#Zirai üretim
Explore tagged Tumblr posts
Text
Tarımı Amerika’ya Kimler Teslim Etti? (Son Bölüm)
✍🏻 Yılmaz Dikbaş
https://www.gundemarsivi.com/tarimi-amerikaya-kimler-teslim-etti-son-bolum/
Değerli Dostlar,
Türk tarımını Amerika’ya teslim edenler zincirinin 13. halkasına, yani son halkasına geldik.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vatan varlıklarını satışa çıkaran ilk kişi değildi, ancak “en çok satış yapan” unvanını o aldı.
13. ÖNCE BAŞBAKAN SONRA CUMHURBAŞKANI OLAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN
Recep Tayyip Erdoğan, PETKİM’i Sattı
PETKİM, bir devlet kuruluşuydu. Kuruluş sermayesi Türk milletinin cebinden çıkmıştı. PETKİM, Türk milletinin malıydı.
Yıllık 2 milyon 600 bin ton petrol ürünleri üretim kapasitesine sahipti. Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasında ilk 10’da yer almış ve 2002 yılında Türk ekonomisine 260 katrilyon lira katkıda bulunmuş, yaklaşık 5 bin kişiye iş sağlamıştır.
PETKİM, 6 Haziran 2003 günü satıldı. Yüzde 51’ini Azer SOCAR aldı, geri kalan hisseler borsada yabancı yatırımcılara gitti.
Recep Tayyip Erdoğan, TÜPRAŞ’ı Sattı
TÜPRAŞ’ın dört rafinerisi bulunmaktaydı: İzmit İPRAŞ, İzmir ALİAĞA, Kırıkkale Rafinerisi ve Batman Rafinerisi.
TÜPRAŞ, Türk devletinin, yani Türk milletinin malıydı.
TÜPRAŞ, Türkiye’de en çok ciro yapan, en çok para kazanan ve devlete en çok vergi veren dev bir kuruluştu. Her yıl, Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde birinci sırayı almaktaydı.
TÜPRAŞ’ta yaklaşık 5 bin kişi çalışmaktaydı. TÜPRAŞ’ın 2002 yılı net kazancı 108 milyon dolardı.
TÜPRAŞ, Haziran 2004’te satıldı. Hisselerin yüzde 51’ini İngiliz Shell ve Koç ortaklığı aldı. Geri kalan hisseler borsada yabancı yatırımcılara gitti.
Recep Tayyip Erdoğan, SEKA’yı Sattı
Türkiye’nin kâğıt üreten fabrikalarının şirketi SEKA’nın sermayesi 50 milyon liraydı. SEKA’nın tamamı, Türk devletinin malıydı.
Yani SEKA, Türk milletinin malıydı. SEKA, Türk vatanının bir parçasıydı.
Albayraklar Davası’nda ihaleye fesat karıştırmaktan Başbakan Tayyip Erdoğan ile birlikte yargılanan, 2 ay 27 gün hapis, para cezası ve bir yıl ihaleden men cezası alan Muzaffer Albayrak, SEKA’nın Balıkesir fabrikasını, Haziran 2003’de, 1 milyon 100 bin dolara satın aldı. Bu satış, fabrikayla beraber şunları da kapsıyordu: 1980 dönüm arazi, 185 lojman, 47 iş makinesi, sosyal tesisler ve Ovabayırı’nda Su Pompa Tesisi.
Şimdi gelelim, Recep Tayyip Erdoğan’ın sattığı diğer varlıklara:
Recep Tayyip Erdoğan’ın 2003 Yılında Sattıkları:
Kayseri’deki Taksan, Bolu Gerede’deki Gerkonsan, Afyon, Kastamonu, Aksu ve Çaycuma işletmeleriyle Taşucu tersane alanı.
Çeşme Limanı, Kuşadası Limanı, Trabzon Limanı ve Dikili Limanı.
Sümer Holding’in Merinos Halı Markası ve Adıyaman İşletmesi.
Türkiye Zirai Donatım Kurumu’nun Sakarya İşletmesi.
Arçelik, Tofaş, Ünye Çimento ve Türkiye Kalkınma Bankası’na ait kamunun elindeki hisselerle 277 adet taşınmaz, 103 arsa ve 90 adet lojman.
Recep Tayyip Erdoğan’ın 2004 Yılında Sattıkları:
Eskişehir Doğalgaz Şirketi (Esgaz).
Artvin Murgul ile Kastamonu Küre’de bakır madeni çıkarıp işleyen Eti Bakır, Sivas ve Malatya’daki Divriği Hekimhan Maden İşletmeleri.
Bursagaz, Bursa Doğalgaz Şirketi.
Amasya Şeker Fabrikası, Kütahya Şeker Fabrikası.
Kütahya Tavşanlı’daki Eti Gümüş.
Elazığ’daki Eti Krom.
Antalya’daki Eti Elektrometalürji İşletmeleri.
Çayeli Bakır İşletmeleri.
Türkiye Gübre Sanayi şirketine ait Gemlik ve İstanbul’daki fabrikaları ile Kütahya Gübre Varlıkları ve Şanlıurfa depoları arazisi.
Sümer Holding’in Malatya, Bakırköy ve Diyarbakır işletmeleri.
SEKA’nın Karacasu, Ardanuç ve Akkuş işletmeleriyle Ankara Alım Satım Müdürlüğü binası.
Elazığ Belediyesi Ulaşım Turizm Tekstil Madencilik ve Taahhüt Üretim Pazarlama A.Ş.’nin (EBÜAŞ) Samsun Soğuk Hava Deposu, Manisa Kombinası ve arsası.
Sümer Holding’e ait Ortadoğu Teknopark şirketi.
Çanakkale Deri İşletmesi.
Malatya ve Tümosan işletmeleri.
Türkiye Demir Çelik İşletmeleri’ne ait Kalkınma Bankası hisseleri.
Bursa İnegöl’deki Kibrit Fabrikası.
Karadeniz Bakır İşletmeleri’nin Samsun İşletmesi.
Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne ait Ankara ve Samsun feribotları.
THY’nin 126 milyon dolarlık hissesi ile 375 adet taşınmaz ve lojman.
Recep Tayyip Erdoğan’ın 2005 Yılında Sattıkları:
İstanbul Ataköy Turizm, Ataköy Otelcilik, Ataköy Marina ve Yat İşletmeleri.
Konya Seydişehir’deki Eti Alüminyum Fabrikası.
Kıbrıs Türk Hava Yolları şirketi.
Adapazarı Şeker Fabrikası.
Türkiye Deniz İşletmeleri’nin Karadeniz ve Turan Emeksiz gemileri ile şehir hatları hizmetleri ve gemileri.
Sümer Holding’in İstanbul İmar Şirketi, Beykoz İşletmesi, makine ve teçhizatları.
Türkiye Gübre Sanayi’nin Samsun Gübre Fabrikası ve Ordu Fatsa ile Tekirdağ depoları.
DSİ, Bayındırlık Bakanlığı ve Karayollarının Kayseri Erciyes’teki sosyal tesisleri.
Sümer Holding’in Aselsan’daki hissesi, Sarıkamış ve Tercan işletmeleri, Yeşilova Halı ve Battaniye Fabrikası.
Emekli Sandığı’nın Kuşadası Tatil Köyü ile İstanbul Hilton Oteli.
THY’nin USAŞ’taki hissesi, TOPRAŞ’taki kamu hisselerinin bir bölümüyle 120 taşınmaz ile 41 adet arsa.
Recep Tayyip Erdoğan’ın 2006 Yılında Sattıkları:
Erdemir, Başak Sigorta ve Başak Emeklilik.
Emekli Sandığı’nın başkentteki Büyük Ankara Oteli ve Kızılay Emek İşhanı, İzmir’deki Büyük Efes Oteli, İstanbul’daki Büyük Tarabya Oteli.
Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nin Yakıt-2 gemisi, Çanakkale Şehir Hatları Hizmetleriyle 9 gemisi.
THY’ye ait kamu hisselerinin bir bölümüyle 350 adet daire, arsa ve taşınmaz.
Recep Tayyip Erdoğan’ın 2007 Yılında Sattıkları:
TCDD-Deveci Maden Sahası İşletme Hakkı.
TCDD Mersin Limanı.
Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) İstanbul Levent Arsası.
Sümer Holding-BUMAS, Araç Muayene İstasyonunun 1. ve 2. bölgesi.
Emekli Sandığı Mülkiyeti Bursa Çelik Palas Otel, Türkiye Halk Bankası, 245 adet daire, arsa ve taşınmaz.
Recep Tayyip Erdoğan’ın 2008 Yılında Sattıkları:
Sümer Holding NİTRO-MAK Makine Kimya Nitro Nobel Kimya Sanayi A.Ş.’nin yüzde 33,5 hissesi.
Ankara Doğal Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.’nin 9 santralı.
Recep Tayyip Erdoğan’ın 2009 Yılında Sattıkları:
TEDAŞ Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş., TEDAŞ Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş.
TEDAŞ Konya Meram Elektrik Dağıtım A.Ş. ve 140 adet daire, arsa ve taşınmaz malları.
Recep Tayyip Erdoğan’ın 2010 Yılında Sattıkları:
TCDD’nin Samsun ve Bandırma limanları.
Eskişehir Osmangazi, Çamlıbel, Uludağ, Çoruh, Yeşilırmak ve Fırat Elektrik Dağıtım şirketleri.
Sümer Holding’in Antalya Barit ve Mersin Taşucu işletmeleriyle 205 adet daire, arsa ve taşınmaz.
Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011 Yılında Sattıkları:
Bayburt, Çemişgezek, Girlevik, Bünyan, Çamardı, Pınarbaşı, Sızır, İznik, Dereköy, İnegöl, Cerrah, Mustafakemalpaşa, Otluca, Uludere, Adilcevaz, Ahlat, Malazgirt, Varto, Değirmendere, Karaçay, Kuzuculu, Turunçova, Finike, Kayadibi, Besni, Derne, Erkenek, Kernek ve Kovada 1-2 akarsu santralleri.
İskenderun Limanı.
Trakya Elektrik Dağıtım şirketiyle 195 adet daire, arsa ve taşınmaz.
Recep Tayyip Erdoğan’ın 2012 Yılında Sattıkları:
Acıpayam Selüloz Sanayi’nin (ACISELSAN) yüzde 77 hissesi.
Kayseri Elektrik’in yüzde 20 hissesi.
Beykoz’daki iskele ve rıhtım.
Halk Bankası’nın yüzde 24 hissesiyle 192 adet daire, arsa ve taşınmaz.
Recep Tayyip Erdoğan’ın 2013 Yılında Sattıkları:
Galataport.
Hamitabat Elektrik Üretim ve Tic. A.Ş., İstanbul Anadolu Elektrik, Boğaziçi Elektrik, Toroslar Elektrik, Araslar Elektrik, Dicle Elektrik, Vangölü Elektrik, Seyitömer ve Kangal Elektrik Santralleri.
Yeditepe Beynelmilel Otelcilik ve Turizm Tic. A.Ş.’nin yüzde 15 D grubu, yüzde 11 E grubu hissesi.
TEDAŞ’ın Tekirdağ, Muğla, Bilecik, Düzce, İstanbul, Denizli, Kocaeli’deki çok sayıda taşınmazı.
Recep Tayyip Erdoğan’ın 2014 Yılında Sattıkları:
İzmir Limanı, Derince Limanı, Yarımca Limanı.
Elektrik Dağıtım Şirketleri: Çoruh, Fırat, Yeşilırmak ve Kayseri Elektrik.
Türkiye Şeker Fabrikası, THY’nin kalan hissesi, Ziraat Bankası, Botaş ve çok sayıda taşınmaz.
Recep Tayyip Erdoğan’ın 2015 Yılında Sattıkları:
EÜAŞ, Elektrik Üretim Anonim Şirketi’nin bazı akarsu santralleri.
Kemerköy, Yeniköy ve Çatalağzı Termik Santralleri.
Kemerköy Liman Sahası.
TCDD’nin Derince Limanı.
Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş.’nin (TDİ) Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı.
Oyak İnşaat’ın yüzde 25 hissesi.
Milli Piyango İdaresi’ne ait şans oyunları lisans hakkının devrine ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulu onayı alındı.
Recep Tayyip Erdoğan’ın 2016 Yılında Sattıkları:
ADÜAŞ, Ankara Doğal Elektrik Üretim Anonim Şirketi’nin İnebolu Limanı.
Elbistan Şeker Fabrikası ve Burdur Şeker Fabrikası.
Türk Petrol Dağıtım Şirketi (TP).
Hopa Termik Santralı.
EÜAŞ, Elektrik Üretim Anonim Şirketi’nin Doğukent, Kürtün, Torul, Karacaören 1 ve 2, Kadıncık 1 ve 2, Şanlıurfa, Adıgüzel, Kemer Hidroelektrik Santralleri.
TEDAŞ’a ait yüzlerce arazi, arsa ve taşınmaz.
Maliye Hazinesi’ne ait çok sayıda arsa, arazi ve taşınmaz.
Recep Tayyip Erdoğan’ın 2017 Yılında Sattıkları:
15 elektrik santrali.
324 ihale kapsamında, 3 kuruluşta bulunan kamu hisseleri.
347 taşınmazın çeşitli kişi ve firmalara satışı.
Recep Tayyip Erdoğan’ın 2018 Yılında Sattıkları:
Beş kömür ve linyit madeni.
Alpullu Şeker Fabrikası ve Muş Şeker Fabrikası.
Turhal Şeker Fabrikası, Yozgat Şeker Fabrikası, Çorum Şeker Fabrikası, Kırşehir Şeker Fabrikası ve Niğde Bor Şeker Fabrikası’nın satışı onaylandı.
Türkiye Varlık Fonu (TVF):
26 Ağustos 2016’da Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Varlık Fonu (TVF) adlı bir fon kurdu. Bu fonun amacı şu şekilde açıklandı: Yurt içinde devlete ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak ve dış kaynak temin etmek.
10 Temmuz 2018 tarihinde bir kararnameyle TVF, Cumhurbaşkanı’na bağlandı. Peki Cumhurbaşkanı kimdi? Recep Tayyip Erdoğan. TVF’yi ne TBMM, ne hükümet, ne de Sayıştay denetleyebilecekti! Yani TVF, tüm denetlemelerin dışındaydı. Açıkçası, TVF artık Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın malı olmuştu! Erdoğan, vatanın varlıklarını istediği zaman, istediği kişilere, istediği fiyatla satabilecek ve hiç kimseye hesap vermeyecekti!
2018-2024 sürecinde şu şirketler, işletmeler, kurum ve kuruluşlar TVF’nin yönetimine girdi:
Borsa İstanbul
BOTAŞ
ÇAYKUR
Eti Maden
Halk Bankası
İzmir Alsancak Limanı
Kardemir
Kayseri Şeker
Koza İpek Holding
PTT
Turkcell
Türk Hava Yolları
Türk Şeker
Türk Telekom
Türkiye Hayat Emeklilik
Türkiye Katılım Hayat
Türkiye Sigorta
Türkiye Teknoloji Fonu
Türksat
Türk Tarım
Vakıfbank
Ziraat Bankası
Limanlar ve Türkiye genelinde 46 adet taşınmaz.
Değerli Dostlar,
Halkımız ve özellikle de yaşları 40’ın altında olan gençlerimiz bu bilgileri öğrenecek, gerçeklerle yüzleşecek ve ondan sonra hesap sormaya başlayacaklardır.
Hesap sorma bir başlasın, gerisi çorap söküğü gibi gelecektir.
Değerli Dostlar,
Recep Tayyip Erdoğan, devletin mallarını, yani Türk milletinin varlıklarını, kısacası vatanın mallarını tek başına mı sattı? Elbette hayır!
19.11.2002 tarihinden 23.09.2024 tarihine kadar, yani 22 yıllık süreçte kurulmuş tüm AKP hükümetlerinde başbakan, başbakan yardımcısı ve bakan olarak görev almış olanlar da vatanın satılmasına ortak oldular. Vatanın mallarının satışıyla ilgili tüm yasaların ve kararnamelerin altına imzalarını attılar…
Yılmaz Dikbaş
23 Eylül 2024, Pazartesi
0532 233 31 52
0 notes
Text
7,1 milyon hektar arazi suya kavuştu
https://pazaryerigundem.com/haber/176751/71-milyon-hektar-arazi-suya-kavustu/
7,1 milyon hektar arazi suya kavuştu
Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından gerçekleştirilen yatırımlarla Türkiye’nin teknik ve ekonomik olarak sulanabilir arazilerinin yüzde 80’ine karşılık gelen 7,1 milyon hektar arazi sulamaya kavuştu.
ANKARA (İGFA) – DSİ Genel Müdürlüğü, küresel ısınma ile birlikte gıda arz güvenliğinin sağlanması için sulama yatırımlarına hız verdi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, dünya nüfusunun artması ile temiz ve güvenli gıdaya olan talebin hızla yükseldiğini belirterek, Birleşmiş Milletlerin dünya nüfusu üzerine yaptığı projeksiyona göre 2050 yılında nüfusun yaklaşık 9 milyara, Türkiye İstatistik Kurumu’nun yaptığı projeksiyona göre Türkiye nüfusunun yaklaşık 95 milyon kişiye ulaşmasının beklendiğine dikkati çekti. Yumaklı, son yıllarda küresel ısınmanın etkisiyle yağışlardaki azalmaya bağlı olarak yaşanan kuraklıklarla birlikte suyun nedenli önemli olduğu bir kez daha müşahede edildiğinin belirterek, ““Gelinen noktada tarıma ve suya bağlı gıda güvenliği ve arzı en önemli konumuz haline gelmiştir. Sulama, tarımda çarpan etkisi gösteren bir yatırımdır. Sulu tarıma geçiş, başta tarım sektörüne hizmet sunmakla birlikte diğer sektörlere de itici bir güç olmaktadır. Sulama ile daha çeşitli, daha fazla ve kaliteli üretim yapabilmek mümkündür” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin tarım arazileri yaklaşık 24 milyon hektar olduğunu anımsatan Yumaklı, bunun teknik ve ekonomik olarak sulanabilecek arazi miktarının 8,5 milyon hektar olarak belirlendiği bilgisini verdi. Bakan Yumaklı, 2023 yılı itibariyle teknik ve ekonomik olarak sulanabilir arazinin yüzde 80’nine karşılık gelen yaklaşık 7,1 milyon hektar arazinin sulamaya açıldığını vurguladı.
“ZİRAİ GELİRİ 5 KAT ARTIRIYOR”
Kuru tarım yapılan alanlardaki kısıtlı bitki deseni, geliştirilen sulama projeleri ile çeşitlilik gösterdiğine işaret eden Yumaklı, şu değerlendirmede bulundu:
“Sulanan alanlardaki üretim değeri artışı ve gayri safi milli zirai gelir, projesiz duruma göre yaklaşık 5 kat artış görülmektedir. Bu durum bir yandan kırsal kalkınmanın hedeflerinden olan yoksulluğun azaltılması amacına hizmet etmekte; bir taraftan da yaşam standardını yükselttiği için göçü önlemektedir. Bakanlığımızın köklü kuruluşu DSİ Genel Müdürlüğümüz 2024 yılında da sulama yatırımlarına hızla devam edecektir. Bu yıl içinde 65 adet sulama tesisi, 23 adet toplulaştırma projesini tamamlayarak milletimizin hizmetine sunmayı hedefliyoruz.
2024 yılında yapılacak yatırımlarla; sulamaya açılan alanı 7,1 milyon hektardan 7,23 milyon hektara, toplulaştırması tamamlanan alan miktarını 7,3 milyon hektardan 7,9 milyon hektara yükseltmeyi hedefliyoruz.”
TAMAMLANACAK BAZI PROJELER
Bakan Yumaklı, Konya Ovası 1,2,3 Sulamaları İkmali (11.820 ha sulama), Çorum Koçhisar Sulaması 2. Kısım (4.267 ha sulama), Samsun 19 Mayıs Barajı Sulaması (7.693 ha sulama) Diyarbakır Silvan Kuruçay Barajı Sulaması (5.030 ha sulama) ve Kayseri Bünyan Elbaşı-Karadayı Sulaması (5.402 ha sulama) projelerinin bu yıl içinde tamamlanacağını kaydetti.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Link
Kırıkkale Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şubesi teknik personelleri, Kırıkkale’de Bitki koruma ürünlerinin toptan ve perakende satış yerleri ile zirai mücadele alet ve ma... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes
Text
Doğal Ürünler
Doğal ürünler içerisinde herhangi bir katkı maddesi veya zirai ilaç bulunmayan ürünlere verilen isimdir. Bu ürünler daha sağlıklı şekilde yaşamı sürdürebilmek ve ilaçlı ürünler sonucunda vücutta meydana gelebilecek hastalıkların önüne geçilebilmesi için tercih edilirler. Bu ürünler üretim ve dağıtım sırasında herhangi bir kimyasal işleme maruz kalmadıkları için gönül rahatlığı ile tüketilebilirler. Kimyasal ürünlere maruz kalan yiyeceklerin çok sık tüketilmesi kişilerin sağlığını kaybetmesine hatta meydana gelen sağlık sorunları neticesinde hayatını kaybetmesine dahi neden olabilir. Doğal ürünler kullanılarak hem daha sağlıklı şekilde beslenebilir hem de vücudunuzun ihtiyacı olan tüm besin maddelerini alabilirsiniz. Ayrıca içerisinde zararlı ürün bulunan besinleri tüketmeyerek hem siz de hem de ailenizde meydana gelebilecek problemlerin önüne geçebilirsiniz.
0 notes
Text
Vekil Erol’dan Açıklanan Buğday Taban Fiyatına Tepki!
Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ Milletvekili Gürsel EROL, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından buğdayda açıklanan ton başına 8 bin 250 liralık fiyatı sert sözlerle eleştirdi… Buğday üretim maliyetinin tonda 8 bin lirayı geçtiğine dikkat çeken CHP Elazığ Milletvekili Gürsel EROL, “Buğday üretim maliyeti ortadayken, bu kadar yüksek enflasyon, artan döviz kurları ve fahiş zamlar varken, çiftçi niye zararına ürün satmak zorunda bırakılıyor? Çiftçinin zararını şimdi kim karşılayacak, hakkını kim verecek? Bu karar acilen revize edilip düzeltilmelidir. Buğday fiyatı en az 10 lira olmalı, artı 1 lira prim tüm üreticilere verilmelidir.” Açıklamasında bulundu. “Çiftçimizin Emekleri Hiç Olmasın Alınan Kararı Düzeltin!” CHP Elazığ Milletvekili Gürsel EROL, AKP iktidarının son 20 yılda 90 milyon tona yakın buğday ithal ederek 25 milyar dolardan fazla parayı yabancı ülkelere verdiğini hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü; “Yerli ve millilikleri sadece dillerinde. Buğdayın ton başına çiftçiye maliyeti 8 bin lirayı çoktan geçti. Mazottan gübreye, tohumdan zirai ilaca kadar tüm üretim maliyetleri katlanarak arttı. Kilogramda maliyeti 8 lira olan çiftçinin, buğdayını en az 10 liraya satması gerekiyordu ki biraz eli rahatlasın. Ancak açıkladıkları taban fiyatı çiftçiye bir darbe daha vurdu. Alın teriyle bereketli toprakları işleyen çiftçinin emekleri hiç oldu. Çiftçilerimizin zararını kim karşılayacak? Buğday ülkemiz açısından stratejik önemdedir ve üretiminin artması şarttır. Açıklanan bu taban fiyatıyla üretici tarlaya ekim yapmaz. Gelin yol yakınken, vakit varken açıklanan fiyatları revize edip düzeltin. Buğday taban fiyatı kilogramda en az 10 lira olmalı ve artı 1 lira prim tüm üreticilere verilmelidir.” Diye konuştu. Read the full article
0 notes
Text
Ehlinibul
Ehlinibul
Her İşin Ehlinibul Hizmet Platformu İş Temizliği, Merdiven Temizliği,Apartman Temizliği,Koltuk Yıkama, Ofis Temizliği,Ev Temizliği, Petek Temizliği, Su Deposu Temizliği, Ütü Yapma, İnşaat Sonrası Temizlik, Halı Yıkama, Uluslararası Evden Eve Nakliyat, Şehir İçi Nakliye, Evden Eve Nakliye,Eşya Depolama, Şehirler Arası Nakliye,Eşya Taşıma, Asansörlü Nakliyat, Nakliyat, Otomotiv,Oto Kuaför, Aksesuar ve Tuning, Araç Kaplama ve Giydirme,Oto Servis, Sigorta Ve Kasko, Plaka Basımı, Oto Kurtarıcı, Torna, Oto Ekspertiz, Araç Kiralama, Göçük Doğrultma, Anahtar Çekimi, Cam Filmi, Yedek Parça, Lastik ve Jant, Ses ve Görüntü Sistemleri, Oto Kaporta, Oto Egzoz, Oto Radyotör ve Filtre, Oto Klima Gazı, Oto Yağ Değişimi,Oto Elektrik,
Tarım
Gübre, Tarım Ürünleri, Zirai İlaç, Tohum, Fide veya Fidan,Tarım Aleti, Tarım İşçisi, Hayvancılık, Veteriner, Çiftlik Ekipmanları, Arıcılık Ekipmanları, Adak-Kurban, Kedi Oteli, Köpek Oteli, Hayvan Yemi, Hayvan Bakım Ürünleri, Elektrikli Çit Kurulumu, Sılaj Katkısı Ve Ekipmanları, Yedek Parça, Portatif Ahır ve Kümes Sistemleri,
Organizasyon
Düğün, Doğum Günü, Konser Ve Festival, Gezi Ve Tur, Bayan Kuaför Ve Makyaj, Palyaço Ve Animasyo, Fotoğraf Ve Kamera, Süsleme, Ajans Ve Reklam, Sünnet, Evlilik Teklifi Ve Balayı, Ses Ve Işık Sistemi Kiralama, Sahne Ve Podyum Kurulumu, Led Ekran Barkovizyon Kurulumu, Lazer Ve Havai Fişek Gösterisi, Müzik Grupları, Sunucu, Dj Ve Sanatçılar, Mehteran Grupları, İlahi ve Semazen Grupları, Davet Ve Parti, Defile, Uçan Balon Hizmetleri, Mağaza Açılışı Ve Kokteyl, Catering, Düğün Salonu Kiralama, Masa-Sandalye Kiralama, Fuar Ve Kongre, Müzisyen Gruplar, Pastane - Fırın, Butik Pasta - Börek, Halısaha Kalecisi, Futbolcu,
Dezenfeksiyon
Akrep İlaçlama, Haşere İlaçlama, Pire İlaçlama, Ev Dezenfekte, Dezenfekte İlaçlama, Kertenkele İlaçlama, İşyeri İlaçlama, Zirai İlaçlama,
Hizmet Ver
Diyetisyen, Dövmeci, Epilasyon, Fizyoterapist, Diş Doktoru, Saç Ekim Merkezi, Estetik Cerrahi, Medikal, İşitme Cihazı, Dil Konuşma Ve Ses Terapisi, Evde Bakım Ve Sağlık Hizmetleri, Psikolog, Psikiyatrist - Ambulans, Özel Doğum, Bebek Masaj Ve SPA,
Hizmet Al
Boya, Alçı ve Türevleri, Elektrik, Su Ve Tesisat, Elektrikçi, Mobilya Tamiri, Su Tesisatçısı, Boya Badana, Marangoz, Parke Ve Fayans Döşeme, Duşakabin, Jakuzi Ve Banyo sistemleri, Asma Tavan Uygulamaları, Duvar Kağıdı Döşeme, Dolap Yapımı, Dış Cephe Boyama, Çatı Yalıtım, Cam ve Ayna, Cam Balkon, Balkon Kapatma, Bahçe Düzenleme Peyzaj, Bahçe Bakımı, Alarm Güvenlik Kamera, Veri Kurtarma, Tıkanıklık Açma, Su Tesisatı Montaj, Su Tesisatı Döşeme ve Yenileme, Su Kaçağı Tespiti, Su Arıtma Tamir ve Servisi, Rezervuar Klozet ve Sifon Tamiri, Panjur Tamiri, Mobilya Ustası, Mobilya Sökme Taşıma ve Montaj, Mobilya Montaj, Korniş Montajı, Klozet Montajı, Kablo ve Hat Çekme, iPhone Tamiri, Fan Temizliği ve Termal Macun Değişimi, Elektrik Tesisatı, Elektrik Montaj, Elektrik Arıza Tamir, Duşakabin Montajı, Duşakabin, Bilgisayar ve Laptop Tamiri, Bilgisayar ve Laptop Parça Değişimi, Bilgisayar Format, Avize Montaj, Laminant Parke, Elektrik,Su Tesisat ve Projelendirme, Bahçe Duvar ve KilitTaş, Tente Branda, Tel Örgü Çit, Su Yalıtımı, Stor Perde, Poliüretan Köpük, Pergola, Parke Sistre Cila, Parke Döşeme, Panel Çit, Özel Mobilya Yapımı, Mutfak Tezgahı, Mermer, Mutfak Dolabı Yapımı, Mobilya Boyama ve Cila, Mermer Cilalama, Korkuluk ve Küpeşte, Koltuk Döşeme, Kilit Parke Taşı Döşeme, Kartonpiyer, Kamera Sistemleri, Kalorifer ve Doğalgaz Tesisatı, İç Mimar Mobilya Danışmanlığı, Hazır Rulo Çim, Gardrop Yapımı, Epoksi Zemin Kaplama, Ferforje,
Üretim ve Hizmet sektörlerini kapsayan bu referanslar arasında kimya firmaları, ayakkabı üretim firmaları, inşaat firmaları, turizm ve eğlence firmaları, çeşitli sanayi hizmetleri sunan firmalar, endüstriyel mutfak üretim firmaları gibi birçok alanda üretim ve hizmet sağlayan firmalara çeşitli hizmetler sunmaktadır. Tüm referanslarımızı ve yaptığımız projelerimizi web sitemizde bulunan referanslarımız alanından inceleyebilirsiniz.
Kaynak https://ehlinibul.com/
1 note
·
View note
Text
Çiftçi ve Kentli Üreticilere <b>Tıbbi Aromatik Bitkiler Eğitimi</b>
Çiftçi ve Kentli Üreticilere Tıbbi Aromatik Bitkiler Eğitimi
#ÇiftçiVeKentliÜreticilereEğitim, #DrBasriŞanlı, #EBB, #EBBTarımsalHizmetlerDairesiBaşkanlığı, #Eskişehir, #SibelBenek, #TabKurs, #TaşbaşıKültürMerkezi, #TıbbiVeAromatikBitkiler, #TıbbiVeAromatikBitkilerEğitimi, #TMMOB, #ZiraatMühendisleriOdası https://is.gd/KoQ4YU https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/haberler/ciftci-ve-kentli-ureticilere-egitim-tibbi-aromatik-bitkiler-egitimi/
“Çiftçi ve Kentli Üreticilere Eğitim” protokolü kapsamında Eskişehir Büyükşehir Belediyesi (EBB), Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi iş birliğiyle, çiftçilere yönelik ‘Tıbbi Aromatik Bitkiler‘ konulu eğitim toplantısı düzenledi.
EBB Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından sürdürülebilir ve verimli tarım için düzenlenen eğitim çalışmaları aralıksız sürüyor. Bu kapsamda Eskişehir’de faaliyet gösteren çiftçilere ve tarımsal üretime ilgi duyan yurttaşlara ‘Çiftçi ve Kentli Üreticilere Eğitim’ protokolü kapsamında eğitimler veriliyor.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi iş birliğiyle düzenlenen toplantıda katılımcılara Dr. Basri Şanlı tarafından Taşbaşı Kültür Merkezi Kırmızı Salon’da eğitim verildi. Eğitim toplantısının açılış konuşmasını yapan Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Sibel Benek, üretimde eğitimin önemine dikkat çekerek bu alandaki faaliyetlere devam edeceklerini belirtti.
Açılış konuşmasının ardından Dr. Basri Şanlı, tıbbi ve aromatik bitkiler ile bitkilerin üretim süreçlerini katılımcılara ayrıntılarıyla aktardı. Şanlı, alternatif üretim ve katma değeri yüksek ürün yetiştirmenin önemine de dikkat çekerek, özellikle tıbbi aromatik bitkilerin gıda, ilaç, kozmetik, kimya, zirai mücadele sektörlerinde başta olmak üzere birçok alanda kullanıldığını kaydetti. Şanlı, toplantı sonunda katılımcıların sorularını da yanıtladı.
Kaynak: ANKA
#Çiftçi ve Kentli Üreticilere Eğitim#Dr. Basri Şanlı#EBB#EBB Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı#Eskişehir#Sibel Benek#tab kurs#Taşbaşı Kültür Merkezi#tıbbi ve aromatik bitkiler#tıbbi ve aromatik bitkiler eğitimi#TMMOB#Ziraat Mühendisleri Odası
0 notes
Text
1974 Eylül'ünde, Kıbrıs çıkartmasına katılan teknik personelin verilen adreste toplanması talebi üzerine, 200 personel Ankara'da bir araya gelir.
Sorulur, "savaşta en çok sıkıntı çektiğimiz şey nedir?"
Katılanların çoğu tank paletlerinden şikayet eder.
Öyle ki Erzurum'daki tankların paletleri sökülüp, Kıbrıs'a götürülüp takılmıştır.
Sorulur, "bu paletleri yerli olarak üretebilir miyiz?"
200 kişiden 42'si "evet üretebiliriz" cevabı verir.
Denir ki, "yaparız diyen 42 kişi kalsın, diğerleri birliklerine dönebilir."
Sonra o 42 kişiye denir ki , "siz yaparız dediğinize göre, kafanızda bir plan proje var.
Kafanızdaki o bilgiyi kağıda dökün, 1 ay sonra yine burada buluşalım."
1 ay sonra yine aynı salonda buluşurlar.
Her birinin hazırladığı evrak toplanır.
Denir ki "1 ay sonra tekrar burada buluşalım."
3'ncü buluşmada 42 kişinin her birine Türkiye nin özel resmi kurum ve kuruluşlarına serbest giriş çıkış ve inceleme yapma hakkı tanıyan belgeler dağıtılır.
7 kişiden oluşan 6 ekip kurulur.
"Türkiye'ye dağılın, istediğiniz yerde inceleme, araştırma yapmakla yetkilisiniz"
"3 ay çalışın. 3 ay sonra yine bu salonda buluşalım" denir ve her birisi için özel harcırah da çıkartılır.
4'ncü buluşmada bir ekip Sakarya'daki Şeker Fabrikası,Vagon Fabrikası ve Zirai Donatım'da,bir örnek palet üretebileceklerini söyler.
Bir adet palet için, civatasının kaç ST çelikten olacağına kadar projeleri hazırlanmıştır; bu projeye göre bir adet örnek üretim yaptırılır.
Aynı ekip o paleti Kıbrıs'a götürür ve bir tanka takar.
Çamurda , toprakta , taşta, kayada , gece gündüz sıcakta denemesini yapar.
Bir tane civatası kırılmamış, istenilenden de sağlam olmuştur.
Bu proje Sakarya'da Tank Palet Fabrikası'na dönüşür..
Kd. Başçavuş Cevat Güzey'in anlatımından alıntıdır.
Şu elli milyona katara verdikleri
Yani peşkeş çektikleri tank palet
117 notes
·
View notes
Text
Keşan'da TOBB Proje Okulu'nda marul hasadı
https://pazaryerigundem.com/haber/173350/kesanda-tobb-proje-okulunda-marul-hasadi/
Keşan'da TOBB Proje Okulu'nda marul hasadı
TOBB Proje Okulu Keşan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin (MTAL) Tarım Bölümü için oluşturulan sera alanında öğrenciler yetiştirdikleri marulların hasadını gerçekleştirdi.
Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) – Keşan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Keşan Ticaret Borsası (TB) işbirliğinde hayata geçirilen TOBB Proje Okulu Keşan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin Tarım Bölümü’nde hasat gerçekleştirildi.
İzzetiye Mahallesi’nde oluşturulan sera alanını ziyaret eden Keşan TSO Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Şapçı, Keşan Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Kaymaz, Keşan Belediye Başkan Yardımcısı Bilgin Atlı, Keşan Ticaret Borsası Meclis Başkanı Kemalettin Uslu , Keşan İlçe Milli Eğitim Müdürü İlhan Saz, Keşan MTAL Okul Müdürü Feyzullah Koçak, Okul müdür yardımcılarımız, Tarım Alanı Öğretmenimiz Gülnur Atçeken ,Keşan TSO Genel Sekreteri Erdem Başak, Keşan Ticaret Borsası Genel Sekreteri Emine Kaymak katıldı.Tarım bölümü öğrencileri ile bir araya geldi.
Trakya Kalkınma Ajansı’nın destekleri ile Keşan MTAL’ye kazandırılan seralarda öğrenciler marul hasadını gerçekleştirdi.
Keşan TSO Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Şapçı, “Oluşturulan seralara Keşan Kaymakamlığı ,Keşan Belediye Başkanlığı, Keşan Borsası , Keşan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kalkınma ajansı Paydaşlarımızla öncü olacak bir projeye imza attık. Bu önemli projenin altında Keşan’ın birlik ve beraberliği yatıyor. Türkiye’ye örnek olacak bir projeyi işbirliğinde, hep birlikte hayata geçirdik” dedi.
Keşan Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Kaymaz, Keşan Ticaret Borsası olarak gerekli olan gübre ve zirai ilaç desteği veren tüm üyelere sağlamış oldukları katkılardan dolayı teşekkür etti. Keşan Belediye Başkan Yardımcısı Bilgin Atlı emeği geçen herkesi kutladığını belirterek, belediye olarak tarım alanında tüm proje ve çalışmaları desteklemeye devam edeceklerini söyledi.
Keşan İlçe Milli Eğitim Müdürü İlhan Saz , “Keşan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemiz olarak 7 Alanımızda 450 öğrencimizle Eğitim öğretim faaliyetlerimizi yürütmekteyiz. Keşan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemiz 2018 yılından itibaren TOBB Proje okulu kapsamına alındı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinesinde, 2020 Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı’na (SOGEP) istinaden “Yıl boyu Üretim ve İstihdam” temelli proje ile Keşan Kaymakamlığı,Keşan Belediyesi, Keşan KTSO , Keşan Ticaret Borsası ve Keşan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz işbirliğinde Trakya Kalkınma Ajansı desteğiyle kurulan seralarda okul olarak 2 seramızda Tarım bölümü öğrencilerimizle yıl boyu üretim ve uygulama çalışmalarını sürdürmekteyiz. Öğrencilerimizi geleceğe hazırlamanın yanında öğrencilerimiz bu tür çalışmalara emeklerinin karşılığını almaktadırlar. Ürünlerimizin satışlarından elde edilen gelirler okulumuzda ve öğrencilerimize verilerek değerlendirilmektedir. Seralarımız yanında okulumuza tahsis edilen tarlalarda arpa ve ayçiçeği üretimi gerçekleştirmekteyiz. Bu gün burada da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Proje Okulumuz Keşan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (MTAL) Tarım Bölümü öğretmenleri ve öğrencileri tarafından seralarda yetiştirilen marullarımızın hasatını gerçekleştiriyoruz. 2024 yılında 2. Hasatımızı gerçekleştiriyoruz” dedi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Anarşist-Komünist Parti’nin Hedefleri ve Yöntemleri
Shifu
Shifu (Liu Sifu,1884-1915) kısa yaşamı boyunca, Çin’de, kendisini adamış anarşist devrimci kişiliğin örneği haline geldi. İlk önce, öğrenimini yarıda bıraktı ve Sun Yat-Sen’in önderliğindeki Cumhuriyetçi Hareket Devrimci Güç Birliği’ne katıldı. 1907 yılında bir suikast girişimine karıştı ve iki yıl hapse mahkum oldu. Hapishanedeyken Doğal Adalet ve Yeni Çağ mecmualarını okuyarak anarşist fikirlerle tanıştı. Serbest kalışının ardından, Çin Suikast Müfrezesi’ne katıldı.1911 Devrimi’ni takiben, önce Vicdan Derneği’ni ardından Guangzhou’da Gün Doğumu Derneği’ni kurarak ve daha sonraları Çin’de önde gelen anarşist yayın olacak olan, Halkın Sesi’ni yayınlayarak, kesin olarak anarşist bir pozisyon aldı.1913 yılında, kendisini Shifu olarak adlandırdı ve işçileri örgütlemeye başladı.(Çinli anarşistler, Çinli anarşistleri sendikalarda örgütleyenler arasında ilklerdi.)1914’de Anarşist Komünist Yoldaşlar Derneği’ni kurdu. Grubun manifestosu olan “Anarşist-Komünist Parti’nin Hedefleri ve Yöntemleri”adlı yazı, Birinci Dünya savaşının arifesinde, Haziran 1914’de Halkın Sesi’nde yayınlandı. Bu manifesto, Kropotkin’in sadece Anarşist-Komünizm konusunda değil, “Karşılıklı Yardımlaşma” kavramı konusunda da (seçki 54) Çinli Anarşistler arasındaki etkisini göstermektedir. Shifu, 1915 yılında tüberküloz hastalığı sonucunda öldü, fakat Halkın Sesi 1922 yılına kadar yayınlandı ve Shifu’nun birçok yoldaşı Çin anarşist hareketinde çok belirgin bir yol oynadılar.
ANARŞİST-KOMÜNİST PARTİ NEDİR?
Anarşist-Komünist Parti’nin hedefleri nelerdir? Basit ve doğrudan bir anlatımla, aşağıdaki gibidir:
Üretimin tüm önemli öğeleri-toprak, madenler, fabrikalar, tarım araçları, makineler ve benzerleri- geri alınacak ve toplumun ortak mülkiyetine geri verilecektir; özel mülkiyet hakkı yok edilecek ve para ortadan kaldırılacaktır.
Üretimin tüm önemli öğeleri ortak olarak topluma ait olan şeylerdir ve üretime dahil olanlar bunları özgürce kullanabilir.(Örneğin, çiftçilik yapanlar toprağı ve zirai aletleri özgürce kullanabilirler ve şimdi olduğu gibi bir toprak ağasından kiralamak veya bir toprak ağası tarafından kullanılmak zorunda kalmayacaklardır; endüstridekiler meta üretmek için fabrikalardaki makinaları özgürce kullanabilecek ve şimdi olduğu gibi fabrikanın sahibi tarafından çalıştırılmayacaklardır.)
Kapitalist ve emekçi diye sınıflar olmayacaktır; herkes emekle meşgul olacaktır.(Tarım, inşaat, iletişim, eğitim ,tıp, çocuk bakımı gibi meslekler ve insanlığın geçim için dahil olduğu diğer tüm çabalar, bunların hepsi emektir.) Kendisine neyin uygun olduğunu ve neyi yapabileceğini bilen her kişi, baskı veya sınırlama olmaksızın, özgürce çalışabilecektir.
Emeğin ürünlerinin-yiyecek, kıyafet, konut ve kullanışlı olan her şey- tümü toplumun ortak tasarrufundandır. Herkes bunları özgürce kullanabilecek ve herkes ortak zenginlikten faydalanacaktır.
Hiçbir biçimde hükümet olmayacaktır. Merkezi ya da yerel, bütün hükümet örgütlenmeleri ortadan kaldırılacaktır.
Ordu, polis veya hapishaneler olmayacaktır.
Yasalar ya da kanunlar olmayacaktır.
Her tür halk birliği, her çeşit işi yeniden düzenlemek ve üretimin her safhasını idare etmek için özgürce örgütlenecektir. (Örneğin, çiftçilikte hünerli olanlar yoldaşları ile birleşebilecek ve bir tarım topluluğu örgütleyebilecektir, ve madencilikte uzman olanlar bir maden topluluğu örgütleyebilecektir.) Bu halk örgütlenmeleri basitten karışığa kadar çeşitlenebilir. Bu birlikler, her çeşit iş için işçiler tarafından örgütlenecek, hiçbir lider veya yönetici olmayacaktır. Sorumluluk alanlar da işçi olarak görülecektir ve diğerlerinin yönetme otoriteleri olmayacaktır. Bu birliklerde, insanların özgürlüğünü sınırlayacak hiçbir tüzük veya düzenleme de olmayacaktır.
Evlilik sistemi ortadan kaldırılacaktır; erkek ve kadın özgürce bir araya gelecektir. Çocuklarla halk bakımevlerinde birlikte ilgilenilecektir. Hayata gelen kız ve erkek çocuklarla halk kreşlerinde ilgilenilecektir.
Bütün gençler, altı yaşından yirmi veya yirmi beş yaşlarına kadar, okula gidecek ve eğitim alacaktır. Hem erkekler hem de kadınlar kendi yeteneklerine uygun olarak en yüksek öğrenim seviyesine erişmelidir.
Hem erkek hem de kadın, eğitimleri bittikten sonra kırk beş ve ya elli yaşlarına kadar, kendilerini emeğe vakfedeceklerdir. Bundan sonra, yaşlılar yurdunda emekliliğe ayrılacaklardır. Hasta olanlar veya başka sağlık problemleri olanlar tetkik edilecek ve halk hastanesinde tedavi edilecektir.
Bütün dinler ve itikatlar ortadan kaldırılacaktır. Ahlaka göre, insanlar görevlerden ve sınırlamalardan muaf olarak özgür olacaktır; bu, kendini yerine getirmek için özgürce gelişecek “karşılıklı yardımlaşma”nın doğal ahlakına müsaade edecektir.
Her insan günde en fazla iki-dört saat çalışacaktır. Günün geri kalanında insanlar toplumun ilerlemesine yardım etmek için çalışmakta özgür olacaklardır. Eğlence ve dinlence için, kişisel fiziksel ve zihinsel güçlerini geliştirmek için güzel sanatlarla ve uygulamalı sanatlarla ilgileneceklerdir.
Okullarda ve eğitimde uygun bir uluslararası dil seçeceğiz, böylece her ulusun farklı dilleri ve literatürleri aşamalı olarak ortadan kalkacaktır ve uzak ile yakın, doğu ile batı arasında bir sınır olmayacaktır.
Üsttekiler aynı zamanda, partimizin hedefine ulaşmak için kullandığı yöntemlerden bazılarıdır. Eğer böylesi hedeflere ulaşmayı diliyorsak, şu yöntemleri kullanmamız gerekiyor;
1.Halkın arasında fikirlerimizi yaymak için gazeteleri, kitapları, dersleri, okulları ve diğer yöntemleri kullanmak, böylece halkın çoğunluğu ilkelerimizin taahhütlerini ve doluluğunu, gelecekteki toplumsal örgütlenmenin güzelliğini anlayacak ve emeğin kişinin doğal görevi olduğunu ve karşılıklı yardımlaşmanın içsel bir fazilet olduğunu bileceklerdir.
2.Propaganda dönemi boyunca, herkes iki çeşit yöntemi kullanmak için zaman ve mekan durumunu göz önünde tutmalıdır: Birinci olarak, direniş-vergi ödemeyi veya askeri hizmet yapmayı reddetmek gibi, grevler, boykotlar ve benzeri eylemler; ikinci olarak, suikasti, şiddeti ve benzerlerini içeren kargaşalar. Devrimin akışını hızlandırmak ve onu daha da genişletmek amacıyla ilkelerimizi yaymak ve otoriteye karşı çıkmak için(uygulanacak) bu iki yöntem, propagandayı hızlandırma ve güçlendirme yollarıdır.
3.Büyük Halk Devrimi, propagandanın yerine getirilmesidir; kitleler, hükümeti ve kapitalistleri alaşağı edip uygun bir toplumu kurarak, olayı tırmandıracaklardır.
4.Büyük Halk Devrimi büyük bir dünya devrimidir. Partimiz sadece tek bir ülkede değil, tüm ülkelerde birleşecektir. Şimdi propaganda zamanıdır: Bütün yoldaşlarımız, bu yöntemleri, bulundukları oldukları yere ve kullandıkları güce uygun olarak, takip etmelilerdir. Elverişli durum olgunlaştığında, büyük dünya devrimi, muhtemelen Avrupa’da, propagandanın zaten had safhada yayılmış olduğu –Fransa’da,Almanya’da,İngiltere’de,İspanya’da,İtalya’da,Rusya’da, veya başka bir ülkede başlayacaktır. Bir gün, birlikte ayaklanana birkaç ülkeyle, ya da belki de tek bir ülkeyle birlikte, tetikleyici bir olay ortaya çıkacak ve ardından diğer ülkeler bundan haberdar olacak ve hepsi karşılık verecektir. Emek sendikaları greve gidecek ve ordular silahlarını yere indireceklerdir. Avrupa Hükümetleri tek tek devrilecektir. Kuzey ve Güney Amerika’da ve Asya’da partimiz birleşecek ve isyan edecektir. Başarı hızımız akıl almaz olacaktır. Bugün Çin’de hiçbir şey Avrupa’da o tetikleyici ortaya çıktığı gün, Doğudaki propagandanın olgunlaşmamış olması olasılığının önüne geçmek için, o düzeye gelmekten, azami gayretimizi propagandaya ayırmaktan daha önemli değildir; böyle bir şey olması dünyanın ilerlemesini durduracaktır.
Yukarıdakiler, hedefimize ulaşmaya yönelik yöntemlerimizdir.
Eğer insanların ilkelerimiz hakkında şüphesi varsa, bu sadece “sonuç almak için bunların çok zor olmasından” kaynaklanabilir. Veya bu jenerasyonun ahlakının yetersiz olmasından endişelenmektedirler; yani, eğer hiçbir hükümetin olmadığı o gün gelirse, her çeşit sorun elbette olabilir ve işçiler toplumun ihtiyaç duyduğu şeyleri çalabilirler. Veya bu insanlar, çok fazla insan olduğu için propagandamızla kitlelere ulaşmanın zor olabileceğini, partimiz içerisindeki insan azınlığının birçok ülkedeki hükümetlerin iktidarlarına karşı çıkmasının imkansız olduğunu düşünürler. Bu iki şüphe, birçok insanı bugün meşgul eden iki sorudur; burada umarım ki bu sorunlarla nasıl başa çıkılabileceğini açıklayabilirim:
1.Anarşist Komünist toplumu gerçekleştirmek üzere öncelikle ilkelerimizi yaymamız ve sıradan insanlarını çoğunluğunun onayını aramamız gerektiğini söylüyoruz. Eğer insanların çoğunluğu, ilkelerimizin güzelliğini anlarsa, azınlığın anlayış eksikliğini idare etmek yeterince basit olacaktır. O halde, herhangi bir sorun yüzünden neden endişelenelim? Dahası, anarşizmin altında, ahlakı sağlarken insanların ciddi sorunlara sahip olması gerekmiyor;(ahlak), “emek”ten, “karşılıklı yardımlaşma”dan başka bir şey değildir. Bu iki özellik, insan kapasitesinin parçasıdır ve dışsal bazı telkinlerden gelmez. Toplumu geliştirmek ve gün be gün olması gereken yere doğru gelişen yaşam koşullarına sahip olmak için, bu doğal ahlak özgürce gelişebilmelidir. Bundan önceki zamanlarda ve hatta cana en yakın şeyler bile acı vericiydi ve bugünkü koşullar gibi değişti. Artık bilim ve icat yeteneği sayesinde ve paranın sınırlaması olmaksızın her şey işçin makinelere kullanabiliriz; ne çeşit bir iş olursa olsun, verimliliğe ve zaman tasarrufuna sahip olabiliriz ve işlerimizde iyi bir hijyen sağlayabiliriz. Bundan böyle, bir günlük egzersiz rutini gibi olan günde birkaç saatte tüm işlerimizin üstesinden gelebiliriz, insan bundan kaçınmayı nasıl isteyebilir? Makinelerin hızıyla ve işçi sayısıyla, üretim zenginliği inanılmaz olacaktır. İhtiyacımız olan metaların sadece fazlası olabilecektir; onların yetersiz oluşuna dair kaygılanmak gereksiz olacaktır. Ve neden birisi bu metaları çalsın? Hala başkalarının kendilerine hizmet etmesini ve tıka basa yedikten sonra yan gelip yatmayı isteyen inatçılar varsa, insanlarımız anti-otoriteryenizmin ilkeleriyle onlara karşı çıkacak ve toplumdan dışlayacaktır. Bu kadar küçük insan grubu nasıl sorun çıkarabilir?
2.Evrensel ilkelerle uyuşmayan herhangi bir şeyi yaymak zor, uyuşan şeyi yaymak ise kolaydır. Anarşist komünizmin evrensel ilkeleri tüm insanların vicdanlarınca paylaşılır, öyleyse bunları yaymak nasıl zor olabilir? Kesinlikle buna gücümüz yeter! Anarşizm Avrupa’da sadece Altmış yıl önce ve partideki insanların propaganda çalışmasına başlamasının üzerinden sadece kırk yıl geçtiğini ancak bugün Avrupa’nın her ülkesinde işlerin gayet iyi gittiğini her gün kilometrelerce yol kat edildiğini dikkate alın! Anarşist gruplar dört bir yana yayılıyor, kitaplar ve gazeteler her yerde. Biz Çinlilerin böylesi büyük bir şevkle kabul ettiğimiz şey, Avrupa’da şimdiden eskimiştir. Bu sene Londra’da yapılan uluslararası Anarşizm kongresinde, uluslararası anarşist bir örgütlenmeye girişmek için planlar yapıldı. Dünya çağında bir devrime çokta kalmadı. Kapitalistleri saymazsak, Avrupa toplumunda sadece işçilerin olduğunun farkına varmak çok daha tatmin edici. Bugün, sosyalizmin ve anarşizmin yüce idealleri, işçi partilerinin zihinlerine çoktan kök salmıştır, ve son yıllarda işçi partilerinin etkinliklerinde anarşizm başlangıç aşamasında ortaya çıkışını çoktan gördük. Hükümetler ordularından işlerle ilgilenmesini bekler, ancak bütün ülkelerdeki milis kuvvetlerinde olağan zamanlarda işçi olanları görürsünüz! Bu yüzden hükümetin grevlere son verme yollarını aradıkları son birkaç yıl içinde, askeri birlikler grevleri dağıtma yönünde onlara verilen emirlere uymadılar veya silahlarını bırakıp işçi kardeşlerine katıldılar: Hükümet adına kardeşlerine ve arkadaşlarına saldırmadılar. Ve bu yüzden, büyük devrim yakında bir gün patladığında askerler de hükümete karşı ayaklanacaktır –bundan emin olabiliriz. Etçil hükümetlerin ve kapitalistlerin nesinden korkalım?! Çin’in şuan ki durumuna gelince, ilkelerimizin yayılımının gerçekten de Avrupa’daki kadar olmamasına rağmen eğer biz ve Doğu Asya’daki yoldaşlarımızı planlarımız ve güçlerimizi bir araya getirebilirsek be bütün çabamızı propagandaya harcayarak yaklaşık yirmi yılı feda edebilirsek, fikirlerimizin tüm Doğu Asya kıtasında yayılacağını iddia ediyorum. O zaman sonunda Avrupa’da ki gelişimimiz hayal bile edilemeyecek seviyede olacak. Bunun gerçekleşme zamanı bizim kesinlikle göreceğimiz bir zaman olacak; bunun gerçekleşemeyecek bir fikir olduğunu düşünmeyin
Yazık, savaş bulutları Avrupa’nın her parçasını dolduruyor, milyonlarca işçi zenginlik ve asalet adına katledilmek üzere. Hükümetin kötülükleri bu noktaya geldi ve şimdi toptan meydana çıkıyor! Husumetlerin bittiği gün hükümetlerin ve kapitalistlerin idam cezasının duyurulduğu gün olacak. Sonra anarşizm zamanı ileriye atılacak ve yükselecek. Doğu Asya halklarının rüyalarından uyanacaklarına ve ivedilikle tüm geçlerini toplayacaklarına ant içeriz, ve onların geriye doğru gitmeyeceklerine güveniyoruz (Halkın Sesi no:17 Temmuz 1914)
https://tr.anarchistlibraries.net/library/shifu-anarsist-komunist-parti-nin-hedefleri-ve-yontemleri
1 note
·
View note
Text
Su arıtma cihazı tavsiyesi 2022
Korona virüsünden sonra su arıtma cihazlarının önemi bir kez daha ortaya çıktı, özellikle dışarı çıkmadan yada dışarıdan sipariş vermeden evde kendi suyunuzu kendinizin temin etmesi gerçekten büyük bir kolaylık ve avantaj öyle ki dışarıdan sipariş edilen damacanaların daha önce hangi amaçla kullanıldığı, kimler tarafından kullanıldığı, saklanma koşulları ve eve gelene kadar kimlerin temas ettiği hakkında hiç bir bilgimiz yokken kendimizin ve evdeki diğer aile bireylerimizin o sudan içmesi gerçekten çok büyük risk teşkil etmekte.
Su Arıtma cihazları mutfak tezgah altında monte edilen ve tezgah üstünde kendine ait çok şık ankastre musluğu olan ve sınırsız şekilde bakteri, kireç, zirai ilaçlar, klor ve bir çok benzeri zararlı maddelerden arındırılarak suyun mineral oranının artırılması ve pH miktarının 8-8.5 seviyesine yükseltilip size son derece sağlıklı ve lezzetli bir su içmenizi sağlayan günümüzün en faydalı ve işlevsel mutfak gereçlerinden biridir. Her ne kadar Su Arıtma Cihazı Fiyatları farklılık gösterse de 3-4 günde bir su almaktansa su Arıtma cihazı kullanmak daha ekonomik olup aile bütçenize de katkı sağlayacaktır.
En İyi Su Arıtma Cihazı Hangisi ? veya su Arıtma cihazları sağlıklı mı? tarzı sorular sizi düşündürebilir ama rahatlıkla belirtmeliyiz ki gerekliliği ve yükümüzü hafifletmesindeki payı tartışılamayacak değerde olan bu ürünler bizi; suyun zamansız bitmesinden, eve su taşımaktan ve çeşme suyu kullanımının risklerinden korumasından dolayı sağladığı güvenlik ve konfor, aynı zamanda sadece kendimizin değil son derece sağlıklı doğal ve mineral katkılı olduğu için çocuklarınıza da hiç çekinmeden içirebileceğiniz kadar güvenilir olduğundan dolayı şu anda tercih edebileceğimiz en doğru ve sağlıklı yöntemdir.
Su Arıtma Cihazı Tavsiyesi olarak Avrupa standardında üretim yapan ve her filtresi defalarca testten geçirilen, üretiminde tamamen NSF sertifikalı parçalar tercih eden Royal Green Arıtma cihazları sizin ve sevdiklerinizin sağlığını ön planda tutmakta ve yıllarca güven içinde sağlıklı bir su içmeniz için en kaliteli su arıtma cihazını üretmektedir. NSF/ANSI 58 onaylı Luxplus modeli Su Arıtma cihazları şu an Türkiye'nin en çok beğenilen ve tercih edilen, kullanıcıların tamamının olumlu yorumunu ve geri dönütünü almayı başaran bir ürün olarak zirvedeki yerini yıllardır korumaya devam etmektedir.
#su arıtma tavsiyesi 2022#2022 su arıtma tavsiye#su arıtma cihazı#luxplus su arıtma#royal green#royal green arıtma#nsf onaylı su arıtma cihazı#nsf li su arıtma#galiparduc.com#galip arduç#galip arduç su arıtma
1 note
·
View note
Photo
TANK PALET NASIL DOĞDU 1974 Eylülünde , Necmettin Erbakan Başbakan Yardımcısı imzası ile Kıbrıs çıkartmasına katılan teknik personelin verilen adreste toplanması , talebi üzerine ,, 200 personel Ankara da bir araya gelir . Erbakan sorar savaşta en çok sıkıntı çektiğimiz şey nedir ? Katılanların çoğu patlayan Tank Paletlerinden şikayet eder . Öyle ki Erzurum da ki tankların Paletleri sökülüp Kıbrıs'a götürülüp takılmıştır ... Erbakan sorar , bu paletleri yerli olarak üretebilir miyiz ? 200 kişiden 42 si evet üretebilir cevabı verir ... Erbakan der ki , yaparız diyen 42 kişi kalsın diğerleri birliklerine dönebilir .. Sonra o 42 kişiye der ki , siz yaparız dediğinize göre , kafanızda bir plan proje var . Kafanızdaki o bilgiyi kağıda dökün 1 ay sonra yine burada buluşalım . 1 ay sonra yine aynı salonda buluşurlar . Erbakan her birinin hazırladığı evrakı toplar . Der ki 1 ay sonra tekrar burada buluşalım ... ... 3. buluşmada 42 kişinin her birine Türkiye nin özel - resmi kurum ve kuruluşlarına serbest giriş çıkış ve inceleme yapma hakkı tanıyan belgeler dağıtır . 7 kişiden oluşan 6 ekip kurar . Türkiye ye dağılın istediğiniz yerde inceleme araştırma yapmakla yetkilisiniz . 3 ay çalışın . 3 ay sonra yine bu salonda buluşalım der ve her birisi için özel harcırah da çıkartır.. 4. buluşmada bir ekip Sakarya da ki Şeker Fabrikası , Vagon Fabrikası ve Zirai Donatım da bir örnek palet üretebileceklerini söyler . Bir adet Palet için , civatasının kaç ST çelikten olacağına kadar projelerini hazırlayan Erbakan , bu projeye göre bir adet örnek üretim yaptırır . Aynı ekip o paleti Kıbrıs'a götürür ve bir Tanka takar . Çamurda , toprakta , taş da kayada , gece gündüz sıcakta denemesini yapar, bir tane civatası patlamamış , istenilenden de sağlam olmuştur..! İşte Necmettin Erbakan'ın başlattığı bu proje Sakarya da Tank Palet Fabrikasına böyle dönüşmüştür.. YERLİLİK ve MİLLİLİK ÖNCE DÜŞÜNCEDE ve İNANÇTA BAŞLAR..! ALINTI (Turan Karakaplan) Ümraniye/ Teşekkürler.. #tank #turkiye #türki̇ye #türkiye #evdekaltürkiye #milliteknolojihamlesi #bilişimteknolojileri #necmetti̇nerbakan #i̇stanbul #ıstanbul #ankaraüniversitesi #istanbulüniversitesi #ataturk https://www.instagram.com/p/CIYlGyEnZTs/?igshid=1cchcdxh948bi
#tank#turkiye#türki̇ye#türkiye#evdekaltürkiye#milliteknolojihamlesi#bilişimteknolojileri#necmetti̇nerbakan#i̇stanbul#ıstanbul#ankaraüniversitesi#istanbulüniversitesi#ataturk
1 note
·
View note
Text
Pazar günü 10 domuz itlaf oldu
Pazar günü 10 domuz itlaf oldu
Kozlubucak ve Değirmenbaşı köylerinde pazar günü yapılan sürek avı nedeniyle piknikçiler uyarılmıştı.
İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, yazılı bir açıklama ile iki piknik bölgesinde yapılan av nedeniyle piknikçilere gösterdikleri anlayış ve sağduyu için teşekkür etti.
Zirai üretime önemli derecede zarar verdiği tespit edilen yaban domuzlarına karşı Karaman Merkez Av Komisyonukararınca…
View On WordPress
#avlanma alanları#Bitki Sağlığı Uygulama Programı#Değirmenbaşı#domuz popülasyonu#Karaman Merkez Av Komisyonu#Kozlubucak#piknik bölgesi#yaban domuzu#Zirai üretim
0 notes
Text
Erdoğan: ''İsmet İnönü'nün ülkenin başında olduğu dönemde Amerikan yardımları bahane edilerek tüm stratejik savunma sanayi projelerinin iptal edildiğini, araştırma geliştirme ve üretim faaliyetleri durdurulduğunu, fabrikaların kapısına kilit vurulduğunu, eğer o gün bunlar yapılmış olsaydı, bugün biz çok ama çok farklı yerdeydik. İşte bu utanç verici mirasın sahibi CHP'dir'' dedi. **** ATATÜRK sonrası CHP İKTİDARI 1939-1950 11 yılda “TEK DİKİLİ AĞACI YOK..” denilen İNÖNÜ’nün CUMHURBAŞKANLIĞI DÖNEMİ; Takdir ve yorum sizlerin..;
ATATÜRK’ün ölümünden sonra MUSTAFA İSMET İNÖNÜ DÖNEMİNDE YAPILANLAR
1939 - Bursa Merinos Fabrikası üretime başladı. 1939 – Ergani Bakır madenleri İşletmesi hizmete girdi. 1939 – Karabük Demir Çelik Kok Fabrikası üretime başladı. 1939 – İstanbul’da yabancıların işlettiği Tramvay ve Tünel tesisleri devralındı. 1939 – Bursa ve Mersin elektrik tesisleri devletleştirildi. 1939 – Adana Elektrik Şirketi devletleştirildi. 1939 – Sivas’ta Demiryolu Makinaları Fabrikası kuruldu. 1939 – Aydın’da 4000 köylüye toprak dağıtıldı. 1939 – İstanbul’da kent içi ulaşım, havagazı ve elektrik dağıtımı yapacak İETT kuruldu. 1939 – Fransız askerleri Hatay’dan çıkartıldı, Hatay Türkiye’ye katıldı. 1939 – Karabük Demir Çelik Fabrikası Yüksek Fırınları hizmete girdi. 1939 - Malatya iplik fabrikası hizmete girdi . 1939 – Ankara Havagazı Şirketi devletleştirildi. 1939 – Karabük Demir Çelik Boru Fabrikaları hizmete girdi. 1939 – Unkapanı Atatürk Köprüsü açıldı. 1939 – İlk Türk denizaltısı Atılay Haliç’te denize indirildi. 1939 – Sivas – Erzurum demiryolu açıldı. 15 yılda yapılan demiryolu 3.000 km’ye ulaştı 1939 – Tekirdağ Şarap Fabrikası hizmete açıldı. 1939 - TBMM binasının inşaatına başlandı. * 1940 – Raman dağında Petrol bulundu.. Milli Türk Petrol Şirketi kuruldu. 1940 – Köy Enstitüleri kuruldu. (Toplam sayısı 21’i bulan köy enstitüleri 1954 yılında kapatıldı) 1940 – İstanbul Radyo İstasyonu hizmete girdi. 1940 – Ereğli Kömür İşletmesi kuruldu. Ereğli kömür ocakları devlete bağlandı. 1940 – Haliçte yapılan İkinci Türk denizaltısı donanmaya katıldı. 1940 – Taksim Gezi Parkı İstanbul’da açıldı. 1940 – Ankara’da Milli Halk Kütüphanesi açıldı. 1940 – Garp Linyitleri İşletmesi kuruldu. 1940 - Antalya - Manavgat - Konya karayolu açıldı 1940 - Şile enerji santralı hizmete açıldı 1941 – Gebere Barajı açıldı. 1941 – Türkiye ilk milli petrol şirketi Petrol Ofisi kuruldu. 1941 – Türk Hava Kurumu Ankara Etimesgut’ta uçak fabrikası kurdu. 1941 – THY Yurtiçi uçuş merkezlerinin sayısı 11’e çıktı. * 1942 – Ankara Etimesgut’ta üretilen ilk Türk uçağı deneme uçuşları yaptı. 1942 – Türk Devrim Tarihi Enstitüsü kuruldu. 1942 – İlköğretim seferberliği başladı. 1942 – Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü açıldı. 1942 – Dalaman ve Hatay Devlet Üretme Çiftlikleri kuruldu. 1942 – Atatürk Devrim Müzesi açıldı. * 1943 – Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsası Kanunu kabul edildi. 1943 – Zonguldak-Kozlu demiryolu hattı açıldı. 1943 – İstanbul’da Atatürk Bulvarı açıldı. 1943 – Ankara’da Gençlik Parkı açıldı. 1943 – Diyarbakır – Batman Demiryolu açıldı. 1943 – Seyhan barajı ve Regülatörü faaliyete geçti. 1943 – Sivas Çimento Fabrikası üretime başladı. 1943 – İstanbul’da Yıldız Parkı açıldı. 1943 – Ankara Fen Fakültesi açıldı. * 1944 – Türkiye Zirai Donatım Kurumu (TZDK) kuruldu. 1944 – İzmit Klor Alkali Fabrikası hizmete girdi. 1944 – İzmit Selüloz ve kağıt Fabrikaları işletmeye alındı. 1944 – Ankara Etimesgut uçak fabrikasında çeşitli tiplerde 200 özgün uçak üretildi. 1944 – Anıtkabir’in temeli atıldı. 1944 – İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) kuruldu. 1944 – Mersin Limanı hizmete açıldı. 1944 – Gaziantep Havaalanı açıldı. 1944 – Fevzipaşa – Malatya ve Diyarbakır – Kurtalan demiryolları hizmete girdi. 1944 – Sakarya’da Ziraat Alet ve Makinaları Fabrikası üretime başladı * 1945 - Köy Enstitüleri ilk mezunlarını verdi. 1946 mezun öğretmenden 1878 inin ataması yapıldı 1945 – Şirketi Hayriye (İst. Şehir Hatları vapur işl.) devlet tarafından satın alındı. 1945 – Türkiye Birleşmiş Milletler’e kurucu üye olarak katıldı. 1945 – İskenderun Limanı hizmete girdi. 1945 – Türkiye ilk defa yerli ampul üretimine başladı. 1945 – Çiftçiyi ve Köylüyü Topraklandırma Kanunu kabul edildi. 1945 – Ormanlar koruma amacıyla devletin mülkiyetine geçti. 1945 – İstanbul – Londra ve İstanbul – Paris uçak seferleri başladı. 1945 – İlk yerli uçak motoru fabrikasının temeli AOÇ’de atıldı.. 1945 – Etimesgut Uçak fabrikası bünyesinde oluşturulan ARGE –Etüd Bürosu 16 ayrı tipte özgün uçak projesi üretti * 1946 - Türkiye çok partili sisteme geçti. Demokrat parti kuruldu. 1946 – İş ve İşçi Bulma Kurumu hizmete başladı. 1946 – İşçi Sigortaları Kurumu kanunu yürürlüğe girdi. 1946 – İstanbul – Ankara arasında yataklı tren seferleri başladı. 1946 – Ankara Üniversitesi kuruldu. 1946 – Elazığ Tekel Şarap Fabrikası açıldı. 1946 – Türkiye’nin ilk çok partili seçimleri yapıldı. 1946 - İkinci Türk denizaltısı YILDIRAY hizmete alındı 1946 - Raman-8 kuyusundan günde 450 varil petrol üretimine başlandı * 1947 – İstanbul Açıkhava Tiyatrosu açıldı. 1947 – İşçi ve İşveren Sendikaları Kanunu kabul edildi. İşçi ve işverenlerin örgütlenmesinin önü açıldı.. 1947 – Palu-Genç demiryolu hizmete girdi. 1947 – Rize Çay Fabrikası üretime başladı. 1947 – Eskişehir Demiryolu Takım Fabrikası hizmete girdi. 1947 – İstanbul’da İnönü Stadyumu açıldı. 1947 – Etimesgut uçak fabrikasında üretilen uçakların aerodinamik testlerini yapacak Ankara Rüzgar tünelinin kurulmasına başlandı * 1948 – Köprüağzı – Maraş demiryolu açıldı. Açılan son demiryolu hattı oldu; çünkü 1950’deki Adnan Menderes hükümetinden itibaren demiryolu yapımları durduruldu. 1948 – Çatalağzı Termik Santralı hizmete girdi. 1948 – Milli Kütüphane hizmete girdi. 1948 - Ankara Etimesgut’ta kurulan ilk yerli Uçak Motor fabrikası hizmete girdi. 1948 - Paris’te yapılan dünyanın en büyük havacılık fuarında Türk uçakları da sergilendi * 1949 – Porsuk Barajı açıldı.. 1949 – Emekli Sandığı kuruldu. 1949 – Türkiye İnsan Hakları Bildirgesini onayladı. 1949 – Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü kuruldu. 1949 – İstanbul’da Kartal- Yalova araba vapuru hizmete girdi.. 1949 – Sümerbank Ateş Tuğla Fabrikası Filyos’ta açıldı. 1949 – Muş’ta Alparslan Devlet Üretme Çiftliği kuruldu. 1949 – Murgul Bakır İşletmeleri üretime başladı. 1949 – Türkiye Avrupa Konseyi’ne kabul edildi. 1949 - Etimesgut uçak fabrikasında üretilen uçakların aerodinamik testlerini yapacak Rüzgar tünelinin inşaat ve montajı bitirildi. * İşte Atatürk’ün vefat ettiği 10 kasım 1938’den Demokrat Partinin iktidara geldiği 1950 yılına kadar geçen 11 yılda CHP’nin yaptıkları.. Bu dönem aynı zamanda İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanı olarak görev yaptığı dönemdir. Bu dönemin ilk 6 yılı dünyayı kasıp kavuran ll.Dünya savaşının sürdüğü, Türkiye’nin bu uğurda 2 Milyon Mehmetçiği silah altında bulundurmak zorunda olduğu yıllardır. Bu dönemin son 5 yılı ise Stalin canavarının Türkiye’den toprak talep ettiği, tehdit ve korku dolu yıllarıdır.. Bu dönem, Türkiye’nin dış borç alamadığı, fakat Osmanlı borçlarını son kuruşuna kadar ödediği yıllardır.. Bu dönem, savaşa giren girmeyen hemen tüm gelişmiş ülkelerin yoksulları korumak için temel gıda maddelerini karneye bağladığı yıllardır.. Buna rağmen dünyada yüzbinlerce kişinin açlıktan öldüğü yıllardır.. Türkiye bu zor yılları hasarsız atlatmış nadir ülkelerden biridir..
3 notes
·
View notes