#demir 3 klorür
Explore tagged Tumblr posts
pazaryerigundem · 6 months ago
Text
Manisa'da içme suyu arıtma tesisleri kontrol altında
https://pazaryerigundem.com/haber/172305/manisada-icme-suyu-aritma-tesisleri-kontrol-altinda/
Manisa'da içme suyu arıtma tesisleri kontrol altında
Tumblr media
MASKİ Genel Müdürlüğü, il genelinde vatandaşlara temiz ve sağlıklı içme suyu ulaştırmak ve oluşabilecek arıza sonucu su kesintisi meydana gelmemesi amacıyla arıtma tesislerinde donanımsal kontrol çalışması yapıyor.  
MANİSA (İGFA) – İçme suyunu kaynağından alıp, arıttıktan sonra şehir şebekesine verildiği son noktaya kadar kontrol altında tutan Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü, olası kesintilere mahal vermemek için yoğun mesai yapıyor. İçme Suyu Dairesi Başkanlığı ekipleri, il geneline içme suyu ulaştıran arıtma tesislerinde genel bakım onarım çalışması yapıyor. Rutin kontroller gerçekleştirilen arıtma tesislerinde yaşanabilecek su arızalarına izin verilmiyor.
EKİPLER 7 GÜN 24 SAAT SAHADAKİ GÖREVLERİNİ SÜRDÜRÜYOR
İçme Suyu Arıtma Tesislerini arıza oluşmaması için sürekli kontrol eden ekipler sırasıyla pompa kontrollerini yapıyor. Klor ve demir 3 klorür eksikleri tamamlanıyor. Giriş ve çıkış sularının kimyasal ve klor ölçümleri gerçekleştiriliyor. Düzenli filtre temizliği ve kontrolleri yapılıyor. Sistemler günde en az 1 kere ters yıkama işlemi yapıyor. Ters yıkama işlemi ile filtrelere takılan, istenmeyen maddeler şebekeye verilmeden ayrıştırılmış oluyor. Tesisin donanımında herhangi bir arıza oluşması halinde sorun gideriliyor. Son olarak tesisin fiziki temizliği yapılıyor. Manisa’ya daha sağlıklı içme suyu ulaştırmak için ekipler 7 gün 24 saat esasına göre çalışıyor.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
petburada · 1 year ago
Text
Tumblr media
BritCare Tahılsız Domuzlu Bağışıklık Destekleyici Kısır Kedi Maması 2 Kg
Böbrek ve idrar yolu sağlığını destekleyen, doğal antioksidanlar ve E vitamini ile doldurulmuş meyve ve bitkiler içeren, vücudu serbest radikallerden koruyan ve ömür boyu güçlü bir bağışıklık sistemi sağlayan, hipoalerjenik, tahıl içermeyen bir formül. Taze tavuk, sindirim sisteminin sağlığını destekleyen ve kısırlaştırılmış kedilerin deri ve tüy kalitesini iyileştiren, yüksek oranda sindirilebilir bir ettir.
Deniz topalak böbrek ve idrar yolu sağlığını destekler. L-metiyonin ve düşük magnezyum içeriği, üriner taş oluşumunu önlemek için idrar pH'ını optimal 6.0-6.5 aralığında tutmaya yardımcı olur. Ebegümeci doğal bir antibiyotiktir. Kısırlaştırılmış ve yaşlı kedilerde böbrek taşlarının önlenmesine yardımcı olur ve etkili antibakteriyel ve antiseptik özelliklere sahiptir. Ön ve probiyotikler, sindirim ve bağışıklık sistemi sağlığını destekler. Tahılsız - Renksiz - Koruyucu İçermez - GDO İçermez - Soya İçermez.
İçindekiler
Taze tavuk (%26), kurutulmuş tavuk (%26), sarı bezelye (%18), nohut (%8), kurutulmuş elma (%7), kümes hayvanı yağı (tokoferolle korunmuş, %5), somon yağı (2 %), hidrolize tavuk ciğeri (%2), bira mayası (%2), Hint çay yaprağı kabukları ve tohumları (%1), keten tohumu (%1), kurutulmuş keşiş çiçeği (%0,5), kurutulmuş papatya (%0,5), mineraller, kuru karabuğday (%0,3), kurutulmuş kızılcık (%0,2), frukto-oligosakkaritler (%0,015), mannan-oligosakkaritler (%0,015), mohaave defne zambağı (%0,008), Lactobacillus acidophilus HA - 122 inaktif (15 × 109) hücre/kg).
Analitik bileşenler
Ham protein %32,0, ham yağ %13,0, ham lif %3,5, ham kül %9,0, nem %10,0, omega-3 %0,3, omega-6 %1,5, kalsiyum %0,8, fosfor %0,7, sodyum 1,0 %, magnezyum %0.04.
Gıda bileşimi
A vitamini (3a672a) 20.000 IU, D3 vitamini (E671) 800 IU, E vitamini (3a700) 600 mg, C vitamini (3a312) 300 mg, taurin (3a370) 2500 mg, L-karnitin (3a910) 100 mg, kolin klorür (3a890) 2500 mg, biotin (3a880) 2 mg, B1 vitamini (3a821) 10 mg, B2 vitamini 12 mg, niasinamid (3a315) 50 mg, kalsiyum D-pantotenat (3a841) 40 mg, Vitamin B6 (3a831) 10 mg , folik asit (3a316) 2 mg, B12 vitamini 0,04 mg, çinko (3b606) 120 mg, demir (3b106) 45 mg, manganez (3b504) 55 mg, potasyum iyodür (3b201) 4 mg, bakır (3b406) 10 mg, selenyum (3b8.10) 0,2 mg, L-metiyonin (3c305) 4000 mg. AB onaylı doğal antioksidanlar içerir: bitkisel yağdan elde edilen tokoferol açısından zengin özler (1b306), askorbil palmitat
0 notes
solemtuzkimya · 4 years ago
Link
Alüminyum Sülfat
Alüminyum Oksit
Amonyum Klorür
Amonyum PerSülfat
Amonyum Sülfat
Baryum Klorür
Bakır Sülfat
Bakır Oksit
Demir Üç Klorür
Demir Sülfat
Demir Oksit
Kalsiyum Klorür
Kalsiyum Lignosülfonat
Magnezyum Sülfat
Magnezyum Klorür
Mangan Sülfat
Nikel Sülfat
Nikel Klorür
Poli Alüminyum Klorür - PAK
Potasyum Karbonat
Potasyum Klorür
Potasyum PerSülfat
Potasyum Sülfat
Sodyum Asetat
Sodyum Glukonat
Sodyum PerSülfat
Üre - Gübre
0 notes
solemkimya-blog · 4 years ago
Link
Ağır Soda
Alüminyum Sülfat
Anyonik Polielektrolit
Baryum Klorür
Boncuk Kostik
Boraks
Çinko Klorür
Demir 3 Klorür
Demir Sülfat
Di Etanol Amin
Fosforik Asit
Hafif Soda
Hidroklorik Asit
Katyonik Polielektrolit
Nitrik Asit
Payet Kostik
Poli Alüminyum Klorür - PAK
Potasyum Hidroksit
Sitrik Asit
Sıvı Kostik
Sodyum Bisülfat
Sodyum Hipoklorit Asit
Sodyum Metabisülfit
Sodyum Nitrit
Sodyum Sülfit
Sodyum Tripolifosfat
Sülfürik Asit
TriSodyum Fosfat
Üre
Saf Su
0 notes
yavrukopektuvaletegitimi · 3 years ago
Text
Advance Puppy Protect Tavuklu Küçük Irk Hassas Yavru Köpek Maması
Advance Puppy Protect Tavuklu Küçük Irk Hassas Yavru Köpek Maması
Küçük köpek ırkları , büyük köpek ırklarına göre daha aktif ve hareketli olduğu için günlük besin kalori tüketimi de o oranda fazla olacaktır. Günlük aktiflik küçük ırktaki köpekler için daha çok besin tüketimine yöneltmektedir. Bu nedenle ek destek olarak mama ürünleri takviye edilmelidir.  
Özellikle küçük ırkta ki bu yavru köpekler normal köpeklere göre daha çok besin tüketmekte ve anne köpeklerinin sütleri yetmemektedir. Her bulduğunu yeme özelliği gösteren bu ırktaki köpeklerin alerjik köpek eğitimi reaksiyonları da çok fazladır. Her türlü besini tüketip yedikleri için hangi besinden ne tür bir alerjisinin oluştuğunun belirlenmesi zorlaşmaktadır. Bu yüzden seçilen ek takviyeli mama içerikleri fazla karışık sebze ve karışık et içerikli mevcut olmamalıdır. Bu faktör dikkate alındığında hem küçük ırktaki yavru köpeğin günlük besin doyumuna ulaşmasını hem de alerjik reaksiyonunun önüne geçmiş oluruz.
Mama İçeriği Hakkında ;
3 hafta ile 2 ay arasındaki yavru köpeklerin gelişim ve büyüme evresi dikkate alınarak mama besin zinciri oluşturulmuştur. Yavru köpeklerin yanında onları emziren anne köpekler içinde destekli besin ve besin bileşen desteği ile hazırlanmıştır.  
Uzman veteriner hekimlerce formüle edilmiş, nükleotid içeriği ile hücre yapısının oluşması, hücre yenilenmesinin hızlanmasını, hücre zarının güçlenmesini aynı zamanda küçük ırktaki özel yavru köpeklerin deri yapılarındaki köpek pansiyonu gelişim ve biçimlerindeki değişimin hızlanması için eklenen analitik bileşenlerin mevcut olduğu görülür.
Yavru köpeklerin dış etkenlere karşı savunma mekanizmaları çok güçlü değildir. Bu yüzden dış etkenlere karşı savunma mekanizmasının direncini sağlamak için bir takım kalsiyum içerikli besin ürünlerinin kullanımı sayesinde bağışıklık sistemi gelişecektir. Sağlıklı ve güçlü bağışıklık duvarı örülecektir.
Özel ırk olan küçük köpekler için ; prebiyotik ve immünoglobinlerin kullanılması ile tüketilen günlük besinlerin kolay şekilde sindirilmesi, bağırsak ve midenin kolaylıkla sindirebilir şekilde çalıştığı görülecektir.
Tahıl oranı azaltılmış mama ürünüdür. Çünkü yavru kediler bitki liflerine ve özlerine alışkın olmadıkları için ilk kullanımlarında alerjik reaksiyon gösterebilecekleri göz önünde tutulmuştur. Karışık sebze ve meyve liflerinin olmadığı, et ve hidrolize edilmiş et ürünü içerikleri ile protein değeri yükseltilmiş %100 tam ve dengeli köpek mamasıdır.
Bir başka önemli olan içeriği ise E vitaminidir. Kemik yapısının gelişmesi, ağız ve diş sağlığının korunması , plak ve tartar oluşumlarının önüne geçilmesi, yavru köpek oldukları için diş minelerinin sertleşmesi ve güçlü diş köpek oteli köklerine sahip olmasını sağlayacaktır. Ayrıca yeni oluşan patileri ve tırnak şekillerinin gelişimi ve büyümesine yardımcı olacaktır. Gelişim evresi tamamlanana kadar E vitamini ihtiyacı sürekli olacaktır.
Advance Puppy Protect Tavuklu Küçük Irk Hassas Yavru Köpek Maması İçeriğindeki Besin ve Besin Bileşenleri Nelerdir ?  
Tavuk eti, pirinç, kurutulmuş kümes hayvan kanatları, kümes hayvanı proteinleri, hayvansal yağlar, E vitamini ile stabilize edilmiş besin bileşenleri, buğday, hidrolize edilmiş hayvansal proteinler, hidrolize edilmiş hayvan yağları, kurutulmuş şeker pancarı, pancar posası, balık yağı, plazma proteini içerikleri, bütün halde kurutulmuş kümes hayvan yumurtaları, maya, yaş maya, potasyum, potasyum klorür, tuz, iyot, çeşitli ve farklı tatlardaki narenciye bitki özleri, vitamin A, vitamin D3, vitamin E, vitamin C, bakır, bakır sülfat, Taurin, çinko, demir, bakır, manganez, magnezyum, L-karnitin, tavuk ciğeri, stabilize edilmiş tavuk yağları, bioflavonoid, hindiba otu, hindiba özü, adaçayı, yeşil çay, omega 3 ve omega 6 yağ asitleri, ham yağ, ham protein, ham lif, vitaminler ve mineraller, azaltılmış karbonhidrat değerleri ile kurutulmuş meyveler, sodyum, sodyum klorür, kalsiyum, fosfor, lizin.
0 notes
kopektuvalaetegitimi · 3 years ago
Text
Advance Maxi Junior Tavuklu Büyük Irk Yavru Köpek Maması
Advance Maxi Junior Tavuklu Büyük Irk Yavru Köpek Maması
Büyük Irk Yavru Köpekler ;
Bu köpek türlerine has özellik olarak kemik yapılarının iri ve gelişmiş olmasıdır. Yavru köpek türlerinde dahi bu özellik geçerlidir. İri kemik yapıları ile iskelet sistemleri güçlüdür. Tüylü yapıları ile günlük hareketlilik şekilleri de bazen köpek eğitimi kısıtlı hale gelmektedir. Büyük ırktaki köpekler diğer ırklara göre canlılık aktiflikleri uzun süreli değildir. Bu aktiflik her büyük ırk geçerli değildir fakat genelinde bu böyledir.
Büyük ırktan olan yavru köpeklerin besin ihtiyaçları diğer türlere göre daha azdır. Yapı özelliği olarak vücutlarında yağ depolama ve protein deposuna uygun olan bir metabolizmaları olduğu için günlük besin ihtiyacının yeteri oranda verilmesi doyum hissini sağlayacaktır. Büyük ırktan yavru köpekler çene yapısı olarak geniş ve kuvvetli çiğneme sistemine sahip oldukları için besin ayrımı gözetmeksizin her türlü besin ürününü tüketebilmektedirler. Hassas köpekler dışında bitkisel ve meyve liflerininde tüketimini yapabilmektedirler.
Gelişim evresi olarak besin zincirini çabuk tamamlayan ırklardan biridir. Gelişim evreleri fizyolojik olarak kemik yapısında ve kas gelişiminde etkin rol oynamaktadır. Genel olarak bu bölgelerde gelişim gösteren vücut kondisyonlarına sahiptirler.
Mama İçeriği Hakkında Bilmeniz Gerekenler ;
Doğal canlı hayvan üretim tesislerinde köpek oteli yetiştirilen organik tavuk etleri ve stabilize edilmiş tavuk proteini ile hazırlanmış besin bileşenleri ile hazırlanmıştır. Hidrolize edilmiş tavuk yağ asitleri ile tokluk hissi yaratılırken aynı zamanda tavuk yağı ile sindirim ve emilim kolay hale gelecektir.
Kurutulmuş tavuk ciğeri ile protein değeri yükseltilmiş yağ ve karbonhidrat değeri azaltılmış kuru mama içeriğidir. Ciğer eti içeriğindeki protein ağırlıklı yağlar ile kan dolaşımını ve kan oluşumunu sağlayacaktır. Kan hücrelerinin yenilenmesini sağlarken aynı zamanda hücre zar yapılarının güçlenmesinde etkin rol oynayacaktır.
Tahıl glutenlerinin yaratacağı alerji riskini ortadan kaldırmak için mama içeriğinde buğday, arpa, mısır, mısır gluteni vb. tahıl besin ve besin bileşenleri kullanılmamıştır. Hassas köpekler için bu tahıllar oldukça rahatsızlık yaratacak unsurlardır.
Et ve et ürünlerinin mama içerisinde tercih edilmesi büyüme gelişmeyi hızlandırırken doyuruculuk etkisi ile köpeklerin günlük besin ihtiyacının %60'ını karşıladığı görülmüştür.
Sebze lifleri ile daha lezzetli hale gelen mama içeriği narenciye bitkileri ile baharatlı tatlar yakalanmıştır. Özel karışımlı bitki özleri ile aynı köpek pansiyonu zamanda tüy ve derideki ipeksilik korunmuş olacaktır. Deniz ürünleri ile omega 3 ve omega 6 ilaveli besin bileşenleri de takviye edilmiştir.
Organik olarak temin edilmiş tavuk yumurtalarının sadece beyaz kısımları kurutularak mama içeriğine ilave edilmiştir. Bazı hassas köpeklerde yumurtanın sarısındaki toksinlere karşı alerjik atak gösterebilmektedirler.
Mama İçeriğindeki Besin ve Besin Bileşenleri Nelerdir?
Kurutulmuş tavuk etleri, tavuk kanatları, protein değeri arttırılmış tavuk ciğerleri,hidrolize edilmiş tavuk yağları, tavuk yağı proteinleri, tavuk eti proteinleri, kemiklerinden ayrılmış et ve et ürünleri, deniz ürünleri, midye, et protein bileşenleri, sebze lifleri, kurutulmuş domates, bal kabuğu, kurutulmuş nane, öğütülmüş yulaf, biberiye, yuka otu, ham protein, ham yağ, ham selüloz, ham kül, ham lif, nem, rutubet, vitamin ve mineral bileşenleri, vitamin A, vitamin H, vitamin B12, vitamin D3, vitamin B1, vitamin C, sodyum, potasyum, sodyum klorür, potasyum klorür, mangan, manganez, magnezyum, çinko, demir, bakır.
Yukarıdaki besin ve besin bileşenlerin mama açıldıktan sonra taze ve uzun ömürlü kalması için ilave edilerek hazırlanmıştır. Advance Maxi Junior Tavuklu Büyük Irk Yavru Köpek Maması kullanım şekli olarak alışma evresi boyunca 3 porsiyondur. Köpeklerin ihtiyaç ve durumlarına göre değişebilir. Mama ambalajı üzerindeki besin tablosunda detaylar anlatılmaktadır.
0 notes
ileriitaategitimi · 3 years ago
Text
Acana Adult Yetişkin Köpek Maması
Acana Adult Yetişkin Köpek Maması
Kendi alanlarında ödüllü olan mamalar evcil hayvan sahiplerinin her zaman tercih edeceği markalar haline gelmiştir. Daha güvenilir, sağlıklı ve organik içerikli oldukları için. Genel olarak bakıldığında ödüllü mama markalarının fiyatları da bir o kadar yüksektir. Evcil hayvan sahipleri iyi olmasına rağmen alamadıkları mama ürünlerini diğer markalardaki mamalardan karşılamaktadır. Acana kendi köpek eğitimi alanında ödüllü bir marka haline gelmiştir. Ve içerik olarak tamamen organik ve ödüllü besin üretim tesislerinden faydalanmaktadır. Aynı zamanda evcil hayvan sahiplerinin en çok tercih ettiği marka halini almıştır. Sebebi; hem kalite ve kontrol bakımından ödül almış olması hem de mama fiyatlarındaki uygun miktarlardır. Bu uygunluktan faydalanan evcil hayvan sahipleri hem hayvanlarının sağlığı için hem de kendi ekonomileri için katkı sağlamış olurlar.
Yetişkin köpekler ergenlik dönemindeki köpeklerin olduğu çağlardır. Daha çok besinin tüketildiği, gelişim evresinin en hızlı olduğu, vücut değişiminin en çok yaşandığı çağlardır. Bu nedenle evcil hayvanların tüketeceği mama içeriği hem besleyici hem geliştirici hem de tem destekli olmalıdır. Doğal ortamda yaşayan canlılar içinde ayrıcalık tanıyan Acana markası, barınak köpekleri ve sokak hayvanları için belirli zamanlarda yaptığı mama dağıtımı ile daha çok kullanıcı kazanmış markaların en başında gelmesine sebep olduğu görülmüştür.
Mama İçeriği Hakkında;
Daha çok et içeriklerine yoğunlaşarak hazırlanan mama içeriği protein deposudur. Günlük besin ve enerji ihtiyaçlarını karşılamak için protein ve yağ asitleri ile desteklenmiştir. Aynı zamanda ideal kilonun korunması köpek pansiyonu için düşük kalorideki karbonhidrat besin ve besin bileşenlerinden yararlanılmıştır. Bu nedenle mamanın %65 i sırf ettir. Bu etler organik olup insanların tüketebildiği etlerden mevcuttur. Acana’nın en önemli özelliği kullandığı et ürünlerini kümeslerde ya da herhangi bir fabrika ortamında değil tamamen doğal ortamda üretilen ödüllü üretim ağlarından sağlamaktadır. Kendi üretim ağlarındaki çiftliklerde sağlıklı ve taze canlı hayvan etlerinden yararlanılmaktadır.
Organik yetiştiricilikten elde edilen yumurtalar, deniz hayvanlarının en ünlü olduğu sulardan canlı olarak tutulup temizlenen dil balığı ile omega 3 ve omega 6 yağ asidi deposudur. Günlük olarak işlenen bu taze etler dondurulmadan ve koruyucu maddelerle bir araya getirilmeden taze taze mama içeriğine ilave edilmektedir.
Yetişkin hassas köpekleri de göz önünde bulunduran Acana; özellikle alerji yapımına sebep olan buğday, mısır ve mısır glüteni gibi besin ve besin bileşenleri ürünlerinde içermemektedir. Bu ürünlerin yerini sebze ve köpek oteli  meyve lifleri, öğütülmüş yulaf içerikleri kullanılmıştır. Kullanım sebepleri ise; ideal olan kiloyu koruyarak kilo alımının önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Hem sağlıklı hem de güvenli üretim ağları ile sağlıklı ve kaliteli mama lezzetleri yakalanırken kullanıcıları tarafından en çok tercih edilen organik mama listesine girmiştir.
Acana Adult Yetişkin Köpek Maması İçeriğindeki Besin ve Besin Bileşenleri Nelerdir?
Taze hidrolize edilmiş tavuk eti, öğütülmüş taze yulaf, kemikleri alınmış tavuk etleri, kurutulmuş patates, bezelye lifi, organik tavuk yumurtası, protein deposu dil balığı, tavuk yağı, kurutulmuş yonca yaprakları, tavuk ciğeri ve yağı, ringa balığı ve ringa balığı yağı, kırmızı ve yeşil elma, armut, şeker patates, kurutulmuş bal kabağı, kabak, deniz yosunları, havuç, hindiba kökü, hindiba özü, ardıç ağacı özü, melekotu kökü, kadife çiçeği, kurutulmuş rezene, kurutulmuş nane yaprağı, lavanta özü, vitaminler ve mineraller, ham protein, ham yağ, ham lif, nem, kalsiyum, fosfor, omega 3 ve omega 6 yağ asitleri, glukozamin, sülfat,sodyum,sodyum klorür, train, demir sülfat, balık yağları, çiftlik canlı hayvan eti yağları, kızılcık otu, kurutulmuş ıspanak.
0 notes
yavrukopeksafkan · 3 years ago
Text
Tropidog Super Premium Adult & Small Breeds Kuzulu, Somonlu Ve Pirinçli Yetişkin Köpek Maması
Tropidog Super Premium Adult & Small Breeds Kuzulu, Somonlu Ve Pirinçli Yetişkin Köpek Maması
Bazı hassas köpekler her türlü besin içeriklerini tüketemezler. Seçicidirler ve çiğ yiyemezler. Bunlar genel olarak ev ortamına alışmış doğal çevresinden asimile olmuş canlılardır. Çünkü onların doğası çiğ tüketmektir. Fakat evcil hayvan sahipleri daha iyi olması için çiğ besin vermek yerine pişirilmiş olanı tercih satılık köpek ederler. Aslında bu köpeklerin gelişimi için yanlış bir yöntemdir. Doğaları gereği çiğ et tüketimi ve tahıl ürünleri tüketimine sahiptirler. Pişirerek et ve et ürünlerinin içeriğindeki kalori ve protein değeri azalacağı için köpeklerde büyüme evresi yavaşlayacaktır. Sağlıklı olsalar dahi gelişim olarak adım adım büyüme göstereceklerdir.
Özellikle yetişkin köpekler besin tüketiminin çok olduğu evre içindedirler. Bu dönemlerinde fazla besin tükettikleri görülürken aynı zamanda ideal kilonun dışında çıkarlar. Kısaca ergenlik dönemi denebilir. Bu nedenle tükettikleri besin içerikleri hazır gıda olmamak koşuluyla organik ve ilk haliyle olmalıdır. Öğütülmüş yavru köpek fiyatları yulaflar tercih edilirken buğday, mısır vb. tahıl glutenlerinden kaçınılmalıdır. Yağlanmaların önüne geçilmesi ve vücut kondisyonunun korunması için gluten besinlerinden az oranda tüketmeleri sağlanmalıdır. Tüketeceklerse de çiğ olarak tüketilmeleri gereklidir.
Mama İçeriği Hakkın ;
Tropidog ürünleri arasında en doyucu mama birinciliğini alarak listelerin en başına yerleşmiştir. İçerik olarak yüksek değerli protein deposudur. Ve bu et ve et ürünleri mama içeriğine karıştırılırken doğal yapısı bozulmamıştır. Hidrolize ve stabilize edilerek steril hale getirilip kurutulmuştur. Bu et ürünleri; kuzu, somon balığıdır. Kuzu eti içeriğindeki toksinler ile balık yağ asitleri birleştiğinde sadece bedensel fizyolojinin sağlığı değil aynı zamanda zihinsel işlevleri de hızlandırdığı görülür. Yetişkin köpeklerin daha pratik ve hızlı düşünmesinde etkin tol oynayacaktır.  
Sindirimi hassas olan yetişkin ırkların her türünde bu mama kullanılabilir. Tam ve dengeli kuru mama olduğu için alerjik reaksiyonlara neden olacak tahıl glutenleri kullanılmamıştır.
İçeriğindeki besin ve besin bileşenleri ile ideal olan kiloda kalmalarını sağlar, bağışıklık sistemini güçlendiren savunma mekanizmasını geliştirir, kalp ve damar yollarının işleyişini düzenlerken aynı zamanda görme duyularının netliğini keskinleştirir, bağırsak ve mide sindirim emilimlerini güçlendirmek, parlak ve ipeksi deri ve tüylerin yeniden oluşumu sağlanır, bağırsak kurtlarının dökümü sağlanır, ağız sağlığı korunurken aynı zamanda diş minesi ve diş tartar plaklarının oluşumu en az seviyeye indirgenmiş olur. Dışkı kokusunu azaltırken katı olarak atılmasını sağlar, ağız kokusunu azaltacak zengin protein ve vitamin içerikleri ile hazırlanmıştır.
Kullanım şekli olarak günde iki öğün yeterlidir. Çünkü kuzu eti, somon balığı ve pirinç karışımlı yüksek kalorili besin satılık köpek yavrusu olduğu için fazlası kilo alımına ve yağlanmaya sebep olabilir. Doğal pirinç ile doğal karbonhidrat ihtiyacını karşılamış olur. İçeriğinde gıda maddesi, renklendirici ve tatlandırıcılar olmadığı için ev ortamındaki yetişkin köpekler için lezzetle yiyecekleri mama haline gelecektir.
Mama İçeriğindeki Besin ve Besin İçerikleri Nelerdir?
Kurutulmuş kuzu eti, hidrolize etilmiş kuzu yağı,kuzu ciğeri,kuzu böbreği,stabilize edilmiş kümes hayvan etleri, kurutulmuş pirinç, balık ve balık çeşitleri, omega 3 ve omega 6 yağ asitleri, narenciye bitkileri, keten tokumu özü, şekerpancarı küspesi,sebze lifleri,kadife çiçeği yaprağı, yuka otu ve avize ağacı tohumu, hidrolize dilmiş katı yağlar ve sıvı yağlar, somon balığı yağı, çeşitli yumurta ve yumurta ürünlerinin kuruları, deniz canlıları, deniz yosunu ve kabuklu hayvanlar, kuru maya, yaş maya, oligosakkaritler, mineraller, sodyum, sodyum klorür, vitaminler, vitamin A, vitamin D3, vitamin E, vitamin C, vitamin B12, vitamin K3, karnitin, demir, bakır, manganez, selenyum, antioksidanlar.
0 notes
karaca2508-blog · 4 years ago
Text
Kimyasal Risk Etmenleri
Tumblr media
Kimyasal Risk Etmenleri ile çalışanlar ya da bunları üretenler, maalesef işin ciddiyetinin farkında değiller ve insan sağlığını nasıl etkileyeceği konusunda hiçbir şey bilmiyorlar veya bilmek istemiyorlar. Güncelleme: 24.10.2020
Kimyasal Tanımı
Doğal halde bulunan veya üretilen veya herhangi bir işlem sırasında veya atık olarak ortaya çıkan veya kazara oluşan her türlü element, bileşik veya karışım olarak tanımlanmıştır. Günümüzde kimyasallar herkesin yaşamının bir parçasıdır. Tehlikeli kimyasallar; sağlığa, güvenliğe ve çevreye akut veya kronik zarar veya hasar verebilen kimyasallardır. Dünyada bilinen 5 ila 7 milyon farklı türde kimyasal bulunmaktadır. Her yıl Dünyada, tarımda kullanılan kimyasal maddeler, gıda katkı maddeleri, ilaçlar, enerji üretiminde kullanılan yakıtlar, kimyasal tüketim maddeleri, vb. dahil en az 400 milyon ton kimyasal madde üretilmektedir. Bu kimyasal maddelerden 5000 – 10.000. ticari kimyasal madde türü tehlikeli, 150 – 200 çeşidi de kanserojen olduğu bilinmektedir. Her yıl 1200 yeni kimyasal madde üretilmekte ve bunlar bir şekilde piyasaya arz edilmektedir. Burada insanı dehşete düşüren gerçek şudur ki,  kullanılan ve geliştirilmekte olan kimyasal maddelerin çoğunun, bunları üreten ya da işyerinde kullanan işçilerin sağlığını nasıl etkileyeceği konusunda ya çok az şey bilmektedir ya da hiçbir şey bilmemektedir. Biyolojik Risk Etmenleri için tıklayınız Fiziksel Risk Etmenleri için tıklayınız
Tumblr media
Kimyasalların Sınıflandırılması ILO’ ya Göre Sınıflandırma ILO’ ya göre kimyasalların sınıflandırılmasında dikkate alınacak kriterler ve sınıflandırmada kullanılacak yöntem belirlenmeli ve ona göre sınıflandırma yapılmalı. - Toksit Özellikleri - Parlama, patlama, oksitleme, tehlikeli reaksiyon verme özellikleri - Aşındırıcı ve tahriş edici özelikleri - Alerjik ve hassasiyet oluşturma özellikleri - Kanserojen etkileri - Teratojenik ve mutajenik etkileri - Üreme sistemine etkileri Sınıflandırmada Dikkate Alınacak Kriterler Vücudun tümüne akut veya kronik olarak etki eden zehirli özellikleri; - Kimyasal ve fiziksel özellikleri. Örneğin parlayıcı, patlayıcı, oksitleyici ve tehlikeli ölçüde reaktif olması gibi. - Aşındırıcı ve tahriş edici özellikleri - Allerjik ve hassasiyet etkileri - Kanserojen etkileri - Genetik etkilenme - Üreme sistemine etkileri Sınıflandırma Yöntemi Sınıflandırma, elde olan bilgi kaynaklarını temel almalıdır; - Test verileri - Üreticinin veya ithalatçının sağladığı bilgiler ile yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlar - Uluslararası taşımacılık kuralları ile ilgili elde edilen bilgiler, (Örneğin, Taşımada Kimyasalların Sınıflandırılmasında, Tehlikeli Maddelerin Taşınması Hakkında Birleşmiş Milletlerin Tavsiye Kararı ve Tehlikeli Atıkların Sınırlar Arası Hareketinin ve Onların Yok Edilmesinin Kontrolü Hakkında, Birleşmiş milletler çevre koruma kuruluşu (UMEP) Basel Sözleşmesi” gibi) - Kaynak kitaplar - Deneysel tecrübeler - Karışımlarda, karışım üzerinde yapılan deneyler veya bileşenlerinin tek, tek bilinen tehlikeli özellikleri - Uluslararası kuruluşların yaptıkları tehlike değerlendirmesi sonuç­larından elde edilen bilgiler   Kimyasalların Tasnifi - Organik ve inorganik kimyasal maddeler - Plastikler, sentetik reçineler, elyaflar - Farmostatik kimya maddeleri ve ilaçlar - Temizleme, yıkama, parlatma maddeleri, parfümeri - Boyalar, vernikler, laklar , emaye boyalar - Zirai kimya maddeleri - Çeşitli kimyasal müstahzarlar - Petrol ürünleri   Kimyasalların Taşınması Özellikleri - Patlayıcı maddeler - Sıkıştırılmış, sıvılaştırılmış basınç altında yoğunlaştırılmış parlayıcı, parlayıcı olmayan ve zehirli gazlar - Kolaylıkla parlayabilen sıvılar - Kolaylıkla parlayabilen katılar - Oksidan maddeler - Organik peroksitler - Zehirli ve enfeksiyona neden olabilecek maddeler - Radyoaktif maddeler - Aşındırıcı maddeler - Diğer zararlı maddeler   Tehlikeli Kimyasallar ve Kaynaklar Her kimyasal madde; - Uygun yolla ve uygun dozda canlı organizmalara verildiğinde zararlı etki meydana getirme kapasitesine sahiptir. - Bir etki meydana getirebilmesi için öncelikle belirli bir yoldan vücuda alınması, absorbe olması gereklidir. - Meydana gelen etkinin şiddeti, organizmada etki yerine ulaşan madde miktarına bağlıdır   Siyanid atıkları Elektrokaplama, metal işleme, kimyasallar Metal işleme atıkları Aşındırıcı asitler, Kesme yağı, Asidik Çamur Solventler Bitkisel yağ, kimya sanayi Civa Atıkları Darphane, pil sanayi Florid Boksit, gübreler Arsenik Gübre, ağaç işleme Pestisitler Üretim ve formulasyon, atık izolesi Plastik Monomerler, vinil klorür, acrilonitril Fenol Demir ve çelik, petrokimyasallar Asbest Asbestli çimento, izolasyon ve yapı sanayi Kurşun Boya, kurşun batarya sanayi   Tehlikeli Kimyasalların Riskleri - Sağlık RiskleriMeslek Hastalıkları ve İş Kazaları Tehlikeli kimyasallar; - Çok Taksit Madde - Toksit Madde - Zararlı Madde - Aşındırıcı Madde - Tahriş Edici Madde - Alerjik Madde - Kanserojen Madde - Mutajen Madde - Üreme için Toksit Madde - Güvenlik Riskleriİş Kazaları, Yangın, Patlama-Parlama Tehlikeli Kimyasallar; - Yanıcı - Parlayıcı - Patlayıcı - Oksitleyici - Suya Duyarlı Olanlar - Birbirleriyle reaksiyona Girenler 3. Çevre İçin Riskler - Ekosistemin dengesini bozma - Çevre için Zararlı Olan Kimyasal Maddeler   Kimyasala Maruz Kalan Kişinin Fizyolojik Özellikleri - Yaş Yeni doğmuş çocuklarda bazı enzimler henüz oluşmadığı için bu tür enzimlerle detoksifiye olan kimyasallarına toksit etkisi artar. İleri yaşlarda da bağırsak faaliyetleri ve absorbsiyon yavaşladığından ağız yoluyla alınan maddelerin etkisi gecikebilir. Genellikle yaşlı kimseler ilaç ve toksit maddelere karşı daha dayanıksızdırlar. - Beslenme Yetersiz bir şekilde beslenen sıçanların DDT ve kafeine daha duyarlı oldukları gösterilmiştir. Ayrıca yüksel proteinli ve karbonhidratlı besinler klinikte toksit maddelerle oluşan karaciğer harabiyetine karşı kullanılmaktadır. Yağ dokuda biriken bazı kimyasallarda yağlı beslenme sonucu vücutta daha fazla tutulurlar. - Cinsiyet - Hamilelik - Genetik Faktörler Bazı bireylerde doğuştan nedenlerle bazı enzim sistemlerinde eksiklik veya daha yüksek aktivite söz konusudur. Bu nedenle aynı maddeye farklı cevaplar verilir. Kimyasalların Vücuda Giriş Yolları - Solunum Kimyasallar işyeri havasında toz, sis, duman, gaz ve buhar, lif şeklinde dağılmış olabilir ve solunabilir (çapı 3 mikrondan az uzunluğu 5 mikrondan fazla uzunluk, çap oranı 3:1 den büyük lifler - Absorbsiyon (Deri veya Gözler)Sıvı kimyasallar deri yolu ile absorblanabilir. Ayrıca gözlerde sıçrama veya buhar şeklinde bulunan maddeleri absorbe edebilir. - Sindirim Ortam havasında bulunan tozların yutulması, kimyasal madde bulaşmış ellerin temizlenmeden yemek yenilmesi, sigara içilmesi yoluyla yanlışlıkla yutma yoluyla, gaz, toz, buhar, duman, sıvı veya katı maddelerin vücuda girmesidir. Kimyasallarda Risk Değerlendirmesi Bir kimyasalın risk değerlendirmesi başlıca 4 basamakta yapılır; - Toksisitenin değerlendirilmesi - Doz-cevap ilişkisinin belirlenmesi - Maruziyetin belirlenmesi - Risk karekterizasyonu Riskleri önlemek için yapılacak 3 adım yöntemi; - Tehlikeleri belirle - Riski değerlendir - Uygun kontrol mekanizmalarını kur Risk Kontrol Önlemlerinin Hiyerarşisi - Ortadan kaldırma - Tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanı kullanma - İzole etme - Mühendislik önlemlerini uygulama - Eğitim dahil güvenli çalışma alışkanlığını kazandırma - Kişisel koruyucu donanım kullanma   Kimyasal Risk Önlemleri Kimyasal risk önlemleri, kaynakta, ortamda ve kişiye yönelik olarak üç aşamada değerlendirilir. - Kaynakta Alınacak Önlemler - Kullanılan Maddenin Değiştirilmesi Benzen yerine toluen, benzin yerine gazyağı vs. gibi daha az zararlı madde kullanmak. - İşlemin Değiştirilmesi Örneğin, işyeri ortamına bol miktarda boya ve tiner yayan tabanca boyası yerine havasız tabanca tekniğini uygulamak veya durum uygunsa fırça kullanmak hem boyadan, tinerden ekonomi sağlayacak hem de ortam havası daha az kirlenmiş olacaktır. - İşlemin Kapalı Sisteme Alınması - İşlemin Yer ve Süre Olarak Sınırlanması - Islak (Sulu) Yöntemler Kullanılması Özellikle tozun ortama karışmadan bastırılmasına yarayan bu yöntem maden işletmelerinde çok yararlı olmaktadır. - Yerel Aspirasyon Sisteminin Uygulanması Gaz, toz, buhar gibi maddelerin kaynağında, ortama yayılmadan çekilerek dışarı atılmasını sağlayan bu yöntem ne yazık ki, pek çok yerde yanlış uygulanmakta ve bazen yarar yerine zarar vermektedir. - Sürekli Ortam Ölçümleri Ortamda, sık sık sorun olan madde veya etkenler özel detektör tüpleri veya deteksiyon cihazları ile  kontrol edilerek alınan önlemlerin yeterliliği denetlenmeli, gerekiyorsa yeni önlemler alınmalıdır. - Yeterli Bakım Programı Risklerin kaynağında önlenmesi için tesis edilen sistemlerin bakımlarının yapılması kimyasalların ortama yayılmasını önlemede etkili olacaktır. - Ortamda (Hava yolunda) Alınacak Önlemler - İşyeri Düzeni Düzensiz bir işyeri, iş verimini düşüreceği gibi iş kazaları olasılığını arttıracak ve iş gereği oluşan süprüntü vb. maddeler örneğin bulaşık üstüpüler, tozlar sağlığı olumsuz yönde etkileyebilecektir. - Genel Aspirasyon İlk göz önüne alınacak husus çalışan kişilerin soludukları hava düzeyinde etkin bir havalanma sağlanmasıdır. - Seyreltme Aspirasyonu (Temiz Hava Sağlanması) Tamamen kapalı iş ortamlarında bir yandan yerel aspirasyon ile zararlı maddeler dışarı atılırken gerekli olan temiz hava da bir başka sistemden içeri verilmelidir. - Çalışan Kişide (Alıcıda) Alınacak Önlemler Eğitim Önlemlerin en etkili ve yararlısı, çalışanların, hangi tehlikelerle karşı karşıya olduğu, nasıl korunacağı, alınan önlemlere nasıl uyacağı konusunda yapılacak ve belirli aralıklarla tekrarlanan işçi sağlığı ve iş güvenliği eğitimleridir. - Kişisel Koruyucular Gözlük, maske, eldiven, baret vb. kişisel koruyucular en son başvurulacak fakat gerektiğinde kesinlikle kullanılması zorunlu araçlardır. Bu araçlar ancak, hangi tehlikeye karşı ne kadar ve ne sürede koruduğu bilinci ile kullanılırsa yararlı olurlar. - Yeterli Sağlık Kontrolü Çalışan kişilerin işe giriş muayeneleri ve periyodik tıbbi kontrolleri sorunların erken tespit edilmesi ve gereken önlemlerin alınarak tedavilerinin yapılması çoğu kez hayat kurtarıcı olmaktadır.   Kimyasalların Depolanması - Depolamada işaretlere dikkat edilmeli - Depolama raflarından malzemenin düşmemesi için önlem alınmalı - Dökülmelere karşı önlem alınmalı - Etkileşen kimyasallar yan yan konulmamalı - Malzeme tanklarının etrafı taşma havuzu ile çevrilmeli ve dökülmelere karşı önlem alınmalıdır. - Varil, bidon vb malzemeler kirlilik yaratmayacak şekilde depolanmalıdır - Kullanım alanlarında göz duşları ve malzeme güvenlik bilgi formları bulundurulmalıdır. - Yanıcı kimyasallar diğerlerinden ayrı olarak güneşten etkilenmeyecek şekilde kapalı alanda depolanmalıdır. - Dökülmelere karşı uygun nitelikte absorban malzemeler konulmalıdır. - Kaplar Tanımlı olmalıdırlar.   Risk ve Güvenlik İbareleri R (Özel Risk-Tehlike) ve S (Güvenlik-Sağlık) Numaraları olmak üzere iki kısımdır. R - Risk ve S - Güvenlik numaraları uluslararasıdır. R - Risk numaraları o malzemenin yol açabileceği zararları ve tehlikeleri gösterir. S - Güvenlik numaraları o malzemenin kullanımı, depolanması sırasında zararlarının azaltılması ve ortadan kaldırılması için alınması gereken önlemleri / tavsiyeleri belirtir. Risk İbareleri - R 1-Kuru halde patlayıcıdır. - R 2-Şok, sürtünme, alev ve diğer tutuşturucu kaynakları ile temasında patlama riski. - R 3-Şok, sürtünme, alev ve diğer tutuşturucu kaynakları ile temasında çok ciddi patlama riski. - R 4-Çok hassas patlayıcı metalik bileşikler oluşturur. - R 5-Isıtma patlamaya neden olabilir. - R 6-Hava ile temasta veya havasız ortamda patlayıcıdır. - R 7-Yangına neden olabilir. - R 8-Yanıcı maddelerle temasında yangına neden olabilir. Güvenlik İbareleri - S 1-Kilit altında muhafaza edin. - S 2-Çocukların ulaşabileceği yerlerden uzak tutun. - S 3-Serin yerde muhafaza edin. - S 4-Yerleşim alanlarından uzak tutun. - S 5-....... içinde muhafaza edin. (Uygun sıvı üretici tarafından belirlenir) - S 6-....... içinde muhafaza edin. (İnert gaz üretici tarafından belirlenir) - S 7-Kabı sıkıca kapatılmış halde muhafaza edin.   Malzeme Güvenlik Bilgi Formu Kimyasalların neden olduğu sağlık ve güvenlik tehlikelerinin azaltılmasına yarayan bir sistemin parçasıdır. Kimyasal maddeyi ; •Taşıyanların , •Depolayanların, •Kullananların •Üretimde Çalışanların kimyasal maddelerin tehlikeleri konusunda doğru değerlendirme yapmalarını sağlamayı amaçlar. Kimyasal maddelerle birlikte Malzeme Güvenlik Formlarını (MSDS) kullanıcıya vermelidirler. MSDS Malzeme Güvenlik Bilgi Formu ya da Güvenlik Bilgi Formu ile ilgili daha detaylı açıklama için tıklayınız...
Tumblr media
Yangın Maddenin ısı ve oksijenle birleşmesi sonucu oluşan kimyasal olaya yanma denir.   Yangın Sebepleri - Dikkatsizlik - İhmal - Sabotaj - Sirayet - Tabiat Olayları - Kazalar Yangınla mücadelede 4 altın öğüt - Yangın, doğal afetler dışında, genelde insan hatasından dolayı meydana gelir. - Yangını önlemek, söndürmekten daha kolaydır ve risk taşımaz. - Yangını önlemek, bir veya birkaç kişinin görev ve sorumluluğu değil, tüm insanların görevidir. yangını söndürmek ise bu konuda eğitilmiş insanların görevidir. - Yangın can ve mal düşmanıdır. ancak, yangın anında insana en büyük düşman, panik ve mantıksız harekettir.   Yangın ve yangın sınıfları ile ilgili detaylı bilgilendirme için tıklayınız;     Yazının tüm hakları www.nedenisguvenligi.com‘a ve yazarlara aittir. Telif hakları kanunu gereğince kopyalanamaz ve/veya farklı bir yerde kullanılamaz. Ancak alıntı yapıldığında link ve adres verilmek zorundadır. Read the full article
0 notes
saglamsayfa · 5 years ago
Text
Bağışıklık sisteminin 'nükleer yakıtı' diyorlar! Her gün...
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Kırklareli Üniversitesi (KLÜ) Beslenme ve Diyetetik Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İsmail Özkaya, özellikle salgın sürecinde hazır gıdalar yerine sağlıklı besinler tüketilmesi gerektiğini söyledi.
Tumblr media
Her kahvaltıda mutlaka bağışıklık sistemini güçlendiren süt ve süt ürünleri, yumurta, bal ya da pekmez gibi gıdaların bulundurulmasını öneren Özkaya, bunların yanında C vitamini ve protein ağırlıklı ürünlerin de tüketilmesini tavsiye etti.
Tumblr media
C vitamini eksikliğinde vücudumuzda neler olur? Biber, turunçgiller ve kuşburnunun da C vitamini kaynağı olduğuna dikkati çeken Özkaya, şöyle devam etti: "İmmün sistem için çok önemli iki başlık, C vitamini ve protein. C vitamini vücuttan zararlı maddelerin atılmasını sağlar, savunma sistemini güçlendirir. C vitamini kaybını önlemek için sebzeler ve meyveler tüketilmeden hemen önce hazırlanmalıdır. C vitamini eksikliğinde bağışıklık sistemi, diş eti iltihabı ve kolay morarma gibi belirtiler ortaya çıkar.
Tumblr media
Bal ve pekmezin faydaları nelerdir? İmmün sistemi için nükleer yakıt, bal veya pekmezdir. Demir, kalsiyum, fosfat, sodyum, klorür, potasyum, magnezyum gibi minerallerden oluşan bal ve pekmez B1, B2, B3, B5, B6 vitaminleri açısından oldukça zengin bir besin kaynağıdır ve bu yüzden de güçlü antiseptik, antibakteriyel özelliği vardır. "
Tumblr media
Yeterli düzeyde protein almak şart Özkaya, güçlü bir bağışıklık sistemi ile sağlıklı büyüme ve gelişme için proteinlerin önemine işaret ederek, "Günlük beslenmede yeterli miktarda protein almak güçlü bağışıklık için ilk şarttır. Özellikle et ve yumurta gibi biyolojik değeri yüksek proteinleri tüketmek oldukça önemlidir. Çocuklarımızın kahvaltısına yumurtayı bir gün omlet, bir gün pankek, bir gün haşlanmış, bir gün menemen gibi çeşitli formlarda ekleyebiliriz" diye konuştu.
Tumblr media
Kahvaltı sonrası bu hareketleri yapın Ebeveynlerin çocuklarıyla fiziksel aktivitelerde bulunarak hem kilo almayı engelleyebileceğini hem de kaliteli zaman geçireceğini anlatan Özkaya, şunları kaydetti: Sosyal izolasyon sağlayarak evlerinde kalan aileler, kahvaltı sonrasında kültür fizik hareketleri yapabilir. Ayakta durup beli ikişer ya da üçer kere sağa sola döndürmek, diz kapakları sabit şekilde eğilerek elleri ayak parmaklarına değdirmeye çalışmak gibi kültür fizik hareketleri sabah sporu için yeterli olacaktır. Bunların yanında zumba veya müzik açıp dans da edilebilir. Bu sayede bir yandan eğlenirken diğer bir yandan da spor yapmış oluruz."
Tumblr media
Doç.Dr. İsmail Özkaya; 1-3 yaşın 1,3 litre, 4-8 yaşın 1,4 litre, 9-13 yaşın 2 litre, 14-18 yaşın ise günde en az 2 ya da 3 litre su tüketmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Read the full article
0 notes
petburada · 1 year ago
Text
Tumblr media
BritCare Tahılsız Somonlu Bağışıklık Destekleyici Yavru Kedi Maması 2 Kg
Hamile veya emziren kedilerin enerji ihtiyaçlarını karşılayan ve cenin gelişimini destekleyen, temel besinler açısından zengin, hipoalerjenik, tahıl içermeyen ve yüksek oranda sindirilebilir bir formül. Kalsiyum, fosfor, magnezyum, D vitamini ve diğer vitaminler, mineraller ve esansiyel yağ asitlerinden oluşan kompleks, sağlıklı yavru kedilerin doğumunu sağlar ve raşitizmi önlemeye yardımcı olur.
Probiyotikler ve prebiyotikler, sindirim ve bağışıklık sistemi sağlığını destekler.
Kolostrum, yavru kedilerin güçlü bir bağışıklık geliştirmesine yardımcı olan antikorlar olan immünoglobulinler içerir.
Taurin ile birlikte Omega-3 DHA ve EPA, beyin ve göz gelişimini destekler.
Taze somon, derinin ve tüylerin canlılığını desteklemeye yardımcı olan omega-3 yağ asitleri açısından zengindir.
Tahılsız - Renksiz - Koruyucu İçermez - GDO İçermez - Soya İçermez.
İçindekiler:
Kurutulmuş somon (%30), taze somon (%26), kümes hayvanı yağı (tokoferollerle korunmuş, %12), sarı bezelye (%12), nohut (%7), somon yağı (%3), hidrolize tavuk ciğeri ( %2 , keten tohumu (%2), kurutulmuş elma (%2), bezelye unu, bira mayası (%1), kolostrum (%0,5), kurutulmuş papatya (%0,5), deniz yosunu yağı (%0,3, Schizochytrium limacinum) , kurutulmuş deniz iğdesi (%0,3), kurutulmuş kızılcık (%0,2), fruktooligosakkaritler (%0,025), mannan-oligosakkaritler (%0,02), Mojave yucca (%0,01), inaktive bakteri ve parçaları (Lactobacillus helveticus HA - 122, 15x109) hücre/kg).
Analitik Bileşenler:
Ham protein %39,0, ham yağ %18,0, ham lif %1,2, ham kül %7,5, nem %10,0, omega-3 yağ asitleri %1,3, omega-6 yağ asitleri %2,0, kalsiyum 1 ,2%, fosfor %1,0, sodyum %0,7, magnezyum %0,1, EPA (20:5 n-3) %0,15, DHA (22:6 n-3) %0,2.
Yem Katkı Maddeleri:
A vitamini (3a672a) 23000 IU, D3 vitamini (3a671) 1000 IU, E vitamini (3a700) 800 mg, C vitamini (3a312) 400 mg, taurin (3a370) 2800 mg, L-karnitin (3a910) 100 mg, kolin klorür ( 3a890) 2800 mg, biotin (3a880) 2,5 mg, B1 vitamini (3a821) 12 mg, B2 vitamini (3a825i) 15 mg, niasinamid (3a315) 60 mg, D-kalsiyum pantotenat (3a841) 50 mg, B6 vitamini (3a831) ) 12 mg, folik asit (3a316) 3 mg, B12 vitamini 0,05 mg, çinko (3b606) 140 mg, demir (3b106) 55 mg, manganez (3b504) 65 mg, iyot (3b201) 4,5 mg, bakır ( 3b406) 12 mg, selenyum (3b810) 0,2 mg, L-metiyonin (3c305) 2500 mg. AB onaylı doğal antioksidanlar içerir: bitkisel yağdan elde edilen tokoferol açısından zengin özler (1b306(i)), askorbil palmitat (1b304) ve biberiye özü.
0 notes
dzsimsek · 5 years ago
Photo
Tumblr media
<!-- p.MsoNormal {mso-style-parent:""; margin-bottom:.0001pt; text-align:justify; text-indent:35.45pt; font-size:11.0pt; font-family:"Calibri","sans-serif"; margin-left:0cm; margin-right:0cm; margin-top:0cm} -->
Tahlil Sonuçları Kısaltmaları
    Kan Tahlili Kısaltmaları
Hemogram: Tam kan sayımı anlamına gelmektedir. RBC: Kırmızı kan hücrelerinde bulunan eritrosit/alyuvar miktarıdır. Bunlar oksijen taşıyan hücrelerdir. HGB: Hemoglobin. Kanda bulunan toplam hemoglobin miktarını göstermektedir. Kanda varolan oksijenle birleşmiş alyuvarlardır. HCT: Hematokrit. Kandaki hemoglobin ve eritrosit miktarını gösterir. PLT: Platelets, yani trombosit sayısı. Pıhtılaşmayı sağlayan hücreleri gösterir. Demir eksikliği anemisi ve akut enfeksiyonlarında trombosit sayısına bakılır. MPV: Kanda bulunan trombositlerin ortalama büyüklüğünü gösterir. PDW: Kandaki trombositlerin dağılım genişliğini gösterir. MCV: Oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin ortalama büyüklüğüdür. Tam kan sayımında önemli olan bir bulgudur. MCH: Kırmızı kan hücrelerindeki (yani eritrositlerdeki) toplam hemoglobin miktarını gösterir. MCHC: Eritrosit hemoglobin konsantrasyonunun yüzde olarak ifadesidir. RDW: Eritrositlerin dağılımı genişliğini gösterir. WBC: Beyaz kan hücrelerinin lökosit sayısı. Beyazküreler yanı akyuvarlarımızın sayısını belli eder. Vücudun savunmasında ve bağışıklığında görevlidir. CRP: C Reaktif Protein. Normalde insan vücudunda düşük değerlerde bulunan bir proteindir. PNL: Nötrofiller. Bakteryel enfeksiyonların arttığı durumlarda yükselir. NE%: Nötrofil yüzdesi. Bu hücrenin ana işlevi, vücuda zararlı olan yabancı materyalleri bulmak ve tahrip etmektir. LY%: Lenfosit yüzdesi. Bu hücreleri bağışıklık yanıtının humoral kısmını oluştururlar. Viral enfeksiyonlarda ve bazı kronik hastalıklarda düşer. MO%: Monosit yüzdesi. Bu hücreler fagositoz yapma yeteneğindedir ve lenfositlerle direkt veya indirekt yoldan bağışıklık sisteminin regulasyonunda önemli rol oynarlar. EO%: Eozinofil Yüzdesi. Yabancı maddeleri yok etme görevinde olan hücrelerin yüzdesini gösterir. Alerji ve parazitik hastalıklarda bakılır. BA%: Bazofil Yüzdesi. Bazofillerin de fagositoz yeteneği vardır ama asıl fonksiyonunu, çeşitli maddeler salgılayarak gösterir.  
İdrar Tahlili Kısaltmaları
PRO: Protein. Genellikle hamilelerde görülür. Normalde sık rastlanmaz. GLU: Glikoz. Negatif çıkması beklenir. Kanda aşırı derecede glikoz artarsa idrarda da çıkması beklenir. Sg: Dansite (Yoğunluk). Referans aralığı 1.010 ile 1.020 arasındadır. pH: Referans aralığı 4.8–7.4 arasında olmalıdır. Ortalama pH 6 olarak kabul edilebilir. LEU: Lökosit. İdrarda lökoside rastlanması patolojik etki olduğunu gösterir. NIT: Nitrit. İdrarda nitrit bulunması nitrit üreten bakterilerin varlığını gösterir. KET: Keton. Genellikle aç kişilerde ortaya çıkar. Hasta ne kadar aç ise keton o kadar yüksektir. UBG: Ürobilinojen Değeri BIL: Bilirubin. Ölü kan hücrelerinin karaciğer ve safra kesesi aracılığıyla atılımını gösterir. Normalde idrarda bulunmaz. Sarılık gibi durumlarda ortaya çıkar. ERY: Eritrosit. İdrarda kan olduğunu gösterir.  
Biyokimya Tahlili Kısaltmaları
CA: Kalsiyum. Endokrin ve metabolik bozuklukların değerlendirilmesinde kullanılır. PHOS: Fosfor. Fosfor metabolizmasının, asit-baz ve kalsiyum-fosfor dengesinin değerlendirilmesinde kullanılır. UREA: Üre. Böbrek fonksiyon testlerinden biridir. GLU: Glikoz. Kandaki şeker oranını gösterir ve şeker hastalığının teşhisinde 12-24 saat açken ölçülür. TP: Total Protein. Böbrek ve karaciğer hastalıklarının takibinde kullanılır. HB: Hemoglobin. Anemi, kan kaybı vb. durumların değerlendirilmesinde kullanılır. UA: Ürik Asit. Gut ve diğer pürin metabolizma bozukluklarının tanı ve takibinde kullanılır. Gut, böbrek yetmezliği, lösemi ve ağır egzersiz gibi durumlarda ürik asit düzeyi artar. BİL-D: Bilirubin. Karaciğer ve safra kesesi fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. BİL-T: Bilirubin. Karaciğer ve safra kesesi fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır.
SGOT-AST-SGPT-ALT-GGT: Kısaltmalar ile gösterilen bu testler karaciğer fonksiyon testleri anlamına gelir. Karaciğerin etkilendiği düşünülen hastalıklarda hekim tarafından istenilir. ALT: Alanin Aminotransferaz. Karaciğer fonksiyon testlerinden biridir. AST: Aspartat Aminotransferaz. Bütün vücut dokularında bulunmakla beraber, karaciğer, kalp ve iskelet kası en çok bulunduğu hücre içi olarak yer alan bir enzimdir. GGT: Karaciğer hastalıklarında ve özellikle alkole bağlı karaciğer hastalıklarında daha değerli bir enzimdir. ALP: Alkalen Fosfataz. Karaciğer, safra kesesi ve kemik dokusuna bağlı hastalıkların değerlendirilmesinde kullanılır. Vücutta neredeyse tüm dokularda vardır; fakat ne iş yaptıkları pek bilinmez.
LDH: Laktat Dehidrogenaz. Kalp ve karaciğer hastalıklarının tanısında kullanılır. HDL: Kandaki yağ oranını gösteren, yararlı kolesterol olarak bilinen değerdir. LDL: Koroner kalp hastalığı riskinin değerlendirilmesinde kullanılır. Kandaki yağ oranını gösteren, zararlı kolesterol olarak bilinen değerdir. TK: Toplam Kolesterol. Toplam kolesterolün değerini gösterir. VLDL-K: VLDL Kolesterol. Lipit metabolizmasının değerlendirilmesinde kullanılır. CK-MB: Kreatin Kinaz. İskelet ve kalp kasında dejenerasyona yol açan durumların değerlendirilmesinde kullanılır. AMYL: Amilaz. Pankreas, tükürük bezleri ve bazı tümörlerden salgılanan fonksiyon testlerinden biridir. Alkol kullanımı miktarını artırırken pankreas yetmezliği amilaz düzeyini azaltır.
TG: Trigliserid. Yağ asidi veya gliserolün birleşmesiyle oluşan doğal yağlardır. Kolesterolden tehlikelidir. FE: Demir. Her türlü anemi, demir eksikliği ve demir zehirlenmesinin değerlendirilmesinde kullanılır. Demir eksikliği anemisi gibi durumlarda demir düzeyi azalır. Sodyum: Elektrolit ve su dengesinin değerlendirilmesinde kullanılır.
Potasyum: Elektrolit ve asit-baz dengesinin değerlendirilmesi ile böbrek fonksiyonlarının takibinde kullanılır. Klorür: Elektrolit dengesi ve asit-baz ile su metabolizmasının değerlendirilmesinde kullanılır. Magnezyum: Mg metabolizması ve elektrolit dengesinin değerlendirilmesi ile gebelikte hipertansiyon tedavisi uygulanan hastaların takibinde kullanılır. Kreatinin: Böbreğin çalışması hakkında bize bilgi verir. Böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. Kreatinin Klerensi: Böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesinde ve böbrek hastalıklarının takibinde kullanılır. Burada ise böbrek hastalıkları ve şok kreatinin klerensi düzeyini azaltır.
AKŞ: Açlık Kan Şekeri. Karbonhidrat metabolizmasının değerlendirilmesinde kullanılır. TKŞ: Tokluk Kan Şekeri. Genelde yemeğin 2. saatinde bakılır. OGTT ve OGL: Şeker yüklemeleri Asit Fosfataz: Esas olarak prostat, karaciğer, kemik ve bazı kan hücrelerinde bulunmaktadır. Albumin: Karaciğerde sentezlenen bir protein sentezidir. Kan onkotik basıncı hakkında bilgi verir. Lipaz: Pankreas fonksiyon testlerindendir. DBK: Demir Bağlama Kapasitesi. Serum demir düzeyinin değerlendirilmesinde kullanılır. Transferrin: Plazmada demir transportunu sağlayan major proteindir. Demir eksikliği anemisi, gebelik ve östrojen kullanımında transferin düzeyi artar.  
Hepatit Tahlili Kısaltmaları
HBsAg: Akut veya kronik HBV (Hepatit B Virüsü) enfeksiyonlarının tanısında kullanılır. Anti-HBs: HBV’ye karşı immünitenin tespitinde kullanılır. Anti-HAV IgM: Akut HAV enfeksiyonunun tanısında kullanılır. Anti-HAV Total: Hepatit A’ya karşı immünitenin olup olmadığının değerlendirilmesinde kullanılır. HBeAg: HBV enfeksiyonunun takibinde kullanılır. Enfeksiyonun erken evrelerinde, HBsAg’den sonra ortaya çıkar. Anti-HBe: HBV enfeksiyonunun takibinde kullanılır. HBeAg ortadan kaybolduktan sonra görülür. Anti-HIV: HIV, Aids tanısında kullanılır. Anti-HCV: HCV enfeksiyonunun tanısında kullanılır. Genelde HCV enfeksiyonunun geç evresinde kanda bulunur.  
Hormon Tahlili Kısaltmaları
FERR: Ferritin. Demir eksikliği anemisi, kronik hastalık anemisi, talasemi, hemakromatozis ve demir yükleme tedavisinin takibinde kullanılır. B12: Vitamin B12. Hematopoezis ve normal nöronal fonksiyonlar için gereklidir. FOL: Folik Asit. Folat eksikliğinin tanı ve tedavisi takibi ile megaloblastik ve makrositik anemilerin değerlendirilmesinde kullanılır. T3-T4-FT3-FT4: Total T3, Total T4, Serbest T3, Serbest T4. Troid fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. TSH: Tiroid Uyarıcı Hormon. Tiroid fonksiyonlarının değerlendirilmesinde ve tedavi takibinde kullanılır. Tek başına yeterli değildir, ek yöntemler gerekir. E2: Estradiol. Vücuttaki en potent endojen östrojendir. ß-HCG: Beta HCG. Gebeliğin teşhisi, ektopik gebelik şüphesinin değerlendirilmesi ve in vitro fertilizasyon hastalarının takibinde kullanılır. AFP: Alfa-Fetoprotein. Hepatoselüler ve germ hücreli kötü huylu tümörlerde kullanılan bir tümör belirleyicisidir. CEA: Kolon, rektum, akciğer, meme, karaciğer, pankreas, prostat, mide ve over kanserlerinde CEA düzeyi artar. CA 125: Özellikle over malignitelerinin (yumurtalık kanseri) takibinde kullanılan bir tümör markeri yani bir tümör belirleyicisidir. CA 15–3: Meme kanserinin tanı ve tedavi takibinde kullanılır. CA 19–9: Tüm gastrointestinal sistem kanserleri ve diğer adenokarsinomlarda CA 19–9 düzeyi artar. PSA: Prostat-Spesifik Antijen. Prostat hastalıklarının tanı ve takibinde kullanılır. Free PSA: Serbest PSA. Prostat hastalıklarının tanı ve takibinde kullanılır.
    Kaynak: https://www.cokbilgi.com
0 notes
biyokimyam · 6 years ago
Text
BIYOKIMYA KAN TAHLIL KISALTMALARI - YAYGIN KULLANILAN LAB KISALTMALARI
Kısaltmalar
Hemogram: Tam kan sayımı anlamına gelmektedir. RBC: Kırmızı kan hücrelerinde bulunan eritrosit/alyuvar miktarıdır. Bunlar oksijen taşıyan hücrelerdir. HGB: Hemoglobin. Kanda bulunan toplam hemoglobin miktarını göstermektedir. Kanda varolan oksijenle birleşmiş alyuvarlardır. HCT: Hematokrit. Kandaki hemoglobin ve eritrosit miktarını gösterir. PLT: Platelets, yani trombosit sayısı. Pıhtılaşmayı sağlayan hücreleri gösterir. Demir eksikliği anemisi ve akut enfeksiyonlarında trombosit sayısına bakılır. MPV: Kanda bulunan trombositlerin ortalama büyüklüğünü gösterir. PDW: Kandaki trombositlerin dağılım genişliğini gösterir. MCV: Oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin ortalama büyüklüğüdür. Tam kan sayımında önemli olan bir bulgudur. MCH: Kırmızı kan hücrelerindeki (yani eritrositlerdeki) toplam hemoglobin miktarını gösterir. MCHC: Eritrosit hemoglobin konsantrasyonunun yüzde olarak ifadesidir. RDW: Eritrositlerin dağılımı genişliğini gösterir. WBC: Beyaz kan hücrelerinin lökosit sayısı. Beyazküreler yanı akyuvarlarımızın sayısını belli eder. Vücudun savunmasında ve bağışıklığında görevlidir. CRP: C Reaktif Protein. Normalde insan vücudunda düşük değerlerde bulunan bir proteindir. PNL: Nötrofiller. Bakteryel enfeksiyonların arttığı durumlarda yükselir. NE%: Nötrofil yüzdesi. Bu hücrenin ana işlevi, vücuda zararlı olan yabancı materyalleri bulmak ve tahrip etmektir. LY%: Lenfosit yüzdesi. Bu hücreleri bağışıklık yanıtının humoral kısmını oluştururlar. Viral enfeksiyonlarda ve bazı kronik hastalıklarda düşer. MO%: Monosit yüzdesi. Bu hücreler fagositoz yapma yeteneğindedir ve lenfositlerle direkt veya indirekt yoldan bağışıklık sisteminin regulasyonunda önemli rol oynarlar. EO%: Eozinofil Yüzdesi. Yabancı maddeleri yok etme görevinde olan hücrelerin yüzdesini gösterir. Alerji ve parazitik hastalıklarda bakılır. BA%: Bazofil Yüzdesi. Bazofillerin de fagositoz yeteneği vardır ama asıl fonksiyonunu, çeşitli maddeler salgılayarak gösterir.
İdrar Tahlili Kısaltmaları
PRO: Protein. Genellikle hamilelerde görülür. Normalde sık rastlanmaz. GLU: Glikoz. Negatif çıkması beklenir. Kanda aşırı derecede glikoz artarsa idrarda da çıkması beklenir. Sg: Dansite (Yoğunluk). Referans aralığı 1.010 ile 1.020 arasındadır. pH: Referans aralığı 4.8–7.4 arasında olmalıdır. Ortalama pH 6 olarak kabul edilebilir. LEU: Lökosit. İdrarda lökoside rastlanması patolojik etki olduğunu gösterir. NIT: Nitrit. İdrarda nitrit bulunması nitrit üreten bakterilerin varlığını gösterir. KET: Keton. Genellikle aç kişilerde ortaya çıkar. Hasta ne kadar aç ise keton o kadar yüksektir. UBG: Ürobilinojen Değeri BIL: Bilirubin. Ölü kan hücrelerinin karaciğer ve safra kesesi aracılığıyla atılımını gösterir. Normalde idrarda bulunmaz. Sarılık gibi durumlarda ortaya çıkar. ERY: Eritrosit. İdrarda kan olduğunu gösterir.
Biyokimya Tahlili Kısaltmaları
CA: Kalsiyum. Endokrin ve metabolik bozuklukların değerlendirilmesinde kullanılır. PHOS: Fosfor. Fosfor metabolizmasının, asit-baz ve kalsiyum-fosfor dengesinin değerlendirilmesinde kullanılır. UREA: Üre. Böbrek fonksiyon testlerinden biridir. GLU: Glikoz. Kandaki şeker oranını gösterir ve şeker hastalığının teşhisinde 12-24 saat açken ölçülür. TP: Total Protein. Böbrek ve karaciğer hastalıklarının takibinde kullanılır. HB: Hemoglobin. Anemi, kan kaybı vb. durumların değerlendirilmesinde kullanılır. UA: Ürik Asit. Gut ve diğer pürin metabolizma bozukluklarının tanı ve takibinde kullanılır. Gut, böbrek yetmezliği, lösemi ve ağır egzersiz gibi durumlarda ürik asit düzeyi artar. BİL-D: Bilirubin. Karaciğer ve safra kesesi fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. BİL-T: Bilirubin. Karaciğer ve safra kesesi fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır.
SGOT-AST-SGPT-ALT-GGT: Kısaltmalar ile gösterilen bu testler karaciğer fonksiyon testleri anlamına gelir. Karaciğerin etkilendiği düşünülen hastalıklarda hekim tarafından istenilir. ALT: Alanin Aminotransferaz. Karaciğer fonksiyon testlerinden biridir. AST: Aspartat Aminotransferaz. Bütün vücut dokularında bulunmakla beraber, karaciğer, kalp ve iskelet kası en çok bulunduğu hücre içi olarak yer alan bir enzimdir. GGT: Karaciğer hastalıklarında ve özellikle alkole bağlı karaciğer hastalıklarında daha değerli bir enzimdir. ALP: Alkalen Fosfataz. Karaciğer, safra kesesi ve kemik dokusuna bağlı hastalıkların değerlendirilmesinde kullanılır. Vücutta neredeyse tüm dokularda vardır; fakat ne iş yaptıkları pek bilinmez.
LDH: Laktat Dehidrogenaz. Kalp ve karaciğer hastalıklarının tanısında kullanılır. HDL: Kandaki yağ oranını gösteren, yararlı kolesterol olarak bilinen değerdir. LDL: Koroner kalp hastalığı riskinin değerlendirilmesinde kullanılır. Kandaki yağ oranını gösteren, zararlı kolesterol olarak bilinen değerdir. TK: Toplam Kolesterol. Toplam kolesterolün değerini gösterir. VLDL-K: VLDL Kolesterol. Lipit metabolizmasının değerlendirilmesinde kullanılır. CK-MB: Kreatin Kinaz. İskelet ve kalp kasında dejenerasyona yol açan durumların değerlendirilmesinde kullanılır. AMYL: Amilaz. Pankreas, tükürük bezleri ve bazı tümörlerden salgılanan fonksiyon testlerinden biridir. Alkol kullanımı miktarını artırırken pankreas yetmezliği amilaz düzeyini azaltır.
TG: Trigliserid. Yağ asidi veya gliserolün birleşmesiyle oluşan doğal yağlardır. Kolesterolden tehlikelidir. FE: Demir. Her türlü anemi, demir eksikliği ve demir zehirlenmesinin değerlendirilmesinde kullanılır. Demir eksikliği anemisi gibi durumlarda demir düzeyi azalır. Sodyum: Elektrolit ve su dengesinin değerlendirilmesinde kullanılır. Potasyum: Elektrolit ve asit-baz dengesinin değerlendirilmesi ile böbrek fonksiyonlarının takibinde kullanılır. Klorür: Elektrolit dengesi ve asit-baz ile su metabolizmasının değerlendirilmesinde kullanılır. Magnezyum: Mg metabolizması ve elektrolit dengesinin değerlendirilmesi ile gebelikte hipertansiyon tedavisi uygulanan hastaların takibinde kullanılır. Kreatinin: Böbreğin çalışması hakkında bize bilgi verir. Böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. Kreatinin Klerensi: Böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesinde ve böbrek hastalıklarının takibinde kullanılır. Burada ise böbrek hastalıkları ve şok kreatinin klerensi düzeyini azaltır.
AKŞ: Açlık Kan Şekeri. Karbonhidrat metabolizmasının değerlendirilmesinde kullanılır. TKŞ: Tokluk Kan Şekeri. Genelde yemeğin 2. saatinde bakılır. OGTT ve OGL: Şeker yüklemeleri Asit Fosfataz: Esas olarak prostat, karaciğer, kemik ve bazı kan hücrelerinde bulunmaktadır. Albumin: Karaciğerde sentezlenen bir protein sentezidir. Kan onkotik basıncı hakkında bilgi verir. Lipaz: Pankreas fonksiyon testlerindendir. DBK: Demir Bağlama Kapasitesi. Serum demir düzeyinin değerlendirilmesinde kullanılır. Transferrin: Plazmada demir transportunu sağlayan major proteindir. Demir eksikliği anemisi, gebelik ve östrojen kullanımında transferin düzeyi artar.
Hepatit Tahlili Kısaltmaları
HBsAg: Akut veya kronik HBV (Hepatit B Virüsü) enfeksiyonlarının tanısında kullanılır. Anti-HBs: HBV’ye karşı immünitenin tespitinde kullanılır. Anti-HAV IgM: Akut HAV enfeksiyonunun tanısında kullan��lır. Anti-HAV Total: Hepatit A’ya karşı immünitenin olup olmadığının değerlendirilmesinde kullanılır. HBeAg: HBV enfeksiyonunun takibinde kullanılır. Enfeksiyonun erken evrelerinde, HBsAg’den sonra ortaya çıkar. Anti-HBe: HBV enfeksiyonunun takibinde kullanılır. HBeAg ortadan kaybolduktan sonra görülür. Anti-HIV: HIV, Aids tanısında kullanılır. Anti-HCV: HCV enfeksiyonunun tanısında kullanılır. Genelde HCV enfeksiyonunun geç evresinde kanda bulunur.
Hormon Tahlili Kısaltmaları
FERR: Ferritin. Demir eksikliği anemisi, kronik hastalık anemisi, talasemi, hemakromatozis ve demir yükleme tedavisinin takibinde kullanılır. B12: Vitamin B12. Hematopoezis ve normal nöronal fonksiyonlar için gereklidir. FOL: Folik Asit. Folat eksikliğinin tanı ve tedavisi takibi ile megaloblastik ve makrositik anemilerin değerlendirilmesinde kullanılır. T3-T4-FT3-FT4: Total T3, Total T4, Serbest T3, Serbest T4. Troid fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. TSH: Tiroid Uyarıcı Hormon. Tiroid fonksiyonlarının değerlendirilmesinde ve tedavi takibinde kullanılır. Tek başına yeterli değildir, ek yöntemler gerekir. E2: Estradiol. Vücuttaki en potent endojen östrojendir. ß-HCG: Beta HCG. Gebeliğin teşhisi, ektopik gebelik şüphesinin değerlendirilmesi ve in vitro fertilizasyon hastalarının takibinde kullanılır. AFP: Alfa-Fetoprotein. Hepatoselüler ve germ hücreli kötü huylu tümörlerde kullanılan bir tümör belirleyicisidir. CEA: Kolon, rektum, akciğer, meme, karaciğer, pankreas, prostat, mide ve over kanserlerinde CEA düzeyi artar. CA 125: Özellikle over malignitelerinin (yumurtalık kanseri) takibinde kullanılan bir tümör markeri yani bir tümör belirleyicisidir. CA 15–3: Meme kanserinin tanı ve tedavi takibinde kullanılır. CA 19–9: Tüm gastrointestinal sistem kanserleri ve diğer adenokarsinomlarda CA 19–9 düzeyi artar. PSA: Prostat-Spesifik Antijen. Prostat hastalıklarının tanı ve takibinde kullanılır. Free PSA: Serbest PSA. Prostat hastalıklarının tanı ve takibinde kullanılır.
0 notes
blog40ambar · 5 years ago
Link
Deniz tuzu, insan sağlığı için büyük önem taşıyan sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, brom, klor, demir, florür ve sülfür gibi mineraller başta olmak üzere seksenden fazla mineral içermektedir. Deniz tuzu mineral zengini olması nedeniyle vücut sağlığı açısından oldukça önemlidir. Vücudumuzda hücre yenilenmesinde ve kana oksijen geçişinin sağlanmasında etkilidir. Erken yaşlanmayı önler. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Besinlerdeki yararlı maddelerin vücuda alınmasını kolaylaştırır.
Deniz tuzunun faydaları aşağıdaki gibidir:
1. Cilt Sağlığı Deniz tuzu, cildi gençleştirici etki gösteren mineraller içermektedir. Banyo suyuna eklenen deniz tuzu cildin kırışmasını önler, cildi canlandırır ve ciltte oluşan pürüzlülüğü giderir. Ayrıca anti-iltihap özelliği olan deniz tuzu, yüksek magnezyum içeriği sayesinde vücuttaki toksin maddeleri vücuttan uzaklaştırarak ciltteki kan dolaşımını düzenler. Deniz tuzu, kozmetik endüstrisinde, parfüm, deodorant ve terlemeyi önleyici ürünlerin içeriğinde kullanılmaktadır. Pul pul dökülen ciltlerin, ölü deriden kurtulmasını sağlayan deniz tuzu, cilt renk tonunu düzenler. Deniz tuzu granüler bir dokuya sahiptir ve cildi yumuşak bir şekilde temizler. Deniz tuzu, sedef hastalığını gideren ve tedavi eden bir özelliğe de sahiptir. Sedef hastalığının sebep olduğu, kaşıntı ve pullanma ile mücadele eden deniz tuzu, çamur ya da sülfür banyosuna eklendiğinde sedef hastalığı semptomlarını gidermeye yardımcı olur. Deniz tuzu, içeriğinde bulunan sülfür minerali sayesinde ciltte oluşan akne ve sivilceleri iyileştirir. Deniz tuzu, aynı zamanda sivilce ve aknelerin sebep olduğu yara izlerini de gidermeye yardımcı olmaktadır. Deniz tuzu yüzdeki siyah noktaları da temizleyici bir etkiye sahiptir. Cildi temizler ve yağ dengesini korur. 2. Diş ve Diş Eti Sağlığı Deniz tuzu, florür içermektedir ve florür diş ve diş eti sağlığını koruyan önemli bir mineraldir. Ilık tuzlu su ile yapılan gargara, ağız yaralarını iyileştirdiği gibi, diş ve diş eti problemlerini de gidermeye yardımcı olur. Bunlara ek olarak deniz tuzu, diş eti kanamalarını giderir ve boğaz ağrılarını dindirir. 3. Romatizmal Artrit Romatizma ve romatizmal artrit ağrılarını dindiren deniz tuzu, anti iltihap özelliği gösterdiği için bu hastalıklar ile mücadele eden hastalar için faydalı bir besin kaynağı olmaktadır. 4. Osteoartrit Dizlerde işlev bozukluğuna sebep olan osteoartrit, deniz tuzunun banyo suyuna eklenmesi ile birlikte ağrıyan dizlere uygulandığında tedavi edici özellikler göstermektedir. Deniz tuzu içeriğinde bulunan sodyum klorür sayesinde kemik ağrılarını dindirmeye yardımcı olur. 5. Rinosinüzit Burun sulanması da dâhil olmak üzere, rinosinüzit tedavisine yardımcı olan deniz tuzu, anti-iltihap özelliği sayesinde burun alerjilerini ve diğer solunum bozukluklarını gidermeye yardımcı olur. Deniz tuzu, burun ve sinüslerdeki şişme ve tıkanıklık durumlarını gidermeye yardımcı olur. 6. Elektrolit Dengesi Deniz tuzu, vücudun elektrolit dengesini düzenleyen en ideal ve en sağlıklı besin kaynağıdır. Potasyum, kalsiyum, magnezyum ve sodyum gibi mineralleri içeren deniz tuzu, vücudun kan dolaşımını ve kas sağlığını güçlendirdiği gibi, vücudun elektrolit dengesini de düzenlemeye yardımcı olur. 7. Ayak Ağrıları Yorgun bir günün ardından ağrımış olan ayaklar, ılık su ile deniz tuzunun karıştırılıp yıkanması ile giderilebilmektedir. Deniz tuzu kasları rahatlatan etkisi olduğu için ayak ağrılarını da gidermeye yardımcı olmaktadır. 8. Kan Şekeri Deniz tuzu dozunda tüketilmek şartı ile kan şekerini düzenleyici etki göstermektedir. Deniz tuzu, kandaki insülin ve şeker seviyesini normal olması gereken sağlıklı duruma getirmeye yardımcı olmaktadır. 9. Kalp Ritimleri Kan basıncını yani tansiyonu düzenleyen deniz tuzu, kalbin normal ve sağlıklı şekilde atmasına yardımcı olmaktadır. Böylece, vücutta gelişebilecek herhangi bir kardiovasküler hastalık riskinin önüne geçilmiş olunmaktadır. 10. Saç Dökülmesi Saç dökülmesini önleyen ve durduran deniz tuzu, aynı zamanda saçların daha hızlı uzamasına da yardımcı olmaktadır. Çünkü deniz tuzu kan dolaşımını düzenlemektedir. Bundan dolayı saç derisi daha iyi beslenir ve deniz tuzu saç sağlığını korur. 11. Kas Krampları Kasları güçlendiren deniz tuzu, aynı zamanda kaslarda meydana gelen krampları da dindirmeye yardımcı olur. Magnezyum ve potasyum gibi özel mineraller içeren deniz tuzu, ağrı ve sızıları dindiren özelliklere sahiptir. Kas yorgunluğunu ve kaslarda gelişen baskıları gidermeye yardımcı olan deniz tuzu, kas sağlığını koruyan bir besin kaynağıdır. 12. Göz Dezenfekti Yorgun ve şiş gözleri sakinleştirmeye yardımcı olan deniz tuzlu su solüsyonu, aynı zamanda gözleri mikrobik etkenlerden korur. Deniz tuzu, gözlerin altında oluşan siyah halkaları gidermeye yardımcı olur ve gözlerin etrafında oluşan kırışıklıkları giderir. Deniz tuzu, genel olarak gözleri dinlendirir ve sakinleştirir. 13. pH Dengeleyici Hücrelerin asit birikimini indirgemeye yardımcı olan deniz tuzu, vücudun toplam alkali-asit dengesini düzenler. Yani deniz tuzu, vücudun pH seviyesini ayarlamaya yardımcı olmaktadır. Kanda asitliliğin fazla olması birçok kronik hastalığa sebep olabileceği gibi, alzheimer hastalığına da yol açabilmektedir. Bundan dolayı kandaki pH seviyesini dengede tutmak çok önemli olacaktır. Deniz tuzu ise kanın pH seviyesini dengede tutan ideal bir besin kaynağıdır. 14. Astım Dozunda ve yeterli miktarda düzenli olarak tüketilen deniz tuzu, alerjik astım ataklarını yavaşlatıcı etki göstermektedir. 15. Adrenalin Salgısı Strese neden olan en etkili hormon adrenalin hormonudur. Deniz tuzu dozunda tüketildiğinde, adrenalin salgılanmasını azaltır ve böylece stres oluşumunu önler 16. Tiroid Bezi Fonksiyonları Kortizol, anti-tiroid bir kimyasaldır ve stres ile yorgunluk ve bitkinliğe sebep olmaktadır. Fakat deniz tuzu, kortizol seviyesini azalttığı için tiroid seviyesinin dengelenmesini sağlar. Böylece stres oluşumu engellenmiş olur.
0 notes
yavrukopeksafkan · 3 years ago
Text
Wildfield Domuz Etli, Tavşanlı Orta – Büyük Irk Köpek Maması
Wildfield Domuz Etli, Tavşanlı Orta – Büyük Irk Köpek Maması
Günlük besin ihtiyaçları köpeklerin gelişim evrelerine ve fizyolojik farklılıklarına göre değişmektedir. Bunların yanında kilo, hareketlilik, aktivite durumları, yaşları, kısırlık durumlarına göre de değişim gösterecektir. Verilecek günlük mama porsiyonu bu durumlar göz önünde bulundurularak verilmelidir. Küçük yapılı satılık köpek köpekler de hareketlilik oranı büyük köpeklere göre daha fazla olacağından kalori ihtiyaçları daha fazla olacaktır. Bu kaloriyi de et ve et ürün destekli, zengin protein içerikli hazırlanmış kuru, yaş, konserve, sıvı destekli gıda takviyelerinden alınmasına yardımcı olunabilir.
Mama İçeriği Hakkında;
Protein besin ve besin bileşenleri ile et ve et tüketimini maksimum seviyeye çıkarmıştır. Özellikle domuz eti ve tavşan etinden alınacak olan protein içerikleri köpeklerin kemik gelişimi ve iskelet kondisyonunun daha sağlam ve güçlü olmasını sağlayacaktır.
%0 tahıl oranı ile unlu mamul ürünleri değerini taşıyan besin içerikleri mama bileşenlerinde mevcut değildir. Tahılların protein değeri yüksek olabilir ama kalori değeri olarak düşüktür ve sadece canlıları tok tutar gelişimine etki etmez.
Mama İçeriğindeki Besin ve Besin Bileşenleri Nelerdir?
Kurutulmuş domuz eti, kurutulmuş tavşan eti, kurutulmuş bezelye, kurutulmuş muz, tavuk eti, tavuk yağı, kurutulmuş tavşan eti, hidrolize ve sterilize edilmiş tavuk proteinleri, kurutulmuş yonca, somon balığı, somon balığı yağı, kurutulmuş ringa balığı, kurutulmuş bütün yumurtalar, maya, yaş maya, kurutulmuş hindiba otu, sodyum klorür, monosodyum, fosfat, keten tohumu, keten tohumu yağı, oligosakkaritler, kurutulmuş nar, bal kabağı, yeşil çay, kurutulmuş ıspanak, rezene otu, hodan, kurutulmuş papatya, meyan kökü kurutulmuş, kurutulmuş domates, kuşburnu, adaçayı  yavru köpek fiyatları otu, kurutulmuş nane, glukozamin, ahududu, kurutulmuş böğürtlen, kurutulmuş yuka otu, kondroitin sülfat, ham protein, ham yağlar, ham kül, ham lif, nem, kalsiyum, fosfor, A vitamini, D3 vitamini, E vitamini, C vitamini, B1 vitamini, B2 vitamini, B3 vitamini, B6 vitamini, B12 vitamini, H vitamini, folik asit, kolin klorür, kuprik sülfat, pentahidrat, amino asitler, kuprik şelat hidrat, çinko oksit, çinko şelat hidrat, mangan oksit, manganez, magnezyum, demir, bakır, bakır sülfat, omega 3 ve omega 6 yağ asitleri, sodyum, sodyum selenit, potasyum, potasyum selenit, potasyum iyodür,demir karbonat, karbonat, tokoferoller
Yukarıdaki besin ve besin bileşenleri maksimum seviyedeki protein değerinin yakalanması için hazırlanmıştır. Düzenli tüketilen mamanın ardından besin içeriğindeki güçlü besinlerin etkileri ile evcil havanlarınızda hızlı gelişim ve değişimi görmenizde etkili olacaktır. Mama kullanımına geçmeden öne köpekleriniz üzerinde alerji testi yapmanız tavsiye edilmektedir.İçeriğindeki domuz eti ve tavşan etine alışkın olmayan evcil köpeklerinizin sürekli tüketmediği ve alışık olmadığı bir et ürünü ise bazı testleri yapmanız tavsiye edilmektedir.
Neden Wildfield Domuz Etli, Tavşanlı Orta – Büyük Irk Köpek Mamasını Kullanmalıyım?
Dengeli ve sağlıklı besin zinciri gelişimine yardımcı olmak.
Kemiklerin güçlü gelişimi ve uzamasının sağlanması.
Ağız kokusunun önüne geçilmesi.
Diş sağlığının korunarak diş minelerinin sertliğinin korunması.
Plak ve tartar oluşumunun önüne geçilmesi.
Besinleri çiğnemek için çene yapısının satılık köpek yavrusu gelişimini sağlamak için ilave edilmiş kaliteli kalsiyum ve mineral içerikleri.
Omega 3 ve omega 6 yağ asitleri ile parlak ve ipeksi tüyler.
Fosfor ilaveleri ile tırnak uzamalarının gelişimi ve sağlığı.
İshal ve mide rahatsızlıklarının önüne geçmek için protein değeri yüksek besinlerle tokluk hissinin oluşturulması.
Kalp ve damar yollarının yağ depolamasının önüne geçilmesi için %0 tahıl oranı.
İdeal kilonun korunarak su tüketiminin arttırılması ve bağırsak sisteminin aktif çalışmasını sağlamak.
Bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlayarak dış etkenlere karşı direnç gösterme artışı
0 notes
ansiklomedia · 6 years ago
Text
Heterotrof Organizmaların Mineral Gereksinimi
Heterotrof Organizmaların Mineral Gereksinimi
Ototroflarda olduğu gibi, heterotroflarda da bazı minerallere gereksinim duyulur. Bunlar normal olarak iyon olarak emilirler. Sodyum, klor, potasyum, fosfor, magnezyum ve kalsiyum gibi bazılarına nispeten büyük miktarlarda gereksinim duyulur. İnsanlarda bu minerallere en düşük günlük gereksinim, magnezyum için 0.35 gramdan, sodyum klorür için yaklaşık 3 grama kadar değişir. Demir, manganez ve…
View On WordPress
0 notes