Tumgik
#Neler yapıyoruz?
veteranpatron · 5 months
Text
Tumblr Esra (Bölüm-6)
Merve'yi biraz tanıtmam gerekirse sarışın balık etli bir kızdı. Memeleri baya büyüktü ve genelde giydiği kıyafetlerden taşarlardı. Aynı şekilde götü de çok büyüktü ve dudaklarını şişirtmişti. Görüntüsü her zaman beni azdırmış ve onu siktiğimi hayal ederek Esra'yı çok sikmişliğim vardı. Tipik ünili zengin kız modunda takılıyordu. Haftasonu yine Esra bizde kalacaktı cuma akşamı bir anda Esra arayıp "Merve çok kötü ya onu yalnız bırakamam bugün içmek istiyor sonrasında da onu bırakıp sana gelemem o da bizle gelse sorun olur mu aşkım?" demişti.
Ben mutluluktan havalara uçmuştum yok askim sorun yok demistim. Merve ile Esra bara çıkmışlar ve beni de çağırmışlardı Merve'nin sevgilisini onu aldatmış ve kafa dağıtmaya gitmişlerdi. Bende yanlarına gittiğimde hafif çakır şekilde dans ediyorlardı biraz daha takıldıktan sonra onları bardan çıkarıp eve götürmeye başladım. Merve bara bir mini elbise ile gitmişti göğüs dekoltesi de her zamanki gibi taşıyordu.
Biraz fazla içtikleri için alkolün etkisiyle Merve'nin sevgilisine sövmeye başladılar. Merve arkada yatar vaziyetteydi ve elbisesi sıyrılmıştı bacakları çok güzel gözüküyordu pembe külot giymiş olduğunu farkettim. Biraz bu sekilde gittikten ve küfürlerle Merve ağlayıp sakinleştikten sonra Esra bir anda sanki Merve'nin olduğunu unutmuş ve arabada bana dönerek "hep evde seks yapıyoruz ben seninle arabada seks yapmak istiyorum seni çok özledim" dedi. Bende geçiştirerek "tamam canım söz yaparız" dedim. Arkada Merve yatıyordu ve Esra bana bunları söylüyordu. Esra ellerini pantalonumun üstünden sikimim üzerine koydu. "Napıyosun aşkım" dedim Merve'yi işaret ederek.
E: Merve den mi çekindin aşkım nolcak o benden daha orospu deyip gülmeye başladı. Merve de gülüyordu. Esra bana iyice yaklaşarak "bu gece beni götümden sikmeni istiyorum arkadan hiç yapmadım senin ilk olmanı istiyorum" dedi.
Merve bir anda konuyu tekrar eski sevgilisine getirip sövmeye başladı. Söverken "zaten sikemiyordu beni amına koduğumun beceriksizi 2 dk da boşalıyordu" diyip gülmeye başladı.
Ben neler oldugunu anlamaya calışıyordum ama çok da kafa yoracak birşey yoktu galiba ikisi de baya sarhoştu ve o rahatlıkla böyle konuşuyorlardı. Fakat benim aklıma Merve düşmüştü. Acaba Merve'yi sikebilir miydim bu gece? Merve için gece bir planım olacaktı tutarsa Merve'yi de sikecektim. Tutmazsa ve Esra'ya anlatırsada alkole atacaktım suçu. Planım şuydu Esra'ya biraz daha alkol içirip iyice sarhoş edecektim Merve'ye de alkol diye enerji içeceği verecektim ki hemen uyuyamasın. Daha sonrasında Esra'yı odaya götürüp masaya yatırıp sert bir şekilde sikmeye başlayacaktım. Masaya yatıracaktım çünkü Merve'ye ayarlayacağım odaya en yakın yer masaydı ve Esra 'yı duymasını istiyordum.
Daha sonrasında boşalmadan Esra'yı yatağa yatırıp su almaya gidecektim ve Merve'yi kontrol edecektim. Aklımda bu düşünce ile yolu bitirip eve girdik. Planımı uygulamaya koydum Esra'ya vodka redbull yaptım ama vodka oranı %70-80 arasıydı Merve ye de sadece enerji içeceği götürdüm.
Bende redbull iciyordum. Merve sürekli konuşuyor ağlıyor sövüyordu. Bana bunu nasıl yapar triplerindeydi. Esra alkolü içememiş kafasi uçmuş vaziyetteydi bir yandan Merve'yi eylerken ellerini sikimin üstüne koymuş sıvazlamaya başlamıştı bu işime geliyordu Merve de azabilirdi veya sevgilisinden intikam duygusuyla onu sikmemi isteyebilirdi. Merve ayılmaya başlamıştı Esra'nın ellerine ve sikime bakıyordu.
Sonra Esra'ya "kızım odanıza geçsenize bende yatıcam hadi" dedi.Esra'yı alıp odaya geçtim ve planım doğrultusunda masaya yatırdım.
E: aşkım yatağa yatirsana beni burası çok rahatsız.
H: askim yatakta seksden şikayetçiydin al işte yenilik.
Hiç ön sevişme yapmadan kuru kuru yarrağımı amına geçirmeye başladım Esra amına giren her santimle beraber "ahhh" diye bağırıyordu. Benimde canım yanıyordu Esra'yı son sikmemin üzerinden 3 haftaya yakın geçmişti ve anlaşılan bu sürede amı daralmış ve sikimi almakta çok zorlanıyordu. Bağırta bağırta hepsini soktuktan sonra sert bir sekilde sikmeye başladım. Düşmanımı siksem herhalde bu kadar sert sikebilirdim.
Esra bağırıyor inliyor çığlıklar atıyordu tam istediğim gibiydi. Yaklaşık 10 dakika sonra Esra alışmış artık o kadar çok bağırmıyordu arada inliyordu. Alkolün etkisiyle bayılmış gibiydi. Yatağa yüzüstü yatırdım götü kabak gibi açıktı bu pozisyonda biraz amından siktikten sonra durdum ve su alma bahanesiyle altıma baksırımı ve şortumu giyip odadan çıktım. Mutfağa gittim su içip Merve'nin yattığı odanın önüne geldim. Kapı hafif aralıktı ve içerden ses gelmiyordu tam geç kaldım uyudu diye düşünürken kapıyı tıklatıp "Merve" diye seslendim. Merve efendim diyip kapıyı açtı.
H: seni kontrol etmek istedim bir şeye ihtiyacın var mı?
M: iyiyim teşekkür ederim.
H: sana da teşekkür ederim Esra ile konuşmuşsun galiba yoksa böyle salakça birşeyden trip atacaktı bana.
M: amaann saçmalamış gerçekten de seksde olur öyle şeyler fazla büyütmüş.
H: aynen öyle anlatamadım ki bir türlü. Bu arada dertleşmek istersen sevgilinle ilgili buradayım çok uykum yok benim Esra bayıldı resmen hahaha.
M: bayılması alkolden mi yoksa senden mi emin olamadım.
H: neden öyle dedin ki?
M: kızı baya hırpaladın ya gerçekten de anlattığı gibisin galiba.
H: ne anlattı ki siz böyle şeyleri konuşuyor musunuz?
O sırada salonda koltuğa oturdum. Merve de karşımdaki koltuğa oturdu.
M: tabiki konuşuyoruz siz nasil konuşuyorsanız.
H: ne dedi peki
M: seksde çok sert davrandığından bahsetti zaten boynunda resmen izin vardı.
H: evet bazen kendimi kaybediyorum bende sert sevenlerdenim.
M: farkettim onu zaten Esra da bundan yakınıyor aptal bunu bulamayanlar orgazm taklidi yaparak seks yapıp sonrasında aldatılanlar varken.
Bu son lafı kendisi için söylemişti ve aldatılmayı çok takmıştı Merveden bi yeşil ışık hissediyordum. Bende Esra'nın bana ayak uyduramamasından bahsetmeye başladım bir yandan da alkol koymuştum bize ve içmeye başlamıştık. Belki de Esra ile aramizda iyi bir ten uyumu olmadığından bahsediyordum ve bir yandan da Merve ile yol yapmaya calisiyordum.
H: mesela ikinize yan yana bakınca gerçekten bi insan düşünüyor. Esra bana hem ayak uyduramıyor hemde senin kadar çekici güzel ve seksi değil. eski sevgilin gerçekten gerizekalıymış seni nasıl aldatmış anlamadım gerçektende.
M: siz Esra ile kütüphanede tanışmıştınız dimi?
H: ne kütüphanesi tumblr da tanıştık.
M: oha bana kütüphane dedi
H: demek ki söylemek istememiş.
M: Esra sana farklı gözle bakıyor ama söyleyeyim ciddi gözüyle bakıyor
H: ben Esra ile öyle düşünemem ya. Hele seni gördükten sonra hiç düşünemem.
M: nasıl yani?
H: sen çok güzelsin beni çok etkiledin ve senden hoşlanıyorum.
M: daha demin kızı bağırta bağırta sikiyordun amına koduğumun yavşağı siz tüm erkekler aynısınız.
H: sikerim tabi amına koduğumun orospusunu iyi sikmeseydim benle sevgili olmayacağını söyleyen karıyı sikmeyip napayım böyle orospuyu.
Merve duyduklarıyla şok olmuştu. Esra'ya seslenerek odaya yürümeye başladı arkasından sarılıp tuttum ağzını kapattım.
48 notes · View notes
ekip · 8 months
Text
Birtakım değişiklikler
🌟 Yenilikler
Bundan böyle RB'lerine anket ekleyebileceksin!
Bir blog genelinde arama yaparken # kullanırsan bundan böyle sadece etiket eşleşmesi yapacağız. Mesela #kedi araması yaparsan sadece kedi etiketini taşıyan gönderileri göstereceğiz. (Tumblr genelinde arama yaparken de # kullanırsan aynı şekilde çalışıyor.)
Tumblr'a tarayıcıdan girdiğinde artık Keşfet kısmında Bugün sekmesini görmeyeceksin. Bundan böyle Popüler sekmesi varsayılan deneyim olacak.
Masaüstünde "Önceki RB'yi görüntüle" seçeneğini üç nokta menüsüne ekledik. Herhangi bir gönderinin sağ üst köşesinde yer alan üç nokta simgesine tıklayarak ulaşabilirsin!
Yine masaüstünde gönderilerin üç nokta menüsünde biraz ortalığı topladık. Bazı öğelerin sırasını değiştirdik. "Sohbete abone ol" bundan böyle "Gönderiyi takip et" olarak karşına çıkacak.
Android uygulamasında son sürümü indiren herkes için "Önceki RB'yi görüntüle" bundan böyle üç nokta menüsünde yer alacak.
Avrupa Birliği Dijital Hizmetler Yasası uyarınca bundan böyle gönderilerini dilersen reklam içeriği barındırıyor diye işaretleyebileceksin. Bu işaretleme sonrasında gönderine "Reklam İçeriği" banner'ı ekleyeceğiz; ancak bu gönderinin Tumblr'da görünürlüğü ya da sırasıyla ilgili herhangi bir şeyi değiştirmeyecek.
🛠 Düzeltmeler
Tumblr'a IFTTT üzerinden gönderi yolladığında son zamanlarda hız sınırlaması daha fazlaydı; bu nedenle bazı eylemler gerçekleşmiyordu. Bu sorunu çözdük.
Tumblr Patio üzerinde görsel temizlikler yapıyoruz.
Bazı kullanıcılar Android'in 32.9 sürümünde iletilerine erişemiyordu. Bu sorun 33.0'da düzeltildi.
iOS uygulamasında kullanıcıların taslaklarını düzenlemesini engelleyen bir sorunu giderdik.
Bundan böyle seni engelleyen veya engellediğin bloglara Soru gönderemeyeceksin.
Masaüstündeki gönderi düzenleyicide yer alan blog seçici, hatalı şekilde metin biçimlendirme çubuğu üstünde çıkıyordu. Bunu düzelttik.
Yine masaüstünde bloguna ait ayarlar sayfası önceden sağ tarafta yer alan kenar çubuğunda hesap ayarları menüsünü gösteriyordu. Bu kısmı bunun yerine blog kenar çubuğunu (Gönderiler, Taslaklar, Sıradakiler vb.) gösterecek şekilde güncelledik.
Gelen kutunda okunmamış bir ileti varmış gibi görünmesine ama gelen kutuna tıkladığında hiçbir şey görememene yol açan sorunu çözmek üzere bazı ince ayarlar yaptık. Bu sorunla karşılaşmaya devam ettiğin takdirde lütfen bize bildir.
🌱 Yakında sunulacaklar
Bir Hack Week daha geldi geçti. Yine dilediğimiz gibi birbirinden ilginç özellikleri programladık! Neler olup bittiğini görmek istersen @engineering (İngilizce) blogunu takip et.
Bir sorun mu yaşıyorsun? Destek Talebi gönder, en kısa sürede sana geri dönelim!
Geri bildirimini paylaşmak ister misin? Üzerinde Çalıştıklarımız  bloguna göz at ve aklındakileri topluluğumuzla masaya yatır.
Bu gönderileri başka dillerde takip etmek istersen diğer ülkelerin Ekip bloglarına göz at!
Tumblr'a doğrudan maddi destek olmak ister misin? O zaman TumblrMarket'e yeni gelen Destekçi rozeti seni bekliyor!
8 notes · View notes
dandinidestana · 2 years
Text
İstediğini Sorabilirsin?
1-) bu siteye gelme nedenin?
2-) nickinizin anlamı ve hikayesi nedir?
3-) bir sabah uyandın, tumblr'a girdin ve adın gündemde 1. Sırada. Ne olmuş olabilir?
4-) en sevdiğin tumblr kullanıcısı kim?
5-) 2021 yılında keşkeleriniz ve iyikileriniz?
6-) 2022 yılından beklentilerin ve hedeflerin?
7-)aralık ayınızı fotoğraflarla özetleyin.
8-)bu yıl kaç kitap okudun?(2021)
9-)yeni yılda mutlu musun?
10-)kendin gibi biriyle arkadaş olabilir miydin? (objektif ol)
11-)çirkinim demeden çirkin olduğunu göster. ben videodan fotoğraf kırpıyorum.
12-)yakın arkadaşlarının ortak özellikleri nelerdir?
13-)akıl sağlığını korumak için neler yapıyorsun?
14-) kaçırıldınız ve galerinizde son fotoğrafı olan kişi sizi kurtarmaya geliyor, kim?
15-)hiç kayboldunuz mu? nerede ve kaç yaşında?
16-)en büyük fiziksel yaranız nedir ? iz kaldı mı?
17-)sevmediğiniz halde arkadaşlığınızı sürdürdüğünüz kişiler var mı?
18-)kapınızı polis çalsa muhtemelen hangi suçtan aranıyor olurdunuz?
19-)tv ye gel dediler sana bi program yapıyoruz , ne programı yapardın?
20-)46'lık raporun olduğunu 46'lık raporum var demeden göster.
21-) kullandığın herhangi bir flört uygulamasını varmı? Yada kullandın hiç kullandın mı?(Azar, tinder , OkCupid, C2, vs..)
22-) geçmişinizi sinemada izleme şansınız olsaydı hangi sahneyi durdurur bi sigara yakardiniz?
23-)senin şu anki sorunun ne dostum?
24-)sevgilin varmı?
25-) hiç sex yaptın mı?
26-) masturbasyon yapar mısın?
27-) hiç nude atın mı?
28-) +18 bloğun varmı?
29-) porn videolar izler misin?
30-) hiç Tumblr Twitter Instagram vs olsun first date çıktın mı?
31-) sanaldan sevgili olunur mu?
32-) hiç öpüştün mü?
33-) bir fantazin var mı?
34-) ne tür filimler izlersin?
35-)en sevdiğin 3dizi veya film? Neler
36-) Netflix, Blu TV ,mubi tv, exxen gibi platformlarda en sevdiğin dizi ya filimler ne?
38-) birden fazla kişi ile flörtlesme oldu mu?
39-)neden yalnızsın?
40-) fuckbody bir ilişki durumu yaşar mısın?
41-) hiç tehdit edildin mı?
42-)libidonu 10 üzerinden puanla
43-)yarın sabah uyandın ve baktın ki son 5 sene aslında rüyaymış, tepkin ne olurdu?
44-)aşk kapınızı çalsa ne söylerdiniz?
45-)eski sevgiliniz ya da sevdiginiz “özledim” yazsa ne cevap verirdiniz?
46-)daha önce hiç sevildin mi ? nasıl bi duygu ?
47-)en son ne zaman birisi sana “seni seviyorum” dedi?
48-)kaybettiklerinizin arasından en çok neyi özlüyorsunuz?
49-)anısı var kardeşim kapat dediğin o şarkı?
50-)asla ne olmayacağını bilmek seni üzüyor ?
51-)ne zaman mala bağlıyorsun ?
52-)seni seviyorum diyemem ama ?
53-)mezar taşına ne yazılsın istersin?
54-) öldükten sonra arkandan ne densin istersin ?
55-)cenazende ne dağıtılsın istersin ?
56-)kefenin cebi olsaydı , ne koyardın ?
57-) arkadaş olduğunu sanmıştım dediğiniz kişi tarafından hiç ihanete uğradınız mı ?
58-)mobbinge maruz kaldın mı? kaldıysan bizimle paylaşır mısın?
59-)fotoğrafın sesi var dediginiz fotoğraf?
60-)mizah anlayışını bir görselle özetler misin?
61-) şu andaki halinizi en iyi anlatan görsel?
62-)galerindeki en cringe görsel hangisi?
63-)sizi engelleyen en ünlü hesap, kişi kim? (Twitter, Tumblr, instagram vs..)
64-)bir duygunu öldürme şansın olsaydı bu hangisi olurdu ?
65-)az bilinen bir görgü kuralı ?
66-)birisine bırakılacak en güzel miras?
67-)size neyin hediye alınmasını isterdiniz?
68-)wp durumunuz nedir?
69-)yemek yapabiliyor musun?
70-)en sevdiğin yemek?
71-)yaşadığın şehri 3 kelime ile anlat.
72-)ölümü sizi en çok üzen dizi/film karekteri?
73-)herkesin çok sevdiği neyi sevmiyorsun?
74-)dünya tarihinin geçirdiği en kötü yıl veya dönem ?
75-)en sevmediğiniz ama doğru olduğunu da bildiğiniz nasihat nedir?
76-)nerelisin sorusuna nasıl cevap veriyorsunuz? doğduğunuz yer mi, yaşadığınız yer mi, kökenleriniz (kimin..ana/baba?) mi?
77-) çocukken ne olmak istiyordun, ne oldun?
78-)sevmediğiniz bir meslek ve nedeni?
79-)hayatınızdaki en ilginç insan kim ve sizce neden ilginç?
80-) yurtdışına hiç çıktın mı ? çıktıysan seni neler şaşırttı?
81-)yabancı (yurtdışı) bir mutfağa ait en sevdiğiniz yemek nedir? hangi ülkeden?
82-)gittiğiniz en kalabalık şehir ve nüfusu?
83-)neyi çok geç öğrendiniz?
84-)sevdiğiniz bir türkçe veya yabancı kelime sevme sebebiniz nedir?
85-)kendiniz hakkındaki en büyük beklentiniz nedir?
86-)ilişkilerin nesinden çok sıkıldınız?
87-)girdiğiniz en güzel müze/tarihi yer neydi ve neredeydi?
88-)lise veya ortaokulda en sevdiğiniz hocanız kimdi ve neden severdiniz?
89-)para kazanmadığınız bir yeteneğiniz var mı? ve bununla para kazanabilir miydiniz?
90-)kaldığınız veya geceyi geçirdiğiniz en kötü ortam neydi?
91-)karakterinize en uymayan neyi denediniz?
92-)cahilliğinizden utandığınız konu nedir?
93-)bi daha bu anı yaşayamayacağım dedigin o güzel an?
94-)başka dilde espri yapabilir misiniz?
95-) Tumblr kapaniyor son postun ?
96-)hayatınızın herhangi bir dönemine 3 saatliğine gitme hakkınız var, hangi ana/zamana gitmek isterdiniz ve neden?
97-) şu an Allah'a bi soru sorma hakkin olsa ne sorardin ?
98-)abdülhamit’i savundun mu?
99-) siyasi görüşünü nasıl tanımlarsın?
100-)dini inancın nedir?
101-)en dindar özelliğin?
102-)en seküler özelliğin?
103-)eleştiriye ne kadar açıksın?
104-)rte'yi kafes dövüşünde tekte eleyecek bi lider var mı? varsa kim?
105-)2023'de seçimi kim kazanır tahminen?
106-)keşke taşı taşa vurup ateş yakmaya çalışsaydım da sunlarla aynı döneme denk gelmeseydim dedigin olay?
107-)rehberindeki babam kişisi instagrama külotlu_çorap_avcısı_31 olarak katıldı bildirimi geldi ilk tepkin? :D
108-)bir sabah uyandın karşında morpheus oturmuş ellerini açmış sana bakıyor. sağ elinde kırmızı sol elinde mavi hap var. kırmızı olan anında 1 milyon dolar nakit para mavi olan 5 yıl geçmişe gitmek hangisini seçerdin? neden
109-)kesinlikle izlemelisiniz dediğinin film/dizi?
110-)Kaç yaşındasınız ? Kaç gösteriyorsunuz ? Kaç hissediyorsunuz ?
111-)kaç yaşına kadar uzadınız?
112-)küçükken en sevdiğin çizgi film?
113-)hem çocukken hem şuan yapmaya devam ettiğiniz bir şey?
114-)gelecekteki çocuğunuza ne söylemek istersiniz?
115-)üniversitede seni en çok şok eden şey ne oldu?
116-)bir kişiyi yok edebilme şansınız olsa kimi yok ederdiniz?
117-)ülkenin zeka seviyesini düşüren şeyler?
118-)başkaları için anlamsız ama sizin için anı değeri olan neyi saklıyorsunuz?
119-)diğer insanlar karşı çıksa bile kendi fikirlerini sonuna kadar savunur musun?
120-)türkiye'deki en yaşanılası yer?
121-)bir ilişkide size göre erkek kızdan maks. ne kadar büyük olabilir? (ya da kız)
122-)gece yapılınca daha fazla keyif veren şeyler?
123-)lambandan cin çıkıp üç dilek hakkın olduğunu söyleseydi, ne dilerdiniz?
124-)yaş ilerledikçe katlanılması daha zor gelen şeyler?
125-)bunu nasıl yapmış(lar) hayretine düşüren sanat eseri sizin için nedir?
126-)başkalarının duyunca şaşıracagını düşündüğün bi hareketin var mı?
127-)sana hangi sorunun sorulmasından rahatsızlık duyuyorsun?
128-)sosyal medyada aldığın en yüksek beğeni sayısı neydi ve ne ile aldın? (Tumblr Twitter, Instagram, Facebook vs..)
129-)sürekli yapacağım deyip ertelediğin şey?
130-)hiç sevinçten ağladın mı? ağladıysan tarif edebilir misin nasıl bi duygu?
131-)isminin anlamı ne?
132-)farkında olmadan, nedenini bilmeden bilinçsizce yaptığın bir şey var mı? kronik mi?
133-)romantik olarak ilgini çeken birinde fiziksel olarak ilk neye bakarsın?
134-)neye değmez?
135-)hangi zevki hiç anlayamıyorsun?
136-)annene söylediğin bir yalan?
137-)birine karşı en kaba haraketin neydi? neden yaptın?
138-)tanık olduğun en yaralayıcı fakirlik neydi?
139-)teselli edebilir misin yoksa ağzını açmasan daha mı hayırlı?
140-)heves edip aldığın, sonra hiç kullanmadığın ne var?
141-)birinin gazıyla yaptığın en aptalca şey neydi?
142-)acı eşiğin nasıldır, dayanıklı mısın yoksa çabucak çok canın yandığını mı söylersin?
143-)hayattaki en büyük korkun nedir? hiç yaşadın mı ?
144-)ortamlarda modunu birdenbire düşüren şey nedir?
145-)size karşı yapılmış hangi kabalığı affetmiyorsunuz? O kişi duymasa da bilmese de şikayetleri alalım.
146-)sır tutabilir misin?
147-)"Sırlara güvenmem, sırlar insanı aldatır, 2 kişinin bildiği sır değildir..." katılıyor musun?
148-)kötülüğe kötülükle mı iyilikle mi karşılık verirsin?
149-)sence önemli bir insan mısın?
150-)orta doğulu olduğunu orta doğuluyum demeden anlat. benim iç savaşım var.
151-)gittiğin her yere ne götürüyorsun?
152-)sabah uyandığında aklına ilk ne geliyor?
153-)sence herkesin mutlaka bir kez deneyimlemesi gereken şey nedir?
154-)evde yalnızken birinin eve gizlice girdiğini fark etsen ne yapardın?
155-)1900 yılında olsaydık nasıl tumblr'da post atardın?
156-)1 milyon dolara galerindeki son kişi ile evleneceksin dediler kabul ettin o kişi kim ?
157-)sesini en çok sevdiğin müzik aleti hangisi?
158-)son ilişkinin bitme sebebi neydi? size ne ögretti?
159-)sana bu sitede neler dediler?
160-)bu siteden nasıl çıkacaksın? seni tutan nedir?
161-)güven problemi yaşıyor musun?
162-)hayatın bir kitap olsaydı ismi ne olurdu?
163-)haklı olduğun bir konuda hiç özür diledin mi?
164-)yarın sabah uyandığında hayatındaki her şey istediğin gibi olacak. neler değişmiş olurdu?
165-)birinin ortamda seni küçük düşürmek için yaptığı hareket?
166-)kıskanılmaktan hoşlanır mısın?
167-)sence en büyük kusurun ne?
168-)bir türlü etkisinden çıkamadığın bir rüyan varsa paylaşır msıın?
169-)istediğin bir şey olmadığında kimi ya da neyi suçlama eğilimindesin?
170-)seni en iyi anlatan 3 kelime nedir?
171-)bir bağımlılığın var mı? (Sigara, uyuşturucu , telefon,oyun, alkol vs..)
172-)size evde nasil hitap ediliyor?
173-)ilerde ki esin cocugunuzun adini unutamadigi askinin adini koydugunu ogrendin ilk tepkin?
174-) bugüne kadar gördüğünüz en iyi post. ( Tumblr, Twitter, Facebook vs farketmez)
175-)kelimelerini kiyafetsiz birakacak söz?
176-)yemin ederim ama kanitlayamam dedigin sey?
177-)senin bize yaptığını fristiyan fristiyana yapmazdı dediğin olay?
178-)dolar tam su an 1 lira olsa alacağın ilk sey?
179-) içeri girmesi kolay ama cikmasi zor olan bi yer?
180-) yalnızlığın en çok koydugu an?
181-)nefesini kesen bi söz bırak.
182-)sen kafanda kurmuşsun kızım dediğin bir yalan? (oğlum)
183-)unutkanlık seviyenizi bir olayla özetleyin?
184-)uzun ilişkinin sırrı nedir? (uzun olması hariç)
185-)bir erkeğin en aşık olunası özelliği sence nedir?
186-)bir kadının en aşık olunası özelliği sence nedir?
187-)karşı cinsi itici kılan özellikler?
188-)paradan daha önemli bir şey var mı varsa nedir?
189-)biriyle evlenmeden önce sorulacak sorular?
190-)neden ünlü olduğunu bilmediğiniz bir ünlü?
191-)daha önce konsere gittiniz mi? gittiysseniz ilk konser kimindi?
192-)neye harcanan paraya inanamıyorsunuz?
193-)türkiye’nin en çok nesini seviyorsunuz?
191-)hangi makineyi kullanabilmek size gurur veriyor?
192-)hangi keyfin köpeğisin ya da ne yaparken öyle hissediyorsun?
193-)ailenle şakasını yapabildiğin en ekstrem konu nedir?
194-)fotojenik birisi misin? çok selfie çeker misin?
195-)en sevdiğin talk show? yerli yabancı farketmez.
196-)nerede doğmak isterdin?
197-)ne zaman düzelicez babba?
198-)lgbt hakkında düşüncelerin nedir?
199-)hiç eşcinsel arkadaşın oldu mu?
200-) kardeşin,sen ve ya ailenden biri eşcinsel olsa tepkin ne olur?
201-) eşcinsel biriyle olur musun?
202-)para kazanma derdin ya da toplumsal baskılar olmasa ne okurdun?
203-)ilk paranı nasıl kazanmıştın?
204-)senden ‘ünlü bir’ ne olurdu?
205-)çekiliş veya yarışmadan kazandığın en güzel şey nedir?
206-)pandemi sana ne öğretti?
207-)sizi küçük hissettiren nedir?
208-)eşinizin karşı cins arkadaşları olabilir mi ? olursa seviyesi nasıl olmalı ?
209-)büyüdüğünüzü ne zaman anladınız?
210-)yolun ters yönden işlediği bir ülkede araba kullanabilir miydiniz?
211-)en eski hatıranız kaç yaşından? bizimle paylaşır mısın?
212-)dinlemeyi sevdiğiniz en alışılmamış müzik dili nedir?
213-)neyle ne arasındaki farkı bilmiyorsunuz?
214-)tadını merak ettiğiniz bir meyve veya sebze ?
215-)işini severek takip ettiğiniz insan kim ve ne iş yapıyor?
216-)hangi mesleği neden olmazdınız, kişisel olarak olmaya karşısınız?
217-)ruh eşinizi bulabildiniz mi ?
218-)birine aldığınız (sizce) en güzel hediye neydi?
219-)yakın arkadaşlarınız neyi yaptığınızı öğrenseler şaşırırlar?
220-)en özgür hissettiğin an neredeydin ve ne yapıyordun?
221-)hangi cover şarkıyı orijinalinden daha çok dinliyorsun?
222-)size hangi hastalık çok tuhaf geliyor ve neden?
223-) çekirdek ailende vefat etmiş biri var mı?
224-)bugüne kadar yaptığın hangi iyilik kayda değerdi?
225-)hangi yabancı dilin nesi çok hoşunuza gidiyor?
226-)sosyal birisi misin yoksa asosyal mi ? halinden memnun musun ?
227-)ne yapmak istemiştin ama paran yetmedi?
228-)işin içinde bi kahpelik olabilir dediğin olay?
229-)geçmişe mi geleceğe mi gitmek isterdin, neden?
230-)bugüne kadar anlık bir kararla yaptığın en büyük çılgınlık neydi?
231-)iyi ki yapmışım dediğin bir maceran var mı, ne olmuştu?
232-)eğitim hayatın boyunca bir öğretmeninden kendin hakkında duyduğun en güzel söz neydi?
233-)sosyal medyanın nesinden rahatsızsın?
234-)oradaydım dediğin travmatik bir olay var mı?
235-)kim-neyle hiç beklemediğin kadar başarılı oldu?
236-)hangi ortamlarda hiç kendin gibi değilsin? Bu istemsiz mi oluyor, bilerek mi yapıyorsun?
237-)filmleri genelde konularına göre mi, oyuncularına göre mi, yönetmenlerine göre mi seçer izlersin?
238-)hangi lunapark makinesi ödünü koparır ya da zamanında koparmıştı?
239-)içinde yetiştirildiğin kalıplardan kurtulmak için ne yapıyorsun?
240-)kimlere özeniyorsun?
241-)dış görünüşü haricinde sebeplerle hayran kaldığın bir dizi karakteri ve nedeni?
242-)olmaktan korktuğun yerdesin, neredesin dostum?
243-)ilk kendi isteğinle ezberlediğin şiir veya alıntı neydi?
244-)şiir öldü mü ne dersin?
245-)hiç hoşlandığın biri için bu benim klasmanımın üstünde, bu beni aşar diye düşündüğün oldu mu?
246-)bu ülkede olanların hangisi sende derin bir yara bıraktı?
247-)en son ülkede olan neye çok sevindin?
248-)ailende nesilden nesile aktarılan bir tarif var mı? nedir?
249-)bi evin en küçük çocuğu olmak mı en kötüsü yoksa ablanın olması mı?
250-)kardeşinle ne kadar benziyorsunuz?
251-)bedava olduğuna inanamadığın ne oldu?
252-)keşke türkiye'de de olsa dedigin şeyler ?
253-)hangi kurumun varlığına anlam veremiyorsun?
254-)yaptığın en romantik hareket neydi?
255-)uyku veya narkoz sersemliğiyle yaptığın/söylediğin aptalca şey neydi?
256-)ailenizde hangi yeteneği harcanan kim var?
257-)hangi yemek seçiciliğini garipsiyorsun?
258-)haksız olduğun halde ne yaparak üste çıktın?
259-)hiç ırkçılığa milliyetçikiğe maruz kaldın mı? nerede ve ne oldu?
260-)isteyerek veya istemeden ne kadar uzun süre yıkanmadığın olmuştu?
261-) cenabet(gusülsüz) gezdiğin, dolaştığın oldu mu?
262-)entellektüel bir ortam olduğunu düşünürken seni şaşırtan ne duydun?
263-)hiç reddettiğin birinden daha sonra hoşlanmaya başladın mı?
264-)zeki ama çalışmıyor sence ne kadar geçerli bir gerekçe, yoksa sadece mazeret mi dersin?
265-)hiç büyük bir kaza geçirdin mi?
266-)kimle istemeden uzaklaştın?
267-)tanışsak bence iyi anlaşabilirdik dediğin tanınmış biri var mı ve kim?
268-)en son kime gerçekten çok kızdın, niye?
269-)yediğin en saçma azar neydi?
270-)en uzun ne kadar süreyle uyuduğun oldu?
271-)lisedeki kendine ne söylemek isterdin?
272-)okuldan uzaklaştırma ya da kınama aldın mı ? yediğin disiplin suçu nedir ?
273-)pek hoşlanmadığın ve kimseye yakıştıramadığın bir giyim eşyası varsa nedir?
274-)sahip olmak istediğin süper güç?
275-)nasıl ve ne zaman öleceğini bilmek ister miydin?
276-)romantik ilişkiler sence kısmet mi yoksa birini bulmak için çaba göstermek mi gerek?
277-)öğrenci değişim programına gideceksiniz ve 3 ülke hakkın var: hangilerini seçerdin ve nedeni?
278-)telefonunun hangi özelliğini çok geç öğrendin?
279-)en çok dinlediğin, izlediğin radyo ve TV kanalı?
280-)çevrene ve insanlığa faydalı olduğunu düşünüyor musun ?
281-)organ bağışı kaydını yaptınız mı ya da niyetiniz var mı?
282-)kadere inanıyor musun?
283-)kullanmayı en sevdiğin eski kelime nedir?
284-)insanlar sizin hakkınızda komik biri diye mi yoksa ağır/vakur biri diye mi düşünmesini istersiniz?
285-)tiyatro ? sinema ? hangisi ve neden
286-)neyin turşusu da olmasın?
287-)hangi kokuya katlanmayı güç buluyorsunuz?
288-)sana göre ideal evlilik yaşı kaçtır ?
289-)hangi şarkı ilk duyduğunuzdan beri hala her seferinde tüylerinizi diken diken eder?
290-)hangi şarkı ilk duyduğunuzdan beri hala her seferinde tüylerinizi diken diken eder?
291-)hangi taşıma aracına hiç binmedin ve çok istiyorsun/merak ediyorsun? (örn. uçak, shinkansen, tır, denizaltı vs.)
292-)huzuru nerede buluyorsun?
293-)seni ayakta tutan o müthiş cümle?
294-)fakir olmanın avantajları?
bir duyu organını kaybetmen gerekseydi hangisinden vazgeçerdin?
295-)hayatın yanıyor, yangında ilk vazgeçeceklerin ?
296-) onlyfans gibi Skype gibi uygulamalar üzerinden online sex yapıp para kazanmak ister misin?
297-) nudelerin ifşan internete düşse ne yaparsın?
298-) tango gibi bigo tiktok gibi uygulamalar üzerinden sexyligini kullanarak para kazanırs mısın?
299-) porn video da oynamak ister misin?
300-) ailen den ayrı yaşamak ister misin?
301-)evine kız arkadaşın veya erkek arkadaşın ilk buluşmada davet eder misin?
302-)ve son olarak elinde bi mikrofon tüm dünya seni dinliyor ne söylerdin ?
300 tane soru var arkadaşlar yeni bitirdim birbirinden sıradışı güzel sorular birbimize yayalım elden ele eğlenek az hatta neyse elim koptu hazırlayana kadar takip edip soru sormayı unutmayalım lütfen soruları rbleri bekliyorum..
58 notes · View notes
yantekerlek · 1 month
Note
Yante merhaba. Mutlaka benzer sorular gelmiştir sana, istersen onlara da yönlendirebilirsin tabii ama bişi sorucam. Ben hiç maneviyatlı hissetmiyorum. Dinimden ve Allahımdan şüphe etmiyorum açıkçası. Ama çok büyük bir samimiyet de hissedemiyorum dini mevzulara. Namaz kılmaya çalışıyorum kendimi zorlayarak ama bu durumumdan çok sıkıldım. Daha şevkli ve kalpten bağlanmak istiyorum ama sanki bişi eksik gibi. Tavsiyen var mıdır bu konuda? Teşekkürler x_x
dininden Allah'ından şüphe etmemek o kadar ferah bir manevi hal ki şüphe etmek istemediği halde kalbi, aklı bulanan müminlere bunu söyleseniz size bir müddet küserlerdi.
dini mevzular derken neyi kastediyorsunuz? sosyal medyada üzerinde tartışmalar yapılan dini meselelerden tartışmalardan bahsediyorsanız, bu tip tartışmalara ilgi duymamak sizi daha az samimi yapmaz. daha az meraklı yapar. dini mevzular derken islami ilimleri kastediyorsanız tefsir, hadis, fıkıh vesaire gibi herkesin derinleştiği, ekstra bilgiler edindiği mevzular farklı farklı. dini ilimlerde eğitim alarak veya eğitim almayarak kendince bir derinleşme elde edenlere bakıp ben samimi değil miyim? herhangi bir dini konuda böyle yazamıyor konuşamıyorum. okumaya çalışsam da zihnim almıyor yoruluyorum yoksa samimi değil miyim, demek insanın kendini başkalarıyla kıyaslayıp kendine dert üretmesi demek. dini mevzular derken neyi kastettiğinizi anlamam sizinle nokta atışı muhabbetler etmem için önemliydi ama genel bi ifade kullanmayı tercih edivermişsiniz. sıkıntı değil. iki şekilde anlayıp üzerinde birazcık konuştum.
namaz farz bir ibadet. farz ibadetler irademizi güçlü bir şekilde kullanmamızı gerektiren fiiller (farz olmayanlarda iradeye gerek yok demek istemiyorum). zorunlu fiiller. iradeyi kullanmak insana zor ve zorlayıcı gelebilir. namaz kılmak da geçmemiz gereken bir imtihan. e imtihanların hepsinde zorluk olur. bunda ters bi durum yok ama zorunluluğu sorumluluk seviyesine getirip içindeki gönülüllük oranını severek yapma oranını arttırmak önemli tabii. insan bunu yapabilen bir varlık. atıyorum üniversite eğitiminde bile gebere gebere acı çeke çeke de olsa sevdiği bölümü bitirmek ve mesleği yapmak isteyenler var. zorunluluğu sorumluluk haline getirerek devam ediyorlar. bakıyorsun o zorluk rutinleri olmuş. ya sen nasıl yapıyorsun bu işi diyorsun şaşkın şaşkın bakıyorsun. ama insan ortaya irade koyunca bambaşka bir varlık oluyor. sürekli uflayarak puflayarak yapmak istemiyorsak o açıdan zorunluluğu sorumluluk haline getirme iradesini gösterebilmek önemli. bunun için de kendimizi tanımamız gerekiyor, biraz kendimize dışarıdan bakmamız gerekiyor. dinimizden Allahımızdan şüphemiz yoksa ve ahirette karşılığını alacağımızı da biliyorsak neden oflayıp pofluyoruz zorla yapıyoruz. namaz neye engel oluyor mesela. bizi o an hangi faydalıdan mahrum bırakıyor? ya da namaza zorla kalkma sebeplerimiz neler? bunları kendi açınızdan cevaplayıp düzeltmelere gidebilirsiniz, güzelleştirebilirsiniz Allah'ın izni ve bizzat kendi iradenizle. ben şöyle bi bakınca genel olarak namaz ibadetine giden yolda en büyük engel, en büyük oyalayıcı, caydırıcı, huşu azaltıcı olarak elimizdeki telefonlar, infernet, kullandığımız platformlar diye görüyorum. bu arada huşu ile ilgili bir şey söylemek istiyorum bunu kuran'dan bir ayete, peygamberimizden bir hadise dayandırarak söylemiyorum. kişisel çıkarımım şimdi çıkardım, doğrulanabilir yanlışlanabilir, katılan olur olmayabilir de.
HUŞU
gün içinde biz, ne kadar zikirle Allah'ı anıyorsak, ne kadar Kuran'dan ayetler okumayla muhatap oluyorsak, peygamberimize ne kadar salavat getiriyorsak ve sünnetlerini hayatımızda uygulamaya koyuyorsak, ne kadar temiz insanlarla muhatap olup ne kadar temiz işlerle meşgul olursak namaz kılarken yaşayaacağımız huşu seviyesi artıyor. yani gün içinde besliyoruz namazdaki huşumuzu. namaza varınca da hepsi birleşiyor ve zirveye çıkıyoruz. minik minik tatlı tatlı miraçlar. gün içinde besmele, kelimei tevhit, salavat, müslümanlarla tebessüm ederek selamün aleyküm-aleyküm selamlaşma (bu çok büyük bir dua ve Allah'ı anma vesilesi), insanlara yardım etme, edilen yardımlara canı gönülden teşekkürle karşılık verme, yaşlılara hürmet, yaşıtlara merhamet, küçüklere sevgi gösterdikçe insaniyetimiz yani kulluğumuz yükseliyor. bunları yapıyorum e dinin direğini dikmeden nasıl olur deyip namazımızı dikiyoruz dinimize, en tepesine çıkıyoruz çatının. elhamdülilaaaaaah diye bağırıyoruz. millet noluyor lan diyor deli midir nedir? diyor. ne delisi ya ben neler yaptım siz biliyor musunuz nereden bileceksiniz sjkflglş. o açıdan namazda huşu hissetmiyorum diye hayıflanıyorsak gün içinde bir şeyleri eksik bırakıyoruzdur. sağlıklı ve güzel güzel çarpan bir kalbi namaza götürmek için salih eforlar sarf etmemiz lazım.
ha gelelim internet bize napıyor namaz konusunda birincisi zamanın farkına varmamızı engelliyor. ibadetleri sıkı tutan bir insan için bile aaaaaa 10 dakika kalmış nasıl aktı zaman bu kadar çabuk az önce baktım 50 dakika vardı yatsıya dedirtici bir oyalayıcılığı var. hatta anaaa ezan okundu inanamıyorum kılmadım ben dedirtebiliyor. ben anonimlere hakkı ve sabrı tavsiye edeyim diye nice son 10 dakika namazları kıldım. secdeye kafamı vurup kırasım geldi. he anonim kurtarıyorum numaraları sen önce kendini kurtar be dkkflff. internet bize ne ediyor ikinci olarak şey diyebilirim kullandığımız platformlarda takip ettiğimiz kişiler, izlediğimiz görüntüler, baktığımız görseller maneviyatımızı hiç sanmadığımız kadar fazla etkiliyor. biz bakıp geçtik sanıyoruz. bakıp geçmiyor gönlümüz, zihnimiz, aklımız. bir müslüman için helal olmayan, müslümanın normalinde olmayan şeyleri sık sık görmesi ya sinir bozukluğuna strese, umutsuzluğa (çünkü sürekli harama maruz kalıyor içten içe bu maruziyetten hoşlanmıyor bir gerilim oluşabiliyor haliyle. haramların ne kadar alenileştiğini görüp içten içe bir umutsuzlukla dolabiliyor), ya kanıksamaya, tepksizi kalmaya, duyarsızlaşmaya, ya uygun zaman ve zemin bulursa (sosyal medyada bu zemini ve zamanı da oluşturuyor insan takipleştikleriyle, maneviyatı, hassasiyeti daha düşük gruplar, sanal ortamlar oluşturuyor ve etlilenme sürüyor) ve yeteri kadar iradesini kullanmazsa direkt helal olmayan şeyleri kendisi de yapmanın kıyısına gelebiliyor, en sonunda yapabiliyor da. ya da mesela sadece kalp temizliğine fokuslanıp farz ibadetlere ne gerek var canım seviyesinde ibadetleri ihmal edip, ihmal etmelerini pembe göstermeye çalışan müminlerin söylemleriyle namazı ihmal etmeler olabiliyor. yani ben çok iyi bi insanım sırf namaz kılmadım diye Allah benden razı olmayacak değil ya diye diye kendini namaz kılma görevini gömebiliyor insanlar. üstelik namazı emreden, önemini Kuran'da her fırsatta çizen, rızasının şartlarından birini bu yapan, hayatı boyunca namazdan asla geri durmayan bir güzel örnek Rasul gönderen Allah'ın rızasından bahsederken namazı ihmal etmeyi olumlayabiliyor maalesef insanlar. fark etmeden buna maruz kalınıyor. fark etmeden hayatında namaza hiç yer olmayan insanlara sempati besliyoruz. fark etmeden o yaşam biçimlerini taklit ediyoruz. gerizekalı mıyız biz canım ne alakası var. her izlediğimizden takip ettiğimizden öyle ot gibi etkilenmiyoruz diyen varsa kapı orada kardeşim çıkabilirsin. valla zorla okutmuyorum. hiç mi tüketim, eğlence, giyim, yeme içme tarzlarına bakmıyorsunuz. hepsi birbirinin aynı. nereye etkilenmiyor kimse kimseden. Allah aşkına artık şu ben bireyim kimseden etkilenmiyorum ayaklarını bırakalım ya. bal gibi de etkileşim varlığızı, etkileme ve etkilenme varlığıyız. bi kabul et be...... anaaaaaa ne sinirlendim ha. kafam yüzüm ısındı. çok duygusalım bu günlerde. sinir de bir duygudur. ne diyoruk sevgili anonim, cemaatle namaz da insanı güzel etkiliyor, yanlış anlaşılmasın ibadet ibadettir ona bir ekleme çıkarma yapamayız ama öncesi ve sonrasında yaşananları bir tatlı merasime dönüştürebilir. hep müsait olmayız ama haftada en az bir vakit namazı bahçesini, kedisini, avlusunu, çiçeğini, penceresinin açıldığı sokağını sevdiğimiz bir camide cemaatle kılıp öncesinde veya sonrasında güzel bir tesbihte la ilahe illallahlar çekebiliriz. herkesin en az iki camisi olmalı. havalı selatin ulu bir cami olmasına gerek yok. çok sevimli camiler var. kadınlar mahfili de rahat olan bir cami keşfederseniz güzel olur. bu etkinlik bizi cemaat, cami konusunda etkin ve duyarlı ve hassas kılar. bu bir bağdır bağlantıdır. çok tatlı ilmekler atılır kalbe.
anonim, Allah, güzel şeyleri dert ettiğiniz şu yolunuzda sizi diri kılacak insanlarla karşılaştırsın inşallah. maneviyatınız sandığınız kadar olmayabilir. bunu dert etmek çok büyük meseledir. bunu dert etmeyen aklının ucundan geçirmeyen o kadar mümin kardeşimiz var ki Allah hepsine doğru yolu göstersin. akıllarına birden napmaları gerektiği gelsin. bize de hidayet versin Rabbim. Allah'ım ya Rabbim aşırı umut doldum şu an. teşekkürler anonim. teşekkür ederim. ağlim mi ya? yok karpuz yiycem. şimdi ağlayamam.
anonim bi de bi anonime yazdığım yazının bir linkini vereceğim. linkleri okuyup okuyup geri dönüp numara numara ilerlerseniz güzel olur. bir de önce tıklayınız diye verdiğim linklere tıklamadan okumanızı tavsiye ederim dikkat dağıtıyor. tıklamadan dümdüz yazıları okuyup sonradan dönüp bakim bu konuda ne tık vermiş diyebilirsiniz. ilginizi çekerse diye koyayım buraya tık
4 notes · View notes
lovelyyfluff · 2 months
Text
Yolculuk | 11 - Sora'nın Sürprizi
<Ertesi gün>
Tumblr media
Natsume: Senpai.
Tsumugi: Ah, Natsume!
Natsume: Kedicik'ten ses kaynağını sunucuya yüklemesini isteDİM.
Tsumugi: Aa, teşekkürler. Ben de ondan istemeye gidecektim.
Tsumugi: Az çok kendine gelmiş gibisin? Çok sevindim~
Natsume: Dün de bir sorunum yokTU, ama Sora benim için o kadar endişelendi ki yanından ayrılamaDIM. Sanki gitmemem için yalvarıYORDU.
Tsumugi: Ahaha, geçen gün az daha bayılacağın için korkmuş olmalı.
Natsume: HmM~... AcaBA...
Tsumugi: Hm? Aklına takılan bir şey mi var?
Natsume: Endişelendiğini biliyorum amA... Sanki gözaltında gibiyDİM. Odadan çıkmama izin vermiyor gibi davranıYORDU...
Natsume: NeySE, fazla düşünüyor olmalıYIM...
Tsumugi: Aa~...
Natsume: HmM? "Aa" derKEN? Yoksa olan bitenden haberin var MI, Senpai?
Tsumugi: (Natsume geminin etrafında hazırladıklarımızı görseydi sorun olurdu... Sora bu yüzden dikkatli davrandı sanırım.)
Tsumugi: Yok~ Ben de bilmiyorum!
Tumblr media
Natsume: ......
Tsumugi: Hadi ama. Bakma bana öyle~ Kötü bir şey yapmıyoruz.
Tsumugi: Zamanı gelince anlarsın. Sadece bize güven ve sabırlı ol, Natsume.
Natsume: AhH... İkinizin bir işler çevirdiğini biliyorDUM.
Tsumugi: O kadar tepki vermeni gerektiren bir şey değil. Sadece Sora'nın düşünceliği ile hazırladığımız bir mutluluk büyüsü. Endişelenme.
Tsumugi: Sana ayrımcılık yapıyoruz gibi düşünme... Sora seni herkesten daha çok umursuyor, Natsume.
Natsume: Kendini açıklamanın sinsi bir yolu bU. Öyle dediğin için cevabı senden zorla çıkaraMAM, değil Mİ, saçaklı dört göz?
Tsumugi: Yaa~ Keşke Sora olmasa bile benden zorla bilgi çıkarmayı bıraksaydın... Sana da hayır diyemediğimi biliyorsun, Natsume.
Natsume: ...Neyse NE.
────────────────────────────
<Konserin olduğu gün>
Natsume: HmM? Önceden sahneye göz atmışTIM, ama ışıkları açılınca çok daha farklı görünüYOR, değil Mİ?
Tumblr media
Sora: HaHa~ Sizce de burada yetişkin atmosferi yok mu~? Sora sersemlemiş hissediyor...
Tsumugi: Hehe. Burası yolcuların alkollü içecek alabileceği bir yer nasıl olsa~
Tsumugi: Senin için ciddi olabilir, Sora, yani bu alkollü atmosferinin seni etkilenmesine izin verme, olur mu?
Sora: Tamam! Sora dikkatli olacak!
Tsumugi: Hehe, doğru! Ben de sana destek olurum!
Sora & Tsumugi: ......(Birbirine bakıp işaret verirler)
Tumblr media
Natsume: (OffF. Bunu Sora için yaptığımı biliYORUM, ama hiç hoşuma gitmiYOR. Şu süprizi ne zaman öğreneceĞİM?)
Natsume: TamamDIR, başlayalım MI?
Natsume: 𝐵𝑢 𝑔𝑒𝑐𝑒 𝑆𝑤𝑖𝑡𝑐ℎ, 𝑏𝑢̈𝑦𝑢̈ 𝑘𝑢𝑙𝑙𝑎𝑛𝑎𝑟𝑎𝑘 𝑢̈𝑠𝑡𝑢̈𝑛𝑢̈𝑧𝑒 𝑎𝑦 ı𝑠̧ı𝑔̆ı 𝑦𝑎𝑔̆𝑚𝑢𝑟𝑢 𝑦𝑎𝑔̆𝑑ı𝑟𝑎𝑐𝑎𝑘—
Natsume: "♪~♪~♪~"
Tumblr media
Tsumugi: "♪~♪~"
Tsumugi: (Böyle bir yerde şarkı söyleyebilmek çok tuhaf hissettiriyor.)
Tsumugi: (Eğer bu işi almasaydık... Eğer Sora bu adaya gelmek istemeseydi... Eğer Natsume'nin neden buraya gelmek istemediğini bilmeseydim...)
Tsumugi: (Bunların bir tanesi bile yaşanmasaydı bu sahnede duruyor olamazdık. Dürüst olmak gerekirse... Hayat birçok ilginç tesadüften ibaret.)
Tsumugi: (Beklenmedik şeylerin kötü olduğunu düşünmesem de, Natsume kızsa bile...)
Tsumugi: (Bu beklenmedik olaylar başımıza gelmeseydi, iyi ya da kötü, Sora ve Natsume'nin farklı yanlarını göremezdim.)
Tsumugi: (Bu, hayatta çok önemli bir şey.)
Tsumugi: (Şimdi... Natsume'nin sevmediği bir şeyi bile hoş bir deneyime dönüştürmenin yolu olduğunu biliyoruz.)
Tsumugi: (Bu yüzden, Natsume. Umarım Sora ile senin için yaptığımız bu "büyüyü" beğenirsin.)
Tsumugi: (Ne derler bilirsin—asıl önemli olan sonuçtur♪)
Tumblr media
Sora: "♪~♪~♪~"
Sora: (Sora'nın her günü çok mutlu geçiyor. Tüm yıl boyunca, sonsuza dek, Shisho~ ve Senpai olduğu sürece Sora hep mutlu olacak.)
Sora: (Sora, Shisho~ ve Senpai'nin de böyle hissetmesini istiyor.)
Sora: (Bütün yıl boyunca... Sora, Shisho~'nun bizimle mutlu olmasını istiyor.)
Sora: (Bu yüzden umarım Shisho~ mutlu bir hayat sürer!)
Sora: (Bu dileği gerçekleştirmek için, Sora ve Senpai bir büyü yapacak!)
Tumblr media
Natsume: !
Natsume: (Ne...!? Gemi denizin derinliklerine mi battı yokSA!?)
Natsume: (Neler oluYOR? Teknik bir arıza mı yaşanDI...!?)
Natsume: (HmM? Sora ve Senpai hiç panik yapmıyor...)
Natsume: (AhH... AnlaşılDI. Demek hazırladıkları büyü buyDU.)
Sora: (Aynen öyle.)
Sora: (Sora, sıcak olduğunu ve yüzemediğini biliyor, Shisho~, ama lütfen yazdan nefret etme~ Sevmesen bile ikimiz, sihir kullanarak senin eğlenebileceğin bir şey ortaya çıkaracağız!)
Natsume: (HehE. Beni gerçekten hazırlıksız yakaladıLAR, değil Mİ...)
Natsume: (Aslında önceden Kanata abiye neden yüzemese de suyu bu kadar sevdiğini sormuşTUM...)
Natsume: (Bana "Okyanus bir göz alıcı bir mücevher kutusuna benzer, içindeki hazinelere bakmamak yazık olur." demişTİ.)
Natsume: (HakLI. Belki bu görüntüleri göremeyen insanlar öok şey kaçırıyorDUR...)
← Önceki bölüm ◆ Sonraki bölüm →
2 notes · View notes
Note
Bir kaç kitap önerisi verir misiniz? yada film yada herhangi birşey hiç fark etmez 😅
Tabi ki. Kitap, film ve dizi olarak üç kategoride önerilerim olacak. Umarım faydalı olur.
Kitap:
Kur'an: Bu ülkede yaşayıp inanan inanmayan herkesin okuması gereken bir kitap. Çünkü din artık bu ülkede bir kültür haline de geldi ve en azından kültürel anlamda ve verilen evrensel mesajlar açısından okunmalı diye düşünüyorum.
Nutuk: Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize özel bir mirası. Ülkenin kuruluş dönemine dair birinci ağızdan önemli bir kaynak. Yine Atatürk'ü sevmek ve sevmemekten bağımsız okunup incelenmesi gerek diye düşünüyorum.
Monte Cristo Kontu: Ezel dizisinin de uyarlandığı kitap. Benim favori kitabım. Çok özel bir hikayesi var ve okunmasını mutlaka öneririm.
Senin de Canın Yanacak: Önay Yılmaz'ın seri katil romanı. Okuduğum en zekice yazılmış Türk romanı. Mutlaka tavsiye ederim.
İyi Hissetmek: Psikolojik olarak insana terapi olabilecek özel bir kitap. Kitap resmen size bir psikolog gibi yaklaşıyor. Bence psikolojik açıdan önemli bir kitap. Bana da Psikoloji okuyan bir tanıdığım önermişti.
Kitaplar şimdilik bu kadar olsun. İlerde sadece kitap önerisi üzerine bir yazı yazarım belki.
Film:
Soul: Ruhlar ve dünyadaki amaç üzerine mükemmel bir film. En sevdiğim filmlerden biri.
Coco: Yine çok özel bir senaryoya sahip bir film. Hikayesi çok özel ve unutulmanın gerçek ölüm olduğunu çok güzel anlatmış.
Onward: Kendine güven ve yetenek keşfi üzerine çok değerli bir film.
Wall E: Dünyadaki tüm bitkilerin yok olduğu ve insanlığın bir gemide yaşadığı bir son. Başrolümüz wall e dünyada kalan tek robot ve görevi sadece bir yaprak bile olsa yeşile dair bir şeyler bulmak. Bence farklı senaryosu ve mesajlarıyla değerli bir yapım.
Tersyüz: 2 filmi de çok iyi. Duyguları o kadar güzel işlemişler ki. Özellikle 2. Filmde kaygının işlenişine hayran kaldım.
Evet biliyorum hepsi animasyon filmi oldu ama animasyon filmlerini diğerlerine göre daha çok sevdiğim için böyle bir tercih yaptım. Sadece filmlere özel bir yazı da gelebilir ilerde.
Dizi:
Şahsiyet: Dijitale yapılmış en iyi Türk dizisi. Emmy ödüllü zaten. Ama sadece ilk sezonunu izleyin çünkü 2. Sezonun bu başyapıta ihanet olduğunu düşünüyorum.
Prens: Orta çağda absürt komedi fikri inanılmaz iyi. Giray Altınok müthiş performans sergiliyor zaten. Komedi olsun diye saçmalamayan durumdan komedi çıkaran mükemmel bir iş.
Gibi: Yine komedi yapıyoruz diye zorlamadan olay üzerinden komediyi oluşturan bir dizi. Son yıllarda yapılmış en iyi işlerden biri net.
Öğretmen: Pandemi ve reyting kurbanı olan bir dizi. O kadar sürükleyici ve heyecanlıydı ki acaba değeri bilinse neler olurdu diye düşünmeden edemiyorum. İlker Kalelinin Poyraz Karayelden sonraki en güzel rolüydü bence.
Kuzgun: Bana kalırsa Barış Arduç'un zirve performansı. Dizi hem hızlı ve sürükleyici senaryosu ile izleyiciyi sıkmıyor hem de senaryo akmasına rağmen asla tıkanmıyor ve belli bir çizgide devam ediyor. Yine reyting kurbanı oldu 2. Sezonunda.
Ezel: Anlatmaya gerek yok. En iyisi. Başyapıt. Daha iyisi gelmeyecek.
Burda da hep Türk dizisi önerdim çünkü yabancılardan pek izlediğim yok. La Casa de Papel ve Stranger Things izlemiştim sadece. Hadi bunlar da bonus öneri olsun. Dizilerle alakalı da bir yazı düşünüyorum ilerde.
Bu güzel yazıya sebep olan ve bana yazı konusunda ilham olan anonim arkadaşa teşekkürler. Umarım verimli olmuştur.
3 notes · View notes
haziranzede · 2 months
Text
toplumumuzda değişik kodlamalar var. oku, işe gir, evlen, çocuk araba ,ev, emekli ol bu mühteşem yediliyi tamamak için çıldırıyorlar. insanalr 25inden sonra okumayı, yazmayı, düşünmeyi, dinlemeyi bırakıyor. evim, cocugum kocam kendimi adadım... kendinizi birine adayınca herşey mükemmel olmuyor. kendine de vakit ayır. bir çay iç, 10 dk kitap oku, iş yaparken kendini geliştirmeye yarayacak birşey dinle , arkadaşlarınla fikri şeyler konuş..
yok o okul bitip, işe girildiği an bu saydıklarımız tamamı boş, bekar ve çocuksuz insan uğraşı olarak görülüyor.
en önemli 100 şey listesi yapılmış ilk 2 sırada zaman yonetımı ve öncelikler sırası yer almış. yemek yaparken aç faydalı bişey dinle , sabah 30 dk bişeyler oku, birşeyler izle. evet hayat bazen yogun olur ama insanın 24 saatte bir 10 dksı olmalı kendine ayıracagı..
bazı insanlar goruyorum bu mühteşem 7liden başka hayalı yok. gerçeklik dediği şimdinin içine tıkılmış kalmış..
malesef 30una gelmiş, yorgun, yılgın insan dolu etraf.
birde gittim, gördüm. yedim tayfa var.
bunların hepsi anlık zevkler. okudum,dinledim, düşündüm 3lüsünün doyumu ve lezzetini hiç bişey veremiyor..lütfen öğrenmeyi bırakmayalım.
şuan o kadar çok imkan var ki... bunların arasında öğrenmeye sırtını dönmek için insanın inat ediyor olmadı gerekir .
ömür dediğin hep cabalama, ilerleme , faydalı olma ile ilgili olmalı. diğer türlüsü eziyetten başka bişey olmaz.
kendinden, evinden kaçan, kendinden uzağa düşmüş bir sürü insan yığınıyız. almak, görmek, göstermek gibi mühteşem uğraşlarımız var. ama malesef ki bunlar insanın ruhuna şifa olmuyor.
kendimize aldığımız şey 30 dk mutlu ediyorsa, birine ufak bir yardım etmek tüm günü güzelleştiriyor ve anlamlı kılıyor. bu anlamdan uzaklaştıkça mutsuz ve hasta ruhlara dönüşüyoruz .
zamanını nasıl yönetiyorsun? öncelik sıralamada neler var?
öncelişin en hamarat, en temiz, en iyi eş, en iyi anne olmak varsa ve sürekli etrafında ki hayali düşmanlarını geçmeye çalışıyorsan malesef ki başka hiç birşeye vakit kalmaz..
ama en olma arzunu bırakırsa yoluna bakarsan mutlaka ki başka şeylere de vakit kalacaktır..
malesef ki bir fotoğrafı editlemek için 30 dk harcayınca başka şeylere haliyle vakit kalmıyor.
bunöarı hepimiz yapıyoruz. yapma oranımız değişince başka şeylere vakit kalıyor.
etrafım umutsuz, hayalsiz, neşesiz insanlarla dolu .
insan sokakda ağır başlı olur, evinde, dost meclisinde neşeli olur. neşemizi alan ekonomi, yada siyasi meseleler değil, kendi seçimlerimiz. hayatımıza biçtiğimiz kaftan ruhumuzun mevsimine uymuyor.
4 notes · View notes
gulendam · 3 months
Text
Beni tanıyanların bana dair yorumu “güçlü bir kadın” olur.Ama M böyle biri değil. Bir yere kadar tolore edebildim. Her şeyi çözen olmaktan gocunmuyorum. Elinden gelmiyor, kasıt yok deyip gücüm yettiği kadar sorumluluk taşıyorum fakat insani ilişkilerinin zayıflığı beni çok yoruyor.
Yıllardır toparlaması için destekliyorum ama değişen bir şey yok. Dün G. İle yazışmalarını gösterip ne düşündüğümü sordu. Okuyunca tüylerim ürperdi. 12 yaşında bir çocuğun istediği şeyler için düşüneyim diyen ebeveynine “iş görüşmesi mi yapıyoruz” cümlesini kurmasını sağlıklı bulmadım. Dilim döndüğünce izah ettim. Bak bugün basit bir konuda bu üslupla yaklaşıyorsa ileride başka taleplerinde daha fevri olur dedim. Sonuçta çocuğu ve yetiştiği ortamı biliyorum. Canım evlat, ergenliği zor geçiriyor ama zor olması evladın kendi iyiliği için bazen hayır demeyi gerektiriyor.
Akşam durumu sordum. İstediği şeyin kargolanıp kargolanmadığını sormuş. M’de göndermiş :) İsterdim ki fikrimi sorduğu kadar içini döksün, neler hissediyor anlatsın ama yok…
Tek ben konuşursam iletişim olmuyor yaşanan. İletişimsizliğin olduğu yerde her duygu renksizleşiyor. M yapısı gereği sorunlarla yüzleşmek yerine son ana kadar kaçmayı seviyor. Kendi evladı, kendi kararı beni bağlamaz diyebilirim ama ileride olacakların bana da yansıyacağını bildiğimden huzursuz hissediyorum.
Bir yere kadar mücadele edebilirim, bir yerden sonra salarım. Salma noktasına geldim sanırım.
Saldıktan sonra fikrimi sorarsa paylaşmam, anlatmak isterse dinlemem sağırlaşırım. Bunun olmaması için çok çabaladım ama yapacak bir şey kalmadı. Taş değilim, insanım…
Bir çok yönden sabrım sınandı bugün. Şükür ki sükunetle atlatabildim. Akşam yaşanan iletişimsizlik eskiden olsa gererdi, oysa çok sakinim.
Kabullenmeyi öğrendim demek ki.
Konunun sonunu iyi görmüyorum, endişelerim var ama yapacak bir şeyim yok. Gerisini yaşayıp göreceğiz.
3 notes · View notes
yurekferahligi · 1 year
Text
17.04.2023
her gün antidepresanını yeni almış kız gibi buraya gelip bugün çok güzel geçti yazıyorum. oysa hayatımdaki çoğu şeyi ben güzel görmeye çalışıyorum. bugün ağacın rengi beni hayrete düşürdü ve hemen gidip kokladım. yarın diyorum çok uyumayayım gün bitmesin hemen biraz bahçede gezerim birkaç komşuyu ziyaret ederim. hava çok güzel olsun ben bahçedeki salıncakta sallanayım. kitabımın son sayfalarını burada bitireyim. çok heyecanlandım.
bugün ramazan sonrası piknik planı yapıyoruz dedim biraz daha bekleyelim F de gelsin hep birlikte olalım o da çok istiyor. çok yoruldu biliyorum onun için de müthiş olacak.
bu gece anladım ki bizi bir başımıza bıraktılar, evet ben seviyorum ama bu kadar olmamalı. istanbul’a gidince konuşmamız gereken konular var.
çocuklar için çok güzel şeyler düşündüm bayram hediye kesesi birazcık para ve çikolata şeker. bulabilirsem kızlara toka. erkekler için de düşünüyorum bir şeyler. evet ben herkesin en sevdiği teyzesi ve yengesi olacağım.
önceki odamdayım bu gece, pijamalarımı giydim. seda sayan sesiyle neler yaşadın be diyorum odama. annem ben gidince depo gibi kullanmış olsun, hala olduğu gibi şu an servet değerindeki çeyizlerim kolilerde duruyor hepsini özenle kimisini günlerce düşünerek satın aldım. Allah’ım bu mübarek gecede bize de hayırlısıyla yerleşmeyi nasip etsin. bu arada eski pijamaların verdiği his çok güzel.
20 notes · View notes
Note
Selamm nasılsın neler yapıyorsun?
@denizinmaviligineasikolan ile dedikodu yapıyoruz, sen?
3 notes · View notes
nesepalamudu · 8 months
Note
Manuel ehliyet alırken evde hiç kendi kendine çalıştın mı çalıştıysan neler yaptın? Direksiyon dersinde hocam hiçbir ilerleme yok böyle giderse direkt kalırsın dedi. Evde arabası olup beni çalıştıracak biri de yok
teyzem manuel arabasıyla çalıştırmıştı bi gün. onun dışında kursta diğer öğrencilerin dersinde arka koltukta oturuyordum, hocaların özellikle tavsiye ettiği bir şeydi. çünkü senin gibi ilk kez öğrenenlerin hatalarından öğrenmek daha kolay. benzer şeylerde hatalar yapıyoruz çünkü çoğunlukla. sanırım en çok onun faydası olmuştur. video falan da izlemiştim gittiğim kursun web sitesinden ama en çok faydası olan arka koltukta oturmaktı. bir de ben mesela ilk direksiyon sınavımda kaldım. baya ağladım ettim bi hafta modum inanılmaz düşüktü. kaldığında para ödeyip bir daha birkaç ders alıyorsun vs. öyle oldu yani, öyle geçtim. ama bence ben yaptıysam herkes yapar çünkü benim hiçbir zaman araba sürmeye hatta bisiklet sürmeye dahi ilgim olmamıştır. muhtemelen hayatımdaki en büyük başarı falan olabilir manuel ehliyeti
2 notes · View notes
by-hulusi · 2 years
Text
✍️
Akatlar’da yürüyordum; kadın beni tanıdı ve selamlaştıktan sonra, sorusunu sordu: “Oğlum dersleri tamamen bıraktı; ne söylesem hiç fayda etmiyor. Ya arkadaşlarıyla buluşuyor, ya telefonda mesajlaşıyor ya da bilgisayarın başında oyun oynuyor. Ne yapacağımı şaşırdım,
Hocam ne yapalım?”
“Sohbet ediyor musunuz?”
“Valla, konuşuyorum, ama hiçbir faydası yok.”
“Kaç yaşında?”
“On yedi yaşında.”
“Mesela ne diyorsunuz?”
“Sınavların yaklaştığını söylüyorum; derslerine çalışması gerektiğini söylüyorum; böyle giderse sınıfta kalacağını, arkadaşlarından geri kalacağını, ilerde çok pişman olacağını, ama o zamanda duyulan pişmanlığın işe yaramayacağını anlatıyorum.”
“Siz konuşup, nasihat ediyorsunuz.”
“Evet.”
“Ama, onunla sohbet etmiyorsunuz.”
“Valla bilmem; biz bildiğimiz kadarıyla elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz, konuşuyoruz, anlatıyoruz.”
“Doğru, bildiğiniz kadarıyla elinizden gelenin en iyisini yapıyorsunuz. Ama konuşmak, nasihat etmek, sohbet etmek değildir. Siz sohbet etmesini bilmiyorsunuz.”
Kadın haklı olarak “neden bahsediyorsunuz,” diyen bir yüz ifadesiyle bana baktı.
İçim burkuldu. Anne acı çekiyordu ve çocuğuna yardım etmek istiyordu, ama kendini çaresiz hissediyordu.
Öğrencileri ve anababaları birlikte çağırdım. Danışmalığını yaptığım okulun küçük tiyatro salonunda buluştuk, öğrencilerle birlikte anababalar da oturdu.
Ufacık sahneye çıktım, bir sandalye attım oturdum, yanı başıma bir boş sandalye koydum.
“Buradaki öğrencilerden kim benimle sohbet etmek istiyor?” diye sordum. Kalkan ellerden birini gelişigüzel seçtim. Selim adıyla anacağım bir öğrenci yanımdaki sandalyeye geldi oturdu.
“Adın ne?”
“Selim.”
“Kaç yaşındasın?”
“On iki.”
“Bugün ayın kaçı?”
“24 Aralık 2008.” (Gerçek tarihtir; bu uygulamayı o gün yaptım.)
“Selim, gözünü kapa, beni iyi dinle. Gözünü açtığın zaman aradan yirmi yıl geçmiş olacak. 24 Aralık 2028 tarihinde gözünü açmış olacaksın.
Tamam mı?”
Anladığını belirtmek için başını salladı.
“Lütfen gözünü aç.”
Selim, gözünü açtı.
“Bugünün tarihini söyler misin?”
“24 Aralık 2028.”
“Kaç yaşındasın?”
“Otuz iki.”
“Ne iş yapıyorsun?”
“İç mimarlık.”
Göz ucuyla anneye babaya bakıyorum; yüzlerinde hayret belirten hafif bir tebessümü var. Belli ki, onlar da Selim’in söylediklerini benimle birlikte ilk defa duyuyorlar.
“Nerede çalışıyorsun?”
“New York, Manhattan’da.”
Anne, babanın yüzünde saklayamadıkları büyük bir şaşkınlık ifadesi.
“Evli misin?”
“Hayır.”
“Arkadaşlarından evlenenler oldu mu?”
“Kızların hepsi evlendi.”
Gülüşmeler..
“Çalıştığın yere beni götürür müsün?”
“Ofisim, Manhattan’da 86 katlı bir binanın 42. Katında.”
Gülüşmeler devam ederken hayalen o binaya yürüdük, asansöre bindik, 42. Katta indik. “Burası ‘home office,’” dedi.
İçeri girdikten sonra açıkladı:
“Dubleks daire: aşağıda salon ve mutfak var. Yukarda yatak odası ve ofis odam.”
“Selim, salonda neler var?”
“Salonda masa var, koltuklar var, sandalyeler var; komodin var, sehpalar var.”
“Duvarlarda ne var?”
“Resimler var, fotoğraflar. Ailemin fotoğrafı da var.”
“Ailenin fotoğrafına bakınca neler görüyorsun? Beraber bakabilir miyiz?”
“Annem ar, babam var. Ailece çektirdiğimiz bir fotoğraf. Abim var, ablam var, ben varım.”
“En küçük sen misin?”
“Evet.”
“Selim, bu fotoğrafa baktığında, içinde ‘keşke!” duygusu beliriyor mu? İçindeki herhangi bir ‘keşke’nin sesini duyuyor musun?”
Hiç beklemeden “Evet,” dedi.
“Haydi, anlat bize,” dedim.
“Ben, babamla birlikte futbol maçına gitmeyi çok istedim.
Bir de hafta sonları onunla top oynamak, kırlara gitmek istedim. Güreşmek istedim. Ama babam çok yoğundu; çalışmak zorundaydı, olmadı, zaman bulamadı. Ne yapalım, böyle oldu.”
Baba’ya baktım; gözlerinin yaşını tutmaya çalışıyor, ağlamamak için dudaklarını ısırıyordu.
Selim’e teşekkür ettim. Ve sordum:
“Selim, bu konuşmamızda, sana büyüklük tasladığımı, sana nasihat etmeye çalıştığımı hissettin mi?”
“Hayır!”
“Olanla ilgili olarak mı konuştuk, olması gereken üzerine mi?”
“Olanla ilgili olarak konuştuk.”
“Selim, seninle yeniden böyle sohbet etmek istesem, benimle konuşmak ister misin? Konuşmamızdan zevk aldın mı?”
“Yeniden konuşmak isterim; sohbetimizden zevk aldım.”
***
Sohbet özel türden bir konuşma, kendine özgü özellikleri olan bir söyleşidir.
Sohbet içinde olan iki insan o an için güç, onur ve değer yönünden eşittir ve olanı paylaşırlar; olması gereken üzerinde konuşmazlar.
Korku kültürünün olduğu yerde sohbete izin verilmez.
Türkiye’nin aydınlık geleceğinde ana-babaların çocuklarıyla
sohbet içinde olmasını diliyorum.
•Doğan Cüceloğlu (26.06.2011)
9 notes · View notes
oykudelrey · 2 years
Text
bolca yuvarlak dilimlenmiş portakallı bi kış kahvaltısı düşün. üstümde senin oduncu gömleğin. içimde incecik pimajalarım. dövmemle aynı renk. gözlerin kadar güzel ballı iki dilim ekmek. yanaklarıma bal bulaşmış. ben çayını dolduruyorum sen ellerin yapış yapış yanaklarımı sıkıştırıyorsun. sıcak su sıçrıyor sağımıza solumuza bırakıp her şeyi öpüşüyoruz kikir kikir kekik değil bak kikir. sonra sohbete dalıyoruz ben sana söylenince zeytin veriyorsun susayım diye kahvaltımız uzuyor da uzuyor. kahvemiz demlenmiş içip arkadaşlarımızın dedikodusunu yapıyoruz. işte bu ne biliyor musun? bu mucize. saniyesi saniyesine. o noktaların arasına neler sıkıştırdın kim bilir. neler hayal ettin nelerle doldurdun benim hayalimi. işte bu ne biliyor musun? bilmiyorsun.
5 notes · View notes
marjinalsblog · 1 year
Text
Sene 2019 lisenin bahçesindeyiz Zeyneple yürüyüş yapıyoruz bir yandan sohbet edip okulun etrafını turluyoruz bir yandan da Zeynebin küçük kırmızı telefonundan müzik açmışız Modelin Değmesin Ellerimiz,Mey şarkıları çalıyor defalarca biz de bir yandan müziğe de eşlik etmeye çalışıyoruz. Sene 2020 bu defa farklı bir lise ama biz yine birbirimizden kopmayıp beraberiz okul çıkışı servise doğru yürürken Tuğkan-Ellerimde Çiçekler şarkısı çalıyor bir yandan eşlik edip yine gülüşüyoruz. Sene 2021 bu defa öğleden sonra okuldan firar etmişiz yolda Teoman şarkıları eşliğinde yürüyüp birbirimize hayallerimizi anlatıyoruz Zeynep diyiyor ben Almanya'ya gidip yaşayacağım korkmayın sizi bırakmam yanıma alırım diyiyor biz yine gülüşüyoruz. Sene 2022 lisenin son yılı Zeynep ve Beyza dershaneye gidiyor başka bir yere ben başka bir yerdeyim ama her fırsatta buluşuyoruz her zamanki parkımız da buluşmuşuz yine oturuyoruz arkada playlisten şarkılar çalıyor bir yandan söyleyerek eşlik ediyor bir yandan söyleyemiyoruz diye birbirimizle dalga geçiyoruz. Sene 2023 Ocak ayının sonları Zeyneple bu defa otobüs de buluşuyoruz birbirimizi görmediğimiz de neler yaptığımızı anlatıyoruz heyecanlı heyecanlı sonra geleceğimiz yere varıyoruz ikimiz de farklı yerlere gidiyoruz daha sonra buluşma sözü veriyoruz Allah'a emanet ol diyip öpüp ayrılıyoruz bu defa kısa bir buluşma olduğu için müzik dinleyemiyoruz beraber Şubat da benim tatil bitmeden buluşalım diyoruz tam buluşmaya karar verdiğimiz hafta deprem oldu Zeynebimi kaybettim. Bizim müziğimiz bu sene yok bu sene müziğimiz ve bundan sonraki hep müziğimiz MFÖ-Hep Yaşın 19 olacak. Zeynep hep on dokuz olarak kalacak çünkü. Bugün 22 Nisan Ramazan Bayramı mezarına bayramlaşmaya geldim Zeynebim annen de oradaydı geldiğimde ağlıyordu beni bir süre görmedi gördüğü ân bak kızım Yasemin yine seninle bayramlaşmaya geldi diye bana sarılıp ağlamaya başladı. Daha sonra yanına oturdum ellerini öptüm mezarını sevdik Zeynebim biz senin annen çok ağladı hep seninle olan anılarını anlattı daha sonra kötüleştiği için koluna girip ağlayarak arabaya bindirdim ben tekrar geleceğim bayramda kızımı bırakmam ben gelene kadar sen arkadaşların ile dertleş kızım dedi. Baban desen o da çok kötü ağlıyordu pek konuşmuyor içine atıyor ama gözyaşları her yeri ıslatıyor. Kardeşlerin hâlâ şokta gözleri hep dolu dolu. Sana güzel çiçek bulup ektim Zeynep. Sensiz ilk bayramımız inşallah olduğun yer de çok mutlusundur bizi bekliyorsundur. Çok özledim seni kardeşim çok. Bayramın mübarek olsun meleğim ✨🖤
3 notes · View notes
cagdasyatirim · 2 years
Text
CELAL ŞENGÖR'ÜN TWEETLERİ
* Prezervatifler negatif evrime yol açtı. Akıllı insanlar doğum kontrolü yaptığı için, daha da azalırken, aptaIIar kontrolsüz bir şekilde çoğaldı!
* Bu ülkede okullarda zorunlu 'DÜN' dersi verilmeli, çabuk unutuyoruz.
* 100 yıl önce "Beni Türk hekimlerine emanet ediniz" diyen bir anlayıştan "giderlerse gitsinler" diyen bir anlayışla karşı karşıyayız. Daha neler göreceğiz.
* Biri emlak zengini iken diğerinin kendini asması
* Bir bebeğe doğar doğmaz tektaş yüzük alıp, diğerinin mama bulamaması
* Günde 2 saat calışan imamın 8 Bin TL alıp, 12 saat çalışan işçinin 6 Bin TL alması. Bunlar Allah'ın imtihanı değil kulun adaletsizliği.
* Akp'nin %97 oy aldığı Urfa'nın Harran ilçesinde üniversite mezunu %3, Akp'nin %3 oy aldığı Tunceli'de üniversite mezunu %97
Twit bu kadar.
* 600 sene padişahın kuluydunuz, 300 sene de halifeye kul oldunuz. Cumhuriyet sayesinde Allah’a kul olmayı öğrendiniz. Bu yüzden mi ATATÜRK'e düşmansınız?
* Yarısı çöl olan İsrail dünyaya tohum satsın. Tarım ülkesi Türkiye, İsrail'den 174 Milyon dolara 45 ton tohum alsın!
* 814.500 km kare toprak bırakan Atatürk'ü sevmiyor, o toprağın üzerine 2 köprü yapana tapıyor. Biz de bu insanlara tarih anlatıyoruz!
* Türkiye’de; 1 profesör, 1 doktor, 1 öğretmen maaşını toplarsanız Almanya’da 1 kasiyer maaşına denk geliyor.
* Hırsızlar çalarken değil, paylaşırken kavga eder.
* Atatürk sevgisi maya gibidir, sütü bozuk olanda tutmaz..
* Avrupa'ya ihraç ettiklerimiz :
-Doktor
-Hemşire
-Yazılımcı
-Mühendis
-Öğretmen
Avrupa'dan ithal ettiklerimiz : Çöp
* Bim'de, A101'de, Şok Market'te Milli Eğitim Bakanlığı'ndan daha fazla öğretmen çalışıyor!
* Enflasyon %73 ise, elektriğe niye %240 zam yapıyorsunuz? Enflasyon %240 ise, maaşlara niye %5 zam yapıyoruz?
* Köy Enstitüleri neden kapatıldı biliyor musunuz ? Köy Enstitüleri köy çocuklarını ağaya ırgat, cehalete köle, şeyhe mürit, politikacaya kurban olmaktan kurtaran kurumlardı.
* 9 tane SEKA fabrikası satılırken alkışlarsanız, 120 yaprak kareli defteri 145 liraya alırsınız.....
* Koskoca ülkem, Araplar için darphane, Bulgarlar için AVM, Suriyeliler için doğumhane, Bizim için de tımarhane oldu!
* Milletvekili seçerken ilkokul zekası arayan zihniyet, memur seçerken Profesör zekası arıyor...
* Atatürk şapka taktı ve batıya özendirdi diyenlere; Elinizdeki telefon, bilgisayar, araba vs Osmanlı malı mı ?
4 notes · View notes
aynodndr · 1 year
Text
Tumblr media
PARAYI KAZANMAK DEĞİL DE, HARCAMAK KÜLTÜR İŞİDİR.
Bir insanın ve toplumun kumaşını kazandığı parayı nelere harcadığından anlayabilirsiniz.
Gelişmiş ülkelere bakalım; Başbakanları bisikletle işine gider, küçücük dairelerde yaşarlar, dolaplarında bir kaç kıyafet, son teknoloji telefonlar, lüks arabalar ilgi alanlarında bile değil.
Ama dünyada gezmedikleri görmedikleri yer yoktur, evleri kitap dolu, sergiler, festivaller, filmler, konserler hepsini takip ederler.
Bir de bize bakalım parayı bulunca neler yapıyoruz?
Önce daha büyük bir ev, yeni eşyalar, son teknoloji telefonlar alınır.
Kadınlar arazi jipiyle kuaföre, alışverişe gider
150 çift ayakkabısı için özel dolap yaptırır
ama evinde kütüphanesi yoktur.
Gerekirse kredi çekilip düğün yapılır, maksat namımız yürüsün.
Sade bir nikahla evlilik mi olur, sonra elalem
ne der?
Bizde bütün vitrin elalem için, paramız elalemin görseline hizmet eder.
Başkaları küçük dilini yutsun diye değil, kendimizi geliştirmek için para bize hizmet etmeli.
Görgüsüzlük ve şatafat insanların cehaletten kaynaklanan eksikliğini kapatma çabasıdır, başka bir şey değil.
Ne kadar sade bir yaşam tarzın varsa o kadar gelişmişsin.
Güzin YEĞİN
6 notes · View notes