#baharat yolu
Explore tagged Tumblr posts
Text
Tarihi Baharat Yolu ve 3500 Endemik Tıbbi ve Aromatik Bitkinin Evi Türkiye!
Tarihi Baharat Yolu ve 3500 Endemik Tıbbi ve Aromatik Bitkinin Evi Türkiye!
#Adaçayı, #Anason, #BaharatYolu, #Biber, #Biberiye, #DefneYaprağı, #IpekYolu, #Kekik, #Kimyon, #KurutulmuşNane, #Rezene, #SpiceBazaar, #Sumak, #TarihiBaharatYolu https://is.gd/eHugZ6 https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/haberler/tarihi-baharat-yolu-ve-3500-endemik-tibbi-ve-aromatik-bitkinin-evi-turkiye/
Tarihi Baharat Yolu, Anadolu, üzerinde bulunan doğası gereği sunulan iklimi, doğurganlığı, çeşitliliği ve güzelliği ile insanlığın eski zamanlarından beri bir çekim alanı olmuştur. Türkiye, 12.000 bitki çeşidine ev sahipliği yapmaktadır ve aromatik otlar ve baharatlar için inanılmaz bir potansiyele sahiptir.
Türkiye’nin iklimsel ve ekolojik koşulları nedeniyle, doğal kaynaklardan birçok bitki ve baharat yetiştirilir veya toplanır ve yaklaşık 3.500 çeşit endemik tıbbi ve aromatik bitkiye erişim sağlar.
Dünyada kurutulmuş kekik ve defne yapraklarının ihracatında liderdir.
Türkiye, ormancılık ürünleri sektöründe dünyadaki hemen hemen tüm ülkelere ihracat yapmaktadır. Medeniyetlerin kesişme noktasında, Türkiye uzun zamandır baharat ticareti için bir merkez olmuştur. Binlerce yıldır, İstanbul’daki Baharat Pazarı’nın (Spice Bazaar) dünyanın en ünlü baharat merkezlerinden biri olarak işlev gördüğü baharat yolunun kalbiydi.
Türkiye, dünyanın en gelişmiş bitki ve baharat temizleme operasyonlarından bazılarına ev sahipliği yapıyor ve izlenebilir kaynak sağlama, temizleme ve ürünleri doğrudan tüketime hazır bitmiş bir duruma getirmede mükemmel.
Yemeklerin değerini artırmak,
Her masayı zenginleştir,
Hayatı basitleştirin,
Sürdürülebilir, izlenebilir ürünler sunmak ve
Değerli hammaddelerle her yemeğe benzersiz bir tekme ekleyin.
Hemen hemen her ülkenin kendi yemek kültürüne sahip olmasına rağmen, hepsinin ortak bir yanı var – yiyeceklere otlar, baharatlar ve orman aromaları eklemek onları lezzetli kılıyor! Türkiye’den gelen baharatlar ve otlar genellikle mutfaklarda yiyeceklere lezzet katmak, aromatik yüzeyler sağlamak ve iltifat yemeklerinde faydalarından yararlanmak için kullanılır.
Kullanım Alanları
Bazı baharatlar yemeğin lezzetini ön plana çıkarırken, diğerleri lezzetleri dengeler.
Otlar tipik olarak güveçlerde, kızartmada, güveçte, nispeten uzun pişirme süresine sahip çorbalarda, marinatlarda ve dekapajda kullanılır.
Bazı otlar öncelikle domuz eti, kuzu eti, sığır eti ve sosislerin tadını arttırmak için bir lezzet olarak kullanılır.
Kurutulmuş otlar ve tohumlar, çeşitli sağlık yararlarına sahip çeşitli bitki çayları yapmak için de kullanılabilir.
Dünyada En Popüler Bitkilerimiz
Kurutulmuş kekik, defne yaprağı, kurutulmuş nane, biberiye, rezene, kimyon, sumak, biber, adaçayı ve anason en popüler olanlar arasındadır.
Kurutulmuş Kekik
Türkiye’de Akdeniz ve Ege Bölgelerinde yetişen kekik bitkisi, en popüler aromatik bitkilerden biridir. Kekik adını Yunancadan türetmiştir, yani “ Dağın sevinci ”. Kademeli yaprak boyutlarında veya zemin formunda, güçlü bir aromatik aromaya sahip olan Oregano, en çok yönlü ve yaygın olarak kullanılan bir bitkidir.
Türkiye, dünyanın en çok talep edilen tıbbi ve aromatik ürünleri arasında yer alan kekik üretiminin yüzde 80’inden sorumludur. Kekik, soslardan marinatlara, baharat karışımlarına kadar çeşitli ürünlere lezzet katar ve elbette Pizza Worldwide’a klasik tadı ekler! Kekik, mutfak sanatı dünyasının en tanınmış bitkisidir ve hem doğrudan hem de dolaylı uygulamalara kolayca uyar.
Defne ( Laurel ) Yapraklar
Türkiye, dünyadaki ilk kekik ve defne yaprağı ihracatçısıdır. Kekik ve defne yaprağı ihracatı çoğunlukla dünyanın Ege Bölgesi’nden gelmektedir.
Tıbbi olarak, yapraklar antiseptik ve antioksidan olarak kullanılmıştır. Hemen hemen hepsi antienflamatuar ve antioksidan özelliklere sahiptir ve antibakteriyel aktiviteye sahiptir. Yapraklar birçok farklı rahatsızlığı tedavi etmek ve güçlü antioksidanlar olarak hizmet etmek için kullanılmıştır. Enflamasyon, dejeneratif artrit ve genel olarak yaşlanma sürecine dahil olan serbest radikallerin neden olduğu hücre hasarını önlemeye yardımcı olabilirler.
Biberiye
Biberiye Akdeniz bölgesine özgüdür. Bu ağacın yaprağı hoş bir kokuya sahiptir ve her zaman yeşildir. Küçük ince dikenli yapraklar hem taze hem de kurutulmuş olarak kullanılır. Biberiye tıbbi kullanımları için popülerdir, ancak şimdi daha yaygın olarak yemek pişirmede kullanılan bir baharat olarak bilinir. Çay benzeri bir aromaya ve acı tatlı temiz taze bir tada sahiptir.
Gıda sektöründe çay ve çeşni olarak kullanılır ve birçok sağlık yararına sahiptir. Stresi azaltır ve gevşeme etkisi yaratır. Antioksidanlar, vitaminler ve mineraller bakımından zengindir. Biberiye, mükemmel bir antioksidan kaynağı olarak ekstraksiyon için yoğun olarak kullanılır. Biberiye ayrıca ızgaralara, marinatlara ve baharatlara tat katan önemli bir mutfak bitkisidir. Biberiye, Akdeniz havzasında salatalarda kullanım için çok popülerdir, bu acı tatlı tadı eklemek için.
Adaçayı
Bulanık yaprak yapısı ile adaçayı karakteristik olarak aromatik bir bitkidir. Adaçayı bitkisinin gümüşi gri yaprakları ayırt edici bir tada ve aromaya sahiptir. Bitki gıda ve kozmetik sektöründe yaygın olarak kullanılmaktadır. Adaçayı, et ve kümes hayvanı yemeklerinin yanı sıra salatalar, turşular ve peynirleri tatmak için Oregano kadar popüler mutfak kullanımları olduğunu kanıtlamıştır.
Bitki endüstrisi tarafından iki ana adaçayı çeşidi kullanılır. Arnavut Adaçayı olarak da bilinen Salvia Officinalis, çoğunlukla Kuzey Amerika’da tercih edilir ve kahvaltı sosisine ayırt edici bir tat ekler.
Anason
Türkiye’de Akdeniz ve Ege Bölgelerinde büyüyen anason bitkisinin tohumları anason baharatını elde etmek için kullanılır. Tatlı bir tada ve karakteristik bir aromaya sahiptir. Yüksek petrol özü seviyesi ile anason tıp ve gıda endüstrilerinde kullanılır. Anason, meyan kökü benzeri bir tada sahiptir ve tarih boyunca tıbbi amaçlar için, özellikle sindirim yardımı olarak kullanılmıştır.
Anason, likör endüstrisi, süt üretimi, et endüstrisi tarafından ve nefes tazeleyiciler için ana bileşen olarak yoğun bir şekilde kullanılmaktadır.
Kimyon
Kimyon, eski zamanlardan beri baharat olarak yetiştirilen çiçekli bir bitkidir. Türkiye’de Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde büyüyen kimyon, yaz aylarında beyaz pembe çiçek açan yıllık bir bitkidir. Keskin ve acı bir tada sahiptir. Gıda sektöründe yaygın olarak kullanılmaktadır. Kimyon, neredeyse tüm et karışımlarının, marinatların ve baharatların ana bileşenidir. Keskin ve ayırt edici tadıyla Cumin, dünyanın en çok talep edilen baharatlarından biridir.
Türkiye, tüm pratik kullanımlar için zemin,% 99,5 ( şişe sınıfı ) ve% 99,8 ( süt ve doğrudan uygulamalar ) optik ve IR sıralı kimyon sunar.
Rezene
Türkiye’nin Batı Akdeniz ikliminde büyüyen bu bitki, gıda, içecek ve tıp endüstrilerinde kullanılan küçük, yeşilimsi kahverengi ve ince kokulu meyveler verir. Tatlı, hoş meyan kökü benzeri lezzeti, tavuk, balık, domuz eti veya kuzu eti, sosis yemekleri ve pişmiş ürünler için turşu ve baharat ovmaları için uygundur. Tatlı ve tuzlu yemeklerin lezzetini arttırır.
Yatıştırıcı tadı ile rezene, bir bebeğin hayatının erken aşamalarında sindirime yardımcı olduğu için çay endüstrisi ve bebek maması üretimi tarafından da yoğun bir şekilde kullanılmaktadır.
Nane
Yoğun özü ve ferahlatıcı lezzetleri ile Türkiye’de çok önemli olan nane, salatalarda, mezelerde, soğuk meyve sularında, doldurulmuş sebzelerde ( dolma ) ve yoğurt yemeklerinde kullanılan favori bir bitkidir. Nane mide rahatsızlıkları için de iyidir ve solunum yolunuza yardımcı olur.
Sumak
Sumak, limon kadar tart ve keskin olduğu bilinen ve Türk Mutfağında çok kullanılan bir baharattır. Güneydoğu Türkiye’de yetişen sumak cüce ağaçlarından toplanır ve yapraklar kurutulur ve toz haline getirilir.
Sumac, alternatif ekşi / tart tadı arayan profesyoneller için mükemmel bir alternatiftir. Limon kadar keskin olmayan, sumak’ın yumuşak ekşiliği, salatalara, pansumanlara ve su bazlı hafif soslara önemli ölçüde farklı bir bükülme ekler
Isot
Isot, Türkiye’nin Şanlıurfa kentinden eşsiz bir biber çeşididir. “ İzot ” kelimesi Türkçe “ ” ( ısı ) ve “ ot ” ( herb ) eserlerinden kaynaklanmaktadır. İzot, sıcak kırmızı biberin tohum ve kanat kısımlarının belirli bir nem seviyesi altında ısıtılmasıyla üretilir. Isot gıda sektöründe kullanılır ve dünya çapında ihraç edilir.
Isot kırmızı biber sadece damak tadınız için değil, bu renkli biber, kansere karşı çalıştığına inanılan likopen adı verilen zengin bir anti-kanserojen karotenoid kaynağıdır.
Kaynak: FB101
#adaçayı#anason#baharat yolu#biber#biberiye#defne yaprağı#ipek yolu#kekik#Kimyon#kurutulmuş nane#rezene#spice bazaar#Sumak#tarihi baharat yolu
0 notes
Text
instagram
"korkmamalıyım. korku katilidir aklın. korku, mutlak yıkın getiren küçük ölümdür. korkumla yüzleşeceğim. onun etrafımdan ve içimden geçip gitmesine izin vereceğim. ve geçip gittiğinde, onun izlediği yolu görmek için iç gözümü kullanacağım. korkunun geçtiği yerde hiçbir şey olmayacak. yalnızca ben kalacağım." s.22
"ben bir süreçler tiyatrosuyum, diye düşündü. kusurlu görüntülerin, ırksal bilincin ve onun korkunç gayesinin kurbanıyım." s.496
Arthur C. Clarke'ın "Yüzüklerin Efendisi dışında bu kitapla kıyaslanacak başka bir kitap yok." dedi Dune bilimkurgu kelimesinin karşılığını tek başına doldurabilecek nitelikte olan sayılı romanlardan biri. Frank Herbert birçok mitoloji ve tarihsel olaylardan yararlandığı bu kitapta Dune adıyla bilinen Arrakis gezegenini anlatır. Bir çöl gezegeni olan bu yerde baharat adı verilen uyuşturu maddenin çıkarıldığı tek gezegendir. Padişah İmparator'un isteği üzerine Harkonnen Hanedanı yerine Atreides Hanedanı'nın yönetmeye başlayacak olmasıyla tüm değişimler de gerçekleşir. Dune gezegeninin yerel sakinleri olan Fremen kavmi de kendilerini kurtaracak, çöl gezegenini bir cennet bahçesine çevirecek mesih bekleyişi içindedir. "Dune, kuma gömülü kehanetlerin suya ulaşma mücadelesi." olarak bizim karşımıza çıkar.
"din ile siyaset aynı arabada gittiğinde, sürücüler karşılarında hiçbir şeyin duramayacağını sanır. dümdüz gider, hızlandıkça hızlanırlar. engelleri tamamen göz ardı eder, körlemesine gidenlerin uçurumu çok geç fark edeceğini unuturlar." s.499
"insanın içi kararıyor, diye düşündü. beklemek bir süre sonra insanın içini sıkmaya başlıyor." s.512
"bizi yendilerini sanan sizler. babil'in yıkıldığını ve oradaki her şeyin harap olduğunu söylüyorsunuz kendinize. ama ben de size diyorum ki insanoğlu hâlâ yargılanmaktadır; herkes kendi sanık sandalyesinde tek başınadır. her insan, küçük bir savaştır." s.652
6 notes
·
View notes
Text
Sarımsak ve Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Faydaları
Sarımsak, yüzyıllardır sağlık açısından birçok faydasıyla bilinen mucizevi bir besindir. Özellikle bağışıklık sistemini güçlendirme üzerindeki etkileri, hem geleneksel hem de modern tıpta oldukça önemli bir yer tutar. Sarımsak, içerdiği güçlü bileşenler sayesinde vücudu hastalıklara karşı korur ve bağışıklık fonksiyonlarını en üst düzeye çıkarır. Ben Tomris, bu yazıda, sarımsağın bağışıklık sistemi üzerindeki faydaları hakkında detaylı bilgiler vereceğim.
Sarımsak Nedir ve İçerdiği Besinler
Sarımsak Nedir ve İçerdiği Besinler Sarımsak (Allium sativum), soğan ve pırasa gibi Allium ailesine ait bir bitkidir. Ana aktif bileşeni olan allisin, sarımsağa özgü kokuyu veren ve sağlık açısından önemli etkiler sağlayan bir sülfür bileşiğidir. Sarımsak ayrıca C vitamini, B6 vitamini, selenyum ve manganez gibi bağışıklık sistemi için hayati öneme sahip besin maddeleri içerir. Bu bileşenler, vücudun enfeksiyonlarla savaşma kapasitesini artırır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Sarımsağın Sağlığa Faydaları: Doğal Bir Güç Kaynağı Sarımsak, yüzyıllardır hem lezzet verici bir baharat hem de güçlü bir şifa kaynağı olarak kullanılmıştır. Sağlık açısından sunduğu faydalar, bağışıklık sistemini güçlendirmesinden kalp sağlığını desteklemeye kadar oldukça geniş bir yelpazeye yayılır. Bu mucizevi bitki, vücudu bakteri, mantar ve parazitlerden koruma yeteneğiyle de bilinir. Sarımsağın en bilinen özelliklerinden biri, enfeksiyonlara karşı koruma sağlamasıdır. Soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklara karşı direnç oluşturarak semptomların hafiflemesine yardımcı olur. Bağışıklık sistemini destekleyerek, virüslerin hücre içinde çoğalmasını engelleyebilir. Sarımsak ayrıca yüksek tansiyonu olan kişilerde kan basıncını düşürerek kalp hastalıkları riskini azaltır. Kolesterol seviyelerini dengeleyici etkisiyle, genel kardiyovasküler sağlığa da katkıda bulunur. İçeriğindeki antioksidanlar, vücudu serbest radikallerin neden olduğu oksidatif stresten korur. Bu, yaşlanma ile ilişkili Alzheimer ve demans gibi nörodejeneratif hastalıklara karşı korunmaya yardımcı olabilir. Sarımsak aynı zamanda kemik sağlığını destekler, bulaşıcı hastalıklara karşı vücut direncini artırır ve kas hasarlarını azaltıcı etkiler gösterir. İşte sarımsağın sağlığa sunduğu diğer faydalar: - Bağışıklık Sistemini Güçlendirir: Hastalıklara karşı koruma sağlar. - Doğal Antibiyotik: Bakteri, mantar ve parazitlerle savaşır. - Kolesterolü Dengeler: Kolesterol seviyelerini düzenler ve kalp sağlığını korur. - Kan Basıncını Düzenler: Yüksek tansiyonu düşürür. - Kalp Sağlığını Destekler: Kalp hastalıkları riskini azaltır. - Alzheimer ve Demans: Bu tür hastalıkların önlenmesine yardımcı olabilir. - Serbest Radikallere Karşı Korur: Antioksidan etkisiyle oksidatif hasarı önler. - Kemik Sağlığını Güçlendirir: Kemikleri korur ve güçlendirir. - Egzersiz Kaynaklı Kas Hasarını Azaltır: Yoğun egzersiz sonrası iyileşme sürecini hızlandırır. - Mesane Enfeksiyonlarına Karşı Etkilidir: İdrar yolu enfeksiyonlarına karşı koruyucu etki gösterir. - Kanser Riskini Azaltır: Sarımsak, çeşitli kanser türlerine karşı koruyucu bir etkiye sahip olabilir. - Karaciğer Sağlığını Destekler: Karaciğerin toksinlerden arınmasına yardımcı olur. - Besin Kaynağıdır: Manganez, B6 ve C vitamini, selenyum ve lif bakımından zengin bir kaynaktır. Sarımsak, bu eşsiz özellikleriyle mutfakların vazgeçilmezi olmasının ötesinde, doğal bir sağlık kaynağı olarak da öne çıkıyor. Sağlıklı bir yaşam sürdürmek isteyenler için sarımsak, günlük beslenmeye eklenmesi gereken önemli bir bitkidir. İlginizi Çekebilir; Bağışıklık Sistemi İçin En İyi Protein Kaynakları Sarımsak Tüketmenin Bağışıklık Sistemine Faydaları Sarımsak, bağışıklık sistemini güçlendirme açısından etkili doğal bir besindir ve yüzyıllardır şifa kaynağı olarak kullanılmıştır. Günlük beslenmeye sarımsak eklemek, vücudu hastalıklardan koruma ve enfeksiyonlarla mücadele etme yeteneğini artırmada önemli rol oynar. Her gün bir diş sarımsak tüketmek, özellikle bağışıklık sistemi üzerinde şu olumlu etkileri sağlar: - Antibakteriyel, antiviral ve antifungal etkiler: Sarımsak, içerdiği bileşenler sayesinde zararlı bakteriler, virüsler ve mantarlarla savaşır. Bu özelliği, vücudun enfeksiyonlara karşı daha dirençli olmasına katkıda bulunur. - Antioksidan desteği: Sarımsak, serbest radikallerle savaşan güçlü antioksidanlar içerir. Bu antioksidanlar, hücre hasarını önleyerek bağışıklık sisteminin daha etkili çalışmasına yardımcı olur. - Beyaz kan hücrelerini destekler: Düzenli sarımsak tüketimi, beyaz kan hücrelerinin üretimini ve fonksiyonunu iyileştirir, böylece bağışıklık tepkisini güçlendirir. Vücudun hastalıklara karşı savunma mekanizması daha etkin hale gelir. - Soğuk algınlığı ve gribe karşı koruma: Sarımsak, soğuk algınlığı ve grip gibi yaygın hastalıkların önlenmesinde ve hastalık sürelerinin kısaltılmasında etkilidir. Düzenli tüketimi, bu hastalıklara yakalanma riskini önemli ölçüde azaltır. - Anti-enflamatuar etkiler: Sarımsağın anti-enflamatuar özellikleri, vücuttaki iltihaplanmaları azaltarak bağışıklık sisteminin daha verimli çalışmasına katkı sağlar. Sonuç olarak, bağışıklık sistemini güçlendirmek için günlük 1 diş sarımsak tüketmek oldukça etkili bir yöntemdir. Bu basit ve doğal alışkanlık, genel sağlık durumunuzu iyileştirir ve hastalıklara karşı daha dirençli olmanıza yardımcı olur. Sarımsağın Bağışıklık Sistemi Üzerindeki Klinik Çalışmalar Bilimsel araştırmalar, sarımsağın bağışıklık sistemi üzerindeki faydalarını kesin bir şekilde doğrulamaktadır. Örneğin, 2001 yılında yapılan bir çalışmada, sarımsak takviyeleri alan katılımcıların soğuk algınlığına yakalanma oranının oranında azaldığı ve hastalık süresinin ise oranında kısaldığı tespit edilmiştir. Bu, sarımsağın bağışıklık fonksiyonlarını güçlendirici etkisini açıkça göstermektedir. Bir diğer araştırmada ise, düzenli sarımsak tüketiminin, bağışıklık sistemi hücrelerinin aktivitesini artırdığı ve vücudun enfeksiyonlarla daha etkili mücadele ettiği kanıtlanmıştır. Özellikle kış aylarında soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı koruyucu bir rol oynadığı net bir şekilde gözlemlenmiştir. İlginizi Çekebilir; Bağışıklık Güçlendirici Çay Tarifleri Sarımsak Tüketimi ve Dozajı Sarımsağın bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerinden tam anlamıyla faydalanmak için düzenli tüketimi şarttır. Günde 1-2 diş çiğ sarımsak yemek, en iyi sonuçları elde etmek için önerilmektedir. Sarımsağın çiğ olarak tüketilmesi, allisinin etkinliğini artırır ve bu bileşiğin bağışıklık sistemine olan faydalarını en üst düzeye çıkarır. Sarımsak yemeklere eklenebileceği gibi, takviye formunda da kullanılabilir. Ancak takviye alırken, kaliteli ve güvenilir bir marka tercih edilmelidir. Sarımsak Takviyeleri: Faydaları ve Dikkat Edilmesi Gerekenler Sarımsak takviyeleri, yoğun miktarda sarımsak tüketmek istemeyenler için ideal bir alternatiftir. Bu takviyeler, bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkileri sürdürürken sarımsağın güçlü kokusunu ve tadını almak istemeyenler için mükemmel bir çözümdür. Ancak sarımsak takviyeleri alırken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Yüksek kalitede, doğal içerikli ürünler tercih edilmeli ve takviye kullanımına başlamadan önce bir sağlık profesyoneline danışılmalıdır. Sarımsak ve Bağışıklık Sistemi: Uzun Vadeli Faydalar Sarımsağın bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri, sadece kısa vadeli enfeksiyonlara karşı koruma sağlamakla sınırlı değildir. Düzenli sarımsak tüketimi, uzun vadede bağışıklık sisteminin daha güçlü olmasına yardımcı olur. Yaşlandıkça, bağışıklık sistemi zayıflayabilir; ancak sarımsakta bulunan antioksidanlar ve diğer besin maddeleri, bu süreci yavaşlatır. Aynı zamanda kronik hastalıklara karşı da koruma sağlar ve genel sağlık durumunu iyileştirir. Sarımsak, bağışıklık sistemi üzerinde kesin ve güçlü etkileri olan doğal bir besindir. Antimikrobiyal özellikleri, iltihap karşıtı etkileri, bağışıklık hücrelerini desteklemesi ve güçlü antioksidan kaynağı olması nedeniyle düzenli olarak tüketilmesi gereken bir besindir. Bilimsel araştırmalar da sarımsağın bağışıklık sistemini güçlendirdiğini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Düzenli sarımsak tüketimi, hem kısa vadeli enfeksiyonlara karşı koruma sağlar hem de uzun vadede genel sağlığı destekler. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam için sarımsağı beslenme rutininize dahil etmek oldukça önemlidir. İlginizi Çekebilir; Omega-3 Yağ Asitleri ve Bağışıklık Bağışıklık Sistemini Güçlendiren Baharatlar E Vitamini: Bağışıklık Sisteminin Dostu Read the full article
0 notes
Text
Reflü şikayetlerini azaltmanın 12 yolu
https://pazaryerigundem.com/haber/183645/reflu-sikayetlerini-azaltmanin-12-yolu/
Reflü şikayetlerini azaltmanın 12 yolu
Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Melih Özel, ileri yaş ve bununla birlikte artan ilaç kullanımının obezite, mide fıtıkları, sigara, kötü beslenme ve hareketsizlik reflüyü tetiklediğini söyledi.
İSTANBUL (İGFA) – Türkiye’de ortalama olarak her 5 kişiden birinde görülen reflü; göğüste yanma, ağza acı-ekşi mide sıvısının gelmesi ve göğüs ağrısı belirtileriyle kendini gösteriyor.
Tütün ürünlerinin tüketimi, yağlı ve aşırı beslenmenin yanı sıra kilo kontrolü yapamamak reflü riskini artırıyor.
Reflü sebeplerinin kişiden kişiye değiştiğini söyleyen Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Melih Özel, endoskopik ve cerrahi tedavilere ek olarak hastalığın en önemli tedavisinin yaşam tarzı değişiklikleri olduğunu vurgulayarak reflü şikayetlerini azaltacak tavsiyelerde bulundu:
Aşırı yağlı beslenmekten kaçınılmalı ve sağlıklı beslenmeye özen gösterilmeli. Az ve kararında yemek yenmeli. Sebzeler gaz yapsa da genellikle reflüyü artırmaz.
Domates suyu, greyfurt suyu, sodalı, gazlı içecekler ve kafein içeren içeceklerden uzak durulmalı.
Öğün atlamak reflünün artmasına sebep olabilir, öğün atlamamaya özen gösterilmeli.
Reflüsü olan tütün ürünlerinden uzak durmalı.
Dar giysilerden uzak durulmalı ve korse, sıkı kemer, dar kıyafetler giymek yerine vücudu sarmayan, sıkmayan giysiler tercih edilmeli.
Şeker ve tatlı reflü belirtilerini arttırabilir. Çikolata, nane ve tarçın tüketimine dikkat edilmeli.
Aşırı baharat ve acı tüketilmemeli.
Gıdaların reflü belirtileri üzerine etkileri kişiye bağlı olarak değişebilir. Kişiler bu nedenle yiyecek ve içeceklerin etkilerini kendisi üzerinde gözlemlenmeli. Dokunacağı bilinen yiyecekler daha kontrollü, küçük porsiyonlarda tüketilmeli.
Kilo kontrolü iyi yapılmalı ve çok sert, sıkı diyetlerden uzak durulmalı.
Reflüye kesin olarak iyi gelen bir yiyecek yok, bu nedenle tedaviyi değiştirmeye ya da kesmeye neden olacak bir gıda-içecek seçeneğinin bulunmadığı hatırlanmalı.
Yemek yedikten hemen sonra yatılmamalı. Yemekten sonra hafif hareketlerle uyku zamanına sindirim rahatlatılmalı.
Dışarıda yemek yerken diyetinizin kontrolü elden bırakılmamalı.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Çörekotu Faydalari Nelerdir?
BirPaylaş Paylaşım Platformu https://birpaylas.com/corekotu-faydalari-nelerdir.html
Çörekotu Faydalari Nelerdir?
Çörekotu faydaları nelerdir? Konumuz mucizevi çörekotu, Çörekotu (Nigella sativa), Orta Doğu, Güney Asya ve Kuzey Afrika bölgelerinde yetişen ve tıbbi amaçlarla kullanılan bir bitkidir. Çörekotu yağı ve tohumları, geleneksel tıpta çeşitli sağlık problemlerine çözüm olarak kullanılmıştır. İşte çörekotunun bazı faydaları:
Antioksidan etkisi: Çörekotu, antioksidanlar açısından zengindir ve vücutta serbest radikallerin neden olduğu hücre hasarına karşı koruma sağlayabilir.
Anti-enflamatuar etkisi: Çörekotu, iltihaplanma ve a��rıyı azaltmaya yardımcı olan bileşikler içerir.
Bağışıklık sistemini destekler: Çörekotu, bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olabilecek bileşikler içerir ve bu sayede hastalıklara karşı daha dirençli hale gelmenizi sağlar.
Kan şekeri kontrolü: Bazı araştırmalar, çörekotu tohumlarının kan şekeri seviyelerini düşürmeye ve insülin direncini azaltmaya yardımcı olabileceğini göstermiştir.
Kolesterol seviyelerini düşürür: Çörekotu, kolesterol seviyelerini düşürebilir ve kalp hastalığı riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
Astım ve solunum problemlerine yardımcı olabilir: Çörekotu, astım ve solunum problemleri olan kişilerde, solunum yolu iltihabını azaltarak ve bronşiyal kasların gevşemesine yardımcı olarak semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir.
Mide ve bağırsak sağlığını destekler: Çörekotu, sindirim sistemi sağlığını destekleyen ve mide rahatsızlıklarını hafifletmeye yardımcı olan bileşikler içerir.
Antibakteriyel ve antiviral etkisi: Çörekotu, bakteri ve virüslerle mücadele etmeye yardımcı olan doğal bir antimikrobiyal ajan olarak kullanılabilir.
Unutmayın ki, çörekotu ve çörekotu yağı kullanmadan önce, alerjik reaksiyonlara veya diğer yan etkilere karşı dikkatli olmalısınız. Herhangi bir takviye veya doğal ürünü kullanmadan önce doktorunuzla konuşun.
Reklam ( Çörekotu Faydaları Nelerdir )
Akılda Kalıcı Ezber Oluşturmak
Yerebatan Sarnıcı
Meme Kanserinde Erken Teşhis
Astım Hastalığı ve Astım Neden Meydana Gelir?
Spotify Nedir Nasıl Kullanılır?
Çörekotu Nasil Tüketilir
Çörekotu, tohumları ve yağı olmak üzere farklı formlarda tüketilebilir. İşte çörekotunu kullanmanın bazı popüler yolları:
Tohumları doğrudan yiyin: Çörekotu tohumlarını çiğ olarak yiyebilir veya yiyeceklere serpebilirsiniz. Tohumları doğrudan yemeden önce, çiğneme işlemi sırasında daha iyi aroma elde etmek için hafifçe kavurabilirsiniz.
Çörekotu yağı: Çörekotu yağı, tohumlardan elde edilen sıvıdır ve sağlık yararları için kullanılabilir. Çörekotu yağını salatalarınıza, yoğurtlarınıza veya diğer yiyeceklere ekleyebilirsiniz. Ayrıca, çörekotu yağını masaj yağı olarak kullanarak cilde uygulayabilirsiniz.
Çörekotu çayı: Çörekotu tohumlarını sıcak suya ekleyip bir süre demlemeye bırakarak çörekotu çayı hazırlayabilirsiniz. İsteğe bağlı olarak bal veya limon ekleyerek tatlandırabilirsiniz.
Baharat olarak kullanın: Çörekotu tohumlarını, yemeklere lezzet katmak için baharat olarak kullanabilirsiniz. Çorbalara, pilavlara, salatalara ve et yemeklerine ekleyebilirsiniz.
Kapsül formunda: Çörekotu, kapsül formunda da bulunabilir ve bu şekilde takviye olarak kullanılabilir. Kapsül formunu kullanmadan önce, önerilen dozaj ve kullanım talimatları için doktorunuza danışın.
Çörekotu tüketirken, aşırıya kaçmamaya dikkat edin ve potansiyel yan etkiler için vücudunuzun tepkisini izleyin. Herhangi bir takviye veya doğal ürünü kullanmadan önce doktorunuzla konuşun
0 notes
Text
Günümüzde endüstriyel ürünlerin çeşitliliği ve tüketici talepleri, üreticileri ürünlerini özelleştirmeye ve benzersizleştirmeye yönlendirmektedir. Bu benzersizleştirmenin bir yolu da aroma vericilerdir. Aroma vericiler, bir ürünün tat ve koku profiline çeşitlilik katmak, tüketicide özel bir deneyim yaratmak ve ürünü diğerlerinden ayırmak için kullanılan önemli kimyasal bileşenlerdir. Bu yazıda, aroma vericilerin ne olduğunu, nasıl üretildiklerini ve endüstriyel kullanımlarını ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz. Aroma Vericilerin Tanımı ve Fonksiyonları 1.1 Aroma Vericilerin Genel Yapıları: Aroma vericiler, genellikle doğal veya sentetik kaynaklardan elde edilen ve ürünlere özgü tat ve koku profilini belirlemek için kullanılan kimyasal bileşenlerdir. Bu bileşenler, ürünün karakteristik özelliklerini vurgulamak ve tüketicide özel bir deneyim yaratmak ve ürünlerin koku ve lezzet profillerini geliştirmeleri için kullanılır. 1.2 Aroma Vericilerin Temel Fonksiyonları Aroma vericilerin başlıca fonksiyonları şunlardır: Ürünün tat ve koku özelliklerini zenginleştirmek. Tüketicide pozitif duygular uyandırmak ve ürünü daha çekici kılmak. Ürünün raf ömrünü artırmak ve tazelik hissi vermek. Aroma Vericilerin Üretimi 2.1 Doğal Aroma Vericiler Doğal aroma vericiler genellikle meyve, sebze, baharat ve diğer bitkisel kaynaklardan elde edilir. Bu süreç, özün çıkarılması, distilasyon ve ekstraksiyon gibi doğal yöntemleri içerir. Örneğin, vanilya özü doğal bir aroma verici olarak kullanılabilir. 2.2 Sentetik Aroma Vericiler Sentetik aroma vericiler, laboratuvar ortamında üretilen kimyasal bileşenlerden elde edilir. Bu, daha önce doğada bulunmayan özel tat ve koku profilleri oluşturmayı sağlar. Sentetik aroma vericiler, özellikle endüstriyel üretimde ve gıda endüstrisinde yaygın olarak kullanılır. 2.3 Mikrobiyal Aroma Üretimi Son yıllarda, mikroorganizmaların kullanımıyla aroma üretimi giderek popüler hale gelmiştir. Bu yöntemde, genetik mühendislik ve fermentasyon süreçleri kullanılarak özel aroma bileşenleri üretilebilir. Bu, özellikle sürdürülebilir ve doğa dostu bir üretim sürecini destekleyebilir. 2.4 Nanoencapsulation ile Aroma Verici Koruma Nanoencapsulation teknolojisi, aroma vericilerin korunmasını ve daha etkili bir şekilde serbest bırakılmasını sağlar. Bu, ürünlerin raf ömrünü uzatmak ve tüketiciye daha uzun süreli bir lezzet deneyimi sunmak için kullanılabilir. Aroma Vericilerin Endüstriyel Kullanımları 3.1 Gıda Endüstrisi: Gıda endüstrisinde aroma vericiler, içeceklerden atıştırmalıklara kadar geniş bir ürün yelpazesinde kullanılır. Örneğin, kahve aromaları, çeşitli içeceklerde ve tatlılarda kullanılarak ürünlerin lezzet profilini zenginleştirebilir. 3.2 Kozmetik Endüstrisi: Kozmetik ürünlerde aroma vericiler, parfümlerden şampuanlara kadar birçok üründe bulunabilir. Hoş ve çekici koku profilleri, tüketicilerin ürünleri tercih etmelerini sağlar. 3.3 Temizlik Ürünleri Endüstrisi: Temizlik ürünleri endüstrisinde, özellikle deterjanlarda ve sabunlarda, aroma vericiler kullanılır. Bu, temizlik ürünlerine hoş bir koku ekleyerek tüketicilere daha olumlu bir kullanım deneyimi sunar. 3.4 İlaç Endüstrisi:İlaç endüstrisinde, özellikle ağızda çözünen tabletlerde ve sıvı formlarda, aroma vericiler kullanılabilir. Bu, ilaçların tadını maskeleyerek hastaların özellikle de çocuk ve bebeklerin ilaçları daha kolay almasına yardımcı olabilir. 3.5 Ambalaj Endüstrisi: Ambalaj endüstrisinde, aroma vericiler özellikle gıda, kozmetik ve çeşitli ürünlerin ambalajlarında kullanılarak ürünün cezbedici etkisini arttırarak bir pazarlama stratejisi olarak kullanılabilir. (Örneğin kokulu silgiler.) Aroma Vericilerin Geleceği ve Önemi 4.1 Yenilikçi Üretim Teknolojileri: Gelecekte, aroma verici teknolojilerindeki gelişmeler, daha karmaşık ve özelleştirilmiş tat ve koku profillerinin üretilmesine olanak tanıyabilir. Nanoteknoloji gibi yenilikler, aroma vericilerin daha etkili bir şekilde kullanılmasını sağlayabilir.
Hızla ilerleyen teknoloji, aromaların kırılgan, hızlı bozulabilir yapısını bütünüyle değiştirebilir ve ürünlerin uzun ömürlü ve daha kalıcı olmasını sağlayıp, lezzetlerini daha da doğala özdeş hale getirebilir. 4.2 Sürdürülebilir Üretim: Sürdürülebilirlik, aroma verici endüstrisinde giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Doğal ya da yapay kaynaklardan elde edilen aroma vericiler ve sürdürülebilir üretim yöntemleri hem insanlar için hem de hayvanlar ve bitkiler için daha yaşanılabilir bir Dünya konusunda olumlu etkiler sağlayabilir. 4.3 Sağlık ve Güvenlik Önlemleri: Tüketici sağlığı ve güvenliği, aroma vericilerin üretimi ve kullanımında kritik bir konudur. Bu nedenle, endüstrinin sağlık standartlarına ve düzenlemelerine uygunluğu sürekli olarak takip etmesi önemlidir. Bu konuda yapılan araştırmalar, kontrollü deneyler ve sağlık bakanlıklarının yönergelerinin takibi kritik öneme sahiptir. Aroma verici olarak kullanılan kimyasalların insan ve çevre sağlığı konusundaki etkileri kontrol altında, güvenli seviyelerde tutulmalıdır. 4.4 Dijitalleşme ve Teknolojiyle Entegrasyon: Dijitalleşme, aroma vericilerin üretim ve kullanım süreçlerine yeni olanaklar sunabilir. Teknolojiyle entegrasyon, tüketicilere daha özelleştirilmiş ve interaktif bir tat ve koku deneyimi sunabilir. Safir Kimya’nın Aroma Verici ve Kimyasal Sektörüne Olan Katkıları Firmamız, aroma vericilerin üretimi ve kullanımı konusundaki en güncel gelişmeleri takip ederek, müşterilerimize en kaliteli ürünleri sunma vizyonunu sürdürmekte ve her geçen gün hizmet kalitesini arttırmaktadır. Aktif olarak satışını yapmakta olduğumuz aroma çeşitleri, Dünya çapında bilinen, sevilen ve sektör standartlarını belirleyen markaların ürünleridir. Safir Kimya şuanda The Flavour Apprentice, Flavor West, Flavour Art, Capella Flavors INC, Mom and Pop, T-Juice ve daha bir çok popüler ithal aroma verici markalarının ürünlerine ev sahipliği yapmaktadır. Firmamız aroma vericilere ilave olarak kozmetik, ilaç, tekstil, tarım ve otomotiv gibi çeşitli sektörlerin ürün üretimlerinde kullanılan nbase, propilen glikol, bitkisel gliserin, salt nbase, benzoik asit, salisik asit gibi kimyasallar da satmaktadır. Safir Kimya satışını yapmakta olduğu her kimyasal için hijyenik, güvenilir ve son teknoloji dolum teknikleri kullanarak ürünleri en kısa sürede teslim etmeyi taahhüt etmektedir. Müşterilerimize sağlıklı ve güvenilir ürünler sunma amacımızın bir parçası olarak, hijyen standartlarımızı en üst seviyede tutuyoruz. Sipariş verdiğiniz ürünleri güvenle alabilir ve lezzet dolu bir deneyim yaşayabilirsiniz. Bizimle olan yolculuğunuzda sağlıklı, lezzetli ve hoş kokulu bir gelecek sizi bekliyor! Sonuç Bu yazıda Safir Kimya’nın sektörel bilgi ve tecrübesiyle aroma vericilerin tanımı, üretimi ve endüstriyel kullanımları hakkında kapsamlı bir bilgi edindiniz. Özetle; Aroma vericiler, bir ürünün lezzet ve koku profilini belirlemede kilit bir rol oynar ve endüstriler arası birçok alanda yaygın olarak kullanılır. Gelecekte, sürdürülebilirlik, yenilikçi teknolojiler, sağlık odaklı yaklaşımlar ve dijitalleşme, aroma vericilerin üretim ve kullanım yöntemlerini etkilemeye devam edecek. Buna benzer rehberleri ve üstün kalite kimyasal ürünlerini en uygun fiyata bulabileceğiniz Safir Kimya’nın online mağazasını ziyaret edebilirsiniz: https://safirkimya.com/
0 notes
Text
Bim Oda Kokusu Fiyatları
Bim oda kokusu fiyatları, son zamanlarda araştırılan bir konudur. Evlerimizde hoş bir atmosfer yaratmanın en kolay yollarından biri, güzel bir oda kokusu kullanmaktır. Bim marketlerinin sunduğu oda kokuları, evinizi tazelemek ve istediğiniz atmosferi oluşturmak için harika bir seçenektir. Bim marketlerinde bulabileceğiniz oda kokusu fiyatlarına yakından bir göz atacak ve evinizi ferahlatmanın keyfini çıkaracaksınız.
Bim Oda Kokusu Fiyatları
roomstar oda kokusu fiyat Bim, genellikle çeşitli oda kokusu seçenekleri sunar. Farklı aromalar ve şişe boyutları ile her zevke uygun bir seçenek bulabilirsiniz. İşte Bim'de bulabileceğiniz bazı oda kokusu çeşitleri ve fiyatları: - Bim'de Glade Lavanta Ferahlığı Jel Banyo Kokusu 180 G fiyatı 45 TL - Roomstar Yedek Oda Spreyi 300 Ml 28 TL - Airwick Elektrikli Oda Kokusu Kit Temizliğin Esintisi fiyatı 99 TL - Dream Air Bambu Çubuklu Oda Kokusu 100 Ml fiyatı 53 TL - Pereja Çubuklu Oda Kokusu Fiyatı 33,90 TL - Greenworld Bambu Çubuklu Oda Kokusu 100 Ml fiyatı 44 TL'dir. Bim Oda KokusuFiyatlarıAirwick Elektrikli Oda Kokusu Kit Temizliğin Esintisi99₺Dream Air Bambu Çubuklu Oda Kokusu 100 Ml53₺Greenworld Bambu Çubuklu Oda Kokusu 100 Ml44₺Glade Lavanta Ferahlığı Jel Banyo Kokusu 180 G45₺Roomstar Yedek Oda Spreyi 300 Ml28₺Pereja Çubuklu Oda Kokusu33,90 ₺Bim oda kokusu fiyatı Oda kokuları, evinizin atmosferini olumlu bir şekilde etkileyebilir. Sizi huzurlu, enerjik veya rahatlatıcı bir ortamda hissettirebilirler. Ayrıca kötü kokuları maskelemek veya ortadan kaldırmak için de kullanışlıdır. Bim’de satışa sunulan farklı ürünlerin fiyatlarına göz atmak isterseniz Bim ürünleri kategorimize göz atabilirsiniz.
En İyi Oda Kokusu Hangisi?
Aslında bu durum kişisel tercihlere ve ihtiyaçlara bağlı olarak değişebilir. Oda kokuları, farklı aromalar, yoğunluklar ve kullanım alanlarına göre farklılık gösterir. İşte oda kokusu seçerken dikkate almanız gereken bazı faktörler ve popüler oda kokusu türleri: - Aroma Türü: Oda kokuları, genellikle meyve, çiçek, baharat, odunsu veya tazelik gibi farklı aromalara sahiptir. En iyi oda kokusu, kişisel tercihinize ve evinizin atmosferini oluşturmak istediğiniz duygusal etkilere bağlı olarak değişebilir. Örneğin, lavanta veya nane gibi tazelik veren kokular sakinlik sağlarken, vanilya veya tarçın gibi tatlı kokular rahatlatıcı olabilir. - Yoğunluk: Oda kokusu yoğunluğu da önemlidir. Yoğun oda kokuları daha belirgin bir koku sağlayabilir, ancak bazı insanlar daha hafif kokuları tercih edebilirler. - Kullanım Alanı: Oda kokuları, yatak odası, oturma odası, banyo veya ofis gibi farklı alanlarda kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Koku yayma kapasitesi ve süresi, kullanım amacına göre farklılık gösterebilir. - Allerjiler ve Hassasiyetler: Bazı insanlar belirli kokulara veya kimyasallara karşı hassasiyet gösterebilirler. Bu nedenle, oda kokusu seçerken alerjilere veya hassasiyetlere dikkat etmek önemlidir. Popüler oda kokusu markaları arasında Febreze, Glade, Air Wick, Yankee Candle, Bath & Body Works gibi markalar bulunur. Ancak en iyi oda kokusu tamamen kişisel tercihlere dayanır. En iyisini bulmak için farklı kokuları denemek ve hangisinin size ve evinizin atmosferine en uygun olduğunu keşfetmek önemlidir.
bim pereja oda kokusu fiyat Oda Kokuları Zararlı Mı? Oda kokularının zararlı olup olmadığı, kullanılan ürünün içeriğine, kokunun yoğunluğuna ve kişinin hassasiyetine bağlı olarak değişebilir. İşte oda kokularının potansiyel riskleri ve dikkate almanız gereken faktörler: - Kimyasal İçerik: Bazı oda kokuları, kimyasal maddeler içerebilir. Bu kimyasallar, alerjilere veya hassasiyetlere neden olabilir. Kimyasal kokuların solunması veya teması, baş ağrısı, burun tıkanıklığı veya cilt reaksiyonları gibi sorunlara yol açabilir. - Alerjiler ve Astım: Kimyasal kokular, astım veya diğer solunum yolu problemleri yaşayan kişilerde semptomları tetikleyebilir. Parfüm veya sentetik koku maddelerine hassasiyeti olan kişilerde solunum güçlükleri veya alerjik reaksiyonlar görülebilir. - Uzun Süreli Maruziyet: Sürekli olarak yoğun oda kokularına maruz kalmak bazı insanlarda rahatsızlık hissi yaratabilir. Uzun süreli kokuya maruz kalmak baş ağrısı veya mide bulantısı gibi semptomlara yol açabilir. - Koku Maskeleri: Oda kokuları, kötü kokuları maskelemek için kullanılır. Bu, evdeki potansiyel sorunları maskeleyerek çözüm yerine koku eklemek anlamına gelebilir. Sorunun kaynağına odaklanmak ve çözmek, sıkça kötü kokuları maskelemekten daha etkili bir çözüm olabilir. - Doğal Kokular: Doğal kokular, sentetik kokulardan daha az potansiyel risk taşıyabilir. Esansiyel yağlar gibi doğal kaynaklardan elde edilen kokular, daha az kimyasal içerik içerebilir. Oda kokularının kullanımında dikkatli olmak ve ürün etiketlerini okumak önemlidir. Hassasiyetiniz varsa veya solunum sorunları yaşıyorsanız, kokusuz veya hipoalerjenik seçenekleri tercih etmek daha iyi bir seçenek olabilir. Ayrıca, evinizi havalandırmak ve taze hava almak da sağlıklı bir iç mekan ortamı yaratmada yardımcı olabilir. Herhangi bir sağlık sorunu veya endişeniz varsa, bir sağlık profesyoneli veya alerji uzmanından tavsiye almak her zaman iyi bir fikirdir. https://www.youtube.com/watch?v=ydy8ZTCw2aE Bim Oda Kokusu Fiyatları Bim marketlerinde oda kokusu fiyatları, genellikle aromalarına ve boyutlarına bağlı olarak değişir. Evinizin kokusunu değiştirip tazelemek istiyorsanız, Bim, uygun fiyatlarıyla oda kokusu seçenekleri sunar. İlgili bağlantılar: Bim Parfüm Fiyatları Lavanta Yağı Fiyatları Read the full article
#AktüelÜrünler#Bim#BimAktüel#bimaktüelbuhafta#bimbuhafta#bimdebuhafta#bimkatalog#bimkatalogbuhafta#buhaftabim
0 notes
Text
Gaahls Wyrd Tour 2022 & Ultima Ratio Fest 2022 ile Budapeşte İzlenimleri -2-
Yazının ilk bölümünde anlatmaya çalıştığım (Bkz. Gaahls Wyrd Tour 2022 & Ultima Ratio Fest 2022 ile Budapeşte İzlenimleri -1- ) Gaerea, Saor ve Gaalh’s Wyrd performanslarından sonra, ertesi gün de tanıdık isimlerin olduğu mini bir festival beni bekliyordu. Daha bir kaç ay önce Ankara konserini izlediğim Moonspell (Bkz. Moonspell Ankara Konseri İzlenimleri), yaz aylarında İstanbul’da ilk kez izlediğimiz, hala Avrupa turnesine devam etmekte olan Borknagar, ülkemize her gelmeye niyetlendiğinde bir şekilde konseri iptal olan Insomnium ile onun kader arkadaşı Wolfheart ve ilk kez dinleyeceğim melodik death grubu Hinayana vardı.
Ertesi gün konserin başlangıç saat 18:00′e kadar bir hayli boş vaktim vardı. Ben de bir gezginin yapabileceği en iyi şekilde günü cadde, sokak, müze, park, restoran gezerek değerlendirdim. Gezi listemde olan, Macaristan’da için çok önemli bir piyanist-müzisyen ve Budapeşte’deki havaalanı ile bir çok meydan, üniversite, caddeye ismini veren Franz Liszt’in aynı zamanda bir dönem yaşadığı yer olan Franz Liszt Müzesi, Macar tarihinin ünlü kral, halk kahramanı ve siyasetçisinin heykellerinin bulunduğu Kahramanlar Meydanı, çeşit çeşit paprika, baharat, et ürünlerinin, hediyelik eşyaların satın alma imkanının olduğu (turistik mekan olduğu için tahmin edersiniz ki fiyatlar ortalama üzerindeydi) İstanbul’daki Kapalıçarşı’yı andıran Merkez Çarşı’yı yolu düşenler için gezilip görülmesi gereken yerlerden bir kaçı olarak tavsiye edebilirim. Haliyle gün içi o kadar koşturma sonucu, akşam ki hem fotoğraf maratonu, hem de izleyici olarak enerjiyi tasarruflu kullanmanın bilinciyle, programımda biraz değişikliğe gitmem mecburi oldu. Gezi programına o gün için biraz erken son vermek zorunda kaldım.
Biraz da konserin olduğu Barba Negra isimli mekandan bahsetmem gerekirse; Budapeşte şehir merkezinin 3-4 km kadar dışında, Tuna Nehri’nin hemen kenarında, ulaşımı kolay, kapalı alanı 1200, açık hava konserlerinde ise 3500 seyirci kapasiteli, yakın zamanda Lamb of God, Gojira, Kreator, Opeth, Whitesnake gibi büyük grupları ağırlamış bir mekan. Kapasından girdiğimde dizayn olarak “ne kadar da Küçükçiftlik’i andırıyor” diye içimden geçirirken, umarım ses sistemleri de onlar gibi ara ara hayal kırıklığı yaratan cinsten değildir diye düşünüyordum. Biramı alıp, bize ayrılan bölümde fotoğrafçı arkadaşlarla birlikte ilk defa ismini duyduğum ABD’li Hinayana’yı beklemeye başladık. Konser öncesi yaptığım küçük incelemede grubun, 2014 yılında kurulmuş olmasına rağmen sadece bir demo, bir albüm, bir ep yayınlamış olduklarını gördüm, işin aslı gezmekten ve fotoğraf çekmekten fırsat bulup da dinleyememiştim. “Hayal kırıklığı olabilir fazla da ümitlenmeyeyim” derken Hinayana resmen ters köşe yaptı beni ve benim gibi düşünen izleyenleri :) Özellikle vokal Casey Hurd (Metallum copy-paste) tek kelimeyle harikaydı. Son zamanlarda duyduğum en iyi vokallerden birisi olduğunu söyleyebilirim.
Bir ilginç not da konser sonrası baktığımda, çaldıkları beş parçanın tamamı albümden değil de demo ve ep dendi. Sanırım “demo böyleyse full albüm nasıldır siz düşünün” demeye getirdiler :) Bize verilen üç parçalık fotoğraf çekim izninden sonra kalan iki parça Hinayana’yı keşke biraz daha kalsalar diye diye izledim. Kişisel yorumum; Moonspell ile birlikte gecenin en iyisiydiler.
Yaklaşık 15 dakikalık aradan sonra İstanbul konseri denemeleri her seferinde hüsran ile sonuçlanan Finlandiyalı Wolfheart ve grubun “one man army” si Tuomas Saukkonen ile yakın zamanda tekrar faal duruma geçen grubu Before The Dawn Ankara’daki karşılaşmamızdan 12 yıl sonra (Bkz. Unutulmaz Konserler -1- ) bu defa Budapeşte’de karşılaşmıştık. Tuomas, 12 yıldır aynı Tuomas olarak istikrarını korumuş. Yine sahnede seyirciyle pek diyaloga girmeyen, yine bol dövmeli, kaslı ve işini ciddiyetle icra eden... İşin aslı; ben hala Before The Dawn gibi harika albümleri, kaliteli kadrosu olan grubu bitirip (gerçi yakın zamanda çekirdek kadroya yakın bir ekiple tekrar yeni işler yapmaya başladılar), Wolfheart’a neden ağırlık verdiğini almakta zorlanıyorum, sanırım hala 2000 ve 2010′ların Before The Dawn’ını özlüyorum.
Bu duygular eşliğinde sahneye son albümleri Wolfheart’dan artık aşina olduğumuz neredeyse her parçanın başlangıcında kullandıkları piyano melodileriyle sahneye çıktılar ve son albümleri King Of The North ağırlıklı olmak üzere her albümlerinden birer parçayla yaklaşık 45 dakika sahnede kaldılar. Konserin başlangıcında, 12 yıl önce katıldığım ve hala aklımda yer eden o konserdeki atmosferi hissederim, aynı heyecanı yaşarım diyordum ama olamadı maalesef. Ne ortam sadece 50 kişinin olduğu, sahnedekilerle karşılıklı biralarımızı tokuşturup sonra parçalara eşlik ettiğimiz ortamdı, ne Wolfheart (ex-Before The Dawn) eskisi kadar bana hitap eden bir gruptu, ne de ben 12 yıl önce aynı müzik zevklerine sahiptim. Yine de eski anıların tekrar canlanması ve eskilerden Aeon Cold’u da çalmaları adına hoş bir tesadüf oldu.
Günün üçüncü grubu, yıllardır memlekette yollarını gözlediğimiz ve iki ay arayla aynı turnede, aynı parçalarla tekrar dinleme şansını yakaladığım Borknagar oldu. İki ay öncesindeki İstanbul konserine göre, beş gruplu bir turne olduğundan dolayı tabi ki daha kısıtlı bir setlist olacağı kesindi. Bundan yıllar yıllar öncesi grubun vokali ICS Vortex’in Dimmu Borgir’i clean vokalleriyle renklendirdiği zamanlarda, emektar walkmanimde Spiritual Black Dimensions albümünü ve özellikle The Insight and The Catharsis’in son 1.15 dakikasını tekrar tekrar onlarca kez dinlemişimdir ve sahne alan çoğu grupla uzun zaman öncesinden böyle anılarımızın olması benim için ayrı bir güzellik de katıyordu bu turneye.
İstanbul konserinde bazı bazı detone olduğunu gördüğüm ICS Vortex bu konserde şahane bir performansla sahnedeydi. Burada bir parantez de grubun klavyecisi Lars Nedland’a açayım; kendisi gerçekten grubu alıp götüren eleman. Gerek klavyede, gerek vokallerde gerekse seyirciyle iletişimde on parmağında on marifet diyebileceğim birisi, bu durum kısa aralıklarla iki konserini izleyince daha iyi fark ediliyor.
Pandeminin zirve yaptığı dönemlerde çoğu grup gibi Insomnium da internet üzerinden canlı yayınlanan konserler vermişti. Rastladığım bir tanesinde, artık pandeminin ne zaman biteceğinin bilinmemesinin getirdiği moral bozukluğu mudur veya yayının aceleye getirilmesi midir ya da başka bir sebepten midir bilmiyorum gerçekten kötü bir performans göstermişlerdi. Stüdyoda, adeta bizim yerimiz binlerce kişinin karşısında çaldığımız sahneler, festivaller diyorlardı. Insomnium’un Türkiye konseri macerasına gelince, yanılmıyorsam iki kez son anda konserleri iptal olmuştu, yukarıda yazdığım gibi kader ortakları ile Wolfheart ile birlikte.
Bir saatten fazla sahnede kalıp Heart Like a Grave ve Shadow Of The Dying Sun albümlerinden ağırlıklı olmak üzere güzel bir setlist hazırlamışlar bizlere (favorilerimden Winter’s Gate I de bonus olarak çalarlar belki diye bekledim ama olmadı) ayrıca pandemi dönemindeki izlediğim Insomnium’dan eser kalmamış olması sevindiriciydi.
Günün son grubu artık ülkemizde neredeyse her sene izler olduğumuz ama arayı da fazla uzatmamalarını dilediğimiz Moonspell’di. Yakın zamanda Ankara konserlerinde bulunduğum, hatta hiç adetim olmadığı üzere birlikte fotoğraf çektirdiğimiz (arkadaş ısrarı) grubun bu sefer sahne önünde ben fotoğraflarını çekiyordum.
Yine klasikleşmiş Moonspell parçaları olan; Alma Mater, Full Moon Madness, Vampiria, Mephisto, Opium ile güzel bir setlist ile Ankara konserinin aylar sonra daha geniş katılımlı ve güzel bir tekrarı gibi oldu ve bu İki günlük yorucu ama harika grupları izlediğim bir konser maratonu da Fernando ile birlikte Full Moon Madness diye bağırırken sona eriyordu. Günün sonunda bol bol fotoğraf, video, güzel anılar ile ertesi gün yola çıkmak için bavulları toplama vakti gelmişti.
0 notes
Note
Orada yaşadığın için tren garını bulmak sana kolay geliyo bu garibim şehir dışından geldiği için turist gibi acaba bu sokak nereye çıkıyordur diyerek dalıp kayboluyo öfldlsmsmsk Mesir macununuza laf ettirmem gayet güzel o mesir macunu kırmızı çizgim kdjdkdk Otobüs şoförü kulaklığı takıp dakikalarca müzik eşliğinde yolu izleyebil diye uğraşmış o kadar şikayet etmeee 🥲
Kimseye adres sormamanı tavsiye ederim shxhsh yanlış tarif etme olayı çok var bizde. Nereden gelmiştin ki? Güzel değil sadece Manisanın nasıl ünlü bir şey olur da para kazanırız demişler sjxjjd şaka bir yana da 41 çeşit baharat olup da faydası olmaz mı hiç. Sevmesem de yerim orda haklısın. Kulaklığım yoktu...bizi azarlamasa daha iyi olabilirdi. Bize kızıyor hadi ben unuttum siz niye unuttunuz diye wjzhshd
0 notes
Text
Kimyon
Kimyon
#BaharatBitkileri, #BaharatÇeşitleri, #BaharatKullanımı, #BaharatMarkaları, #BaharatSatınAl, #BaharatlarVeBeslenme, #BaharatlarVeYemekler, #BaharatlarınKullanımı, #BaharatlarınSağlığaEtkileri, #BaharatlarınTarihi, #BaharatlarlaSağlıklıYaşam, #CuminumCyminum, #DoğalBaharatlar, #EvdeKimyonYetiştirme, #HintBaharatları, #Kimyon, #KimyonBitkisi, #KimyonKullanımı, #KimyonNedir, #KimyonVeSağlık, #KimyonluIçecekler, #KimyonluYemekTarifleri, #KimyonunFaydaları, #KimyonunKökeni, #KimyonunLezzeti, #KimyonunÖzellikleri, #KimyonunTarihi, #OrganikBaharatlar, #OrtaDoğuBaharatları, #SağlıklıBaharatlar https://is.gd/a7HFKA https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/bitkiler/kimyon/
Kimyon, dünya mutfaklarında sıkça kullanılan ve lezzet veren bir baharat bitkisidir. Bilimsel adı Cuminum cyminum’dur ve maydanozgiller familyasına aittir. Genellikle tohumları kullanılır. Hem yemeklere özgün bir aroma katar hem de sağlık üzerinde bir dizi olumlu etkiye sahiptir.
İlginizi çekebilir: Maydonozgiller familyasına ait bitkiler
Tarihi ve Coğrafi Kökeni
Kimyonun tarihi oldukça eski olup, Orta Doğu kökenlidir. Antik çağlarda Mısırlılar, Romalılar ve Yunanlılar, kimyonu hem baharat hem de tıbbi amaçlarla kullanmışlardır. Özellikle Akdeniz iklimine sahip bölgelerde yetişir, ancak günümüzde Hindistan, İran, Türkiye ve Çin gibi ülkelerde de yaygın olarak yetiştirilmektedir.
Lezzet ve Kullanım
Kimyon, hafif acımsı, tatlı ve ılıman bir lezzete sahiptir. Tohumları, yemeklere özellikle çorbalara, pilavlara, sebze yemeklerine ve et yemeklerine eklenerek karakteristik bir aroma katılır. Ayrıca, peynir, ekmek, turşu ve içeceklerde de sıkça kullanılır. Özellikle Orta Doğu ve Hint mutfağında vazgeçilmez bir baharat olarak kendine yer bulur.
İlginizi çekebilir: Baharat Bitkileri
Sağlık Faydaları
Sağlık üzerinde bir dizi faydası bulunmaktadır. Sindirim sistemi üzerinde olumlu etkileri vardır. Karminatif özelliklere sahip , gaz ve şişkinlik sorunlarına karşı doğal bir çözüm sunar. Ayrıca antioksidan özellikleri sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir. İçeriğindeki demir, kalsiyum ve magnezyum gibi mineraller de kemik sağlığını destekler.
Evde Kimyon Yetiştirmek
Ev bahçeciliği için uygun bir seçenektir. Sıcak, güneşli bir ortamda ve iyi drenajlı toprakta yetişir. Tohumları bahar aylarında ekilebilir ve bitki genellikle yaz ortalarında hasat edilir. Evde yetiştirmek, taze ve organik kimyon elde etmek için harika bir yol olabilir.
Mutfaklarda sadece lezzet verici bir baharat değil, aynı zamanda sağlık dostu bir bitkidir. Yemeklerinize ekleyerek onlara zengin bir tat katabilir ve aynı zamanda sindirim sağlığınızı destekleyebilirsiniz. Ev bahçenizde yetiştirmek ise hem keyifli bir aktivite hem de taze ve doğal elde etmenin bir yolu olabilir.
#baharat bitkileri#baharat çeşitleri#baharat kullanımı#baharat markaları#baharat satın al#baharatlar ve beslenme#baharatlar ve yemekler#baharatların kullanımı#baharatların sağlığa etkileri#baharatların tarihi#baharatlarla sağlıklı yaşam#Cuminum cyminum#doğal baharatlar#evde kimyon yetiştirme#hint baharatları#Kimyon#kimyon bitkisi#kimyon kullanımı#kimyon nedir#kimyon ve sağlık#kimyonlu içecekler#kimyonlu yemek tarifleri#kimyonun faydaları#kimyonun kökeni#kimyonun lezzeti#kimyonun özellikleri#kimyonun tarihi#organik baharatlar#orta doğu baharatları#sağlıklı baharatlar
0 notes
Link
0 notes
Text
Baharın müjdecileri lalelerden görsel şölen
Baharın müjdecileri lalelerden görsel şölen
İşte Emirgan Korusu’ndan kareler…
View On WordPress
#Bahar#bahar candan#bahar öztan#bahar şahin#baharat takımı#baharat yolu#baharda kuşlar gibi#istanbulun sesi
0 notes
Text
Maşallah yürümediği bir baharat yolu, yazmadığı Anıtkabir Özel Defteri kalmış 😂😂😂
17 notes
·
View notes