#Sultan türbeleri
Explore tagged Tumblr posts
Text
Harmancık'ta Öğrencilere Yönelik Kültür Gezisi Düzenlendi
Bursa’nın Harmancık İlçesindeki Kültür Gezisi Bursa’nın şirin ilçelerinden biri olan Harmancık’ta, Şehit Emre Sevinç Çok Programlı Lisesi öğrencilerine yönelik özel bir kültür gezisi düzenlendi. Bu anlamlı etkinlik, Harmancık Belediye Başkanı Haşim Ali Arıkan ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Öznur Koçdemir tarafından gerçekleştirilen coşkulu bir uğurlama ile başladı. Toplamda 46 öğrenci katıldığı bu…
#Bursa#Cumalıkızık#Eğitim#Harmancık#kültür gezisi#kültürel bilinç#Panorama 1326#Şehit Emre Sevinç Çok Programlı Lisesi#Sultan türbeleri#tarihi mekanlar#Ulu Cami
0 notes
Text
36 OSMANLI PADİŞAHININ TÜRBELERİ NEREDE? BUYRUN ÖĞRENELİM..
1. Osman Gazi (I. Osman):Bursa’da Tophane semtinde kendi adını taşıyan türbesinde yatıyor...
2- Orhan Gazi:Aynı yerde, babasının yanıbaşında kendine ait türbesinde ebediyeti uyuyor...
3- Sultan I.Murad (Hüdavendigar): Bursa, Çekirge’de kendine ait üstü açık türbesinde kıyameti bekliyor…
4- Sultan I. Bayezid (Yıldırım)): Bursa’da Bayezid Hân Türbesi’nde yatıyor...
5- Sultan I. Mehmed (Çelebi):Bursa Yeşil Türbe’de yatıyor...
6- Sultan II. Murad:Bursa,Muradiye semtinde yatıyor...
7- Sultan II.Mehmed (Fatih):Fatih’te, Fatih Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor...
8- Sultan II.Bayezid (Veli):Bayezıtta Bayezid Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor...
9- Sultan I.Selim (Yavuz):Yavuz Selim Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor...
10- Sultan I.Süleyman (Kanuni): Süleymaniye Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor...
11- II. Selim: Ayasofya Camii ön bahçesindeki türbesinde.
12- Sultan III.Murad: Ayasofya Camii ön bahçesindeki türbesinde yatıyor…
13- Sultan III.Mehmed:Ayasofya Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor...
14- Sultan I.Ahmed:Sultanahmet Camii yanındaki türbesinde yatıyor...
15- Sultan I. Mustafa:Ayasofya Camii önündeki türbesinde yatıyor...
16- II. Osman (Genç): Sultanahmet Camii yanındaki türbesinde yatıyor…
17- Sultan IV. Murad:Sultanahmet Camii yanındaki türbesinde yatıyor…
18- Sultan İbrâhim :Ayasofya Camii bitişiğindeki türbesinde yatıyor…
19- Sultan IV.Mehmed (Avcı):Yeni Camii arkasında Turhan Valide Sultân Türbesinde yatıyor…
20- Sultan II.Süleyman:Süleymaniye Camii bahçesindeki Kanunî Türbesi’nde yatıyor…
21- Sultan II.Ahmed:Süleymaniye Camii bahçesindeki Kanuni Türbesi’nde yatıyor…
22- Sultan II. Mustafa: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde yatıyor…
23- Sultan III.Ahmed: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde yatıyor…
24- Sultan I. Mahmud:Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde yatıyor…
25- Sultan III.Osman:Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde yatıyor…
26- Sultan III. Mustafa: Lâleli Camii önündeki türbesinde yatıyor…
27- I. Abdülhamid:Bahçekapı’da Hamidiye Türbesi’nde yatıyor…
28- Sultan III. Selim: Lâleli Camii önündeki türbesinde yatıyor…
29- Sultan IV.Mustafa:Bahçekapı’da Hamidiye Türbesi’nde yatıyor…
30- Sultan II.Mahmud:Çemberlitaş’taki kendi türbesinde yatıyor…
31- Sultan I.Abdülmecid: Yavuz Selim Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor…
32- Sultan I.Abdülaziz: Çemberllitaş’taki Sultan II.Mahmud Türbesi’nde yatıyor…
33- Sultan V. Murad: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde.
34- Sultan II. Abdülhamid Han: Çemberlitaş’ta Sultan II. Mahmud Türbesi’nde yatıyor…
35- Sultan Mehmed Reşad: Eyüp’te Sultan Reşad Türbesi’nde yatıyor…
36- Sultan Vahideddin: Şam’da Sultan Selim
Camii kabristanında yatıyor…
Alemleri yaratan ve yöneten Hz. Allah hepsine gani gani rahmet eylesin.
3 notes
·
View notes
Text
Paşam Sultan ile ilgili bir menkıbe:
Kütahya'da Paşam Sultan olarak tanınan bu yerin ilginç bir hikayesi var: Ulu Camii yakınlarında ayakkabı tamirciliği yapan ve özellikle Cuma namazlarına katılmayan bir esnaf, dönemin valisi olan paşaya şikayet edilmiş.
Paşa, kılık değiştirerek Cuma namazı öncesi dükkâna gelir ve tamir edilecek bir eşyası olduğunu söyleyerek sohbete başlar. Cuma namazı için selalar okunmaya başlayınca, paşa "Efendi, namaza gitmeyecek miyiz?" diye sorar. Dükkân sahibi, adamın niyetini anladığı için "Hazırlığın var mı, yani abdestin var mı?" diye karşılık verir. Olumlu yanıt alınca, "Acelemiz yok, gideriz," der.
Ezan sesleri yükseldiğinde Paşa öfkelenir. "Ne zaman namaza gideceğiz?" diye sorduğunda, esnaf "Efendi, elimi tutun" der ve ardındaki perdeyi çekerek Paşa'yı içeri alır. Paşa, ne olduğunu anlamadan kendini Kâbe'de bulur. Bu esnafın dedikodularının aksine bir Allah dostu olduğunu fark eder. Namaz bittiğinde, esnaf yine "Elimi tutun" der ve ikisi dükkâna geri dönerler.
Paşa, yaptığından pişmanlık duyar ve af diler. Kendisini bir öğrenci olarak kabul etmesi için yalvarır. Esnafın bir koşulu vardır: Paşanın görevini bırakıp, bir sırıkla sokaklarda ciğer satması ve böylece nefsini terbiye etmesi gerekmektedir. Bu hikâye nedeniyle, bu yere Paşam Sultan adı verilmiştir.
Kütahya türbeleri, Paşam sultan türbesi
Paşam Sultan, Germiyanoğulları zamanında Kütahya'da yaşamış saygın bir ahi lideridir ve "Seyyid-el Nureddin" adıyla da anılır. Türbesi, Kütahya'nın Paşam Sultan Mahallesi'nde, Kurşunlu Camii'nin yakınlarında yer alır. Kareye benzer dikdörtgen bir plana sahiptir. Kubbeli mekan, içinde dört ahşap sanduka ve bir mumyalık bölümü barındırır. Duvarları büyük moloz taşlarla inşa edilmiştir.
Paşam Sultanın şeceresi:
Hacı İbrahim Cemal, Şeyh Nureddin Efendi'nin torunlarının torunu olarak, on yedi yaşında veba nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Hacı İbrahim Cemal'in babası Hacı Kemal Paşa, onun babası Hacı Şeyh Mehmed Efendi, onun babası Şeyh Aladdin ve Şeyh Alâaddin Efendi'nin babası da Şeyh Nureddin Efendi'dir. Şeyh Nureddin Efendi'nin doğum ve ölüm tarihleri ise bilinmiyor.
Paşam Sultan Türbesi nerededir?
Paşam Sultan Türbesi, Kütahya'nın merkezinde, Sultan Bağı Mahallesi'nde bulunur ve Kurşunlu Camii'ne oldukça yakındır. Kare planlı ve kubbeli bir yapı olan bu türbe, büyük moloz taşları kullanılarak inşa edilmiş duvarlara sahiptir. Ana girişi Kurşunlu Sokağı üzerinde yer alır. Yan sokaktan L şeklindeki bir merdivenle çıkılan iki bölümlü türbe, en son 2001 yılında Kütahya Belediyesi tarafından restore edilmiştir.
Türbenin içinde bulunan sandukalar üzerindeki kitabeler, türbenin 16. yüzyılda inşa edildiğini göstermektedir.
Türbede, Kemalettin Paşa'nın oğlu İbrahim Cemal'in sandukası yer almaktadır. İbrahim Cemal, 1589 yılında, 12 yaşındayken kolera nedeniyle vefat etmiştir.
Paşam Sultan Türbesi, Kütahya'nın önemli tarihi ve kültürel yapıları arasında yer alır ve her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlar.
Kütahya Ulu Cami Caddesi'ne yakın, Kurşunlu Camii Sokağı'ndaki Seyyid Nureddin Zaviyesi'nde, Paşam Sultan'ın 14. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen türbesi bulunmaktadır.
Paşam Sultan Türbesinin Mimarı Yapısı:
Zaviyenin geniş avlusunda yer alan mescidin doğusunda, kareye yakın dikdörtgen bir plana sahip kubbeli bir türbe yer almaktadır. Paşam Sultan'a ait bu türbede dört ahşap sanduka bulunur. Mimari açıdan dikkat çekici detaylara sahip olan türbenin alt kısmında bir mumyalık bölümü mevcuttur.
Duvarlar büyük moloz taşlarla örülmüş ve yer yer devşirme taşlar kullanılmıştır. Mumyalığın üzerindeki bölüm dikdörtgen plana sahip olmasına karşın, kuzey ve güneydeki derin oyuklarla kare bir plana dönüşmektedir. Üzeri kasnaklı bir kubbe ile kaplanmıştır. Günümüzde yağlı boya ile boyanmış olan türbenin mimari özellikleri kısmen kaybolmuş ve mimari detaylar gizlenmiştir.
Türbenin doğu duvarında, diğer mezar taşlarından daha yüksek bir konumda yer alan mermer bir mezar kitabesi, buranın Paşam Sultan'a ya da Seyyid Nureddin'e ait olmadığını göstermektedir. Bu mezar, 17 yaşında kolera hastalığından vefat eden İbrahim Cemale aittir. Babası Kemaleddin Paşa nedeniyle bu yere Paşam Sultan Türbesi adı verilmiştir.Fotoğraf Bing yapay zeka ile tasarlanmış olup temsilidir.
Kaynak: Kütahya Kültür ve Turizm Müdürlüğü ''Kütahya Tanıtım Broşürü'' / Kütahya Valiliği
0 notes
Text
Şehit padişah Kosova'da yad edildi
https://pazaryerigundem.com/haber/181760/sehit-padisah-kosovada-yad-edildi/
Şehit padişah Kosova'da yad edildi
Balkan Fatihi Osmanlı Sultanı 1. Murad Hüdavendigar, şehit edilişinin 635’inci yılında Osmangazi Belediyesi tarafından Kosova’da düzenlenen etkinlikle anıldı.
BURSA (İGFA) – Osmanlı Devleti’nin savaş meydanlarında şehit edilen tek padişahı olan Sultan 1. Murad için iç organlarının gömülü olduğu Kosova’nın başkenti Priştine yakınlarındaki kabri başında anma töreni düzenlendi.
Osmangazi Belediyesi’nce bu yıl 19’uncusu gerçekleştirilen anma törenine, Kosova ve Türkiye’nin yanı sıra Makedonya, Arnavutluk ve Bosna-Hersek’ten çok sayıda davetli katıldı. Avrupa’nın kapılarını Türklere açan Murad Hüdavendigar’ı anma töreni öncesi, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ve protokol üyeleri, şehit padişahın kabri başında dua etti.
Anma törenine Başkan Aydın’ın yanı sıra; Kosova Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka, Türkiye’nin Priştine Büyükelçisi Sabri Tunç Angılı, TİKA Koordinatörü Fulya Aslan, Kosova Milletvekilleri Fidan Brina Jilta ile Enis Kervan, Mamuşa Belediye Başkanı Abdülhadi Krasniç, Obiliç Belediye Başkan Yardımcısı İbuş Myekiçi, Meşhed-i Hüdavendigar Derneği Başkanı Muhammed Ali Yıldırım, Osmangazi Belediyesi Meclis Üyeleri katıldı.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan törende, Murad Hüdavendigar’ın savaş meydanında şehit düşmeden önce yaptığı dua, Türkçe ve Arnavutça olarak okundu.
AYDIN: “GEÇMİŞİMİZİ ANIYOR, UNUTMUYOR VE SAYGI GÖSTERİYORUZ”
Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Osmanlı İmparatorluğu’nun Bursa’da kurulup daha sonra dünyaya hükmettiğini belirterek, savaşta şehit düşen tek Osmanlı padişahı olan 1. Murad Hüdavendigar’ı vefatının 635’inci yılında Kosova’daki türbesinde andıklarını söyledi. Sultan Murad için her yıl Kosova ve Bursa’daki türbeleri başında anma programları düzenlendiğini hatırlatan Başkan Aydın, “Geçmişini gerektiği gibi yad edemeyenler, geleceklerini istedikleri gibi inşa edemezler. Biz de hem geçmişimizi anmak, ecdadımıza gereken saygıyı göstermek adına Osmangazi Belediyesi olarak 19 yıldır bu etkinlikleri sürdürüyoruz. İnşallah, bundan sonra da daha geniş katılımlarla bu etkinlikleri devam ettireceğiz. Farklı bölgelerden anma törenine katılan herkese çok teşekkür ediyorum.” dedi. Aydın, önümüzdeki günlerde Sultan Murad Han’ın Bursa Çekirge semtindeki türbesinde de bir anma programı düzenleyeceklerini sözlerine ekledi.
Priştine Büyükelçisi Sabri Tunç Angılı da Sultan 1. Murad Hüdavendigar’ı anma törenini geleneksel bir etkinlik haline getirmesinden dolayı Osmangazi Belediyesi’ne teşekkür ederek, “Sultan Murad Hüdavendigar, böyle bir anmayı ve buluşmayı fazlasıyla hak eden, tarihte çok önemli bir dönüm noktası olan olayın kahramanıdır. Bursa’da kurulan Osmanlı Devleti’nin imparatorluğuna dönüşmesini sağlamıştır. Osmanlı’nın omurgasını oluşturan Balkanlar ve Rumeli için çok önemli olan Sultan Murad Han’ı şehadetinin yıl dönümünde rahmet ve minnetle anıyorum.” ifadelerini kullandı.
Kosova Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka da yaptığı konuşmada, “Sultan I. Murad Hüdavendigar’ın Kosova’daki şehadeti, Osmanlı hakimiyetinin Balkanlar’daki etkisinin güçlenmesine ve bu topraklarda Türk varlığının ve kültürünün pekişmesine vesile olmuştur. Kosova Türkleri, Osmanlı döneminden günümüze kadar barışın, adaletin ve kültürel zenginliğin savunucusu olmuştur. Ecdad yadigarı topraklarda anavatanımızın destekleriyle güçlü Kosova Türk toplumunu yaşatmaya, kimliğimizi, dilimizi, bayrağımızı ve değerlerimizin bütününü geleceğe taşımak ve tüm toplum fertlerimizle birlikte canlı tutmak için sayısız çalışma, etkinlik ve projeler gerçekleştiriyoruz.” diyerek programı düzenleyen Osmangazi Belediyesi’ne teşekkür etti.
Meşhed-i Hüdavendigar Derneği Başkanı Muhammed Ali Yıldırım da her yıl düzenlenen anma programlarından dolayı Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a teşekkürlerini sundu.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
36 PADİŞAHIMIZIN TÜRBELERİ NEREDE? BUYRUN ÖĞRENELİM..
1. Osman Gazi (I. Osman):Bursa’da Tophane semtinde kendi adını taşıyan türbesinde yatıyor...
2- Orhan Gazi:Aynı yerde, babasının yanıbaşında kendine ait türbesinde ebediyeti uyuyor...
3- Sultan I.Murad (Hüdavendigar): Bursa, Çekirge’de kendine ait türbesinde.
4- Sultan I. Bayezid (Yıldırım)): Bursa’da Bayezid Hân Türbesi’nde yatıyor...
5- Sultan I. Mehmed (Çelebi):Bursa Yeşil Türbe’de yatıyor...
6- Sultan II. Murad:Bursa,Muradiye semtinde üstü açık türbesinde yatıyor...
7- Sultan II.Mehmed (Fatih):Fatih’te, Fatih Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor...
8- Sultan II.Bayezid (Veli):Bayezıtta Bayezid Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor...
9- Sultan I.Selim (Yavuz):Yavuz Selim Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor...
10- Sultan I.Süleyman (Kanuni): Süleymaniye Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor...
11- II. Selim (Sarı):Ayasofya Camii ön bahçesindeki türbesinde.
12- Sultan III.Murad: Ayasofya Camii ön bahçesindeki türbesinde yatıyor…
13- Sultan III.Mehmed:Ayasofya Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor...
14- Sultan I.Ahmed:Sultanahmet Camii yanındaki türbesinde yatıyor...
15- Sultan I. Mustafa:Ayasofya Camii önündeki türbesinde yatıyor...
16- II. Osman (Genç): Sultanahmet Camii yanındaki türbesinde yatıyor…
17- Sultan IV. Murad:Sultanahmet Camii yanındaki türbesinde yatıyor…
18- Sultan İbrâhim :Ayasofya Camii bitişiğindeki türbesinde yatıyor…
19- Sultan IV.Mehmed (Avcı):Yeni Camii arkasında Turhan Valide Sultân Türbesinde yatıyor…
20- Sultan II.Süleyman:Süleymaniye Camii bahçesindeki Kanunî Türbesi’nde yatıyor…
21- Sultan II.Ahmed:Süleymaniye Camii bahçesindeki Kanuni Türbesi’nde yatıyor…
22- Sultan II. Mustafa: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde yatıyor…
23- Sultan III.Ahmed: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde yatıyor…
24- Sultan I. Mahmud:Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde yatıyor…
25- Sultan III.Osman:Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde yatıyor…
26- Sultan III. Mustafa: Lâleli Camii önündeki türbesinde yatıyor…
27- I. Abdülhamid:Bahçekapı’da Hamidiye Türbesi’nde yatıyor…
28- Sultan III. Selim: Lâleli Camii önündeki türbesinde yatıyor…
29- Sultan IV.Mustafa:Bahçekapı’da Hamidiye Türbesi’nde yatıyor…
30- Sultan II.Mahmud:Çemberlitaş’taki kendi türbesinde yatıyor…
31- Sultan I.Abdülmecid: Yavuz Selim Camii bahçesindeki türbesinde yatıyor…
32- Sultan I.Abdülaziz: Çemberllitaş’taki Sultan II.Mahmud Türbesi’nde yatıyor…
33- Sultan V. Murad: Yeni Camii arkasındaki Turhan Valide Sultan Türbesi’nde.
34- Sultan II. Abdülhamid Han: Çemberlitaş’ta Sultan II. Mahmud Türbesi’nde yatıyor…
35- Sultan Mehmed Reşad: Eyüp’te Sultan Reşad Türbesi’nde yatıyor…
36- Sultan Vahideddin: Şam’da Sultan Selim Camii kabristanında yatıyor…
Ayrı ayrı hepsine Allah rahmet eylesin...
52 notes
·
View notes
Photo
Al-Rifa'i Camii (İngilizcede Kraliyet Camii olarak adlandırılır), Kahire, Mısır'da, Midan al-Qal'a'da, Kahire Kalesi'nin bitişiğinde yer almaktadır. Bina, 1361'den kalma ve mimari olarak eski yapının bir tamamlayıcısı olarak tasarlanmış Sultan Hassan Camii-Medresesi'nin karşısında yer almaktadır.
Binanın kendisi, kubbesi ve minaresi de dahil olmak üzere, öncelikle Mısır tarihinin Memluk döneminden alınmış bir stil karışımıdır. Binada büyük bir ibadethanenin yanı sıra el-Rifa'i ve diğer iki yerel aziz Ali Abi-Shubbak ve Yahya al-Ansari'nin türbeleri bulunuyor.
EN
The Al-Rifa'i Mosque (named in English the Royal Mosque), is located in Cairo, Egypt, in Midan al-Qal'a, adjacent to the Cairo Citadel. The building is located opposite the Mosque-Madrassa of Sultan Hassan, which dates from around 1361, and was architecturally conceived as a complement to the older structure.
The building itself is a melange of styles taken primarily from the Mamluk period of Egyptian history, including its dome and minaret. The building contains a large prayer hall as well as the shrines of al-Rifa'i and two other local saints, Ali Abi-Shubbak and Yahya al-Ansari.
#mosque#cami#sanat tarihi#art history#history of art#sanat#art#tarih#history#cairo#egypt#mısır#kahire#al rifai
26 notes
·
View notes
Photo
Ertuğrul Gazi oğlu I. Osman, Osman Gazi, Osman Bey ya da Osman Han, mahlasıyla Fahrüddin veya Osmancık (1258, Söğüt – 1 Ağustos 1326, Bursa), Osmanlı Beyliği ve Osmanlı Hanedanı'nın kurucusu ve beyliğin ilk padişahı olan Türk hükümdar. 📍Bursa / Türkiye 🇹🇷 ���Daha Fazlası İçin Takipte Kalın Ykshot /Follow For More View Shots Ykshot 🔥 ————————————————————— #view #osmanlı #ottoman #osmangazi #sultan #türkiye (Bursa Osman Gazi Ve Orhan Gazi Türbeleri) https://www.instagram.com/p/B83SttpnXmO/?igshid=ruf9xvvitaeq
2 notes
·
View notes
Note
Abi vahhabi ve selefi nedir
Bir hoca şöyle demişti; Vehhabi Selefi'lik, İngiliz'in istediği İslam. Bunu sen istedin anonim sordun sonuna kadar oku inşeAllah...
....
Vehhabilik, bozuk ve sapık bir f��rkadır. On sekizinci yüzyıl ortalarında, Arabistan yarımadasında, Necd bölgesinde ortaya çıkmış, Muhammed bin Abdülvehhab tarafından kurulmuştur. Bu şahıs, İbni Teymiyyeye sahip çıkmış, onun bozuk fikir ve görüşlerinin yayılmasında, baş rol oynamıştır. Bu fırkaya baglı olanlara, Vehhabiler adı verilir. Vehhabilerin Ehl-i Sünnete Karşı Oldugu Belli Başlı Yerler:
1- Sözlerine inandırabilmek icin, Selef-i Salihinin yani Salih olan selefin (Ashab-ı Kiram ve Tabiinin) yolunda olduklarını söyleyerek, kendilerine “Selefiler ve Ehl-i Sünnet” adını verirler.
2- Itikatta Selefi, amelde Hanbeli olduklarını savunurlar.
3- Dört şeri delilden, icma ve kıyası kabul etmezler.
4- Dört hak mezhebi tanımazlar. Bunlardan birine bağlanmayı reddederler.
5- Peygamberimizin, hırka ve mübarek sakalının ziyaret edilmesini şirk sayarlar.
6- Müteşabih Ayet-i Kerime ve Hadis-i Serifleri zahiri (görünen) manasıyla yorumlarlar. Bu yüzden, yüce Allahı yarattıklarına benzetir ve bir cisim olarak görürler.
7- Yüce Allahın cisim oldugunu söyler, gökte olduguna arşın üzerinde oturduguna inanırlar.
8- Namazı kılmayan bir Müslümanın Dinden çıktıgını, kafir oldugunu söylerler.
9- Peygamberler ve Salihler vesile edilmez, (kişi dua ederken Peygamberler ve salihler hürmetine diyemez) derler.
10- Tasavvuf ve tarikatın bidat ve sapıklık oldugu inancını yayarlar.
11- Kendilerinin dogru yolda, gerçek Ehl-i Sünnet olan Maturidilerle Eşarilerin ise sapıklık içinde ve batıl yolda olduklarını iddia ederler.
Bir başka açıdan… Kendilerine selefi derler. Ancak mantık olarak selefi olmaları mümkün değildir. Zira Selefi sahabeye ve sahabeyi gören nesle denir. Dolayısıyla zamanımızda selefi olmak mümkün değildir.
Kendilerine referans aldıkları kişilerden biri İbni Teymiye dir. Vehhabilği Suudi Arabistan’da Osmanlı’ya isyan edip İngilizlerin menfaatine çalışan ibni Abdülvehhab adında sapkın bir kişi kurmuştur. kendilerinin hanbeli mezhebine bağlı olduğunu idda ederler ancak 200 den fazla sapkın inanışları vardır.
Vehhabilerin 3 temel inancı; 1-”Amel imandan parçadır, namaz kılmayan kafir olur” derler. 2-”Peygamberlerin ve velilerin ruhlarından yardım istemek küfürdür, bir peygamberin ya da velinin kabrini ziyaret edip onun vesilesiyle Allah’tan istemek şirktir,insani kafir yapar” derler 3-Türbe yapmayı, türbede dua etmeyi, ölüler için sadaka vermeyi şirk sayarlar. Bu şekilde inananları öldürmeyi, malarını yağmalamayı mübah sayarlar.(Bakınız; El Kaide ve Üsama b. Ladin…)
Diğer yanlış inançlarından.. — Bir mezhebe uymayı kabul etmezler —Türbeleri puthaneyle bir tutarlar —Şefaate inanmazlar —Keramete inanmazlar —Tasavvufu inkar ederler —Allah için adak kesip etlerini dağıtıp sevabını peygamber ve velilere, geçmişlere bağışlamak şirktir derler —Ölüler söylenenleri duymaz derler. —Mescidi Nebeviyi ve Peygamberimizin kabrini ziyaretetmek için uzak yoldan gitmek yasaktır derler. —Kaside ve Naatları sevmezler İB—Allah arşın üzerinde oturur derler. —Sebeplere yapışmaya ve vesileye şirk derler. —VAHHABİ OLMAYANI KAFİR SAYARLAR.
Tasavvuf Düşmanlıkları
“İSLAM’da tasavvuf yoktur, tasavvuf şirk, küfür ve dalâlettir” gibi sözler Ehl-i Sünnet ve Cemaat ulemasına ait değil; Vehhabîlere aittir. Binaenaleyh bu gibi aşırı görüşler biz Sünnî Müslümanları bağlamaz ve bunlara asla itibar etmeyiz. Gerçek İslâm tasavvufunun Hind’ten, Kadim Yunan’dan, şuradan buradan geldiğini iddia edenler de yalan söylüyor.
Tasavvuf İslâm’ın ahlâk, zühd, bâtın boyutudur. Gerçek tasavvuf yüzde yüz Kitab’a, Sünnete, Şeriata uygundur.
İmamı Gazalî hazretlerinin, el-Munkizu min ed-dalâl kitabında buyurduğu gibi İslâm’ı en iyi anlayanlar, en iyi yaşayanlar, en takvalı ve kâmil Müslümanlar sûfîlerdir.
Evliyaurrahman’ın çoğu sûfîler içinden çıkmıştır. Gerçek sûfîler her asırda yeryüzünde Allah’ın şâhidleri olmuşlardır.
Gerçek sûfîler Resûl-i Kibriya aleyhissalatü vesselam Efendimizin vekilleri, varisleri, halifeleri olmuşlar ve onun sünnetini yaşamış ve yaşatmışlardır.
Gerçek sûfîler kuru lâfla değil, hâl ile İslâm’ı tebliğ etmişler ve nice insanın hidâyetine vesile olmuşlardır.
Gerçek sûfîlere bakan onlarda İslâm’ı görür.
Gerçek sûfîler insanın en büyük düşmanı olan nefs-i emmâre ile büyük cihad yapmışlardır.
Gerçek sûfîler yalancı, aldatıcı, azdırıcı dünya tuzaklarına düşmemişler ve Müslümanları da bundan korumak için çalışmışlardır.
Gerçek sûfîler emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmışlardır.
Gerçek sûfîler İslâm’ın baş emri olan beş vakit namazı dosdoğru kılmışlardır.
Gerçek sûfîler Kur’ân’ın ve Sünnet’in askerleri olmuşlardır.
İhlâs, sıdk, vefa, seha, mürüvvet, fütüvvet gerçek sûfîlerin hasletleridir.
Tasavvuf düşmanları bazı meczubîn’in şatahatını ön plana çıkararak saldırıyor. Şathiyat örnek olmaz. Tasavvuf şathiyat değildir.
Cihan tarihinin gördüğü en büyük ve doğru devlet olan (Kuruluş ve yükseliş devrini kasd ediyorum) Osmanlı’ya bakalım. Sultan Osman Gazi Han’dan, Son Padişah Vahidüddin Han’a kadar bütün Selâtin-i Osmaniye (nevverallahu merakidehum) tasavvuf ve tarikat mensubu idiler, bir veya birkaç şeyhe intisabları vardı. Tasavvuf ve tarikat olmasaydı Devlet-i Aliyye 600 sene değil, 60 sene pâyidar olamazdı.
Osmanlı sultanları dünya sultanı olarak mâneviyat sultanlarına tâbi olmuşlardır. Onların büyüklükleri ve sultanlıkları buradadır.
Selâtin-i Osmaniye’nin çoğu büyük velidir. Bu velayete tasavvuf ve tarikat sayesinde nâil olmuşlardır.
Osmanlı devleti sadece ordularıyla değil şeyhleri ve dervişleriyle de fütuhat yapmıştır.
Gazi Sultan MehmedHan-ı Sâni efendimiz henüz 21 yaşında iken İstanbul’u, biiznillahi teala, şeyhi ve mürşidi Akşemseddin hazretlerinin dua ve himmeti ile almıştır.
Asıl bid’at, Vehhabîlerin ve diğer bazı ehl-i bid’atin tasavvufu ve tarikati inkar etmeleri, bid’at saymaları, sûfileri müşrik ve kâfir ilan etmeleridir.
Tasavvufu kaldırın, Osmanlı’dan ne kalır?
Vehhâbîlik hareketi Osmanlı İslâm devletine ve Hilafet-i İslâmiyeye karşı tuğyan ve isyandır.
Vehhâbîlerin Osmanlılar gibi fütuhatı var mıdır?
Vehhâbîler, baştan beri İngiliz ve düvel-i muazzama-i Salîbiyye tarafından desteklenmiştir ve el’an desteklenmektedir.
Bugün ABD ayakta duruyorsa Vehhâbîlerin ABD bankalarında sakladıkları bir trilyon dolarla durmaktadır.
Tarih boyunca Fahr-i Kâinat Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimize en büyük saygıyı Osmanlı sultanları, Osmanlı devlet ricali, Osmanlı Müslümanları göstermiştir.
Resûlullah’ın kubbesini yıkacağız, nâşını kabrinden alıp başka yere gömeceğiz, toprağını da düzleyeceğiz diyen Vehhâbîlerde Peygamber-i zîşan efendimize hürmet var mıdır?
Tarih boyunca Hulefa-i Râşidin (radiyallahu aleyhim ecmain) devrinden sonra Tevhid bayrağını en fazla yüceltmiş, en fazla fütuhat ve i’lâ-i kelimetullah yapmış devlet ve topluluk Osmanlı’dır.
Osmanlı atalarımız Din-i Mübin-i İslâm, Kur’ân, Sünnet ve Şeriat-ı garra-i Ahmediyye yolunda milyonlarca şehid vermiştir.
Bunca mü’mine, şehid, gaziye, fâtihe, din hizmetkârına, ulemaya, meşayihe, mürşitlere, evliyaullaha; müşrik, kâfir ve sapık diyenler ne kadar hayâsız ve insafsız kişilerdir.
Selefiye ismi…
Selefiyye ismi, bu asırda Vehhabilik akımının örtündüğü bir isim olmuştur. Halbuki Selef-i salihin, ashabı kiramın devamı olan tabiin ve peşlerinden gelenlerdir. Dört mezheb imamı da selefi salihdirler. Bu zaman selefiyyesinin en bariz hususiyyetleri tasavvufu inkar, kabir ziyaretini men etmek, şefaati yok etmek, Allah dostlarına ve keramete asla değer vermemek, istediği mezhebten alıp uygulamayı kendinin yapabilmesi, Allahın Arş’a oturduğu itikadı, Arş’ın kadim olduğu iddiası, tevhid inancı diyerek herkesi tekfir gibi pek çok marazları vardır.
Bu fikirlerin reddiyesi için yazılan eserler pek çoktur. Biz ana hatlarıyla kısa ve aklınızda kalacak cevaplar verelim:
1-Tasavvuf yani tarikat, Resulullah s.a.v den itibaren Ebu Bekir Sıddık r.aın kalbine akıtılan manevi kuvvetti. “İkinin ikincisi idi. O vakiite ikisi mağarada idiler. Arkadaşına diyordu: Üzülme, ALlah bizimle beraberdir. Allah sekinesini -kuvve-i maneviyyesini- indirdi…”
Tevbe suresindeki bu ayetin ifadesiyle kalbine akıtılan manevi kuvvetle Ebu Bekir Sıddık’tan r.a. her türlü korku ve endişe gitmiş yok olmuştur. İşte bu manevi akımın kalbe inmesiyle iman en zirveye ulaşır. Şimdi kişi bana böyle bir meneviyat lazım değil diyebilir mi? Bu halin devamı için Allah dostlarının yaptığı düzenlemeye tarika ismi verildi, yeni bir şey icat edilmedi.
2-Kabir ziyareti: Efendimiz s.a.v. “Bundan evvel size kabir ziyaretini yasaklamıştım, artık kabirleri ziyaret ediniz…” buyurmakla bu izni vermiştir. Cahillerin aşırı davranışları yüzünden bizim usulüne göre ziyaret edip ölüler için Kur’an okumamızın ne sakıncası var? Üstelik “Ölülerinize yasini okuyun” diye emir de var.
3-Şefaat: Resulullah s.a.v. buyurdu: “Şefaatim, ümmetimden büyük günah işleyenler içindir.” Bu hadisi şerif, Ravzayı Mutahhara önünde ecdadımız tarafından yazılmış levha olarak işlenmiştir. İnkarcılar kafalarını kadırsınlar da oraya baksınlar.
4 – Kerametler haktır ve meydana gelmiştir. Bütün savaşlarda islam askerlerinin kendileri de eskiden ölmüş şehitler veya veliller de savaşlarda harikulade başarılar sergilemiştir. Ayrıca ashabı kiram ve peşlerinden gelen salih kimselerden pek çok keramet nakledilmiştir. İnkar eden bereketinden mahrum olur. Zaten ehli sünnet olmayanlar veli olamadığı gibi keramet ehli de olamazlar, zira velilik ve keramet Efendimiz s.a.v. den akıp gelen hallerdir. Vehhabi kafalılar, zaten peygamber öldü işi bitti diyerek alakayı kesmişler.
5- mezhebleri birleştirmek: Kişi kendine göre uygun gördüğü bir fetvayı dilediği mezhebten alıp uygularsa ortaya yeni bir mezheb çıkar. Böylece işin sonu felakete gider. Fetva ve içtihad ehli olmayanlar taklit ehli olan cahillerdir. Bunların yapacağı iş, kabullendiği bir müçtehidi taklit etmektir. mesela: Hanefiye göre abdest alıp namaza başlasa, namazda iken elinden kan aksa, hemen şafiiye göre niyet ettim diyerek namaza devam etse bu caiz olmaz. Zira başlangıçta olan mezhebi itibar edilir. He işte durum böyledir. Bu kargaşalığı önlemek için alimler asırlarca mezheb fetvalarını beyan etiler.
Onlardan petro-dolarlar alıp mü’min, muvahhid, muhlis ecdadını sövenlere yazıklar olsun.
Bunlardan herkesi haberdar ederek EHL-İ SÜNNET VEL CAMAAT inancına sahip çıkalım…
Rabbim Hz.Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi vesellem) Efendimizin yolundan ayırmasın…AMİN !
Kaynak: Ehli Sünnet - Ehli Tasavvuf
27 notes
·
View notes
Text
Bursa Otobüs Firmaları
Bursa Otobüs Firmaları
Yolunuz bir gün Bursa'ya düşerse diye sizler için Bursa otobüs firmaları başlıklı yazımızı yazmış bulunuyoruz. Bu yazımızda Bursa'nın tarihi, güzellikleri, gezilmesi gereken yerleri ve otobüs firmaları hakkında küçük çaplı bir bilgilendirme yapmış olacağız.
Bursa Otobüs Firmaları Nelerdir?
Acil bir işiniz çıktı ve bir anda Bursa'ya gitmeniz gerektiğini öğrendiniz. Bu son anda öğrenme yüzünden bildiğiniz firmalarda yer bulamadıysanız üzülmeyin bu başlık altında birçok Bursa otobüs firmaları sizin için sıralanmış olacaktır.
- Kamil Koç Turizm
- Nilüfer Turizm
- Sahil Seyahat
- Anadolu Turizm
- Mersin Seyahat
- Lüks Karadeniz Seyahat
- Pamukkale Turizm
- Safkar Safran Turizm
- Özgül Bafra Seyahat
- Süzer Turizm
- Ulusoy Turizm
- Avar Turizm
Biz sizler için birkaç Bursa otobüs firmalarını sıraladık fakat siz yine de daha detaylı bilgi ve ya firmaların telefon numaraları ve adreslerine ulaşmak isterseniz
http://www.tikla.com.tr/sektorler/otobus-firmalari/bursa adresine gidebilirsiniz.
Bursa'nın Tarihi
Tarihi milattan önce 4. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Bitinya, Selçuklu, Roma ve Osmanlı gibi uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır. Tarihi açıdan zenginliği fazlasıyla bulunan Bursa tarihi eserleri ya da tarihi yerleri açısından da gezilip görülmeye değer yerlerden biridir. Tarihi seven biriyseniz bu tarih kokan şehre gitmek için Bursa otobüs firmaları adlı başlığımızı okuyarak yolculuğa başlayabilirsiniz.
Bursa'da Gezilecek Yerler
Bursa'ya yolunuz düşerse diye bu başlığımızda sizler için Bursa'da gezilmesi gereken birkaç yer sıraladık.
- Ulu Camii
- Yeşil Cami ve Yeşil Türbe
- Koza Han
- Osman Gazi - Orhan Gazi Türbeleri
- Muradiye Külliyesi
- Irgandı Köprüsü
- Emir Sultan Camisi ve Külliyesi
- Soğanlı Botanik Parkı ve Hayvanat Bahçesi
- Hanlar Bölgesi ve Kapalı çarşı
- Bursa Kalesi diğer adıyla Saltanat Kapısı
- Uludağ
Bursa'nın gezilmesi gereken güzelliklerinden yalnızca birkaçını sizler için bir fikir olması doğrultusunda sıraladık. Sizde bu birbirinden güzel yerleri görmek istiyorsanız Bursa otobüs firmaları adlı başlığımızdan gönlünüze göre bir firma seçerek yolculuğunuza başlayabilirsiniz.
Bursa'yı Gezmek İçin Nedenler
Bursa'yı gezmek için neden arayan kişiler için birçok neden aşağıda sıralamış olacağız.
- Tarihi Camiler ve türbeler
- Kestane şekeri
- Uludağ ve teleferik turu
- Kılıç kalkan oyunu
- Tarihi eserleri
- Anıt olmuş çınar ağaçları
- Şifalı termal kaplıcaları
- İskender kebabı Bursa'ya gitmek için sayılabilecek nedenler arasındadır.
Sizler için hazırlamış olduğumuz yazıyı okuyup Bursa'ya gitmeyi düşünürseniz Bursa otobüs firmaları başlıklı yazımızı okuyup dilediğiniz firmayı seçebilirsiniz. Eğer daha detaylı bilgi ya da firmaların iletişim bilgilerine ulaşmak istiyorsanız http://www.tikla.com.tr/sektorler/otobus-firmalari/bursa linkine tıklayarak istediğiniz bilgilere ulaşabilirsiniz.
youtube
1 note
·
View note
Photo
LEYLEKLERİN MÜSLÜMANLIĞI
Mart ayı sonlarında güneyden gelip sonbaharda geldikleri yere göçen kuşlar oldukları için halkın “hacı”lığı layık görüp kutsallık atfettiği leyleklere atalarımız özel bir ihtimam gösterirlerdi. Aslında hacılık, dolayısıyla dindarlık tasavvuru, kuşların konuşturulduğu Mantıku’t-Tayr benzeri alegorik eserlerde leyleğin üstlendiği görevle alâkalıdır.
Leylek, Mevlânâ’nın tabiriyle “şeyh-i mürgaan”, yani kuşların şeyhi kabul edilir. Dîvân-ı Kebîr’deki şu beyit, eski edebiyatın ve halkın leylekle ilgili tasavvurlarının kökleri hakkında açık bir fikir vermektedir. “Kuşların şeyhi olan leylek, laklakasıyla ne diyor, biliyor musun? Hamd sana, şükür sana; mülk senindir ey bizlere yardım eden!”
Mevlânâ bu beytin ikinci mısraında leyleklerin gagalarıyla çıkardıkları sesi ustaca taklit etmiştir: “Hamd lek ve’ş-şükr lek ve’l-mülk lek yâ Müsteân…”
***
Derviş Şemseddin adında bir şair, Yavuz Sultan Selim’e sunduğu Deh Murg isimli alegorik mesnevide, güzel bir bahçede bir araya gelen kuşlar arasındaki münazarayı anlatır. Bu kuşlardan on tanesi, belli başlı insan karakterlerini temsil etmektedir. Baykuş sufi, karga şair ve kıssahan, papağan âlim, akbaba kalender, bülbül hanende, hüdhüd filozof, kırlangıç müneccim, tavus tüccar, keklik âşık bir çiftçi, leylek ise dindar insandır.
Bahçede kuşlar tek tek öne çıkarak görüşlerini anlatır, diğerlerine nasihat ve tavsiyelerde bulunur, fakat hepsi itirazlarla karşılaşırlar, leylek hariç... Servi boylu ve gümüş bedenli bir kuş olan leyleğin görevi, bütün kuşlara öğüt vermek, onların dinle ilişkilerini anlamak, namaz ve hac gibi ibadetleri öğretmek, kısacası gafilleri gafletten uyandırmaktır.
Deh Murg’deki şu beyit, leyleklerin hacılığına dair tasavvurun çok eskilere dayandığını göstermesi bakımından dikkat çekicidir:
Kuşların şâdânıyam hüccâcıyam Kâbe’den geldim misâfir hâcıyam
Alegorik eserlerdeki dindar leylek tasavvurunun zamanla bir çeşit halk inancına dönüştüğü ve leyleklere hacılık yakıştırıldığı anlaşılıyor. Bu inanç İstanbul folkloruna da mal olmuş, leyleklerin İstanbul’da sur içini değil, özellikle Eyüp semtini tercih etmeleri dindarlıklarına yorulmuştur. Bu masumane inanç, çeşitli sebeplerle göçmeyen leyleklere ve onların hatırına bütün sakat kuşlara merhamet olarak tezahür eder.
***
Bu yazıyı niçin yazdığıma gelince... Geçenlerde Haldun Taner’in On İkiye Bir Varisimli hikâye kitabını okuyordum; hikâyeden çok denemeye benzeyen “İznikli Leylek”indeki tuhaf yaklaşıma şaşırdım kaldım. Leyleklerin hacılığına dair halk telakkisini ciddiye alan değerli yazar, zavallı kuşların Müslüman olmadıklarını ispat etmek için diller döküyor. Onun gibi bir entelektüelin şu cümleleri yazabilmiş olması hakikaten şaşırtıcıdır:
“Hacı leyleği biz kuşların en Müslümanı biliriz. Acaba gerçekten öyle mi? Ermişlerle sihirli bir ilişiği olduğuna delil olarak türbeleri, tekkeleri bekleyişi gösteriliyor. Hacılığı ise, bilindiği gibi güneyden gelişinden, bir de dinî anıtları tepeden tavaf edişinden kinayedir. Ama ben leyleklerin Süleymaniye’yi olduğu kadar, Köln katedralini de aynı huşu ile tavaf ettiklerini gördüm. Bu hesaba göre, oradakiler Protestan, Saint-Pierre üzerinde dolaşanları Katolik, Trafalgar Meydanı’nda uçuşanları emperyalist, Kremlin kulelerine konanları da komünist mi sayacağız? Biri çıkıp da ‘Leyleklerin böyle dinle, ideoloji ile pek alışverişleri yoktur. Onlar sadece, sanat meraklısı kuşlardır. Eli rehberli Amerikan turistleri gibi, geldikleri şehrin önce tarihî anıtlarını ziyaret ederler’ dese, herhalde akla daha yakın bir laf etmiş olur.”
Haldun Taner, leyleklerin dinî mekânlarla, özellikle Eyüp Sultan’la ilişkisi hakkında da şunları yazmış:
“Peki ama, o zaman leyleklerin Emir Sultan, İsabey, Eyüp Sultan gibi koyu Müslüman yerleri sevişlerini nasıl izah etmeli? Hele Eyüp’ü... İstanbul semtlerinin her birine bir arma seçilecek olsa Eyüp’ünkinde muhakkak bir leylek resmi bulunurdu. Bulunmalıdır da. Her sonbahar, leylekler göç ederken içlerinden en yaşlı birini Eyüp’e bırakmalarını, oralılar kendileri için büyük bir teveccüh sayıyorlar. Bir Eyüplü emekli tanırım: ‘Leylek namaz bile kılar, sen ne konuşuyorsun efendi!’ diyor.”
Uzun yıllar Milliyet’te “Devekuşuna Mektuplar” yazan Haldun Taner hayatta olsaydı, kendisine derdim ki:
“Aziz üstad, sizin mitolojiye haddinden fazla ilgi duyan bir yazar olduğunuzu biliyorum. Yunan mitolojisinde de kuşların temsil ettikleri değerler vardır. Mesela baykuş zekâyı ve bilgeliği temsil eder. Bu, baykuşların gerçekten zeki ve bilge oldukları anlamına mı gelir? Müslümanların, eski edebiyatta dindarlığı temsil eden leyleğin gerçekten Müslüman olduğuna inandıklarını nasıl düşünebilirsiniz? Eyüplü emekli gibi bazı saf ve temiz Müslümanlar bırakın inansınlar. Size ne zararı var?”
Leylekler hakkındaki ilk yazımın sonunda “Şu sıralarda Eyüp Sultan’a yolumu düşürmek niyetindeyim. Belki birkaç hacı leylek görür, hâlleşirim,” demiştim. Mümkün olmadı. İlk fırsatta gidip Eyüplü emeklilere “Leylekler Eyüp Sultan Camii’nde saf tutuyorlar mı?” diye soracağım.
Beşir Ayvazoğlu
5 notes
·
View notes
Photo
🔵 BURSA Turu Sabah Namazında Ulucami Cumalıkızık köy ziyareti ve köy kahvaltısı, Emir Sultan Hazretleri, Yeşilcami ve Külliyesi, Panaroma, Tophane Osman ve Orhan Gazi Türbeleri, Üftade Hazretleri, Kozahan ve Hanlar Bölgesi Ücrete Dahil Sabah Kahvaltı Öğle yemeği Transfer Seyahat Sigortası Rehberlik Ücret Hariç Panorama Müzesi Kişi başı ücret sadece 300₺ ☎️ 05326269714 ☎️ 05326216829 (Rahmet Turizm Bolu Şubesi) https://www.instagram.com/p/CWjXAixsio1/?utm_medium=tumblr
0 notes
Text
Türkistan - Türk dünyasının incisi
Ülkemizin her bölgesi kutsal mekânlar bakımından zengindir. Bu yerlerden biri Türkistan
Büyük şair Magzhan Zhumabaev'in söylediği gibi, "Tamasha Turkistandai zherde tugan, Turiktin Tuiri bergen nesibi koy ..." Bu dünyada doğan her Kazak ruhani açıdan zengin olmalıdır. İkinci Mekke lakaplı bu bölge her yıl diğer ülkelerden gelen turist kalabalığını kendine çekiyor.
Türkistan'a ilk ziyaretim 2014'teydi. Türkistan'a tarih öğretmenim ve okul arkadaşlarımla gittim.Şimdi ben Türkistan'la ilgili gördüklerimi ve duyduklarımı sizinle paylaşmak istiyorum.
***********
Kazakistan'ın aşırı güneyindeki kurak bozkırların ortasında yer alan Türkistan şehri, turizm endüstrisinin tarihinin gerçek bir armağanıdır. Komşu Özbekistan'ın Büyük İpek Yolu üzerinde uygun ölçekte ve ihtişamlı manzaralara sahip bir sürü şehri varken, Kazakistan ticaret yollarının kenarında kalmış ve özellikle uzun bir geçmişi olan yerleşim yerleriyle övünmüyor. Türkistan mutlu bir istisnadır. Bugün 1500 yıllık tarihe sahip olan bu şehir, Orta Asya'daki en önemli Müslüman hac merkezlerinden biridir ve Tamerlane tarafından yaptırılan Sufi şair Hoca Ahmed Yasawi'nin türbesi de önemli bir turistik cazibe merkezidir.
Türkistan'a Nasıl Gidilir
Türkistan'a en yakın ana ulaşım merkezi - Çimkent - 180 km uzaklıktadır. Almatı veya Astana'dan uçakla Çimkent'e gidebilir, daha sonra yaklaşık üç saat boyunca Türkistan'a gitmeniz gereken bir otobüs veya taksiye geçebilirsiniz. Ayrıca, Kazakistan ve Türkistan'ın büyük şehirleri, doğrudan Astana ile demiryolu iletişimi ile bağlantılıdır ve Alma-Ata'dan ayrılırken, Çimkent'te bir transfer gerekecektir.
Ve şehrin kendisinde, Türkistan sokaklarında hızla koşan ve bir el sallamayla duran belediye otobüsleri ve minibüslerle dolaşabilirsiniz. İnmek için sürücüyü durma konusunda önceden uyarmalısınız - her şey Rusya'daki gibi. Aradığınız yerin tam adresini bilmiyorsanız, en yakın ilgi noktasını belirtin.
Tarih
Yassı şehri (bu Türkistan'ın eski adıdır), Buhara, Semerkant ve Hiva'dan kuzeye giden kervan yollarının kesiştiği noktada 500 civarında kurulmuştur. Orta Çağ'da, Orta Asya'nın en iyi güçlendirilmiş müstahkem şehirlerinden biri haline geldi. Ancak 12. yüzyılda, Sufi şair ve filozof Hoca Ahmed Yasawi'nin buraya yerleşmesiyle Türkistan'a gerçek şöhret geldi. Özel bir İslam felsefesini vaaz etti.Yasavi'nin anısı büyük Tamerlane tarafından ölümsüzleştirildi - 14. yüzyılın sonunda, kararnamesiyle burada muhteşem bir türbe ve yanında bir cami inşa edildi. Şehrin daha ileri konumu sadece güçlendi - 16-18 yüzyıllarda güçlü Khazan Hanlığı'nın başkenti olduğu ve bu da şehri Kazak hanlarının saygın mezarlarıyla zenginleştirdi.
Günümüzde Türkistan'a üç defa yapılan hac, Orta Asya Müslümanları arasında Mekke'ye yapılan Hac ile eşit olarak kabul edilmektedir.
Yasavi türbesinde, 18 metre çapında, Orta Asya'nın en büyük tuğla kubbesi ile örtülü merkez salon dahil toplam 36 oda bulunmaktadır.
Türkistan hava durumu
Türkistan'da (ve genel olarak Güney Kazakistan bölgesinde) yıl boyunca güçlü sıcaklık dalgalanmalarıyla ılıman bir çöl iklimi hüküm sürmektedir. Kışın çoğunlukla -5 .. -7 ° C'dir, ancak bazen sıcaklık -15 ° C'ye düşer. Yazın, termometre +30 ° C'de güvenle saklanır ve genellikle +40 ° C'ye kadar sürünür. Türkistan'ı ziyaret etmek için en uygun zaman Mart - Haziran ve Eylül - Kasım arasıdır.
Türkistan Otelleri
İnsanlar genellikle bir günlük bir geziyle Türkistan'a gelirler ve hatta birkaç günlük bir tur kapsamında şehri ziyaret edenler bile geceyi kural olarak başka şehirlerde geçirirler. Yine de gelecek vadeden "Eden" adı altında oldukça güzel bir otel var. Konaklama gecelik 50-70 Euro'ya mal olacak.
Türkistan'ın eğlence ve manzaraları
Hoca Türbesi Ahmed Yasawi
Hoca türbesinin muhteşem kompleksi Ahmed Yasavi, Türkistan'ın ana cazibe merkezidir. Timur tarafından bu ortaçağ Sufi şairinin ihtişamına göre inşa edilmiş, planda 46 x 65 metre ��lçülerinde devasa bir dikdörtgen kaplıyor. Burada, 18 metre çapında, Orta Asya'nın en büyük tuğla kubbesiyle örtülü merkez salon dahil 36 oda ve orta kısımdaki türbenin yüksekliği 44 metredir.İçeride, yedi metal alaşımından yapılmış, yaklaşık 3 metre çapında ve iki ton ağırlığında büyük bir ritüel su kabı mutlaka görmelisiniz.
Arystan-baba türbesi
Türkistan'daki bir diğer önemli İslami türbe, bir şekilde Yasavi'nin “selefi” olan Aziz Arystan Baba'nın dinlenme yeridir. Efsaneye göre, Hz.Muhammed tespihini Arystan Baba'ya vermiş ve o da onları genç Yasavi'ye sunmuştur. Bu azizin mezarına ek olarak, burada Kuran'ın şaşırtıcı bir örneğini görebilirsiniz - camın altında sergileniyor.
Efsaneye göre, Tamerlane, Hoca'nın türbesini inşa etmeye başladığında Ahmed Yasawi, yapı gizemli bir şekilde birkaç kez yıkıldı. Bundan sonra, Tamerlane, önce Arystan Baba için bir türbe inşa etmesini ve ancak o zaman Yasavi'nin anısına bakmasını emrettiği bir rüya gördü. O da öyle yaptı - ve aynı nedenle, hacılar türbeleri bu sırayla ziyaret ettiler.
Türkistan'ın tarihi merkezi aynı zamanda diğer birçok İslami esere de ev sahipliği yapmaktadır. Yer altı camisi Khilvet (12. yüzyıl), 18. yüzyıla ait "Zhuma Camii" Müzesi, Doğu Hamamı Müzesi , Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Rabia Sultan Begim Müze-türbesi (15 c) ve "Türkistan Caddesi" Müzesidir.
0 notes
Photo
. OSMANLI PADİŞAHLARININ TÜRBELERİ NERELERDE? (4) 30- SULTAN II. MAHMUD HAN Os...
0 notes
Photo
💫Bu günkü Ayasofya'nın bulunduğu yerde MÖ ye tarihlenen bir Pagan Tapınağın bulunduğu bilinmektedir. 💫Ayasofya İmparator Konstantin tarafindan 360 yılında bir kilise olarak yapılmış ancak bir ayaklanma sonucunda harabe haline getirilmiştir. 💫II.Teodosyus ise 415 yılında Ayasofya yi tekrar inşa ettirmiştir bu yapı da Nikka Ayaklanması'nda yok olmuştur.Bu yapının kalıntıları yapının girişindedir. 💫imparator Justinyen in emri ile mimar Isodor ve Matematikçi-Fizikçi Anthemius un projelendiği, 100 usta ve 10.000 işçinin inşaatında çalıştığı (MS 532 ve 537 )kilise nice depremler, isyanlar, ayaklanmalar gördü ve 💫 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet in istanbul' u fethinden sonra camiye dönüştürülerek ibadete açıldı. Yapı 56 mt yüksekliğindekikubbesi ve içindeki mozaiklerle ünlüdür ancak Ayasofya'ya bu günkü azametli görüntüsünü Osmanlı döneminde eklenen minareleri,Mimar Sinan'ı eseri olan saglamlaştırıcı payandalar ve çevresindeki imparatorluk binaları ,şehzade türbeleri,şadırvanlar vermektedir. #Repost @visit_istanbul_official (@get_repost) ・・・ Never stop dreaming.Sending positive vibes from #istanbul.Till we meet again 🤎 . 📸 @ysnyaman #travel #vacation #turkishnight #instatravel #instago #instagood #trip #holiday #photooftheday #fun #touristanbul #tourism #tourist #instapassport #instatraveling #istanbulguide #istanbullovers #istanbul #turkey #türkiye #turkishfood #turkishbreakfast #istanbultour #beyogluboutiquehotel #beyogludesignhotel #beyogluhotels (Istanbul, Turkey) https://www.instagram.com/p/CClUCNRhk6i/?igshid=1617empqmnbb6
#repost#istanbul#travel#vacation#turkishnight#instatravel#instago#instagood#trip#holiday#photooftheday#fun#touristanbul#tourism#tourist#instapassport#instatraveling#istanbulguide#istanbullovers#turkey#türkiye#turkishfood#turkishbreakfast#istanbultour#beyogluboutiquehotel#beyogludesignhotel#beyogluhotels
0 notes