#gerdanlık
Explore tagged Tumblr posts
Text
“ Işıltını Kaybetme “
・・・・・・・・・・
📍 Kapalı Çarşı / BURSA
📲 Sipariş için WhatsApp:0501 0 375 375
👉🏻 www.derelimucevherat.com
・・・・・・・・・・
#derelimucevherat#bursakapalicarsi#bursabedesten#kapalicarsi#bedesten#bursa#dereli#mücevher#gold#diamond#kuyumcu#mücevherat#Turkey#wedding#altın#takı#kolye#bilezik#yüzük#gerdanlık#küpe#çeyrek
1 note
·
View note
Text
Merhaba Hasan ben Aleyna aslında türk değilim, 13 yaşımda annemle birlikte Ukrayna'dan Türkiye ye geldik. Annem çok yakışıklı uzun boylu esmer kalıplı benim tabirimle tam bir erkekle evlendi ismi Mehmet Ali. Annemi her gece bağırta bağırta sikiyordu sabah olmak bilmiyordu annem sikilirken bende çoğu zaman mastürbasyon yapıyordum.
17 yaşıma geldiğimde Mehmet Ali iş için Hollanda ya gitmek zorunda kaldı annem yeni bir erkekle çıkmaya başladı Sedat tı ismi Sedat oldukça zengin bakımlı tam bir kazma bir adamdı annemi sadece bir kez siker kendi boşalır banyosunu yapıp anneme bol para verip evine giderdi annem Sedat gittikten sonra mastürbasyon yaparak kendini tatmin ederdi . Sedatın bir arkadaşı varmış birgün annem ile tanıştırmış adamın amacı benimle evlenip Ukrayna ya gidip gelmesini kolaylaştırmakmış. Adam benimle birlikte olmayacak fakat kağıt üzerinde evli olacaktık . Annem de bende Sedat ın arkadaşına aşık olmuşuz annem nikah günü bana iyi ki evliğin kağıt üzerinde ben Harun a aşık oldum dedi annemle hemen hemen aynı yaştalardı Harun ile nikahımız kıyıldı Sedat annem ben ve Harun birlikte yemek yedik Sedat annemi alıp gitti bende Harun la birlikte Ukrayna büyükelçiliğine gittim. Birlikte Harun un işlemlerini yaptırdık . İşimiz bitince eğlenmeye gittik eğlence sırasında bu gece gerdeğe girmek istediğimi söyledim beni o kadar milletin içinde ateşli bir şekilde öptü. Eğlence merkezinden hemen çıkıp bir gelinlikçiye götürdü beğendiğim gelinliği hiç pazarlık etmeden aldı oradan kuaföre götürdü kuaför beni yaklaşık 3 saatte bambaşka bir kadına çevirdi zaten bebek gibiydim makyaj ve saçtan sonra tam bir taş bebek gibi olmuştum.ben kuafördeyken ultra lüks bir tatil köyünden yer ayırtmış gelinliğimle arabaya bindim evine gidiyorum sanarken yolumuz başka bir yereydi nereye gidiyoruz dedim merak etme bebeğim mutlu olmaya gidiyoruz dedi . Yaklaşık 2 saat sonra gelmiştik her taraf villa olan arkasında masmavi denizi olan bir yerdi eve girerken beni kucağına aldı öpüşerek oynaşarak yatak odasına götürdü İslami usullere göre olduğunu öğrendiğim 2 rekat namaz kılıp bana yüz görümlüğü olarak 1 gerdanlık kolye ve bileklik taktı. Öperek emerek soyunmama yardımcı oluyordu bende Harun un pantolonun kemerini çözüyordum ilk defa gerçek bir erkek siki görecektim çünkü daha önce gördüğüm çocuk sikiydi 3 kez erkek arkadaşım ile seks yapmış ama içime girmesine engel olmuştum. Aman Allahım dedim sikini görünce ben deyim 25 sntim siz deyin 23 santim hemde çok kalındı ilk olarak alamam diye düşündüm ama anam alıyorsa zevkten dört köşe oluyorsa benim neyim eksik dedim ağzıma aldım dilimle yalamaya başladım Harun yatağa uzandı beni üzerine çekti 69 pozisyonuna geçtik rahat 40 dakka emdi amımı klitorisimi göt deliğimi o emdikçe bende o koskoca siki alabildiğim kadar aldım artık yeter ne olur artık bitsin sik şu deliklerimi bende bayram bileyim bu geceyi dedim birden doğruldu yatakta beni yatağa uzattı bacaklarımı açtı sağ bacağımı kaldırdı omzuna koydu sikini amıma sürtüp yavaş yavaş girmeye başladı o yüklendikçe ben daha çok bağırıyordum artık komple girmişti bir süre bekledi sonra dudaklarıma yapıştı sert bir şekilde çıktı içimden birden tekrar girdi tekrar çıkarttı tekrar soktu çıkarttı ve sikine baktı kana benzemiyordu ama kan gibiydi sildi mendille sikini ve benim amımı ,öptü dudağımdan yanıma uzandı konuşmaya başladık benim bu yaşa kadar bekaretimi sakladığıma inanamamış teşekkür etti canım istiyordu ama ilk gece 1 kez sikilirmiş bende o zaman analdan yap bağırt beni orgazm et zevkten dört köşe olmak istiyorum dedim makyaj masasından krem aldı kendi sikine ve göt deliğime sürdü sonra benim dediğim gibi bağırta bağırta geçirdi götüme amımı okşuyarak uzunca sikti göt deliğimi . Boşalmasına yakın çıkarttı içimden ağzımı açıp bekledim ağzım hariç her tarafıma boşaldı yüzüm gözüm saçım hep döl oldu temizlenip sarıldık uyuduk sabah 10 gibi uyandım evde Harun yoktu banyo yapıp giyindim tam telefon edecektim ki geldi kahvaltılık birşeyler almış. Kahvaltı yapıp deniz kenarına indik . 10 gün boyunca her gece bağırta bağırta sikti beni şimdi Harun ile nikahımız devam ediyor ama benden çok annemi sikiyor çünkü ben şuan hamileyim
32 notes
·
View notes
Text
.
Menfaat görünce Leyla'yı satarlar
Onlar "dâvâ" derler, dâvâyı satarlar Toprak tükenirse havayı satarlar Mecnun hâllerine bakıp aldanmayın Menfaat görünce Leyla'yı satarlar
Abdurrahim Karakoç
Gerdanlık 2, s.150
73 notes
·
View notes
Text
ve elbet gözlerim sularımdan çekilince ürkek bir ceylanla anlaşırım. yüzünün çok yakını olan bir limana, dilinin ve ağzının verdiği baş dönmesine, bahçeni tutan tavşanlara sığınırım. kanımdan geçilmiyor moraran ağzım, kovalanıyorum. ikinci zaman karanlığı, iç çarşılar. ey şafak, bir askerle anlaş. çünkü namluya sürüldün. işte burada bir ordu, yürüyen karnımda. izim sürülüyor, köpeklerin sürünerek yaklaştığı anlaşılıyor. hatırlarımıza dokunulmamış fakat el konmuş aşkı yaşatırken kuğuların geleceğimizin serin suları ve göllerine. ey kadın, kokla beni. hayatım, yasaksınız. gelinmiyor akşam zaman kaplanı. kaçmıştım, yeni bir ırmak şeklinde, hayvanların ilkbahar sıcakları bölümünde kıvrılıp yeniden yakalanıyorum. cam kesiyor göğüslerimi, boynuma zümrüt bir gerdanlık atmışım. hem şarklıyım ben, gövdem yara dolu. sevdiğim, kolla beni. anlıyorum fakat artık dayanılmaz sarmaşıklara öpüşüyorlar. harbin bittiğini söyle, ayrılsınlar. çünkü gece zamanın katranıdır. gelip geçecek gibi değil omurgamdaki didişme. çantamda sevişme askerleri, harbin bittiğini söyle. önce beni boğacaklar, özgür ve sevecen olmak için. bir bıraksam yakut bir kuşun içinde duran ellerimi. sevdiğim, önce kemir bu tel örgüleri gövdemden. geç derimin altındaki tehlikeleri. yürek kızgın bir kuma devrilmeden yokla beni. anlıyorum, kaçmaya zaman yok. şafak birden doğrulacak.
23 notes
·
View notes
Text
Gündüzü seyranlık, gecesi gerdanlık...”
Medeniyetler beşiği, kadim şehrimiz Mardin'deyizdiye paylaşım yapan,
Numan Kurtulmuş'un kullandığı
TC-CBK kuyruk numaralı Golfstream 550 tipi uçağın saati 12 bin Dolar. Ailecek Mardin ziyareti gidiş-dönüş havalimanı masrafları 30-40 bin dolar. (siz ıstakoz konuşun)
Uçağı TSK'ya aldırıp sonra sivil tescille kendileri kullanmaya başladı. Mehmetçikler de dağ başında -20 derecede çadırda donsunlar/vurulsunlar.
Eskiden Başbakan/Cumhurbaşkanı hariç bakanlar vs hepsi tarifeli uçak kullanırdı. Şimdi bakan yardımcıları bile özel uçuyor. Burnunuzdan gelinceye kadar yemeye devamedin
____////VERGİ ÖDEYEN BİRİ OLARAK HAKKIM ZEHİR...OLSUN
25 notes
·
View notes
Text
duyasın diye beni
incelir
sözlerim ara sıra
kumsallarda martıların izleri gibi.
gerdanlık, esrik çıngırak
üzümler gibi tatlı ellerin için.
ve uzakta görürüm sözlerimi, bakarım.
benim değil senin onlar.
tırmanırlar eski acıma sarmaşıklar gibi.
8 notes
·
View notes
Text
Ebu’l-Vefâ İbn Akil (ö. 513/1119) başından geçen şöyle bir olay anlatıyor:
“Hac esnasında yerde kırmızı ipli bir inci gerdanlık görüp aldım. Bir süre sonra yaşlı bir adamın gerdanlığı aradığını ve onu bulana yüz altın (dinar) vereceğini gördüm. Gerdanlığı ona teslim ettim. Vadettiği altını teklif etti, ancak ben reddettim.
Sonra Şâm’a doğru yola çıkıp Kudüs'ü ziyaret ettim. Bağdat’a gitmek niyetindeydim. Bir gece çok soğuktu ve oldukça da açtım. Isınmak için Haleb’te bir camiye sığındım. Cemaat “Bize imamlık yapar mısın?” dediler. Kabul ettim, onlara namaz kıldırdım, namazdan sonra bana yemek ikram ettiler. Ramazan ayının başlarıydı. “İmamımız vefat etti, Ramazan ayında bize namaz kıldırır mısın?” diye sordular. Kabul ettim. Bir süre sonra “İmamımızın bir kızı var, onunla evlenir misin?” dediler. Kabul edip o kızla evlendim.
Bir sene sonra bir oğlumuz oldu. Karım lohusada hastalığa yakalandı. Ben hastlalığında onunla ilgilenirken boynunda kırmızı ipli o inci gerdanlığı gördüm. Ona “Bu gerdanlığın bir hikayesi var” dedim ve anlattım. Bunun üzerine karım ağlamaya başladı “Vallahi sen osun, babam ağlar ve ‘Allah'ım, gerdanlığı bana geri veren adam gibi birini kızıma nasip eyle” derdi. Allah duasını kabul etti.
Karım o hastalıktan vefat etti, ben de o inci gerdanlığı ve mirası alarak Bağdat’a döndüm."
[Kaynak: Siyeru alami’n-nübela]
#ayet#hadis#islam#kuran#dua#ilim#Hikmet#tasavvuf#tefsir#islamiyet#Müslüman#mümin#din#inanç#inanış#felsefe#sünnet#Resulullah#kuranıkerim
3 notes
·
View notes
Text
Gündüzü seyranlık,gecesi gerdanlık kadim şehir MARDİN..
21 notes
·
View notes
Text
ESMER / ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
Şarkıdan çıkıp geldi bir esmer ansızın
Koyu renk gözleri çıldırasıyla hüzünlü
Bir esmer geldi pencerelerden kapılardan
Bir esmer geldi kokularla, baygın
Dökülmüş bir kadeh gibi
Kopmuş bir gerdanlık gibi
Bir esmer geldi
Darmadağın
Bir esmer geldi diyorum size
Tüy tüy
Işıl ışıl
Kapkara saçları alnına düşmüş
Öylesine öpülesi dudakları
Öylesine alımlı
Öylesine aşka çağıran
Şarkılardan masallardan romanlardan
Beste beste
Satır satır
Bir esmer geldi duman duman
(...)
6 notes
·
View notes
Text
"kıvrılıp yeniden yakalanıyorum, cam kesiyor göğüslerimi, boynuma zümrüt bir gerdanlık atmışım."
29 notes
·
View notes
Text
DUYASIN DİYE BENİ / PABLO NERUDA
Duyasın diye beni incelir sözlerim arasıra
Kumsallarda martıların izleri gibi.
Gerdanlık, esrik çıngırak
Üzümler gibi tatlı ellerin için.
Ve uzakta görürüm sözlerimi, bakarım.
Benim değil senin onlar.
Tırmanırlar eski acıma sarmaşıklar gibi.
Tırmanırlar öyle nemli duvarlara.
Bu kanlı oyunun sensin sahibi.
İşte kaçışıyorlar karanlık inimden.
Sen hepsiyle dolusun, seninle dolu hepsi.
Senden önce sardılar yerleştiğin ıssızlığı
Ve benim hüznüme alıştılar sana değil.
Desinler isterim şimdi sana demek istediğimi
Duyasın diye onları beni duyduğun gibi.
Bir bunaltı rüzgarı sürüklüyor sözlerimi.
Düş kasırgaları deviriyor ikide bir.
Başka sesler duyuyorsun acılı sesimde.
Eski ağızlardan ağıt, eski işkencelerden kan.
Sev beni dost. Bırakma beni. İzle beni.
İzle beni dost, şu bunaltı dalgasında.
Ama aşkının rengine bürünüyor sözlerim.
Sen sarıyorsun işte, sen dolduruyorsun hepsini.
Bir sonsuz gerdanlık yapıyorum onlardan
Üzümler gibi tatlı, beyaz ellerin için.
(Türkçesi: Sait Maden)
14 notes
·
View notes
Text
YÜREĞİMİN B/AŞK KENTİ-İSTANBUL
İstanbul; yüreğimde közlediğim şehirsin,
O maviyle, yeşilin beni sarsın İstanbul…
İstanbul; bir içim su, özlediğim nehirsin;
.......... Düştü yola yüreğim sana varsın İstanbul,
.......... O maviyle yeşilin, beni sarsın İstanbul.
İstanbul; “Yedi tepe”, yedi veren gül gibi,
İstanbul; Rabbimizden bizlere ödül gibi,
İstanbul seninleyim; bakma bana el gibi;
.......... Hayâlini kurduğum, cana hâr`sın İstanbul,
.......... Rüyasına durduğum, bana yâr`sın İstanbul.
Hoş gerdanlık köprüler boğazında duruyor,
Senin için kim bilir, kimler hayâl kuruyor
İstanbul!.. Ah İstanbul, beni candan vuruyor;
.......... Ölümüm dosttan olsun, varsın, vursun İstanbul,
.......... Ben yolunda öleyim, hayat dursun İstanbul.
“O ne güzel askerdir, o ne güzel kumandan,
Elbet `Konstantiniyye`, fetih olacak!…” bundan,
Bu kutlu söz üzere burada, “Eyüp Sultan”;
.......... Sen sönmeyen bir ışık, ruha nur`sun İstanbul,
.......... Feth olmayı bekleyen kutlu sur’sun İstanbul.
Başlamış "Feth-i mübin"; yer yerinden sökülmüş
Çalmış mehter marşları, yağlı toplar dökülmüş
Müjdeye kavuşulmuş, zor bilekler bükülmüş;
.......... Mutlu güne eriştin, namus, âr’sın İstanbul,
.......... Asırlarca bekledin; "Fatih” sarsın İstanbul.
”Üçler, Yediler, Kırklar!..” ��zin verdi Yaradan,
Gemiler dağlar aşıp yollar buldu karadan,
Surda gedik açıldı, geçti ecdat oradan;
.......... Tuksak idin ezelden, artık hürsün İstanbul,
.......... Hiç bitmesin bu rüya, daim sürsün İstanbul.
Yeniçeri hücumda; veriyor kanlı zahmet,
“Fatih” dua ediyor; “ Yetiş ya fâkih Ahmet!..”
“Akşemsettin” secdede, yağıyor o an rahmet;
.......... Çalsın zafer marşları, mehter vursun İstanbul;
.......... Geliyor genç Padişah, düğün kursun İstanbul.
Baktım ki; “Ulubatlı’m”, surlara sancak asar,
Baktım Şanlı “Fatih’im”, tarihe mühür basar,
Baktım, mağlup düşenler, hâlâdır zehir kusar;
.......... Ecdâda şeref, nâmus, sadık yâr`sın İstanbul,
.......... Hayal değil gerçeksin, çünkü varsın İstanbul.
Ayasofya mâbedim, seni kalpte gizledim,
Başkasına yâr idin, yüreğime sözledim,
Tekrar aç mâbedini yüz sürmeyi özledim;
.......... Bu işin hesabını, ecdât sorsun İstanbul,
.......... Sen yürekte bir ateş, yanan kor’sun İstanbul.
Bir ayağın Avrupa, diğeriyse Asya’da,
Bir kolun Afrika’da, diğeri Kafkasya’da,
Yok dünyada bir eşin, Amerika, Rusya’da;
.......... Sinan gelsin yeniden, taş, taş örsün İstanbul,
.......... Dünyanın gözü nurdan şehir görsün İstanbul.
Nice Âlim, Evliyâ; sır olmuşlar gövdende,
Nice gönül sultanı, kor olmuşlar gül tende,
Vurgunum asıl bundan, bu ateş sönmez bende,
.......... Güneşim sende batmış, sen ne dersin İstanbul?
.......... Işığa hasret ruhum, sende ersin İstanbul.
Ey İstanbul; bilirim, altından kumun taşın,
Nice çağlar eskittin, bilmem ki kaçtır yaşın,
"Yüreğimin Aşk Kenti!.. " Öne düşmesin başın;
.......... Mahmudum, yüreğini sana versin İstanbul,
.......... Tükenmeyen hasretim, sona ersin İstanbul!..
İstanbul, yüreğimde közlediğim şehirsin,
O maviyle yeşilin, beni sarsın İstanbul ,
İstanbul bir içim su, özlediğim nehirsin!..
Kadir Çetin
3 notes
·
View notes
Text
Urganmış boynumda taşıdığın gerdanlık - 3
2 notes
·
View notes