#Endemik bitkilerin korunması
Explore tagged Tumblr posts
tibbivearomatikbitkiler · 1 year ago
Text
Dünyanın ilk tıbbi ve aromatik OSB'si kuruluyor
Dünyanın ilk tıbbi ve aromatik OSB'si kuruluyor
Tumblr media
#AromatikBitkiBorsası, #AromatikBitkilerinYetiştirilmesi, #BitkiIlaçHammaddeleri, #EndemikBitkiler, #EndemikBitkilerinKorunması, #KınıkOSBAltyapısı, #KınıkOSBYatırımı, #KınıkTarımaDayalıİhtisasOSB, #KınıkTDİOSB, #KınıkTDIOSBHedefler, #KültürBitkileriYetiştiriciliği, #OSBYatırımı, #TıbbiBitkiArGe, #TıbbiBitkiPazarı, #TıbbiBitkiStandardizasyonu, #TıbbiBitkiTicaretBorsası, #TıbbiBitkiÜretimi, #TıbbiVeAromatikBitkiÜrünleriTicareti, #TıbbiVeAromatikBitkiler, #TürkiyeNinBitkiZenginliği, #VahşiBitkiHasadı https://is.gd/27ugOo https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/haberler/dunyanin-ilk-tibbi-ve-aromatik-osbsi-kuruluyor/
Dünyanın ilk tıbbi ve aromatik OSB’si kuruluyor. Kınık Tarıma Dayalı İhtisas OSB’de yatırım hazırlıkları başladı. 1 milyon 250 bin metrekare alanda kurulacak OSB’de ilk etapta Türkiye’deki bitkilerin yaklaşık 150 çeşidi yetiştirilmeye başlanacak.
Dünyanın ve Türkiye’nin ilk ve tek tıbbi ve aromatik bitki üretimi merkezi olan Kınık Tarıma Dayalı İhtisas OSB, tüm yasal süreçleri tamamlayarak yatırımlara başlamaya hazırlanıyor.
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), Bergama Ticaret Odası, Kınık Belediyesi ve İzmir Valiliği’nin katılımının ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de katılımcılar arasında yerini aldığını söyleyen Kınık TDİ OSB Yönetim Kurulu Başkanı Enver Olgunsoy, 3 yıl önce tüzel kişilik kazandıklarını, bölge imar planlarının İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de onay vermesinin ardından tamamlanacağını söyleyerek, yatırımlara başlayacak olmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti.
Kınık TDİ OSB’nin 1 milyon 250 bin metrekare alanda kurulacağını ve bölgede Türkiye’deki endemik, tıbbi ve aromatik bitkilerin şimdilik yaklaşık 150 çeşidinin yetiştirileceğini belirten Olgunsoy, “Kınık TDİ OSB Türkiye’de ve dünyada bir benzeri olmayan, tıbbi ve aromatik bitki üretiminde örnek bir kümelenme alanı olacak. 1/1000, 1/5000, 1/100000 ve nihayet 1/25000 planlarımızı tamamlayıp işe koyuluyoruz.”
Alt yapı çalışmalarına başlıyoruz. Ülkemizin tohum, fide, tıbbi ve aromatik bitki ihtiyacını karşılayacak şekilde yatırım ortamı oluşturarak, tüm ülkeden ve dünyadan bölgeye getirilecek bitkilerden tıbbi ve aromatik ürünler geliştirmeyi hedefliyoruz. Bölgemizde seralar olacak, endemik bitkilerimizin tohumu, fidesi, kendisi yetiştirilecek. Seraların yanında elleçleme amaçlı binalar ve tarıma dayalı sanayiye dönük yapılar yapılacak.
Üretilen bitkilerden uçucu olan olmayan yağlar gibi pek çok tıbbi amaçlı bitkisel ürünler elde edilecek dedi. Sertifikalı tohum üreticileri ile tohum bankalarını geliştirerek iç piyasa ve ihracata katkı sağlayacaklarını söyleyen Olgunsoy, “İzmir’i tıbbi ve aromatik bitkilere yönelik öncü bir kent haline getirerek tüm dünyada bilinen bir merkez haline getirmeyi amaçlıyoruz.
Bölgemizde bu alanda faaliyet gösteren firmalara ve yetiştiricilere kıymetli bir yatırım ortamı oluşturmak istiyoruz. Bölgemize de kapasitemizin iki katı yatırım talebi aldık. Gönül ister ki her talebi değerlendirebilelim ancak kapasitemiz şimdilik talebi karşılamaya müsait değil ancak OSB çevresi genişleme sahası açısından uygun. Bölgemiz tamamlanıp üretime geçtiğinde tıbbi ve aromatik bitki pazarının dünyadaki en önemli bölgesi olacak” dedi.
Türkiye’nin endemik bitkiler yönünden çok zengin bir kaynağa sahip olduğuna dikkat çeken Olgunsoy, “Maalesef endemik bitkilerimizi, tıbbi ve aromatik bitkilerimizi yeterince değerlendiremiyoruz. Bitkilerimizin sadece yüzde 10’luk kısmını değerlendirebiliyoruz. Bu bizim en büyük zenginliğimiz. İşte bu zenginliğimizi OSB’miz sayesinde tüm dünyaya duyurup, dünya pazarlarına açılmayı hedefliyoruz.
Tıbbi aromatik ürünlere son yıllarda inanılmaz bir talep var” dedi. 50 yılı aşkın süredir eczacı olan ve Türkiye’deki aromatik bitkilerin florasını yakından bilen ve inceleyen Olgunsoy, “Türkiye’deki bu floranın çok iyi olduğunu gördüm. Derin araştırmalar yaptım bu konuda. 3 büyük kıtanın birleşiminde olan Türkiye, aromatik bitki açısından zengin bir kaynağa sahip. Türkiye’nin coğrafi konumu bize çok enteresan bir mikro klima sağlıyor. Bu mikro klima dünyanın hiçbir yerinde yok” dedi.
“Vahşi hasada son verilmeli”
Enver Olgunsoy Türkiye’de yıllardır uygulanan vahşi hasat nedeniyle endemik bitkilerin yok olduğunu belirtti. Olgunsoy sözlerini şu şekilde noktaladı: “Vahşi hasadı tamamen bitirip kültür yetiştiriciliğine geçmemiz ve dünyaya bitkilerimizden elde edilen ilaç hammaddelerini satmamız lazım. Kınık TDİ OSB, tıbbi ve aromatik bitki çıktılarının standardizasyonu ve spesifikasyonunu yapacak bir Ar-Ge merkezi olacak. Aslında bu konuda bir borsamızın da olması gerekiyor. Ticaret borsamızla birlikte tıbbi aromatik ürünlerin borsasını oluşturarak OSB’mizde çiftçilerin ne üretebileceğini, kaça satabileceğini belirlemede rol oynamayı amaçlıyoruz.
Kaynak: Dünya.com
0 notes
haberci90-blog · 7 years ago
Text
Kentlerin kaybolan güzellikleri
New Post has been published on https://www.haberci90.com/kentlerin-kaybolan-guzellikleri-10783h.html
Kentlerin kaybolan güzellikleri
KENTLEŞME, turistik tesisler, santrallar, bilinçsiz ağaçlandırma ve çiçeklendirme çalışmaları, orman yangınları, biyokaçakçılık o güzellikleri bir bir hayatımızdan koparıp alıyor. Onlar ki yaşadığımız evrenin en narinleri, baharın doğadaki yeniden uyanışın simgeleri… Farkında değiliz ama nadir görülen o güzelim çiçekler insanların doğayı istilasına karşı topraklarına tutunmaya çalışıyor. Birçoğu da yok olup gidiyor.
Keşfettiği endemik bitkiler literatüre giren hatta şu an bazıları yok olma tehlikesi altında bulunan Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi ve Herbaryum Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Doç. Dr. Hasan Yıldırım’la baharın müjdecisi çiçekleri konuştuk. Yıldırım “Böyle giderse, İzmir’in dağlarında bile çiçekler açamayacak” diyor ve şunları söylüyor:
15 ENDEMİK TEHLİKEDE
“İzmir’de dünyada sadece İzmir’de bulunan ‘nokta endemik’ bitkiler var. Bunlardan son 7 yıl içinde beşini yeni keşfedip dünyaya tanıttık. ‘Nokta endemik’ dediğimizde oldukça kısıtlı dar bir bölgede yayılış gösteren tek lokaliteden bilinen bitkilerden. Örneğin sadece Ödemiş sınırlarında yer alan Bozdağ’a has 13 nokta endemik bitki türü 2 tanede Bozdağ dışında Denizli Bağabadağ’dan bilinen lokal endemik bitki türlerimiz mevcut. Ancak Bozdağ’da geçmişte yapılan kayak pisti, snowbord yolu ve ağaçlandırma çalışmaları bu 15 lokal endemik türümüzü ciddi anlamda yok oluşla yüz yüze bıraktı. Ve bu durum tehlike oluşturmaya devam ediyor.
Ters lale
BİTKİLER STRES ALTINDA
Her yüksek dağın alpinik bölgesi olarak bilinen ağaçsız bölgesine yapılan yanlış ağaçlandırma yamaçlardaki endemik bitkilere zarar veriyor. O bölgedeki ağaçların gölge yapması ve kökleri nedeniyle diğer bitkilerle rekabet içinde olması bu tehlikenin artmasına neden oluyor. Orada bir de ciddi bir hayvan otlatması var. Oradaki bitkiler yaşam mücadelesi veriyor, stres altındalar.
HALK BİLİNÇLİ DEĞİL
Ülkemizdeki en büyük sıkıntı, bu milli zenginliklerimizi tanımamamız ve değerlerini bilmememizden kaynaklı. Bilinçsizce gerçekleştirilen doğa tahribatı bu türlerin çok hızlı bir şekilde yok oluşlarına neden oluyor. Yurtdışında bırakın endemikleri normal bir bitki için bile alanda meydana gelen tahribatlara karşı halk çok duyarlı. Ülkemizde henüz bu bilinç oluşmuş değildir. Halkımız bu bilinçlendirilmiş olsa kaybettiğimiz değerlerin farkına varacak ve doğayı sahiplenecektir. Gelin hep beraber doğamıza, dağlarımıza, çiçeklerimize sahip çıkalım…”
Müge çançiçeği
174 YIL SONRA BULUNDU YANGINA MARUZ KALDI
Doç. Dr. Hasan Yıldırım, yeni keşfedilen türlerin de tehlike altında olduğunu söylüyor:
“2017 sonlarında bilim dünyasına tanıttığımız efe rezenesi’ olarak bilinen ve bilimsel ismi ‘Peucedanum guvenianum’ olan türümüzü Gümüldür ve Menderes arasındaki bölgede keşfettik. Geçen yaz çıkan büyük orman yangını nedeniyle akibeti belli değil. İlk keşfettiğimizde yaklaşık olarak 250 kadar bireye sahipti. Geriye kaç bireyinin kaldığını henüz bilmiyoruz.
Aynı bölgede 1844’te keşfedilen ‘İzmir sığırkuyruğu’ isimli bitkiyi geçen yıl İzmir Biyoçeşitlilik Projesi kapsamında 174 yıl sonra tekrar bulduk. Yangın geçiren alanda yayılış gösterdiği için maalesef bu türün de akibetini bilmiyoruz. Detaylı çalışmalarımız sonucunda bu yıl içerisinde durumalarını netleştirmeye çalışıyoruz.
2013 yılında Kemalpaşa/Mahmut Dağı zirvesinde keşfettiğim ve eşimin adını verdiğim ‘Campaluna mugeana’ bilimsel adı ile bilinen ‘Müge çançiçeği’ isimli nokta endemiğimizin hemen altında rüzgâr enerji santralları (RES) kurulmaya başlandı. Henüz habitatı zarar görmemesine karşın bu RES’lerin sayısı alanda arttırılırsa o küçük yayılış alanı tahrip olacak ve dünyada sadece İzmir’den bilinen bu lokal endemiğimizi maalesef yitireceğiz..
Bornova karşısında yer alan Nif Dağı’nda dünyada sadece buradan bilinen 4 endemik türümüz var. Bu bölgede de aşırı hayvan otlatması mevcut bu durum tahribat yaratmaktadır.”
İzmir sığırkuyruğu
BETON ZEMİN BÜYÜK RİSK
SAHİP olduğu 2 bin 500 bitki türünden 58’i ‘endemik’ olan İstanbul’da hızlı yapılaşma, kente özgü bazı bitki türlerine yaşam alanı bırakmıyor. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Orman Botaniği Anabilim Dalı Başkanı ve Türkiye Ormancılar Derneği Marmara Şubesi Başkanı Prof. Dr. Ünal Akkemik, şunları anlatıyor:
BİTKİLER DE GÖÇ ETTİ
“Buzul ve buzul arası çağlarda kuzeyden güneye ya da tersine yaşanan bitki göçlerinde, bitkilerin yayıldığı en önemli yollardan biri de İstanbul’dur. Bitki göçü sırasında bazı türler bölgede kalıcı olur. Bugün İstanbul’a gelen insanlar, nasıl burada kalıcı olmuşsa bitkiler de kalıcı olmuş.
Tarih boyunca İstanbul’da kumulda yetişen birçok bitki bu alanın dışında yetişemez. Örneğin Kilyos moru, Kilyos peygamberçiçeği, kum incisi gibi sadece kumulda yetişen bitkiler vardır. Sultan pelemiri, nadir, endemik bir bitki olup, sadece Başakşehir tarafında yetişmektedir.
Endemiklerden ikisi Aydos çiğdemi, Aydos Dağı çevresinde, İstanbul madımağı da sadece Maltepe Hastanesi bahçesi ve çevresindeki doğal kısımlarda olup tehlike altındadır. Adında İstanbul geçen 6 tür bulunmaktadır. Bunlar, İstanbul nazendesi, İstanbul kardeleni, İstanbul kekiği, İstanbul düğünçiçeği, İstanbul üçgülü, İstanbul madımağı.
Kilyos moru
KİLYOS MORU, DÜĞMESİ
Kentin ismini taşıdığı gibi, semtinin ismiyle de anılan bitkiler var. Ümraniye çiğdemi, Riva sığırkuyruğu, Kilyos düğmesi, Kilyos moru, Kadıköy çiğdemi, Kilyos peygamber çiçeği, Aydos çiğdemi gibi. Bu bitkilerin en büyük düşmanı yapılaşma. Yapılaşmanın da etkisiyle rekabet gücü yüksek ve istilacı türler daha geniş alanlara yayılıyor. Örneğin karahindiba türleri, yapışkan otu, yavşanotu, kaldırım kenarları, arsalar ve parklarda yayılıyor. Buna karşın, Kadıköy çiğdemini, artık Kadıköy’de görmek mümkün değil. Ancak doğal kalmış ve insan etkisinden uzak olan Elmalı Baraj havzasında görülebiliyor. Sadece kentte değil, ülke genelinde bitki tanıma konusunda iyi olduğumuzu söyleyemeyiz.
KORUNMAYI ALINMALI
Ormanlar ve İstanbul’un doğal alanlarının, ‘tabiat parkı’ adı altında piknik alanına dönüştürülmesi ve bu alanlarda beton zeminlerin kullanılması bitki türleri açısından risk. Endemik bitki türlerini koruyabilmek için öncelikle bu türlerin doğal yaşam alanlarının korunması gerek. Örneğin sultan pelemiri, sadece Başakşehir’de olup yoğun bir yapılaşma baskısı altında. Buradaki yayılış alanları, etrafı çevrilerek korunmalı. İstanbul nazendesi, İstanbul’un kuzeyindeki orman kenarı ve yollar arasında görülmekte olup, yoğun insan etkisi altındadır. Bunların bulunduğu bazı alanlar tespit edilerek korunmaya alınmalıdır. Kumullar, endemik bitkilerin en yoğun olduğu yerlerden biridir. Yer yer kumulların korunması gereklidir. Diğer yandan İstanbul’un doğasındaki en hassas bitki gruplarından biri de orkidelerdir. Bunlar sadece doğal alanlarda yaşayabildiğinden herhangi bir insan müdahalesi, yayılış alanına zarar vermektedir. Bunların da bulunduğu kısımlar insan müdahalesinden uzak tutulmalıdır.”
0 notes
yenicagri · 8 years ago
Text
Baraj suları altında kalacak 8 endemik tür koruma altında
Baraj suları altında kalacak 8 endemik tür koruma altında
YALOVA –  Yalova‘nın Altınova ilçesinde yapılacak Karadere Barajında su altında kalacak endemik 8 bitki türü başka bölgeye taşınarak koruma altına alındı. Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünce ülke genelinde yatırımı planlanan baraj ve göl alanı altında kalacak risk altındaki tıbbi, aromatik ekonomik değeri olan endemik, lokal ve nesli tehlikedeki bitkilerin korunması kapsamında Yalova’da…
View On WordPress
0 notes
my-umutsevinc-blog · 8 years ago
Photo
Tumblr media
Coğrafya, botanik, sınıf öğretmenliği dallarında öğrenim gören üniversitelilerin ve lise öğretmenlerinin gereksinimleri dikkate alınarak hazırlanan bu yayın, dizinin ikinci kitabıdır. Ülkemiz bitki örtüsü, büyük bir özgünlük, korunması gereken bir varsıllık sergiler. İzmir'den Iğdır'a; Anamur'dan Sinop'a; Kırklareli'nden Hakkari'ye; Datça'dan Hopa'ya yapılacak bir yolculuk bize bu konuda fikir verebilir. Maki ve garig topluluklarından bozkır bitkilerine; kızılçam ormanlarından tuzlu bataklıklara değin, Avrasya'nın tüm bitki örtüsü, yükselti basamaklarına göre çeşitli ağaçlar, otlar, çalılar, göz önüne serilir. Türkiyemiz relikt (kalıntı) ve endemik (yerli, yalnız oraya özgü) bitkiler açısından da üstün özelliklere sahiptir. Ancak, turizmde ortaya çıkan gelişmeler, kentleşme, konut sitelerinin çoğalması, çayların susuzlaşması, akarsuların akmaz olması, her koya HES yapma isteği, barajlar ve ortaya çıkan yapay göller, sanayi tesislerinin büyümesi, ulaşımın kolaylaşması için özellikle kara yollarının genişletilmesi zorunluluğu, orman ve anız yangınları, her ile havalimanı yapma isteği, kıyılarda liman ve petrol damıtmevleri, depolar...doğal bitki örtüsüne zarar vermekte; sonuçta birçok bitki ortadan çekilmektedir. Toprak aşınımı (su ve rüzgâr erozyonu), ilkel ve yanlış tarım yöntemleri, verimsiz ve baskıcı hayvan yetiştirme çalışmaları ve bunlara bağlı olarak ilerleyen bitkisizleşme, doğal ortam yozlaşması da gündemdeki yerini koruyan sorunlardandır. Kitapta, her bölüme okuma parçaları eklenmiştir. Özenle seçilen bu bölümler okuma isteğini artıracak, konunun daha iyi öğrenilmesini sağlayacaktır.
0 notes
tibbivearomatikbitkiler · 9 months ago
Text
Türkiye'de Nesli Tükenen Bitkiler
Türkiye'de Nesli Tükenen Bitkiler
Tumblr media
#BitkiBiyolojisi, #BitkiÇeşitleri, #BitkiÇeşitliliği, #BitkiEkolojisi, #BitkiKaybı, #BitkiKoruma, #BitkiTürleri, #BitkiTürlerininKorunması, #Biyoçeşitlilik, #BiyoçeşitlilikKoruma, #BiyolojikÇeşitlilik, #Biyosfer, #ÇevreBilinci, #DoğaKoruma, #DoğalHabitatlar, #DoğalKaynaklar, #DoğalYaşam, #EkolojikÇeşitlilik, #EkolojikDenge, #Ekosistemler, #EndemikBitkiler, #Flora, #HabitatKaybı, #HabitatTahribatı, #HabitatYokOlması, #KorumaAltınaAlmak, #NesliTükenenBitkiler, #TehditAltında, #Türkiye https://is.gd/YXxsWb https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/turkiyede-nesli-tukenen-bitkiler/
Türkiye’de nesli tükenen bitkiler ile ilgili bir çok araştırma yapılmakta ve Türkiye, biyoçeşitlilik açısından zengin bir ülke olmasına rağmen, doğal yaşam alanlarının azalması, habitat kaybı, iklim değişikliği ve insan faaliyetleri gibi faktörler nedeniyle bazı bitki türlerinin nesli tehdit altındadır. Bu bitkiler, nadir bulunan ve koruma altına alınması gereken önemli türler arasındadır. Türkiye’de nesli tükenen bitkilerin belirlenmesi ve korunması, biyoçeşitliliğin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşır.
Türkiye’de nesli tükenen bitkilerin birçoğu endemik türlerdir, yani sadece Türkiye’ye özgüdürler ve dünya genelinde başka bir yerde bulunmazlar. Bu endemik bitkilerin nesli tükenme riski, habitat kaybı ve bölgesel olarak azalan popülasyonlar nedeniyle artmaktadır. Özellikle tarım, kentleşme, endüstriyel faaliyetler ve ormansızlaşma gibi insan faaliyetleri, birçok bitki türünün doğal yaşam alanlarını tehdit etmektedir.
Bazı nesli tükenen bitki türleri arasında orkide çeşitleri, anemonlar, lalalar ve nergisler gibi çiçekler bulunmaktadır. Bu bitkiler genellikle özel ekosistemlerde, dağlık bölgelerde veya sulak alanlarda yetişirler ve doğal olarak korunmaları gereken hassas habitatlarda bulunurlar. Ancak, tarım alanlarının genişlemesi, ormansızlaşma ve kentsel gelişim gibi faktörler, bu bitkilerin yaşam alanlarını daraltmakta ve nesillerinin tehlikeye girmesine neden olmaktadır.
İlginizi çekebilir: Nesli Tükenmiş Bitki Türlerini Yeniden Keşfetti!
Nesli tükenen bitkilerin korunması için çeşitli önlemler alınmaktadır. Bunlar arasında habitat restorasyonu, koruma alanlarının oluşturulması, yasadışı avlanmanın ve bitki toplamanın önlenmesi, endemik türlerin izlenmesi ve bilimsel araştırmaların desteklenmesi yer alır. Ayrıca, toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi ve yerel halkın katılımı da koruma çabalarının başarılı olması için önemlidir.
Türkiye’de nesli tükenen bitkilerin korunması, biyoçeşitliliğin sürdürülebilirliği ve ekosistemlerin sağlığı için kritik bir öneme sahiptir. Bu bitkilerin yok olması, doğal yaşamın dengesini bozabilir ve ekosistemlerde çeşitliliği azaltabilir. Bu nedenle, yerel ve ulusal düzeyde alınacak koruma önlemleri, Türkiye’nin biyoçeşitliliğini korumak ve gelecek nesillere aktarmak için hayati öneme sahiptir.
Kardelen (Galanthus elwesii): Türkiye’nin kuzey ve batı bölgelerinde yaygın olarak bulunan kardelen, soğuk iklimlerde yetişen endemik bir bitkidir. Ancak, aşırı otlatma, habitat kaybı ve kaçak bitki toplama gibi faktörler nedeniyle nesli tehdit altındadır.
Porsuk (Rhododendron ponticum): Karadeniz bölgesinde doğal olarak yetişen porsuk, yaprak dökmeyen ve çiçekli bir çalı türüdür. Ormanlık alanlarda ve yaylalarda sıklıkla görülürken, ormansızlaşma ve tarım faaliyetleri nedeniyle habitatı daralmış ve nesli tehlikeye girmiştir.
Anadolu Yaban Gülü (Rosa canina subsp. anatolica): Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde yaygın olan bu yaban gülü türü, kırmızı meyveleriyle bilinir. Ancak, tarım alanlarının genişlemesi ve kentsel gelişim nedeniyle doğal yaşam alanları azalmış ve nesli tehdit altına girmiştir.
Gümüş Çalı (Salix acutifolia): Akarsu kenarlarında ve nemli habitatlarda yetişen gümüş çalı, sulak alanların tahrip edilmesi ve tarım faaliyetleri nedeniyle nesli tehlike altındadır. Bu türün nadir bulunması ve özel yaşam alanlarına olan gereksinimi, korunmasını önemli kılar.
İncir (Ficus carica subsp. sylvatica): Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinde yaygın olan bu incir türü, orman yangınları ve ormansızlaşma nedeniyle habitat kaybı yaşamaktadır. Yabani incir ağaçlarının nesli tehdit altında olup olmadığına dair detaylı araştırmalar devam etmektedir.
Daha fazla bilgi: Dünyada ve Türkiye’de Nesli Tükenen ve Tehlikede Olan Bitkiler
Bu listede yer alan bitki türleri, Türkiye’nin biyoçeşitliliği açısından önemli bir kaynak oluştururken, koruma altına alınmaları ve habitatlarının restore edilmesi büyük önem taşır. Bu türlerin yok olmasının, ekosistemlerin dengesini bozabileceği ve biyolojik çeşitliliğin azalmasına yol açabileceği unutulmamalıdır.
0 notes
tibbivearomatikbitkiler · 2 years ago
Text
Dünyada ve Türkiye'de Nesli Tükenen ve Tehlikede Olan Bitkiler
Dünyada ve Türkiye'de Nesli Tükenen ve Tehlikede Olan Bitkiler
Tumblr media
#BitkiTürleriVeTehditleri, #BiyoçeşitlilikKaybı, #DoğalYaşamAlanlarındakiBitkiTehditleri, #DoğalYaşamAlanlarındakiBitkiTehlikeleri, #KorumaAltındakiBitkiTürleri, #KorunmasıGerekenBitkiler, #KüreselBitkiKorumaÇabaları, #NesliTehlikeAltındaOlanBitkiler, #NesliTehlikeAltındakiTürkBitkileri, #NesliTükenenBitkiler, #SoyTükenenBitkiTürleri, #TürkBitkilerininKorunması, #TürkiyeDeBitkiKorumaProjeleri, #TürkiyeDeNesliTükenenBitkiler, #TürkiyeDekiBitkiTürleriVeTehditleri, #TürkiyeDekiKorumaAltındakiBitkiler, #TürkiyeNinBiyoçeşitlilikZenginliği, #TürkiyeNinEndemikBitkiTürleri https://is.gd/3hOnk9 https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/dunyada-ve-turkiyede-nesli-tukenen-ve-tehlikede-olan-bitkiler/
Dünyada ve Türkiye’de nesli tükenen ve tehlikede olan bitkiler, biyolojik çeşitliliğin korunması ve doğal ekosistemlerin sürdürülebilirliği açısından büyük öneme sahiptir. Bu bitkiler, çeşitli nedenlerden dolayı popülasyonlarının azalması veya tükenme riski altında olmaları sebebiyle dikkate değerdir. Nesli tükenen ve tehlikede olan bitkilerin korunması, doğal yaşam alanlarının ve ekosistemlerin sürdürülmesi için kritik bir adımdır.
Dünyamız, sayısız bitki türünün ev sahipliği yaptığı bir yerdir. Ancak, doğal yaşam alanlarının tahribatı, iklim değişiklikleri ve insan faaliyetleri gibi etkenler, bazı bitki türlerinin neslinin tükenmesine yol açmıştır. Nesli tükenen bitkiler, biyoçeşitlilik ve ekosistemlerin korunması açısından büyük bir kayıp olarak değerlendirilmektedir.Dünya genelinde birçok nesli tükenen bitki türü bulunmaktadır. Bu bitkiler, endemik bölgelerde, yüksek rakımlı dağlarda, sulak alanlarda veya tropikal ormanlarda yaşayan türler olabilir. Her biri benzersiz özelliklere ve değere sahip olan bu bitkilerin korunması büyük önem taşımaktadır.
Nesli tükenen bitkiler, ekosistemlerin denge ve işleyişinde kritik bir rol oynar. Bunlar, habitatlar için barınak sağlar, toprak erozyonunu önler, karbondioksit emisyonlarını düzenler ve diğer canlılar için besin ve yaşam kaynakları sunar. Dolayısıyla, bu bitkilerin korunması, doğal ekosistemlerin sürdürülebilirliği ve gelecek nesillerin refahı açısından büyük önem taşır.Bilimsel araştırmalar, koruma programları ve farkındalık çalışmaları yürütülmektedir. Bunun yanı sıra, tohum bankaları ve botanik bahçeleri gibi kuruluşlar, nadir bitki türlerinin korunması ve yeniden üretilmesi için önemli çalışmalar yapmaktadır.
Nesli tükenen bitkilerle ilgili olarak yapabileceğimiz en önemli şeylerden biri, doğal yaşam alanlarını korumak ve sürdürülebilir tarım ve ormancılık uygulamalarını teşvik etmektir. Ayrıca, bu bitkilerin ekosistemlerdeki önemini vurgulamak, farkındalığı artırmak ve koruma çabalarına destek olmak da büyük bir etkiye sahiptir.
Dünyada ve Türkiye’de Nesli Tükenen ve Tehlikede Olan Bitkiler
Bitki Türü Bilimsel Adı Tehdit Seviyesi Yaşam Alanı Atlıhan Seseli atlanticum Nesli tükenmiş Akdeniz çevresi Tecle Astragalus nitidiflorus Nesli tükenmiş Türkiye Çayır hanımeli Heliotropium supinum Nesli tükenmiş Avrupa, Kuzey Afrika Madeira begonyası Begonia masoniana Nesli tükenmiş Madeira Adası Azor sıvacısı Melanitta fusca Nesli tükenmiş Azor Adaları Acıbadem Prunus dulcis Tehlikedeki (EN) Orta Doğu, Kuzey Afrika, Akdeniz Ejderha Ağacı Dracaena draco Tehdit Altında (VU) Kanarya Adaları, Madeira, Kap Verde Seylan Tarçını Cinnamomum verum Kritik Tehlike (CR) Sri Lanka, Güney Hindistan Seylan Mavi Orkide Vanda tessellata Tehlike Altında (NT) Sri Lanka, Hindistan Seylan Elması Dillenia indica Tehlike Altında (NT) Seylan, Hindistan, Güneydoğu Asya Son Kahve Ağacı Coffea benghalensis Tehlike Altında (NT) Hindistan, Bang
Türkiye’de nesli tehlikede olan bitkilerin bazıları ise;
Bitki Türü Bilimsel Adı Tehlike Durumu Ada çayı Sideritis trojana Tehlike Altında (NT) Anadolu zambak Lilium candidum Tehlike Altında (NT) Anzer sarısı Crocus ancyrensis Tehlike Altında (NT) Asma çiçeği Jasminum grandiflorum Tehlike Altında (NT) Belgrad orkidesi Dactylorhiza serbica Tehlike Altında (NT) Dağ nergisi Galanthus woronowii Tehdit Altında (VU) Kartanesi Leucojum aestivum Tehdit Altında (VU) Karagöl meyvesi Eriobotrya deflexa Tehdit Altında (VU) Kavaklı börülce Vicia pontica Tehdit Altında (VU) Üçgül Helleborus orientalis Tehdit Altında (VU)
0 notes