#başkanlığının
Explore tagged Tumblr posts
Text
Son dakika Düzce deprem haberleri: fet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 04.08'de merkez üssü Düzce'nin Gölyaka ilçesi olan 5,9 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. 6,81 kilometre derinlikte meydana geldiği belirtilen deprem İstanbul ve Ankara'da da hissedildi. Depremin ardından irili ufaklı 70 kadar artçı yaşandı. Bilim insanları Düzce'de yaşanan bu depremin ezberbozan bir tarafı olduğunu ve bunun ilk kez görüldüğünü duyurdu. Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Prof. Dr. Şükrü Ersoy Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ve Jeoloji Mühendisi Şerif Barış'ın deprem ile ilgili çarpıcı tespitleri oldu.
Son dakika Düzce deprem haberleri: fet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 04.08’de merkez üssü Düzce’nin Gölyaka ilçesi olan 5,9 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. 6,81 kilometre derinlikte meydana geldiği belirtilen deprem İstanbul ve Ankara’da da hissedildi. Depremin ardından irili ufaklı 70 kadar artçı yaşandı. Bilim insanları Düzce’de yaşanan bu depremin ezberbozan bir tarafı olduğunu ve bunun ilk kez görüldüğünü duyurdu. Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Prof. Dr. Şükrü Ersoy Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ve Jeoloji Mühendisi Şerif Barış’ın deprem ile ilgili çarpıcı tespitleri oldu.
Son dakika Düzce deprem haberleri: fet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 04.08’de merkez üssü Düzce’nin Gölyaka ilçesi olan 5,9 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. 6,81 kilometre derinlikte meydana geldiği belirtilen deprem İstanbul ve Ankara’da da hissedildi. Depremin ardından irili ufaklı 70 kadar artçı yaşandı. Bilim insanları Düzce’de…
View On WordPress
#04.08&8217;de#5#9#681#Acil#Afad#ahmet#Alan#ankara&8217;da#Ardından#artçı#barış&8217;ın#başkanlığının#belirtilen#bilgiye#bilim#bir#bunun#büyüklüğünde#çarpıcı#Dakika#Deprem#depremin#derinlikte#dr.#durum#duyurdu:#düzce#düzce&8217;de#düzce&8217;nin
0 notes
Text
Running Adana 04 / 14. Adana Uluslararası Kurtuluş Yarı Maratonu:
Türkiye Atletizm Federasyon Başkanlığının 2023 - 2024 yılı faaliyet programında yer alan ve Adana Büyükşehir Belediyesince kentin düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yıl dönümü kapsamında "Koşa koşa yarınlara" sloganıyla organize edilen maratona farklı ülkelerden 1.115 sporcu katılmıştır.
12 notes
·
View notes
Text
Hakikat Tahrif Edilirken
Değişken bir tahakkümün orta yerinde herkesin bir ötekisine düşman addedildiği bir saha, bir zeminde hakikat tahrip ediliyor. Düpedüz, doğrudan bir cendere refakatinde ol iletişim işleri başkanlığının gözetiminde vurgular / bildirimler hepten o hakikatin tahribatını var ediyor. Devletli erkanı, baş efendiden başlayarak kurulan oyunun yenisi hep daha derin hep daha kalıcı bir yıkım hüzmesini var ediyor. Yıkım katara eklenirken, ayrıcalıklı kast, zümreler bina edilirken, onlar feraha erirken kalan için bir yara verme halinin aralıksız bir halde yinelendiği bir zemin projeksiyonu güncelleniyor. Her şey güllük gülistanlıktır diye söze başlanırken var edilen çöl gözlerden ırak bir biçimde zannediliyor. Normallerini zayi etmiş olagelen bir yerde hayatın un ufak edilip devlet / sermaye eline oyuncak edilmesine devam ediliyor. Erk, muktedir, iktidar tahayyülünde arsızlığı ele alıp vurdumduymaz bir hali kesintisiz devam ettirerek, her şeyi tarumar eden, belirgin bir biçimde mahpusluk hal istemini hayat diye sabitimiz kılan bir devinim var ediliyor. Bu hali sorgulayan mavi veya beyaz yakalı emekçi, vasıflı ya da vasıfsız kodlu işçi, herhangi ama herhangi bir sıradan o yurttaş iktidar elinde düşman belleniyor. Bu ötekidir denilerek hedef kılınıyor aralıksız bir biçimde. Hakikat sorgulanmasın denilerek biyopolitik bir denetim, gözetim ve tahakküm iş bu ülkenin yegane istikameti haline dönüştürülüyor.
Tahakkümü var eden siyasal merci, makam ve liderliğin sunduğu perspektifin her nasıl bir biçimde Kürd özgürlük mücadelesini, siyasal aksiyonunu hedef kıldığı daha yepyeni Kobane kumpas davası sürecinde var edilenlerden ortaya çıkabilir pekala. Doksanlı yıllar ve öncesindeki zorba Evren rejiminin var ettiklerinden, kuruluş tarihine, 1915-1920 süreci arasında memleketin yıkıcı / yok ediciliğinde bir biçimde kullanışlı addedilen bir halkın topyekun yeniden tornadan geçirilmesinin bir kere daha hürriyetinden o geçmişin, geçemeyen karanlığında hizaya çekilip, sindirilip de susturulan ötekileri gibi onların da payına aynısının düşürülmesinin azap verici serüveni bugünleri belirginleştirir. Birbirinde buluşan, birbirini tamamlayan bir sınama halinin Kürd, Alevi, Ezidi, Mıhellemi, Arapları bulmasının yolu ve yönüdür mesele. İktidar pratiklerini kullanışlı addettiği ötekisine hıncı savunarak bütünleşik bir biçimde hayatı kuşatmak var edilendir. Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi, Dem Partinin öncesinin iktidar eliyle mahpus kılındığı zeminde ol Kobane davasının ardından çıkagelen ülke imgesi zaten başlı başına nasıl bir cenderenin imal edildiğini görünür kılar. Suçsuzlukları kanıtlanmış, sadece siyasi beyanları yüzünden hınçla linç ettirilen, yılları mahpuslukla geçen Kışanak, Tuncel, Ata ve hatta Tuğluk için tahliyelere karşılık itirazlar var edilir. Madun siyasetin hedef kıldığı insanların ki en sonuncusu Aysel Tuğluk’un bir insanın yaşayabileceği acıları aşan bir sınamaya tabi tutulması, annesinin cenazesine “Ermeni” yakıştırması yapılarak defnedilmesi sırasında olmadık işkencelerin var edildiği bir zeminde, demans olmasının dahi hiçbir önemi yok kılınır. O kadar afaki acının yaşatıldığı bir insanın canı da üç otuz kuruşluk iktidardan çok daha değerli olduğu anlaşılır kılınmaz.
Sibel Yükler’in T24’teki haberidir: “Kobani davasında savcılık, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği tahliye kararlarına itiraz etti.
6-8 Ekim 2014 tarihlerindeki Kobani olayları nedeniyle eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında olduğu 108 sanıklı Kobani davasında dün karar açıklandı. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi, 47 ayrı suçtan yargılanan yargılanan Selahattin Demirtaş'a toplam 42 yıl, Figen Yüksekdağ'a ise 30 yıl 3 ay hapis cezası verilmesine hükmetti.
Mahkeme, yargılanan 24 sanığa toplamda 407 yıl 7 ay hapis cezası verdi. Davada, Gültan Kışanak ve Sebahat Tuncel'in aralarında yer aldığı 5 tahliye, 12 beraat, 13 tutukluluğa devam kararı verilirken, firari 72 sanık hakkındaki dosya da ayrıldı.
Ancak mahkeme savcısının bugün tahliye kararlarına itiraz ettiği öğrenildi. Savcılık itirazında, “Sanıklar hakkında verilen tahliye kararının gözden geçirilerek ayrı ayrı tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılması" talep edildi.
Mahkeme kararının ardından, eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, HDP ve DBP'nin eski eş genel başkanlarından Sebahat Tuncel ile diğer siyasetçiler Ayla Akat Ata, Meryem Adıbelli ve Ayşe Yağcı tutuklu oldukları cezaevinden dün gece tahliye edilmişti.
Ne olmuştu?
Davada, 7,5 yıldır cezaevinde olan ve azami tutukluluk süresini 6 ay önce dolduran Gültan Kışanak'a ise "örgüt üyeliği" suçundan ise 12 yıl hapis cezası verildi, ancak tutuklulukta geçirdiği süre göz önüne alınarak tahliyesine hükmedildi.
Sebahat Tuncel'e "örgüt üyeliği" suçundan 12 yıl hapis cezası veren mahkeme; Ayla Akat Ata'ya da aynı suçtan 9 yıl 9 ay hapis ceza verirken, iki isminde de tahliyesine karar verdi.
Yasin Börü ve diğer tüm ölümlere beraat
6-8 Ekim 2014 tarihlerinde yaşanan olaylarda farklı kentlerde resmi kaynaklara göre, 37 kişi hayatını kaybetmiş, 326'sı kolluk kuvveti olmak üzere toplamda 761 kişi de yaralanmıştı. Davada 36 sanığa Yasin Börü’nün de olduğu 6 kişinin ölümüne yol açtıklarına ilişkin suçlamalardan beraat kararı verildi.
Davada beraat eden isimlerin tamamı şöyle: Altan Tan, Ayhan Bilgen, Aysel Tuğluk, Bircan Yorulmaz, Gülser Yıldırım, İbrahim Binici, Sırrı Süreyya Önder, Can Memiş, Gülfer Akkaya, Berfin Özgü Köse, Emine Beyza Üstün, Sibel Akdeniz.”
Topyekun bir tahakküm çemberi içerisinde ötekisine / öyle sanılana düşmanlığın her nasıl aralıksız var edildiğine bir örnektir, savcılık itirazı. Tutsaklıkları boyunca hayatlarından bir şeyler eksiltilen, canları çalınan, yaslarına dahi müsamaha gösterilmeyip, en küçük bir telafi için vakit harcanmadan, özür dilenmeden Tuğluk, Kışanak, Tuncel gibi davadan salıverilen insanların özgürlüklerinin yeniden ellerinden alınması talep olunur. Normallik, ılımlılık, normalleşme, siyaseten üslup değişikliği vesaire diye cümleler kurulurken kurucu hizip ile bugünün devletinin yegane sahibi biziz biz diyenler arasında olan biten yeniden Kürd halkına, onlarla birlikte hareket eden Mezopotamya halklarının tamamına karşıtlık olarak var edilendir. Neydi ki normalleşme? Sahiden neye yarar onca lafazanlık bunca kötülük arşıalaya çıkarken? Tümüyle doğrudan bir tehdit dili, eylemi, tahakkümün en keskin sureti ve baş efendinin işaretlemesi doğrultusunda verilmiş olagelen bir kadük yargı kararının akıbeti bambaşka acıları yeniden var etmek midir, nereye kadar?
Medyascope’tan aktaralım: “AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, 26. Dönem Adli Yargı ve 16. Dönem İdari Yargı Kura Töreni’nde, Kobani davası kararlarına ilişkin ilk kez konuştu. Erdoğan, eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş’a 42 yıl ve Figen Yüksekdağ’a 30 yıl 3 ay hapis cezası verilen kararlarla yüreklere su serpildiğini söyledi.
“6-8 Ekim hadisesi 37 insanımızın vahşice öldürüldüğü bir terör kalkışması”
Erdoğan, yargılamaya konu olan olaylar hakkında “6-8 Ekim hadisesi asla bir protesto gösterisi değil, 37 insanımızın vahşice öldürüldüğü bir terör kalkışmasıdır” dedi. HDP’li siyasetçilerin 6-8 Ekim 2014 tarihinde yaşanan olaylarda 16 yaşındaki Yasin Börü’nün de arasında bulunduğu kişilerin ölümüne ilişkin suçlamalardan beraat etmesine değinmeyen Erdoğan şöyle devam etti:
“Suriye’deki gelişmeleri bahane eden bölücü örgüt unsurları doğrudan devletimizin bekasını hedef alan bir isyan girişiminde bulunmuştur. Bu isyan girişiminde 37 insanımız şehir eşkiyaları tarafından katledilmiştir. Ülkemizin 35 ili, 96 ilçesi ve 131 yerleşim biriminde sokaklar dükkanlar ve okullar ateşe verilmiş, masumların kanı akıtılmıştır. Bölücü canilerin katlettiği insanlar arasında ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtan 16 yaşındaki Yasin Börü ve arkadaşları da vardır. 6-8 Ekim olaylarını kışkırtanlar yönlendirenler azmettirenler milletimize böyle bir acıyı yaşatanlar bellidir, hukuk elbette bunlardan hesap sormak zorundadır.”
“Mahkeme kararıyla ilgili haddi aşan yorumları tasvip etmiyoruz”
Erdoğan, Kobani davası kararlarına gösterilen tepkileri tasvip etmediklerini söyledi:
“Siyasi dava denilerek terör kalkışmasının aklanmaya çalışılması her şeyden önce hukuka ve demokrasiye hakarettir. 6-8 Ekim olaylarını kimse mazur ve meşru gösteremez. Mahkeme kararıyla ilgili haddi aşan yorumları tasvip etmiyoruz. Karar kayıplarının acısıyla son 10 yıldır Kerbela’ya dönmüş yüreklere su serpmiş, adaletin tecellisine olan inancı yeniden güçlendirmiştir. İsyan girişiminden 10 yıl sonra, geç de olsa hakkın yerini bulduğunu görüyor, bundan da mağdurlar ve demokrasimiz adına memnuniyet duyuyoruz. Sokaklarını kan gölüne çevirerek bu ülkede siyaset yapılmayacağını artık herkesin anlamasını ümit ediyoruz.”
Her şeyin punduna getirildiğinde nasıl da iktidar için kullanışlı bir aparata dönüştürülüp, sonuna kadar sömürüldüğünü bir kere daha görürüz. Tümüyle o güdümlü yargının dahi bir biçimde ayrıştırdığı, tutsak edilmiş siyasilerin bütün ol can kayıplarında herhangi bir sorumluluğu yoktur hükmüne rağmen halen baş efendi kendi doğrusunu zikretmeye devam eder. Başta da dediğimiz gibi, değişken bir tahakkümün orta yerinde herkesin bir ötekisine düşman addedildiği bir saha, bir zeminde hakikat tahrip ediliyor. Normalleşme, ılımlılık, hataların telafisi, yeniden yurttaşın sözünün dinleneceği zikredilen bir zamanda, yeniden Kürd halkının savunageldiği değerler, siyaset, barışa dair söylem ve eylemlerin yekunu, Kobane gibi hedef kılınmak isteniyor. Bu uğurda, asırdır var edilmiş fecaat ötesi yanlışlarda ısrarın devam olunacağı bir kere daha baş efendi eliyle teyit ediliyor. Daha ötesi olmadığı malumken, kalkıp hak gasplarına itirazların reddiyesi için cephe açılmaya çalışılıyor. Malum ırkçı hizbin başı bir siyasi çetenin lideri kalkıp milyonların iradesi olan bir temsilin ivedilikle kapatılmasını talep edebiliyor. Dahası kendi içlerindeki malumun ötesi bir ismin o ithamname kısmını kaleme aldığı gizliden değil açıktan zikrediliyor. Bu düşmanlaştırma miti devam olunurken hakikatin her ne olduğu unutturulmaya çabalanıyor. Gültan Kışanak’ın dediği gibi tahliyeye değil (bu ülkenin) özgürlük ve barışa ihtiyacı olduğuna aymak için daha kaç sınama gerekiyor. Bütünüyle korku / yıkıcılık / kin ve nefretle atılan adımlar karşısında kaç “Kobane” sınavı ülkede var edilecektir, düşünür müsünüz?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel: Mezopotamya Ajansı via Bianet
#mesel#yara#kürd sorunu#hakikat#hak#hukuk#müdahale#kobane#kumpas#siyasa#demirtaş#özgürlük#fikriyat#mücadele#adalet neydi?#devlet#t.c.#siyasal islam#biyopolitika#yıldırı#kör karanlık#geleceksizlik#hiddet#kin
2 notes
·
View notes
Text
Ak Parti İstanbul İl Başkanlığının hazırladığı şu👇 videoyu izleyenlerin sayısı 20000000 (yirmi milyon)u geçti.
👍👏🙂
19 notes
·
View notes
Text
ne söyleyebilirim ki ya. deprem falan insanları öldürmüyor. bu bildiğin insanların insanları öldürdüğü cinayet. allah'ın japonya'sında her gün bu şiddette depremler oluyor. en fazla bardak tabaklar kırılıyor. desen ki başımıza ilk defa geldi bu iş. o yüzden hazırlıksız yakalandık. o da yok amk 99 depreminde aynı çukura düştük işte. düzce depreminde düş. izmir depreminde düş. van depreminde düş. bile bile ladesten başka bir şey değil bu. belediye başkanlığının binası yıkılmış. daha ötesi var mı bu kaçıncı seviye ben bilmiyorum. evlerimizin oturulup oturulmayacağına karar veren kurumun binası ayakta duramıyor. biz ne zaman akıllanacağız ben bilmiyorum. bu deprem biliniyordu. bangır bangır söylediler geleceği. bir deprem daha var sürekli söylüyorlar. büyük istanbul depremi diye. herkes kulağını tıkamış vaziyette bekliyor.
29 notes
·
View notes
Text
minik düzeltmeler ve canım bölüm başkanlığının yardımlarıyla teslim ettim hadi hayırlısı ♡
2 notes
·
View notes
Text
ben bu tekerlekli sandalye deneyine akape itü daire başkanlığının önünden yola çıkacak şekilde katılmıştım. rampa işi en belirgin sorun
4 notes
·
View notes
Text
Arefe günü Hatice annenin evinde bütün cemaati toplanır beraberce hacıların yaptığı gibi ayakta dua ederlerdi.
o zaman tabiki Arefattan canlı yayına erişmek zor kendi kavillelerinden dua ederlerdi işi gücü bırakıp.
Affa karîn (yakın)günler vardır(cuma)saatler(cumada bir vakit) aylar(Ramazanı Şerif) vardır, geceler(Kadir, Beraat, Regaib) mekanlar (Arafat)vardır diye işledik.
Hacılar bugün hem Affa karîn mekan hemde saatte olacaklar. Bizlerde madden orada olamasakta manen orada hayal edip saat 12:00 da duaya duralım ister hususi duamızı yapalım, ister Diyaner işleri başkanlığının Arefattaki duasını açıp ona amin diyelim. Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu:
“Duaların en faziletlisi arefe günü yapılan duadır.” (Muvatta' , Hac, 81) fehvasınca Arefemiz mübarek dualarımız kabul olsun…
5 notes
·
View notes
Text
Ege Denizi'nde 3,6 büyüklüğünde deprem
Ankara Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Ege Denizi-Kuşadası Körfezi’nde saat 00.20’de 3,6 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. Aydın’ın Kuşadası ilçesine 5,19 kilometre mesafede olan depremin 7 kilometre derinlikte meydana geldiği belirlendi. Kaynak: AA
0 notes
Photo
Çanakkale'de 4,3 Büyüklüğünde Deprem Meydana Geldi Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 17.56’da, merkez üssü Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi olan 4,3 büyüklüğünde sarsıntı https://bursahabermedya.com/canakkalede-43-buyuklugunde-deprem-meydana-geldi/ #BursaGündem #bursahaber #bursasondakika #bursahaberleri #haberler #bursa
0 notes
Text
9. Yargı Paketi görüşmeleri başlıyor... Bu hafta TBMM gündemi yine yoğun
https://pazaryerigundem.com/haber/190124/9-yargi-paketi-gorusmeleri-basliyor-bu-hafta-tbmm-gundemi-yine-yogun/
9. Yargı Paketi görüşmeleri başlıyor... Bu hafta TBMM gündemi yine yoğun
TBMM Genel Kurulu, kamuoyunda 9. Yargı Paketi olarak bilinen kanun teklifinin görüşmelerine başlayacak.
ANKARA (İGFA) – Haftalık çalışmasına 30 Ekim Çarşamba günü başlayacak TBMM Genel Kurul, kamuoyunda 9. Yargı Paketi olarak bilinen Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni ele alacak.
Bu teklife göre, Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavı’nda soru sayısı 100’den 120’ye çıkarılacak.
Hakim ve Savcı Yardımcılığı Mülakatı’na çağrılacak aday sayısında değişiklik yapılacak, ilan edilen kadro sayısının bir katı fazlası aday, mülakata çağrılacak.
Buluntu olması nedeniyle veya kanun hükümleri gereğince trafikten men edilerek alıkonulan ve sahipleri tarafından 6 ay içinde teslim alınmayan veya aranmayan yediemin otoparklarındaki araçların satış usulü yeniden belirlenecek. Sesli, yazılı veya görüntülü iletiyle hakaret suçu, uzlaştırma kapsamından çıkarılarak ön ödeme kapsamına alınacak.
Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan hakaret suçu bakımından şikayet süresi, her ne suretle olursa olsun fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren iki yılı geçemeyecek.
Arabuluculuk eğitimini tamamlayan ve mesleğinde 20 yıl kıdeme sahip olanlar, yazılı sınava girmeden arabuluculuk siciline kayıt olabilecek. Uzlaştırmacı olmak için hukuk mezunu olma şartı getirilecek.
BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ
Öte yandan Plan ve Bütçe Komisyonunda 2025 yılı bütçesinin tümü üzerinde görüşmeler yapılacak. Ayrıca Komisyon, TBMM Başkanlığının bütçesini görüşecek.
İhtisas komisyonları da toplanarak gündemdeki konuları ele alacak. Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu, basına kapalı toplantısında, “Devlet İstihbarat Hizmetleri ile Güvenlik ve İstihbari Nitelikteki Faaliyetlere İlişkin 2023 Yılı Raporu”nun görüşmeleri kapsamında Emniyet Genel Müdürlüğü yetkililerini dinleyecek.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yetkilileri de İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Göç ve Uyum Alt Komisyonunda sunum yapacak.
Dışişleri Komisyonu, uluslararası anlaşmalara yönelik 10 kanun teklifini görüşecek. Dilekçe Komisyonu ile İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyelerinden Oluşan Karma Komisyonun gündeminde 12 Kamu Denetçisi adayının belirlenmesi olacak.
Ayrıca 30 Ekim Çarşamba günü TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin grup toplantıları yapılacak. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında milletvekillerine hitap edecek.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Yabancı işçilere büyük kıyak! 6 ay olan çalışma izni uzatıldı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ekonomik, sosyo-kültürel ve teknolojik alanlar ile eğitim konularında yeni adım attı. Bakanlık Türkiye’ye önemli hizmet ve katkı sağlayabilecekleri ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca bildirilen yabancıların çalışma izninden muafiyeti uzatıldı. Söz konusu süre altı aydan üç yıla çıkarıldı Yabancı işçilere büyük kıyak! Konuyla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 'Uluslararası İşgücü Kanun Uygulama Yönetmeliği'nde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlandı. Söz konusu değişiklikle nitelikli yabancı işçi için çalışma izni muafiyet süresi uzatılmış oldu.
Bakanlık tarafından yapılan düzenlemeye göre, ekonomik, sosyo-kültürel ve teknolojik alanlar ile eğitim konularında Türkiye’ye önemli hizmet ve katkı sağlayabilecekleri ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca bildirilen yabancılar altı aya kadar uzatıldı. MESLEK GRUPLARI BELLİ OLDU Çalışma izni muafiyeti çerçevesinde değerlendirilen yabancılar arasında bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetler kapsamında çalışacaklar, akademisyenler, araştırmacılar, petrol ve doğal gaz arama ve çıkarma faaliyetlerinde çalışacak profesyoneller, gemi adamları, profesyonel sporcular, tur operatörü temsilcileri ve stajyerler gibi farklı gruplar yer alıyor. Yapılan düzenlemeyle, geçici koruma sağlananlar ile insani ikamet izni sahibi yabancılardan İçişleri Bakanlığınca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bildirilenler çalışma izni muafiyeti kapsamında çalışabilecek. Öte yandan bakanlık, bu gruplardan çalışma izni alması gerekenler için çalışma izni süreçlerini yürütmeye devam edecek.
BASIN MENSUPLARI DA DAHİL EDİLDİ İletişim Başkanlığının uygun görüşü olması kaydıyla daimi basın kartı kapsamında Türkiye'ye gelen yabancı basın mensuplarına da çalışma izni muafiyeti imkanı tanındı. Düzenleme ile uluslararası kamuoyu ve iletişimin tüm araç ve yöntemleri ile Türkiye'nin her alanda nitelikli temsilinin ve tanıtımının sağlanması suretiyle Türkiye markasının daha güçlendirilmesi hedefleniyor. Read the full article
0 notes
Text
Buca'daki Skandal AVM Rezidans İnşaatı İçin Odalardan Sert açıklama
Buca’da tartışmalara neden olan Özel Tınaztepe Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mehmet Bektur’a ait araziye 6 kat yerine 15 katlık ruhsat izni verilmesine karşı mahkeme yürütmeyi durdurma kararı aldı. Kararla ilgili açıklama yapan Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası “Kentimize elbirliği ile kazandırdığınız yeni metruk bina kutlu olsun. Emeği geçenlerden hesabını soracağız" dedi. Buca'nın Tınaztepe Mahallesi’nde ünlü iş insanı Mehmet Bektur’a ait TAPDİ Oksijen şirketinin 2022 yılında Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndan (ÖİB) 165 milyon liraya aldığı arsada yapılan ve tartışmalara yol açan inşaat hakkında yargıdan ilk karar çıktı. İmar planlarında ticaret alanında kalan ve ÖİB’in 6 kat imarlı olarak sattığı alana Buca Belediyesi tarafından geçtiğimiz dönem 15 kat ruhsatı verilmesi davalık olmuştu. Büyükşehir Belediyesi, ruhsatın usulsüz olduğunu tespit etmiş ve iptali için yürütmeyi durdurma talebiyle birlikte İdare Mahkemesi’nde dava açmıştı. https://www.youtube.com/watch?v=jg6UyWG0pj0 BELEDİYEYE TEBLİĞ EDİLDİ Mahkeme inşaatın ruhsatıyla ilgili Buca Belediyesi’nin yaptığı işlem için “yürütmeyi durdurma” kararı verdi. Karar, Büyükşehir Belediyesi tarafından Buca Belediyesi’ne tebliğ edildi. Kararla ilgili TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi ve TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi yazılı açıklama yaptı. Oda’ların açıklaması şu şekilde: Kentimize Elbirliği İle Kazandırdığınız Yeni Metruk Bina Kutlu Olsun (!) https://www.youtube.com/watch?v=jg6UyWG0pj0 Emeği Geçenlerden Hesabını Soracağız ! Özelleştirme İdaresi Başkanlığının yaptığı imar planı değişikliği öncesinde Belediye Hizmet Alanı olarak Hazine mülkiyetinde bulunan Buca İlçesi, Tınaztepe Mahallesi, 624 Ada 8 Parsel; kamusal ihtiyaçlar için kullanılacakken önce imar planı değişikliği ile rantı artırılmış, ardından da satılmıştır. Yapılan plan değişikliği ile E:2.40, 6 Kat yapılaşma koşullu “Ticaret” alanı olarak belirlenmiş sonrasında da Buca Belediyesi tarafından imar planına aykırı bir şekilde 15 kat yüksekliği esas alan ruhsat düzenlenmiştir.
Yaşanan süreçte, 15 kat yüksekliğindeki ruhsat yetmemiş; imar planında kullanım kararı “Ticaret” olsa da projeye ilişkin mülk sahibi şirketin KAP bildirimlerinde, müteahhit şirketin proje satış ilanlarında projede imar planındaki kullanım kararına aykırı olarak 400’ü aşkın konutun yer aldığı ifade edilmiştir. Gelinen noktada ise söz konusu parsele yönelik; düzenlenen ruhsatın imar planına aykırı olduğu ve dolayısıyla da ruhsatın iptal edilmesi gerekliliği konusundaki yazılı taleplerimiz, Buca Belediyesince dikkate alınmamış olup, İzmir Büyükşehir belediyesi tarafından, ruhsatın iptaline yönelik açılan davanın ilgili mahkemenin aldığı karar neticesinde yürütmeyi durdurma kararı ile sonuçlandığı geçtiğimiz günlerde basına yansımıştır. https://youtu.be/w_SwxgFhWwI Öncelikle Buca Belediyesi tarafından 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu gereğince hızlıca inşaatın durdurulması ve beraberinde yapı tatil zaptı gereğince inşaatın devam edip etmediğinin takip edilmesi gerektiğini, yalnızca yapı tatil zaptını düzenleyip devamında inşaatın sürmesi halinde de esas sorumluluğun müteahhit şirketle birlikte ilgili belediyede olduğunu hatırlatıyoruz. Bu konuda süreci takip ederek mevzuata ve mahkeme kararlarına aykırı bir tutum olması halinde sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı bir kez daha deklare ediyoruz. Söz konusu inşaatın durdurulması bizler için yeterli değildir! İzmir’in tarihinde; kaçak olarak inşa edilmiş, daha sonraki idari işlemlerle de aklanmış binalar ve çukurlar meşhurdur. Meslek odaları olarak, usule aykırı yapılan işlemlerden ve yapılan bu usulsüz işlemlerin hesabını sormayan yerel yöneticilerden usandık. İdarelerin arkasına sığındığı, geçmiş dönemlerde yapılmış usule aykırı iş ve işlemlere yönelik adım atmama çabasının hiçbir yasal dayanağı bulunmamaktadır. Aksine, usule aykırı devam eden inşaatların yaratacağı kamu zararında bu tutumun da doğrudan payı bulunmaktadır. Söz konusu parsele ilişkin atılan tüm adımları takip ettiğimiz bilinmelidir. Bu parselde ve benzeri projelerde, imar planlarına ve kanunlara aykırı olarak hazırlanan her türlü iş ve işlemin meşrulaştırılmasını sağlamak adına; imar planı, imar planı değişikliği, plan notu değişikliği, meclis kararı gibi alınabilecek herhangi bir kararın rant amaçlı olduğunu ve karşısında duracağımızı şimdiden beyan ediyoruz. Bu kentte rantın hüküm sürdüğü anlayış sona erene kadar mücadelemize devam edeceğiz! AK Parti Buca Belediye Meclis Üyesi Veli Balyemez'den , Buca Belediyesi meclisinde konuştu. https://www.youtube.com/watch?v=jg6UyWG0pj0 Read the full article
#AltunYapıİnşaat#Buca#gündem#haberler#izmir#izmirhaberleri#mehmetbektur#mimarlarodası#sondakika#Tınaztepe#tınaztepeizmir#velibalymez
0 notes
Text
Emziren Anneler Oruç Tutabilir mi? Sütü Azalır mı? Ramazan ayına yaklaştığımız bu günlerde merak edilen sorulardan birisi emziren anneler oruç tutabilir mi? Emziren anneler oruç tutarsa sütü azalır mı? Bu soruların cevabını yazımızda bulabilirsiniz. Emziren annelerin oruç tutması gerekir mi? Dinimiz bu konuda ne diyor? Oruç tutunca anne sütünün vitamin değeri düşer mi? Emziren annelerin oruç tutması ile ilgili hadisler ve Diyanet İşleri Başkan... https://www.begonya.com/emziren-anneler-oruc-tutabilir-mi/?feed_id=199573&_unique_id=66fadec48ef69
0 notes
Text
Bakanlık Müfettiş Yardımcısı Alımına İlişkin Duyuru Yayımlandı
Millî Eğitim Bakanlığı “Bakanlık Müfettiş Yardımcılığı” Yarışma Sınavı Duyurusu, Resmî Gazete’de yayımlandı. Bu doğrultuda, Teftiş Kurulu Başkanlığının müfettiş ihtiyacını karşılamak üzere sınavla 100 Bakanlık müfettiş yardımcısı alınacak. Sınav başvuruları 14-25 Ekim tarihleri arasında yapılacak. “Bakanlık Müfettiş Yardımcısı” alımına yönelik sınav sürecini düzenleyen duyuru, bugün Resmî…
0 notes
Photo
(Özelleştirme İdaresi Başkanlığının (ÖİB) İstanbul, Ankara ve Aydın'daki 5 taşınmazın satışına ilişkin kararlarına onay verildi. gönderdi)
Özelleştirme İdaresi Başkanlığının (ÖİB) İstanbul, Ankara ve Aydın'daki 5 taşınmazın satışına ilişkin kararlarına onay verildi. https://devrimcidinnno.wordpress.com/2024/09/15/ozellestirme-idaresi-baskanliginin-oib-istanbul-ankara-ve-aydindaki-5-tasinmazin-satisina-iliskin-kararlarina-onay-verildi/ Özelleştirme İdaresi Başkanlığının (ÖİB) İstanbul, Ankara ve Aydın'daki 5 taşınmazın satışına ilişkin kararlarına onay verildi.
0 notes