#hayal et
Explore tagged Tumblr posts
imagineangel · 2 years ago
Text
Hiç bir şey düşündüğümüz gibi değil, herşey yaşadığımız gibi..
118 notes · View notes
sezginer35 · 1 year ago
Text
Bütün savaşların ve karmaşanın sebebi ülkeler ve dinler değil mi? John Lennon, “Ülkelerin ve dinlerin olmadığı bir dünya hayal edebilir misiniz?” diye sorduğunda yıl 1971’di. Imagine, şu anda tüm zamanların en iyi şarkılarından biri olarak kabul ediliyor.
Cennet’in olmadığını hayal et
Denersen göreceksin ki kolay
Altımızda Cehennem yok
Üstümüzde yalnızca gökyüzü
Hayal et tüm insanların
Sadece bugün için yaşadığını
Ülkelerin olmadığını hayal et
Yapması zor değil
Ne uğruna öldürecek ya da ölecek bir şey var
Ne de dinler
Hayal et tüm insanların
Huzur içinde yaşadığını
Bana hayalperest diyebilirsin
Ama bil ki yalnız değilim
Umuyorum ki bir gün sen de bize katılırsın
Ve dünya tek yürek olur
Mülkiyetin olmadığını hayal et
Merak ediyorum yapabilir misin
Açgözlülüğe de açlığa da gerek yok
İnsanların kardeşliği
Hayal et tüm insanların
Bütün dünyayı paylaştığını
Bana hayalperest diyebilirsin
Ama bil ki yalnız değilim
Umuyorum ki bir gün sen de bize katılırsın
Ve dünya tek yürek olarak yaşar
youtube
İyi geceler 🍷🍷
35 notes · View notes
gunisigi28 · 11 months ago
Text
Belirsizlik aslında her şeyden çok daha korkunç değil midir? Düşünün evde tek kaldınız küçük bir çocuksunuz ve yanlışlıkla annenizin en sevdiği bardağı kırdınız. Ne hissedersiniz? Eğer anneniz sakin narsist bir anne değilse pek de aklınızı kurcalamaz fakat tam tersi ise eminim kafayı yersiniz. Belirsizlik bütün ihtimalleri barındırır içinde, korku,heyecan, üzüntü,nefret, şaşkınlık.. Belirsizlik bir karadelik gibidir. Sonsuzdur. Ucu bucağı yoktur ve sizi içine çeker. Sürekli aklınızı rahatsız eder. Fakat anneniz eve gelir ve size kızsa bile rahatlarsınız. Çünkü artık belirsizlik yoktur ortada bir olay vardır ve bu olay sonucunda gerçekleşen bir sonuç vardır. En kötü ihtimal bile belirsizlikten daha iyidir her zaman. Bir arkadaşınızın vefat ettiğini öğrenmek mi yoksa arkadaşınızın bir anda ortadan kaybolması veyıllarca haber alınamamaması mı? Seçim sizin. Fakat kendinizi var olan karakter yerine koyduğunuz zaman kesinlikle durumu daha iyi kavrarsınız. Bir örnek vermek istiyorum..
"Küçüğe acıyıp acımadığımı sordun, değil mi? Cevabım, artık acımıyorum, olacak. Çünkü bu zor gelse de, cezalandırıldığı andan itibaren içi rahatlamıştır. Asıl dün mutsuzdu, zavallı atı kırıp ocağa attıktan sonra evdeki herkes onu ararken, her an, her dakika bulunacağı korkusuyla yaşıyordu. Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar korkunç değildir. Kızımız da cezası kesinleşir kesinleşmez hafifledi. Ağlaması seni şaşırtmamalı, bu sadece bir boşalmaydı, önceden baskı altında içinde duruyordu. İçte tutulan gözyaşları akıtılanlardan daha acıtıcıdır. O eğer çocuk olmasaydı veya içini en gizli noktasına kadar görme olanağımız olmasaydı, inanıyorum ki aldığı cezaya ve döktüğü gözyaşlarına rağmen, dün olduğundan çok daha hoşnut olduğunu görürdük. Oysa dün, görünürde kaygısızca ortalıkta dolaşıyordu ve kimse onu suçlamıyordu."
Yazı Stefan Zweig'in "Korku" adlı kitabından alınmıştır. Sayfa 45. Türkiye İş Bankası Yayınları. Kitabın konusunu da aşağıya bırakıyorum.
Evli ve iki çocuklu Irene Wagner, varlıklı bir avukatın eşidir. Hizmetkârların ve dadıların her işi gördüğü evinde geçirdiği tekdüze hayatın onu tatmin etmediğini bir davette genç bir piyanistle karşılaşınca anlar. İdeal aile gibi görünseler de bu yüzeyin altında, sırlar, tatminsizlikler, hatalı kararlar yatmaktadır.
10 notes · View notes
efsungeradam · 4 months ago
Text
Bu saate kadar uyutmayan lanet dusunceler. Neden kahrolup beynimden gitmiyorsunuz?
Biliyorum yalanlar söylendi, inandın. Yapmacık sözlere kandın, oyunlara geldin. Belki de yara bandı yapılıp kullanılıp atıldın.
Çok kere düştün, zor acılara kol kanat olmaya çalıştın, reddedildin.
Yine de her şeyini verdin, hiçbir şeyi oldun.
Sen, sevgili ben:
Sevdin, sevilmedin.
Özledin, özlenmedin.
Bekledin, beklenmedin.
Unutmadın, unutuldun.
Sen sevgili ben: Bu lanet gerçekleri kabul et ve uyu artık! Seni senden başkası kurtaramaz, bunu anla.
Lütfen.
06.22
18 notes · View notes
sessizligipaylasmak · 4 days ago
Text
Bazen içimde bir duraksama hissediyorum, sanki zaman durmuş gibi. Yüreğim bir bozuk saat gibi, her şeyin etrafında dönerken ben aynı noktada kalıyorum. O anların sıcaklığı, sevdiğim anıların yankısı içimde yankılanıyor.
5 notes · View notes
gecelersenianar · 1 year ago
Text
Sikeyim güçlü olmayı tükendim aq
5 notes · View notes
kelebeginmutlulugu · 9 months ago
Text
Hani her şey bitmesine rağmen içinde yeniden başlayabilme umudu var ya işte o artık bende bitti.
1 note · View note
ruhsalseyler · 9 months ago
Text
Hayalleri Gerçeğe Dönüştürmek
0 notes
kalopcia · 1 year ago
Text
ne tuhaftı bugün ya...
1 note · View note
formyfuturemoments · 2 years ago
Text
Merhaba,
Bu bir veda konuşmasından uzak bir veda konuşması olacak.Deniz, güneş, kuşların sesi etrafımda. Kendim için bir şey yapmak istiyorum. Buralardan gitme kararı aldım. Elbette dönerim. Biliyorsun ki çokta kararlı değilim ama şimdilik gitmeliyim. Kendimden uzağa, kendimi bulmaya.
Uğrunda yaşayabilecek yaşam için. Bekle beni.
0 notes
yesilkelebek · 4 months ago
Text
Buradaki insanlar ne yapıyor biliyor musunuz ?
Şehid düşenlerden geriye kalan ceset parçalarını toplamaya çalışıyorlar !!!
- Hayal edebiliyor musunuz; İnsanlar yok oluyor ve onlardan geriye sadece birkaç parça et kalıyor..
🇵🇸 FREE GAZA 🇵🇸
103 notes · View notes
hataysekshikayelerisblog · 6 months ago
Text
Karımı Kuryelere Siktirdim! (Emre 24 Y., İstanbul)
Selamlar ben Emre. 24 yaşındayım. 2 yıldır evliyim. Karım Leyla 23 yaşında, sarışın, ela gözlü, aynı Barbi bebek gibi çok güzel ve sexydir. Kendisini lisede okurken görmüş ve aşık olmuştum. Ama o sınıfından Murat diye bir çocukla çıkıyor, tüm okul onların ilişkisini konuşuyordu. Lise sona gelmiştik. Bu Murat Leyla'yı aldatmış galiba ve bu yüzden ilişkileri bitmişti. Leyla çok üzgün ve boştaydı. Bu durumu değerlendirip onunla yakınlaştım ve çok geçmeden çıkmaya başladık. Leyla'yı kenime aşık etmeyi başarmıştım. Lise balosunda da onunla birlikte olmuş ve aslında bakire olmadığını ozaman öğrenmiştim. Büyük ihtimalle Murat onu bozmuştu. İşte ozaman bunu düşününce sikim hareketlenmeye başlamıştı. Artık otuzbir çekerken hep Murat'ın Leyla'yı sikerkenki halini hayal ediyordum. Sürekli bunu düşünüyor, artık pørnø sayfalarında hep karısını paylaşanların pørnølarını seçiyor ve durmadan otuzbir çekiyordum.
Lise sonrası ikimiz de aynı şehirde üniversite okuyorduk. Leyla'yla olan ilişkimiz cinsel yönde de artış göstermiş, sürekli birlikte olmaya, yatmaya başlamıştık. Leyla'nın giyimine de hiç karışmazdım, hatta özellikle mini etek, şort almasını, kendisine çok yakıştığını söylüyordum. Çünkü üniversitede olsun, dışarda olsun, bütün erkeklerin gözleri hep Leya'nın üstünde, sürekli bacaklarına, götüne bakıyorlar ve bu durum beni çok azdırıyordu. Hatta bir gün gece klübüne gittik ve onu bilerek sarhoş edip birkaç erkeğin ona sulanmasına da izin vermiştim. O akşam onu okadar güzel sikmiştim ki, anlatamam.
Üniversite sonrası da hemen evlendik. Evliliğimizin üzerinden iki yıl geçmiş ve ben halen sürekli pørnø sitelerinde, "Karımı paylaştım, karımı siktirdim" gibi içerikli videolar izleyip, bir word sayfasında kaydettiğim karısını siktiren kişilerin anlattığı seks hikayelerini okuyarak otuzbire devam ediyordum. Hatta aralarında sürekli izlediğim, aynı benim karıma benzeyen bir kadını 7-8 zencinin deli gibi siktiği bir pørnø vardı ki, beni benden alıyor, daha ilk 5 dakikasında boşalıyordum.
Ve herşeyin başladığı o akşam: Leyla'nın bilgisayarı bozuluyor ve ben içerideyken kullanmak için benim bilgisayarı alıyor. Sonrasında Word dosyasını açıyor ve direk karşısına benim sürekli okuduğum bir seks hikayesi çıkıyor. Leyla içeriden bağırarak beni çağırıyor ve bahsettiğim hikayeyi göstererek, "Emre bu ne? Böyle şeyler mi okuyorsun sen? Sapık mısın?" diye beni azarlıyor. Ben sesiz kalıyorum. Sessiz kalmam onu daha da sinirlendiriyor ve bana bağırıp duruyor. Artık ona açılmamın zamanı gelmişti. Kendisini bir koltuğa oturtup, durumu açıkladım. Hatta en baştan Murat'ın onu bozmasınından zevk aldığımdan bahsederek, ona tüm fantazilerimi anlattım. Anlattıklarım onun çok hoşuna gitmişti, gözlerinden belliydi, ama halen bana karşı sinirliymiş gibi davranıyordu.
En sonunda favori pørnømu açıp izlettim ve "Bu kadının yerinde hep seni düşündüm!" dedim. Leyla, "Yuh artık, inanamıyorum sana!" deyip odamıza gitti ve iki gün hiç konuşmadık. Taa ki ilk hareket ondan gelene kadar. Bana, "Hiç tanıdığımız birini beni sikerken düşündün mü?" diye sorunca çok şaşırdım. Hemen "Elbeltte, hatta tanıdığımız hemen hemen herkesle düşündüm!" diye cevap verdim. O da, "Mesela?" deyince, "Mesela... Kapıcı Hüseyin efendi!" dedim. "Oha, o adam 50 yaşında be! Başka?" dedi. "Senin iş arkadaşın Çağan!" dedim. Bu çok hoşuna gitmişti ki, gülümsedi. "Başka?" diye sorunca, "Kuzenimle!" dedim. "Peki nasıl hayal ediyordun?" diye sorunca, ben fantazilerimi anlatmaya başladım. Leyla dinledikçe azıyordu, elini şortunun içine sokup amıyla oynamaya başladı. Ben anlattıkça kuduruyor, alt dudağını ısırıyordu.
Yanına yaklaştım ve "Gözlerini kapat ve hiç açma!" dedim. Sonra ellerimi vücudunda gezdirerek, "Beni bir başkasıymış gibi düşün, gözünün önüne onu getir ve sanki şuan benim yerimde o varmış gibi hayal et!" dedim. Sonra dudaklarına yapıştım ve deliler gibi öpüşmeye başladık. Daha önce hiç bu kadar ateşli öpüşmemiştik. Üstündekilerini yırtarcasına soymuştum. Memelerini, amını, bacaklarını yalıyor iyice kudurtuyordum onu. Leyla artık iyice kıvama gelmişti, "Hadi Çağan, gir içime artık, sik beni!" dedi. Aman Tanrım, nasıl zevk alıyordum. Karım iş arkadaşı Çağan'ı hayal ediyor, deliler gibi kıvranıp kendisini sikmesi için yalvarıyordu. Sikimi amına soktuğum gibi ikimiz de boşalmıştık. O akşamdan sonra artık sürekli sikişlerimizde Leyla başkasını hayal ediyor ve ikimiz de zevkten havalara uçuyorduk.
Bir akşam dışarıdan yemek söylemiştik. Kurye yemeği getirmiş ve kapıyı çalmıştı. Leyla da kapıyı açmak üzere giderken onu tuttum ve şortunu indirdim. Altında sadece küloduyla kalmıştı. Bana, "Ne yapıyorsun?" dedi. Ben de, "Kapıyı böyle aç!" dedim. Leyla gözlerime baktı ve azgınlığının arttığını hissettim. Ses çıkarmadı ve kapıyı açmaya gitti. Ben de elimi sikime atıp köşeden izlemeye başladım. Kapı açılınca kurye hayatının şokuna uğramış, kekelemeye başlamıştı. Leyla da yemeği alıp kapıyı kapattıktan sonra, "Yazık çocuğa, dondu kaldı!" dedi. Masayı hazırladık ve gelen yemeği yemeye başladık. Leyla, "Ama çocuk da yakışıklıydı!" deyince, "İçeri davet etseydin ya?" dedim. Bana gözleriyle (Ciddi misin?) der gibi bakmıştı. Sonra espiriye vurdu ve geçiştirdi.
Artık sürekli dışarıdan bir şey söyleyince Leyla'yı yarı çıplak şekilde kapıya gönderiyordum. Hatta ben bilerek sürekli aynı yerden sipariş veriyor ve o yakışıklı dediği kuryeyle tekrar karşılaşmasını sağlıyordum. Yine bir gün Leyla'ya, "Sadece altını değil, üstünü de çıkar, ben sana sütyen getireyim bekle!" deyince, "Yok artık, istersen direk gelsin siksin beni!" dedi. Ben de, "Neden olmasın?" dedim. Bunu diyen sen misin! Üstünü çıkardı ve memelerini eliyle kapatarak kapıyı açmaya gitti. Siparişi alıp kapıyı kapattıktan sonra güldü ve "Yine o çocuk!" dedi. O an iyice aklıma koymuştum, karımı o çocuğa siktirecektim. Yemek yerken bana, "Cidden beni biri sikerken izlememekten çok mu haz alacaksın?" diye sordu. "Evet, hemde çok!" dedim! Leyla da bunu istiyordu, artık anlamıştım.
Hemen telefonu alıp, az önce sipariş verdiğimiz restauranttan yine sipariş verdim, yine aynı çoğunun geleceğini biliyordum. Leyla, "Ne yapıyorsun?" diye sorunca, "Seni o çocuğa siktirecem!" dedim. Leyla hiç ses çıkarmadı, ama çok heyecanlanmış, titremeye başlamıştı. "Git en sexy geceliğini giy hazırlan, çocuğu da salona al, ben salonun balkonuna çıkacam, sizi oradan izleyecem!" dedim. Gitti, benim en sevdiğim incecik tül siyah diz üstü geceliğini giydi. Az sonra kapı çaldı. Leyla çok heyecanlıydı, halen titriyordu. Dudaklarından öptüm ve "Rahat ol, zevkini çıkar!" diyerek yumuşattım. Hemen balkona çıkıp olacakları beklemeye başladım.
Dış kapı salonun hemen önündeydi ve balkondan dış kapı gözüküyordu. Leyla kapıyı açtı. Çocuk Leyla'yı o halde görünce direk içeri girdi ve Leyla'nın dudağına yapıştı, ayağıyla da tek hamlede kapıyı kapattı. Leyla'yı sertçe öperek, ellerini vücudunda gezdirerek salona giriyorlardı. Leyla ise donuk şekildeydi. Ama bir süre sonra o da ellerini çocuğun üzerine attı ve onu soymaya, karşılık vermeye başladı. Çocuk ayakta deli gibi karımın boynunu ve göğüslerini öpüyor, yalıyor, emiyordu. Resmen gözümün önünde karımı yedi bitirdi. Sonra karımın üstündeki geceliği yırtarcasına çıkarıp, karımı koltuğa ittirdi. Kendi üstünde kalan elbiselerini de bir çırpıda çıkarınca artık ikisi de çırılçıplaktı. Koltukta nefes nefese duran karımın üstüne atladı ve "Kaç haftadır bu anı bekliyordum orospu! Sadece göstermek olmaz, seni bağırta bağırta sikecem!" deyip tekrar öpüşüp yiyişmeye başladılar. Arada Leyla'ya iltifatlarda bulunuyor, sık sık da, "Çok güzelsin orospu!" diyordu.
Bense onları izleyerek otuzbir çekiyordum. Çocuk tahminen 18 veya 19 yaşındaydı ve harbiden yakışıklıydı. Ama parasıyla bile karım kadar güzelini bulup sikemezdi. Karım sadece çocuğun altında inliyor, hiç konuşmuyordu, ama aldığı zevk inanılmazdı. Artık çocuk sikini karımın amına yerleştirip sikmeye başlamıştı. Karımın amına pompalarken 'Şak, şak, şak!' diye ses çıkıyor, karım zevk çığlıkları atıyordu. Okadar zevkle sikişiyorlardı ki, koltuktan düşmelerine rağmen durmadan devam ettiler. Bir süre sonra karım titreyerek orgazm oldu. Çok geçmeden çocuk ta karımın içine boşaldı. (Ben kondom kullanmazdım o yüzden de karım sürekli doğum kontrol hapı içerdi, yani bir sorun olmazdı, hatta ben içine boşalmasına, karımı döllemesine çok sevinmiştim). Çocuk hemen üstünü giyindi ve yerde yatan karımın dudaklarını öperek, "Seni böyle bir postada bırakıp gitmezdim, ama patron bekliyor. İşim bitsin geri geleceğim!" dedi ve evden çıktı.
Ben hemen salona girdim ve karımı yerden kaldırdım. Karım da boynuma sarıldı, dudaklarımı öpüp, "Teşekkürler aşkım!" dedi. Ben de, "Dur daha bitmedi, çocuk geri geleceğini söyledi ya!" deyince, "Evet ya! Ne yapacağız şimdi? Bu sürekli gelir, evi de biliyor, rahat bırakmaz bizi!" dedi. Karıma, "Bu akşamı atlatalım sonrasına bakarız, pek sorun olmaz. Hem taşınmayı da planlıyorduk, bu da bahanemiz olur. Bir gelir, iki gelir, kapıyı hep ben açarım, o da korkar gelmez artık!" dedim. Karım, "Acaba ne zaman gelir? Hem geldi mi gitmez, kalır bu sefer, sen ne yapacaksın?" dedi. Ben planı kurmuştum çoktan, "Bu sefer odamıza alacaksın, ben de odaya senin telefonu görüntülü aramaya koyup yan odaya geçip kapıyı da kilitleyip sesizce telefonumdan izleyeceğim sizi!" dedim. Hemen hazırlıkları yaptık. Karım artık utangaçlığını atmış, üzerine sadece sexy geceliğini giymiş, bir an önce çocuğun gelmesini bekliyordu.
Saat 22:00 civarı kapı çalınca, ben yan odaya geçip kendimi kilitledim. Leyla'nın kapıyı açıp, "Kim bu?" diye sorduğunu duydum. Sanırım çocuk yanında biriyle daha gelmişti. Çıkan seslerden anladığıma göre, Leyla kapıyı kapaymaya çalışıyor, ama çocuklar iterek kapanmasını önlüyorlardı. Yine anladığıma göre kapıyı zorlayıp içeri girmişlerdi. Leyla çocuklara, "İçeride abim var!" deyip bana işaret gönderiyor, benden bir hareket bekliyordu. Ben de, karımı iki kişi sikecek, böyle bir fırsatı birdaha bulamam diye ses çıkarmıyordum. Çocuklar önce çekindiler herhalde, ama benden bir ses çıkmayınca da cesaret alıp daha da ileri gittiler. Leyla da benden ses çıkmayınca, bana duyurmak için yüksek sesle, "Peki ozaman!" dedi ve ortalık bir anda sessizleşti. Sonra kapının kapanma sesi geldi. Kulağımı bulunduğum odanın kapısına yaklaştırdım. Koridordan şapur şupur öpme sesleri geliyordu, Az sonra Leyla'nın inleme sesleri gelmeye başlayınca anladım ki, Leyla duruma razı olmuş ve çocuklarla sevişmeye başlamıştı!
Leyla, "Gelin benimle!" dedi ve odamıza geçtiler. Ben de artık telefondan olanları görebiliyordum. Leyla odaya çıplak şekilde girmişti, sanırım girişte soymuşlardı onu. Kendileri de yarı çıplak şekildeydi. Yakışıklının yanında gelen kişinin yaşı büyüktü, 45 rahat vardı. Yakışıklı olan diğer adama, "Dediğim kadar varmıymış?" diye sordu. Diğer adam da, "Ben bunun gibisini görmedim, harbi çok güzel orospuymuş!" dedi. Hemen ikisi de soyundu ve hep birlikte yatağa geçtiler. İkisi birden Leyla'yı öpüp yalamaya başladılar. Sonra yaşlı olan Leyla'nın amını yalamaya başlayınca Leyla inlemeye başladı. Yakışıklı olan da yarağını Leyla'nın ağzına doğru getirmiş, "Aç ağzını!" diyordu. Leyla normalde sakso yapmazdı bana, pek hoşlanmazdı, yani midesi bulanıyormuş. Ama çocuk zorlayınca itiraz etmedi ve yarağını ağzına alıp yalamaya başladı. Bunu gören yaşlı adam da karımın amınını yalamayı bırakıp, yarağını karımın yüzüne götürmüştü. Leyla hemen onun da yarağını ağzına almıştı. Sakso sevmeyen karım iki yarağı birden yalıyordu!
Az sonra yaşlı olan karımı domalttı ve sikini tek seferde karımın amına kökleyip hemen pompalamaya başladı. Karım, "Sik beni aşkım, kocacım, hadi daha hızlı!" diyerek bana inat adamı azdırıyordu. İçimden (Karım ne orospuymuş be!) diyordum. Genç olan da yatağa uzanmış ve yarağını emmesi için karımın ağzına vermişti. Görüdüm manzara müthişti, aynı pørnølardaki gibi İki kişi birden karımı sikiyordu. Yaşlı olan arada bir sikini çıkartıp karımın götüne dayıyor, girmeye çalışıyor, karım ise, "Dur yapma, orası olmaz, çok acır, amımı sik lütfen!" diyordu. Ama dinleyen kim, adam zorla karımın götünü sikmeye çalışıyordu. Üstelik ben bile karımın götünü sikememişken. Bir kere denemiştik, am karımın canı çok acıyınca vazgeçmiştik.
Adamın vazgeçmeyeceğini anlayan Leyla, adama, "Bari çekmeceden krem al!" diyor, götünü siktirmeye razı geliyordu. Adam krem almak için Leyla'nın arkasından çekilince, genç olan karımı kucağına aldı. Sikini amına sokup sikmeye başladı. Karım çocuğun kucağında hoplatılarak sikiliyordu. Karım o halde sikilirken diğeri kremi almış ve parmaklarına sürerek karımın göt deliğine yediriyor, yavaş yavaş parmaklarını sokup deliğin genişlemesini sağlıyordu. Adam bir süre sonra genç olana, "Yavaşla!" dedi. Çocuk sikini karımın amından çıkarmadan durdu. Bu sırada yaşlı olan karımın götüne girmeye çalışıyordu. Daha yarağının başı bile girmemişti, ama karım acıdan çığlık atıyor, "Yapma, dur lütfen!" diyordu. Genç olan eliyle karımın ağzını kapattı. Yaşlı olan artık yarağının yarısını karımın götüne sokmuş, hafif git-gel yapmaya başlamıştı. Genç olan da tekrar karımın amına pompalıyordu. Bir süre sonra yaşlı olan karımın götüne kökleyince, karım kötü çığlık atmış ve hafif baygınlık geçirmişti. Artık her iki deliğinden de seri şekilde sikiliyordu. Karımın götü artık alışmış olacak ki, inleme sesleri artmıştı.
Aradan neredeyse 20-25 dakika geçmişti, ama her ikisi de boşalacak gibi görünmüyordu. Genç olan, "Yer değiştirelim!" dedi. Bu sefer yaşlı olan karımı alıp kucağına oturttu ve iyice kendine çekerek dudaklarına yapıştı. Genç olan da götüne girdi. Bir süre de öyle karımı sikip amına ve götüne boşaldılar. Yaşlı olan genç olana, "Benim artık gitmem lazım, hanım merak eder!" dedi ve giyinip gitti. Karım yarı baygın şekildeyken, genç olan, "Sevgilim, aşkım!" diyerek karımı öpüyor, kokluyordu. Karımsa halinden çok memnun bir şekilde öpücüklerine karşılık veriyor, çocuğun yarağını sıvazlıyordu.
Çocuk, "Bu akşam seni yarağa doyuracağım orospu!" dedi ve telefonunu alıp birini görüntülü aradı. Ona, "Kanka sana konum atıyorum, çabuk gel, yanımda ateşli bir orospu var!" dedi. Kankası ise inanmamıştı ki, "Siktir git, yalanını sikeyim!" dedi. Çocuk da, "Al bak!" diyerek, yanında uzanmış karımı göstererek, "Bak seni istiyor, nerede sikicim diyor!" dedi. Kankası, "Oha, o ne lan öyle, üfff, hemen geliyorum!" deyip kapadı. Karım, "Yine kimi çağırdın bakayım sen?" diye söylendi çocuğa. Ama bunu söylerken çocukla cilveşeşiyor ve birini çağırdığı için memnun olduğunu hissettiyordu. Kankası gelene kadar karım kendine gelmiş ve çocukla sürekli öpüşüyor, oral seks yapıyordu. Benimse telefonun şarjı iyice azalmış, kankasının bir an önce gelmesini diliyordum. Tam o sırada kapı çaldı ve çocuk gitti açtı kapıyı. Kankası, "Hani nerede?" diyerek odaya geldi ve karımı o şekilde görünce küçük dilini yuttu. Hemen soyundu ve karımla sevişmeye başladı. Telefonumun şarjı bitmişti, ama iki çocuk sabaha kadar karımı evire çevire sikerken yan odadan seslerini duyabiliyordum...
Sabah olunca çocuklar gitti. Ben de odadan çıkıp yatakta yatan ve ağzı, yüzü, göğüsleri, amı, götü, heryeri döl olmuş karımı kucağıma alıp banyoya götürdüm, güzelce yıkadım. Biraz kendine gelince, ona yaşattığım zevkler için teşekkür ediyordu. Yatak odamıza gidip, dölden vıcık vıcık olmuş çarşafı değiştirdim. Karım yatağa bıraktığımda, "Ne yapacağız şimdi? Ya her gün gelirlerse? Ya istemediğim, tanımadığım, hoşlanmadığım adamlar gelirse?" diye sordu. Ben de, "Merak etme, o işi hallederim! Sen söyle bana, aldığın zevkten memnun musun?" diye sorunca, "Evet aşkım, hayatımın en güzel gecesiydi!" dedi. Ben de, "Bundan sonra hep senin istediğinle olacak. Ama kime siktirmek istiyorsan bana söylemen gerekli!" dedim. Karım da, "Çağan! Çağan'ı istiyorum! Onu beni deliler gibi sikmesini istiyorum, onun karısı olmak istiyorum!" dedi. Karıma, "Sen şimdi uyu, uyanınca konuşuruz!" diyerek odadan çıktım.
O gün akşam saatlerinde sürekli kapı çaldı. Kapıyı açmaya hep ben gidiyordum, gelenler de beni görünce, "Pardon, yanlışıklık oldu!" deyip geri gidiyordu!
[Emre]
124 notes · View notes
sertsiken0606 · 2 months ago
Text
Merhaba Hasan. Ben Pınar sıradan bir kadınım 166 boy 60 kg her şeyi normal ne kadar süslensemde olmayan bir kadın. Şuan 32 yaşımdayım. 29 yaşıma kadar bekar olarak takıldım . Sizlere şuanda ki kocamla yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Yeni evlenmiştik balayına gittik 17 gün yataktan hiç çıkmadık desem yalan olmaz. Dönüş yoluna çıkmadan kocamla son kez seks yapalım dedik ilk defa beni başka bir adam tarafından sikildiğini hayal et dedi tokatı yapıştırdım hayal aşkım gerçek değil ki dedi resepsiyonda gördüğüm çok yakışıklı bir çocuk vardı onu hayal ederek sikiştik. Sanki eşimde bende daha iştahlı sevişmiştik. Yola koyulma vaktimiz gelmişti aracımıza binip yola çıktık Eskişehir yakınlarında aracımız su kaynattı eşim pek anlamaz tamirci çağırdı 1 2 saat sonra çekici ile tamirci geldi o kadar yakışıklı bir adam daha önce hiç görmedim 190 vardır diye tahmin ediyorum iri yarı ama çok nazik biri. Aracın motoruna su karışmış motor inecek rektefiye edilmesi gerekir dedi aracı çekiciye yükledi kocam çekiciye oturdu ben kendi arabamızda biraz ilerledik aklıma birden son sevişmemiz ve o sevişmede hayal ettiğim resepsiyon görevlisi geldi o tamirci kadar yakışıklı değildi elim eteğimin arasından amıma girdi okşamaya başladım hayal ederek 2 kez orgazm oldum oturduğum koltuk am suyumla ıslanmıştı tamirhaneye gelmiştik gözümü adamdan ayıramıyordum o ne tarafa dönerse o tarafa bakıyordum kocam yanıma geldi çok yakışıklı bir adam değilim mi aşkım dedi hı hı demişim güldü kulağıma eğilip ne dersin bu gecede bunu hayal ederek sikişelim mi dedi olur dedim ama adamla birlikte olmak istiyordum adamın tezgahında fahrenayt06 yazıyordu Ankara lıydı sanırım sordum evet Ankara lıyım dedi bir ara elimi apış arama soktum külotum ıslaktı kocama ne dersin bu adamla hayal değil de gerçek yapsak olmaz mı dedim istermisin gerçekten dedi bende evet çok istiyorum dedim o zaman adama frikik ver siki kalksın sürtün adam azsın dedi bende sen buradayken olmaz adam senden çekinir dedim kocam bir bahane bulup gitti başbaşa kalmıştık kocamın dediğini harfiyen yerine getirdim kimi zaman frikik verdim kimi zaman kalçamı sürttüm adam dayanamadı en sonunda beni bizim aracın arka koltuğuna uzattı eteğimi toplayıp külotunu indirdi amıma dilimi soktu off aman Allahım bu ne biçim bir emmek sanki vajinamı içine çekiyordu zaten orgazm olmuştum adam dilini iyi kullanıyordu titreme geliyordu içimden sikine eğildim pantolonunun fermuarını indirdim ufff kocamın sikinden çok daha uzun ve kalın bir siki vardı masa yokmu yada yatak dedim beni kucakladı üst kata çıkardı üzerimizdeki fazlalıkları çıkarıp artık öpüşerek çekyata uzandık 69 pozisyonuna geçtik ama ağzıma sığmıyordu dondurma yalar gibi yaladım bende biraz sonra tekrar emerim sok artık kökle parçala beni erkeğim ol diyerek ters dönüp domaldım başta yazmıştım 29 yaşıma kadar bekardım ama erkek arkadaşım çok oldu hemen hemen hepsi götümden sikmiştir beni tamirci birden yüklendi omuzlarımdan tutarak yüklendi hepsini soktu canım yanıyordu ama zevkte alıyordum bir süre bu şekilde sikti tam pozisyon değiştirmek üzereydik kocam geldi adam apar topar giyinip aşağıya indi.
46 notes · View notes
bilgehangood · 4 months ago
Text
Tumblr media
#kendime not#sozler#ruhum yoruldu#hissizlik#karalama#bu kalp seni unutur mu#duvar yazilari#hayaller#insanlar#mutluluk#tumblr yazarları#blog yazarı#edebiyat#edebi yazılar#Gönül#Kendim#Yorgun#Sonbahar#Eylül#Post#Alintı#postlarim#my post#postlarin#text post#tumblr postları#türk postları#yazılarım#tumblr yazılı post#edebi yazılar#güzel yazılar#anlamlı yazılar#edebiyat#love#aşk#artists on tumblr#black tumblra#cottegecore#spilled ink#gif#keşfet#Kesfet#takip#takip et#followforfollow #healthmatters #healthyfood #baddoctor #badmedicaldoctor #intergrity #ethic #love #loving #world #culture #countries #food #travel #travellovers #learnfromothers #colors #pen #paper #books #booklovers #library #read #tell #bilgehangood
Ateşle
0 not
Ateşle
2 not
88 notes · View notes
gecelersenianar · 2 years ago
Text
Ne kırılması ya s*ktin*z hayatımı.
1 note · View note
noksanbiri · 11 months ago
Text
veda 2023.
galiba bu yazım biraz uzun olacak. bu yılda bana uzun geldi herhalde ondan. hemen hemen yılın başında ani bir kararla çok uzun seneler çalıştığım işyerinden istifa ettim. birden bire oldu diyemem. sürekli bir gel git vardı aklımda 2022'nin son aylarında başlamıştı ama hiç sonrasını düşünmeden bıraktım. çünkü kafam hiç rahat değildi. hiç. bedenimi saymıyorum bile. iyice kafayı sıyırmıştım iş iş iş diye diye. iyi mi oldu? evet. çok iyi oldu. gerçekten şu an devam ediyor olsaydım hiçbir zaman bu kararı alma cesaretinde bulunamazdım. sonrasında ise beni blogdan bilenler bilir köyde bi tadilata giriştik nisanın başından eylüle kadar uzanan bir tadilat serüveniydi. ev hariç her tarafı yıktırıp. duvarlar. evin dış cephesi. evin çatısı. veranda. kümes. kuzuluk. odunluk. havuz. yaptırdık. her şeyde büyük emeklerim var. şimdi böyle söyleyince biraz şımarıklık yapıyor gibi olurum ama gerçekten öyle. ustalardan önce kalkıp ustalardan sonra bırakıyordum işi. bakmayın bana çok uzun bir süre kurumsal bir firmada çalıştım ve babamın işi dolayısıyla çocukluğum hep doğularda geçti. çimentonun harcın nasıl karıldığını geçtim mala bile tutmadı hiç elim. başlarda biraz garipsedim ama sonrasında ufak tefek diye diye en son havuzun fayanslarını döşerken buldum kendimi. ondan diyorum çok emeğim var diye. çok şükür halimize. köyde ise sadece peyzaj kaldı onuda bu baharda yaptıracağız nasipse. yılın büyük bir kısmı bu şekilde geçti benim için. arabamda nasibini aldı tabii bu süre zarfında yetmeyince demir, çıta odunu çimentolar, alçılar her şeyi taşıdım. arada bi hakkını helal et diyorum. Eskişehir dışına çıktım birkaç kez. Afyonkarahisar, İstanbul, Bursa, Kütahya şehirlerine gittim. üç tane kursa katıldım. yolcu ve yük belgelerimi tamamladım. motosiklet ve otobüs ehliyet aldım. heralde en çok kitap okuduğum yıl bu yıldı. birçok yeni müzikler keşfettim keza aldığım plaklarda o şekilde. bir sürü kedi besledim. köpek besledim. doğum günümde alınan kuluçka makinasından civciv çıkartıp yetiştirip tavuk yapıp yumurta almaya başladım. tabii bunu duyan köyün yarısından çoğuna makinaya yumurta koyup civciv çıkarttım. çayırda uçurtma uçurdum. birçok güzel yemek yaptım. birçok tarif öğrendim. daha çok mutfakta zaman geçirdim. geçen aylarda bir işe başlamıştım ve aşırı yorucu olduğunu söylemiştim. ilk etapta deneyim ön plandaydı ama yılıp bıraktım. Eskişehir Büyükşehir belediyesinin otobüs şoförlüğüne başvurdum sonrasında mülakatlardan geçtim haber bekliyorum inşallah 2024 ilk ayında bu haber gelir bana. bu süre zarfında boş kalmamak adı altında çok güzel bir mutfakta çalışıyorum. çalışma şartları biraz zorluyor beni ama çok alıştım. hatta bugün bana kadro teklifi bile geldi ama geri çevirdim. yılın büyük bir kısmı sadece bir şey üstüne geçtiği için oradan buradan konuşamıyorum ama şunları da eklemek isterim elbette. insanız. duygular��mız biraz daha ön planda. baktığım zaman üzüntülerim daha ağır basıyor. hayal kırıklıklarım çok fazla. açıp bak buram yaralıda diyemiyorum ama körü körüne bir şeylere inanmak adı altında kandığım birçok şey oldu. şimdi böyle yazdığıma bakmayın normalde zaten böyle pat pat anlatamam bir şeyleri ama geçti. geçecek her şey biliyorum. her şey geride kalacak ve evet diyeceğim başardım. sadece gönül ilişkisi değil aile kavramında da düşünelim bunu. ve gelelim 2024 den beklentilerime. en başa en başa düzenli olarak namaz kılmayı koyuyorum. buna niyetliyim inşallah. ikinci sıraya ise bana gelecek olan iş haberini koyuyorum. üçüncü ise bütün insanlık için diliyorum. savaşın olmadığı insanları ötekileştirmeden ırk cinsiyet ayrımı yapmadan insanın insan olduğu için kucak açtığı sağlıklı ve mutlu bir dünya diliyorum. inşallah diyelim. Amin. 2023'den en sevdiğim karelerle bu yazımı sonlandırayım. sevgiyle Tumblr ailesi.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
188 notes · View notes