#Liradan
Explore tagged Tumblr posts
Text
Kıdem tazminatı tavanı, yaşlılık ve engelli aylıkları da değişti! İşte yeni ücretler
Kıdem tazminatı tavanı, yaşlılık ve engelli aylıkları da değişti! İşte yeni ücretler Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023'ün son enflasyon rakamlarını bugün açıkladı. Buna göre enflasyon aralıkta yüzde 2,93 artarken, yıllık bazda ise yüzde 64.77'ye çıktı. Böylece SSK ve BağKur emeklilerinin zam oranı yüzde 37.5, memur ve memur emeklilerinin ise yüzde 49.25 oldu. Memur zammıyla birlikte kıdem tazminatı tavanı, yaşlılık ve engelli aylıkları da belli oldu. İşte kalem kalem yeni ücre... Devamı ve Detaylar için https://www.kamuweb.com/ekonomi/kidem-tazminati-tavani-yaslilik-ve-engelli-ayliklari-da-degisti-iste-yeni-ucretler.html?feed_id=62427 memur alımı kamu personel alımı
0 notes
Text
arkadaş gidelim diye güzel tiyatro linkleri atıyor, fiyatlarına bakıp ağlıyorum
#bir attığı 200 liradan başlıyordu dedim aaa güzel#sonra baktım düzgün koltuklar 700 falan............................................#aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
2 notes
·
View notes
Text
ben lise donemimdeki fiyatları simdikiyle karsilastirip sok olmamaliyim ya o yasta degilim
#25 liraya sinema + hamburger yapiyoduk ya NASİL#sinemaya giderken de asla dusunmuyodum zaten fiyatini#simdi 90 liradan asagi degil biletler aq#bi de 12. sinifta her haftasonu dershaneden sonra tavuk dunyasina gidiyoduk 23 liraydi menuler#inanilmaz ya su an 23 liraya bi kutu sakiz bi de su alabilirim#VE SADECE 4 SENE ONCESİ
3 notes
·
View notes
Text
🤔🤔🤔🤔
Hastanede serum yerken fotoğraf çekip kendini merak ettirmek adına foto paylaşanlar🙄🙄
-Hacca umreye gidip kıblesi olan Kabeyi arkasına alıp foto paylaşanlar...🙄🙄🙄
Bak gezip yiyoruz diye gösteriş olsun diye yediğini paylaşanlar,🙄🙄🙄🙄
Dostluk pozları verip birbirinin kuyusunu kazanlar,🙄🙄🙄
Sırf süs yapıcam diye 4.000 liralık telefon 500 liralık saat 300 liralık ayakkabı almasına rağmen cebinde hiçbir zaman 150 liradan fazlası veya hiç parası olmayanlar🙄🙄🙄
Hava atıcam diye 150.000 liralık araba alıp sürekli benzin ışığı yananlar🙄🙄🙄
Para önemli değil yeter ki seveyim diyip cebi boşalınca anlaşamıyoruz ayağına ayrılık yaşatanlar 🙄🙄🙄
Paran olunca dost olup bitince selamı sabahı kesenler🙄🙄🙄🙄
Sanal ortamda mafya babası gibi atıp tutup yüzyüze tavuk kesilen yandan cakma delikanlılar😏😏😏😏😏
Sizce ben nasıl biriyim diye paylaşım yapanlar her gün sanal alemde olmasına rağmen ben geldim beni merak ettiniz mi diye boy boy fotoğraf atanlar 🙄🙄
Yüzüne öl desen ölürüm diyip sırtını dönünce ölmesi için her lafı eden iki suratlılar🙄🙄🙄🙄
Onun kocası bunu almış , onun karısı şunu yapmış diyen ve hep daha fazlasını isteyen azla yetinmeyi bilmeyen insan kılıklılar🙄🙄🙄
Lütfen bitin artık bi zahmet
Cok sıkıldık artık..🙄🙄🙄🙄....
95 notes
·
View notes
Text
"Öyle bir gülüşü var ki; balık görse unutmaz, kelebek görse ömrü uzar. Öyle bir gülüşü var ki; yaza çevirir kışları, papatyadan taç giyer iklimim.. Öyle bir gülüşü var ki; sanırsın uzaya ilk roketi yollamışız, sanırsın eriğin kilosu 1 liradan ucuz, sanırsın ki güzelliği yedi cihana ibret olsun diye yaratılmış.. Öyle bir gülüşü var ki; görünce gökkuşağında sekizinci renk çıkıyor. Öyle bir gülüşü var ki; sanırsın mevsim hep bahar.. Öyle bir gülüşü var ki; sanırsın Türkiye dünya kupasını kazanmış.. Lisede son iki dersin beden olduğunu öğrenmek gibi, avuçlarındaki kuşları gökyüzüne bırakmak gibi.. Öyle bir gülüşü var ki; kahve gibi.. Bir kez bakınca, hatırını ödemek için kırk yıl yanında olmayı istemek gibi..."
-Ahmet Demir
#güzel sözler#kitap alintilari#güzel alıntılar#kitap sözü#kitap alıntısı#alıntı#aşk#aşka dair#ayçöreği
14 notes
·
View notes
Text
babası küçük Engin'e sormuş
+ büyüyünce ne olacaksın oğlum
- hiç bişi
+ senden bi b.k olmaz zaten de ne yiyip içeceksin çocuk
- hakaret yiycem
komik ama gerçek. Cemal Enginyurt vb şahıslar kendilerine edilen hakaret davalarını ekmek kapısına çevirmiş. bu işi meslek edinen avukatlar da cabası
bu adamın (küfür etmiycem) tanesi 40 bin liradan 11 bin davası varmış. düşünsenize 11000 x 40000
sıralama şöyle
Cemal Enginyurt: 11 bin
Barış Atay: 10 bin
Levent Üzümcü: 5 bin
Can Ataklı: 4 bin
İlyas Salman: 4 bin
Berna Laçin: 2 bin
Ümit Özdağ: 2 bin
11 notes
·
View notes
Text
Euro / TL'nin 22 yıllık değişimi:
1 liradan 2 liraya : 7 senede çıkmış
2 liradan 4 liraya : 9 senede çıkmış
4 liradan 8 liraya : 3 senede çıkmış
8 liradan 16 liraya : 2 senede çıkmış
16 liradan 33 liraya: 21 ayda çıkmış
24 notes
·
View notes
Text
Olimpiyat demek, atletizm, yüzme ve jimnastik demektir.
Atletizmde nal toplamayacaksın. Herkesin ne kadar sürede koştuğunu biliyorsunuz. O sürede koşamıyorsan o piste çıkmayacaksın.
Güreşte ağırlığının iki katını kaldırıp künde atamıyorsan mindere çıkmayacaksın.
Altı dakikada gardın düşüyorsa, yumrukların rakibini sarsmıyorsa ringe çıkmayacaksın.
Teknik, taktik, kondisyon, güç olarak her gün bir işçi gibi sekiz saat çalışmayan sporcuyu yarışmalara sokmayacaksın. Bir yıl yat yarışmalara bir kaç ay önceden kamp yaparak hazırlanılmaz.
En çok madalya kazanan ülkeler listesine bakın en çok altın alan ülkeler Bilgi, bilim, teknoloji, kültür ve sanat üreten zengin ve güçlü ülkeler.
İnsanlar çöplüklerden yiyecek topluyorsa o ailelerin çocukları spor yapamaz. Alt yapı olmadan sporda başarı olamaz. Yeterli sayıda antrenör ve uzman öğretici olmadan sporcu yetişmez. Daha yüzlerce madde sayabiliriz. Sporcu küçük yaşta tespit edilir ve yıllar süren bir çalışma ile hazırlanır. Bizde ise bir yıl yat yarışmaya 3 ay kala kampla hazırlan böyle saçma bir şey olamaz. Her gün bir işçi gibi 8 saat çalışacaksın. İnsan açken, gelecek endişesi yaşarken nasıl spor yapacak. Spor masrafı çok yüksek bir uğraştır. özel beslenme ister. Özel kıyafet ister. Özel malzeme ister. Okçuluk sporu yapıyım desen profesyonel bir yay 50 bin liradan başlıyor....
Spor artık önce ahlak, sonra bilim, sonra disiplin, sonra çok çalışmak, çalışmak, çalışmak, her saat çalışmak.
9 notes
·
View notes
Text
Türkiye’de söyle boktan bir şey var
Bir ara herkes yurt dışından telefon alıyordu Gürcistan zart zurttan bu amk YouTuberları şu kadar kâr ettik zart zurt dediler 1K olan telefon kaydetme ücreti 30 bin oldu
Bir ara herkes Yunanistan’a gidiyoruz Türkiye’den ucuz Yunanistan’a gidin zart zurt dediler yurt dışına çıkma pulu 150 liradan 1500 lira oldu
Gece gece aklıma bu geldi amk
11 notes
·
View notes
Text
PARAFİKS - GOLD
Sera inşaatının maliyeti, genel giderleri etkileyen çeşitli faktörlere bağlı olarak önemli ölçüde değişiklik gösterebilir. Bir sera maliyeti belirlemek, yapının büyüklüğü, kullanılan malzemeler, tasarımın karmaşıklığı ve ısıtma ve havalandırma sistemleri gibi ek özellikler gibi çeşitli unsurların dikkate alınmasını içerir. Sera çiftçiliğinin karlılığı nedeniyle giderek daha popüler hale gelmesi, bireylerin güncel sera maliyetleri ve kar oranları hakkında ayrıntılı bilgi aramasına yol açmaktadır. Bireyler, bu maliyet unsurlarını analiz ederek ve potansiyel devlet desteği veya hibe seçeneklerini hesaba katarak, tarımsal amaçlı bir sera inşa etmenin toplam masraflarını tahmin edebilir.
5000 gün adli para cezası ne kadar, bu cezaların verildiği yasal çerçevenin anlaşılmasını gerektirir. Örneğin, TCK 157. maddesi uyarınca basit dolandırıcılıktan suçlu bulunan kişiler hapis cezasına ek olarak 5000 güne kadar adli para cezasıyla da cezalandırılabilecek. Adli para cezası, suçun ağırlığına göre genellikle 1000 ile 5000 gün arasında değişen, belirlenen sayıda tam günün bir günü olarak tanımlanır. Bazı durumlarda, belirli yasa veya yönetmelikler kapsamında 20 milyar liradan 40 milyar liraya kadar ağır para cezaları verilebiliyor ve bu da bazı yasal ihlallerin önemli mali sonuçlarını daha da vurguluyor.
Ahşap ev maliyeti tahmin ederken, toplam masrafları etkileyebilecek çeşitli faktörler devreye girer. Bir ahşap evin 2024 yılındaki mevcut metrekare maliyeti, yapının büyüklüğüne ve kalitesine bağlı olarak genellikle 5.000 ila 10.000 TL arasında değişmektedir. Evin tarzı ve tasarımı, kullanılan malzemelerin kalitesi ve ek ithalat maliyetleri gibi faktörler de ahşap bir evin inşasının genel maliyetini etkileyebilir. Bireyler, bu değişkenleri dikkatlice göz önünde bulundurarak ve kapsamlı bir maliyet analizi yaparak, ahşap bir ev inşa etmenin fizibilitesi ve bütçelemesi konusunda bilinçli kararlar alabilirler.
487 notes
·
View notes
Text
"Alıntı" Haydar Köse...
Diyanet İşleri Başkanlığı, 130 bin imamı (eşleriyle birlikte) günlüğü 920 liradan, antlaşma yaptıkları 5 yıldızlı otellerde bir haftalık tatile gönderiyor..!
Ülke ekonomik buhran içinde, yoksulluk ve işsizlik diz boyu..
Pandemi de küçük esnafa yapılmayan yardımın parasıyla, imamlara süper lüx tatil yaptırılıyor..
Anlaşma yapılan otellerin sahibi de kimmiş yahu diye sorarsanız.?
TBMM eski başkanı, Atatürk'e kin ve nefret kusan İsmail Kahraman.!!
Şimdi, maaşlarımızdan kesilen vergiler, alışverişlerde ödediğimiz KDV'ler, ÖTV'lerin bu ''the imams holiday'' için harcanacak. Gidecek parayı bir hesaplayalım..
920 X 7 = 6.440 TL (bir imam için)
920 X 7 = 6.440 TL (bir imam eşi için)
130.000 imam X 12.880 TL = 1.674.440.000 TL...
Bir milyar, altıyüz yetmişdört milyon, dörtyüz bin LİRA..
Söylenecekler bu kadar.. Şimdi dağılabilirsiniz..!!
31 notes
·
View notes
Text
Zaman alacak biliyorum ama eğer öğrenebilirseniz kazanılan bir liranın, bulunan beş liradan daha değerli olduğunu öğrenin.
Belki kirdiginiz üç beş kalbin kazandığıniz bir kalpten de daha değerli olduğunu anlarsınız o vakit...
7 notes
·
View notes
Text
Bu fuardaki çalışanlar çok güler yüzlüydü lan kitap aldığım stantlarda ya da sadece baktığımda bile çalışanlarla konuştum sonuç yayınları stantındaki kadından öneri aldım tyt konusunda ben 10.sınıfım kadın da şimdiden tyt ye başlamam gerektiğini falan söyledi işler yayın evi standındaki bi adam bana göz kırpmıştı ben de baya mutlu olmuştum (orada bir kadın olsa yine mutlu olurdum yanlış anlaşılmasın dkdks) yine işlerin standında mikro orjinal fizik kitabının yazarı vardı onunla konuştum fiziği hiç sevmediğimi de söyledim dkdjsn sonra bir yerde futbol kitap ayraçları vardı oradaki kadınla da ayak üstü sohbet ettim bir de benim birkaç kitabını okuduğum bir yazarla karşılaştım kitaplarını A101den almıştım öylesine ve baya da sevmiştim bugünün de imza günleri olan yazarlara bakmamıştım o kadını görünce baya sevindim konuştum biraz, fotoğraf çekindim bu sürpriz de günümü güzelleştirdi arkadaşımla birbirimize kitap aldık bir de kitap fiyatları baya uygundu benim başka okuldan bir arkadaşım beyaz lekeyi 200e almış ben bülbül kapanını 250ye aldım ciltli, kutulu set ve sayfa sayısı dikkate alınırsa çok iyi bir fiyat bir de Ephesusda seçili kitaplar 50 liraydı içlerinde ateşpare ve solucan serisi de vardı ben bunu öğrendiğimde çoktan param bittiği için alamadım yalancılar ve yabancılar kutulu set alacaktım ama 500 lira diye alamadım aldığım mat test kitabı ise 442 liradan 250ye düştü normalde harbi pahalı olduğunu biliyorum istanbulda yaşayanlar net gitsin
4 notes
·
View notes
Text
İKİ YEMİN BİR KİTAP Yıl 1935, Kuleli Askerî Lisesi yeni mezunlarını vermek üzeredir. Sınavlar bittikten sonra bir aylık iznin ardından yani 30 Ağustos’ta başarılı öğrenciler subay olacaklardır. Tatilin ilk günü, arkadaşları evlerine giderken Fazıl Hüsnü, uzun zamandır biriktirdiği 60 lira ile birlikte Beyazıt’a gider, kitabını basacak bir basımevi aramak için. Matbaaların Bâb-ı Âli’de olduğunu öğrendikten sonra kendisine önerilen bir tanesinin, Aziz Bozkurt Bey’in basımevinin yolunu tutar. Bir arkadaşının şiir kitabını bastırmak istediğini söyler matbaadakilere, pazarlıkla forması 6 liradan 10 formalık bir kitap için 60 liraya kapak baskısı dâhil olarak anlaşırlar. Günlerce gidip gelir, düzeltmeleri yaparken kimi yerlerde şiirleri de değiştirmekteyse de “Arkadaşım Anadolu’da, ben yardım ediyorum bu yüzden.” şeklinde konuşmaya devam eder, utandığından... Tüm bu değişiklikler karşısında hiç sesini çıkarmayan mürettip, kitapların basımı tamamlandıktan sonra birisini uzatarak “Bana bir kitabınızı imzalar mısınız?” diye rica eder. Kitabın kendisinin olduğunu anlamışlardır. Utançtan kıpkırmızı olan Fazıl Hüsnü’nün ilk imzasını attığı bu kitabın kapağında Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Havaya Çizilen Dünya yazmaktadır. 1000 adet basılan kitabı sadece birkaç kitapçıya bırakabilir ama büyük satış arkadaşları tarafından, topçu ve piyade okullarında yapılır, eline de birkaç yüz lira para geçer şairimizin. Günün genç şairleri içinde ismi anılmaya başlanır Dağlarca’nın ve 10 Haziran 1936’da Orhan Selim takma adıyla Nâzım Hikmet, Akşam gazetesinde şunları yazar: “Fazıl Hüsnü’nün kendine gerek iç gerek dış bakımından yol arayan, istidatlı bir şair olduğu muhakkak. Üzerinde durmaya değer vezin denemeleri yapmış. Bence bir ikisinde muvaffak da olmuş. Lisanı hiç de kötü değil. En aksayan yanı şiirlerinin içi. Bir bakıyorsunuz, kendini bu dünyada yapayalnız hissediyor, bedbin. Sonra bir bakıyorsunuz komşusuyla alakadar olacak kadar dünyaya bağlı. Diyeceksiniz ki şairin ruhu muğlaktır, mürekkeptir, bir bakışta dibi görülmeyecek kadar derin ve bazen karanlıktır. Siz istediğinizi deyiniz, bence, şairin ‘ruhu’ ne kadar derin, ‘karanlık’ ve ‘muğlak’ da olsa, dikkat edeceği bir şey vardır: Bu ‘ruhun’ arapsaçı gibi karmakarışık olmaması. Bence bu ‘ruh’ bütün muğlaklığıyla bir mükemmel ahengin, armoninin ‘hesaplı’ seslerini vermelidir. Fazıl Hüsnü Dağlarca inkişaf yolunda. Bakalım, olgunlaştığı vakit dışı kadar içi de aydınlık ve mükemmel olabilecek mi? Bizden bunu beklemek, ondan buna ulaşmak.” Bugün Dağlarca’nın şair olarak ne kadar “olgunlaştığı”nı tartışmak bize düşmez ancak Havaya Çizilen Dünya’nın yayımlanışından biraz geriye giderek şairin neden özellikle mezuniyet gününü kitabın yayımlanması için seçtiğini anlayabiliriz. 1920’li yıllarda, Kayseri’de yaşamaktadır Dağlarca, anne babası ve 5 kardeşiyle birlikte. Akşam yemeklerinden sonra 3 metre uzunluğundaki masanın iki başında anne baba otururken, 6 kardeş de gece yarısına kadar ders çalışırlar. O yıllarda Dağlarca soyadı yoktur ama Fazıl Hüsnü şair olmak hevesindedir. Henüz ilkokul ikinci sınıfa gitmektedir. O gün okulda yazdığı şiiri hemen yanında oturan ablasına gösterir. Şiiri okuyan abla, dirseğiyle kardeşini dürterek “Ne güzel!” der. Bütün bunları babalarından saklamaya çalışsalar da Yarbay Mehmet Fazıl’ın gözünden kaçmaz bu durum ve ak bir kartal gibi uzattığı eliyle defteri alır. Okuduktan sonra deftere şu iki dizeyi yazar: “Bakıyorum kuşlar konmuş hem o dala hem bu dala Ders çalışmaz şiir yazar iki kardeş budala”
Aradan yıllar geçer ve aile bu büyük masa ile birlikte Tarsus’a taşınır. Bir öğlen yemeğinde babası Fazıl Hüsnü’ye “Kuleli’ye gideceksin,” der. Küçük şairimizin dünyası yıkılır. Gözü duvarda asılı duran Kur’anlara gider. Biri büyük biri küçüktür Kur’anların. Küçük olanı alır; hem üstte asılı olduğundan hem de sınavı olduğu günler annesi, elbisesine taktığı için kendisinin saydığından. Üç kez öpüp başına koyduktan sonra “Askeri okula gitmeyeceğim, ozan olacağım,” diye yemin eder. Babası sakince ayağa kalkar, duvarda asılı olan büyük Kur’an’ı alır ve o da üç kez öpüp başına koyduktan sonra “Ben seni askerî okula göndereceğim,” der. Fazıl Hüsnü, çaresizliğini anlar ama eklemeden edemez: “Belki göndereceksin ama benim ozan olmamı önleyemeyeceksin,” der babasına. Yani Dağlarca, subay olduğu gün hem babasının hem de kendisinin yeminini gerçekleştirmiştir. - M. Şeref Özsoy, İki Yemin Bir Kitap (Kitap Hikâyeleri) - Görsel: Benoît Hamet (Fazıl Hüsnü Dağlarca)
#Fazıl Hüsnü Dağlarca#M. Şeref Özsoy#İki Yemin Bir Kitap#Kitap Hikâyeleri#Fazıl Hüsnü#Dağlarca#Şair#Şiir#Edebiyat#Anı#Hatıra#Yürekbalı#Şeref Özsoy#Benoît Hamet#Söz Vermek#Günaydın#Gün
15 notes
·
View notes
Text
Doğu Demirkol'un bir esprisi var. gösteri fiyatını iskendere göre belirliyordu hani
ben de bu ara herşeyin fiyatını beyaz peynire göre belirliyorum
bi gömlek bakıyosun mesela 300~500 lira. peynir ne kadar? 300~500 lira. e o zaman gömlek ucuz lan diyorum
hele elektronik cihazlar büyük ölçüde dolara endeksli olduğu için bedava (Apple tarikatı hariç)
mesela kablosuz kulaklık... Huaewi, Honor, Xiaomi, Anker gayet iyi ürünler. kaç para? 1000 liradan başlıyor. yav 2~3 kilo peynir parası, hemen al
peynir nedir arkadaş. 5 kişilik bir aile kahvaltıda oturup 1 kilo yersin biter
"ekmek bulamayan pasta yesin" misali. özellikle kış aylarında muzun kilo fiyatı ekmeğin kilosundan ucuz
et pahalı muhabbeti döner durur. iyi de 1 inek 15~25 kilo arası süt veriyor, yani 200~300 lira. bu hayvancağızın hayatı pahasına et olarak fiyatı 400~500 lira
geçen bir üretici gündem oldu adam yalvarıyor 400 ton mandalinam ağaçlarda kaldı gelin alın diye. alın yiyin, hayvanlarınıza yedirin diye
ayçiçek yağının fiyatı 3~4 sene önce birden artmaya başladı. berberlerin bile önünde teneke teneke yağ satılır oldu. millet 3~5 teneke alıp stok yapmaya başladı. şimdi bakıyorum hala 3~4 sene önceki fiyat. bu stokçu zihniyete ne güzel oldu
gıda konusunda benim genel felsefem bir şeyin ucuzu varsa ucuzunu almak. hepsi iyi olduğundan değil, hepsi kötü... ucuz bulduğunu yapıştır gitsin
şerefsiz İsrail'e boykota devam edelim. bunun yanında pahalı ürünleri de boykot edelim, almayalım. niye pahalısın sen arkadaş diyelim. seni yiyince daha mı uzun yaşıycaz, günümüz güzel mi geçecek, tokluğumuz daha mı uzun sürecek
elimi kuvvetlendirmek için linke pahalı bir peyaz peynir koymuş olabilirim kabul
27 notes
·
View notes
Text
Allah aşkına dolapta gördüğüm şeye bakın elli liradan indirmiş bi de, indirim yapınca aklımı karıştırdı kerata ya
12 notes
·
View notes