirsiniz, bu nedenle buradaki izleyici boyutu, kapalı bir grup için nispeten büyüktür ve sürünüz tweetlerinizi oluştururken bir gönderi seçeneği olarak görünür.
Sürünüzün üyeleri daha sonra, tweet’in yalnızca grup içinde paylaşıldığı konusunda onları uyarmak için her bir sürü tweetinde bir bayrak bulundurur.
Esasen, Twitter’ın 2020’de yeniden başlattığı yanıt kontrol seçeneğinin bir uzantısıdır ve kullanıcıların tweet’lerinin her birini kimlerin görebileceğine ve yanıtlayacağına karar vermelerine olanak tanırken, aynı zamanda Twitter’ın Toplulukları ile sunduğu daha kapalı tartışma kullanım durumuna da güvenir. fırsatı teşvik edin.
Topluluklar, kullanıcıların Twitter kitlelerini bölümlere ayırmalarına olanak tanır, böylece her şeyi sürekli olarak tüm takipçilerinize yayınlamak yerine belirli gruplarla daha özel tartışmaları paylaşabilirsiniz ve ideal olarak bu, Twitter kullanıcılarının daha geniş bir konu yelpazesiyle etkileşim kurmaları için daha fazla fırsat sunar. Yalnızca yerleşik kitlelerine hitap edeceğini ve beğeneceğini düşündüklerini yayınlamak zorunda hissetmiyorlar.
Bu, yeni bir potansiyel açabilir ve sürüler, tweet hedef kitlenizi ve tartışmanızı farklı gruplara ayırma yeteneği ile başka bir bakış açısı ekleyebilir.
Twitter, o sırada “Güvenilir Arkadaşlar” olarak adlandırılsa da, yaklaşan seçeneğin önizlemesini geçen yıl Temmuz ayında yaptı.
Burada görebileceğiniz gibi, Güvenilir Dostlar’ın diğer öğesi – şimdi “Sürüler” – tweet’lerinin zaman tünelinizde ilk sırada görünmesi olacaktır; bu, sonunda yayınlandığında daha da önemli bir öğe olabilir.
Twitter, Flock üyesi tweet’lerine öncelik verdiyse, “büyüme korsanlarının” tweet erişimini en üst düzeye çıkarmak için bunun üzerine atlamaya ve mümkün olduğunca çok “Sürü” listesine girmeye çalışacağına bahse girebilirsiniz.
Ancak seçeneğin gerçek değeri genel olarak biraz tartışmalıdır.
Yani şu anda çoğu kullanıcı muhtemelen DM’lerinde Flocks’a sığacak tartışmaları yapıyor ve yakın arkadaşlarıyla daha özel bir alanda grup sohbetleri yapıyor. Bu gizlilik, insanların paylaşımda daha rahat hissetmelerini sağlar ve bu konuşmaları bunun yerine potansiyel olarak daha fazla açıkta kalan Sürüler seçeneğine geçirmeleri için fazla bir neden yok gibi görünüyor.
Twitter kullanıcılarının ayrıca en önemli bağlantılarıyla iletişim halinde olmaları için listeleri vardır – veya takipçi listelerini en önemli profillere kadar daraltabilirler – bu nedenle, tüm işlevsellik göz önüne alındığında, sürülere gerçek, pratik bir değer veya ihtiyaç yoktur. zaten farklı şekillerde var olan.
Ama yine de, bir şeyler ekleyebilir – belki de tweet oluşturucu akışı içinde daha uygun, anında bir paylaşım seçeneği, Twitter sohbetlerinize bir düzeyde ayrıcalık ve samimiyet eklerken, daha spesifik etkileşimi teşvik etmede daha yardımcı olabilir.
Ama aynı zamanda Twitter küresini bölmek için başka bir adım olacaktır. Örneğin, sürüler başlatılsaydı, tweet’lerinizi (herkes, sürünüzdekiler veya katıldığınız topluluklardakiler) kimlerin görebileceği konusunda değişken kontrollere, kimlerin yanıt verebileceğine ilişkin değişken kontrollere, yalnızca bu kişiler için süper takipçi tweet’lerine sahip olursunuz. onları görmek için para ödeyen, özel alanlar, özel sohbetler vb.
Tweetleri halktan kaldıran daha fazla seçenek var. Bu iyi bir şey olabilir, ancak bu yeni araçlar eklendiğinde, hepsi platformun ilk kurulduğu kamusal alan etiğinden belirgin bir ayrılmaya katkıda bulunur.
Bu yine olumlu olabilir, ancak çoğu insan her sosyal ve mesajlaşma uygulaması için zaten kullanımlar oluşturmuş gibi görünüyor ve Twitter genellikle bu konuşmaları yapmanız gereken yer değil.
Belki bu seçeneklere ayak uydurmak için bu seçeneklere ihtiyacı var ya da belki de Fleets gibi yetersiz kullanılıyorlar ve Twitter onları bir süre deneyecek ve sonra devam edecek.
Her neyse, bu başka bir düşünce ve son testin görünümüne göre yakında gelebilir gibi görünüyor.
Daha fazla bilgi için Twitter’a ulaştık ve geri bildirim aldığımızda/aldığımızda bu gönderiyi güncelleyeceğiz.
Kaynak, Siteyi Ziyaret Edin
0 notes
Text
Umutları Ve Uğraşları Bitmeyenlere: PENTAGRAM
Kendi başına bir kültür, bir rock müzik çınarı; Pentagram. Bir ara barda çalıştığımda yurt dışından gelen insanlarla ettiğimiz rock sohbetlerinde benden türk rock gruplarını merak edip sorduklarında söylediğim ve dinlemelerini tavsiye ettiğim ilk gruplardan biri Pentagram’dır. Bizim ruhumuz ve toprağımızın müziğidir! Burada size grubun tarihçesi gibi şeylerden bahsetmeyeceğim ki (YALAN! Yazdıktan sonra baktım baya bahsetmişim efendim) zaten bu müzik bir merak ve keşif yolculuğu olduğundan daha en baştan araştırıp en önemlisi de konsere gitmeniz olacaktır. Gelelim neden böyle bir yazı yazma gereği duyduğuma. Kendimi gururla rock müzik kültürü içinde gördüğümü söylemeliyim. Bu yazıyı yazma düşüncesi de gittiğim son konserlerinde ortaya çıktı. 5 Kasım 2017, Maçka Küçükçiftlik Park konseri. Yıllardır konserlere giderim. Bu konserler arasında 2007 yılında başlayan Pentagram maceram da var tabi ki. 3 Mart 2017 tarihinde yayınlanan ve 30. Yıl özel albümü ‘’Akustik’’ şimdiye kadar olan şarkılarının eski üyelerin de dahil olduğu akustik parçaları içeriyor. Bunun devamında cereyanlı konserlerle birlikte çoğunluğu akustik olan konserlere başlayan grup –ki benim 3 konseri dinleme fırsatım oldu- eski üyeleriyle bir aileymişçesine o şehir senin bu konser benim dolu dolu konserler verdi. Eski üyelerden kastım; Ogün Sanlısoy, Murat İlkan ve bazı konserlerde Demir Demirkan. Albümü çokça beğendiğimi de ayrıca belirtmek isterim. Pentagram’ı 2014 Zeytinli Rock Festivali’nde dinlediğimde o kadar kötü bulmuştum ki; ‘’Nerede o Murat İlkan’lı sound?’’ diye yakınanlar arasında buldum kendimi. 2010 yılında Murat İlkan’ın sağlık sorunlarıyla gruptan ayrılmasıyla Gökalp Ergen gruba dahil olmuştu. Bir çok eleştiri aldılar, Murat’ı geri istedi bir çok dinleyici. Benim izlenimim; Hard-Distortion soundla çalan grupta bir kaos vardı. Yeni vokalin uyumsuzluğu muydu? Yoksa konserlerdeki soundun ekipman ve sahne ile alakalı kötü olması mıydı? Elbette ki grubu dinlemeyi bırakmadım, istemsiz olarak Murat İlkan’lı zamanlara sımsıkı sarıldım. 2010 Sonisphere, İnönü stadında gerçekleşen konserde Pentagram ile jübile konserine çıkan Murat İlkan efsanesinin bitimine hüzünle tanık olmuştuk. Daha sonraları çıkan albüm ve konser takiplerimde bu soundun iyiye doğru gittiğini ve Pentagram’da yeni bir dönemin doğduğunu hissettim. Evet grubu şimdiki haliyle bir daha sevebilirim! dedim. Tarihi zırvalıklara boğmayacağım dedim ama yapacak bir şey yok, adamlar tarih babacım! Son konserdeki izlenimlerimi paylaşmaya çalışayım. Uzun bir aradan sonra cereyanlı olarak gerçekleşen konser 3 farkı vokalin dönüşümlü ve birlikte olarak sahneyi paylaşmasıyla gerçekleşti. İlk olarak Trail Blazer albümünde yer alan Ogün Sanlısoy ne kadar iyi bir thrash vokal olduğunu gösterdi. O deri yeleği ve uzun saçlarıyla tam bir metalci oldu adam. Otur muhabbet et yahu o samimet var adamda. Ogün’ün sahnede tek olduğu vakitler Fly Forever haricinde şarkılar tam bir benzersiz Pentagram thrashi tadındaydı ve harikaydı gerçekten. Fly Forever da gerek akustik gerek distortionlu olsun o kadar iyi oturtmuşlar ki şarkıyı yeniden, şarkı ve eşlik eden insanlarla birlikte kalplerden gökyüzüne doğru bir duygu akımı gerçekleşiyor. Murat İlkan tarafına gelecek olursak, öncelikle çok üzüldüm. Muhtemelen sağlığı ile alakalı çok zayıflamış ve ayakta bile fazla duramıyor. Bu ne yazık ki performansını etkilemiş. Tabi ki sesi hala muazzam. Belki de tek etkilenmeyen kısım sesi. Sadece, o konserlerde mimikleri hareketleriyle bile bizi coşturan uzun uzadıya seyirciyle ve şarkılarla bambaşka bir dünyanın içine giren Murat İlkan’ı görememek üzdü beni. Belki de o günlük bir şey vardı bilemem. Ama umarım daha iyi olursun ve uzunca yaşarsın! Gözlüksüz sahneye gelip de cebinden gözlüğü çıkarması... ‘’Gözlüksüz çıkmam abi’’ demesi. Ben Murat İlkan’ı sahnedeki enerjisi ve o güzel gülümsemesi ile hatırlarım hep. O içten ve his dolu gülüşünle var ol at yelesi saçlı güzel insan. Gökalp Ergen, belki de beni gerçek anlamda en etkileyen isim oldu. Sahneye adım atar atmaz ben buradayım diyen duruşu, vokalleri ve şarkıların içinde bir komutan edasıyla dolaşması hayret verici müthiş bir hazla izlememe ve dinlememe sebep oldu. Duruşu ve şarkıları yönetişiyle, seyirciyle kurduğu göz temasında bile bir Lindemann havası hakimdi. Bu özenti tadında bir benzetme değil kesinlikle. Tam tersi gerek Pentagram ve gelmiş geçmiş üyeleri gerek de şarkıları kendine özgünlükten ödün vermez. Gökalp’in bu duruşu, sahneye hakimiyeti, o hardingen sesi tümüyle görsel ve duyusal bir zevkti hakikaten. Öyle bir uyum sağlamış ve oturmuş ki gruba, benden tarafa o müzik ruhu hissiyatını çok güzel verdi kendileri. Eskiden Murat İlkan zamanına sarılan ben, gönlümde gerçek bir yer açabildim kendilerine efenim. Diğer yandan bu üçlü vokal abiler dönüşümlü sahneye çıktıklarında arkaya yansıyan Pentagram yazı şekli değişiyor ve o vokal döneminde kullanılan logolar ortaya çıkıyordu. Her bir vokal sahneye çıktığında istemsizce düşündüm; Hangisi daha iyi lan? diye. Üçü de o kadar iyi ki... Pentagram’ın ruhunu, kültürünü yansıtıyorlar. Bundan dolayıdır ki değişim ve gelişimin en canlı örneği olarak karşımızdalar. Hem de çok güzel bir örneği. Konserde gördüğüm diğer bir şey de ulan bunlar tam bir geniş aile! O sıcaklı��ı, müzikleri ve kişilikleriyle ortaya koyan bir aile. Herkesin sahnede olduğu hep bir ağızdan söylenen şarkılarla ve hissedilenlerle bu tescillenmiş oldu bir kez daha… Grup Ogün’le birlikte daha thrash ve hardingen coştururken Murat’lı soundda yine sert ama daha çok anadolu ve tasavvuf ezgileriyle adeta destanlar ve marşlar eşliğinde ilerliyor. Gökalp’li sounda gelince de bambaşka bir sounda geçiş yapıyoruz. Öncekilerden biraz biraz var ama benim hissettiğim daha endüstriyel bir tarzda dolaşıyorlar. Daha keskin ve duyguyu daha sert sound ile bize aktarmaları bir örneğidir bana kalırsa. Bundan şikayetçi değilim kesinlikle. Grubun bu kadar çeşitli ve hissiyatlı olması tam tersi bir kültür örneği olmasına olanak veriyor. Yazdıklarım tek bir konser üzerinden yıllardır hissettiklerimdir. Son konser bu yazıyı tetiklemiştir. Tabi ki eksikler var ama amacım bir hayranlıkla hislerimi yazıya dökmemden ibarettir. Eksikler var ise affola elbet düzeltilir.Türk rock gruplarını sevmeyen burnu havada arkadaşlara notumdur; Kulağınıza bir baktırın. Pentagram her bir üyesi ve parçasıyla iyi ki var diyor, daha nice konserde buluşmak dileği ile diyorum, ritminizi kaybetmeyin. Son olarak, umudumuz ve uğraşımız hiç bitmesin! https://www.youtube.com/watch?v=CQvLpf47dfE
1 note
·
View note
Text
MFÖ: Onur duyduk
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'ne "müzik" alanında layık görülen MFÖ grubu üyeleri, ödülden onur duyduklarını ifade etti. Mazhar Alanson: Bu ödülü aldığımız için onur duydum Mazhar-Fuat-Özkan olarak da müzik dünyasında tanınan gruptan Mazhar Alanson, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ödül dolayısıyla mutluluğunu dile getirerek, "Bu ödülü aldığımız için onur duydum. Hala müziğe devam edip, üretebildiğimiz için mutluyuz. Hakikaten bu tip ödüllerle de nefsimiz okşanıyor." dedi. Fuat Güner: Bu tür ödülleri almak bir sanatçı için yaşama sevincidir Fuat Güner de 1984 yılında çıkardıkları "Ele Güne Karşı Yapayalnız" albümündeki aynı adlı şarkının "Yüzyılın En İyi Şarkısı" seçildiğini belirterek, şunları söyledi: "Bize bu ödülü layık gören herkese teşekkür ediyoruz. Aslında bu tür ödülleri almak bir sanatçı için yaşama sevincidir. Bu kadar yıldır uğraştığınız müzikle demek ki halk tarafından bir beğeni elde edilmiş, sizi sevmişler, sizin parçalarınızı benimsemiş, şarkılarınızı konserlerde bütün sözleriyle suratınıza söylüyorlar. Bu tabii bir sanatçı için oldukça mutluluk verici ve de 'İyi ki bu işi yapıyorum.' dedirten bir şey. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Ödülümüzü de bu çerçevede ele alırsak, aldığımız her ödül bize ilerisi için biraz daha fazla çalışma isteği ve daha fazla devam etme arzusu veriyor. Yaşlarımız ilerlese de büyük bir şevk oluyor. Tabii ki çok mutlu oluyoruz. Ne güzel. Böyle ödülleri, hayatımızın geri kalan kısmında da almaya devam etsek, belki de daha uzun yaşarız." Özkan Uğur: Kalıcı doğru, güzel eserler bırakmışız ki bu ödüle layık görülmüşüz Özkan Uğur ise ödüle layık görülmekten duyduğu memnuniyeti, "Ne g��zel. Çok teşekkür ederiz. Onur duyduk. Bu beraberliğimiz şükürler olsun ki yıllardır devam ediyor. Sağlığımız yerinde olduğu müddetçe devam da edecek inşallah. Ne güzel, kalıcı doğru, güzel eserler bırakmışız ki bu ödüle layık görülmüşüz. Çok memnun olduk tabii ki. Cumhurbaşkanlığından ödül almak çok önemli bir şey bizim için tabii ki. Grup olarak devamlılığımızı sürdüreceğiz inşallah. Sağlığımız yerinde olduğu müddetçe tabii. O da önemli. Demek ki doğruyu, güzeli hedefleyen eserler bırakmışız. Her zaman kalıcı eserler bırakmak da önemli. Bunun karşılığını görmek de çok güzel bir duygu." sözleriyle dile getirdi. "Türk pop ve rock müziğinde kültürel kimliğin temsiline verdikleri önem ve 40 yılı aşkın süredir devam ettirdikleri müzik çizgilerindeki istikrar ve başarıları dolayısıyla "müzik" dalındaki ödüle layık görülen topluluk, kariyerleri boyunca "Güllerin İçinden", "Bu Sabah Yağmur Var İstanbul'da", "Yalnızlık Ömür Boyu", "Sarı Laleler", "Hep Yaşın 19", "Bodrum Bodrum" ve "Vurgun Yedim adlı eserlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda unutulmaz şarkıya imza attı. Read the full article
0 notes
Text
Netflix'te En İyi Fantezi Filmleri I Moiira
Kadın ve Yaşama Dair Her Şey https://moiira.com/netflixte-en-iyi-fantezi-filmleri/
Netflix'te En İyi Fantezi Filmleri
Netflix’te En İyi Fantezi Filmleri
Bir tür dizi izlemek için havasında? Fantezi, bilim kurgu, süper kahramanlar veya bir korku dokunuşu? Peki biz (ve Netflix) sizi koruduk. Alacakaranlık Kuşağı ve Star Trek gibi klasiklerden : Yeni Nesil ve ilginç serilere Geleceğin Büyücüleri ve Efsaneleri – Jessica Jones gibi harika Netflix orijinallerinden bahsetmiyorum – aşağıda harika keşifler yapabilecek ya da tekrar tekrar izlemek sadece eğlenceli.
Listemize olduğu gibi Netflix’te İyi Televizyon Dramalar , biz, akış devi TV subgenres daha listelerini yayıyoruz dahil tutacak En komediler , En İyi Polisiye Dizileri ve daha fazlası. Sizi burada sık kullanılanlar göremiyorsanız, kontrol etmeye devam edin! Ve elbette, Netflix’in önereceğimiz TV bilgisine sunduğu her şeyin listesi için, Netflix’teki En İyi TV Şovları ana listemize gidebilirsiniz .
Bu liste büyümeye devam edecek, ancak şimdilik aşağıdaki Netflix’teki en iyi fantaziler (ve doğaüstü ve süper kahraman ve bilim kurgu) gösterileri listemize bir göz atın ve diğer sık kullanılanlardan bazılarını yorumlarda bize bildirin:
Netflix’te En İyi Komedi Filmleri
Şu Anda Netflix’teki En İyi Belgeseller
Netflix’te En İyi Seri ve TV Şovları
Netflix’te En İyi Fantezi Filmleri
The Umbrella Academy
Şu anki süper kahraman TV şovları ve / veya filmlerinden bıkmış olanlar için, The Umbrella Academy ihtiyacınız olan toniktir. Steve Blackman ve Jeremy Slater’ınGerard Way’in Dark Horse çizgi romanlarına dayanan Netflix serisi, sizi hemen bu garip dünyaya çeker ve kendi kurallarına göre oynadığını belirler. Bu kuralların ne olduğu her zaman net değildir, ama önemli değil çünkü yolculuk çok eğlenceli.
1
10 bölüm için çalışan dizi, kökeni hikayesi değil – kökenleri önemli olmasına rağmen.Umbrella Akademisi üyeleri, ilgi odağında geçirilen bir çocukluktan sonra şimdi büyümüşlerdir. 1989’da bir gün, bir gün önce hamile olmayan annelere 43 bebek doğdu. Bunlardan yedi tanesi eksantrik bir milyarder, Sir Reginald Hargreeves ( Colm Feore ) tarafından satın alındı ve onları Şemsiye Akademisi olarak suç savaşçıları olarak yetiştirdi – ve belki de daha fazlası. Yıllar boyunca, yedi kişiden çoğu akademiden ayrıldı ve kendilerine çarptı (başlıca baba meseleleri her şeyin merkezinde yer aldı), ancak “babalarının” ölümü, onları son derece önemli bir şey için geri getirdi.
CW serisi gibi Yarının Efsaneleri ,
Şemsiye Akademisi yetenekli bir oyuncu ve improbably mizah ve zorlayıcı dram dolu bir dizi kadar ekleyin bir kaçık bir dayanak noktası vardır. Ve canlandırıcı bir şekilde, akademi üyeleri gerçekten güçlerine pek güvenmiyorlar. Garip bir şekilde, hem serinin odağı hem de rasgele bir şekilde atılan bir şey, çocuklar bir android anne tarafından büyütülmüş ve bir konuşma şempanze uşak tarafından bakılmış olması gibi (hepsi hafifçe Neo Yokio-esque ). Bu gösteride her şey mümkün, ancak bu eksantriklikler ince tuhaflıklardan başka bir şey olarak sunulmuyor. Netflix’te En İyi Fantezi Filmleri
10 bölümden geçtikten sonra bu çılgın şovda her şeyin nasıl başladığını tekrar düşünmek zor, çünkü çok katmanlı anlatılarla dolu. Spoiler bakma, yine de – daha az bilmek daha fazladır. Kitapları okumamışken, Netflix serisinin bir uyarlama olarak başarısı ile konuşamam. Ama bir süper kahraman tarafından oynanan TV şovu olarak her şeyi doğru yapıyor. Şemsiye Akademisi inanılmaz derecede ilginç, eğlenceli, ilginç ve zamanınıza değer. – Allison Keene
Sabrina’nın ürpertici maceraları
Netflix üzerinden görüntü
Netflix’in Roberto Aguirre-Sacasa’nın aynı adı taşıyan çizgi romanındaki uyarlaması olan ve Chuel Adventures of Sabrina olan Kiernan Shipka’nın başrol gençliğirolünü üstlendiği bir hile yoktur . Güncellenen hikaye, Genç Cadı Sabrina’nıngünlerinden çok uzak bir çığlık , ve yine de, orijinal Archie çizgi romanlarının ve diğer yinelemelerin aynı temalarının çoğunu kapsıyor. Hikaye bu kez, sonbaharın ve Cadılar Bayramı sezonunun daha iyi habercisi olamayacak kadar karamsar, karanlık, eğlenceli ve şık bir atmosferik pakete sarılı.
1
Dizi, Sabrina’nın onaltıncı doğum gününden hemen önce, geleneksel bir kutlama ile değil, eski bir gelenekle işaretlenecek şekilde seçiliyor: Sabrina’nın ruhunu Karanlık Lord’a teslim edeceği kanlı bir ayın altındaki Karanlık Vaftiz. Ancak, Sabrina bunu yapmak istediğinden emin değil. O sadece yarısı bir cadı (babasının yanında) ve tüm hayatını evde cadılarla yaşayarak ve ölümlülerle okula gitti. Fakat bu vaftiz – ve kendisini Karanlık Lord’a bağlamaya hazır olup olmadığına bakılmaksızın – hem ölümlü hem de doğaüstü mirasını onurlandırmanın bir yolunu bulduğu için, son değil, Sabrina’nın maceralarının başlangıcıdır. Sonuçta, bu bir zevk ve bir saplantı ve bu konuda en korkunç şey ne kadar iyi. – Allison Keene
Yarının Efsaneleri
CW ile görüntü
Yaratıcıları : Greg Berlanti, Marc Guggenheim, Andrew Kreisberg, Phil Klemmer
Oyuncular : Victor Garber, Brandon Routh, Arthur Darvill, Caity Lotz, Franz Drameh, Dominic Purcell, Wentworth Miller, Maisie Richardson Satıcıları, Nick Zano, Tala Ashe
İki yıl önce, beni televizyondaki en iyi programlardan birinin CW’nin Yarın Efsaneleri olacağına ikna edemediniz , ama Tanrı tarafından. Onun zaman Damian Darhk rehabilitasyonu da dahil – serisi gerçekten hem haftalık maceralarını kapsayıcı bir kötü adamlar harika proglamlayamaz (a hala çok iyi ikinci sezon sonra) üçüncü sezonunda kendi haline gelmiştir Arrow yanı sıra Zaman yolculuğunun her zaman bir tedavi olmadığı büyülü yaratıkların tanıtılması. Ayrıca Constantine için kapıyı açtı! Netflix’te En İyi Fantezi Filmleri
Seri,
çoğunlukla Arrow-verse içindeki herhangi bir yerden bir araya toplanmış, bir grup zaman yolculuğu haydutuna odaklanıyor. İlk sezon harika değil, ancak şovu tanımlayan arkadaşlıkların temelini oluşturuyor. Ama ileriye atlayıp, Sezon 2 veya hatta 3 ile başlamanız gerekirse, sizi suçlamıyorum. Diziyi bu kadar başarılı kılan bir diğer şey, kıllarını ve oyuncu kadrosunu değiştirme isteğidir. Bir şey işe yaramazsa veya bir dinamik alınmazsa, onu kazıyarak başka bir şey dener. Bu arada, şov da neyin işe yaradığını geri getiriyor – herkesin en sevdiği bulanık mavi kurtarıcı olan Beebo gibi. Netflix’te En İyi Fantezi Filmleri
Efsanelerin üçüncü sezonunda çok eğlenceli fantastik bölümler ve anlar yaşandı .Grodd vs Barack Obama! Zaman döngüleri! Korsanlar! Mick Rory’nin kitabı!Temissira’ya! John Noble! Bonkers eğlenceli: Bir süper kahraman bir kurbağa etiket hakkında bir sürü zaman gezginler hakkında olması gereken budur. Yine de, seri aynı zamanda gerçekten rezonansa giren mükemmel duygusal yaylara sahip. Her şeyi yapıyor millet . – Allison Keene
Derin uzay dokuz
CBS ile görüntü
Oluşturan: Rick Berman, Michael Piller
Oyuncular: Avery Brooks, Rene Aberjonois, Terry Farrell, Cirroc Lofton, Colm Meaney, Armin Shimerman, Alexander Siddig, Nana Ziyaretçi, Michael Dorn, Nicole de Boer
Adil uyarı: Gösterinin kendi kimliğini bulmak için savaştığı sırada, bu dizinin iki mevsimini zorlamanız gerekecek. Kozmos’u keşfetmek yerine bir uzay istasyonuna dayanarak zaten diğer Star Trek serilerinden ayrı olmasına rağmen , ilk iki mevsimdeki bölümlerin çoğu Star Trek ve Star Trek’in Yeni Yazan senaryoları gibi geliyor : Yeni Nesil . Gösteri Dominion ile etkileşime girip savaşa doğru ilerlemeye başlamadan önce Deep Space Nine kesinlikle büyüleyici bir kimlik yarattı. Mevsim 3 – 5 harika Star Trekve son iki mevsim harika bir televizyon dönemi. Şov şaşırtıcı derecede karanlık olur, ancak savaşa yaklaşma ve savaş zamanı boyunca yapılması gereken fedakarlıklar konusunda daima olgunlaşır. – Matt Goldberg
Shannara Chronicles
MTV ile görüntü
Oluşturan: Alfred Gough, Miles Millar
Oyuncular: Austin Butler, Poppy Drayton, Ivana Baquero, Manu Bennett
Dayanarak Terry Brooks ‘ Shannara Üçlemesi’nin Kılıç (sadece onun efsanevi kitap serisinin yüzey çizikler), Shannara Günlükleri yakın şey tv bir RPG fantezi adaptasyon zorunda olduğunu. Seri, Dört Toprakları Yasaklama’da sürülen şeytanların geri dönüşünden kurtarmaya mahkum olan yarı insan / yarı elf, Wil Ohmsford’u takip ediyor. Bir Elf prensesi, sert bir gezgin kız ve güçlü bir Druid ile birlikte büyücülere, trollere, cücelere ve daha pek çok şeye karşı çıkarken yolculuk yapar. Ancak Wil, kendisine Shannara olarak geçen büyülü elf taşlarını ellerinde tutmayı öğrenirken, Dört Toprak’ın politikası şeytan ordularını geri alma görevine müdahale etmeye başlar.
Seri, hiçbir şekilde mükemmel değil, ancak eğlenceli, sürükleyici ve dünya yapısına ciddi bir bağlılık gösteriyor (pratik efektler ve kostümler özellikle kayda değer). Genç oyuncu, hikayenin kendisi de olgunlaştıkça, birinci ve ikinci (son) sezon arasında biraz iyileşir. Şov MTV’den Spike’a sıçramasına rağmen (daha sonra Paramount Ağı olarak yeniden adlandırıldı), puanlarını bozdu , Shannara , 20 yüzlü zar sahibi olmayanlar için bile erişilebilir, az ve çok sağlam bir fantezi dizisi. – Allison Keene
iZombie
CW ile görüntü
Oluşturan: Rob Thomas ve Dianne Ruggiero
Oyuncular : Rose McIver, Malcolm Goodwin, Rahul Kohli, Robert Buckley, David Anders
Chris Roberson ve Michael Allred’in çizgi romanına dayanarak , iZombie yıldızları Rose McIver’ı Liz olarak kusursuz bir iş, mükemmel nişanlısı ve mükemmel bir hayatla geçiren Liz, tıpkı bir zombiye dönüşürken hepsini kaybetti. Ama bu birYürüyüş Ölü değil durum. Saçları beyaz tebeşir olabilir ve kalbi sadece dakikada iki kez atabilir, ancak düzenli olarak insan beyni beslediği sürece yürüyebilir, konuşabilir, hareket edebilir, düşünebilir ve hissedebilir. İyi haber şu ki Liz tıbbi derecesini, düzenli bir tedariği olan yerel morgda bir iş bulmak için kullanıyor. Kötü haberi geçici olarak, yediği herhangi bir kişinin hatıralarını, kişiliğini ve becerilerini miras alıyor, bu da onu daha az ahlaki açıdan zombi bir zombinin canlandırdığı bir dizi cinayetin kokusuna koyuyor. Psişik kisvesi altında çalışan vizyonunu , cinayetleri çözmek ve yeni hayatına bir amaç duygusu vermek için yerel bir dedektifle ( Malcolm Goodwin ) çalışmak için vizyonunu kullanır .
Gönderen Rob Thomas ve Dianne Ruggiero , bize getirdiler kafasında Veronica Mars , iZombie genellikle “olarak basitleştirilmiş olan Veronica Mars zombiler”, ama bu açıklama her iki serinin özgünlük için bir kötülük yapar. Açık olmak gerekirse, bir ve sadece bir Veronica Mars var ve benzerlikler olsa da, Liz bir başka esprili sarışın sleuth, birincisi, büyük ölçüde farklı şovlar. Ölümle uğraşmasına rağmen, iZombie’ninilk mevsimi çoğunlukla prosedürel unsurlara dayanan daha hafif bir ücrettir. Neyse ki, haftanın vakaları, McIver’in kurbanların kişilik özelliklerini benimsediği için sürekli olarak sevilebilen, ama inanılmaz derecede değişken performans sayesinde sonsuz derecede eğlenceli. – Haleigh Foutch
Alacakaranlık Kuşağı
CBS ile görüntü
Hazırlayan : Rod Serling
Oyuncular : Çubuk Serling
The Twilight Zone’u artık bir TV şovu olarak düşünmek neredeyse zordur ve sadeceJohn Landis , Joe Dante ve Steven Spielberg’in sevdiklerine izin vermek için bol bol yer bırakan (oldukça harika) bir antoloji filmi hazırladı. daha koyu darbeler. Bunun nedeni, her bölümün kısa, harika felaketler, küresel felaketler, toplumsal korku ve zamanın zulmü acımasız hikayeleriyle boğuşma konusunda büyük yetenekler için bir vitrin gibi görünmesiydi. Bir bölümde, Burgess Meredith ünlü olarak fiziksel bozukluğu sonunda mütevazı arzularını çarçur eden bir entelektüel rol oynar, Dennis Hopper ise Yeni Reich liderinin bir başkasının rolünü üstlendi. Alacakaranlık Kuşağı Rod Serling’in hayal gücü ve buluş için çılgınca yeteneklerinin her şeyin üzerinde hüküm sürmesine izin vererek, televizyon ortamının şimdiye dek yarattığı kağıt hamuru romanlarının heyecanının en otantik halidir. 1990’ların büyük zevklerinden bazıları gibi X-Files ve Crypt Tales , kökleri var Alacakaranlık Kuşağı Modern tarz film yapımı en iyi yaptığı gibi, gelen, Blok Saldırı için Kanıma için Sunucu . Dizinin sona ermesinden on yıllar sonra, her bölüm halen üretilmekte olan neredeyse tüm diğer prosedür veya antoloji serilerine değinen entelektüel bir büyü ve yaratıcı bir oynaklık duygusuna sahip. – Chris Kabin
Flaş
CW ile görüntü
Oluşturan: Greg Berlanti, Andrew Kreisberg, Geoff Johns
Oyuncular : Grant Gustin, Candice Patton, Danielle Panabaker, Rick Cosnett, Carlos Valdes, Tom Cavanagh, Jesse L. Martin
The Flash’��n tamamen çılgın, gerçek çizgi roman ateşine hazır değilseniz , o zaman CW’nin süper kahraman şovu sizin için olmayabilir. Ancak, komik kökenleri tam olarak benimsemeye istekli olanlar için – zaman yolculuğu, alternatif evrenler ve Gorilla Grodd dahil – ödüllendirilecek. Flash , pek çok karanlık ve zor tema ile ilgileniyor ve yine de,
Central City’nin
kaotik dünyasında hafif ve eğlenceli bir hışırtı gibi geliyor. Barry Allen’ın (Grant Gustin ) öyküsünü, yeni bahşedilen süper hızıyla ve kentinin sayısız süper güçlü kötü adamla savaşmaya olan ihtiyacı ile ilgili olarak anlatıyor. Fakat yine de buluşma ve karşılıksız sevgi için zamanının yanı sıra Team Arrow ile harcanan bazı çapraz zamanlar vardır (aynı yaratıcı ekip her iki gösteriden de sorumludur). Netflix’te En İyi Fantezi Filmleri
Flash , anında sevimli bir oyuncu kadrosuna, hiç bitmeyen bir büyük kanca kaynağına ve Villain of Week grafiklerini demirlemeye yardımcı olan sayısız uzun form yayına sahiptir. Komik olmayan okuyucular (veya tipik olarak süper kahraman tarzı hayranları olmayanlar) tarafından tamamen erişilebilir, ancak komik hayranları mutlu etmek için birçok içeriden referans var. Her şeyden önce, dünyayı kurtarmanın ortasında bile, kalbini veya neşesini asla kaybetmez. – Allison Keene
Geri Dönen
SundanceTV üzerinden görüntü
Oluşturan: Fabrice Gobert
Oyuncular: Yara Pilartz, Jenna Thiam, Jean-Francois Sivadier, Clotilde Hesme, Pierre Perrier, Celine Sallette, Swann Nambotin. Netflix’te En İyi Fantezi Filmleri
The Returned , ölülerden dönenlerin bizi yemek için yükselmediği doğaüstü bir Fransız zombi dizisidir – sadece sandviç istiyorlar. Ancak, karamsar, atmosferik serisinin dehşeti, derin, yavaş komplo ve huzursuz atmosferinden ve ölen kişinin neden geri döndüğünün neden geri döndüğü hakkındaki sorularla geliyor. Bazıları hayatta iyi insanlardı, bazıları kötüydü. Ama şimdi onlar kimler ve ne istiyorlar?
The Returned için katlanmış ve korkutucu birçok şey var, ama kanlı ya da kanlı bir seri değil. Hem geri dönenlerin, hem de onları geri kabul edenlerin (ilk sevincin ardından işler karmaşıklaşmaya başlar) gizemini ve duygusal travmasını anlatıyor. Aynı isimde bir ABD dizisi de dahil olmak üzere birçok taklitçiyi doğurmasına rağmen, hiçbiri orijinaliyle karşılaştırılamaz (altyazıları sevmeyi öğrenir). Sekizinci bölüm, ilk sezon, kolay bir kanat izlemedir ve Mogwai tarafından mükemmel bir film müziğine sahiptir. – Allison Keene
Sihirbazlar
Syfy üzerinden görüntü
Hazırlayan : Sera Gamble ve John McNamara
Oyuncular: Jason Ralph, Olivia Taylor Dudley, Stella Maeve, Arjun Gupta, Hale Appleman ve Summer Bishil
Lev Grossman’ın müthiş kitap üçlemesine dayanarak , Syfy’nin Büyücülerine kaba bir R sınıfı Harry Potter denirdi . Jason Ralph Quent Coldwater olarak yıldızlaşıyor, yirmili yaşların sonlarında sadece sihirin gerçek olmadığını, aynı zamanda sihirbaz olduğunu keşfeden bir şeydi. Bir tür sihirbazlar için lisansüstü bir okul olan Brakebills’e gidiyor ve yakında daha da büyük bir bükülme olduğunu fark ediyor. Şov, kitaplar gibi, depresyon, cinsel saldırı ve zihinsel hastalık konularını gerçekçi ama eğlenceli bir şekilde ele alıyor. Mizah Onun karanlık komik duygusu getting şeyleri tutar da karanlık ve performansları mükemmel. Şov, Sezon 2’de kendi başına başlıyor, ancak ilk sezonBüyücüler’in dünyasına eğlenceli bir giriş . – Adam Chitwood
Siyah yıldırım
CW ile görüntü
Geliştiren : Salim Akil
Oyuncular : Cress Williams, Çin Anne McClain, Nafessa Williams, Christine Adams, Marvin “Krondon” Jones III, Damon Gupton, James Remar Netflix’te En İyi Fantezi Filmleri
Tam tam bir süper kahraman yorgunluğu yaşadığımızı düşünmeye başladığımda, Black Lightning sahneyi vur ve bazı şeyleri sarstı. CW’nin dinamik serisi, birçok nedenden ötürü övgüye değer; en belirgin olanı siyah bir aileye odaklanması ve en belirgin olanı, öncü karakterinin genç olmadığı. Ancak seri aynı zamanda süper kahraman türünün en zeki ürünü olabilir; Vaaz vermeden ırk ve siyaset hakkında ne söylemek istediğini biliyor.İlk sezon aynı zamanda Jefferson Pierce’den (büyüleyici bir Cress Williams) başka karakterlerin güçlerinin ne zaman ortaya çıkarılacağı konusunda da çok akıllıca bir seçim yaptı ve aynı zamanda Big Bad’ın sezon sonunda dağıtılması gerekmediğini de düşünüyordu. Boyunca daha küçük kötü adamların ev sahipleriyle ilgileniyorlardı).Sokaklarındaki uyuşturucu şiddeti yüzünden oyuna geri dönmeyi isteyen bir baş döndürücü müdürün hikayesi canlandırıcı bir olaydı. Kara Şimşek topraklanmış ve çalışması boyunca ilgili. Bu kesin olarak kök salması gereken bir kahraman. – Allison Keene
Yabancı şeyler
Netflix üzerinden görüntü
Oluşturan: Duffer Brothers
Oyuncular: Winona Ryder, David Limanı, Finn Wolfhard, Millie Bobby Brown, Gaten Matarazzo, Natalia Dyer, Charlie Heaton, Cara Buono ve Matthew Modine
Şüphe duymazsınız, yutturucuyu duydunuz, o yüzden sizi düzeltelim: inan. Stranger Things yayınlanmadan önce etrafını saran yeni bir Netflix orijinal dizisi olarak neredeyse hiçbir yerde ortaya çıkmadı. Fakat 80’li yılların gizemli gerilim filmi eşit parçalardır. Kendisi , Beklemede Olanlar ve Goonies , bir Stephen King romanının ürkütücü atmosferini çekici karakterlerle ve güçlü bir anlatım hareketiyle birleştiren. Stranger Things’in gerçek testi , gösterinin nostaljiye neden olan 80’li yılların ayarı olmadan çalışıp çalışmadığını ve cevabı evet. Bir hükümet gizemi, etkileyici etkiler ve izlemekten zevk alan unutulmaz karakterlerin çoğu ve yaratıcılar / yazarlar / yönetmenler var. Matt Duffer ve Ross Duffer, her sezon bölümlere ayrılmış uzun bir film gibi yaratıyorlar . Gerçekten de, bir epostadik TV’den daha yeni bir televizyon olduğu için, bir sezonun tamamını bir gün içinde kolayca sürüklenebilir veya kolay bir “durma noktasına” çarptığını hissetmeden izleyebiliriz. Bu da keyifli bir mırıltı yapar.Öyleyse yap! – Adam Chitwood Netflix’te En İyi Fantezi Filmleri
Jessica Jones
Netflix üzerinden görüntü
Oluşturan : Melissa Rosenberg
Oyuncular : Krysten Ritter, Mike Colter, Rachael Taylor, David Tennant, Eka Darville, Carrie-Anne Moss ve Wil Travail
Şimdi, Jessica Jones’un şimdiye kadar yapılan bir Marvel uyarlamasından çıkan en iyi şeylerden biri olduğu, Netflix’in Daredevil dizisi, ilk ve üçüncü Iron Man filmleri ve Peyton Reed’in kabadayı, neşeli Ant-Man gibi göze çarpan çığır açan oyuncular olduğu açıkça görülüyor. . Jessica Jones , kardeşlerinin aksine, sözlü ya da fiziksel olsun, iç görü ve kurnazlıkla dolup taşan, anlatıdaki her değiş tokuşu tutan, hayatta kalmanın sağlam bir tematik omurgasına sahiptir. Hayatta kalma yaraları olan sadece titüler sertleştirilmiş süper kahraman (fantastik bir Krysten Ritter ) değil, aynı zamanda Netflix’te En İyi Fantezi Filmleri
Mike Colter
Benzer şekilde yok edilemez Luke Cage, bir bar sahibi olarak günlük bir ücret alıyor ve Jessica’nın en iyi arkadaşı ve tanınmış radyo kişiliği olan Rachael Taylor Trish Walker. Onların etkileşimleri şaşırtıcı bir şekilde, zar zor iyileşmiş acılarını ve yaşamaya olan kollektif isteklerini uyandırma biçiminde açıkça ifade ediyorlar, ancak şovun, büyük nüklizlerinin Kilgrave tarafından çalındığı ortaya çıktığında, son gerginliğini daha da kaplayan hale geliyor. süper egomanyakal David Tennant , aynı zamanda bir tür kurtulan. Bu, seriye, hiç kimsenin beklemeyeceği son empati vuruşunu veriyor; Age of Ultron veya The Winter Soldier gibi basit, eğlenceli bir eğlence olabileceğine yepyeni bir boyut katıyor . Şovun muazzam zaferi, bir keresinde örneklendiren ve bu eski sözün ötesine geçen acının kökünü ve dağınık dürtüsünü görmek: İnsanlara zarar vermek. – Chris Kabin
100
CW ile görüntü
Geliştiren : Kass Morgan’ın romanından uyarlanan Jason Rothenberg.
Oyuncular : Eliza Taylor, Paige Turco, Bob Morley, Marie Avgeropoulos
CW’nin kıyamet sonrası bilim-kurgu serisi, temelini bulmak için birkaç bölüm alır, fakat bir kez yaparsa, 100 bahisleri ve gerginliği en üst seviyeye çıkarır ve bir daha asla vazgeçmez. Seri görünüşte, toprağın tekrar yaşanabilir hale gelip gelmediğini belirlemek için ölmekte olan bir uzay gemisinden nükleer bir dünya yüzeyine kadar gönderilen 100 çocuk suçludan oluşan bir grup izlemektedir. Ancak gösterinin başlığı, çocukların büyük bir bölümü hızla gönderildiğinde ve serinin kapsamı nefes kesmeden genişlediğinde, her biri farklı bir mikro kozmik dünya ve kültür getiren bir dizi yeni ortam ve karakterle tanışırken hızla yanlış bir hale geliyor. Nitekim, 100 kılan nedir TV’deki en iyi tür serilerinden biri, bilim kurgu alt türleriyle bakım yapması, onları büyütmek ve keşfetmek için sonsuz odalı tek bir anlatımda bir araya getirmesi. Netflix’te En İyi Fantezi Filmleri
Dizi aynı zamanda karakterlerini hiçbir zaman kolaylaştırmadığı için kendisini birbirinden ayırıyor. Riskler yükselmeye devam ettikçe, hayatta kalan gençler politika ve savaşlara sarılırlar, bilgi ve deneyim alanlarının çok ötesine geçerler. Sürekli olarak korkunç yaşam ya da ölüm seçimleri ile sunulurlar ve eylemlerinin sonuçlarına katlanmak için yapılırlar. Bunun merkezinde, televizyonda en acımasız, stratejik düşünen karakterlerden biri olan şovun kahramanı olan ve Jack Bauer’ı utandırmak için kendinden. Emin bir şekilde ahlaki açıdan kasvetli hayatta kalma senaryolarını kullanma yeteneğine sahip. Televizyonda Clarke gibi başka bir karakter yoktur – pragmatik, inatçı olmayan. Biseksüel bir savaşçı kadını güçsüz bir tavırsız, sert bir piliç haline gelmeden kendi gücüyle özür dileyen bir kadın. – Haleigh Foutch
Star Trek: Yeni Nesil
Paramount üzerinden görüntü
Oluşturan: Gene Roddenberry
Oyuncular: Patrick Stewart, Jonathan Frakes, LeVar Burton, Denise Crosby, Michael Dorn, Marina Sirtis, Gates McFadden, Brent Spiner, Wil Wheaton ve Whoopi Goldberg
Bu seriye karşı çıkamazsınız. Televizyon tarihinin en ikonik gösterilerinden biri olan bu uzun süredir devam eden ödül kazanan, William Shatner tarafından yakalanan orijinal diziden on yıllar sonra toplandı . Jean-Luc Picard ( Patrick Stewart ), Star Trek: The Next Generation’daki performansıyla franchise’daki en iyi Enterprise kaptanı için güçlü bir dava açtı . Tarihte bu kadar uzun süren ve asla “köpekbalığına atlamamış” gösterilerinden biri olan The Next Generation. USS Enterprise NCC-1701-D’nin mürettebatını izleyerek garip yeni dünyalar keşfettiler. Yeni hayat ve medeniyetler aradılar ve cesaretle daha önce hiç uzay ekibinin gitmediği yerlere gitti.
Serebral, felsefi ve yavaş yakılan gösterilerin hayranları için, TNG altın standarttır.Bulunacak çok fazla eylem var, ancak. Atılgan bir engelle karşılaştığı anda foton torpidolarını ateşleyen ilk iş emri değil. Aslında, Galaksi Sınıfı Yıld��z. Gemisinin silahlar ve savunma açısından üstün olduğu birçok örnek var. Bu yüzden mürettebatın hayatta kalmaları ve yol boyunca yeni bir müttefik kazanmaları için ekibin zekası ve işbirliğine dayanan yetenekleri kalmış. Modern TV henüz eşitliğini görmedi, bu yüzden 178 bölümün tamamını çevrimiçi olarak özümsemek için mevcut olması iyi bir şey. – Dave Trumbore
Kaynak: Moiira % Etiketler%
#bu gün ne izlesem#fantezi filmleri#filmler#netflix#netflix filmleri#netflix flimleri#Netflix'te En İyi Fantezi Filmleri
0 notes
Text
Diyarbakır'da davullu zurnalı Swing - BBC Türkçe
Tüm haber ve son dakika gelişmelerini Haber İhbar Hattı ile anlık takip edin! Haber için önce http://www.haberihbarhatti.com/2018/diyarbakirda-davullu-zurnali-swing-bbc-turkce/4154/
Diyarbakır'da davullu zurnalı Swing - BBC Türkçe
Haber ve video: Hatice KamerKırklar Dağı Konutları’nın yıkılması ile manzarası açılan On Gözlü Köprü’ye çıkanlar, hafta sonu ilginç bir buluşmaya şahit oldu.Ziyaretçileri halay havası ile karşılayan davul ve zurna sesine bu kez İstanbul’dan kente dans etmeye gelen bir grup Swing tutkunu da eşlik etti. Swing dönemine ait danslardan biri olan Lindy Hop, bugün neredeyse geçen yüzyılın ilk yarısındaki ününe yaklaşmış durumda.Swing İstanbul Dans Topluluğu’nun üyeleri de eğitim vermek ve bu dansa olan ilgiyi artırmak için geçen hafta sonu Diyarbakır’a geldi. Bu buluşma yaklaşık iki aydır eğitim alan 25 Diyarbakırlı genç için de ilk ciddi sınavdı. Dansçılar, Diyarbakır’da Gazi ve Erdebil Köşkü, On Gözlü Köprü, tarihi surların Yedi kardeş ve Evlibeden Burçları, Diclekent ve Leman Kültür’de hem davul zurna hem de caz müziği eşliğinde dans etkinlikleri gerçekleştirdiler. Swing İstanbul’un kurucusu ise 2008 yılında, İzlanda’da mühendislik yaparken bu dansla tanışan Hakan Durak.Swing tutkusu için işinden istifa eden Durak, “Swinge bulaşan iflah olmaz” diyerek anlatıyor: “10 yıldır İstanbul’da Lindy Hop dansını çalışıyorum. Lindy Hop, 1930-40’lı yıllarda Amerika ve dünyayı kasıp kavuran Swing müzikleriyle yapılmış, Harlem, New York kökenli bir dans türüdür. Afrika kökenli bir Amerikan caz dansıdır.Lindy Hop, ilk eşli swing dansı, ayrıca boogie, woogie, rock’n roll, jive, east coast gibi tüm swing dansların da atası.”
‘Bu dansı Türkiye’de yaymak istiyoruz. Diyarbakır’dan başladık’60’lı yıllarda Türkiye’de Swing danslarından biri olan Çarliston’un yaygın olduğunu hatırlatan Hakan Durak, Diyarbakır deneyimlerini şöyle anlatıyor:”Hızlı ve akrobatlığı ile eğlenceli danslardan biridir. Bir süredir bu dansı Türkiye’de yaymak istiyoruz. Diyarbakır’da başlayalım dedik. Ama Sur olayları ile projemiz sekteye uğradı. 2017 Ekim ayında gelmeye başladık, iki üç haftada bir Nazlı arkadaşımla beraber gelip dans dersleri veriyoruz. İstanbul ve İzmir’den katılımcılarla Diyarbakır’ın bir çok yerinde dans ettik, büyük bir dans hafta sonu gerçekleştirdik, çok güzel geçti.”Hakan Durak, Diyarbakır’da dansa ilginin yüksek olduğunu da söylüyor: “Beş buçuk ay içinde 25 dansçıya ulaştık. Zaten burada diğer danslar var, bir halay var, şemame var, bu yüzden Diyarbakır’da bir yatkınlık var” diyor.Bir diğer Swing eğitmeni Nazlı Ilgın Barutçu da sekiz yıldır profesyonel olarak swing ( Lindy Hop) dans eğitmenliği ve swing DJ’liği yapıyor. O da iki yıl mühendislik yaptıktan sonra tesadüfen yolu Swing ile kesişiyor:”Ben daha önce dans etmemiştim, sporla uğraşıyordum ama hiçbir dans çeşidini denememiştim. Aslında bu yönüyle de çok güzel çünkü çok fazla kuralı veya kalıplı bir dans değil diğer danslarla kıyaslayabildiğim kadarıyla söylemek gerekirse biraz daha özgün doğaçlamaya çok açık. Aslında herkes aynı şeyi öğrense bile herkesin birbirinden çok farklı göründüğü bir dans. Çünkü kendinden çok şey katabiliyorsunuz. Belki o yüzden herkes dans edebilir diyoruz.”‘Kanser tedavisinden sonra da çok iyi geldi.’İstanbul’dan gelen Necla Münevveroğlu da öğretmen ve dört aydır Swing yapıyor. Daha önce salsa ve halk oyunları yapmış ama “Swing en eğlencelisi” diyor. Düzenlenen etkinlikte 56. doğum gününü de kutlayan Necla Hanım, “Başlamak için yaş hiçbir zaman engel değil” diyerek altı ay öncesine kadar meme kanseri tedavisi gördüğünü anlatıyor.”Bu, insanı mutlu eden bir dans. Kanser tedavisinden sonra da çok iyi geldi. Şimdi, önce yapmam diye önüme koyduğum tüm engelleri kendim yıkıyorum”
Swing Amed’in 25 üyesi varİki aydır Hakan ve Nazlı’dan swing teknikleri öğrenen yaklaşık 25 öğrenci de, “Swing Amed” adıyla dansı devam ettirmekte kararlı. Diyarbakır’da swinge yeni başlayan Fizyoterapist olan Nilüfer Bozbıyık, bu dansı eğlence cenneti olarak tanımlıyor:”İçine girdiğiniz zaman zaten yaşamınıza dokunan bir dans. Sadece kursa geldiğiniz veya partilerde değil, gerçekten yaşamınıza dokunan sihirli bir dans” diyor ve o da Uğur gibi swingin bir yaşam tarzı olduğuna inanıyor. Swinge karşı kendisine gelen reaksiyonların şaşkınlık olduğunu ifade ediyor.
kaynak: Diyarbakır’da davullu zurnalı Swing – BBC Türkçe
Anadolu Ajansı, DHA, İHA tarafından geçilen tüm yerel haberler bölümünde Haberihbarhatti.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen websiteleri ve ajanslardır.
Görüş, öneri ya da şikayetiniz paylaşmak isterseniz, İletişim Formunu doldurarak bize ulaştırabilirsiniz. En kısa sürede değerlendirip size geri döneceğiz.
Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Facebook sayfamızı takip edin!
Kaynak: http://www.haberihbarhatti.com/2018/diyarbakirda-davullu-zurnali-swing-bbc-turkce/4154/
0 notes
Photo
Sondakika https://www.news.gen.tr/ibb-baskani-uysala-24-yil-sonra-sivas-katliami-sorusu.html
İBB Başkanı Uysal’a 24 yıl sonra Sivas Katliamı sorusu
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’a 24 yıl sonra Sivas katliamında sanıkların avukatı olduğu için pişman olup olmadığı soruldu. Soru üzerine salonda buz gibi hava eserken Uysal ‘Sivas olaylarıyla ilgili tespitim, o günkü tespitimle kesinlikle örtüşmüyor. Şu anda çok farklı bakıyorum’ dedi.İBB Meclisi’nin oturumu öncesi grupları ziyaret eden Mevlüt Uysal’a CHP’li İBB Meclis Üyesi Hüseyin Sağ, 1993 yılındaki Sivas Katliamı’nın sanıklarının avukatlığını yaptığını hatırlatıp, “Bugün olsa Sivas Katliamını savunur musunuz? Bir özeleştiri yapmayı düşünüyor musunuz?” sorusunu sordu.Sağ’ın sorduğu soru salonda buz gibi bir hava estirdi. ‘DAVALARA GİRMEKTEN PİŞMAN DEĞİLİM, ANCAK…’Hürriyet’ten Fatma Aksu’nun haberine göre Uysal, o soruyu şöyle yanıtladı: “Sivas davalarına girmekten pişman mısınız, hayır pişman değilim. Ancak Sivas olaylarıyla ilgili tespitim, o günkü tespitimle kesinlikle örtüşmüyor. Şu anda çok farklı bakıyorum. Sivas olayları halkın birbirine yaptığı bir şey değil. Orada can verenler de, orada hapis yatıp bedel ödeyenler de mağdur diye bakıyorum. Nasıl ki, oradaki vatandaş bire bir oraya yakma niyetiyle gitmediyse. Bedel ödeyenler de böyle bir niyetle oraya gitmedi. Maalesef, bizzat avukatlığını yaptığım vatandaş, hiç orada bulunmamasına rağmen idam cezasına çarptırıldı. Ayakkabıcılık yapıp, İstanbul’a ayakkabı almaya gelen bir vatandaş idam cezasına çarptırıldı. Bakışım o. Türkiye bu olayları çok yaşadı.. İnşallah, şimdiden sonra bu tür olayları yaşamayız.O süreçte biz bir şekilde şuna inanıyorduk. Hiç kusuru olmayan, masum olan, orada muhafazakar olan kesimin üzerine bir şey yıkılmaya çalışılıyor.”“OLAYI BASİTLEŞTİRİYORSUNUZ”Bu sözler üzerine CHP’li meclis üyesi Hasan Tapan’ın “Olayı basitleştiriyorsunuz” cevabının ardından gerilim yaşandı.CHP Grup Başkanı Ertuğrul Gülsever ve yanındaki CHP’li meclis üyeleri, arkadaşlarını susturmaya çalışırken, Uysal, “Eğer Böyle anlıyorsanız söyleyeceğim bir şey yok” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “O süreçte baktığım pencereden yaptığım mücadele doğru mu derseniz, evet doğru. Nasıl ki 12 Eylül öncesinde, karşılıklı birbirine silah çeken iki kardeş yaptığının doğru olduğuna inanıyordu, mesele bu. Bugün tek duamız, bir daha böyle olayların yaşanmaması. Ben aynı zamanda Munzur şenliklerine giden belki ilk Ak Partili belediye başkanıyım. Ovacık Belediyesi’ne araç hediye eden tek belediye başkanıyım. Olaya biraz böyle bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Sadece benim böyle bakmam yetmez, toplumun çoğunluğu böyle bakarsa toplumu dönüştürürüz diye düşünüyorum.”
Kaynak : http://www.birgun.net/haber-detay/ibb-baskani-uysal-a-24-yil-sonra-sivas-katliami-sorusu-190326.html
0 notes
Text
Yücel turizm için düğmeye bastı
Son dakika haberleri Alanya'nın en hızlı internet haber sitesi Alanya Express'te http://www.alanyaexpress.com/yucel-turizm-icin-dugmeye-basti/
Yücel turizm için düğmeye bastı
Alanya Belediyesi Eylül Ayı Olağan Meclis Toplantısı Alanya Belediye Meclis Salonu’nda gerçekleştirildiMecliste gündem maddeleri komisyondan geldiği şekilleriyle onaylanırken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Belediye Meclis Grubu, turizmdeki düşüş ve esnafın içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik durumun araştırılması için Belediye Araştırma Komisyonu kurulması için bir önerge verdi. Bu konuda mecliste konuşan CHP Grup Başkan Vekili Erdoğan Toktaş, “Otellerimizin durumu ortada. Her şey Dahil Sistemi ile değerinin çok altında fiyatlar ile Avrupa dışından farklı ülkelerden müşteri bulsalar bile ancak günü kurtarmakta, kazançları ile bankalara ve piyasalara olan borçları ödeyemez duruma gelmişlerdir. Alanya’da iş yaşamı uzun süreli sürdürülebilir olmaktan çıkmış, günübirlik yaşanır hale gelmiştir. Bu kötü gidişata doğru bir teşhis konulup, acil çözüm üretilemezse sadece iş yaşamımızda değil, toplum olarak sosyal hayatımızda ciddi olumsuzluklara neden olabilir. Vatandaşlarımız bizi sorunlara çözüm üretsin diye Alanya Belediye Meclisi’ne seçip gönderdi. Bunun içinde iki yıldır hem turizmcilerimizin, hem de esnafımızın içinde bulunduğu sorunlara dönük çözüm üretilmesi için Araştırma Komisyonu’nun kurulmasını istiyoruz” derken, Başkan Yücel, ‘Turizm Komisyonu var. O komisyonda raporlar hazırlansın” dedi.”ESNAF TURİZMDEN FAYDALANAMIYOR”Yücel’in sözleri üzerine CHP Belediye Meclis Üyesi Erdoğan Toktaş, “Ben de Turizm Komisyonu Üyesiyim. Turizm Komisyonu’nda ciddi raporlar hazırladık. Sürekliliğini maalesef sağlayamadık. Turizm Komisyonu da atıl kaldı, bir kaç yıldır da toplanmadı. Yani sorunlarımız tepe noktasında. Son iki yıldır da Alanya esnafının durumu çok kötü. O komisyon biraz atıl kaldı, daha aktif çalışabilecek, her ay toplanabilecek, konulara çabuk çözüm üretebilecek, daha mobil bir Araştırma Komisyonu istiyoruz. Bir de Esnaf Komisyonu var. Bu iki konuyu birlikte özellikle de gerçekten esnafın canı çok yandı. Hepimizin turizmde yetkisi var ama turizm birleşenleri içinde en çok canı yanan da esnaftır. Önümüzdeki yıl esnafın durumunun ne olacağı belli bile değil. Esnaf iki yıldır bir şey alamıyor. Belki bu konular Belediye Meclisi’ni aşıyor ama biz o insanlardan oy aldık. Biz esnafın en zor zamanında yanında olmazsak belki aldığımız oyları çok hak etmiyor olacağız” diye yanıt verdi.”KOMİSYON TOPLANMIYOR”AK Partili Meclis Üyesi Şükrü Cimrin, “Turizm Komisyonu daha aktif ve düzenli çalışıyor olsa bizim böyle bir ihtiyacımız da olmaz. CHP Grubu’nun önerisi de bu ihtiyaçtan kaynaklanıyor. İlk Turizm Komisyonu’nu kurduğumuzda 6 kere toplantı yaptık, her toplantımızda bir şeyler ürettik. Ondan sonra her ne sebepse toplantılarımız düzenli olmadı, daha sonra seçim oldu ama yine de değişen bir şey olmadı. Araştırma Komisyonu, orta ve uzun vadeli çalışacak. Bence başkanımız bize Turizm Komisyonu kesin toplanacak derse, her ay rutin konuların üstüne gidebilirsek daha faydalı olur diye düşünüyorum” dedi. “HAVANDA SU DÖVMEYELİM”Aynı zamanda Turizm Komisyonu Başkanı olan MHP’li Celal Taşkın, “Alanya’nın dünden bugüne kronikleşen turizm meselesinin çözümüne dönük ortaya atılan mesele, şehirdeki herkese ait meseledir. Yıllardan buyana hep söylenen ama içi doldurulamayan yıl 12 ay turizm dediğimiz turizmin içinin doldurulmadığı bir gerçektir. Bu nedenle kurulacak olan Araştırma Komisyonu’nun ne kadar çalışacağını ve başarılı olacağına da inanmıyorum. Biz aspirin yerine bir antibiyotik bulalım diyorlar. Turizm ve esnafın sorunlarına çözüm önerileri bulan Sivil Toplum Kuruluşları vardır. Biz 15-20 yıl önce turizm adına ortaya konan sorunlar gibi bu havanda su dövmekten öteye olmaz” diye konuştu.CİMRİN KIZDITaşkın’ın bu sözleri üzerine AK Partili Cimrin, “Celal Bey, havanda su döveceğinizi düşündüğümüz için mi Turizm Komisyonu’nu toplamıyorsunuz. Ben 17 yıldır ALTAV ve ALTİD’de önemli görevlerdeyim. Bugüne kadar da Alanya için hep zamanımı harcadım. Bir çok sorunun çözümü içinde çalışma yaptık ve başarılı olduk” şeklinde yanıt verdi.”FAHRİ BAŞKAN OLURUM”Meclisteki bu tartışmalar üzerine Başkan Yücel, “Ben Alanya Belediyesi Turizm ve Esnaf Komisyonları’nı gelecek hafta toplayacağım. Her iki komisyondaki arkadaşlarımızı da toplantıya çağırıp, bu toplantıya fahri olarak başkanlık yapacağım. 10 kişilik grupla özel bir toplantı yapacağım. Bunun içinde bu komisyondaki arkadaşların birlikte çalışması taraftarıyım” dedi. Yücel’in garanti vermesi üzerine CHP Grubu, Araştırma Komisyonu kurulması önerisini geri çekti.”ARABULUCULUK YAPARIZ”‘Kent Estetiği Komisyonu kurulsun’ yönünde meclise önerge veren AK Parti Meclis Grubu Sözcüsü Kerim Başkaptan, “Mimari anlamda şehrin geleceğini planlayabilecek yapabilmek adına Kent Estetiği Komisyonu kurulması önerdi. Turizmin bir taraftan yapılanması ve ticaretin yapılanması ve bir taraftan da bir takım iyileştirmelerin yapılabilmesi için bizce ihtiyaç var” derken, Başkan Yücel, “Bugüne kadar ben Estetik Komisyonu’nun o işleri değil, arabuluculuk yaptı. Benim gördüğüm Estetik Komisyonları bu. Estetik Komisyonları bitmemiş binalarda ve sıkıntılı işler var ki Biz ne yargıcız ne da hakimiz. Ben bu konuda geri durmak istiyorum. İmar Komisyonu’ndan böyle bir karar çıkarsa da ben uygulamaya geçerim” dedi. Başkan Yücel, AK Parti Grubu’nun bu önerisini İmar Komisyonu’na havale etti.MECLİS SONRASI TELEFERİKAlanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel Alanya Belediye meclis üyelerine Aylık Olağan Meclis Toplantısı bitiminde kale gezisi düzenledi. Meclis üyelerinin eksiksiz katıldığı gezide oldukça keyifli anlar yaşandı. Teleferikle Damlataş Plajı’ndan kaleye çıkan üyeler aşırı sıcağa rağmen geziden oldukça keyif aldı. Geziyi en küçük ayrıntısına kadar düşünen Yücel, misafirlerine Alanya Kalesi’ni bir uçtan bir uca gezdirdi. Üyelere unutamayacakları bir anı bırakan Yücel, kalede yiyecek ve içecek ikram etmeyi de ihmal etmedi. Her tarihi eser hakkında ayrıntılı bir biçimde bilgilendirilen üyeler konuşmaları dikkatlice dinlediler. Meclis üyeleri gezi sonunda başkan Yücel’e teşekkür etmeyi de ihmal etmediler.
kaynak: Yücel turizm için düğmeye bastı
Alanyaexpress.com’un Alanya haberleri bölümündeki haberler otomatik olarak derlenmektedir. Alanyaexpress.com editörleri otomatik akış içinde Yücel turizm için düğmeye bastı haberine editoryal müdahalede bulunmamıştır. Haber içeriklerinden hukuken ilgili ajanslar ve haber siteleri sorumludur.
Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Facebook sayfamızı takip edin!
Kaynak: http://www.alanyaexpress.com/yucel-turizm-icin-dugmeye-basti/
#alanya fetö#alanya haber asayiş#alanya haber izle#alanya konaklı son dakika haberleri#alanya ölüm haberleri#alanya postası#alanya son dakika motor kazası#Asayiş#bastı#düğmeye#gazete alanya#gerçek alanya#haber izle#için#kaza#Konaklı#motor kazası#ölüm haberleri#polis#son dakika#turizm#YANGIN#YÜCEL#Alanya#BÖLGE#GÜNCEL#POLİTİKA#TURİZM
0 notes
Photo
New Post has been published on http://sunsavunma.net/analiz/basarisiz-darbenin-birinci-yilinda-turkiye/
Başarısız Darbenin Birinci Yılında Türkiye
Başarısız Darbenin Birinci Yılında Türkiye
Darbe girişimi, kendilerini Yurtta Sulh Konseyi olarak adlandıran, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir grup tarafından gerçekleştirilmiştir.
Kaynak: AFP, 13 Temmuz 2017
Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 14 Temmuz 2017
Apeldoorn’da bulunan Orpheus Theater’da, Türk toplumu üyeleri 2016 başarısız darbesinin yıldönümünde. (AAP)
15 Temmuz 2016 tarihinde, gece yarısından kısa bir süre önce, baskı altında olduğu açıkça belli olan ve gözyaşlarını zor tutan bir TV spikeri, Türkiye devlet televizyonundan ordunun yönetime el koyduğunu duyurmuştur.
TV spikerinin, Silahlı kuvvetler adına okuduğu bildiriden kısa bir süre sonra, toplam 249 kişinin hayatını kaybettiği şiddet gecesinde, savaş uçakları Ankara’yı bombalamaya ve tanklar İstanbul’un caddelerini doldurmaya başlamışlardır.
Fakat 12 saat sonra Başbakan Binali Yıldırım, başbakanlık binası önünde yaptığı açıklamada, yönetime el koyma yönündeki rezil teşebbüsün yenilgiye uğratıldığını ifade etmiştir.
Darbecilerin yenilgiye uğratılması süratle gerçekleşmiş, sonuçları acımasız olmuş ve Türkiye tarihinde gerçekleşen en büyük ezme harekâtı, darbeyle ilgili suçlamaları reddeden, ABD’de sürgünde yaşayan imam Fethullah Gülen taraftarlarını hedef almıştır.
15 Temmuz 2016 gecesi gerçekleşen olayların akış sırası hakkında hala cevaplandırılması gereken sorular mevcuttur ve muhalefet bu soruların cevaplarını bulmak için titizlikle çalışmalarını sürdürmektedir.
Patlak veren darbe, Türkiye’nin büyük istihbarat servisi tarafından nasıl oldu da fark edilmemiş ve sonrasında bu kadar kısa bir sürede nasıl bastırılmıştır?
Zırhlı araç üzerindeki halk İstanbul sokaklarında dolaşırken. Temmuz 2016
15 Temmuz 216 günü ciddi bir şeyler olabileceği yönünde elde edilen bilgi neden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile paylaşılmamıştır?
Ve neden kilit personel, parlamento tarafından başarısız darbeyi soruşturmak üzere kurulan komisyona bilgi vermemiştir?
Silk Road Studies Program’den İstanbul’da görevli Gareth Jenkins AFP’ye yaptığı açıklamada, açık bir soruşturma olmadığını, komisyon tarafından yürütülen soruşturmanın tam bir hayal kırıklığı ve hatta korkutucu olduğu açıklamasını yapmıştır.
Hükümet tarafı ise, hiçbir şey saklamadığını iddia etmekte ve darbenin örtülü olduğu yönündeki iddiaların, hayatlarını kaybedenlerin hatıralarına hakaret olduğunu ileri sürmektedir.
Parlamento komisyonu ve sürmekte olan davalardaki ifadelerden Türk medyasına yansıyan bilgilere göre, Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Başkanı Hakan Fidan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, darbenin olacağını 15 Temmuz günü öğle saatlerinde bilmektedir.
Binbaşı O.K. olarak nitelendirilen kara havacılıktan bir pilot, saat 14.20’de Ankara’da bulunan MİT karargâhına gitmiş ve yetkilileri, en azından Milli İstihbarata Teşkilatına yönelik bazı faaliyetler hakkında uyarmıştır.
Binbaşı O.K. verdiği ifadesinde; ‘‘Kitlesel bir faaliyet ve hatta bir darbe olabilir. Darbe kelimesini kullandığımı çok iyi hatırlıyorum’’ sözlerini kullanmıştır.
Türk askerleri İstanbul’daki Taksim Meydanında nöbet tutarken. Temmuz 2016
Darbe olabileceği yönündeki uyarı, Milli İstihbarat Teşkilatına (MİT) saat 16.30 civarında verilmiş, sonrasında da MİT Başkanı Hakan Fidan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ı bilgilendirmiştir.
Fakat Erdoğan darbeyi, 15 Temmuz akşamında, gizli servis üyesi olmayan eniştesinden öğrendiğini iddia etmiştir.
Genelkurmay Başkanı Akar, bütün gece boyunca darbeciler tarafından esir tutulmuştur. Ankara’nın merkezine, sonradan darbenin kilit yöneticilerinden olma iddiasıyla tutuklanan, kendisine eşlik eden Tümgeneral Mehmet Dişli ile helikopterle dönmüştür.
Özel Kuvvetler Komutanı General Zekai Aksakallı’nın ise üst düzey komutanları, Türk hava sahasını bütün uçuşlara kapatmaması ve darbe gecesi askerleri kışlalarda mesaiye devam ettirmemesi nedeniyle eleştirdiği bilinmektedir.
Soru İşaretleri
2016 yılı Ekim ayında, parlamentodaki siyasi partilerin milletvekillerinden oluşturulan bir komisyon, başarısız askeri darbe girişimini incelemeye başlamıştır.
Ankara’da darbe gecesi bir yaralıya yardım edenler. Temmuz 2016
Muhalefet hem Fidan hem de Akar’ın komisyonun huzurunda bizzat ifade vermelerini talep etmiş, fakat bu talep komisyondaki iktidar partisi milletvekilleri tarafından reddedilmiştir.
Ana muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bu konu hakkında AFP’ye yaptığı açıklamada; ‘‘Biz ne savcı ne de hakimiz. Biz kimseyi mahkûm etmeyeceğiz. Biz sadece sorularımıza cevap almak istiyoruz.’’ ifadelerini kullanmıştır.
Parlamentoda kurulan soruşturma komitesinin üyesi olan Tanrıkulu, sözlerine ‘‘Maalesef bu fırsatı kendi ayakları ile teptiler, bu nedenle soru işaretleri devam edecek.’’ şeklinde sürdürmektedir.
Eski ordu komutanları, bir istihbarat şefi ve bürokratlar ile tanıkların dinlenmesi sonrasında, planlanan süreden bir ay önce 2016 yılı Aralık ayında, komiteye raporunu tamamlaması talimatı verilmiştir.
Jenkins, hükümetin gizlediği sinsi bir planı olabileceğini, belki de darbeye karşı gösterdiği tepkideki beceriksizliğini gizlemeye çalışıyor olabileceğini ifade etmektedir. Jenkins’e göre darbe girişimi, karmakarışık ve çok iyi organize edilmemiş bir faaliyettir.
Jenkins açıklamasını ‘‘İnşallah bir gün gerçekler ortaya çıkacak’’ sözleri ile tamamlamaktadır.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, yetkililerin darbeyi önceden bildikleri ve sonradan sonuçlarından yararlanmak için yapılmasına müsaade ettikleri yönündeki iddiası ve ‘‘Kontrollü Darbe’’ söylemi hükümeti öfkeden deliye döndürmüştür.
İfadelere göre, darbecilerin aslında darbeyi 16 Temmuz 2016 sabahı, saat 03.00’de başlatmayı planladıkları, fakat yetkililerin haber alması üzerine başlama saatini 22.00’ye çektikleri ortaya çıkmıştır.
Darbenin arkasındaki gerçek ismin kim olduğu ve başarılı oldukları takdirde darbecilerin hangi siyasi liderleri ele geçirecekleri ve kontrol altına alacakları hakkındaki sorular da henüz cevaplandırılmamıştır.
Hükümet, darbenin, Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) olarak adlandırdığı, Gülenciler tarafından, yönetime el koymak maksadıyla yapılan basit bir girişim olduğunu söylemektedir.
Fakat bazı gözlemciler gerçeği biraz farklı görmektedirler. Avrupalı diplomatik bir kaynak, darbe girişiminin muhtemelen Gülenciler, Kemalist (laik) subaylar ve fırsatçılar tarafından kötü bir şekilde hazırlanan ve uygulanan bir girişim olduğunu ifade etmektedir.
Çevirenin Notları: Yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir ve AFP’nin görüşlerini yansıtmaktadır. Yazının çevrilmesi, Sun Savunma Net sitesi ve çevirenin AFP’nin görüşlerini paylaştığı anlamına gelmemektedir. Yazının orijinaline aşağıdaki link üzerinden erişebilirsiniz.
http://www.sbs.com.au/news/article/2017/07/12/first-anniversary-turkeys-failed-coup-approaches
(FILE) People attend to a wounded person in Ankara, Turkey, July 2016.
#15 Temmuz#Askeri Darbe#CHP#Hakan Fidan#Hulusi Akar#Kemal Kılıçdaroğlu#Kontrollü Darbe#MIT#Rezil Teşebbüs#Türkiye#Yurtta Sulh Konseyi#Zekai Aksakallı#ANALİZ
0 notes
Text
[170301] Inquisitr'in, BTS ile WINGS:YNWA Hakkındaki Röportajı
Satış rekorları kıran son albümleri WINGS: You Never halk Alone'un yayınlanmasıyla birlikte, oldukça güçlü K-Pop grubu BTS, yedi kişilik erkek grubunun uluslararası müzik alanında oldukça etkili olduğunu kanıtladı. Albüm satışlarının artışının ve 'Spring Day' videosunun dört günde Youtube'da 25 milyon izlenmesi geçmesinin ardından, heyecan uyandıran K-pop grubu The Insquisitr'ın sorularını yanıtlamak için zaman ayırdı.
Radikal saç değişikliklerinden hayranlarla olan unutulmaz anlamla, BTS üyelerinin başarılarıyla meşgul olmaları, gelecek için hedefleri ve bazı yeni, ilginç projeleri?! olma olasılığı.
S. WINGS: YNWA için yaptığınız oldukça hoş saç rengi değişiklikleriyle ortalığı sallıyorsunuz. Bunların arkasındaki hikaye ne?
BTS: WINGS: YNWA, önceki albümü ile WINGS'te söylemediğimiz tüm tamamlayıcı hikayeleri barındırıyor. WINGS’te, tüm üyeler kısa filmlerde, müzik videolarında ve fotoğraflarda içsel çatışmalarını ve mücadelelerini gösterdi. Dürüst olmak gerekirse, hepimiz orta çağdan esinlenmiş moda ve tasarımlar konusunda oldukça ciddi görünüyorduk. Yeni albümde, hikayeleri biraz farklı bakış açılarından söylüyoruz ve yedi üye ortalığı karıştıran ve amaçsızca dolanan gençler gibi görünüyor: Tatlı saç rengi değişiklikleri ile farklı görünmeyi istedik, daha genç, daha parlak ve daha sıcak. Belki de bu yüzden fotoğraflardaki ve videolardaki saç rengi değişikliklerini fark ettiniz.
S. Müzik videolarınızda edebi işlere ustaca yer vermenizi fark etmemek mümkün değil. Aranızda kitaplara tutkun olan var mı?
BTS: Rap Monster BTS içindeki kitap tutkunlarından biri. Elinde her zaman bir kitap taşır, özellikle uluslararası turlarda. BTS için birçok şarkı sözü yazıyor ve felsefeden şiire oldukça çeşitli türde kitap okuyarak ilham alıyor. Bazı edebi işlere ustaca yer vermeler, bir çoğunun kitap ve film tutkunu olmasından dolayı BTS yaratıcıları ve yapımcıları tarafından yapılıyor.
S. WINGS: YNNVA'da favoriniz hangi şarkı ve neden?
RM: "Spring Day" -İlk defa ana şarkımın ana melodisini ve sözlerini ben yazdım.
SUGA: "Spring Day" -Eski arkadaşlarımla olan kişisel deneyimime dayanarak ana sözleri ben yazdım. Onlarla olan hüzünlü hatıralarım hakkında ve ne zaman dinlesem beni duygulandırıyor.
JK: "Not Today" -Albümdeki en havalı tınıya sahip şarkı ve şarkının koreografisini oldukça seviyorum.
S. Geçmişte oldukça güzel İngilizce coverlar yaptınız. Yakınlarda İngilizce şarkı yayınlayacak mısınız, böylelikle daha geniş bir dinleyici kitlesine ulaşabilirsiniz?
BTS: BTS olarak Korece en iyi sergileyebileceğimiz şarkılara odaklanıyoruz ama yaptığımız iş dil engeline rağmen dünyadan iyi tepkiler alıyor. Her neyse, dünya çapında daha geniş bir kitleye ulaşabilirsek, diğer ünlülerle İngilizce veya farklı dillerde çalışmak için her birimiz oldukça iyi profesyonel imkanlara sahibiz.
S. Son yıllarda en başarılı K-pop sanatçılarından biri olmanızın yanı sıra, gerçekçi ve alçakgönüllü kalmayı başardınız. Sizi gerçekçi tutan şey ne?
RM: 'Diğerlerinden farklı mıyım?' Bu soruyu her zaman kendime soruyorum ve cevap farklı değilim. İnsanlar beni olduğum gibi seviyor ve bu şekilde kendim olmayı ve mütevazı bir insan olmayı başarabiliyorum.
V: Neden alçakgönüllü olmayalım? Ben sadece sıradan bir insanım ve insanlara kim olduğumu göstermek istiyorum. Asla olmadığım bir insan gibi davranmam. Alçakgönüllü kalmaya devam edeceğim ve daha iyisini yapacağım.
JK: Bizler sadece arkadaş edinmek isteyen sıradan insanlarız ve bizi gerçekçi tutan bu. ABDdeki hayranlarla daha da yakın olmak istiyorum!
JM: Tüm BTS üyeleri, benim gibi kendilerini müziği ve performans yapmayı seven biri olarak görüyor. Kendimi ünlü biri olarak düşünmüyorum.
J-HOPE: Bir halk figürü olarak hep dikkatli olmaya çalışıyorum. Ve aynı zamanda, hayranlarımla yakınlaşma.' umuyorum. Doğru dengeyi kurmada başarılıysanız, bu sizi ünlü biri olarak gerçekten alçakgönüllü yapar.
Son albümleri de muhtemel gelecek planları hakkında olan soruların, yanı sıra, BTS güçlü hayran kitlelerine yönelik soruları da yanıtladı. .Sonuç olarak, grup hakkında en çok takdir edilecek şey Dünya çapındaki milyonlarca hayranlarıyla aralarında olan iletişim. New Jersey/ABD'den BTS A.R.M.Y'nin üyesi olduğunu iddia eden Ishartt Chameli, grubun müziğini ve performanslarının tüm çekiciliğini tanımladı.
"Onları sahnede izlemek ve müziklerini dinlemek bana güç ve umut veriyor, ayrıca müzik videoları beni etkiliyor. Ortaya koydukları zor çalışmaları takdir ediyorum. WINGS: YNWA, biz ARMY'lerin beklediğinden daha iyi. Onlar cidden şaşırtıcılar ve asla hayal kırıklığına uğratmıyorlar."
Her zamanki gibi, K-pop grubunun hayranlarının geniş çaptaki başarılarını onaylamasının yanı sıra, herkesin bildiği ve sevdiği BTS hala aynı.
S. Şubat sevginin/aşkın ayı. Hayranlarınız için harika (sevgililer günü) mesajlarınız var mı?
JIN: Çikolatadan daha tatlısınız. Sizin hakkınızda düşünmek bile dünyamı tatlılaştırıyor.
J-HOPE: Çikolata kadar tatlısınız! Sevgililer gününüz kutlu olsun!
JK: Kendinize tatlı bir şeyler alın ve dişlerinizi fırçalamayı unutmayın! Her zaman mutlu kalın.
S. Bir hayrandan aldığınız en akılda kalır hediye/jest ne?
V: A.R.M.Y'ler oldukları gibi en güzel hediyeler. Sizi seviyorum!
JIN: Bazı hayranlar BTS adı altında ihtiyacı olan insanlara bağış yapmış. Hayranlardan gelen her hediye için teşekkür borçluyum ama nazik kalplerden gelen bağışlar beni mutlu etti ve bunun için minnettarım.
JM: En akılda kalıcı jest hayranların yeni albümümüzün yayımlanması hakkında yaptığı nazik ve neşeli yorumlar.
JK: Bir kaç yıl önce bir Cadılar Bayramı partisi yaptık ve Cadılar Bayramı için mükemmel aşırı makyajı ve kostümüyle bir hayran vardı. Hayatımdaki en iyi andı!
Tabi ki son albümlerinin durmak bilmeyen başarısıyla birlikte, uluslararası K-pop Dünyasının sayısız fanı, 2017'de grup için büyük bir ödülün olup olmayacağını merak ediyor. Geçen yılki ilk Daesanglarıyla birlikte, BTS'ten Suga, grubun tutkusunu ve hayranlar için en iyi olanı onlara ulaştırmaya çalışacaklarını onaylanarak röportajı sonlandırdı.
S. A.R.M.Yler bu yıl yeni bir Daesang beklemeli mi?
SUGA: Kalpten ısıtmak ve en iyi performansı göstermek için şarkılarımıda elimizden geleni yaptık, böylece Dünya’daki tüm ARMY'ler BTS ile gurur duyabilirdi. 2016'daki Daesang’dan sonra bile gerçekçi ve alçakgönüllü kalmaya çalışıyoruz ve bir başka Daesang sadece artist olarak ulaşmak istediğimiz bir hedef. BTS olmaya devam eder, bir artist olarak ne yapmamız gerektiğini bilir ve tutkuyla performans sergilersek ne istersek elde edeceğimize inanıyoruz.
Son albümlerinin başarıyla piyasaya sürülmesinin ardından, BTS Dünya çapında bir tura başlıyor, Santiago, Şili ve Amerika'da New York, Chicago ve Los Angeles dahil altı şehirde biletlerin satışı yapıldı. Güçlü K-Pop grubunun biletleri neredeyse hemen satıldı.
0 notes