#Yasak çünkü
Explore tagged Tumblr posts
ozgur-ce · 1 year ago
Text
Güzel akşamlar 🥰
Bu akşamın sorusu şu:
Senin, küçükken de olur ya da şimdi hiç hayvan dostun oldu mu? Olduysa adı neydi? 😍❤️🐱🐈‍⬛🐕🐶🐮🐎🐯🐭🐇🐣🦆🦉🐢🦩🐟🐝🦋
Bizim küçükken de kedimiz vardı yine sokaktan gelmişti ailemize ve onun adı "Arsız" dı sürekli kedimiz oldu ve hep Arsızlıkta zirve oldukları için kediler, isim aynı devam etti 😁😻❤️ Babür Türkçe bir isim, Kaplan anlamı o yüzden kaplana benzeyen oğluşuma bu ismi verdik 🐈💛🧡
160 notes · View notes
manoliya · 3 months ago
Text
Aşk yasak tanımaz..çünkü Aşk gelince akıl gider...çünkü efsunlu dur..büyülü dür..davetkardır...akıl teslim olur..ruh teslim olur...ten teslim olur...ve ancak bir kalp bir kalbi satın ala bilir....ve sen ona ölümüne itaat edersin...:
Tumblr media
Ve Aşkın .. en hızlı ve çekici,en uzun ömürlü ,her şeye bilincli olarak kör..ve her şeyi affetme gücüne sahip olanı ...hiç behane kabul etmeyeni..ten uyumu olanıdır..
hoş saatler:
190 notes · View notes
kadir01sblog · 4 months ago
Text
Tumblr media
Hadi bu aşkın adını yasak koyalım. Gitmek yasak olsun. Sensiz çünkü her şey yarım. Yarım nefes alıyorum, yarım yaşıyorum,mutluluklar hep yarıda kalıyor, uykunun yarısında uyanıyorum. Seninle her şey tam, her şey bambaşka, her an mutluluk..❤💕
39 notes · View notes
yasemen-nn · 1 year ago
Text
Yüreğime şiirler saplıyorum durmadan
Çünkü;
Özlediğim bir sevdanın suskunluğu var içimde
Ve anlatamıyorum..
Suskunluğumda boğuluyor yasak şiirimin mısraları...
191 notes · View notes
veganlogicdinamo · 2 months ago
Text
KURUCU İLKELERDEN ÖYLE UZAKLAŞTILAR Kİ ARTIK KAYBOLDULAR!
Erdoğan, yine muhalefeti kendi çıkarı için tasarlama çabasında epeyce yol aldı…
“Normalleşme” operasyonu sonucunda CHP ile oy farkını azaltıp erken seçimi erteledi, şimdi de PKK saçılımı ile DEM’i yanına çekip anayasa tuzağını sağlama alma ve Kürt oylarını artırma amacında. Aynı anda Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atayarak ve İmamoğlu’na yönelik siyasi yasak tehdidini hatırlatarak CHP’yi karıştırmayı da başarmış oldu.
Dik durup siyasal İslamcı baskıcı iktidara “Seninle hiçbir koşulda hiçbir şey için görüşmüyoruz. Halkın canına okudun. Anayasal düzeni bozdun. Hukuk devletini yok ettin. Şimdi de on binlerce insanın ölümünden sorumlu bir terörist ile devleti muhatap ediyorsun. Ne anayasa değişikliği yapmana izin veririz ne de açılım tezgâhına düşeriz. Senin zaten üçüncü kez seçime girmen de anayasaya aykırıydı. Derhal seçim istiyoruz!” diyecek bir muhalefet TBMM’de olmadığı için bunlar yaşanıyor.
Bunları söylemeyi bırakın, bir süre önce Özel, “2025’in kasım ayı bizim için de Erdoğan için de uygun” diyerek Erdoğan’ın dördüncü kez seçime girmesinin yolunu açtı.
Hiçbir ilkesi olmayan AKP karşısında sürekli yalpalıyorlar. Çünkü ülkenin kurucu ilkelerinden o kadar uzaklaştılar ki artık yollarını kaybettiler!
23 notes · View notes
huzunbey · 1 month ago
Text
Tumblr media
Fakih Ebu'l-Leys rahmetullahi aleyh diyor ki:"Kim ahirette amelinin sevabını bulmak isterse, amelinde ihlaslı olmalı, riya etmemelidir. Sonra da o ameli unutmalıdır ki, kendini beğenmişlik onun amelini iptal etmesin. Çünkü ibadeti muhafaza etmek onu yapmaktan daha zordur." 'Allah'tan kork'kelimesinin manası şudur: Allah'tan korkmak, Allah'ın yasak ettikleri şeylerden kaçınıp emrettikleri ile amel etmektir. Kişi eğer bunu yaparsa, bütün hayırları toplamış olur.
34 notes · View notes
japonyamesken · 5 months ago
Text
AĞUSTOS 4.1
Ağustos'un ilk haftası ne kadar hızlı geçmiş, inanamıyorum. Temmuz ne kadar yavaşsa bu ay o kadar hızlı akıyor. Temmuz'un son günleri kötü geçti benim için, özel hayatımda ilişki sorunları çok yoğundu. Ağustos'ta biraz toparlarız umarım çünkü kalbim kırık biraz.
Her gün için notlar almıştım, beklediğimden uzun oldu. Yine de hatıra, hatıradır.
1 Ağustos Perşembe - Merağın Yok mu Böyle Şeylere?
(Merak tweetini neden kimse bilmiyor ya :)
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
● Yeni başlangıçlar için yeni bir defter. Ve bazı kopuşlar, ve kalp kırıklıkları... Bu da geçecek inşallah.
●Markette "ay tuzlu kiraz yazmışlar, olleyy vişne buldum" diye sevinip zoete kelimesinin zoute olmadığını eve gelince daha doğrusu vişneyi(!) yiyince fark etmek. Kim kirazı "tatlı kiraz" diye betimleme ihtiyacı duyar ki? Hiç unutmayacağım yeni kelime: Zoete!
●Sadece kayboldu beyanıyla başka hiçbir şeye gerek kalmadan yeniden gönderilen 29 parçalık kargo...
● Bu Ağustos listesini hiç görmeden yaptığım geçici dövmeler. Önce bulutu görmüştüm, Hollanda'nın bulutu... sonra ise domatesi; o da Türkiye'nin... İkisi bir arada olmuyor gerçek hayatta.. Böyle serin yaza böyle tatsız domatesler... Henüz burada kimseyle "bana türkiyeden bir tane yaz domatesi getirir misin?" diyecek kadar samimi değilim ama şu yeşilli kırmızılı yaz domateslerini çok özledim.
● Ve sonunda televizyonumu değiştirmeye geldiler. Önüne masamı çekip cheesy şeyler izlerken tez yazma zamanı. Kime diyorum, hey!!!
2 Ağustos Cuma - Rotterdam
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
●Rotterdam Tumblr buluşmasıııı. Uzun zamandır bu kadar eğlendiğim bi gün olmamıştı. Karşımıza çıkan insanlar da dünyadaki rızkımıza dahil gerçekten 🥲 Rotterdam da "tekrar ziyaret edilecekler" listesine girdi.
● İkinci dünya savaşında yıkılmayan nadir binalardan birisi olduğu için belediye binasına gittik. Orada Hollandayla ilgili sorduğum bi soruyla bütün çalışanları kilitledim sanırımfkfffk, hepsi soruma cevap aramaya çalıştı ve bunun üstüne düşünmemiştik dediler. Çalışanlarsan birisi de hiç duymadığımız bir ülkeden Belucistan'danmış. Sonra baktım ki ülke değil orası..Neyse karışık işler.
● Binaya girdiğimizde üst kata çıkmak yasak diyen görevli sonra bizi üst kata çıkarıp bir sürü tarihi ve kültürel bir şeyler anlattı. Üstüne de belediye meclis toplantılarının yapıldığı salona götürdü. Ama sürekli hollandaca konuştu ve kendimi bu ülkede ilk kez bu konu hakkında bu kadar kötü hissettim.
● Vee köyümüze dönerken trende önce bağlaç olan de,da'lara yönelik test çözdük. Sonra da Dutch alfabesi ve telafuzu çalıştık. Harika bi yolculuktu :)
3 Ağustos Cumartesi - Aachen
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
● Bugün Almanya'nın Aachen şehrine gittik. Gecenin bir körü uyanıp Aachen katedrali hakkında 50 dklık belgesel izleyip not almıştım. Aachen katedral rehberliği yaptım arkadaşıma :)
● Ben olsam benim gibi bir gezi arkadaşım olsun isterdim amaa kendi gezi arkadaşım da çok iyi çıktıkgkkgl. Nerd ve hafif çatlak insanlara bayılırım. Ve de nazik...Köyümüze döndüğümüzde yürüyen merdivenlerde bana dönüp "çok güzel bir geziydi, teşekkür ederim" dedi. Asıl ben teşekkür ederim ya. Ben sadece Aachen'a gitmek istediğimden bahsetmiştim bir süre önce ve o ise günü ayarlayıp hafta boyunca Aachen'la ilgili linkler gönderdi bana.
● Lindt'in çikolata outletiyle güne başladık. Sonra Aachen şehrini gezdik. Sonra da üç ülkenin sınırlarının birleştiği tepeye tırmandık. Biz Almanya üzerinden bir ormanın içinden tırmanış yaptık ve bizden başka kimse yoktu, yollar çok kötüydü ve bir ara ormanın içinde yoldan çıkıp biraz tedirgin olduk. Dönüşte ise Hollanda üzerinden medeniyetle yapılmış yollardan indik. Canım Hollandamın canım yollarıjgkgllf
●Ve sınıra o kadar yakın olduğu halde (yani 11 numaralı ev hollandaysa 13 numaralı ev almanya, o kadar aynı mahalle) sorduğumuz her soruya Almanca cevap veren Almanlar... Ama bunu Almanca konuş baskısıyla yapmıyorlar onu da hissettim burada.
● Aachen ve Rotterdam için ayrı bir hatıra yazısı yazmak çok isterim ama vakit bulabilir miyim bilmiyorum. Bunları sıcağı sıcağına öğrendiklerim ve yaşadıklarım hala tazeyken yapmam gerek. Dönüş trenlerinde bir yandan müzik dinleyip bir yandan hatıra yazmak tatlı oluyor aslında. 4 Ağustos Pazar- Dutch köyünde Hindistan Gecesi ve Bütün Özlediklerim Benden Ayrı Yaşıyor
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
● Sakin bir pazar. Bisikletle yeni rotalar keşfetme günü. Sıra sıra ağaç dolu bu sokağa bayıldım. Miso çorbası yapayım diye miso paste ararken alışveriş tikka masala alarak sona erdi.
● Çok sevdiğim bir arkadaşımla çok uzun zaman sonra zoom görüşmesi yaptık. Amerikanın bir yakasından diğerine taşındı artık aramızda okyanus artı Amerika kıtası var
● Gece gece çıktı almaya kampüse gittim ve dayanamayıp ormanın içinde bisiklet sürdüm. O adrenalini, hafiften korkmayı çok seviyorum. Veee havanın buzz gibi olmasını da
"bir yaz günüüü bir yaz günüüü, hiç bu kadar üşüdün müü?" 5 -6- 7 Ağustos : Bir Gece Ansızın Gelebilirim ve Yeni Hafta
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
● Yeni hafta gece 01:00'e gelirken ve uyumaya çalışırken şu böceğin sesiyle başladı. Böyle sanki CD cdroom'a sıkışmış gibi bir ses geliyor, sonra duruyor bi 5 dakika sonra tekrar, AY BU NE, BU NE?? diye çıldıracaktım böceği bulana kadar... Köy kızım burası, ne bekliyorsun? Alışacaksın.
● Veee sürekli ertelediğim ve gözümde büyüttüğüm iki adımı attım. Ve hiç de gözümde büyüttüğüm kadar zor olmadı. Ama erteleye erteleye geç kaldım biraz. Bunu düzeltmemiz niye bu kadar zorlu bir süreç sevgili jurnal?
● 6 Ağustos Salı : Bir arkadaşım Türkiye'den döndü. Hava 30 dereceydi. Ve hep birlikte parka gittik. Bisiklet parkının önünde dururken bi anda dengemi kaybettim ve bisikletten düştüm. İşte hayatımın örneği, bisikletle şehirler aşarım ama durduğum yerde düşerim.
● 7 Ağustos Çarşamba : Günleri tutamıyoruuum. Bugün de arkadaşımla ikinci el dükkanına gitmek için sözleşmiştik. Birlikte gaza gelip Hollandaca kitaplar aldık, ben bir çay fincanı aldım. Gitme amacımız ise bana siyah bir çerçeve bulmaktı, burası nerenin hazine haritası acaba? Arkasına baktım ama hiçbir şey yazmıyordu. Ve evet hayattan hala böyle şeyler bekliyorum, gizli bir harita, ya da bir yerde daha önce kimsenin bulmadığı bir Van Gogh tablosu bulmakkkgljllg.
...............
Peki neden "bu haftayı daha iyi geçirebilirdim, tam olarak istediğim gibi olmadı, hakkını veremedim" hissinden kurtulamıyorum hiç? "Tam olarak ne istiyordun bu haftadan?" sorusu gelirdi sanki terapide.
Bilmiyorum, şöyle şeyler mesela? Yepyeni bi Van Gogh tablosu bulmak, Hollandaca 1000 kelime öğrenmek, 400 km koşmak, 5000 kelime tez yazmak ve muz yerken çilek tadı almak.
Ne? Zor mu sanki? Tamam muz yerken çilek tadı almasam da olur.
Ağustos 2024 - Tilburg
36 notes · View notes
bozandeniz · 5 days ago
Text
Hissedersin bazı, en umulmadık zamanda sızlanır en uzağındaki yaran.. Koparılıp en derininden koca kalabalığın içine karışır o an.. Ne verdin de istersin der gibi, sen gibi el gibi.. Ümid ettin defalarca, tuttun yıkığı ev ettin, yol ettin, Bahar eyledin.. Susup, kör gözlere hikayeni anlattın. Sonrası hiç olmayan o saklı yaranı.. Bir kez daha, bir daha ve yine anlamsız, yine faydasız.. Alıp ateşleri savurmaktan başka kalmadı mecalin.. Yak! Onu da yak, seni de yak, beni de... Diyelim ki sana çıldırmak yasak, sana ağlamak yasak, yarın yasak, düş yasak sana. Diyelim ki üşüyorsun kısacık bir ömrün sığınağında; bir çay bile ısmarlamıyor hayat! Çünkü her insan bir limandır başucunda tekneler; çünkü herkesin hüznü kocaman, aşkları dalgın. Kimi kanıyor şahdamarından, kimi bozgununda yetim, dervişan, kimi aşklarıyla, düşleriyle perişan. Yamalı yerlerinden kanıyor hayat, tutunduğun günlerinden soluyor hayat. İki köşeli yalnızlığın bir ucunda sen, bir ucunda ben. Birleşip ayrılıyor çizgilerimiz. Hangi boyuttan koparılmıştık ki biz.. Anı bile yok, ses, koku bile. Bir elin yazdığını öteki el karalıyor sanki. Silgiler hatırlıyor, kalemler unutuyor bizi.. ,,,, ----İnsan kaybolmayı ister mi? Ben işte istedim çocuk. Uzaklara gittim. Taa uzaklara Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin. Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar çocuk. ..... Her ürpertide, gizlenmiş bir sızı başkaldırır bize. Gecenin ıssızlığı cesaret verirdi fısıltılara.. Hani nerede yaran diye sorarlardı, yâr'dan olduğunu bilmeden. Tükendi yine cigaram, çayda soğudu zaten. Ben kaldım kendime, bu kadarmış bu gün de..
Kızıl-Deniz Bozan
Tumblr media
13 notes · View notes
kalpsizb1ri · 12 days ago
Text
Kalbim yanıyor, yanıyorum. Sesim çıkmıyor, ses çıkartmıyorum çünkü ses yasak. Sesim çıkarsa ebelenirim ve ben bu oyunda da kaybetmek istemiyorum o yüzden içimden yanıyorum, içimden haykırıyorum, içimden parçalanıyorum.
En sonunda bir harabeden farksız olacağım elbette biliyorum ama en azından bu sefer kazanmış olacağım.
11 notes · View notes
delidolubirigibi · 18 days ago
Text
Farklı düşünseler de aynı şeyi hissediyor. Ve karanlık bütün yasak dokunuşları içinde saklıyor. Biliyorum, biliyorsun çünkü sen de içinde kocaman bir karanlığı saklıyorsun.
-00.00 Biri sizi düşünüyor
13 notes · View notes
an-tarctica · 2 months ago
Text
Ben şeyden korkuyorum tamam güzel sesimizi duyurduk bi şekilde kadın cinayetleri adına ve caydırıcı bi yaptırım uygulanması kesinlikle gerekiyor (Keske caydırıcı olmak zorunda olmadan kendi iradeleri ile düzgün bireyler olabilmeyi başarabilseler) ama beni geren şey şu; eğer bi yasa getirilmeye çalışılırsa bunun gerçekten kadın cinayetleri üzerine değil de alkol ve sosyal medyaya kısıtlama veya yasak getirme üzerinden olması, zaten buna dair bi karşıtlıkları varken bu olaylar da onlar için bahane olacak. Neymiş alkol etkisindeymiş, madde kullanmış, rapçi dinliyormuş, tv’de izledikleri etkilemiş, Müslüman değilmiş, satanistmiş vs. bunların bi gerekçe olmadığını nasıl kanıtlayabiliriz biz bu devlete acaba ve tamamen saf kötülükten, saf iradeden kaynaklandığını nasıl daha kanıtlamak gerekiyor? O kadar çelişkili ve çarpık durum var ki bu ülkede yaşamak artık sadece bi işkence, sokakta kadın/erkek/çocuk fark etmeksizin şansa yaşıyoruz ve hiçbirimiz güvende değiliz. Bu temel sorunları çözmek yerine insanların günlük yaşam sıkıntılarından bi nebze olsun kaçabilmek için başvurduğu son ilgi alanlarını da ellerinden almaya çalışmaları kadını da geçtim toplum düşmanlığından başka bir şey değil. Kadın olarak zaten bi değerimiz yok bu toplumda. Ki bence, erkeklerin 5 yaşından itibaren toplatılıp ciddi anlamda toplum, cinsiyet, eşitlik, haklar üzerine katı bi eğitimden/rehabilitasyondan falan geçmeleri lazım bu ülke buna layık. En sekülerim, açık görüşlüyüm diye gezinen erkek bile en az bi defa bi kadına rahatsızlık vermiştir xd sorry not sorry. Olay kişinin kendini nasıl eğittiği ve nasıl biri olmak istediğiyle ilgili, erkek olmanın bu ülkede sağladığı rahatlık ve özgürlüğe dayanarak başkalarının hayatını suistimal etmekle ilgili değil. Ister rap yapmış ister alkol almış ister cinsellik içeren dizi izlenmiş ister şarkıda uyuşturucudan bahsedilmiş bunlara karışmak sadece şeriate giden yola zemin hazırlamaktır ve bu kadın cinayetlerinde bile bu gibi bahanelerle kendilerine pay biçmeye çalışan insanlar daha da canımı sıkıyor çünkü bu toplum ve devlet kökten yozlaşmış bi kere.
7 notes · View notes
mel-inoe · 1 year ago
Text
başkası içerken kokusu çoğunlukla güzel geliyor ama.. 🙁
bu aralar canım yine felaket sigara çekiyor bu böyle devam mı edecek ya belli periyotlarla çaresi yok mu bunun
18 notes · View notes
huzunbey · 1 month ago
Text
Tumblr media
Şihabüddin Sühreverdi derki; "Dünyayı terk et (Haram olan Allahü Teala'nın yasak ettiği şeyleri ve dünya sevgisini tek et). Çünkü dünyayı isteyenin ve sevenin dini gider. Namazını kıl orucunu tut. Allahü Teala'nın veli kullarına malın bedenin ve makamınla hizmetçi ol. Onların kalplerini kazan ve onların yaşayışlarına göre hareket et. "Allahü Teala'nın sana rızk olrak verdiği şeylerde cömert ol. Cimrilik haset kin ve hileden sakın. Çünkü cimri ve hasetçi kimsenin yeri Cehennem'dir. Hiçbir zaman halini insanlara açma. Zahiri süsleme. Çünkü görünüşü süslemek batının haraplığındandır. "İnsanlara nasihat edici ve faydalı ol. Yemeyi içmeyi konuşmayı ve uykuyu azalt. Sadece ihtiyacın kadar ye ve zaruret yoksa konuşma. Çok uyuma. Namaz oruç ve Allahü Teala'nın zikriyle meşgul ol. Kalbin mahzun malın ilim zinetin zühd olsun."
31 notes · View notes
yasamsallik · 10 months ago
Text
SOSYAL ENKAZ ❗️
Üç çocuk annesi kaynana, damadıyla kaçıyor…
24 yıllık evli olan 43 yaşındaki kaynananın, kızı hamileyken, damadıyla sarmaş dolaş öpüşerek fotoğraf çektirdiği ortaya çıkıyor.
Kaynananın babası, kaynanayla damadı aynı odada uygunsuz vaziyette basıyor, torunun yuvası yıkılmasın diye ses çıkarmıyor.
Kaynananın damadıyla birlikte ev kiraladıkları, evsahibine damadını “oğlum” diye tanıştırdığı anlaşılıyor.
Kaynanayla damadın aslında çoook eskiden beri birlikte oldukları, rahat rahat görüşebilmek için kızını damadıyla evlendirdiği iddia ediliyor.
Üstelik… Damadıyla kaçan kaynana, canlı yayına katılıp, kızıyla yüzleşiyor, bunların hepsini şakır şakır ekranda anlatıyorlar.
Dört çocuk annesi kadın, kocasını ve en büyüğü beş yaşındaki çocuklarını terkedip, internette tanıştığı 15 yaşındaki çocuğa kaçıyor.Kocası “karım bana geri dönsün” diyerek, televizyon programından yardım istiyor, kadın canlı yayına telefonla bağlanıyor, “15 yaşında ama ergenliğe girmiş, kocamdan iyi” diye anlatıyor.
15 yaşındaki çocuk reşit olmadığı için ekrana çıkartılmıyor, onun yerine babası canlı yayına katılıyor, “oğlum memnun, istenirse imam nikahı kıyarız” diyor.
Netflix'te yayınlanan marjinal kurgu diziler değil bunlar… Türkiye gerçekleri, Türkiye'de yaşanıyor.
İki elti, yufkacıya kaçıyorlar.
Biri iki çocuk annesi.
Öbürü üç çocuk annesi.
İki elti, yufkacı eltilerin abi-kardeş kocaları, eltilerin anneleri, hep beraber canlı yayına çıkıyorlar.
Büyük elti anlatıyor, “cep telefonu aldım, kocam faturalarını ödemedi, elin adamı yufkacı ödedi, aşık oldum, yufkacı ve eltimle çok mutluyuz” diyor.
Küçük elti daha ikna edici izah ediyor, “evdeyken bayılmalarım oluyordu, doktora gittim, bir şey bulamadılar, yufkacıya kaçtıktan sonra bayılmalarım kesildi” diyor.
Eltiler aynı ismi taşıyor, yufkacı bu sebeple tarif ederek anlatıyor, “ben sadece gözlüklü olanla beraber oldum, öbürü ben de geleyim dedi, peki dedim, bayılmaları oluyormuş, kendisine nazar duası okudum, muska yazdım” diyor.
Yufkacının dükkana gelen evli kadınlara kendisini hoca olarak tanıtıp, yufka büyüsü yaptığı iddia ediliyor, yufkacı bunları reddediyor.
Bu arada, büyük eltinin aslında yıllar önce boşanmış olduğu ve kocasıyla imam nikahıyla yaşamaya devam ettikleri ortaya çıkıyor.
Neticede, küçük elti yufkacıyı terkediyor, kocasına dönüyor, canlı yayında romantik müzik eşliğinde birbirlerine sarılıyorlar.
Büyük elti yufkacıyla evleniyor, altı ay kadar sonra boşanıyorlar.
Senaristlerin yazmaya cesaret edemeyeceği tuhaf ötesi ilişkiler, her gün televizyonlarda yayınlanıyor, ana haber bültenlerinden katbekat fazla izleniyor, haber kanallarının 10 misli izleniyor.
Çünkü, hiçbir haber, Türkiye'nin somut gerçeğini onlar kadar şeffaf yansıtmıyor.
Üç çocuk babası evli adam, dört torun sahibi evli anneanneyle kaçıyor.
35 yıllık kocasını terkederek, kendisinden 15 yaş küçük adamla kaçan anneannenin, henüz 14 yaşındayken imam nikahıyla evlendiği ortaya çıkıyor.
Anneanneyle kaçan adamın ise, yıllar önce kızkardeşinin kayınpederini ağaca bağlayıp, cinsel organını yaktığı, bu yüzden hapse atıldığı, af'la çıktığı anlaşılıyor.
Bu adamla anneanne canlı yayına çıkıp “niye utanacakmışız, bizim aşkımız dünyadaki denizler kuruyana kadar bitmeyecek” diyor.
25 yıllık evli, dört çocuk üç torun sahibi babaanne, 30 yıllık evli, yedi çocuk dört torun sahibi adamla kaçıyor.
“Nasıl tanıştınız?” diye soruluyor, adam izah ediyor, “tiktok'a video koydum, bu denk geldi” diyor.
Babaannenin okuma yazma bile bilmediği, whatsapp'ten sesli aşk mesajları gönderdiği anlaşılıyor.
Babaannenin kocası canlı yayına çıkıyor, “karım evine dönsün, internetten tanıştığı adamdan hayır gelmez”diyor iyi mi.
18 yaşındaki kız,altı çocuk babası 70 yaşındaki adama kaçıyor.
Adamın kızı kendine bağlamak için muskayla büyü yaptığı iddia ediliyor, muska denilen paket stüdyoya getiriliyor, canlı yayında makasla kesiliyor, cips kağıdına sarılı at yarışı bülteni çıkıyor.
Dizilere yasak koyan Rütük bunların yayınlanmasına izin veriyor.
YILMAZ ÖZDİL
VALLAHİ BRAVO ŞAHSEN
EĞER ŞEYTAN OLSA BÖYLE
ÇALIŞAMAZDI
22 SENEDİR TOPLUMU
AHLAKSIZLAŞTIRMAK İÇİN
SÜPER ÇALIŞMIŞLAR
BU BOPÇULAR
24 notes · View notes
delfin-44 · 3 months ago
Text
Biraz önce Harun Can'ın Kızılcık Şerbeti'ni eleştirdiği bir videoyu izledim. Murat Soner gibi o da tüüm dediklerin de çok haklı. Bizzat ben Kızılcık Şerbeti'nin başlangıcını bilmiyordum. Ama iyi ki de bilmiyormuşum çünkü baya bir iğrenç. Ülkece o kadar yanlış şeyler izliyoruz ki. Kimileri de bunların asıl doğru olduğunu sanıp uyguluyor. Düşünün ki 5 yaşında erkek bir çocuksunuz. Daha yeni yeni bir şeyleri öğreniyorsunuz. Bu çocuk da ailesinden dolayı saçma sapan Türk dizilerine maruz kalıyor. Sonra kadına şiddet sahnelerini izliyor, bunu kendince "demek ki doğru olan bu," diye yorumluyor. Çünkü o daha çocuk ve zihni daha gelişmemiş. Yeni yeni bir şeyler öğreniyor. Peki öğrendiği şeyin kadına şiddet olması ne kadar doğru. Ya da aynı şekilde 5 yaşında bir kız çocuğusunuz. Bu kız ailesinden ötürü yine kadına şiddeti anlatan bir dizi izliyor. Bir de kadın hiçbir halt yapmadan kaderine boyun eğiyor. Erkeğin onu yönetmesine izin veriyor. Peki o 5 yaşındaki kız ne düşünecek? "Erkeklere boyun eğmeliyim çünkü o benden daha üstün." Ya bizim çocuklara bunu öğretmememiz gerekiyor. Neden iyi şeyler varken bunu öğreniyorlar? Bizim çocuklara bunları öğretmememiz gerekiyor. İyi doğruyu öğretmeliyiz.
Bakın bir de bu dizileri wattpade laf eden insanlar izliyor olm. Wattpad o Türk dizilerinden bin kat daha iyi. Onlar da hiç olmazsa kadınların nasıl aşağlandığını göstermiyorlar (Öyle kitaplar tabii var ama ben okuduklarımdan bahsediyorum çünkü diğerlerini okumadığımdan yorum yapamam)
Ben en son diziler diyordum.
Bir de şiddet sahnelerini apaçık vermek çok saçma. Hadi yaptınız ettin ama bari sadece sezdirin. Haberlerde kanlı ya da şiddet görüntüler verilmez ama o haberden sonra şiddet içerikli diziler veriyorlar. Lan madem yasak sen onu neden dizi de veriyorsun. Zaten ülkece psikolojik çöküşteyiz. Bari insanlar evlerine gidip televizyonu açtıklarında komik bir şey izlesin. Hep aynı konular etrafında dönüp dolaşmak hiçbir işe yaramıyor ki. İnsanlar farklı şeyler görmek istiyor ama yine de konusu şiddet olan bir sürü şey kakalıyorlar bize. Annem en küçük yanlış hareketim de (genel de bu aniden gelen sinirim oluyor) okuduğun kitaplar seni etkiliyor diyor. Sanki izlediği diziler çok iyi gibi. Ben o kitapları okumak yerine diziyi izlesem asıl hata. Ama gel de bunu anlat.
Galiba ben fazla konudan konuya atladım. Bu sefer boş yaptım demiyeceğim çünkü her bir dediğim şeyde haklılık var.
Bu yazıyı sonuna kadar okuyan biri olursa şimdiden çok teşekkürler
7 notes · View notes
dehrizen · 1 year ago
Text
gerçekten de insan, konuşmasının yasak olduğu yerde çığlık atmanın bir yolunu mutlaka buluyordu. buna defalarca şahit olmuştum. kitlesel olarak akşamın belli saatlerinde evinin ışıklarını kapatıp açanları da görmüştüm, bireysel olarak bir meydanın ortasında hareketsizce duranları da... bu yüzden dünya üzerindeki hiçbir baskı rejimi protestoyu sonlandıramazdı. ancak elbette protestocunun gözlerini oyabilir, hatta onu öldürebilirdi. çünkü gün gelir, belli aralıklarla göz kırpmak ya da sadece ağzından nefes almak bile bir protesto eylemine dönüşebilirdi.
60 notes · View notes