#Baskın Oran
Explore tagged Tumblr posts
dipnotski · 5 months ago
Text
Kolektif – Çemberin Dışındakiler: Azınlıklar (2024)
Türkiye’de azınlıklar konusunda belli başlı klişeler vardır. Azınlıkların Rumlar, Ermeniler, Yahudiler olduğuna inanılır; Lozan Antlaşması’nda azınlıklar konusunda mütekabiliyet olduğu iddia edilir. Azınlıklar dendiğinde hemen arkasından, hoşgörü, tolerans, imtiyaz, gibi kavram ve ifadeler eklenir, “bayramlarda karşılıklı gidip geldiğimiz,” “ne güzel günlerdi” denir. Oysa Lozan’dan sonra…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
aybarskagan · 1 year ago
Text
Dünyanın hiçbir ülkesinde bu olmaz!
‘Türkiye destekli Azerbaycan Ermenistan’a saldırmış, etnik temizlik ve soykırım tehlikesi varmış’ diye Uluslararası örgütlere ‘kurtarın’ çağrısı yapan 128 ‘hak savunucusu’ çıktı!Emperyalizm uşağısınız anladık da, kaç paralık adamsınız onu söyleyin!
Aha liste de burada: A. Serdar Koçman, Abdullah Demirbaş, Adil Okay, Adnan Cangüder, Ahmet Hulusi Kırım, Ahmet Konuk, Akın Birdal, Akın Atauz, Akup Alakuş, Ali Ekber Kaypakkaya, Ali Gökkaya,  Anjel Dikme, Ari Günter, Aris Nalcı, Armen Korkmaz,  Atilla Dirim,  Attila Tuygan, Ayşe Hür, Aziz Tunç, Baskın Oran, Burak Demir, Cengiz Aktar, Cengiz Gültekin, Demir Sönmez, Denis Dreisbusch, Dilek Ak, Dinç Dinç, Doğan Özgüden, Emre Uslu, Enver Enli, Eren Keskin, Faruk Mızrak,  Fatime Akalın, Fatin Kanat, Fatma Gök,  Ferhat Umruk, Ferit Barut, Feyyaz Kerimo, Fikret Başkaya, Garo Kaprielyan, Gülseren Yoleri, Gün Zileli, Güngör Şenkal, Hacı Orman, Hakan Tahmaz, Haldun Açıksözlü, Halil Savda, Hanife Elmadağ, Haydar Doğan,  Hosrof Köletavitoğlu, Hovsep Hayreni, Hrant Kasparyan, Huriye Şahin, Hüseyin Habib Taşkın, Hüseyin Karakuş, Hüseyin Şenol, Hüsnü Öndül,  İlyas Danyeli, İnan Gedik, İnci Tuğsavul, İshak Kocabıyık, Jan Beth-Sawoce, Kasım Ergün, Kayuş Çalıkman G., Kazım Gündoğan, Kemal Bilget, Kenan Yenice, Kuvvet Lordoğlu, Leman Stehn, Lerna Ekmekçioğlu, Mahinur Şaşmaz, Mahmut Konuk, Mahmut Uzun, Mazlum Çetinkaya, Mehmet Ali Orğun, Mehmet Onur Yılmaz, Mehmet Tursun, Mehmet Uluışık, Memik Horuz, Mihail Vasiliadis, Miran Afşar, Murad Karakaş, Murad Mıhçı, Murat Polat, Necati Abay, Nedim Durmuş, Nevzat Onaran, Nuran Yüce, Nurten Kırmızıgül, Ohannis Conkar, Onur Hamzaoğlu, Osman Tiftikçi, Pınar Ömeroğlu, Ramazan Gezgin, Recep Maraşlı, Sait Çetinoğlu, Sarkis Adam, Selahattin Esmer, Selay Ertem, Sibel Perçinel, Sinan Canlı, Süleyman Eryılmaz, Şaban ��ba, Şanar Yurdatapan, Şenol Karakaş, Şiar Rişvanoğlu, Şükriye Ercan, Şükrü Hamarat, Taner Akçam, Tufan Sisli, Tuncay Yılmaz, Ufuk Güneş, Ülkü Çevik, Veysi Sarısözen, Yalçın Ergündoğan, Yasemin Balıkçı, Yasemin Çongar, Yıldız Aydın, Zehra Kabasakal Arat, Zeki Kahraman, Zeliha İkizer, Ziya Özder…
2 notes · View notes
busrakilinceducation · 12 days ago
Text
Yeni Yüzyılın Araştırmacıları: Entomologlar
‘’İnsanlar zararlılar ve hastalıklılardan arta kalan mahsülü elde eder, fakat bunun bir kısmını da gene onlara kaptırır.’’  Howard
Tumblr media
Oldukça iddialı olan bu sözde bahsedilen canlıları tanıyor musunuz? Evet, evet eklembacaklıların çok büyük bir çoğunluğunu oluşturan böcekler. Hatta omurgasız olan hayvanlar aleminin sayıca üstün olan bir sınıfından bahsetmekteyiz ki bu oran %90. Üç milyondan fazla türü bulunan böcekler, sayılarıyla da üstünlük kurarak yaşadığımız jeolojik devrin en baskın türü. Yani devir böceklerin devri.
•       Böcekleri ne kadar tanıyoruz. Sizce hepsi zararlı mı? Dünya’nın ekolojik dönemlerinin her birinde bir canlı sınıfı baskın gelmiştir. Dünya’nı  Şimdi ise böceklerin devri. Peki gördüğünüz her kımıl kımıl ve küçük canlı böcek midir? Tabii ki hayır!
•       Eklembacakılılar şubesinin bir çok alt sınıfı var. Bunlardan sadece 6 bacaklılar böcek. Mesela örümcek bir böcek değilken kelebek bir böcektir. Latince Insectacea sınıfı olarak adlandırılırlar ve böcek bilimcilere entomolog denilmektedir.. Entomoloji de böcek biliminin kendisi oluyor. Gelecek yzüyılda adını belki de daha çok duyacağımız için bu terimleri buraya ekleme ihtiyacı duydum.
•       ‘Peki biz neden böcekleri incelemeliyiz?’ Bu sorunu cevabı ilk olarak bilime daha çok yaklaşmak olsa da ikinci cevabı pek hoşunuza gitmeyebilir. Cevabına böcekleri yememiz gerektiği için desem kaç kişi beğenir..? Şu an iştahınız gitmiş olsa da bildiğimiz üzere uzak doğuda pek çok Asya’lı, eklembacaklıları besin olarak tüketmekte. Peki bu sonuca nasıl vardık? Henüz bir hipotez olmuş olsa da gelişen dünyanın, yeşil alanlarını ilerleyen yüzyıllarda yok olma tehlikesi ,şe karşı karşıya. Bu durum mera hayvanlarının otlayacakları alanların da azalması demek. Peki yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan mera hayvancılığı ile et tüketen canlıların protein ihtiyacının nereden karşılayacak? Sorunun cevabını pek çok ülke böcek yetiştiriciliğine başlayarak vermiş. Üstelik BM’in sera gazı salınımını azaltmak için yayınladığı bildiride insanları böcek tüketime teşvik etmesi de işin ciddileştiğini göstermekte.
Böcek tüketimi şimdilik tartışma konusu olsa da doğada bizim karşımıza çeşitli sürprizlerle çıkan canlıları tanımak için sizlerle verdiğim böcek eğitimi esnasında çocuklarla oynadığım bir oyunu tanıtmak isterim. Bug Bingo oyunu hem oynaması  kolay hem de çak fazla canlı türünü tanımanı sağlayacak şekilde hazırlanmış.
Tumblr media
•      Sen de böcekleri daha yakından tanımak istiyorsan ‘Bug Bingo’ oyunu ile başlayabilirsin. Her yaştan insanın hem böcekleri tanıyacağı hem de farklı türleri daha iyi öğrenmesini sağlayacağı bir oyun. Kuralları ise çok basit; gördüğün türü söylemek için daha hızlı davran ve bingoları kap. Bu süreçte Latince adlarını öğrenenrek, merak ettiğin türleri araştırdığında hangisinin böcek hangisnin böcek olmadığın artık karar verebilirsin. Çünkü sadece 6 bacağı olan eklembacaklıları ‘Insectacea’ sınıfına dahil edebiliyoruz. İyi eğlenceler..
•     Kaynak;
  -Campell Reece Biology Kitabı
 -Dikmen, Fatih (2016); Böcek Atlası
  -Foto; nhbs.com
0 notes
yenicagkibris · 1 month ago
Text
Duydunuz mu, federasyon kuruyoruz ve ardından parçalanıyoruz - Baskın Oran
D. Bahçeli’nin “tokalaşma” olayıyla başlattığı çok acayip süreç devam ediyor. Hatta, son birkaç günde acayip biçimler almaya başladığı için sizlerle paylaşmak istiyorum: Haberlere göre, PYD/YPG’nin K. Suriye’de “5 yıl içinde” kuracağı düşünülen “devlet” ile Barzani’nin Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) Türkiye’ye bir federasyon biçiminde bağlanacakları söyleniyor. İYİP…
0 notes
hetesiya · 2 months ago
Text
Sait Çetinoğlu Rejimin meşrulaştırılmasında azınlıkların araçsallaştırılması
Sait Çetinoğlu
Rejimin meşrulaştırılmasında azınlıkların araçsallaştırılması
Rejimin her sıkışmasında, kendini yeniden üretmede ve meşrulaştırmada, araçsallaştırarak en kolay kullanabileceği toplumsal grup azınlıklardır. Kısaca muktedir olmayanları araçsallaştırır. Geçtiğimiz günlerde İzmir Diriliş Kilisesi Rahibi Andrew Craig Brunson’un aylarca süren Türkiye’deki tutukluluğu dolayısıyla ABD ile yaşanan gerilim nedeniyle, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Dini Özgürlükler Panelinde bu tutukluluğa değinerek, Rahip Brunson’a verilen cezanın dinî olduğunu vurgulaması karşısında, Türkiye’deki azınlık cemaatleri vakıf ve dini temsilcileri “özgürüz” bildirisi yayınlamışlardır. Açıklamada, “İnancımızı özgürce yaşamakta ve geleneklerimize göre ibadetlerimizi özgürce yerine getirmekteyiz. Baskı olduğunu iddia eden ve/veya ima eden beyanlar tamamen asılsızdır ve maksadını aşmaktadır” denilmişti.
Bir yıl tutuklu kaldıktan sonra hiçbir açıklama yapılmadan serbest bırakılan Alman Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Deniz Yücel’in rehin olarak algılandığı gibi, Rahip Brunson da rehin olarak algılanmış T. C., hem ABD kamuoyunda hem de Batı dünyasında büyük bir prestij kaybına uğramıştır. Erdoğan’ın Polis Akademisi mezuniyet törenindeki; “Ver papazı, al papazı“ söylemi durumu daha vahim bir boyuta taşımıştır. Baskın Oran bu durumu şu sözlerle özetler: “Bizden papaz istiyorlar, sizde de bir papaz var, verin yargılayalım diyorum” zihniyeti ve politikası, Türkiye’yi “Komşularla Sıfır Sorun” politikasından artık sistematik “Herkesle Sorun” ve hatta esir takası evresine getirdi.
Krizden Şark kurnazlığı kurtulmak ve yapılan haksızlığı meşrulaştırarak bu durumdan çıkabilmek için, Batı ile bağlarının bulunduğu ve etkisinin olabileceğini düşündüğü irili ufaklı tüm azınlıkların vakıf ve dini temsilcilerini bir araya getirerek yaptırdığı açıklama ile krizin kalıcılığını ve meşruluğunu sağlamak istemiştir.
Açıklamanın bir gün sonrasında Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, azınlık cemaatleri temsilcileri ile Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde yaklaşık 4 saat süren yemekli “görüşme” yapmıştır. Yemeğin ardından, cemaatler adına Türkiye Hahambaşısı İsak Haleva’ya yeni bir açıklama yaptırılmıştır. Haleva, “Bu bildirinin Türkiye’mizin üç tarafındaki denizlerinin ılık dalgaları tüm dünyaya yayılsın. Dünyanın böyle bir manzaraya ihtiyacı vardır. Türkiye örnek devlet olabilir” sözleriyle bildiriye vurgu yaparak. Açıklama ihtiyacının “çatlak sesler”e yönelik olduğunu ekler.
Sözcü İbrahim Kalın, inisiyatifin azınlık temsilcilerinden gelmesinin memnuniyet verici olduğunu vurgulayarak, yurt dışında ülkemiz aleyhinde kullanılan bazı kampanyalarla dini azınlıkların dinini yaşayamadığı gibi iddialarına en güzel cevabı cemaat vakıfları kendileri kendi şahitlikleri ile ortak bildiri ile vermiş olduklarının altını çizer. Ancak bu kullanım yada araçsallaştırma, rejimi meşrulaştırmaya bir etkisinin olmamasının ve rejimi daha fazla teşhir etmesinin yanında, rejime destek niteliğindeki açıklamalar açıklamayı yapan grupları da küçük düşürmektedir.
Tarih bu konuda birbirleriyle yarışacak örneklerle doludur. Biz bunlardan Hamid rejiminin 1894-96 Ermeni Katliamları sırasında yayınlatılan bildiriyle meramımızı anlatmayı sürdüreceğiz; Dönemin Süryani cemaat temsilcilerince Hamidi istibdat rejimine destek mahiyetinde ve katliamları meşrulaştırıcı ortak bir teşekkürname imzalanmıştır. Sultan Abdülhamid’e Kızıl Sultan ünvanını kazandıracak olan ve döneminin en büyük kıyımlarından biri olan, 1894 yılındaki Sason Katliamları’ndan başlayarak 1895-96 yıllarında devam eden Katliamlar, Ermeni vilayetlerindeki 300 bin Ermeni’nin yok edilmesi, kadın ve çocukların Müslümanlaştırılarak Ermeni mallarına el konulması, kiliselerin camiye çevrilmesi, açlıktan ölümler, İhtiyatlı gözlemciler için dahi 1896 yazında, kitle katliamları sonrasından kalan on iki yaş altında en az elli bin yetim… gibi korkunç bir tablo ile sonuçlanmıştır.
Utancın ölümden beter olduğu bir süreç olarak tanımlanan Hamidi dönemin katliamları sürecinde aşağıdaki teşekkürname yayınlananmıştır:
[Süryani Ortodoks Patrikliği, rahipler ve eşraftan 1895 Katliamları –Seyfo – sonrasında Sultan II. Abdülhamid’e hitaben gönderilen] Teşekkür notu
“Bu duacı hizmetkarlar, islam hükümetinin ünlü fatihi Halife Ömer döneminden beri ve huzur içinde yaşamamız için gerekli himayeyi sağlayan ebedî Osmanlı [devletinin] kanatları altında geçen beş yüz yıl için şükran doludur.
Dinimiz, mezhebimiz, dilimiz, mal/mülkümüz ve emniyet ve onurumuz yüce hükümetin himayesi altında ve yurttaşlarımız ve sevgili komşularımız olarak bizi her türlü saldırı ve husumetten koruyan Bu vesileyle, devlet idaresi ve hükümdarlığına şükran duyduğumuz hilafetin [halifenin] şanlı sığınağının ihtişamı ve hayatın devamlılığı için imparatorluk hazretlerine duacıyız.
Son zamanlarda Diyarbakır’da ve civarımızda, Osmanlı devletinin bu sadık ve eski tebaaları olan biz hizmetkarlara karşı Ermeni huzur bozucuların yarattıkları her şeyin tamamen farkındayız.
Onlara katılmaya zorlandık ve tehdit edildik ve her ne kadar bizi, her zaman minnettar olduğumuz babalarımızdan ve dedelerimizden bize kalan en değerli mirasımız olan hizmet yolundan ayırmaya çalışsalar da bizler hizmet ve bağlılığımızı sürdürdük.
Cehaletten muzdarip olanlarımızı sadakat ihsanını takdir ettiğimiz Sultan Hazretlerinin bize bahşettiği sevginin farkındalığıyla velinimetimize karşı yanlıştan uzak tuttuk, engelledik ve uyardık.
Emniyeti tercih ederek her türlü tatsızlıktan kaçınıyor; fesatçıların niyetlerini reddediyor ve eski bağlılığımızın gereklerine itaat ve sadakatle bağlı olduğumuzu onaylıyor ve böyle de devam ettiğimizi size bildirmek istiyoruz.
[bizler] krallar kralı ekselanslarının rızkını ve isteğini bahtiyarlıkla kabul etmek suretiyla kulluğumuza devamı tercih ettiğimizi bildirmek istiyoruz.
Tahkikat komitesine sunulan bu teşekkür notuyla da sadakatimizi beyan ediyoruz.
19 Aralık 1895
Birinci sırada, sağdan sola imzacıların Osmanlıca harflerle adları:
1- Šammas [Diyakoz] H̱annuš; 2- Yaˁqub; 3- Quryaqos; 4- Quryaqos; 5- Tomas Ibn H̱anna; 6-Qas [Papaz] H̱anna ˁAbde; 7- Xuri [Başpapaz] Yusuf; 8- Ya raẖman, twaffëq umur ˁAbdulmasiẖ, baţëryark as-suryan [velinimetimiz efendimizin, süryanilerin patriki ˁAbdulmesiẖ’in çabalarını takdir etmesini dileriz].
Orta sırada, sağdan sola, Arapça ve klasik Süryanice:
1- Maqdisi Jirjis ˁAbde; 2- Yaˁqub Borakji (klasik süryanice yazım); 3- Yusuf (klasik süryanice yazım); 4- Fatẖalla; 5- Yaˁqub; 6- Naˁum; 7- H̱annuš; 8- Şaliba
Arapça ve klasik Süryanice mühürler:
1- Kadim Süryani [Ortodoks] Daniyal Manşuriye cemaati Ramzi Yusuf ; 2- Tuma (klasik süryani yazıyla); 3- H̱annuš; 4- Asya walad-i ˁAmaniyel; 5- Naˁum; 6- Ablaẖat; 7- Naˁum”
Alttaki satır, saǧdan sola doǧru, mühürlü imzacıların adları, Arapça ve Klasik Süryanice harflerle kazılı.1- Süryan kadim Daniyal Mansuriye cemaati
Ramzi Yusuf ; 2- Tuma (Klasik Süryanice harfle); 3- H̱annuš; 4- Asya walad-i ˁAmaniyel; 5- Naˁum; 6- Ablaẖat; 7- Naˁum
Meramımızı anlattığımızı düşündüğümüzden Teşekkürnameye dair herhangi bir yoruma gerek duymadan, Katliamları raporlayan Alman din adamı Johannes Lepsius’un sözleriyle bitiriyoruz: “Üzüntü ve korkudan çılgına dönmüş erkek, kadın ve çocuklar sürü sürü sığınak olarak kiliselere doluşurken orada kurban edilmeyeceklerini sanıyorlar. Başka da yapacak ne var ki zaten? Fakat yüzlerce kilise ve manastırın küle dönüştürülmesi ve bu Hristiyan gâvurluğunun kökü kazınmak isteniyorsa geriye kalanlar teferruattan ibarettir…”
0 notes
benimpencerelerim · 9 months ago
Text
CURUK VERGI TABANI
Baskın Oran
Yazarın Tüm Yazıları >
CHP’nin suçu mu, devletin kendi kendine kazığı mı?
Yayınlanma:21 Mart 2024 Perşembe 10:00
CHP İstanbul il başkanlığının bina alım sürecinde kameralara takılan yüksek para miktarının sayımıyla ilgili soruşturma sürüyor. Peki, Bakan Şimşek, tapu harçlarının rayiç bedel üzerinden ödenmesi talimatını verip bu kolektif rezaleti niye önlemiyor?
Herhalde “İktidar için her şey mubahtır” diye bir kural olacak ki, Artıgerçek’ten Prof. Eser Karakaş “Bu manzara Türkiye’de özel ya da tüzel kişilerin hayatında en az bir kere yaşadığı bir durum. Ben buna kolektif vergi kaçırma diyorum” biçiminde ironi yaparak enine boyuna yazıp izah ettiği halde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı (herhalde Türkiye’de yaşamadığı ve de gazete okumadığı için) bu “para sayma” olayı hakkında resen açtığı soruşturmayı hâlâ ciddi ciddi sürdürüyor.
Gördüğüm kadarıyla bu acayipliği yazıp çizen de pek yok.
10 günü geçtiği için olayın kısa özeti yararlı olabilir:
***
Bir odada çekilmiş güvenlik kamerası görüntüsü: 5-6 kişi para saymakta.
CHP İstanbul İl Başkanlığı açıklama yapıyor: “4,5 yıl öncesine ait bu görüntüler 2019’da il binası satın alınmasına ilişkindir ve şimdi yayınlanması İBB Adayı İmamoğlu’na yönelik olumsuz algı yaratma çabasıdır”
CHP il yetkilileri anlatıyorlar: “Bina sahibi kaparoyu nakit istedi, kaçırmamak için çantalar içinde getirip saydık, ödedik”
Gn. Bşk. Özgür Özel netleştiriyor: "Satıcının AKP’li avukatı, kendi bürosunda yapılan sayımın görüntüleri[ni] almış, sonra demiş ki, ‘Bu görüntüleri para karşılığı size vereyim.’ Demişiz ki, ‘Hiçbir çekinecek şeyimiz yok.’ Paranın geldiği yer belli, verildiği yer belli"
CHP’nin tapu evrakları üzerinde yazan miktar 24 milyon 360.000 TL. Bu tutar CHP Genel Merkezi tarafından banka havalesi olarak yatırılmış. Ancak, satış 39,5 milyon TL’ye gerçekleşmiş. Aradaki fark, yani kaparo olarak verilip de alım-satımda gösterilmeyen: 15 milyon 140.000 TL.
Sayması bile saatler sürmüş olan bu son meblağ neyin nesidir? CHP binanın fiyatını az gösterip tapu harcı (vergi) kaçırmak için mi yapmış bunu?
***
Olayın devletimizin anlaşılmaz biçimde kendi kendine attığı büyük kazıkla ilgisi var.
Çünkü sanırım bu ülkede hemen hemen herkes bilir, ben de yakınlarımdan çok iyi bilirim, tapu memuru gayrimenkulün gerçek fiyatına işlem yapılmasını reddeder!
Eğer bu konuda kazara bilgi ve tecrübeniz yoksa, olayı anlamanız kolay olmayabilir:
Ülkemizde gayrimenkullerin değeri altında satılıp vergi kaçırılmasını önlemek için devletin ilan ettiği bir “rayiç değer” vardır. Bunun altında satış yapamazsınız. “Tapu harcı” isimli vergi kaçırılmasın diye tapu dairesi işlem yapmaktan kaçınır.
Ama bu rayiç değer şu günkü Türkiye’de fevkalade düşük kalmıştır ve vergi daireleri onu hâlâ uygulamaya devam etmektedir. Tapu dairesi buna aldırış etmez çünkü kendisine Bakanlıktan genelge gelmemiştir.
***
Bu durumda Prof. Karakaş, dalga da geçerek, şöyle açıklıyor tapucunun söyleyeceğini:
“Aynı apartmanda sizin alacağınız dairenin aynısını geçen ay 50 (elli) TL gösterdik, bugün sizin alacağınız evi yüz (100) TL gösterir isek komşunuzu vergi kaçırmış duruma düşürürsünüz, tapu dairesinin de, müteahhidin de, komşunuzun da başı ağrır, gelin sizin evi de elli (50) TL gösterelim, elli lirayı banka hesabınızdan müteahhide havale edin ama öbür elli lirayı da elden verin ev sahibine.”
Bu durumda bankanıza gidiyorsunuz, bavulla gidiyorsunuz tabii, parayı çekiyorsunuz, nakit olarak satıcıya elden ödüyorsunuz. Tapu harcını daha az vermek de bu hamallığınızın karşılığı oluyor.
Mesele bu kadar yani anlaşılamayacak kadar basit! Emeklileri açlıktan kurtaracak para bulamayan Tek Adam Yönetimi’nin ülkeye (ve kendi kendine) kazığı!
Çok açık: Bu ülkede bu suçu işlememiş vatandaş demek, hiç gayrimenkul satışı veya alımı yapmamış vatandaş demektir!
***
Prof. Karakaş şöyle bir yorum yapıyor:
“Kendini sosyal demokrat olarak tanımlayan, iktidara talip bir siyasal parti, hukuk devletini şiar edinmiş CHP olunca, bence işin rengi değişmeli ve satıcı neyi, nasıl talep ederse etsin, CHP bu vergi (harç) kaybına yol açan işlemin, biraz daha fazla harç ödeme pahasına, parçası olmamalı idi (…) ama bu suç o kadar kolektif işlenen bir suçtur ki, kimse bu suçun üzerine gidemez, kimse merak etmesin.”
Güzel de, o zaman binanın sahibi olan kişi (Arnavut iken yeni TC vatandaşı olmuş biri) satar mıydı binayı? Çünkü kendisi da daha yüksek alım satım vergisi verirdi.
Şimdi iktidar zil takmış oynuyor. CB Erdoğan durumu çok iyi değerlendirmekte:
“İşin içine deste deste paranın da girmesiyle bu iş iyice kirlendi. Milletimiz bu sinsi oyunların hesabını 31 Mart’ta sandıkta soracak. Utanma bilmeyen suratlara milli irade tokadını vuracaktır”
Devam ediyor: “Demet demet dolarları, avroları toplayıp aralarında paylaşıyorlar. Bunlara bu ülke teslim edilir mi?"
Bu sözler yargıya dört dörtlük müdahale değil mi?
***
Şu anda Başsavcılık, satışın yapıldığı 2019 tarihinde CHP il başkanı olan Canan Kaftancıoğlu başta olmak üzere, para sayımı yapanlar ile ilgililerin birer birer ifadesini almakta.
Peki, elden ödenecek parayı saymak TCK’ye göre suç mu?
Dahası, bir avukatın, kendi ofisinde müvekkiline ödenecek paraların sayılmasını güvenlik kamerasına gizlice kaydedip CHP’ye satmak istediği (şantaj?) iddiası da araştırılıyor mu ve bu suç mu değil mi?
Ve dahası, Prof. Karakaş’ın dediği gibi, motorlu taşıtlar vergisini hukuka aykırı olarak aynı yıl iki kez ödeten Bakan Mehmet Şimşek, tapu harçlarının rayiç bedel üzerinden ödenmesi talimatını verip bu kolektif rezaleti niye önlemiyor?
0 notes
cointahmin · 10 months ago
Text
4 Mayıs’ta Bloomberg’e konuşan CoinShares’in baş strateji sorumlusu Demirörs, Bitcoin fiyatının 2 ana katalizörün tesiri altında olduğunu söyledi.Meltem Demirörs: Yeni bir kripto döngüsüne giriyoruzBitcoin fiyatı, devam eden ABD bankacılık krizinin ortasında 29.529 dolara kadar tırmanmayı başardı. Günün küçük çaplı piyasa düzeltmesi, boğaları tekrar zayıf düşürüyor. Pek çok analiste nazaran, şu anda ABD bankacılık krizinden kaynaklanan devam eden piyasa gerginlikleri, yatırımcı hassaslığını şekillendirmeye devam ediyor.Demirörs, bu noktada farklı bir bakış açısı sundu. Bitcoin’in son aylardaki fiyat hareketinin gerisindeki ana nedenin ABD bankacılık krizi olmadığını tabir etti…Demirörs’e nazaran, “Bunun bankacılık krizinden ya da bankacılık kesimine duyulan inanç eksikliğinden kaynaklandığını düşünmüyorum.”Demirörs bunun yerine Bitcoin’i destekleyen iki ana katalizör olduğuna inanıyor: yatırımcıların risk iştahını tekrar kazanması ve madencilerin ödüllerinin yarıya indirildiği Nisan ayında gelecek yıl yapılacak halving aktifliğinin beklentisi.‘Bitcoin fiyatı bu iki ana katalizöre bağlı olacak’‘Risk iştahı’ ve ‘Bitcoin halving’ olmak üzere iki kıymetli fiyat katalizörü belirleyen Demirörs, ABD bankacılık krizini göz arkası etti. CoinShares yöneticisine nazaran, çetin makro ortama ortama yatırımcılar her vakit piyasadaki fırsatları arıyor:Bence tüm piyasalarda yatırımcıların, makro ortama ve oran umutlarına ait kaygılara karşın, risk satın alma konusunda epeyce rahat olduklarını düşünüyorum. Sanırım yeni bir kripto döngüsüne giriyoruz. Yaklaşan bir Bitcoin halvingimiz var. Piyasanın türev tarafında çok fazla risk görüyoruz.Bu yüzden, burada bilhassa odaklanılan şeyin yalnızca bankacılık krizi olmadığını düşünüyorum, tıpkı vakitte sahiden daha geniş bir risk iştahı ve yatırımcılar tahminen de tekrar tahsis etme konusunda rahat olmaya başlıyor ve kriptoya yönelmeye devam ediyor.Demirörs ayrıyeten, Bitcoin’in global pay senetleri ile fiyat korelasyonunun kıymetli ölçüde düştüğünü de belirtiyor. Açıklamalarına nazaran, “Bitcoin’in pay senedi korelasyonu, %12 civarında seyrederek bir müddettir en düşük düzeyine indi.”Demirörs’e nazaran artan faiz oranları ve Bitcoin’e etkisiCoinShares yöneticisi son olarak enflasyonu düşürmeyi amaçlayan Fed’in faiz artırımına yük verdi. Bunun Bitcoin’in performansını engellememesi gerektiğini söyledi. Lakin, yüksek faiz oranının merkezi olmayan finans (DeFi) projelerini etkilediğini söylüyor.Bunun bilhassa Bitcoin için bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Bence daha fazla yavaşlama gördüğümüz yer, insanların tarihî olarak stablecoin’leri yahut on-chain dolar muadillerini ödünç verme getirilerini görmeye alışkın oldukları DeFi bölümü. Burada gördüğümüz şey, farklı DeFi uygulamalarında stablecoin getirilerinin hayli düştüğü.Demirörs, bono yahut tahvil üzere yatırımların DeFi eserlerinden daha yüksek getiri sağladığını söylüyor. Bu noktada, kripto para piyasasının hacim kaybettiğini altını çiziyor:Siz yaklaşık %2 ila %3 alırken, epeyce düşük riskli ve risksiz bir varlık olan Hazine [Bono] %4 ila %5 getiri sağlıyor. Yalnızca çok daha güçlü hale getirir. Bunun da sayılara yansıdığını gördük. Bilhassa Bitcoin ve Ethereum için on-chain aktivite, Nisan ayında yaklaşık %15 düştü, hem Bitcoin ağında hem de Ethereum ağında stablecoin aktivitesi ve hacimleri %40’a yakın düştü; bu, birçok kripto türevi için baskın ticaret çiftidir. Bu yüzden on-chain aktivitede bir düşüş görüyoruz.cointahmin.com olarak Demirörs’in göğüs coin piyasasına yönelik yakın tarihli tahlillerine bu yazıda yer verdik.
0 notes
iddaatahminleri · 2 years ago
Text
Türk Hava Yolları (K) - Savino Del Bene (K) Maç Analizi 22.03.2023
Tumblr media
Türk Hava Yolları (K) - Savino Del Bene (K) 22.03.2023 maç analizi ve maç tahmini yazımıza hoşgeldiniz. 
Maç Analizi
 Temsilcimiz ilk turda ağır bir yenilgi aldı. Scandicci’nin iki set alması turu geçmesi anlamına geliyor. Bu nedenle oyuna baskın başlayıp turu riske atmak istemeyeceklerini düşünüyorum. İlk seti kazanma ihtimalleri çok yüksek. Oran yüksek olmasa da kupon tamamlayıcı bir seçenek olarak kullanılabilir.
Türk Hava Yolları (K) - Savino Del Bene (K) Maç Tahmini
  Türk Hava Yolları (K) - Savino Del Bene (K) maç tahmini, kuponu ve bahis oranları: - Takım: Türk Hava Yolları (K) - Savino Del Bene (K) - Tarih: 22/03/2023 18:00:00 - Sonuç: 1. Set Sonucu / 2 - Lig: CEV Kupası,Kadınlar - Oran: 1.34 Türk Hava Yolları (K) - Savino Del Bene (K) iddaa analizi ve maç tahminleri için sitemizi takip edin. Read the full article
0 notes
onderkaracay · 5 years ago
Text
Tumblr media
Tesev Şebekesinde kimler var.
Amerika da CFR neyse ülkemizde TESEV odur.
Önce bu bilinçle bakmak lazım.
Kimler mi?
Çoğu tanıdık hatta yarım asırdan fazkadır toz kondurmadan sırtımızda taşıdıgımız işbirlikçiler.
Birkaçını yazayım
Sabancı Holding her taşın altından bunlar çıkıyor
Doğan Medya
Avrupa Birliği
Amerika Yahudi Komitesi
Pentagon
Alman Devleti
Mossad
Cia
Soli Özel
Baskın Oran
Ülker
Tarhan Erdem
Açık Toplum Enstitüsü (Soros Yönetiyor)
Tekfen Holding
Ve uzayıp gidiyor..
Yüzleşmek ve hesaplaşmak zamanıdır.
Bunun vakti çoktan geçti bile.
Mustafa Yıldırım Sivil Örümceğin Ağında kitabından alıntıdır.
Önder Karaçay
2 notes · View notes
biviskiver · 4 years ago
Photo
Tumblr media
Mahkeme, Süleyman Soyu’nun Baskın Oran hakkındaki ‘uşak’ ve ‘alçak’ sözlerini ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirdi Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 'Kürtler Üzerine 1 takım Trajikomik Deneyler' başlıklı yazısı sebebiyle Prof.
0 notes
turkcetarih · 8 years ago
Text
BİR TÜRK AİLESİ (Tarihçi) - Türkçe Tarih
BİR TÜRK AİLESİ
Şevket Aziz KANSU Şevket Aziz Kansu, Birinci Türk Tarih Kongresi’nde:   Efendiler müsaade ederseniz, size şimdi hiçbir istifa (seçme) zihniyeti takip etmeden, bir Türk ailesini göstereceğim. Mini mini yavruları ile, bir genç erkeği tesadüfen buldum ve getirdim. Size göstereyim, Ankara’nın...
Devamını okumak için: https://turkcetarih.com/bir-turk-ailesi/
Atatürk Milliyetçiliği, Baskın Oran, Birinci Türk Tarih Kongresi, Ord. Prof. Şevket Aziz KANSU, Şevket Aziz Kansu, Türk
2 notes · View notes
dipnotski · 1 year ago
Text
Baskın Oran – Etnik ve Dinsel Azınlıklar (2023)
1969’dan beri milliyetçilikle, 1974’ten beri de azınlıklar konusuyla uğraşan Baskın Oran bu geniş çalışmasında ilkin, azınlık kavramının tarihçesini geçmişten günümüze bir belgesel film gibi anlatıyor. Milletler Cemiyeti, Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, AGİT, Avrupa Birliği gibi uluslararası örgütlerin bu dikenli konuya yaklaşımlarını antlaşmalar, sözleşmeler, bildirgeler ışığında ortaya…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
ccisnenegro · 2 years ago
Note
Günaydınn, ahahah karamsar değil gerçekçiyim, ihtimaller arasından oran olarak baskın gelen ihtimale göre adım atıyorum :) Bakalım hayırlısı zamana bırakmak lazım :)) -D. A.
Sen çok fenasın ve kıvrak zekalı birisin. Öyle hissediyorum. Pekiii duvar bey bırak bakalım zamana...
2 notes · View notes
yenicagkibris · 1 month ago
Photo
Tumblr media
Duydunuz mu, federasyon kuruyoruz ve ardından parçalanıyoruz - Baskın Oran
0 notes
gzg · 5 years ago
Text
Amed Şehir Tiyatrosu için dayanışma çağrısı!
Amed Şehir Tiyatrosu için dayanışma çağrısı!
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atandıktan sonra kapanan ve 3 yıldır perdelerini bağımsız olarak açan Amed Şehir Tiyatrosu’nun, yeni sahnesinin inşası için tiyatrolar, oyuncular, aktivistler ve gazeteciler ortak bir dayanışma çağrısı yayımladı. Çağrıda,“Amed Şehir Tiyatrosu inşaatını hep birlikte tamamlayalım” denildi. 
AMED ŞEHİR TİYATROSU İÇİN EL ELE
Dört yıl önce, kayyum…
View On WordPress
0 notes
theistanbulpost-blog1 · 7 years ago
Photo
Tumblr media
theistanbulpost.com'a "Baskın Oran'ın acı günü: Ünlü DJ kurtarılamadı" konulu haber eklenmiştir. Detaylar için ziyaret ediniz. http://theistanbulpost.com/baskin-oranin-aci-gunu-unlu-dj-kurtarilamadi/
0 notes