#Mozaik Kent
Explore tagged Tumblr posts
gezibiletim · 11 months ago
Text
Afyonkarahisar'da Gezilecek Yerler! Detaylı Gezi Rehberi!
Afyonkarahisar’ın tarihle buluştuğu yerlerde unutulmaz bir keşfe hazır mısınız? Gezi Biletim’de Afyonkarahisar’da gezilecek yerlere dair detaylı rehberi keşfedin. Doğanın güzellikleri ve tarihi dokular arasında unutulmaz bir seyahate çıkın! Afyonkarahisar’da Gezilecek Doğal Yerler: Doğanın Kucağında Huzur Sandıklı Göleti ve Mesire Alanı Afyonkarahisar’ın güneydoğusunda yer alan Sandıklı Göleti,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
ozgur-ce · 2 years ago
Text
Ankara' ya
Öyle yakışırdı ki kar...
Tumblr media Tumblr media
Ankara'ya
Öyle yakışırdı ki kar.
Asfaltlar ışıldar,
Buz tutardı resmi yalanlar...
Kimse keman çalmaz belki ama
Çok keman çalınsın balolarında
Diye yapılmış
Gri
Sisli
Binalar...
Alnının ortasında
Ciddi bir devlet asabiyeti...
Çok kötü günlermiş gibi en genç zamanlar,
Bu zulüm bu sevda bitmezmiş sevmek
Bir halkı sevmekse aşk o zaman sevmekmiş!
Biz bir şeyi delicesine severiz Ama tanrım neyi?
Kahve önü çatlak mozaik
Bel kemiğine tehdit
Kürsüler üstünde
Çok sigara içen
Öğrenciler
Bir daha asla yaşayamayacağı
Aşkları teğet geçerken
Hep onu sevmeyenleri severek
Hep onu sevenin gözlerinden
Kalabalıklara kaçarak
Karışarak toplumcu gerçekçi yalnızlıklara,
Yüksek rakımlarda çatlamış dudaklarını
Bir izmirli güzele dayatmak varken
Hep kardeş olacak değiliz ya, Yaşasın halkların sevgililiği!
Soyut bir sevdaya
Beşik kertilmiş olan
Dağda çoban,
Şehirde şark çıbanı sayılan,
Fırat'ın büyük elleri
Ararat'ın kızgın yelleri
Cilo'nun derin nefesleri
Hülasa kente hukuk mukuk okumaya
Mümkünse o arada da memleketi kurtarmaya gelmiş
Anadolu çocukları...
203 notes · View notes
pazaryerigundem · 6 months ago
Text
Bursa mutfağına yoğun ilgi
https://pazaryerigundem.com/haber/173227/bursa-mutfagina-yogun-ilgi/
Bursa mutfağına yoğun ilgi
Tumblr media
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Türk Mutfağı Haftası etkinlikleri kapsamında tarihi İpek Han Meydanı’nda ‘Bursa Kadın Kooperatifleri ile Bursa Mutfağı’ programı düzenlendi. Bursa’nın yöresel lezzetleri ve ürünlerinin sergilendiği etkinliğe, vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.
BURSA (İGFA) – Cumhurbaşkanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın koordinesinde 21-27 Mayıs tarihlerinde düzenlenen ‘Türk Mutfağı Haftası’, Bursa’da da renkli etkinliklerle kutlandı. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Bursa Valiliği koordinasyonunda düzenlenen ‘Bursa Kadın Kooperatifleri ile Bursa Mutfağı’ programı, Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi İpek Han Meydanı’nda vatandaşların yoğun ilgisiyle yapıldı. Kentin farklı ilçelerinde faaliyet gösteren kadın kooperatifleri ve kadın derneklerinin stant açtığı etkinlikte, coğrafi işaretli ürünler ve yöresel lezzetler tanıtıldı. Bursa’nın ünlü şeflerinin de deneyimlerini paylaştığı programda, birbirinden renkli ve lezzetli görüntüler ortaya çıktı. Programın açılış törenine, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Bursa Milletvekilleri Emine Yavuz Gözgeç ve Emel Gözükara Durmaz, Vali Yardımcısı Rıza Gençoğlu, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kamil Özer, Dış İlişkiler Daire Başkanı Pınar Işıkyıldız, kadın kooperatifleri, kadın dernekleri, gastronomi derneklerinin temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Tumblr media
“HER BİR KÖŞESİNDE AYRI BİR LEZZET” Stantları gezerek vatandaşlarla sohbet eden Başkan Mustafa Bozbey, yöresel lezzetlerin tadına bakarak kadınlara emeklerinden ötürü teşekkür etti. Kentin birçok farklı ilçesinden programa katılan, Bursa’nın gastronomi mirasını yaşatan ve bu mirası gelecek nesillere aktaran tüm kadınlara teşekkür eden Başkan Mustafa Bozbey, Bursa’nın verimli toprakları, su kaynakları ve elverişli ikliminin hediyesi tarım ürünleriyle bereketini hayata sunan bir şehir olduğunu söyledi. Tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Bursa’nın bu sayede mutfak kültürünün de zenginleştiğini belirten Başkan Bozbey, “Her bir köşesinde ayrı bir lezzet, her bir lokmasında ayrı bir tarih saklı Bursa’nın. İşte tam da bu yüzden Bursa, gastronomi turizminin önemli bir parçası. Bursa Kebabı’ndan kestane şekerine, cantık ve pideli köftesinden tahinli pidesi ve cevizli lokumuna, Osmanlı saray mutfağından Girit, Rumeli yemeklerine sayısız kültürle renklenen bir mozaiktir. Bu mozaik, Bursa’nın kent dokusuna da yansımıştır. Galle Han, Pirinç Han, Tuz Pazarı, Balık Pazarı bu dokunun ayrılmaz bir parçası olmuştur. Bu lezzetlerin ardında büyük bir emek, özveri ve aidiyet var. Kadınlar, geleneksel tarifleri koruyarak ve yenilikçi lezzetler oluşturarak Bursa’nın gastronomi turizmine büyük katkı sağlıyor. Onların emekleri, bu lezzetlerin dünyaya açılmasında ve tanınmasında büyük öneme sahiptir” dedi.
“HEP BİRLİKTE BU MİRASI DAHA İLERİYE TAŞIYACAĞIZ” Kadınların üretime katılmasının toplumun genel refah seviyesini de yükselttiğini dile getiren Başkan Bozbey, kadın kooperatiflerinin ekonomik ve sosyal kalkınmanın lokomotifleri olarak büyük bir rol üstlendiğini anlattı. Kadın kooperatiflerini desteklemenin herkesin görevi olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, “Kadınların el emeği, büyüklerimizin tarifleri, komşularımızla paylaştığımız sofralar, geçmişimizden bugünümüze taşınan bir miras. Etkinliğimiz boyunca geniş bir yelpazede lezzetler yer alacak. Unutulmaya yüz tutmuş yemeklerimizi de yeniden keşfedecek, her bir yemeğin ardındaki hikayeleri öğreneceksiniz. Bursa mutfağının ne kadar zengin ve çeşitli olduğunu bir kez daha göreceğiz. Bursa’nın gastronomi mirasını yaşatan ve bu mirası gelecek nesillere aktaran tüm kadınlara teşekkür ediyorum. Hep birlikte bu mirası daha da ileriye taşıyacağımıza, Bursa’nın coğrafi işaretli ürünleri arasına yenilerini katacağımıza gönülden inanıyorum” diye konuştu.
Vali Yardımcısı Rıza Gençoğlu, Türk Mutfağı Haftası etkinliklerinin Bursa’ya yakışır bir şekilde kutlandığını belirterek, programların düzenlemesinde emeği geçen başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere ilçe belediyeleri ve kaymakamlıklara teşekkür etti. İl Kültür ve Turizm Müdürü Kamil Özer, mutfak kültürü ve gastronominin artık turizm alanında önemli bir yer tuttuğunu ifade ederek, zengin kültürümüzün gelecek nesillere Türk Mutfağı Haftası sayesinde sağlıklı bir şekilde aktarılabileceğini anlattı.
Konuşmaların ardından Başkan Mustafa Bozbey, Vali Yardımcısı Rıza Gençoğlu, Bursa Milletvekilleri Emine Yavuz Gözgeç, Emel Gözükara Durmaz ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Kamil Özer tarafından üretici kadın kooperatiflerine çalışmalarından dolayı plaket takdim edildi. Program, Şef Barış Uysal’ın sunumuyla coğrafi işaretli ürünlerin tanıtıldığı ‘Bursa Sofrası’ tanıtımıyla devam etti. Ardından moderatörlüğünü Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Öğretim Görevlisi Fatih Yıldırım’ın yaptığı, Ankara Başkent Üniversitesi’nden Öğretim Görevlisi Hakan Güleç, Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Öğretim Görevlisi Erdoğan Bozan ve Şef Barış Uysal’ın konuşmacı olarak katıldığı ‘Bursa mutfağının sürdürülebilirliği ve atıksız mutfak’ konulu panel düzenlendi. Panelden sonra Şef Dr. Esat Özaka’nın sunumuyla yapılan ‘Mutfak’ sohbetleri büyük ilgi gördü. Etkinlikler, Şef Dr. Aysel Gürel ile gastromüzik korosu’ konseriyle devam etti.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
gallipoliguide · 8 months ago
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/antiokheia-mozaik.html
Antiokheia Mozaik
Tumblr media
Hatay Erzin’deki İssos Epiphaneia kentinde, Hatay Arkeoloji Müzesi tarafından yapılan kurtarma kazıları 18 yıl önce hamamda başlatıldı. Artemis Hamamı olarak adlandırdığımız yapı Roma Dönemi’ne ait. Hamamdaki kazılar Müze Uzmanı Ömer Çelik tarafından yürütüldü, kazı fotoğrafları ise Hatay Arkeoloji Müzesi Fotoğrafçısı Necmi Burgaç tarafından çekildi. Burada kazılar yaklaşık altı sene sürdü ve 2012 senesinde tamamlandı.
Kazıların tamamlanmasının ardından kurtarma kazısının başlamasına sebep olan, soğukluk bölümünün (frigidarium) tabanında bulunan Avcı Artemis mozaiği ve etrafındaki geometrik motifli mozaik paneller Hatay Arkeoloji Müzesi’ne taşınarak İssos-Epiphaneia bölümünde Roma Hamamı canlandırması içinde teşhire sunuldu.
Hamamın üzeri de geçici ahşap bir çatı ile örtüldü. Aradan geçen 18 yılda çatı, hamam yapısının üzerine çöktü. 2022 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığının teklifleri ile Hatay Arkeoloji Müzesi Müdürü Ayşe Ersoy’un başkanlığında, benim bilimsel danışmanlığımda yeni dönem kazıları başladı. 2022 yılında Kültür ve Turizm Bakan Yardımcılığı görevindeki Dr. Yahya Coşkun ve Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kazılar Dairesi Başkanı Dr. Umut Görgülü, İssos Epiphaneia Kazılarını bizzat alanda ziyaret ettiler; kazılar ve Hamam Projesi için ödenek sağladılar.
Aynı yıl Yüksek Mimar Sedat Biçer tarafından hamamın üst örtü çatı ve koruma projesi çizildi, dosya 2023 yılı aralık ayında Hatay Koruma Kurulu’na sunuldu. Hamam mozaiğinin replikası reprodüksiyonu Erzin Kadın Eli Kooperatifi Eğitmeni Nagihan Öcal ve ekibi tarafından üretilmektedir.
Hamamın mimarisi
Hamam, antik kent merkezinin güneydoğu yönünde, sütunlu caddenin kenar hizasında ve muhtemelen kent girişinde yer alıyor. Dolayısıyla bu yapı kompleksi, hem sütunlu cadde hem de yanı başında bulunan su kemeri (aquaduct) ile bağlantılı. Roma Dönemi’nde hamamın önündeki spor yapılan alan; palaestra bölümü Orta Çağ’da, Abbasi Dönemi’nde pazar yeri işleviyle kullanılmış.
Hamamın doğu ve batı bölümünde ılık mekânlar (tepidarium) bulunur. Tepidarium’un zemini opussectile tarzındaki, mermer mozaik ile kaplıdır. Sıcaklık kısmı (caldarium) kuzeyde yer alır. Hamamda iki adet havuz bulunmaktadır. Apsidal plana sahip üzeri açık bir havuz (natatio)ve çeşme ile bağlantılı başka bir havuz daha vardır.
Günümüzde olduğu gibi, Antik Dönem’de de hamama yıkanma amacıyla giren kişi, öncelikle üzerindekileri çıkarır, ilk olarak soğukluk (frigidarium) ardından ılıklık (tepidarium) ve sonrasında sıcaklık (caldarium) bölümlerine girerdi. İssos Epiphaneia’da asimetrik planda inşa edilen hamamın güney ve doğusunda soğuk mekânlar, kuzey kesiminde de sıcak ve ılık mekânlar bulunuyor. Hamamın doğu kısmında havuz ve batısında ise tek sıra halinde küçük odalar var.
Hamamda kullanılan yapı malzemeleri ise bazalt, kireçtaşı ve leçe taşı, tuğla ve mermer. Hamama doğu yönünden girildikten sonra karşımıza zemini mozaik döşeli soğukluk kısmı çıkıyor. Bu alanın kuzeyinde zemini pişmiş toprak plakalarla kaplı bir mekân bulunuyor ki bu alan diğer bölümlerle bağlantıyı sağlıyor. Ilıklık ve sıcaklık bölümlerinin altında, Roma hamamlarında kullanılan yerden ısıtma sistemi (hypocaustum) var. Ayrıca duvarlarda da ısıtma sitemiyle ilişkili düzenlemeler bulunuyor. Hypocaustum sisteminin de külhan (praefurnium) ile bağlantısı mevcut.
Tumblr media
Bizans Dönemi’ne tarihlenen mozaiğin merkezinde Avcı Artemis betimlenmiş. (Hatay Arkeoloji Arşivi)
Mozaikteki tasvir
Hamamın soğukluk bölümünde Avcı Artemis mozaiği yer alıyor. Mozaik 9,20 x 9,80 metre ölçülerinde. Mozaikte 30’a yakın farklı renkte küp şeklindeki taş, btessalatum tekniğinde uygulanmış. Bizans Dönemi’ne tarihlenen mozaiğin merkezinde, belirteçleri (atribüt) okyay ve hayvanı geyik olan, Versailles Artemis’i ikonografisinde Avcı Artemis betimlenmiş.
Hayvanların ecesi, koruyucusu (potnia theron) sıfatına sahip Artemis’in çevresinde Akdeniz ve özellikle Afrika’da görülen çok sayıda hayvan yer alıyor. Bir vahşi doğa anlatımının tasvir edildiği panoda, farklı ağaçlar, Akdeniz coğrafyasına özgü maki türü bitkiler bulunuyor. Bordür bezeme kuşağında, kenger (akanthus) ve çiçeklerle oluşturulmuş kıvrık dal (ranke) bezemesi yer alıyor.
Tumblr media
Artemis mozaiği illüstrasyonu (Kazı Arşivi)
Kıvrık dal motifinin içlerindeki boşluklarda da sepetler (kalathos) içinde meyveler, hayvan ve çiçek anlatımları bulunuyor. Panonun bir köşesinde, avcı ikonografisinde, kahramanlaştırma anlatımı olan venationes sahnesi (vahşi hayvan avı), mızrakla aslan öldürme betimi yer alıyor.
Diğer bir köşede ise, üzerinde sürücüsüyle bir fil tasvir edilmiş. Bu anlatımlar, Roma İmparatorluğu’nun Romanizasyonu ile ilişkili, propaganda anlatımlarıdır bir yandan da. Özellikle Roma İmparatorluğu Dönemi’nde moda olan venationes gösterilerinin, mozaik sanatındaki resimsel anlatımlarıdır. Bizans Dönemi’nde de Roma tarzı eğlence kültürünün ve sanattaki yansımalarının belli bir süre (geçiş döneminde) devam ettiğini görmekteyiz.
Bu dönemde tek tanrılı Hristiyanlık inancıyla birlikte, başta gladyatör oyunları yasaklanmış olsa da, özellikle vahşi hayvan avı Küçük Asya Eyaleti’nde, Erken Bizans Dönemi’nde bir süre daha devam etmiştir. Özellikle İonia Bölgesi’nin, Anadolu’nun ana tanrıça geleneğiyle köklenen Artemis kültü, Roma’ya Diana ismiyle sürgün vermiş, Bizans Dönemi’nde de Meryem Ana inancıyla yaşatılmıştır. İssos Epiphaneia mozaiğindeki Avcı Artemis tasvir şablonuna, Hristiyanlıkta dinsel öneme sahip kişilerin, aziz ve azizelerin başlarında taşıdığı “hale”yi ekleyerek, Pagan tanrıçasının, Hristiyan inancına uyarlanmış olduğu görülüyor.
Bu olgu, düşüncedeki geleneğin, inançta değişiklik olsa bile sürdürüldüğünü gösteren, kültürel miras aktarımının somutlaştığı verilerdir. İssos Epiphaneia’daki Roma ve Bizans Dönemi mozaiklerinin özgün yanlarının yanı sıra, Antiokheia mozaikleriyle ortak özellikleri de bulunuyor. Avcı Artemis mozaiğinin faunal ve floral anlatımları, av sahneleri ve vahşi doğa kompozisyonu Antiokheia mozaiklerinden Konstantin Villa mozaiği ve Yakto mozaiği ile ortak özellikler taşıyor.
Tumblr media
Kadınlara istihdam sağlanacak
Proje kapsamında, bağlamından koparılarak müzede sergilenmekte olan Artemis mozaiğinin geleneksel Antiokheia mozaik yapım teknikleriyle yeniden üretilerek yerinde sergilenmesi hedefleniyor. Bu mozaiğin antik tekniklerle tekrar üretilmesi adına, bilimsel metotlarla elde edilmiş bilgiler, Hatay-Erzin mozaik zanaatkârlarından seçilmiş bir grupla birlikte uygulanacak. Böylelikle Antakya’nın 2000 yıldır süregelen geleneğinin bilimsel bilgilerle oluşturulan bir teknikle yaşatılması ve orijinal eserin yansıttığı bilgi ve etkiyi olabildiğince korumak mümkün olabilecek. Ölmeye yüz tutmuş el sanatları içerisinde değerlendirilen mozaik sanatının yeniden yaşatılması, kadınlara istihdam sağlamak ve meslek öğretmek adına hayata geçirilen bu proje, yerel kalkınma ve sürdürülebildik konularında da öncü olacağı düşünülüyor.
Üst örtü ve gezi yolu
Hamam kazılarının tamamlanmasının ardından geçen süre sonunda, daha önce geçici olarak yapılan ahşap koruma çatısı tümüyle işlevini yitirmiş; bazı kısımlarda görülen göçme yapıyı tehdit eder hale gelmiştir. Yapının duvarları ve açıkta bulunan bazı donanımları iklim koşullarının yıkıcı etkisine maruz kalıyor. Bu bağlamda yapının korunabilmesi başta olmak üzere, bağlamından koparılmış Avcı Artemis mozaiğinin replikasının, orijinal yerinde sergilenmesini sağlamak adına da 2023 yılında koruma projesi kapsamında bir gezi güzergâh yolu oluşturuldu. Bu sayede antik kent sit alanı yönetimi çalışmalarından ilk proje hayata geçirilmiş olacak. İlk olarak konservasyon çalışmaları gerçekleştirilecek, koruyucu üst örtü inşası ile yapı koruma anlayışı açısından stabil bir hale getirilecek. Artemis Hamamı’nın arkeopark düzenlemesiyle, toplum kültür bilincine ve turizm bağlamında bölge ekonomisine katkıda bulunması amaçlanıyor.
0 notes
anzacdaygallipoli · 8 months ago
Text
Antiokheia Mozaik - Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/antiokheia-mozaik.html
Antiokheia Mozaik
Tumblr media
Hatay Erzin’deki İssos Epiphaneia kentinde, Hatay Arkeoloji Müzesi tarafından yapılan kurtarma kazıları 18 yıl önce hamamda başlatıldı. Artemis Hamamı olarak adlandırdığımız yapı Roma Dönemi’ne ait. Hamamdaki kazılar Müze Uzmanı Ömer Çelik tarafından yürütüldü, kazı fotoğrafları ise Hatay Arkeoloji Müzesi Fotoğrafçısı Necmi Burgaç tarafından çekildi. Burada kazılar yaklaşık altı sene sürdü ve 2012 senesinde tamamlandı.
Kazıların tamamlanmasının ardından kurtarma kazısının başlamasına sebep olan, soğukluk bölümünün (frigidarium) tabanında bulunan Avcı Artemis mozaiği ve etrafındaki geometrik motifli mozaik paneller Hatay Arkeoloji Müzesi’ne taşınarak İssos-Epiphaneia bölümünde Roma Hamamı canlandırması içinde teşhire sunuldu.
Hamamın üzeri de geçici ahşap bir çatı ile örtüldü. Aradan geçen 18 yılda çatı, hamam yapısının üzerine çöktü. 2022 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığının teklifleri ile Hatay Arkeoloji Müzesi Müdürü Ayşe Ersoy’un başkanlığında, benim bilimsel danışmanlığımda yeni dönem kazıları başladı. 2022 yılında Kültür ve Turizm Bakan Yardımcılığı görevindeki Dr. Yahya Coşkun ve Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kazılar Dairesi Başkanı Dr. Umut Görgülü, İssos Epiphaneia Kazılarını bizzat alanda ziyaret ettiler; kazılar ve Hamam Projesi için ödenek sağladılar.
Aynı yıl Yüksek Mimar Sedat Biçer tarafından hamamın üst örtü çatı ve koruma projesi çizildi, dosya 2023 yılı aralık ayında Hatay Koruma Kurulu’na sunuldu. Hamam mozaiğinin replikası reprodüksiyonu Erzin Kadın Eli Kooperatifi Eğitmeni Nagihan Öcal ve ekibi tarafından üretilmektedir.
Hamamın mimarisi
Hamam, antik kent merkezinin güneydoğu yönünde, sütunlu caddenin kenar hizasında ve muhtemelen kent girişinde yer alıyor. Dolayısıyla bu yapı kompleksi, hem sütunlu cadde hem de yanı başında bulunan su kemeri (aquaduct) ile bağlantılı. Roma Dönemi’nde hamamın önündeki spor yapılan alan; palaestra bölümü Orta Çağ’da, Abbasi Dönemi’nde pazar yeri işleviyle kullanılmış.
Hamamın doğu ve batı bölümünde ılık mekânlar (tepidarium) bulunur. Tepidarium’un zemini opussectile tarzındaki, mermer mozaik ile kaplıdır. Sıcaklık kısmı (caldarium) kuzeyde yer alır. Hamamda iki adet havuz bulunmaktadır. Apsidal plana sahip üzeri açık bir havuz (natatio)ve çeşme ile bağlantılı başka bir havuz daha vardır.
Günümüzde olduğu gibi, Antik Dönem’de de hamama yıkanma amacıyla giren kişi, öncelikle üzerindekileri çıkarır, ilk olarak soğukluk (frigidarium) ardından ılıklık (tepidarium) ve sonrasında sıcaklık (caldarium) bölümlerine girerdi. İssos Epiphaneia’da asimetrik planda inşa edilen hamamın güney ve doğusunda soğuk mekânlar, kuzey kesiminde de sıcak ve ılık mekânlar bulunuyor. Hamamın doğu kısmında havuz ve batısında ise tek sıra halinde küçük odalar var.
Hamamda kullanılan yapı malzemeleri ise bazalt, kireçtaşı ve leçe taşı, tuğla ve mermer. Hamama doğu yönünden girildikten sonra karşımıza zemini mozaik döşeli soğukluk kısmı çıkıyor. Bu alanın kuzeyinde zemini pişmiş toprak plakalarla kaplı bir mekân bulunuyor ki bu alan diğer bölümlerle bağlantıyı sağlıyor. Ilıklık ve sıcaklık bölümlerinin altında, Roma hamamlarında kullanılan yerden ısıtma sistemi (hypocaustum) var. Ayrıca duvarlarda da ısıtma sitemiyle ilişkili düzenlemeler bulunuyor. Hypocaustum sisteminin de külhan (praefurnium) ile bağlantısı mevcut.
Tumblr media
Bizans Dönemi’ne tarihlenen mozaiğin merkezinde Avcı Artemis betimlenmiş. (Hatay Arkeoloji Arşivi)
Mozaikteki tasvir
Hamamın soğukluk bölümünde Avcı Artemis mozaiği yer alıyor. Mozaik 9,20 x 9,80 metre ölçülerinde. Mozaikte 30’a yakın farklı renkte küp şeklindeki taş, btessalatum tekniğinde uygulanmış. Bizans Dönemi’ne tarihlenen mozaiğin merkezinde, belirteçleri (atribüt) okyay ve hayvanı geyik olan, Versailles Artemis’i ikonografisinde Avcı Artemis betimlenmiş.
Hayvanların ecesi, koruyucusu (potnia theron) sıfatına sahip Artemis’in çevresinde Akdeniz ve özellikle Afrika’da görülen çok sayıda hayvan yer alıyor. Bir vahşi doğa anlatımının tasvir edildiği panoda, farklı ağaçlar, Akdeniz coğrafyasına özgü maki türü bitkiler bulunuyor. Bordür bezeme kuşağında, kenger (akanthus) ve çiçeklerle oluşturulmuş kıvrık dal (ranke) bezemesi yer alıyor.
Tumblr media
Artemis mozaiği illüstrasyonu (Kazı Arşivi)
Kıvrık dal motifinin içlerindeki boşluklarda da sepetler (kalathos) içinde meyveler, hayvan ve çiçek anlatımları bulunuyor. Panonun bir köşesinde, avcı ikonografisinde, kahramanlaştırma anlatımı olan venationes sahnesi (vahşi hayvan avı), mızrakla aslan öldürme betimi yer alıyor.
Diğer bir köşede ise, üzerinde sürücüsüyle bir fil tasvir edilmiş. Bu anlatımlar, Roma İmparatorluğu’nun Romanizasyonu ile ilişkili, propaganda anlatımlarıdır bir yandan da. Özellikle Roma İmparatorluğu Dönemi’nde moda olan venationes gösterilerinin, mozaik sanatındaki resimsel anlatımlarıdır. Bizans Dönemi’nde de Roma tarzı eğlence kültürünün ve sanattaki yansımalarının belli bir süre (geçiş döneminde) devam ettiğini görmekteyiz.
Bu dönemde tek tanrılı Hristiyanlık inancıyla birlikte, başta gladyatör oyunları yasaklanmış olsa da, özellikle vahşi hayvan avı Küçük Asya Eyaleti’nde, Erken Bizans Dönemi’nde bir süre daha devam etmiştir. Özellikle İonia Bölgesi’nin, Anadolu’nun ana tanrıça geleneğiyle köklenen Artemis kültü, Roma’ya Diana ismiyle sürgün vermiş, Bizans Dönemi’nde de Meryem Ana inancıyla yaşatılmıştır. İssos Epiphaneia mozaiğindeki Avcı Artemis tasvir şablonuna, Hristiyanlıkta dinsel öneme sahip kişilerin, aziz ve azizelerin başlarında taşıdığı “hale”yi ekleyerek, Pagan tanrıçasının, Hristiyan inancına uyarlanmış olduğu görülüyor.
Bu olgu, düşüncedeki geleneğin, inançta değişiklik olsa bile sürdürüldüğünü gösteren, kültürel miras aktarımının somutlaştığı verilerdir. İssos Epiphaneia’daki Roma ve Bizans Dönemi mozaiklerinin özgün yanlarının yanı sıra, Antiokheia mozaikleriyle ortak özellikleri de bulunuyor. Avcı Artemis mozaiğinin faunal ve floral anlatımları, av sahneleri ve vahşi doğa kompozisyonu Antiokheia mozaiklerinden Konstantin Villa mozaiği ve Yakto mozaiği ile ortak özellikler taşıyor.
Tumblr media
Kadınlara istihdam sağlanacak
Proje kapsamında, bağlamından koparılarak müzede sergilenmekte olan Artemis mozaiğinin geleneksel Antiokheia mozaik yapım teknikleriyle yeniden üretilerek yerinde sergilenmesi hedefleniyor. Bu mozaiğin antik tekniklerle tekrar üretilmesi adına, bilimsel metotlarla elde edilmiş bilgiler, Hatay-Erzin mozaik zanaatkârlarından seçilmiş bir grupla birlikte uygulanacak. Böylelikle Antakya’nın 2000 yıldır süregelen geleneğinin bilimsel bilgilerle oluşturulan bir teknikle yaşatılması ve orijinal eserin yansıttığı bilgi ve etkiyi olabildiğince korumak mümkün olabilecek. Ölmeye yüz tutmuş el sanatları içerisinde değerlendirilen mozaik sanatının yeniden yaşatılması, kadınlara istihdam sağlamak ve meslek öğretmek adına hayata geçirilen bu proje, yerel kalkınma ve sürdürülebildik konularında da öncü olacağı düşünülüyor.
Üst örtü ve gezi yolu
Hamam kazılarının tamamlanmasının ardından geçen süre sonunda, daha önce geçici olarak yapılan ahşap koruma çatısı tümüyle işlevini yitirmiş; bazı kısımlarda görülen göçme yapıyı tehdit eder hale gelmiştir. Yapının duvarları ve açıkta bulunan bazı donanımları iklim koşullarının yıkıcı etkisine maruz kalıyor. Bu bağlamda yapının korunabilmesi başta olmak üzere, bağlamından koparılmış Avcı Artemis mozaiğinin replikasının, orijinal yerinde sergilenmesini sağlamak adına da 2023 yılında koruma projesi kapsamında bir gezi güzergâh yolu oluşturuldu. Bu sayede antik kent sit alanı yönetimi çalışmalarından ilk proje hayata geçirilmiş olacak. İlk olarak konservasyon çalışmaları gerçekleştirilecek, koruyucu üst örtü inşası ile yapı koruma anlayışı açısından stabil bir hale getirilecek. Artemis Hamamı’nın arkeopark düzenlemesiyle, toplum kültür bilincine ve turizm bağlamında bölge ekonomisine katkıda bulunması amaçlanıyor.
0 notes
gallipolidaytours · 8 months ago
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/antiokheia-mozaik.html
Antiokheia Mozaik
Tumblr media
Hatay Erzin’deki İssos Epiphaneia kentinde, Hatay Arkeoloji Müzesi tarafından yapılan kurtarma kazıları 18 yıl önce hamamda başlatıldı. Artemis Hamamı olarak adlandırdığımız yapı Roma Dönemi’ne ait. Hamamdaki kazılar Müze Uzmanı Ömer Çelik tarafından yürütüldü, kazı fotoğrafları ise Hatay Arkeoloji Müzesi Fotoğrafçısı Necmi Burgaç tarafından çekildi. Burada kazılar yaklaşık altı sene sürdü ve 2012 senesinde tamamlandı.
Kazıların tamamlanmasının ardından kurtarma kazısının başlamasına sebep olan, soğukluk bölümünün (frigidarium) tabanında bulunan Avcı Artemis mozaiği ve etrafındaki geometrik motifli mozaik paneller Hatay Arkeoloji Müzesi’ne taşınarak İssos-Epiphaneia bölümünde Roma Hamamı canlandırması içinde teşhire sunuldu.
Hamamın üzeri de geçici ahşap bir çatı ile örtüldü. Aradan geçen 18 yılda çatı, hamam yapısının üzerine çöktü. 2022 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığının teklifleri ile Hatay Arkeoloji Müzesi Müdürü Ayşe Ersoy’un başkanlığında, benim bilimsel danışmanlığımda yeni dönem kazıları başladı. 2022 yılında Kültür ve Turizm Bakan Yardımcılığı görevindeki Dr. Yahya Coşkun ve Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kazılar Dairesi Başkanı Dr. Umut Görgülü, İssos Epiphaneia Kazılarını bizzat alanda ziyaret ettiler; kazılar ve Hamam Projesi için ödenek sağladılar.
Aynı yıl Yüksek Mimar Sedat Biçer tarafından hamamın üst örtü çatı ve koruma projesi çizildi, dosya 2023 yılı aralık ayında Hatay Koruma Kurulu’na sunuldu. Hamam mozaiğinin replikası reprodüksiyonu Erzin Kadın Eli Kooperatifi Eğitmeni Nagihan Öcal ve ekibi tarafından üretilmektedir.
Hamamın mimarisi
Hamam, antik kent merkezinin güneydoğu yönünde, sütunlu caddenin kenar hizasında ve muhtemelen kent girişinde yer alıyor. Dolayısıyla bu yapı kompleksi, hem sütunlu cadde hem de yanı başında bulunan su kemeri (aquaduct) ile bağlantılı. Roma Dönemi’nde hamamın önündeki spor yapılan alan; palaestra bölümü Orta Çağ’da, Abbasi Dönemi’nde pazar yeri işleviyle kullanılmış.
Hamamın doğu ve batı bölümünde ılık mekânlar (tepidarium) bulunur. Tepidarium’un zemini opussectile tarzındaki, mermer mozaik ile kaplıdır. Sıcaklık kısmı (caldarium) kuzeyde yer alır. Hamamda iki adet havuz bulunmaktadır. Apsidal plana sahip üzeri açık bir havuz (natatio)ve çeşme ile bağlantılı başka bir havuz daha vardır.
Günümüzde olduğu gibi, Antik Dönem’de de hamama yıkanma amacıyla giren kişi, öncelikle üzerindekileri çıkarır, ilk olarak soğukluk (frigidarium) ardından ılıklık (tepidarium) ve sonrasında sıcaklık (caldarium) bölümlerine girerdi. İssos Epiphaneia’da asimetrik planda inşa edilen hamamın güney ve doğusunda soğuk mekânlar, kuzey kesiminde de sıcak ve ılık mekânlar bulunuyor. Hamamın doğu kısmında havuz ve batısında ise tek sıra halinde küçük odalar var.
Hamamda kullanılan yapı malzemeleri ise bazalt, kireçtaşı ve leçe taşı, tuğla ve mermer. Hamama doğu yönünden girildikten sonra karşımıza zemini mozaik döşeli soğukluk kısmı çıkıyor. Bu alanın kuzeyinde zemini pişmiş toprak plakalarla kaplı bir mekân bulunuyor ki bu alan diğer bölümlerle bağlantıyı sağlıyor. Ilıklık ve sıcaklık bölümlerinin altında, Roma hamamlarında kullanılan yerden ısıtma sistemi (hypocaustum) var. Ayrıca duvarlarda da ısıtma sitemiyle ilişkili düzenlemeler bulunuyor. Hypocaustum sisteminin de külhan (praefurnium) ile bağlantısı mevcut.
Tumblr media
Bizans Dönemi’ne tarihlenen mozaiğin merkezinde Avcı Artemis betimlenmiş. (Hatay Arkeoloji Arşivi)
Mozaikteki tasvir
Hamamın soğukluk bölümünde Avcı Artemis mozaiği yer alıyor. Mozaik 9,20 x 9,80 metre ölçülerinde. Mozaikte 30’a yakın farklı renkte küp şeklindeki taş, btessalatum tekniğinde uygulanmış. Bizans Dönemi’ne tarihlenen mozaiğin merkezinde, belirteçleri (atribüt) okyay ve hayvanı geyik olan, Versailles Artemis’i ikonografisinde Avcı Artemis betimlenmiş.
Hayvanların ecesi, koruyucusu (potnia theron) sıfatına sahip Artemis’in çevresinde Akdeniz ve özellikle Afrika’da görülen çok sayıda hayvan yer alıyor. Bir vahşi doğa anlatımının tasvir edildiği panoda, farklı ağaçlar, Akdeniz coğrafyasına özgü maki türü bitkiler bulunuyor. Bordür bezeme kuşağında, kenger (akanthus) ve çiçeklerle oluşturulmuş kıvrık dal (ranke) bezemesi yer alıyor.
Tumblr media
Artemis mozaiği illüstrasyonu (Kazı Arşivi)
Kıvrık dal motifinin içlerindeki boşluklarda da sepetler (kalathos) içinde meyveler, hayvan ve çiçek anlatımları bulunuyor. Panonun bir köşesinde, avcı ikonografisinde, kahramanlaştırma anlatımı olan venationes sahnesi (vahşi hayvan avı), mızrakla aslan öldürme betimi yer alıyor.
Diğer bir köşede ise, üzerinde sürücüsüyle bir fil tasvir edilmiş. Bu anlatımlar, Roma İmparatorluğu’nun Romanizasyonu ile ilişkili, propaganda anlatımlarıdır bir yandan da. Özellikle Roma İmparatorluğu Dönemi’nde moda olan venationes gösterilerinin, mozaik sanatındaki resimsel anlatımlarıdır. Bizans Dönemi’nde de Roma tarzı eğlence kültürünün ve sanattaki yansımalarının belli bir süre (geçiş döneminde) devam ettiğini görmekteyiz.
Bu dönemde tek tanrılı Hristiyanlık inancıyla birlikte, başta gladyatör oyunları yasaklanmış olsa da, özellikle vahşi hayvan avı Küçük Asya Eyaleti’nde, Erken Bizans Dönemi’nde bir süre daha devam etmiştir. Özellikle İonia Bölgesi’nin, Anadolu’nun ana tanrıça geleneğiyle köklenen Artemis kültü, Roma’ya Diana ismiyle sürgün vermiş, Bizans Dönemi’nde de Meryem Ana inancıyla yaşatılmıştır. İssos Epiphaneia mozaiğindeki Avcı Artemis tasvir şablonuna, Hristiyanlıkta dinsel öneme sahip kişilerin, aziz ve azizelerin başlarında taşıdığı “hale”yi ekleyerek, Pagan tanrıçasının, Hristiyan inancına uyarlanmış olduğu görülüyor.
Bu olgu, düşüncedeki geleneğin, inançta değişiklik olsa bile sürdürüldüğünü gösteren, kültürel miras aktarımının somutlaştığı verilerdir. İssos Epiphaneia’daki Roma ve Bizans Dönemi mozaiklerinin özgün yanlarının yanı sıra, Antiokheia mozaikleriyle ortak özellikleri de bulunuyor. Avcı Artemis mozaiğinin faunal ve floral anlatımları, av sahneleri ve vahşi doğa kompozisyonu Antiokheia mozaiklerinden Konstantin Villa mozaiği ve Yakto mozaiği ile ortak özellikler taşıyor.
Tumblr media
Kadınlara istihdam sağlanacak
Proje kapsamında, bağlamından koparılarak müzede sergilenmekte olan Artemis mozaiğinin geleneksel Antiokheia mozaik yapım teknikleriyle yeniden üretilerek yerinde sergilenmesi hedefleniyor. Bu mozaiğin antik tekniklerle tekrar üretilmesi adına, bilimsel metotlarla elde edilmiş bilgiler, Hatay-Erzin mozaik zanaatkârlarından seçilmiş bir grupla birlikte uygulanacak. Böylelikle Antakya’nın 2000 yıldır süregelen geleneğinin bilimsel bilgilerle oluşturulan bir teknikle yaşatılması ve orijinal eserin yansıttığı bilgi ve etkiyi olabildiğince korumak mümkün olabilecek. Ölmeye yüz tutmuş el sanatları içerisinde değerlendirilen mozaik sanatının yeniden yaşatılması, kadınlara istihdam sağlamak ve meslek öğretmek adına hayata geçirilen bu proje, yerel kalkınma ve sürdürülebildik konularında da öncü olacağı düşünülüyor.
Üst örtü ve gezi yolu
Hamam kazılarının tamamlanmasının ardından geçen süre sonunda, daha önce geçici olarak yapılan ahşap koruma çatısı tümüyle işlevini yitirmiş; bazı kısımlarda görülen göçme yapıyı tehdit eder hale gelmiştir. Yapının duvarları ve açıkta bulunan bazı donanımları iklim koşullarının yıkıcı etkisine maruz kalıyor. Bu bağlamda yapının korunabilmesi başta olmak üzere, bağlamından koparılmış Avcı Artemis mozaiğinin replikasının, orijinal yerinde sergilenmesini sağlamak adına da 2023 yılında koruma projesi kapsamında bir gezi güzergâh yolu oluşturuldu. Bu sayede antik kent sit alanı yönetimi çalışmalarından ilk proje hayata geçirilmiş olacak. İlk olarak konservasyon çalışmaları gerçekleştirilecek, koruyucu üst örtü inşası ile yapı koruma anlayışı açısından stabil bir hale getirilecek. Artemis Hamamı’nın arkeopark düzenlemesiyle, toplum kültür bilincine ve turizm bağlamında bölge ekonomisine katkıda bulunması amaçlanıyor.
0 notes
dokmimarlik · 1 year ago
Text
Aspendos Antik Tiyatrosu -İkiz Akustik
Tumblr media Tumblr media
Aspendos Tiyatrosu / Dök Mimarlık Aspendos şehri ve tiyatrosu Antalya'nın Serik ilçesinde bulunmaktadır. Antik tiyatrosuyla meşhur bir antik kent olan Aspendos'un tarihi tiyatronun varlığından çok daha eskilere Milattan Önce 10.yüzyıla dayanmaktadır. Tiyatronun ortaya çıkışında ise iki kardeşin sevdikleri kadın uğruna savaşlarının sanatsal ve tarihsel mücadelesi bulunmaktadır. Sizler için inceledik.
Aspendos Tarihi
Milattan Önce Milattan Önce 10. yüzyılda Akalar tarafından kurulan Aspendos, tarihin derinliklerindeki önemli antik kentlerden biridir. Bu antik dönemde zenginlik ve kültürel gelişim bakımından parıldayan bir kent olarak öne çıkmıştır. Şehrin en etkileyici yapılardan biri, Milattan Sonra 2. yüzyılda Romalılar tarafından inşa edilen büyüleyici amfi tiyatrosudur. Bu muhteşem tiyatro, zaman içinde farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan bir miras olarak kent peyzajını süslemiştir. Aspendos'un kendine has özellikleri, kentin iki ayrı tepe üzerine kurulmuş olmasıyla belirginleşir. Bu benzersiz yapı, kentin tarihi ve coğrafi dokusunu yansıtırken, geçmişin izlerini günümüze taşıyan bir anıt niteliği taşır. Bölgeye yönelik M.Ö. 1200 sonrası gerçekleşen Yunan göçleri, kentin kültürel mozaik yapısını zenginleştirmiş; ancak Aspendos adı, bu topraklarda daha önce var olan yerli Anadolu dili kökenine dayanmaktadır. Bu da şehrin tarihini ve adını anlamlandırmak adına bize derin ipuçları sunar. Milattan Önce 460'lı yıllarda, Aspendos'a Büyük İskender'in egemenliği hakim olmuştur. İskender'in hayatını yitirmesinin ardından, kent Ptolemaios hanedanının etkisi altına girmiştir. Bu dönemdeki siyasi değişiklikler, Aspendos'un tarih sahnesindeki rolünü ve gelişimini şekillendirmiştir. Milattan Sonra Milattan sonraki dönemde ise, Aspendos'un tarihi akışı kesintisiz bir şekilde devam etmiştir. Bizans ve Selçuklu dönemleri, kentin yaşamının devam ettiği evrelerdir. Tiyatronun dış cephesinde yer alan anıtsal kapı ve cephe kaplamaları, Selçuklu dönemine ait izleri barındırır. Selçuklu Devleti'nin eserleri korumacı bir anlayışla sahip çıkması, tiyatronun sahne binasının günümüze kadar ayakta kalmasını sağlamıştır. Bu sahne binası, zamanın ruhunu günümüze taşıyan etkileyici bir yapının örneğidir. Aspendos, 1930 yılında Mustafa Kemal Atatürk tarafından ziyaret edilmiş ve restorasyon çalışmaları için yönergeler verilmiştir. Bu ziyaret, kentin kültürel ve tarihsel değerlerine olan vurgunun bir ifadesidir ve Aspendos'un geçmişiyle geleceği arasındaki köprüyü oluşturur.
Tumblr media
Tiyatronun duvarları / Dök Mimarlık Aspendos Önemi Aspendos, tarihsel ve kültürel anlamda büyük bir öneme sahip olan bir antik kent olarak öne çıkar. Bu kentin değeri, çeşitli faktörlerin birleşimiyle ortaya çıkmıştır. Öncelikle, Aspendos'un stratejik konumu ve coğrafi özellikleri, kenti tarih boyunca önemli bir ticaret ve ulaşım merkezi haline getirmiştir. Kent, önemli ticaret yollarının üzerinde bulunması ve Köprüçay Irmağı aracılığıyla bir limana bağlanabilmesi nedeniyle her dönemde farklı medeniyetlerin ilgisini çekmiştir. Bu stratejik konum, Aspendos'u istenilen bir hedef yapmış ve çeşitli zamanlarda ele geçirilmek istenen kentler arasına sokmuştur. Aspendos'un ekonomik gelişimi ve yaşamının sürdürülebilirliği, yakınındaki verimli topraklara ve Köprüçay Irmağı'nın sağladığı ulaşım avantajına dayanır. Bu sayede Akdeniz ile olan bağlantısı güçlendirilmiş ve ticaretin canlılığı artmıştır. Kent, bu coğrafi faktörlerin etkisiyle zenginleşmiş ve gelişmiştir. Günümüzde Aspendos'un en bilinen ve ziyaret edilen alanları tiyatro ve suyollarıdır. Aspendos'un antik tiyatrosu, büyüleyici yapısıyla dikkat çeker ve birçok turist tarafından ziyaret edilir. Su yolları ise şehrin su ihtiyacını karşılayan ve antik dönemdeki su mühendisliğinin bir örneği olarak görülen yapılar arasında yer alır. Aspendos'un kent merkezinde bulunan diğer yapılar da tarihsel ve kültürel öneme sahiptir. Agora, bazilika, anıtsal çeşme, meclis binası, anıtsal tak, cadde ve Hellenistik tapınak gibi yapılar, kentin antik dönemdeki yaşamını yansıtan ve mimari zenginliği gösteren örneklerdir. Bu yapılar, Aspendos'un sosyal ve kültürel hayatının yanı sıra mimari yeteneklerini de yansıtır.
Tumblr media
Aspendos Tiyatrosu dış cephesi / Dök Mimarlık
Aspendos Efsanesi
Zamanında Aspendos kralının çok güzel bir kızı vardır. Fakat kızı evleneceği kişiye bir türlü karar verememiştir. Bunun üzerine kral halka şöyle bir duyuru yapar: “Kim halkımız ve şehrimiz adına en yararlı ve en güzel şeyi yaparsa, kızımı ona vereceğim.”  Bu durum üzerine iki önemli yapıt ortaya çıkar. Bu iki eseri de iki ikiz kardeş ortaya koyar. Bu eserlerden biri şehre kilometrelerce uzaktan, dâhice bir geometrik hesaplamanın sonucu  olarak inşa edilmiş su kemeri; diğeri ise orkestrasında yere metal para atıldığında üst tarafından dahi o sesin duyulduğu, dünyanın en iyi akustik tiyatrosudur. Kral su kemerlerini gördükten sonra kızını su kemerlerini yapan mimara vermek ister fakat daha sonra da tiyatroya girdiğinde Zenon tiyatroda krala bir oyun oynamak ister. Kral tiyatronun üst basamaklarında gezerken “Kral kızını bana vermeli” şeklinde bir fısıltı duyar ve tiyatronun akustiğinden çok etkilenir. Ne yapacağını bilemediği için büyük bir kılıçla kızını ortadan ikiye böler ve iki kardeşe verir.
Tumblr media
Aspendos Tiyatrosu oturma alanları ve amfi / Dök Mimarlık
Aspendos Tiyatrosu
Aspendos Tiyatrosu, antik dünyanın en etkileyici ve büyüleyici tiyatrolarından biri olarak kabul edilir. Tiyatro, Aspendos'un yerli kökenli mimarı Zenon tarafından tasarlanmıştır. İnşaatına Antonius Pius döneminde başlanan ve Marcus Aurelius döneminde tamamlanan tiyatro, M.S. 138-164 yıllarına tarihlenir. 12 bin kişilik kapasitesi ile tiyatro, sadece dönemin değil, tüm zamanların ötesindeki bir akustik yapısı ve devasa boyutları ile göz kamaştırır. Aspendos Tiyatrosu'nun büyüleyici yapısının arkasında yatan birçok özellik vardır. Tiyatro, hem mimari mükemmelliği hem de kültürel önemi ile öne çıkar. Bu muhteşem eser, hem yerli tanrılara hem de imparator ailesine sunulmak üzere tasarlanmıştır. Bu, tiyatronun sadece bir eğlence mekânı değil, aynı zamanda toplumsal ve dini bir önemi olduğunu gösterir. Tiyatronun bu büyük boyutları ve imparatorlara sunulma amacı, dönemin dünya görüşüne dayanır. O dönemde insanların tanrılara göre oldukça küçük olduğuna ve tanrıların büyük ve görkemli yapılardan hoşlandığına inanılıyordu. Bu nedenle, Aspendos Tiyatrosu'nun muazzam boyutları ve göz alıcı mimarisi, tanrılara olan saygı ve hayranlık duygularını yansıtır. Aynı zamanda bu yapının inşa edilmesi, Aspendos halkının gücünü, zenginliğini ve kültürel değerlerini gösterme amacını taşıyordu. Tiyatro, sadece bir sahne değil aynı zamanda antik dünyanın sosyal hayatının ve kültürel etkinliklerinin merkeziydi. Tiyatro sahnesinin büyüklüğü ve akustiği, sahne üzerinde yapılan performansların seyircilere mükemmel bir şekilde iletilmesini sağlamıştır. Bu da tiyatronun sadece görsel bir deneyim sunmakla kalmayıp, aynı zamanda akustik bir şölen sunan bir yapı olduğunu gösterir.
Tumblr media
Aspendos Tiyatrosu oturma alanları / Dök Mimarlık
Aspendos Hakkında Düşüncelerim
Tarihi milattan önce 10.yüzyıla dayanan bu yerleşim yeri, yapılan bu tiyatro ile bölgesel olmaktan çıkmış evrensel bir hale bürünmüştür. O zamanların ötesinde olan ve bu denli akustik merkezi olmayı başaran tiyatro, bu bölgenin kültürünü ve önemini olması gereken seviyeye taşımıştır. Bir kültür merkezi olan Aspendos hakkında siz neler düşünüyorsunuz? Sizce burası Anadolu'nun teatral ve sembolik bir simgesi mi? Eksik bir yönü var mı? Eğer hala göz atmadıysanız Radio City Müzik Salonu incelememizi de buradan okuyabilirsiniz. Bizimle düşüncelerinizi paylaşabilir ve bunu yaparken sizin için en yeni yazılarımızı sizlere e-posta yoluyla aktaran bültenimize de abone olabilirsiniz. Mimar: Zenon Mimari Tarz: Yunan-Roma Yıl: M.Ö. 10.yüzyıl(yerleşim) M.S. 138-164(Tiyatro) Yer: Antalya, Türkiye
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Read the full article
0 notes
turkeytraveltours · 2 years ago
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/ne-afetler-gorduler.html
Ne afetler gördüler
Tumblr media Tumblr media
Depremlerin akabinde Hatay başta olmak üzere tarihi pahaların ağır olduğu bölgenin müzeleri ve ören yerleri hakkında araştırmalar yapıldı ve kamuoyuna duyuruldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıklamalarından sonra Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun ile görüşüp bilgi aldık. “Hasar gören yapılarla ilgili tespitler yapıldıktan sonra ‘Tescilli kültür varlığıdır, müsaadesiz müdahale edilemez’ ihtarları asılarak tek bir taşın bile kaybolmadan orjinal taşların korumasıyla restore edilecekler” diyor Yahya Beyefendi. Umarım en kısa müddette tarihi kıymetlerimizi de restore ederek muhafaza altına almayı başarırız. Yazıyı yazarken gezdiğim, dolaştığım yerlerin artık eskisi üzere olmadığını öğrenmek beni üzerken hasar almayanlar da bir o kadar sevindirdi. En çok memleketimi gezdim ben. Her seferinde beni kendine hayran bıraktı. Her şey olağana döndüğünde vakit geçmeden, dünya değişmeden gidip görün.
Kahramanmaraş merkezli sarsıntılardan etkilenen vilayetlerdeki 29 müzenin kimilerinde fiziki hasar olmakla birlikte büsbütün yıkılan bina yok. Hatay Müzesi’nin bir bloku hasarlı; Hatay Kent Müzesi ile Elbistan Müzesi’nde de orta hasar mevcut. Öteki müzelerdeyse fiziki hasar yok denecek kadar az. Müzelerin koleksiyonlarında telafi edilmeyecek bir kayıp yok.
Tumblr media
Elbistan ve Kahramanmaraş müzelerinin yapıtları, Gaziantep Zeugma Müzesi’ne; Hatay Kent Müzesi ile Necmi Asfuroğlu Müzesi’nin yapıtları, güvenlik tedbirleri kapsamında Hatay Arkeoloji Müzesi’ne nakledildi.
Dünyanın en büyük iki mozaik müzesi olan Hatay Arkeoloji Müzesi ve Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi’nde yerde ve duvarda teşhir edilen mozaiklerde rastgele bir hasar yok. Müzelerdeki mozaiklerde tek bir kesim bile yerinden oynamadı.
Dünyanın birinci mağara kilisesi olan Saint Pierre’de sonradan yapılmış etraf duvarında dökülmeler oldu, yepyeni tarihi dokusunda ziyan yok.
Yüzyıllardır ne sarsıntılar gören Nemrut Ören Yeri, bu sarsıntıdan de hasarsız çıktı. Yalnızca Karakuş Tümülüsü’ndeki Kommagene Krallık Ailesi’nin bayanlarına yapılmış anıt mezar sütunu devrildi. Sütunun üstündeki tokalaşma sahnesi eşsiz olduğu için müzeye taşınarak müdafaa altına alındı.
Kommagene Krallığı, Roma, Bizans ve Memlüklerden izler taşıyan Kâhta Kalesi hasar gördü.
Adıyaman’daki Arsemia Ören Yeri, küçük hasarlarla ayakta.
İki kaya üzerine oturtularak hiç harç kullanılmadan yapılan 120 metre uzunluğundaki Cendere Köprüsü hasar görmedi.
Kommagene Krallığı’nın beş büyük kentinden biri olan Perre Antik Kenti de sağlam. Girişteki karşılama merkezinin çatısı hasar gördüğü için süreksiz olarak ziyarete kapalı.
Göbeklitepe hasar görmedi.
Malatya’daki Arslantepe Höyüğü’nün kerpiç duvarları kaymış ve çatı örtüsü çökmüş. Bu narin eser bu büyüklükte bir sarsıntısı çok az bir hasarla atlatmış.
Malatya’da 1224’te yapılan Ulu Cami ve beyaz taşlarından ötürü halk ortasında Sütlü Minare olarak bilinen Osmanlı devrinden kalma Çermik Mescidi sarsıntıda hasar aldı.
Anadolu’nun 14 asırlık birinci mescidi Habibi Neccar büsbütün yıkıldı. Yanındaki hamam çöktü. Habibi Neccar Mescidi, ayağa kaldırma çalışmaları başlatılan birinci yapıtlardan oldu.
Hatay ülkemiz topraklarına katılıncaya kadar meclis olarak kullanılan, 1927 yılında yapılan meclis binası yıkıldı.
Tumblr media
Gaziantep Kalesi’nin güneyindeki kimi burçları yıkıldı.
Tumblr media
Gaziantep’teki 17’nci yüzyılda inşa edilen Şirvani Camisi’nin kubbesi ve duvarı yıkıldı. 
İskenderun’daki İtalyan Latin Katolik Kilisesi’nin ibadet edilen kısmı yıkıldı.
Diyarbakır St. George Kilisesi, girişinde ufak dökülmelerle sarsıntısı atlattı.
Kilis’te hasar gören 47 caminin 21’i tarihi yapı.
Tumblr media
Hatay Meclis Binası
Tumblr media
1927 tarihli bina yıkıldı.
Tumblr media
Habibi Neccar Camisi
0 notes
traveltourstrips · 2 years ago
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/ne-afetler-gorduler.html
Ne afetler gördüler
Tumblr media Tumblr media
Depremlerin akabinde Hatay başta olmak üzere tarihi pahaların ağır olduğu bölgenin müzeleri ve ören yerleri hakkında araştırmalar yapıldı ve kamuoyuna duyuruldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıklamalarından sonra Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun ile görüşüp bilgi aldık. “Hasar gören yapılarla ilgili tespitler yapıldıktan sonra ‘Tescilli kültür varlığıdır, müsaadesiz müdahale edilemez’ ihtarları asılarak tek bir taşın bile kaybolmadan orjinal taşların korumasıyla restore edilecekler” diyor Yahya Beyefendi. Umarım en kısa müddette tarihi kıymetlerimizi de restore ederek muhafaza altına almayı başarırız. Yazıyı yazarken gezdiğim, dolaştığım yerlerin artık eskisi üzere olmadığını öğrenmek beni üzerken hasar almayanlar da bir o kadar sevindirdi. En çok memleketimi gezdim ben. Her seferinde beni kendine hayran bıraktı. Her şey olağana döndüğünde vakit geçmeden, dünya değişmeden gidip görün.
Kahramanmaraş merkezli sarsıntılardan etkilenen vilayetlerdeki 29 müzenin kimilerinde fiziki hasar olmakla birlikte büsbütün yıkılan bina yok. Hatay Müzesi’nin bir bloku hasarlı; Hatay Kent Müzesi ile Elbistan Müzesi’nde de orta hasar mevcut. Öteki müzelerdeyse fiziki hasar yok denecek kadar az. Müzelerin koleksiyonlarında telafi edilmeyecek bir kayıp yok.
Tumblr media
Elbistan ve Kahramanmaraş müzelerinin yapıtları, Gaziantep Zeugma Müzesi’ne; Hatay Kent Müzesi ile Necmi Asfuroğlu Müzesi’nin yapıtları, güvenlik tedbirleri kapsamında Hatay Arkeoloji Müzesi’ne nakledildi.
Dünyanın en büyük iki mozaik müzesi olan Hatay Arkeoloji Müzesi ve Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi’nde yerde ve duvarda teşhir edilen mozaiklerde rastgele bir hasar yok. Müzelerdeki mozaiklerde tek bir kesim bile yerinden oynamadı.
Dünyanın birinci mağara kilisesi olan Saint Pierre’de sonradan yapılmış etraf duvarında dökülmeler oldu, yepyeni tarihi dokusunda ziyan yok.
Yüzyıllardır ne sarsıntılar gören Nemrut Ören Yeri, bu sarsıntıdan de hasarsız çıktı. Yalnızca Karakuş Tümülüsü’ndeki Kommagene Krallık Ailesi’nin bayanlarına yapılmış anıt mezar sütunu devrildi. Sütunun üstündeki tokalaşma sahnesi eşsiz olduğu için müzeye taşınarak müdafaa altına alındı.
Kommagene Krallığı, Roma, Bizans ve Memlüklerden izler taşıyan Kâhta Kalesi hasar gördü.
Adıyaman’daki Arsemia Ören Yeri, küçük hasarlarla ayakta.
İki kaya üzerine oturtularak hiç harç kullanılmadan yapılan 120 metre uzunluğundaki Cendere Köprüsü hasar görmedi.
Kommagene Krallığı’nın beş büyük kentinden biri olan Perre Antik Kenti de sağlam. Girişteki karşılama merkezinin çatısı hasar gördüğü için süreksiz olarak ziyarete kapalı.
Göbeklitepe hasar görmedi.
Malatya’daki Arslantepe Höyüğü’nün kerpiç duvarları kaymış ve çatı örtüsü çökmüş. Bu narin eser bu büyüklükte bir sarsıntısı çok az bir hasarla atlatmış.
Malatya’da 1224’te yapılan Ulu Cami ve beyaz taşlarından ötürü halk ortasında Sütlü Minare olarak bilinen Osmanlı devrinden kalma Çermik Mescidi sarsıntıda hasar aldı.
Anadolu’nun 14 asırlık birinci mescidi Habibi Neccar büsbütün yıkıldı. Yanındaki hamam çöktü. Habibi Neccar Mescidi, ayağa kaldırma çalışmaları başlatılan birinci yapıtlardan oldu.
Hatay ülkemiz topraklarına katılıncaya kadar meclis olarak kullanılan, 1927 yılında yapılan meclis binası yıkıldı.
Tumblr media
Gaziantep Kalesi’nin güneyindeki kimi burçları yıkıldı.
Tumblr media
Gaziantep’teki 17’nci yüzyılda inşa edilen Şirvani Camisi’nin kubbesi ve duvarı yıkıldı. 
İskenderun’daki İtalyan Latin Katolik Kilisesi’nin ibadet edilen kısmı yıkıldı.
Diyarbakır St. George Kilisesi, girişinde ufak dökülmelerle sarsıntısı atlattı.
Kilis’te hasar gören 47 caminin 21’i tarihi yapı.
Tumblr media
Hatay Meclis Binası
Tumblr media
1927 tarihli bina yıkıldı.
Tumblr media
Habibi Neccar Camisi
0 notes
cantugakkas · 3 years ago
Text
Tarihin izinde: zeugma
2018 yılında iş dolayısıyla gittiğim Gaziantep’te sırf Zeugma Müzesi’ni gezmek için toplantılarımı ve görüşmelerimi çok kısa süreye sıkıştırmıştım. Tabi bütün derdim o meşhur Çingene Kızı’nı görmekti, Çingene Kızı’nı görmeye görmüştüm fakat işin komik tarafı müzenin sadece ilk tarafını gezmişim. 1 Eylül günü misafirlerimi gezdirmek için tekrar Zeugma Müzesi’ni gezdim, bu sefer ise kapanmasına…
Tumblr media
View On WordPress
3 notes · View notes
kadinruhu · 2 years ago
Text
Milliyet Arkeoloji ve İş Sanat'tan Zeugma'da Kültürel Miras Buluşması
Milliyet Arkeoloji ve İş Sanat’tan Zeugma’da Kültürel Miras Buluşması
Milliyet Arkeoloji ve İş Sanat Kültürel Miras Buluşmaları'nın dördüncüsü Gaziantep'te düzenlendi. Etkinlik kapsamında Zeugma Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Kutalmış Görkay'ın eşliğinde Zeugma Mozaik Müzesi ve antik kent ziyareti gerçekleştirildi.   Milliyet Arkeoloji dergisi, kültürel mirasın tanıtılması için çalışmalarına devam ediyor. 18 sayıyı geride bırakan dergi, İş Sanat'la…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
gallipoliguide · 2 years ago
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/ne-afetler-gorduler.html
Ne afetler gördüler
Tumblr media Tumblr media
Depremlerin akabinde Hatay başta olmak üzere tarihi pahaların ağır olduğu bölgenin müzeleri ve ören yerleri hakkında araştırmalar yapıldı ve kamuoyuna duyuruldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıklamalarından sonra Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun ile görüşüp bilgi aldık. “Hasar gören yapılarla ilgili tespitler yapıldıktan sonra ‘Tescilli kültür varlığıdır, müsaadesiz müdahale edilemez’ ihtarları asılarak tek bir taşın bile kaybolmadan orjinal taşların korumasıyla restore edilecekler” diyor Yahya Beyefendi. Umarım en kısa müddette tarihi kıymetlerimizi de restore ederek muhafaza altına almayı başarırız. Yazıyı yazarken gezdiğim, dolaştığım yerlerin artık eskisi üzere olmadığını öğrenmek beni üzerken hasar almayanlar da bir o kadar sevindirdi. En çok memleketimi gezdim ben. Her seferinde beni kendine hayran bıraktı. Her şey olağana döndüğünde vakit geçmeden, dünya değişmeden gidip görün.
Kahramanmaraş merkezli sarsıntılardan etkilenen vilayetlerdeki 29 müzenin kimilerinde fiziki hasar olmakla birlikte büsbütün yıkılan bina yok. Hatay Müzesi’nin bir bloku hasarlı; Hatay Kent Müzesi ile Elbistan Müzesi’nde de orta hasar mevcut. Öteki müzelerdeyse fiziki hasar yok denecek kadar az. Müzelerin koleksiyonlarında telafi edilmeyecek bir kayıp yok.
Tumblr media
Elbistan ve Kahramanmaraş müzelerinin yapıtları, Gaziantep Zeugma Müzesi’ne; Hatay Kent Müzesi ile Necmi Asfuroğlu Müzesi’nin yapıtları, güvenlik tedbirleri kapsamında Hatay Arkeoloji Müzesi’ne nakledildi.
Dünyanın en büyük iki mozaik müzesi olan Hatay Arkeoloji Müzesi ve Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi’nde yerde ve duvarda teşhir edilen mozaiklerde rastgele bir hasar yok. Müzelerdeki mozaiklerde tek bir kesim bile yerinden oynamadı.
Dünyanın birinci mağara kilisesi olan Saint Pierre’de sonradan yapılmış etraf duvarında dökülmeler oldu, yepyeni tarihi dokusunda ziyan yok.
Yüzyıllardır ne sarsıntılar gören Nemrut Ören Yeri, bu sarsıntıdan de hasarsız çıktı. Yalnızca Karakuş Tümülüsü’ndeki Kommagene Krallık Ailesi’nin bayanlarına yapılmış anıt mezar sütunu devrildi. Sütunun üstündeki tokalaşma sahnesi eşsiz olduğu için müzeye taşınarak müdafaa altına alındı.
Kommagene Krallığı, Roma, Bizans ve Memlüklerden izler taşıyan Kâhta Kalesi hasar gördü.
Adıyaman’daki Arsemia Ören Yeri, küçük hasarlarla ayakta.
İki kaya üzerine oturtularak hiç harç kullanılmadan yapılan 120 metre uzunluğundaki Cendere Köprüsü hasar görmedi.
Kommagene Krallığı’nın beş büyük kentinden biri olan Perre Antik Kenti de sağlam. Girişteki karşılama merkezinin çatısı hasar gördüğü için süreksiz olarak ziyarete kapalı.
Göbeklitepe hasar görmedi.
Malatya’daki Arslantepe Höyüğü’nün kerpiç duvarları kaymış ve çatı örtüsü çökmüş. Bu narin eser bu büyüklükte bir sarsıntısı çok az bir hasarla atlatmış.
Malatya’da 1224’te yapılan Ulu Cami ve beyaz taşlarından ötürü halk ortasında Sütlü Minare olarak bilinen Osmanlı devrinden kalma Çermik Mescidi sarsıntıda hasar aldı.
Anadolu’nun 14 asırlık birinci mescidi Habibi Neccar büsbütün yıkıldı. Yanındaki hamam çöktü. Habibi Neccar Mescidi, ayağa kaldırma çalışmaları başlatılan birinci yapıtlardan oldu.
Hatay ülkemiz topraklarına katılıncaya kadar meclis olarak kullanılan, 1927 yılında yapılan meclis binası yıkıldı.
Tumblr media
Gaziantep Kalesi’nin güneyindeki kimi burçları yıkıldı.
Tumblr media
Gaziantep’teki 17’nci yüzyılda inşa edilen Şirvani Camisi’nin kubbesi ve duvarı yıkıldı. 
İskenderun’daki İtalyan Latin Katolik Kilisesi’nin ibadet edilen kısmı yıkıldı.
Diyarbakır St. George Kilisesi, girişinde ufak dökülmelerle sarsıntısı atlattı.
Kilis’te hasar gören 47 caminin 21’i tarihi yapı.
Tumblr media
Hatay Meclis Binası
Tumblr media
1927 tarihli bina yıkıldı.
Tumblr media
Habibi Neccar Camisi
0 notes
anzacdaygallipoli · 2 years ago
Text
Ne afetler gördüler - Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/ne-afetler-gorduler.html
Ne afetler gördüler
Tumblr media Tumblr media
Depremlerin akabinde Hatay başta olmak üzere tarihi pahaların ağır olduğu bölgenin müzeleri ve ören yerleri hakkında araştırmalar yapıldı ve kamuoyuna duyuruldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıklamalarından sonra Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun ile görüşüp bilgi aldık. “Hasar gören yapılarla ilgili tespitler yapıldıktan sonra ‘Tescilli kültür varlığıdır, müsaadesiz müdahale edilemez’ ihtarları asılarak tek bir taşın bile kaybolmadan orjinal taşların korumasıyla restore edilecekler” diyor Yahya Beyefendi. Umarım en kısa müddette tarihi kıymetlerimizi de restore ederek muhafaza altına almayı başarırız. Yazıyı yazarken gezdiğim, dolaştığım yerlerin artık eskisi üzere olmadığını öğrenmek beni üzerken hasar almayanlar da bir o kadar sevindirdi. En çok memleketimi gezdim ben. Her seferinde beni kendine hayran bıraktı. Her şey olağana döndüğünde vakit geçmeden, dünya değişmeden gidip görün.
Kahramanmaraş merkezli sarsıntılardan etkilenen vilayetlerdeki 29 müzenin kimilerinde fiziki hasar olmakla birlikte büsbütün yıkılan bina yok. Hatay Müzesi’nin bir bloku hasarlı; Hatay Kent Müzesi ile Elbistan Müzesi’nde de orta hasar mevcut. Öteki müzelerdeyse fiziki hasar yok denecek kadar az. Müzelerin koleksiyonlarında telafi edilmeyecek bir kayıp yok.
Tumblr media
Elbistan ve Kahramanmaraş müzelerinin yapıtları, Gaziantep Zeugma Müzesi’ne; Hatay Kent Müzesi ile Necmi Asfuroğlu Müzesi’nin yapıtları, güvenlik tedbirleri kapsamında Hatay Arkeoloji Müzesi’ne nakledildi.
Dünyanın en büyük iki mozaik müzesi olan Hatay Arkeoloji Müzesi ve Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi’nde yerde ve duvarda teşhir edilen mozaiklerde rastgele bir hasar yok. Müzelerdeki mozaiklerde tek bir kesim bile yerinden oynamadı.
Dünyanın birinci mağara kilisesi olan Saint Pierre’de sonradan yapılmış etraf duvarında dökülmeler oldu, yepyeni tarihi dokusunda ziyan yok.
Yüzyıllardır ne sarsıntılar gören Nemrut Ören Yeri, bu sarsıntıdan de hasarsız çıktı. Yalnızca Karakuş Tümülüsü’ndeki Kommagene Krallık Ailesi’nin bayanlarına yapılmış anıt mezar sütunu devrildi. Sütunun üstündeki tokalaşma sahnesi eşsiz olduğu için müzeye taşınarak müdafaa altına alındı.
Kommagene Krallığı, Roma, Bizans ve Memlüklerden izler taşıyan Kâhta Kalesi hasar gördü.
Adıyaman’daki Arsemia Ören Yeri, küçük hasarlarla ayakta.
İki kaya üzerine oturtularak hiç harç kullanılmadan yapılan 120 metre uzunluğundaki Cendere Köprüsü hasar görmedi.
Kommagene Krallığı’nın beş büyük kentinden biri olan Perre Antik Kenti de sağlam. Girişteki karşılama merkezinin çatısı hasar gördüğü için süreksiz olarak ziyarete kapalı.
Göbeklitepe hasar görmedi.
Malatya’daki Arslantepe Höyüğü’nün kerpiç duvarları kaymış ve çatı örtüsü çökmüş. Bu narin eser bu büyüklükte bir sarsıntısı çok az bir hasarla atlatmış.
Malatya’da 1224’te yapılan Ulu Cami ve beyaz taşlarından ötürü halk ortasında Sütlü Minare olarak bilinen Osmanlı devrinden kalma Çermik Mescidi sarsıntıda hasar aldı.
Anadolu’nun 14 asırlık birinci mescidi Habibi Neccar büsbütün yıkıldı. Yanındaki hamam çöktü. Habibi Neccar Mescidi, ayağa kaldırma çalışmaları başlatılan birinci yapıtlardan oldu.
Hatay ülkemiz topraklarına katılıncaya kadar meclis olarak kullanılan, 1927 yılında yapılan meclis binası yıkıldı.
Tumblr media
Gaziantep Kalesi’nin güneyindeki kimi burçları yıkıldı.
Tumblr media
Gaziantep’teki 17’nci yüzyılda inşa edilen Şirvani Camisi’nin kubbesi ve duvarı yıkıldı. 
İskenderun’daki İtalyan Latin Katolik Kilisesi’nin ibadet edilen kısmı yıkıldı.
Diyarbakır St. George Kilisesi, girişinde ufak dökülmelerle sarsıntısı atlattı.
Kilis’te hasar gören 47 caminin 21’i tarihi yapı.
Tumblr media
Hatay Meclis Binası
Tumblr media
1927 tarihli bina yıkıldı.
Tumblr media
Habibi Neccar Camisi
0 notes
gallipolidaytours · 2 years ago
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/ne-afetler-gorduler.html
Ne afetler gördüler
Tumblr media Tumblr media
Depremlerin akabinde Hatay başta olmak üzere tarihi pahaların ağır olduğu bölgenin müzeleri ve ören yerleri hakkında araştırmalar yapıldı ve kamuoyuna duyuruldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıklamalarından sonra Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun ile görüşüp bilgi aldık. “Hasar gören yapılarla ilgili tespitler yapıldıktan sonra ‘Tescilli kültür varlığıdır, müsaadesiz müdahale edilemez’ ihtarları asılarak tek bir taşın bile kaybolmadan orjinal taşların korumasıyla restore edilecekler” diyor Yahya Beyefendi. Umarım en kısa müddette tarihi kıymetlerimizi de restore ederek muhafaza altına almayı başarırız. Yazıyı yazarken gezdiğim, dolaştığım yerlerin artık eskisi üzere olmadığını öğrenmek beni üzerken hasar almayanlar da bir o kadar sevindirdi. En çok memleketimi gezdim ben. Her seferinde beni kendine hayran bıraktı. Her şey olağana döndüğünde vakit geçmeden, dünya değişmeden gidip görün.
Kahramanmaraş merkezli sarsıntılardan etkilenen vilayetlerdeki 29 müzenin kimilerinde fiziki hasar olmakla birlikte büsbütün yıkılan bina yok. Hatay Müzesi’nin bir bloku hasarlı; Hatay Kent Müzesi ile Elbistan Müzesi’nde de orta hasar mevcut. Öteki müzelerdeyse fiziki hasar yok denecek kadar az. Müzelerin koleksiyonlarında telafi edilmeyecek bir kayıp yok.
Tumblr media
Elbistan ve Kahramanmaraş müzelerinin yapıtları, Gaziantep Zeugma Müzesi’ne; Hatay Kent Müzesi ile Necmi Asfuroğlu Müzesi’nin yapıtları, güvenlik tedbirleri kapsamında Hatay Arkeoloji Müzesi’ne nakledildi.
Dünyanın en büyük iki mozaik müzesi olan Hatay Arkeoloji Müzesi ve Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi’nde yerde ve duvarda teşhir edilen mozaiklerde rastgele bir hasar yok. Müzelerdeki mozaiklerde tek bir kesim bile yerinden oynamadı.
Dünyanın birinci mağara kilisesi olan Saint Pierre’de sonradan yapılmış etraf duvarında dökülmeler oldu, yepyeni tarihi dokusunda ziyan yok.
Yüzyıllardır ne sarsıntılar gören Nemrut Ören Yeri, bu sarsıntıdan de hasarsız çıktı. Yalnızca Karakuş Tümülüsü’ndeki Kommagene Krallık Ailesi’nin bayanlarına yapılmış anıt mezar sütunu devrildi. Sütunun üstündeki tokalaşma sahnesi eşsiz olduğu için müzeye taşınarak müdafaa altına alındı.
Kommagene Krallığı, Roma, Bizans ve Memlüklerden izler taşıyan Kâhta Kalesi hasar gördü.
Adıyaman’daki Arsemia Ören Yeri, küçük hasarlarla ayakta.
İki kaya üzerine oturtularak hiç harç kullanılmadan yapılan 120 metre uzunluğundaki Cendere Köprüsü hasar görmedi.
Kommagene Krallığı’nın beş büyük kentinden biri olan Perre Antik Kenti de sağlam. Girişteki karşılama merkezinin çatısı hasar gördüğü için süreksiz olarak ziyarete kapalı.
Göbeklitepe hasar görmedi.
Malatya’daki Arslantepe Höyüğü’nün kerpiç duvarları kaymış ve çatı örtüsü çökmüş. Bu narin eser bu büyüklükte bir sarsıntısı çok az bir hasarla atlatmış.
Malatya’da 1224’te yapılan Ulu Cami ve beyaz taşlarından ötürü halk ortasında Sütlü Minare olarak bilinen Osmanlı devrinden kalma Çermik Mescidi sarsıntıda hasar aldı.
Anadolu’nun 14 asırlık birinci mescidi Habibi Neccar büsbütün yıkıldı. Yanındaki hamam çöktü. Habibi Neccar Mescidi, ayağa kaldırma çalışmaları başlatılan birinci yapıtlardan oldu.
Hatay ülkemiz topraklarına katılıncaya kadar meclis olarak kullanılan, 1927 yılında yapılan meclis binası yıkıldı.
Tumblr media
Gaziantep Kalesi’nin güneyindeki kimi burçları yıkıldı.
Tumblr media
Gaziantep’teki 17’nci yüzyılda inşa edilen Şirvani Camisi’nin kubbesi ve duvarı yıkıldı. 
İskenderun’daki İtalyan Latin Katolik Kilisesi’nin ibadet edilen kısmı yıkıldı.
Diyarbakır St. George Kilisesi, girişinde ufak dökülmelerle sarsıntısı atlattı.
Kilis’te hasar gören 47 caminin 21’i tarihi yapı.
Tumblr media
Hatay Meclis Binası
Tumblr media
1927 tarihli bina yıkıldı.
Tumblr media
Habibi Neccar Camisi
0 notes
habergecesi · 2 years ago
Text
Milliyet Arkeoloji ve İş Sanat'tan Zeugma'da Kültürel Miras Buluşması
Milliyet Arkeoloji ve İş Sanat’tan Zeugma’da Kültürel Miras Buluşması
Milliyet Arkeoloji ve İş Sanat Kültürel Miras Buluşmaları'nın dördüncüsü Gaziantep'te düzenlendi. Etkinlik kapsamında Zeugma Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Kutalmış Görkay'ın eşliğinde Zeugma Mozaik Müzesi ve antik kent ziyareti gerçekleştirildi.   Milliyet Arkeoloji dergisi, kültürel mirasın tanıtılması için çalışmalarına devam ediyor. 18 sayıyı geride bırakan dergi, İş Sanat'la…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
listemakale · 2 years ago
Text
Milliyet Arkeoloji ve İş Sanat'tan Zeugma'da Kültürel Miras Buluşması
Milliyet Arkeoloji ve İş Sanat’tan Zeugma’da Kültürel Miras Buluşması
Milliyet Arkeoloji ve İş Sanat Kültürel Miras Buluşmaları'nın dördüncüsü Gaziantep'te düzenlendi. Etkinlik kapsamında Zeugma Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Kutalmış Görkay'ın eşliğinde Zeugma Mozaik Müzesi ve antik kent ziyareti gerçekleştirildi.   Milliyet Arkeoloji dergisi, kültürel mirasın tanıtılması için çalışmalarına devam ediyor. 18 sayıyı geride bırakan dergi, İş Sanat'la…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes