Huzurlu bir hayat istiyorum. Suistimal edilmediğim, korkmadan sırtımı yaslayabileceğim insanlarla, kim daha çok çabaladı yarışı olmadan, anladığım, anlaşıldığım taktiksiz sade bir hayat.
Sıyrıldık düşlerden. İnandık. Kurtulduk boşluklardan. Emin adımlarla yürüdük. Bir daha korkmamak için. Korksak bile tereddüt etmeden yürümek ve yenmek için. İnanıyoruz ve gerçekleştiriyoruz.
Yağmura çok teşekkür ederim
Bu gece yalnızca cesedime yağdı
Bana bir şey olursa diye korktum
Seni birkaç saniye düşünürsem;
Düşünürken üşürsem diye korktum
Oturup siyah portakallar yedim
Oturup korkunç kitaplar okudum
İçimde bir sıkıntı gibi cinayet
İçimde bir sığıntı gibi telaş
İçimde felaket gibi bir merak
Hislerimin uzağına düştüm, şimdi çok üzgünüm
Şimdi çocukluğumun uzağına da düştüm
Daha da düşersem diye korktum
Seni birkaç saniye düşünürsem;
Ay kıvrılırsa diye
Kan kıvranırsa diye
Can sıçrarsa diye ölürken bir yerlere,
Daha da ölürsem diye korktum
Seni birkaç saniye düşünürsem;
Sessem, sersem bir heceysem eğer
Seni bir kelime edersem diye korktum
Seni kötü bir cümlede kullanırsam
Adını söylerken takılırsam, yanlış telaffuz edersem
Böyle bir günah işlersem
Tanrı affeder diye korktum
Yağmura çok teşekkür ederim
Bu gece yalnızca bu şiire yağdı
Sağol aşkım
Sağol kırık kolum, kesik bileğim, kırık yüzüm,
Kesik geleceğim, kırık sonsuzluğum
her şeye rağmen
yağmura bulanmış, güzel bir yazdı
- küçük İskender, bir daha bana benzeme angel
(ağır abiler orkestrası / bir daha bana benzeme angel!)
Her hafta bir kontrol , bilmem suna bakmamiz lazim, ne bileyim baska birsey kontrol etmemiz lazim. Doktorun karsisinda her oturdugumda yeni birsey daha ögreniyorum. insan doktora gitmekten korkarmi, ben artik korkuyorum 😭
Bir sevincin ertesinde kalmış o karakış düşünceler. Hayali sevinç vagonları doluyor gözümüze. İnsanın terk edemediği yalnızlık, yokluk ve daha nicesi delip geçiyor yorgun yüreğini. Bu adını koyamadığı şey ne ki? Orda öylece yoklayıp duruyor. Bir gün yeni bir adım atsa korkuyor. Savrulmaktan hiçbir zaman kurtulamadığı endişeli dar vakitler. Derinliğini çözemediği izler. Çarpa çarpa döven bir uğultu asılı kalıyor aralanmış bir boyut kapısında. Buğulu bir görüntü zihninde kalan. Çıkamadığı kimsesizlik sokakları. Geç kalmışlıkları… Zamanın gerisinden bakıyor her şeye. Yetişemediği hayatın tozları kum saatinde akıp gidiyor.