#en iyi burun estetik doktoru
Explore tagged Tumblr posts
tabolal · 2 years ago
Text
Drrasid - Devasa+
Ankara’nın en iyi meme estetiği doktoru veya Ankaranın en iyi plastik cerrahlarından biri konusunda tecrübeli doktoru arıyorsanız doğru yere geldiniz. Ankara'da meme büyütme ve rinoplasti (burun estetiği) konusunda uzmanlaşmış Raşid Toksöz sizlere en iyi hizmeti vermenin gururunu yaşamaktadır. Kaliteli bakım için yüksek standartlarımızı karşıladıklarından emin olmak için doktorumuz hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. İster en iyi burun dolgusu yapan doktor, ister Ankara burun estetiği veya burun estetiği Ankara konularında uzmanlaşmış birini arıyor olun, ihtiyaçlarınız için mükemmel uzmanı bulmanıza yardımcı olabiliriz. İstediğiniz sonuçlara ulaşmanıza yardımcı olmak için burun dolgusu, rinoplasti ve diğer estetik tedavilerinde uzmanız. İster ince bir değişiklik ister dramatik bir dönüşüm olsun, ekibimiz deneyiminizin mümkün olduğunca sorunsuz ve başarılı olmasını sağlamak için burada sizlerle.
1K notes · View notes
evrenaykoc · 2 months ago
Link
0 notes
drsuleymantasestetik-blog · 6 years ago
Text
Burun Estetik Doktoru Seçiminde Püf Noktalar
Tumblr media
Bu haftaki yazımız başlıktan da anlaşılacağı gibi burun estetiği yaptırmak isteyenlerin Doktor seçimleri üzerine olacaktır. Bu seçim esnasında nelere dikkat edilmeli ve nasıl seçim yapılmalı teker teker ele alacağız. Keyifli okumalar dileriz. Burun estetik doktoru seçiminde püf noktalar olarak göz önünde bulundurmanız gereken birçok etken mevcuttur. Yapacağınız seçim sadece burun ameliyatı sürecini değil hayatınızın sonraki kısmını da doğru orantıda etkileyecektir.
Doktorun Uzmanlığı
Burun ameliyatı yapacak olan Doktorun bu konuda alanında uzman olması gerekmektedir. Burnun fizyolojik ve anatomik yapısını çok iyi bilmelidir. Burun ameliyatı olmak isteyen birçok kişi yaşadığı hava yolu sıkıntıları sayesinde burun estetiğine başvurmaktadır. Nefes alma sorunu yaşayan hasta, burnun içeriden yapılacak olan ameliyatı esnasında burnunun dışarıdan sahip olduğu sıkıntılarının da giderilmesini talep etmektedir. Hem içeriden hem dışarıdan yapılacak olan müdahaleler ile hastanın mutlu olması sağlanmaktadır. Burnun fizyolojik yapısı konusunda uzman olan Hekim, hasta ile görüşmesi esnasında nefes alma sorunu olup olmadığını saptar. Burnun dış görünümündeki deformasyonlara yapacağı müdahale ile birlikte nefes alma problemi yaşayan hasta için içeriden hava yolu müdahalesi ile rahat nefes almasını hedefler. Bu sayede hasta hem görsel olarak sorunlarından arınmış olur hem de vücudunun ihtiyacı olan doğru havayı ciğerlerine soluyabilir. Vücudun ihtiyacı olan doğru hava sağlandığında kişinin bağışıklık sisteminden uyku düzenine kadar birçok fayda sağlanacaktır. Bu duruma tek taş ile iki kuş vurma deyimi de kullanılabilir.
Doktorun Yeteneği
Burun estetiğinde Doktor seçiminde Doktorun uzmanlığı önemli bir konudur. Ancak Doktorun sadece uzman olması yeterli olmamaktadır. Doktorun yeteneği göz ardı edilmemelidir. Yetenek kişiler üzerinde doğuştan gelen bir özelliktir. Burun estetiği konusunda ve cerrahlığı ile yeteneği olmalıdır. Yeterli yeteneğe sahip olan Doktor, hastasının burun yapısı ve yüz şekli ile bir bütün oluşturarak sağlıklı uyumu yakalar. Yaptığı her ameliyatı bir sanat eseri olarak tanımlar. Ve yaptığı her manevra için ‘ince işçilik’ sunar. Kişilerin burun deformasyonlarına göre yapılacak işlemler aynı olmamaktadır. Doktorun yeteneği, el becerisi, zekası ile hastasına uygulayacağı manevraları detaylı görüşme esnasında planlar ve ameliyat esnasında bu planlama ile yoluna devam eder.
Doktorun Verdiği Güven
Burun estetiği doktoru seçiminde püf noktalar konumuzda doktorunuzu seçerken karar vermenizi etkileyen en büyük unsur güvendir. Doktorunuza duyduğunuz ve duyacağınız güven duygusudur. Ameliyatınızı yapacak olan Doktorunuz ile aranızda tabir-i caizse bir evlilik süreci başlatmış olursunuz. Karşılıklı güven bu ilişkiyi sağlayacaktır. Detaylı görüşmeniz esnasında Doktorunuza burnunuzun nasıl olacağından çok nelerin yapılıp nelerin yapılamayacağı sorularını sormalısınız. Doktorunuz da bu konuda gerçekçi olacak ve her iki tarafın için de memnuniyet sağlanacaktır. Doktorunuza internet üzerinden, tavsiye üzerine veya tesadüf ile ulaşmış olsanız da mutlaka detaylı görüşmeniz esnasında karşılıklı güven ilişkisi kurulmalıdır. Bu karşılıklı güven ilişkisi sağlandı ise doğru yerdesiniz demektir.
Burun estetiğinde Doktor seçiminde püf noktalar için yukarıda belirttiğimiz büyük etkenler dışında aşağıdaki belirttiğimiz durumlar da önem arz etmektedir. Doktorun;
• Yeterli deneyim ve tecrübeye sahip olması
• Sanata ilgili olması
• Kendini geliştirebiliyor olması
• Hastasına karşı yapacağı ameliyat ve işlemler ile gerçekçi olması ve hastası ile paylaşması
• Empati duyusu gelişmiş olması
• Yaptığı işlerle başarılı olması seçim yapmanızı kolaylaştıracak diğer etkenlerdendir.
Kaynak: https://www.suleymantas.com.tr/burun-estetik-doktoru-seciminde-puf-noktalar/
0 notes
curefindingmedical · 2 years ago
Text
Türkiye'de Rinoplasti
Tumblr media
Burun Estetiği İçin Neden Türkiye Ye Gidiyorsunuz?
Türkiye sağlık alanında oldukça gelişmiş bir ülke olduğu için özellikle estetik operasyonlar başta olmak üzere birçok alanda sıklıkla tercih edilmektedir. Sağlığa yapılan yatırımların fazla olduğu ve hastanelerin son teknolojiye sahip donanımlı cihazlar ile hizmet vermesi de Türkiye’ de burun estetiği yaptırmayı cazip hale getiriyor.  Türkiye alanlarında uzman ve yeterli deneyime sahip, iyi eğitim almış doktorların bulunduğu ve sağlık turizmin de ilk sıralarda yer alan bir ülkedir. Estetik operasyonlarda ve özellikle burun estetiğinde yurt dışından fazla talep almasının başlıca sebebi; hastanelerin otel konforunda ve yüksek kalitede hizmet vermeleridir. Yabancı ülke vatandaşları sıklıkla burun estetiği için Türkiye’ yi tercih etmektedir. Ayrıca diğer ülkelere göre Türkiye’ de sağlık hizmetlerine daha hızlı ve daha ucuz ulaşım sağlanmaktadır.
Tumblr media
 Türkiye’de Burun Estetiğinizi Planlayın
Türkiye de herhangi bir hastanede muayene ve girişimsel işlem yaptırmayı planlıyorsanız ilk önce pasaportunuzun olması gerekiyor. Geçerliliğinin en az 90 gün süresi olması gerektiğine dikkat etmelisiniz. Türkiye ile ülkeniz arasında vize şartı yoksa direk pasaportunuz ile giriş yaparak Türkiye de istediğiniz klinik ve hastanede burun estetiği yaptırabilirsiniz. Giriş işlemlerinden önce hangi doktor ve hastaneyi tercih ettiyseniz randevu ve konaklama işlemleri ve gerekiyor ise vize işlemleri için gerekli belgeleri düzenlemelerini talep etmeniz gerekir. Burun estetik ameliyatından sonra bir süre daha ülkenize dönemeyeceğiniz için konaklama yerlerini de gelmeden araştırmak ve rezervasyon işlemlerini halletmek de faydalı olacaktır.
Türkiye’de Rinopilasti Öncesi Ve Sonrası Resimleri
Türkiye de rinopilasti ameliyatı yaptıracaksanız, ameliyat olacağınız doktorun yapmış olduğu estetik fotoğraflarından birkaçını görmek sizin için avantajlı olacaktır. Aşağıda Türkiye de yapılmış rinopilasti resimlerini görebilirsiniz.
Tumblr media
Türkiye’de Burun Ameliyatı Doktorunuzu Seçin
Türkiye’ de burun ameliyatı olmak için size en uygun doktoru seçmeniz çok kolay. Çünkü Türkiye, alanında uzman ve yeterli profesyonelliğe sahip birçok doktora sahiptir. Özellikle burun ameliyatı alanında ün salmış ve yaptığı ameliyatlar ile adından sıklıkla söz ettiren doktorları araştırmanız faydalı olacaktır. Donanımlı cihaz ve ekipmanlar kullanılarak yapılan ameliyatlarda memnuniyet yüzdesi oldukça yüksektir. Alanlarında başarı ve yeterliliklerini kanıtlamış estetik ve plastik cerrahi uzmanlarına kendinizi güvenle teslim edebiliriniz. Tercih ettiğiniz doktorunuz ile ön görüşmeyi yaparak randevu ayarlayabilirsiniz. Türkiye’de diğer ülkelere göre sağlık hizmetleri oldukça hızlı ve ucuzdur. Bu nedenlerle yabancı ülke vatandaşları tarafından sıklıkla burun estetik ameliyatlarında Türkiye tercih edilir. Konaklama ve vize işlemleri için ameliyat olacağınız doktorunuz veya hastaneniz tarafından gerekli belgeleri talep edebilirsiniz.
Tumblr media Tumblr media
     Türkiyedeki Popüler Burun Cerrahisi Klinikleri
Genellikle yabancı ülke vatandaşları, sağlık ve estetik alanlarında Türkiye yi tercih etmekte. Yazın yabancı turistlerin daha çok arttığı ve özellikle Antalya, İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyük şehirlerde sağlık turizminde büyük ölçüde artış gözlenmiştir. Büyük ve ulaşımı kolay şehirlerde burun cerrahisi ve burun estetiği alanında doktor bulmak daha kolay olduğundan genellikle burun estetiği için en iyi klinik ve doktorlar bu şehirlerde bulunmaktadır. Fakat yukarıda yazılanlar en iyi doktorların bu şehirlerde olduğu anlamına gelmiyor elbette. Diğer şehirlerde de oldukça iyi ve yetenekli doktorlara ulaşım sağlayabilirsiniz. En popüler burun estetik klinikleri; Türkiye’deki en popüşer burun estetik klinikleri için curefinding.com ile iletişime geçebilirsiniz. Uzman danışmanlar ile sizin için en uygun klinkleri önereçeklerdir. Read the full article
0 notes
cokkonet · 4 years ago
Link
En iyi Burun Estetik Doktoru Nasıl Bulunur? Günümüzde en çok tercih edilen estetik burun estetiği. Özellikle internet üzerinde rinoplasti dediğinizde En iyi Burun Estetik Doktoru 2021’in En Başarılı En Çok Tercih Edilen Doktorları Türkiye'nin En iyi Burun Estetik Doktoru, En Başarılı En iyi Burun Estetik Doktorları, En Çok Tercih Edilen Ünlülerin Burun Estetik Doktoru,Türkiye'nin En Doğal Burun Estetik Cerrahı
0 notes
burunestetigiankara · 4 years ago
Text
Burun estetiği öncesi kendinize sormanız gereken 6 soru
Tumblr media
Bulunduğumuz coğrafyada, burun içi ve dışındaki sorunların çok yaygın olmasından dolayı, burun estetiği ameliyatlarının en sık yapılan operasyonlardan biri haline geldiğini ifade eden Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, bu ameliyatı düşünenlerin kendilerine sormasının faydalı olabileceği soruları değerlendirdi.
1- Burun estetiği için uygun doktoru nasıl seçmeliyim? Bu ameliyat, Kulak Burun Boğaz (KBB) ve Plastik Cerrahi (PC) uzmanları tarafından yapılabilen ortak ameliyatlardandır. Seçeceğiniz hekimin branşından ziyade, öncelikle bu konuyla özel olarak ilgilenip ilgilenmediğini mutlaka araştırmalısınız. Dahası günümüzde sosyal medya hesaplarından araştırıp, geçmiş hastalarını inceleyebilir veya ulaşabildiğiniz geçmiş hastalarıyla iletişime geçerek fikir alabilirsiniz. Tavsiyem odaklanmak için kendinize uygun olabilecek 3 burun estetiği uzman bulup, bir dönem takip etmenizdir. Ayrıca, ulaşabilirseniz hekimin çalıştığı hastanedeki doktor veya diğer sağlık çalışanları da güçlü referanslardır ve genellikle sağlık konusunda objektif kişilerdirler.
2- Ameliyatın maliyeti ne olacaktır? Her burun cerrahının, ameliyat ücreti farklıdır. Fiyat belirlemede rol oynayan faktörler, öncelikle bu özgün ameliyata yapılan yatırımlar ve mükemmel sonuçlar için harcanan donanımlara göre değişir. Ameliyatın yapılacağı hastane, hekimin ameliyatınızda kullandığı cerrahi alet, teknolojiler, cerrahi ekibinin donanım maliyetleri yanında, ameliyat sonrasında harcanacak emeğe göre fiyatlar değişkendir. Bunların dışında ilgili hekimin mükemmel sonuçlar için kendisine ve ekibine dönük yaptığı eğitim yatırımları da ameliyatın fiyatında rol oynayan diğer faktörlerdir.
Karar vermede tavsiyem, sadece en ucuz fiyatı tercih etmemenizin yanında, her şeyin en pahalısının da en iyisi olmayabileceğini dikkate almanızdır. Bu noktada dikkatli karar vermelisiniz. Unutmayın, karar vermede yapılacak bir yanlış, size uzun süre moral bozukluğu yanında, ilk ameliyata göre 2 misli maliyetlere çıkabilecek bir revizyon burun ameliyatı yükünü getirecektir.
Revizyonlar konusunda yeri gelmişken belirtmek isterim ki, en başarılı burun estetiği cerrahının bile revizyonları olabilir, ama bunun oranı ve hekimin hastasına sahip çıkması bu noktada önemlidir. Bu noktada öncelikle kendi bütçenizi belirleyip, kararınızı buna uygun bir burun estetiği uzmanından yana tercih kullanmanız doğru bir yaklaşım olacaktır.
3- Doktor ile yapılacak ilk görüşmeye kendimi nasıl hazırlamalıyım? İlk görüşme, ortalama 30 dakika civarında sürecektir. Doktorunuzun bu zamanı tamamen size ayırarak, ameliyatınıza dönük kendi algoritmalarını anlatacaktır. Tavsiyem bu görüşme öncesinde, kendinize bir soru listesi hazırlamanız ve kafanıza takılan soruları sormanızdır. Fakat bunun birçok doktorla da yapılacak bir ön görüşme olmasından dolayı, çok fazla detay sorulara girmeniz gerekmiyor, eğer karar verecekseniz, diğer ayrıntılı sorularınızı bir sonraki son görüşmeye bırakmanızı öneririm. Bu görüşme öncelikle, söz konusu operasyon için doğru hekim ve doğru hasta seçimi amacıyla yapılmalıdır. Önemli olan bu ameliyatı size en uygun ve iyi iletişim kurabileceğiniz kişiye yaptırmanızdır.
4- Ameliyat sonrası iyileşme dönemi nasıl olacak? Bu ameliyat sonrasında genellikle 1 gece hastanede kalırsınız, bazı hekimlerin tercihine göre aynı gün eve çıkmak da mümkündür. Ameliyatın ertesi gününde, hafif bir ödem ve morluk olabilir, fakat bunlar hızlıca azalacak ve haftasında neredeyse hiç kalmayacaktır. Günlük normal aktivitenize 2.’ci gün dönebilirsiniz, fakat çok fazla eğilip kalkma ve yüz mimiklerinden kaçınmak koşuluyla dönmelisiniz. Tavsiyemiz, mesleğinize göre de değişmekle birlikte, kendinize en az 7 gün yıllık izin ayarlamanızdır.
Pek çok hekim, burun dışındaki ve içerisindeki kullandığı ateli 7.’ci gün çıkarır, fakat bir 5 gün daha flaster uygulamak ister. Yani işten uzak kalacağınız zamanı 12 güne çıkarabilirseniz, mükemmel iyileşmiş ve ödemleriniz oldukça azalmış olarak işinize geri dönmüş olursunuz. Yeni burnunuz 2 haftada oldukça güzel görünmeye başlayacaktır ve 6 haftada büyük oranda oturacaktır. Fakat mikro düzeyde ödem azalma süreci ve tam oturması 2 yıla kadar devam eden süreçte olacaktır.
5- Yeni burnumun şekli konusunda nasıl bir beklentiye girmem gerekiyor?
Güzellik kişiye göre değişen sübjektif bir kavramdır. Bu noktada ameliyatın başarısını seçeceğiniz cerrahın tecrübe, el becerisi, yardımcı ekibi yanında kullandığı donanım ve teknolojiler büyük oranda belirleyecektir. Fakat sizin kemik, cilt, cilt altı ve kıkırdak altyapınızın da sonuçlarda önemli rolü olacaktır.
Eski bir estetik sınıflamada 1 den 6 ya kadar rakamlar ile estetik değerlendirmeler yapılmış ve “En başarılı ameliyatla bile kişinin estetik görüntüsünü 2 veya 3 seviye daha iyi hale getirebileceği” belirtilmiştir. Gelişen teknolojiler ve tekniklere rağmen, üstteki ifade günümüzde de büyük oranda geçerliliğini sürdürmektedir. Çünkü son sözü, her zaman burnunuzun altyapısı söyleyecektir. Öncelikle beklentiniz, güzel nefes almak ve geçmişe göre 2-3 seviye daha estetik bir görüntüye kavuşmak olmalıdır ve mükemmel diye bir şeyin olmadığını unutmamalısınız.
6- Ameliyat sonrası psikolojim nasıl etkilenecek?
Bu ameliyatı bazıları “Psiko Cerrahi” diye adlandırırlar. Öncelikle bu ameliyatı doğru ve gerçekçi sebeplerle istediğinizden emin olmalısınız. Burnunuzun yüzünüzün tam ortasında olması ve ifadenizi direk etkilemesi nedeniyle, ameliyat sonrasında da uzun bir süre burnunuza takıntılı olacaksınız ki, bu çok normaldir. Hastalarımız sıklıkla ameliyat sonrasında değişik ışıklarda cep telefonlarıyla burunlarının fotoğraflarını çekip endişelerini dile getiriyorlar.
Fakat unutmayın ki, cep telefonu görüntüleri yakından balık gözü etkisi ile merkezi büyük etrafı küçük gösterirler, ayrıca ışığın durumuna göre gerçek görüntü ile birebir paralel olmazlar. Bu şekilde özellikle fotoğraflar ile burnunuza takılmanız, sizin psikolojinizi olumsuz etkileyecektir. Yeni burnunuza alışma sürecinde, masaj esnasında karşısında olacağınız iyi ışık alan güzel bir ayna size en fazla yardımcı olacaktır.
Kendinizi hazırlamanız gereken bir diğer konuda, çevrenizdeki insanlar uzunca bir süre burnunuzdan konu açacaklar ve yorumlar yapacaklardır. Bu yorumlar genelde olumlu olmakla birlikte, bazen de sizi olumsuz da etkileyebilecektir. Bu duruma da kendinizi mutlaka hazırlamalı ve pozitif enerjiyle dolu olmalısınız. Unutmayın, bu ameliyat bir sabır cerrahisidir ve güzel sonuçlarının ortaya çıkması zaman alacaktır.
Kaynak: https://www.milliyet.com.tr/
0 notes
saglamsayfa · 5 years ago
Text
Ortodonti Nedir?
Tumblr media
Ortodonti, diş, çene, yüz kesimlerinin gelişim sürecinde yahut daha sonra meydana gelen bozuklukları ve bunların tedavileri ile ilgilenen bilim koludur. Ortodonti sözü iki yunanca sözcükten oluşmuştur. 'Ortos' düzgün, 'odontos' dişler mealine gelmektedir. Ortodonti temel olarak biyoloji, tıp ve diş hekimliği bilimlerine dayanmaktadır. Ağız, burun boşluğu ve bunlarla ilgili anatomik oluşumlar, insan ömrü için gerekli olan teneffüs, beslenme üzere faaliyetlerin sağlanmasında rol oynarlar. Ortodontinin çalışma yeri ve sorumluluğu, bu yerleri direkt kapsamaktadır. Doğumdan itibaren evladın büyüme ve gelişimi incelenmekte, gerektiğinde kollayıcı, önleyici ve tedavi edici tatbikler ile düzgün bir okluzyon ve yüz görünümü sağlanması hedeflenmektedir. Kısaca ortodonti diş hekimliğinin; 1. Dişlerin, diş kavislerine ve çenelerin bazal kısımlarına nazaran, 2. Diş kavislerinin birbirlerine nazaran, 3. Çenelerin bazal kısımlarının birbirlerine ve yüze nazaran,  4. Bu yapılarla ilgili komşu yumuşak dokuların,  değişik yaşlardaki anormal münasebetlerinin saptanarak düzeltilmesini sağlayan ve anormal münasebetlerin meydana gelmesini engellemeye çalışan bir kısmıdır. Ortodontik bozukluklar her yaşta tedavi edilebilmektedir. Kâfi ki mütemadi ve ihtimamlı bir diş bakımı ile birlikte ağız ve dişlerin sıhhati noktasında olsun. Ortodontik Anomalileri temel olarak iki biçimde sınıflandırıyoruz: Sırf dişlerin dizilimiyle bağlı olan “dişsel anomaliler”, Hem dişlerin diziliminin bozuk olduğu, hem de çenelerin birbiriyle bağının bozuk olduğu anomaliler. Bir numara öbekteki meseleler hastamızın yaşı ne olursa olsun emsal formda ve büyük orantıda sabit ortodontik aygıtlarla tedavi edilebilmektedir. Ama çocukluk ve gençlik çağında yapılan ortodontik tedavilerde dişlerin çapraşıklığını diş çekimi yapmak zorunda kalmadan çözme bahtımız daha ziyade, tedavi mühleti erişkin bireylerden daha kısa ve yaptığımız tedavinin kalıcılığı da biraz daha güzel olabilmektedir. Çocuklarda birinci dişlerin (süt dişleri) konumları hakkında çok ziyade endişelenmeye gerek yoktur. Bu dişler arasında bulunan boşluklar, doğal gelişim göstergesidir. Erişkinlerin dişlerindeki üzere sıkı temaslar ileride meydana gelebilecek mekan darlığı ve binaenaleyh dişlerde çapraşıklığın (çarpıklığın) göstergesi olabilir. Daimi dişler 6-7 yaşlarında sürmeye başlarlar gelgelelim 7-9 yaşları arasında, kesici dişler sürene dek pek çokça mesele gözlenmez. Aile doktorunuz sizi erken yaşta bir ortodontiste yönlendirse dahi bu her vakit tedavinin çok erken başlatılacağı mealine gelmez. Birden fazla dikkatli diş doktoru potansiyel bir meselenin denetim atında olduğu ve en iyi tedavi devrinin geçmediğinden emin olmak velev. Evlatların birinci ortodontist tanışmaları 7–8 yaş civarında olmalıdır. Zira bu yaşa kadar birinci daimi azı dişleri çıkar ve daimi kesici dişler taraflarını almış olurlar. Erken teşhis ile düzensizliklerin devrinde tespiti, ileride oluşabilecek önemli meselelerin önlenmesine imkan tanır. Bu yaşlarda rastgele bir tedavi gerekmese bile ortodontist büyüme ve gelişimi takip ederek en mütenasip vakitte tedaviye başlanmasını sağlar. Ortodontik tedavi her yaşta yapılabilir. Dişsel düzeltmelerde yaş haddi yokken, kemik yapıda bir düzensizlik laf konusu ise tedavi büyüme ve gelişim devrinde yapılmalıdır. Ortodontik sorunlar çene büyümesi yavaşlamadan evvel erken yaşta tespit edilirse düzeltmek daha kolaydır. Erken tedavi hastanın ortognatik cerrahi muhtaçlığını ortadan kaldırılması ve daha önemli komplikasyonların önlenmesi mealine gelebilir. Artan yaşın tedavi vadesini uzatması ve tedaviyi biraz zorlaştırması kelam konusu olabilir. Tekrar de yaş faktörü dişlerin ve periodontal dokuların sağlıklı olması kadar değerli değildir. Ortodontik tedavi prosedürlerini gruplandıracak olursak:   Sabit ortodontik tedavi : Ortodontik tedavinin en çok tercih edilen biçimidir. Dişlerin üzerine hususî yapıştırıcılar ile yapıştırılan braketlerin içine ileri teknoloji eseri çeşitli kalınlıkta ve bükümlerde teller yerleştirilir. Bu teller braketler aracılığı ile dişe istenilen tarafta kuvvet uygular ve dişler hareket eder. Dişin kökünü de hareket ettirmek mümkündür. Braket bakımı için hasta kooperasyonu gerekir, lakin denetim daha çok hekimin elindedir. Fonksiyonel ortodontik tedavi: Çeneler arası düzensizlikler ortopedik pratikler ile büyüme, gelişim çağı içerisinde düzeltilebilirler Evladın büyüme gelişiminden yararlanılarak uygulanan, çene kemiklerinin ve baş kemiklerinin büyümesini yönlendirmeyi amaçlayan ortopedik bir tedavidir. Alt çenenin haddinden fazla ileri olduğu durumlar, üst çenenin ölçüsüz ileri olduğu durumları üzere bozukluklar bu öbeğe girer. Evladın yaşı çok kıymetlidir. Bu tedavi büyüme ve gelişim tamamlandıktan sonra uygulanamaz.İki çeneyi de ilgilendiren hareketli apareylerle yahut çene dışından uygulanan extra oral apareylerle tedavi yapılır. Bazen ortodontik apareylerle birlikte kullanılır. Ortognatik cerrahi: Ortodontik yahut ortopedik tedavi ile düzeltilemeyecek durumlarda ortognatik cerrahiye başvurulur. Çene ve yüzde oluşan bozukluklar doğuştan olabileceği üzere, kaza ve illetlere bağlı olarak sonradan da ortaya çıkabilir. Çenelerin birbirine ve yüze nazaran uyumsuzluğu, hastalarda hem estetik hem fonksiyonel hem de ruhsal rahatsızlıklara yol açmaktadır. Evvel ortodontik sabit tel tedavisi ile dişler çene kemikleri üzerinde hakikat durumlarına konumlandırılırlar. Akabinde cerrahi ile çeneler baş düsturu ve yüz yapısı ile münasebetli olacak halde karşılıklı getirilerek birleştirilirler. Operasyonlar umumi anestezi altında gerçekleşir. Cerrahi gerektirebileceği düşünülen kimi anomaliler ortodontide son yıllarda meydana gelen gelişmeler sayesinde yalnızca sabit aygıt tatbikleri ile tedavi edilebilmektedir. Pekiştirme tedavisi:Ortodontik tedavi ile dişler düzeltildikten sonra dişi saran dokuların, dişlerin bu yeni durumlarına ahenk sağlamaları için vakit gerekir. Çünkü kemik doku şimdi tam olgunlaşmamıştır. Bu nedenle aygıtlar çıkartıldıklarında dişler eski konumlarına dönme eğiliminde olurlar. Bunu engellemek maksadıyla dişleri yeni bölgelerinde pekiştirmek gerekir. Bunun için sabit yahut hareketli çeşitli aygıtlardan faydalanılmaktadır. Canlı ortodontik tedavinin vadesine, gerçekleştirilen diş hareketi ölçüsüne, hastanın yaşına ve tedavi başındaki anomalinin cinsine nazaran pekiştirme tedavisinin müddeti ve tedavide kullanılan aygıtların cinsi değişmektedir.  Pekiştirme aygıtları istenen formda takılmadıklarında dişler eski konumlarına geri dönebilirler. Bundan ötürü pekiştirme aygıtlarının ortodontik tedavide kıymetli bir rol oynadıkları unutulmamalıdır. Ortodontik tedavi, uzun süren disiplin ve sabır isteyen bir tatbiktir. Ortodontik tedavi hasta ve tabibin işbirliğini gerektirmektedir. Hasta tabip işbirliği istenilen seviyede olursa tedavinin başarısı artar ve tedaviden makul bir müddette sonuç alınabilir.  Dişlerde olan çapraşıklık yalnızca estetik bir sorun değildir. Fonksiyon ve hijyen de bu durumdan etkilenir.   Ortodontinin birinci maksadı diş, çene, yüz kompleksini meydana getiren tüm elemanlar arasındaki bozuk münasebetleri saptamak, oluşmasını ve ilerlemesini engellemek ve gerekli hallerde düzelterek, sistemin olağan fonksiyon yapabilmesini sağlamaktır. Çapraşık dişlere sahip olan bireyler yerinde ağız paklığını sağlayamadıkları için bakteri plağı ve diş taşı çapraşık ortamda çok daha rahat oluşur ve tutunur; binaenaleyh çürük riski artar. Çapraşık dişli ağızlarda, dişleri örten dişeti devamlılığının bozulması sebebiyle dişeti meseleleri gözlemlenir. Başkaca çapraşıklık sebebiyle homojen olmayan çiğneme kuvvetleri nedeniyle kimi dişlere daha ziyade kuvvet yüklenmesi sonucunda o yerde dişeti çekilmesine velev dişin canlılığını kaybetmesine neden olabilir. Çene ekleminde de meseleler gözlenir ve ortodontik tedavi ile çiğneme fonksiyonunu sağlamak, böylelikle eklem ortamına binen yanlış kuvvetleri engelleyerek çene ekleminin sıhhatinin korunmasına ekte bulunulur. Çene-yüz kompleksini meydana getiren sistemler arasındaki bozuk münasebetler yüz estetiğini de etkilemektedir. Ortodontik tedavi bireylerde yüz estetiğinin daha harika olmasını sağlamaktatır. Diş, çene ve yüz kompleksindeki bozuk bağlar ve sonuçları, ilgili bireylerde pisişik ve mental olarak meşakkatlere yol açmaktadır. Yapılacak tedavi ile bu bireylere yardımcı olunabilmektetir. Ortodontik tedavi ile estetiğin sağlanması sonucunda hastanın topluluk içinde kendine olan inancı arttırılarak ruhsal destek sağlamak da amaçlanır. Ortodontik bozukluklar, vesair bir ekip hastalık ve bozuklukların oluşmasında tesirli olabilirler. Anomalinin düzeltilmesi ve dolayısı ile de bu illetlerin meydana gelmesini önlemektedir. Ortodontik bozukluklar nedeni ile meydana gelen konuşma bozukluklarının düzeltilmesi de ortodontinin maksatları arasındadır. Read the full article
0 notes
womaninamartiniglass · 7 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Merhaba 19 Temmuz’da burun ameliyatı oldum. Burun ameliyatı olmayı düşünenler ve ameliyat olmaya hazırlananlar için kaynak olmak istedim. Bu yazıya başlarken 7. günümü dolduruyorum ilk şoku ve birçok sıkıntıyı atlattık diyebilirim. Öncelikle değinmek istediğim birkaç nokta olacak. Neden burun ameliyatı olmaya karar verdim? Ben kendimi bir feminist ve beden olumlama savunucusu olarak görüyorum. Kendimde böyle bir değişikliğe ihtiyaç duymam ise bundan çok önceye ortaokula dayanıyor. 12 yaşıma kadar çirkin olduğumu ve burnumun büyük olduğunu düşünmüyordum, bana söylenene kadar. Ortaokul zor bir dönemdi, liseye geçtiğimde her şey daha iyi olur diye ummuştum ama söylenen sözler geri alınamaz. Farkında olmadan beni yaralamıştı ben liseye depresyonda, özgüvensiz ve mutsuz bir insan olarak başladım. Okulda “Ben çok çirkinim benimle arkadaş olmayın!” diye ağlayan bir arkadaşınızı hatırlıyorsanız o ben olma ihtimalim var. Çirkin olduğum için okula gitmek, sokağa çıkmak istemedim, kendime zarar verdim. Yaşım henüz 14 idi ama burun estetiği planlarına başlamıştım. Aradan zaman geçtikçe büyüdüm, akıllandım kendimi “böyle olduğum” için affettim. Beden olumlamaya başvurdum, estetik operasyonları ve bize dayatılan standart güzellik algılarını reddettim. Kendime Barbra Streisand gibi idoller edindim. Funny Girl filmini defalarca izledim ve sonunda mutlu oldum. Ama üniversiteye geçtikten sonra bir şeyi fark ettim, ortaokul üzerinden 6 yıl geçmiş, ben hala ne sevmişim ne sevilmişim, hala arkadaşlarımın kameralarından kaçıyor, güzel anları kaçırıyor ve kalan hayatıma başlayabilmek için hala “bir şeyleri” bekliyordum. Kendi kendime dedim ki “ol gitsin, belki bir şey değiştirmez, belki hiçbir şey değiştirmez. o zaman anlarsın meselenin yalnızca dış görünüş olmadığını.” ve ameliyatım için geri saymaya başladım. Ameliyat Öncesi Süreç Doktorumu kendim bulmadım, babam eski bir ilaç mümessili olduğundan işi ona bıraktım. Yalnızca tek bir doktorla görüştüm. İstanbul’da özel bir hastanede KBB uzmanı. Neden KBB diyeceksiniz, klasiktir “zaten nefes alamıyordum” aynen ondan, içte kemik eğriliğim, yıllardır süre gelen sinüzit ve alerjilerim sebebiyle nefes alma problemlerim vardı. Doktorumun yaptığı burunları gördüm, ikna oldum. Görüşmemiz beklediğimden daha az şov içeriyordu. Hiç beklediğim gibi yüzümde şekil çizme, bilgisayarda yapılmış burnumun 360 derece döndürülmesi gibi şovlar olmadı görüştük, tarihi anlaştık. Gözlük kullandığım için 3. ay gözlük takabileceğimi söyledi. Yüksek dereceli astigmat ve miyoplu biri olarak ameliyatı ertelemek için bu zamana kadar en geçerli sebebim buydu: lens alamıyordum. Astigmatı düşük tutarak sonunda lens aldım. Lens kullanmaktan nefret etsem ve uzun süreli lens kullanmanın göze zarar verdiğini bilsem de 3-4 ay tüm gün daha sonrasında da günün büyük kısmında lens kullacağım. Ameliyat Süreci Ben daha önce küçüklükte geçirdiğim bir ameliyat haricinde hastanede yatmamıştım. Ameliyatıma saatler kala araştırmaya başladım ve panik yaptım. En çok da anesteziden sonra uyanırken ne halde olacağımı merak ediyordum. Uykusuz bir gece sonrası ameliyat sabahı gittim hastaneye odama yerleştim, burnumdan son kez nefes aldım. Hazırlandım ve ameliyata girdim. Hatırladığım ve öğrendiğim kadarıyla uyandığımda tek söylediğim üşüdüğüm ve susadığım olmuş. Ameliyatım 3 saat sürmüş, ameliyattan çıkıp odama yattığımda bilincim tamamen açıktı. Ekşi Sözlük'te okuduğum komik hikayelerin beni bulmamasına içten içe üzüldüm. Ben normalde çok kaba biriyim, etrafıma küfürler savurmaktan hiç çekinmem ama narkozluyken tam tersi oldukça kibardım. Komik hikayem yok. Uyandığımda başta nefes alabiliyordum, 5′e kadar su içemeyeceğimi söyledikleri için 5′e kadar kendimi uyumaya zorladım. Saat 5 olduğunda saati öyle iyi biliyordum ki gözümü açtığım gibi suya yöneldim. 1. Gün Ameliyat günüm. Öğrendiğim üzere narkozu atmanın çeşitli yolları varmış. İdrarla atma, kusma vb. tahmin edersiniz başıma en kötüsü geldi ve defalarca kanla karışık kustum. İçtiğim suyu, içtiğim iki kaşık çorbayı, akşam yediğim sütlacı her şeyi… Yaklaşık 5 kez kustum. İnternette burun ameliyatı sürecini anlatan birinin “Hastanede duramadım hemen gidip yemek yedim.” dediğini okumuştum, o gün kendisine epey sövdüm. Hastaneden çıkıp yemek yemek ne, bana kalsa 1 hafta kalır damardan ağrı kesici alırdım. Bunun haricinde en rahat günüm diyebilirim, bütün gün yüzümde buz tutuldu ve ağrı kesicilerle uyudum. Ama gece uyandım ve sonrasında sabahı zor ettim, burnum tıkandı ve sabah doktorumun açacağı umuduyla bütün gece sabrettim. 2. Gün Doktor burnumu temizlemedi. O durumda bile doktorumla ne kadar kavga ettiğimi düşününce kendime gülüyorum. O gün bana temizlemeyeceğini söylediğinde resmen yüzüne çemkirdim. İlaçlarımı yazdı, hastaneden ayrıldım ve eve gittim. Çok iştahım yoktu, burnum tıkalıydı ve mutsuzdum. Ağızdan nefes almak yeterince zor değilmiş gibi sürekli kan sızıntısı oluyordu. Bugün çok hafif morluklarım oluştu ve yüzüm epey şişti. Normalde de gözaltı morluğum yoktur, bu yüzden ��ok az morlukla atlattım. 3. Gün Bitmesini umduğum kan sızıntısı bitmedi ve ağızdan nefes almaya devam ettim. Nereden baksak en kötü günümdü, zaten çekik gözlü değilmişim gibi gözlerim şiştikçe şişti gözlerimi açamıyordum. Fotoğraflarıma bakarsak en kötü göründüğüm gündür. Ona rağmen yemek yemeye başladım, vücut direncim arttı. Bir önceki gün buz uygulamamamın cezasını çektim ve bol bol buz uygulamaya başladım. 4. Gün Tamponlarım çıktı. Tamponların çıkması zor bir işlem değildi hatta doktor çıkarırken ben hala burnumdaki pıhtıları açıyor sandım bu yüzden biraz panik yaptım oysa tamponlar çoktan çıkmıştı. Tamponlar çıktığında çok kanamam oldu ve tansiyonum düştü ama toparlandım. Bugün kuaförde saçımı yıkattım ve birkaç tanıdık insan görmüş oldum. Ama günün en iyi tarafı doktorun verdiği burun temizleme suyuyla burnumu yıkamak oldu. Pıhtıların rahatsızlığından kurtuldum. Ama kedim küçük kafasını burnumun tam ortasına vurdu ve biraz canım yandı. Sonrasında panikle doktora yazdım ama sorun olmayacağını, dikkat etmem gerektiğini söyledi. 5. Gün Gözlerimin açıldığı, morluklarımın sarıya döndüğü ve burnumu daha rahat temizlediğim bir gündü. Kan sızıntısının devam etmesi haricinde her şey yolunda gibiydi ama gece aniden kanamam çok arttı. Doktoru aradık burnumu yıkayıp buz koymamı söyledi ve kanın kesilmesi için bir ilaç önerdi, ilacı aldıktan bir süre sonra kanamam kesildi ama burnumdaki pıhtılar yeniden kontrolümden çıktı, burnum tıkandı. 6. Gün Kan sızıntım devam ettiği için kanı kesen ilacı diğer ilaçlarımla almaya devam etmek zorunda kaldım. Bugün moralim oldukça iyiydi ama atel kaşıntı yapmaya başladı. Ayrıca bugün çikolata yerken gerçekten çikolatanın tadını almadığımı fark ettim. Tadını almadığım halde neden yediğimi sorguluyorum. 7. Gün Yazıyı yazıyor olduğum gün, kan sızıntısı durdu ve burnumun iki deliği de açıldı. İçi şiş olduğu için %100 nefes alabiliyorum sanmayın ama açılması bile yeterince mutluluk verdi. Ayrıca bugün ilk kez yıkandım, boyundan altı soğuk suyla yıkadım ve buna rağmen yüzüm terledi ve atel yine kaşındırmaya başladı. Tadını alarak güzel bir yemek yedim ve ilk kez hafif bir koku aldım kısa süreliğine ama şuan koklamak, isteyeceğim son şey. Burnumun içinde dikişler, envai çeşit salgılar ve kan pıhtıları dururken koku almamak en iyisi. Atelin kaşıntısı ise zevk derecesinde bir acıya dönüştü, anlatamıyorum dişlerimi sıkıp titrediğimi fark ettim o kaşıntı sırasında. Sıcak mevsimde kolunuz bacağınız alçıya alınmışsa anlayabilirsiniz. Yarın atelim çıkıyor ve burnumu muhtemelen ilk kez göreceğim. Buradan sonrasını günlükten çok daha uzun süreçte değerlendireceğim. Burnum muhtemelen ödemli ve büyük olacak. Burnun tam şeklini alması 6 ay sürer, 6 ay süresince ödemler, şişlikler, orantısızlıklar elbette olacaktır. Ayrıca şuan oldukça kalkık olan burun ucu zamanla düşecek ve suratla uyumlu hale gelecektir. Son günlerde yaptığım araştırmalarda henüz daha 2 aylık burnuyla revizyon için doktor arayan kadınlara denk geldim. 2 ay ne demek? 1 yıldan önce burnun nasıl görüneceğini değil sen doktor bilemez, panik yapmamalı. Bu yola bir kere girdiniz. Sivilce tedavisi gibi bırakamazsınız, sürecin sonuna kadar beklemelisiniz. Ameliyat Olmayı Düşünenler Yaptırmaktan eminseniz başarılar dilerim. Ama tereddütleriniz varsa bu konuda söylemek istediğim şeyler var. İnternette bunun ne kadar kolay ve yaygın bir ameliyat olduğu konusunda eminim pekçok şey görmüşsünüzdür. Bilmenizi istiyorum ki basit bir şey değil. Hızlı ve kesin bir çözüm de değil. Ben görünüşümden bağımsız bir kariyer planlıyorum. Hayatımın hiçbir parçasının da dış görünüşüm üzerinden işlemesini istemem. Burnumu yaptırmasam da hayatım devam edecekti ve belki çok mutlu olacaktım. Ama bir şey eksik olacaktı ve şuan devam edebileceğimi hissediyorum. Sizi sosyal ve psikolojik anlamda olumsuz etkiliyorsa tüm suratınızı baştan yaptırabilirsiniz. Ama Instagram’da gördüğünüz bir fotoğraf, sevgiliniz tarafından yapılan bir şaka ya da bir kalıba girmiş olmak için bu ameliyatı yaptırmayın. Bir psikologa başvurun çok daha kansız travmasız bir süreç olacaktır. Ben psikologa da gittim. Defalarca. Ama benim duvarım öyle kalındı ki hiçbir psikolog, arkadaş, sevgili bunu aşamadı, aşamazdı. Yaptırdığım için pişman değilim ama size drama yapıyorum gibi gelebilir -ki yapıyorum iç dünyamda çok dramatik biriyimdir- dönüp hep kendime sormuşumdur “Neden henüz 12 yaşında olan bu büyük burunlu kızı hiç sevgiye layık görmedin?” Kendimi hayatıma devam etmeye layık görmek için burnumu kırdırmam gerekmesi çok acı bir fikir gibi geliyor Hala “Yok sağol ben ameliyatımı olacağım.” mı diyorsunuz? İşte size benden öneriler: 1- Hastaneye giderken yanınızda temiz bir pijama, mevsim ne olursa olsun kalın bir hırka ve çok iyi bir nemlendirici bulundurun. Ağızdan nefes alacaksınız, dudaklarınız çöle dönecek. 2- Yüzünüze bol bol buz tutun şişliklere çok iyi gelecektir, sakın benim gibi 2. gün az şişlik-morluk oldu diye şov yapmayın er ya da geç sizi bulacaktır. 3- Kan görmeye ve kanla muhattap olmaya hazır olun. Burnunuz kanadığında sakin kalmalısınız. Özellikle burnunuzu yıkamaya başladığınızda Quentin Tarantino filminden daha fazla kana maruz kalacaksınız. 4- Kafanıza ne takılırsa açın doktorunuza sorun. Ben çekinmedim, hiç utanmadım. Delirmek için daha uygun bir vakit düşünemiyorum, delirmekte özgürsünüz. Ben normal hayatta daha rahat bir insanımdır, ama şuan elim burnuma değdiğinde doktoru arayıp “Normal mi?” diye soruyorum. 5- Darbe almayın. Ben burnuma öyle çok darbe yedim ki yamulsa suçlu arayamam. Kedim kafa attı, ben bir sağdan vurdum, sonra bir de soldan vurdum. Darbe almayın, kedilerden ve çocuklardan uzak durun. 6- Soğuk havalarda ameliyat olun ya da soğukta bulunun. Sıcak en büyük düşman.
Kendinize iyi bakın. Şimdilik yazacaklarım bu kadar. İleride bir önce-sonra fotoğrafı koyacağım.
1 note · View note
birkutu · 7 years ago
Text
Burun Estetiği Doktor Seçimi İçin 8 İpucu
Tumblr media
Burun estetiği doktor seçimi daha başlangıç aşamasında iken ilk yapılacak iştir. Burun kusurunuzu düzeltmek için estetik cerrahi geçirmeye karar verdiniz. Artık bu iş için doğru iyi bir estetik doktoru seçmeniz gerekiyor. Burnunuz yüzünüzde cazibe merkezidir ve burun estetiğinizi sizin için yapacak doğru cerrahı seçmeniz gerekir.
Burun Estetiği Yapacak Doktor Nasıl Seçilmeli?
1. Estetik doktorların web sitesini kontrol ederek veya ücretsiz ön muayeneye giderek fikir sahibi olun.
2. Estetik doktoru geçerli bir üniversitenin tıbbi lisansına sahip olmalı ve kullanmalıdır.
3. Burun estetiği sırasında işlerin ne zaman ters gidebileceğini asla bilemezsiniz; hastane bakımı için başvurmanız durumunda cerrahınızın halihazırda malpraktis sigortası kapsamına ve hastane ayrıcalıklarına sahip olduğundan emin olun.
4. Cerrahın eğitimi ve eğitimi hakkında daha fazla bilgi. Cerraha kişisel olarak danışabilir veya tahtadan edinebilirsiniz.
5. Cerrahın ve hemşirenin ameliyatı kaç kez yaptıklarını ve komplikasyon oranlarını sorgulayın. Bir burun estetiği sırasında asla komplikasyon yapmayacağınızı iddia eden doktorlara dikkat edin.
6. Daima referanslar isteyin ve burun işlerinin öncesi ve sonrası bazılarına bir göz atın. Mümkünse, estetik cerrah tarafından burun estetiği yaptırılan hastalarla konuşun. Hatta aile doktorunuza estetik doktor hakkındaki görüşlerini sorunuz.
7. Anestezinin, sertifikalı ve kayıtlı bir hemşire anestezisti veya hekim anestezisti tarafından verildiğinden emin olun.
8. Son olarak, burun estetiğinizi yapacağınız cerrahi hastanenin akreditasyonunu kontrol edin. Böylece, burun estetiğiniz sırasında hastaneden bekleyebileceğiniz servis ve özellikler hakkında bir fikir edinebilirsiniz.
Bu ipuçlarının yardımıyla, burun estetiğiniz için doğru estetik doktor bulmayı oldukça kolay buluyorsunuz.
0 notes
ol0jhy-blog · 15 years ago
Text
En çok yapılan hatalar
Güzelleşmek uğruna çirkinleşmemek ve sağlığımızdan olmamak için ne yapmalı?  İlk bakışta estetik olduğu belli olan burunlar, silikonlu olduğu her şekilde kendini gösteren dudaklar, bir kökten sekiz telin fışkırdığı ekim hatasına maruz kalmış şaçlar... Tüm bunlar hatalı estetik ameliyatların kötü sonuçları. Peki güzelleşmek uğruna çirkinleşmemek ve sağlığımızdan olmamak için ne yapmalı? TÜBİTAK ödüllü Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, estetik operasyonlarda yapılan hataların en çok burun ameliyatlarında yapıldığını belirtti. Prof. Dr. Kışlaoğlu, kötü bir estetikle karşılaşmamanın en iyi yolunun, başlangıçta o konudaki uzman doktoru seçmek olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, "Estetik cerrahide birinci ameliyatlar en kolay ve en güzel sonuç alınan ameliyatlardır. Ameliyat olmuş vakalarda genellikle dokular bozulmuştur. Bu nedenle yapılacak ikinci ameliyat daha zordur ve istenilen sonucu almak daha güçtür" diye konuştu. Prof. Erol Kışlaoğlu, bu durumun başlıca sebebinin kişilerin uzman olmayan doktorlara başvurması olduğunu belirterek estetik ameliyatlarda yapılan en önemli ilk 5 hatayı şöyle anlattı: 1-BURUN ESTETİĞİ Erol Kışlaoğlu, burun operasyonlarında rastlanan en büyük hatanın doğal olmayan, çok fazla kalkık, yüze uyumsuz ve bakıldığında ameliyatlı olduğu açıkça belli olan burunlar olduğunu belirtiyor. Bunun önemli bir nedeninin de burun ameliyatlarının bazen plastik cerrah olmayan hekimler tarafından yapılması olduğunu vurgulayarak, bazı doktorların hava yolunu açarken burundan gereğinden fazla kemik ve kıkırdak aldığını ve açıkta kalan kemikleri yaklaştırmadan operasyonu sonlandırdığını açıkladı. Eğri kısımları düzeltmek yerine çıkarıp aldıklarını söyleyen Kışlaoğlu, bu hatanın zaman içerisinde kişi için büyük sorunlar yaratabileceğini de sözlerine ekledi. Erol Kışlaoğlu'na göre; burun ameliyatlarında yapılan diğer bir hata da, nefes alma problemi olan kişilerin önce nefes yolu açma yani septoplasti sonra da burun estetiği yani rinoplasti ameliyatı yaptırmaları. Oysa septoplasti sırasında kıkırdak doku alınıyor, sonraki ameliyat için yeterli doku kalmıyor. Bu iki ameliyata ihtiyacı olduğunu düşünenler ikisini de bir arada olmayı planlamalılar. Burun ameliyatlarıyla ilgili oluşabilecek diğer bir sorun da açık burun ameliyatları sonrasında iki burun deliğinin arasında özellikle esmer tenli kişilerde iz kalması. Hatalar: * Hiç doğal görünmeyen, fazla kalkık, yüzle uyumlu olmayan burunlar. * Fazla kıkırdak ve kemik alındığı için çok kötü bir görünüme sahip burunlar oluyor ki İleride bunları düzeltmek için kaburgadan kemik ya da kulaktan kıkırdak alınması gerekiyor. * Yanlış ameliyatlar sonrası hasta nefes almakta zorlanabiliyor. 2-LIPOSUCTION Erol Kışlaoğlu, liposuciton ameliyatlarında yapılan en büyük hatanın hastayı zayıflatmak amacıyla gerekenden çok daha fazla yağ çekilmesi olduğunu belirtiyor. Kışlaoğlu'na göre liposuction bir zayıflatma değil bir şekillendirme ameliyatı. Burada amaç vücudu fazlalıklar nedeniyle şekil bozukluğu olan bölgelerini daha biçimli hale getirmek. Fazla yağ çekilmesinin öncelikle hastanın sağlığı açısından büyük risk taşıdığını belirten Kışlaoğlu şu açıklamalarda bulundu; "Liposuciton ameliyatın sonuçlarında bazı şekil bozuklukları ve deformasyon oluşabiliyor. Derinin belirli bir küçülebilme kapasitesi var ve bu kapasitenin üzerine çıkıldığında deride sarkıklıklar, çukurluklar meydana geliyor. Hatalar: * Liposuctionda en önemli risk, yanlış ameliyat sırasında veya sonrasında damarlarda pıhtı oluşarak akciğerlerde tromboemboliye neden olması. Bu öyle bir hataki kişiyi ölüme götürebiliyor. * Yine bilinçsiz bir cerrah eli ile düzgün olmayan, çukurlu görünümler ortaya çıkabiliyor. * Karın bölgesine yapılan yanlış liposuction ameliyatları nedeniyle sarkmalar meydana geliyor. * Özellikle yaşı ileri hastalarda, diz kapağının üzerinden yağ alma işlemi doğru yapılmazsa buradaki deri dizin üzerine sarkabiliyor. * Doğru uygulanmadığı takdirde de ciddi yanıklara bile neden olabiliyor. 3-GÖĞÜS ESTETİĞİ Erol Kışlaoğlu'na göre göğüs büyütme ameliyatlarında en büyük sorun hastayla doktor arasında doğru bir iletişimin sağlanamaması ve göğüs ölçüsünde ortak bir karara varılamaması. Bunun sonucunda hasta yeni ölçüsüne alışamayabiliyor ya da başta beğense bile sonra taşıyamıyor. Göğüs büyütme ameliyatlarında da diğer estetik operasyonlarda olduğu gibi en büyük sorun doğal olmayan sonuçlar. Çok büyük protezler doğal sonuçlar vermiyor, ayrıca zorlanarak konduğu için bazı komplikasyonlara da neden olabiliyor. Hatalar: * Doğal olmayan, uzaktan bakıldığında sert iki küre gibi duran göğüsler. * İki göğüs arasında eşitsizlik, asimetrik görüntü. * Protezlerin zamanla hastayı rahatsız edecek kadar büyük olması. * Zorlanarak konan protezlerin komplikasyonlara neden olması. Örneğin; nadir rastlansa da, kapsül kontraktürü olarak adlandırılan durumda protezin çevresinde vücut sert bir zırh oluşturabiliyor. 4-DUDAK DOLGUNLAŞTIRMA Burun gibi dudakta yüzün en dikkat çekici bölgesi olduğundan yapılacak en küçük bir hata hemen belli oluyor. Erol Kışlaoğlu, dudak dolgunlaştırmak amacıyla kişinin kendi dokusunun kullanılabileceği veya hyalüronik asit gibi doğal maddelerin de tercih edilebileceğini belirtti. Hatalar: * Çok yapay ve şiş görüntüler * Vücutla uyumlu olmayan dolgu maddelerinin doğurduğu hem görünüm hem de sağlık açısından sorun yaratan komplikasyonlar. 5-SAÇ EKME Saç ekme basit gibi görünse de hem hasta, hem de doktor açısından son derece önemli ve dikkat isteyen bir operasyon. Mikro implantasyon yönteminde her bir saç kökü tek tek alınarak ekiliyor. Bu işlemde sabır gösterilmez ya da tecrübeli eller tarafından yapılmazsa birçok sorun çıkabiliyor. Saçlar alın ve şakaklardaki girintilere sadık kalınmadan ekildiğinde, başın üst kısmında toplanan saçlar çember şeklinde peruğa benzeyen bir görüntünün olmasına neden oluyor. Hatalar: * Peruğa benzeyen doğal olmayan bir görüntü ortaya çıkabiliyor. * Saç köklerinin tek tek değil bir arada ekilmesinden dolayı bir kökten fışkıran onlarca teli gösterebiliriz.
0 notes
ebe123fed-blog · 15 years ago
Text
Estetikte yapılan 5 hata
Güzelleşmek uğruna çirkinleşmemek için neler yapılmalı? İlk bakışta estetik olduğu belli olan burunlar, silikonlu olduğu her şekilde kendini gösteren dudaklar, bir kökten sekiz telin fışkırdığı ekim hatasına maruz kalmış şaçlar. Tüm bunlar hatalı estetik ameliyatların kötü sonuçları. Peki güzelleşmek uğruna çirkinleşmemek ve sağlığımızdan olmamak için neler yapmalıdır? TÜBİTAK ödüllü Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, estetik operasyonlarda yapılan hataların en çok burun ameliyatlarında yapıldığını belirtti. Prof. Dr. Kışlaoğlu, kötü bir estetikle karşılaşmamanın en iyi yolunun, başlangıçta o konudaki uzman doktoru seçmek olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, "Estetik cerrahide birinci ameliyatlar en kolay ve en güzel sonuç alınan ameliyatlardır. Ameliyat olmuş vakalarda genellikle dokular bozulmuştur. Bu nedenle yapılacak ikinci ameliyat daha zordur ve istenilen sonucu almak daha güçtür" diye konuştu. Prof. Erol Kışlaoğlu, bu durumun başlıca sebebinin kişilerin uzman olmayan doktorlara başvurması olduğunu belirterek estetik ameliyatlarda yapılan en önemli ilk 5 hatayı şöyle anlattı: 1-BURUN ESTETİĞİ Erol Kışlaoğlu, burun operasyonlarında rastlanan en büyük hatanın doğal olmayan, çok fazla kalkık, yüze uyumsuz ve bakıldığında ameliyatlı olduğu açıkça belli olan burunlar olduğunu belirtiyor. Bunun önemli bir nedeninin de burun ameliyatlarının bazen plastik cerrah olmayan hekimler tarafından yapılması olduğunu vurgulayarak, bazı doktorların hava yolunu açarken burundan gereğinden fazla kemik ve kıkırdak aldığını ve açıkta kalan kemikleri yaklaştırmadan operasyonu sonlandırdığını açıkladı. Eğri kısımları düzeltmek yerine çıkarıp aldıklarını söyleyen Kışlaoğlu, bu hatanın zaman içerisinde kişi için büyük sorunlar yaratabileceğini de sözlerine ekledi. Erol Kışlaoğlu'na göre; burun ameliyatlarında yapılan diğer bir hata da, nefes alma problemi olan kişilerin önce nefes yolu açma yani septoplasti sonra da burun estetiği yani rinoplasti ameliyatı yaptırmaları. Oysa septoplasti sırasında kıkırdak doku alınıyor, sonraki ameliyat için yeterli doku kalmıyor. Bu iki ameliyata ihtiyacı olduğunu düşünenler ikisini de bir arada olmayı planlamalılar. Burun ameliyatlarıyla ilgili oluşabilecek diğer bir sorun da açık burun ameliyatları sonrasında iki burun deliğinin arasında özellikle esmer tenli kişilerde iz kalması. Hatalar: - Hiç doğal görünmeyen, fazla kalkık, yüzle uyumlu olmayan burunlar. - Fazla kıkırdak ve kemik alındığı için çok kötü bir görünüme sahip burunlar oluyor ki İleride bunları düzeltmek için kaburgadan kemik ya da kulaktan kıkırdak alınması gerekiyor. - Yanlış ameliyatlar sonrası hasta nefes almakta zorlanabiliyor. 2-LIPOSUCTION Erol Kışlaoğlu, liposuciton ameliyatlarında yapılan en büyük hatanın hastayı zayıflatmak amacıyla gerekenden çok daha fazla yağ çekilmesi olduğunu belirtiyor. Kışlaoğlu'na göre liposuction bir zayıflatma değil bir şekillendirme ameliyatı. Burada amaç vücudu fazlalıklar nedeniyle şekil bozukluğu olan bölgelerini daha biçimli hale getirmek. Fazla yağ çekilmesinin öncelikle hastanın sağlığı açısından büyük risk taşıdığını belirten Kışlaoğlu şu açıklamalarda bulundu; "Liposuciton ameliyatın sonuçlarında bazı şekil bozuklukları ve deformasyon oluşabiliyor. Derinin belirli bir küçülebilme kapasitesi var ve bu kapasitenin üzerine çıkıldığında deride sarkıklıklar, çukurluklar meydana geliyor. Hatalar: - Liposuctionda en önemli risk, yanlış ameliyat sırasında veya sonrasında damarlarda pıhtı oluşarak akciğerlerde tromboemboliye neden olması. Bu öyle bir hataki kişiyi ölüme götürebiliyor. - Yine bilinçsiz bir cerrah eli ile düzgün olmayan, çukurlu görünümler ortaya çıkabiliyor. - Karın bölgesine yapılan yanlış liposuction ameliyatları nedeniyle sarkmalar meydana geliyor. - Özellikle yaşı ileri hastalarda, diz kapağının üzerinden yağ alma işlemi doğru yapılmazsa buradaki deri dizin üzerine sarkabiliyor. - Doğru uygulanmadığı takdirde de ciddi yanıklara bile neden olabiliyor. 3-GÖĞÜS ESTETİĞİ Erol Kışlaoğlu'na göre göğüs büyütme ameliyatlarında en büyük sorun hastayla doktor arasında doğru bir iletişimin sağlanamaması ve göğüs ölçüsünde ortak bir karara varılamaması. Bunun sonucunda hasta yeni ölçüsüne alışamayabiliyor ya da başta beğense bile sonra taşıyamıyor. Göğüs büyütme ameliyatlarında da diğer estetik operasyonlarda olduğu gibi en büyük sorun doğal olmayan sonuçlar. Çok büyük protezler doğal sonuçlar vermiyor, ayrıca zorlanarak konduğu için bazı komplikasyonlara da neden olabiliyor. Hatalar: - Doğal olmayan, uzaktan bakıldığında sert iki küre gibi duran göğüsler. - İki göğüs arasında eşitsizlik, asimetrik görüntü. - Protezlerin zamanla hastayı rahatsız edecek kadar büyük olması. - Zorlanarak konan protezlerin komplikasyonlara neden olması. Örneğin; nadir rastlansa da, kapsül kontraktürü olarak adlandırılan durumda protezin çevresinde vücut sert bir zırh oluşturabiliyor. 4-DUDAK DOLGUNLAŞTIRMA Burun gibi dudakta yüzün en dikkat çekici bölgesi olduğundan yapılacak en küçük bir hata hemen belli oluyor. Erol Kışlaoğlu, dudak dolgunlaştırmak amacıyla kişinin kendi dokusunun kullanılabileceği veya hyalüronik asit gibi doğal maddelerin de tercih edilebileceğini belirtti. Hatalar: - Çok yapay ve şiş görüntüler - Vücutla uyumlu olmayan dolgu maddelerinin doğurduğu hem görünüm hem de sağlık açısından sorun yaratan komplikasyonlar. 5-SAÇ EKME Saç ekme basit gibi görünse de hem hasta, hem de doktor açısından son derece önemli ve dikkat isteyen bir operasyon. Mikro implantasyon yönteminde her bir saç kökü tek tek alınarak ekiliyor. Bu işlemde sabır gösterilmez ya da tecrübeli eller tarafından yapılmazsa birçok sorun çıkabiliyor. Saçlar alın ve şakaklardaki girintilere sadık kalınmadan ekildiğinde, başın üst kısmında toplanan saçlar çember şeklinde peruğa benzeyen bir görüntünün olmasına neden oluyor. Hatalar: - Peruğa benzeyen doğal olmayan bir görüntü ortaya çıkabiliyor. - Saç köklerinin tek tek değil bir arada ekilmesinden dolayı bir kökten fışkıran onlarca teli gösterebiliriz.
0 notes
evrenaykoc · 3 months ago
Link
0 notes
drsuleymantasestetik-blog · 7 years ago
Text
Türkiye’de En İyi Burun Estetik Cerrahi için Süreç Nasıl İlerlemektedir ?
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Süleyman Taş anlattı.
Türkiye’de en sık yapılan estetik operasyon burun estetiğidir. Bunun sebebi aslında beynin yüzü algılama şeklinden geçmekte. Son yapılan bilimsel çalışmalar ile beynin yüzü algılama biçimi ve hangi noktaların en çok göze çarptığı ortaya konmuştur. Eye tracking (göz tarama) tekniği ile bir insan yüzüne baktığımız da gözlerimizin 1 saniye kadar kısa bir sürede tüm yüzü taradığı ama bu sürenin %90’ı nı sırasıyla kaş, göz, burun ve dudak kısmına harcadığı, kalan %10’nun da yüzün kalan kısmına baktığı ortaya konmuş. Bahsettiğimiz bu 4 kısmın (kaş, göz, burun, dudak) en çok ideal olmayan ve ameliyat ile düzeltme gerektiren kısmı burun olduğu için, en çok yapılan estetik ameliyat da burun olmakta.
Burun estetiği diyince ne anlıyoruz?
Yüzü sadece burundan ibaret olarak değerlendirerek, kitabı bir buruna sahip olup çirkin görünmek mi? Yoksa yüzünüze giden burnu bu konuda uzman biriyle tespit ederek güzel görünmek mi?
Bu konu son derece önemlidir, çünkü burun ameliyatlarından sonra hasta memnuniyeti ve ameliyat başarısını etkileyen en önemli faktör her konuda olduğu gibi burda da Planlama (Ameliyat öncesi planlama) dır. En iyi burun estetik doktoru ile kişinin yüz analizi yapılarak, cilt kalitesi, kalınlığı, kıkırdakların gücü ve ameliyattan sonra herhangi bir nefes alma sorununa neden olmamak için hava yolu açıklığı değerlendirerek yapıldığında yani iş kitabına uygun yapıldığında sorunsuz bir iyileşme süreci ve güzel bir burun sizi beklemektedir.
Ameliyat öncesi burun şekli nasıl planlanmaktadır?
Muayene odalarımıza kurduğumuz, paraflaşlı, profesyonel fotoğraf makinaları ve storlar ile profesyonel fotoğraf stüdyolarını aratmayacak şekilde fotoğraflar çekerek, her açıdan burunun yüz ile oran ve orantısına bakıp, altın oran dediğimiz yüz oranlarını hangi değişiklikleri yaparak yakalayabiliriz dedikten sonra yaptığımız bilgisayar simülasyonları ile bunu ortaya koymaktayız.
Neden altın oran?
Bunun için altın oranın ne demek olduğunu anlatmam gerekir biraz. Matematiksel bir kavram olup, bir doğruyu neresinden 2 parçaya bölersek büyük parçanın küçük parçaya oranı, tüm parçanın büyük parçaya oranına eşit olur sorunusun cevabıdır, altın oran ve bu da yaklaşık olarak 1,6 ya denk gelir. Tarih boyunca sanat ve resimlerde de kullanılan bu oran insan yüzünde araştırıldığında, bu orana sahip olan insanların tarih boyunca toplum tarafından çekici ve güzel bulunduğu görülmüştür. Eski mısırlılarda, Kleopatra’nın, günümüzde Angelina Jolie’nin farklı yüzyıllarda yaşamalarına rağmen altın orana sahip ve toplum tarafından beğenilen insanlar olmalarının ortak paidesi altın orandır. Bu da aslında ne kadar zaman geçerse geçsin estetik algının, çekiciliğin değişmediğini ve toplumlar arası çok fark göstermediğini ortaya koymaktadır.
Burun estetiğinde son gelişmeler nelerdir?
Artık daha çok dokuları zedelemeden, hasar vermeden, birbirleri ile bağlantıları bozmadan yani ameliyat olmamış gibi ameliyat yapmayı nasıl beceririz onun peşindeyiz. Bu felsefenin sayesinde artık, atravmatik (travma yaratmadan, hasar vermeden demek) teknik ile sadece burnun sorunlu bölgelerine müdahaleleri gerçekleştirerek, klasik ameliyatlardaki her şeyi ortaya koy sonra düzelt mantığından uzaklaşıyoruz. Plastik cerrahlar olarak, mikrocerrahide ki deneyimlerimizi estetik ameliyatlara aktarıyoruz, tüm dokulara mikron düzeyinde eğildiğimiz gibi bunu, burun estetiğine de yansıtıyoruz.  Bu yüzden ben kişisel olarak kapalı teknik ile atravmatik tekniği kombine ederek ameliyatlarımı gerçekleştirmeyi tercih ediyorum.
Ameliyat Süreci Nasıldır?
Operasyonlarımızı, genel anestezi altında son derece konforlu ve son teknolojinin kullanıldığı lüx ameliyatanelerimizde yapmaktayız. Operasyon yaklaşık 2 saat sürmektedir. Ameliyat günü hastamızı, hastanemizde yatırmaktayız. Ameliyatın ertesi günü taburculuğunu yaparak, 6 gün evinde istirahat etmesini istemekteyiz. 6 gün sonra ise, burnuna yerleştirdiğimiz termoplastik ateli aldırmaya gelmektedir. Atel alınmından sonra, hastamız işine dönebilir ve günlük hayatına kaldığı yerden devam edebilir.
Burun Estetiği Ameliyatında Tampon Korkusu
Burun ameliyatı olmak isteyen insanların en çok korktukları ve endişe duydukları süreç tampon sürecidir. Ancak bu yazımızda tampon korkusunun aslında korktuğunuz gibi bir süreç olmadığını ele alacağız.
Peki Tampon Neden Kullanılır? Ülkemizde en çok yaşanılan rahatsızlıklardan biri de hava yolu problemine bağlı rahat nefes alamamadır. Burun estetiği ameliyatlarında esas amacımız estetik olarak yüzünüze en uygun burnu planlamak ve yapmaktır. Estetik açının dışında amaçlarımızdan diğeri ise burun estetiği ameliyatı olacak olan ancak hava yolu problemi yaşayan tüm hastalara da müdahalede bulunarak ameliyat sonrasında fonksiyonel bir burun elde etmektir. Burun estetiği ameliyatı sonrası hem yüze uygun hem de rahat nefes alabilen güzel bir burun elde edilmektedir. Burun estetiği ameliyatında hava yolu problemi yaşayan tüm hastalarda tampon kullanılmaktadır. Burun ameliyatlarında kullanılan tamponun görevi, ameliyat sonrası yapışıklıklara yol açabilecek durumlara karşı şekil bozukluklarını önlemek , burun içinde baskı yaparak kanamayı en aza indirmek ve şişlikleri gidermektir. Eskiden yapılan burun estetiği ameliyatlarında da tampon kullanılmaktaydı. Kullanılan bu tamponlar bez tamponlar idi. Bez tamponlar, ameliyat sonrası ve tampon çıkarma sürecinde tabir-i caizse hastalar için eziyet olmaktaydı. Bu eziyet süreci ameliyat olan hastalar ve ameliyat olmak isteyen herkes için tampon korkusunu da beraberinde getirdi. Tampon korkusu sebebi ile burun ameliyatı olmak isteyenler bu süreç için cesaret edememekteydi. Ancak teknolojinin ilerlemesiyle yeni nesil tamponlar geliştirildi. Son 9-10 yıldır yeni nesil tamponlar sayesinde bez tamponlar kullanılmamaktadır. Yeni nesil tamponlar burun iç yüzeyinin formuna uygundur. Ortası delik olduğu için ameliyattan sonra da nefes almaya devam edilebilmektedir. Tamponların çıkarılmasında da ağrı veya acı olmamaktadır. Geliştirilen yeni nesil tamponlar , tampon korkusunu da ortadan kaldırmaktadır.
Tamponlar Ne Zaman Alınmaktadır?
Burun ameliyatı esnasında hava yolu müdahalesinden sonra kullanılan tamponlar atel ile birlikte ameliyat olduktan 1 hafta sonra alınmaktadır. Ağrılı bir süreç değildir. Kulaktan kulağa duyduğunuz tampon korkusu metrelerce kullanılan bez tamponların tercih edildiği döneme aittir. Günümüzde kullanılan yeni nesil silikon tamponlar ile ameliyat sonrası süreç daha konforlu geçmektedir. Tamponların çıkarılması esnasında ise ağrı veya acı olmamaktadır.
Bu yazımızda burun estetiği ameliyatı olmak isteyen ancak tampon korkusu olan hastalarımız için aslında korkulacak bir sürecin olmadığını vurgulamak istedik. Burun estetiği ameliyatı, geliştirilen yeni nesil silikon tamponlar ile eskisi gibi eziyet bir süreç teşkil etmemektedir. Ameliyattan sonra kaliteli istirahat ile bu süreç çok daha konforlu geçmektedir. Burun estetiği konusunda daha detaylı bilgi almak için ilgili linkten detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.
0 notes
52erwerw53-blog · 15 years ago
Text
Estetikte yapılan 5 hata
Güzelleşmek uğruna çirkinleşmemek için neler yapılmalı? İlk bakışta estetik olduğu belli olan burunlar, silikonlu olduğu her şekilde kendini gösteren dudaklar, bir kökten sekiz telin fışkırdığı ekim hatasına maruz kalmış şaçlar. Tüm bunlar hatalı estetik ameliyatların kötü sonuçları. Peki güzelleşmek uğruna çirkinleşmemek ve sağlığımızdan olmamak için neler yapmalıdır?    TÜBİTAK ödüllü Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, estetik operasyonlarda yapılan hataların en çok burun ameliyatlarında yapıldığını belirtti. Prof. Dr. Kışlaoğlu, kötü bir estetikle karşılaşmamanın en iyi yolunun, başlangıçta o konudaki uzman doktoru seçmek olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, "Estetik cerrahide birinci ameliyatlar en kolay ve en güzel sonuç alınan ameliyatlardır. Ameliyat olmuş vakalarda genellikle dokular bozulmuştur. Bu nedenle yapılacak ikinci ameliyat daha zordur ve istenilen sonucu almak daha güçtür" diye konuştu. Prof. Erol Kışlaoğlu, bu durumun başlıca sebebinin kişilerin uzman olmayan doktorlara başvurması olduğunu belirterek estetik ameliyatlarda yapılan en önemli ilk 5 hatayı şöyle anlattı: 1-BURUN ESTETİĞİ Erol Kışlaoğlu, burun operasyonlarında rastlanan en büyük hatanın doğal olmayan, çok fazla kalkık, yüze uyumsuz ve bakıldığında ameliyatlı olduğu açıkça belli olan burunlar olduğunu belirtiyor. Bunun önemli bir nedeninin de burun ameliyatlarının bazen plastik cerrah olmayan hekimler tarafından yapılması olduğunu vurgulayarak, bazı doktorların hava yolunu açarken burundan gereğinden fazla kemik ve kıkırdak aldığını ve açıkta kalan kemikleri yaklaştırmadan operasyonu sonlandırdığını açıkladı. Eğri kısımları düzeltmek yerine çıkarıp aldıklarını söyleyen Kışlaoğlu, bu hatanın zaman içerisinde kişi için büyük sorunlar yaratabileceğini de sözlerine ekledi. Erol Kışlaoğlu'na göre; burun ameliyatlarında yapılan diğer bir hata da, nefes alma problemi olan kişilerin önce nefes yolu açma yani septoplasti sonra da burun estetiği yani rinoplasti ameliyatı yaptırmaları. Oysa septoplasti sırasında kıkırdak doku alınıyor, sonraki ameliyat için yeterli doku kalmıyor. Bu iki ameliyata ihtiyacı olduğunu düşünenler ikisini de bir arada olmayı planlamalılar. Burun ameliyatlarıyla ilgili oluşabilecek diğer bir sorun da açık burun ameliyatları sonrasında iki burun deliğinin arasında özellikle esmer tenli kişilerde iz kalması. Hatalar: - Hiç doğal görünmeyen, fazla kalkık, yüzle uyumlu olmayan burunlar. - Fazla kıkırdak ve kemik alındığı için çok kötü bir görünüme sahip burunlar oluyor ki İleride bunları düzeltmek için kaburgadan kemik ya da kulaktan kıkırdak alınması gerekiyor. - Yanlış ameliyatlar sonrası hasta nefes almakta zorlanabiliyor. 2-LIPOSUCTION Erol Kışlaoğlu, liposuciton ameliyatlarında yapılan en büyük hatanın hastayı zayıflatmak amacıyla gerekenden çok daha fazla yağ çekilmesi olduğunu belirtiyor. Kışlaoğlu'na göre liposuction bir zayıflatma değil bir şekillendirme ameliyatı. Burada amaç vücudu fazlalıklar nedeniyle şekil bozukluğu olan bölgelerini daha biçimli hale getirmek. Fazla yağ çekilmesinin öncelikle hastanın sağlığı açısından büyük risk taşıdığını belirten Kışlaoğlu şu açıklamalarda bulundu; "Liposuciton ameliyatın sonuçlarında bazı şekil bozuklukları ve deformasyon oluşabiliyor. Derinin belirli bir küçülebilme kapasitesi var ve bu kapasitenin üzerine çıkıldığında deride sarkıklıklar, çukurluklar meydana geliyor. Hatalar: - Liposuctionda en önemli risk, yanlış ameliyat sırasında veya sonrasında damarlarda pıhtı oluşarak akciğerlerde tromboemboliye neden olması. Bu öyle bir hataki kişiyi ölüme götürebiliyor. - Yine bilinçsiz bir cerrah eli ile düzgün olmayan, çukurlu görünümler ortaya çıkabiliyor. - Karın bölgesine yapılan yanlış liposuction ameliyatları nedeniyle sarkmalar meydana geliyor. - Özellikle yaşı ileri hastalarda, diz kapağının üzerinden yağ alma işlemi doğru yapılmazsa buradaki deri dizin üzerine sarkabiliyor. - Doğru uygulanmadığı takdirde de ciddi yanıklara bile neden olabiliyor. 3-GÖĞÜS ESTETİĞİ Erol Kışlaoğlu'na göre göğüs büyütme ameliyatlarında en büyük sorun hastayla doktor arasında doğru bir iletişimin sağlanamaması ve göğüs ölçüsünde ortak bir karara varılamaması. Bunun sonucunda hasta yeni ölçüsüne alışamayabiliyor ya da başta beğense bile sonra taşıyamıyor. Göğüs büyütme ameliyatlarında da diğer estetik operasyonlarda olduğu gibi en büyük sorun doğal olmayan sonuçlar. Çok büyük protezler doğal sonuçlar vermiyor, ayrıca zorlanarak konduğu için bazı komplikasyonlara da neden olabiliyor. Hatalar: - Doğal olmayan, uzaktan bakıldığında sert iki küre gibi duran göğüsler. - İki göğüs arasında eşitsizlik, asimetrik görüntü. - Protezlerin zamanla hastayı rahatsız edecek kadar büyük olması. - Zorlanarak konan protezlerin komplikasyonlara neden olması. Örneğin; nadir rastlansa da, kapsül kontraktürü olarak adlandırılan durumda protezin çevresinde vücut sert bir zırh oluşturabiliyor. 4-DUDAK DOLGUNLAŞTIRMA Burun gibi dudakta yüzün en dikkat çekici bölgesi olduğundan yapılacak en küçük bir hata hemen belli oluyor. Erol Kışlaoğlu, dudak dolgunlaştırmak amacıyla kişinin kendi dokusunun kullanılabileceği veya hyalüronik asit gibi doğal maddelerin de tercih edilebileceğini belirtti. Hatalar: - Çok yapay ve şiş görüntüler - Vücutla uyumlu olmayan dolgu maddelerinin doğurduğu hem görünüm hem de sağlık açısından sorun yaratan komplikasyonlar. 5-SAÇ EKME Saç ekme basit gibi görünse de hem hasta, hem de doktor açısından son derece önemli ve dikkat isteyen bir operasyon. Mikro implantasyon yönteminde her bir saç kökü tek tek alınarak ekiliyor. Bu işlemde sabır gösterilmez ya da tecrübeli eller tarafından yapılmazsa birçok sorun çıkabiliyor. Saçlar alın ve şakaklardaki girintilere sadık kalınmadan ekildiğinde, başın üst kısmında toplanan saçlar çember şeklinde peruğa benzeyen bir görüntünün olmasına neden oluyor. Hatalar: - Peruğa benzeyen doğal olmayan bir görüntü ortaya çıkabiliyor. - Saç köklerinin tek tek değil bir arada ekilmesinden dolayı bir kökten fışkıran onlarca teli gösterebiliriz.
0 notes
orhanmuratozdemir · 4 years ago
Quote
En iyi burun estetiği doktoru kimidir? Estetik cerrahlar mı? KBB doktorları mı? Burun estetiği ameliyatları [Açık veya Kapalı teknikler] çok çeşitli alt teknik ve gruplara ayrılır. Detaylı ve özel bir ameliyattır. Estetik burun ameliyatı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hem estetik cerrahların hem de kulak burun boğaz uzmanlarının müdahale ettiği bir konudur. En iyi burun estetiği sonucunu tarif ederek bu soruyu cevaplamaya çalışayım. En iyi sonuç hastanın yüz oranlarına ve beklentilerine uygun olan sonuçtur. Küçük bir yüz de büyük ama güzel bir burun sırıtabilir. Büyük bir yüz de küçük ve kalkık bir burun da sırıtabilir. O nedenle yüz oranlarının iyi analiz edilmesi yüz anatomi ve varyasyonlarına hakim olunması şarttır. En iyi burun estetiği sonucu demek yüz ve burun uyumunun olduğu durumları tanımlar. Ben sizin güvendiğiniz, iyi iletişim kurduğunuz doktorun en iyi burun estetiği doktoru olduğunu düşünüyorum. İster KBB doktoru olsun, ister estetik cerrah. Önemli olan sizinle birlikte iyileşmesi uzun süren ve kontrolleri bir yıla kadar uzayan bir estetik ameliyatın takibini yapacak, karşılıklı sorumluluklarını alacak, gerekiyorsa ek müdahaleleri yapacak kişi en iyi burun estetiği doktorudur.
https://www.orhanmuratozdemir.com.tr/burun-estetigi-ankara/#En_iyi_burun_estetigi_doktoru_kimidir_Estetik_cerrahlar_mi_KBB_doktorlari_mi
0 notes
kocaalihaber · 5 years ago
Text
Rinoplasti doktoru seçimi
Burun estetiği operasyonları, cerrahi müdahalelerin arasında en zor işlem olarak nitelendirilmektedir. Bu nedenle rinoplasti doktoru seçimi önemlidir. Bu tür operasyonlarda beklenti çok yüksektir. Hasta en iyi estetik sonuç beklemektedir. Çok iyi görünüm kazandırılan ancak nefes alınamayan bir burun yapısının ortaya çıkarılması, başarısız bir estetik operasyon anlamına gelmektedir. Bu nedenle hem fonksiyon hem de estetik konusunda uzman olan bir cerrah seçilmelidir.
Op. Dr. Yusuf CAN
Burun, fonksiyonlarını tam olarak yerine getirirken estetik olarak da neler yapılabileceğini belirten cerrahın bulunması gereklidir. Yapılan işlem cerrahi işlemdir ve estetik olarak da beklentileri karşılamayabilmektedir. Başarısız bir operasyon fonksiyonel bozukluğu da beraberinde getirebilmektedir. Operasyonun başarısız olması durumunda nefes almak bile zor olabilmektedir. Burun estetiği operasyonunda sonuçların mükemmel olması gereklidir. Bu nedenle operasyonun ardından burnun nasıl olacağı ile ilgili detaylı bilgi veren cerrah bulunmalıdır.
source https://saglik.kocaali.com/rinoplasti-doktoru-secimi/
0 notes