#Sevdiğim indir
Explore tagged Tumblr posts
kalemineiyibak · 2 years ago
Text
Aklımın Uçurumunda
Senden sonra tanıdığım her yolcu, biletini elime verip; vasıtasını kalbimden yana seçerek beni şereflendirmek istedi ve ben; senden sonra tanımakta zorluk çektiğim her yolcunun, biletini geri teslim edip, vasıtasını kalbimden yana seçmesine izin vermeden başka yolculukların takvimini takdim ettim ellerine. Çünkü, senden sonra sevmek; senden önceki ben'in bomboş hayatını yeniden ateşe vermek gibi. Senden sonra, hiçbir şeyin aynı olmadığı eksiklik, sensizliğin en acı fazlalığı gibi...
Duy da, sevme sevdiğim! Yüreğine çok kişi sığmamalı, kalabalık senin oralar. Fazlaca yer kaplamam, kırk beş kilom ile küçücük bir sevda yeri istemiştim; benden önce kaç kilo aşk satın aldıysan, ayakta duracak yerim bile yok.
Kulsun da, kül olma bundan sonra. Vagonlar dolu, iskelede el sallayanlar çok; duraklarda ateşe verilen çok sevda var, taksimetresi de bozuldu seni çok sevmemin. Ödeyecek bir sevdam daha yok sana; indir beni, bu yolda aklının şarampolünden yuvarla...
Tohum ekip sensizliğin dallarına, dağlarında yankılanan aşiret ağası kesiliyor sana her merhaba'm. El sallamıyor adresin, iadeli taahhütlü kalıyor her bir aşk gönderim; nefretin geri dönüyor bana.
Senden sonra tanıdığım her yolcu, hoşça kal'ı serdi, senli sevdanın postuna. Giderken senden, bende kalmanı her defasından daha çok sevmişim aslında...
Dilara AKSOY
35 notes · View notes
honestlyitsjustsam · 3 years ago
Note
Your posts make me think about... starting Valorant. I would probably mess it up but it sounds interesting *eye emoji*
Doooont DONT!!! you are still pure..
Jokes aside have you ever played counter strike? If you did, this game is that plus abilities that make your gun accuracy shit and blind you and kill you through walls..
Cool characters and an almost cool lore tho and the voice acting 😳
4 notes · View notes
kur-an-ve-risalei-nur · 4 years ago
Text
Tumblr media
⭐⭐⭐⭐⭐
🌺 O güzel insanın,
o güzel hayat hikâyesini incelediğimizde, gördüğümüz en güzel, en örnek davranışlardan biridir tevazu.
Adeta O’nunla doğmuş gibidir bu haslet.
Adeta O’nunla öğrenmiştik; ‘Tevazu ne demek?’
Allah’ın yanında en âlâ derecede iken, ne gerekti herkes gibi olmaya çalışmak, ne gerek?
Allah Resûlü’nün alçak gönüllülüğü, İslâm’ı yayma aşamasında, insanların kalplerini fethetmeyi daha da kolaylaştırıyordu.
Resûlullah (asm), Allah’ın, kendisini ashabı arasında imtiyazlı görmekten hoşlanmayacağını düşünüyordu.
Yabancı biri, ashabı ile otururken O’nun meclisine geldiğinde, o kadar mütevazı idi ki O, ashabı ile kaynaşıp onlar gibi göründüğünden, yabancı biri tarafından tanınmıyordu.
Hatta hicret sırasında Ebu Bekir (ra)’ ı Peygamberimiz (asm) bile sanmışlardı.
Yine bir gün,
Ashâb-ı Kirâm’dan Abdullah b. Yusr Yarete (ra) Peygamberimize geldi.
O’nu karşısında görünce heyecandan titremeye başlaması üzerine
Efendimiz (asm) bu adama hitaben: “Korkma! Rahat ol.” Dedi.
“Ben ancak Kureyş’ten kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum.”
O krallar kralı iken, kendini kuru ekmek yiyen Kureyşli bir kadının oğlu olarak tanıtıyordu. Belli ki kendini övmeyi sevmiyordu ve ümmetine şu şekilde buyuruyordu:
“ Hıristiyanların Meryem oğlu İsa’yı övmede aşırıya gittikleri gibi sizler de beni övmede aşırıya gitmeyin. Ben sadece bir kulum. Benim için ‘ O, Allah’ın kulu ve Resûlü’dür.” deyin.
Zaten Allah Teâlâ da O’na mütevazi olmasını buyurmuyor muydu? :
“ Sana tâbi olan müminlere tevazu kanatlarını indirebildiğin kadar indir.”
Yeri geldiğinde çobandı,
yeri geldiğinde tüccar.
Kerpiç taşıdı sırtında, açlıktan karnına taş bağladı hendek kazımında.
Hem de herkes bir kerpiç taşırken, O iki kerpiç taşıyordu;
herkes bir taş bağlarken, O iki taş bağlıyordu.
Evinde herhangi bir insan gibi davranıyor; kendi elbisesini kendisi yamıyor, ayakkabılarını tamir ediyor, ev işlerinde hanımlarına yardımda bulunuyordu.
O kadar samimi ve doğaldı ki hastaları ayaklarına giderek ziyaret ediyor,
cenazelere katılıyor,
köle ve fakirlerin davetine icabet ediyor, üzerinde dört dirhemden fazla etmeyecek bir hırka olduğu için,
gösteriş olarak algılanmasından çekinerek de olsa deveye, hatta merkebe bile biniyordu.
Efendimiz (asm) bir insanın bu dünyada sahip olabileceği en lüks,
en mükemmel yaşam şartlarında hayatını sürdürmeye muktedirdi. Ama hiçbir zaman,
Allah Teâlâ’dan böyle bir istekte bulunmuyordu. İstese dünyanın
en değerli mücevherleri,
en görkemli sarayları,
en pahalı kıyafetleri,
tüm ‘en’ler, tüm kâinat ayaklarının altına serilirdi.
Peki neden istemiyordu?
İstemiyordu; çünkü o bir süvari idi, bu dünya ise o süvari için bir ağacın altında biraz gölgelendikten sonra yola devam edilen bir dinlenme yeri, bir gölgelik.
Resûlullah (asm) ince bir hasırın üzerine yatıp, bu hasırın böğründe iz yapması ve böğrünü ovuşturması üzerine söylüyordu bu sözleri.
“Anam babam sana feda olsun ya Resûlallah! Keşke bilseydik de hasırın üzerine, senin için tenini ondan koruyacak bir şey serse idik. Sana yumuşak bir döşek edinseydik.” dendiğinde
“Dünyaya ait şeyler benim neyime gerek!” diye cevap veriyordu.
Yine bir gün Hz. Ömer (ra) O’nu,
hasır izleri sağ tarafına çıkmış olarak gördüğünde duygulanıp ağlamış, Peygamberimizin (asm) ‘Neden ağlıyorsun?’ diye sorması üzerine
“ Bizans’ın kayseri, Fars’ın kisrası debdebe içinde yaşarken, sen seçilmiş insan, -Allah Resûlü-, böyle mi yaşayacaksın?” demişti.
Resûlullah (asm) ise, “Ey Ömer, sen bunun için mi ağlıyorsun? Bilmez misin ki onlar bütün nasipleri dünya hayatında var olan insanlardır.” diyerek hayata bakışını bu şekilde dillendirmişti.
Sen, ey seçilmiş insan!
Sen kendin için yumuşak bir döşeği gereksiz görürken,
bu dünya benim için sadece bir dinlenme yeridir derken,
onu kendine sanki hiç ölmeyecekmiş gibi mesken edinmiş bizler, halimize dönüp baktığımızda neler hissetmeliyiz acaba?
O çok kıymetli hayatımızın, senin hayatınla ne kadarı kesişmekte?
Bizim için ne kadar örneksin, biz ne kadar senin gibi olabilmişiz?
Cevaplar ümmetinin hayatlarında saklı muhakkak, ama her kalp, senin gibi olmaya eminim ki gönülden sevdalı…
Bir derviş, bir kucak elma ile, bayırlar aşan bir genç kıza rast gelmiş bozkır sıcağında. Yorgunluktan al almış kızın yanakları.
“Nereye gidersin ve ne doldurdun kucağına?” diye sormuş derviş.
Uzak bir tarlayı işaret etmiş kız; “Sevdiğim çalışıyor orada, ona elma götürüyorum.”
__“Kaç tane?” diye soru vermiş birden derviş. Kız gayet şaşkın bir halde cevap vermiş:
“ İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç?”
Bunun üzerine usulca koparmış elindeki tesbihi derviş,
sevdiğine sayı ile yolladıklarından biraz utanç duyarak.
Sayısız salât-u selam sana Ey Sevgili!
Ey Nebî!
Sayısız Salât-u Selam…
Gününüz hayr ve bereketle geçsin inşaallah...🌺
____________°🌺💞🌸°______________
🎀
10 notes · View notes
mp3yukle · 3 years ago
Photo
Tumblr media
İmera - Eller Alacağına mp3 indir
Eller Alacağına şarkı sözleri: Alsa beni sevdiğim uyusam kucağına, Gelin mi olacaksın ellerin ocağına. Elbet bütün olanlar varır olacağına, Azrail alsın seni eller alacağına.
Şarkı sözlerinin devamı: https://sarkiman.com/imera-eller-alacagina-azrail-alsin-seni.html
#İmera #EllerAlacağına #AzrailAlsınSeni #mp3 #indir #mp3indir #şarkısözleri
1 note · View note
sarkisozlerinametr-blog · 6 years ago
Text
Sevdiğim - Güllü
Sevdiğim – Güllü
Kara sevda basımızda yel gibi Alıp gitti ömrümüzü sel gibi Ayrı düştük biz seninle el gibi Ne sen güldün ne ben güldüm sevgilim..
Talih bize yaman oyun oynadı İkimizi bir arada koymadı Bu sevgide kimse mutlu olmadı Ne sen güldün ne ben güldüm sevgilim
Göze geldik söze geldik ne çare Sen bir yanda ben bir yanda bi çare ah sevdigim derdimize yok çare ne sen güldün ne ben güldüm sevgilim..
View On WordPress
0 notes
bblackrrider · 6 years ago
Photo
Tumblr media
Fransa’ da sıradan bi gelinlik😁  
 Molotofu at, camı çerçeveyi indir de gel sevdiğim..
15 notes · View notes
indirgit · 2 years ago
Text
Kim Kardashian Hollywood v13.4.0 Para Hileli Mod Apk
Kim Kardashian Hollywood v13.4.0 Para Hileli Mod Apk
Görüntülemeler: 1 Kim Kardashian Hollywood v13.4.0 Para Hileli Mod Apk İndir Sürekli güncellenen dosyalarını paylaştığım ve benimde sevdiğim oyun olan Kim Kardashian oyununun son sürüm para hileli MOD APK dosyasını paylaşıyorum. Denemenizi tavsiye ederim. Oyunda Restoranlar, diskolar, barlar, sahneler, kırmızı halılar olan ünlü bir Hollywood yıldızını canlandıracaksınız. En sevdiğiniz takılar,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
campplay · 4 years ago
Text
Tolunay Demirkılıç - Sevdiğim (Official Video) [Dinle - İzle - İndir]
Tolunay Demirkılıç – Sevdiğim (Official Video) [Dinle – İzle – İndir]
Tolunay Demirkılıç – Sevdiğim (Official Video) isimli video, 2021-02-12 15:30:30 tarihinde ilk kez youtube’da yayınlandı. Video uzunluğu 00:03:42‘tir. Tolunay Demirkılıç – Sevdiğim (Official Video) youtube’da yayınlandığı tarihten şimdiye kadar 236180 kez izlendi. Videoyu izleyenlerden 2615 kişi videoyu başarılı bulmuş ve beğenmiştir. 54 kişi videoyu beğenmediğini belirtmiştir. Kimdeyir.com…
View On WordPress
0 notes
vuruncaherseycalisir · 7 years ago
Note
Çok sevdiğim biri var ona wp'yi sileceğimi ve eğer benle konuşmak isterse ig'den yazmasını söyledim ama yaklaşık 5 gündür yazmadı.Wp'yi yüklemek istiyorum belki yazmıştır,başına bir şey gelmiştir diye ama hiç sanmıyorum.Sadece beni görmezden geldiği gerçeğini unutmak için kendime sunduğum bir bahane bence... Sence ne yapmalıyım?
Eğer merak ediyosan indir yaz, içinde kalmasın. Eğer cidden öylesine takmamışsa sende takma, geçerli bir bahanesi varsa bir şansı hak ediyor
1 note · View note
manuklakaramuk · 7 years ago
Text
Kaybedenler Kulübü Yolda ya da orada burada
Serinin ikinci (ve umarım son) filmi Kaybedenler Kulübü Yolda, ilk filmi çok seven biri olarak benim için hayal kırıklığı oldu.
Kaybedenler Kulübü’nü çok sevmiştim çünkü benim hiç bilmediğim ama burnumun dibinde yaşanan çok samimi, umudu örgütleyen bir hikaye anlatıyordu. Bu yüzden tüm cinsiyetçi ve kadını alaşağı eden söylemlerine rağmen favori filmlerim arasına almıştım. Çünkü Kaan ve Mete’nin “pompacı”lığından ziyade sadece bir radyo programı ile yüzlerce insanı bir araya getirebilme güzelliklerini sevmiştim. Çaldıkları şarkıları, içi boş gözüken bir sürü cümle arasından yarattıkları anlamları, sisteme karşı umursamaz duruşlarını çok sağlam bulmuştum.
Ama yıllar içinde filmin, halihazırda Kadıköy’de süren yaşam biçiminde ve “yeni nesil” arasında bu sağlam hikayeden ziyade sadece “biz sizinle yatmış mıydık” kültürünü yaydığını fark ettikçe soğumaya başlamıştım. Cem Yılmaz’ın dediği gibi film bir sürü şey anlatırken sen gidip aradan o “küfürü” öğrenmeyi seçiyorsan bu yalnızca filmin hatası değildir herhalde. Bu yüzden yine de filmi yargılamamayı seçtim. Ama giderek artan cinsiyetçiliğin ve etik dışı cinsellik ilişkilerinin koruma kalkanı olması ve bir popüler kültür ikonu haline gelmesi de uzaklaştırıyor, ne yaparsın.
Yine de ikinci filme dair büyük bir heves ve heyecanım vardı. Ama dediğim gibi maalesef hayal kırıklığı oldu.
İlk olarak filmi kendi içinde değerlendirecek olursak sağlam bir olay örgüsü ve hikayesi yok. İlk filmden sonra karakterlerin hayatında neler oldu, neler değişti ya da aynı kaldı diye anlatan bir durum belgesel tadında. İlk filmi izlemeyen kişilere ne hissettirir emin olamıyorum. Yol hikayesi desen yol değil, aşk desen aşk değil. 2 saatlik film boyunca takip edebildiğimiz tek hikaye Kaan-Sevda ilişkisi ki o da başı belli sonu belli halde ağır aksak akmıyor bir türlü. Yan karakterlere dönecek olursak hiçbirinin hikayesi yok. Sadece ilk filmden sonra ne oldukları bilgisini alıyoruz. Bu arada Brit bile reklamcı olmuş mesela, psikolog arkadaşları falan var. Arkadaşlar, standart’ta kalmaya çok diretmeyelim isterseniz, sonunda yine oraya varacaksak hepimiz ufaktan ekmeğimizin yolunu bulalım.  Kaan ve Mete bile sisteme aykırı duruşları ve paraya değer vermeyen tavırlarına rağmen altlarında cillop motorlarıyla haftalarca süren Akdeniz-Ege tatili yapıyor. Öyle çadırlarla kampçılık falan da değil ha, gayet temiz güzel otel odalarında kalıp her akşam rakı sofralarını, ceplerinden pahalı viskilerini eksik etmiyorlar. Biz de Kadıköy sokaklarında en ucuz bira nerede diye aranıp “Allah standarttan ayırmasın” avuntusuyla geziyoruz.
Filmin tek sevdiğim yanı Sevda’nın Kaan’ı kendi silahıyla vurması oldu. Silah ve vurma tabirlerini kullanmak ne kadar doğru bilmiyorum ama teşbihte hata olmazmış. Nitekim filmin sonunda Kaan kendi söylüyor; “Bir erkeği ancak en masum anında vurabilirsiniz” diye.
İlk filmdeki Zeynep’in yerine Sevda’yı daha kararlı ve daha sağlam karakterli buldum. Aslında Zeynep de çok iyi bir karakterdi ama maalesef karşısındakini kendine göre yontma, değiştirmeye çalışma hatasına düşmüştü. Kadın-erkek diye ayırmıyorum, romantik ilişkilerin sık rastlanır bir sorunu sanırım bu. Birini senden çok farklı diye, senin yapamadıklarını yapıyor diye çok çekici bulursun, seversin sonra da senin gibi değil diye kendine benzetmeye çalışırsın. A Zeynep’im, sen bu adamı bu alternatif duruşu sebebiyle sevmedin mi? İstediği anda çıkıp Olimpos’a gidebilme ihtimalini sevmedin mi? Sonra ne oldu da “bu adamla evlenilmez” tribine girdin? Orda Kaan’ın “ben buyum kızım, hep böyleydim” tavrını çok haklı buluyorum. Kaç yaşında adam bir Zeynep için değişecek değildi ya. Neyse ki Zeynep de durumu çok sürmeden idrak etti, nasıl olsa değişir, ben onu ikna ederim saçmalıklarına girmeden ona da kendisine de saygısını korudu, beklentisi karşılanmayacağı için gitti. Acı çekerek de olsa, ağlayarak da olsa gitme cesaretini gösterdi. Ama nedense aşk acısı çeken, terk edilen, mağdur olan Kaan oldu. E Kaan’ım bu sefer de sana sorarım; kadın talebini net bir şekilde ortaya koydu. Sen onun için hiçbir şey yapamayacakken, “ben buyum kızım”dan asla vazgeçemeyecekken bu ilişkinin ömür boyu sürdürülebilir olduğunu hayal etmiyordun herhalde. Bir ilişkinin insanların tavırlarını, duruşlarını değiştirmesi gerektiğine inanmıyorum ama tarafların birbiri için hiçbir şey yapmayacağı, kendinden hiç ödün vermeyeceği, bir adım atmayacağı hiçbir ilişkiyi de sürdürülebilir görmüyorum.
Sevda da Mete’nin “biz özgürlük sibobuyuz kızım, takılıyoruz” lafına uydu, “takıldı”. Ne bir şey vadetti ne de talep etti. Etik dışı hiçbir durum yok ortada. Yani illa etiği sorgulayacaksak evde onu bekleyen nişanlıya yapılmış bir haksızlık olsa da Kaan’a karşı bir hatası olduğunu düşünmüyorum. Tıpkı Kaan ve Mete’nin her zaman yaptığı gibi davrandı. Ama acıtıyormuş değil mi? Kaan’ın dediği gibi “bize tam da bu gerekiyordu”. Evet sanırım anlamanız için tam da yaşamanız gereken buydu.  Amacım misilleme falan değil ama şu modern zamanın “takılmaca” rahat ilişkilerindeki kalp kırgınlıklarına bir cevap bulmak gerek.
Yine kadın-erkek-trans diye ayırmak, ilişkileri belli kalıplara oturtmak istemiyorum ama bu takılma kültürünü belli bir etik çerçeveye oturtmaya ihtiyaç duyuyorum. İnsanlar birbirini tanıyor, hoşlanıyor, takılıyor. Bu bazen tek gecede kalıyor, bazen seks partnerliğine dönüyor bazen de içinde duygusal yaşamsal paylaşımların da olduğu bir ilişkiye dönüşüyor. Hepsi anlaşılır insani şeyler. Ama nerede hata yapıyoruz da birileri bu durumdan üzülen, kırılan, acı çeken taraf oluyor. Tanıştığımız gibi birbirimizle sözleşme mi imzalayacağız, ben şöyle bir ilişki isterim bu kadar veririm şu kadar alırım diye. Bu kişisel olarak da mümkün değil ki. Zira insan da bir insanla beraberken tanıyor kendini, keşfediyor beklentilerini. Ama bu tahmin edilemez ruh hali de birbirimize etik olmama mazereti olmamalı bence. İlk tanışmada kestiremiyorsun evet ama gelin itiraf edelim birkaç buluşma sonrasında tarafların ne istediği ufak ufak belirginleşiyor. İşte bu noktada birbirimizin belki de kendimizin günahına giriyoruz. Hemen bir durup nefes almak, dürüstçe konuşmak gerek. “Ben başlarken böyle olacağını tahmin etmemiştim ama şimdi senin hakkında şöyle düşünüyorum, böyle hissediyorum, benim beklentilerim oluşmaya başladı” diyebilmek, “senin beklentilerini görebiliyorum ama karşılayamamaktan çekiniyorum, karşılamak istemiyorum, benim hiçbir beklentim yok ya da benim de beklentilerim var” diyebilmek bu kadar zor olmasa gerek. Kalp bu, yine de kırılabilir, her zaman kırılmaya müsait bir organ kendisi, ama dürüst olalım, açık olalım, iyi niyeti koruyalım yeter ki. Vicdanlı olup net ifade edelim ki o kalp kırgınlığı hayata, dostluğa, insanlığa küsmeye dönüşmesin. Çok mu zor birbirimize saygı duymak?
Neyse konu filmden uzaklaşmaya başladı. Bu tartışma cidden çok uzayıp gidebilir ama filme dönecek olursak iki film toplamında da benim sormak istediğim tek bir soru var; Kaan’ın İzmir’de bir barda ayaküstü seviştiği (pompaladığı mı demem gerekirdi?) kadınla Sevda arasında ne fark var? Çünkü bardaki kadına “senin adın neydi ya” gibi bir aşağılamayla tabiri caizse köpek çekilirken Sevda “o kız fazla iyi” diye anılıyor. Neden? O iki kadın da hayatını yaşıyor, işini yapıyor, tatile gidiyor, eğleniyor, takılıyor, seviyor, seviliyor, bazen gönlünü eğlendiriyor bazen gönlünü kaptırıyor. Bilmiyorsanız söyleyeyim; vallahi de ikisi de bunların hepsini yapıyor. Ama siz sadece bir an’ına denk geldiniz diye bu kadınlar “eğlenilecek kadın-evlenilecek kadın” diye ayrılıyor mu hemen, ne oluyor? İkisi de kadın ya, kadınlığı geçtim ikisi de insan! Sana birini bedeni üzerinden bu kadar aşağılama hakkını kim veriyor?
Hayır sonra yine aşık yine mağdur yine en yüce olan da bizim adamımız. İki filmde de şu erkeklere sırf beden keyfi diye bakan, Kaan ve Mete’nin erkekliğini söndüren bir kadın göremedik ya ona yanarım.  Aslında kadınlar vardı, sağlamdı ama tabii ki Kaan ve Mete’ciğimiz bir nesne gibi kullanılıp atılamazlar; onlar ancak çok masum, çok aşık, çok felsefik, çok arzulanır, çok acı çeker olabilirler. Erkeklere başka hiçbir bok olmaz. Bütün bokları hak eden kadınlardır(?) Tabii filmde göremedik, yoksa gerçekte senaryonun tam ters hallerini de biliyoruz ama nedense ekranlarda onlar izlenmiyor. Onları da kadın yönetmenler anlatacaklar herhalde ama kadın yönetmenlerin sahiplendiği o kadar çok sorumluluk var ki bunlara sıra gelmiyor. Şimdilik meydan erkek yönetmenlerde olduğu için senaryoların en erkek halini çekiyorlar, çeksinler bakalım… Elbet devran döner.
Şimdi o en masum yerinden vurulan erkekliğini indir de biraz insan ol. Belki de standarttan ayrılmakta biraz insanlık vardır.
 Dipnot: Yazı boyunca çok heteronormatif bir dil kullandığımın farkındayım ama film o kadar cinsiyetçi ki ben ancak bu kadar sıyrılabildim, affola!
 30.03.2018
3 notes · View notes
morrisonlar · 7 years ago
Text
artık hiçbir şey ilgimi çekmiyor. aklıma gelen tüm soruları yutuyorum. insanların neden bu kadar erken uyandıkları, saçmasapan tavırları, bu tavırların altında yatan sebepler, çok sevdiğim psikoloji, yalanlar, aldatılmalar... umrumda değil. beklentiyi sıfıra indir ve sadece nefes al! hep söylerim; bu da bir ölümdür en nihayetinde.
1 note · View note
mp3yukle · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Haluk Levent ft Turgay Tanülkü - Mihriban mp3 indir
Mihriban şarkı sözleri:
Tabiplerde ilaç yoktur yarama, Aşk deyince ötesini arama. Her nesnenin bir bitimi var ama, var ama, Aşka hudut çizilmiyor Mihriban, Sevdiğim Mihriban.
Şarkı sözlerinin devamı: https://sarkiman.com/haluk-levent-mihriban-turgay-tanulku-duet.html
#HalukLevent #TurgayTanülkü #Mihriban #mp3 #indir #mp3indir #şarkısözleri #dinle
1 note · View note
sarkisozlerinametr-blog · 6 years ago
Text
Sevdiğim - Ferdi Tayfur
Sevdiğim – Ferdi Tayfur
seni oyle gorecegim geldi ki gel de bu hasreti bitir sevdigim yoklugun icimde alev misali gel de bu atesi sondur sevdigim
gunes batip karanliga erince saramadim seni neden gonlumce
bir tatli soz bekledim hep omrumce cok mu gorup soylemedin sevdigim
bir kalem al bir de kagit eline yaziversen bana bir kac kelime ortak olmak istemezsen derdime bunu bana bildiriver sevdigim
hayatin anlami kalmadi…
View On WordPress
0 notes
torrentmedya · 5 years ago
Text
Call of Duty: Black Ops 2 Full İndir + Torrent İndir
Call of Duty: Black Ops 2 Full İndir + Torrent İndir
Tumblr media
Call of Duty: Black Ops 2 Full İndir + Torrent İndir, Bu benim en sevdiğim Call of Duty. Bu oyunu almayı düşünüyorsanız PC’de edinin. Hem XBOX Live’da hem de PS3’te insanlar Tiyatro’ya modlar yüklüyor ve Treyarch bu oyun için desteği bıraktığından, bilgisayar korsanlarının serbest dolaşımı var. Konsolda bir hacker olmadan bir lobi bulmak zordur ve hangi oyun modunu seçerseniz seçin, zamanın%…
View On WordPress
0 notes
indirgit · 3 years ago
Text
PK XD v0.57.1 Mod Menü Hileli Mod Apk İndir
PK XD v0.57.1 Mod Menü Hileli Mod Apk İndir
PK XD v0.57.1 Mod Menü Hileli Mod Apk İndir PK XD oyunumuza yabancı değilsiniz. Sitemde sürekli güncellenen tüm son sürümlerini paylaştığım ve benim de çok sevdiğim oyunlardan birisidir. Arkadaşlarınızla keyfini çıkararak oynayacağınız bu oyunumuzda, birçok farklı şeyi yapabileceksiniz. Bu süper simülatör oyununu şimdi indirip güncel sürümün özelliklerini deneyiniz. PK XD v0.57.1 Mod Menü Hileli…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
mayonezlikekimbenim · 7 years ago
Text
Ben vasıfsız bi işçiyim sabah işe gider akşam gelirim yorgun yorgun. Bi gün iş yerinde normal bi molanın dışında bir kaç dakikalık bi boşluğum oldu, şöyle ellerime bi baktım hep minik minik soymuk izleri kaldır indir yapa yapa çalışmışlığı parmak uçlarımdan belli eden yanmalar gördüm. Bian içimden bunu para kazanmak için yapıyorum dmi dedim sonra evet dedim. Sevdiğim kız geldi hemen aklıma nerde ne yapıyor diye düşündüm falan derken öküzün biri sordu içerden; bütün paranı ona verir misin diye. Bilader ya şaka gibi aq, bütün param feda olsun lan para nedir ki. Ona ömrümü feda etmekle tehdit ediyorum kendimi.. Evde beklese beni ben kendim için değilde onun için çalışsam falan. çok fazla mal varlığım olsun hepsini ona feda edeyim ya da mal varlığımı satıp onu alsam kafeslerde sergilesem bu şehrin efsanesini..
1 note · View note