#deli bal
Explore tagged Tumblr posts
Text
05:23
#tulmbr#hayat#yalnızlık#acı#alıntı#hüzün#spotify#3391kilometre#beyzaalkoc#aşk#pinterest#photoshop#my photos#photoshoot#photography#photooftheday#photo#couple#çiftler#my posts#my post#postlarım#fotoğraf#aşkımız eski bir roman#incir reçeli sendin aşkım#deli bal
27 notes
·
View notes
Text
✨
5 notes
·
View notes
Text
Sevgilime Vermediğim Bekaretimi Komşuma Verdim! (Nermin 20 Y., İstanbul)
Ben Nermin. 20 yaşında, 1.72 boyunda, 50 kiloda, esmer güzeli bir kızım. Üniversite için geldiğim İstanbul'da yurtta kalmak istemediğim için ailem daire tutmuştu. Güzelliğim konusunda her zaman kendime güvenirdim. Üniversitenin ilk yılında Emre isminde bir çocukla çıkmaya başlamıştım. Onunla tanışma partilerinden birinde tanışmış ve sürekli birlikte vakit geçirirken kendimizi sevgili olmuş halde bulmuştuk.
Evde tek kaldığım için Emre bazen bende kalıyor ve birlikte uyuyorduk. Birlikte uyumanın getirdiği sonuçlar, sabahları elini ya mememde ya da amımda bularak uyanmam oluyordu. Önce hiçbir şey olmamış gibi davrandım, uyku hali diye ses etmedim, ama ilerleyen günlerde, Emre'nin eli amımı okşamaya, külotumdan içeriye girmeye başladı. Ben pijamayla uyumayı sevmediğim için külotla yatardım sadece ve ona tek engel olan ince külodumdu ve bu da onu durdurmuyordu. Elleri daha cüretkar bir hal alınca, ağzımdan çıkan iniltiye engel olamadım. Bir anda beni sırtüstü yatırıp üzerime çıktı ve deli gibi öpmeye başladı. Ona aynı şekilde karşılık verdiğimde, Emre aldığı cesaretle, askılı tişörtümü sıyırıp memelerimi emmeye, ısırmaya başladı. Bir eli de amımı kurcalamaya devam ediyordu. Bakire olduğum için tereddütte kalıyordum yine de. Bekaretimi bozmasından korkuyordum. Bunu ona söylediğimde bekaretimi bozmayacağına söz verdi. Rahatlamıştım.
Daha önce Emre'yle hep öpüşür, sürekli birbirimizi ellerdik, ama hiç çırılçıplak kalıp ta yapmamıştık. Beni çırılçıplak soydu (ki bunun için tişörtümü ve külotumu çıkarması yeterli olmuştu) ve dudakları yavaş yavaş aşağıya doğru ilerleyip adresine ulaştı. Amıma yumulduğunda yaşadığım zevki şu an yazarken bile hissediyorum. Amımı öyle bir yalıyordu ki, iniltilerime engel olamıyordum. "Bal gibisin aşkım, yerim amcığını!" deyip daha çok emmeye başlıyordu. Dili deliğimden içeriye kaydığında şaşkınlıkla çığlık attım. Resmen diliyle sikiyordu beni. O kadar heyecanlanmıştım ki, o an sikse beni umrumda olmazdı. Bekaret korkum uçup gitmişti. Ama bir kere demiştim bozma beni diye. İnatla beni çıldırtacak hareketler yapıyor, ama yarak diye yanan amıma sikini sokmuyordu.
Daha önce kimseyle sikişmemiştim, ama bu konuda cahil de değildim. Sürekli pørnø filmler seyreder, seks hikayeleri okurdum. Emre 69 yapmamızı istediğinde bu yüzden tedirgin olmadım. Nasılsa bekaretim sağlama alınmıştı. O günden sonra hep aynı rutini tekrarlar olmuştuk, ama ben artık daha fazlasını istiyordum. Ama Emre ısrarla beklememiz gerektiğini, beni acele ettirmek istemediğini söylüyordu. Aradan geçen aylar beni daha da azgın birine dönüştürmüştü. Artık sikilmek istiyordum. Gözümü karartmıştım bir kere.
Emre ile ilişkimiz bu şekilde devam ederken, bu arada karşı komşum Levent bey de iyice aklımı çelmeye başlamıştı. Adam 45'indeydi, ama oldukça dinç ve yakışıklıydı. Uzun boylu, küt saçlı, mavi gözlü, kısacası bir kadının onun kollarına atlamaması için hiçbir sebep yoktu ve zaten sürekli yanında kadınlar olurdu. Sevgilimle harika vakit geçiriyorduk, ama ben hep fantazilerimde kendimden büyük biriyle sikiştiğimi hayal ederdim ve Levent beyi düşünüyordum artık o hayallerde.
Emre sömestir tatilinde ailesinin yanına gidince ben tek kalmıştım. Bir ay daha gelmeyecekti ve bana yeterli gelmeyen o yüzeysel sevişmelerden bile mahrum kalmıştım. Bir gün yine tek başıma televizyon seyrederken elektrikler kesildi ve ben karanlıktan çok korkardım. Emre'yi aradım ve telefonda ağlayarak konuşmaya başladım. Korktuğumu ve onun burda olmamasına ettiğim lanetleri o kadar sesli söylüyordum ki, dışardan duyulacağını hiç düşünmemiştim bile. Sinirle telefonu kapadığımda çok geçmeden kapıda bir ses duydum. Birisi kapıya vuruyordu. Elimdeki telefonun ışığıyla kapıya gidip açtım ve Levent beyi görünce hissettiğim rahatlama duygusuyla boynuna atladım. Ama ne atlama! Resmen vücudum vücuduna yapışmış, tek beden olmuştuk. Geri çekildiğimde adamın şaşırdığı belli oluyordu, çünkü tepkisiz kalmıştı.
"Şey özür dilerim... Karanlıktan nefret ederim ve sizi de görünce çok sevindim!" dedim. O da, sesleri duyduğunu ve iyi olup olmadığımdan emin olmak için geldiğini söyledi. Yalnız kalmak istemediğimi söyleyip, içeri davet ettim. Beni kırmadı. Kanepeme oturduğunda hemen yanına oturdum ben de. Ne de olsa korktuğumu bahane edebilirdim. Havadan sudan konuştuktan sonra konuyu nasıl değiştireceğimi düşünürken, bir an bir şey alma bahanesiyle ayağa kalktım ve tökezliyormuş gibi yapıp kucağına düştüm. Ellerimi boynuna dolamıştım. Nefes alışlarının hızlandığını duyabiliyordum. O da beni istiyordu, belliydi. Çünkü ne zaman beni görse beğeniyle süzdüğünü farkederdim. Anlaşılan ilk adımı atmakta tereddüt ediyordu.
İçimdeki ateşli Nermin uyanmıştı bir kere. Dudaklarına yapıştım. Beni geri itip, "Ne yapıyorsun sen?" diye sordu. Hemen ayağa kalkmıştı. Gideceğini anladığım için panik yaptım. "Sen de beni istiyorsun biliyorum. Uzun zamandır beni siktiğini hayal ediyordum. O evine getirdiğin orospulardan neyim eksik? Niye esirgiyorsun yarağını benden?" dedim ve ağlamaya başladım. Gözlerimiz karanlığa alıştığı için yüzünü seçebiliyordum. Odayı aydınlatan mum da işe yarıyordu. Bana bakışlarından anlaşılıyordu beni ne kadar sikmek istediği.
"Güzelim benim!" diyerek kolları arasına aldı beni ve sıkıca sarıldı. Nefesi boynumu okşuyordu. "O zibidiyi yanında gördüğüm her gün nasıl uykunun bana haram olduğunu bilmiyorsun sen! Ben seni sikmek isterken o sikiyordu. O tatlı amcığının hayaliyle ya 31 çekiyordum, ya da o karıları sikiyordum. Şimdi seni sikmemi istediğini söylediğinde sana olan duygularımı anlayıp, alay ettin sandım!" dedi. Halen sarılı bir şekildeydik ve sertleşen sikini hissedebiliyordum.
O an o kadar mutlu olmuştum ki, geri çekilip yüzünü ellerimin arasına aldım, "Sik beni Levent! Sike doyur! Sadece sen doyur aşkım. Emre'ye siktirmedim kendimi, bakireyim daha, bu am senin yarağını istiyor. Orospun yap beni. Amım yanıyor!" dediğimde, hızla öpmeye başladı. Artık aramızda sınır kalmamıştı. Öpüşleri o kadar ateşliydi ki, amım sırılsıklam olmuştu. Tecrübeli olduğu çok belliydi ve beni feci ateşlemişti. Hızla bluzumu çıkarıp memelerime yumuldu. Sütyen takmayı sevmemem işime yaramıştı. Memelerimi emiyor, dilliyor, dişleri arasına alıp sıkıştırıp beni zevkten uçuruyordu.
Sonra beni kucağına aldı ve kanepeye yatırdı. Kendisi de hızla soyunup yanıma geldi. Üzerinde boxer vardı sadece. Külodumu da çıkardığında bakire amım onun insafına kalmıştı. Hiç vakit kaybetmeden yalamaya, emmeye başladı. Ama ne yalama! Resmen yutuyordu amımı. İştahla emiyor, beni zevkten uçuruyordu. Emre de amımı yalardı, ama şimdi aldığım zevkle kıyaslanamazdı onun yaptıkları. Başını ellerimle daha çok amıma bastırıyordum. O da bundan memnun, diliyle sikiyordu beni.
Ne kadar devam etti bilmiyorum, ama feci orgazm olmuştum ve o bana insaf etmiyor, devam ediyordu. "Hadi sik artık beni!" diye yalvarmaya başlamıştım. "Hemen olmaz, iyice bir tatmam lazım seni. Hep bu anı bekledim. Artık o pezevengi umursamadan sikecektim seni zaten. Şimdi sen de istiyorken bunun iyice bir tadını çıkarmam lazım!" dedi. O an çok şaşırmıştım, ben istemesem de sikecekti beni yani. Bunu duyunca daha da isteklendim, "Ben istemesem de sikecektin yani beni?" dedim nefes nefese. "Kaçarı yoktu. Bu yarak senin amına eninde sonunda girecekti!" dedi. Bu sefer bir parağını amıma sokmuştu ve yalamaya öyle devam ediyordu.
Sonra ayağa kalkıp boxerını da çıkardı. Gördüğüm şey karşısında korktum. Yarağı o kadar büyüktü ki, o kocaman şey nasıl amıma girecekti benim. Korktuğumu anlamış olacak ki, hemen yanıma gelip dudaklarımdan öpmeye başladı. Hemen ona karşılık verdim. Bacaklarımı beline doladığımda siki amıma sürtünüyordu. "Korkma aşkım. İlk seferde biraz acıyacak, ama sonra benim sikimden başka bir şey düşünemeyeceksin. Sadece benim sikim dolduracak o güzel amcığını!" diyordu.
Zaten acıyı göze almıştım, "Hadi sik artık beni!" dedim. Bacaklarımı açıp, sikinin başını sokmaya başladı. Biraz zor oluyordu, ama sesimi çıkarmadım. Yavaş yavaş sokmaya başlarken ne olacağını sabırsızca bekliyordum. Birkaç girişimden sonra tamamını soktuğunda, acıyla çığlık attım. "Tamam aşkım geçecek birazdan. Tamamını da aldın. Bundan sonrası zevkli geçecek. Bu am sikimin müptelası olacak. Hep sikilmek isteyecek. Seni sadece ben sikeceğim. Bu am artık benim!" dedi.
Gerçekten acı geçtiğinde, bu sefer de arzudan acı çekiyordum. Kalçamı kaldırıp oynatmaya başladım. İşareti alan Levent de içimde hareket etmeye başladı. Bacaklarımı beline doladım. Onu daha çok hissetmek istiyordum içimde. "Daha hızlı sik beni aşkım, sikine doyur. Daha hızlı, daha hızlı! Bu am senin yarağın için çıldırıyor!" diye onu ateşliyordum. O da daha hızlı git gel yapmaya başladı. "Ahh, ohh!" sesleri odada yankılanıyordu. Her git gelde sikini tamamen içime gömüyordu. Başta o koca sik nasıl amıma girecek diye düşünmüştüm ama alıştıktan sonra aldığım zevk o kadar büyüktü ki, yaşadığım o kısa süren korku şimdi çok saçma geliyordu. Ben bu arada orgazm üstüne orgazm yaşıyordum.
Sonunda o da boşalacağını söyleyip içimden çıkmaya çalışınca, bacaklarımla sımsıkı sardım onu. Tehlikeli dönemde değildim ve o muhteşem sıcaklığının içime boşalmasını istiyordum. "İçime boşal aşkım. Sakın çıkma. Orası artık senin yerin!" dedim. Haykırarak içime boşalırken, sanki tazyikli su fışkırtıyorlardı içime. Boşalması çok uzun sürmüştü. Daha sonra üzerime yığıldı, ama ağırlığı çok hoşuma gidiyordu. Siki halen amımla anahtar kilit pozisyonundaydı. Ona, "Harikaydın aşkım. Bundan sonra sadece beni sik. O yarağın tadına sadece ben bakacağım!" dedim.
Benimle birlikte yan döndü. O sırada elektrikler de gelmişti. Ben bir an utanır gibi oldum, ama bana sıkıca sarıldı. Bir eli kalçamı okşuyordu. "Utanma aşkım. Hem tabii ki bundan sonra seni sikeceğim. Böyle taze am bulmuşum bırakır mıyım. Uzun zaman geçse de doymam ben bu tatlı amına. Ben seni daha çok sikeceğim. Bu amı yiyip bitireceğim!" dedi. Nazlanır gibi yaptım, "Öyle mi? Ama senin sikin de Emre'ninkine kıyasla oldukça heybetli. İyi ki ona siktirmemişim kendimi. Senin sikin varken onu daha istemem zaten!" dedim.
Bu söylediklerim onun sikinin tekrar canlanmasını sağladı. "Yine mi? Daha yeni siktin beni!" dedim şaşkınlıkla. Yan döndüğümüzde siki içimden çıkmıştı. Bir eliyle amımı okşamaya başladı. "Bu taze am varken benim sikim hiç inmez ki!" dedi ve beni kucağına alarak banyoya götürdü. Benim amım ve onun siki kan içindeydi. Beni bir güzel yıkarken, elleriyle de vücudumu okşayarak ikinci sefer için hazır hale getiriyordu beni.
Yıkanma faslı bittiğinde hızla dudaklarına yapıştım. Çılgınca öpüşüyorduk, dillerimiz dans ediyordu sanki. Bir bacağımı beline doladım ve omuzlarına tutunup sıçrayarak ikincisini de doladım. Şimdi tek iş sikinin amıma girmesiydi ve çok geçmeden de adresine giriş yaptı. Artık kendimde değildim, bambaşka birine dönüşmüştüm. Çılgın gibi kucağında zıplıyor ve en derinlerime kadar sikini alıyordum. Beni kucağında çamaşır makinesinin üzerine oturttu ve sikmeye öyle devam etti. Arada da meme ucumu ağzına alıyor, dişleri arasında kıstırıp, çekiştiriyordu. Git gelleri daha da hızlanmıştı ve sonunda aynı anda geldik.
Boynuna sarılıp, "Harikasın aşkım. Tükettin beni!" dedim. "Daha bu ne ki?" diye güldü. "Nasıl yani?" dedim. "Bu amın tadını almışım, iki sefer bana yeter mi? Daha sabaha kadar sikecem seni. Başka yolu yok!" dedi. Şok oldum. Gerçekten yorulmuştum ve Levent'teki enerji beni şaşırtmıştı. Ama bir yandan da mutlu olmuştum. Gerçek bir kadın yapmıştı Levent beni ve dediği gibi sikinin müptelası olmuştum. Ama, "Önce biraz uyuyalım aşkım. Sonra yine sikersin beni. Birazcık dinleneyim!" dedim. Beni kırmadı ve yatak odama gidip, sarmaş dolaş yattık.
Ne kadar uyudum bilmiyorum, ama amımda hissettiğim ıslaklıkla uyandım. Kafamı kaldırıp baktığımda Levent'in amımı yalamaya başladığını gördüm. Şaşkınlıkla, "Ne arsız şeysin sen!" diye güldüm. Yorgun olmama rağmen vücudum istekli ve hazırdı. "Bu amı bırakmak kolay mı orospu? Sikim tadını aldığından beri inmek bilmedi. Bu gece sabaha kadar uyku yok. Bu sik bu amdan çıkmayacak!" dedi. Kaba konuşmaları tuhaf bir şekilde hoşuma gitmişti. Hemen havaya girdim. Onu kollarımın arasına çekerek, "Sik beni aşkım. Orospun yap. Parçalama amımı. Amım senindir artık. Terk edeceğim o Emre'yi de. Senin sikini yemişim, bakar mıyım başkasına. Tek sikicim sensin!" dedim.
Tek hamlede içime girdi. Hırslanmıştı sanki. Hızla gidip geliyordu. Bir yandan da, "Bu ama benimkinden başka sik girmeyecek orospu, duydun mu beni fahişe? Başkası sikerse onu da sikerim, bu am sadece benim!" diyordu. "Bu am senin yarağını yemiş, başkasını ister mi hiç? Sen ne zaman istersen bu am senindir. İstediğin kadar sik beni. Sikine doyur!" diyordum ben de nefes nefese.
Bu sefer boşalması epey uzun sürmüştü. Bacaklarım beline dolanmış halde kaldık yatakta. İkimiz de tükenmiştik. Yana kayacağı zaman bacaklarımı daha sıkı doladım, onunla tamamlanmış hissediyordum kendimi. "Vay orospu vay! Demek içinden çıkmamı istemiyorsun?" dedi gülerek. "Napayım, sende bu sik varken ben senden nasıl ayrı kalayım? Amım seni istiyor. Böyle uyuyalım!" dedim. Sabaha kadar içimden çıkmadı.
İlk ben uyandım. Onu uyandırmadan yan döndüm. Üzerindeki örtüyü çekip, sikine daha yakından baktım. Hep o yalamıştı beni. Ben yalamamıştım. Bir tek Emre'nin sikini yalamıştım, çünkü onunla sikişmiyorduk. Beni kadın yapan Levent'i ödüllendirmeliyim diye düşündüm ve yarağını ağzıma aldım. İştahla yalıyor, alabildiğim kadar ağzıma alıyordum. Levent hemen uyanmıştı, "Vay orospu, azgın şıllık. Bitirdin beni, harikasın!" diyordu. Yarağı çok geçmeden dimdik olmuştu. Sonra da beni altına aldı ve yarağını tek hamlede içime soktu. "Dölleyeceğim seni orospu, içine akıtacağım. Bitirdin beni. Amcığının delisi oldum!" diyerek daha da sert sikiyordu beni.
Dünden beri tahriş olan amım acıyordu, ama umrumda değildi, zevk daha fazlaydı. "Dölle beni. Daha sert sik. Sikicim. Erkeğim. Aşkım!" diye inliyordum. İnlemelerimizi duymayan kalmamıştı kesin, ama umursamıyorduk. Daha sonra beni domalttı ve arkama geçti. Götümü sikecek diye korkup itiraz edecektim ki, "Korkma aşkım, bu seferlik götünü sikmeyeceğim, ama götün de benim, kimselere vermem!" dedi ve domalmış halimle amımdan sikmeye başladı. Sonuna kadar köklüyordu. İnanılmaz zevk alıyordum. Bir süre daha bu pozisyonda devam ettik. Sonra kendisi yatağa uzanıp, beni de kucağına çekti, "Şimdi biraz da sen sür beni, kontrol sende!" dedi. Heyecanlanmıştım. Sikinde kalkıp oturmaya başladım. Sonuna kadar içime alıyor, hızla inip kalkıyordum. İkimiz de aynı anda boşaldık ve üzerine yığılıp kaldım...
Emre geldiğinde ondan ayrıldım. Artık Levent'le her fırsat bulduğumuz an sikişiyoruz. Bazen ben okulu asıyorum ve bütün gün yataktan çıkmıyoruz. Sikinin müptelası oldum ve o da amımın delisi :)
[Nermin]
194 notes
·
View notes
Text
Aldanma cahilin kuru lafına
Kültürsüz insanın külü yalandır
Hükmetse dünyanın her tarafına
Arzusu hedefi yolu yalandır
Kâr suyundan süzen ceşme göl olmaz
Gül dikende biter diken gül olmaz
Diz diz eden her sineğin bal"olmaz
Peteksiz arının balı yalandır
İnsan bir deryadır ilimle mahir
İlimsiz insanın şöhreti zahir
Cahilden iyilik beklenmez ahir
İsteği ameli hali yalandır
Cahil okur amma alim olamaz
Kâmillik ilmini herkes bilemez
Veysel bu sözlerin halka yaramaz
Sonra sana derler deli yalandır
"""Aşık Veysel Şatıroğlu"""
42 notes
·
View notes
Note
Deli bal izleye bilirsin
Ya da Aynı yıldızın altında(Türkçe bir dizi değil)
Culpa mia da var
teşekkür ederimm
3 notes
·
View notes
Text
SUBHANALLAH
SUBHANALLAH
SUBHANALLAH
Anneciğim, balım, bal küpüm;
Şimdi sana çok ama çok normal gelecek fakat benim için devrim gibi olan bir şey söyleyeyim mi?
Bunu okuduğunda çok güleceksin spoiler da verdim. O zaman bilgiye geçiyorum.
2 gündür seninle sallanmadan uyumaya çalışıyoruz. Sen ağladığında seni teskin edip biraz pışpışlayıp biraz kolumda dalınca yatağına alıyorum seni.
Emzirme sıklığımız 40 dakikaya kadar düşmüştü seninle. Düzensiz bir emme eylemimiz var henüz onu nasıl bir ortak noktaya koyarız bilemiyorum ama en azından uykunu düzenlerken onu da en aşağı 2 saat yapabilmiş durumdayız. 2 gün olduğu için öyle görünüyor demekle yetineceğim.
Az evvel ne oldu biliyor musun. 40. Gününde olduğun için mi bilmem ama 4-4.5 saat açlık ile 2.5-3 saatlik uyku ile uyandın. Altını değiştirdim. Karnını doyurdun. Karnın doyunca kollarımda uyudun. Seni yattığın yere aldım. Çok kısa bir süre sonra uyandın. Kendi kendine dalmayı denedin olmadı, bana bu dahi yetmişti ki ıkırdanmalarını bekledim. Bir süre bakındın, ıkırdandın sesinin tonunu artırdın da sana seslendim, "Balım, uyuyamadın mı?" dedim. Başka hiçbir temas yok eylem yok sen kendi kendine dalmayı tercih ettin. Hemen olmadı tabii yine bir süre daha ıkırdandın ama olsun.
Şimdi seni seyrediyorum 15 dakika oldu sanırım uyuyalı. Uyanır mısın diye bekliyorum akıbetini. Artık uyku tulumu zamanımız gelmiş kundağını bozdun. Deli deli yatıyorsun üstün açık ;)
Uykun bereketli olsun güzel yavrum.
Uykun şifa olsun.
Uykun ibadet olsun.
Uykun örnek olsun.
Bizlere dinlenmek için geceyi yaratan Rabbin şanı çok yücedir.
10 notes
·
View notes
Text
Bugün sana olan özlemimi, en derinlerinde hissediyorum. Her gün daha da yoğunlaşıyor aslında. Bu hissi daha önce hiç tatmamıştım. Aslında seninleyken yeni yeni hisler tadıyorum, yeni duygular katıyorsun hayatıma. Çoğu zaman özlemden geberirken, çoğu zaman da kendimi kollarında deli gibi nefes alırken buluyorum. İnsanlara anlatsam çok abarttığımı ve gözümde büyüttüğümü söylerler. Onlar nereden bilebilir ki böylesine bir aşk’ın kattıklarını. Onlar gerçekliğe hiç ait olmamışlar çünkü. Yitirmişler o kavramı ve gördüklerinde tanımıyorlar. Seni gördüğüm an bende yitirdim gerçeklik algımı. Lakin bu yitirmişlik aslında bildiğim (alıştırılmış) olan gerçeklikti. Bense gerçekliği en gerçek haliyle bilmek isteyen biriydim. Seni gördüğüm an tüm o ezberletilmiş algılar kayboldu zihnimde. Sesim deli gibi haykırmak isterken boğazımda bir yumru ile baş başa kaldım. Konuşmak istedim lakin yapmam gereken tek şey sana sımsıkı sarılmaktı. Çünkü bu bir fiziksellik, istek ve ya arzu değildi. Sana sarılmak bir ihtiyaçtı benim için. İhtiyacımı karşılamak değildi aslında yapmak istediğim. Çünkü biliyordum biz, birbirimiz için yaratıldık. Ve birbirimize ihtiyacımız var. Hiç bir karşılık beklemeden. Hani o insanların abarttığı kadar varmış bu sarılmak denen duygu. Bugün hayatıma girişinin 90. Günü. Dile kolay 90 gün. Tam 3 ay yapıyor evet. Ve ben sen hayatımda olduğun için çok şanslıyım. Kendimi şanssız biri olarak tanımlardım. Ama nereden bilebilirim aslında şansımın sen olduğunu ve seni bir an önce bulmam gerektiğini. Ve şunu da biliyorum sen benim aşkımsın. Bunu iltifat anlamında söylemiyorum, gerçekten aşkımsın. Aşk nedir sorusuna vücut bulmuş cevabımsın balım. Ne dersin, güzel bir geleceğimiz olur mu? Çünkü ben sen yanımdayken karşımıza gelecek her şeye razıyım. En basitinden en zoruna, en zorundan en imkansızına kadar. Ve unutma, en güzel başlangıçlar biten şeylerden doğar. Tam bitmiş olduğum noktada sen girdin hayatıma, ve ben senin hiç gitmemeni istiyorum. Çünkü sen de gidersen, “her son bir başlangıçtır” teorisini sikip atacağım. Abartı gibi gözüküyor olabilir lakin ; Sensiz bir hayatı düşünemiyorum. Sen benimsin, bana aitsin. Çok seviyorum seni, hisslerinin bile algılayamayacağı kadar. Hayatıma girişinin 3. Ay’ı kutlu olsun sevgilim. Tüm yıllar bizim, sen de hep benim ol.
#bal
2 notes
·
View notes
Note
Kızım ne oldu birden moralin bozuldu saçmalama kendine gel deli bal
Bilmiyorum bozuldu işte
3 notes
·
View notes
Text
bal arısına vahyetti Allah..
Denize …
Sınırlarını aşmadan coşasın dedi…
Yoksa nasıl tahammül ederdi ki deniz, öylece taşmadan durabilmeye… Çoşup coşup kabarırken, kaynarken köpürürken sınırında durabilmeyi, haddini bilmeyi nasıl becerirdi. Ondaki bu aşk değil mi? İlahi kudreti tanıtıp, haşyeti ile boyun eğiş değil mi?
Sular yutmaz mıydı insanoğlunu aksi halde, dünya savurmaz mıydı… Gezmeye çıkmak istemez miydi güneş…
İlahi kudreti tanıyıp, bile isteye itaatti iman… Dinde zorlama yoktu…
İlahi kudreti tanıyan ise sağa sola yalpalamaladan, yanımda kim var diye bakmadan itaat ederdi. Yalnız başına da kalsa hakkı izhar ederdi…
Kanı deli gibi aksa da, köpürüp coşsa da sınırını bilip “bu çizgiden ötesine geçersem yanarım” derdi…
Denizin tam önüne gelip, sınırını aşmayacağını bilerek emniyetle duran insan misali; mü'minin, takvalı bir kulun yanında da öyle emniyetle dururdu herkes… Canına, malına, duygularına, namusuna halel gelmeyeceğini bilerek güvenirdi…
Mü'min emniyet verendi. Benden sana hiçbir şekil ve surette zarar gelmez diyendi…
İnsan vahiy olmasa, Rabbi ile konuşmasa, onu tanımasa nasıl becerirdi ki taşıp ızdırap olmamayı, sükuneti bulmayı nasıl becerirdi…
.
19 notes
·
View notes
Text
Sabah sabah yine geçtim WhatsAppa deli gibi ona yazıyorum. O görmüyor bilmiyor. Ama böyle rahatlıyorum. Bir yandan yazıyorum bir yandan ağlıyorum. Neden sevmedin beni bal?
3 notes
·
View notes
Text
Peki
bir kiraz çiçeğini durup dinledin mi hiç
sevgiliye şarkılar söylerken dinledin mi…
Garip bir derviş gibi yanıp inledin mi hiç
acıyı gönülde bal
eylerken inledin mi…
Peki
bir hayatın kışında kürek salladın mı hiç
kayalıklar içinden güneşli yollar açan…
Kalbini uzaklara söyle yolladın mı hiç
tılsımlı yağmurlarda
kelebek olup uçan…
Peki
bir yaz günü yağmurda söyle ıslandın mı hiç
kucağında bir şimşek ile yeşil kırlarda…
Gökkuşağını görüp mutluluk sandın mı hiç
gülüşün ağlayışın
sel oldu mu art arda…
Peki
güneşi ellerinle göğünden aldın mı hiç
kalbinde aydınlığı her an taşımak için…
Ömrünü ağıt gibi acıya saldın mı hiç
neler feda ettin ki
söyle yaşamak için…
Peki
ateşten deli dolu rüzgarın oldu mu hiç
sığdı mı yüreğine o kocaman kâinat…
Takvimlerin soldukça dün yarın oldu mu hiç
sevindin mi hiç söyle
onca acıya inat…
TEODORA DONİ
5 notes
·
View notes
Text
sen varsan hayatın renkleri var sen varsan bu küçük sıkıcı şehrin dar sokaklarının bir anlamı var ve sen varsan sevgilim benim yuvam var. özlüyorum sevgili sevgilim sesini, kokunu ellerini çok özlüyorum. sen olmadığın zaman benim hiçbir anlamım kalmıyor.. renklerimi yitiriyorum çiçeklerim susuz kalıyor.. oysa en sevdiğim renk zaten siyah.. benim siyahım sensin.. aslında hep sana kara melek diyoruz ama bu kız çocuğuna cehennemin ortasında cenneti vaat edende sensin.. bunu nasıl yapıyorsun bu büyü nedir bilmiyorum. ömrümün sonuna kadar seni beklermişim gibi, sen elma dersen çıkar armut dersen çıkmazmışım gibi. bir gün ölürsem en çok da seni görememek kokunu içime çeke çeke şakaklarından öpememek canımı yakar sevgilim. biliyorum ben istenmeyenim biliyorum ben yasaklıyım. tıpkı bi hastalık gibi. bir ''sır''. 27 senelik hayatımda kendime çektirdiğim acı ama bir o kadarda bal.. özlüyorum sevgilim yanağımı okşayışını, kafamı uzun uzun öpüşünü bana gülümsemeni özlüyorum sevgilim.. insanlar bana deli gözüyle bakıyor.. hiç unutmuyorum bir arkadaşım bana '' hayatımda senin kadar kendine acı çektiren birini görmemiştim'' dedi.. bana kimse bir şey sormasın istiyorum. nasıl olduğumu neler yaptığımı nasıl gittiğini sormasınlar. cevabının canımı yakacağını bildiğim soruları sormasınlar. ''hep diyorum ya kimse beni kafamın içindeki sesler kadar incitemez'' diye. sana bir sır vereceğim sevgilim.. çok incitiyor.. bana söylenenler değil inan benim içimdeki aşka, sevgiye söylenenler canımı çok yakıyor sevgilim.. kalbim sıkışıyor göğsüm daralıyor karam.. hayır ağlamıyorum ağlamak istemiyorum .. sadece kafamı omzuna gömüp oradan kalkmak istemiyorum.. sadece biraz sesini duymak istiyorum ve şefkatini dileniyorum senden.. çok mu acizim? çok mu çaresizim? önemi yok kalmadı sanki. seni severken her gün intihar ediyormuşum öyle diyorlar.. önemi yok sevgilim.. önemi yok.. sadece nalan seni çok özlüyor kara meleğim..
06.10.23
2 notes
·
View notes
Text
Düşünce suçu işliyorum..!
Kendi irademle itiraf ediyorum
Özlüyorum arzuluyorum
Deli gibi istiyorum seni
Hem de her anlamda
Her hücremde
İliklerime kadar delice
Olmadık anda
Olmadık yerlerde
Kokun geliyor burnuma
Kendime hakim olamıyorum
İşin açığı delikanlıca söylüyorum
Engelde olmak istemiyorum
Evet düşünce suçu istiyorum...!
Seni düşündükçe kanım kaynıyor
Şehvetle sarılıyorum düşlerimde ki bedenine
Seni çok arzuluyor
Çok istiyorum
Söz geçiremiyorum mantık illetine
Seni daha çok öpmek
Senle daha çok sevişmek
İçime çekmek istiyorum
O gül kokan teninin rehasını
Bal damlayan dudaklarını
Kıvrımlarında ki kavşakları
Dağlarını tepelerini ovalarını
Deniz kokan derinlerini
Tek tek keşfetmek istiyorum
Seninle bu güne kadar yaşanmış
Hatta hayal edilipte hiç yaşanmamış
Her ne varsa hepsini yaşamak istiyorum
Bu bir devrim hayata
Bu bir baskaldırış
Bu bir isyandır aşka
Mutsuzluğa
Yaşanamamışlıklara
Kes cezamı
Bu bir suçsa
Ölüme bile razıyım
Elinden olacaksa
Haykırıyorum işte hakiriyorum
Düşünce suçu işliyorum...!
Eğer suçlu görmüyorsan
Bu hoyrat serseriyi
Seni çok seven bu deliyi
Uzat ver elini ver yüreğini
Kır bütün tabularımı
Kopar paslı zîncirlerimi
Aramıza engel koyma
Çıkar utandıklarımı
Al beni koynuna
Tenin değsin tenime
Çırılçıplak çıracasına
Yak beni ateşinle
Razıyım kalbinde aşkla yanmaya
Seninle bir ömür boyu mutlu yaşamaya...
2 notes
·
View notes
Text
Bizim burada deli bal diye bir bal türü var..
Bir çay kaşığından fazla yerseniz zehirliyor..
"Sende kim durmuşki zaten" demişti biri..
Doğrudur durmadı..sevgininde fazlası zehirmiş..🐞
6 notes
·
View notes
Text
romantik sevgilim demeyi çok isterdima ama arpamı az veriyor üstüne laf edince ger zaman güzel söz duyarsan ne anlamı kalır diyor beni ikna ediyorsun her defasında bal gibi yiyorum ha bunlara kanacak kadın mıyım asla ama benimde işime gelmiyor değil hani. konu yine senden açılmışken deli divane eden hatta benim gibi bir gurur abidesini kapısına kul köle eden adam, geldin yolun yönüm şaştı elim ayağım kitlendi, sağım da solum da sen oldun elimde ayağımda sen oldun. sana daha önce hiç dile getirmedim ama sen çiçeksiz mezarıma karanfil oldun, harabe bir evi andıran beni nasıl ayağa kaldırdın inan bilmiyorum. sessizliğimi fısıltı sayıp beni anladın, bir lafı bin defa söylettim yine binbiri söylemeye gocunmadın, geleceğimi benden çok düşünüp baba edasıyla nasihat veriyor ben sözüne itimat etmeyince pes etmiyor defalarca ağzımı yüzümü sike şike öğretiyorsun. anlatsam lügatıma sığmazsın be adam, bana kaypak bir ilişki yaşatmadığın adam gibi yanımda yürüdüğün için sana minnettarım.
3 notes
·
View notes
Text
Bugün de sensizim. Sana iyi geceler demeden uyuyorum mesela. Sensiz olmam yapayalnız olduğum anlamına da geliyor aynı zamanda. Seninle konuşmak istiyorum derdimi sana anlatmak istiyorum. Neden böyle oldu ne değişti diye konuşmak istiyorum ama beni hiç olmadığı kadar kiracagini biliyorum bunun. Beni paramparça edecek eminim. Sana herhangi bir adım atsam öldüreceğini biliyorum bunun beni. Eskiden olsa konuşur anlatırdın. Benimle konuşurdun problemimizi hep çozerdik beraber. Uyurduk birlikte uyanırdık. Şimdi asla ama asla ait olmadığım bir denizin tam ortasında gibi hissediyorum. Kimse cekmiyo beni buradan kimse almiyo beni buradan. Sana ne kadar ihtiyacım olduğunu bilemezsin suan asla ama asla bilemezsin. Yokluğun sol yanımı deliyor. Sen benim balimdin. Bal neredesin balim?? Don gel mutlu musun bilmiyorum ki bi yüzüme gözlerime baksan aslında bi şeyleri çözeceğiz ama yüzüme bile bakmıyorsun. Zor oldu sana alismak senden nasıl koparim bilmiyorum. :(( seni bi gücün içimden söküp alması lazım. Ben seni unutamıyorum ama sen başka kollara gitmişsin bile. Onlar seni sevmezler onlar sana değer vermezler onlar seni uzerler yıpratırlar kırarlar. Seni bi tek ben anlarım sana iyi bi ben gelirim. Yaralarına bas beni sesim çıkmaz. Sana hala deliler gibi aşığım. Seni deli gibi seviyorum deli gibi özledim. Her gun görüyorum ama ne ifade eder ki ne fark eder ki bana zerre bakmiyoaun zerre görmüyorsun beni. Herkes değmez diyo sen güzelsin yıpratma kendini diyo. Ben mutlu davranmaya çalışıyorum ama artık imkansız ya. Nasıl olur da gözlerime bakmazsin. Nasıl olur? Sen bana kıyamazdin aen bana dayanamazdin ne yaparsam yapayım bana hep bi abi gibi bi baba gibi yaklaşirdin yaptığım hiçbir şeyi hor gormezdin beni saygıyla dinlerdin ne oldu sana baln aeni cok seviyorum balim seni cok ozleidm. Umarım musmutlu olursun. Umarım güzel yüzün hep ama hep güler. Bensizsin ama mutsuz olma insallah. Hayat karsina iyi insanlar çıkarsın. Beni de bazen hatırla ama bal. Ben seni unutamıyorum ben sana dayanamıyorum bal. İyi ki varsın. Icimdesin, kalbimdesin, canimdasin, kanimdasin. Birtanen seni hala cok seviyor. Birtanen hala sana asik. Seviyorum seni dikkat et kendine, iyi bak. Öpüyorum gözlerinden, saçlarına iyi bak kıvırcık kıvırcık yıpratma onları. Hasta olmussun geçen dikkat et üşütürsün yine.sefaya ver telefonu arada oynasın cocuk. Hataydaki teyzenlere selam söyle. Bilmezler . Destekci ol hepsine. Sorarlarsa beni bıraktım onu hatırlamıyorum de. Neyse belki bir gün özlersin belki bir gun seversin. İyi geceler balim benim şimdi uyumam lazim yarın okul var seni göreceğim. Bak yüzüme ama. Eğme başını. Dik tut. Hoşça kal sevgilim (:
2 notes
·
View notes