#baharatlar
Explore tagged Tumblr posts
Text
Babil Kuzu Yahnisi: 4000 Yıllık Geleneksel Tarif

Babil Kuzu Yahnisi: 4000 Yıllık Lezzet

Babil tablette yer alan bir yemek tarifi sosyal medyada büyük ilgi görmeye başladı. "Babil kuzu yahnisi" (Babylonian Stew of Lamb) adıyla bilinen bu tarif, görenlerin iştahını kabartıyor. Peki, 4000 yıllık geçmişe sahip bu eşsiz 'Babil kuzu yahnisi' nasıl hazırlanır? Babil kuzu yahnisi, Mezopotamya'nın zengin ve çeşitli mutfak kültürünün bir yansıması olarak kabul edilen, binlerce yıllık bir geçmişe sahip lezzetli bir yemektir. Bu özel yahni, kuzu etinin özenle seçilmiş sebzeler ve baharatlar ile uzun süre pişirilmesiyle hazırlanmakta ve kendine özgü bir aroma ve tat profili sunmaktadır.

Babil kuzu yahnisinin kökenleri, M.Ö. 18. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Babil tabletlerinde, bu yahninin nasıl hazırlandığına dair detaylı tarifler yer almakta olup, bu durum yahninin o dönemde de önemli bir yemek olduğunu göstermektedir.

Babil Kuzu Yahnisinin Püf Noktaları - Yahniye derinlik ve lezzet katmak için kuzu etini önceden çeşitli baharatlarla marine edebilirsiniz. - Sebzeleri mevsimine göre seçerek yahninin lezzetini ve besin değerini artırabilirsiniz. - Yahninin suyunu damak zevkinize göre ayarlayarak farklı tatlar elde edebilirsiniz. - Yahninin yanında pilav, özellikle pirinç pilavı veya bulgur pilavı servis ederek yemeğinizi zenginleştirebilirsiniz. BABİL KUZU YAHNİSİ TARİFİ: MALZEMELER - Kuzu eti (kuşbaşı veya kemikli) - Soğan - Sarımsak - Havuç - Patates - Domates - Biber - Maydanoz veya kişniş - Zeytinyağı veya tereyağı - Tuz, karabiber, kimyon, kekik gibi baharatlar YAPILIŞI - Öncelikle kuzu etini tencerede zeytinyağı veya tereyağı ile kavurun. - Ardından doğranmış soğan ve sarımsağı ekleyerek kavurmaya devam edin. - Daha sonra havuç, patates, domates ve biberi ekleyin ve karıştırın. - Tuz, karabiber, kimyon, kekik gibi baharatları ilave ederek iyice harmanlayın. - Üzerini geçecek kadar su ekleyin ve kısık ateşte etler ve sebzeler yumuşayana kadar pişirin. - Son olarak, pişen yahniyi doğranmış maydanoz veya kişniş ile süsleyerek sıcak olarak servis edebilirsiniz. Afiyet olsun...

Read the full article
#Babilkuzuyahnisi#baharatlar#gelenekseltarifler#kuzueti#lezzetliyemek#Mezopotamyamutfağı#sebzeler#tarihselyemekler#yemektarifi#yemekyapımı
0 notes
Text
Fırında Somon Tarifi: Zeytinyağı ve Baharatlarla Mükemmel Lezzet
New Post has been published on https://nepisirsek.net/firinda-somon-tarifi-zeytinyagi-ve-baharatlarla-mukemmel-lezzet/
Fırında Somon Tarifi: Zeytinyağı ve Baharatlarla Mükemmel Lezzet

Zeytinyağının Faydaları: Fırında Somon ile Sağlıklı Beslenme
Giriş
Sağlıklı bir yaşam için beslenme alışkanlıklarımız büyük bir önem taşır. Özellikle kadınlar için dengeli ve doğru beslenmek, hem fiziksel hem de mental sağlık açısından kritik bir rol oynar. Zeytinyağı, Akdeniz mutfağının vazgeçilmez bir parçasıdır. Zeytinyağının faydaları saymakla bitmez. Cilt sağlığından kalp sağlığına kadar pek çok alanda olumlu etkileri bulunur. Fırında somon tarifi ile zeytinyağını bir araya getirerek, hem lezzetli hem de sağlıklı bir yemek hazırlamak mümkündür. Bu tarif, omega-3 yağ asitleri açısından zengin somonu, aromatik baharatlarla zenginleştirirken, zeytinyağının sağladığı faydalardan da maksimum düzeyde yararlanmanızı sağlar.
Malzemeler
4 adet somon fileto
4 yemek kaşığı zeytinyağı
1 limonun suyu
3 diş sarımsak (ezilmiş)
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı kekik
1 tatlı kaşığı pul biber (isteğe bağlı)
Maydanoz (süslemek için)
Yapılışı
Öncelikle fırını 200 dereceye ısıtın. Somon filetolarını bir fırın tepsisine yerleştirin. Zeytinyağını, limon suyunu, ezilmiş sarımsağı, tuzu, karabiberi, kekiği ve pul biberi bir kapta karıştırın. Bu karışımı somon filetolarının üzerine dökün. Somonları, her iki tarafının da iyice baharatlanmasını sağlamak için dikkatlice çevirin. Önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 15-20 dakika pişirin. Somonların dışı hafifçe kızardığında ve içi yumuşak olduğunda pişmiş demektir.
Hazırlık Süresi
Bu tarifin toplam hazırlık süresi yaklaşık 30 dakikadır. Hazırlık süresi 10 dakika, pişirme süresi ise 20 dakikadır. Hızlı ve pratik bir şekilde sağlıklı bir yemek hazırlamak isteyenler için ideal bir tariftir.
Besin Değerleri (1 porsiyon için)
Besin Değeri Miktar Kalori 250 kcal Protein 30 g Yağ 15 g Karbonhidrat 2 g Omega-3 Yağ Asitleri 2 g
Saklama Koşulları
Pişmiş somon, buzdolabında hava geçirmez bir kapta 2-3 gün saklanabilir. Ancak en iyi lezzeti taze tüketmekte bulursunuz. Dondurmak isterseniz, pişmeden önce zeytinyağı ve baharatlarla marine ettiğiniz somon filetolarını dondurabilirsiniz. Dondurulmuş somon, 2-3 ay içinde tüketilmelidir.
SSS
Soru 1: Zeytinyağının sağlık üzerindeki faydaları nelerdir?
Cevap: Zeytinyağı, kalp sağlığını destekler, antioksidan özellikler taşır ve cilt sağlığını iyileştirir.
Soru 2: Fırında somon neden bu kadar sağlıklıdır?
Cevap: Somon, omega-3 yağ asitleri açısından zengin bir balıktır. Kalp sağlığını destekler ve inflamasyonu azaltır.
Soru 3: Somonun pişirilmesi sırasında dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Cevap: Somonun dışını kızartırken içinin çiğ kalmamasına dikkat edin. Aşırı pişirmemeye özen gösterin.
Soru 4: Zeytinyağı yerine başka hangi yağları kullanabilirim?
Cevap: Zeytinyağı yerine hindistancevizi yağı veya avokado yağı da kullanılabilir. Ancak zeytinyağının sağlıklı yağ asitleri açısından zengin olduğunu unutmayın.
Soru 5: Bu tarifi vejetaryenler nasıl uygulayabilir?
Cevap: Somon yerine tofu veya sebzeler kullanarak benzer bir tarif hazırlayabilirler. Baharatlar ve zeytinyağı ile lezzetlendirebilirler.
Baharatların Rolü: Somonun Lezzetini Artıran Doğal Aromalar
Giriş
Fırında somon, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının vazgeçilmez bir parçasıdır. Özellikle kadınların dengeli bir diyet uygulaması, hem fiziksel hem de ruhsal sağlık açısından son derece önemlidir. Somonun besin değerleri, omega-3 yağ asitleri ve yüksek protein içeriği sayesinde bu balığı özel kılmaktadır. Ancak somonun lezzetini artırmak için kullanılan baharatlar, yemeğin tadını ve aromasını zenginleştirir. Zeytinyağı ile birlikte kullanıldığında, bu doğal aromalar hem sağlıklı hem de muhteşem bir tat sunar.
Malzemeler
4 adet somon fileto
4 yemek kaşığı zeytinyağı
1 limonun suyu
3 diş sarımsak (ezilmiş)
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı kekik
1 tatlı kaşığı pul biber (isteğe bağlı)
Maydanoz (süslemek için)
Yapılışı
Öncelikle fırını 200 dereceye ısıtın. Somon filetolarını bir fırın tepsisine yerleştirin. Zeytinyağını, limon suyunu, ezilmiş sarımsağı, tuzu, karabiberi, kekiği ve pul biberi bir kapta iyice karıştırın. Bu karışımı somon filetolarının üzerine dökün. Somonları, her iki tarafının da baharatlanmasını sağlamak için dikkatlice çevirin. Önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 15-20 dakika pişirin. Somonların dışı hafifçe kızardığında ve içi yumuşak olduğunda pişmiş demektir.
Hazırlık Süresi
Bu tarifin toplam hazırlık süresi yaklaşık 30 dakikadır. Hazırlık süresi 10 dakika, pişirme süresi ise 20 dakikadır. Hızlı ve pratik bir şekilde sağlıklı bir yemek hazırlamak isteyenler için ideal bir tariftir.
Besin Değerleri (1 porsiyon için)
Kalori: 250 kcal
Protein: 30 g
Yağ: 15 g
Karbonhidrat: 2 g
Omega-3 Yağ Asitleri: 2 g
Saklama Koşulları
Pişmiş somon, buzdolabında hava geçirmez bir kapta 2-3 gün saklanabilir. Ancak en iyi lezzeti taze tüketmekte bulursunuz. Dondurmak isterseniz, pişmeden önce zeytinyağı ve baharatlarla marine ettiğiniz somon filetolarını dondurabilirsiniz. Dondurulmuş somon, 2-3 ay içinde tüketilmelidir.
SSS
Soru 1: Zeytinyağının sağlık üzerindeki faydaları nelerdir?
Cevap: Zeytinyağı, kalp sağlığını destekler, antioksidan özellikler taşır ve cilt sağlığını iyileştirir.
Soru 2: Baharatlar somonun lezzetini nasıl artırır?
Cevap: Baharatlar, somonun doğal tadını zenginleştirir ve yemeğe derinlik katar.
Soru 3: Fırında somon neden bu kadar sağlıklıdır?
Cevap: Somon, omega-3 yağ asitleri açısından zengin bir balıktır. Kalp sağlığını destekler ve inflamasyonu azaltır.
Soru 4: Somonun pişirilmesi sırasında dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Cevap: Somonun dışının kızarması için dikkatli olun, içinin çiğ kalmamasına özen gösterin.
Soru 5: Bu tarifi vejetaryenler nasıl uygulayabilir?
Cevap: Somon yerine tofu veya sebzeler kullanarak benzer bir tarif hazırlayabilirler. Baharatlar ve zeytinyağı ile lezzetlendirebilirler.
Fırında Somonun Pişirme Teknikleri: Mükemmel Sonuçlar İçin İpuçları
Giriş
Fırında somon, sağlıklı beslenmenin en lezzetli temsilcilerinden biridir. Özellikle kadınlar için, dengeli bir diyet oluşturmanın yanı sıra, sağlıklı yağlar ve besin değerleri ile dolu bir yemek sunar. Somon, omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olmasıyla bilinmektedir. Zeytinyağı ve baharatlarla birleştiğinde, hem lezzeti hem de sağlığa olan faydaları katlanarak artar. Ancak, mükemmel bir fırında somon elde etmek için bazı pişirme tekniklerine dikkat etmek gerekir. Bu yazıda, adım adım fırında somon tarifini sunacak ve pişirme sürecinde dikkat edilmesi gereken ipuçlarını paylaşacağız.
Malzemeler
4 adet somon fileto
4 yemek kaşığı zeytinyağı
1 limonun suyu
3 diş sarımsak (ezilmiş)
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı kekik
1 tatlı kaşığı pul biber (isteğe bağlı)
Maydanoz (süslemek için)
Yapılışı
Öncelikle, fırını 200 dereceye ısıtın. Somon filetolarını bir fırın tepsisine yerleştirin. Zeytinyağını, limon suyunu, ezilmiş sarımsağı, tuzu, karabiberi, kekiği ve isteğe bağlı olarak pul biberi bir kapta iyice karıştırın. Bu karışımı somon filetolarının üzerine dökün. Somonları, her iki tarafının da baharatlanmasını sağlamak için dikkatlice çevirin. Önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 15-20 dakika pişirin. Somonların dışı hafifçe kızardığında ve içi yumuşak olduğunda pişmiş demektir.
Hazırlık Süresi
Bu tarifin toplam hazırlık süresi yaklaşık 30 dakikadır. Hazırlık süresi 10 dakika, pişirme süresi ise 20 dakikadır. Hızlı ve pratik bir şekilde sağlıklı bir yemek hazırlamak isteyenler için ideal bir tariftir.
Besin Değerleri (1 porsiyon için)
Kalori: 250 kcal
Protein: 30 g
Yağ: 15 g
Karbonhidrat: 2 g
Omega-3 Yağ Asitleri: 2 g
Saklama Koşulları
Pişmiş somon, buzdolabında hava geçirmez bir kapta 2-3 gün saklanabilir. Ancak en iyi lezzeti taze tüketmekte bulursunuz. Dondurmak isterseniz, pişmeden önce zeytinyağı ve baharatlarla marine ettiğiniz somon filetolarını dondurabilirsiniz. Dondurulmuş somon, 2-3 ay içinde tüketilmelidir.
SSS
Soru 1: Zeytinyağı neden somonla birlikte kullanılır?
Cevap: Zeytinyağı, somonun lezzetini artırır ve sağlıklı yağ asitleri sağlar.
Soru 2: Fırında somonun pişirilmesi için en uygun sıcaklık nedir?
Cevap: Fırın sıcaklığı 200 derece olmalıdır.
Soru 3: Somonun daha lezzetli olması için hangi baharatlar eklenebilir?
Cevap: Kekik, pul biber, sarımsak ve limon suyu gibi baharatlar eklenebilir.
Soru 4: Somonun dışının kızarması için ne yapmak gerekir?
Cevap: Somonun dışının kızarması için pişirme süresi ve sıcaklık dikkatlice ayarlanmalıdır.
Soru 5: Fırında somon hangi yan yemeklerle servis edilir?
Cevap: Fırında somon, sebzeler, pilav veya salata ile birlikte servis edilebilir.
0 notes
Text
Kimyon
Kimyon
#BaharatBitkileri, #BaharatÇeşitleri, #BaharatKullanımı, #BaharatMarkaları, #BaharatSatınAl, #BaharatlarVeBeslenme, #BaharatlarVeYemekler, #BaharatlarınKullanımı, #BaharatlarınSağlığaEtkileri, #BaharatlarınTarihi, #BaharatlarlaSağlıklıYaşam, #CuminumCyminum, #DoğalBaharatlar, #EvdeKimyonYetiştirme, #HintBaharatları, #Kimyon, #KimyonBitkisi, #KimyonKullanımı, #KimyonNedir, #KimyonVeSağlık, #KimyonluIçecekler, #KimyonluYemekTarifleri, #KimyonunFaydaları, #KimyonunKökeni, #KimyonunLezzeti, #KimyonunÖzellikleri, #KimyonunTarihi, #OrganikBaharatlar, #OrtaDoğuBaharatları, #SağlıklıBaharatlar https://is.gd/a7HFKA https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/bitkiler/kimyon/
Kimyon, dünya mutfaklarında sıkça kullanılan ve lezzet veren bir baharat bitkisidir. Bilimsel adı Cuminum cyminum’dur ve maydanozgiller familyasına aittir. Genellikle tohumları kullanılır. Hem yemeklere özgün bir aroma katar hem de sağlık üzerinde bir dizi olumlu etkiye sahiptir.
İlginizi çekebilir: Maydonozgiller familyasına ait bitkiler
Tarihi ve Coğrafi Kökeni
Kimyonun tarihi oldukça eski olup, Orta Doğu kökenlidir. Antik çağlarda Mısırlılar, Romalılar ve Yunanlılar, kimyonu hem baharat hem de tıbbi amaçlarla kullanmışlardır. Özellikle Akdeniz iklimine sahip bölgelerde yetişir, ancak günümüzde Hindistan, İran, Türkiye ve Çin gibi ülkelerde de yaygın olarak yetiştirilmektedir.
Lezzet ve Kullanım
Kimyon, hafif acımsı, tatlı ve ılıman bir lezzete sahiptir. Tohumları, yemeklere özellikle çorbalara, pilavlara, sebze yemeklerine ve et yemeklerine eklenerek karakteristik bir aroma katılır. Ayrıca, peynir, ekmek, turşu ve içeceklerde de sıkça kullanılır. Özellikle Orta Doğu ve Hint mutfağında vazgeçilmez bir baharat olarak kendine yer bulur.
İlginizi çekebilir: Baharat Bitkileri
Sağlık Faydaları
Sağlık üzerinde bir dizi faydası bulunmaktadır. Sindirim sistemi üzerinde olumlu etkileri vardır. Karminatif özelliklere sahip , gaz ve şişkinlik sorunlarına karşı doğal bir çözüm sunar. Ayrıca antioksidan özellikleri sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir. İçeriğindeki demir, kalsiyum ve magnezyum gibi mineraller de kemik sağlığını destekler.
Evde Kimyon Yetiştirmek
Ev bahçeciliği için uygun bir seçenektir. Sıcak, güneşli bir ortamda ve iyi drenajlı toprakta yetişir. Tohumları bahar aylarında ekilebilir ve bitki genellikle yaz ortalarında hasat edilir. Evde yetiştirmek, taze ve organik kimyon elde etmek için harika bir yol olabilir.
Mutfaklarda sadece lezzet verici bir baharat değil, aynı zamanda sağlık dostu bir bitkidir. Yemeklerinize ekleyerek onlara zengin bir tat katabilir ve aynı zamanda sindirim sağlığınızı destekleyebilirsiniz. Ev bahçenizde yetiştirmek ise hem keyifli bir aktivite hem de taze ve doğal elde etmenin bir yolu olabilir.
#baharat bitkileri#baharat çeşitleri#baharat kullanımı#baharat markaları#baharat satın al#baharatlar ve beslenme#baharatlar ve yemekler#baharatların kullanımı#baharatların sağlığa etkileri#baharatların tarihi#baharatlarla sağlıklı yaşam#Cuminum cyminum#doğal baharatlar#evde kimyon yetiştirme#hint baharatları#Kimyon#kimyon bitkisi#kimyon kullanımı#kimyon nedir#kimyon ve sağlık#kimyonlu içecekler#kimyonlu yemek tarifleri#kimyonun faydaları#kimyonun kökeni#kimyonun lezzeti#kimyonun özellikleri#kimyonun tarihi#organik baharatlar#orta doğu baharatları#sağlıklı baharatlar
0 notes
Text
Afyonkarahisar'da Ne Yenir? Afyonkarahisar'ın Meşhur Yemekleri
Afyonkarahisar’ın zengin tarihini ve kültürünü keşfedin, bir yandan da Afyon’un meşhur yemekleri ile birlikte şehrin eşsiz lezzetlerini tatmaya davetlisiniz. Çullama Köfte, Zürbiye, Afyon Sucuğu gibi meşhur yemekleri deneyimleyin. Afyon’un zengin mutfak kültürü sizi unutulmaz bir gastronomik serüvene çıkaracak! Afyon, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle öne çıkan bir destinasyon olmanın ötesinde,…
View On WordPress
#Afyon lezzetleri#Afyon mutfağı#Afyon yemekleri#Afyon&039;da ne yenir#Afyon&039;un meşhur yemekleri#Afyon&039;un yöresel yemekleri#Afyonkarahi̇sar#Afyonkarahisar&039;ın meşhur yemekleri#damak tadı#Gastronomi deneyimi#geleneksel mutfak#haşhaşlı gözleme#İskilip dolması#kaymaklı kayısı#lezzet serüveni#lezzet yolculuğu#özel baharatlar#pastırmalı kuru fasulye#şehir keşfi#sütlü nohut un helvası#tarihi tatlar
0 notes
Text
MİDYAT SÜRYANİ ŞARABI

Süryani şarabı, köklü bir geçmişe sahip olan bu özgün içecek, zengin tarihi ve benzersiz aromasıyla dikkat çekiyor. Midyat Süryani Şarap Evi olarak, geleneksel tarifler ve yüksek kaliteli üzümlerle yapılan şaraplarımızı sunmaktan gurur duyuyoruz. Süryani kültürünün vazgeçilmez bir parçası olan şarap, sadece bir içecek olmanın ötesinde, tarih ve geleneklerle iç içe bir deneyim sunuyor. Ayrıca özel olarak ürettiğimiz Süryani likörü ile damak zevkinizi şımartmayı amaçlıyoruz.
Süryani Şarabı
Süryani şarabı, geleneksel tariflerle üretilen ve tarihi kökleri derinlere uzanan benzersiz bir içkidir. Yüzyıllardır Süryani kültürünün önemli bir parçasını oluşturmakta, yerel üzüm çeşitlerinin özenle seçilmesiyle elde edilmektedir. Bu şarap, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda ruhu ve hikayesiyle de dikkat çekmektedir.
Her bir şişe, Süryani topluluğunun geleneklerini yaşatırken, aynı zamanda zengin tat profilleri sunarak şarap tutkunlarının beğenisini kazanmaktadır. Geleneksel yöntemlerle ve yerel malzemelerle yapılan bu özel içki, sofralarda eşsiz bir deneyim sunmaktadır. Süryani şarabı, ince yapısıyla, tatlı veya baharatlı yemeklerle mükemmel bir uyum sağlar.
Özellikle şarap evlerinde bu özel içkileri tadabilir, yerel üreticilerin bilgisiyle dolu bir deneyim yaşayabilirsiniz. Süryani şarap evi ziyaretinde, geleneksel tatları deneme şansının yanı sıra, bu benzersiz içkinin tarihine dair bilgiler edinmek de mümkündür. Bu, sadece bir şarap tadımı değil, aynı zamanda kültürel bir yolculuktur.
Süryani şarabı, sadece bir içki olmanın ötesinde, kültürel bir miras ve damaklarda iz bırakan bir deneyimdir. Siz de bu eşsiz şarabı tatmak için önceki deneyimlerinizi geride bırakan bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? Şarap evlerini ziyaret ederek, bu lezzet dolu deneyimin tadına varabilirsiniz.
Süryani Şarap Evi
Süryani şarap evi, zengin kültürel mirası ve eşsiz lezzetleriyle dikkat çeken bir mekandır. Bu özel şarap evi, sadece Süryani şarabı meraklılarına değil, aynı zamanda şarap deneyimini derinlemesine yaşamak isteyen herkese kapılarını açmaktadır. Burada, yerel üzümlerden özenle üretilen Süryani şarapları ile birlikte, nadir bulunan Süryani likörleri de sunulmaktadır.
Misafirler, çeşitli şarap tadım etkinliklerine katılabilir, eğitimli uzmanlar eşliğinde şarapların özgün tatlarını ve aromalarını keşfedebilirler. Ayrıca, Süryani mutfağının eşsiz lezzetleri ile uyumlu olan özel şarap eşleştirmeleri ile damak tadınızı şımartabilirsiniz.
Süryani şarap evi, sadece bir içecek sunma alanı değil, aynı zamanda şarapların kökenini ve yapım sürecini tanıma imkanı da sağlar. Burada geçen her an, lezzetli anılarla dolu bir deneyim yaşamanız için tasarlanmıştır.
Bizi ziyaret ederek bu eşsiz deneyimi birinci elden yaşamak için hiç beklemeyin. Süryani şarap evi, sizi ve sevdiklerinizi unutulmaz bir yolculuğa çıkaracak. Daha fazla bilgi için web sitemizi ziyaret edin.
Süryani Likörü
Süryani likörü, benzersiz aroması ve zengin tarihi ile Sofra kültürünün vazgeçilmez bir parçasıdır. Hem aperitif olarak hem de tatlılarda kullanabileceğiniz bu lezzet, özel günlerde ve kutlamalarda misafirlerinizi etkilemek için mükemmel bir tercihtir. Bu likör, titiz bir üretim sürecinin sonucunda, en kaliteli malzemeler kullanılarak hazırlanır ve damaklarda unutulmaz bir tat bırakır.
Bunun yanı sıra, Süryani likörü, doğal içerikleri sayesinde sağlık açısından da faydalar sunar. Antiksellerle harmanlanmış otların kullanımı, sadece tat vermekle kalmayıp, sindirim üzerinde de olumlu etkilere sahiptir. Böylece, yemek sonrası tüketildiğinde hem damağınızı tatlandırır hem de sindirim sürecini destekler.
Özgün tat profili: Süryani likörü, zengin baharatlar ve otlar ile harmanlanarak eşsiz bir lezzet sunar.
Doğal içerikler: Üretiminde katkı maddesi kullanılmaz; sadece doğal malzemelerle hazırlanır.
Sağlıklı seçenek: Geleneksel bitkisel içerikler sayesinde sindirime yardımcı olur.
Özel anlar için uygun: Kutlamalarda, özel yemeklerde ya da sadece keyif için ideal bir içecektir.
Süryani şarabı ve Süryani şarap evi ile birlikte keşfedeceğiniz bu muhteşem likör, aradığınız otantik tat deneyimini sunmaktadır. Siz de sofralarınızı zenginleştirmek ve konuklarınıza unutulmaz bir deneyim yaşatmak için bu özel likörü deneyimlemeye davetlisiniz! Daha fazla bilgi ve ürünler için web sitemizi ziyaret edin.
840 notes
·
View notes
Text
Bizim burda bi’ tane Kasap Izgara var, etlerin yanında küçük bi’ tabakta sebzeli garnitür getiriyor ve o sebzeyi yanındaki kuzu pirzoladan bile daha büyük bi’ iştahla yiyorsun tamam mı? Biz çok düşündük bu ne, bunlar ne yapmış, nasıl oluyor falan diye ve sonunda bugün bu olayı başarabildim arkadaşlar. Olayı çözdüm. Bu arada Kasap Izgara da bir mekan tavsiyesi olarak cebimizde dursun.
Öncelikle size başka önemli bi’ şey söyleyeceğim. Ali’nin çevresi buz sebebiyle hep doktor velilerle dolu ve bu veliler birazcık fattık futtuk insanlar. Atıyorum bi’ tanesi cilt kanserinden korunmak için vücudundaki bütün benleri aldırmış falan. Bu eşraftan aldığı duyumlara göre, sebzelerdeki pestisitlerin panzehiri ALIÇ SİRKESİYMİŞ. Kanser vakaları (olmayan) tarımsal politikamız yüzünden bu kadar artmışken bu bilgiyi alnıma asıp dolaşmak istiyorum. Hakikisini, iyisini, doğalını bulabilirseniz efsane olur.
Neyse, benim ampirik yollarla bulduğum tarifimin yıldızı bence Hayfene markasının “airfryer baharatı”. Tamamen rastgele “ana bunda ne güzel şeyler varmış bunu kullanayım” dedim ama illa gidip o alınacak diye bir şey yok, içindekilere bakılıp tüm baharatlar ayrı ayrı alınabilir. İçinde kişniş falan vardı, fark yaratan noktalardan biri bu diye düşünüyorum.
Geniş bir tencerede geniş geniş doğranmış soğanları ayçiçeği, iki diş rendelenmiş sarımsak, tuz ve bahsettiğim baharatlarla iyice bi’ kavuruyorsunuz tamam mı? Soğan artık karamelize oluyor böyle, görün o kahverengileşmeyi mutlaka. Başka bir tencerede, buharda pişirme aparatıyla (Trendyol’da epey ucuz) karnabahar, brokoli, havuç ve patates gibi sebzeleri buharlayın yumuşayana kadar. Ben bunları kullandım ama kabaktı, fasulyeydi bir sürü şey eklenebilir. Hepsinin yumuşama süresi farklı olduğundan ben hepsini ayrı ayrı şey yaptım. Sonra tüm bu buharda pişmiş sebzeleri bahsettiğim yağlı soğana katıp yüksek ateşte bir tur da hepsi bir arada çevirdim ve of, of diyorum……………..
Alın size vitamini ve tadı haşlama suyunda kaybolmamış, tek başına bile gayet doyurucu ve lezzetli bir karışım. “Sağlıklı şeyler lezzetsiz olur” algım şaştı gitti yeminle. Bu kesinlikle et ve balığın yanına çok yakışır ama ben tek başına götürdüm, diyorum ya pirzolanın yanında bile asıl yıldız buna dönüşüyor çünkü. Yalvarırım yavrularım en kısa zamanda alıç sirkesi alıyor ve tüm sebzelerinizi onunla yıkıyor ve hatta sağlığınız elveriyorsa suyla karıştırıp içiyorsunuz bile; bu tarifi de mutlaka deniyor ve bana geribildirim veriyorsunuz, anlaşmadık mı? =D
57 notes
·
View notes
Text
Bir Acayip Durum - 8
Sessiz kalma isteklerimize saygı ile bütün gün neredeyse hiç konuşmadık. İhtiyaç da yoktu sanırım. Ne bir gece öncesi ne de öğlene kadar süren sevişmelerimiz hiç yaşanmamıştı. Utanıyorduk birbirimizden. İşveren-İşçi, efendi-köle ilişkisinin dışında evimin dört duvarı arasında yaşadıklarımızın haricinde o olmasa da ben onun gerçek hayatına dokunmuştum bir şekilde. Kurgunun dışına çıkmıştık, gerçeğe dönmüştük. Yarım ağızla, yere bakarak çıkarken iyi akşamlar dileyip çaresiz varoş gerçekliğinde sessizce kapıyı kapatıp çıktı ama bir gün o hak ettiği tahtta sonsuza kadar oturacaktı Zeliha Hanım. Bundan emindim.
Onun gitmesi ile son bir küsur aydır olduğu gibi sessizliğe bürünmüştüm yine. Çalan hiçbir telefonu açmadığım için bir süre sonra herkes aramaktan vazgeçtiğinden hayatımın büyük bir kısmını işgal eden telefon sesinden de kurtulmuştum. Yapacak bir şey yoktu canım sıkıldı bahçeye indim, epeydir uğramadığım kafeteryaya göz attım canım bir daha sıkıldı. Bir iki gereksiz kişiye soğuk selamlar verdikten sonra sorularla muhatap olmadan dışarı çıktım. Canım bir şeyler çekiyordu, aranıyordum öyle bahçede, kafede; hani şeker düşünce etrafta yiyecek bir şeyler aranır ya insan, metabolizmasındaki değişimin farkında olmadan öyle huzursuz bir durumdu. Ne aradığımı bilmeden ağzımın tadı bozulmuş bir şekilde dolanırken Özge’nin sesini duydum. Özge olmadık bir samimiyetle müjde verir gibi “Ferit bak, Onur Bey gelmiş” diye bana doğru çekiştiriyordu. O cana yakın hali ağzımı tatlandırmıştı birdenbire, kan şekerimi yavaştan yükselten hafif bir dokunuştu. Gamze’den sonra çiftlere karşı kötü niyetli düşünce ve fiilde bulunmakla ilgili pek utanç kalmamıştı; ar damarı çatlamış biri olarak, kocasının kolundayken Özge’nin tadı damağımda dolaşıyordu. Üstüne üstlük o tadı yükseltecek şekilde soğuyan havaya rağmen önü açık pelüş montun altından eksik imâl edilmiş bir tişört ile açıkta kalan dümdüz karnından göz ucuma doğru epeyce bir şeker kanıma karışıyordu. Aynı can yakınlığı ile dümdüz karnında ellerimi dolaştırmayı, damarlarındaki bütün kanın hücum etmesi o düzlüğün karınca yuvasına döneceğini hayal ettirmişti. Orada diz çöküp karnını öpmek güzel olabilirdi. Göz ucu ile bu kadarken doğrudan baksam komaya girerdim muhtemelen. Sanırım ikisi de bu aç bakışları fark etmişti. Ferit, karısının elindeki bir iki poşeti almış Özge de gayriihtiyari “Serin değil mi “diyerek montuna sarılmıştı. Bende oluşan tat Ferit’e bıkkınlık vermiş gibiydi oysa ömrüm boyunca böylesi bir lezzet ile bıkmadan ve doymadan yaşayabilirdim. Özge pırıl pırıl parlamaya çalışırken Ferit soluk, hissiz, durağan ve kaşları çatık hale gelmişti. Adamın yaşam enerjisini çekmiş hepsini kendi üzerine toplamıştı.
Aklıma dün akşamki davet için özür dilemek geldi ve diledim. “Umarım bekletmemişimdir” dediğimde; Ferit, yemek daveti muhabbetini sorgularcasına karısına baktı. Özge, durumu kendi şirinliği ve o ılıman Trakyalı havası ile gayet güzel idare etti. Bu kadar belirgin olan ve normal bir insanı rahatsız edecek istenmemeyi düşündüren Ferit’in tutumu, aslında onlarla olan muhabbetimize göre olması gerekendi, zira aman aman bir samimiyetimiz yoktu. Yine de bu kadar kaba ve kontrolsüz biri değildi Ferit.
Bendeki değişimlerin başlamadığı zamanlarda Özge’yi izlerken şirine gibi dolanıyor ortalıkta diye düşünürdüm. O zamanlar ben pek niyetli olmasam da etrafta baya kaçamak bakışlar ile üzerinde göz gezdirip kazanın içinde, çeşit çeşit baharatlar katarak bu cana yakın kadını daha da tatlandırıp kaynatmak isteyen Gargamel tipli herifler vardı. Ferit bunun farkındaydı ve genelde karısını pek yalnız bırakmazdı sosyal alanlarda. Bir çeşit “savar” görevi edinmişti. Hoş Özge de kimseye bu konuda bir ümit vermezdi. Şimdi onlardan en iştahlısının burnunun dibine kadar girmişti. İşte bu saf [!], ele geçirilesi hali ile kocasına itiraz imkânı tanımadan davetini yeniledi. Geri çevirmek olmayacaktı. Son zamanlardaki yabani ve müptezel tarafım daha çok tatlı istiyordu ama normalde misafirlik sevmediğim bir şeydi.
Yemekte görüşmek üzere ayrıldık. Biraz didişir gibiydiler giderken, Özge telefonunu çıkartıp arama yapacakken Ferit engellemişti. İstediği olmayan çocuk gibi omuzlarını silkip kocasının elinden tutup dışarı, muhtemelen yemek alışverişine çıktılar. Davetteki anlam veremediğim ısrarın merakı içime kalıcı olarak yerleşmiş olan şeytanla iş birliği içinde ilginç şeyler düşündürüyordu. Bu satırları okuyan hemen hepimizin aklına gelebilecek haysiyetsizce şeylerdi elbette.
Yemek saati gelip çattığında 5-10 dakika erken daire kapısındaydım. Kapıyı oldukça aşikâr bir isteksizlikle eşi açtı. Selamlaştık, salona geçtik. Özge sonradan mutfaktan çıkıp hoş geldin dediğinde biraz hayal kırıklığına uğramadım değildi. Hani daha güzel, davetteki ısrarına yakışır bir elbise veya görüntü ile karşılamasını beklerdim. Bu demekti ki, birkaç satır öncesinden beri kurduğumuz hayaller yüz kızartıcı suçlar olarak fantezi mezarlığına gömülecekti. Şu andan sonra tek beklentim güzel, leziz bir yemekti artık.
Sofraya geçtik, Ferit, Özge sürekli göz göze geliyorlardı, durumu anlamaya çalışmayı bırakmıştım, tabaktaki güzel istim kebabına konsantre olmuştum. Zeytinyağlılar da çok güzeldi, manda yoğurdu, meyhane pilavı ve mantar çorbası ile mükellef bir sofra kurmuştu. Kibarlık gereği değil gerçekten ellere sağlık yemekler hazırlanmıştı. Sınav notunun açıklanmasını heyecanla bekleyen öğrenciler gibi sabırsız bir halde sürekli bir şeyler ikram ediyor “Bunun da tadına bakmalısın” diyordu. Ne yalan söyleyeyim saatli bomba gibi geldi bu hali bana, bir an “Benim de tadıma bak” diyeceğini beklemedim desem yalan olurdu. Belki de üçümüzün aklından da aynı şeyler geçiyordu. Tatlı niyetine ne güzel giderdi aslında. Sabırsızca üstüne atlamak, alel acele üzerindekileri çıkartıp masada ne var ne yoksa alaşağı edip Özge’yi güzelce masaya yerleştirdikten sonra Ferit’in seyri eşliğinde bacaklarını omuzuma alıp diğer açlığımızı gidermek. Acaba dışarıdan bakıldığında niyetim ya da aklımdan geçenler belli oluyor muydu diye düşünsem de beni rahatsız eden bir durum yoktu, ruhum bu konuda epeyce bir konfora sahipti. Utanma, sıkılma hissetmeden kafamın içinde oynadığım gibi bunu fiiliyata da döküyordum yani günümüz deyişi ile aksiyon adamı olmuştum nihayetinde.
Ferit yemeklere dokunmasa da ben epeydir sıcak bir sofraya oturmadığımdan hayli iştahlıydım lakin sofrada görmemiş gibi saldıran bir tek ben olunca eşlik etmesi için Ferit’e “Bu güzelim yemekleri neden yemiyorsun” diye sorduğumda diyette olduğunu öğrenmiştim. Yediğine, içtiğine dikkat edecekmiş ama bence bu emeğin hatırına diyet falan kalmamalıydı. Üzerimizde de giysiler. Kadın, benim beğenimden çok kocasının beğenisini ve ev sahibeliğinden gurur duymasını daha fazla isterdi sanki. Övülmek iyi hissettir insana diye düşünürken ve benim için keyifli geçen yemeğin bir yerinde Özge öyle bir konu açtı ki kapağı açık unutulmuş tuzluğun, o canım masanın her yerine boca etmiş gibi tat, tuz ve bulunduğum ortamı güzel bir randevu evi havasına sokan o etkileyici mayhoş, biraz kekremsi, tarçının zencefile bulaşmış aşk hali yok oluvermişti birden.
Nazlı ile görüşmüş, birkaç kez eve gelmiş bana bakmak için ayak üstü konuşmuşlar; ondan, benden vesaireden, aslında onu da çağıracakmış yemeğe ama bütün soğukluğu ve donukluğu ile Ferit engel olmuş araya girmek doğru olmaz diye. Erkeğin halinden erkek anlar nihayetinde[!!] Çağırmamayı uygun görmüşler, nişanlı olduğumuzu düşündüklerinden arayı yapmak için en azından benimle konuşup Nazlı ile görüşmemi sağlayacaklarmış falan filan. Kelimeler ağzından her zamanki sevecen, samimi, saflığından kırıtarak konuştuğunun farkında olmadan onu sevmemi, en sakin konuşmasında bile içinden yırtınarak konuşur hali ile öpüp koklamamı istediğini söylercesine çıksa da burnuma kalemi soktuğu yetmezmiş gibi bir de içinde kanırtıyordu resmen. Başka bir konu üzerine bu kadar cümle sarf etse çoktan kafamı bacaklarının arasına sokmuş veya “Çok konuşuyorsun” deyip ağzını tıkamış başı ellerimin arasında keyfime bakardım. Sesi ve müdahil olduğu konu, hınzır ve adi berberlerin yaptığı ağda şakasının acısı ile kulaklarımı kıvrandırdığı gibi acı veriyordu vermesine de üzerindeki bluz ve atletin altından parmaklarımın arasında sıkıştırarak kabardıklarında diş kıracak, sutyensiz memelerinin o mor uçlarının gözlerime çarpan belli belirsiz izleri acımı dindiriyordu. Bunların tadını bilen Ferit için benim varlığım da ona acı veriyordu, oysa şimdi bu sıkıcı yemek masasında oturmak yerine karısının yumuşak memelerini emmek, dişlemek elbette daha tercih edilebilir olmalıydı. Sanırım onları seyretmek de güzel olabilirdi muhteşem bir ev sahipliği de sergilenirdi. İki erkekten biri hayaller kurarken diğeri kadını birkaç saat sonra muhtemelen bu yemek masasının üzerinde “Sana kaç kere eve misafir çağırma demedim mi?” diye benim yerime sikecekti. “Hele yalnız bir erkek çağırıp hayallerine girme, kasıklarını patlatırcasına germe” diye devam edecekti çevirip domaltırken. Ancak bu şekilde becerilirdi Özge, bana öyle gelmişti. Bu saflığı karşısında gerçekler sadece bu şekilde kafasına sokulabilirdi.
Daldığım bu hayallerden, halden anlayan hem cinsimin araya girmesi ile sakin bir şekilde sorunlarımızı kendileri katalizör olmadan bizim aşmamız gerektiği konusunda hem fikir olduk. Ben ne denirse “he” diyen bir durumdaydım, zira konudan bir süreliğine kopmuştum.
Zoraki suskunluk sonrası Ferit’teki sıkıntı sofraya çökmüştü. Tabi Özge, kurduğu, aşıkları barıştırma oyununa katılmadığımdan mahsun bir çocuk gibi iyi niyet ve pişmanlığını göstermek için dudaklarını büzmüş, bu sefer yüzüne şapşallık katan şehla bakışları ile tadımız yerine gelsin babında geceyi sonlandıracak kahveyi ikram etmişti. Kızmıştım ama çok belli edememiştim, kadın hala içime sıcak sıcak akıyordu. Halden anlayan kocasının bu halleri anlamaması için gayret göstermiyor değildim, fırsatını bulduğumda yan gözle Özge’ye küçük ısırıklar atarken serin havayı ısıtacak bir iki espri vesaire ve Ferit’in yarın çıkacağı angarya iş gezisi için hazırlanma gerekliliği ile geceyi sonlandırmıştık.
Herkes evine çekildi. Sabah oldu daha doğrusu sabahın yarısındaydım. Pencereden bakınarak Ferit’i yolcu etmeye hazırlanıyordum. Ruhsal konfor güzel bir şeydi gerçekten, elbette rahat adamı bozan bir şeydi, adam olmak gibi bir amacım da kalmadığı için her şey güllük gülistanlıktı. Otoparktan çıkışını gördüm. Özge yoktu o da benim gibi pencereden yolcu etmişti anlaşılan Ferit’i.
Lise çıkışı gözleyen oğlanlar gibi pencereden ortalığı gözlüyordum, sıkıldım, sonra bahçede volta atmaya başladım. Bu kadar erken uyanamaz demiştim zaten. Ortalıkta görüneceği yoktu; son bir yıldır belli belirsiz, küçük dokunuşlarla ölçülü ya da baskılamaya çalıştığı buna rağmen bahar dalı tomurcukları gibi pıtır pıtır patlayıp engelleyemediği güzel kokular yayan çiçekler açması ile ruhunda, tavırlarında yaşadığı değişim evde gördüğüm ve bana doktor olduğumu hatırlatan hatırı sayılır ilaç ile anlaşılır duruma gelmişti. İlaçların etkisi olmalıydı, güzel rüyalara dalardın onlarla. Gerçi Ferit’in daha çok ihtiyacı var gibiydi. Bu suni durum sükutu hayal oldu biraz. O ölçülü teşvik eden ama bir türlü yolu açmayan nazlı, mahallemizin kızı havası ruhuna müdahale eden kimyasallar sebebiyleydi Özge’nin halleri.
Volta voltayı kovaladı yine de sığamadım siteye, keşke Zeliha Hanım’a bugün gelme demeseydim evet her şeye rağmen hain planlar vardı bir köşede. Nihayetinde beklemediğim bir şekilde dışarıdan geldiğini gördüm. Lise kapısında kızın önünde biten çocuk hali Özge’nin önüne düşürüverdi. Dizlerinin hemen üzerinde yukarılarının gizemindeki dozu daha da artıran, ışıldayan teninin güzel rengini dizinin altında ince bileklerine kadar bolca ortaya döken, buna rağmen etli baldırlarının güzelliği spor ayakkabılar ile örselenmiş, dökümlü biraz pileli bir etek, spor bir mont, çanta, isyankâr telleri ile sarı düz saçlar ve torba dolu elleriyle alışveriş şımarıklığının mutlu eden yorgunluğu vardı. Elbette karnı açıktı ve serçe parmağın bile sığmayacağı o küçük, şirinlik muskası göbek deliği ile gerinerek yine ortalıkta dolaşıyordu. El alemin ne diyeceğini umursamadan “Daireye çıkıyorum ben de” diyerek torbaların bir kısmın elinden aldım. Nazlı konusundan dolayı özür diler gibi bir hali olur falan diye doğrudan
“Ferit’i gördüm sabah çıkarken” diye lafa girdim.
O, sabah daha erken çıkmış, spora gitmiş, eh biraz özgür olacağından alış, veriş derken anca öğleni bulmuş olduğunu öğrendim. Şendi bunları anlatırken. Yolcu edecekmiş ama Ferit işlerine bakmasını isteyince o da günün tadını çıkarmış. Ben de onun tadını çıkarmayı çok istiyordum. Gözlerimin önünde olması için Akıntı çağanozu gibi yürüyordum yanında. Bakışlarımın üzerinde dolaştığını biliyordu ama dedim ya o mahallemizin kızı havalarını devam ettiriyordu, gözlerimin üzerinde bıraktığı izi takip ediyordu ve bir yerde çakışıyorduk karşılıklı. Meğer üzerinde tayt vs varmış ama eteği ve montu çok sevmiş, satın alınca hemencecik giymek istemiş o yüzden böyle uyumsuzmuş üstü diyerek bakışlarımı giyim kuşamının garipliğine ya da uyumsuzluğuna yönlendiriyordu kendince. Kuaföre de gidecekmiş ama o bir damlacık karnı acıkmış, akşamdan kalanları yerim diye aç biilaç perişan halde acele ile döndüğünü söyleyerek bakımsız saçlarını hercai kız muhabbeti ile açıklıyordu. Oysa gözlerimden bunlarla ilgili en ufak bir anlam çıkarması imkânsızdı, yeteneğine hayran kalmıştım. Tam bir kadındı siyasi, politik, diplomatik, ketum, zeki, sarışın ve sıcak.
“ Yoo oldukça iyi görünüyorsun “ dert etme dedim. Sıcaklığını korumak lazımdı. İlaçlara rağmen[!] akıcı bir zihni vardı aslında.
Binadan içeri girdik, asansöre girmeden “İstersen kahveye gel, toparlandıktan sonra, ben de güzel yemeklerine en azından kahve ile karşılık vermiş olurum, Nazlı’yı da konuşuruz” dedim.
Açıkçası bu sefer kahve değil Nazlı bahaneydi. Kahve için gelmesi kolay değildi ama Nazlı ve bizi birleştirme ile ilgili iyilik yapma şansı vermek gayet ikna edici olur diye kurgulamıştım voltalarımda.
“Etrafı toparlamam lazım, bir duşa da girsem iyi olur” deyince
Beklemek istememiştim. “Çıkacağım, kaç güne gelirim bilemem konuşsak iyi olur” diye ikna etmeye çalışırken; spordan, terlediğinden falan bahsedince asansörde hafif üzerine eğilip, kokusunu içime çekip “Harika kokuyorsun” demem gayet ikna edici olmuştu. Elindekileri bırakıp en azından üst baş değiştirip geleceğini söyledi.
Kapıyı açtığımda torbalar elinde yoktu ama Özge’nin geri kalan kısmı aynıydı, üst baş değişmemişti. Sadece bu sefer omuzları da gözlerime hoş geldin diyordu. Montu çıkarmıştı, gördüğümden beri deli gibi sıyırmayı istediğim etekle içeri buyur etmiştim. İçeri geçişini izlerken, bir gün önce asansörden baktığım gibi bu sefer bacaklarını da izleyerek bakıyordum. Salona doğru geçerken podyumdaki manken edası ile dönüp nezaketini göstermiş holden içeri patavatsızca girmeyip ona mihmandarlık etmemi beklemişti. İçeri aldım, temkinli bir acelecilikle kahveleri hazırlamak için mutfak tarafına geçtim, o da açık mutfağın bar havasındaki tezgâh taburelerine geçmişti ama kahveleri hazırlayınca şöyle oturalım diyerek iki gün önce Zeliha Hanım’ı kraliçe gibi oturtup bacaklarının arasına yumulduğum koltuğa oturttum. O zilli eteğin ne yapacağını çok merak ediyordum. Elbette limana yanaşan narin bir tekne gibi güzel kalçası koltuğa yerleşirken yelkenlerde yukarıya toplanmışlar dizlerinin yukarısındaki gizemi biraz daha göze sunar olmuşlardı. Bir an gözlerimin önüne Zeliha Hanım’ın, başımı derin vadisine ebediyete kadar gömercesine bastırması geldi. Bastırdıkça gövdesi üzerime kabarıyor, kalçası koltuktan ayrılıyor, yetmiyor bir yandan omuzumun üzerine attığı bacağı ile sırtıma bastırıyordu. İstediğini doyasıya yaşıyor, sırılsıklam suratımı kedi gibi yalayıp, öpüyor derin bir dehlizin sardığı gibi sarılarak alamadığı tüm nefesleri alıyordu. Aklımdan geçenleri dışarı vurmaktan çekinmiyordum, gözleri radar gibiydi ya da vücudunun her yerinde duyargalar vardı sanki, bakışlarım suçlu gibi hep enseleniyor ama devam ediyordu aklımda Zeliha Hanım ve şimdi yerinde olan Özge varken. Bacaklarını birbirine yapıştırmış yana doğru kaydırmış nazikçe oturuyordu.
Aklımdan geçen her şeyin farkındaydı ve evvelden konu komşu muhabbetlerinde takılıp kalan bu sefer derin o şehla bakışları ortaya çıkıyordu yavaş yavaş. Dile getirmek istemediğim, tatlılığına konduramadığım ya da içimdeki şeytanın düşündürdüğü isterik hale geliyordu.
Nazlı ne zaman geldi, ne dedi? Diye söze başladım.
Gerçekten Nazlı’yı mı konuşacağız dercesine baktı, başrolde olmalıydı bunu hissettirmişti. Sanırım bunda dolayı o kadar istekli cevap vermedi, “Tam hatırlamıyorum iki hafta falan oldu sanırım, seni merak etmiş “. Rol keserek oturduğum yerden kalktım köpek balığı gibi dolanmaya başladım “Epeydir sorun vardı aramızda ben biraz zaman istedim düşünmek için, ona karşı duygularımı tartmam gerekiyordu, anlaşılmamaktan ve soğukluğunda bıkmıştım” dedim. “Mağdur yavşak” diye bir ses geldi gaipten.
Yanındaki koltuğa geçtim manevramı tamamlamıştım. “Yavşak herif ne yapacaksan doğrudan yapsana ne dolanıp duruyorsun” diye devam etti yeniden, gaipten gelen ses. Elimdeki kahveyi sehpaya bıraktım.
“Aslında bu konuda bana çok yardımcı oldun biliyor musun; hep samimi, yapıcı gelirdin bana çatışmasız birisin. Şu iki gündür Nazlı’da aradığım şeyi buldum sayende sanırım” diyerek elimi, titremesi gittikçe artan dizlerinin üzerine koydum, bu sefer gözlerimi hiç kaçırmadım, başım eğik, dalmış gibi gözlerim bacaklarında, sabit bakıyordum. Başımı kaldırıp tirat çekecekmiş gibi yüzüne baktım “Serin mi? Titriyorsun, kombi kapalı açayım mı?” dedim. Üşümemişti içerisi yeterince sıcakmış. Elimi çekmedim yola çıkmıştım yapışık bacaklarının arasında içeri doğru ilerledim. İtiraz yoktu, yolu araladı, içerisi gittikçe ısınıyordu ama uyluklarından kasıklarına yaklaştıkça parmak uçlarım yanmaya başlamıştı, üzerine diktiğim bakışlarımdan utanmış gözlerini kapamıştı. Çok beyaz olmayan, hafif bronzluktaki bacakları gergin bir yumuşaklık içindeydi. Etini hafifçe ezerken isyan edercesine aynı dirilikte, geriye, eski haline geliyordu. Aslında kaba ve sertçe iç geçirtecek kadar avuçlamak geliyordu içimden ama kalan morlukları sürekli açıkta bıraktığı bacaklarında el aleme açıklaması zor olurdu muhtemelen. Teninde ufak ufak kabartılar oluşmuştu, o etlerin elimin altındaki bakire titremeleri anlatılacak gibi değildi. Hiç dokunulmamış gibiydiler ve sanki ilk kez ben aralıyordum onları. Daha önce üzerinde baskı görmemiş, bir erkeğin sahip olmasının bedensel ağırlığının ne olduğunu hissetmemiş, vadedilmiş toprakları ele geçirilmemiş bir vücut vardı önümde. Kasıklarının yanaklarına geldiğimde elim sanki bir nehrin kıyısından suya dalmış gibi oldu. “Tanrım bu ne hal Özge “dedim Sırılsıklamdı ve bunu yüksek sesle dile getirmiştim. Yandığını, uzun zamandır kimsenin dokunmadığını da oldukça yüksek ve biraz kinayeli bir ifade ile dile getirmiştim.
“Yapma” diye sızlandı, gergin bir iç geçiriş gibiydi.
-Neyi?
-Bunu.
-Neyi!!?
-Bunu işte, utandırma lütfen[!] ama devam et.
Diye inen bir ses tonu ve kısarak açtığı gözleri ile tekrar sızlandı
-Nazlı’yı sonra konuşuruz.
O an için kurabildiği son cümle oldu.
Koltuğa biraz daha yayıldı fetih için tüm kapıları sonuna kadar araladı. Elimi kıskaç gibi açıp o sulu ve kaynayan nehrin döküldüğü deltaya daldım. Özge’yi her şeyi ile kavradım.
8 notes
·
View notes
Text

Betül Tarıman /
LEZİZ BİR ŞEY
tüylenip de gitsinler dedi
bir var’a konsunlar
ya da sus büyüsün ebediyete kadar
içindeki kaya
çitler çektim etrafıma
sabrı deniyorum kusursuz
unuttum nasıldı
tamamlanma
kalktım hiçbir şeye dokunmadan
beyaz bir attı hırçın
omzumda biten yaprak
baharatlar ektim yanılgılarıma
hayretler içindeyim
daha güzel kokuyorum
her uyandıkça
yastığımın altına koyarak bir rüyâ
bu sabah ve her sabah
buraya buraya buraya
işaretler koyuyorum mesela
örtüyorum üzerimi yapraklarla
çünkü leziz bir şeyim ben
kendime ayırdığım parçalarımla
bu sabah ve her sabah
olmadık yerlerde
batıp batıp çıkıyorum kendime
küslük iyi bir şey değil ama
vardı insanla aramda
Betül Tarıman
(‘Bir Rüyâ için gerekli şeyler’ kitabından.)
#Betül Tarıman#yazar#kitap#edebiyat#kitapalıntıları#kitapalıntısı#şair#şiir#şiirler#şiirheryerde#keşfet
3 notes
·
View notes
Text

Seyahatnameler hangi yüzyılda yazılırsa yazılsın, Doğu ile Batı arasındaki mesafenin aklın alamayacağı kadar uzak olduğunu fark ettirir. Okurken o döneme gider, o anı yaşarsınız. Farklı kültürler, yemekler, insanlar, hikayeler, efsaneler… Dünyayı hala keşfedemediğimizi anlatır tüm bunlar. Doğu içe dönüktür, Batı ise dışa dönük. Doğu’ da bölgesel, yöresel lezzetlerde keskin majör ve minör tınılar çınlar. Doğu’daki kadınlarda beğenilme duygusu yemeklerindeki baharatlara karışır.�� Batılı‘ya göre Doğulu insan sanrılar içinde yaşar, Doğulu’ya göre de batılı insan zaaflara yenik düşmüştür. Doğuda baharatlar isteği, arzuyu anlatır, Batıda zenginliği.
( Demet Kurt Güngör, Dünyanın Tenine Dokunuş )
.
.
.
.
.
[ Ankara, Çankaya, Kızılay, 28.07.2021 ]
23 notes
·
View notes
Text
Toptan İçli Köfte: Toplu Lezzet, Geleneksel Tat
İçli köfte, Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olarak öne çıkar. Hem yapımı hem de sunumuyla özen gerektiren bu lezzet, özellikle toplu yemeklerde ve özel davetlerde tercih edilen bir seçenektir. Toptan içli köfte, büyük gruplara hitap eden, pratik ve lezzetli bir alternatif sunar.
Toptan İçli Köfte Nedir
Toptan içli köfte, genellikle büyük partiler, düğünler, doğum günü kutlamaları gibi etkinlikler için hazırlanan büyük boyutlu içli köfte anlamına gelir. Standart içli köfte büyüklüğünden daha büyük olarak yapılan toptan içli köfteler, kolayca servis edilebilir ve misafirler tarafından rahatça tüketilebilir.
Toptan İçli Köfte Nasıl Yapılır
Toptan içli köfte yapımı, geleneksel içli köfte tarifine benzer ancak ölçek büyüklüğü farklılık gösterir. İşte temel malzemeler ve yapılışı:
Malzemeler
İç harcı için; büyük boy ince bulgur, dana veya kuzu kıyma, soğan, baharatlar (kimyon, karabiber, pul biber), tuz.
Dış hamuru için; büyük boy ince bulgur, su, un.
Yapılışı
İlk olarak iç harcı hazırlanır. Büyük boy ince bulgur sıcak suyla ıslatılır ve şişmesi beklenir.
Kıyma, ince doğranmış soğan ve baharatlar eklenerek yoğrulur.
Hazırlanan iç harçtan ceviz büyüklüğünde parçalar alınır ve avuç içinde büyük boy içli köfte şekli verilir.
Dış hamuru hazırlamak için büyük boy ince bulgur, su ve un yoğrulur. Pürüzsüz bir hamur elde edilir.
Her bir büyük boy içli köfte, dış hamur ile kaplanarak şekillendirilir ve servis edilmeye hazır hale getirilir.
Toptan İçli Köfte Servisi ve Sunumu
Toptan içli köfteler genellikle büyük bir tepsi veya servis tabağında düzenlenir. Yanında limon dilimleri ve maydanoz yaprakları ile servis edilir. Misafirlerin rahatça alabileceği bir şekilde düzenlenen bu büyük boy içli köfteler, toplu yemeklerde pratik bir seçenek sunar.
Toptan içli köfte, geleneksel lezzeti büyük gruplara taşıyan özel bir seçenektir. Hem lezzetli hem de görsel olarak etkileyici olan bu büyük boy içli köfteler, özel günlerde ve toplu etkinliklerde sofralarınıza lezzet katmak için idealdir.

#toptan içli köfte#içli köfteci#içli köfte toptancıları#içli köfte imalatı#içli köfte imalatçıları#istanbul içli köfte imalatçıları
2 notes
·
View notes
Text
Carnitas Tarifi
New Post has been published on https://nepisirsek.net/carnitas-tarifi/
Carnitas Tarifi

Lezzetli Carnitas Nasıl Yapılır? Adım Adım Tarif!

Malzemeler
1 kg domuz eti (but veya sırt)
2 yemek kaşığı zeytinyağı
1 adet büyük soğan (doğranmış)
4 diş sarımsak (ezilmiş)
1 yemek kaşığı kimyon
1 yemek kaşığı kekik
2 adet portakal (suyu)
1 adet limon (suyu)
Tuz ve karabiber (isteğe bağlı)
Yapılışı
Eti Hazırlayın: Domuz etini büyük parçalar halinde kesin. Tuz ve karabiber ile çeşnilendirin.
Pişirme Tavasını Isıtın: Geniş bir tavada zeytinyağını ısıtın. Eti ekleyin ve her tarafını altın rengi alana kadar kavurun.
Soğan ve Sarımsağı Ekleyin: Doğranmış soğanı ve ezilmiş sarımsağı ekleyin. Soğanlar yumuşayana kadar pişirin.
Baharatları ve Suları Ekleyin: Kimyon, kekik, portakal ve limon suyunu ekleyin. İyice karıştırın.
Kısık Ateşte Pişirin: Karışımı kısık ateşte, kapak kapalı olarak 2-3 saat pişirin. Ara sıra karıştırmayı unutmayın.
Etin Dağılmasını Sağlayın: Pişen eti çatalla parçalayın. İsterseniz fırında 15 dakika daha kızartabilirsiniz.
Servis Önerileri
Carnitas’ı sıcak tortilla, avokado, salsa ve taze kişniş ile servis edebilirsiniz.
Besin Değerleri
Besin Değeri 100g İçin Kalori 250 kcal Protein 22 g Yağ 17 g Karbonhidrat 0 g Fiber 0 g
Carnitas İçin En İyi Malzemeler: Gizli İpuçlarıyla Tanışın!

Malzemelerde Seçici Olun
Carnitas tarifinizin lezzetini artırmak için doğru malzemeleri seçmek büyük önem taşır. İşte en iyi malzemeler ve gizli ipuçları:
Et Seçimi
Domuz Eti: En iyi sonuçlar için yağlı kısımlar tercih edilmelidir. But ve sırt etleri, zengin bir lezzet sunar.
Baharatlar ve Aromalar
Kimyon ve Kekik: Bu baharatlar, etin tadını derinleştirir. Özellikle kaliteli kimyon kullanmaya özen gösterin.
Asidik Malzemeler
Portakal ve Limon Suyu: Etin yumuşaması ve lezzetinin artması için asidik malzemeler ekleyin. Taze sıkılmış meyve suları tercih edilmelidir.
Ekstra İpuçları
Marine Etme: Etinizi birkaç saat, hatta bir gece önceden baharatlar ve asidik malzemelerle marine ederseniz, lezzeti daha yoğun olur.
Besin Değeri 100g İçin Kalori 250 kcal Protein 22 g Yağ 17 g Karbonhidrat 0 g Fiber 0 g
Carnitas’ı Şık Sunumlarla Sofralarınıza Taşıyın: Kreatif Fikirler!
Carnitas’ı Şık Sunumlarla Sofralarınıza Taşıyın
Carnitas, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda görsel zenginliğiyle de sofralarınızı süsleyebilir. İşte bu nefis yemeği şık bir şekilde sunmak için birkaç yaratıcı fikir:
1. Renkli Tortilla Tabakları
Carnitas’ı sunarken, farklı renklerdeki tortilla ekmekleri kullanarak görsel bir şölen oluşturabilirsiniz. Mavi, sarı ve kırmızı mısır tortilla ekmekleri, tabaklarınızda canlı bir görünüm yaratacaktır.
2. Mini Tacos
Küçük taco kabukları kullanarak, misafirlerinize mini carnitas taco’lar sunabilirsiniz. Her bir taco’nun içine taze avokado dilimleri, salsa ve kişniş ekleyerek zenginleştirin.
3. Şık Servis Tabağı
Geniş bir servis tabağına, pişirilmiş carnitas’ı yerleştirip etrafını limon dilimleri ve taze sebzelerle süsleyin. Bu, hem göz alıcı hem de iştah açıcı bir sunum olacaktır.
4. Kişisel Sunum Kapları
Her misafirin kendine özel bir sunum kabı olması için, küçük kaselerde carnitas ve yan malzemeleri sunabilirsiniz. Böylece herkes kendi damak zevkine göre istediği malzemeleri ekleyebilir.
5. Farklı Soslar ve Garnitürler
Yanında farklı soslar (guacamole, salsa, yoğurt) ve garnitürler (taze sebzeler, turşular) ile sunarak, misafirlerinizin farklı tatlar denemesini sağlayın.
Bileşen Değer Kalori 250 kcal Protein 22 g Yağ 17 g Karbonhidrat 0 g Fiber 0 g
#Asidik Malzemeler#Baharatlar ve Aromalar#besin değerleri#Carnitas İçin En İyi Malzemeler: Gizli İpuçlarıyla Tanışın!#carnitas tarifi#Et Seçimi#et yemekleri#lezzetli carnitas#Lezzetli Carnitas Nasıl Yapılır? Adım Adım Tarif!#malzemeler#Malzemelerde Seçici Olun#Meksika mutfağı#Servis Önerileri#Yapılışı#yemek tarifleri
0 notes
Text
Köfte Kalıbı Kullanarak Köfte Yapımı
Köfte Kalıbı Kullanarak Köfte Yapımı
Köfte kalıbı kullanarak köfte yapmak, hem pratik hem de lezzetli bir yöntemdir. Bu yöntem, köftelerin düzenli ve estetik bir şekilde şekillendirilmesine yardımcı olur. Ayrıca, köfteyi daha hızlı ve kolay bir şekilde hazırlamanıza da olanak tanır. İşte köfte kalıbı kullanarak köfte yapımıyla ilgili detaylı bir rehber:
Malzemeler:
500 gram dana kıyma
1 soğan (rendelenmiş)
2 diş sarımsak (isteğe bağlı, rendelenmiş)
Yarım su bardağı galeta unu veya ekmek içi
1 yumurta
Tuz, karabiber, kimyon (isteğe bağlı)
İsteğe bağlı olarak baharatlar (pul biber, kekik, nane vb.)
Yapılışı:
Malzemelerin Hazırlığı:
Soğanı rendeleyin.
Sarımsakları rendeleyin veya ezin.
Köfte harcını hazırlamak için dana kıymayı bir kaba alın.
Kıymanın üzerine rendelenmiş soğanı, sarımsağı, galeta ununu veya ekmek içini, yumurtayı, tuzu, karabiberi ve isteğe bağlı baharatları ekleyin.
Harmanlama:
Malzemeleri karıştırarak homojen bir kıvam elde edene kadar yoğurun. Yoğurma işlemi, köftenin daha lezzetli ve elastik bir dokuya sahip olmasını sağlar.
Köfte Kalıbı Kullanımı:
Hazırladığınız köfte harcını köfte kalıbına yerleştirin.
Kalıbın üzerine bastırarak köfteleri şekillendirin. Bu işlem, köftelerin düzenli ve aynı boyutta olmalarını sağlar.
Pişirme:
Şekillendirdiğiniz köfteleri yağlı kağıt serili bir tepsiye dizin veya ızgaraya yerleştirin.
Köfteleri önceden ısıtılmış ızgara veya fırında, üzerleri güzelce kızarana kadar pişirin. İsteğe bağlı olarak tavada da pişirebilirsiniz.
Servis:
Pişen köfteleri sıcak servis yapın. Yanında yoğurt, salata veya pilav gibi garnitürlerle servis edebilirsiniz.
Köfte kalıbı kullanmak, hem estetik bir sunum sağlar hem de köftelerin eşit şekilde pişmesine yardımcı olur. Bu pratik yöntemle, misafirlerinizi kolayca etkileyebilir ve lezzetli köftelerin keyfini çıkarabilirsiniz. Afiyet olsun!
#köftekalibi #kofte #meetball #köftepresi #köfteci #köfteyapimi #köftetarifi #köfteşekillendirme #mutfak #endustriyelmutfak
#köftekalibi#kofte#meetball#köftepresi#köfteci#köfteyapimi#köftetarifi#köfteşekillendirme#mutfak#endustriyelmutfak
2 notes
·
View notes
Text
yoğurt pulbiber bol tuz ve yöresel baharatlar ile güzel bi karışım yaptım ararsam açmayın
5 notes
·
View notes
Text
Bahar Aylarında Kullanabileceğiniz Aromalı Tütünler
Giriş
Bahar ayları, doğanın yeniden canlandığı, renklerin ve kokuların hayat bulduğu bir dönemdir. Bu mevsimde, dışarıda geçirilen zamanların keyfini artırmak için nargile tercih eden birçok insan bulunmaktadır. Nargile, hem sosyal bir aktivite hem de farklı tatları deneyimleme fırsatı sunar. Bahar aylarında kullanılabilecek aromalı tütünler, bu deneyimi daha da zenginleştirir. Peki hangi aromalı tütünler bahar aylarına https://penzu.com/p/ee0642284be291a2 en uygun? Bu yazıda, nargile tütünü çeşitleri ve özellikle bahar aylarında tercih edebileceğiniz aromalar hakkında detaylı bilgi vereceğiz.
Nargile Tütünü Nedir?
Nargile tütünü, su buharı aracılığıyla içilen bir tütün çeşididir. Genellikle tatlandırılmış ve çeşitli aromalarla zenginleştirilmiş olan bu tütün türü, kullanıcıya farklı deneyimler sunar. Nargile seti içerisinde kullanılan malzemeler ile birlikte, nargileyi daha eğlenceli hale getirir.
Nargile Tütünü Çeşitleri
Nargile tütünleri genellikle iki ana başlık altında toplanabilir: doğal ve aromalı tütünler. Aromalı tütünler, baharatlar, meyveler veya diğer doğal içeriklerle zenginleştirilirken, doğal tütünler daha saf bir tat sunar.
Aromalı Tütünlerin Özellikleri
Aromalı nargile tütünleri genellikle yoğun tatlara sahiptir ve çeşitli meyve veya şekerleme aromaları içerir. Bu tatlar, kullanıcıların damak zevkine göre değişiklik gösterir.

Bahar Aylarında Kullanabileceğiniz Aromalı Tütünler
Bahar aylarında kullanabileceğiniz bazı aromalı nargile tütünleri şunlardır:
youtube
1. Limon Aroması
Limonun ferahlatıcı etkisiyle dolu olan bu aroma, sıcak bahar günlerinde harika bir seçimdir.
Faydaları: Ferahlatıcı etkisi vardır. Sindirim sistemine yardımcı olabilir. 2. Çilek Aroması
Yaz mevsimini hatırlatan çilek aroması, tatlı severlerin favorisi olabilir.

Faydaları: Tatlı bir lezzet sunar. Sosyal ortamlarda popülerdir. 3. Nane Aroması
Serinletici özelliği ile bilinen nane aroması, baharın sıcak günlerinde ferahlatıcı bir seçenek olarak öne çıkar.
youtube
Faydaları: Ferahlama hissi verir. Solunum yollarını açabilir. 4. Elma Aroması
Elmanın hafif ve hoş tadı ile harmanlanan bu aroma, birçok kişinin tercihi olabilir.

Faydaları: Düşük kalorili bir seçenektir. Sağlıklı bir alternatif sunar. 5. Karpuz Aroması
Yazın vazgeçilmezi karpuzun serinletici etkisini taşıyan karpuz aroması da baharda tercih edilebilir.
Faydaları: Yüksek su içeriği sayesinde serinletici etkisi vardır. Tatlılığı ile damaklarda kalıcı iz bırakır. Nargile Takımı Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Nargile takımı alırken dikkat etmeniz gereken bazı noktalar vardır:
1. Nargilenin Malzeme Kalitesi
İyi bir nargile seti kaliteli malzemeden yapılmış olmalıdır. Cam veya metal malzemeler tercih edilmelidir.
youtube
2. Farklı Parça Seçenekleri
Nargilenizi kişiselleştirmek için farklı parçalar seçebilirsiniz; lüle, boru vb.
3. Fiyatlandırma
0 notes
Video
youtube
Acılı Ekşili Soğan Mezesi💯#salata #yemektarifleri #iftar #sahur #food #s... AÇIM AÇ! & BUGÜN NE PİŞİRELİM? Acılı Ekşili Soğan Mezesi 💯#salata #yemektarifleri #iftar #sahur AÇIM AÇ !! BUGÜN NE PİŞİRELİM ? 30 dakikada hazır AÇIM AÇ !! BUGÜN NE PİŞİRELİM ? #iftarmenüsü#iftar#SAHUR #sağliklibeslenme #doyurucutarifler #toktutantarifler #yemektarifleri #sağlikliyaşam #sağlikbeslen #anayemekler #yemektarifleri #meze tarifleri izle ,#nefis yemek tarifleri izle ,#kolay yemek tarifleri izle ,#etli yemek tarifleri izle ,#ana yemek tarifleri izle ,#yemek tarifleri #akşam yemeği izle ,#yemek tarifleri #aperatif izle ,#salata tarifleri,#balık tarifleri,#tavuk tarifleri #şifalı #çorba tarifleri #diyet #salata#yemektarifleri #pratiktarifler #lezzetbombası #mutfaktayım #shorts Tiktok @lalelisa.031 instegram @laleiii facebook Lale Gülüm https://www.youtube.com/channel/UCCSou5wUwuiMpkef3eMSNQg/?sub_confirmation=1 Lütfen 🍲YOUTUBE👩🏻🍳 Kanalıma 🥣ABONE OL Beğen PAYLAŞ🙏🏻🤩 🥣Acılı Ekşili Soğan Mezesi 💯 Menülerinizi Tamamlayacak Tarif! 🚀🔥🍲 👩🏻🍳ACILI, EKŞİLİ ve NEFİS! Böyle bir meze daha önce denedin mi? … Soğanın bambaşka bir hali! MENÜLERİNİZİ TAMAMLAYACAK tarif geliyor! … Soğanları doğra, tavaya al! … Baharatlar ve nar ekşisiyle lezzeti katla! … Müthiş bir aroma, harika bir kıvam! … Soğanlar yumuşayana kadar kavur! … Yoğurt, sarımsak ve mayonezi karıştır, mükemmel sosu hazırla! … Şimdi üzerine lezzet bombası soğanları ekle! … Bu tarif sofraların yıldızı olacak! Mutlaka denemelisin! … Tarifi kaydet, kanala ABONE OL ve beğenmeyi unutma! … Bu tarz mezeleri seviyorsan yorumlara yaz, hangisini yapalım?" 👩🏻🍳 AFİYET OLSUN. 🥗AÇIM AÇ !! BUGÜN NE PİŞİRELİM? 30 dakikada hazır https://www.youtube.com/channel/UCCSou5wUwuiMpkef3eMSNQg/?sub_confirmation=1 Lütfen 🍲YOUTUBE👩🏻🍳 Kanalıma 🥣ABONE OL Beğen PAYLAŞ🙏🏻🤩 Tiktok @lalelisa.031 instegram @laleiii facebook Lale Gülüm https://www.youtube.com/channel/UCCSou5wUwuiMpkef3eMSNQg/?sub_confirmation=1 Lütfen 🍲YOUTUBE👩🏻🍳 Kanalıma 🥣ABONE OL Beğen PAYLAŞ🙏🏻🤩 I'M HUNGRY I'M HUNGRY!! WHAT SHOULD WE COOK TODAY? Ready in 30 minutes I'M HUNGRY I'M HUNGRY!! WHAT SHOULD WE COOK TODAY? #iftarmenu#iftar#SAHUR #healthynourishment #satisfyingrecipes #fullrecipes #recipes #healthyliving #healthynourishment #maindishes #recipes #watchappetizer recipes,#watch delicious recipes,#watch easy recipes,#watch meaty recipes,#watch main dish recipes,#food recipes #watch dinner,#food recipes #watch snacks,#salad recipes,#fish recipes,#chicken recipes #healing #soup recipes #diet #salad#recipes #practicalrecipes #flavorbomb #iaminthekitchen #shorts Tiktok @lalelisa.031 instegram @laleiii facebook Lale Gülüm https://www.youtube.com/channel/UCCSou5wUwuiMpkef3eMSNQg/?sub_confirmation=1 Please 🍲YOUTUBE👩🏻🍳 SUBSCRIBE to my channel 🥣 Like SHARE🙏🏻🤩 🥣Hot and Sour Onion Appetizer 💯 A Recipe That Will Complete Your Menus! 🚀🔥🍲 👩🏻🍳HOT, SOUR and DELICIOUS! Have you tried an appetizer like this before? … A completely different form of onion! Here comes the recipe that will COMPLETE YOUR MENUS! … Chop the onions, put them in the pan! … Double the flavor with spices and pomegranate syrup! … A great aroma, a great consistency! … Fry until the onions soften! … Mix the yogurt, garlic and mayonnaise, prepare the perfect sauce! … Now add the flavor bomb onions on top! … This recipe will be the star of the table! You should definitely try it! … Save the recipe, SUBSCRIBE to the channel and don't forget to like it! … If you like these kinds of appetizers, write in the comments, which one should we make?" 👩🏻🍳 ENJOY. 🥗I'M HUNGRY I'M HUNGRY!! WHAT SHOULD WE COOK TODAY? Ready in 30 minutes https://www.youtube.com/channel/UCCSou5wUwuiMpkef3eMSNQg/?sub_confirmation=1 Please 🍲YOUTUBE👩🏻🍳 SUBSCRIBE to my channel 🥣 Like SHARE🙏🏻🤩 Tiktok @lalelisa.031 instegram @laleiii facebook Lale Gülüm https://www.youtube.com/channel/UCCSou5wUwuiMpkef3eMSNQg/?sub_confirmation=1 Please 🍲YOUTUBE👩🏻🍳 My Channel 🥣 SUBSCRIBE Like SHARE🙏🏻🤩
0 notes
Text
Aromalı Tütün Seçimi ve Kullanımı Üzerine İpuçları
Giriş: Nargile Kültürü ve Aromalı Tütün
Nargile, tarih boyunca birçok kültürde sosyal bir etkinlik olarak yer almıştır. Günümüzde ise nargile kullanımı, hem gençler hem de yetişkinler arasında popüler bir hobi haline gelmiştir. Bu yazıda, aromalı tütün seçimi ve kullanımı hakkında detaylı bilgilere ulaşacaksınız. Nargile tutkunları için tütün çeşitleri, nargile seti seçimi, kömür kullanımı gibi konulara https://jsbin.com/faxecorena derinlemesine bakacağız.
Aromalı Tütün Seçimi ve Kullanımı Üzerine İpuçları
Nargile tütünü seçiminde dikkat edilmesi gereken birçok faktör vardır. Aromalı tütün, nargilenizin tadını zenginleştirir ve deneyiminizi daha keyifli hale getirir. Ancak doğru aromayı seçmek önemlidir. Peki, hangi aromalar tercih edilmeli? İşte bu konuda bazı ipuçları:
youtube
1. Aromalı Tütün Çeşitleri Nelerdir?
Aromalı tütün çeşitleri oldukça geniştir. Farklı tatlar denemek isteyenler için aşağıdaki popüler aromaları incelemek faydalı olacaktır:
Meyve Aromaları: Elma, nar, çilek gibi meyve aromaları, genellikle tatlı ve ferahlatıcı etkileriyle tercih edilir. Şekerleme Aromaları: Sakız veya şeker aroması gibi seçenekler tatlı bir deneyim sunar. Tropical Aromalar: Ananas veya mango gibi tropik meyvelerle zenginleştirilmiş tütünler. Baharatlı Aromalar: Tarçın veya vanilya gibi baharatlar ile harmanlanmış tütünler. 2. Nargile Takımı Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Nargile takımları arasında seçim yaparken dikkat etmeniz gereken bazı önemli unsurlar bulunmaktadır:
Kalite: Yüksek kaliteli malzemeden üretilmiş nargile takımları uzun ömürlüdür. Büyüklük: Nargilenizin boyutu, duman yoğunluğunu etkileyebilir. Fiyat Aralığı: Bütçenize uygun bir nargile seti seçmelisiniz. 3. Nargile Kömürü Nasıl Seçilmelidir?
Nargilenin tadını belirleyen unsurlardan biri de kömürdür. Doğru kömür seçimi yapmak için şu noktalara dikkat edin:
Kömür Türü: Doğal kömür mü yoksa preslenmiş kömür mü tercih ediyorsunuz? Yanma Süresi: Uzun süre yanabilen kömürler genellikle daha iyidir. 4. Nargile Nasıl Hazırlanır?
Nargilenizi hazırlarken izlemeniz gereken adımlar şunlardır:
Nargilenizin su haznesini doldurun. Lüleyi (tütün yerini) doğru bir şekilde yerleştirin. Tütünü lülenin içine nazikçe yerleştirin; aşırı sıkıştırmamaya dikkat edin. Kömürü yerleştirerek nargilenizi hazır hale getirin. 5. Nargile İçerken Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
Nargile içmenin keyfini çıkarırken bazı hususlara dikkat etmek gerekir:
Yavaşça çekin: Hızlı çekim dumanın kalitesini düşürebilir. Sık sık ara vermek: Uzun süre duman çekmek sağlığınıza zarar verebilir. 6. Nargile Zararlı mı? Sağlık Açısından Riskler Nelerdir?
Nargilenin sağlık üzerindeki etkileri üzerine pek çok tartışma yapılmaktadır:
youtube
Uzun vadede akciğer sağlığına olumsuz etkileri olabilir. Pasif içicilik riski taşır; başkalarının yanında içmek zararlıdır. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Aromalı tütün nası
0 notes