noksanbiri
691 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
122 notes
·
View notes
Text
959 notes
·
View notes
Note
Niye cevap vermedin? Sevgili olunca beraber paylaşımlar yapmayı biliyorsunuz ayrılınca niye gıkınız çıkmıyor, özel hayatınız ayrılınca mı aklınıza geliyor
sen kimsin de kime hesap soruyorsun? insanın sinirleriyle oynama. adam akıllı dur. sinirimi ve üslubumu bozmak istemiyorum. çarşaf çarşaf buraya açıklamamı yapmamı istiyorsun anlamıyorum ki.
5 notes
·
View notes
Text
çok şey yazmak istiyorum ama o gücü bile bulamıyorum. uzun süre bakmak gökyüzüne. sabahları değil. gündüzleri hiç değil. bir süredir geceleri bakıyorum yıldızlara. tam da bu ilk kareden. hayatımda olan biten her şey ikinci karede olduğu gibi flu. çok mutlu olduğum zamanlar bir bir kayıp gidiyormuş. zaten geçmişte yaptığım bütün her şey hayatımı kaydırma noktasına gelmişte ben hala gözlerimi kapatmaya çalışıyormuşum. gerçek er ya da geç seni buluyor. şimdi gerçek soruyu insan kendine yöneltiyor. şimdi ne olacak?
83 notes
·
View notes
Text
104 notes
·
View notes
Text
zamanı hiç bu kadar geriye almak istediğimi hatırlamıyorum. keşke.
53 notes
·
View notes
Text
bu güzeller güzeli yavrumu bugün altı senenin ardından çok uzaklara gönderdik. benim için bir kediden daha öteydi, ailemden birisiydi. çok seviyorum. hep çok sevdim. çok seveceğim.
105 notes
·
View notes
Text
birkaç saat önce yaşadığım iki tane korkunç şeyi yazmak istiyorum. akim misafirler vardı. evlerine götürüp evime geri dönerken çevre yolunda bir kamyonu sollamaya çalışırken sollu sollu bariyerlere doğru gözümün önünde girdi. birkaç saniyelik olaydı. az hızlı olsam arada kalıp bende girecektim onunla beraber. onun etkisini atlatmadan sonrasında köy yoluna girdiğimde ise tam bizim köye yaklaşırken bir hayvan barınağı var. barınak ama bütün sokak köpekleri dışarıda orada. gariptir. yolda zaten aydınlatma yok. birkaç saniyelik olay bu da. bir yavru köpekle annesi birden bire önümde belirdi. gerçekten birden bire diyorum çünkü anlık oldu. zaten ışık falanda olmayınca görmem anlıktı. sağımda araba vardı solumda bariyer. bunlarda tam ortadaydı. yolun ortasında oturmuşlardı. gördüm görmesine ama çok geçti. orada fren yapsam kesin takla atardım. sağa geçsem diğer arabaya girerdim. sola kaçsam zaten bariyer. sola kurabildiğim kadar kırdım ama nafile. kafamın içinde bi patlama oldu. ileride durdum. geri geri geldim. indim arabadan. hiçbir şey yok. yolda kan. herhangi bir hayvan inleme sesi hiçbir şey yok. köpekler yoktu yani. bi anlık dedim ki rüya mı görüyorum. sonra gittim arabaya baktım. plakalık yok sağ taraf komple gitmiş. indim arabanın yönünü değiştirdim bana ışık olsun diye ileriye doğru gittim hiçbir şey yok. sanki buharlaşıp uçtu bu hayvanlar. bindim arabaya eve geldim. büyük aydınlatma aldım tekrar gittim oraya. dolaştım yarım saat hiçbir şey yok. bu nasıl oldu bilmiyorum. çarptım çarpmasına ama herhangi bir iz yok. derken yolun ortasından küçük yavru bi köpek yavaş yavaş gelmeye başladı. kucakladım baktım yara bere yok. sonra abaya koydum. tekrar aradım annesini yok. nasıl böyle bir şey oldu bilmiyorum. araba bi şekilde hal olur ama. yanlışlıkla dahi olsa bir canın ölümüne neden olmamış olurum inşallah. tek temellim bu. sadece hayatımız pamuk ipliklerine bağlı ve ölüm gibi koskocaman bir gerçek var tam önümüzde duran. inşallah iyidir o yavrucakta. sabah 6 da kalkıp tekrar gideceğim oraya. yazıyı görürsen eğer dua edin bulayım. yaralı bile olsa bir şekilde sağlığına kavuşmasını sağlamak nasip olur inşallah. bu kadar elim ayağımın titrediği bir gece olmamıştı. çok kötü bir duygu bu. çok. dua edin sadece. hoşça.
110 notes
·
View notes
Text
sanki hayat bana bütün sandalyelerini doldurmuş. zaman ilerledikçe insanın kendi kendine katlanması bile imkansız hala geliyor. olaylar silsilesi seni bildiğin hayatından kopartıyor ve yaşantın arkaplanda devam ediyormuş gibi geliyor. son birkaç haftadır böyle. kafamın içinde olan şeyler artık benliğimede zarar veriyor. bunun bana etkisi çok fazla. otobüsüm de bir tane yaşlı teyze düştü öncesinde tanıdığım muhabbet ettiğim bir teyze. ama beni o kadar rahatsız etti ki bu durum. belki de benim dalgınlığım yüzünden oldu bilmiyorum. belki de seneler sonra bugün ilk defa sağlık ocağına muayene olmaya gittim. olayların vücuduma etkisi beni rahatsız ediyor. dalgınlığım. vücudumda strese bağlı çıkan lekeler. kaşıntılar. aldığım kararlar o kadar yanlış ki. söylediğim sözler. yaptığım şeyler. o kadar yanlış. o yüzden dedim katlanamıyorum kendime. vicdan konusuna hiç girmiyorum. girersem eğer normalde kafamı yastığa koyar koymaz uyusam bile uyuyamıyorum. şuraya kadar yazdığım yazı bile o kadar karmakarışık ki. insan bir süre sonra yok olmak istiyor. her şeyden silinmek yok olmak. hayat bana tat vermiyor artık. ve git gide çekilmez aksi birisine dönüşüyorum. her şeye stres yapar oldum. her şeyi de kafaya takar oldum. bizim köy yolunda bir sürü ay çiçek tarlası var. eskiler bilir eskiden olsa burayı doldurdum öyle fotoğraflarla ya da akşam üzeri gördüğüm güzelim gökyüzünü atardım. gördüğüm güzelliklere bile tepki veremiyorum artık. görmezden geliyorum. mutluluk bana çok uzakmış gibi geliyor. ya da artık mutluluk aramıyorum. hiçbir şeyin benim için anlamı yokmuş gibi. yaşadığım hayat ise günü bitirmek adı altında geçiyormuş gibi. kafamı susturamıyorum. düşüncelerimi durdurmak istiyorum ama çoğu zaman başarısız oluyorum. güneş gözlüğü taktığım zaman içten içe gözlerim sulandığı zaman kimse görsün istemediğim için takıyorum. hayat. hayat. sanki bana sırtını çevirmiş gibi hissediyorum. en dipte çok dipte hissediyorum. sanki uçsuz bucaksız bir yol kenarında çıkan dikenler gibi hissediyorum kendimi. hem kendime yararım yok hem de çevrem olan insanlara da zarar veriyormuş gibi. ne olacak? sürekli kendime böyle sesleniyorum. içimde olan karmaşaya böyle sesleniyorum. hiçbir cevabı yok. olmayacakta biliyorum. her şeyin bittiğini de hissediyorum. ama yaşantım böyle devam edecekse ömrümün de artık son bulmasını istiyorum. bu düşüncede sağlıklı değil tavsif ettiğim bir şey değil. ama hayata karşı duruşum yok oluyor. yoruldum. her şeyden. belki de bu son sevgiyle diyişim bu yazıda. çünkü her şeye karşı inancımı kaybettim. o siyah noktada yok olmak istiyorum. hoşça.
78 notes
·
View notes
Text
84 notes
·
View notes
Text
bir şey var. bir boşluk. hiçbir zaman dolmayacağını bildiğin bir boşluk. kilometrelerce yürüsen de. kafanı başka şeylerle dağıtmaya çalışsan da. çok yemek yesen de. çok uyusun da. sürekli müzik dinlesen de. daha bir saat önce çok güzel duygular yasasan da. hatta ve hatta gün içinde çok gülsen de. gece olunca o boşluk seni ele geçiriyor. kaygılar. endişeler. düşünceler o kadar büyüyor ki içinde. derin bir nefesle onu bastırmaya çalışıyorsun. ama nafile. gerçek, bıçak gibi keskin soğuğuyla yüzüne çarpıyor.
449 notes
·
View notes