#et yemekleri
Explore tagged Tumblr posts
proveganda · 5 months ago
Text
10 notes · View notes
kevserinmutfagi · 19 days ago
Text
Tavada Et Kapama Tarifi
Tavada Et Kapama: Lezzet ve Pratiklik Bir Arada Et ve pirinç, Türk mutfağının en sevilen lezzetlerini ortaya çıkaran iki malzemedir. Yine bu muhteşem ikiliyi bir araya getiren bu tarif hem doyurucu hem de besleyici olan bu tarif, özellikle özel misafir sofralarında tercih edilebilecek bir ana yemek olmanın yanı sıra günlük yemek menülerine de rahatlıkla eklenebilir. Malzeme Seçimi ve…
0 notes
bugunnepisirsek · 1 month ago
Text
Carnitas Tarifi
New Post has been published on https://nepisirsek.net/carnitas-tarifi/
Carnitas Tarifi
Tumblr media
Lezzetli Carnitas Nasıl Yapılır? Adım Adım Tarif!
Tumblr media
Malzemeler
1 kg domuz eti (but veya sırt)
2 yemek kaşığı zeytinyağı
1 adet büyük soğan (doğranmış)
4 diş sarımsak (ezilmiş)
1 yemek kaşığı kimyon
1 yemek kaşığı kekik
2 adet portakal (suyu)
1 adet limon (suyu)
Tuz ve karabiber (isteğe bağlı)
Yapılışı
Eti Hazırlayın: Domuz etini büyük parçalar halinde kesin. Tuz ve karabiber ile çeşnilendirin.
Pişirme Tavasını Isıtın: Geniş bir tavada zeytinyağını ısıtın. Eti ekleyin ve her tarafını altın rengi alana kadar kavurun.
Soğan ve Sarımsağı Ekleyin: Doğranmış soğanı ve ezilmiş sarımsağı ekleyin. Soğanlar yumuşayana kadar pişirin.
Baharatları ve Suları Ekleyin: Kimyon, kekik, portakal ve limon suyunu ekleyin. İyice karıştırın.
Kısık Ateşte Pişirin: Karışımı kısık ateşte, kapak kapalı olarak 2-3 saat pişirin. Ara sıra karıştırmayı unutmayın.
Etin Dağılmasını Sağlayın: Pişen eti çatalla parçalayın. İsterseniz fırında 15 dakika daha kızartabilirsiniz.
Servis Önerileri
Carnitas’ı sıcak tortilla, avokado, salsa ve taze kişniş ile servis edebilirsiniz.
Besin Değerleri
Besin Değeri 100g İçin Kalori 250 kcal Protein 22 g Yağ 17 g Karbonhidrat 0 g Fiber 0 g
Carnitas İçin En İyi Malzemeler: Gizli İpuçlarıyla Tanışın!
Tumblr media
Malzemelerde Seçici Olun
Carnitas tarifinizin lezzetini artırmak için doğru malzemeleri seçmek büyük önem taşır. İşte en iyi malzemeler ve gizli ipuçları:
Et Seçimi
Domuz Eti: En iyi sonuçlar için yağlı kısımlar tercih edilmelidir. But ve sırt etleri, zengin bir lezzet sunar.
Baharatlar ve Aromalar
Kimyon ve Kekik: Bu baharatlar, etin tadını derinleştirir. Özellikle kaliteli kimyon kullanmaya özen gösterin.
Asidik Malzemeler
Portakal ve Limon Suyu: Etin yumuşaması ve lezzetinin artması için asidik malzemeler ekleyin. Taze sıkılmış meyve suları tercih edilmelidir.
Ekstra İpuçları
Marine Etme: Etinizi birkaç saat, hatta bir gece önceden baharatlar ve asidik malzemelerle marine ederseniz, lezzeti daha yoğun olur.
Besin Değeri 100g İçin Kalori 250 kcal Protein 22 g Yağ 17 g Karbonhidrat 0 g Fiber 0 g
Carnitas’ı Şık Sunumlarla Sofralarınıza Taşıyın: Kreatif Fikirler!
Carnitas’ı Şık Sunumlarla Sofralarınıza Taşıyın
Carnitas, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda görsel zenginliğiyle de sofralarınızı süsleyebilir. İşte bu nefis yemeği şık bir şekilde sunmak için birkaç yaratıcı fikir:
1. Renkli Tortilla Tabakları
Carnitas’ı sunarken, farklı renklerdeki tortilla ekmekleri kullanarak görsel bir şölen oluşturabilirsiniz. Mavi, sarı ve kırmızı mısır tortilla ekmekleri, tabaklarınızda canlı bir görünüm yaratacaktır.
2. Mini Tacos
Küçük taco kabukları kullanarak, misafirlerinize mini carnitas taco’lar sunabilirsiniz. Her bir taco’nun içine taze avokado dilimleri, salsa ve kişniş ekleyerek zenginleştirin.
3. Şık Servis Tabağı
Geniş bir servis tabağına, pişirilmiş carnitas’ı yerleştirip etrafını limon dilimleri ve taze sebzelerle süsleyin. Bu, hem göz alıcı hem de iştah açıcı bir sunum olacaktır.
4. Kişisel Sunum Kapları
Her misafirin kendine özel bir sunum kabı olması için, küçük kaselerde carnitas ve yan malzemeleri sunabilirsiniz. Böylece herkes kendi damak zevkine göre istediği malzemeleri ekleyebilir.
5. Farklı Soslar ve Garnitürler
Yanında farklı soslar (guacamole, salsa, yoğurt) ve garnitürler (taze sebzeler, turşular) ile sunarak, misafirlerinizin farklı tatlar denemesini sağlayın.
Bileşen Değer Kalori 250 kcal Protein 22 g Yağ 17 g Karbonhidrat 0 g Fiber 0 g
0 notes
sevgininsofrasi · 1 year ago
Video
youtube
Lezzetli yumuşacık Antrikot pişirmenin püf noktaları! Sebzeli Antrikot y...
0 notes
gezibiletim · 1 year ago
Text
Çankırı'nın Yöresel Meşhur Yemekleri! Çankırı Lezzet Turu!
Çankırı’nın lezzetli mutfağını keşfedin! Çankırı’nın Yöresel Meşhur Yemekleri yazımızda Çankırı Kâzı, Sarımsaklı Et, Tutmaç Çorbası ve daha birçok yöresel yemeğin tarifini ve hikayesini bulabilirsiniz. Anadolu’nun kalbinde yer alan Çankırı, tarihi ve doğal güzellikleri ile her yıl turistlerin ilgisini çeken bir şehir. Çankırı’nın zengin kültürü sadece tarihi ve doğal güzellikleri ile sınırlı…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
hataysekshikayelerisblog · 2 years ago
Text
Genç Sevgilim Götten Manyak Zevk Alıyordu! (Mert 41 Y., Zonguldak)
Merhaba 31'ciler, ben Mert. 41 yaşındayım. Zonguldak'ta yaşıyorum. Anlatacağım hikaye bundan 4 sene önce Ekim ayında başladı. Yaşadığım ilçe 25 bin nüfuslu küçük bir sehir. Ben muhasebecilik yapıyorum. Çevremde sevilen sayılan gözde bir bekardım o zamanlar. Kızlarla ufak ama ciddi olmayan birkaç maceram olmuştu. Ta ki 23 yaşındaki Merve'yle tanışana dek. Merve tam bir esmer bomba. Minyon tipli 1.55 boyunda, 49 kiloda tam bir afet. Düz uzun simsiyah saçları beline kadar gelir. Dolgun dudaklar, harika bir yüz, ince bel, dolgun kalça ve biçimli bacaklar.
Merve'yle tanıştığımda doktor yanında sekreter olarak çalışıyordu. Zamanla yakınlaştık ve sevgili olduk. Çok sexy bir kızdı. Her bulduğumuz yerde otelde, büromda, arabada sevişiyorduk. Bakire olduğu için oral ve anal seksten başka şansımız yoktu. Ama bana o kadar güzel oral seks yapıyordu ki, bakire olduğuna inanamıyordum. Sikimi yalayışı, ağzına boşaldığımda hiç iğrenmemesi çok tecrübeli olduğunu düşündürücüydü, ama açıkcası bu beni çıldırtıyordu. Sevişirken ona çok nazik davranıyordum, kıyamıyordum. Ama kendisi, "Götten istiyorum!" diyerek ilk adımı atmıştı.
Ben onu götünden sikerken, Merve o kadar manyak zevk alıyordu ki, onu götünden sikilmeye kimin alıştırdığını merak ediyordum. Sorduğumda, "Soru sorma, devam et!" demişti. 23 yaşında bir kızın bu kadar tecrübeli olması kafamı karıştırıyordu, ama itiraf da etmiyordu. Daha öpüşürken ıslanıyordu ve amı vıcık vıcık oluyordu.
Onu o kadar çok kıskanıyordum ki, bu kıskançlık bana farklı zevkler hayal ettiriyordu. Merve'nin başka erkekler tarafından öpüldüğünü, okşandığını, götünden sikildiğini, ağzına fışkırtıldığını düşündükçe çıldırıyordum. Ama bu kıskançlık aynı zamanda bana kahredici bir zevk veriyordu. Tıpkı bir pørnø yıldızı gibi sevişiyordu. Bir erkek veya erkekler Merve'ye o kadar çok şey öğretmişlerdi ki, o da başka erkeklerden öğrendiklerini benim üzerimde uyguluyordu.
Onu tatmin edemediğimde kızıyor, "Böyle olmuyor, biz en iyisi ayrılalım!" diyerek yetersizliğimi yüzüme vuruyordu. Hayal gücümün çalışması artık beni bile korkutuyordu. Başka erkeklerle konuşurken gülümsemesi bile kıskançlık duygularımı kabartıyordu. Ama gurur yapıp kıskandığımı belli etmiyordum.
Bir gece Bara gittik. Kalabalık bir gruptuk ve gruptaki kızlardan birinin doğumgünüydü. O gün tartışmıştık ve bana soğuk davranıyordu. Kısa eteği ve uzun çizmeleriyle her zamanki gibi tam bir afetti. Arkadaşlarıyla gözümün önünde eğlendi, kıvırta kıvırta oynadı dans etti. Ben sadece izledim. Tabi Barda bulunan bütün erkekler de gözleriyle yiyip bitirdiler Merve'yi. O kadar kıskandım ki, kalbim gümbür gümbür atıyordu. O gece alkol aldı ve ben onu arabanın içinde tenha bir yol kenarında götünden siktim.
Alkol aldığında o kadar kolay havaya giriyordu ki, anında sekse hazır hale geliyodu. Bu beni korkutuyordu. Çünkü bir keresinde bir itirafta bulunmuştu. Daha sevgili bile değilken sadece arkadaşken, Amasra'ya balık yemeğe gitmiştik. Orda iki bira içmişti. Sevgili olduktan sonra, "Eğer o akşam Amasra'dan dönerken bana dokunsaydın sana karşılık verirdim!" diye itiraf etmişti. Alkolün kendi üzerindeki bu azdırıcı ve yoldan çıkarıcı etkisini çok iyi bilmesine rağmen ısrarla içmek ve kendini kaybetmek istiyordu. Benim yanımdayken sorun yoktu, istediği kadar içebilirdi, ama ya benim olmadığım ortamlarda içerse? Bu düşünce beni çıldırma noktasına getiriyordu.
Bir ara, ilaç mümessili olacağım diye tutturdu. Aslında beni çıldırtmak için yaptığını biliyordum. Başarıyordu da. Kıskançlık içimi kavurduğunda dışa vuramıyordum, susuyordum, ama donup kalıyordum, yine de kızdığımı anlıyor, bundan müthiş bir zevk alıyor, bana yüklenmekten zevk alıyordu. İlaç mümessili olmak konusundaki ısrarlarına dayanamadım ve kabul ettim. Yüzüme en çıldırtıcı ve çapkın gülümsemesiyle bakıp, "Ama sürekli seyahat halinde olacağım, otellerde kalacağım, toplantılardan sonra akşam yemekleri oluyor, alkol almak zorunda kalacağım, bunları kabullenebilecek misin?" diye sordu. Tam can evindem vurmuştu.
İlişkimiz 8 aydır sürüyordu. Merve'nin belirsiz ve beni kıskançlık krizlerine sokan davranışları yüzünden kavgalı, ayrılmalı-barışmalı, fırtınalı bir ilişki olmuştu. Ama ikimiz de birbirimizden ayrı yapamıyorduk.
Ben tam bir tutkuyla resmen hipnotize olmuştum. Seviyordum ve aşkından ölüyordum, gözüm hiçbir şeyi görmüyordu. Olumsuzlukları, tereddütlerimi, herşeyi kenara atıp Merve'ye evlenme teklif ettim. Beni reddetti. Bir süre sonra teklifimi tekrar ettim, korktuğunu, yaşadığımız şehirde mutlu olamayacağımızı, büyük şehire taşınırsak kabul edebileceğini söyledi. Ama işim nedeniyle benim gitmem mümkün değildi.
İlişkimizin ciddiye binmesiyle, özellikle evlilik teklifinden sonra Merve'de bir değişiklik oldu. Bana, "Bir kız sarhoşken ilişkiye girse bekaretini kaybettiğini anlayabilir mi?" gibi saçma şeyler sormaya başladı. Eski erkek arkadaşıyla alkollüyken seviştiklerini, hiçbir şey hatırlamadığını, erkek arkadaşına sorduğunda bekaretine zarar vermediğini, sadece anal yaptıklarını anlattığından bahsetti.
Anladığım şuydu, Merve aslında bakire değildi ve bana bunu baştan söyleyemediği için sarhoşken sevişme hikayesi uyduruyordu. Ona, bekaretin benim için önemi olmadığını, bakire olsun olmasın onu sevdiğimi, evlenmek istediğimi söylememe rağmen, hikayesinde ısrar etti. Şüphelendim ve bilgisayarının ayarlarını değiştirip Chat sohbetlerini gizli dosyaya kaydedecek şekilde ayarladım. Birkaç gün sonra herşeyi öğrendim. Üniversitedeki eski erkek arkadaşıyla ortak arkadaşları olan bir başka erkekle sohbetini okudum. Başka bir erkeğe en gizli sırrını o kadar rahat itiraf ediyordu ki. Eski erkek arkadaşıyla sevişirken bekaretini kazayla nasıl kaybettiğini, sonra da olan oldu diye erkek arkadaşının evine taşınmasını, aylarca karı-koca gibi aynı evde birlikte nasıl yaşadıklarını yazmıştı...
Satırları okurken donup kaldığımı, bir süre nefes alamadığımı, müthiş bir acı çektiğimi hatırlıyorum. Ama aynı zamanda sikimin kazık gibi sertleştigini, kıskançlık ve zevk karışımının uyuşturucu gibi içimi yaktığını hatırlıyorum. Dayanamayıp sikimi çıkardım ve 31 çekmeye başladım. Merve'nin, benim biricik sevgilimin, o harika kızın bekaretini kaybederken attığı çığlıkları, başka bir erkeğin altında sikilirken aldığı zevki, ağzını dolduran başka bir yarrağı nasıl boşalttığını hayal ederek masturbasyon yaptım. Boşalmam yarım saat sürdü.
Yüzüne vurmadım, kendiliğinden itiraf etmesini bekledim. Bakireliğin benim için önemi olmadığını her fırsatta söyledim. Ama bunları yaşadığını itiraf edemedi, bana güvenemedi.
Birkaç gün sonra Chat kayıtlarında, İstanbul'da yaşayan bir kız arkadaşıyla yaptığı sohbeti okudum. Kız arkadaşı, Merve'ye, yanında çalıştığı doktoru soruyordu! Meğerse Merve'nin, yanında çalıştığı doktorla ilişkisi varmış, ve ben bunu yine Chat kayıtlarından öğreniyordum. Kararımı verdim, Merve'den ayrılacaktım. Onu unutabileceğime kendimi ikna etmek için Ereğli'ye gittim. Orada bir çiftle buluştum. Kocasıyla birlikte kadını siktik. Müthiş seks dolu bir maceraydı. Kendimce Merve'nin bana söylediği yalanların intikamını almıştım.
Ayrılma kararını söylediğimde elindeki tek silahı yani seksi kullanmaya kalktı. Bana müthiş bir oral seks yaptı, "Tamam evlenelim, kabul ediyorum!" dedi. Ama ben, "Artık çok geç!" dedim. Yine de bildiklerimi yüzüne vurmadım. Merve halen, beni çok oyaladığı için ve evlilik teklifini reddettiğim için ayrıldığımı zannediyor.
Şimdi başka birisiyle evliyim. Ama evliliğim çatırdıyor. Çünkü karım çok düzgün ve ahlaklı bir kadın. Ben böyle kadınlarla yapamayacağımı öğrendim. Bana Merve gibi seksi seven ve yaramaz kadınlar lazım. Karımdan boşanacağım ve Merve'yi bulup, dizlerimin üzerine çöküp benimle evlenmesi için yalvaracağım. Beni kıskançlıktan delirtmesi için tüm hayatımı ayaklarının altına sermeye hazırım.
[Mert]
126 notes · View notes
pilavciizmirusta · 18 days ago
Text
Pilavcı
Mobil Pilavcı Paşalı Usta, İstanbul'un lezzetli sokak yemekleri arasında yerini almış ve her damak tadına hitap eden nefis pilavlarıyla tanınan bir markadır. Paşalı Usta, geleneksel pilav yapımını modern bir dokunuşla harmanlayarak, müşterilerine benzersiz bir lezzet deneyimi sunuyor. Özellikle kırmızı et, tavuk ve sebze çeşitleriyle hazırlanan pilavlar, taze ve kaliteli malzemelerle yapılmaktadır. Her bir tabağa özenle ve hijyenik koşullarda hazırlanarak, sıcak servis edilir.
Mobil Pilavcı Paşalı Usta
Mobil servis sunan Paşalı Usta, sadece bir dükkan değil, müşterilerinin bulunduğu her noktada hizmet vermek için araçlarıyla ve pilavcı ekipleriyle seferber olur. Bu sayede, yoğun iş temposu içinde bile evinizin veya ofisinizin rahatlığında lezzetli pilavlara ulaşabilirsiniz. Ayrıca, Paşalı Usta'nın menüsünde her türlü damak zevkine hitap eden seçenekler bulunur. Adana, Bursa gibi şehirlerde de hizmet veren bu mobil pilavcı, pilav severler için pratik ve kaliteli bir tercih haline gelmiştir.
Tumblr media
Telefon (05312906437) numarasını arayarak, Paşalı Usta'nın özel pilavlarını keşfetmek için hemen sipariş verebilirsiniz. Lezzetli ve hızlı hizmetin adresi olan Mobil İzmir pilavcı Paşalı Usta, her zaman taze ve doyurucu seçenekler sunmaktadır.
5 notes · View notes
sillagen · 1 year ago
Text
Sebze yemeklerine et konulmasını safi israf olarak görüyorum. Et et olarak yenmeli. Swbze yemekleri zeytinyağlı cok güzel oluyor. Ailem ise tam bir etobur her şeye et katmalı her şeye.
37 notes · View notes
seyyahe-iavare · 2 years ago
Text
Bir kez daha anladım ki benim kocamda misafire yapılabilecek yemek bilgisi sıfır. Ne yapayım sence diyorum türlü yap diyo. Ben bunu daha önce beş çayına gelecek arkadaşlarıma ne yapalım diye sorduğumda kuru fasulye yap demesinden anlamalıydım 🤦🏾‍♀️Bu tarafın kültürü mü böyle acaba bizde misafir ağırlamak çok önemlidir hele ki evine ilk kez geliyor ve yanında yabancı misafir de getiriyorsa ağır et yemekleri yapılır türlüdür taze fasulyedir bunlar yancı olarak yapılır
33 notes · View notes
proveganda · 5 months ago
Text
7 notes · View notes
kevserinmutfagi · 3 months ago
Text
Özbek Şaşlık Tarifi
Özbek Şaşlık Tarifi: Mangal Başında Bir Orta Asya Klasiği Şaşlık bütün Orta Asya ülkeleri, Rusya ve Türkiye’nin doğu ve güney doğusunda yapılan bir yemektir. Mangal keyfinin vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan Özbek Şaşlık, etin en doğal ve enfes halini ortaya çıkaran geleneksel bir tariftir. Orta Asya mutfağının zengin baharatlarıyla harmanlanan bu lezzet tadını bu baharatların yanı sıra mangal…
0 notes
s13579 · 5 months ago
Text
Ne yemeği seviyorsunuz ben et yemekleri seviyorum
2 notes · View notes
tsuyoiji · 7 months ago
Text
"sürekli yemeği soğutuyorsunuz!" ash yine deli sikmiş gibi bağırmaya başladı. asla yemekleri zamanında yediremiyordu gruba.
"bu ne ses ya..." zolita kafasını kaldırdı ve çadırdan dışarı baktı, ash'i gören zolita 'yine bu' diyerek uyumaya devam etti.
herkes masanın başına oturdu, kuş cıvıltıları eşliğinde yemek yiyorlardı. "ben bu kuşları yiyeceğim, daha rahatsız edici bir şey olmamazdı." mavi mutsuz bir şekilde söylendi.
"ne?" rudy ona döndü.
"yok bir şey, üşüdüm resmen sıcak hava da, ryo bütün battaniyeyi kendi aldı." mavi, ryo'ya baktı.
"ne var be? hasta olsan da ben iyileştireceğim zaten."
"ne boş yaptınız..." soul göz devirdi.
"herkes çok gergin..." suji, carlis'in kulağına fısıldadı.
"suji biraz ormanı mı keşfetsek, olduğumuz yerde kalmayalım." ash meraklı bir şekilde suji'ye döndü.
"tabii ki! bizle gelmek isteyen var mı?" suji sofraya döndü.
soul ve ryo el kaldırmış beklerken diğerleri ilgisiz bir şekilde yemek yemeye devam ediyordu. kimin gitmek isteyip istemediği anlaşılmıştı. yemekler bittikten sonra sofrayı hep beraber kaldırdılar. mavi resim çiziyor, zolita uyuyor, rudy ve carlisle oyun oynuyor, aeri diğerlerinin adının olduğu bir liste hazırlayıp onları tanımaya çalışıyordu.
"suji ne diyorsun şunları toplasak ev falan yapar mıyız?" ash gülerek suji'ye baktı.
"ash hadi ama, minecraft'ta değiliz!" suji, ash'ın omzuna hafifçe vurdu. sohbet ederek yollarına devam ediyorlardı. soul ve ryo ise arkada kendi kendilerine bir şeyler konuşuyorlardı. ryo, ash'in koluna girdi.
"sevgilimmm, bugün de çok yakışıklısın."
"sen daha çok ryo'm."
"aşığım sana ash'im, çok özlemişim, bir gece ayrı kalmıştım sadece."
"sensiz bir gece çok kötüydü ryo... emin ol bende aynılarını düşündüm."
"minecraft oynamadığın için isyan etmedin yani? beni düşündün.. vay be."
"hep seni düşünürüm ki prenses."
"eehh yeter be, ne bu mıç mıç hareketler gidin köşe de yaşayın ilişkinizi." suji iğrenerek baktı çifte.
"eee neden soul'la kol kola değilsiniz siz de, hem ayrılmamış olursunuz." ash yan gözle baktı.
suji arkasını döndü. arkasında soul'u göremediğinde telaşlanmıştı. yoktu.
"soul... soul, soul nerde?"
"yanımızdaydı ama..." ryo etrafa bakarak cevap verdi.
suji, ryo ve ash'in yanından ayrılarak koşmaya başladı. "soul, soul! nerde bu çocuk çıldıracağım." halen koşarak bağırmaya devam ediyordu. yer yarılmış içine girmiş gibiydi. ardından sislerin arasında bir beden gördü. "soul, soul!" koşa koşa yanına gitti. bileğinden tutarak onu kendine çevirdi. "soul, ağladın mı, nereye gidiyorsun?". soul hemen tekrardan arkasına baktı.
"suji.. o gitmiş, ağlayacağım."
"kim soul kim?"
"bir çocuk geldi yanıma, ağaçların arasından 'bana yardım eder misin lütfen' dedi. onun peşine takıldım. hızlanmaya başladı. halen giderken yardım et diyordu. kötü gözüküyordu. gitti suji, sen gelirken yavaşlamıştı ama birdenbire gözlerimin önünden kayboldu. bir şey mi oldu?.." gözleri dolmuştu esmer çocuğun. suji yüzünü elleri arasına aldı soul'un. gözlerine baktı, sıkıca sarıldı karşısındaki bedene. soul oldukça korkmuş gözüküyordu, titriyordu. "soul beni çok korkuttun... bize de söyleseydin.". "suji çocuk birdenbire gidince ne yapacağımı bilemedim üzgünüm...".
"peki, biz nasıl duymadık bu çocuğu?"
"bilmiyorum.. oldukça sesliydi aslında, tek ben duymuş olamam ya?"
"ash ve ryo yüzünden duymamış olmalıyım... bir daha yanımdan ayrılma, çok korktum gerçekten.."
"aptal!" soul, suji'nin yanağına minik bir öpücük kondurduğunda ash ve ryo oraya varmıştı.
"nerdesiniz siz? soul iyi misin?" ash merakla soul'un yanına geldi.
"iyiyim merak etmeyin, suji beni bulmasaydı daha da gidebilirdim..."
"bir yerini yaraladın mı soul?" ryo bir anne edasıyla sordu.
soul gülümseyerek cevap verdi, "endişelenme ryo! çok tatlısın."
suji, "hadi gidelim. soul elimi bırakmayacaksın. biz de çok gezdik sanırım, kamp yerinden baya uzaklaşmış gibiyiz, varmamız da uzun sürer, akşam olmadan gidelim."
hep beraber ayrılmadan kamp alanına varmaya başarmışlardı. diğerleri onları görünce merak etmiş ve yanlarına gelmişlerdi.
"acıktık nerdesiniz ya!" evet, bu yüzden merak etmişlerdi.
"biraz yakacak aldık, biraz da ormanı turladık. aeri ile hallederiz yarım saate geçin masaya siz." ash bıkmış bir şekilde cevap verdi. carlisle, suji'ye sarıldı. "kanka nerde kaldın, rudy'i yenmek hiç eğlenceli değildi seni yenmek daha iyi olabilirdi." ve ikisi kavga etmeye başladı. 5 dakika süreceğini ikisi de biliyordu.
zolita, aeri'ye baktı. uzun uzun baktı, daha uzun baktı... aeri kafasını çevirdiği an zolita oturduğu yerden kalkıp biraz nefeslenmek istedi. "ah, tuhaf hissediyorum... muhtemelen fazla uyumaktan. bu gece az uyusam iyi olacak."
5 notes · View notes
lovelyyfluff · 7 months ago
Text
İnziva | 4 - Pazartesi (2)
Tumblr media
Shu: ... (Isınma hareketleri yapıyor)
Shu: ...Hm?
Mika: Vay, erkencisin Oshi-san. Çok beklettim mi?
Shu: Pek sayılmaz. Geç kalmadın, ama biraz daha erken gelmeni bekliyordum. Normalde benden önce alıştırma yapmaya başlamıyor muydun?
Mika: Yaa~ Hajime bana kahvaltı hazırladı, ondan biraz uzun sürdü.
Mika: Antrenmanlara başlıyoz diye sağlıklı bi' kahvaltı etmek istedim.
Mika: Hajime'nin yemekleri harika oluyo~
Mika: Pirinç, sıcak miso çorbası, hijiki yosunu, yumurta! Söyle de bi' gün sana da yapsın~
Shu: Seni dinlerken bile karnım şişti. Ben asla kahvaltıda o kadar şey yiyemem. Ayrıca Batı yemeklerini tercih ederim.
Tumblr media
Mika: Aa, doğru. Sen fazla yemiyon.
Mika: Ben de öyleyim aslında, hep yanık, tuhaf yemekler yemeyi severdim, ama son zamanlarda normal yiyecekleri de denemeye başladım.
Mika: Belki o yüzden daha fazla yiyomdur.
Mika: Mesela, yatakhanede herkes benle yiyecek şeyler paylaşıyo.
Shu: Günde üç öğün yemek sorun değil, ama fazla kaçırmamaya dikkat et.
Shu: Eğer kilo alıp kostümlere sığmazsan veya antrenmanda geri kalırsan, sana çok kızarım.
Mika: Ayy...! Anlaşıldı...!
Shu: Güzel. Başlayalım mı o zaman? Mükemmeliyetçi insanlar için zaman hep dardır.
Shu: Şunlara göz at, Kagehira.
Mika: Hm? Bu kağıtlar ne?
Shu: Görmüyor musun? ...Yeni müzik videomuzun taslağı işte.
Tumblr media
Mika: Ne?! İyi de daha dün konuştuk, ne ara taslağı hazırladın?!
Shu: Neden bu kadar şaşırdığını anlamıyorum. Bir günüm vardı zaten.
Shu: Doğal olarak daha geliştirilebilecek noktalar var, fakat hiç yoktan iyidir.
Mika: Yok yok, gayet de iyi. Mükemmelsin, Oshi-san, tek günde işini bitiriyon.
Shu: Sen fazla yavaş olduğundandır.
Mika: Ahaha. Olabilir.
Mika: Neyse, şu taslağa bi' bakıyım. Aa...
Mika: Tamam... Tamam... Ha? Kukla mı...?
Tumblr media
Mika: Şey, Oshi-san? Bu senaryo tam aklımdaki gibi, ama sanatçı niye kukla yapıyo? Heykel ve tablolar falan olması gerekmez mi?
Mika: Hem bu hikaye Valkyrie'nin eski hâline benziyo.
Shu: Aynen öyle. Hikayenin konusu bir peri masalı—yani eskiden yaşanan bir olay—olduğu için, Valkyrie'nin geçmişine göndermede bulunmak istedim
Shu: Heykel ve tablo konusuna gelirsek... Bir güzelliği sonsuza dek hapsetmek anlamına gelen bir sembol düşündüm...
Shu: En sonunda bu mesajı iletmenin en iyi yolunun oyuncak bebekler olacağına karar verdim.
Shu: İnsanlar, kendini andıran varlıklar ile aralarında daha güçlü bir bağlantı ve empati kurabilir.
Shu: Üstelik çoğu sanatçı eserlerinde insana odaklanır. Bu nedenle en seçkin sanatçılar, genellikle tıp bilimi konusunda bilgisi olan insanlardır.
Shu: İşte bu nedenle kuklaları—insana en çok benzeyen varlığı—bir sembol olarak seçtim.
Tumblr media
Mika: Hee~ Anladım. Taslağa bakarken bile ne kadar güzel bi' müzik videosu olcağı belli oluyo.
Mika: Umarım böyle geniş bir çekim yeri bize sorun çıkarmaz ama. Çok pahalı, dimi? Ajans bize kızmasın...?
Shu: Endişelenme. Ajans ile konuştum bile.
Shu: Asıl sen taslağı ezberleyebildin mi?
Mika: Evet, hazırım galiba! Hadi, alıştırmaya başlayalım!
────────────────────────────
Mika: ♪~♪~
Shu: (Ha...?)
Tumblr media
Shu: Kagehira. Dur.
Mika: Ha? Noldu? Bi' hata mı yaptım?
Shu: Hata denilmez, ama... Aklımda daha farklı bir şey vardı.
Mika: Öyle mi?
Shu: Bir kukla gibi davranmıyorsun. Valkyrie'deki eski hâlini hatırla.
Mika: P-Peki. Olur. Tekrar deniyim mi?
<...>
Shu: Kagehira. Tekrar dene.
<...>
Shu: Kagehira. Hayal gücünü kullan.
<...>
Shu: Hiç olmadı. Beklentilerim daha yüksekti!
<...>
Mika: Yaaaa~...
Tumblr media
Shu: Non! Yanlış, yanlış, yanlış! Öyle değil!
Mika: Ama Oshi-san, neyim eksik anlamadım ki...
Shu: (Eksik mi? —Tam tersi, duyguları dolup taşan bir insan gibi. Onu böyle gördüğüme sevindim, ancak.)
Shu: (Kagehira bir sanatçı, ama duyguları yüzünden rolünü yeterince iyi yapamıyor.)
Shu: Sadece hayatsız bakışlar atmak yeterli değil. Tüm vücudun fazla canlı görünüyor.
Shu: Tam anlamıyla cansız davranmak zorundasın. Duyguların böyle fazla açığa çıkarsa, seyircilere hedeflediğimiz sonsuzluk mesajını iletemeyiz.
Mika: Ama demesi kolay... Aa, ölü gibi mi? Eskiden nası dans ettiğimi hatırlamaya çalışıyom, ama olmuyo...
Shu: Eh, başka çaremiz yok. Bugünlük burada bitirelim. Rolünü tam anlamıyla çözmen için sana bir gün vereceğim.
Shu: Yarın daha iyisini bekliyorum, Kagehira.
← Önceki bölüm ◆ Sonraki bölüm →
2 notes · View notes
gezibiletim · 1 year ago
Text
Bitlis'te Ne Yenir? Bitlis'in Yöresel ve Meşhur Yemekleri!
Bitlis’te lezzet dolu bir yolculuğa çıkın! Bitlis’in yöresel yemekleri ve mutfağının damakları şenlendiren lezzetlere göz atın. Bu yazıda, Bitlis’in en meşhur yemekleri ve geleneksel tatlarını keşfedin. Gari Aşı Çorbası, Şeker Helvası, Ahlat Lokma Tatlısı ve daha fazlasıyla Bitlis’in gastronomik zenginliklerini öğrenin. Bitlis, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle olduğu kadar muazzam bir mutfağa…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
sifabul · 1 year ago
Text
Tumblr media
EVDE KAN ŞEKERİNİ DÜŞÜRME YOLLARI: 1- Fazla kilolarından kurtul. 2- Her gün 30 dakika yürüyüş yap. 3- Şekerden ve paketli gıdalardan uzak dur. 4- Sebze, baklagil, tahıl, balık, kuruyemiş ağırlıklı beslen. 5- Yürüyüşe ek olarak kolay uygulanan bir egzersiz planı uygula. 6- Yeterli miktarda su içmeye dikkat et. 7- Ev yapımı yoğurdun içine tarçın karıştırarak ye. 8- Yemekleri acele etmeden yavaş ye. 9- Kendini aç bırakma; sık ama az ye. 10- Çorba içerek fazla yeme isteğinden kurtul.
şifa #şifabul #şifabulun #kanşekeri #yüksekkanşekeri #kanşekerinidüşürme #kanşekerinidüşürmeyolları #diyabet #şekeridüşürme #şekeridüşürmeyolları #şekeridüşürmeyöntemleri #kanşekeriyükselmesi #sağlık #sağlıkbilgileri #sağlıklıyaşam #faydalıbilgiler
2 notes · View notes