#bi olay oldu
Explore tagged Tumblr posts
Text
Biri benim yerime hayatimi yasayabilir mi ben yapamiyorum da
#bi olay oldu#annemin arkadaslarindan biri beni aradi#kadin muhasebeci#iste yanina isi ogretecegi stajer gibi bi sey alicakmis#isi ohrendikten sonrada yaninda calisicakmis#birini ariyordum sonra aklima sen geldin hem tanidiksin diye sana sorayim dedi#ne ogrenecegimi falan anlatti sonra sen annelere de sor ve biraz dusun bana ona gore haber ver dedi#neyse iste bu benim aklima cok yatti ablamda bence git dedi#sigorta girisi yapacaklar e maasim da olucak ve iletleyen zamanlarda fabrikada muhasebeci olarak kalicam#cok guzel hatta uni mezunu da olmak zorunda degilmissin#yani iyi ama eger ben buna tamam dersem uni okuma hayallerim biticek#yine okurum ama aciktan ve aciktan okumak istemiyorum#ybs hayalim var ama bu firsatta bi daha ayagima gelmez#yani off ne yapicagimi bilmiyorum
32 notes
·
View notes
Text
NOW WE WAIT
#😭😭😭 13-17 arasında kargolayacağını söylemiş... bu da bu hafta da kesin kavuşamayacağız demek... sonraki hafta da kargo için beklesem...#kafadan bi iki hafta daha bekliyorum ben#ama iyi yanından bakalım#HEYECANLI VE MUTLU Bİ ŞEKİLDE BEKLİCEM. moralim bozulduğunda aklıma düşüp beni mutlu edicek bi şeyin kilidi açıldı😕✨️#bu sefer de “neden hepsini almadım” diye üzülücem ama fjnewlisçxöcmxşsşdkx olsun. dimi.?! olsun.............. üzülmeyelim sevinelim#onlar da evlerine gelir bir gün#AAAaaAAAAAAAAAA#PEKİ benim en sonki jinxlenişimden sonra burda tek başıma da olsam artık bi şeyleri anlatamayışım xjlsşsşxöcndksşxöcmc#olunca konuşuruz.....#zaten kargom gelince... buraya atarımkiben😕😔 ama kargom gelene kadar çok da heveslenmesem mi hala belli olmaz xhejqlşxçxmdnfkdşsşeğsşxnc#bu yaz yaşadığım düşüş yüzünden hiçbi şeye heyecanlanamıyo oluşum. biraz abartıyosyn abla ama neyse#uf trajikomik de bi olay aslında biliyo msn. ajandama yazmam lazım hemen ajandamda güncele gelmem lazım ya of ben niye#bu kadar takıntılı bi insanım.. bi de niye çok heycanlanınca buz kesiyorum xjwlsixöcmndlsxşmcjx ellerim buz gibi oldu şu an HAH#şimdi uyumam lazm... 3 saat sonra kalkıcam ama HAH fhrnwşdğcşöxmsşw uffffffgfg
1 note
·
View note
Text
Merhaba Hasan ben Ceyhan aslen Adana lı Elazığ da TOKİ de kapıcılık yapan biriyim. 43 yaşıma kadar hiç evlenmedim uzun süre adana ve çevresinde ki illerde jigololuk yaptım sikimin uzunluğu ve kalınlığı sayesinde hatrı sayılır bir servet edindim Ankara Adana İstanbul ve İzmir'de evlerim kiralık araçlarım var . Diyeceksiniz ki madem bu kadar servetin var neden kapıcılık yapıyorsun baba mesleği birde maaşı ve bahşişi çok güzel.37 yaşımda jigololuğu bıraktım TOKİ ye başvuru yapıp kapıcılığa başladım. Size anlatacağım olay aslında evliliğe ilk adımı atmamdı.
Adana dan ablam ve eniştem bana gelmişti ablamı evde bırakıp eniştemle birlikte çapkınlığa çıktık bizim binalarda oturan bir kadın otostop yaparak para karşılığı seks yapıyormuş onu görünce enişteye durmasını söyledim beni görünce kadın utandı yalvarıyorum bunu kimseye söyleme ne zaman istersen sana veririm dedi enişte kadını sikti bende akşama hazır ol evinde sikeceğim dedim kadın mecburen kabul etti akşam yemeği yedikten sonra enişteme işaret edip müsaade istedim kadının evine gittim kapıyı 30 yaşlarında bir kadın açtı sanki vurulmuştum o kadar güzel bakıyordu ki anlatamam kapıcı olduğumu biliyordu ama ben bu kadını hiç tanımıyordum içeri buyur ablam seni yatak odasında bekliyor dedi içeri girdik ama seks yapmayı düşünürken aşık olmuştum yatak odasına girdim seni sikmeyeceğim bu kadın kim dedim kardeşim dedi evli mi yoksa bekar mı dedim kocası 7 yıl önce öldü dedi evlenirmi benimle dedim gül gel bi buraya diye seslendi kapı açıldı bak kapıcı seninle evlenmek istiyor ne dersin dedi seni sikmeseydi belki olurdu dedi bende daha 2 dakika oldu ne sikmesi dedim sikmedi mi gerçekten dedi yok dedi o zaman git çikolatanı gülünü al gel konuşalım dedi hemen gidip dediğini yaptım eniştemi ve ablamıda alıp gittim isteme Faslı yapıldı 2 hafta içinde nikah kıydık . İlk gecemizde baldızla birlikte 3 lü seks yaptık ikiside şimdi karım nikahlı karımdan ikiz çocuklarım var baldızdan 1 tane baldız bana etrafındaki kaşarları ayarlıyor bende sikiyorum. Yaş kemale eriyor biraz gelecek düşünmek lazım.
46 notes
·
View notes
Text
birkaç saat önce yaşadığım iki tane korkunç şeyi yazmak istiyorum. akim misafirler vardı. evlerine götürüp evime geri dönerken çevre yolunda bir kamyonu sollamaya çalışırken sollu sollu bariyerlere doğru gözümün önünde girdi. birkaç saniyelik olaydı. az hızlı olsam arada kalıp bende girecektim onunla beraber. onun etkisini atlatmadan sonrasında köy yoluna girdiğimde ise tam bizim köye yaklaşırken bir hayvan barınağı var. barınak ama bütün sokak köpekleri dışarıda orada. gariptir. yolda zaten aydınlatma yok. birkaç saniyelik olay bu da. bir yavru köpekle annesi birden bire önümde belirdi. gerçekten birden bire diyorum çünkü anlık oldu. zaten ışık falanda olmayınca görmem anlıktı. sağımda araba vardı solumda bariyer. bunlarda tam ortadaydı. yolun ortasında oturmuşlardı. gördüm görmesine ama çok geçti. orada fren yapsam kesin takla atardım. sağa geçsem diğer arabaya girerdim. sola kaçsam zaten bariyer. sola kurabildiğim kadar kırdım ama nafile. kafamın içinde bi patlama oldu. ileride durdum. geri geri geldim. indim arabadan. hiçbir şey yok. yolda kan. herhangi bir hayvan inleme sesi hiçbir şey yok. köpekler yoktu yani. bi anlık dedim ki rüya mı görüyorum. sonra gittim arabaya baktım. plakalık yok sağ taraf komple gitmiş. indim arabanın yönünü değiştirdim bana ışık olsun diye ileriye doğru gittim hiçbir şey yok. sanki buharlaşıp uçtu bu hayvanlar. bindim arabaya eve geldim. büyük aydınlatma aldım tekrar gittim oraya. dolaştım yarım saat hiçbir şey yok. bu nasıl oldu bilmiyorum. çarptım çarpmasına ama herhangi bir iz yok. derken yolun ortasından küçük yavru bi köpek yavaş yavaş gelmeye başladı. kucakladım baktım yara bere yok. sonra abaya koydum. tekrar aradım annesini yok. nasıl böyle bir şey oldu bilmiyorum. araba bi şekilde hal olur ama. yanlışlıkla dahi olsa bir canın ölümüne neden olmamış olurum inşallah. tek temellim bu. sadece hayatımız pamuk ipliklerine ba��lı ve ölüm gibi koskocaman bir gerçek var tam önümüzde duran. inşallah iyidir o yavrucakta. sabah 6 da kalkıp tekrar gideceğim oraya. yazıyı görürsen eğer dua edin bulayım. yaralı bile olsa bir şekilde sağlığına kavuşmasını sağlamak nasip olur inşallah. bu kadar elim ayağımın titrediği bir gece olmamıştı. çok kötü bir duygu bu. çok. dua edin sadece. hoşça.
110 notes
·
View notes
Text
Ghostlanan mailler, En iyi bulaşık deterjanları, Indüksiyonlu Ocaklar, Tayl*r Sw*ft Konserleri, Kapıda Unutulan Anahtar, Kabuslar ve Tuhaf Hobiler Gün boyu önemli bi mail bekledim, başka işlere ve derse odaklanamadım hiç. Android telefona bi kez daha sinirlendim çünkü telefonun tuş kilidini açınca mail bildirimlerini gösteriyor, yüzde doksan böyle. E ne anladım ben bu işten? Eski iPhone’umu sırf bildirimleri için yedekte kullanıyorum. Artık mail de gelmez zaten. Günümü boşa geçirdiğimle kaldım. Brain dumping, oversharing, binge watching… Hangisini yapıcam acaba derken yavaştan dumpingi başlatıyorum sanırım.
Ben o maili beklerken New York Times’ın en iyi bulaşık makinesi deterjanıyla beni heyecanlandırması(!!) peki… Çamaşır deterjanı haberi olsaydı ilgimi çekerdi çünkü yeni bi marka arıyorum.
Yeni başlayan guiltyi pleasure’ım masterchef izlemek. Sanırım en son 5 sene önce falan ilk batch’i izlemiştim. Ama kurduğum set-up çok güzel. Arkada bana eşlik ediyor aslında, daha doğrusu önde. Danilo’nun Türkçesi ilerlemiş."Hahahah minik fare” gibi tepkiler veriyorum, Türkçe konuşan yabancıları havuç yiyen tavşanlar kadar tatlı bulurum. Ama o kadar sene burada kalıp da “eveddd-ı bu etapda birincisi” demesi ne olacak? Tamlayan eklerinin gözü yaşlı.
En yakın arkadaşlarımdan birisi bu ayın başında Amerika’dan Polonya’ya ******affedersiniz****** “Tayl*r Sw*ft” konseri için geleceğim dedi. Bileti falan da aldı. Arada bir yerde buluşuruz, ben oradan Hollanda’ya gelirim, yeter ki görüşelim dedi. Ben de bu yüzden alumnasında olduğum programın İsveç’teki General Assembly’sine kaydolmadım. Sonra arkadaşım vizesiyle ilgili bir sorun çıktığını ve amerikada kalması gerektiğini söyledi, bileti sattı ve gelmedi. Ve hayatımın seneler sonra en boş ve mümkün ağustosunu yaşarken GA’ya gidemedim. Seneye Kasım’da Mısır’da olacakmış ama Mısırlıların organizyonel yönlerine o kadar güvenmiyorum ki… Ölmeden önce bir GA’a katılmak bucket listemde. Çok first world problems gibi oldu. Derdimiz bu olsun, zaten ağustosu hiç verimli geçiremedim akademik anlamda, işler nasıl yetişecek bilmiyorum ama bi şekilde yetişeceğine inancım tam nedensefkffkfl.
Bu arada bu Taylor Swift olayı neymiş arkadaş. Konser turunun İngiltere’ye katkısı 500 milyon pound olacağı için hükümet bazı finansal açıklamaları yapmayı konser turu sonrasına erteliyor diye bir şeyler okudum, nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama kafamdaki kaynaklar sıralamasında çok da güvenilir olmayan bir kaynak diye yer etmiş.
Kalkıp yemek yapmam lazım, buzluktan tavuk çıkarmıştım onu marine edeceğim. Sonra da fırına. Çünkü indüksiyonlu ocak pişmanlıktır. Çok kötü çok.. Soğanlar ölmüyor mesela, burada soğanı öldürmek diye bir konsept yok, diri diri kalıyor ya da yanıyor. Zaten üç soğanı iki ay kullanıyordum artık hiç kullananıyorum.
Geçen gün dersten sonra ormana yürüyüşe gittik ve bir arkadaşım indüksiyonlu ocağın çalışmasındaki fizik kurallarını anlattı. Böyle anlarda çok mutlu oluyorum, dersten sonra ormanda yürüyelim mi diyen ve yürüyüşte de böyle şeyler anlatan arkadaşlarım olduğu için yani. Diğer bi arkadaşımın da maymuncuk kilidi açmak gibi bir hobisi var, bir gün tren beklerken şak diye kocaman bir kilit ve çeşitli aletler çıkartıp bana öğretmeye başladı hahaha harikaydıdjdkdkd. Herkes kapısına bacasına dikkat etsin.
Gece rüyamda birisi evimin kapısını açmaya çalışıyordu ve ben de arkadan kapatmaya çalışıyordum. Çok korkarak uyandım. Her şeyin olduğu gibi bunun da bi sebebi var. Artık ben de mantıklı, makul ve rasyonel bir insan olmanın kırıntısı kalmadığı için geçen gece eve dönüp anahtarı kapıda unutmuşum. Ve ben duştayken kapı deli gibi çalmaya ve yumruklanmaya başladı. Saat 12’ye geliyor. Ben kapıyı açacak hale gelene kadar susmadılar. Aklım çıktı tabii ki. Ama sağolsunlar, öyle uyumak istemezdim. Tabii Dutch değillerdi, Güney Avrupalılardı sanırım. Beni etkilemiş işte bu olay bi şekilde. Yaptığım diğer leylalıkları bi anlatsam… Neyse olur böyle şeyler diyip omuzlarımdan öpüyorum kendimi. Pazar günü çok gitmek istediğim bi şehre ve etkinliğe gideceğiz. Ama sonra dizimi kırıp oturmam ve çalışmam lazım artık. Her şey çok karışık ve giderek daha da karışık hale geliyor. Evet, dumping ve oversharing bittiğine göre sırada yemek hazırlarken overthinking var. Sonra da cycling, çünkü biliyorsunuz yağmurda, çamurda, karda ve de fırtınada o bisikleti her gün sürmezsem bu ülkede yaşıyor olmanın hakkını veremem.
-the.end.-
29 notes
·
View notes
Text
Bilin bakalım sabahki “ölesim var” modumun sebebi neymiş?
✨kaygı✨
Kaygı bozukluğu diye de buna deniyor herhalde zira bozuk olmayan bir işleyiş böyle olmamalı diye düşünüyorum.
Bugün yaz okulunda çocuklarla dönemin son aktivitesi vardı: piknik. Çarşamba günü patroniçem iki hocayla beraber beni çağırıp bu aktivitede bizim yer almamızı istediğini söyledi. Yaklaşık bir buçuk saat çocuklara İngilizce de kullandığımız aktiviteler yaptıracaktık. Zaten ben bunu duydum, bende ufaktan başladı panikler. Çocuklarla iletişimde kendime hiç güvenmiyorum, açık bir alanda grubu yönetebilir miyim emin değilim, hem eğitici hem öğretici aktivite ne bulurum acaba diye dönmeye başladı sorular. Bir de aksi gibi diğer iki hoca benim aksime çok rahat “hallederiz ya” modundalar. Öyle ki dün geceye kadar hiçbir aktivite planı konuşulmadı bile.
Bu beni germiş arkadaşlar. Germiş ve beni hemen kaçış moduna sokmuş. Öyle de sinsi bir şey ki geçene kadar bundan olduğunu idrak da edemedim! Katkısı olduğunu elbette biliyordum, hatta buna sebep ilk teneffüste patroniçemin yanına gidip benim yerime birini bulma şansı olup olmadığını sorup enerjimin bugün pek yerinde olmadığını söyledim. Beni on ayda benden daha iyi tanımış hale gelen patroniçem ise “ilk olduğu için geriliyorsun, öyle eğlenceli geçecek ki inanamazsın! Sen ilklerde hep böylesin bak, gidince bi yarım saat geçsin nasıl açılıyorsun gör” dedi. İnanmadım. İkna da olmadım. Tamam dedim tabi mecbur.
Utanarak itiraf ediyorum: sahiden de öyle oldu.. beklediğim kaos çıkmadı, kimse sıkıntıdan bayılmadı, olay olacak kadar kontrolü kaybetmedim. Oldu yani. Yaptım. Ölmedim. Ölmemekle kalmadım keyfim yerine bile geldi!
Canımı sıkıyorsun be kendim daha kaç kere yaşayarak öğrenmen gerekiyor idrak etmen için?
24 notes
·
View notes
Text
Bugün A101 de kasiyer para üstü olarak 2 tane boydan boya bantlı yırtık para verdi. 20 ve 5 TL, bunları değiştirir misiniz dedim, kasiyer kız bende müşteriden alıyorum dedi, napiyim dedi. Bende iki tane boydan boya yırtık paranın bana tesadüfen gelmediğini, elinden çıkarmak için beni seçtiğini söyledim. O da hayır tamamiyle tesadüf dedi. Bende tesadüfe inanmam dedim. Bu yırtık para konusunda çok takıntılıyım ben. Çünkü bi ara öyle bi parayla alışveriş yapamadım çok istediğim bi ürün vardı ve 50 liraydı, tesadüf ki o 50 lirada boydan boya yırtıktı. Adam parayı kabul etmedi ve ben o istediğim şeyi alamamıştım. O yüzden bende bu olay takıntı oldu artık kimseden yırtık para almıyorum. Gerekirse bana tümünü madeni para ver ama yırtık verme
24 notes
·
View notes
Text
olay okuluma o kadar yakın bi yerde oldu ki yarın o yoldan hastaneye gideceğim. yakın arkadaşım tek gitme ben de geleyim korkuyorum diye mesaj atmış bu saatte. öyle bi duruma geldik ki gerçekten çok üzgünüm ve ne kadar konuşursam konuşayım kendimi ifade edemiyorum. kâbus bile bu kadar korkunç olamaz vahşet gibi günler yaşıyoruz ve acısı geçmiyor düşündükçe katlanıyor
16 notes
·
View notes
Text
4 agustos pazar
Dun gece arkadasim caddeye gidelim diye bi teklif sundu ve bende okeyledim. Bana dediki seni bi kac saate ariycam ama aramadi bende yazdim ona. Sabah gitmiyoruz kanka yazmis. Sorun olmadi cunku bende bazen onu ekiyorum ayrica kuzenleri falan gelmisti onlarla takilir diye dusunup cokta siklemedim. Sonra 1-2 saat sonra beni aradi ve bende sansa uyanip actim. Normalde top patlasa uyanmam yani. Iste cani bi erkekle disari cikmak istemis ve bu yuzden siniftaki bi cocugu cagirmis beraber caddeye gidiceklermis. Ve o cocukta o kizin shiplendigi ama shiplenmekten nefret ettigi bi cocuk yani. Ilk basta uyku hali algilayamadim herhalde cok bisey demeden kapadim. Kapattiktan sonra her boku algiladim ve bi daha arama gereksinimi duymadim. Birisi beni ben anlatmadan anlasin istedim sanirim. Neyse iste sonra uykum kacti ve sabah 7de uyumus olmama ragmen 12 gibi uyandim sonra bi bok yapmadan 4 gibi tekrardan uyudum. Gitmeyi planladigim ing kursunu aradim ve bize agustosun ilk haftasi baslayacak dedikleri kursun eylulde baslayacagini ogrendim. Parayi falanda verdik yani ve bu civarda daha iyisi yok acikcasi.Sonra 7 gibi kalktim ve bi arkadasim aramis iki kez. Disari cagirmak icin iste. Ne yala soylim hic cikasim yoktu o yuzden gec oldu falab dedim ve kapattim. Sonra annemlerle aksam yemegine gittik orda takildik. Sahilde sacma bi olay yasadim. Kardesime 50 lira verip git 3 su kap gel dedim. Sonra geldiginde para ustu yoktu. Bende abiye gidip utanmiyomusun kucuk cocuktan elliye uc su veriyosun dedim. Sonra abide 3 su 60 dedi. Kolpa bence amk bi su 20 lira nasi olur? Neyse iste sonra ordaki bi cocuk bana bakip guldu baya ben giderken de bakiyodu sanirim asik oldu. Saka tabiki. Sonra taksi asla bisekilde bulamadik ve 5 kisi minubuse bindik. Asiri kalabalikti. Ablamla falan full espri yapip gulduk. Minubusteki herkesin bize sovdugune eminim. Sonra eve geldim ve sabah beni satan arkadasim tiktoka dump atmis. Normalde hep begenip yorum atarim ama bu sefer begendim sadece. Iste bana yazdi niye yorum atmadin falan. Bende dedim cok kirdin falan. Sonra acikladim durumu. Iste ozur diledi haklisin falan dedi. Bende bi daha sakin yapma dedim. Ders olmustur. Acikcasi olayin ustunden 8-9 saat gectigi icin sinirim de gecmisti. Goruntulu aradi konustuk falan. 3lu arkadas grubumuzdaki diger kiz ve bugunki satan kiz arkadasimin bulustugu cocuk yakinlarmis baya. Iste diger kiz arkadasim bulusulan cocuga demiski defneyle o baya yakin oldu beni satmazlar falan ins demis. Sacmasapan bi algi. Neyse iste oyle. Sanirim o ark grubundaki diger kiz gibi ota boka trip atan bi kiz olmadigim icin ve cogu olaya empati yaparak yaklastigim icin ve cok buyuk tepkiler vermedigim icin suana kadar insanlar her boku bana yapabilceklerini ve tepkisiz kalacagimi saniyolar. Bi gun difer tarafimi gorucekler de neyse. Bu kizla bugun aramiz duzeldi ama icten ice asla ona karsi yakin olamayacagimin farkindayim. Bi kere sogudum yani. Bu arada dayim yengemi aldatiyomus. Allah hepinizin belasini versin. Bugun cok guldum ama icten ice cok mutsuzum. Neden kimsenin beni anlayamadigini ve gercekten taniyamadigini dusunuyorum. Insanlar cok dusuncesiz ve benciller.
#egeninincisi#egeninizmiri#egeninışıkları#sessiz ve yalnız#yalnızlık#black tumblr#3391kilometre#3391km#ege ve izmir#egeizmirindir#tumblelog
10 notes
·
View notes
Note
Merhaba, nasılsınız Hamira kardeşim İnşallah iyisinizdir. Sizden ufacık dahi olsa bir yardım istemek için yazdım. Bwn yolumu kaybettim bulamıyorum. Gerçekten bulamıyorum. Bir kaç yıl evvel öncesinde kendim için geleceğim için bir şeyler planlamış idim. Fakat öyle şeyler oldu ki ne istediğim oldu ne de planladığım gibi oldu. Boşluğa düştüm birden bire. Elimdeki her şey kayıp gitti şunu unutmuşum ki Allah plan kuranların en hayırlısıdır.. Biliyorum ki bana da zulüm edecek bir Allah da degil. Ama ben şimdi napacağımı. bilemiyorum. Yolumu yönümü her şeyimi kaybettim,. Bundan sonra nr olacak onu da bilemiyorum. Her şeyi açık açık söylemek isterdim ama ona da cesaret edemiyorum. Kendimi her yerde fazlalık ve işe yaramaz biri olarak görüyorum. ��nsanlara bakıyorum her şeyle meşguller, bir de kendime bakıyorum... Bazı şeyleri atlatamıyorum, sabrediyorum, tevekkül ediyorum ama içten içe çok üzgünüm. Samimiyetimle söylüyorum yolumu, yönümü nereden yürüyeceğimi bilemiyorum kardeşim. Bana dua eder msiniz bana bir şeyler söyler misiniz
Esselam, geç döndüğüm için kusura bakmayın lütfen.
Şimdi son mesajınızdan anladığım kadarıyla gerçekleşmesini istediğiniz bir durum vardı siz de onun gerçekleşeceğini düşünerek hayatınızı ona göre şekillendirdiniz ve o olay olmadı, afallayıp kaldınız.
Dini anlamda değil dediniz ama biz fark etmesek de başımıza gelen olayların çoğuna verdiğimiz tepkiler, durumlar karşısında ne yapacağımızı bilmeyişimizin sebebi dini yöne, iman zaafiyetine çıkıyor. Yani sizin durumlar ne olursa olsun şu an yapmanız gereken الخير فيما وقع deyip bu içinde bulunduğunuz durumu Rabbinize sormanız. Mesela baştan sona Kehf suresini çalışarak sorularınızın cevabını bulabilirsiniz. Ben sizin kalbinizde olanı bilemem ama Allah bilir, siz kendinizi bilirsiniz o yüzden kendinizi bi Kurana arz edin bakalım onun cevabı ne olacak.
Geçmiş geçmiş de kalıyor, gelecek için ne yapacağınızı da Kehf suresini çalışarak kendiniz buluyorsunuz çalışıp da bulamazsanız o zaman beni bulun :))
Rabbim içinde bulunduğunuz durumdan selamete çıkarsın, hayr yollarını size kolaylaştırsın. Ayaklarınızı İslam üzere sabit kılsın. Selametle..
5 notes
·
View notes
Text
Aldım kahvemi ve kurabiyemi yürüdüm rıhtıma. İçimden, denizin dibinde olan bankta benim için boş bir alan olmasını diledim ve İstanbul'un en kalabalık yerine adım attığımda oturanların kalkmasının getirdiği çocuk neşesi ile geçtim banka doğru. İşte dedim şans; şükür etmek için basit bir olay ama en önemli şeydi bir o kadar.
Dinledim kalabalığı, şarkı söyleyen adamı... Denize karşı otururken kahvemi içmek mi ayrı keyifliydi yoksa içimde bir neşe mi haykırıyordu "YAŞAMAK" diye.. İşte! Bu kadar basit, bir kahve içerken sessiz bir zihinle onu "YAŞAMAK"..
Baktım kuşlara "bana da payımı ver" dercesinde bakıyordu sanki; biz de birlikte yedik. Bir kuş oldum; uçtum onlara. Baktım maviliği ile içimi besleyen denize. Gördüm bir yunus, birden iki oldu onları izlerken. Sonra oldum bir yunus; dans eder gibi ilerledim ben de denizde onlarla birlikte..
Ah hele o güneş... Günü bitirmek üzereyken beni ısıtan, ışıldatan o güneş. Oldum şimdi de güneş, çektim ruhuma ışıltısını ve birleştim onunla. Yaşamın keyfini çıkarırken; çiçek satan bi abla geldi ve uzattı bana gülümü, aşkımı, neşemi.. Ben onuda aldım içime; işledim ruhuma, bedenime, kalbime.. "YAŞAMAK" dedim aslında bu kadar basitti. Bir kuşu izlerken uçmak gibi ya da yanına oturup giden yabancıların konuşmaları gibi, bir çocuğun ağlayışıyla anlatması gibi, bir annenin çocuğuna şefkatle bakması ve bir babanın çocuğunu koruması gibi.. Hepsi bir bütün; farklı görünse de.. Anlayacaksın hayatı gerçekten yaşadığın zaman. Ne geçmiş; ne gelecek ile boğuşmadan. Anı yaşayıp neşeyi de sevip, öfkeyi de anlayıp tüm duyguları kabuldeyken anlayacaksın "DENGE" nin önemini.. Işıkta olacak; karanlıkta.. Sen sadece "DENGE" yi hatırlayıp onunla ilerle yaşamında.
"SEVGİN" en büyük gücün. Önce kendine; sonra tüm yaşama.. İlerle şimdi inandığın o yolda, artık kimse durduramaz seni.
SEN İNANDIN BİR KERE KENDİNE VE BAŞLADI ARTIK YAŞAMIN YENİLİKLERİ SANA AKMAYA...
(05.03.2023)
#post#my post#yazılarım#postlarım#benim postlarım#şiir#benim yazım#günün yazısı#güzel yazılar#kendi yazılarım#aşk sevgi#anlamlı yazılar#yazılar#denge#yaşamak#yaşamaya dair#sensizyasamak#yazı#uzun yazılar#uzun yazı#günlüğüm#neyse öyle işte#günlük#gunluk#şiirsokakta
7 notes
·
View notes
Text
Lezbiyen Karılarım
4 e kadar yolu var muhabbetlerini bilirsiniz , şakayla karışık, arada bende 2. Yi alim flan derdim , karim da al, bana temizlige yardim eder , der gülüşür gecerdik , karimin samimi olduğu, dul bi arkadaşı vardi , bir gun yine alim ikinciyi muhabbeti oldugunda ay sende iş yok en sonunda ben bulucam sana ikinciyi dedi , qlacaksan al artik almiyorsan ben bulucam bak sana dedi , kimi bulucam bakalim dedim , al işte bizim serpil var , dul tek başına garibim gelsin beraber yasariz falan dedi , meğer bunlar serpille sevisiyormus zaten , alttan alta bana yol yapiyorlarmis , şakalar gercek oldu serpil ikinci karim oldu , ilk baslarda ikisininde odasi ayriydi bi gece onun odada diger gece bunun odada kalirdim sonra ayni yatak sohbetleri basladi artik kim kimi hangi yatakta yakalarsa ya dondu olay ben ozamandan sonra anlamaya basladim durumu , bunlar yatakta benim yanimda delicesine yiyisiyordu , artik 3 lu kombinlerle yatk odamiz cokdaha heyecanliydi
13 notes
·
View notes
Text
Çok saçma olay oldu bi tarafımdan vurulmuşa döndüm iyi geceler
34 notes
·
View notes
Text
yaaani.
biraz iç dökümü gibi mi olacak? genelde benim iç dökümlerim sayfalarca oluyor ama kendime dönük yapıyorum bunu. gün içinde ne olursa olsun kafamı yastığa koyduğum zaman iki üç dakikada uyuyan insanım. bu huyumu seviyorum. yoksa bazı zamanlar hiç uyuyamayacak olmamı düşünmek korkunç. sabah uyandım ama nasıl uyanmak. biraz gergin sinirli garip bu ruh hali. hiç affedemeyeceğim birisi var. gerçek anlamda var. düşüncemde. her anım değil ama çoğu zaman. gel gitlerle aklıma gelen. insanın savunmasız olması da ayrı bir olay zaten oraya girersem eğer hiçbir zaman çıkamam. neyse kaşlar çatık falan bir bardak çay içtim. bugün hastaneye gitmeyeyim dedim kalabalık olacağını düşünerek ee dedim epeydir gitmediğim Çiğbörek yemeye gidelim. biraz uzak aslında ama abartısız Eskişehir’de olan en iyi Çiğbörek. genelde buraya gezmeye gelenler çarşının göbeğinde olan papağan çiğböreğe gidip yağlı tatsız bir şey yiyip beğenmeyip şehirlerine geri dönüyorlar. bir ananemin çiğböreği bi de Alpu'da olan Mehmet amcanın çiğböreği enfes bir şey. gittik işte. Alpu'ya. ama içimde hala garip bir duygu var. birikmişlik. sinir. nefret demek istemiyorum çünkü ben birisinden nefret edebilecek bir insan değilim ama ona yakın bir his işte. geçmiyor daralıyor beni başka mekanlarda bile. galiba kimseye karşı bu kadar negatif duygular beslemedim. bi yandan da kendime kızıyorum. nedir bu diye. alışık değilim çünkü. sinirlerim. kızarım. yeri geldiğinde bağırırım ama bu bu kadar uzun olmaz. biliyorum kendimi. süre gelen bir şey zaten. galiba böyle de gidecek o insan için bu negatif duygularım. neyse. yedik kalktık çok şükür. markete girelim dedik. eneeee iki tane şekerden tatlı küçük köpek yavruları baktılar baktılar baktılar. girdim ekmek aldım küçük küçük parçalayıp verdim önlerine. ilk başta yerken garip garip sesler çıkarttılar sonra alıştılar herhalde bana normal yemeye başladılar. bırakıp tekrar markete girdim. alacaklarımı aldım kasaya doğru baktım köpek mamaları var küçüklerinden aldım çıktım döktüm önlerine. tabii bunu gören üç beş tane büyük köpeklerden gelenler oldu falan bu küçük miniklere rahat vermediler. bunlarda kaçmadı ama kenarıya doğru çekildi. orada olan iki üç esnafa sordum anneleri yokmuş. gelen giden besliyor dediler. arabaya binerken son bir kez bakayım dedim. ama yemin ederim böyle masum bir bakış olamaz. bak yemin ederim. bunları orada bıraksam kesin bir hafta boyunca aklımdan çıkmazdı. eminim buna. ikiside oturmuş boyunları hafif eğri bana bakıyorlar. geri dönüp attım ikisinide bagaja. kaçırdım yani binevi. getirdim eve yol boyunca ise hiç ses etmediler bi ara durdum iyiler mi diye kontrol bile ettim öyle güzellerdi. bıraktım bahçeye. iki üç kediyle şimdiden kanki oldular bile. kümese girdiler tavuklar biraz sevmedi ama zararsızlar. yaaani yazımı söyle sonlandırayım. sabah uyandığımda içimde oluşan duygular birden bire farklı duygulara evrildi. ben oraya gideceğim de bu yavruları bulup geleceğim eve he? kader biraz da böyle herhalde. şimdi bu küçük yavruları birkaç tane isim türetmenizi isteyeceğim. benim fikrim çok standart ama bir anlamı var. birisinin burun ve vücud kısmı siyah diğerinin ise daha beyaz olduğu için. karabaş - akbaş olsun diyorum. sizlerin fikirleri varsa eğer yoruma yazabilirsiniz. sevgiyle.
124 notes
·
View notes
Text
İnsanlar ne kadar garip yahu. Birine bir şey söylüyorum kendi penceresinden bakıyor, başka birine birşeyler söylüyorum o da öyle. Arada nadir bu çocuk bir şeyler söylüyor haklılık payı olabilir bakış açısıyla bakıyorlar, o an hayret ediyorum işte kaldı mı böyle insanlar diye. Mesele şu mesela bir olay oldu diyelim bende olan bir şeyi / sıkıntıyı söyledim , o sıkıntıyı örtmek için kendi siyasi düşüncesinden tutta etkilendiği akımlardan , düşüncelerden örnek veriyor. Ulan zaten ben sıkıntı yarıştırmıyorum ki ,e senin dediğinde sıkıntı olabilir yani konumuz bu mu şimdi oluyor. Başka birine birşey söylüyorum o anki ruh haliyle cevap veriyor. Aslında tek duymak istediğim şey evet böyle birşey de var ama ben şuan iyi bi modda değilim o yüzden bunu düşünemeyeceğim gibisinden cümleler yani. Birine bi derdimi anlatırım, kendi derdiyle yarıştırır alooo burdayım ben kendimi anlatıyorum şuan. Ya gerçekten o kadar çok örnek sayabilirim ki. Hangi partiyi tutuyorsan tut hepsi beşer sonuçta hepsi hata, kusur, yanlış içeriyor. Bi yanlış başka bi yanlışla mı örtüşecek illa. Tamam tuttuğum parti böyle yanlışlar içerisinde diyebilirsin mesela, babanızın oğlu sanki partiler. Oy zamanı gelir oyunu verirsin kim görüyor sanki seni , bak çözümü de basit. Yeterki yanlış giden bişey varsa savunma yani. Gerçekten düzgün bir iletişim kurulmuyor, ya da ben kuramıyorum. Nereye gidersem gideyim her yerde insanlar aynı. Sevilen biri mesela bi yanlış yapsın hemen savunma moduna geçiyor insanlar. Bu aileden biri de olsa yanlış yanlıştır sonuçta. O an yanlışını konuşmak istemeyebilirsin bu anlaşılır ama gelipte sırf senin sevgini kazanmış diye de savunma yani. Ya düzgünce konuyu kapat , yada yanlışı örtbas etme. Gerçekten o kadar sıkıldım ki insanlardan ve anlayışsızlıklardan. Biri mesela bana bi yanlışımı söylese kendime çeki düzen veririm. Bu uyarıcı bi mesajdır. Yine üslupla alakalı bir durum ama genelde insanlar ters anlayabiliyor bu durumu. Halbuki ben göz göre göre alenen yapılan yanlışı düzgün üslupla söylüyorum ki niyetim o kişinin doğruya ulaşması. Ama gel gör ki sende ��öylesin, böyle yapıyorsun vs yanıtını alıyorum. Ben neyi düşünüyorum millet neyi düşünüyor. Gerçekten ne kadar az insanla muhatap olunursa o kadar iyi. Oh be dolmuşum.
11 notes
·
View notes
Text
Kendimizi önemli sanma hastalığından kurtuldum. Kimse hiç ama hiç de önemli değil. Dünya etrafında dönmüyor. Çok yakışıklı ya da güzel değilsin. Olsan da hiçbir şeye yaramaz. Boş bir hayat boş bir çaba boş bir sonuç. Geldin gidiyorsun ve sadece milyarlaca insan kadarsın. Ama sanıyorsun ki en önemli sensin senin fikrin özel sen özelsin. Değil, değiliz. Öylesine bir hayat ve bunun dinle bir alakası yok. Hiçiz. Noktayız. Karıncayız. Sandım ki bir gün uyanacağım ve fark edileceğim. Niye? Çünkü ben bambaşka bir seviyeye sahip çok olgun biriyim. Evet oldu, ne oldu! Hiç. Hiç oldum. Çünkü aslında Hiçtim. Sen de sanıyorsun ki sensin senden başkası yalan en en hep her şey de en sensin. Bunu okuyup küfür ediyorsun, ne diyor bu gerizekalı diyorsun. Evet ben bir gerizekalıyım. Sen çok ileri zekalısın. Peki, neden aynı yerdeyiz. Neden burdasın. Neden yatmaya devam ediyorsun. Neden bahanelerden ibaretsin. Ben bir hiçim ve ölüm sadece sakince bir yok oluş. Ölünce kimse ölmeyecek. Ölsem ne olur, ölsem kim ne yapar? Hiç. Kim öldü de bişey oldu. Sadece biraz zaman, sonra yalanlara devam. Olay ölmek de değil, olmak. Olduk da noldu! Ne olduk. Neden hiçbir şey olamadık. Depresyonda değilim. Piskoljim bozuk da olsa bişeylerin farkında olmadığım için böyle konuşmuyorum. Sadece yalanlara inanamıyorum inanmak istiyorum, sen olmak istiyorum. Olamıyorum. Artık bu da umrumda değil. Ben bir ölüyüm düşün, düşündün ve hiçbir şey değişmedi. Çünkü olmak ya da olmamak benim için aynı şey. Boşa koştum boşa yoruldum. Hiçbir şeyi değiştiremedim ve sen gelip ya öyle düşünme diyeceksin demi. Çünkü sen her şeyi yaşadın ve gördün.. senden daha dertlisi olamaz her şeyin eni sendin demi. Sen dediğim kişinin kim olduğunu merak ediyorsun çünkü kendi üstüne alınmıyorsun. Sen kim mi? Sen şuan okuyan kimsen o. Yani hiç olan ben gibi biri. Hiç olmak demek bi işe yaramayan anlamına da gelmiyor. Sen şimdi hâlâ üstüne alınmayacaksın değil mi.. ama gerçekten dünyada başka evrende ya da düşündüğün en uçuk şeyde bile en iyi olsan, ki kime göresi bile önemli değil. Sen de hiçsin. Boşaymış ve kabul ettim tüm olay bundan ibaret. Ben böyle olsun istemedim ya da çok istedim ikisi de tamamen hiçlikten ibaret. İstemesem de oldum istesem de yok oldum ama bedenen de burdayım. Ya yoksam da demeyeceğim dokunabilirsin. Ama ölmeden hiç oldum ve bunu kendi aynamdan, kameramdan izledim. Benden buraya kadar. En benim. hiç en. Ya da en eni. Sen sensin ve ensin her şeyin en eni.
48 notes
·
View notes