#Sinan Canan

[gokyuzucumhuriyetindenim]

“Yaşadığımız büyük ya da küçük her deneyim,karşılaştığımız her insan,karşımıza dikilen her engel, çıkan her fırsat, her bir düşünce, tüm hayaller ve hayal kırıklıkları, tüm lezzetler ve acılar, beynin nanoskopik devreleri arasında izlerini bırakıp bizi her an başka insanlara dönüştürüyor. Yaşamak tam olarak böyle bir şey...

Canı sıkılırken bile dönüşür insan... “

[dusleryildizlarakayar]

[berrrydameyve]

Have I ever told you how much I LOVE the Turkish dub of the Spider-verse movies?

Like ı love the cast Nihan Omuz as Gwen stacy, I LOVE her voice, she understood the assignment while voice acting this teenager

AND PETER B. OH PETER B. It's. almost. exactly. the. same. WITH FATİH ÖZACUN ON THE MIC!!! my favorite dubbed characther is Peter B and ı love his Turkish voiceso much

I also think Arda Tümer was a really good choice for Miles, his voice matches with his personality

OH MY SECOND FAVORITE IS MILES' DAD BECAUSE HIS DUB IS ALSO AWESOME and it'sssss SİNAN DİVRİK!!! I LOVE SİNAN DİVRİK OKAY I JUST LOVE HIS VOICE SO MUCH

Erdem Tunatekin as Miguel O'hara, this. man. oh this man he did a perfect job at sounding so calm then absolutely mad and all the ıter things. it matches his personality PERFECTLY AD I LOVE IT SO SO SO MUCH

as much as I hate miguel Erdem voiced him flawlessly and ugh I love it

and I'm just dropping the cast's list here (source: seslendirmekadrolari.com )

Shameik Moore ... Miles Morales / Örümcek-Adam (Arda Tümer)

Hailee Steinfeld ... Gwen Stacy / Örümcek-Kadın (Nihan Omuz)

Oscar Isaac ... Miguel O'Hara / Örümcek-Adam 2099 (Erden Tunatekin)

Jake Johnson ... Peter B. Parker / Örümcek-Adam (Fatih Özacun)

Issa Rae ... Jessica Drew / Örümcek-Kadın (Özlem Abacı)

Daniel Kaluuya ... Hobart "Hobie" Brown / Örümcek-Punk (Efe Erkekli)

Karan Soni ... Pavitr Prabhakar / Örümcek-Pavitr (Ali Hekimoğlu)

Andy Samberg ... Ben Reilly / Scarlet Örümcek (Sefa Zengin)

Amandla Stenberg ... Margo Kess / Örümcek-Byte (Ece Bozçalı)

Jason Schwartzman ... Jonathan Ohnn / Benek (Tugay Erverdi)

Luna Lauren Vélez ... Rio Morales (Seval Tufan)

Brian Tyree Henry ... Jefferson Davis (Sinan Divrik)

Mahershala Ali ... Aaron Amca / Prowler (Zeki Atlı)

Greta Lee ... LYLA (Nurhan Yılma)

Shea Whigham ... George Stacy (Özgür Atkın)

Jorma Taccone ... Adrian Toomes / Vulture (Oğuz Özoğul)

Melissa Sturm ... Mary Jane Watson (Burçin Artut)

Elizabeth Perkins ... May Hala (Zeyno Burcu Temel)

Gredel Berrios-Calladine ... Ben Enişte (Müjdat Talu)

Rachel Dretch ... Bayan Weber (Şebnem Ünaldı)

Lorraine Velez ... Maria (Canan Çiftel)

Ashley London ... Gayatri (Ziba Esmaili)

Libby Thomas Dickey ... Miguel'in Kızı (Tuana Tanem Yılmaz)

John Mulaney ... Örümcek-Domuz (Onur Akgülgil)

Peggy Lu ... Bayan Chen (Sema Kahriman)

Rez Kempton ... Gutierrez (Arda Kavaklıoğlu)

Ziggy Marley ... Lenny (Jan Peridar)

Peter Sohn ... Ganke Lee (Burak Öner)

Taran Killam ... Patrick O' Hara / Webslinger (Berk Avcı)

J.K. Simmons ... J.J. Jameson (Aziz Güngör)

Alfred Molina ... Dr. Otto Octavius (Kerem Atabeyoğlu)

Josh Keaton ... Spectacular Spider-Man (Emrullah Uzun)

[simdiicimdengeldi]

En güzel manipülasyon, bir şeyden yakındığınızda hatanın size yüklenmesidir. Sen zaten... diye başlar genelde cümleler. Oyuna gelmeyin. Değerinizin bilinmediği hiçbir ilişkiye katlanmayın. Ait hissetmediğiniz yerde durmayın.

Sinan Canan hoca diyor ki 'eğer sevgin yoksa benim de senden öğrenecek bir şeyim yok'.

Sevgi yoksa aidiyet yok, amaç yok, çaba yok ve nihayetinde ilişki de yok.

[birguzelllincirkini]

Demin bir araştırma okudum gerçektende bu ülkede Türklük krizi yaşaniyor kafayı yemiş bunlar.

Türkiyede ilk kan gurubu araştirmalari 1918'de başlamiş 1950 yıllara kadar devam etmiş.

Son bir kaç yıldır bu Türklük krizi nedeni ile yine araştırmalar yapılmaya başlanmış.

Kabak Van'lıların başına patlamis.Halka bedava kan gurubu belirleme testi yapıyoruz deyip Kızılay aracılığı ile kan örnekleri toplanmış.

Baķmış ekseri A gurubu kan örnekleri kriz geçirmişler.Kalmışlar Diyarbakır,Adana,Kayseri ve Trabzonda benzer uygulama yapmişlar.Bakmişlar yine A gurubu baskin.

Sinan Canan ve Celal Şengör Hoca Türkiyede Türk genetik anlamda yoktur derken hakli sanırım.

B gurubu kan Orta Asya halklarında baskın oldugu için.

Türkiyenin Türk olduğunu ıspatlamak için B gurubu kanın yaygınlığı ile bunu ispatlamaya kalkmışlar mk.

Buraya bir kaç veri bırakayım.

Türkiye’de en çok bulunan kan grubu A Rh pozitif olup; en az bulunan kan grubu ise AB Rh negatif.

Türkiye’nin %37’si A Rh pozitif kan grubuna ve %1’i ise AB Rh negatif kan grubuna sahip. Diğer kan grupları ise şöyle: %37 A Rh pozitif, %30 0 Rh pozitif, %14 B Rh pozitif, %7 A Rh negatif, %5 AB Rh pozitif, %4 0 Rh negatif, %2 B Rh negatif, %1 AB Rh negatiftir.

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi’nde Galip Akın ve Nursel Dostbil’in çalışması olan “Türkiye’de kan grubu araştırmaları” başlıklı makalede bu bilgiler yer alıyor.

Sonuç olarak Bizans Torunu olduğumuz tescillenmis oldu 😂

[venusunruhu]

Bankamatik sırasında öne geçip de, bir başkasının sırasını gasp etmenin gerçek NAMUSSUZLUK olduğunu,

Trafik yoğun, tıkalıyken, arabanın dörtlülerini yakıp yolun kenarına bırakıp gitmenin gerçek NAMUSSUZLUK olduğunu,

Görevini ihmale neden olan merhametin NAMUSSUZLUK olduğunu,

(Yandaşlığın, torpilin, Ankarada'ki dayının gerçek NAMUSSUZLUK olduğunu,)

Bu topluma anlatabilirsek, yavaş yavaş NAMUS genital bölgeden çıkıp frontal Cortex'e (Zihinsel Kişiliğimize) gelecek. Bizi insan yapan şey de o olacak. Batı toplumlarında kimin, kiminle ne yaptığının hiç bir önemi yoktur ama orada bir VERGİ kaçırırsan damağını sökerler.

İşte ona da biz gelişmiş toplum diyoruz.

Prof. Dr. Sinan CANAN

O zaman tüm namuslu insanlara gün aydın olsun.

[semantin]

Sinan Canan yapma ya yapma. Ülkede adam kalmadı.

[acid-gramma]

sinan canan antisi de cok seviyo muyum sevmiyor muyum karar veremedim cok yalın basit bir dille anlatıyo akıyo evet ama sanki ezbere biraz yüzeysel kalıyo anlattıkları ya

olsun tatli eleman baya. kimseyi kirmadan incitmeden diplomatik sevimlilik seklinde konusuyo ele aldigi her seyi

[gokyuzucumhuriyetindenim]

“İnsan olmak, tek başına dikkat çekmeye yetmez oldu artık.”

Yeni kitap içeriği

[deniz-ce]

Kalpler arasında gerçekten de bir “ortak titreşim” (resonance) var ise, etkisi mesafeden bağımsız gibi görünüyor...

- Prof. Sinan Canan

[insanze-24]

"Tanrı | Felsefe Tartışması - Sinan Canan Vs Diamond Tema"

Müslüman sinir bilimci sinan hocayı agnostik olduktan sonra da severek takip ederim. Gerçekten çok seviyeli, kırmadan dökmeden harika bir tartışma olmuş. Diamond'un yayının biryerinde dediği gibi keşke her müslüman bunun gibi olsa.

[hcagla]

Mutluluğun Formülü Gerçekten Beklentisiz Bir Yaşam Mı?

Geçenlerde Sinan Canan'ın beklentisiz yaşam konusu üzerine bir videosuna rastladım. Beklentisiz bir yaşam, hayatı daha basit, hafif ve anın tadını çıkarmaya odaklanan bir yaklaşımı ifade eder. Bu biraz da "kaderini sev" anlamına gelen "Amor fati" mottosuna benziyor. Peki acaba Mutluluğun Formülü Gerçekten Beklentisiz Bir Yaşam Mı?

Amor Fati Nedir?

"Amor fati," Latince bir ifade olup "kaderi sev" veya "kaderi aşkla kabul et" anlamına gelir. Bu ifade, özellikle Friedrich Nietzsche tarafından sıkça kullanılan ve savunulan bir felsefi kavramdır. Nietzsche, "Amor fati"yi hayatı kabullenme, geçmişteki hataları ve olumsuz deneyimleri dahil ederek yaşama sevgiyle yaklaşma fikrini ifade etmek için kullanır. Ona göre, insanlar yaşamlarındaki her deneyimi kabul etmeli ve bunları bir şekilde sevmeli, çünkü bu deneyimler kişinin karakterini şekillendirir. Kaderi sorgulama ve sürekli olarak olumsuzlukları düşünme yerine, kaderi sevmek ve her anın tadını çıkarmak, insanın daha mutlu ve anlam dolu bir yaşam sürmesine yardımcı olabilir. Amor fati, Stoacılık ve Zen felsefesi gibi diğer öğretilerde de benzer kavramlarla ilişkilendirilmiştir. Bu kavramlar, insanların hayatta karşılaştıkları her şeyi kabullenmeyi ve içsel huzura ulaşmayı amaçlar. Bahsettiğim Sinan Canan videosu aşağıda. Lütfen izleyin! https://youtu.be/XAOQXyZZbEk?si=EU05q6nf3SDFcdi3 Beklentilerden arınmış bir yaşam tarzı benimsemek, stresten uzaklaşmanıza, daha fazla iç huzura ve mutluluğa ulaşmanıza yardımcı olur diyor fakat bu asla kadercilik, arkana yaslanıp bir şey yapmadan önüne gelene razı olma durumu da değil. Bu arada razı olma da aslında bizim dinimize göre başka bir mutluluk anlayışı. Gelene "Eyvallah" diyebilmek. Beklentisiz bir yaşam tarzı benimsemek, hayatın getirdiği değişikliklere ve sürprizlere açık bir zihniyeti içerir. Beklentiler yerine kabul edici bir tutum geliştirmek, hayatın karmaşıklıklarını daha iyi yönetmenizi sağlar. Beklentisiz yaşam, anın tadını çıkarma felsefesine dayanır. Şu anki anı daha fazla değer vermek, geçmişi veya geleceği aşırı endişe etmek yerine anın tadını çıkarmak demektir. Beklenmedik olaylarla daha iyi başa çıkmanıza yardımcı olabilir. Beklentileriniz gerçekleşmediğinde hayal kırıklığına uğramak yerine, esneklik göstermek ve uyum sağlamak, stresi azaltabilir. Beklentisiz yaşam, fazla tüketimden kaçınmayı ve basitliği teşvik eder. Daha az maddi şeye sahip olmak, sizi maddi endişelerden kurtarabilir. İnsanlarla olan ilişkide de Beklentiler yerine daha düşük beklentilere sahip olmak, sizi daha az hayal kırıklığına uğratır. Beklentisiz yaşam, kişisel gelişimi destekler. Kendinizi daha iyi tanımak ve içsel olarak büyümek için zaman ayırmak için fırsat sunar. Beklentisiz bir yaşam benimsemek kişisel tercihlere ve değerlere bağlıdır. Herkesin beklentilere farklı bir yaklaşımı vardır ve bazı insanlar daha minimalist bir yaşamı tercih ederken diğerleri daha planlı ve hedef odaklı bir yaşamı benimsemeyi seçebilir. Hangi yaklaşımı seçerseniz seçin, en önemli şey, kendinizi mutlu ve tatmin hissetmenizdir. Bu konuda benim biraz kafam karışık. Benim görüşüm daha çok iste ki daha çok olsun tarzında aslında. Bu da bir mutluluk kaynağı olarak değil hak ediyorum düşüncesine dayanıyor. Bu arada benim tam olarak görüşüne daha bağlı olduğum filozof Arthur Schopenhauer çünkü kendisi diyor ki en büyük mutluluk sadece sağlıktır. Ben buna inanıyorum. Yeni haberler için bu siteyi Google News’ten takip etmeye devam edebilirsiniz. Sevgilerle Bu yazıyı beğendiyseniz sosyal medya hesaplarınızdan paylaşırsanız fazlasıyla teşekkür etmiş olursunuz. Daha fazla bilgi için beni sosyal medyada takip etmeyi unutmayın - Facebook, Instagram, Pinterest ve Twitter. Read the full article

[hurriyetinpenceresinden]

Konfor mu, kölelik mi?

Konfor alanının dışı, korku alanıdır….Sinan CANAN İnançlar, inandırdıkları, inandıklarınız, kalıtımla geçen inançlar…!!!!!  (akıl, bilim bilgileri ve tecrübelerinizle, dürüst tarihi bilgiler ışığında,  çok iyi sorgulamalısınız..) Zor oyunu bozar, doğru zorlarsanız; bilinçaltındaki yılanı deliğinden çıkarabilirsiniz.. Aşağılıkça insanları kullanan da aynı şekilde kullanılacaktır… Fazla değer…

[cuneytyardimci]

Kenar Etkisi

KENAR ETKİSİDENEN ŞEY DE NE OLA? Kenar etkisi çok uzunca yıllardır biyoloji ve ekolojide kullanılan bir tanımlama olmakla birlikte, toplumsal yaşam için Prof. Dr. Sinan Canan ’ın gündeme getirdiği bir kavram… Kenar dediğimiz şey bir unsurun, kendi olmayan ile etkileşim potansiyelini barındıran sınırlarıdır. Bir diğer deyişle, bir şeyi o şey yapan, dışarıdakini de dışarıdaki şey yapan…

[drakifakca]

Yaptığı bilimsel çalışmalar ve kaleme aldığı kitaplarla ilgi odağı olan Prof. Dr. Sinan Canan, TRT Haber’de ekrana gelen çekimleri vapurda gerçekleşen "Vapurda Çay Simit Sohbet" programının yapımcısı ve sunucusu Ömer Öztürk’e anlatıyor:

“Beynin istediği ama vücudun yapamadığı şeye yaşlılık denir. Yaşlanma durumu, ister istemez beynin fiziksel olarak küçülme durumu. 60 yaşından sonra senede %4 oranında beyin küçülür. Elkhonon Goldberg, ‘Bilgelik Paradoksu’ kitabını yazdı bu konuda. Beyin uzmanı, kendi laboratuvarında yapılan bir çalışmaya gönüllü oluyor. MR’lar çekiliyor inceleme için, bir bakıyor beyni küçülmüş! ‘Ne oldu bizim beyine’ diye düşünüyor. Paniğe kapılıyor; ‘Beyin bu kadar ufalmış ama hala kararları ben veriyorum, projeler üretiyorum, gençlere bir şey söylüyorum aydınlanmış olarak geliyorlar’ diyor. Donanım bu kadar küçüldü de benim kafam nasıl hala çalışıyor diye düşünüyor.

Özetle yaşlanma dediğimiz şey biyolojinin doğal bir süreci, biyolojide bir şey varsa bunun bir faydası olmalı. Hayvanlar aleminde bazı gençler bazı yaşlıları korurlar avcılardan. Sürü bir yere göçeceği zaman yaşlı, bilge olanlar uzun uzun bir yere bakıyor, yaşanmışlıkla nereye gidilir, yemin, suyun, şartların iyi olacağı yeri biliyorlar. İnsanlarda da yeni bir şeyler öğrenebilme kapasitesi zayıflarken parça parça bilgileri birleştirip onlardan büyük anlamlar çıkarabilme bilgeliği artış gösteriyor.

HEKİM, HAKİM, HAKEM

Bizim kültürde buna ‘hikmet’ deniyor. Doğru ile yanlışı birbirinden ayırabilme. Hekim, hakim, hakemlere dikkat edin çalıştıkları konular nevi şahsına münhasırdır. Davalarda, sağlıkta, maçlarda önüne gelen konu, bir daha asla aynı şekilde tekrar etmeyecek tek konudur. Bu üç meslek grubuna tekrarı olmayan bir konuda ‘içtihat’ yaptırıp karar verdiriyoruz. Bu insanların hepsinin bilge olması gerekiyor. Bu yetenek yaşanmışlıkla olur, diplomayla olmaz, beynin böyle bir özelliği var.

Bugün dünyadaki gelişmiş ülkeler başta olmak üzere yaşlılarımızı bakımevlerine kapatıyoruz. Onları eve kapatıp her nesilde hayatı yeni baştan öğrenmeye kalkıyoruz. Bu da bize çok vakit kaybettiriyor.

İslam literatüründe de vardır ‘Yaşlılarımız olmasa belalar üstümüze yağmur gibi yağacak’ diye...

O bilgelikten istifade etmeyi unutmamamız gerekiyor.”

https://youtu.be/xIDNvhIjW7Y?si=y-ZR-N-XJje9gaP8

[tahaerakay-blog]

Anksiyete Nedir Prof. Dr. Sinan Canan #anksiyete #anksiyetenedir #korkul...